Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M Haztnn 1SM TEŞKJLÂTIMAHSUSA vtMM.SURUeüBAŞKANI ÂLBAYHÜSAMETTİN< ERTÜRK 37 = perde Divamharb Reisi Nemrud Karadenîzdeo Mustafa Paşa Izmire, lepçeler takıldı. Bundan fonra ell«rimiz kelepçeli, ttrafuruzda •üngülü askerler ve kanunlar olmak üzer» üçümüz de yayan, Harbiye Nezar»tinden, Sultananmede kadar Divanyolundan geçerek Adliye Tevkifhanesıne yürütulmuştük. Yolda tanıdık, tanımadık birçok kimseler yüzümüze bakıyor, ve türlü türlü tefsirlerde bulunuyordu. Bazüarının bizi katil, kimisinin husız v« bajkalarının da çeşıdii cürttmlerl* kabahatli gördüğüne şüphe yoktu. Hayatımda ilk defa ellerim kelepçeli, senelerce kumanda ettiğim Mehmedciklepın arasında, »üngülü muhafızlarla aokaklardan geçtiğımi görüyor, ve hajımıza gelen bu feci akıbete mü t«vekkil yürüyordum. Vatan uğrun da, her {eye katlanmak bizler için tabii en şerefli bir vaziie idi. Adli y« Tevkifhanesinde hepimizi «yn ayn, yalna tepesindeki cam pencere den ışık ve hava alan, idam mah • kumlarına mahsuı höcerelera kapamışlardı. Ellerimizden kelepçeyi çı • karmıjlar, bizi teker teker bu höcerelere sokmuşlar, kapılarımızın önüne de birer nöbetçl koymuşlardı.Geceleri bu idam höcerelerinde en ufak bir ışık ys^'lmadığı için, zifir! karanlıkta boüian kuyusu gibi bu korkunç ve rütubetlj taf odalarda mukadderatımızı beklemeğe başlamıştık. Benim tevkifim ile mühim bir aksaklık meydana gelmişti. Anadoluya gideceklerin tezkiyesini, MiUl Teşkllâtın Başkanı ııfaü üe ben yapıyor, ellerine mühfirlü bir de vesika ve riyordum. Bu mühür evimde bence malura bir yerde gizlenmişti. Vazi yetı Polis Müdiriyeti Umumiyesinde iken ailem Rânâ Hanıma söylemiş, bu mühürün kullanılmasına ve benim adıma imza edilerek gene veai ka verilmesine müsaade etmiştim. Refikam da tavsiyelerime uyarak *ylece hareket etrnekte idi. Fakat nedense tejkilâtımııa dahil bulunan üçüncü karakol cemiyeti heyeti merkeziyesi azasmdan, o tarihte rütbesi erkânıharb binbasısı Filibeli Ali Rıza, erkânıharb kaymakamı Muğlalı Mustafa (Orgeneral). gene o tarihte rütbesi erkânıharb binbaşısı olan ve Istanbul Merkez Kumandanı Emin Pafanın muavinl bulunan Müfidl Beyler, «evcem Rânâ Hanımı tazyik ederek bu mühürü kendisinden lstemişler, ve bana da haber göndererek, Anadoluya gideeeklere bundan böyle kendilerinin vesika vereceklerinl ve alîemin bu mühCrfl behemehal kendilerine tesüm etmesini iöylemişierdl. Müfid Bey flstelik bu muhür verilmezse. ben! ziyarete gelen refikama izin vermiyeceğini de ma kamı tehdidde llâve etmişti. Benim mühürü onlar» vermemekteki ı c a rım şundan doşuyordu. Ima: SAJCtB HAfiZ TANSlı =haberleri doğru posta Denbyollarmın «Akdeniz» V «Karadeniz» vapurlan ile Karadeniz limantan İzmire bağlanacak Fiatların nizama girmesi Mim Korunma Kanununda tâdiUer yapan 8731 numaralı kanunun yürürlüğe girmesi v« 13 haziran 1956 da 1018 numaralı v» 20 haziranda 1020 numaralı koordinasyon kararırun çıkmaaı, plyaa» üzerinde derhal tesırinl göaterdi. Çünku yenl kanuna ve kararnamelerc göre memlekete ithal •dilen veya memleketten ihrac olunan, yahud dahilde imal v« istihlâk edilen bütün mallann alım satımı gene kararnameye g5re hetablanacak maliyet unsuru üzerinden kâr haddine tâbi tutulduğu ve bu hadler de kararnamelerde gösterildiği için, plyasada iatısa arzolunan mallann flatlannın Itararnameıere göre hemen tesbiti lcab etmi» v« bu tesbit neticesinde baa e»y« fiatlannda ehemmiyetll düçüklükler gBrülmüatür. Son çıkan ve eskileri kaldıran 1020 numaralı kararname, kâr hadlerini, eskisine nisbetle indirdiği lçin tatbik mevkiine henüz giren bu kararnameye göre fiatlarda yapılacak değiştinneler gerçekleatikçe, etiketlerde gördügümüz fiatlar daha da düşecektlr. Kanunun »• kararnamelerln çıkm u üzerine piyasada bazı mallarda kendini gosteren fiat düşmesi, hayret verid derecelerde olmuîtur. Meselâ söylendiğin» göre, bundan bir hafta evvel 55 liraya latılan gözlük camlan 11 Uraya kadar Imij. Kumaı kundura, buz dolabı gibi mallann fiatlannda gazetelerin haber verdiği düşmeler d« ehemmiyetll nisbetlere varmaktadır. Demek oluyor kl Mılll Korunma Kanunu tatbikatınm şimdiye kadar ihmal edümeainden dolayı hiç bir leyden korkusu kalmıyan bir kısun esnaf ve tüccar, istihlâk mallan azlığından ve talebin fazlalığından faydalanarak ve insaf denen şeyi tamamile elden bırakarak fiatlara fmhij ramlar yapnuşlar ve bunu yaparken kendi kazanç ihtiraslanndaa ba«ka blr ölçü tanımamışlardır. Bugün karjılaştığımız durumun ifadesi budur. Bu acıkh müşahedeyl tesbit tderken hükumetin bu fıat meselele 1 I f iK T İS A D1 lif W? s E LE LE R 1 I 1 Bn sabahs Yazant H. V. El eeza. M T Sandalcüar Kâhyası Rizell AU OsHanın bosbogazlığı üzerine, Galatada takacüarın toplandığı kahvenin üstündeki otel odalarında tevkif edilerek Polis Müdirıyeti Umumiyesıne getirilip Kalkandelenli Hasan Tahsin tarafından »orguya çekildikten ve •vvelâ nezaret altında bırakıknama karar verildikten sonra, ilk telâş ederek benl anyan refikam Rânâ Hanım olmuştu. BİBbir müşkülâttan lonra, Polis Müdiriyeti Umumiyesinde mevkuf bulunduğum odaya gele rek benl bulmuı v« gözleri yaşar mıştı. Ben, bizi dinhyeceklerınden emin olarak şöyle toze başlamıştım. Bir yanlışlık neticeai tevkif e dildik. Bu hal çok «ürmiyecektir. Istanbul hükumetine sadakatten ve onun emirlerine riayetten başka bir •uçumuz yoktur. Bizi yanlıjlıkla A nadoludaki ftıi kuvvetlerle miişterek «annediyorlar. Divanıharb huzıırun da inşallah hakikat tecelli edecektır. Müsterih olun, sabıriı hareket edin. Cenabı Hak, bize yardım edecektir. Yalnız hastayım, mahud hastalıkla rım tekrar dirüdl. Şu reçeteyi al da Fatihteki eczahaneden bana ilâç gönitr. Ailem Rânâ (Ertürk), gözyaş lannı tilerek ve reçeteyi titriyen parmaklarile alarak odamdan çık mıştu O tarlhlerd» Fatih Belediy» Dairesi karjısında eczacı Şevket Beye ald bir eczahane vardı. Burası, mil liyetp«rver arkadaşlarımızm da buluşup görüsme yeri idi. Daha henüz gazetelere intikal ctmeden mevkufiyetimi, bu turetle arkadaşım Şevket Bey •• diğerleri süratle öğrenmiş lerdi Haberin yıldırım lüratile bü tün teşkilata bu sayede yayıldığını Bğrenmiştim. Yalnız ailem Rânâ Hanımı, geceli, gündüzlü sivil polisler takib ediyor, nereye girdiğini, kimlerle konuşti'^unu tesbıte çalışıyorİardı. Fakat ı^iikam, bu hususta çok eesur Te vatanperverdi. Nıtekim, ecsahaneden gelen gazete ve yazılan alarak, muhtelif semt ve mahallelerdeki teşkilâta bunları, gece ve gündüz demeden gdtürüyor, o zaman lçin büyük tehlikeleri goze alıyordu. Şahin Paşa otelinin mahud odalarrnda üç gün mevkuf kaldıktan sonra bir gün, bize yeniden ütihak eden Enver Bey admda müliyetperver bir arkadaşımızla üçümüzü iki arabaya bindirerek tstanbu! Merkex Kumandanlığma götürmüş, Emin Paşamn huzuruna çıkarmışlardı. Biraz lonra odaya kısa boylu, çelimsiz, fakat •eytan gibi bakan, kumaz ve hilekâr yüzlü bir pa?a girmişti. Evvelce de tanıdığım bu Kürd Mustafa Paşaya o devirde rulmü, şiddeti yüzünden Nemrud Mustafa Paşa diyorlardı. Kendisi meshur Dıvanıharbin Reisi İdi. Bize dönerek: Zab Şahaneye suikasd ha! tı tarbul hiikumetini taklib etmek, ve lilâhlı mukavemet kuvvetleri kur mak!... Hepimiz »usuyorduk, çünkü t n ten kararını vermişe benzıyordu, nltekim dflinln altmdaki baklayı biraz •onra çıkarmıjtı. Bunlardan yalnız bir tanesi, •damı darağacına, yağlı ipe kadar götürür, bunu bilmiyor musunuz?... Odanın lçinde bir aşağı, bir yukarı «eziniyordu, gözleri fırfır ddnen, yarı müstehzi, menhus çehreli bu ha kikaten nemrud adama bir şey denilemezdi. Emin Pa§a, ve üç maiyet zabiti ayakta duruyor, ona hayran lıkla bakıyorlardı, o bizim sükutu muzdan cesaret alarak söyleniyordu. Adlarına Kuvvayi Milliye diye başlarından büyük lâkab takanların hepsini, o haydudlarm başı Mustafa Kemal olmak üzere idama mahkum ettiğimizi de mi bllmiyorsunuz? Onlara yardım etmek de «yru cürümdür. Haydl, mars cezamzı çekeceğiniz «ünü beklemeğe!... Subaylar ilerliyerek blzi, huzurdan çıkardılar. Kapıda süngülü muhafızlar vardı. Hepimizin ellerine ke ESAD TEKELI rine müdahalede gecikerek lündiye kadar geni} müstehlik zümreleri ile bir kısım insafsız satıcılan başbasa bırakmış olmasını teessürle kaydetmekten kendimizi alamıyoruz. Gerçj fiat meselelerini nizamlayan şey, sabcıların ihtirası olamaz. Fakat stokun ve istihsalin, istihlâke yetmediği devrelerde bu ihtiras büyük ehemmiyet kazanır ve bugün karsılaştığımız neticeleri doğurur. Bundan ötürüdür ki darlık zsmanlannda fiat kontrolu bir zarurettir. Biz bu Kontrolun ciddiyetle ele alınması için yillardanberi naçizane Ikazlarda bulunuyoruz Fakat her nedense fiat ve pahahbk meselelerine şimdiye kadar lâyık olduğu ehemmiyet atfedilmemiştir. Hattâ, yalnız kanun tatbikatının ihmall deeil, son gunlera gelinceye kadar tesbit edilen kâr hadlerinin yüksek olması da, fiat yükselmelerlnd» rol oynamıjtır. Meselâ 4/ U/1954 tarihli ve 951 numarah kararnameye göre buz dolablan için kâr haddi ştı İdi: tthalâtçı lçin yüzde elli ve perakendeci için yüzde yirml bef, yanl ceman yüzde 75. Halbukl son çıkan 20 haziran 1956 tarihli tarifelerinln tesbiti hususunun) hflkumetçe Ticaret ve Sanayi Odalarına yaptırılabileceği hakkında bir hüküm koyarak bu teşektülleri fiat işine kanştırmak hatasından kurtulamamıştır. Halbuki tekrar ediyoruz: Kâr hadlerinde alâka ve menfaati olanlan temsil edenler v« şahsan da alâkadar bulunanlar tarafsız hareket edemiyecekleri lçin kendilerine bu hususta vazife vermek dogru değjdir. YAZAN: DenlzyoUan lsletmeal ^Akdenlz» ve tMarmara» vapurlarının tesîim alınması sebebile Karadeniz ve Akdeniz hatlan yaz tarifelerini yeni den gözden geçirmeğe ba5İamıştır.Bu tarlfe temmuz ortalarmda tatbika baj lanacaktır. Böylece elde kafl layıcla v« rtratli geml bulunacağmdan Karadeniz limanlarını Izmire bağlamak kabil olacaktır. Bu «eferlere, §aatte 1819 mil yapabilmeleri dolayısile «Akdeniz» ve «Karadeniz» gemileri tah•is edilecektir. Akdenizin eşl olan «Karadenlz», «Marmara. ile birlikte Alman liman larından mal yüklemektedir. Her iki geml, temmuz ortalanna doğru liraanunıza gelmi? olacaktır. BakırkByde Osmanlye m»halleıin<l« Cmrar.iyt fokajınd» 11 numarall *vde eturan 65 ya«ında Zlya Ijıl. dün «abah •aat T fAilarıada ttzerlne gaz döküp k«ndl^!ni yakmiftır. BakırkOy Akı) hastareslne kaldırıian Ziya biraı »onra olmü?. hadİM «trafında tahkikata baflanmıjtır. Londra asfaltının sehre girij nolttaıı olsn. Topkapı gurları «çılma|a ba;lanmıstır. tıtanbu] Ankara yohı S10 kllomerte İken yenl yapılan tadillerl* 471 kilometrey» lndlrllmlştlr. Ayrica tzmlt sehrinden feçen yo? dar olduğundan sahıld«ı yenl Mr vol yapılması kararlaîtırımhstır. Burdan b.işka. İzmltte jımdık! dar demlryolu koprttsö yerlne 40 metre eeni}llSinde beton blr köprü yapılacaktır. tftanbul Ankara yolunun alfaltUnmasma devam edtlmektellr Bu amellye, lkl seneye kadar tamamlanacak, yol asfalt olarak trafige açılacaktır. Bundan başka Bostancıda yapılmskta olan yol tünelı mevsîıri »onunda tamamlanacaktır. Üzerine gaz dökiip yakarak intihar etti Surlarda Londra asfaltı genişHğinde kapı açılıyor Kanun ve karamamelerin yürürlflğe girmesi üzerine kendini gosteren bu düzelme yürekler» u çok ferahlık getirdi. Fakat bu nisbl ferahlık devam edecek midirî Bizce bunun devamı, piyasada yapılacak fıat kontrollarının (şümullü, ciddl v« tesirli> olmastna bağlıdur. Şayed kontrollar çok mahdud bir sahada kalına ve gene murakabe, muhasebeden, malıyetten anlayan bilgi sahibi v« dürüst elemanlar tarafından yapılmazsa ve dolayısile tesirsiz olursa, rfarlılrtan doğan Istismar hırsları tekrar tlcvlenerek cezalann şiddetine rağmenyeniden eskl duruma düamemizden haklı olarak korkulur. Bu sebebden kontrol teskilâtırun dddiyetine bi1020 numarah kararda aynı malda it rind derecede ehemmiyet vermek gehalâtçı lçin yüzde (15) ve perakendeci rekir. için yüzde on olmak üzere ceman yüzde (25) kâr haddi tesbit edilmiş Fiat yüksekliğl meselesinln halline, bulunuyor! Yani eskisinden yüzde ihtikâr ve lstisman Snleyecek tedelli eksik kâr. Demek bu kadar kâr, birlerin kâfi gelemiyeceğini izaha ihkâfl imlş. Şu halde bundan bir bu tiyaç yoktur. Çünkü enflâsyonun çuk sene evvel, neden dolayı şimdi asıl seebebi, bir iktisadl muvazenakinden yüzde elli fazla kâr payı tes sizliktir; yani istihsalin istihlâke yetbit edilmiştir? Bizce bunun sebebi memesidir. Böyle bir durumda, iaşudur: Ticaret Odalan Birliğinin bu tihsal artıp da istihlâke yeter derekâr haddi tesbiti işine karıştınlma ceye gelinceye kadar istihlâki ve tasıdır. Acınank soylemeliyiz ki Mil 1 lebi tahdide ihtiyaç vardır Bunun 1 Korunma Kanununu tâdil eden yeni da yolu başka memleketlerd* bnjkanunda (fiat, kâr haddi, maliyet un vurulan çarelere göre kredinin suru, bir hirmet veya sanat veya tahdidi, vergi arthnlması, devlet ma» emek karşılığı alınacak fiat ve ücret raflannın azaltılması gibi |eylerdir MÜHİM İLÂN Muhabank Umum Müdürlügünden Bankamızm tHer hesaba bir ev» plâm geregince lçtlraklerimiz tarafınd3n Bankamızda yapı tasarrufu bulunanlara tahsls edilecek apartıman dairelerinin tevzline dalr ilk kur'a 30 Haziran 1956 tarihine rastlayan cumartesl Künü saat 16 da Muhabank Merkez Müdürlügü binasmda halk ve Noter huzurunda cekilecektir. tstiyenler gelebilir Tml M!1U Korunma kanuntı 11* alâ ks!ı olarak fehrlmlı Tlcaret Borsasmd» me=lek heyetîerlnln katıldıîı mühlm blr tnplantı yapılmiftır. Toplantida yent kanun hOküml«r1 katsuında Borsa İle 11(111 tadrlerin O »ıralarda Istanbulda HlndU bir dunımları »öruşülmü» v* flklr teatlcasus bulunuyordu. Bu Hindli. Mus İnde bulunulmuçtur. tafa Sagir idi. Ayn yazılanmızla bü Mayis aymda limanımızdan 20 tün hüvlyet ve akıbetinl açıklıyaca milyon liralık ihracat yapikh Sımıı bu adam, karakolculann te?klÇ»hrlm!« Tfcaret Odası tarafından lâtmm içine maalesef girmeğe mu tertiblenen tylık İhracat UtatlstUclertnvaffak olmu» ve pek çok kimseler d«n maTiı ayına ald olanı da h«ırden de ahbab edinmiştl. Maksadı, l»nmıjtır. böyle bir vesikayı ele geçirip AnadoOdadan 5fl lhrae m»ddesl Içte SM luva gitmekti. Bilhassa isimlerini say merşt' lahadername'ri n'ımniîtır. Öıdıgım arkadaslar, bu Hindlinin hüs rscatın yekunu 20 239 268 llradır. nüniyetlne kani idüer. Onlara hab«r thracatta bs| mevkll 11 milyon M0 göndererek, kendilerinin münasib llra İle tütün almakta. bunu t milyon göreceği kimselerin vesikasına refi 52 bln llra 11» tift * taklb etro«ktedlr. kamın mühür basmasmı teklif et Avrıca 1 milyon 53 bln liralık fındık, miştim. Bu suretle gidenleri gen» bir milyon 400 bin liralık bakır »hrac kontrol etmek bizce mümkün ola Olurmuşhır. caktı. Fakat onlnr bunu kabul etme 2 yaşında bir çocuk çeşme düer. Diğer taraf+an o zamsnki î s yalağına dü.şerek boğuldu tanbulun ist?al altuıda çektiği ıztıSJUVTI kazasına bagh Bekrll koyüirab malumdu. d«n Seyld GUrhanın 1 yajındatd oglu Genç bir Türk kadınmı, gecenin Saban. çeşme bajında oynarken yal»Ja düîmüs ve boğulmuştur. H*di» etrageç saatlerinde bu tenha tokaklarda fıuds Silivrl Müdde'umumilljl tahklyakalıyacak olan işgal kuvvetlerine kıt yapm^ktadır. mensub askerler, birçok misallerinl ÖKîmle biten 2 traflk kazası İ3İtti|imiz »arkmtılıklanndan birinl Abdullah Çetin ldareslndeki 5248« de refikam hakkında reva görebilirlerdl. Nihayet mühîlrfl teslime ka plâkah taksi Çemberl'taj eaddeslnden gecerken 60 yasmda Ohannet Akkus rar verdik. Btı möhürO Rânâ fEr ismiııde blr |ahsa çarpmiîtır Muhtelıf Arkan Sa. 5, Sfi. t At yerlerinden yaralanan Ohanne. Esnaf hastaneslne ka'dırılarak tedavl a'.tına ahnraiisa da çok geçmeden olmüîtür. Kaza errafında Muddelumumlllk tahklkaf Tapmaktadır. Devlet Havayollarını ıld rt lofflr Rıfkı Clçek Idaresindekl otobüs, Londra | arfaltı üzsrlnde Çobaneeîme mevklfnde I Karavolları amelelerinden 29 ya?ında Ali Arslana çarparak öîümüne »ebeblyet vermutlr. Kaza etrafında Bakırkfly i MuddelumumllISt Uhklkat yapmaktadır. Ticaret Borsasında dünkfl toplantı Bizde kredi tahdidi yolunda fflmullü tedbirler aknmif değildir. Yalnıı Merkez Bankası iskonto haddinin yüzde altıya çıkarılmasile iktifa edılmistir. Diğer taraftan bazı istihıAk vergilerinde arttırmalar yapılmışsa da bunlar maksada hizmet edecek mahiyet ve kifayette değildir. Devlet masraflan mevzuunda da esasb bir salâh göremiyoruz. Mılletlerarası Tediye Bankası, son neşrettiği 26 ncı raporunda enflâsyon meselesini mütalea ettiğı sırada fiat yüksekliğıai önlemek için bazı tahdidler koymak ve faiz nisbetini yükseltmek şeklındeki tedbirlerin ehemmiyetini inkâr etmemekle beraber bunların muvazeneyi temine kendi başına yetmiyeceğini belirterek devlet masraflan üzerinde duruyor ve bu masrafların finansmanında enflâsyonu husule getiren vasıtalardan kaçuıılmasını, hattâ devlet istikrazlan dahi tahdid edilerek hususî teşebbüse verimll yatırımlar yapmak imkânının veya kolaylığının temin ediimesinl tavsi>e ediyor. Devlet istikrazlarının tahdidi demek, masrafları azaltmak demektu:. Bizim memleketimizin ihüyaçlar'na göre devlet masraflanndan verimsiz olanları, yani teşkilât ve idare masraflan gibi istihsale hizmet etmıyen ve İstihlâke gidenleri gerçekten azaltmah, buna mukabil, istihsale hâdira masraflan, yani iktisadl yatırımlan »imdilik arttırmamakla beraber bunlann istihsal bakımuıdan en verimli obnasma dikkat etmeliyiz. Enflâsyonla mücadele, bir bütün ola rak ele alınmak ve bu mücadelenın mütevakkıf olduğu mall, iktisadi ve hukukl tedbirlere hep bir arada girişmek gerekir. Nitekim meselâ bugünlerde gerek Fransa, gerekse Ingiltere, fiat yükselmesine karşı mücadele ihtiyacile karşılasmışlardır. Fransada «fıatlarm yeniden nizama konulması» tedbirieri bahis konusu olmağa başlamıştır. Bu memlekctte (213) kalem ihtiyaç eşyasuıın fiat endeksi (149) seviyesinı geçerse meslekler için garanti edilmiş olan as~ garl ücretin otomatik olarak arttırılması icab etmektedir. Bu asgarl ücretin artması, umuml surette ücretlerin de artmasını davet eder. Bundan Btürü Fransız hükumeti, fiatlar üzerin« eğUmif v« bütün dikkatini fiat endeksinin (149) haddini aşmamasını temine harcamakta bulunmuştur. Bu maksad temin edilmiş olınakla beraber fiat hususunda yeni tedbirler te&bit olunmaktadır. lngiltere de fiatlann ve onlarla birlikte ücretlerin yükselmesinl durdurmak için başka tedbırler araşarmaktadtr. Blr çok memleketlerd* hukumetler, fiat meselelenle ğraşmayı böylece en mühim devlet işi sayarak ona göre çalısmakta ve her türlü tedbire başvurmaktadırlar. Bizde ise fiat meseleleri, ötedenberi tâll işlerden sayılmıj ve fiatlar yük•eldikçe sathl ve geçici tedbirler alınmakla iktifa edilmiştir. Bundan •onra böyle olmamasını ve fiat yük•ekliğinin ve hayat pahaülığırun, bir çok cefalet v* ıstırablara yer vercn [hmal kabul etmez sos>al bir mesole ılduğunu gözden uzak tutmıyarak bununla mücedeleye gereken ehemmiyeti vermemizi gönülden dilemek•yix. lcaniliğin alıp yflrfiMft günlerde idL Sokaklarda, gene, Ihtiyar, kaba sakallıdan geçilmez olnmşta. Nerede ise, Tkanüik mod« oUcakru Bir mecliste, bn mevru etrahndm konuşurken, hazır bulunanlardan blrl ortaya blr fikir att». Ticarri demek sakal demek, dedi. Sakalsız Ticanilik olmuyor. Şa halde, Ticaniliği ortadaa kaldırmak için evvelâ sakalı kaldırmabyız. Sordulan Ticaniye aakalını kestirmek olacak iş mi? Yooo, ona hacet yok. Bütüa muhabbet tellâllannı sakal koyuvermeğe mecbur edersio. Kimin Ticani, kimin gönül simsan olduğu anlaşılamıyacak hale gelince, Ticani, sakahnı kendiliiğndeo keser. T* ••* *J* Gene blr mecliste, çarşaf meselesi konuşuluyordu. Kimi, kıyafet kanununa madde ilâve etmeli, dedi; kimi, bir çarşaf yasağı kanunu çıkarmalı, fikrini müdafaa etti; birisi de, kasaba kasaba, köy köy dolaşıp halka nasihatler verilmesi lüzumunu Ueri sürdii. Ticanileri laka] kesmeğe, dolayısile mecbur etme formülünün sahibi, tesadüf, bu mecliste de hazu bu lunuyordu. Benim bir fikrim var, dedi. \e o, ne bu. Çarşafı ortadan kaldır mamn tek yolu, bütün vesikalı fahişeleri çarşafb gezmeğe mecbur tutmaktır. Bütün vesikalüar bundan böyle çarşaf giyecekler, deyın, bakın çarşaf nasıl tarihe kanşır! *** Yan şaka tdi ama, bo fildrler, doğrusu, pek de yabana atılacak şpyler değildi. Nitekim. bunlara benzer bir tedbirin tatbik ma. iste başlandı. Muhabbet tellâllarıııın saçlan sıfır nunıara ile kesiliyor. Elceza min cinsil amel demişler. Dost başa, düşman ayağa bakar derler ama, muhabbet tellâlı bu kaidenin dışındadır. Gözleri, dostu olduğu, olmadığı her irsanın başında dolaşır. Nasıl etsem de şu başa ge> ik kafası gibi çatal çutal bir şekil versem diye! Sen mi elalemin başile uğTmsırsın? dediler. Biı senin başına bir çorab örelun de gör. Kazıdılar kellesini. Pekâlâ da ettiler. Yalnız, lâf aramızda, ben bu tedbirin pek fayda vereceğini zannetmiyorum. Çünkü, nruhabbet tellftli denilea mahluk zate'n başıbozuğun biri. Ba51nın biçimini aynca bozmakla ela bir şey geçmez. E}~vahlar olsuıı, gitti lepiska saçlarım diye oturup dovunecek değil ya. Zenaatındaıt da vazgececeğini lanııeUniyoruın. Çünkü. muhabbet tellâlının kafası sıfır numara ile yahud usturm il* tıraş edilir diye bir hukiıra buiun& biie, tıraşlı kafa ile muhabbet a tellâllığı yapmak yasaktır şeklinde bir kaide yok. Merkum, kasab sungerile silinmiş eski hâyasız suratını, bundan sonra, saçlı değil de pınl pınl cilâlı bir kafa altında dolaştırmaktan ibaret bir değişikliğe uğrı.\acak dcmektir. Hele biraz da kalenderse obaşa gelen çekilir» diyecek, uç gün sonra, bu dazlak kafaya zaten ahşacak. hattâ resmcn tanınmış bir mesleğin sahibi olarak belki iftihar bile duyacaktır. Hattâ hattâ, dahası var. Saçlarını, dökülmekten korumaJk için, ustura ile tıraş ettirip eşl dostu tarafından kötü çözle görülmeğ* başlayan biçare vatandaşın acıkh macerasını duymıyan kalmadığına göre, bundan böyle, en büyük zaruret karşısmda bile, şehirde, »açını dibden kestiren kimse kalmıyacağmdan, dazlak kelle. muhabbet tellâllannı» inhisan altma girecek, bu /enaat erbabı da. karUVitierinl kafalannda gezdirircesine, tâ uzaktan tanınacaklar, ökse ile stice avlar gibi müşteri avhyacaklar. Ekmeklerine yağ sürüldü gıbî geliyor barral Eyub kazasına bağh Alibey koyünd» çoban Omer Cıvan pazar günü yıkanmak üzere dereye girmıs. yuzroe bllmed.ğinden boğulmujrur. Hâdise etrafıııdi Ej'ub Muddemmumıliği tahklkat yapmaktadır. 40000 Liralık Para Apartıman Dairesi İkramiyelerİ • mt* HAZİRAN 26 ZİLKAnE 17 V. | 4 30.12.1718 17 19.45 2148 2M K. ] 8 45| 4.32| 8.32 12 00! 2.03! (.24 TÜRK TiCARET BANKASI Her 150 liraya bir kur'a numarasıı Ayağa kalkü. Kıza bakmak istemiyordu, gözlerird kaçıracak jrer arıyordu. Gidiyorum artık. Dedi Sana yann telefon ederim. Bu akşam için beni affet.. Belki kaba davrandım. Lâkin böyle lâzlmdı. Sonra sen de pışm:n olacaktın, Emin ol böyle da ha iyi, Yazık olurdu Senin dostun olduğurua inan.. Sana yeni bir hayat vermek istiyorum. Biraz tereddütten sonra kırra yü zünc bakarak Bır dayım seni görse, dedl. V« tekrar gözlerini çevirdl. Beni görürse ne olacak? Cavidan harumefendıye mi benzetecek? Belki benzetir. Belki benim iyi hatırlayfmadığım bazı hususiyetler vardır. Onlar beraber büyümüşler. Daha doğrusu ennemin büyüyüşünü görmüş dayım... Hiç benziyor muyumî Bilmem.. Belki bazen.. Pek en der. Benzeyen taraflannız var 14rek: Rica ederim Hfilyt her şeyi klr letme. Dedi. Kız birden yerinden fırladı. Aysk ta adamın önünde dikilerek Ne o.. Dedi. Aşkı da mı klrll buluyorsun sen? Peygamberleri de geçtin. Allahm oğlu olduğunu iddia eden İsa bile aşkı kabul ederdi. Hat ta orospulan af ederdi.. Ben taşıdı ğım kanı bilmiyorum, ama yaşadığım hayatı iyi biliyorum. Kirliyim ben.. Sen aşkı kirll buluyorsun ha!.. Ben sevmediğim, istemediğim herif lerin koyunlanna girdim. İlk ysşamak, yani aÇ ve sokakta kalmamak için. Sonra.. Belki de şu gördüğün tualetleri giymek için. İstediğin ka dsr tiksin benden... Biraz daha dikildi. Omuzlan çıpkk. askısız tualet kaymış bir meme sini dışanda bırakmıştı Bu dik, yu varlak, mfğrur bir meme idi. Kız farkında bile değildi. Hırsla sözün de devam etti: İnsanın evvelâ gözleri kulaklan kirleniyor. Utanıyor, tiksiniyor. Sonra yavaş yevaş alışıyor, farkına varmadan bu kir ta iliklerine kadar işliyor... Adam boğuk bir sesle bitir! dedi, unut «rtık hepsini.. Seai boguk, lskln fok tatlı idi. Kıa gflldü. Unutayım mıT Tanl maıiyl «r tık ılleyim miT N« budalaük, buna imkân var mıT Adam acel* ii*: Ir«t, <J«di. Y* tek Tn etti. Fakat kmn etl bir mıknatız gibi göz lerini çekiyordu. Bakışlan öyle »a bit, öyle yapışkandı ki.. Hülya onun baktığı yere gözlerini eğdi. V« ufak bir çığlık atarak tualetini yu kanya doğru çekti. Adam rahatlamış gibi gülümsedi. Neden utandın. Hülya? dedi, zaten bütün gece yan çıplaktın. Hülya «Bu adam insanı çüdırtır» diye düşündü. Düsüncesinde devam «tmly» *akit kalmadan Sedat en tath sesi ile Hülya, dedi, senlnle blr anlas ma yapahm. Kız halecanla sordu: Nedir bu anlaşma? Öyle zannediyorum ki, lenin için şimdiye kadar en büyük acı kim olduğunu bilmemekü. İhtimal Muhakkak ki büyük bir acı idi. Şu halde bunu anlayınca, üs tellk de iyi blr aileye mensub oldu ğunu anlayınca mes'ut olacaksm. Mesud olmak için her seye maliksin. Peki? Şu halde artık lntikam almak tan vazgeçersin. Niçkı? tntikam hlsai mOT*ut bısanlara yakıtmaıl 19de emnlyet ve sür'at Bir çoban derede boğuldn Nflshası U knrusrar ABÜNE ŞERAJTİ Muddeti rurkiye L4r» SJ Lor» Uarie ur> At. Kısılan dudaklan aralamaya, eanlandırmaya çahşan dudaklan •lev gibi idi. Nefes alışmda, •linin okjayışında, vücudünün kıvrani|mda, göıHünü iip kalkışmda bütün varhğında bir yalvarıs vardı. Bu sessiz mücadele kısa bir müddet devam etti. Sonra ku birden çekiliverdi. Kendinı sedirin köşesine attı. Hcyretle adama bakmıya başladı. Sedad ona bakmıyordu. Bir noktaya dikili duran gözleri de ağzı gibi kısık, yüzü •ertti Kesik kesik nefes slıyordu. Kız «Nefret edilen biri tarafından Spülen bir kadın bile bu hale gelmez.» diye düşündü. Birden doğruldu. Adamm suratma şiddetli bir tckat inirdi. Tckaaın çıkardığı sesi duyunca biran sersemlerniş pibi durcu. Sonrs bir tokat daha indirdi tkind tokat belki ilkinden kuvveüe şakladı. Bu sefer adam ba$ıBı çevinniı kıza bakıyordu. Gözlerlnde öyle bir şey. öyl» bir mâna rard. kl.. Kın korkutmaktan tiyad« kudurttu. Bo?uk bir fealer: ha öpmem!. Sen bır erkek değilsin! Soluk, *ofuk bir |eysin.. Cansız gibi.. Belki de... Adam birden kın omuzlarından yakaladı. Hülya omuzlannm kemikleri kırılacak zarmetti. Bu rarif görünüşlü ellerin böyle kuvvet li olacağı hiç akhna gelmemişti. tn lememek, bağırmamak için dişlerini sıktı. Fakat adam omuzlannı bırak mıyordu Parmaklannın tazyiki (öt tikçe fazlalaşıyordu. Ve kesik hlrıltıîa bir nefes kızın kulaklarmı tsrmalıyor, alev gibi sıcaklığı da yüzönü âdeta sert bir temasla yah yordu. Kız gene de korkmuyordu «Acaba dudaklan ısmdı mı?» diye düşündü. Adam boğuk, kısık bir sesle: Başladığın cümleyi bitir! dedi. Belki de demiştin.. Kız faşırdı. Ba^ladığı cümleyi unutmuştu. Birden hattrl«dı B*lkl dc «ade •arışmlan aevlyoTsun. dl yecekti: Fakat bunu aoyl«m«m«U idi... Unuttuzn: Oadk Senl bü daha öpmiyeeeğtm, Hayır. unutmadm, «mm> atl 4*<H,totcaand« f*ber»en de blr da Belki *e ben... Ben aana... Bir erkek arkadaş gibi... Cümlesini bitirmesin» vakit kal madan kızın omuzlanndaki tazyik gevşedi. Ve adamm elleri yavaşça çekildi... Şimdi yanyana fld suçlu çocuk gibi otunıyorlardı. Ikisi de pişman ve kararsız gibi idiler... Adam yap tığını tâmir etmek isterken, bir ha ta daha yaptı. Anlatması güç, dedl, seni 8y le birinin kızı zannediyorum kl.. Se ni çok yüksek görmek istiyorum... Hülya bu sözlere biraz evvelkl omuz acısını bin kere tercih eder di. «Benl düşük görüyor. Diye dü şündü. Düşük pörüyor, haklı da.:» Her halde ben o ilâhî kadının fcjzı değilim. Bunu söyliyen sesinde acı bir sitihza vardı. Adam lsyan •tmif gibi birden bafinı eevirip ona bakznry* başladı Ku devam etti: Yoksa ancem tannettigİzB hanım«f«ndiye tşık mı idint Adam adeta çareslzlik lçinde kal mif gibi idi. Seainl mümkün olduğu kadar tatlılaştırmaya gayret ede Galatasaray Ajansımızda hesab açtıranlara çok kıymetli açılış hâtıralan ve bu ajans için hususl keşide 5000 T.L. kto. Sıkılmış gibi güldü. Belki de ben benzetmek İstiyorum. Niçinî Çünkl, senln onun kızı olduğunu istiyorum.. Ysşadıgın hayat için yaradılmamıı oldujuna inanmak istiyorum. ÇünküT. lntikam, k n a« alta* Mr Adaza gayri ihtiyarl gOdartai tek rar kıs* çrvirdl. Ve bu seftr g6xl« zvrktirf M»»'uttasanlannbirU bir rl kızuı «ıplak gögsün» takıldı. Yl zevk* ihtiyaçlan yoktur. n» b^Vmamak k»çmak fct»ordtı HER 150 LİRAYA BİB İŞTİRAK HJUCKI ISTANBUL BANKASlJ