08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYCT H Hazinm lflSt 5 e h i r = I Y AI IA T İP İI IA L A R I .1. = Perde =haberleri "Birmingham,, notları T Rlzeli Osman Kâhya Melek ve Sümer TOKkknHMSUSA vtM.H.<mJ8UBAŞKANI ÂLBAYHÜSAMETTİN ERTÖRK I . S. Bu sabah: 1 Ynvarlakfan dort köşeye Yazan; R V. fann: «AMÎH NAHZ TANStf ve tevkif edilmem tstanbulda Galatada Yağkapanı iskelesindeki Karadenizli uşakların sandalcılık yapüğj kıyıda. Rizeli Osman Kâhya vardı ki, onların değ nekçibaşısı sayılır, herkes ondan sorulur, sandalcılar da ona danı^ırdı. Osman Kâhya, güçlü, kuvvetli, gürbüz ve »evimli bir Karadenizli idi. Gözünü deniz kıyısmda açmıs, ci âerlerini, deryadan gelen hava Ue şicirmis, yüzü gözü kızarmıs, bir deıılz kahramanı olmuştu. Sandalcılar onu seviyor, o da hemşerılerıne karşı bü yük bir muhabbet duyuyordu. Ev velce Karadeniz hattında işliyen 1darei Mahsusa vapurlarında kumanyacılık etmis, Anadoludan tstanbula gelmek istiyen ve kendilerine birer kefil gösteren işçüere vapur biletleri temin eylemişti. Fakat Karadeniz iskeleleri üe ls tanbul arasında sık ıık gidip gelen Osman Kâhyaya Hürriyet ve Itilâf Fırkası ileri gelenleri lle ve mütareke yıllarınm Kroker otelindeki înfüiı karargâhmın bir numaralı adamı kumandan Benet ile münasebet peyda etmesinl tenbih etmiştim. Osman Kâhya bununla da iktifa etmıyerek Nigehbanı Askerl Cemijetinln ileri gelenlerile ahbab olmu'tu Bunlann içinde topçu binbasısı Ço ptır îsmail Hakkı, Kızıl Hançer Cemlyeti nüfuzlu azasından istihkâm kaymakamı Fettah, Kızıl Hançer Cemiyetl Reisi Çerkea Hüseyin Remzi Pasa ve damad Ferid Paşanın husu• erkânıh?rbiyesine mensub mira 1 layı Refik Beyler, o tarihte Tetkiki Seyyiat komisyon reisi olup muha Hflerden Kayserili «üvari mirlivası RefiV ve gene mutedil Hürriyet ve îtilâf Fırkası ricalinden ve ümera zabitan divanıharbi reisi süvari mirlivası Tayyar Paşalarla anlaşmıs. o lan Rizeli Osman Kâhya, Zonçuldak iskelesinden itibaren bütün Karadeniz limanlannı gtzlice kontrol edi yor, birçok kimseleri millî hükumet lehinde vazifelendiriyordu. O da bir çok isimler getiriyor, gerek Anadohl ve gerek tstanbulda gizli teşkilâtı idare eden bizlere bildiriyordu. Osman Kâhya, zâhiren lstanbu] hü kumetinin emrinde, onun verdıgi ve içinde Şeyhülislâm Dürrüzade Ab dullah Efendinin tertib ettiği Hurucu Alessultan fetvâları bulunan kâğıdlan, guya Karadeniz iskelelerine buakıyor. hakikatte Anadoludan dönüşünde Mustaia Kemalin vazdırd'gı Deyannameleri de gizliee teşkilât elemanlanna dağıtarak Istanbul halkına yayılmasına çalışıyordu. Çok defa Şeyhülislâmın fetvalan, Galatada Arab camii yanmdakl hamam külhanında yakılmışo. lerine mukâfaten gerek Osman Kâhyanın, gerek maiyetindeki takacı ların Rumanyadan alacakları gaz ve şeker için gümrüklerden bedel alınmaması kararlaştırünuş ve bu denizciler bu musaadeden istifade ederek, faydalanmışlardı. Mütareke imza edilince Rizeli Osman Kâhya, Galatada Kuvsyı Milliye teşkilâtı yapmıj, bunların bilhassa tngilizlerin elindekı birçok depolan basarak ele geçirdikleri silâh ve cepane Anadoluya ka çırılmıştır. Osmar Kâhyanm delâ letile Galatada Kefeli hanındaki yazıhanesinde komisyonculukla mesgul olan Sıhhatzade Hüsnü Bey de teşkilâtımıza ithal edilmis ve mu maileyhin hizmetleri sayesinde Istanbuldaki birçok askeri ambarlar gece baskınlan ile adamlarımız tarafından yağma edilmiş, ele geçen sürgü kolları ve ccphane sandıkları, Eminönündeki rıhtımlarda branda beı leri altında saklattırılara' deniz yolile Rizeli Ofn an Kâhyanm adam iarı ve takalan üe Anadoluya sev l Rıteli Osman Kâhya, müteaddid defalar kendisine verdiğim resml tez kerelerle Anadoluya, Ankaraya kadar girmiş, Millî Müdafaa Vekillmiz Kavaklı Fevzi Paşaya çıkmıs ve ondan aM'Şı pi7li talimatı bize retirmişti. Osman Kâhyaya ayrıca verdiğim mühım talimat su idi: Karadenize açıldıkça, Karadeniz 11manlarına sevkedilen silâh ve cephanenin miktar, ve ihraç edildiği yer leri, Istanbulda Hürriyet ve îtilâf Fırkası mensubları ile onlara bağlı Nigehban Cemiyeti azasmın kimlerle temas ettiklerini, kumandan Benet ile anlaşarak verilen emirleri yerine eetiriyor gibi yaparar bize Kizli istihbarat vermesini istemiş/im. R''eli Osman Kâhya, bu hususta $ayanı takdir mesai sarfetmis, tstanbul hiikumetinin bütün tssavvurlarını, ald'Sı tertibatı va bizzat veya adam lan vasıtasile M. M. Grupu ve müsellâh miil! kuvvetler teskilâtımıxa ulaştırmağa ve bu sayede pek bü yük hİ7metler ifa etmeğe muvaffak olmuitu. Yalnız Rizeli Osman Kâhya, bosboğaz VP su saklamıyan bir kimse !di. Nitekim, Galatada devam ettiği kahveye pelen Karadenİ7İİ takacı, motöreü Lâzlara birçoV geve?c' iklerde hulnnmus. k°nr)i<!inln pİ7İi teskilpt'n en miibim snhsivetleı i'*1 tanı$ tı*mı, yakmda Ppdışaha suikasd yapılaca*ını BaH'Alivp baskm VPrfle cef*inl. $phirde yer yer infilâklar vııku bııIacaSm] ilâve etmisti. Kahveden dısarıya akseden bu soz ler. ve esasen Karadeniz yolile Anadoıuya yapılan silâh ve cephane kaçakçıhçı yüzünden bu Karadenizli takacılarla, motörcülerden süphe e den tstanbul polisi, bu kahveye si vil memurlar göndermiş, bunlar da Osman Kâhya ile ahbab olmuşlar dı. Bir giin takacılara yaptıklan hiz mete mııkabil para vermek üzere mezkur kahvenin üst katına, Osman Kâhya ile buluşhığtımuz yere gidince. bana takdim edilen ve guya Anndoludan geldiğini söyliyen bu a damlardan derhal çüphe etmiştim. Fakat buna fırsat vermeden bu efendüer tabancalarını çıkararak: Osman Kâhyanm Umuml Harb sırasında. Yağkapanı lskelesinde ça lışan sandalcılar arasında kurduğu teşkilât da Harbiye Nezaretine bağb Teşkilâtı Mahsusamıza hizmet etmisti. Hele harb başladığı zaman Ça nakkale Boğazlarını kapıyacak mayinlere, hükumetin şiddetli ihtiyacı nı Rizeli Osman Kâhya, hayatını tehlikeye koyarak çare bulmuş, Karadenizdeki Rus mayinlerini mavnalarile toplıyarak îstanbula getirmişti. Harb esnasmda da Trabzon, Sam sun, Sinob, înebolu, Zonguldak li manları önüne ve tstanbul Boğazına Ruslarm dökîüşü bu mayinleri, Os Sizi tevkif ediyoruz, Hüsamedman Kâhya, ağlarla toplıyarak geti din Bey demişlerdi. Bu hâdiseyi büriyordu ve mayinlen bahriye depo tün teferrüatile başka bir yazımızda larına teslim ediyordu. Bu hizmet anlatacağız. HER 150 LİRAYA BİR İŞTİRAK HAKII » C T I R M A H * t I V * MEVCUT HESABMIZI «RTTIRMAtT* 6ECIKMET1KİZ 1 îngilizlerin «Midland» adını dkleri yurdun orta parçasının he>men de her bakımdan merkezl hüviyetini taşıyan çelik «ehri «Birmingham» da teşkilâtı mahdud, akat sağlam, gelenegi kuvvetli, seBeyoğlunda 5 salon kapan veıi yüksek bir üniversitelerl var. Hukuk, iktisad, dıgı için önümüzdeki mev ;elerinln toplu birziraat, fen fakülhalde yerleşmiş •ulunduklan yeni ve güzel binalasinema sıkınhsı *ım nn biraz kuzeyinde yüz yüze baçekilecek kan iki mükemmel tesisten birl Melek v« SUmer smemalanr*. tahll Tıb mektebi, diğeri de onun klinikr e davan beledly* tarafından kazanıl erini bir araya toplamı? olan Kradıktan «onnı verilen son mtihlet btr içe Elizabeth hastanesidir. kaç gün evvel b!ttiğınd*n, her !ki siElızabeth hastanesinin her hangi nem da dttnden İtibaren Uhllyc ettiam ksdrolu hsstaneden farkmı yaılmlstlr. Melek ve Sümer sinemalarının müs an. ayn bir binadakl arastırma teeirleri, belediy» bütçestnd« ! bu yıl erstitüsü, kütübhaneler', müzeleri. her !M salonda yapılacak tâd lât İçin diş hekimliği tPsisleri, hastabakıcl tahslsat bulurımadığını,, plânlarm dahi mektebi gibi Tıb arır olmadıSını llert «ürtrek yeni Wr emşireler müddet lttemlslerse de bu tekllflerl mektebinin aynlmaz parçalarile kahu! edllmemist'.r. irlikte faaliyet halinde ol Evvelce Melek sinemasının Dram T! ması ve böylece bir üniver yntrosu, Sümer sinemasmırı Çocuk Tlkombinesinin buyatrosu v* konser talonu jeklınç «o ite klinikler kıılması kararlaîtırılmifsa da. tâdllâta gün artık münakaşa edilmez ha3İr k»ç avdan evvel ba;lanamıyacağı e gelen ihtiyacianna sahib olarak TiasılmakUdır. Üniversite hastanesi husus;yetini Sık. Yıldız ve tpek •memalarından ünmış olnasıdır. Hattâ bir seysonr» Sümer ve Melejin de kapanması trözile de olsa kısa bir bakış(ız*rfne Beyojlımda »tneına adedt bir hiylı azalanıjtır. AlAkalılar önümüz an sonra bu özelliği görmemek ve ekl »ezon ralon nkıntısı çekileceginı urada basitçe hasta bakımından ddli etmektedlrler. aha başka işlerle uğraşıldığını t&k ir etmemek mümkün olmaz. Hastar.e tek bir bîok halinde olalcla beraber büjrük giris kapıaCttmrttklere yenlden 150 ton kahve un sağ ve soluna düşen parçalarım Relmljtir Ayrıca »y »onuna doğru 500 ki ayn kısım kabul etmek doğru on kahve daha gelecekür. labilır Zıra bu parçalar, şehrin Tahıltler çıkar çıkmaz tevzlata baf ki büyük zengini tarafından yapanacaktır. tınlmış ve devamlı olarak da masLbnanımızdan yapılan ihracat afı deruhde e^ümis bulunuyor. Son M taat zarfında llmanımızdan ya iki tarafa ayrılan koridorlann üspılan ihraeatın yekunu 2 mllyon 161 üne isimlerinl yazdırmıs olmaktan bln llradır. kan bir iddialan bulunmıyan bu Bu arada Amerikaya tiftlk, Almanyaya bakır, Cekoslovakyaya tavjan de ki insan misallnin çapına görerlsl ve yaprak tütün lspanvaya yumur aşka bir iddialan bulunmıyan bu ta. ttalyıya »ünger, Yunanlstana taz* :emenniye değer! balık sevkedlîmlçtlr. Şunu da ilâve edeyim kl, buna Küçükçekmece PTT merkerf çmen hastane şimdiki Kraliçenın açıMı Yenl Irunılan belediyenln tesebbüslle smini ve broşürün kapağında da Ktiçükçekmecede bir PTT merkezi ku esminl taşıyor, daha evvel babası rulmuşhır. Mfkeî dün merasirole Ijlet Alhncı George, Kraliçe (şimdikl mey» açılmıştır. na Kraliçe) ile birlikte hastaneYeni Vali muavtnleri yi gezmişler, 1953 te İklnd ElizaVallllğe Uyln edıimis olan Istanbul leth'm taç giymesi münasebetile Vali muavinlertaden Veflk Kltabeıgll ise buraya ismi verllmls, hastane, le Mehmed AHnln yerlerlne Osküdar Kaymakamı Cevad ÇapanoSlu ve Manlsa çındekler, dışındakiler bu ismi Vali muavırl Nâzım Baslarrışlı t?yin :aşımaktan ancak şeref duyduklaned".mlşlerd!r Cevad Çapanoğlu dünden ttlbsren vazifeslne bafllamıstır. Bunardan açılan kayamkamhklardan blrlnt eskl Em'nonö Kaymakamı Haldun TEŞEKKÜR [etlrilecek'lr Çocugum Flkret Dajlıollunun ourun ve boğazmdan senelerdenBeledije zabıta ınemurlannın berl çekmekte oldugu hastalıgı kıyafetleri vapmı? oldugu amellyatla gidereBel*tllye Reısl Prof Gokay, dün M rpk yenlden hayat* kavu^turan bah ügililçrden be'edlye labıtasının Şişli Cocuk HastaiMSİ kulak. bofrı kuruluş. kadro, kıyafet ve kur» progve burun mütehauısı »ayın dokramı hakk'"d? lzahat almıstır. tor Tesblt rdildiSine göre. Beledlye raZtYAEDDİN MAKTAVa bıta memurları neftı rerkte linlformı sonsur minnet v« •ükranlarımı F*yecek ve goS*ı<lertne t=1anbul ?ehrin! tem^il eden Runehhısarını havl ıızederım. ' rozti takacakiardır. Gazetemiz baîmüretrlblermden Kurulu} hazırlıkla'ma devam olunHasan Basrl Dağlıoğlu ^'îtadır By htı«u«»a Bpl^diye R»lsl alâkalılara gerekll direktiflsr) vermlştlr. Yaşlı ikl adam intihar etti Kurtulurta Slnemköyde Değlrmen K>kağında 142 numaralı evde oturan ve Ba'ıklı Rum hastaneslnde tedavi görmekte olan 7s yaçında Yunan tebaalı Osbikis Antlnl lsminde blrl. 10 metre ytıkseklfktekl p»ncereden kendinl atarak intihar etmiîtir Ada)et doktoru ce^edln gömüImesİTi Izln vermljtlr Heybelladada Akçakoca soka?ında Jl numaralı knlübede oturan 60 yajında Ahmed Ismlnde blrl de dün kendkinl Jple tavana asmak juretllf intlhar etmlştlr. Hâdlse etrafında Müddlumumi cesedln pBmülroestne Izm vermljtlr. Kaybofan bîr tnemtırun cescdi bulnnda Zeyttnburnunda oturan v» Devle Demlryolları Sirketrt taletmesinde ça lısnn S çocuk baban Fehmi Baj lsmlnde blr memur 4 haziran eünü ev den çıkmıs. blr döha geri dönmemişti O tarihtenberi polls tarafırdan an ran Fehnl B şın ce^pdi dün Mev'ârckapıda Londra arfaltı civarındakl bir bostan kuyusunda bulunmuştur Cejpdi nrnavene pden Adalet dokton Fenml Bajın lntihar ettifl kanaatlne varmıj ve «»mulmesirîe izin vermiîOr sinemaları bosaltıldı Yazan:Ord.Prof. Kaztm İsmait Gürkan nı, bu ismln onlara sayısız faydalar sağladığını söylüyorlar. Beş kath Cerraht blokunda beş ameliyathane grupu var. Bütün bunlann ihtiyaclan ve haarlıkları bir tek merkezde toplandığına gör« bu sistemin bir ySnden ekonomik olduğunu kabul etmek mümkündür. Bunun gibi iç hastalıklan blokunda da hastalar öz«lliklerine göre katkra yerleşt:rilmis olmalanna rağmen hazırlık, arastırma merkezlerinln tek oluju gene aynı neticeyi Terebillr. Müstakll paviyonlar halinde klinikler veya hastaneler yapmanın da faydalan elbette savunulabüir iâkln idareyi kuvvetli bir konseye tevdi etmek sartile blok sUteminin de beğenilir taraflan olacağı muhakkakbr. Elizabeth hastanesini idare, işleyis, şekil T* randıman bakımlarından Fransızların bir kaç yıl önce yeniden ele aldıklan Baujon hastanesi sıstemine benzetebiliriz. Cerrahl blokunda her kat bir spe«iyaliteye ayrılmıj ve hepsinin başında bir kısım lefl Ue yardımeılan vazife almış bulunuyorlar. Mecmuunun ftmlri, bir buçuk milyon nttfuslu Birmingham sehrinde tek cerrahl profesörü F. Stemmerstır. Derece derece yardımellan onun bütün bu ağır yükü gayet rahat taaımasını ve muvaffakiyete götürmeslnJ iağlamakta birblrierile yanş halindedirler. Burada bulunduğum günlerin üçünde bilhasaa gi rerek takib ettigim talebe imtihanlarında ise ona ikisi Londradan, biri Briıtol ve biri de Oksforttan gelmis bulunan dört profesör arkadaçı yardım ettiler. İmtihanlarda talebenis ediamif olduklan bllgi bakımından baska memleketlerdekine göre bir fark göze çarpmamakla beraber gistemfc hususiligi pek asikâr olarak kendinl belirtiyor. Öğrencilere yerüecek olan imtihan vak'alannın aeçilmesi, notlann ikmalir.i adaletin tam olarak yerine getirilmesi için talebe kadar hoca da yorulur, ışte burada hocalann biraz daha fazla yorulduklannı, adeta küı kırk yararcasına dldindiklerini, hasılı bir öğrenciyi dört defa karsilanna aldıktan ve iyice kanaat ettikten son ra ancak notu tayin ettiklerini inanarak kabul etmek Lâzımdır. Cerrahl seksiyonları arasında faaliyeti en fazla olanlardan biri de (Dr. D'Abreau) nun idare ettiği göğüs cerrahiai kısmıdır. Şahst olarak sempatik, insan olarak nükemmel, cerrah olarak da çok kabiliyetli bulduğum bu zatın tanışmadan evvel duyduğum şöhretinde hiç mübalâğa payı olmadığı& inandım. D'Abreau göğüs ve bil a hassa kalb ameliyatlan sahasında bugün dünyanın birind sıraya yerleştirdiği otor;telerden birisidir. Tevazuu, ta^acı ve gülümser çehresi ile çabuk dost kazanan, etrafını kendisine bağlayan bir hali var. Olgun bir insanın bu meziyetlerinin, cerrahlıkteki muvaffakiyette de pay alan psıkolojik bir müessir olduğunda hiç şüphe yoktur. Mesal arkadajı Dr. Taylor ile birlikte bir kaç hasta üzerinde gfirüsürken misafirlerinin fikrini almajn hiç ihmal etmediler. Çokluk uzaktan hükümlerle biraz içlerine çekilmis olduklannı zannettiğimiz bu Insanlar, temas edinee, ncak, aamlmt ve hakikl ilim adamı çehrelerile karşmıza çıkıyorlar. O zaman inanıyorsunuz ki hekimlikte tam muvaffakiyete varmis olan ciyi gören> olmaya alifmif olduklan kadar «iyi dinleyen» olmayı da bilmlşlerdir. Birmingham Tıb mektebmde kalb ve kanın yenl ölçü usulleri, izotop, elektrolit mevzulannda tezgâha konmuj dddl araştırmalar devam ediyor. Bu çalısmalara orada bulunan tstanbul Üniversitesinin ikl gene elemanının; Dr. tsmail Dimiii ile Kemal Onanın da pek aktif bir surette katılmif bulunduklanm bfi 150 ton kahve geldi yük memnunlukla gördüm. Çall?malann sonuçlan gibi iki değerli jencimizin muvaffakiyet paylannı da övünerek görmeye hazır olaUiriz. Her üniversite kliniği öğreten, araçtıran ve hastayı iyi eden yani üç başlı bir muvaffakiyet sahası ılduğu zaman ancak ideal seviyesini kazanmış o!ur. İşte Elizabeth hastanesindeki üniversite klinikleri nin bu üçüncü ödevdeki parlak dereeelerinin sebebini bene» uzım boylu ara;tırmaya pek de ihtiyac oktur, zira bir göz atışta o mükem mel (hemşire) teşkilâtı ile cihar v« makeme bolluğu karşınıza gelmek tedir. Sayı ve kıymet olarak yeter dereceyi çoktan bulmus olan hemfire teskilâtının hasta bakımmdaki muvaffakiyette, mevcud hissesi üzerinde yıllardanberi yazılanlar ve söylenenler cildler doldurur. Şu kadarını belirtmeden geçemem ki; yurdumuzda çeyrek yüzyıl evveliııe nazaran durum çok dflzehniş olmakla beraber bu işte daha enerjik hareketlere, daha geni| gayretlere ihtivacımız vardır. tâç ve alet meselesine gelince; artık kabul etmelidir ki bugünkü hekimliğin tam tatbiki pahalı bir is haline gelmistir. Bunun karsıhğı temin edilmedikçe ve bu yüzden gahsan ne kadar bilgili ve istidadlı olursa olsun hekim ve cerrah, modem tedavi va sıtalarmı kullanamazsa tabi! aldığı neticeler de kuüanabilenlerin aldık an netlcelerle kıyaslanamaz. YAZI VE DİKİS MAKİNELERİ ^ ?W0 TAKSİTLE Satışa Arzedilmistir ^p OKLAR LTD. SîRKETİ '|AM| ^ I " GALATA, BANKALAR CAD. 132 TELEFON: 44 10 85 Benenln 3 Bncfi 150.000 lira 1 kisrr. » A » «T'den M J M Ura MJMO • t 1.000 » M (90 • TÜRK EKSPRES BANK TEB •sde emniyet ve aOfat her 100 liraya 1 kur'a numarası YAPI VE abiat, yery«varla|nıda« başlıyarak her »eyl J* yuvarlak yaratmıs, ya tekerlek; pek seyrek olmak sartile, bazılarmı da yassı. Amma bn kadar fazla ytrvarlakhk insanlaruı lşlne gelmedlği lçm onlar da tutmuşlar, köşeliyi icad etmlsler. Bu vadide insanlar, tabiati geride bırakmı?. Tabiat, ağaeı topraktan yBvarlalt fışkırtır, blz ann alır, keser, biçer, köşeU köşell öteberi yapar, kullanınx. Sebzeyi, meyvayı gene yuvarlak yuvarlak yetiştirir, biz onlan doğrar, dilimler. ezer, büzer öyle y e riz. Tabiatin bn biteviyeliği belki «• bir derin hikmete dayanıyor. Öyle ya. Topraktan kalas blçhnlnde yassı, masa ayağı biçiminde dört köşeli, peneere pervazı biçiminde ince nıun ağaclar; tavaya atılmaga hazır, dllim dilim pathcanlar; kal yelik, köşeli köşell sakız kabaklan; salata taba&ına diziliverecek gibi hazırlanmı?. Tekerlek tekerlek hiyarlar çıkıaydı, Insanlar, yan gelip •turnrlardı, bn armnd plj. ajzıma düs rejlml yüzünden bütün dfinya bir tenbelhaneye dönerdl. Meshor bir Fransız mizahçmnra bir yazısı vardır. Tufanı anlatan bir yazı. Nnh PeveambeH Cpnabı Hak huzornna çağırtır, ona, tufan olaeağmı haber verir, hemen o esnada blr orman yaratarak: Şu ormanı göröyorsnn ya, der. Derhal oraya gideceksin. agaç ke«eeeksm, ağaçlan yanp kereste yapacaksm, o kerestelerle bir (reml '"şa edeceksin. çoluU <;ocuçxiou yanına alıp gemiye bmeceksin, yeryü ziiııdekl hayvanlarm her rfnslntlen de dlşili erkekli blrcr çifti yükleyip tufanı bekliyeeeksin .. Nuh PeygambeT, ba *mrl yerin* getirmek üzere Huznnı tlâhlden ajnlırken. söyle düşünür: ney Yarabbl! Bu dedlklerin «lâ amma, su ormanı yaratıp benl l>n kadar zahmete sokaca^ın yerde. bir geml yarahverseydin daha kola> ol» maz nıydı? tşte. armud pls, ağzıına dflj temennisinin tâ kendtsi. *** tnsanlara yaranılmıyor. Orman ye» rine geml lstiyecek kadar ileri git> mek fazla olur amma, tablarfan bazı şeylerl köşeU yaratmasını istenek pek de yersiz blr temennlde bnlanmnş olmayız. Zeytin yerken hep akhma KeHr. Zevtin pekâla. dörtköse olabllirdi meselâ. Hem de ırayet pratlk blr şey olurdu. Catalınızı zeytin tabajhna batırdıginız zaman. zeytinln yakalan mamak lcin oradnn oraya kacmadaa. bir defada çntnlmızm ortına takıldı|> nadir hallerden degil mldlr? Zeyrfaı yuvarlak olmayıp dörtköse olsa. tabakta lök jriW ofurnr. btr hamlede ça'alıni7a takılıverir. Seftall çekirdeği yuvarlak olma savdı. ırarfnoru Laia'nm boğazındaB asnfı kayıp adamca^ıa l>u<höaxdı. PaçadaU rellnbo|an kemlgtni bbr rÖ7Önf(ne retlrhı. Möbarek ftrleslne blr yuvarlak nemedlr ki değil gellnl. güveyi. kaynanayı, kaynatayi da blr arada bogar da, Irmınin oratraa ln<lr dfker. Tabiatin ba rnvarlaklık vc tekerleklik mftıınhıiıınn Insanlar, dor» madan diizeltmeŞe nfraştyorlar. Gecenlerde. tavuViara altı kö«ell y« • murta yumtırtlarmak u^nlönfl bnl mnslarrfı. GIMde. aîaçlan fldankea kshba koyup heikl dört kRrell. sekl» kö ae yerlstlrme n«lü de kesfedlllr. Âdeınoflunun bn mttcadeİMtnl s e ^ mH olarnk H. blzrat tnblat i«e k«yııldu. ttalyada mı'is(atil Rffrlfl Mt çoruk dnnvava relmh. Hele Mrsss bfHnsfln de. dört kSselivt anra» blz Insanlar mı hakhyn. yoksa. k5dah» h < î oldnihıno htidllrt eM lem her seyl öyle yaratan taMat ml hnMı, anlanz. Yovarlak tablafl dört kftseH (Al>mekte Inad eden modern ressamlav da dahfl. heptmlz, raman bb dert hanr olaîım. 10» • to.ooo • para yatırma Yann Amerikadan 10.000 ton bnğday geliyor Amerikadan getlrilmektc ol«B tnıfalatasaray Ajansınıızda hesab daylardan IOJOOO tonluk blr partl rarın Derlneeye gelecektlr. 16 bln tonhık açtıranlara çok kıymetii açılı^ hâ blr partl buğday da 25 haziranda Mtıralan tevziatı devam ediyor. manımıza gelmis olacaktır. KREDİ 28APARTMAN DAİRESİ 2 TEMMUZ tta re btmdaa sonrakl çeklllsler» e*kl v daa sabJplerl her 100 Uraya bir kora •Jarak tstirak «dHkr. yeni Hks Haziran 21 Zilkade 12 BANKASI İSTANBUL BANKASI «CITWHURÎYET» faı Tefrikası: 1 9 BUNDAN SONRA İKİ ÇEKİLIŞTE V. ] 4.25 12.16 16 16119.44 21.48' 2 0 8 VE 250.000 LİRA PARA İKRAMİYESİ E. | S 44| 4.31 8 32)12 00, 2.04 6.23 Ses telefonda duyulduğu gibi he zamankinden dahs kalm, daha b ğuktu. Fakat Hulya bunun farkına varmamış gibi idi. Tereddüt etmeden cevt=p verdi. î Benden bıktığı için! dedi. Ve dalam ilâve etti. O her şeyden bık?rdı.. Ona daima yeni bir şey, yeni bir helecan lâzımdı. Kdtü insan de ğildi. Bana fenahk etmedi. Hatta bir bakımdan iyiliği dokundu.. Hayır, hiç fena değildi. Çok kuvvetli, çok nejeli bir görünüşü vardı Lâkin bu görünüşün arkaa boştu Belki bir zamanlar o da inanmak ıstemiş, tap mak istemişti Ama hiçbir şeye bağ lpcamrmıstı! Tek bir insan nihavet siz bir boşlukta. Muvazeneyi temin edebiîmesi durabilmesi ıçin mütemadı hareket yapması lâzım. Vucut ta o t^kat k lmadığı gün... Susru, birden şaşırdı. Aldo bir boçlukta kaybolmuştu. Bunu kuvvetle hissetti. adeta görür gibi olduAldo belki dünyanın bir köşesinde ffllerek yaşıyordu Fakat artık ker. ü*i İçin yok olmuştu. Onu hiç bir nman bSyle döşünmemiî, olduğu gfbl görmemisti. Daima Hülya için \ldo dünyanın en kuvvetli en ıhtiaslı adciru idi. Budala'.ığından bil eısizhğinden onu kaçırmıştı. O coş kun İspanyolun ihtirası, ateşli İtal yarun kanma, canına daha yakın eeimişti. Onun için gitmisti. Bu ka raat gittikçe seyrekleşmesine rağmen en beklenilmeyen snlarda ken dini hisaettiren, hatta zaman zamsn krizi tutan bir a<a olarak kızın içine yerleşmişti. Halbuki fimdi... Doktorun sesi kızın düşünceleri nı kesti Onu hslft seviyormusunuz? de di. Hülya biraz dalgm fakat kat'l ce vap verdi. Hayır, onu artık sevmiyonım.. Daha doğrusu ona hayr«n değilim. Sevgi ne zaman bitti, farkında deği ıim.. Ona daima hayran olduğumu, hiç bir zaman onun yerini başkası nın dolduramıyacağmı zannederdim.. Ve öyle de olurdu. tlk zaman larda baska bir macera onu içimden soker dlye ttmid etmlstir. Hayır. onu büsbfltfln aratmaktan baş ka blr ise yaramıvordu, Sonunda. Evet »onunda? Tiksindim.. Erkeklere yanaşamıyacak. dokunamıyacak kad?r ^tik sindim. Doktor: Artık elektriği yak sak çok karanlık oldu! dedi. Hülya titredi. Bu sefer farkır.a rmıştJ. Ses telefondakinden bile kalın ve boğuktu. Acele elini uzattı, vanındaki elektrik düğmesine bastı. Odaya yumuşak, baygır bir ziya doldu. Kız karşısmdaki ads ma bakınca onun da kendisine baktığını gördü. Fakat bu. her zamankinden cyle değişik bir bakıştı ki.. Kadm iüklerine kadsr acayip bir hissin ya yıldığmı duydu. Bu korku ile şehvet kaçmakla sokulmak arzusunun ânide birbirine kanşarak tekleştiği, ilk defa duyulan kuvvetli bir histi... Adamm gözlerinde nefret vardı, hırs vardı fakat kız bu nefretten, hırstan kendini alamıyordu. Manyetizma ohnuş gibi o hayin bakjslar» takılmıs kalmıstı. İlk defa böyle bakı şıyorlardı. tkj aychr aralannda dos+ îuktan ayrılan bir hareket bir »öz olmamıstı. Adam birden gözlerini çevirrli Bir sigara yaktı, kendini topladı. Kız tBeni öldürmek mi, öpmek mi istiyordu?> diye düsün delikanlı kılığna girdim. Yüzümde ufak bir maske de vardı. Bu esrariı dü. oyun halkın hoşuna gidiyordu Sedat biraz müstehzi bir sesle: «Kız mı? Erkek mi? Kim?» diye Ee.. sonra? diye sordu. Aldo nuzdan aynldıktan sonra ne yaptı meraklanıyorlardı. Böylece seneler nız, nasıl yaşadınız? Yakışıklı ]i geçti. Senelerle beraber birkaç ma golunuz her halde size bir jey bırak "era daha... G«ne btr müddet sustular. Sonmamıştır. Bu sefer kız adama nefretle baktı. ra kız hiddetli gene bir sesle: Kâfi mi?, dedi. yoksa daha tat Yanıhyorsvmuz, dedi, Aldo Jigolo değildı! Hem bana pek çok şey min olmadınız mı? Bütün gece ?übıraktl. Bir kerre ilk sevgilimin al nah çıkartmakta devam edecek midıijı mücevherler olduğu gibi duru yiz? Teşekkür, ederim kâfi. Kı»yordu. Apartmanı da olduğu gibi döşeli olarak bırakmışü. Üstelik yorsanız, lstemıyorsaBiz niçin ceAldo gitmeden bir senelik kirasıru vab verdiniz? Niçin bütün bunlan vermişlı Vedâ mektubu ile beraber anlattı nız? biraz da para bıraknuştı.. Fazlasını EWet niçin?. Kadjn omiıtlannı yapamazdı. Çünkü yoktu.I Fakat silkti yalnız bunlar değl, bana dans *t Sıkıldtm arbk, dedi, bugttn hiç mesini kama atmasını ve bunlarçıkmadım. Canım biraı hareket is dan istifade etmesini de öğretmişti Ve hepsinden mühim olan bir şey tiyor. Çıkalım, bir yerde yemek yidaha bırTkmıştl Çılgınca yaşanılyelim. İki aydır aynı seyi teklif mış iki aüzel senenin hâtırası!.. ederim, kabul etmezsiniı. Peki sonra ne yaptınız? Bu aksam kabul. Hülya küstah dik bir sesle anlattı. Adamın gözlerinde çocukça bir Bır bar sahibinin metresi ol =evinç parladı. dum. Barında numara yapabilmek Çabuk, dedi, çabuk! Vax geçiçin. Fakat adam kıskançtı. Beni iT^en çıkalım^ tanmmıyacak hale sokup sahneye Hülyanm yiizü d« aydmlanmıstı öyle çıkardı. Buna rağmen numa Vazgeçmem rnerak etmeyin, ram tutuldu Sekiz dokuz ay sonra dedi. fakat biraı bekliyeceksiniı. adamın kıskançlıklarına, bayagılıkla Fazla değil onbes yirmi dakika kam tahammül edemedim ayrıldım dar. Elbisemi degistireyün. Derhal başka yerde i* buldum. TaHakikaten de onbeş yirmi dakflca mnmıyacak haıde sahneye çıkmaya sonra tamamile değişmis olarak gö ahşmıştım Bu sefer Meksikalı bir ründü. Üstünde omuzlannı kolla nnı açık bırakan, vücudüne aımsıkı sanlmıs gözlerüıin renginde mo ra kaçan koyu mavi kısa bir tuvalet vardı. Kulaklannda aynı renkte uzun küpeler, hatta dirseklerine ka dar uzaoan eldivenlerile inc« uzun topuklu ayakkabılan da aynı renk te idi. Sade elindekl sık gece çantasile daha kolunda tuttugu vizon etol açık grl idi, Sedat Hülyayı hiç bu kadar gu zel görmemişti. Şimdi kadının göx alıcı, saşırtıcı âdeta utandına bir guzelHği vardı. Adamın nesesi kaç mış gibi idi. Kıa biraz evvelki kıya fetı gri eteği beyaz bluzu kırmızl sentürü ile kendine daha yakın hissediyordu. Bu jâhane kadm ni dondurmus, bir yabana oluvermistL îsteksiı bir hareketie yerinden kalkarken gözlerl kazm gögsünde panldıyan pırlantalarla süslü klipse takıldı. cHer halde parmağında da bir soliteri vardı.» diy» düşündü. Ve içinden bütün bunlan yolmak, atmak, kızı soyubnuj bir dal gibi kırmak geldi. Gece sessiz ve tatsız geçiyordu. Bu ilk beraber çıkıjlan idi Sedatın durgunluğu kıza da tirayet etmişti. Hatta durgunhıktan fazla bir şey, hiddet* iayana beazer brrfey hissetmeg* baslamiftl. Onun lçttt süslenmif, aynada guzel oldugun* görmfif, onun beyectceğlnl dfiffln* rek sevmmisti. Halbuki ne ufak blr ıltifat, ne de alftka gSrmflftür (Arkan rmr' TUTARI IMDA KRAIVIfYE her 150 liraya 1 kur a numarası • mevduat miktan ne olursa olsun tamamma % 2.5 fais
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle