27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHTJRİYET 13 195v ÂLBAY HÜSAMETTİH EPİÜRK A+ İstanbul semtlerinde kurulan B i r adaın Millî Teşkilâtın müessisleri s ı c a k t a n giden Mutarekenin imzasından sonra düs I Eyübsultana kadar uzayıp manın 40 parça harb gemisi İstanbul Feshane fabrikalan işçilerinl teşkilâta limanına gelip demirleyince ve hiç I yazmıştı. Eyübsultanda iskele civaHüseyin Yağız isminde 30 yaşin bir gebebe dayanmadığı halde düşman nndakl Reşadiye mektebi müdür mu da bir ş&hıs, dün sabah Haseki has karaya asker çıkannca, gayrimüs avini Fikri, aynı mektebin fizik ho tanesi önünden geçerken birden bi limlere sılâh ve cepane dağıtarak cası Murtaza, Eyübsultanh Şahab, re fenalaşarak ölmüştür. Adalet ustabaşılarından her an şehirde bir baskın yapmağa Feshane fabrikaa doktoru tarafından yapılan muaye Kazak Mehmed, Eyübsultanda mukalkınca ve bütün bu hareketlere ne sonunda Hüseyîrıin sıcaktan ölboyun eğen ve yalnız kendı menfa kim terlikçi Hüseyin, İğrikapıda o dügü anlaşılmıştır. turan jandarma alay beyliğmden müatini düşünen bir sarayla onun her Aynca, Karagümrüğun Akboğa jeye muti bir hükumeti başta durun tekaid Said Beyler, Eyübsultanın sokağındaki 1.8 numaralı evde otuca, tstanbul tarafının müslüman ve millî teşkilâtının ilk azalarıdır. Türk halkı, kendi hayatlannı ve şe •• Bu sırada Eyübsultan civannda ran seyyar limoncu 65 yaşında reflerini kendıleri korumaktan başka | bulunan meşhur Rami Irı^anTiHa Mehmed Özgün de Balıkpazanndan | Fransızlann Cezayirli islâm kttalan geçerken, sıcak neticesi fenalaşmış çare bulamamışlar, müşterek tehlıke ikamet etmekte idi. Bu aşkerler cu Esnaf hastanesine kaldırılarak tekarşısında evvelâ toplanmağa, sonra ma namazını kılmak üzere Eyübsulanla§mağa, daha sonra da teşkilât tan camiine geldikleri zaman Hafız davi aîtına alınmıştır. tanmağa başlamışlardı. Bu teşkılâtlan Kemal Bey ve Eyübün milliyetçi Küzgâr, Adana karpuz tarlalanada hasar yaptı. ma istiklâl ve hürriyet uğrunda icab halkile temasa geldiler, anlaştnar, bu ederse kan dökmek, Anadoluda yer Afrikau aşkerler, hıristiyanlann isAdana, 12 (Telefonla) Çukur yer kendini gösteren mahallî muka \ lâmlara tecavüzü halinde derhal ovada bugün de hararet derecesi vemete yardım eylemek şekillerınde | müsliimanların yardımına kogacakla 4142 arasmda zıkzak yapmıştır tezahür etmişti. Ilk harekete geçen nnı taahhüd ediyorlardı. Bundan baj Bilhassa şiddetli bir şimâl rüzgânsemt, Topkapı idi. Yakınlığı dolayı ka Kazak Mehmed de Feshane fab oın esmesi sebzelere mühim miksile Şehremıni hemen onun arkasın rikası işçilerini millî cepheye bag tarda hasar verdirmiştir. Karpuz dan gelıyordu. İki zabıt arkadaş baş lamıştı. Diğer taraftan Rami kışlaa tarlalanndaki hasar ise daha da başa vererek sılâhh bir teşkılât kur civannda Hamidiye köyünde ikamet mağa karar vermişlerdi. Bunlardan eden Lofça ve Bosnalı muhacirler de büyüktür. Çiftci bu durumdan enbiri Harbiye Nezaretinin Erkânıhar İstanbul hükumetine karsı nefret di§e duymaktadır. biyei Umumiye kütübhanesinde ça hissi duyuyor, hükumete karşı muhgan ve eli kalem tutan piyade yüz kavemete hazırlanıyorlardı. Böylece bajısı Emin Âli Bey diğeri, Kasım gittıkçe adedleri çoğalan mukavemetpaşada Bahriye itfaiye taburunda çiler, bu yıllarda yapılan mitinglerböluk kumandanı bulunan, bahriye den biri olan, Sultanahmed toplantıyfizbaşısı tsmail Hakkı Bey idi. Bun sına iştirak etmişler, Yunan ifgalini lara Emin Âli Beym kardeşi piyade şiddetle protesto eylemişlerdi. binbaşısı Şevket ve bu tarihte TopBakırköyde kurulan milll teşküata kapıda oturmakta olan İstanbul PoKasablar, berberier, hamamcıl«r, malis Müdiriyeti Umumiyesi kısmı si gelince, burada ilk harekete geçen yasl memurlarından Serezli Ahmed zat, Harbiye Nezaretinde Harbiye haliebicüer, lokantacılar v« kahvecıler Dairesi şubesinde çalışan binbap Ce dün Esnaf birllginde bir toplantı yaNiyazi, gene bu şubeden Gözlüklü I mal Bey idi, (şimdi general), gene parak Beledıyenin tarife tesblt etmek Cemal, Aksarayda oturan topçu muCemal Beyin biraderi olan o tarihte bususunda bir yetkisl olmadığmı iddi» lâzımıevveli Muhlis ve bu sırada Bakırköy eczanesi sahibi Hulusj Bey etmisler ve Betediye tarafından tesbit Sultanahmed Hapisanei Umumisımn ve gene bu eczanede çalışan eczacı «dtlen tarifeler yüzünden zarara ujramuhafazasına memur jandarma böluk tlhami Bey (Türkiye Büyük Millet d'klannı ileri sürmüslerdir. kumandanı yüzbaşı Giridli Enver Meclisi K. Umumisi daha sonra Kü Kasablar, eö ddrt yüz elll kuru^tan Beyler, lltihak etmişti. Topkapı teş tahya mebusudur ki Receb Pekerin fazlasına aldıklar nı lfade ederek Belediyenin koyduğu narh »ebebUe zarar kilâtının en gözde şahsiyetlerinden kayınbiraderidir) Bu teşkilâta o za ettlklertni s8ylemislerdlr. Ham«mcılar biri Cambazın damedı Hâkxmzade man dahil olanlardan biri de süvari l»e Sular tdaresinin kendllerl içta Topkapılı Mehmed idL Topkapılı kajmakamı Hacıkadmb Arif, Sapan trsbit ettiği tenrflâtlı tarifenin dlkkate Mehmed, çok dinamik ve pek zeki, cab Hakkı Beyin biraderi Sapancah alınmadıgını sövlemişler. faturaların mütesebbis bir kimse idi. Durmadan Rıza ve merhum Talât Paşanın mu makabline teşmıl edllerek hazırlandıdinlenmeden çalışır, bir çok kimse hafızı serkomiser Arnavud Cavidj gından yikâyet etmişlerdlr. Aynı sebtblert ve benzerlertnl üeri leri etrafma toplardı. Engin de bir Beylerdir. ıttren mahallebiciler, berberler, lokancesareti vardı. Bu arkadaşlara sonraKadıkoyde ilk millî teşküân kuran • tscılar ve kahveciler Belediyenln tarife dan katılanlardan Topkapıda ikamet tankr.t erbabmdan dergâha bitişik tnbttl hususunda yetkisi olmadıgında eden Divanı Muhasebat memurlarınhanede ikamet eden Şeyh Münib ısrar etmiçlerdlr. dan thsan ve gene aynı semt halkınBİUnditi gibi esnaf teşekkCllerl BeEfendi ıle oğlu Yusuf Efendıdır. Bun dan çarkçı yüzbaşısı Zafranbolulu lara daha sonra edebiyatçı ve dilci ledlyelerin tarife tesbltl hususunda Hakkı. Şehremininde mukim çarkçı Samih Rifat ile kardeşı Ali Rifat ve Iianıjtaydan bir tefsir Istlhsal etmly» yüzbaşısı Giridli Mehmed, aynı semt Bahriye Firkateyn kâtiblerinden Na muvaffak olmu?l.ırsa da, B M. M. günahalisinden kayyum Ahmed, Topka hid Beyler katılmışlardır. Gene bu demine alınan yenl Belediye Kanunu tassrısı gereginee tarife tesblti hakkı pıh imam Necati, Harbiye Nezareti tarıhlerde Nafıa Nezareti memurla anrak belediyelere tanmmaktadır ketebesinden Şahab. Harbiye Neza rından olan Ali Bey, Sadnazam MüMaliye Vekib* şehrfanizde reti Muamelâtı Zatiye askerî kâtib şır Ahmed İzzet Paşanın yaverlerinMallye Vekili Nedim Ökmen dün lerinden Bican, Harbiye Nezareti ke den piyade yüzbaşısı Naci Bey ve Ankaradan jehrimize gelmıstir. tebesinden Habil, Topkapıda oturan gene bu milliyetçi teşkilâta dahil Vekil sabahleyin saat 10 30 a kadar eshabı emlâkten ve Askeri Tekaüd kimselerden birı Sultan Hamidin Defterdarlıkta m*îgul olmuş, bilahare Cemiyeti idare heyeti azasmdan PC meşhur Şeyhulıslâmı Cemaleddın E Defterdar Şefik Yurla Merkez Bankazaa Arnavud Ahmed, Topkapılı juz fendınm damadı ve Mason locaları jıra ve Kambtyo Müdürlüğüne gitmistiT. bajı Rıza. Polis Müdiriveti Umumiy; nın üstadı Operatör Cejnil Paşa ve si memurlanndan komiser muavini müşarünileyhın damadı bahriye aEmekliler Koniederasyonu Emin, komiser Baba Şevki, Topkapı mfına mensub erkâmharb kaymakamı loptendı karakolunda vazifeli Arnavud Tayyıb . Hüsameddm Bey ile Abdülhamidin Kmeklller korjfederasyonu dün 1 3 1c kardeşi telgrafçı Cemal, Polıs Müdi j kerımesi Zekiye Sultanı guya verdiği toplantısınl Esfcı Mnharipler Birliğiriyeti Umumiyesi sivil memurîann reçete ıle zehırlemeğe teşebbüs ettiği nln Harbtyedekl lokallnde aktermlştlr. dan Saıb, teşkilâtın faal unsurları iddıa ve isnad olunan ve Padışah ta Bu toplantıya Eakt Muharlpler ve slvll rafından Bursaya sürgün edilen, o emekliler lcatılmıştır idiler. Saat ondörtte başlıyan kongre, ba?tarıhteki Masonların maşrıkı âzamı ksnlıgına EmeHl General Hüsnü OdaI Hakkı Şınası Paşa merhum, ve Paşa başjoğlu seçilmistir. Eczaa Ahmed Bey bir taraftan Toplantıda emeklllerl llgllendiren ko mütekaid zabıtanı da propaganda ış j nın yeğeni eczacı Nizameddın Bey, lerinde vazifelendırmıştı. Bu gizli I Kadıkoyünde ikamet eden ve dahilıye nntar müzakere edllmiş ve alınan kaçalışmalan İngiliz ajanları da öğren I mutehassısı olan doktorlarımızdan rsrlann llgllllere duyurulması kararla; tınlmıştır miş ve mukabıl propagandaya geç I Necraeddm Rifat Bey ve maruf tücBalıkçılann istekleri mişti. Papaz Fro adlı meşhur Ingilız I carlarımızdan Kocabaş Arlf Bey ve Balıkçılar Cemiyeti ve Kooperatiferi ajanı, Topkapının fakır halkına tev l mumaileyhm zevcesi Didar Hanım ihtıyadarı olan nıalzemeyl temin lçin d edilmek üzere Topkapı Fıkaraper efendı ve gene bu sıralarda Adlıye y^ptıklan ihraeittan tahassul eden döver Cemiyefıne günde 50 kurbamık Nezareti kadrosunda şöhretlı hâkım vizlerin yüzde on besmin kendllerlne koyun tahsıs etmişti Bu ıste mufrıt lerımızden Suphı Bey (halen Üskü bırslcılmasını îstemlşlerdl. Hükumetm bu defa bSyle bir hakkı Hürriyet ve İtılâfçı olan ve partinin dar Asliye Hukuk hâkimi Taceddin lideri sayılan Miralay Sadık Beyle ı Beyin pederlerıdır). İstanbul Maarif madencilere tan'iıası üzerine Balıkçıarkadaşları da papaz Fro ile teşrıki mufettışlerinden Hasib Bey (halen ıar Omlyerl yenıden faaliyete geçerek Ticaret Vkâletine müraeaate mesai etmiş bulunuyordu. Boylece emeklı ogretmen), Erenköy civannda mişlerdir. Aynı zamanda b!r karar verheyet de millî teşkilât kurucuları ıle Hürriyet o zamanlar ikamet eden Doktor Hajr Ankaraya gidereit bu bususu temine ve İtüâf Fırkaa ileri gelenlerının I ri Bey ve zevcesi Hayrıye Hanım çslışacalrtır. Ingilizlerin yardımile çarpıştığı en \ efendi, buyük oğulları Said KaraosMotörlü trenin çarptığı mühim saha, Topkapı idi Anadolunun man Bey ile bu sıralarda Erenköyde kadın öWü Dıdariye dergâhında ikamet eden malumat ve muvafakatile kurduğuEvvelki gün Sakaryadan muz M. M. Grupu ve müsellâh millî tarikati bektaşıyeden İbrahim Mih gelmekte olan ?1 numaralı tstanbula motdrlü kuvvetler birhğile irtibat yapan ve rabi Baba, halen değerli avukatlan Irfn KOçukyalı clvarından geçerken bize bir çok işlerini damşan, sonra mızdan Ramız Bey, bu dava uğrunda saat 9 30 sulamda 65 yasında Sıdıka dan idaremiz altında toparlanan bu faaliyet gösteren mühim simalardır. Eriş isnıipde bir icadına çarparak 81uroüne sebebiyet vermiştir Knza etrasemt ve mahalle teşkılâtlan, kahraÇengelköy de, Millî Mücadelenin fırda Kartal Müddeimnumlliği tahkıkat man ve vatanperver halkın yardımile • başlangıcında faal bir rol oynamış ve yapmaktadır. her türlü propagandaya karşı koyuyordu. Gerek Emin Âli Bey gerek millî teşkilât kurmuştur. Bu köyün lsmafl Hakkı Bey bizlerle temas edi j kuruculan başında şimdiki vapıu* HAZİRAN 13 ZİLKADE 4 yor, yapılacak işler böylece karv I iskelesine bitişik yahda o zaman ikalaştınbyordu. Eyübsultanda ilk mHll met eden binbaşı Bahaddin Beyle o t 3 teskilâtı kuran zat Hafız Kemal Bey tarihlerde Çengelköy Ahzı Asker şuS >> O dir. Lozan sulhundan sonra Istanbul ' besi reisl piyade binbaşısı Cemal B da Belediye azası ve daha sonra Bey ve gene Çengelköyde bugun Halkevi caddesi ismini alan soka^c V. J 4.281214 16 15 19 42 21.44, 2 08 mebus seçilen bu zat, kısa zamanda arkadaşlarile beraber Defterdardan üzerındeki hanesinde ikamet edeo E. | 8.47 4.32; 8.33 12 00i 2.03| 6 26 Arkası Sa. 5, Sü. 8 de s Perde Q^kflsı =haberleri Yaıan: SAMIH NAFİZ TANSU Şehir T A H L İ L L E R I İ [ f Belediye farifeleri esnafa zarar ettiriyormuş İnsan doğduğu zaman nihayet dl ğer canlı varlıklar gibi yamız reflekslerile hareket eden ve ancak njuhitteki büyüklerinin himayesl altında muhtelif tehlikelerden korunarak mtıkadder geleceğine doğ ru tedrici gelişmeler gösteren bir yaratıktır. Şüphesiz ki her insan dünyaya irsiyetinin tâyin ettiği belirli bir yapı ve istidat üe gelmekle beraber bütün bilgisel, moral, sosyal malzemesini muhitinden «la rak olgnnlaşır ve cemiyetine faydalı bir uzuv olur. Bu kültürel v« moral hamule insanin kültürünü reya terbiyesini teşkil eder. Genel kültür veya terbiye yarunda fizik veya moral terbiyeden bahsedildlği gibi edebi müzikal, arti'tik köl tür gibi 8zel terbiyeler de bahis ko nusudur Ancak insan zekâsmin ba a ruh fakültelerine aid özel kültür leri de önemle ele almak lâzımdır Zira bunlar çok defa insanin hayat alanmdaki önemli işlerine hükmeder. Okullar gerçi sporel. bilim sel ve moral terbiyeleri verir; lâkin duygulara, muhavyileye, 5zel aevk lere ve bu arada iradeye aid kultürleri hakkı ile geli^tiremez. Bun lara aid baa anahtarlar vermekle beraber bunların geli§mesi için daha ziyade şahs! gayretler, muhitin yardımlan ve teşvikleri lâzımdır Mefkurenin ve felsefenin altın devrinde Sokrafin söylemş oiduğu «Kendini bil!» aforizroası bu gü nün insanına daha çok lâzımdır Zira yirminci asır insanin sosyal vasıflarmdan en belirli olanı ifrat dereceîinde maddî intirasa ve daima doyum arayan zevklere düşkün 'üğüdür. Bu itibarla nefsin dürtülerini diz ginliyecek olan en kuvvetli vasıta insanin otokritiği yani nefis murakabesi, biraz hayat filazofu olarak kendisinden aşağı basamiklarda olan insanlarla sosyal imkânlarını mukayese ederek iç âlemine dön İrade ve enerji terbiyesi 3 Rasim Adasal Yazan: Prof. Dr.' mek suretile vicdanına hesab vermesidir. Bu da ancak kendi amellerini ölçmek ve kendini bilmek le mümkündür. Bu bakımdan «ken dini bil» düsturu çok caziptir. Ancak bu yalnız bir fîkir doğması ba samağında kaldığı takdirde nihayet teorik mahiyette felsefl veya ahlâkt bir aforizmanın hududlannı asa maz O halde bunu diğer bir amelt aforizma ile tamamlamak lâzımdır. Bu da «kendi kendini yatl?tır!» düsturudur. Zira insan yalnız bir zekâ, bir hassasiyet ve heyecan varlığı değildir. Hafıza, idrak, muhakeme, muhayyile gibi bütün ana zekâ fakülteleri müoerret ola rak mükemmel olabilir? ve meselâ insanm biri çok güzel bir roman tasavvurunda bulunur; başka biri içinden nefis besteler tasarlar; bir başka birinin de meslek alanında esaslı ve bütün sartları haiz bir plânı olabilir. Ancak bütün bunlar mücerret tasarımlar olarak ha yal! bir şekilde dimağda mahpus kaldıkları ve djşa dönük objektif bir durum ataıadıklan müddetçe pratik bir fayda bekleneroez. Moral alanda da aynı şey bahis konusudur. insan hatalannı, kusurlannı hatta günâhlanm kendi vicdanına ve bazı kapah cemiyetlere abndlğı zaman kendisini imtöıan eden arkadaşlarına itiraflarda bulunur; ya hudda vicdanl mârifetile bütün bunlarm nefsine olduğu kadar diğer insanlara da zararb geyler olduğuna hükmeder Bütün bunlar yalnır şuurlanma safhasında kaldıklan ve amelî sonuçlarla dış âlem de kenditerinl göstermedikleri tak dirde ise gerçek moral bir fayda melhuz değildir. Bu Müslümanhğın şartlarmı benimsiyen ve onları vaz ettiği halde zamanında senelik zekâtmı muhtaç insanlara dağıtmıyan varlıkh bir Müslümanm haline benzer. însan hareket etmek, bir taraftan kendi varlığına ve bir taraftan da cemiyete faydab olabi ecek fîilkrde bulunmak içm bilgier sahibi olur ve bu arada kendi nefsini de tanır. Yalnız başına ideal veya mefHS • tamamlanmı? sayılamaz, Nitekim birçok beşeri idealler, bitçok dahiyane fikirler ve tasarımlar sahiblerinin iradesizlikleri vüzündetı bir serab olarak vücııdlarfle birikte topraklara gömürürîer. Esasen böyle bir fîklr ve fdeal tam mâ nâsile doğmamıs. ve vakitsiz olarak düşmüş olan bir cenin gibi olgunmamı^ demektir. Bilgili ve kabiliyetli insanin iradesi ilim, sanat, idare hüneri gibi istidatlarla dls âleme dönerek diğer insanlar'n menfaatlerine sarfedilebilir ve bu yapıhrken de insan hem kendinin ve hem de cemiyetini elseverlik his leri ve gayretlerfle faydalandlrır Diğer ureanlara telkin ve hatta bi raz zorla tesir etmek suretile ideallerine ve sosyal veya moral projelerine cemiyette inkilâp yaraticı gerçek mecralar verebilir. Atatürk gibi dünya ölçüsünde büyük insan lar bunun sayesinde milletlerini »e insanhğı kurtancı ideallerini tatbik alanına koymuşlar ve daima yaşıyan eserler yaratmışlardır. Bu gibi yaratıcılar cemiyeti harekete getiren, muhit yapan, ve her yerde dinamik ve verimll bir faali yet topluluğunu kuran insanlardır. Nietsche'nin daima Napolyon'un hayranlığına veya Aîmanlarm 1871 büyük zaferleri ^snasmda asker olamamaktan Ueri gelme aşağılık duygusunun mübalâgajı telâfisine bağlı olan (Beşer üstü = Superho me) anlamına kadar uzanmıya Ifl zum yoktur Türk gençliğine tarihi hitabesi ile kanındaki «Asil cevher» i yâni iradeyi ima eden Atatürk ne güzel söylenüştir: nBir yeT de ki, bir işte ki Tanrı bize yar değildir; bir Tanrı olmalı, biz yapma lıyız...» Bu aforizma bir istidadl olan, şahsı veya cemaati için müsbet düşünen bir İnsanin kendini yalnız taniması ve güzel fikirler ve tasarüar kurması kâfi olmadıgını. kendini jraratınası ve bu dürtü ile bunun neticelerini eserler halinde muhitine vermesi icab ertiğini gös termektedir. Her müsikişinas Chopin gibi bir G. Sand, her edîp Hâmid gibi bir Zehra ile Lusyenl, her ilim adamı bir Curieyi yetiştirme sine yardım eden ilham perisi ola rak bulamaz. Tereddüt ve yoklok içinde ümidsiz ve ruhen çökkün bulunan istidadlan desteklemek ve bunları mânen yükseltmek fitreten psikolok ve vicdanlı kadınlann, dostlarin ve cemiyetin moral vazi fesidir. Nitekim ihmal yüzünden doğmakta olan bircok parlak zekâ lar ve dehalar sönmüştür. Ancak insanin en gerçek kuvveti karakterini bile değigtirebilen kendi 5z gayreti ve iradesidir. «Büyük adam lar» adlı önemli bir eserin müelli S bulunan W Oswald yaratlcı mu hayyile kudretile eser veren insan ları enerjetik kanunlarüe incelemektedir. Nilli Koranma tadilâtı Tadrfer, yeni hiacümlere uymağa başladılar Resmî Gazetede neşredilen Milll Korunma Kanunu yeni şeklile yürürlüğe şırmiş bulunmaktadır. Tacirler esasen kanun katnıl ohınduktanberi durumlannı bunun *ıükumlerine uydurmağa çalışmakta olduklanndan, kanunun meriyete girmesile daha ziyade ithalâtçılık, toptaa cılık ve perakendecilik vasıflanru nefislerinde cemetmis bulunanlar durumlannı düzeltmeğe baFİamışlatdır. Bilindi© gibi aynı zamanda ithalâtçı, toptancı ve perakendeci olanlsr bu üç ticaret kolunu birbirinden ayırmak mecburiyetinde tutulmaktadırlar. Bu mecburiyet nihayet 6 ay earfında yerine getirilecektir. Suç tasni eden muhbirler ve Tienfaat temin etmek için şantaj yapaolar hakkında kanunen muayyen cezalann üç misli hükmolunmasma teır madde tüccan çok memnun etmistlr. Bu suretle fena niyetli kimselerin ^bebsiz ve haksrz ihbarlarda bulunmaktan çekineceklerine muhakkak nazarile bakılmaktadır. , Buna göre daima ilerisini gören ve her vesile ile irade kuvvetile ya ni imkânlar bulan ve kendj kendini yeti§tiren insan büyük adam sayılır. Birçok başarısızlıkların ana sebebi irade gevşekliği, deyamlı çabaya karşı isteksizlik ve nefse itimadsızlıkbr. Halbuki bidayette güç ve yorucu gelen her iş enerji terbiyesi sayesinde az bir zaman sonra tatlı bir itiyad halini alıı. Bir çok büyük insanlar gencliklerindenberi bilgi açlığı ile öğretunek ve okumak İçin didinmeden çalışmışlar ve mektebin verdiği klâsik bilgilerle kalmıyarak kendi kendilerini yetiştirmişler. yani (Autodidact) olmuşlardır. Darwin, Faraday, Helmholtz, Nevrton, Emstein gibi büyük insanlar durmadan ofcumak ve daima okumak ve çahşmak surefile insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Gencük içinde bu gibi insanlann biyografîlerini ve meselâ dilimizde de tercümeleri bulunan (Madam Curlenin veya Pasteur'ün hayatlannı) okumak irade terbiyesi bakımından çok faydalıdır. AVRUPADAN AVDET Aşağılık duygulansı en şiddetli dereceleri ile çocukluklarmda hisseden bir çok insanlar bu irade ter biyesi sayesinde müsbet şekillerde ve hattâ güzel eserlerle telâfilerde bulunurîar Bir çok vatandaşların fMoulin Rouge) filminde seyretmiş olduğu sakat ressam gerçi daima bacak sakatlığının zebunu olarak kadın iltifatlanna yani aşka kanmamış, fakat bir taraftan da ikide bir yüzüne vurulan bu illeti de şöhretli bir ressam otmak suretile telâfi edebilmistir. Psikanalistlerin (Sublimatiotı) dedikleri bu mekanizma şuuraltı ruh bölgelerinde cereyan eden ve bir çok insanlan yeis ve zebunkeşlik içinde hasta olmaktan kurtaran bir irade mekanizmasıdır. Zamanımızda çocukluâunda ağır bir çocuk felci geçirmiş olan ve bu yüzden ayakta hakkı ile duramıyan Roosevelt bu müs bet telâfiler İçin en veciz bir misal teşkil eder. irade terbiyeskıde ve ideallerin objektif gerçekleştinnesi ameliyesinde filozof Descartes'in «Ruhun iştiyaklan» eserinde belirtmis olduğu gibi haddini bilmek yani kabiliyetlerin ve imkânlann hududlarmı da asmamak gerektir. Zira bu takdirde böyle bir insan nefsi ve içinde bulunduğu cemaat için rararh olabiür. Esasen bunun ötesi marazî öıtirastır. Nîtekim yıldızlann harekelterini değiştirmeye, insanlan ölmez kılmaya yani tabiî nn hareketlerini değiştirmeye, inssn artık bir irade hastası sayılabiHr Bacon'un dediği gibi «Tabiata ancak kanunlannı bilmek ve onlara tâbi olmak suretile hükmedilir.» Buna riayet etmiyen ve iradesine dizgin tanımıyan bir insan her mes lek ve iş sahasında başansızlıklara uğrar Bu itibarla irade gevşekliği ve çöküntüsü kadar irade taşkınlığı ve dizginsizliği marazî psikoloji çer çevesine girer. İnsan ruhu varatıldığı gibi düz bir kâğıd «Tabio raso» değildir Biz gerçi bazı irsî istidadlar veya kusurlarla doğmaktayız. Bunlann terbiyeleri ilk çocuk lukta başladığı gibi irade terbivesi de çok erkenden başlamalı ve bilhassa ailede, okulda. iş sahalarında genclerde aşağılık duygulannı yaratmaktan daima çekinmeli ve insan yetiştirmeyi vatanî bir borc bilmelidir. Vali, müfettiş ve 9 murakıb! ^ ictimaa çağırdı Millî Korunma Kanuntmda vapı lan tâ*llerin Resmî Gazetede nej redip meriyete girmesi üzerine. İs redilip meriyete girmesi üzerine, îs tanbul Vali ve Belediye Reisi Ord. Muavinlerini, müfettişleri ve murakıplan bugün saat 1330 da Belediyede mühim bir toplanüya çagırrmj br. Bu toplantıda Millî Korunma K« nununun esaslı bir şekilde tatbiki mevzuunda Belediyece almacak ve nı tedbirler görüşülecektir Yeni Ka nun Belediyeye maliyet unsurlan, kâr hadleri, fatura ve etiketle ilgi li mevzularda CP"İ5 se 1 â v ı ! "' l t verdi ği için. mevcud kadronun takviyeai yoluna gidilip gidilmiyeceği bugün belli olacaktır. Krymetli ses sanatkârımız MÜZEYYEN SENAR Avrupa seyahatinden avdet etmiş ve pek yakında Bebek gazinosunda seanslanna başhyacağı öğrenilmiştir. Pakistan ile Bağdad pakrj devletleri arasmda turist mııbadelesi Pakistan Ue Bağdad paktına aza rrKTnleketler arasmda turist mubadelelerl tesis ve Relıstirmek gavesile Karachi'de" gelen bir heyet. İstanbulda hulunmaktadır. Heyet. Pakistan Seyahryat Acentalan Birliğinin 4 temsilclsJ ve ülaştırma Bakanlığının yüksek rütbeM blr memurjrıdan möteşekkildlr Heyet az ların<?an. »G!obt Travel Senrtce» fstaıli seyahat acenfasinm «ahibi G. Guralshi. alin. bir arkadasımiza "Neden Pakistarl bir turlst Pari». Roma yerine veya bu şehirlerden önee Istnbul. Tahran B^ğdadı ziyaret etmesm» demişrlr Ayrıca. Pakistan 11e Bapdad paktına a » memlçketler arasında aktarnnsiî uçak »eferlerintn Ihdasj için çalısmalar yaptıklarını «öılerine ilâve etmiîtır. Mr Guralshi'ye göre, tunsttk mubade'elerin artması hem Bağdad pakiına a7a memleketlerfr paralarının dıtar>ya çıkmasını önlİTecek, hem de mllletlerln yekdiferlerlnl daha yakından tanım?l»rını ssŞlıyacpktır. Daha önee Arkarayı dyaret etmlj 'an heyet t«tanbuldaki seyahat acentslarlle eörüşmeler yapmaktadır Heyet, buçun »aat 16 da uçakla Rarachi*ye mütfvecrihen tstanbuldan ayrıtacaktır Mllll Müdafa» Ve kâletl Müsteşarlığından emekll, merhume Hallde Solok'un est: Orhan Solok, Vaclde Sökmen, Sactde O6ze'nin babalan; Emekll Altny Mehmed Febml Sökmen. Samsun Zunrevl Hastalıilan Mutehassısı Dr. İbratırm Kthem Goze'nm kayın ba baları; Vural, Tülay. Çığdem, Gökçen Solok'larm: Tük Müh. Armagan Sökmen ve Aydtız Sokmen'in, Hukuk Fakültesi Asistanlarından Ayferi Göze ve Sezer Gözenln bttyükbabaları, Güzin Sdkmen'ir büyTik kayınbabssı ÖLÜM 12 6 956 sau çünü vefat etmlştlr Cenazesl 13 6 956 çarçamba günU lklndl namazını mflteakıb Teçviklye camilnden kaldırılarak Zincjrlikuyu asrl me«arlıSmdakı ebedl tatlrahatg&hına teTdl edllecekür. Mevlâ rahmed eyllye Solok aUesl Emekli Korgenera) HÜSEYtN NAZMİ SOLOK Kasım Güleçin kardeşinrn evtoe hırsn girdi CHİ». Ger«l Sekreterl Kasım Gülefm kardeşi Hüseyin Güleğln evine evelkl eer* meçhul bir hTjız sirmiştir. Hırsız, Kasım GOlege 8ld blr dürbünie kârdeşl*>in frak ve nnoklnlni calarak ortadan kavbolrouştur. Polls, hırsızı mmnktadır. TÜRK EKSPRES BANK BUĞDAY BANKASI T. A.Ş. Ankaranm Bankasıdır Yenifehir Zijra Cökalp Carfdeıi Yıldn Han HIGAZ FASLI Birind fasikülü çıktı. t s t Marmara Matbaası 383 Tel: 22 87 59 • Nâsha» 15 kurnştaı I Işde emniyet ve sür'at Galatasaray Ajarısımızda hesab açbranlara çok kıymetli açılış hâtıra lan ve bu ajans için hususî keşide 5000 T I * Niçin, piçim dedim diye mi? | Hayır Piçler de her insan gibi insandır. Sade lıiç bir günahlan ol madığı halde daha doğuşlannda san ki büyük bir suça sship ohnuşlardır. Ve bu suçu kimsenin affetmiye ceğini, mazur görmiyeceğini zanne derler. Onlara değişikliği bu komp leks verir. Ekseri mücadele eder, sivrilir kendileri bir isim yaparlarBe'M utançlannı kapamak için biraz küsteh, kaygusuz görünüşlü olurlar.. Yani benim gibi. Hayır sizin gibi değil! tşte be ni alâkadar eden bu.. Siz hakikaten cesur, atak ve mağrursunuz.. Ve is>an içindesiniz.. Kızın kendine bskan biraz dik na zarannı güıpnce:* Sizi gine kızdırdım mı? Diye sordu. Hülya hafifçe başını sallıyarak: Yanılıyorsurıuz, kızmadım. Dedi. İçimde bir sarsınü var.. Ve bu sarsıntı ile >rt ya çıkan birçok şey.. Bırden bütün bunlan toparlayıp an Sarrama imkân yok.. Sade isyan ettiğimin farkmdayım.. Tabiftın ve onsanlann kanunlarına isyan ediyo rum.. Dünyayı muazzam bir haksız lık gibi görüyorum. Ve bu muczzam haksızLğm ortasında küçücük bir zerrt gibi kayboiduğumu hissediyorum.. îmkinxıxhk içindeyim. Bir çıkmaza tıkılmı» gibi boguluyorum. Hayır, iyi anlatamıyorum.. Sanki doğduğumdan beri tedricen zehirlen mişim de nihayet son illdürücü dam Taksim BELEDİYE Gazinosu YAZLIK TEfiAS PAVİYONU Açüdı. Her akşam İLHAM ve AYTEN GENCER Kuvartetl. Masalannızı evvelden ayırtınız. Tel: 48 29 04 48 74 92 ABONE ŞERAITİ MüddetJ rörkiye U n &ı Ltr» ^ı lUt Hartc U n A». Ur» **• M« PARA EKONOMİSİ Prof. Dr. BURHA.N ZİHN1SANUS Klâsik para sistemleri. Fransa. tnglltere, Almanya ve Türkiyenin dinamik para politlkalan. Modem para teorileri 2 cild 900 sahife 30 lira. BedeU Moda Bostan Sok. 53 e yollanarak ahnabilır Telef 36 27 38. D İ K K A I cr.r.n*,,ı» rvniı n fitııu §<Hlm<«tr lade oftınmas. «Cl MHURİYET» in Tefrikası: 11 fc' . Ne üptı bu adam? Ne iş yapardı? Pek az gördüm. Uzun boylu, esmer, hain suratlı. Veya o gün Nurdarıa kızgmdı da pek hain bakıyordu Ne ış yaptığ'.nı bilmiyorum. Zannedersem o zaman işsizdi. Kalan parasmı da Nurdanla yemişti. Galiba sizin Nurdan da biraz kabahatli! Belki, sizkı görüşünüzle. Fakat Nurdan gibi yaşayan kızlar adam parayı nereden buluyor diye düşünmezlerö Harcadıkça harcatırlar. Ancak severlerse iş degişir Fena kızlar değiüerdir Fakat faz'a düşünmezler. Ekser si sürünmüş, aç kalmış. hattâ erkeklerdcn çok çekmişlerdir. Art'k onlara bir kaç kurus fazla harcatrnayl günah saymazlar. Zaten melekleri budur Erkeklere para harcatnak. Gülmiyen kolay meslek değildir bu. Tehlikeli, iğrenç ve yorucudur... Ama alışırlar. Ekıerisi Byle alıç:r kl fankân btıîsa da aynlamaz O diafalrneden. o didişmeden, o iğrenç Mvklerden kendini alamaz. Erkeklerın ekserıs. boy^e scdmlara karşı iyidir. Onlara acırlar. Bilmem neden hoşlamrlar, eömerd davranır1ar. Fak=t bazılan... Yani Nurdanın belâhsı gibiler? Evet! Yani sizce o mu? Evet bana öyle geliyor. Fakat el'mde hiç bir delil yok. Polise bir bar kızı içkı dört ay evvel bir dostu vardı, tehdid etmişti dersem, bana güler «Kimbilir dört aydır kaç kisi tehdid etmiştir!» der. Ne de olsa siz bir kere söyleme'ivdiniz! Kim olduğunu, nerede olduğunu, ne yaptlğını hiç bir şey bil miyorum... Bana öyle geliyor ki bunu po listen ^aklamanızda başka bir sebeb var. Kısa bir müddet sessizce bakıstılar. Sonra kadın yavaşça: Bu adamı bulmalıyım! cledl Sedat: Uzun boylu, esmer, hs in suratli bir adam arayacağız... Diye alay etti Başka bildigimiz bir şey yok... Sonra ciddileşerek, belkî bardaki kızlarm içinde daha iyi hatırlıyanlar vardır Yani sdamm ismini, meslegini, filân... Hülya düşündü: , Belki, dedi, araştırırım. Öğrerdrseniz bana söylersiniz değil mi? Hülya cevab vermeden düşünmekte devam etti. Adam: , Ercin olun, dedi, size eîimden geldiği kadar yardım edeceğim. Hülya: Teşekkür ederim. EVedi. Anhyorura, lâkin polisi karıştırmak istemiyorum. Zaten.. Biraz düşünmek istiyorum Istediğiniz kadar düşunünüz.. Bana da istediğiniz zaman söv lersiniz. Ve polise de söylemeee mecbur değilim Unutmaym ki ben doktorum Kanunla olan alâkam clnayet mevzubahis ise sadece mak tulün öldüğü saat ve ölmün sebebini tespit etmektir. Başka bir mecburiyetim yoktur Bu mecburi mesleğim. Asıl isteği me eelince: Beni insan ruhu alâka dar eder., Meselâ sizin ruhunuzu görmesini öyle ısterdim ki.. Hayatı nu: öğrenmesini ayı yutmuşum gibi . İnsanlann ne olduğunu bilirdım. Lâkin tabiatın ce kadar inrEfsız olduğunu düşüne memiştim Ve sonra yavaşça ilâve etti: Dindjr da değilim.. Anlamıyo rum niçin gelıyor, niçin bu kadar mücadele ediyoruz? Doktor pek katî olmıyan bir sesle: Belki de sadece sevmek için.. Dedi. Kadın kindar bir istihza ile söylendi: Bütün bu iğrençlikleri, çirkin İlk leri gördükten sonra sevmek için geldiğine inanmak.. Sedat bu seier katl bir sesle cevap verdi: Yanılıyorsunuz! Güzell, çirkinl. îyiyi, kötüyü yaratan biz kendımizizdir. Bugün her şeyi çirkin görraek ıstediğiniz için görüyorsunuz. Güzel görmek istediğiniz anda her şeyi güzel gör'joeksiniz. Asıl haksız hi genç, güzei, sıhhatlı olduğunuz halde bedbin oıuşunuzdur. Ben ne kadar ihtiyET, yatalak hasta gördüm ki busün sizin lânet ettiğiniz tabia ta hayrandırlar ve mes'utturlar Evet anladığıma göre yalnızsınıı.. Ama için? Bunda sizin hiç kabahatı Biz yok muî Gururunuzu biraz j*n meği hiç dttfflnmedinls mi? Kadm hayretlet Gururumu mu? D«dl. Evet, gururunuzu! tnsanlardan hatta hayattan uzaklaşacak kadar mağrur olduğunuzun farkında değil •nisniz? Kız hırçm: Siz mağrur değil misiniz? Siz zaafı kabul eder misiniz? Diye sor du. Adam gülümsiyerek: Tabiî, dedi. insanlar zaaflardan teşekkül etmişlerdir. Birçok zaafın bir araya gelerpk yararhğı bir kuvvet. Niçin siz de bütün eşlerinizin kfbul ettikleri şeyî kabul etmiyor, biraz boyun eğmeyi öğrenmiyorsunuz.. Hülya müstehzi: Boyun eğmesini öğrenirsem mes'ut mu olırrvm? Dedi. Adam bu sefer güldü. Tabiî, dedi. birçok guçlttkleri başkalanna bırakmış, rahat etmis olursunuz.. Hem bazen tatlıdır da. Sonra ayağa kalkarak. kendine adeta isyanla b?kan kadına hep gtt'erek teminat vprdi. Korkmaym, zor 1? boynurumı bükecek değilnn». Hülya ürperdi.. Birden: Zavalh Nurdan! Dedi. Adam şaşırmış gibi onun yüzöne bfktı. Kadm devam etti: tşte o zayıftı, ama boynunu büsbütün büktül«r. Sedat ciddilefivermigti. Ac«l* mü ısaade Utiyer*k kapıya doğnı yürttdtt Hülya birdtn (afirmiftı. Ancak kapı kapandıktan •onn onun gittiğinin farkma vardı. Gine yalnızdı. Artık karşısında kimse yoktu. Ne tatiı bir ses.. Ne ürküten bir söz.. Sade ayak seslerı (Arkası var) Afrftf mwtit*»betil«ı • 1 O O O O îiraM. hususi keside • lOOOlirayedafi, tala para yaîıranlara haftaltk keside • Aynca: Apartıman dairelert ve para ikramiyeleri ke^ideleri iu"fhtap açfirmtzf TÛRK TİCARET BANKASI H € * 150 1 İ R A T A K U M A H O M A K A t t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle