Katalog

11 Haziraa 1S5« I E Perde 42/azan: SAMLH NATtZ TANSL Osmaıüı împaratorluğunun §öhretli j kahramaıJ Ferik Halil Paşa (Enver askeri hapisanesi, Beyazıdda Daırci' Paşanın amcaa), Kafkasya islâm orUmuru Askeriye ibaresi yazıh muh dusu kumandanı fahrî Ferik Nuri teşem bir kapı ile girılen Harbıye Paşa (Enver Paşanın kardeşi MatraNezaretinin arkasına tesadüf eden ıkı , cı), şark cephesı ordu kumandanlakatlı ta bir binada idı. Sultan Murad rından Yanyalı Vehib Paşa, erkâıuzamanında tEsk'ı Saray» adını taşı harb miralay bğından mütekaid Hüyan DU bınaya daha sonralan Hassa seyin Kadri Bey. Harbi Umuml seneordusu erkâra yerleşmişti. Jst katta lerinde Yakub Cemil meselesinden Hassa Müşirliği makamı, Erkânıhar Bağdada sürgün giden yüzbası Nevbıye riyaseti ve Levazım şubesi bu t zad (inzibat bölük kumandanı), tslunurdu. Alt katmda da inzibat bo tihbarat şubesi müdürlüğünü yapan lüğü zabitan ve efradı ikamet eder ( erkâruharb miralayı Seyfi Bey. (Mildi. Abdülhamid devrinde bu binaya lî Mücadeleden sonra general ve Bekirağa bölüğü adı verilmişti. İ3u mebus oldu) Ve bunlardan ba^ka tesmiye sebebı bizce meçhuldü. Mu sonradan gelenler içinde erkânıharb tareke senelerinde ise Eekırağa bö miralayı ve Enver Paşanın damadı lüğü denüen bu taş bina, tamamen Kâzım Bey, Ruşen Eşref Beyin kasiyasi ve askeri mevkuflara tahsıs yır.pederı Trabzon Gümrük müdüedilmiş, isimlerini aşağıda yazacagı rü Mehmed Ali Bey, îttihad ve Temız mühim zevat, Ittıhad ve Terak rakki merkezi umumısinden Kırzakinin Ueri gelenleri, devlet adamları, de .. ) Bunlar bir taraftan Harbi ümera ve erkân ve zabitan, üst katın ( Umumi yıllarına aid suçlardan, bir ya ayn odalarında veya geniş koğUî taraftan da Ermeni tehciri dolayısüe lannda ikamete mecbur tutulmuştu. katle ıştirakten töhmet altında idıAlt katta efrad ve inzıbat birlıkleri ler. Bekirağa Bölüğü hapis Denizde hanesi ve sâkinleri boğulmalar başladı Dün iki kişi boğuldu, bir genç de son ânda kurtarıldı Mevsimin ilk boğulma hâdisesi dün Rumelikavağuıdaki Tellitabya mevkiinde cereyan etmiştir. Aksarayın Küçüklânga caddesinde 120 numaralı evde oturan 24 yaşında Suphi Cengiz isminde bir genç, dün yanında ıkı ağabeyisi olduğu halde Rumehkavağına gitmişlerdir. Telli tabya mevkiinde denize giren Suphi Cengiz, yüzme bılmediğinden boğularak ölmüştür. Hâdise etraftnda Sarıyer Müddeiumumiliği tahkikat yap maktadır. Heybelıada iskele tamiratrnda çahşan işçilerden tsrafil Karaca, evvelki gece Ada açıklarında motörle gezinti ypparken denize düşmüş ve bo§ulmu=tur. tsrafilin cesedi denizden çıkarılnıj, hâdise etrafında tahkikata başlanmıştır. Karaköyde Baylan pastanesinde çalısan ışçüerden 17 yaşında Mustafa Cavlak isminde bir genç de, dün Yenikapıda denize girmiş, boğulmak üzere iken yetişenler tarafından kurtanlmış, Cerrahpasa hastanesine ya tınlmıştır. =haberleri V E R Gİ ME S E L E L E R İ bulunuyor, daha alttaki bodrumlarda Günün birinde Ferik Hali] Paşa işkence edilenlere, tecrid olunanldia hapısane memurlanndan mülâzun mahsus hücreler sıralanıyordu. Be t Şadı Beyle ahpab olarak küçük bır küağa bolüğünde mevkuf olan zabı teşkilât kurmus ve buraya Küçük tan, mahkumiyet kararına kadar Talât Beyi almışü. Bunlar bir gece maaşlaruu aldıklarından yiyeceklerı Bekirağa bölüğünden firar ederen ni kendileri temın ederdi. Bır çok bir müddet Çamlıcada saklandılar. larının aileleri yemeklerini dışandan Daha sonra karakol teşkilâtına mengetirırdı. Devlet ricali, vükelâ, vuze sub olanlar, her üçünu hazırladıklan r ve pa$aların uşaklan onların ye | vasıtdlarla Anadoluya kaçırdılar. Bu m meklerini, konaklarından tablalarla { hususta Kocaeli mıntakası mumessık buraya taıırUrdı. Efrad ise eıvardakı Yenibahçeli Şükrü Beyin rolü bübakkallardan peynir ekmek veya jüktü. Halil Paşa ve Küçük Talât Kytin ekmek saün alırlardı. Bey Ankaraya gittiler. Fakat Mustafa Vergi mükelleflerinin gelirlerin î YAZAN: den, kendilerile aUelerinin asgar! I surette geçinmesini temin edecek kısmından vergi alınmıyarak bunun üstünde kalan miktann vergiye tâbi tutulmasını ifade eden en az geçim indiriminin gelir ver llstıkç» yıpranır ve nihayet çalısa ve vergi sahasına giriyor, Bnflâsisi kanununda yazılı miktarlannı maz hale gelir. Bundan dolayı bu yon ded'ğimiz umuml flat yükselartırmak maksadile son gunlerde yıpranmaya mukabil hasılattan bir mesi devresinde ücretlerin artısı, Meclisc bir kanun teklifi, bir de asınma payı indirilip ı bir yana ko hakikî bir artlş değildir; zâhiridir. ca'nun tasansı sunulmuş bulunu nur ve bu amortisma nlardan vergi Çünkü hayat pahalandığı için ücalınmaz. En az geçim indirimi de, retlinin elice geçen fazla para, mas 'OT. Kanun teklifi Kocaeli milletmükellefin çalışma kudretinin vak raf yaparken çabucak erir, gider. ekih Ekrem Aîicana aiddir. Tasatinden evvel yıpranmasına karşı Hattâ böyle zamanlarda ücret arı da hükumetçe hazırlanmıştır. mücadeleye hizmet eden bir şeydir tışı, fiat yükselmesi derecesinde olSaym Ekrem Alican, mükellefin Asgarî geçim payından vergi alm madıgı için ücretle çalışanlar ferah bekâr veya ev!. olmasına ve çocuk mazsa çabsan insan, ker.dini daha lamak şöyle dursun slkıntlya düantıın sayısma göre konulmu? o iyi besler ve yıpranmayı bir dere şerler. 1936 setıesinde Fransada zfian indirim hadlerinin bir misil ceye kadar telâfi eder. hirt bir refah görüldü Ücretler yuk artırılmasını, hükumet ise vüzde yükselmesi Asgart geçim masrafma tekabül seldi. Fakat fiatların elli nisbetinde çoğaltılmasını istieden gelirlerin vergiden istisnasını, nisbetinde istihsal artrr.adıjh için or. Bu teklif ve tasarıya göre ayifrata giden sosyal düşuncelere da pahalılık husule geldi. Bu yüzden ık mdirim miktarlan şoyle olayandıranlar da vardır. Meseîâ Jean bir çok isçlerin kazancı, asgari gecaktır: Jacques Rousseau der ki (Herkes çinme pavmın üstüne çıktlğı için yasayabilmeli, fakat zengin olma muaflı&ı kavbederek versi vermege mah), herkesin ihtiyaandan faz mecbur kaldılar Hele asgari geçim lasını vergi yolu ile almah. buna haddi küçüV tutulmus olursa bu karsı asgart geçim payım vergiden durtım, kendini daha ziyade gösistisna etmelidir. Bu bıdirim, ister terir Gelir vergisinde en az geçim indiriminin artırılması ESAD TEKELİ Demokrat Parti müfettişlerinin temasları D P . Müfettişleri Heyeti, tçelarl ziyaretlerine dün de devam etmif' ler ve saat 11 de Sarryer tlçesine gitmişlerdir. D P . Müfet+işlerinden Bursa mll letvekili Hulusi Köymen ve İzmir milletvekili Osmsn Kapani'nin bulunduğu toplantıda Sanyer Kaza İdare Heyeti ve Teşkilât mensubla rile tanışılmıştır. 3 saatten fazla sü ren bu toplantıda Memleket mesele leri, B. M. Meclisinden çıkan kanun lar ve son Basm Kanunu görüşülmüştür Bu hususta Hulusi Köymen ve Osman Kapani izahlarda bulun muşlardır. 3 !i li «8 112 135 157 180 Saraçhanebaşı ve civarınd» jürlerMütareke yıllarının meşhur Diva Kemal Paşa. her ikislnin Anadoluya nıharbi, Nemrud Mustafa Paşa Di gelmesine îiddetle muhalifti, Esasen denberl nıtar zı afemakt» günduzleri ucürcü ka'laıa su hif çıkmamaktadır. vanıharbi, işte bu Bekirağa bölu Gazinin Anadoluya gelişindekı mak Bu mıntakada ı,turan hilk büyttk bir gündeki mevkuflan muhakeme eder sadlardan en mühimrni, lttihadcıları sıkıntı içlrdedir Sehirde su depo'arı di. Firariler hakkında da dıvanıhar ^ temizlemek, onları, memlekeü yem Ir.şa etmekte olaT Su'.ar Jdaresinln bu bin kararı gıyabî idi. Divanıharb bir maeeraya sürüklemekten meney semtler halkını yaz gjn!erı susuz bıaıası şvı zevat tan mürekkebdi: I lemekti. Bu maksadla Enver Paşanın rataamak içın de tedb:r alması 18zıncdır. ReiS Kürd Mustafa Paşa, azalar, d a memlekete girmesıne ızin verılpiyade mirUvaa Zeki Paşa, piyade memiştı. Bu sebeble her ikisi Ana İspanyo! bale trupu dün geldi Ispanydnın tanınmıs »Marıemma» bale mirlivası Receb Paşa, piyade mira doluda kaJamıyarak Rusyaya geçmışlayı Reeeb Ferdi Bey, piyade mira lerdi. Halil Paşa Moskovaya giderefc trupu 27 kısillk bir kafıl? nahnde dün «aat 12 30 da uçakla TelAviv'den ;ehlayı Kâzım Bey, istihkâm kaymaka bolşevik ricalile temasa geçmıs, riraize geln'.ljt'r. Trup. şehrimııde 10 mı Fettah Bey. İşte başta Mustafa onlardan,, Cihan Harbinın galibleri gün kalarak tems 11er verecektlr Bu Kemal, Kavaklı Fevzi, îsmet tnönü ne karşı yardım göreceklerı va'dini münasebetle bugün laat 16 da Hllton olmak üzere bürün Anadoluya kaçan almıştı. Halil Paşa bu sebeble Milli otelinde bır basın toplantısı yapılacakzabitanı, padişaha karsı geldiler su Mücadele senelerinde Rus>ada kal tır. fk Kâ K çile idama mahkum eden heyet, bu m l 5 , fakat Kâzım Karabekir Paşanın Viyanab jimnastikçi kuların zevattan mürekkeb olan divanıharb Ermenilerle şarku harbettıj aırad» gösterisi n idi. Bekirağa bölüğüne harbin sona ° » «lâh. cepane. top ve top merTürkiye Beden Terbıyesı ÖJretmenermesi, ve İstanbula gaJib devletle m i s ı t e m " i ederek. bunları Karade lerı Ceınıveünın davetlısi olarak {ehrin mümessil ve askerlerinin gelmesı n i z l i takacılarla göndermişti. Ben rimıze gelen «Vıyana modern jlmnastık üzerine tevkif edilip gönderilen pek Bekirağa bölıiğünde mevkuf iken, grupu» dun saat 21 de spor ve Sergi mühim sahsiyetier girmişti. Hatırla I«ihad ve Teıaickmin istıhbarat mu S?rayında ük gdstensıni yapmıştır pş Jl Jlmnastikçller Ankara ve I yabildiklerimizi burada sıralayaeacnz, dürü olan erkânıharb miralayı Seyfi Izraire d« zira biz de Bekirağa bölüeüne hem Beyi. Enver Paşamn pederi Ahmed g'dfceklerdır de idam talebile gönderilmiş vatan Paşayı, damadı miralay Kâzım Bejı M M. işçileri yemek paralannıo evlâdlarmdan biri idık. Bunlardan de orada gdrmüştüm. Fakat bunlar arttınhnasını istediler bir kısmı Umumî Harb suçlulan, dı pek kısa bir müddet sonra tahliye Mlllı Mudafaa lsçileri Sendikası merJerleri Ermeni katliâmının mücrim , edılmişlerdi. Haîtâ Harbiye Nezareti k « $ubeslnln yılhk kongresl dun saat leri idi. Bekirağa bolüğünde devlet ' Muamelâtı Zatiye Dairesi Reisi olan 13 t« Eminönü Iokalirıde yapılmıştır. ricalinden tttihad ve Terakki Cemı ' erkânıharb miralayı Şevket Bey i e Faalıyet ve hesai raponınun okurmasonra soz alan bir «aç uye. yeyetinin meşhur sadrıazamlanndan Enver Paşanın bendegânmdan diye mek paralarımn gayet az oldujunu ıleri Prens Said Halim Paşa, SeyhülMâm tevkif edılmis ise de o sırada Harbı çurerek arttırılmasını temenni etmişlerÜrgüblü Havri Efendi, gene Şey ye Nazın Müşir Gürcü Sakir Paşanın dir Yenl ıdare heveti seçlmlnden sonra hülislâmlardan ve Mason locası er hima.vesile tahliye olunmuş, AnkaiFreve *or vc, ılmistır. kânmdan Musa Kâzım Efendi, Itti r a d a **>« Asker Daıresı riyasetıne had ve Terakki Fırkasınm heyeti tovın edılmışu Enver Paşanın peueİşçiler, prev hakkı istiyor merkeziyesinden ve umumi kâtible r i Istanbulda kalmış, miralay Kâzım Tekstıl Öntıe Sanayıı Işçıleri Sendiy ; K â z ı m rinden Mithat Şükrü Bey. (Itt had ve Ş y. e ş Karabekir Paşanın kol kı.s! Eyub Şubestnir yılhk kongresl dün Terakki heyeti merkezıyesi azasmdan) ordusu erkânıharbiye riyasetine ?e saat 10 da Eyübde Halk sinemasında Küçük Talât Bey, Abdüthamide hal' tırilmiş, Seyfi Bey de fırka kuman japılmıştır. Faalivet ve hesab raporıarı kui'duktan sonn söz alan bazı üy«'er, d l karannı veren meşhur he.vete dahıl d a m prev hakkınm tnnınm^sıni, asgar! ucmebu=lardan Musevi Kaıp«u Efendi., Enver Paşanın biraderi Ferik Nuri e*ır kabul edilmesinl Istemişle' ve (Mason locası erkârından) Hariche Paşayı Ingilizler teslim alarak mah tesr,nüdıın borulrpamasını temennı etNazın Nesimı Bey, Karıciye Nazır fuzan Batuma getırmışlerse de bir mişlerdtr. Idare h«yeti «eçlmlnl müteakıb konlanndan Halil Bey (Mcnteş), Muha , yolunu bularak Azerbaycana fir.ır cirin Müdiri Umumisi îstankövlü eden Nuri Paşa, oradaki mahalll nü gre dafılmıştır. SükriJ Kaya Bey. AğaoŞlu Ahmed kumetin ordularına başkumandan olBir veremü hasta. yere Bey, bunlardan başka gene meşhur muş ve Kâzîm Karabekir Paşayı, düşüp öldü Ittihadcı rüesadan süvari kaymakamı | Ermenilere karsı giristii savaşlarda Be^lktajta Çıgden sokağmda 16 mıIzmitli Mümtaz Bey CEnver Paşnnın soldan desteklemişti. Şark cephesinde maralı evde oturan Saltih Kalyoncu isyaveri>, Sapancalı H?kkı Bey, tttı , Ermenilere karşı kazanılan zaferin rrlrde veren,11 b't hasta. evden çıkarhad ve Terakki müfettişlerinden j istihsalinde merhum Nuri Paşanın ken yere dıı?mns başından aldığ, yaran:n tesirile. kaldırıldıgı îlkyaru'm îlyas Sami Bey, gene bu partimn ı büyük bir hissesi vardır. ha5tanesinde ölmustür. Hâdise etrafınmensublarından Avni Bey, Itt'had ve İngılizler, Bekirağa bölüğü sakin da Möddeiumumllık tahkikat yapmak terakkinin Turancılık idealini yapan , lerinden bir kısmını da gece saatle tadır yp Zlya Gökalp, İttihad ve Terakk'nin rinde tevkıfhaneye getirdikleri 24 saat içinde 5 yaralama vak'as Ş y y n r a bndirerek ttanbu! meşhur Maarif Nazın Şukrü Bey yonlara b'ndirerek t«tanbu! limsnında Son 24 saat r^rfında seh'rde 5 yafmaslub\ Ittihsd vve Terakkinin ls istim üzerınde durdurulan harb ge raiama hâdiesi olmuşrur Bunlar E tanbul merkezi haşkapı ve Iase Na c milerine nakledip Malta adası zin mınonundf. şişeyV Beş.kt^s'a sopa i'e zırı Ka^a Kemql. Polis müdirivçti dpnlarına sevke'mışlerdi. Bekıraga Bevoglurda çakı ile. Siçli ve Fatıhte muavinlerindpn Tevfık Hâdi Bev, bölüŞünün kötü şöhreti yalnız mü de bıçaklp vapılmıştır Be« hâdisenl' de «uçlular' vakaUnarak tahkıkata baş Emniyeti Umumiye murtürü Erzıı ' tareke ğ larmıjtır rumlu Aziz Bey, lstsnbul mebusu Vaktile Balkan harbi sırasında da bu Salâh Cimcoz Bey. vaîilerden Erzin [ hapısane meşhurdu. Hattâ onun Tırcanlı Sabit Bey, val'lerden Muammer nakçı Salim adındaki kumandanı, Haziran 11 ZUkade 2 Bey, tttihad ve Terakki mensub!;» mahkumlara bol bol işkence yaptırır3 nndan Sudi Bey.. müferti? di? r dı. Hele Mahmud Şevket Pp*anm Mithat Bey, tttihad ve Terakki mu katlinde Ittihad ve Terakki merkezi 1 fettişlerinden Kıicük Mrhat Bey ve 'imumİ5İ her kimden şuplı lenmişse bu zevattan baska akerî rütbelerı cümlesini foplayıp Bekirağa bölüğüne V, | 4 2812 îr: 16 14 19 41 21 43 2 09 ğ haiz olan erkândsn 6 ncı ordu k d ku t k t t B ik haiz olan erkândsn 6 tıktırmıştı. Bu suikasdin tahkikmda E | 8.48; 4.33 8 33 12 00 2 03, 6 28 mandanlarmdan Irak zaferlerinın Sa. 5. Sü. 8 de Bazı semfler su sıkınfısı çekiyor Bekâr mükelefler Çocuksuz ev75 liler 2 çocuklu 90 mükellefler 4 çocuklu 105 mükellefler ten fazla çocuklu olanlar 120 90 150 180 »0 240 vergi adaleti düsüncesine, isterse iktısadf bir lüzuma veya ifratçı veya mutedil bir sosyal düşünceye dayandınlsın. bir mana ifade edebilmesi için maksada kâfi derecede uymalıdır. Yoksa gelirden âdet yerini bulsun diye ufak ve sembolik bir indirme yaparsak, maksad temin edilmiş olmaz. Bu maksadın temini için mükellefin yalnız sahsmı değil, kansını ve çocuklannj da hesaba katmak, ona göre mdirme yapmak lâzımdır. Hattâ mükellefin kendisi tarafından bakılmakta olan ana ve babasını dahi dikkate almak yersiz olmaz. Nitekirn İngilterede beslenmesi mü kellefe aid ana ve babanın geliri muayyen bir hadden asağı olduğu takdirde onun için de aynca indirme yapılır. Kifayet bahsinde asgart geçinmenin n« demek olduğunu tayrtıe ihtiyac vardır, Bu hususta sadece asgart ihtiyac mı dikkate alınacaktır, yoksa bir dereceye kadar konfor ihtiyacı da gözönüne alıncak mıdtr? Bu cihet, telâkkiye göre değisir. Gene bu hususta mühim bir nokta daha vardır: Kanun asgari geçim için bir mıktar tesbit ediyor. Fak«t fıatlar sabit bir seviyede dur muyor, vükseliyor ve netice itibarile bugün asgart geçinmeve kâfi gelen miktsr, yarm kifayetsiz hale geliyor Yahud da şöyle oluyor: Fiatlarm kabarması özerine ücretler de az çok artmlıyor. Ve dün, ücreti asgari geçim haddinin asağısmda kaldığı için vergiye tâbi olmıyan bir kimse. ücretlerin vüksel mesile bu muafhk h^ddini aşıyor *** Mükelleflerin asgaıt geçimlni karşılayan çelir kısmındar vergi ahnmaması esası türlü görüslere yer vermiştir. Bizim bugun pek akiı gördüğümüz bu esasa aykırı düşüncelere de rastlanır. Fakat bir burada muhtelif görüşleri açıklamak suretile nazarl irahlara girişemiyecegimiz için yalniı mevzua ardımı nisbetinde asgarî geçim payının mahiyetine temas etmekle Asgarî geçim payını karşılayan gelir kısmı, neden dolayı vergiden stisna edilmelidir?. Çünkü her ne kadar vergi ödemek bir vazife ise de her vazife çibi bunun verine getirilmesi de maddî imkâna ve ödeme kudretine tâbidir Bu imkân ve kudretın üstüne çıkarak geçimini Slmiyecek derecede1 amcak temin edebilen bir vatandaştan veristenmesi haklı ve âdilâne olamaz. Kaldı ki mükelleflerin ödemekte olduklan vergilerden bir kısmı, meselâ seker, petrol gibi istihlâk maddeleri üzermden alınarı münferid istihlâk vergileri, mükelleflerin gelirine göre ahnmadığı için bu vergilerin yükü, daha ziy»de fakir rümrelerin üzerine yüklenerek adaletsizl ; k husule getirmektedir. Bu sebeble. gelir üzerinden alman vergilerde, asgart geçim için indirme haddi kabul etmek ve bu had içinde kalan gelirlerden hiç vergi almamak, geliri bu haddi aşanlardan ise yalnız asgari geçirn pavının üstünde kalan kısmından verpi almak, istihlâk vergilerinln yarattığı adaletsizliği bir dereceye kadar telâfiye medar oluyor. Bu eörüşü bütün mantıki neticelerile ben : msersek, fazla gelirli olan mükelleflerde bu indirmeyi vapmamak icab edeceği düşünülebilirse de bunun tatbiki güçtür. etinecegiz. Bizde de Vmeün, buna benzer bir durum vardır. Fiatlar günden güne kabarmakta ve tahammülü güç bir pahalılık husule gelmektedir. Hakikati lâylkile ifade edemiyen geçim endekslerine göre blle 1948 senesi seviyesi 100 itîbar edildiği takdirde paha'ılık 1956 nisanında İstarbulda (179.7') seviyesine yukselmiştir. Bu durumda yukanda bu?ünkü miktan gösterilen asgari gecim indiriminin kifayetsizligi •sikâr değil midir? Bugün bir bekâr mükellefin ayda 45, çocuksuı evlilerin 75 ve 12 çocuklulano 90 l'ra, 34 cocuklulann 105 lira ve dörtten fazla çocuklu bir aüenin 120 lira ile asgart geçimini temine imkân var mıdır? Bundan ötürü esasen gelir vergisi kanununun kabul edildiği 1949 durumuna göre dahi kifayetsiz olan en az indirim miktarlarmı artırmak bir zarurettir Fakat biz bugünkü şartlara göre sayın Ekrem Ali Canm bir misil artırma teklifıni dahi kifayetsiz bulurken Maliye Vekâletinin yüzde elli nisbetrnde bir artırma tasarladıgını görüyoruz. Bu artırmanın vergi hasılatmda ne kadar bir azalma husule getireeefcini hesablamaya esas olacak bil^iler elimizde yokrur. Maliye Vekâleti. asgart geçim payma vüzde elli zam yaparken gelir vergisinin nisbetini de »rtınyor. Bu artırma. kısmen de asgarî geçim payma yapılacak zam mı karsılamak için olacaktır Acaba vergi nisbetinin artınlması, geçinme payına vapılması teklif edilen yüzde elli zammı, ancak mı karsılayabilecektir. Bunu da bilemiyor7 v a l n ı z bütün Tiükeneflere ça mil asgari geçinme payına böylece nisbeten az bir zam yapılmak istenirken öte yandan esnafın mühim biı kısmını gelir vergisinden kurtarmak maksadile gene hükumetçe Meclise sunulan tasanda ayda (312) lira safi kazancı olan e»naf veya sanat sahibleri ticari kazanc vergisinden tamamile muaf tutulmaktadır ki bu durumda Maliye Vekâletinin asgart geçim payına taalluk eden teklifi ile eanaf hakkındaki teklifi. bır tenakuz arzetmektedir. Bu tenakuzu lâyıkile belirtmek için asağıda bu iki tek Sıcaklar birdenbtre bastınnıs, dfio talifi bir cetvel halinde karşılaştın tll gününden faydalanan halk kırlara, sahlllere ve plâjlara akın etmıjtir. Sehlr yoruz: hatt: vapurlarının 200 000 yolrJ taşıdıgı tesbit olunmuştur Yesılköy Meteorolojl lstaıyonundan bildirildlğine göre dün sühunet er çok zald 31. en az rald 17 santlgrad dereceydl. Bugün sühunetln bir kaç dertoe dugmes* muhtemrldir. Yurdurauzda en yüksek sühunet Dlyarbakırsa zald 34. Balıkesırde uld 33 santlgraddı. 45 68 Bekârlar Çocuksuz 75 112 evliler 12 coçuklu Trebzon Akçaabat kazaıı Sakaoğul. lan «ülaleslnden: I E.T.T.İ. Um. Md. 90 olanlar 135 312 memurlanndan Sudl Saka'mn ve İ*34 çocukhl tanbul İhracaatîi Bırllklen memurl»» 105 olanlar 157 nndan Suzan Taylan'ın ve Hallt Saka'nm babalnn, tüecardan Mes'ut Tsy 4 ten fazla çolan'ın kaym babaaı, İstanbul Ir.hısar180 cuklu c'.anlar 120 lar Bas MüdüriUSü memıırlanndan Gönilüyor ki hükümetin iki ta Osman Saka'nm ağabeyl, Kskl Başbakanlardan Hasan Saia'mn amcaz&ded sansı, aynen kabul edilirse esnaf Eanlye Sakanın kayın biraderi; merolan bir bekâr mflkellefe, gene be hum Bahrive Kola£an Numan beyin kâr bir isçi veya diğer bir mükel ye*enl Devlet Dz. Yollarmdan Enekll lefe tanılan muafllğm dört buçuk Kaptan MFHMED SAKA misli bir muailık bahsedilmis ola 10 nszlran parar günü Hakkıs rabme. tlne kanışmuştur. Cenaced 11 bazicaktır. raa pazartesı gttnO Aksaray Abdullah ( 6 8 x 4 J 5 « 3 0 6 lir«). Bu, sarö» bir. Çaruş sokafı 28 numaralı «Tlnden ali müsavatsızhk ve adaletsizlik teşkil naratc Akgaray Valde camllnde oğle na eder. Asgari geçim payı ile esnafın •nuını müteakıb Uerkes Kfendl Koalu aile kabrlstamna deınedllecektlT. gelir vergisi hakkındaki tasanlar, Mevla takslratını »ffeyllye. Büyük Millet Meclisinde a y n a y n Brttdlan müzakere edilecektir. Fakat Mec* * * lisin birbirile alâkalı olan muafhk Aalc* Cl^ko T* merbum lluftafa Cishükümlerini bir arada mutalea ederek bu müsavatsızlığa mahal ver konun «rlAdlan, FfcbrUnnln Clskonun eel, Melek Zrsanm kardesl T* 8emiyeeeğini ümid ve temenni ederiz. flk Ersanın kayınblr»derl, Osmanll Bar.kası Asgari geçim payı hakkındaki İBRAHİM BEHÇET ÇİSKO tekliflerin bir cephesi daha var. İki Londrada tedavlde bulundugu han* teklif de, sadece miktan arünyor. neda vefat etmlştlr. Cenazesl, 12. haFakat 1949 da gelir vergisi kanunu rtran 1958 aalı gilntl, öSle namazını kabul edildifti sırada çocuklar için müteakıb Kadıköy Oamanaga narntHn Ksncuhmeddekl kabul edilmiş zam miktarlanna dc den kaldırılarafc, aile kabTistaîîma defnedilecekttr, All»h kunmuyor. Bunlan eski halinde bı rahmed eylesln. rakıyor Halbuki o zaman kabul • •• edilen miktarlara göre; Dün sühunet zaid 31 di V EF AT SAS SAS haftada 3 defa Lo» Angelet'e nçar Los Angeles'e kutup üzerinden yalnız SAS ile direkt uçabilirsiniz Kıt'alar arası hava trafipindr inkılap varatıo SAS kutup TOIO ile Kalıfornivay* krallara b » lük« ve ihtıjaro içinde gidınit ıctntenl?» w r ı S4S Bürolarma mOncıat tdlırtl Bayan Hürrlyefln e?l. Bayan T0rk»B Aktürk re bay Ertuftrul o*u«tm t«t>«lan. Bay RUjtO AktUrkUn k«tn p«4a. ri. Çellk ve Dllekin bOytlk b»b»I«n, kıymetll elemanlanndan Zam kabul edilmiştir. Buna göre Ordunım Turdlçl TJçaksaTar Topçu TOmen fcubir çocuğu olar. 15 lira. iki çocugu mandanı Ty olan da gene 15 lira tenzılden fayFÎKRİ OCUZ dalanıyor. Gene üç çocuklu ile dört 9. «. 956 gl:nü Ankars Ofll^ane Raaçocuklu v« beş çocuklu ile altı ço tırneslnde Eakkın ranmetlne cuklu bir tutulmuştur. Halbuki ba muştur. Cenazesl 11. t. 9M p M zı memleketierde her çocuk başına güntl öğle namazını mOteakıb Hacıbay ram eamimden kaldınlacaktır. Ü ayn zam kabul edildikten baska, rahmed erllye. çocuk sayısı arttıkça çocuk başına verilen zam da artınlmaktadır. Yani müterakki zam tatbik edilmektedir ve böylece dogumun teşviki maksadt güdülmektedir. Bizde ise her çocuk için bile zam verilmiyor İki çocuk bir sayıhyor. Yeni tadli vesilesile hiç olmazsa her çocuk başına ayn zam yapılmak suretile durumun ıslahl yerinde olur. 12 çocuk için ayda İ5 lira 34 çocuk için ayda 30 Ura A ten fazla için »yda 45 lirm Hattâ bir çok yabancı memleket lerde bu asgari geçim payı indiriidikten başka, sosyal bir yardım olmak üzere işci olsun olmasın çocuklu ailelere (aile tahsisatı) adı altında aynca açıktan para verilmektedir. Fakat bu aile tahsisatı meselesi, bugünkü mevzuumuzun dışmda olduğu için buna simdilik temas etmiyerek asgart geçinme pa yının ve esnaflık muaflık haddinin birbirile ahenkli surette ve müsavat ve adalet dairesinde tesbitini temenni etmekle yetineceğiz. I ! Asgari geçim payını, istihsal mas rafına benzetenler de vardır. Bunlara göre, çalışan ve istihsalde bulunan insan, bu çalışmasını asgart beslenme masrafıle devam ettirebil mektedır. Bu sebeble insanın çalısm?sır,a ve istihsalde bulunmasına imkân veren bu masraf, bir cesid istihsa! masrafıdır İstihsal masraflanndan ise vergi alınmaz. Bundan dolayı, en az geçim masraflarmı vergi matrahına ithal etmemek gerekır. En az gecim masrafmjn insanın amortismanına benzetildği de vakidir. Nasıl ki bir makine ça! jerin ör.üne giHi. Kabzası renkli taş larla süs'ü bir kamayı aldı, elinde çevirirken: «A'.do Karyoli! dedi. ] Aldo Karyoli» Ve kamayı fırlattı, arkadan aâeta bağırdı.. «Tuh ailah belâsmı versin. kapıyı berbad ettim.» Kapınin arkasında yapışmış gibi du ran kamayı çıkanrken de üçüncü dcfa olarak: cAldo Karyoli, dedi. işte senden bana kalaniar: Tükürüp küfür etmek, k<ıma atmak.» Sonra birden ürpercı. İnsan sevdiği biriyle beraber bütün dünyaismı kaybediyor o boşluk. o vokluk. o kimsesizlik, caresıziik hissı.. Aldo birden gittiği zarran . Silkincti, kamayı yerine koy du. Bütün bunlar çoktan uzakta kalmışu. Şimdi içinde Nurdanın acı sın<1an başka bir şey yoktu. Hava kirli bulanık bir renk almış tı Gün bitiyordn Kış günlerinin va kıtsız hüzünlü bitişi. Biraz sonra eiektirikler yanacak, erkenden gece başlıyacaktı. Hülyanın aklma DO!Î tor ^eldı. Saate baktı. döıdü geçıyoı du. l^teksiz adımlarla banyoya aitti. Etrafma bakmamaya gayret ederek ılık bir duş yapıp. dışan fırladı Acele kurulanıp üstüne sade bir elbi se eeçirdi. Pek farkmda olmadan kendine yakışan bir elbise seçmişti Saçlanm oldukça itina ile tarsdı Yüzünü haiifçe pudraladı. Hatta du iaklaruu da biraz renklendirdi. Pek az seyle çok |ik olan kadınlardandı Vücuduna yapısan duman rengi fla nel elbisesiyle moda mecmualarının kapaklarındaki kızlara benzemiçti MARİLYN konfeksiyon en son model plâj, şehir, kok•teyl elbiselerini, mayolannı takdim eder ve bedeninize ı uydıırur. MARİLYN Konfeksiyon Kervansaray altı Harbiye !| ^ ^ . 4 Aynaya son bir defa baktığı raman kendini bütün sadeliğine rağmen faz la süslü buldu ve utandı. Biran tererdüt etti baştan soyunsa da giyecek bu dümdüz yünlüden daha sade biı şey bulamazdı. Akşam doktor Sedat elleri paketlerle dolu olarak küçük daireden içerı girdiği zaman Hülyaya ikinci defa hayran oıdu. Ve bunu bakışla rıyle öyle belli ettiki kadın gayriihtiyari kızardı. Sonra doktorun elindeki paketlcre hayretle baktı. Fakat birşey söyleyemedi. Adam göz lerdeki hfyreti anladı ve o da biraz kızararak izahat verdi: Dışan çıkmak istemiyeceğinizi tahmin ettim, birşey yemediğinize de emin olduğum için biraz öteberi getirdim. Eğer müsaade edeneniz beıaber hazırlar beraber yeriz. Ve sonra mahçup bir gfilüşle ilâve etti: Ben kandi hesabıma oldukça açımHülya da gülümsedi. Şu halde hemen hanrlayayım, dedi. Akşam yeraeği için vakit ken ama... ye düşündü. BUakis bakişı ve sesi çok yumuşak, çok tatlı. Paketleri açmaya başladılar. İşte asıl o zaman kadının hayreti çoğaldl Bunlar küçük maaşlı bir Belediye dok torunun aetireceği şeyler değildi Kızarmış piliçler, jambon, tereyağ, bir kutu siyah havyar, peynir, muz ve elma vardı.Üstelik bir jişe de Ftansız şarabı. Hülya dayanamadı isyan etmiş gi bı «Niçin zahmet ettiniz» dedi. Ve kendini tuttu. Neden maaşınızı bir kae lokma yemeSe verdiniz dememek için yutkrundu Hatta utanma bir de küfür savururdu. Lâkin bu havyarh Fransız saraplı kibar sofranın ortasma küfürü yakıştıramadı. Sustu, tabaklan yerlestirmeğe devam etti. îşi bitince iki adım gerileyip bir göz attı. Ve don muş gbi kaldı Nurdanın içki masası!... Yerde vatan ölü kızin başucundaki masava o zaman, o odaya cılgın gibi atıldığı zaman pek dikkat etmemişt!. Simdi kendi rna sasına bakarken birden gozürıün önüne geldi Bir müddet şaşkm göz leri sofraya dik'li olduğu yerde kaldı Sonm adeta hiddede: MAYO ve PLÂJ ELBİSELERİ İ SELÂNİK BANKASI Yaz kejidesi yatırma müddeti: Haziran sonu «CnVIHUBtYET» in Tefrikası: 25.000. LİRADIR Btr müşteriye 5 aded 10 aded Aynca: 1 000. Liralık 5.000. TL. 500. Liralık 5.000. TL. Tafsilât gişelerimizde 15,000. LİRA J i!*Lı) sesınde odeta tehdit vardı. Hülya aldırmadı. Sade «düz gün konuşuyor» diye düşündü. Bel ki bir ramanlar kibar bir kadındı. Belki de bizim gibiydi. Kapının önünden biraz çekilerek: «İçeri giriniz.» dedi. İhtiyar şaşkın! Şını belli etmemeğe cahşarak tereddut le girdi. Hülya kapıyl kspatarak: Size vermek istediöim bazı şeyler var. diye devam etti. Ve ka dını yalnız bırakarak gitti. Biraz •onra elinde iki sene evvel yaptır dığı kalm vünlü manto, bir vünlü etek ve iki plover getirdi. Üstüne bir on liralık ilave edincs dilenci kadın slıklaştı Bir an ne sevincini belli edeb İdi. ne de bir şey söyleyebüdi. Nih^yet: Sahi mi dedi. bütün bunlan bana mı veriyorsunuz? Hülya şasırmıştı. Verdi&î bir ha «Ine degiîd . Ama vaptığı tesirin pek büvük oldugunu Effiîadu Evet sana verivorum, dedi. Kadın evvelâ msrıtoya sarıldı Adeta ihtirasla evirdi çevirdi. Yün bluzlan mmcıkladı. Se\nncle gülmeğe bajladı. Bir taraftan da söy leniyordu: Hepsi yepyeni, pırıl pırıl. Bun lan ben mi giyeceğim. Bnları ben m: giyeceşim? Hay sen çok yaşavasın aslanun. Ben kaç senedir... Kaç sene bulamamki artık, heme ise gencüğımdpn beri böyle şeyler " medim. Hülyaya ihtiyar kadının sevinci iğrenç celdi. Gülüsüne de tahammül edemivordu. Ayni ramanda oek fena koktuğunu fark etti. eArtık bir gitse diye düsünüyordu» Midesi bulanmağa başlamıştı. Sinir den, açlıktan. pis kokudan. Fakat dilencinin pek acelesi yok gibiydi. Hülyaya dikkatle bakarak: Neyin var senin güzelim? Diye sordu. Erkek içinse deymez! Yan geç hiç bir erkeğe doğruluk yaramaz Anasütünden yalancl olan kadın azdır. Ekserisi erkek der dinden yalancı olur. Kıskançhk, aksilik ediyorsa valanla «vut. Seni aldarıyor, aldatıyors* kafa tut Gençsin, güzelain çabuk köpekler Hülyannî hayreti gittikçe «rtıvordu. «Bıı kadın bizden» diye dü şündü Herhalde gençliğinde n z kını tiJauk ıçın tıseKİeut pe... iesmiş dunnuş.u Yavaşca: Erkeklerden nefret edıyorsijn dedi. Dilenci evvelâ sınttı sonra c ddi leşti, lâkin doğrudan doğruya cevap vennedı. Tereddütle Elbette ıyisi de vardır, dedi. Seninki nasıl seni niçi<n üzüyor? F1T Mr Ttt* . N.lrt nu Benim erkeğim yok! Ya.. derdin ne güzelim, hclinden belli derdin var senin? Arkadaşım öldü. Buşiin... Hülya lâfın arkasını şetirmeder Artık bu pis kadına taham nıfiiü kalmamıştı Birşey söyleme den sokak kapısını açtı ve: Başka bir gün yine uğra, dedi Dilenci anlamıştı Acele toparlan maya başladı. Bir taraftanda! «Ba;ın sağ olsun. Vah yavrum vah ö'lenie ölünmezı Diye söylenip duruyordu.. O gider gitmez Hülya kostu, pen 'cereyi açtı, Soguk bir hava aceleyle içer' dolmağa başladı.. Üşüyordu, fa kat bu sert havada hayat vardı. Pen çereyi kapamadan evvel doya doya içine çekti, Biraz ortada dolajtı, ete Ama ikimiz de açız. Ben değiliml. Neden bunlan getirdiniz? Ar Hele bir masaya oturalım ben ^adaşımın öldi'Jü akşam ziyafet karsınızda canavar gibi yemeğe baş vprmerılze ne Iflzum vardı? Dedi. uyayım Bakın aç olduğunuzu nasıl Adam hayretle: sn'ıyacaksınız. Ne ziyafeti? diye sorAı. Sıcak Hülya nezaketen artık itiraz etvemek getiremezdim. Biraz çerez ve medi. tnce solgun adama bakarak: yemi; aldım. «Hiçte canavara benzemiyor.» di Mr a HT sürerciı iytc* uvunus. FtT ya|. dv • FİT. SAÇI DOZGÜN TUTAR