19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKİ CüBIHURtYET 4 Mayı» 1954 Ç Ikındı Sultan Iklncl Abdülhamlde Birinci öğrenilmiş, biraz aonra da Enver Meşrutiyeti kabul ettiren Jöntürk Beyın maıyeündeid kuvvetlerle Niler ve bunların başında bulunan Mit yazi beye iltihak ettiği duyulmuştu. hat Pasa, Ziya Paşa, Namık Kemal O zaman Padişah telgrafla Rumeli gibi hürriyet fedaileri, birer birer Müfettişi Umumisi Hüseyin Hilmi Pa sürülüp ifna edildikten sonra, Padi sadan İttihad ve Terakki Cemıyeünın şah Osmanlı • Rus Harbini bahane hakıki kuvveüni sormus, aldığı cevab s ederek Meclisi dağıtmış, kendisine şu oimuştu: sadık bendegânile korkunç bir istı'o J Zâtı Hazreti Padişahilerine arzedad idareye başvurmustu. Otuz üî ' deyım ki bu havalide benden başka •sene sonra hal'edilen ve Selânikte heıkes, İttihad ve Terakki CemiyetiAlatini köşkünde ikamete memur t ne dahildir!. edilen Abdülhamid, muhafazasına | Selânik t« bulunan Müşir Hayri tayin edilen nnıf arkadaşım süvari Paşa, ittihad ve Terakki Cemiyetini Yüzbaşısı Debreli Zinnur Beye bu dağıüna vazifesini kabul etmemif, hâdiseden bahsederken şöyle demis.: Serez ve havalisi kumandanı Manas 1293 Moskof Harbinin patlama tırlı İbrahim Paşa, işi üzerine alarak nna taraftar değildım. SuDı müzake Selaniğe gelmiş ve Manastıra Ferık relerile buna bir çare bulunacağınd Boşnak Şemsi Paşayı göndermiştı. kanidim. Fakat Mithat Paşa harb is Şemsi Paşa, son derece sert ve zalim tiyordu. Meclid Mebusanı da bir bir paşa idi. Üstelik Abdülhamide de tazyik altında bırakmıştı. Bu harb. kuvvetle bağlı idi Enverle Niyazi bizi pek mOskül vaziyete sokacakn. Beylerin ya ölüsünü veya dirisini Mall takatımizi mahvedecekti, nıte getirmeğe azmetmiş olan bu zalim kirn de öyle olmuştur. Meclisi Meb ' kumandan, 7 temmuz salı günü üç usana lâf anlatmak kabil olamadı. Bir ı tabur Arnavud ve Boşnak süvari asmüddet yalnız başıma kalarak dü | kerıle Manastıra gelmiş ve oradan jündüklerimi tahakkuk ettirmek iste Resneye hareket etmek üzere hazırdim. Meclisi Meb'usanı kapattım. Bu lanmışü. İttihad ve Terakki Cemiyeti tazyikım Mektebi Harbiyede, Tıbbi ise Paşayı Manastırda vurmağa, hem yede, Mülkiyede okuyan gencliği a kendisine ve hem de Padişaha güzel yağa kaldırmısü. Bu hareketler eğer bir ders vermeğe karar vermi$, fedai bugün, merrlekete fayda vermişse , zabıtandan Mülâzimievvel Atıf Bey iftihar ederim. Buna da vesile oldum j adında 28 yaşında genc ve cesur bir demektir. îkinci defa Meşrutiyeti ilân delıkanlıyı bu işe memur eylemişti. ederken aradan uzun zaman geçmiş Orta boylu, esmer yüzlü, kıvnk bıtir, memleket olgunlaşmışür samyor yıklı ve idealist bir zabit olan Atıf dum. Halbuki ideal bir gaye ile işe Bey. Manastıra gelmiş 7 yi 8 temmubasladıklannı söyleyen İttihad ve za bağlayan çarsamba gecesi tertiTerakkiciler, Yıldız yağmasile ken batını almıştı. Paşayı vuracağı tabandllerinl lekelediler. Senelerce birik cayı da Prevezell Ahmed Talât Beytirdiğim, dlşimden tırnağımdan art den almıştı. Gece, sabaha karşı yatbrdığım altınlar, bunca tahviller, a tığı yere gitmiş ve 8 temmuz çarsamralannda taksim edildi. Bu hazineyi ba gününü sabırsızlıkla beklemeğe Yıldız Sarayının genis havuzunun başlamıstL altındaki hususl surette imal ettirdi8 temmuz 1908 çarsamba günü, Mağim mahzende saklarmştım. Oradan aldılar, yağma ettiler, bu servet hak n&stum belli başlı yolları daha ıakuıda Meclisi Meb'usana da zerre bahtan halka geçilmez hale gelmıf, kadar malumat vermediler. Yalnız sokaklan polis ve jandarma erleri bana «katil Padişah. zalim Padişah, tutmustu. Kuşluk vakti Ferik Şemsi Kızıl Sultan dediler. bakalım »arih Paşanın faytonu postane önüne gel»nlar için ne diyecek? Cenabı Hak miş, ve arabanın önünü. ardını mutan dileğim, onlann sonunu bana hafız Arnavud, Boşnak süvarileri ifgal etmişti. Manastır postanesi bir göstermesidir!» meydana bakıyordu. Buraaı igne aKızıl Sultanın müstebîd saltanatı tılsa yere düşmiyecek tavsifine yamn sonunda filhakika, nisbeten hür kışır derecede kalabaüktı. Abdülhabir idareye kavusmuş olan Makedon midin bu meşhur Paşasını görmek ' yanın maruf şehirleri Selânik ve Ma için halk birbirinin üstüne çıkacak nastırda 3. Ordu zabitanı arasında bir hal almıştı. Pasa, sabahtanberi ^bir gizli cemiyet kurulmuş bulunu postanenin üst katındaki telgraf bayordu. Bu tarihin 1908 olduğunu söy şında idi. Yıldızla muhabere ediyor. arzediyordu. lemeliyiz. Maksadları şöyle hulâsa hareketini ve plâruru edilebilirdi: Abdülhamidin mustebıcl Çektiği telgrafta hulâsa olarak söyle ve keyfî idaresini kuvvet istimalile demişti: yıkmak, Birinci Meşrutiyetin memle Zâtı sahanelerine funu art ve kete getirdiği Kanunu Esasi ruhynu temin ederim ki, isyan halinde buyeniden kurmak, yurda hürriyeti. a lunan bu zabitanı ya hayyen vey» daletl, müsavatı ve kardesliği eetır meyjiten istisal ederek bu gailei azimek, hnparatorlutun bütün unsıır meyi ortadan kaldıracağım, Allahm lannı, ırk, din, dil ve sınıf farkı gd izni ve Zâtı Şahanenizin emir ve mü•jetmeksizin bir vatandaş telâkki et saadesile muvaffak olacağıma emin mek, Osmanh Hanedanına sadık kal bulunuyor v« şimdi de Manastırdan mak. hilâfeti tersin eylemek, orduyu hareket ediyorum, olbabda emrü inkılâblann bekçisi yapmak, îttihad ve Terakki umumî merkezini hükuTam bu sırada borazariîar çafinametin üstünde bir kudrete yükseltğa başlamış. asker verilen kumandaya mek ve nâzım rol oynamasına çalışuyarak süvari atlarının üzerine atlamaktır. Bu siyasî fırkanın gerek asmış. harekete hazır bulunmuftu. Pakerlerden ve gerek sivillerden mühim , şanın postane kapısından gözükmesi şah^ivetlerl sıınlardı: ve faytona k?dar yüriimesi için bir Ohrili Eyüh Sabri. Yakub Cemil, iki dakıka kâfi gelmişti. Heybetli ve Hüsrev Sami. topçu İhsan, Sapancalı mağrur Fe'ik Şemsi Paşa, Enverle Hakkı, Atıf, Enver Pasanm yaveri Niyazinin ölü veya dirisini £etirmeyl Çerkes Mümtaz, Talât Pasa, Enver kendince pek kolay bir şey zannedive Niyazi Beyler, Hüseyin Cahıd, yordu. Işte tam bu sırada, askerin arHacı Âdil. Ziya Gökalp, Kâzım Na ı kasına gizlenmiş bulunan genc bir mi, Akagündüz, Hüseyin Kâzım, Ö I Mülâzimin ortaya çıktığı ve cebınmer Seyfeddin, Mehmed Ali Tevfik, I den çıkardığı bir tabanca ile Paşaya Ismail Müştak, ömer Naci, Mithat 1 ateş ettiği görülmüştü. Tam faytoSükrü, doktor Nâzım Prens Said nun basamağma ayaBinı koyduğu bir Halim Paşa, Babanzade Ismail Hak sırada üstelik kendisine ve yapacakkı, Emrullah Efendi. Ahmed Nesimi, Isrına en emin olduğu bir iamanda Ali Fethi, Halil. Küçük Talât. Selâ Ferik Semsi Paşa, bir kaç saniye •nikli Cavid, Mustafa Seref, Cemal içinde mülâzimin arka cebinden bir Paşa, doktor Bahaeddin Sakir. Erkâ ' tabanca çekip beş el ate4 ettigini tuharb Hasan Tosun ve daha sonra görmeğe bile muvaffak olamdmış ve lan bunlara iltihak e len pek çok derhal faytonun basamaklarına kanmünevver fle bu parti teşkilâtlan j lar içinde yığılmıştı. Ortalık birdenmıs, gelismiş, gayelerine kısmen vâsıl bire kanşmıştıı. Boşnak, Arna^aıd olabümiştlr. süvari askerleri. mavzerlerini havaya Işte Abdülhsmidin saltanatının so j boşaltarak tehlikeyi birbirîerine hanunda karsıiastıeı tehlike bu suretle ' ber vermiş, halk da askerin kendıİttihad ve Terakkiden gelmiştir. Bi i lerine ateş edeceği zannile, çilyavrudayette bendegân Mü'irlerinden olan ! su gibi sağa. sola sokaklara kaçışmaArnavud Tahir ve Ferik Arnavud ! ğa başlamıstı. O kalabalığın İçinde Küçük Tahir Paşalar, Padişaha İtti ı bütün tttıhad ve Terakki mensubları, had ve Terakkinin hakkından geîme j teşkilât adamlan ve çeteleri derhal yi teklif ermişlerdi. Fakat Padişah, ' harekete geçmişlerdi Bizzat Mülâzilttlhadcılann masonlarla birliğipı mievvel Atıf Bey de büyük bir eesabildiŞi için buna cesaret edememişti ı ret ve soğukkanlılıkla yerinden sıçBu sırada Yanya Valisi Müşir Tatar rayarak halkın içine kanşmıştı. Bu Osman Paşayı Ittihadcılar dağa ka! sırada askerler. halka hakikaten ateş İurmıştı. Ohrili Eyüb Sabri Bey de açmışlardı. Köşebaşlannı tutan zabıta Bulgar eetecilerile daŞa çıkrmştı. Ni herkese: : .hayet Niyazi Beyin Resne postane Katili gördünüzz mü? Genc zasini basarak Yıldıza. Abdülhamidin | bit nereye gitti'. diye soruyor, ve Meşrutiyetl kabul ve Hürriyeti ilân teşkilâta mensub zevat Ise sai bunetmesini isteyen bir telgraf çektiği Arkası Sa. 5, Sü. lde e h i r = | TARİHİ BAHİSLERj v Perde i haberleri Topkapı Sarayı arşivine Nanastırda patlıyaıı tabatıca Denizcilik Bankasında TEŞKİLÂVMAMSA vtHM.6URUeUBAŞKANI c ALBAY HÜSAMETiİN ERTÜRK ABAHTAN ABAHA... Devlet Babaya da bir fas serbet ünkü gazetelerde blribirlne zıd su haberler dikkatimi çekti: *** Birincisi bizim okujucular sütunamuzda basıldı. Slektub benim şahsıma gönderilmişti. «Sanayi uzerindeki ağır vergi den bahsedip «pplir vergisi yiikünü buyük ziraatçilerin de şehirU müstahsiller gibi yüKlenmeleri gerektiği' hakkında bir fıkram üzerine, Bafrada. Harıs kö> ıınde Burhan Kara isimli riraatçi, meslekdaslarının hiç parlak durumda olmadıklarmı yanayaklla anlatıyordu. Diyordn ki: •Masraflar arttığı halde gelirleri çoğalmayıp bilâkis azalaıı çiftçllere yükselen borcları da gittikçe tazyik etmektedir. Çiftçilerimiz enflâsyonist gidlşe ayak uyduramadıklarından, üstelik dıs ticaret bakımından mahsullerinln pahah geldigi İçin » t ı lamaması dolayısile, istedikleri fiatlara kavuşamamaktadırlar. Aksi takdirde, emeğinin karşüığını alabilen bir çiftçi vergi vermeği kanuni mflkeUefiyet değil, fakat bir seref borcu addedcr.» Biz de, notumuza sn cümleyi İI4ve etmiştlk: •Sizin çizdiğiniz bedbin levha. belki de istisnaidir. Bakalım başka ziraatçiler ne diyecek?» tşte efendim. diğer bir büyük ziraatçinln durumu: *** Şu ikincl habcri de «Binbir Gee« Masalı Gibi» başlığı altında, Hürriyet gazetesinin dünkfl nüshasında birinci sahifede okuduk: Mardln 2 (Hususî) Bir çiftçi muhiti olan Ktziltfoe ilcemize bağlı bir kSyde zengin bir çtffçi. oçiutıun nlşan merasiminde dnretülcrtne ertntn büyük havuzurtdan jeîrer şerbeti akıtmak suretile ikramda buîunmu*tur. Misafirler aJhn kakmah gümüt kupalarla havuzdan ferbet dolduruf içmişlerdir. Sehirlerin. kasahalann kumar kulübleriııde yan gelmiş, İstanbulda ve diğer biiyök merkezlerde lrad ve akar kolleksiyonculuğuna merak «ırrnif, Cadlllacian sıra!amr| «ziraatcl müs tahsilleı.. bn habere belki de bıyık altından güleceklcrdlr: Topu topu birkaç çuval şeker .. Blrkac küfe de mejra .. Birkaç altm giimü? tas . tlâhl muharrirler . O6zflnüze batan bn mu?» diye Kızıltepell meslektaîlarm! miidafaaya kal • kacnklardır. Fakat ba blr üslub meselesl... •Şerbetlni lc. servetlnl blç!» .. Tasıma su ile bu dolab dönmei, Elbet gellr de ona göre .. *** Belki Bafranın Hans köyiinde çlftçlnln durumu parlak değil amma, Mardinln Kıziltepesinde epey çekerll ballı göriinujor. Aman. i«abet! O havuzdakl serbete altm kupayı daldırmüksi7in yüreğinıizde bir ferahlama duyduk. Zira, ne de olsa lyimserllk asılıyan bir manzara . Binhlr G«ce özentisi ziyafet tiplnl asnn zevk ve düşüncesln» uyjmo bııln"wak btle, bn bir bolluk, gflrlük ve p a n kuvvetl alâmetldlr... Ne mutlu! '•Böyle blr darumun KmltepedeM zengin çiftçlye hfis olmadığı da, türlü emareierle bellidir. Onnn İçin, yukanda hahvttiJHm mektubu bana göııderen Bafralı oku« .vucnma hltab ediyoram. Saym Bnrhan Kara! Kazanamıyandan gellr vergisl zatcn ahnmaz. Slzin bahsettikleriniz. bundan dolayı masun kalırlar. Fakat sanayi etrafındakl müstahsiller. ithalâtçı tüccardan blle ağır mükellefiyptlor altında iken zlraat errafındakl müstahslllerin topyekun vergiden muaf kalmasını makul ve lnsaflı saymamalısmız. Tâblrinlz frereğince «seref borru» Ise, ödensin ba borç... Vergi tipinde adalete dayanan bfcr reform lâzım. Havuza şerbet dolabildlğl nlsbette Devlet Babanın da daldınp lçmesl mubah o!sun. Zlraat nlmetlerinln bezendlrdlğl sölen sofralanna devletluyu da buyur etmelL Yazac: SAldH KAFİZ TANSl* yeni baretn katılan yeni vesikalar YAZAN: 2500 memur ve müstahdemini ilgilendiren baremle maaşlar yüzde 15 20 artacak Bir yıla yakın zamandanberi üzerinde çalışllmakta olan Denizcilik Bankası memur ve müstahdem baretni ve btmunla alâkalı tslimatname Tarife ve Etüd müdürlüğü tara&ndan tamamlanmıştır. Kısa bir müddet önce idare meclisine se\Tkedihnİ8 olan yeni baremln ve talimatnamen'n müzakeresine henüz başlanmamıştır. Yeni baremde memur ve müstahdemlere objeküf kıymet ölçülerine göre maaş tayin edilecektır. Bu arada tahsil ve liyskat esaslan dikkate ahnmadan müfettiş k=drosuna geçirilenlerin tasfiye edlecekeri de bil dirilmektedir. Umumt olarak, memur maaşlan ^1520 civannda bir ayarl&maya tâbi tutulacaktır. Ücret ve maaşlann mutlak olarak vükseltilmesi derpiş edilmemekle beraber banka bütcesine bir miktar külfet yükleyeee&: de sızan haberlerden anlasılmaktadır. Yeni barenn 2500 memur ve müstahdemi ilgilendirmektedir. İki katil idama mahkum oldu Bunflan IS ı*r,e evvel aBkırkByde Hüstyln Ismlr.c'e blr «ahsı parasuıa tama&r. başmc balta ile vurarak SldUren bilah^re c*sed< Ir.jaat «arnıcın» atan Hac Aydınlp ı'Ç ortajı Sabri Kayanın 4 üncü A.{ır Ceza mahkemestnde eden durujmaları dün sona «rHcr lkl Riiinunun ldamına karar veren mahkeme, haflfietid sebebler dolayıslle Hacı Aydını mü»bbed hapse. Sabrl Ksyayı dı 8 «ene * aya mahkum etm.ftlr. Kendllertne »an tflr verilen maznunlar suçsuz olduklarını «öylemljlerdlr. Vilâyel emrine 7000 lâstik rerildi Dun tabth Vllayett» Vall Prof. Gokayın rlyasetlııo* Vtlayet Tevzi Komlsytnu. Tlcare* Veki'et) temsllcllerlnta tstlrskile blr topıant' yapmıjtır. Tplantıda t^vri İ5>rl gfizden geelri'rrlş gerekl, nararlsr ahnmıçtır Veıilen mr'.ımıata gSre v11âyet!mİ2 eoırme yerldeo Î0O0 !â;t!V tahsls «dilnıiş'Jr Perakende kahve satışına yann veya pazartesi piinü baştanack Çehrünlz»t!ihsi« ed);en 89 tonk«hvtntn t*vzl listes bupıın oğley» doğru B»letl'ye ıkti"aH Ma îLTİuğıjnce taınamlannıiî olacakhr. Peıakende kahvenir yarm, olmazu puuarlesi «ünü aatılabUecetl blldirilrreorfdir. Dtin ?ehr'Tnİ7p venıden 105 ton kahve peltılftr. Geç«r hjfU da dört yüı ton Kj'ar gelmıjlj. LımanunızJan yapılan ihracat S^n 24 ssat zarfında hmanımızdan >"P lan Ihıacdt 3 m lyon 675 bln llrayı B J arada Avusturvaya bakır, Doğu Alreanyaya tıltün. ttalyiya balık v« tütün. Ubyay» tuzlj baiık ve asma vr.prağı scvkcdılmlştır j Esld Atina Büyük Eçimiz Ruşen Eşref Ünaydın, Topkapı Sarayı Müzesine yüz seksen dokuz vesikadan müteşekkil kıymetli bir arsiv hediye etmiştir. Saym Ruşen Eşref Unaydın, Atinada Büyük Elçi bulunurken muhtelif sefaretlere satılmak üzere gösterilen bu vesikaların hikâyesini şöyle anlatmaktadır. (Eski Şurayi Devlet ve Tarihi Osmanî Encümeni azasından Iskender Hoçi Bey (Hocazade Yahya Iskender) bundan kırk sene kadar evvel Osmanh tarihine aid tetkikler yapmak üzere Topkapı Sarayı arşivinden bazı vesikalar almıştır. Hoçi Bey 1917 de Istanbulda ölmüş. Milli Mücadeleden sonra Atinaya hicret eden ailesi, Hoçi'nin kitablarile bera ber bu arşivi de muhtemelen kendilerine aid zannı ile beraberlerinde götürmüşler. 1934 1935 yıllarmda Osmanlı tarihine aid ehemmiyetli vesikaları ihtiva eden bu arşiv. satılmak üzere yabancı sefaretlere gösterilmeğe başlanmış. Bu esnada İstanbul Âsarı Atika Müzesi eski memurlarından Makridi Bey beni keyfiyetten haberdar etmiştir. Arşivin tarafımızdan satın alınması için yaptıgun resmî teşebbüs netice vermemişti). Bunun üzerine Büyük Elçi, bu kıymetli arşivi kendi parasile satın al mış ve onları İstanbula getirerek Ziraat Bankasında kiraladığı bir kasada bugüne kadar muhafaza etmiştir. Satın aldığı tarihtenberi bu vesikaları çıkarıldıklan yeı;e koydurmak, bu suretle eksik kalan tarih devirlerini tamamlamak arzusunu duyan es Haîuk Y. Şehsuvaroğtu rihli Nemçe Casanna yazüacak namei hümayunun müsvedded, Fran • sız elçisi Dübonnak'm Fransız tacirleri hakkında Babıâliye istidaaı, In gütere elçisinin, Akdenizdeki Fransız korsanlan hakkında 1745 tarihli şikâyetnamesi, Prusya elçisinin 1763 ta rihli takriri, Lehistan ile Rusya arasındaki ittifak ve bundan doğacak neticeler hakkında Babıâlinin Hükümdar« 1789 tarihli arizası ve Hüküm dann alınacak tedbirler hakkmdaki harb hümayunu, Bosna Generali Baron Schlaffen'in Reisülküttab Efendiye 1792 tarihli iki takriri, Prusya Kralı Frederik'in Sadrazam Halfl Ha mid Paşaya gönderdiği deri üzerine yazılı 1784 tarihli mektubu, Leh elçisinin 1792 tarihli takriri, Mustafa Kulu Hanm üç mektubu, II. Leopold'un Arşivi umuml jekilde şu kısımlara III. Selime mektubu, Ingiliz gefiri ayırablliriz. (1 Osmanlı Imparator Canning'in n. Mahmuda takdim ettiluğunun yabancı devletlerle olan mü fti 1810 tarihli itimadname tercümesi, nasebetlerine aid vesikalar, 2 Sa'a Ru« Nemçe seferlmiz esnasmda ya ve inşaata aid vesikalar. 3 Ba Fransa Kralmm tavassutuna dalr zı yazmalar ve defterler. 4 Son de Fransa elçisi baştercümanının gizli virlere aid fermanlar. 5 tmparaOr takriri, îspanya elçisinin 1790 tarihli takriri, aynı taıihte Reisülküttabla. luğun dahilî işlerine aid vesikalar.) Birinci kısma giren vesikalar ar«ın İspanya elçisinin Kfiğıdhanede yapda da şunlar bulunmaktadır. tsveç tıklan müzakereye aid takrir, Krsl Kralı Demirbaş Şarl'a III. Ahmcdin Charles'in Sadrazama yazdıiı 1814 tagönderdiği mektub, 1756 tarihli rihli mektubu, Venedik elçisinin lakTürk Danimarka anlnşması, 1708 ta riri, Nemçelinin mağlubiyeü hakkın ki Büyük Elçimiz, geçen gün manevl değerine paha olmıyan ve pek yüksek bir maddl değer taşıyan bu arşivi Topkapı Sarayı Müzesine getirerek hibe etmiştir. Müzece birer birer numaralanan ve mühürlenen bu arşivin ihtiva j*tiği vesikalar üzerinde gerekli tetkik ve çalışmalar yapılacak ve bunların fişleri hazırlanacaktır. Bu tetkiklerdcn evvel vesikalar hakkında umuml blr malumat vermek faydalı olacaktır. Ruşen Eşref Ünaydının, Topkapı Sarayına hediye ettiği arşiv, 18 inci ve 19 uncu asırlara aid veaikalarHın mütesekkildir. Ve hemen ekserisi J Abdülhamid zamanma tesaduf etrrpk tedir. Bir çok vesikalar üzerinde Ve ayrıca bejaz üzerine bu Hükümdaruı hattı hümayunları bulunmaktadır da Sadrazamın Fatihaıı ve L Ab dülhamidin hatö hümayunu, Hind elçilerinin (Hedayayi «zime) ile Basraya vftsd oldukları hakkında Fatiha, Fas elçisine ve Fas ahvaline dair vesikalar. Saraya ve inşaata aid vesikalar arasında en mühimmini Patrona ihtilâlile yıkılan Sâdâbâdın ve diger kasırtann yeniden ihyasına dair 1740 ta tanzim edilen defter teşkil etmekte dir. Bu defterde Sâdâbâd kasn hakkmda malumat bulunmakta, aynea Çağlayan önündeki mermer sütunlu kasr, Sâdâbâd kariyesindeki saray hakkında da tafsilât verilmektedfa1. ni. Mustafa kızı Hatice ve Beyhan Sultanların düçünleri ve saraylan nm tefrisatma aid tezkereler, Aynalıkavak ve Divanyolunda Esma Sultan sarayları hakkında vesikalar. Arsivin üçüncü kısmmdaki yazma tarihlerle defterin sayuı on beş a deddir. Bunlar da sıra*ile şunlardır: rn. Mustafa zamanında vak'anüvislige tayin edi'en Çeşmîzade Mustafa Resid Efendinin 16 sahifeden ibaret nâtamam bir ruznamesi, müellif bu na (Tarihi Çeşmizade Mustafa Re şidi igmini vermektedir. Rüsumat muhasebecisi Esseyid Ahmed Rifat Efendi taraftndan yaıılmıs, II. Mahmudun efllflsundan 1812 tarihine kadar geçen vakayii muhtevi rVakayii Asrı Sultan Mahmud Hanı Sanii Adlî> i simli tarihçe. Bu nâtamam esere birinci cild denüdiŞine ve mukaddemesinden anlaşıldıtma g5re, eser, bütün n. Mahmud devrini öıtiva etmek üzere kaleme almmıştır. II. Mahmud devrinde ve 1829 y ı Iında tanzim edilmîş, Üsküdar ve havalismin Adaların, Pendigin ve diğer semtlerin nüfusunu, burada bulunan esnaf sayısm» bildiren defter, n. Süleyman zamanında ve 168ÎÎ *arihinde kaleme almm'ş mannım *stanbul ferihnamesi, tsnorça Hatunun Bursa vakıfhamesi (1796 tarihinde çıkarılan surettir). n. Mahmudun eü lusu yılı hadiselerinden bahseden 8 yapraklı noksan bir tarihçe, Mısırm fethinden ve daha sonraki vakayiden bahseden 6 sahifelik manrum blr ta rihçe. III. Ahmed zamamnda yazümış tmparatorluSun teskflâruıı g6çterir blr defter, îran Şahlanndan banlarmm mektublarını ihtiva eden bir mpcmua, bir kanunname. Yanya Hvasınm müfredat defteri. Evkaf mubı sebe defterl, 1857 yılmda tutulmus İ?tanbuliu blr afpnin masrsf deffpri. blr tâbirname, 1711 tarihli Mısrr a s kerlne farfedilen parayı gosterir defter. Son asırlata aid fermanlar, muhtelif mevzularda, muhtelif şahıslara verilen yerlerden. rütbelerden vesaire den bahsetmektedir. lmparatorluğun dahilî işlerine aid vesikalar arasında «n mühimleri L Abdülhamid zama nındaki Mısu* vak'asına aid bulunan lardır. Ayrıea devletin harid istih baratını «lâkkdar eden vesikalarda da dikkate şayan malumat vardn*. Bunlardan biri, Mısıra gelen Napoleon Bonapart'nı askerl kuvvetlerini ve kumandanların isimlerıni bildirmekte dir. Hülâsasını kısaca vermeğe çahştı Jımız bu kıymetli arşivin, tekrar Top kapı Saraymdaki eski yerini alması pek memnuniyet verid bir hâdisedir. Son asırlarda yalnız topraklarımızı defil. sanat eserlerimlzden, kültür tarihfmize aid vesikalardan bazılannı da kaybettik. Onlan yabancı memleketlerden toplayıp tekrar memlekete getirmek, hele müzelere hediye et mek, sanat ve kültür tarihimize yapılacak hizmetlerin en büjniklerinden biridir. Ruşen Eşref ünaydın, bu büyük hizmeti tevazu içinde yapmış ve Topkapı Sarayı arşivine paha biçilmez vesikalar flâve etmiştir. Bunun ya banc» memleketlerde vazife alan münevverîerimlze bir 6mek olmasını temenni ederlz. apısı tfLuhr. , , sLzin ıçın açu Acele bir hesap açtırınız Alkolizm davasında hukuk yohı tnu, terbiye yolu mn? B:gun <saat 16 da, İftanbul Kız Lises! salonı.nda. Fertevnlval Llsesl 11e îstinbul Kıj L,<e»! arasında «Alkollzm davjstnda hukuk yolu mu. Terblye yolu mu daha önemlldir? • mevzuunda bir mürazara yapı'.pcaktır. Şf.ture gelen kasabhk hayvanlann geri Izin »erilmiyor Dün ÜsküdErdt Omraniye kgyfl dva1 r<nda müstah» ! tarafıidar kaçırıian 34K baş hayvrn pohsce e!e geçırilmlştir Hayvanla* mezbahava sevkedl'erek kMİ!mi»t!r Vall, burdan «onra hlç blı hsyvarın trtarbuldan cıkarılmamam icln aiâka ılaıa emir vermMir. MAYTS RAMAZAN 23 TEŞEKKÜR (YâSu) LİRALIK PARA iKRAMiYttERi 200001 o S < Ü J V. ] 4 54 12 11 16 04'! 9 08 20 53 2 58 E. ] 9 46 5 02 8 55 1200 1.45 ı 7.50 TÜRK ÎİCARE1 Zstm Nadid» Yılmaztürkun vahamet 7eQ*n doj':mu esnasında her türlü mtlJahalenin fevkfnde kıymetü ameliyatl,ri 11« tlz'tre İ kız eviSdı kazanW dıran muhterpm Hrekoîok Ooeratör Doktor SERKİS CUDİ'ye g8sterd!t! maddl ve manev1 yardımdan dolayı hürmetıt •»onsuz minnet ve tükracîarımı arzeaerim Yırnuj Tılmaztürk ME V L İ D Sevcül annemlz HATİCE RLŞEN SADIKOĞLU'nun vefatımn dördüncü senel devrlyesl raünasebetile 5 mayıs. 1956 cumrrtesl günü öğle namazın: mute<lfib Şlçll Camll şerlflııde mübarek ruhu İçin eehrtmlzln tamnmış hafızlan tarafından mevlld oKunaci»ıcdan arzu eden akraba ve dosflanmızm t^şriflerl rica olunur. BAHKASI ME AJ# VLÎD Her 150 liraya bir kur'a numarası Garson seğirttu Anberbu, halsiz hals:z, holde bir koltuğa çöktü. Başını arkaya salladı, gözlerini kapattı. Ne yapması gerekti*ini düşünüyor. Olacağı önlemesi mümkıin olup olmadığını tartıyor. Ama olacak nedir? Bunu bilse... Ne çare, ona gaibden gelen haberler tafsilâtlı değildir... Mutlaka fena bir şey, korkımç bir vaka hazırlanıyor, ama nedir bu vak'a? Acaba taksi kiralayıp peşlerinden gidebilir mi? Cemilin asfalt yollarda kızak gibi kayan liiks otomobiline tıngırtı taksi yetişebilir mi?... Yok hayır, peşlerinden gitmek mukadderatı gene değistiremiyecek. Anberbu, buna da emin. Aciz içinde bunalırken öfkesi git tikçe kabanyor. Atlatılışını hazmedemiyor İçin için kb'pürüyor: » Aşmaza soktular beni... Şimdi ne yapajağım ben?... Jihanı ayağa kaldırsam ben... Nejabetmaab benim şojuklarımm otomobili ile ; esirlikten kaşıyor, desem yet şir.> Bu «esirlikten kasıyorn fikri ruhî haletini birdenbire değiştirdi: t Ule vijcansız Anberbu!» diye kendi kendine sıkışb. Garsonun getirip tabureye bırak tığı konyağı bir yudumda çekti: Bunun neresi duble ayooo?.. Bana iski geürdin mi hep duble olajak! dedi Ve garson gene seğ:rtince, kend kendini azarlsmakta devam etti; «CUMHURİVET» İB Tefrîkası; Kumandan kımildamad: yerinden... geyh heyecanla bir şeyler söyledi. Delikanh, elindeki hanceri gösterersk kumandana arabca izahat verdi. Anegbi bu sahneyi merakla takib eden Cemille Gülere dönerek: Bu oğlan çölde bir cesed görmüş. dedi. Sırtından bu hançeri çıkarmış. Karargâha (çetirmiş'.er ce: sedi... Teşhis ed !miş maktul... Ka zava uğrayan uçağınızın yolculanndan Emir tzzeddinmi}.., Şayaoı to°ssüftür. Gene deÜksnlıva baktı. Elini urattj Hançeri istedi. Delîkanlmm h^nceri vermek nlyetinde olmadığı, direndîği anlaşılıyor. Kumandanın dudaklannda bir tebessüm belirdi. Geme arabca bir şeyler söyledi. Maivetindeki zabitlerden biri kemerinden bir kasatura çekip delkanhva uzattı. Kasaturayı alan delHtanlı, Emlrin nr ması...» I Yüreğine müthis blr korku ?5kmüştü. O sırada Edimeli garson kimbilir ne sebeble kapının önüne çıkmamış ılsaydı, Anberbu, bütün benl ğıni sanveren kötü hislerin tesirile: « Burnuma ajaip kokular şahnıyor. Gitmeyiniz bu yoljuluğa..^ diyecekti. faza niar: Nihat Karamagaralı ye VâNu Diyemedi. na teslim etti. Yani degiş tokuş ri ve Emirin öldürüldüğü günün sa O kadar şaşırmış, gafil avlanyaptılar. bahı, Anberbu, şojuklarım uğur mıştı ki. onları yollarmdan abkoAnegbi. bu durumu da Cemille Lamak üzere otelin kapısı önüne yacak başka tedbirler de akhna Gulere açıkladı: çıkmıştı. gelmedi Hulâsa, mukadderatın de Hançeri ben buîdum cesedin Vakit henüz pek erken olduğun ğişır.esinde rol oynayamadı. Emiri sırtında benim mahmdır, vermena, dan. gece nöbetini bekçiden devra ahret yolundan geri döndüremedi. diye ısrar etti. Halbuki katil «leti lan kâtibdeo ve bir iki garsondan Şoför kılığındaki kara gözlüklü, bize lâzım. baçka görünürde kimseler yoktu. bereli Emir, garsonu görünce moCemilîe Güler, otomobilin arka törü acele ile harekete getiriverdi. Güler belki heyecanuu yeneGülerle Cemil arka pencereden mediğinden, belki Cemile emrivaki sına yerleştiler. Mamadadı uzun urun tenbihatta bulundu. Yavas git el salladılar. Anegbi'nin davetine yapmak istediğinden: Peki niçin gelnrş, nasıl gelmiş sinlermis; tetikte olsunlarmış; kı gittiler... İste bu kadar. Mamadadı, can hevline düstnüşEmir İzzeddin buralara kadar? zısı fazla yorulmasın, terlemesinmis; erkenje dönsünlermi|, falan çesine Edimeli garsona döndü, hay dedi. kırdı: Kumandan cevab verm«ktekl »c fîlân... Okudu, üfledı. Otomobilin içîne eğilmişti. Dikzrni sösterir şekilde ellerini açb: Şabuk!,.. Şabuk!... Bana bir Firar maksadile geldifi mu kati şoföre çelindi, masrapa su! Ve o anda Mamadadımn kafası bakkak ama, nasıl geldiği henüz Türkiyeli garson bu âdeti biliyor. allak bullak oldu. meçhul... Koşturdu suyu... Yolculann ardm Malum hayret nidasını haykıra dan sokağa Cemil dudaklannı ıgmb. serpihnesini lâkayıd Bu Syle blr emri vakidi ld, «rtık cakta: seyretti. t Allahü ekber!» Emirin kandi otomobillerile Negef Mamadadı, tekrar içeri dönflp bos Fakai ^»wı tınnpm^a ketıdini maşrapayı oğlanın «lin» tutustubölgesine geldiğini g1zlemekt«n bf tutto, • ka çare yoktu. rurken: t Ule! Bnnlar Osfl Vr oldu, be*•• Meraklandım, şojuk... Bana nl atlattı Negef daveti fîlân hep bir ajı kahve yap... Bir kadeh de Hazreti Meryemin Bacasmdan Cemille Gülerin Neg«f« gittikle palavra imi#... Maksad Emirin kas konyak... emrkıi verdi. 4 6 bflyü?iımü7 tnerhum HACI EMtNE FAİKA Hanımefendinin az'z ruhuna hediye edilmek tirere. 6 5 »56 tarihin» musadif pazar günü, Cğle namazın' mOteakıb Divanyolu Fir\.zağa Carri.nd» Mevlidi Serlf kıraat olu".acakfır. Dost!ar;Tnızır; ve ihvanl t Yazıklar olsun senin gibi dlnln tejriflen rica olunuzenjiye Anberbu!... Esirlerin haEfradı allesi linden zenıiler anlamazsa kimler anlayajak? Airikadaki, AmerıkaVEF daki bişare ırkdaşların nasıl kurMerhum Kân.U Mergu öğlu, Ankara «husu rn?'huiD Şerer Kâmil Meneü ve tulajak?... Jhon Henry ne demiş? Ke.aal Mer.giji ün kardesl, Babahat Jihandan esaret silinejek! demis... MengünOn e«i. Sümeıbank Beykoz Deri Ksşan nejabetlü esıri ele vermek ve kundu. a tanayll müessesesl memursana yakışır mı zenji Anberbu?» BUKHiVN MENGÜ Bu arada dubleyi dikti. Sade kahveyi üçüncü dubleye meze 3 mayiı p^ışay.h» günü Allahm rahmetln» jtavuşjuuştLr Cenazetı Ankaraya yapu rak'edilerek 4 mayıs cuma gfınü aile Belki de alkolün tesirile ruhuna kabristanms delaedilecekür. bir bezginlik çökmüştü: O bunca fedakârlıklar etsin; muammanm çö TEÇEKKÜR zülmesi için kendini tehlikelere Vefatü» bizlerl sonsuz kedere atsm; beynelmilel polisleri atlatgarkeden sevglll babamız. emeki: sın; kiminin aletini, kiminin rapoAlbay NFC1B ATAMERin Haydarnmu aşırsın; getirsin Cemille Güpaja asker! haıtan«slnde tedavlsi lere teslim etsin; bu uğurda kafauratında Rbfterdiklerl alâka. lhtlmam ve yakınlıktan dolayı baçtsma matrak yesin; süngerli tabanDoktor General GALtB KÖKER. larıru havaya diksin; halbuki o nan Doktot Albay rAHRİ, Doktor Blnkörler, guya Anberbu bosboğaz, ba«ı CAFER TOLLUOÖLU İle nemsire Bfyan Kjdrly*. er Mehmünasebetsiz bir kadınmif gibi, mtd v* (Uter hattant pertonellne Emiri kaşırajaklannı ondan gizleve yard.rr.nı cmirgemlyen Merkez sinler... Onu adam yerine koyup Komutanı Saym Albay Blnatlı ve fikrini bile sormasınlar. Sanki o myme'Jl iikrabamu Zinnur özdeye. c«ı»ze meraılmlne lftlrak «üslü pakt>a dahil değil... Hattâ eden, blzu>t evlmlze kadar gelmek belki de onu küsük düşürüp Emire iutfunda bulunan veya telgraf ve bile tenbih etti bu münasebetglztelefonla ıcıraıı paylaşan akraba vt ^ofUatımıza tefakkOr* ve ler (Anberbuya ptlatma kafaj*minnetierünlzl ayrı ayn Mdlrğını!» diye... Ki, Emir açıktaa ameje buytlar aeımıı manl oldutundar gatctaalzİB tavuautunu çığa bir şev soylemedi. Açıktan arica «deıit. çığa vedaiasmadı. Dün gece MamaKvll<Han: Saadyt M g l d dadıyı bir aralık odasına çağirdı. ve Ziya Atıımr Elini öptü, sırtını oksadı: (Arkası var) AT TÜRK EKSPRES E BANK TEB Işde emnlyet va sQr*«t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle