19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
taa IIUIİIIIIIIIlllllllll CUMHUBİYET ASKERLÎK BAHİSLERÎ Muhîemel bir harb kısa mı sürer? Yazan: A. Biiyük Tıiğrul Bundan blr müddet evvel Kanadadan resml blr ı e s duyuldu: Harbin 7 gün gibi çok fasa bir müddet içinde biteceğinl haber veriyordu. Herhalde bu beyanat Amerikan generallerini telânalandırmıs olacak ki; bunlardan biri, bu beyanata kapılıp silâhlanma gayretlerinin azalülmamasını tavsiye etti: Bu iki beyanattan hangisine inanalun? Hususile muhtemel bir harbin devam müddcti efkârı uınumiyeyj en çok »lâkalandıran bir mevzudur. tki resznl ağızdan biri harb kısa sürecek; diğeri de uzun sürecek diyor... illUlllUiilUUUUl =haberleri TürkiyeıJe İtalyanlar 1 milyon kilo tfitiin alıyor Tütünctilcr Federasyonu, rütün Catlanmız daha artarsa dış piyasada ahcı bulamıycğınuz kanaatinde Türkiye Tütüncüler Federasyonjndan ıo . . bugün İçin aldığımız tnalumata £öre . memlekette lhraca hazır tütünlerden yalnız an bir bin ton kalmıs, bunlarııı da satı;ı saSlanınıstır. Bu arada, raemleketimlzde bulunan îtalyan heyeti blr milyon kilo «ltün atmak üzeredir. Ayrıca Ruslar da mübayaa için faaliyettedirler. rederasycn 1leri gelenlerlnden blr zat, yenl tütün mahsullerinin istıkbali için endijelerini açıklıyarak demlstlr i« Birkaç »ene evvel Amerikalılara Ilbresl 53 sentten tütün satıyoıduk. Simdi bu mal için 70 sent ıstiyoruz Bereket Arr.erikada Virginia tütünü pahalılaştıgmdan ve Türk tütunünün kanser yapniadıfı anlaşıldığından mü»teri bııluyoruz. Fskat yeni artışlar olduğu takdırde dıj piyasanın bunu lyi karşılamıyfcağı muhakkaktır. Unııtma•nak lâzımdır kl dolar yüzde sekseninı tütun teskıl etmekted'j.» Şehir 20 Nisan 1954 I f [ POLİTİKA NESELELERİj ABAHTAN ABAMA... İstihsal az, taleb çok! bunun refah ve saadetini lnsltanmak küçukluk olur. Fakat tıpkı hur cijct gibi, refah ve saadet de b^kalamıuıkıni bozıuamakla s ı nırlıdır. Bazılarının asırı juksekliğe çıkmış kâr ve ihtikârı, yalnı* kaUbaliKİaım buguııkü ya^ayış seviyesini duiurmekle kaJnııyor; aynı zaman da vatanın gelbmesini sekteye uğratıyor. Memlekette hâsıl edilmiş, yahud dışarıdan içeriye sokulmus bir rnalı elden ele geçirirken olağanüstü k a zançlar sağiıyanlarla piyasa doludur. Buıılarm sistemini baltalamak yoiile, memlekette sermayenin aiışverişten çekilip istihsale akmasmı saglıyaca ğız. Bıınu yapdiııadığımız takdirde \ e ticaretteki kar nisbeti istihsaldekin den pek daha fazla kâr sağlamak ta devam ettiği muddetçe^bugün heplmizi perişan eden mal azlıgı ile günden çüne perişan olacağız. Lsviçreden şelırimize gelen Migrosçu Duttvveiller. Migros'nun Türkiyede tajdalı olamadığı iddialaruıa karşı: Biz Allah değiliz. İstihsal az ve taleb fazla olunca ne yapabiliriz? demiş. Aslı aranırsa. bir piyasada taleb» in «arz» dan fazlalığı hayra aiameltir. Zira yeni yeni nıüteşebbisler cesaretlenecek. aradığını şimdilik bulanııyan nıüşteriyi hâsıl ettikleri mallarla tatmine uğraşacaklar; bundan kâr umacaklardır. Halbuki çarşı pazanmızda mutavassıtlar o derece fazLı ka/anı>orlar ki. bu durum böylece surüklenip giderken, sermayenin istihsale akması mümkün değildir. Zira Türkijede istihsalin kazanç nisbetlerini bcynelmilel fiatlar ne de olsa "lyarlamaktadır. Bnna karşılık. bütün «yaparız, deriz. hadlerini bildiririz!» lere rağmen. mutavassıtlann ihtikârını suıırlıyan kuvvet mevcud değildir. Onun icin. fakir ve orta tabakanm menf aat lerin i korumak lıakımmdan alışverişteki ihtikârı önlemek, ne derece lüzunılu ise, vatanın topyekun ikti^aclen gelisıncipi saâlamak bakımından o derece elzemdir. Müstahsili de, müstehliki de koru mak, mutavassıtın kârına kesad ?e tirmekle mümkün olabilecektir. Bu gün ihtiknrla meşgul sermaye toplum kuvretleri ancak o sayede Wihw! bat lanna gerlleyip ora<*a sinrr kazımağa koyulacaktır. Bu da. mlllî iktisadın savunmasma yanyacaktır. seçimler kaç derecelidir? : Dr. faatleri, deniz kuvvetleri ve denizdeki yıldırım harbleri mühimdlr. **• Tarihin verdiğJ bu mühim dersleri yaşadığımız günlere tatbik ederjek kendi kendimize iki sual •ormamız lâzım gelir: 1 Taraflann bulduğu ölüm filâhları mukabil kıt'ayı bir anda imha edecek kabiliyette midir? 2 Rus deniz kuvvetleri denizde yıldırım harbi yapacak kudrett* midir? Burada Ruslan ele aldığunam ı bebi onlan muhtemel bir mütecaviz devlet görmüş olmanuzdandır. Zira Amerikanın tkjnci Dünya Harbinin son silâhı patlar patlamaz askerini terhis edip harb sanayiini paydos etmesi ve Blrleşmi» MUleÜerde veto hakkını suiisîimal etmemesi, bizi bu devletin samimî olarak sulh bekçiligi vazifesini yaptığina inandırnuıtır. Diğer tarafta duvarlara tsulh» yaftalarını yapıştıran Rusya vardır ama; harb bittiği için Amerikalıları taklıd edeceği yerde bilâkiı tımaklannı uzatmıs; bıçaklarını bUemiîtir. * # * önümüzde bizleri doğru bir netieeye vardıracak iki tarihl misal vardır: Bunlardan bir tanesi birinci, diğeri de İkinci Dünya Harbidir. Almarjya 1914 «enesinde de gayet kısa süreceğine Iman ettiği bir harbe hazırlanmıştı: Bir kaç günde Paris düşürülecek, böylelikle Fransa harb dışı edilecekti. Fransanın harb dışı edilmeslnden sonra Rusyayı mağlub etmek hiçten bile değildi... Bunun için meşhur Alman Generali Scheliffen cAlmanyayı iki cephede harbetmeğe sürüklemeyiniz!» tarzındaki Bismark nasihatini bile inkâr etmiş, ev* * * velâ Fransa, .sonra da Rusyayı mağlub Süper hidrojen bombasının tahrib edecek süratli bir plân hazırlamıştı. Bu plân, Erkârıharb Reisi mirası ola sahası çok büyüktür; lâkin bu bürak bir kaç el değistirdi ve Birinci yüklük dünya alan ölçüsü ile mukayese edilecek olursa heyecanlanmız Dünya Harbinde tatbik edildi. haiifler: Bu bombalarla kıt'aları yok Alman ordulan öyle bir baj dönetmek mümkün değildir. Şu halde dflrücü bir süratle harbe basladılar hidrojen bombası, her iki taraf elinki; Enver Paşa bile muhakkak gorde de mevcud bulunduğu müddetçe, düğü raferden pay çıkarmak için Osdaha ziyade Birinci Dünya Harbinmanh Imparatorluğunu harbe sürükdeki zehirli gaz tesiri yapacaktır. Her ledi ve Alman Imparatorluğu ile Osiki taraf da bu silâhı kullanmağa cemanb Imparatorluğunun da çökmesisaret edemiyecektir. Nitekim hidrone aebeb oldu. jen bombasının etılmasına dair emir, * * * henüz, kumandanlar tarafından değil Harb (7) gün değil (41 sene sürhükumet veya devlet reisleri tarafınmüj ve üç imparatorluğu birden yıkdan verilmektedir. Bu suretle bomba. bğı gibi Rusya Çarlığını da ortadan bugün için, harb değil sulh vasıtası kaldırmıçh. Almanlan hesabında saolarak kullanılmaktadır. ftrtan âmil ne idi? Şüphesiz ki deBu suretle hidrojen tehlikesi zanizler. .. Alman taarruzu Marn nehri boylarında durunca harb sürat harb yıflayınca harb cephelere fazla asker lığından çıkmış cyıpranma ve yıprat ve cephane taşımak meselesi halinde ma» harbi şeklini almış ve malik ol kalacak; en kısa zamanda cephesine duğu deniz hâkimiyeti sayesinde An fazla asker ve cephane getiren taraf gloSaksonlar baltayı yukarıda ismi gelecek harbin galibi olaeakür. Bugeçen dört imparatorluğun kafasına rada denizlerin kı>Tneti tekrar ortaindirmişlerdir. Birinci Dünya Harbi ya çıkmaktadır. Çünkü denizlere hânin en mühim dersi de budur: Uzun kim olmadıkça, düşmandan evvel ipsüren harbin galibi muhakkak denize tida! madde, hanr madde, cephane ve asker taşımağa imkân yoktur. Nihâkim olanlardır. tekim Napoleon, Birind ve îkinci * * * Dünya Harblerinin neticeaini denizikinci Dünya Harbi de, Atmanlar ler sağlamıştır. tarafından, çok kısa sürecek bir harb Yaptığunız tetkikler, bizlere, geleclarak hazırlandı. Hattâ. büyük mikcek harbin kısa süreceğine dair hiç yasta ordulara katılmış olan tayyare bir ipucu vermiyor. ve tank sayesinde, süratli bir harbin mümkün olduğu zannedikü Bu riehjetli görüşe «Yıldınm Harbi» diye Kasım Giilek bugün Izmite müthiş bir isim de takıldı. Taygeüyor yarenin öldüröcü kudreti karşısmda rayıf bir düsman nnsıl dayanabilirdi. C. H. P. Cmel Seitreteri Kaum GflFransa 3 haftada, Rusya 3 avda mağk yarın Ansdolu Ektpre»! ile Arıkalâb edilivereeek; Ingiltere de korku ratian İzm.te gelecek ve C. H. P. nin dan sulh lsteyec"kti. Yıldırım harbi CöJcükteki kongresinde hazır buiundı:k(an soıir3 moiörlü trenle fehrimizc nin manası da İngilterenin müdaha gelecektir. lesinHen evvel Fransayı; Amerikanın Kisım Gü'.ek sehrhniz Afiır C«ı» mahmüdahalesinden evve! de İngilterc krmesinde 28 cisanda yapılaeak olan ve Rusyayı nakavt etmekti. T'ıhakemesnde bulunacaktır. Birinci Dünya Harbinin Enver Pacasım tkinci Dünya Harbinde Mussolini tem?il etti: Oîmanlı İmparatorluğuna mukabil ttalya Kralı ve Habeşistan Imparatoru çöktü. SebebGene denizler... Vefalının b^nııci »^nel devriyesl münssebetlle merhum Ord. Almanyanın galib gelmesi için tnProf. Dr giltereyi istilâ etmesi, Süveyş KanaSUREDDİN ALİ BERKOL'un lını alması ve Sialinşradı işgal etîizlz rubuna lthaf olunmak üze mesi lâzımdı. Aksi tesadüf Alman orre 22 nlsan 956 pazar günu lkin duları buraya kadar rahatça geldiği dl r.araaz:nı muteakıb Suadlye halde burada mağlub oldu. Manş deCamll Şerlfinde Hafız Meclt Beniz hâkimiyetini: Akdeniz hâkimiyestgDr. Hafız Z«kl Altun, Hafız tini ve Volga nehri hâkimiyetini alaHüsevin 8«bllel, Patlhil Kardeşmaması Almanyayı üçlü mağlubyete !CT re Duahan Hacı N'usret tara sevketti. fından Mevîidl Şerif okunacaktır Akraba »e dostlarıtnızm ve arzu tki harbden sonra varılan kanaatte, eden dln lcardeşlerlmlzln hazır aklı başında olanlar, müttefiktirler: bulunmalannı rica ederüs. Yıldınm harbi kısa zamanda ancak Merhumun kıt'a harbini bitirir: kıt'alar arasınE5! ve ofullan daki harbde ise denizler, deniz men 1876 dan, yani Birinci Meşrutiyet ilân edileliden bugüne kadar, Türkler genel seçimlere ıcit'lmak üzere 15 defa sandık başına çağtrümışlardır (V. Seksen senede on beş genel se çim .. Bu sayı yirmiyi <?' aşabilirdi. Bu müşahede siyasî tarihinıize hâkirn olaylardan birisine bağlanabılir: Tıirkiyenin siyasî gelismeleri kesintili dir. Meselâ Birinci Meşnıtıyetı ti'lî bir mutlakiyet sistemi, İkinci Meşrutiyetin ilk senelerini fiilî bir tek parti rejimi, Cumhuriyetin iîk senelerini de gene fi'lî bir tek parti lıâkimiyeti takib etmiş ve 1945 senesiurîe çok partili rejime geçilmesi demokratik bir siyasî hayatın ve hukujü düzenm j kurulması bakımından l e r ;eyi hal letmemiştir. Fi'lî de olsalar oto^iter devrelerin liberal devreieri takib etmeleri. demokratik müessese ve geleneklerin doğup, yerleşmelerini nisbeten düz bir gelişme seyrıne baclarnemıştır.Bütün bu iniş çıkışlar arasmda emektar întihabı Mebusan Kanunu uzun müddet ve çeşidli değiştirme ierle muhafaza edilmiş, *ak?t seçimler içinde bulunduklan Jevrelere göre bir mâna ve mahiyet kazanmıs lardır. Oy hakkmuı özellikleri ve seçim sistemleri (oy hakkının kullanılma şekillerii bakımından Cumhuriyet rejimi seçimin genelliği ve eşitliği sa hasmda gerekli yenilikler getirmiştir: 1923 tadilâtile Meşrutij'etten miras kalan ve geçmenliŞi hududlıyan servet esası kaldırılmıs. seçim yaşı in dirilmiş ve esitlik yolunda ileri a dımlar atılmıştır. 1934 senesinde Teskiiâtı Esasiye Kanununda yapılan tadilâtla her ne kadar seçmenlik ynşı yükseltmişse de bu hakkuı kadınlara da teşmili eşidlik prensipinin yeni bir zaferi olmuştur. 1946 ta tek riprpceli seçim kabul edilmiştir. 1950 de gizli oy açık tasnif ve ayrıca adlî terrinat esaslarının kabulü sayesmue, bazı noksanhklarına raŞmen, izafî çogun luk usulünün basarılı tanrimlcnnden birisi vücude getirilmiştir. Mesruti yetlerdenberi devam ertirılen bu sistem genellik, eşidlik, emniyet unsurlarınuı peklestirilmpsi s n y s i n d e 1950 kanunu ve genel seçimleri •arihimizdeki müstesna yerlerini ılmışlar ve gene tarihimizde hiç bir partiye na sib olmıyan bir sekilde ve i!k defa genel seçimler neticesinde bir muhalefet partisi (D.P.) iktidara geçmiştır. 1950 sisteminin en büyük başansı oeçimi otoriter rejimlerde verilen an lammdan kurtarmış olmasıdır. 1954 seçimleri arifesinde. bilhassa yük?ek seçim kurulunun yetkilerini arttıran tadilât ise, milletvekilleri t'itanaklan hakkmdaki karar yetkisini Meclisteki iktidar çogunluğundan alması .tibirile, tamamlayıcı ve ilerlerici bir adım daha olmuFtur 1950 kanunu ile kurulmuş ylan sistem, her ne kadar izafî çogunl'ik u 1955 mahsulü 120 bin tondur. Bunun 30 bin tonu içerlde lstıhlftk edilmektedlr İhracatın yüıde otuzu dolar sahasına yapılmaktadır. Yeni mahiul Için hazırhklar vardır Ancak kı» sert oldufundan fideler gelijimd'lik tahmin yapılamamaktadır. Tütün taclrler! k?navlçeçizlikten slkâyet eünektedtrler. En büyük endış<>leri fiatın artması ve bu suretle ihracat T nkânlarınm k?panmasıdır. Ticaret Odası Meclisi 24 nlsanda toplamyor Sehrlmlz Tlcart Odası Meclis! bu ayın 24 üncü salı günü aylık toplantısını yapacaktır. Bu toplantıda evvelce genls b)r hOUsasını vrdlğimiz dıs tlcaret komlsyonunun çok mühim raporu mUzakere edılecektlr. DİLBER BARCELONE ÂŞIKLAR ADASI MAJORKA MARSİLYA \ MONACO, MONTEKARLO, NlCE GENOVA NAPOLÎ PALERMO PİRE ATİNA Son yerler için mürscaat: Genel seçimlerimizde MI az rağbet gören adaylar baâımsızlardır. Gene kanşık, muhtelü parti adaylan veya bağımsızlardan mürekkob karma listeler az yapılır. Seçmenin ":a!ı'lığa attığı oy puslaları parti lıs'eleridir. Bu kendi sulünde bir başarı ise de haddi za fiilî durum siyasî partüerimizin di listelerdeki adaylan, soomen tmda fiiî bir durumun tesiri altın siplinlerine dayanan bir müdahale vicdanı ve muhakemesile başba^a kslarak seçmemiştir. Kapalı oy verme da olarak doğmuştur. Filhakika miı den doğmaktadır. yerlerinde seçmen, partilerin kend; letvekilleri seçimi kanununun birinTek dereceli seçbn vasıtasız ç ç sine yaptıkları tekliflere ^evab ver ci maddesi, seçim huku>umuza hâ k demektir, yani seçmenlik ehliyetini miştir. Oy puslalarmdaki aday'arm. kim prensipleri ilân etmiş ve bunlar haiz vatandaşlar mebuslarım loğru evvelâ partilerin mshallî yT:'aTr.a ku arasmda oy hakkının genel, eşit oldu dan doğruya seçerler ve tek lereceli ğunu ve tek dereceli olarak kullanı rulları tarafmdan tesbit dilmH'trdir. seçim iki veya daha fazla derecelilacağını açıklamiîtır. Bu ilk kademeden sonra oırti ırerkrz lere nazaran daha demokratiktir. Uheyetleri ve liderleri, kendi konten Evvelâ, hakikaten Türkiyede seçim mumî bir telâkkiye göre, idare edilen janlarmı da ilâve ermişler ve listeler ler tek dereceli midir? Sanlyen, tek lerin idareciler üzerindeki te>;ir1eri dereceli değilse bu durum oy hakkı tamamlanmıstır. Böylece 'steler resdereceli seçimde daha azdır, bu iti nin genelliği. eşidligi ve emniyeti ümî ve fi'll bir veya iki cademedon barla dereceli seçim daha az demok zerinde ne gibi tesirler ve değişmeler daha geçmisler ve seçmenlere sunıılratiktir. Memleketimiz tek dereceli yaratmıştır? seçime bu fikirden hareketle girmış mus'ardır" Seçim vasıtalı olmııstur Seçim sistemi resmen ve kanu tir. Fakat 1950 de benimsenen sistem Halen mevcud siyasî partilerimizin nen ilân edildiği gibi tek dereceli de bu hususu tam mânasile sağlıyama rüzüklerindeki ve yoîclama talimatnağildir, İki, hattâ üç derecelidir. Ve bu mıştır. melerindeki e=aslara göre, Türkivede seçimler bazan iki, bazan da üç de•• « »•••••••». •••••»•• reeeü olmsktadır. Memleketimizde seçimlerin vasıtah hale gelmelerindc bir özellik var: Klâsik dereceli v e y i vasıtah seçimde. seçmenler mebuslara oy verecek ikinci seçmenleri, yani ikinci kademeyi seçerler. Halbuki burada vazîyet tersinedir, partilerin iç kademeleri ilk secjnenliei yapmakta, adaylan sccmekte ve geni.= seçmen kötlesini ikinci seçmen dummuna sokmaWa. türlü propaganda ve maddî imkânlanndan faydalanarak bunlan seçtirmeğe muvaffak olmaktadırlar. Partilerin adaylarmı tesbit işi, her ne kadar Seçim Kanunu tarafından tanmrmssa da objektif bir tanzime bağlanmadığı için partüer • 1956 yılının yegâne gezlsine, îzmir Gazetecileri için çıkıyor. \ kendi başlarına buyruk olmakta ve bu tesbit isini bir iç mesele saymaktadırlar. Böylece bu fi'lî durum Seçim Kanunumuzun ilân ettiği tel: dereceliliği. vasıtasız seçim prensipinı bozmaktadır. Fskat iç bu kadarla kalmamakta, eşitlik ve genellik prensiplerine de tesir edilmektedir. Tank Z. Tunaya S/S 'TARSUS.. Monaco düğiinü için bir gelin gibi yeniden hazırlatıldı. HAREKET 2 MAYIS 1956 DÖNÜŞ 23 MAYIS 1956 3 gün 1 gün 1 gün 3 gün 2 gün 3 gün 1 gün 1 gün Vali dün Parise giiti Vall ve Belediye Reisi Prof. G8kay. dün uat 14 te Fransız Havayolları tdareslnln davetllai olarak Parise hareket etmlştlr. Seyahatl blr hafta ıttrecek olan VaM, lıareketindep evvel gazetecilert pınları söylemljtlr: • Müstakll Beledlyenln hızla <»lışmağa baslamıj bulunduju blr zammda Parlste Belediyevt ilgilendiren yenMik!er görUrsen ondan da faydalanacağım. Bu blr hafti lçerislnde biraz d» dlnlenecegim. Gaybubetim esnasında et ve turfanda ttbze mev/tıunda aldığımız kamrlar. titızllkle ve »öratle tatbik edllecelrtlr.» | KONTUAR im\m SEYAHAT ACENTESİ Beyoğlu, tstiklâl cad No. 330 Metropol Han No 108 109, 110. Telefon: 44 65 90 Teleraf adresi: T U R K O N NOT: Sayın müşterilerimizin önümüzdeki hafta yazıhanemize uğrayarak biletlerini almaları rica olunur. ••••••»»••••»4 Seçim Kanunumuza göre seçmen olmak için kanunun aradığı ehliyet sartkrı kSfidir: Fakir zengin. kadın erkek. okumuş az okumuş vatandaşlar bu şartlara sahib lseler, aralannda hiç bir tefrik yapılmaksızın oy verebilirler. Fakat partilerin yukarıda temas ettiğimiz fi'lî tesirleri adaylık müessesesini de deSiştirmekiedir. Genis teşkilât ve malî imkânlan dola.nsile partiler kazanma imkânlan sağladıklanndan adaylık için bagımsızlık riski bir tarafa kanunî vasıflardan a y n bir şart daha aranmaktadır: Partl tarafından benimsenmek Bu suretle ancak partilerce makbu! kimseler adayhklannı garanti edpbilirler. Şu halde seçmen oy hakkını kullanması bakımından bir de bu şekilde hududlanmış olmaktadır. Partilerin bu durumu bizde ötedenberi bir mahzur olarak kabul edilen bir olayı fHen gerçekleştirmektedir. Bizde, meselâ nisbî temsil kabul edilirse mahallî kimselerin aday listelerine hâkim olacaklan Iddia edihnektedir. Halbukt çogunluk sistemimiz halen mahallî parti teşkilâtını mahallî tesirlere pekâlâ tâbi kılmaktadır. Merkez kontenianı bu durumu hafifletecek kudrerte bir tedbir değildir. Kaldı ki, partilerimizin merkez kurullan memleketimizdeki seçim ağaltklanndan (fieflerind » ' ve mahallî eşraftan faydalanmak ynlunu tutmaktadır. Listelerimiz üzerin de mahallilik hâkimdir ve cseçim kabiliyetit terimi de umumiyetle bu durumu ifade etmektedir. Bir mesele daha var: Partilere yapılan ad?;lık müracaatleri için muayyen bir meblâğ yatırılması. Yoklama kurullarına girmek için aday adayından istenen bu meblâğ yoklima kavbedildifi zaman iade edilmediği gibi. kazandığı takdirde daha da arttırması istenmektedir. Böyle bir meblâğ ne kadar az olursa olsun esitlik prensipi üzerinde müsbet tesirleri olmıyacaktır. Çok defa adaylar küçük bir mebl⧠ile yetinmektedirler. bu suretle adaylık malî imkânlara açık bir müessese haline gelmektedir. Adaylarm partilere yapacaklan «teberrular» ve para «yardırm ları Ingiltere ve Amerikada tahdid edilmi;f tir ve kontrola tâbidir. Turfandacılı^a tedib sillesi! O e y o ğ l u n u n büyük manavlannda •J domates (hem de ezik büzük) on beş lira idi. Hivar (hem de iğrl biiğrii) yedi lira idi. Ayağı yemenili bir hane berduş erkekle başı yemenili bir hane harab kaclın Ii'ıübalice girdiler. Yan.D kilo onrian. ıkî tane berikinde'i olaçnıı i;miş gibi aldılar. Ncfislerine. vıh.ıd baskn'anna cnka satmağa gittller. İt 1te. it kuyruğuna kabiliııHen. 1n nevi caku modaları sonradan Efimıüş hovardalardan kendini Mlme? bicarelere kadar >ayi!ıvor. İtrti>!ndi, BhTâH perivınliffimjra sebeb oluy>. Vall Gökay da. gallba 'ı.nfmklne benzer dii«iince'erle bazı «nfaııdalan menetmk. İyi ermlî. ' " "*""" Gerci saym profesör de. bİ7 de rânâ bilivoroz kt. bir biiyük jelıHn pivasf>«ın:'n hiı 2'bi tenovvii'or I •? > ^evlerdir. İnsan alma«a bile, değnrğe fakılmı» iki kira7in bi'mpm şu v«dır kuru«a sntı'rlıŞını sıörünce. bnhann müidesini almıseasina scvlnlr. lîıııda an<nt< ferah ve Ivlm^frHk vnrdır. Öte taraf^n da. ?iiney ılWiıni7'le turfandacılı&a heve^Vnenlfr türçnvs üremistlr. Bunlarm ds rnrr*tmi relmelemek. eerinme ahenklorini al'ak bi»mk etmek oîamaz. Fr>knt su meşhur hikâvevl ıınu'nı yalım: H'ip"'h!i7in blri. pa»" *>m li.ırs smda bir cnvaldızı yere dikmlş. Yiiz fSnevi tâ uzaktan atarak hepsinl de çnvaldiTin deliğinden üeclrmiş. Padişah bu marifet «ahibine. hiinerln den dolavı 100 altın ihsan ettikten sonra kahilivetini böyle vere harcadığı icin 100 sopa athrnuş. Biyim miKtabsne de hem bravo!», hem «va7»kîar olsun!» N o n m l spbzeler. normal meyvalar özeWnd" himmet sarfermeytp 7 liraya hir hırar! .. Buna «a>T>nı yok lcmeğe. »tla g l der <« icme?e'> der'er . ; İvi ermi« Vali Gökav bir tedib «IIlesî IndİTdiğine .. Aklımızı ba«ımıra toolamaea. IstHı^a'imlzl ve tirareti m>»1 normr'<estlrme?e yarar. E\ve!â gîda. sonra çerez . Evvelâ normal havat. sonra fantezi. RvveiS faVir ai'eiere katık, sonra zenginlere tııı f inda C"TI?SH bova. en «onraya. SehiıierirrMn vitrinlerine rtsıha ne!er. neler lâvık'ır ama, ilerude. to ıarlniw!) İ • : >! ^ T ^ l^ ı • • Ve berekâtuhır. B. M. M Reisi şehritnizde B M Mfcltsl Relsi. Refik Koraltan dun sabah ekspresle Ankaradan gelmif ve Baydarpaîa garında kar;ılanmıçtır. Teknik Okulu Sanat KuHibünün çayı t. T. 0. Teknik Okulu Sanat Kulflbü çayı. yarın saat 15 ten 19 a kadar T.ıksim B'lediye Gazinosunda verllecektlr. BU SENE... Türkiye Iş Baııkası ikişer daireli 10 Apartnıan# ikişer katlı bahçeli 10 Ev • ayrıca 875.000 lira^ceman 1.750.000 liralık ikraıııiye veriyor#150 lira ile çekilişlere katılabilirsiııiz. ME V L İ D Türk Alman cocuk mtisameresi Türk Alman Dostluk Cemîyetlnln istanbul Şub«5İ tarafından 1936 yılı İçin 22 toplantı. gezinti veya yemek fcrüb:er.miştir. Bunlardan biri olan Türk Almsn çocıık rrüsameresi ve bale. Cccuk Bayramma tesadüf eden 23 nlsan pazartesi zünü »aat 14.30 da Isık llseslnde yapılacaktır. Müsamere programmda fienç balerinlerin çesidll balez g'isterilerinrîen br=ka temsiller ve halk o'unları da vard'.r. Fabrikalar düdük çalmıyacak Sehir dahiündeki resml teşekküllerîe ve huras! »hıslara aid fabrikîların i'ls bajı» ve »paydos» s^atlerln! düdükle İ15r ermelîn rruhit »akirlerinln huzur ve sükununu bozdujfu içln vllâyetçe menedilmlştir. Bundan böyle fabrikalar mutad saatlerde dfldük yertre zi! çalacaklardır. Vüâyet ve Belediveee alınar bu karar ilgilile.e tebliğ edılmistir. Karara uvmiv?nlar bakkında Belediye Sube Müdürluklcri^ce taklbat yapılacaktır. ÜÇÜNCÜ BASKIS! Satışa arzettiğimizi sayın müşterilerimize bildiririz. 1214 sahife 70 bin kelimeyi havidir. Cildli her yerde satıs fiatı 37.5 liradır Redhouse İngilizce Tiirkçe Lugatini TOPTAN SATIŞ YERİ NİSAN 20 RAMAZAV 9 | « o Iklndl I 1 M TÜRKİYE $ BANKASI paranızın... istikbaiinizin emniyeti Anberbu tereddüd geçiriyor... Güler, demiri tavında dövmek gerektiğini bilir. Israr etti: İnsan hali bu... Bilmiyerek. istem'yerek birine bir şey yaptınsa itiraf et... İtiraf et de bari vicdan azabı yükün hafiflesin. Anberbu. artık daha fazla mukavemet edemedi. Hep o ağlamaklı sesile: E2ı gıtlats>nm bari... dedi. Ben bir şey şa!dım. Ve bu it:rafile Güleri dehşete saldığını farkedince, merhamet uvandırıp kopacak fırtmayı hafif ge çiştirmek icin. akmağa hazır pöz vaslannı koyuverdi. Cemil o dillere destan soğukkanhhğını bir an için kaybetmişti. Direksiyotıa hâkim olamadı. Otomobil geniş asfaltta zıkzakladı: Sesi sertleştirerek: Ne çaldm sen. hatun? Bu yabancı memlekette?... dedi. Daima böyle olur: Anberbu bir Dot kırar. Kabahatini uzun zaman gizler ve bazan bir zayıi taraf'.na gelir. Bir sır gizlediğkıi çıtlatır. Ve Gülerin tuzağrma düşer. Güler böyle muhsbbet tezahürlerile dadısını yumuşaür. Söyletir onu... Sonra hücuma geçer. Anberbu ağîar. Bir daha oma haber vermeden işler kanştırmıyacagma dair tövbeîer eder. Fakat tövbesıni tutamaz. Gülerin de gerçi dadısiTîin itiraiı karşısında cıkarmamak içindir. Zira bilir: Dadısmm koku ahp peşme düşerek çaldıân sır her ne ise, muammanın bütÜTi unsurlan onda özetîenmiştir. Muamma bu sır sayesinde çözülecektir. §ır aletini çalmışsın, dedi. Gülerin, sırrını böylece verip ortaya atmasma Anberbu pek şasu. Sesi tıtreyerek fcsıltı halinde sordu Sen ejinli misin nesin a kız. sağır aletini şaldığımı nereden b'ildin, ayo?... Bu ana kadar birbirine zıd tesirler altmda bocalavarak muhavereyi dinleyen Cemil Eren dadının son itirafından sonra artık kendini tutamadı. KFhkahalarla gülerek: Dağ fare doğurdu! dedi. Güler düsünceve varmıştı. Dalgın dalgın söylendi: ... mı dersiniz, Cemil Bey?.. Dağ fare mi doğurdu?... Gerçi milyonlardan, cihan değer, değer haztr.elerden sonra bir işitme «leti... Sesindeki ciddiyet Cemilin de dikkatinden kacmıyarak onu da düşünceye sevkettl: Galiba muammanın anahtarı dadıda. Güler... Nerede bu alet?... Bari emin bir yere sakladın mı. dadı? Anberbu gururla cevab verdi: O jihetten hiş merak etme... İşin rahat etsin oğlusu... Kasaya sakladım... Bu sözler Cemilin üzerinde goğuk bir duş tesiri yaptı. Yeisle içinl çekerek Gülere döndü: Ne palavracı kadın bu! Havır... Dadım palavra sıkmaz... Bu işin içinde is var. (Devamı var> S Amerikan Bord Neşriyat Dairesi, İstanbul. Tel: 22 14 98 V. J 5.13 12.13 16.00 18.54 20.311 3.24 E. ]10 20 5.20 9 07 12.00 1.39 8 31 «CUMHUBİYET» in Tefrikasi: 3 * İlk şaşkmlığı geçtikten sonra, Güler, Cemilin cümlesini hışımla tekrarladı: Yazanlar: NihaJ Karamağaralı ve VâNu Ne çaldm sen hatun... Bu yaBir parçası da avucunda ka | Hartmarî ihtimal onu ele geçirmege bacı memlekette? Derdli derdli cevab verdi: labiürdi. Böylelikle Hartman a ' azmehniş. Vijdan azabı şekiyorum. evAnberbu yaydan fırlayan oku leyhine müsbet bir delil ele geçir ! Âleti ne zaman kaybettiğini lâdım. artık her ne pahasına geri çevirenuş olurdunuz... Yahud odanızda söyledi mi. Cemil Bey? Dikiz aynasında Cemille gözgöze miyeceğını. itirafını tevil edemıyeonu bayıltabıiirdiniz... Yedi düve' Sövlemedi ama, o nesnenin gelen Güler, «aman, siz kanşmaceğini kavramıştı. Nssıl olsa zorla laı mantığı bile onu kurtaramazdı kendisi icin candaman olduğunu yın!» manasına. parmağım dudaksöyletecekler. İyisi mi... o takdirde... lanna götürerek sükut işaret: anladım. Usta hırsız roiünü takındı. Üst Anberbu, gene dayanamayıp lâfa Güler. yüksek sesle düşünür gibi: yaptı. perdeden haykırdı: kanştı: Acaba âletin kayboluşu ile Sonra kanapede yan dönüp mev Ne şalajağım ule... Ü} beş Gene reytinyağı gibi suyun uçak kazasınm ilgisi var mı? dedi hum şişman adamın yerkıe oturdu. kuruş irtikab edip «jayı kürek> mi flstüne şıkardı Hartman... Şünkü , Vzun blr sükut fasılası araya Gözlerinden, sesinden dadısına kar olajağım... Milyon şaldım ben apereftiçini sağlam kazıklara bağla | girdi. sı muhabbet akıyor: vooo... mış... Jemil hapi vutardı... «OdaBu sırada derin bir iç çekiş duMilyon çaldığma sanki kendi de Bak işte bu olmadı, dadıcı•ına şekti de Hartman'ı soydu!» vuldu. inanmıştı. Yüzünde bir şaşkmlık ğım... Ben hayatta her şeye katderlerdi Jemile!. belirdi: lanırtm ama. senin azab çekmere İrini çeken Anberbu... Güler, bu mantıkta dadısını haklı Meğer milyon şalmiEim ben Bu iç çekişle dikkatı de üzerine katlanamam, dedi. buldu: ayooo! diye ellerini dizlerine seçekmek istivor belli... İki jihanda aziz ol, evlâdrm. Hakikaten öyle... vinçle vurdu Jihan değer b.r haGüler onun bütün manitalannı Hele vicdan azabı çekmene Cemil dalgın... Kendini yavaj bilir. zine şalmışım. asla kaüanamam, diye Güler tekyavaş o da kaptırıyor: Birdenbire kuşkulaneh. Kuaku rarladı. Çünkd bilirirn, azabiann Bu sözleri bir sükut takib etti. Bence bu Hartman »on daki landığı lçin de dadıgını flrkfltme en müthişidir. Muhaverenin hangi noktasmda kada pek sıkışrruşa benzer! Nev mek ister gibi «n munis a«gil« iadısının bu itirafa kalkıştığım haAnberbu, ağlamaklı mınldandı: midane çsba'adı dün gece... Sa , lordu: tırîıyan Gülerin kafasmda ansı Evet, müthiş... Şok müthiş... bahleyin ban« âletini kaybettiğinzm bir fikır doiHu. Sen bir jey«flrtUflyorfungm Pekl, niçinT... Niçin vicdan den bahaediyordu. Belki kaybettiği Ub«, canım dadıcıgım, Şahadet pannağını ona doğru acabı çekiyorsun, dadıcıgım?... Ka nesne hakikatta alelâde bir lşitme Mamadadı taten Myle Wr sual nncayı Incitmekten çekinen sen. hiddet şiddet sahtedir allayarak: âletl degildi. O mrret her ne lae, bekliyor... İtirafa tejvik bekliyor. kime ne fenalık yapabilirsin ki... Anlaşılıyor, sen Hartmanın »aOnu büsbütün şımartıp ç'.§ınndan Görüldüsii gibi, siyasî partiler halen demokratik hukuk nizamı üzerinde zorlayıcı bir rol oynamaktadırlar. Seçim hukukumuz üzerindeki bu «dış» tesirlere, çok partili rejimlerdp rastlamak mümkündür. Fakat eğer hayat ile hukuk. fiilî ile hukukî arasındf.ki anla?mazlıkların doğurmak ta olduklan buhranlardan kacınmak istiyorsak hukuk nizamımızda bazı tâdiller ve ilâveler yapmak artık bir zarurettir. Her aeyden evvel bir siyasî partinin masum bir hayır cemiyetinden farklı olduğunu ve sırf Ulvi Yenal Ankaraya gittl Cemiyetîer Kanunundaki hiikümlerin Denizcihk BanKası Umum Mudür Musivasî partilerin faaliyet ve propadün akşam trenl» aandalannı kannlize etmeğe yetme avini Ulvi Yenal Ar.kiraya g;tm;ştir Yenal. Almanyadan diklerini teslim etmek zamanı gelahnan yeni gemilerin bedelleri m»vzumistir. Partilerin bilhassa secim za unda Maliye Bakanlığı ile gdnişecekmanmdaki masrafları muhakkak surette kontrol edilmelidir. Hulâsa. partiler hususî bir kanuna tâbi olmalıdırlar. Ayrıca, partilerin hâkimiyetleri karşısında seçmene mümkün mer tebe serbestî sağlamak lâzımdır: Seçmene oy pusulalan üzerinde muayyen bir tasarruf vetkisi tanımak. karma liste imkânını sağlamak. aynı yönde adaylık müessesesinde değişmeler yapmak. partilerarası birlesmeleri sağlamak bu tedbirler cümle^in j dendir. Ve nihayet sıra seçim sistemimizde geniş ıslahat yapmağa gelmistir. 19 56 G ÖM L EK KOLLEKSİYONUNU SüRPRiZ karar vermeyiniz. Nüshas) 15 kuru$tıu 1954 seçimlerlni takiben. Seçim Kanunumuzun ve sistemimizde beklenen tâdilâtm bu yönde yapılacaği umulurken. siyasî hakları fsecmek ve seçilmeki fevkalâde daraltmış bulunmalan Cumhuriyet rejiminin "îafrıi safha ulastığı seçim ıslahatını devam ettiriei olmadıklannı göstermiştır Türkiyenin baş siyasî davası seçim sisteminin esaslı bir surette ıslahıdır 1954 temmuzunda yapılan tâdiller ise. bizi ileri götüremiyeceği gibi 1950 slstemlnden dahi uzaklaştırmakta ve mü^tfkbel buhranları gizlemektedir. Bu tftdilâtm neticelerinden rjaşka bir yazımııda bahsetmek Istiyoruz. (1) Bu konuda daha fazla tafsilât içln şu makalemize bk. Türkiye Ta rihinde Seçimler <"Cumhuriyet, 18.2. 1954). görmeden ABONE ŞERAJTI Muddeti 3enellk AitJ aylık Öt ITII* Türkiye U n ILı Ur» IU 42.01 tZM U.00 Harie Ur» tu. UT> nt. 41M UJI 81ı lyuıt «je D I 8 R A t srpdlisr tlflnlar*»»' edilrnesrn ladc tr<»"il'v»< lr»h«ıl altmnaK «dtİBM»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle