Katalog

t>u in TEFRİRASIr 4 1 COMHÜBIYCT 1 NlsanlüSS Afltotan Aıbaj HU«tU Taran: TASAR KIMAL kırcalı ve Kara A1I eîpe ml?» diye aordu gülerek jgan atmışkrdı, Sah öyle yapmışlar Karşılık vermediier. dı ki, on, on beş kişi taşıyabilirİçinden: Efeyi sala koydular. Bir at hızıyla «Efe duymuştur. Çlmdi yclda, çamlı yamaçtski jlk obaya götürdü gelir slır. Candarmalar nasıl kaçışır ler. Orada ilk fcmeliyat yapüdı. Kolîen o zanrn başlarım Ödemişe... kulu. asırlarca c'enenmiş, binbir da| Boşaltırım Mahpushaneyi.s çiçeğinden yapllan merhem sürüldü Ödemiş sokaklanndan meydana yaraya Efe rahatladı. 'Bir sajıt, iki doğru yürürlerken, her köşe başm sat gözîerini Öyleca yuındu ksldı. da.her ağaç cibinde Efeyi aradı. Her Sonra ağır ağır göz kapaklaruıı kal kıpırtıyı Efe sandı, ama Efe yokrîırdı. Hacıyı çağırdı. Hacı geldl ya Darağcının dibine geldi. Bir kala t..ğm başucuna oturdubalığa, bir ysğlı kendire baktı, gü «Hacı,» dedi, trtt düjünüyolümseui. Artık sondu. Efe nercdey rum, bi.'ıyor musun?> te gelecektiYüzü ıjıkbydı. Gülümsüyordu tst Az fonra sehpaya çıkardılar. L tatlı, mesuttu. Efe çimdi yatakta ı Sebpada durdu, k.labaîığa uzun bahtiyar bir çocuk gibiydl uzun baktı. Arandı. Hacı: «Son gözün?» dedUer «Yoook,» dedlKarjılık vermedi. «Şu insanoğlu var ya, Hacı, çiğ Israrla dağlara, kalabalığa, ip« ba süt m m i ] , güven olmaz derler ya, kıyordu. Dikkat uzadı. Efe çıkmadı. yahn. Güvcn olur. Onlara a«cık lyi Gülümsemesi dudağınria dondu kal !ik et, seni bajtacı etslnler. Öyle de *. ğil mi, Hacı?» İpe doğru başım çevlrdiHacı düsünüyordttKendi kendine konuşur gibü Efe: «Efe neden gcç kaldı acepî» «Öyle Haa, 5yle.» diyt ıSzfine itdl devam «tti. Ve ipi bcğazına geçirdi. Efe epeyi yattı. Yörük cerrahlan Bir mısır tarlasına düştüler. Oece başmda kuş gibi dönüyoriardı. Bir lusıldiyordu Geee cıgılıyordu. Hiç birleriyle yanj hclindeydiler Atabir yanda en ufak bir çıtırtı oLrun dsn ded"den kalma, ne kadar bellen yoktu. Mısırlann yapraklan biri bi miş, ne kadar derde deva ot varta rine değiyor, hafif bir yaprak s « i | topîamiî, merhem etmlj, Efenin yara çıkıyordu. Kağıt hışırüsı gibi Uzak : sma lürmüşleri. Ve yart iyi olmuslardan bir su akıyor oîacak. Uzak tu. bir su ç:ğ'!tısı geliyor. Az önce bu Bu arada da, Efe boyuna tutsak ra«ı bir cehennemdi srr.ki Kurşun Kara Aliyi sormuştu. Her #oru?unda TunJtısından geçilmiyordu. Kalçasın Ödemij hap:«anesind^ olduğunu t3y dsn kurşunu yiyen Çakırcah ilk ön ' lüyorlardı İzmire götürdüklerinl ee acıyı farketmemiş, »onra zaman Efeye ı3y!cmediler. Eğer bunu Efe geçip ytra «oguyunca, yüreğine da ye (öyliyecek olsalar, yjrab yaralı yarıknrz bir «ızıltl düjmüjtü. kalkacak tireci basıp Kara Aliyi kur tarmağa kalkacaktı, Hacı: «Efe:» dedl «Ali nerde ılmdiT Aliden ne Korkmu» gibi bir seai vardıhaber?» Efe, Hacuun scsinia dediğini an «Ödemij hapi»:nesinde Efem,» Iadı: «îyi dyleyse, yaram iyi olursa, «Aldınnajrm,ı dedi. «İnssn ola hemen gider Ödemişi basar, Aliyi kurtanm, Osmanlı Aliye gahpelik tun başına gelmedik olmaz.t Efe, i!k olar?k yaralrnıyordu. Ya eltl, Benira yüzünıden oldu,» nnın acısını ilk olarak çekiyorduBir gün bir «tlı geldi, Hacıyı ça «Yürürüm.» dedi. Yürümeü dıriann öfetine çekti, yim. Bu gece gün ışırpar'an dağlan «Hacı Efe,» dedl, «Kara Ali tutmalı, izimizi yitirmeliyiz. Düjman Efeyi iki gün sonra atacaklar, bizim zor geliyor > bey varın Efeye selâm söylen, gelip Yürlmefe çalıştı. Bir tamrn dişi kurtarsınîar, Benden gahpelik gelni sıkıp yiirüdü de. Sonra durdu so rcesin onlara dedl, tki gün tonra, tneydanda...» luk aldı. Hacı işi anladıGitti, cEfem,» dedi, «tznin olursa se r.i sırtıma alaeağım.» Hacı dügündü kalctı, Bunu Efeye Efe cevap vermedi. Hacı vardı, bu «öylemell mi söyletnemeli mi? Söycn eski ark?da«im sfftına aldı, yola lese Ete yaralı. Yarası azarsa, o za düül man hepsin* ölüm var demek, ama Ayaklan parçalandı. Elleri tutmaz Kara Aliye de kahpelik olur, AUafa oidu. Hacı bayılacak, Efe ölecek gi içür arkadaş tl6; m, yiğit adam, bi oldu, ama safak ifirkea dağhn Hacı iki gün kıvrandı durdu, Bu tuttular. . .. Z^Um, bu^tssap Hacuuo iki güngöEfe: rdne uyku girmedi, Ağnr.ı bıçak aç «Çok şfikür,» dedi «Çok jükfir mıyordu, Oturmu; bir yere kıpırdabu rüne it..» mıyordu, Bir kaç kere, ne olursa ol Bu urada yörukler haberlennılşler, tun katkıp Efeye söylernoliyinı geç eşrğı bayıra dcğru iniyorlardı. Efe ti içinden, sonra vazgeçti, Birden ak lerinin yaralndığım duymuşlardı. lına gcldi: Efeye haber vermeden lî'cri kan ağlıyordu. Yürük cerrah gitmeli, Ödemiîi basmah, Aliyi kur lan da fökün etmisti Bir dcğil, iki tarmalıydı, Ama Efeden izin almadeğil. dan bu ij yapllamazdı. îzin aknalı Delikanlılar, sal hazırlamışlardı. mı, alrrsmah ml, derken, vakit de (Arlum trar) Salra üstüne çifte dö?ek, kutnu yor geldi çatü. =haberleri Hususî arabalara lâstik verilmiyor Iı K ö C E D E N ABAHTAN A BAH A... Fatih ormanı »tanbul civannda bir Fatih ormanı kurmak teşebbüsünü sevinçle kargılamamağa iınkân yok. Bu nesil (ok orman mahvetti. Baltaladık, yaktık; kül, kömür, çıra, odun eyledik; dunıan attırdık. Şimdl kefaretini velev böyle sembollk bir ormanla ödemeğe çalışmalıyu. tsraeide, blr çok dünya mcşhurlan adına, bu arada da Atatürk adma orman kurulurken, bizde bir «Fatih» ormanı azdır. Kaç yüz Türk büyiığü var? Onlara blrer orman! Kelleştirdlğimiz dağlann, tepelerin ayıbını nesllmizin günahını böylelikle bir dereceye kadar kapahnz. İyi bir programla. iyi bir propaganda ile (çarşaftan kortanlacak analann evIâdlanna yapabilecekieri türlü telkinlerle) artık nesillerimiz, ağaç katill değil. ağaç yetlştiriclsi halinl alabilir. Dedelerimlztn ağaç sevdlğinin, ağaç muhafaza ettlğinin delili yalnız Türklyeye atd eski gravürler değildir. Dedeleıimiz, ormanlan muhafaza edip blze devretmekle kalmamışlardır. Korular da yetlştirmişlerdlr. Biz onlan da her tarafından budadık, yok ettik. Neslimizde koru yctiçtirmeq:e heveslcnenler beher şehrlmlzde, beher kasabamızdn kaç tanedir? lsimlerini şeref listejine yazahm. Hanl? Kimler? Görülüyor ki, devletin, belediyeleri orman yetlştirme hareketile muva7İ olarak, büyük toprak sahibleri de, koruluk yetLştirmeği gaye bilmclldirler. Gerlye küçük toprak, küçük arsa sahibleri kalıyor: Arsalanmızm beherini çiçek saksısı itinasile bahçe haline sokmahyız. Ornıan. koruluk, bahçecillk eereyanı. hep bîrlikte, bir bütün olaıak e)p almmalı. En (tösterisli, en çö'önünde, yâr ve ağyarın ufrağı şehlr tstanbul ollufu için, gelecsk senenln dlkim movslmlne kadar tedarlkll dnvranmnmu. buraya kâfi fîdnn re flde tedarik erfip on milyonlarla ağacı ıtmumî :er!rre ve hususî analara düimejl. bfıtün mUîeti hevese getlrmek loîn blr hayırlı adım sajmalıyız. Ada'ardan, Marmara sahiHerînden Camlıca tnelerlne, Boğaz snt ve «ahlllerine kadar her yeri bir nnda fidanlümm} pSrmek, btitün Türklycye ycnldoı, hhheve* verecek, orman yakma moda yerine orman. korulıık ve bahop tesls etmek modası hükmedecoktir flmidlnde^îm. Fatih Soltan Mehmed, sanh ve •• Snrln Ism'le. hizierl peşlne takm böyle Mr medenl fefere çıkarrrsa ne mutlu. (VâNu> ŞAHANE AKDENİZ GE2İSİNDE lSPANYA'da Ask Adası: PALMA MAYORKA İhtiras Şehri: BARSELON Arau edenlere: (MADRİT) S/S TARSUS'ıın • FRANSA'da NİS KAN MONTE KARLO RIONAKO MARSİLYA. (Arzu edenlere PARİS) İTALYA'da NAPOLt CENOVA PALERMO (Arzu «Jenlere ROMA) YUNANİSTAN'da PİRS ATtNA... BIAHDUT YERLERDEN İSTİFADE EDINIZ. Tertib eden İzmir Gazetecileri M Ü RA C A A T : I.âstik talebinde bulunan (aksl şofbrleri yanndan itibaren Eminönü Kaymakanuna başvuracak Taîl ve Beledlye Eelıi Gflkay dün ftt tabliy yasınlamıştır: «Bugtine kadar Ticaret re Banayl odası. Bölge Tlcsret Müdürlügü Mümesslüerile Vllâyet ve Beledlye Mecll a Szalanmn lstirakile kurulmuş Tev zl Komlsyonunun verdljl kararlar dalreslnds da&rtılmakt» olan lAstlkler, Vsllllk T« Şöferler Cetnlyetlerln» ruku bulan muracaatlar teviıid edllerefc ve aeü lhtlyacı olanların durumları Tra(Ik Müdürlujünee tahklk te tasblt etllldlkten eor.ra verllmektedlr. Bu turetle 21/12/1955 den 27/2/956 Büyük Adam Kültü ya kadar 12S79 Iftstlk tahsls T« tevzl ve edllmlştlr. 27/2/958 dan bugtine kadar Vllayetlmlze yenideo «233 lâstik tahZlya Gökalp sls olunmuştur. Mart ayı tçlnde tahilsl yapılan 1981 lâstlSin tezrllne basICski valüerden, dostum Diyarbalanmtştır. 21/12/95S den busune kadar kırlı Kadri Üçok anlatmıştı; bir gün, tahsl» edllen l&stlkler Iç'.nde tafcsl tl buluşma yerleri olan bir eczahanede pl oîanların layısı 7477 dlr. imişler. Kadri Bey, Diyarbakıra gü tçtlma! adalet esaslanna azam! rla zel rengi ve kokusile ilkbaharın müj yet etJllmek çartlle veıilmekte olan bu getiren menekşeierden bir delastlklerln tevzllce, bundan tonra Te» zt Komlsvonuna Vsll adıns CafaloS meti Gökalpa vermi?. Ziya Bey h e îundakl Dojançay hamnda ba$kanlık men fu beyt! söylemis: yapacak EmlnOnü Kayma'cîimınm mu Etmez bizim bahara delâlet menekşerckabeslnde devam »dllecektlr. ırr, Tewl Bürosuna yapılmış eskl müra caatlar bakldlr. Bunlardan blr ;lkâye Yüz pâre top fle açılır nevbahanmız Zaman, Abdülhamid devri olduğutl olanlarla yenlden l&stlk taleblnde bulunacaklann 3 nlsandan İtibaren na göre «yüz pâre» topla gelecek olan KminonU Kaymakamm» bef vurma bahar, padişahuı düşmesi ve «Ka larrnı rica ederlm. nunu Esasî» nin ilânı demekti. 1908 Bu »estle ile şlmdlllk hususî araba temmuzunda padişah düşmedi ama lara lâstlk Terllmlyeceğlnl. ancak ıcr Hürriyet» geldi. Bunu takib eden »lslerde kullanüan kamyonet »• kapf süre içinde, dif görünüşü durgun. fatikactılara da lmkin dalreslnde taksl î B U 1 " 'v«>"c, u ^ 6 » ı u . « i » ^ B ^ . »atlpl dısmd» lâstlk'.ertn Terlleeeâlnl bt k a t '5 ««y» 11 ^Syanl' «lan Ziya p Hürriyet kâbesi» bellenen llrtlrlm.» ^^^^^^ Selânikte görüyoruz. Durmadan dü Vall murakıblarla görüştÜ sünen, arayan, okuyan ve yazan genç Belediy» Reki Prof. Gökay. dün **• Ziya, burada canh bir çevre buluyor. bah 9 30 d» tktisad MüdürlüğÜ mur» Genç kalemler* arasına giriyor. kıbları lle b.'r toplanlı yapmiîtır. Rels Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Tüı Muavini Ferruh hter Ue tktljad Mükistan; dürfinün d* bu'.unduğu toplaniıda Vali ve Beltdlye Relsl Murakıblsra menıll Vatan büyük v« mukaddeı bir ülkedir: Turan. >e1ler;nl halırlatmıî v* çalıîma sUtem! Selâniktcn duyduğurouz ilk ferjatizfrlr.de kendllcrlle ysrım » a t kadar tasbıhalde bulunmuştur. Bfledlye murakabc kadrosuna alınac..k sahısların yüksek okul mezunu ve lürüst klmseler oîmasına bllhaMâ ehemmlyet verilecektlr. Vall, murakıblardan. Beledlye »ablta ftllmsframesln! aynen talblk •tmelerlnl istemlçtir. Liibnanlı 40 kız öğrenci geliyor Türkîye MI1H Talebt rederasjromı Tur.zm M'!1ÜrI0.İHinün orgsnlze «tt!|l Tılrkiye turlanna Işirsk etmek üzercB?vrut Kır Kolejl taiebelerinden 40 k!?!llk b!r grup bugtln çehrlmlze gelecektlr. Grup {ehrlmizde 4 gOn kalıp t«tklklerde bıtlunacak. taıihl yerierl ziyaret edecekür. Ö'ümer siibeb olan bir adam 3 sene hapse mahkum edi(dl Hajaa^lsmlnde bir ;ahsın ItereJç #!ümane «*Wyet Vrrmekten 'öiâ/nun Cemsl Arslan, 3 öncü Ağır Ceza mahkemerinde yapılan dunifması sonunda 3 sene 1 ay 15 fün hapse mahkum edllm.'ştir. Bir adam ik! gundenberl kayıb Kurtulusts Tepeiıstüad» Boakurt caddeslnde 91/3 numanl! evde oturan Lukas H»rl Paildls Ism!Tid« blrt, lkl <?un e»Tel Talorays gitmek O^ere evden çıkm!!, blr daha dönmemlştlr. Lu kaı Harlnm lntlbar ettl^l aanılmakradır Polls arnmalara devam edlyor. Bir kadm odasında öKi bulundu KaSyoncukulluîundı Tekkuyulu »okaîında 19/3 numaralı evde oturan 45 yaçmda Fatma Tono Umlnde blr kadra odasmda Plü bu'.unmuştur. Fat••mra 8"lm Fe*ebl araş»'nlmaktadır. Heybeli sahillerbıde bir kadın cesedi bulundu Dfla Heybellada aahlUerlnde blr kadın cesedl bu'.unmuştur. Cesed, hüTİ» yetlnln tesbl'l lçln morga kaldırıjmiff, tphkljça*» başlanmıştır. Denİ2eiIik Bankasımn kongrcsi dün yapıldı Denlrdiik Bank.sının yıllık kongr»ti bütitn ortakîarın I5 irakil* dün uat 19 da Yoleu salonunda yapılmıytır. tdare Sleclisinin, murakıb raporlarînın okunmsfinc'an ve kâr Ue zarar hesabbrının tarv'iblnden sonra 20 nlsania j saat IS t« fevkalâd* blr umuml fteyet top!*rtısı yapılmssı kararlaçmıştır. Bu toplan'ıda Denîzcilik B^nkasına baglı Denlz Sigorta. Rektam ve TUneıIık 81r[ ketl fle Boya fabrfk?»! kurubnısı hoıus;?n görüşülecektir. NÎSAN 1 ŞABAN 19 E s r | c > u ı V. ] 5.43|12.18J 5^3 18.34 20.07' 4 01 E. ]1110| 5.15] 9.13,12.00; 1J3| 923 Türk Yaymı, sekseninci dofum yıh dolayısile merhum Ziya Gökalpı, sönükçe de olsa. hürmetle andı. O, bun dan çok fazlasına, bilhassa dıkkatie incelenmeğe lâvıktır. Fakat ccTİtri hâlâ dağınık, fikirleri çok eepheti ve süratle tekâmül etmis bu kı>me'.Ii düşünce adamımızı, bilmem, lıuıtimız etraflı olarak tamdığımızı Jlia edebiliriz? Gukalp, bugün de ç.Vülrne durumunu muhafaza eden :pıllî bir meselemizdir. Havli eskiden vcrihniş bir karara göre Türk Tarilı Kurumu onun külüyatmı basaeaktı. N : tekim bu karara uyularak ilk tüd, 1952 de yayınlanmıştır. Mektublan ve mOteferrik makaleleri de bunu 'akib edecektir. Sabırsızlıkla bekliyfcHZ. Ben bu yazımda Ziya Cokalpın Büyük Adam Kültü» bakımmdan inançlarmı kısaca incelemek Istiyorum. Makaleye baslık olarak şöyle demeli idim: ıklm ise Gokalpın ona bailanmaşuu şaşmadan görebüiriz, sanuım. Ittiaad d ymağa ve T k k i zamanmda yapmağa valıÇ Terakki tığı bu Cumhuriyet misyonunu devrinde yerıne getiremiyeceğini anladığı vakit kö?esine çekilmeri de bunu gösterir. ve şuuru bu arayışta o kadar sibıtti djdır. Ondaki büyük adam arama ve kah Ziya Gökalp, âliro miydl; filozof ki, rejim meseleleri bile bu mihverin raman kültü, üç sahısta toplanu: Taetrafında dönüyordu. muydu; şair miydi? Bu sorulara halât Paşa, Enver Paşa, Mustafa Kemal Harici manzarasmda değişkro olan Paşa. yır denilcraez. Onda bu üç marifet Ziya Gökalpı tenkid edenler olmuşkaynağından da unsurlar vardı. Fa Talât Paşa için şöyle der: kat asıl benliğini yoguran, vatanper tur. Meselâ merhum hakkmdakı ese Setı eanlan blrleştiren bir rnhsun, verüği, yepyeni ve aydın mânada an rinde Prof. Hilmi Ziya Ülktn şöyle Vicdanmı sende göriir cemiyet; ladığı milİiyetperverliği idi. Çünkü der: •Hâkancüığın hararetll ideo'.oju, O blr necat tekncsidlr. sen Nuhsnn, ilım, onun gözünde milleüni bilınek, Sen olmasan öktüz kalır bn mlllet. felsefe onun indinde mılletinin yiık Inkılâbdan sonra cumhuriyetçi olBu dört satırın içindeki mübalftîa, sek tefekkürüne »e «ezsijne ernıek, makta güçlük çekmedl. Impara.i'luk devrinde hâkanlık, bir emrivâki 'üi; onun mhundaki millet sevgisi ve kay şiir onun elinde milletinın ifadesidir. Cünkü Ziya fakat onun en fleri müdalii lo'üııü gusunun rmı ve hasretlerini dile Mütemadî bir tekâmül içinde «mil üzerine alan bir mütefekkirin, iki se GSkalp, Talât Paşayı «Türk ntferi liyet» ve «Türkçülük» ontayısını gc ne içinde bütün sistemini yeni sıyasî gibi temiz yürekli, Türk tarihi gibi liştiren merhum, tabil oiarak, ılyaset îekillere g5re değişüriverme*! fası namus heyke'i» olarak kabul etmUtir. Yalan mı? içinde erdiği fikirleri gerçeklçştlrccek lacak ;eydir.« Enver Paşaya gelînee ifedesindeki Hayatınuı basitliği, mevki ve para •kahraman» ı aradı. Cenuyctin tem silcisi olarak gördüğü «dâhi., (iıl ve hırsından uzakhğı gözönüne ahrinta ifrat, hakikatîeri gişirip paÜatacak harekette bu tkahraman» di Dikkati Türk milletini kurtarıp yücelten hw kadar büyümüîtür: Arrtan sana yafl&hlblr mfljde Verilmi<4l yahnd kutsî bir ferman, 1 »••• Ord. Prcf. Dr. Sıddık Sarai ONAR " " i " Biliyordun nedir Hakkm nraradı, O Imanla açtm bfiyük cihadı. Olaylar ortaya crkardı ki, Bînver Pa;a, arftan ne «ilâhl bir müjde», ne de «kutsi bir ferman» almamıstı. tliveU 3 fincfi Tab'ı • 1464 sahife • Cütll FUtı 45 lira Hakkm muradını biliyor idiyse «büyük cihad» ı açmaması lâzım gelirdi. Doç. Dr. Lutfi DURAN Aksi takdirde Osmanîı ülkesinin par ça parça olmasmı, yahud Türk gerıclieinin hattâ vatandan uzakta bölük bölük can vermesini bile bile göze aldı, demektir. Gökalp YAZAN: U •* HASAN ALİ YÜCEL İdare Hukukunun ümumi Esasları Türk İdare Mevzuatı 1792 sahife 2 cilt • CHU1 Flatı 25 Lira öruöz: Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami ONAR İSMAİL AKGÜN MÜESSESELERİ Bilumum Matbaacılık ve Kitapçılık Işleri Merkez: Cağalo(|İu Servilimescit S. 24 IstanbulTel. 22 09 68 fl HAK MAK HAK KİTABCVİ 8ey»»rt. Onivarsit* C«d. tstan. M T A B E V İ (Babı4ll) Artkara Cad. 4 Istan. ranıksaraylar Sok. IS l*tanb«l Ziya Bey, bütün bu çeUşmeîere, bütün hayal kırıklıklanna ehemmiyet vermedi. Çünkü o, büyük adamı, kurtarıcıyı anyordu. Bu arayışta, hiç I şüphesiz, samimî idi. Bulu^undakl ha i talan. aramasma engel olrnadı. Çünj kü onun için ferd yok. eemiyet vardı. Ferd, ancak cemiyetin mümessi'i olabildiŞi zaman var olabilir ve bu temtil Sdevini tnm yaptığı vakit «büyük» sayılabüirdi. Nitekim Malta sürcünü, Millî Mücadele çevresine pirdikten sonra «böyük adnmı», «Mustafa Kemal» de buldu. Türkçülüğün Esaslarında şöyl der: ıMaamafîh TOrkçülüfe daîr bütün bu hareketler akim kalacaktı, eger ""ürkleri Türçülük mefkuresi etraiın da birleîtirerek büyük bir inkıraz :ehlikesinden kurtarmaga muvaffak ılan Büyük Dâhl ruhur etmeseydi. Bu Büyük Dâhinin isminl sSylemefte hacet yok. Bütün cihan, bugün Gazi Mustafa Kemal isminl mukaddes bir celime addederek her an hürmetle anmaktadır. Evvclee Türklyede Türk milletinin hiç bir mevkii yoktu. Bugün her hak. Türkundür.» M1HI meselelerl kayguîannm başı yapmsf bu mütefekkir lnsanın sek seninci do^um yılmı haj'atinda kut'.amayı gönlüm ne kadar isterdi. Ziya Gökalp, dünyaya geîmeslle milletine hizmet etmiş büyüklerlmhden blri îmak kıymetlnl ve msyhariyetinl her zaman muhafaza d i Arhavl nrsfmdan Hacı Mustafinın oglu, Milnlr KurdcSlunun babası. Fatma KurdoSlunun kayınpederl, BedH, Basri, M'r.fre, N»mık, Raslh. Tureud. Ertufrul KurdoSlunım dedeleri, Hlkmet. Asım. Bfbçet. Falk. Sedad. Eıtıced Kurdofflımun amaclan. Dr. Osmsn Kâ« mil ve Saml Gala'alınm dsyuı. N'ifla ve Sırrı Kurdn'lumm yeÇenl. Narım, A«ıf, Sevket. Muraffer, Hasbl. Sezai. Hasan, Necdrt, Nevzad Kurdoglunun KASİM KUKDOÇLÜ uzun zamandanberf çckmekte oldu?u hr'tshklan kurtul?mıyarak Hakkın rahmetlrıe kavri«mustur. Cer.aîesl 1.4 1954 pnzar eünü Kadıkfly Osmsn'ga Camlinden B«e n«7n«zını m(lt*!>ktb knldırılirak Karicaahmeddekl aüc maltb»redefnedlîecefctîr. Aü»h llye. CMeek rön'rlirreme»! rfca olunur. ÖLÜM 31.3.1956 Tarlhinde GALATA MERKEZ Şubemlzde BEŞİKTAŞ NOTERİ huzurunda yapılan MART KEŞİDESİNDE APARTIMAN DAİRESİNİ Sahibl Kadıköy şubesi müşterilerinden 11697 No. Hesab Sayın ORHÂN GÜMÜŞ KALÂIUIŞ APARTIMAN Galata subesi müîterilerinden DAİRESİNİ 10743 No. Hesab Sahlbl Sayın NA^U GÜLLÜ KAZANDILAR Kendilerlnl hararetle tebrik vc bütün muhterem mOşterilerlm)'° finfimflz'teki ke^irlelerdr ivi .«^n«îar temenni tklndl KONTUAR TURİZM Enternasyonal Seyahat Turizm ve Nakliyat Acentesl Telefon: 44 65 90 Telg: TURKON Mektub: P.K. 61 Beyojlu Beyoğlu tstiklâl cadrtesi No: 330 Metropol Han. fzmirde Gazeteciler Cemiyeti, İzmirde Doktoroğlu Seyahat • • Acentesi. Ankarada: Doktoroğlu Seyahat Acentesi. • • tCUMHURİYET» in Tefrikası: 15 1 i; kaldılar. Bekleyij blr saniye bile fflnnemişü. Alevlerin kucaklamasına vakit kalmadan, uçak, içindeki iki ibtiyar hacı ve biri ölü, biri baygm iki pilotla berhava oluverdi. Korkunç akisler devam edlyor. Tepeden tepaye vuruyor. Alevler de tepeden tepeye aksediyor. Şarapnelkr gibi cisimler yağdı. Kızıljmsı mavimsi ı^ıklar göğe yükseldi. Şimdi artık oralara yakla^mak mümkün değil... BuJundukları yerden ileriye bir adım «tamazlar... Burada bile hararet yüzlerinl knvuruyordu, Manzaranm deh|etinden bayılıra raddelerine gelerek elleriyle yüzünü örten Güler: Yakü bu adam uçağımın... Yaktı bu Hartman hacılarımızı, pilotlarımızı... diye inledi. Sonra başım kaldırdı ve tilkindi. Ancak intikam hisjinin desteğiyle kendini toparladı. Dişleri birbirine vura vura anla{ilmaz keluneler mınldanan dadısını kolurdan çekerek Hartman'a doğru süratle yürüttü. Bu arada Cemil'in: Güler! Gülerl fcryatlariyle koştuğunu bile farkedemedi. Yürü ne garip Hartmamn!.. Şeytanl mi değil? Caniyine mi o da değil... Sanki da!gm .. Sanki fikrini bir mevzua temerküz ettir^ . O derecede ki, muhitle artık atlkadar olmuyor. Gelenleri bile görmüyor. Görünee de ehemmiyet vermiyor. Bo? gözlerle kadınlara baktı, ton ra ba$ka bir alemden bu aleme ge çiyormu? gibi toparlandL Ha... Siı... Evet.. dedl Ya, 6yle maalesef! Çok uğraştrm, mâni olamadun. Siz mi ugraçtını* mani olmak için? O kadar uğraştım, o kadar uğraştıro, önliyemedim. Güler hı$im!a: Neyi önlemeye tnuvaffak ola ıcadınız? Siz yakbnız uçağı dedi. Göğü yalayan alevlerin ışığmda mühendisia gözlerinin içine ba kıyordu. Beni mi lthamT... Çok garip Ne havsalaya sığmaz bir ithaml Dadı İngilizce cereyan eden bu muhavereden hiç bir şey anlamı yor. Sıtmaya tutulmujcasina titri yedek hâlâ Hartaan'a bakıyor. Hartman'ın «ol kulağına bakıyor. Bir şey mi gördü ki bakıyor? GSr •âüğü her ne ise son derece alâ kalandı. Titreyişinden eter kalma dı, kendini topladL îşitme âleti j... .r>. ın kul ğ nda sarkrrakta Kordonun ucu spor gSmleğinin ce bine ginr.Lş. Fakat cebinde bir S let bulunduğumı gösteren sijkinlik vrf . dadi, bu si?v:"lip;j daha ev vel Jaketin cebinde farketmi^ti. let vardı... Peki, Hartman, Güleriıı ded&lerini nasıl işitivor, işitiyor da cevap veriyor? Dudaklanatn ha İSTANBUL BAMKASI ŞEHZÂDE VEDAD Çarşamba matinelerden itibaren " " ^ f c reketinden mi anlıyor? Şam'da ye fstar.bulda ilk defa I mek yerken niçin aıüamadıydl E Herkesin müstesna bir alâka ile seyredeceği bir film I 1 miria dediklerini de (pardon. ) di yip cebindeki âleti kurcaladl? Auberbu düşünceye vardı. Bas Rolde: VİVİAN ROMANCE ••BiVMBİ Güler Harttn2n.'>a cürmünü iti lauUiiou.iiA'?::,..:;! ır;,,:, ' q n ı s » n » n ' ıı . rai ettirmekten başka bir ?ey dü şünmediği için, i^itme âletine aid bu teferruat dikkatüıden kaçmıştı Varlık Yayınevl bu ay da size yeni bes kitabmı sunar: Tevile kalk^mayınız, bay 1 Yeni Türk Hikâyecileri Antolojisi, 23 hikâyeci. Hartman. diyordu. Dadim da ben 2 Knut Hamsun: Ac'ık (Roman), Çev. B. Necatigil. de aleyhinize şahidiz. Hareketinize 3 Simenon: Kaatil (Roman), Çev. Tahsin Yücel. mini olmak isteyen pilotu nakavt 4 Sabahaddin Kudret Aksal: Yaralı Hayvan (Hikâsttlkten sonra, koşup rüzgâr istika yeler), metindeki bu çalıları tuhışturdu 3 Gülten Akın: ROzgâr Saati (Şiirler). ğunuzu gözlerimizle gördük. İlk ikisl iklşer, ötekiler 1 lira. Sesl boğazma düğümlendi Boğu lurcasına: Bizim uçağmua, bizim hacıla rımızı, bizim pilotlarımızı yaktınız diye devam etmek istedi, edemedL Koçarak birinin yaklaştığını ve KİZİİ hizh toluduğunu işitince ba Türk Anonim Ortaklıgı şmı çevirdL Bcmbeyaz yüzu ve dehîetten bü yümüs gözleriyle Cerr.il Eren... Her zamanki soğukkanh ve sâkin Kurucu Ortaklanmıan, taahhüt ettikleri sermave hlsselermüı % ıfadesiyle ne büyük tezad! 10 unu ödemege dâvet olunmalarına İdare Meclisimizin 28.3.1956 tarihTitreyen bir sesle: Çok şükür hayattasınız dedl 11, 160 No. toplantıslnda karar verilmiştir. Esas mukavelenamemizin 15 inci naddeine nazaran isbu tedivatm Ne gaflet! Ne gafletti benimkisi... Gafletime geldide sizi bıraktım... gazetelerde neşlr edilecek olan 3 üncü ilâmmızın tarihinden İtibaren azamî bir ay zarfında yapılması gerekmektedir. Yersiz bir zaaf gösterdim... Kazadan kurtul' nlar arannd* Sayın ortaklanmızın şimdiden ellerindeki muvakkat makbuzlarla sevgilisini tesadüfen bulmuş gibi birlikte Galata Merkez Şubemize müracaatla sermaye taahhütlerinin öyle bir heyecanla genç kızı kucak yüzde onlanm Sdemelerini ve tedive keyfivetirü muvakkat mak'on.ladi, basını göğsuae bastırdı. I lara yazdırarak Umum Uüdürlük Selâhiyettarlarına imza ettirmeierinl (Arkası var) [ rica ederiy Pangaltı T A N Sinemasında I I YENI BEŞ KÎTAB 1 Yazanlar NihaJ Karamaiaraiı ve VftNfi Bu sahneler 8y!e süratle cereyan etmişti ki. Gülerle Marr.adadın:n müdahele'.erine vakit kalmamıştı. Bağırsakr, bağıramıyorlar... Ses'eri boğazlannda düğümlenmişti. Zaten ırüdahekye kalkljsalardı, olacağl önliyebilecekleri muhakkak değtldi. İhtimsl havatlannı bu uğurda verrriş olacaklardı, o kadar... Ve bu sır cinayetler tarihindeki nice faili meçhul cürümkrin karanlığına bürünerek unutulscak, yanllş tasnif edilmiş bir dosyada kalacsktı. ftığı uyufukluktan «ükinerek: I Kaçmasına meydan vermemeliyiz, dedi. Ve Hartmamn kaçmasını önlemeğe guya kuwetl«ri kâfi imi? gibi, jalı odafuıın öbür yaamdan koşmağa başladl. Maksadı fundaüğın sonuna varınca mühendiaia jolunu kesrrek... Anberbu, can havline düşmüçcesine Güleri takibediyor. Çalılığın scyrek bir yerinde mühendki karşı taraita görüp durdular. Gü'crle Anberbu, büyülenıri? Hartman, dikenlere takılmıj da gibi şaşkm şaşkm bakarlarken, kurtulmak istiyor gibi, yanut bir bir yumıukla pilotu yere »eren «ey dü;ürmüş de arıyor gibi yere Hartrr.anın, her ne »ebeble i~e ev iğilmîgti. Sağ elinde çairuağınjn velce sırtmdan çıkErmış olduğu mini mini alevi parlıyordu. jaieti ve bir küçük vslizi sol eAncak tekrar doğrulduğu zaman, liyle kaparak koşmağa baçladığını Gülerle Mamadadı, onun iğilişingördüler. Ama kendi taraflarîîia deki sebebi anladAur: Hartman, değil, uçağm govdesini kucakla yerdeki kuru otları tutusturnıuj, yaa fundahk adasımn mikus ke Rüzgârın istikametini hesapîamıs narmı takiben, 5te yana kojuyor olacak ki, alevler, uçağı kucak'aHartman... yan fundalığı kavrayıvermi^ti. Cüler, bu acaip durumua yarat Hartmamn İsrael günesi alünda kavruimuf ncbatlara, bomba fıüli vazıiesini gördürdüğüae füpb« j yoktu. Bu facianic Cnlenmesı artık imkânsız... Çünkü çalıhğı iyice saran alevler uçağa yakia^ıyor. Hartman, bir şehrayin seyretmeğe hazırlanır gibi, çantasmı yere bırakıp jaketini bir da!a astı. Ko'larmı göğsünde kavujturdu. Çenesi yukarda, vücudu dimdik, kendi yarattığı haileye bakıyor. Sükunla bekliyor. Demin yero skan benrln, «levi havadan kaptl. Şekil anlaşıîmadl vüzuhla... Kürevari bir alev ml doğdu evvelâ?... Ve sonra muaîıara bir bomba patlarcasma ctrafa kol kot sünşekler mi çaktı?. . Güt değilse bile kulak, kulak değilse bile muhayyile bu tabloyu boy!e tetbit eder. Çünkü göz ve kulak, saniyelerin kesri içinde cereyon eden hâdiseyi teferruatıyta tesbit edemlyor. Gülerle Mamadadı, tyice bakmalsnna rağmen göremedil^r Ancak oeUceaia d«hsetiyle üona İSTANBUL BANKASI İdare Meclisi Başkanl.ğsndan: j