22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«0 Mart 195S CUMHURtYET HKÇ Kadınlar Birliği ikinci kuroensuna ölümle tehdid Baştarafı 1 inci sahifede jmeçhul bir şahıstan, »Bir Mümin» ! imzalı bir tehdit mektubu almıştır. Gençliğinden beri kadin hakları için mücadele eden köy, kasaba ve şehirlerde konferas ve nutuklar veren ve birçok sosyal faaliyetlerde ön plânda yer alan Saime Eraslanm aldığl tehdit mektubu, Em niyet Genel Müdürü Kemal Aygün tarafından, İstanbul Emniyet Mü dürü Hayreddin Nakiboğluna hava le edilmiştir. Birinci Şubenin yapmakta olduğu tahkikat neticesinde, fail henüz meydana çıkarılamamıssa da, tehdit mektubunun Büyük Postahaneden atıldığı anlaşılmıştır Gayet bozuk arab harflerile kaleme alman tehdit mektubunun, ihtiva ettiği ibarelerden, iLlup ve kaligrafisinden, bir softa tarafından gönderildiği tahmin edılmektedir. aliî kürürlerle dolu olan teh dit mektubunda, Saime Eraslanın BtTNA İMKÂN VAR MI? Danimarkah bir çrftçı olan Nielsen'in her an için ölürrle karşı karşıya kamı Malene Dybrig Nıelsen, meşhur artist Marilyn Monroe'nun kız bulunduğu bildirılmektedir. Dün kendisile görüştuğümüz Sakardeşi olduğunu iddia etmistir. Marilyn Monroe, babasının 1923 yıJ'nda Danimarkadan Amerikaya geldiğjnl ve 1927 de bir otomobil ka ime Eraslan, «Memleket için bunzajinda öldüğünü sdylemisti, Çiftçinin kansl, bu iddiasmda Marilyn'in ca yıl fahriyen çalıştım. Onun uğduyarım.» söylediklerini tekrarlamaktadır, Yukarıdaki resimlerde Malene Dybrig runda ölmekle iftihar demiştir. Nielsen ve Marilyn Monroe göı ülmektedir, Dikkate değer bir nokta, Saime Eraslanın Şişli Camii idare heyeti âzası bulunmasıdır. Saime Eraslana göre, işin en ha zin tarafı, Türkiyede dinin bir ir (Baştaraft 1 inci sahifede) setini terketmesi olmuştur. Bu du tica < oîitası halme getirilmesidir. derraek lutfunda bulunduklan me rum memleket içinde olduğu kadar, Tehdit mektubunu aldıktan son •ajdan dolayl ekselânslarma tesek milletlerarası sahada da güçlükler ra, polİEten hiçbir emniyet tedbiri Vür eder şahsî sıhhatleri ve Sov yaratnuştır Bununla beraber, Hrut talep etıriyen Saime Eraslan, son yetler Birlığı mılletlerinin refahı çefin de geçen aralık ayında be olarak köylülerin köy kıyafetlerile hakkındaki en iyi tranennilerinri lirttiği gibi, mesuliyetm bir kısml sehirlere inmelerinin de yasak edil tokdim eylerim, nın Sovyet'ere aid olduğuna aynea mesi için, mücadeleye hazırlandığı Türkiye Reisicumhuru Işaret edılmektedir. Sovyet vatan nı beyan etmiştir. daşlanmn, komsulan ile iyi münaCelâl Bayar Kayhan SAÖLAMEB tzvestiya ve Pravda garetelerlnln sebetler ıhdası arzusutıa işaret eden gazete Rusvanın güney smırmın . yazılan Moskova 19 (a.a.) 1921 Türk durumu Sovyet vatandaşlannı endl Rus andlaşmasmm 35 ind yıldönü şelendirmektedir, demektedir. mü dolayısile Sovyet basmı TürPravda gazetesi ise, Tiirk Ru« kiye lle Sovyetler Birliği aras:n münasebetlerinin oormallesmesinin daki münasebetlerin Kuzey Atlsn Yakın ve Ortadoğuda bansı taktik Pakü teşkilâtmdan tamamen viye ve gerginliğı azaltma bakıayn olarak iyileştirilmesini teklif mından faydalı olacağma işaret et(Baştarafı 1 ind sahifede) etmektedir. îzvestiya ve Pravda ga mektedir. Pravda bundan sanra «etelerf, «Türk Rus münasebet «1921 andlasması zihniyetinin Jki racaat edilmesi, bu kredilerin dshs lerinde hatırlannmpğa değer bir memleket arasmdaki münasebetler rasyonel ve memleket ihtiyaclarma tarih» ve «son derece ehemmlyetli de yeriden galebe çslacağınnı» ve uvgun bir tarzda kullanılması icin bir vesika» başhklan altında bu bununla ikı memleketin ve banşın gereken tedbirlerin alınması karar mevzua uzun makaleler tahsis et büyük kazanclar sağlıyacağını lastınlmıstır. yazmaktadır. Öğrendiğımize göre kredi komiİzvestiya gazetesi, baa Türk çev Gazete bundan sonra Türk Rus tesi 5 nisanda Ankarada bir ictima ; relerinm Atlantik paktının üyes daha akdedecektir Bu arada banolan Türkiyenin Sovyetler Birliği dostluğunun, devanu müddetince, ka müdürleri Merkez Bankasında milletlerarasında banscl Işbirliği ile münasebetlerini, pakta dahil di toplanarak görüşlerini tesbit edefer memleketlerle mevcud müna için bir örnek teçkil ettiğini belirt cekler ve komiteye bildireceklerdir. sebetleri yanında, iyilestiremiveceği mekte ve «Türkiyenin büyük evVekiller SiiâhtaraJfa santralını kanaatme saplanmalan îçüı bir se lâdı Kemal» fcı adını saygı ile tbeb olroadığını belirterek Norveç narak Sovyetler Birliği ile Türkiye ve DaniaıaTkanın da aynı pakta arasmdaki gerginliğin başlıca sebe5ehrimi2de bulunan Vekiller, dahıl olmakla beraber. Sovvetlerle binin Türkiyenin Atlantik ve Bağ Vall Prof. Gökayla birlikte dün olan münasebetlerini geliştirdikle dad paktlarm» girmesi olduğuna sabah Süâhtarağa elektrik santrarine ve milletlerarası bir çok mese isaret etmektedir. Pravda bundan lının yeni tesis!erini eezır.işlerdir. lelerde metıfaat birliği tesis ettik sonra Sovyetlerin Türkiye için teh Vekillere, ilgililer tstarbulun edîd teçkil ettiği iddialarını yalan lektrik istihlaki üzerinde izahat lerine işaret etmektedir. İzvestiya gazetesine gSrc, Rus lıyarak bunun «Türk millî metı vermlslerdlr. Türk münasebetlerinin gerglnles fastleri ile ilgilenmiyen baa yamesrne şjebeb «Türklyenin Kemal bancı çevrelenn uydurması olduAtatUrk ve tsmet İnöf.ünün siya ğunu yazmaktadır. Haydarpaşa Tuzla Menderes dün Karaşi fahrî hemserisi oldu hareket etmiş ve Pakistnın kuruculan olan Muhammed Ali Cinnah, Liyakat Ali Hanın mezarlarını ziyaret eylemistir. Gerek giderken, gerekse de dönüşte Karasililer tarafından tezahüratl; karşılanan Türk heyeti, müteakıben Pakistan devlet adamlan ile müzakerelerine devam e^miştir Öğleye kadar devam eden müzakere'eri müteakıb Tü*k heyeti deniz üssünü ziyaret etmistir. Basvekil Himlâya Deniz üssünün hâtıra defterine şunlan yazmıştır: (Baştarafı 1 inci sahifede) tir. Aksam saat 19 da da Türkiye TürkSovyet münasebatı «Dost, müttefik ve kardes Pakistamn ku^'vetli bir donanma vücude getirmek hususundaki azminin güzel bir delili olan bu müesseseyi büyük bir memnunluk ve iftiharla ziy?ret etmekteyiz. Aziz Pakistana bu srhda sonsuz başanlar temenni ecîeriı.» Öğle yemegini Pakistan denizdlerile birlikte yiyen Başvekil Adnan Menderese donanmanm yadiğârı olarak bir şild hediye edilmiştir. Yemekte söz alan Menderes «Biz Türkler Pakistantn bütün muvaffakıyetlerini kendi muvaffakıyetımiz telâkki etmekteyiz. tşte bizim framıziaki ittifakın temelini bunun pibi en esaslı duygular teşkil etmektHir Ve bunun içindir ki, bizim ittifakımizın temeli dünyadaki ittifaklarm hepsinin temelinden daha selamdır» demiştirOğleden sonra saat 17 de Karaşi Belediyesi Menderes şerefine bir Scrdenparti tertib etmiştrr. Pakistan c'evlet ricalinin hazır bulunduğu bu toplanıda Türk Ba«vekiline Karaşi Fahrî Hemşehriliği beratı verilmiş Merkez Bankasında dün bir foplantı yapıldı Çamlıcada tavuk şehri kunıluyor Tannmıs iş adarru ve Çamlıcadaki 30 bın ddnümlük Şerifali çiftliğinin sahibi Muammer Aksoley, fsraelin «P3JP. Poultry» firmasile ımzaladığı mukavele ile, Şerifali çiftliğinde bir «Tavuk şehri> kurmak üzere harekete geçmiştir. İlk tnahsul nisan ayının sccunda alın>caktır. Mukavele muciblnce, lüzumlu tesis, makine ve 4 mütehassıs, «P.BP. Poultry» firması tarafından temin ed lecektir. 500 bin liralık sermave ile ise baslıyan müessesecıin adı. «Türktsrael Tavukçu luk Ltd. Sirketi» dir. İleride mezkur rakam. 3 milyona yük»elecektir. «Tavuk Şehri» nde dalmî olarak 450 bin civciv, pfliç ve tavuk bulunacaktır. Tavuklar etleri için bet lenecek ve ffünde 5 bin tanesi, kesime hazır olacaktır. «Tavuk Şehri» nin perscneli 3040 kişi arasında defserekbr. Tavuklar. asgari 3 avlıkken ve sıkletleri 1,500 grama ulrst'ktîm sonra kesileceklerdir. Tavuklara, evvelâ 7 günlük iken, bılâhare de 5 hafta sonra, her hapgi bir hastahŞa mâni olmak için enjeksivon yapılacaktır. BTİançıcta, haftada 40 bin civciv ue?kWa tsraelden İstanbula getirilecektir 6 av sonra da, İsraelc'en eelı»cek makinelerle, civciv istihsali, fabrikasyon olarak Şerifali ç'ft'iŞinde vapı'aeaktır. tstanbulun günlük tavuk istihsalinin 5 bin civarında olduğu açık lanmıstır. «Tavuk Şehri» ne lüzumlu yemin istihsali için, küçük bir fabrika tesis ed'lecektir. «Tavuk Şehri», Birleşik Amerij kadakiler haric, dünyanın en büyük tavuk çiftligi oîacakör. «Türkfsrael Tavukculuk Ltd. 5irketi» tavuk etinin kilosunu, aza : . mî 3 l rarlan pivasava arzedecektir. ı Bir baska firma ile vanlan mutabakat mucibince, Şerifali ciftîiğlnin vsnınds. eünde 510 bm kesim yapabi'ecek b r tavuk kombinasının inşaatma başlanmıstır. ca da ates etmişlerdi! Adada 10 gündenberi devam etmekte olan Rumlann grevi bugün •ona ermiştir. Sinemalar, barlar, gazinolar tekrar açılmıştır. Bugün beyanatta bulunan Kıbns •mniyet kuvvetlerinin jef General Baker, (EOKA'nm günleri sayılıdır) demişt.r. Tethişçilere kat'î darbenin ladirilecegi anlasılmaktadır. Ttmariılar AVTUJMI konseyi içthnamı terkettller Brüksel 19 (TH.A.) Avrupa konseyinin burada devara eden çalısmalan esnasında, Kıbns meselesinin müzakere konusu edilmek istennmemesl üzerine, Yunanlı delegeler ayağa kalkmışlar ve protesto mahivetinde içtima salonvmu terketmislerdir. Konsey azalan, Kıbns meselesinln konseyin önümüzdekl ekim aymda Strasbourg"da yapacağl toplantada müzakereskd reddetmiştT. Buradaki giyasî eevreler, Yunan delegasyonunun bu hareketini hay retie karşılamıştır. Ankan: 19 ( » a ) Şlmdlye kadar yalnı» cumartesl günleri Haydarpaça Tuzla • Haydarpsşa arasmda lşletil (Baştartfı 1 inci sabifede) (Baçtarafı 1 inci sahifede) mekte olan öğle banliyö rrenlerl bu da »»lasılmıstır. İng'liz askerleri, komiser muavini Musa Genc, komi muhlttn Kosterdlğl lnkl&af kar;ısmda koşmakta olan bu Kıbrıslı Türke ser muavini Nureddin Kılınç, polis yolcul&r» bir kolaylık olmak uzere 20 (dur) diye bağırmışlar, durmayın memuru Ali Rıza Bulut ve polis cnart 1958 tartbinden ltlbarea her gün lşletllecektlr. Kıbrısfa yeni bir hâdise Riişvel alan pofisler arasında banliyö tren seferleri memuru Tahir Beşok, karakola gelen suçluya kendilerine 250 lirs rüşvet verdiği takdirde hakkmda muamele yapmıyacaklarını söylemlşlerdir. Halid Dikmen yanmda 100 lira ve bir de altın lira olduğunu, istenilen 250 lirayı denkleştirmek için kendisine 2 saat müsaade edilmesinl sSylemlş, uzerindekileri çıkarıp vermiştir. Halid Dikmen karakoldan aynldıktan sonra doğruca Emniyet Müdürîüğüne gelmlş, durumu Emniyet Müdürü Hayreddin PAM PAN Italyan spesialitelerimizi ve nefls Viyana pastalarunızı bir tecrübe ediniz. Salonumuzda Nişan Düğün kabul edilir. Telefon: 48 23 74 Şifll, Halâskârgazi caddesi No. 258 Akredltifler açılnus olanlan veya lisans sahiblerlne, îspanyadan pamukln teslfan edeblllrlz. MÜRACAAT: Tdefon: 27 27 80. Nakiboğluna anlatmısbr. Emniyet Müdür Muavini Necdet Uğur biızat cürmümeşhudu hfrırlamıs, numaralan tesbit olunan 50 lira Halid Dikmen tarafından tarafından iki komiserle iki polis memuruna verilirken hepsi suçüstü yakaianmıgkrdırSamkljr, rüsvet almak suçundan dün akşam geç vakit Savcıîığa teslim edilmislerdir. İki komiserle iki polis memuru, derhal meslekten çıkanlmışlardır. ithalâtından ve satıs işinden anlayan ' bir adama ihtiyaç vardır. Müracaat: i Tahtakale Cad. C3merd Türk sokak ! No. 3. Demir Hırdavat Büyük Elçisi bir kabul resmi tertib etmiş, bunda Pakistan Reisicumhuru d= hazır bulunmuştur. Ünlversal İnternational firmasmın Başvekil Adnan Menderes riyase çevireceği «Atatürk» filminin Türk tindeki Türk heyeti yarm sabah sermayedan Adll özkaptan, dün saat 7 de uçakla Lahors gidecektir. gazetecilere «Atatürk rolünü Yul Lshordan Doğu P?kistanın merkezi Brunner oynıyacaktır.» demiştir. Yul Brunner, Broodway'in tanınolan Dakk=ya geçilecek ve 23 mart günü Cumhuriyet Bayramı merasi mış sahne sanatkârlanndandır. tKing minde hazır bulunmak üzere 22 and I» isimli pıyesteki rolü ile şöhmart akşamı uçakla Karaşiye dönü ret yapmıstır. İlk filmini, Ingrid Bergman'la birlikte Nisan ayında Ilecektir. talyada çevirecek, rolü için 250 bin Pakistan basmmda razılanlar dolar ve kânn yüzde 15 ini alacakDün olduğu gibi bugün de bütün br. Yul Brunner, «Atatürk» filmi Pakistan gazeteleri adeta birer Türk için, hazvran iptidalanndan itibaren Pakistan dostluk nüshalan «eklin çalışmağa hazır olduğunu acıklamıgde intişar etmişlerdir. Türk Başve tır. kilinin hava almndaki beyanatı ve Şimdiye kadar muhtelif vesilelerle, resimleri gazetelerin bas sahifele Atatürkü canlandıracak artist olarak Marlon Brando, John Wayne, Lavrinde gösterilmiştirGazeteler dün başlryan ve bugün rence Olivier, Burt Lancester, Jadevam edecek olan Türk Pakistan mes Mason gibi dünya çapındaki armüzakerelerlnin çok samimî bir tistlerin isimleri ilert sünilmüstür. hava içinde cereyan ettiğini yaz Son olarak ortaya Yul Brunmaktadır. Pakistan basıru, toplan ner'in çıkanlması, bir sürpriz olarak karsılanmıstır. tılarda müşterek meselelerin hepsi üzeımde fikir teatisi yapıldığını, bütün dünya meseleleri ve milletler arası durumun gözden geçirildıgini yetkili kaynaklra atfederek bildirmektedir. Karaşi gazetelerine göre, fBastarofi I xnn ^af^'p^f eSrüşmelerin siklet merkezini Bağdad paktı teşkil etmig ve bu pakt di artık sendeliyemeyiz ve tereddüt ile alâkalı olarak mes'i Amerika gdsteremeyız.» demış, ana hatlannı nin iştiraki, Arabtsrael ihtilâfının belirttıği sumullü karşıüklı güvenArablrı memnun ediei bir hal su lik programının müstacel olduğunu kaydetmiştir. retine raptı, komünistlerin OrtadoBaşkan, harici yardım faaliyeüeri ğudaki son faaliyetleri ve bu arada için istedığı 4 mılyar 859 milyon komşular arasına ihtilâf sokmalan dolann dünya sulhunu korumak ve nihayet Ortadoğunun müd^f ası imkân ve ihtımallerını geniş çapta Bibi meseleler üzerinde durulmuş arttıracağını ve bunu «guvenlik uğtur runda ödemenın» pahalı olmayıcağını beürtmıstir. Eısenhower aynca Ocakta Kongrey« sundugu devlet islerin» dair mesajda olduğu gibi uzun vadeî' yeni bir iküsadi yardım prograno nın tasvibini de istemişiir, 5 projenin Kongred». bUhassa Ayan Mecllsinde muhalefetle karsılanacajı zannedilmektedir. Eisenhower bu yeni program gerejince, uzun vadeli iktisadi kalkmma işlerine sarfedilmek üzere gelecek 10 yü için 1 milGeçen sene memleketimize ge yar dolar tahslsini istemistir. Talep edilen tahsisat yüda 100 milyon dlerek uzun müddet kalan ve flrti vanndadır. sadî variyetimiz hakkmda hükuEisenhower aynca Orta Şark ve mete uzun bir rapor veren dün Afrikanın herhangi bir kısmında vaca tanınmı» Amerikalı iktisadcı gayri askert mahiyette fakat yln« de Max Thornburg bugün saat 11^0 müşterek güvenllk programlan çerda PAA uçafc lle Beyruttan şehri çeveti dahiline girebilecek isler için mize gelecektir. 100 milyon dolarlık özel bir fon ihSuudî Arabistandaki vazifesi so dasını tavsiye •tmiştir. Yeni yardım programı askeri isler na eren Mr. Thornburg, Amerikaya dönmeden evvel Başbakan Ad için 3 milyar ve iktisadi yardım için nan Menderes tarafından tekrar 1.859 975.000 dolar sarfını derpls etmektedir. memleketimize davet edilmlstir. Fa Başkan, Sovyetler Blrliğinin 5tekat Başbakan halen Pakistsnda bu den beri güttüfü tehdit ve şiddet lunduğu için Thornburg kendisini siyasetinin şimdi görünürde kısmen b»kliyecektir. yumusadığuu, bunun memnunlukla Bir kaç ay evvel memleketimlz karsılandığını belirtmiş fakat nür de mühim temaslarda bulunan rünyayı yine teyakkuza davetle deCbrence RendalPm yakm dosru miştir ki: «Sovyetler büyük askert muesseolan Thomburg'un Adnan Menderesle vapaciğı RSrflsmelere büyük selerini halâ elde tutmaktadırlar. Hatti Sovyetler ve komünist mtitönem verlrrektedir. tefikleri silShlı kuvvetlerîtln kuvvet ve tesirini arttırmakta. kuvvetleri en modern tipte malzeme ile teçhiz etmektedirler.» Krupp'un proiesi Essen 19 (AP) Alman çelik krah Alfred Krupp, Sovyetlerin Asya ve Afrikada girHtikleri iktisadi taarruza karsı koymak üzere Ame(Bastarafı 1 ind sahifede) rikan hükumetine sumullü bir miltur. letlerarası sınaî işbirliği programı Veremin en büyük Smillerini, sunmustur. "devamlı olarak endişe içinde buKrupp fabrikalan müesseselerinin lunma» ile «fakirlik» olarak gös bir sözcüsü, plânın 8 Martta Wasteren mümaıleyh, doktorlarm da hingtonda müessesenin Uratım Münihayet birer tnsan olmaları dola dürü Boydhold Beitz ve Krupp'un hukuk müşaviri yısile, hataya düşebileceklerine Washingtondaki Struwe H. Henzel tarafından Ameriİşaret etmıştir. kan Hariciyesi Müsteşan Robert Profe ör, verem tedavisinde kul Murphy'e teklif edildiğini söylemislanılacak en tesirli ilâçlar olarak tir. Streptomycin PA.S. ve tsoniazid'l Alfred Krupp, bu proje ile ilgili göstermis, fakat bunlardan her han olarak Mısır, Thailand, Pakijtan, gi birinin tek başına kullanılması Hindistan ve Seylanda sahsen y<»«*'tı nın, arzu edilen neticekri vermiye tedkiklerl müte?kip Almanyaya yaceğini zikretmiştir. Zamanmda mü kında dönecektir. Krupp'un sözeüsfl, yeni projenin dahale, doğru tedavi ve hastanm doktorun tavsiyelerine harfiyen Amerikan Dördüncü Nokta Prograriayeti neticesinde veremin mut mına bentedifini fakat Alman projesinin Bzel firmalar tarafından ve lak olarak önlenebileceğini be kâr e^asına müsteniden tatbik edilelirten Prof. Crofton, tüberküloz yü ceğini söylemiş ve projeve «Program zünden bütün dünyada sencde 5 Dört Buçuk» adını vermiştir. milyon insanm öldüğünü söylemistır. Verem hâdiselerinin en fazla ifade eden Prof. Crofton, son olatesadüf edilen Hindistanda, senede rak demiştir ki: tüberkülozun 1 milyon lnsanı mah « Verem savaşmda, senatorvettiğini belirten profe ör, cumar yum ve prevantoryumlardaki yatak tesi gecesi ekspresle Ankaraya mü adedlerini arttırmakla değil, halkin teveccüıen Istanbuldan ayrılacak hayat standardmı yükseltmekle mu tır. vaffak olunur.» Prof.. Crofton, Türkıyeden YuVeremin tedavfeinde, asgart 1 sene devam eden uzun sürell ba goslavyaya gidecek ve Belgradda kımın en iyi neticeyi vereceğini konferanslar verecekür. ((Atatiirb rolü için seçilen artist Hür. P. gene! sekreteri, Meclis Başkan vekiüni protesto ediyor Albnbaşak, Ttirklyede teminatlı hürriyeün mevcud olmadığınl iddia etmiş tir. Son olarak Hürriyet Partisl Genel Sekreteri İbrahim Öktem bir hitabede bulunmua, ezcümle demiştir ki: « İçinde bulunduğumuz dertler, adına sözüm ona demokraci denilen, fakat lüzumlu muvazene ve murakabe cihazlarından mahj rum bir rejim dolayısile doğmaktadır Vatandasl hukuk teminatmdan devlet hinıayesinden mahrutn birakan, iködar sahiplerlne her türlü mesuliyet tevcihine imkânsız kılan, murakabe cfhazlan eksik ve ya lâçka, keyfihk ve partizanhğm hâkim olduğu bir rejim« nihayet vermek zamanı gelmiştir. Memleket sevgki, heyocanımız, bilgi ve tecrübe ısığım^, ahlâk zirhımız olacaktır.» Törende, seçkin bir kalabalık, C.HJ> ve D J Şrçli i l ç e merkezleri temsücüerl haar bulunmuslar dır. Müteakıben kendisile husuıî ola rak görüsen muharririıriı, B M Meclisi Başkan Vekillerinden Muzeffer Kurbanoğlunun, «İktidan devralmak içia cesedlerimizi çiğne meleri icabeder» mealindeki hitabesine cevaben, ibrahim öktem şunlan söylemistir: « Bunlar bir ihtilâl lifıdır. Ancak düsmana karşı îarfedilebilir Eğer arkadasımız Kurbanoğlu, de mokrafik bir zihnlyete sahfb olsaydı, mUH iradeyle iktidara gelmesi muhteme! bir partiyi hürmet le karşılaması icab ederdi: Bu sözü söylememls obnasuıl temenni Wd İbrahim öktem, dön aksam ekspresle, Ankaraya müteveccfhen tstanbuldan aynlmıştır. Gülek, Mersin C. H. P. flçe kongresinde konastn Mersin 19 (Telefonla) Cumhuriyet Halk Partisi ilç» kongresi Ziyapaşa gazinosunda toplanmıştır Gündemdekl maddeler gSrüşüldükten »onrt, ilimizde tetkiklerde bulunmakte olan C. H. P. K=rs milletvekili Sım Atalay, Kırşehlr milletvekili Ali Şiroğlu, Malatya milletvekili Mehmed Kartal ve Esad Doğan halkm tezahOratı arasında birer konusma yapmısîardır. Saat 16 d: Kasım Gülek. beraberindeki Amerikalı gazetecilerle «ehrbnize gelmlş ve omuzlar özerinrfe çarşıda dolaştınlarak kongreye getlrilmlstir. Genel Sekreter, yaptığı konuşmada ezcümle funlan söylemistir: « Doğduğum bölgeye zamanın3a gelemedim. Sebebi hepinlzee malumdur Bundfn sonra bir yere uçakla gitmeden iki gun önce ilân edeceğün: Ey vatandaşlar, ben fi!ân gOn tayyarey» bmeeeğlm, siz benhn bineceğim tayyareye bllet ahnayıntt.» , . ^ , Gülek, sözlerine şöyle devam etmlştir: « Bu muazzam kongre Demokrat P^rtililerin olsaydı bu akşam ve yann sabah ile öğle üzeri bunu. radyoda dinlerdiniz. Biz radyo üzerinde hassasiyetle duracağız. Radyo politika dışı olmalıdır. Gecenler^e D. P lideri B M. Meclisinde vadetti: Radyo politika yapmıvrcak! İki gün sonra baktık ki rndvoda prooaganda tekrar başladı.» Kasım Gülek bundan sonra pahalıkk mevzuuna temas etmiş ve buTÜnkü şartlann 14 mayıs 950 sec:Tilerinden evvelki fiftlara dönmesini temenni etmiştir. Gülek, memleketin çok ağır blr malî buhranm içinde bulunduğunu ve buhranın her şeyden evvel bir rüven buhranı olduğunu, milletin D P. iktidarına artık güvenmediğini belirtti'vten sonra otomobil sallatma temas etmiş ve kongreye başan dilemişirGiRek Gaziantebe mütevecrfhen şehrimizden fynlmıştır. Gülek Gsziantebde Gazianteb 19 (Telefonla) C. H. P Genel Sekreteri Kasım Gülek şehrimize gelmiş, çok kalabalık blr halk kütlesi tarafından karsılanmıstır. Gülek Parti merkezi balkonundan bir konuşma yapmış; «Biz 2.5 liraya adam toplıyamayız. Bizim elimizie Ziraat Bankası yoktur» demiştir Bu akçamı şehrimİEde geçirecek olan Genel Sekreter yann (Baştarafı 1 Inci tah'fede) Amerikanm hür dünyaya yardımı Dün acılan Hürriyet Partlai Şi«ii llçe merkezi Thornburg Türkiyeye geliyor Nlzibde yapılac^k bir mitingde bnlundukUn sonra tekrar buraya gele rek tstasyon meydanında saat 15 te bir nuru vereeektlr. Müteakıben saat 19.30 da Karşıyaka ocak kontrresinde bu'.unduktan sonra Ankaraya gid?cektir. tspartadaM hAdise İgparta 19 (Telefonla) Uıun zamandanberi vapılması beklenen C.HP. toplantısı, Kasım Güleğin son seyahatirden sonra bugün çok sönük geçü 5000 kisilik halk sinemasınm yansmı doldurabilen Mr topluluga hitab eden Sinob mebusu Nurl Sertoğlu. Kars mebusu İbrahm Us ve C H P. meclis üyed Naşid Fırat alâka uysndıramadılar. Toplantınm sonlarına doğru dinleyicilerin salonu terketmeğe bajlamalan tspartah CJîP. idarecüerini misafirler yanmda çok ffüç du ruma soktu. Konuşan hatibler istisnasız ıktıdan şiddetle tenkid ettiler Ban atır isnadlarda bulundu lar Bu arada Adnan Menderesvn ş?hsıra temas eden batibîerden İbrahim Us, Bnsvekilio Burdurda yaptığı konuşmasında «İÇ ve dış düsmanlarımiz» »eklindek! sozünü ele alarak: « Memleket iç:nde düsman trayonak bu Adnan Menderesin tâ kendisidır» dedi îbrahim Usun bu sözü bilâhare Cumhuriyet Müddlumumiliğince bir tah kkat mevzuu oîmuş ve aralannda gazeteciler de bulunduğu halde baa kimselerin lfadeleri alınmıstır. Eçede mnh»Hf partilerin laalJyeti hararetlendi îzmlr 19 (Telefonla) Egede muhalif partilerin gittikçe daha hârat*tl«nen Hr faalijret devresl içinde bulunduklan dikkati çekmektedir. C Jî P. genel kunılu tarafından bu bölgede propaganda (le tavzif edilen 5 mebus bugün Manisaya g tmislerdir. Manisada 3 gün kalacak olan hevet, vatandaslarla muhtelif temaslar yapacak, sonra Avdın. Denizll ve MuÇlay» geçecektir Şimdiye kadar pasif va zivette eSrünen Cumhurivetçi Millet Partisinde de yeni bir canlıhk baslamıçtır. BildirildiJine göre genel kuruldMi Ahmed Tahtakılıç ile Kamil Koe buffünlerde şehrimize gelecelker ve muhtemelen tzmirde bir mit ng tertib edeceklerdir Tahtakıhç buradrn Manisa ve Balıkesire de gidecektir. Hürriyet Partisi de teşkilitıro tamam'.ama çal'smal?n içîndedir. Halen İzmir içinde 76 oeak açraıs bu parti bu hafta içinde 4 ocagın d?ha faaüvete geceeeğ'nl ve a<nl muVıo'pfpt vai!fe<=ine teşkiUtın tam^mlanmssını müteakıb baş biHirmektedlr. « Malatmya ptt« DivabVır 19 (Telefonla) tkl göndenberi burada bulunan CMJP. Gerel B=sVanı Osman Bölükbaşı ve Kırseh'r mebusu Ahmed Bilgin, bu gece saat 22,45 te trenle Malatyaya müteveccihen gehrimizde aynlacaktır. Bölükbaşı îDt konusmasmı Marasta yan'cak, müteakıben Gaziantebe geçecektir. I «Verem olmayı bronşif olmaya fercih ederim» CUMHURTYETin TEt'KÎKASl İ O O îrisnaıeYuyası Ç«TtT«O VAHUn GULTbt.TN Memlekerten uzakta onunla beraber geçirdiği on dört yılı, bu müddet içinde Henri'yi bir türlü unutamadıgmı, Amerikaya dönmekten korktuğunu, sonra nasıl geldiklerini, Henri ile bulusmasmı, aralarında geçen macerayı... hepsini bırer birer anlattı Godfrey. uyuşmus kalmıs glbl, gözleri bu acı çekmiş, hâlâ da çeken kadmın yüzünde, hiç bir »ey söylemeden, kıpırdamadan dinliyordu. «... Sonra, çoeuğum olacağını anladım. Yalnız, çok geç kalmıştım. Artlk iş isten geçmiş,U... Bir şey yapamazdım...» Bu sözler üzerine Godfrey, cünde olmadan, birdenbıre doğruldu. Parmakları titreye titreye bir sigara çıkarıp vaktı, kibritin alevine uzun uzun bakb, sonra hrlatıp ocağa atti. «Yani eocuk, Henri'nin...» Bu sözler ağzından kendi farkın*• olmadan dokülmüştü Celestenin yüzünde lnsanı firkütecek kadar a a bir gülümseyiş belirdi. «Evet!> * Godfrey yavaş yavas kendine ge liyordu Şimdl. bir derde ortak olan bir kunse «ibi, merakla ve karsısındakne yakınlık duyarak dinliyordu. Celeste bunun üzerine HenriVıin ne yaptığın], bu arada vasiyet meselesini anlattı: «En sonunda, kendisile bütün alâkaml kestim. Anlıyordum: Bir iş adamıvdı. benden başka düşünmesi lâzım gelen bazı şeyler vardı Bunun için aynlmadım ondan. Çok kalbsiz, hain bir adam olduğu için aynldım. Billyordum: Beni sevlyordu; ama, baoa eziyet etmekten de kendini alamıyordu. «Henri k5tü bir insandır, Godfrey. Eunu eskidenberi biliyordum ama, üzerinde durmamaya çalışıyordum. En sonunda bir gun geldi artık dayanamadım.» Godfrey sigarasuıı ateşe fırlattl, kıvılcımlana kıvılcımlana yaıuşını seyretti. Sonra: «Demek artık tamamile alâkanı kestin?» diye sordu. Celeste, arük konuşacak takati kalmamış g.bi, bir fısıltı halinde: «Evet» dedi, başı göğsüne doğru düstü. Bir müddet öyle oturdular. Ateşin çıtatısırdan, dışarıda buz'arın erimesinden başka ses işitilmiyordu. İçerive günes dolduğu hslde oda Godfrey'e eskisinden daha so§uk gelivordu. Celeste'nin sarkan başına, ellerine bakıyor, ıçinde acıma ile karışık blr sevgi duyuvordu. Sonra alçak sesle: «Ama, gene de unutamadın onu, öyle değil mi?> diye sordu. Celeste ellerinl yfizflne kapadı, se»i boğuk cıktı: «Hayır... Hayır, unutamadım Çok çalıstım unutmaya... Gene de unutamadım... Unutamıyacağun da. Yabıız, artık hlç ummuyorum... Vasivetnfmede ne yazılı olursa olsun, o artık dönüp bana gelmet O beni çoktan unuttu.» Godfıey elîerini oğuşturdu, gözlenni ocağa dikti. Şimdi ateşler bile bozuk alevlerle yanıyor gibiydi. «Hayır, yavrucuğum... YanıLyorsun» dedi. «O da serü unutma mış... gözlerinden okudum... O günkü toplantıda. Sana nasıl bakıyordu. gördüm » Celeste yüzüne kapadığı parmak larmı daha sıkı sıkı bastırdı. Sonra, birdenbire açtı: Gözlermdeld yashr sıcak bir parıltı ile yanıp rutuştu Ynaklan pençe pençe kızardı Dudaklan titreyerek aralandj «Ben unutmamış mı* Ne biliyorsun? Sihi mi, Godfrey?» Godfrev içini çekerek acı acı gülümsedi. Kendisi içü art'k hiç bir ürid kalmamıstı. Bunu Celestenin gözlerinden açıkça anlamıştı. Artık bıliyordu ki Herjri onu sevdikçe Celeste ondan başkasının okmazdı. «Doğru sövlüvorum» dedi. «Inan buna O seni hâlâ sev'yor... ve bir gün olup sana gelecek. Hem de belki pek vakında » Celeste'nin gözlerinde gene çılgın bir rüzgâr esti. Godfrey'e uzun uzun baktı. Sonra, elîerini kenetleyerek dızine vurdu: «Hayrr!» drye haykn*. «O gelse bile ben ona bir daha kap;mı açmıyacağım! Yüzünü görmek istemiyorum!» Godfrey gülümseyerek bakıyordu. Celerte <mun bu bakıslanndaki manayı anladı. Birdenbire elîerini gene yüzüne kapayarak ağlaraaya başladı. Godfrey biraz durdu. Sonra, kol tuk değneklertne uzandl. Celeste tahtalann tıkırtısını duyunca birdenbire ayağa fırladı. Gelip Godfrey'in yannmda dizlerin n üzerine çöktü. Boynuna sanldı, başım omzuna koydu. Hıckıra hlçkıra ağlıyordu. Godfre>r onu omuzlanndan tutarak bağrına bastırdı, bir çocuğu avutur gıbi, yanaklarından, s?çlanndan öptü. Biraz sonra Celeste yatıştı. Yavaş yavaş başını kaldırarak baktı. Yüzünün bütün rehri gözyaşlanle akıp gitmış gibiydi. Gülümsemeye çahsarak, yalvanr gbl, af diler gibi bakıyordu: «Godfrey, yavrum...» dedi. «Biraz bekle. Alh ay kadar. Ondan sonra bana tekrar sor bugün sorduğunu. Belki o zaman...» Godfrey onun dağılan saçlanm okşayarak düzeltti. «Hayır, yavrum» dedi. «Bir daha sormıyacağun... Ümid yok çünkfl.» Christopher soğuk blr pazar sabahı Detroit'ten yeni gelmişti, telefon çaldı Henr: l Y ı h m m ı diyordu. «Annette fld gündür New Yorkta Ben de oradan bugün geldim. Senin'e konuşmak istiyorum. Çok mühim...» Durdu. Sonra çabucacık xxvnı söyledl: «Vasiyetnameyi açtun.» Christopher yüreği yerinden fırlayacak gib: atmaya başladı ama, lâkayıd görünmeye çahşıyordu: «Bir saats kadar gelirim» dedi. Henri telefonu kapamamıstı: Onun bir şey söylemesini, bir şey sormasıru bekliyordu. Christopher alaylı alaylı gülümseyerek telefonu yavaşça kapadı. Kansına döndü, hıberi verdi. Ed th: «Sorsaydın ya» dedi. «Nasıl da merak etmiyorsun!» Christopher kahkaha ile güldü: «Ben biîmez miyim Henri"yi! AŞabeyimin vasiyeti onun aleyhinde olsaydı beni arar mıydı? Demek ki lehinde . ve benimle ne konuşmak istedığini de büiyorum. Godfrey'in Ceieste'de kalması onu bir hayli gece uykusuz bırakmif olacak! E, ne de olsa insan!» Edith heyecanlanmıştı: «Godfrey'in dün Holly^rood'a gittiğ ni söyleseydin bari» dedi. Christopher kaşlannı çattı: «Söyler miyim hlç? Telefonda yüzünü göremem. Müjdeyl karşı karşıya geldiğimiz zaman vareceğim ki işin zevki çıksın!» Christopher Kırlangıç Yuvasma geldiği zaman Henri'yi ocağın bacında. mttkeilef bir kahvaltl tepsisinin önünde buldu. Bilırdi: Henri pek boğazına düşkün blr adam defildi. Ancak keyiflî veya sıkıntılı anlarında fazla vemek yerdi. (Arkası var) Baştaraft I inct sahifede ton kançık yükü hamil bulundufu öğrenilmistlr. Ancak kaçak hamule bulunmaıına binaen bu miktann artmış olaeağı muhakkak ise de miktan meçhuldür. Fakat alâkalılar şilebte külliyetH miktarda haşhaş bulunduğundan ve bunlann Iznur veya Istanbuldan yüklendîğinden şüphe etmektedırler. Dığer taraftan «Hopa» da mühim miktarda İtalyon menşeli sılâh ve mermi olduğu, bunlann da simali Afrikay» aktarıbnak maksadıle Mar?ilyaya nakledildiği bildirilmektedir. «Hopa» nın iki senere yakuı » mandan beri süvariliğini yapmakta olan Cevad Selçuk bir müdc'et öneı; Denİ7ciHk Bankası tarafından vazifeden çıksrılmışsa da tekrar girmiştir I Geminin bas makinisti de Adnan Kayran'dır. Silebin zabitanı hakkmda mütemmim malumah müteakip. Sirket Müdürlüğunce takıbata geçilecek*ir. Cenab Ozankan Dün gece Marsilyadan verilen malumat Dün gec« «A.P» ajansının Marsilyadan verdiği b.r habere göre, Fransız polisi, femi personelinla kara ile irtibatmı ke«en tedblrl kaldırmı»tır. Polise Rör», mürettebaün normal olarak kareya çıkmasını önleyen her hangı bir hukukl sebeb yoktur. «Hopa» nın sftvarisi, gemideki bir dinamonun tamiri ile mesguldür ve şilep bu tamiri mflteakıb İstanbula dönecektir. Hopa şilepinin garib ve esrarlı maoerası Hürriyet Partisi korocu'arından birini kaybeltik Baştorafı J tîici sahıiede Bundan 10 gün kadar evvel bir böbrek ameliyatı geç ren Seref Kâmil Mengü bugün hastaneden tabureu edilmek üzere hazırlaamıstı. Dün akşam üstü böbrekte anî bir kansma olmuş ve doktorlarm kan vermek suretile müdshale etmelerine rağmen Seref Kâmil kurtanla mıyarak saat 22 de hayata sSzlertni yummuştur. Henüz 42 yaşmda bulunan Şeref Kâmil Menşünün vakitsiz ölümü kendisin: tanıvanlan teessüre gark etmiştir. Sabah Hürrivet Partisi meclis grupu ren vekili Prof Fethi Çelikbaş ile Prof Muhls Ete parti adma merhumun aile<=ini ziyaret ederek baş sağlığı dilemislerdir. C HP. Genel Baskanı înönü de Hür. P lilere beyanı taziyette bulun muştur. Merhum Seref KSmil Mengünün cenazesi yann öğle namazım mü» teakıb Hacıbayram cami:nden kaldınlacaktır Bu sabah otomobille Karadenij bölses'ne haraket ed»ek olan HÜR P. Bşkanı Fevzi Lfltfi Kar=osnan op'u. Prof Fethi ÇeHkbpş ve HÖT. P mensubu diSer mîl'etvçkillerinte çevahatleri Serçf Kânrl M=nırunün vefmtı dolayısHe çarşarnba gününe tehir edilmistir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle