07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 Mart 195* CTMHURİVET'in TEFRİKAS1: SL S f Anlatarı. AıBay RustU Kobaa YAŞAR KEMAL Çakırcalı dağdan indikten sonra. yüzde ne kadar eşkiya varsa dağa çikmıştı. Çakırcalı dağda iken onlar dağda. yüzde iken onlsr yüzde ya(•yamulardı. Bu yüzden, bu eskiyalann eoğunluğu onun düşmanlan idi. Bajına büyük blr derd açmıstı, bu küçük eskiyalar... Yataklann» iskence ediyorlar, dağa kaldınyorlar, soyuyorîardı. Sırf Çakırcalnıın yataklarıdır dıye. Çakırcalı bir s.ey yapamıyordu. Arkalannt düşüp, takib edemezdi. KaçaBin trdmdan Rid'lmez. bir kör kur•unla, blr pusuda insaru baklayıverirlerdi. Bundan çok rahatsızdı Bfe. Sonra Çakırcalmm rahatını bozan.bir vaka daha oldu. Bir gün o yanlann esrafile Çakırcah bir deJirmene eğleîimege gitmiştl. Yediler. Içtiler. eğlendiler. KğlenUde bu hınanlann hepsi de eli silâh rutanlardandı. îs njşan atmağa döküldü, •onunda. Önce kim atacak? Çakıro»lı tabif. Bir vumurta diktiler. Ça kırcalı nişan «ldı. Kendine güvenlyordu. Tetije bastı. Kursun vumurtanm öminden toz kaldırdı. Bir daha, bir daha... Çakırcah yumurtayı vuramıyordu. Yüzü kan tere batmıs, kipkırmızı kesilmiştl. Yamndaki ağa: «Efe» dedi, «tabancan «tkiBÜ« olacak.» »e: «Yenl> dedl. cöyl* i«e epeydlr kullacınıyor •an.» tTant iki aydır tUme alroa DSrdüncü üniversrtemM Izmir kıYAZAN; yılanada kurulrau» görmek, ruhlarunızı sevinç, gonullerimizi ifüharla doldurdu. Bunu basaran bükümeü ve B. M. Meclisinl tebrik ederiz. Ege bölgemizdeki vatandaşlarunızj bu ir'an kaynağma kavujtuklan için can miı mahzurlan doğurmu»; nihayet boş zamaniannda «Maarifle ilgili Ç«hrlmlıd« ıon 24 saat zarfındâ l hasre C u m h u r i y e t ı m e d r e s e l e r i k a p a mak söylev ve demecler» in üç cüdine müSTn.tle.l.nen 4 kaz. kaydedü dan kuüarıı.Vul de dort yıl h tini çektiğimiz I U C ™ ^ ^ B' kaldır lutfen şöyle bir göz atsınlar. Ünii»t!r. ura ı t n ı s u ı ı u suretile bu ikiligi ( hayan versitelerin amaçlan arasında tmemSaid Olas. idareıindekl 15S1J plâkalı i olarak ayak bastığım zaman, bugun I m ı ş t ı r j ş t 9 kmÜT ^ v e a . taksi. Takslmde Tur» eaddtsinden i ü s t ü n d e bayındır bir durak yerleı I m i z â a k i b u m u h t e i i f kavnakların vü ieket realiteleri» ile meşgul olma düşmaru denize döktü cudü, manevî tariîıimizıJe kesintilere üzerinde ehenuniyetle durulduğuna, gaçsrken, hüv!y«ti ttsblt edllemiyeu ; m j ? g ^ baslamıl yangının alev ve kopmalara sebeb olmuş, mcdeni o cildleric tozlu sahifelerinde apaçık yash blr kadma çarpmı?tır. Agır yar» • lanan k^dın tlky.rd.m h * ^ » » ^ [ ı e r i d e v a m edlyordu. R.hüm üstünde yet yolunda çelme takılmadan Uer rastlayacaklardır. Kaldı ki, törene İ h dl kaldırımlarda yaralı cesedlar, lememizin en büyük engelinl tejkil (eref veren Devlet Ba$kanunız, Bafluo^oarrru. FiVn »kagında 3» numa İ kopmus kol ve bacaklar yatıyordu. etmislerdir. baksnken «okullarunızı Mahreci rah evd« oturan Arusyak Amıyan iı , Lise yangın yerinde, Ogretmen OkuŞirr.di sayın Maarif Bakanımızın Akiâm olmaktan kurtarmalıyız» d«mlnde blr k»dın da Dolabdere eadde ' ı u Karşıyakada yeşil bir bahçe içinde mişti. Bu cümle, ayıu «yeni fikir> jn «Ir.den geçerken, 25142 plâkalı kam j jjir k a ç ufajc köşkte idi. Öğrencile j hayU eski bir devirde lfadesi deyonun çarpmasına mınn kalmıj ve «ol [ imijj, b; r fcısmı İzmirden kaçama. . . . . .. . .. , . . . ğil midir? ayafmdan y.ralanm.jt.r. Yaralı « ' » " ! ^ T t g a ls «rasmda kahveci prak vers:tes.nxn yeni unlversıtelenmaın l kl hastaneslnde tedavl altına »lmmıs ş ™* *» ^ ,„...,..«, ..* „„„. ! ilk kurulanı olmak şerefıni» kazan Bu nokta Üstünde neden bu kadar »"ba mec | dığını söyledikten sonra foför arant.r. K»zay. mUU.k.b de ısrarla duruyorum? bur makUdır. Biraz Snce söylediğim «kesme ve «Yeni Sofbr Cem«l Or«x !dare«Indekl Susur meydanı olmus bu viran yurda, her daha yeni fikirlerle açmakta oldu koparma> ahşkar.lığındaa mutlaka 50 plakalı kamyon Taksimde yoksulluğa katlamp yıllarca ayn ğumuzu ifade etmeme müsaadeleri kendimizl kurtarmak torunda olduBraadag eaddeılnden geçerken. Ohanr.es J kaldığımız bir anaya sanlır gibi sa nizi rica ederim. Billndiğl gibi bu ğumuzu belirtmek İçin! Asıl hüner. Çaigıcıyan lımlrde bfrln* carparak ya nldık. Geccmiz, gündüzümüz okulralanmnjına »ebebiyet vermlştlr. Ka da, halini anlattığım öğrencilerimiz günkü üniversiiteler eski Darülfü yalnız mazisiz bir şeyi ortaya koyzazede kaldırıldıgı llkyardım hastane arannda geçiyordu. Bizim Öğretmcn nunlardan farkh bir takun gayeUrle makta değil, canlı bir maziyi daha kurulmakta, eskiden kurulmuj o canlı olarak istikbale götürebilmekte stnde airoUf. foför yakalanmıttır. Kazalar etrafmda tahklkat yapılmak Okulu Husus! Muhasebeye bağb lanlar da faaliyetlerini çevrelerinin tir. tzmlrde acılan ve pek tabil olaidi. Maaşlanmız düzenli verilmezdi. ve memleketlerinln problemleri üıe rak bir çok eksikleri olan Ziraat ve Ud)r ^^^^^^ Maddî sıkıntılara göğüs geriyor ve rine tevcih etmektedirler» Tıb Fakültelerini «yeni bir seyüı durmadan çahşıyorduk. Llsenin baMaarif Vekâlcti Teftiş Heyeti şır.da rahmetli RıHvan Nâfiz. ögret Hemen kendilerine su hakikati ba?langıeı» »aymakta, i?aret ettigimiz mananın bulunduğunu itiraf edelim. Reisinin tetkikleri men Okulunda Nftili, hepimizin üs ulaştırayım ki ,bu söylsvin buraMaarU Vekaleü HeyeU Tefujiye tünde ve arasında sevgili Vâsıf var sında ve a!t tarafında açıkladıkhrı Bu demek,, mevcudlar bu amaca hizReisi Oıman Horaıanl izmirden »tljrl dı. Her zaman beraberdik. Yürekle fikirler, memleketimiz için dahi «yeni met edememişler, demek olmaz mı? Halbuki yenl açılanlann, eskllcrin cl:e gelnııştir. rimizde, bir sey yapmak ve bu yan fikirlen değildir. Bunu görmek için Osman Horasanl. dün Haarlf MüdUr gın yerini yeniden cennete çevirmek lütünde {ehrirr.lî Maarit Vekâletl müfettişlerinin yaptıgı bir toplar.tıya bas aşkı yanıyordu. Yaptık. Kısa zamanOrd. Prof. Sedat TAVAT ProL Dr. Nftbi KASTARLAK kanlık e'mij ve muhtellJ maMleler da okullar, okula benzedi; ögrenriler üzerinde izahat 8İroiçtır. sıra>a girdi. Muallimler Birliğini Pw>t Dr. Regat GARAV Doç. Dr. Suphi ARTUNKAL Genel Ba«kan kendlslle görüsen blr j^y^ujj Ocağını actık. Vali arkadasımıza. husui! Ijlerle alâkalı 'Bey (eskl Meclls Baçkanı jehrimize 'saym Renda) bu fnkir yurd k5seslni hakicında tertlblemede bize örnek oluyordu. lemiîtlr: «Bir ?fln bfle kullanmazsan Işte 1922 eylulünde bu halde bulu« Atatürk Kız Llsesindekl deneme Kuse Kâğıd • Lfiks CUt 888 tahife . flatı 40 l i n farkeder. Ben her gün atı» yapatfdriutı Ü2er!rde bugün alâkahlarla nan tzmirimizin bagnnda bir ünivernm.ı gdrüşlünı, programı tatbik ettim. Peda site kuruldufunu, 34 yıl «onra da gojik blr egitlm tarzı olan yenl tekll olsa, görüp sevinmez olur muyuz? Tabsncannı belinden çeklp, yud*n vell v. ögrenclleri memnun mı H a f l z a U r l m I Z b ) r a I z a y l f t l r t yapıBilumum Matbaacıhk ve Kitapçıhk lşl«ri «arhv» doğrulttu. Yumurta pardum. Tedrisatın muvaffak olup olma , , . , ., ; rt çalarıdı. dılı hakkında kat'l birsey «ylemek, ^ n l a " <**>"* "f1"^1^ ^ n U " İ Ç İ" ! Merkez: Cagalofilu Servilimescit S. 24 IstanbulTel. 22 09 68 Ke: henüı erkendlr. Gerek Ankarı v« ge . **& tarıhleri habrUtmakta fayda HâK KİTABKVİ Beyaart. ünK,«r»ıt« C*d. Istan rekse buradakl denetns okullarının ba , görüyorum. İlk olarak sunu söyle tAğa> dedl, «yasa, varol.» HAK KİTABEVİ (Babıtll) Artkara Cad. 4 ttlm. şarısı blr, İki devre sonra anlaşılaeak ; yeyim ki, 1944 yılına kadar TürkiyeAtoa içine derd oldu. Bir efenin HAK KİTABBVİ Vanıksaraylar »eh. •• latanbyi tır. Netlcede, bilhassa Egit:m Enstitü ' de bir üniversite vardı: îstanbul silnün »ynı gaye İle yetistlreceel öğret üniversitesi. Yüksek okul, münferid bu hale düşmesi ölürnü demekti. menlerin teslrl olacaktır.» fakülteler, Yüksek Ziraat Enstitüsü Gene daglar mı? Bu kadar rahatOsman Horasanl çarjamb* gOnfl An gibi öSretim merkezleri mevcuddu. llk... Para »öhret... Korkusuzca, karay harf^et edfcektlr. Ankarada 5 kasım 1925 te kurulan insan gibi bir hayat... TaÜı. Ama Tevzi işierindeki aksakhklann Hukuk Mektebi fakülte hallnde 30 post e!den jfidecek. Yasamamn tadı diizeltünıesine çalışılacak mayıs 1940 tarihinde S8İS numaraU tuzu kalmamıştı ama, dağlan da TCTEI lflerlnden çlkâyetleri 8nlemek kanunla Maarif Bakanlığına Reçti. hic istemivordu. üztn dün «att 11 de Vllâyette Valt Ankara Fen Fakültesl 17 eylul 1943 te OOksyin baıkanlıgındk blr toplszttı y& kuruldu. Ankara Dil Tarih FakülDaglann eşkiya ile dolmas! haikı pılmıstır. eanmdan usandırmıştı. Bunların Toplantıyı mtlteakıb Tall Oflkay blr tesl 2795 nunjaralı kanunla 14/61935 arkadafimıza ıu beyanatt» bulunmu» te açılmıştı. Ankara Tıb Fakültesl hepsi küçflk çall kakıcılan idi. Çatur: 4761 numarah kanunla 20 haziran kırcaU gibi olamazlardı ki... îşleri • Tenl lslertnln yoluna glrmest 1945 te kuruldu. Yüksek Myhendis »üçleri fakir ftkarayı soymaktl. Te alkâyetlerln enlenmesl lçln ellmlz Okulu iken 1941 de Baymdırhk BaÇoklan d* eşrafin hoçuna gitmiden gelen gayretl sarfedeceğlz. .önUmttKiekl gUnlerde bu lçlcrln da kanhğından ahnıp Milli Eğitime geycrdu. raleceîlnl kuvvetle ümld edlyonun. ' cen bu müessese, 4619 numarah *ve 12 temmuz 1944 tarihli kanunla Teködemiste bir mazbat» yapddı. Atatürk ilkokutanda dünkü nik Üniversite halina getirildi. 4938 Halkın eskiyamn elinden rar ağ• •M^I ıı nıüsamere numaraîı ve' 18 haziran' 1946 taıffıli ladığı, asayisin ortadan ^alktıgı Nıçın rahaT bırakmıyorîardl onu? AtatOrk Ukokulu açılıçmm 4. •nlatıldı Eski takib kumandanı Ka Elinden geld'kçe fakir fıkaraya iyi donthnü münasebetlle, dün oSrencüer kanunla muhtariyeti verilen îstanbul »a Said Pasanın tekrar gönderilmesi iik otmiş, ralimi, haksızı oldürmü} tarsfından Telllere blr mOsamere vertl Ür.iversitesl yanında Ankaradaki famlstlr. Müsamered» İstısiâl harbl kah . külteler birleştirilerek Ankara Ünifctendi Çakırcahya yenilffisi Kara tö. Ne Istiyorlardı kendisinden? ramanlsnndan Kara Saiih çavus da ha ; versitesi kuruldu. Buna 2291 numaSaid Pasa gibi mağrur bir kuman «Hacı» dedi, ıbir borcumuı danın zoruna tfitmişti. Asker içkıde, var, akhnda roı?» rllerlal müteakıb 19551958 ders yılı mış olan Ziraat Enstitüsünün Ziraat kendmi kiiçük düşmü» yayıyordu. «Yok Efe, kimseye borcumuı realm1» ve yıcı sergui daTetlllere açü ve Veteriner Fakülteleri 5?34 numaTakib kuımndanhgını hemen karaü ve 7 temmuz 1948 tarihli kanuno'.duÇunu bilmiyorum. Yok sanırbul etti ve Izmire geldi. Toplantı eonunda, Halk EJltlml Der la katıldı. (Orman Faküttesi, aynı sam.» «anes'.nden mezun olan 21 yetlçMn va kanunla tstanbul Üniversitesi bütüfik he afla başladı. Ne kadar es(Arkası tandasa dlplomalan verllmlştlr. , nüne girmiştir.) Ankara tlâhijat Vefa Lisesinin kunıluş Fakültesî 5424 numarah ve 4 haziran jılılönümü kutlandı 1949 tarihll kanunla yeniden, emektar Vef» Lisesi kuruluşunun S4. yıldft Yüksek Mülkiye Okulu Siyasal Bilndmfl, dün saat 15 te okulda yapılan giler Fakültesi olarak 5627 numarah ananevt «Boza Günü.. tle ku'lanmıştır. Törend» eskl T* yenl mezımlar, öğ 23 mart 1950 tarihli kanunla Ankara 15 Marl 1956 sayısında: rencl ve lzcüer hszır bulunmuş, hâtı Üniversitesi topluluğuna girdiler. Dikkat edilirse süratli kurulu? hareralsr yadedüerek boza lçllmiştir. «/7 EYLÛL HÂnİSELERNİDE ZAKAR GÖRENLERİN, NEŞRETapuKadasfro kursu merunla keti 1940 ile 1950 arasında olmustur DtLEN HLSUSÎ KANUNLARA GÖRE, VERGİ BEYANNAMELEve ehemmiyetli bir hamledir. nna diploma verildi Btfil HASIL 1ANZİM EDECEKLEKİne dair Mükib Cevdet KUBaska bir alışkanhğımıza daha isaTıldız Teknlk Okulunda faaliyette TADGU'cun yazııuu ve ayrıca gu yazılan bulacaksınız: bulunan T»puSicil v« Kadartra kursu, ret edeceğim: Ferdî hayatımızda çok dokuz aylık tedrlsl müteakıb »ona «r rastlanan bıkıp bırakma, çok kere Türfciyemn kalkınmasında milnaksm'?itr. Kursa devam eden 80 ögrenci topluluk hayatımızda da görülür. Tale ekonomitinin yeri ve ehtmmiden 68 ine. dün saat 15 te okulda ya rihimizde, olduğu gibi kendi haline yeti Doç. Dr. Suleyman BARDA törenle terkedip yenisinl yaptığuruz irfan BugilnkH konjonktür karşısında m«müesseselerinin geçmişinde de bb'yle Basim SAYDAB liyetlt değerleme müessesesi Bir P. T. T. Müdüril mahkum olmuîtur. Bugün Avrupada en yenl tktisadi kaücmmamıztn öîctUü bafcıoldu bilim araştırmalanna ve buluşlanna Doç. Dr. Haluk CİLLOV mmdan ittatistiklerimiz Zlmmetine 1Î00 lira geçlrdlji lddlaslle durak olan bir çok ünlversiteler, MiV.î Korunma Kanumtnun 12 nd S öncfl AJır Ceza mahkemes!Tie verllen Ortaçağdan kalmadurlar. Çünkü onA. Edip KUSDEMÎROÖLtJ değişıkliği münasebeüle Kkl Yalova P. T. T. Müdürü Hasan Koçlar 5 «y 2î gün h^ps» ve müebbe lar, Ortaçağdaki hallerinl nmsıkı Manipülâsyonlu i)lerda stofe dtğırBeysan KEYDER den memurlyetten mahrunılyete mah muhafaza etmemişler, günün şartlaUmeti nna ve ihtiyaçlanna kafalannı uykum editoiştlr. Muhtar SİNANOĞLU içtihadlar kroniği durmuşlar ve bugüne, bugür.ün en Doç. Dr. Haluk CİLLOY Fiyaıa hareketleri ileri bilgi kaynaklan olarak geleMART 18 ŞABAN 5 KAZAİ v* İDABl tÇTtHADLAK KOLLEKSİYONU tLÂVESİ bilmişlerdir. Zamaniannda onlaria BU SAY1DA 16 SAHİFEDİB çağda? olan bizim medreselerimiz bu S tekâmülü takib edemedikleri için fosil Bashca hayllerlt kiUbevicrlude anjmiR. durumuna düşmüslerdir. Bunu gören Idarehane, Bahçekapı Vakıf îş Hanı kat S, No. II Osmanlı Idarecileri medreseden ümiV. J 6 07 12.22 15.46 18.19 19 49, 4.28 Tel: 22 74 03 ve 27 49 48 di kesmisler, «sü, baştanîj usulüne uyarak yeni okullar armağa kallust ]"49j 6.03| 9^7.12.00| UljlO.09 mışlardır. Hasıl olan Ikilik, bildiğikiya varsa daŞda, on gün içinde gelip telim olurlarsa sffedi'eceklerdi. Yoksa hükumet onlan torJcil den âciz değildi. Gerçekten de bir çok eşkiya gelip teslim oldu. Bu teslira oluşlar Said Pajaaın güvenini artırmıjü. Çakırcah çetesi affolunduğundan bu yana silâhh gezi yordu. Devlet lcinde devlet ^bi. Bu olacak i? degildl. Çakırcah affolunınussa her hsngi bir vatandaş gibi silâhsız RezmeliydL Çakırcahnuı da bunu kabul etmesi gerektl. Yaptığı inceîemeye göre de Çakırcah bunu kabul edecekti. Evlerîmiî, kansıru seviyor, ev yaptınp, çtftlik shyor, dağa çıkmayı da hiç aklından geçirmiyor. Buna dayanarak Çakırcahva bir mekrub gönderdi: «Bu defa bâiradel seniye yeniden takihi eşkiya kumandanl'ğına tayin olundum. Maksadl Padişalı!, memleket «sayişin n her zamanktnien mükemmel olraası olduğundan sekavet hususatınjo tenkiline kat'l ehemmiyet verilecektir. Bu hususta icab eden tedblr ittlhaz edihnl^tir. Siziere gelince, bu kat'î tedbir ve harekât esnasmda ^imdiye kadar ol duğu g:bi müsellâhan gezmenize ar tık müssade edUmlyecektir^ Bu »ebeble süâhl.innınn derhal teslimi lü ziımu beyan ve affı fBhaneye mazhar oldugumız cihetle hiç bir takibata maruz kalmıyacağınız tekraren teyid olunur.» Takibi Eşkiya Kumandanı Mirliva Said Çakırcalı mektubu alınca çaşmadı. Kızanlan ba;uıa topladı, okudu. «Silâhlan teslim etmiycceğiz.» «Etmiyeceğiz Efe.» «Yarındao tezl yok, dağa çıkacağız.» «Çıkaeagız Efe.» Efe, diş'erinin arasmdan kurşun gibi bir tükrük arb. «Oldürmelivdim çunu. Neje mal ohırpa olsun öldürmeliydim.> Ve ömründe ilk defa anası gibi konuştu. tOsmaclı babansa da merdllğine süvenme. Alacağınıı olsun Kara Said.» Su mektubu yazdı: «Erkek olan elindekl «ilâhı rerraez, Gelir ahrsın.» Çakırcah Mehmed Blr ıafak vaktiydi. Beşparmak d?ğınm tepesinde iğne iğne ışıklar belirdi belirecek. Dağm doru»una doğru bir yerlerde yalnıt, üşümüş bir parça ak bulut Işık içinde dönen parlak yıldızlar. Köyden çıktı'•ar. Efenin baçı yerdeydl. Konu; Yeniden dağa çıkış 4 yol kazası ctdu, 2 kişi öldü =haberleri K Ö $ M D E N Dördüncü Üniversite HASAN ÂLİ YÜCEL ...i c ABAHTAN ABAHA... Ecel uçaktan evvel gelmiş an knrtancı ban llâçUn bulmak zorluğundaa (hattâ imkânsızlığından) geçenlerde bu sütunda bahsetmem üzerlne ban okuyucularım benl aramak, derdime çareler bulmak liitufkârljğmı gösterdller. Maksadl ticaret reklâmı olmıyan bir mue«sese de, gereken ilâçlardan birinl, hekimlere daSıblmak üzere müme»UUğe gönderilen nümuneler arasında bulup bana verdl. İnsanlyete tejekkür ederim. Dlğer ilâç, yok. Fakat bn arada, enteresan blr hâdise de oldu. Yazmadan geçemiyecettm: Evimin tclefonu çaldı. Ismlnio Mehmed Çivi olduğunu söyHyen natfk bir okuyucnm, kan dindirme ilâeını tedarik husnsunda bana yardım edeceğinl biidirdi: Filânca telcfon namarasına tarafımdan söyleyinix. Artık kendileı*a Ifizamn olmıyan kan durdnracn bir llftcı fize, hattâ para almakstzın verebilirier. Zira bu allenln bir ferdl kan kaybediyordu. Uçakla Ingiltereden Uâç getlrttiler. Hastaya yetlşemedl. Vefat edenin tlaeını barl baş< kalan kullannn dlye Gureba haıtanesine göndereceklerdi. İşinlze gelirse size hediye edebilirler. Bahsi geeen numaraja telefon et tlm, onlar da eelebillk gösterdl. Fa kat Uâç nymadıjp içiq, faydalaııarondılc Burads lld mevzu dikkatl çeklyor! Birincisi. nçakla ilâç Kerirmek imkAnına sahib olanlar bile böyle hir durumda kalıyorlar. Demek. can kartancı ilârlsr meseleslnl mutlaka hal ve fasletmell. tklncisl de: Ban allelerln dolablannda, kıyılarmda, köselcrinde artık kullanmıyacaklan kıymetli ilâçlar bi« rlkmi?tlr. Bu darlık de^Tİnde o müstahzarları bayatlatmayıp devlet hastanelerlne faklrler lrin kullanılmak üzere hediye etmelidirler. Kullanılır halde olup olmadıklarmı heklmler tayin eder. Bazı kimselerin aklma bu hayırperverlik kendiliğinden gellr elbet... Fakat bazılan da ya diisünmes, ya Uımal ederler. Hastalann ne dnrumlnrda kaldık • lannı öfrenen iyl kalbliler, vatan» daslık hlzmetinln bn kadannı etit» gemiyeceklerdlr. eminira. Odnclsl ve üçüncüsü oîmalarmda daha ferah verica bir anlayif yok mudur?. Bugün lflemekte olan fakültelarimizde aksayan cihetleri, yalnız hükumetlere, idareye, profssörlere veya öğrencilere verrr.ok de doğru değiidir. Muhterem Bakanımmn çevreye müessir olmasını söylediği üniversiteleri bu saydığımız unsurlar kadar bizzat çevreleri yaratır ve gelijtirir. Nebraska Ür.ivereitesini yalnız onu kurup orada den veren, arasbrma yapanlar mı yaratmtştır, saruyorsunuz? Aynı ünlversiteyi, aynı Insanlar ve aynı malzeme ile başka bir memleketin o iklimdeki bir yerine götürürseniz aynı neticenin al:naca|ma inanıyor musunuz? Bu bakımdan Izmirli karde»lerim!zln ve bütün Egeli vatandaşlanmızin yenl ünlversitelerinl ilgi ile kucaklamalannı ve onun gelişmesine yardım etmelerini beklemekteyiz. Ne bileylra, hepsi Syledir ya, meselft Cambridge Üniversiterinln kütük defterine blr göz atılsa oradakl vakıflann azametl derhal gBze çarpar. Zenginl en çok bölgelerimizden olan bu yurd kSsesinde yenl paviyordar, yenl 'rütüphaneler yaptınp admı ardcılanna hayır ile andıracak, bakahra kimler çıkarak? Toprak ve «ağlık »flhlm konulardır. Fakat bunlan yönetecek ana fikirler, hür ve şahsiyet yaraheı inanlar,, genc ruhlarda uyanmadıkça ne toprak üstünde, ne insan bedeninde aranıp bulunacak bir şey kalmaz. Ege uyanık ruhlu genclerinl üniversitesinde, daha uyanık, memleketimize, milletimize ve insanhğa daha bağlı yetistirdikçe bunlan kuvvetli topluluklar halinde hayata attıkça şimdikinden kat kat müreffeh bir diy»r olaeaktnr. Orada okuyacak cocuklanmız, babalannm yangm yeri olarak ahp bugünkü hale getirebildiklerl bu topraklar üstünde, onlardan da üstün bir gayretle yeni eennetler yaratacaklardır. Dünü bilmeden ve lnsanca bh ruhla takdlr etmeden bugü nün kadri bilinmez ve bahtlyar yannlara gidilmez. Yetiskin nesiller i lnkârdan çok iman drneği olmahdırlar. f Farmakoloji ve Tedavi İSMAİL AKGÜN MÜESSESELERİ { • •* Rio 3 Rio 7 G 2 MAYIS ÇEKiLiŞiNDE eeen gün gazetelerde vardj. Blr kahve nılistimall olmus: Ban tthalâtçılar, lylce blr cins kahve olan Rio 3 kln döviz almı^lar. Fakat mem lekete dördüncü. beşincl. hattft yedlnel dns Rlonar Hhal edllmls, aradaM HSvlz farkmı ynrd dışma aktarmıslar. Şafar s»yle demisi Tırtup ke'sbı kenarındın UTafe'b4rla hSpürdet Deslnler kabve IçmeMe »u emml aırtma mahlr hal KMıir blrhn mehaTethnfx, ffaiennn knlpunu »ırlfane tutup höpürdetıymizde... Yoksa cinsten pek anlamıyoruz. Niteklm 7 numaraîı ve düskün kalltell Rlo'yn gineye oooh dlye e«kenterde Hlraz mitlraz dayulmadı. öyleyse, kahventn 7 numarahsijn resmen (retlrlp dövlH ona göre ekslk versek: hlle payı bırakmasnk; halkı» mızm itlyadını da ueuı çesnlye âyarlasak olmaz mı? Farkma varmıyan çoğımluk zaten varmrror; damak v« penlz zevkl lntelmlsler de Herlde, mesetS hertlm blrlnrl nprl slffarayi Slnahl Ocnfrma terrfh e<»l«im pfbl. J namnrali Rlo yerine T Iktisat ve Maliye 160.000 LİRA TUTARINDA İKRAMİYE Bu eene: ikişer daireli 10 Apartman + ikifer kath Bahçeli 10 Ev + 875.000 = 1.750.000 lira Hesabınızda en az 150 lira bulundurunuz " paranıztn... istikbalinizin emniyeti mış bir yaprak gibi, hâdiselerle sü rükleneceklerdir. Güler bilir: Dadısmm galpten haber alm* antenlerl pek kuvvet lidir. Altıncı hissi bu zenci kadınl hiç aldatmaz. Şimdiye kadar başlarından geçen bütün olağan üstü olaylan, Anberbu mahut cümlelerile haber vermiştir. Demek çıktlkları bu Hac yolunda da bir fırtınaya yakalanacaklar? Pekl şimdi ne yapmalı? Nasil tedblr almalı? Olağan üstü olacak Ların mahiyetini bilmiyor ki ted birinl alsın.. îstanbula geri mi dön moli? Kaçmak bir kurtuluj mududur? Hem de bu kaçmak sayılır roı? Neden kaçtığını kestiremeden.. Yeni vakaların, dönüş yolunda yahud İstanbulda kendilerinl beklemediği ne malum? Genç kız, sanki Azabl kâfi değiimiş gibi zihnini büsbütün bulan rıran dadısına gocunarak bakü. Titrek bir se^le Allah aşkına meçhullerl koklama! dedi. Gaipten kokuiar alma! Eski macerayı h«nüz kapattlk. Yenisine tahammülüm yok. Mamadadı yavasça içini çekti: Olajakları önlemek elirnden gelse sana janım feda, evlâdjığın.. Ama elincden bir jeycikler gelmi yor.. Sen üzülme. Bia ne badireler atlattık. Gemimlzi gene kurtaraj»ğız Güler, blr garip tcbesaümle dıu Demek ille bir jeyler olacak? İlle oiajak! Anberbu, gözlerbri meçhul bir noktaya dalcırıp ürperdi Sonra bir denbire kendini topladı, normal gö rünmeğe çabaladı. Çocukluğunda Gülenn derdlerini avuttuğu o ok şayıcl sesile genç kızı tejelliy* kai kıstı: A, evlâdım, Maj«ra «ıkarsa fe na mı ya?.. Sen gazetejilikte hep majeralanmlzl yazdın da şöhret, pa ra kazandık. Diişünsene, çojuğum.. Bu sene Hijaza başka gazetejiler de gitti.. Aynı röportajları yazajak yerde, ajaip jeyler görüp yazsan daha şok makbule gesmez rnı? V« Güler, tlpkl çocukluk zaTia nında olduğu gibi gene kandı, avundu. Korku ile karısık yeia ifa desi gözlerinden silindi. Alâka ve meraJda dadısına baktı: Gerçe hakkin var. Hbette ftle minkine benzemez mevzular yaz mak hayırlıdır. Ama ürküyorum; nefsime itimadım sarsıldl.. Sinirle rimin kuvveti kâfi gelecek mi yeni sarsıntllara? Mânen tedavi oluncaya kadar bir müddet sâkin yaga mak utiyorum. Bırak sojuk, na yapajaksm M man gibi hayatıt... Şivi şiviyi söker: Seni anjak yenl majeralar te davi eder. Oyalanır gideriz, ayo! Gühere yan gözle «akacı sakacı baktı: Benim de oyalarımaga ihtiyajun var. diye ilâve etti. , 1 adet 10.000 lira 3 adet 5.000 lira zengin para ikramiyeleri Cem'an AÇIK TEŞEKKÜR Allemîzln buytiîü lzmlr tütüa tüccarlarımian 10 mart 195« euır.artesl rünü vefatı do« layıslle, gerek renaze mera»imln« Istl» rak etmek ve çelenk göndermek, ge« rekıe telefon, teİRraf. mek'ubla yey» ziyaret'.e bultmroak «uretlle »cımııa lj» tlrak eden akraba ve dostlarımıza »yıl ayn teşekkür etmeje teesürümOı m ı . nl olduSundan kendilerln» en tamiml teşekkürlerimlzin bildirilmedni gazetenizden rlca edertz. Esi, Çakıroflu, Karag&zoghı ve Paker allelerl *** MUessesemlzln kurucu v* ortaUann* dan İzmir ttı'.ün tüccsrîarından 1» mart 1956 cumartesi gurü vefatl dolayıslle gerek cena^e merssirnln* lştlrak etaıek ve Clçek gBndermek, ge« rekse telefon. telnraf ve mekhıbla veja zjyarette bulunmak suretıle aeımıza 1» tirak eden müesseselere, bankalara, mflstniler<ın!îe ve dostlanmıza ayn ayn teıekkflr etmegs teeıctlrumüz ma. ni olduguDdan kendilerine en samiırj tesekkuTİ«rtra!ziri blldirümejirj gazetenltden rlea ederlı. Oeken Kolîektlf Çlrkeö Ah, »en dadıcığım, sen!... Hayatımı bana hoş göstermek Istiyerek züınimi çelmek için ber zaman böyle yaparsm. Anberbu, güldü: Dur bakalım, şelebilejek mlylm. Bazan jüpheye dÜ3.erim, daM Bütün o hâdfceleri, rtrafımız . da bir masal dekoru yaratmak Için sen hazırlıyorsun gibi gellr bana. Afrikanın cinlerini, perilerird çağı rıp hakik! hayatm kahramanları haline sokuyorsun galiba? Açılma sı yasak kırkıncı kapıların kilitle rini mütemadiyen kurcalıyorsun. Kendi k«ndime sorar durunım: Sen erkek olsan acaba ne olacaktın? Ben erkek olsaydım, polis ha fiyesi olajaktım. Görüyor musun ne kafada olduğunu.. Çattım seninle!.. Ah, keı ke geceleri okumasaydım o dedek tif romaniarını sana.. Heveslendir meseydim seni. Abuk sabuk tefrika lara merak sarmasaydm... Oldu ola caklar gayri sana. (Arkaaı var) İBRAIIİM ÇAKIROftLirmııı İBRAIlhl ÇAKIBOGHTnan TÜRKİYE $ BANKASI «CUŞIHURtYET» İn Tefrikası: HİCAZ TOLUNDA Çam çarşısındayız. (1) Türkiyedeki kapah çarçılar göz 6nüne getirilsin. Şam çarşısı da on lajd«ı bırine benziyor. Daha ziyad« İs^nbul'dakinin son yagmdan evvel bildıgımiz haline benziyor. (ip kılıklan bakımından muaTzam f j bir Am«rikan filim stüdyosunu ha | j tırlatmasıdır. Suriye'de klyafet in • 1 ı ya^ılmadığındHn, yerli halk J dilediği biçimde dolaışır. Meselâ es : sank!arı renk renk yollu naf> a b s n , ipekhierden entariierle; bedevil^r nJ^H ^ u ^ ^ M 1 6 y a n m i *n S b i nn raa i arakiyelerUe dervişier aba ve asâ? c^.« . . ^ f»,ı y e j . . . b i n a . j [ a r j ^ keşküllerile; ayaklarına san Iklım farkı dikkate alına bacaklarma şort rak tavanları, kubbeleri daha yükfeslerilej modern sek yapılmış. Bunun da içi kol kol, leşmis kadınlar. kolsuz elbiseleri, böîüm bölüm, sokak sokak.. Bunun da içinde genze rutubetle karışık tüylü, tüllü şapkalarile; muhafatürlü kokular çalıruyor. Baharat zakârlar, pelerinli çarşaf ve ipek ve hacıyağı kokularından, kösele, pecelerile alaealı bir dekor yaratır lar. Bunların aralarîna dünyanın cilâ kokularma kadar^ Şam çarsLsımn bir hususlyetl, dört bucağından gelen turistler, bil dükkânlannı, sokaklarım doldu hassa Hindliler, Pakistanlılar, Fas ran insanların birbirine uymaz aca hlar da millf kıyafetlerile katısınca, bir beaeriyet kokteyli meydan» d) Bu tefrikanın her iki muhar gelir. rlri, romanda bahsi gcçen meraleŞam çarsuında insanlar kadar ketlere muhtelif gazetelerin mu dükkânlarda da tenevvü vardır hablri olarak «itmislerdir. Eserdekl Halîcl, halıcınm yanında kebepçı, bütün dekorlar, «ynea hayattan Ijebapçının yanında altm ve gümüş i lü brokarlar tejhir eden kumajçı, Bunlardan biri sariflin, güzel bir genç kızdı. Altm ıjıiülı dalga dal ga saçlarını lâcivert kadife bir kur dele ile ensesinde toplamıstı. Kıvırcık kirpiklerinin gölgesinde gizlenen menekşe mavisi gözlerinde öyle yer etmi» bir hüzün ifadcsi vardı ki, ju anda dondurma çekmolerinin havada uçuşunu seyrederken dolgun dudaklannda beiiKARAMAĞRALI ve VâNu ren tebessüme rağmen, gözlerindeki bu hüzün dağılmıyordu. onun yanında takîavacı, lâvantacı, Bezgin tavırları, gcncliği ve gfldondurmacl.zelUği ile tezad halinde idi. BunristÎCTi en fazia önünde teplayan dordurmacı dükkânlarıdır dan doîayı, etrafında daıma bir me; ünkü Şam'da dondurmacıhk ayn rak havssı yaratıyor, alâkayı büaca bir hüner gösterisi haîini almıç bütün üzerine çckiyordu. Pek basit giyinmişti. Tek süs lâtır. îstanbul manavlarm'.n ta uzaktan birbirlerine kavunları, karpuz civerd popiLn elblsesinin göğsüne ları top gibi atmaJarım andırır ?e sallandırdığı inci kolyesiydi. Gaze kilde, dondurmacllar, kovalardan çı tecilerin tercih ettiği modelde kıy kardıkları sıkıimı? çama^ır birimli metli "bir fotoğrai makinesi ornzun kupkuru dondurmaiarl dükkânın dan sarkıyordu. arka tarafmdan ön tarafma hooop, Masada karşısında oturan siyah fırlatırlar. Bu dondurnnaiar, çe ipek mar.tolu, siyah türbaniı, orta şidlerine göre, tezgâhın üstünden ya^lı kadın sevimli bir zenciydi jallansn çengellere asılır. Müşteri Güler G. nin dadısıydı bu.. Dadı istedikçe tezgâhdar' bunlar ama ana, mevkiinde bir dadı. Pek dan kesip kesip verir. Şam'da don küçük yaşta annesiz kaldlğı için büyütmü^ durma hediyelik nesneler arasmds Güleri Anberbu kalfa dır. Mukavva kutular içinde mese yetiştirmisti. İ^te birkaç yıl evvel iâ Beyruta kadar gönderiür. O «ı Güier babasız da kaldı. Bütün mu habbetini dadısına verdi. Onu yacakta erimez. nıcdan hiç ayırmıyor. Hayat müTOrkiyeden gelmls Üd kadın da cadelesi ortasinda beraber bocalıŞam çarşısınd* bu manraran:n eaz yorlar, feleğin türlü sürprizlerile beslne kepılarai doadunaacı dük kar(ila$ıyoxlar, kâh baUyorlar, kih (îklyorl&r. kânına girmiştL Son devirde de gene yaman bir fırtınaya yakalandılar. Yeni bir maceraya sürükîendiîer. İşte bu roman o macerarun hikâyesidir. Garsonun getirip önüne koyduğu ağdaiı dondurmadan kaşığım çek meğe uğraşırken, Güler, dadıslrun sanki bu dekor içinde değil de ken di iç âleminde yaşadığınl farkederek o okşayıcl, o kalbe akan seslle sordu: Gene n«n var senin, dadıcığım? Anberbu kalfa dalgınlıktan silkinerek iç geçirdi: Burnunca ajaip kokular salını yor, Gülerjiğim.. Bir şeyler olajak.. Olağan üstü bir şeyler olajak! Bu basit cümleleri işiten belki sadece gülümser, yahud omuz silker geçer. Fikat bu cürr.leler genç kızın üzerinde bir kara haber tesiri uyandırdı. O gü^el mavi gbz lerlnde korku belirdi; dolgun dudakjarından tebessümü silindi. Don muşçasına dadısma bakakaldl. Çünkü tecrübelerile biiir: Dadı sı, burnuna acaip kokular çalındığından, olağan üstü hâdi»eler bekle diğinden bahsettl miydi, muhakkak sâkin hayatlarının bir dönüm nok tasına gelmişlerdir. Tehlikeli mace ralar kendilerini beklemektedir İradelerinin dizginleri ellerinden gltrnisür. Rüzgânn öniine katıl Kırlangıç yuvası Nlhayet bulmak Ozer" o!an tnı romanımızı bugünden itibaren S lnci aahlfede bulacaktınız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle