04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUBUlUKlYEt VMHURİYET'ta TEFRİKASI: Şubttt 19M Anlatan: Albay Rujtü Kobaa Tazan: YAŞAR KEMAL Işe başlarken Cafer, Şamll, Keca Mehmed gibl render de vardı aramızda. Yinni, yirmi beş yaşhnnda. Geriye kalanlann çoğu ayıngacı ve affa uğramış •şkiya idi. Bır kumı da benim akrabamdı. Bunlar Düzeede toplatıdılar. Ken dilerine Çakırcalınıa kim olduğuBU, bu isin ne kadar zor bir lş olduŞunu anlatüm. Çakırcalıya gitj»enta yüzde elli ölüm olduğunu •öyledim. Belki de yüzde yüz. «Korkacaklar, ölümü göze alınamışlar aramizdan ayrılsm, buradan gerkin geri evmt dönsün* dedim. Ama bu kırk bes, kisiden klmse tynbp evine gibaedl. tÇakırcahnıa kim elduftmn biüyoruı. Onun tarafından öldürül mek de bir şeref» dediler. O ramanlar böyle yiğitlik bayranlan vardı. Çoktu. Müfrezeyi Hacıduk Kâmfl, Mehtned Bey v« Osmana teslim ettim. Onlmra: «Six Afyon nstünden tzmire gidia. Orada beni beklevln. Ben İstanbula gideceğim. Salihlide bulufuruz» dedim ve İstanbula hareket «ttim. Onlar da tzmir* hareket ettiler. Bolu mebusu H?bfb Bey Kanhcada olturuyordu. Vakit kaybetmede*ı, doâru onun evine vardıra. Evinde buldum. Bu Hab:b Bey Abdülhamtdin hal'ini padişaha büdlren rattı. Topcu binba«ısı v» İttihadeılann ileri gelenlerindendl. Beni yalmr benhn başıma belâ. Allah sırf bu adamı bana belt olsnn diye yaratnuş. Ne yapacağuzu, ne edeceğimi çaşırdım. EJe, avuca sığmıyor. Kayıyor. Efter bu «dam ?ey tan değilse, şeytanın öz kardeşidir. Bu, mutlaka böyle. Tasavvur edin Rüştü Bey, Mahmud Muhtar Paja gibi unıur gormüş bir kumandan onu Çöpderesi mevkiinde 500 kişilik bir kuvvetle sanyor, bu }eytan herif 500 kişiyi yanp çıkjyor. Hem de Mahmud Muhtar Paşa kuvvetlerinl bir hayll hırpalıyor, blrçok zayiat verdiriyor. Bu, bSyle bir şey tandır. Bütün ümidimiz, son ümidimit sizsiniz. Anladınıs değil mi? =haberieri Millî Konınma kamımındaki 11 diikkân soyan 15 yaşında çocük Nurullah Kunter di» diye mahkemelere verildi Fakat mahkemeler jöyle karar v«rdiler: «166 sayılı Koordinasyon heyeti karan, kaeunî mesnedden ârl olraak itibarfle, nnrteber defildir.> Bunun üzerine bu isin bir kanun mevzuu olduğu nihayet 1944 yılında anlaşıldı da 4648 sayılı kanun ile 30 uncu madde değlstirildi. Ama hem üç sene geç kahndı, h«no de Koordinasyon kararlanrun prattijine ve korkutucu tesirisıe halel verildi. Bir diger misal. Hukfhnet 431944 tarihinde ihtikârla mueadele vt ticaretln tanzfmi mevnıundaki 510 sayılı karan kabul ettl. Bu karar, 1531944 te nesredileTek yürürlttğe konuldu Bu karamamenin üçfln cfl maddesi gruplar arasmdaJd «atışı tanzim etmekte, bir çok yasaklar koymakta idi. Zamanm ihtiyaclan, böyle hükümler konuhnasım n uKuKt ABAHTAN »ABAHA.^ Eşkıyamı, kahraman mı? öyle bir mektub aldnn» Cumhuriyet gazeteend* son günlerde göyle bir yan gördüm. «Çakırcalıyı biz öldürdük!» Aynı yaada ÇakjTcalı için «19 uccu aann en büyük eskıyası» ve «bu müthij haydudun.. ilâh» gibi eümlelerls karİEştım. Çakırcalı Mehmed Efe hakkmda salâhiyetli bir yazanmızın Jritabuu okumuştum. Bunda «Çakırcalı ne bir haydud, ne bir eşkıyadır. O, yalnız hak ve adalet için dağa çıkmıs vm haksız''kla mücadele etmiştir. Halbuki diğer efelerin ekseri» ask uğruna dağa çıktık'anndan balk arasında Ça kırcalı kadar tutunmamışlardır^ Acaba bu ild nd düsünceden hangisi doğrudur. Bu ^ususta objekttt görüjünüzle beni ayduüatacağınıa umid ediyOTum. Şeref özm«n Tunçbilek elektrik aantrab takniayanlerindea Ttrsanlı idari mevzuatta aksakhklar Prof. Dr. haklı eöstennekte idi. Fakat oeyletelim ki kanun, hükumeta bu yolda salâhiyet v«miş değüdi. Üçüncfl maddeye aykın hareket edenler mahkemelere verfldiler, fakat *en« beraet ettiîer Bunun ürerine gene meselenic kanun mevzuu oldugu anlaşıldı, 21 ind madde tadil edUdi, hükumete bu hususta salâhiyet verildi de bu kararnameye aykınhklar, aneak ondan sonra bir suç sayılabildi. Bir misal daha verelim. 1944 te zamanm şarüan satılan mallara •" ttket konulmasmı gerektfrmistl. Bo ihtlyacı duyan kanun koyucu Sl to d »addeyi 4648 sayıll kanunla de: g ştirirken Ticaret Vekâtetinee salâhiyetli kılmacak merdler tarafı» dan tayİB edilen mallara, «cina ve fiatmı» gBsteren etiket konulmasıd nı macburl kılmif, koymamaSl a bir sue •»ymıştır. Göruldügü ü«ere katıua eökete sad«ce «cins re flat» vazılması mecburiyetird koymuîtur. Ticaret Vekâletine veya salâhiyetli kıldığı mercie bıraktlgı şey, sadwe bu mallann taytoıi mevzuudur. 1934 te etiketlere başka hususiann da yazılması ihtiyscı duynıldu. 1371954 tarflımd* hükumet taraftndan kabul olunan 944 sayîl» Koordlrasyon karamamesinto altıma madderi. etiket mecburlyetine tâbi tutulacak mjllan tayin stlfthiyetiai belediyelere yeTdi. Fakat bu madde, belediyelere, etiketlere mallyet ve satı* fiatlannın T« fatura numaralannın yyazılmasmı mecburl kılma salâhiyetini de Terdl. Görülüyor Jd Koordinasyon heyeti, kanunun kendisine vermediği salâhiyeti belediyelere vermistL Bunun neticesi su olmustur ki etikete meaelft mallyet flatan yazmıyan *acir mahketneye verildigi zaman beraet etmMir. Çünkü kanunun fuç •aydığı. arcak cinsin Te fiaün yanlmaman halidir. BİT okuyucunıuzun lutfedip gönderdiği son tadil tasansından anlıyoruz ki, bu bosmk şimdi doldunılmaga çalışılmaktadtr. Bunun 'isabetinde ıflphe vok '. Ancak bu tadfl bir buçuk sene önee yapılsaydı, bugün ıhtilcârdan daha az sikâyet edilecekti. Son bir misal daha verelim. Karamame veya sirkülerle nesredillrken intikalî hükümlere gereken ehemmiyet verilmemekte, bu yüzden >ir eok bosluklar meydana çıkmak tadır. Boşluklann kıyas yolu ile doldurulmaMoa da ceaa hukukunda imkân bulunamamakta, bu yüzden bir çok fiiller eezasız kalmakta, ihtiyaclar eevablandınlamamaktadır. Mesell ithalâtçmm ithal ettigi mah serbestçe satamaması, tah sis ve terzi yolu ile dagıblması hak kındaki 581955 tarihlt, S sayüı •irkulerin neşrine tekaddüm «den aylarda, mah gümrükten çekme vesikası verilirken, tatdrlerden, idari emirlerle, mah İki ay müddetle •atmama taahhfidfi •bnmıstır. Ortada kanuna dayanarak uaulünce neşredllmiş bir lirküler olmadığından bu taahhüdlere riayetsizl'Jc millt korunma suçunu teskil etmemistir. Alb »ayıh sirküler çıkanlırken de bu hususta etraflı intikall hükümler konulmamışttr. întikal! hükümler ancak bir sayılı •irkülerle beyana tâbi tutulan raal lara lnhiaar ettirümif, bunun haricinde kalan ma 1lardan, daha 5n.ce ithal edilmis olanlar, ithalâtçı tacirin elinde bulunmasına ra^men, tahsis ve tevzi dışı kslmîj ve tacirler serbestçe satmak irakânını bulmuşlardır. Bütün bunlardan çılraracajunız tıetice fa olmaktadır ki, ihtK'ae du yulduğunda, kanunun derhal tadili yoluna gidilecek yerde, kanuna dayamnıyan karamame veya slrkulerler çıkarıhnası, reya karamame ve sirküîerlerde boşluklar blralolması, milll korunma kanunu tklndt «Eeklemlyordum. Acaba Rüştfl şimdi Izmirde ne sıkuıtılara an ruz kaidı diye düşünüyordum» dedl. «Söyle bakalıın ne istiyorsun?» Dedim kl: «Böy'.e sipsivrf gidemezdim •îbette. Takdir buyururtunuz ki, ben eline aldıfı işi ba;armak zorunda olam bir adamım. Lâalettayin hareket etmerr.e imkân voktur. Mektubumda da arzettiğira g^bi fev kalâda salâhiyetler lstiyorum* «Meselâ... Ne gibi?ı ttstedi&im salfthiyetler şunlardır: Bu işin muvaffakiyeti de rfizde yüz bunlara baShdır. 1 Çakırcahnın tenk;lini biti*tneiy« kadar hie bir kimsenin emir ve kumsndssmda olmamak, 2 Bir tek merci ile muhaber» etmek. o da yalmz îzmir Valisi olmak şartile, 3 tzmir ;lm«ndifer]erinln, her hangl bir istasyonda, istediğimİBÎe derha] emrimize verilmesi, 4 kmir Vüâyetl dahiinde Çakırealm» takihi için, başta asker! kuvvetler olmak üzere, ne kadar takib müfrerest varsa hepsinin ilga •dilmesini ve bu takib ve tenkil keyfiyetinin münhasıran benim müf rezem* verilmesi, \ Yakınırn v« akrabam olan yüzbaşı Şukrü Bey lsminde bir Jandarma vüzbaşısı benim için şayanı ıtimad oldu&undan refakatime verilmesi için Umum Kumandanlıktan izin alınmasl...» Ben bunlan aöylüyor, Habfb Bey de not ediyordu. Bitirdikten sonra: Kendine gOvenmia, Said Pasa, «Ka'k haydi «eninJe Taîât PaÇakırcaîmın vukuatını haber alffide)ra»dcdL dıkça kızıyor, köpürüyor, verinde Gittik ve hâtıralanmı nakle baş duramıyor, dişl dişini yiyordu. Ölarken atilattıgım şekilde Taîât Pa nüne gelene bas bas bağınyordu: ffa İle uöruçtük. İstedigim bütün tBu mel'un benim geldiğimi ••lâhiyetler bana verildi duymamış mı? Bu ne cüret? VokIzmirde işe başlarfcea sa benim kim olduğumu bilmiyor Salihliden arkadaşlan abp doğnı mu? Bilmez o!ur mu? Bilmemesiîzmire gittim. İzmir Valisi Nâzım ne imlcân yok. Bir efkıya, ÇakırPaçanm huzuruna çıktım. Bu Nâ,calı gibi bir eşkıya beni bilmesin, Bm Paşa, Abdülhamidin Zaptiye j buna imkân yok. Bununkine cür.et Nazırlıgını yapan ünlü Nizırn P de denmez Bu adam düpedüz deidi. Nâzını Paşa, Çakırcalııun bir li» diyordu. tDüpedüz delit. ülu l türlu ele geçirilememesinden dolarar) yı, padişshtn gazabına uğramış ve mevkii bir hayli sarsılmışu. Bunu Bir Mijrros heyeti Çukurova bana açık yürekle söyledi. Derd «randı. müstahsillerile göriismcğe gitH «Zaptiye Nazırlığında karsnn Çchrimiıln tebz* ve meyva meıeİMİda, onun yüzünden başıma g gelme nl kökünden hallebnek icin, üç kişilik ş heyeti * k kalmaz. Padişahın yanına « konınma kamaıunun tâdOt Yazan: re cezalarıa ağırltülması yolur.daki kanun tasarı ve teHlfierinin APolis. Beyazıdda 11 dükkln somüzakeresi yan 15 yaşında bir hırsazı yakala dslet Komisyonunda mıştır. Halid Hikmet Doğan ismin müsasebetüe sadece eezaları ağırdeki bu çocuk, anahtar uydurmak latmakla ihtikârın önlenemiyeceğisuretile 11 kundura mağazasından nl, hattA eezaları ağırlatmanuı mah runma kanummun filin veya ia'an çaldığı mallan Bedros Yalova to rurlu bile olacağını, ihtikâr suçlan maddesine aykın bir hareket varmtode birlne satmış, Bedros da, hır mn işlenmesi sebebinin, kanundaki dır diyebılmak için o marîddtre sıızıhk malîarını müçterileri olan cezanın azüğı değO, fakat kanun dayamlarak fi\t*r''7m1i bir karar esnafa devretmiştir. Halidle Bedros daki cezanın Terüememeal o'duğu veya sirküler olmaii'lır. \ma *anu aöylemis, ber aeyden one» Ironbugün adliyeye verilecektlr. tır. Tatbikatta akai yola gidUdiği, trol teşkilîbnin takviyesl llz'rn gel bir çok emirler venldiği, yasaklar diğini bundan önceki yazılarııaizda konduğu göıülmüştür. Fakat netlbeürtmiştlk (1). Almanyada bir doktonnnm c«d« banları dinlemiyenler yaksPrivat doçent unvanmı YfirflrlSkte olan kanundaki ee lanıp mahkemey* Terildikleri zamıî» zaların vtrileraeme^injn bir stbebi man, fiilleri suç uloı>L^^ııdan, bekazandı «Anladun. Çakırcabyı berkes ltSS aeneslnde bllgl ve IhtltMiBl art de, idart mevzuatm azettigi ak raet etmişlerdir. kadar ben de biüyorum. Daha da saklıklardır. Bugün de bu n.,au Bir mlsal verelim: Hükumet kim olduğunu öğreneceğim, Paşam. tınnak Ozer* Sıhhat VekJüetinet Almanyaya gönderllen, Urfa Devlet h«ıU. alnıak is.tr ^ 17/6/1*41 tarihinde 1C8 sajılı koorİlk ijim, Çakırcahyı iyice oğren neıl nlsalye mütehassın Doktor Haluk. Bilindiği gibi »1111 koranm* ka dinasyon kararınl kabul etmi^tirmek oLacak. Belki bir yıl burada ka eeçenlerd* beyneunllel blr Jüri önünde lacagun. ama, Çakırcalıyi öğrendik verdljl lmtîhan r.etlcctlr.de Privat Doç«nt nunu, 'avkalâde he' ve sartların siL Bu kararname mobilyf •] ol.rak klten eonra işe başlıyacağım. Bütüc unvamnı kazanraııtır. Onvanınm taı atle değiîeeeğini gözb'nünde tuta raya verilen gayrlmenkullerd* klra Alman Ünlver»it*»lnd» hatamız, Çakırcalıyı iyice Sğrenme dlki içlnmecburlyetl U«T1 «ürüîmüj,Atm rak, baa hoiuslarda kaideler koy bedellerinia nasıl tayin edileeeğini vermeıi far den onu takibe kalkışmamızdır. kat Alman kanunlarına göre ecntbl mak salâhiyetini Koordinasyon He go ;tmekte idi. Fakat millt kı ıOnu lyi öğrenecegim. Ne yer, nasıl Ubliyetinde blr kimscyt kiırrt verlle yetine ve dolayısile hükumete dev ma kanunu bu tarihte, hüktmete yatar, nasıl uyur, ne giyer, nanl mlyecegf lçln ayrı bir kanun çıkarıl retmijtir. 3u m vruda ilk alsakhk, bu yolda bir salâhiyet vermi» de • iikumetin kendisine kanunla ve ğildi. Neticede bakın ne o'iu. Bır konuçur, nasıl duyar; elhlsıl onun Aynea. 0r.*v«reitenln llml lsilfare • tı. Bakanlıklara çok kimaeler cmobilya bedelini faz her şeyini ineeden inceye öğrene heyetln» u ı Mçllen Doktor Haluk, rilen ta ceğim. Ben dönmeğe değil, ölüm Alman Msarlf NeîareHnc» fBsterllen evretm'Çsi olnrujtuı. Bu sebebledir la tuttu, milll korunma «uçu i"î ekalım davasına geldim. Koca bir Uirum üıerir.e: devlet erkânı. profesör :i meselâ Ticarvt Vekileti zaman mıllet, bir eşkıyanm karşısında â ve doçetlerln de huzurll» Mr den ver zarran »irküîerler nesretmiştir. Hüm!«t!r. kumetin, kanunla kendisine devr*ciz kelmasın diye pelclro.» ^îeclis Tuhkikat Kondsyonunım dilen bu salâhiyeti başkasına devPa?a memaun oldu: re salâhiyeti kanaatimizc» yoktu. «Eüştü Bey,» dedi. föyleyse çahşmalan biraz vaktiııiz olacak. Çakırcah hak BOyOk HUUt Mecilsl tahklkıt konl* Fakat 30/3/1939 tarihli bir Tevhidi kında benden de bir şeyler öğrene yonu dun TUccar Dcrneğl Baskanı lx Içtihad karan, kanaatimizce hatall olarak, bu devir salâhiyetini kabilirsiniz. Burada, bende bir kaç zet Akocmam vt 4 tacîrl dlnlemi«tir. Kcnisyon bugün de mesalslne deram bul etti. Husust tahkik ve muhakegün ka!m da size Çakırcahnm baedecekilr. me merciine tâbi gahıslar, meselâ a taraflarını anlatayun. Onun hakİstarıbul . tzmir hattı Için Bakanlar ve memurlar hakkmda iskmda çok jey biliyoruın zannederyaphnlacak gemiler pat hakkını kabul «tmiyen r* sem.» tBaşüstüne Paşam, kalmm. Denlzdlıic Bankastnın tzmir • Istaa kanaatimizce kanunun metnine ve Alâkanıza çok teçekkür ederim. bul srasındaki deniz yolcuhığuna yarun demokratik ruhuna aykın olan Tev füne lndinnek maVsadl)» yenl blr tip hidi İçtihad kararınm da tarihi Nasıl emrederseniz?» j?m: <; parls edeeeğinl blr taOddet Jtae» 26/5/1949 olduğuna göre. her iki Izmirde, Paşanın yanmda iki yazTnıştık. gfln kaldım. Paş« bana Çakircalı öğrer.dîğimi» e8re. ö mü sOrat yapa kararın aynı hava Içinde verildiği tçtihad hakkmda akla. hayale gelmedik şey bilecek olan bu tlp üernüerln Uk pro anlaşılmaktadır. Tevhidi ler anlattı. Bilhassa onun Kara Sa Jelerl Baika mtthenrilslerl tarafından kararlanrun, hele 6089 sayüı lunun id Paşa ile çarpışmaîannı her iki h?ırlarm»ktadır. Gemller 6000 veya dan sonra, mahkemeleri *amamen 7000 tonluk olacaktır. bağbyamadığı gözönünde •utulursa, takibde de, Kara Said Pasayı ne Darclâcezedeki hâdİM gimdilik, tanzim salâhiyetinin bir hale petirdiğini hikâye etÜ Bvrelkl f(ra Darüllcezede Tnktı trolan Vekâlete devrini kabul etmekten tsmir Valisi Nâ7im Pagannı hâdlra Ufti» h«we«ne tatikal rtnlş. fakat ya Tevhidi fçtihad karannm bana anlattıklan tthJtıkata başıanmıstır. degi^tirilmesİEİ yahud lrnnnrpm böy Kara Said Paşa, ordunun gözbeAnadola Feneri sahilhrde bfr le blr tefrire imkân vermiyecek şebeklerinden biriydi. Sarayın en ?öcesed bulundu kflde tadillsl dilemekten bajka yavendiği atkerdi. Gençti Nereye gön dermişler, ne lş vermlşlerre nıutla Ansdohı Feneri sahflinde dun, tahıol p: k iş kaîmamıştır. fdarl mevzuatta rastlanan THTIH ka başarmıştı. Arnavudlukta çok nen ?0 yaşlannda ve deniıde uzun müddrt kaldıPı anlsjıl^n b!r erkek eese aksakllk, kararnaTe veya sirküleriller görmüştü. Kara Said Paşa İz di bulunarak rauhafaza altısa lerln kanuna dayanmaman olmujmire geldikten sonra, Saray artık Çakırcalıya yok gözile bakıyordu. Soruîftırma sonunda cesedin 26 ocakta tttr. AleUde bir knramame veya Kara Said Paşa, kendisinden emin Raradmizde baUn Ereğlt Umanına k> slrkülere aykın hareket l » m.'iM »ıdlı di Ondan çok da hükumet Kara Sa oldugu«Blriiki motörfl m'lrettebatinaaıi" korunma suçu olamaz MılU )ıotcanıt'ne vanlmiftır. Denlz ve id Peşasına güveniyordu. Kara Sa '^rmiyel'iJtakamları tahklkat»" b»jl** id Pa«a, SelSnikteh İzmire tam kad mıjtır Bnndaft öHtekt ymzılar Sl rolu fırkasile, bugünkü değişle tütk" genc. bir 5?rend kızı sevgUİ ocak ve 9 şubat tarihli sayılanmızmenile gelmişti. Bundan başka da da çıkmifbr. sinin eünden ahnışlar İrmirdeki takib alayı, emrine venunda sarahat yokmuf, kanuu hfirilmişti. Bir tümen, takib alayı, Blr kıx talebe lle b!r erkek talebe. kumete bu yolda salâhiytt verAda çsml:kların<5a o*ururlarken, Saamüfrezeler, bundan başka da Çadeddln ve Selçuk ed'.arında Ikl k!jl memis. Bu takdirde yapılacak VI kırcabnm düşmanı olan eşkıyalar, kızı gencin elind»n alarak evlerine Uı vakit geçirmeden, kanunu tâdil bunlann hepsi bir araya gelince bir gMürmüfler'ilr. 13 yaşındakl kızı blr ettirmek ve iktisadl |artîarm geordu kadar kalabalık oluyordu. Yer gün evlerlnde tutan Sa?4edd!n Erdemle rektirdlği tedbirleri derhal almakgök askere, yani takibçive kesmiş Selçuk Akdoffan. polise yapılan mür«ti. Bütün bunlara rağmen Çaktrca caat Ozerine yakalanmiflardır. Kıı» mütecavizler «adece lı bof durmuyor, şurada on adom •atasmıyan yapmiî'nrdır. HSdls» Içkl tç'p âlem adll öldürüyor, burada be; ^v basıyor, m*kamlara lntlkal etmi». Möddelunıuötede zenglnlerl daga kaldınyordu. mnikçe tahklkata bajlamniîtır. Bir gün boş durmuyordtı. **• Okuyucumun arzusuna uymak tsü" yorum ama, tamamile objektif olamıyacağımı ba^langıeta itiraf ederim. Zlra Çakırcaîmın dağlara hükmettiği sıralnrda, Mahmud KJt<htaı *'»^a tzrnlı Valilltinden blr mftddot synlaar, Babıâii, vekâlet etmek özere btbani NnretHm Bcyl İnııiı Valllljfine gönderraisti. Trenlraizİ Çakurcalı aı daha basacaktı; dar kurtulduk. Bu sebeble hlslerim Çakur^tı lehine değil. kanısındakl devtct c«pheslne pore ayarlanınıştır. Ifattâ cocvUlnŞumda söyle bir VF7.iyet vardı: «Çakırcah eene su kadaı İBSannmzı öMördil» diye dayar, çok Sftelenirdfan. Mi"î fcîâketler o devird* fazlaca olduğundan ahaliyM «Ca'.ırralı ya'i'anırsa memleket r«« hatlıyacak!» jrfbl âmiyane flkfrler tel. kin edillrdL DevletteM zaafın kaba* hatl bn clns tâll hfidlso re sahı** lara yflkletillrdi: haldki zaaf ifri gizlenirdi. Benim gfbl da kanarlardı. Averof urhhsi batsa dış siyasette, Çalvircalı öldürülse t| s!ya«iette fernha kannacaSiz «anırdık. Bazan da btrhtin hattıfcma, öbartnü» vuruldn&nna dalr ya!an haberlerlt sevmelmli'ien hoplnrdık, wnra tek» zibl ötjrentnoe hayıfianırdık... Huiâsası: Çakırcabyı, cemiyeta diitman bilirdim, öyle bir telkin «Jtm4a kaiımfim. Bannn pek de yanbi bir telkia olmadıfma timdi tiahl kaniim. Nlhaytt !>• Çakırcah lflJ adam «Idiirmüş. Gercl içlerlnde kiml ralimmiş, mfitegallibfymls. Fakat U nnnnun aıaram Mehmedetk olduğuna kabnl etsek, Çaknralıyl «jene de evUyala;tıramayız. MİIU Müeadelenia karga^ahğı İçinden silâha sanlmıs ylğit efeler mertebesfaıe mra nkaramayıt tstedlîH kadar sreHneüvey çeyizletdn, istedi^i kadar zengindpn vnrdugunu kefaret yahud siyaset di» T« rMcaraya datrttıii lçia şöhrtrt kalansm. Çakırcahnm şirtn harcketleri var elbcttc: Kendlsint raabvetmej» (eietı Arnavudlan kiîUıvrok bastırmı», pü» küllerlnl keslp çuvala dolduntınş, V» 11ye göndennlş. thanet edcn btz^ hffzirg&nm karşısmda şspır «upur kar» pnz yemiş, onu güneşln altmda tfudetmif... Keskfaı nişann 'mts: eeyreğl rırUtır, havada vnmrmua, Uâh... Fakat bir zalbnln şirm hareketbıt yahud maharerm] hahane ederek •nun zatlmHfinl IVInci plâna atmamalı ., Hele meml'keflmMn ştj devirde ejklyayı sevimli Hân etraejr» ihttyaeı yoktur .. tieride roman, tt» yatro. «ineroa ve televizrnn muharrirlert, Cakırcah rlplnl »eıkJ eendyçte hodbehfid adalet *etirfn Mr ne«l halk •erdenfectisi tarnndı eaerierinde tüslerler. Lâkta benim • rtürn b«na inandmlanıaa. Bana rafmen o tarihlerde eiVtta Anadoluyn belâyt Uâhiy* mihtahalı e?raf ve mfiteçalHbe bCrünıü?ttt. Çakırcalt, onlarm başına mosalhttlt kısmen had'erini bl1dinnl«tlr: devleün yapmakla mükePef oluu yapana» dıjhnı • kiTmen bafarmıstiT. Toka» nda bahs) eeçen muhnrrlr. bn husa* slyetlnJ bellrtml; olacak. «tnee M#mpd» miîeî'lfl T.nor Keraal arkadaS'imnn !se, tefriVasnıda madalyayı iki tarafmdnn eösterer?*inifimM•dlyornm. 101» kjşinbı kaılllnl iUriül kahraman diye yficeltmlyecekttr elbette... BU GÜZEL StZIN OLABILIR Bankamızda.Hesabınıa Açtıımakta Gecikmeyiniz. (STANBÜLBÂNKAS] 10 uncu ŞUBES1Nİ BEYOĞLUNDA ACMIŞTIR ZENGİN ÇEŞtTLt AÇILIŞ HATIRALARI HUSUSl İPTAN3UL KEŞİDESt Bıntdan l.S «ne evvel EmirgSrda denize nçsrık I kiçlnin BlthnOne tebeb olan halk otobOuünön çofBnl Cemal lngüterenln mot5r sanayi ve tlcaDurma? 1 !ncl ağır ceza mahkeme»l tanfındn 4 lene hap«e, 1000 Itra para retinde çok iyi tanınmıs is adamlarından Feltham'daki Ingiliz Charatnssms mahkflm edl'.mlît'r. Gemi adamtan fs bulma bflrosn plon Co. fabrikası umum raü iür mua vinl ve Amerikada kâin Onmpjf kuruluyor Spark Plug Co. fabrikasuım Avrupa Gemi adamİErının l«e gtrîj ve çıkif ldarecisi Mr. Starley CJBİ. tetkikat l..rını tek elden yürütebiimck içln ta maksadile Akdeniz memleketlerinde m<ım«ı Avrvpa kaypayiarmdan isttfade seyahat yapacağı bildirümektetür. düerck blr fOeml Adamları U Bulma Bu anda memleketlmiri de rİT«BQrtmı> hınıtaaünj karar verilmlTtlr. igi'ilrln beürttiklerine gfire, Tür ret edscek olan mumaileyh Mr HX3 kiye Gemi Adamları Sendlkası tarafın Starley, mart ayı iptidaiuidı Istandnn fcunılacak olan bu bflre, Denlıcllik bula ?*lip eft bayan Starley Ue bir Bsrkasına, Arma*6rler», deniı lsleril* likte Hnton otelinde kalacaktjr. !stfgal eden mflesrese ve ılrketlere îngiliz milletine yaptıgı m n « hb> Işçi temln edecefctlr. meti dolayısile kendisi înglltere Imparatorlujunun «Commandsr oi Ûıs Order» nişanile taltif ediimis olup ŞITBAT 24 RECEB12 ngillz motör fabrikatörleri re taeirleri cemiyctinde idare heyeti azan t I S * ı ve motör sanayilnde mühim •nevkj % o amhlbidir. »az oîurum. NanrlAtanToluş J u m Bu ziyar«tinda srmnafleyhin rcfejrüzde altmışı bunun yüzündendir. | tcabında sebze v« m«yv» «toUan ş yzndendir. V. ] 6MI12 27 15.29'17.S3il9.2î! 5.05 katinde ChampionfirmB%ın>nAiValilikte Vlilik gene karşımda, başa çıka yapılabilmesl içln Betiktarta depo ve nix bölgeâ mümessili Mr. PatricK f. & ]12 51! « S t36'12.00| 131 11.İZ mam. Bu adam hükumetin drfü. * r ' I 1 ? r i * r '"sa edilecektlr. Reiss bulunacakor.. 5 kişinin Sitününe sebeb fllan şofSr 4 spneye mahkum olda Mr. H. G. Siarley martta memleketimize gelSyor ' ŞEKERBANK 3 0 . 0 0 0 Aynca L İ R A 500 taühliye mnhlellf para ikramiyeleri 1 Kişiye 10000 Lira APARTIMAN DA1RES1 200.000 Lirahk Açılış ikramiyeslne iştirak edenler 1 i ŞEKERBANK B«yoglu, İstiklâl caddcsi No. 330 Istanbul Telcfon 44 72 82 Gözyaşlan iein* akıyordu sanki. Babasını bir o severdi. Bunu kendisi bilirdi ama, babasmın bilmesini istemezdi: Biline ne kadar üzulürdü kimbUir. Yahus, su son dakikada bunu babası bilsin lt*•• tiyordu. Ölüsünün üzerine kapanaArmand'ın cenazesmd» gelinin rak, ıhk nefesini eansu dudaklann den başka kimse ağlamadı. üzerinde gecdirdi: Mary kavojtasmı pek eeverdi. «Rahat uyu, babaeığım» dedi. Zaten eocuk gibiydi, bu acıya dayanamadı. Hüngür hüngür sğlıyor. «Beni unutma.» Celeste en bfiyfik «gabeyislnin, «Ölümüne ben sebeb oldum!» diyordu. «Ben! Onun perhiz listesice 6lü halinde bile bir azamet bulunan aldırmadnn, doktorun yem» dediği yüzüne bakarken içinden: «Meğeryemekleri ysptım, yedirdlm...» se hiç taoımamışım ben onu» diAntoine, kendisinden pek bek yordu. lenmiyen bir tathUkla gülümsedı, Emüe, o iriyan, biçunaU vttcukansmın ellerinl avuçlar*ıın içine dü, etltri löplöp carkan yftzü Ue alıp sıktı, okjadı: ağabeyisinin başı ucunda dururken «Hayır, yavrum, Sflnde hiç onun bu halile kendisini pek andırksbahat vok. Kendi kendini öldür dığının farkında değildL dü o. İnsan kendisid öldürecek ChrUtopher de Armand'a bakarşeyieri yapmamalı.» ken: «Hayatta hiç birimizl g«oeBabasınm Bhnek flzere iken s8ymedi ya, hele beni> diye kendine lediği sözlerden biri de buydu. Antoine şimdi bunu babası hakkmda paye biçiyordu. Henri, tabutun ayak ucunda dursöylerken acı aa güîümsüyordu. Kansı bu gülümseyiçte gizli olan muş, hiç konuşmuyor, pek durgun manayı anlayemardı. Bunu koca ve düstkıceli bir halle, öyle, dunıanın, vakitsiz »lümunden dolayı, yordu. O da İçinden, kan* gibi: babasma kabahat buluçu olarak «Rahat uyu, babacık» diyordu, karşıladl. «dediginl yapacajbm. Senin düsönAnnette ağlamıyordu. O da ço düğün emellere değil, kendi cmelcuk yaradılışhydı ama, bu hâdlsede lerime hizmet edeceğim ama, ikisl üzerin* onda pek görülmıyeo bir de bir kapıya çıkar.» durgunluk gelmişti. O ufaeık yuzü gerilmia, boaad aaraıaus, g6ckrl u(Aıfcas nc) den kıpırdıyamadı. Onun, ufuktaki ince bulutlann ardmda parlaklığınj kaybederek yavaş yavaş sBnen güneş gibi kısılan gBzlerine bakakalmıstı. Ikramiye keşidesine de lştirak hakkını kazanıriar nun hakkila tatbikına mâni olmustur. Bu hal, cezalann arttrıbnasuu değil, ancak kanunda boşluk olduo gunun söylenip doldurulmanna oa« lışılmasmı haklı gösterebilir. CUMHURÎYETiıı TEFRtRASI; îrianaıc Yuvnsı da kimseye güvenmemişimdir, inan mamışımdır» dedi. «Fakat, bilmem neden, sana inaruyorum. Evet, berü seviyorsun, Sknemi istemiyorsun. Ölürsem scıyacfiksın, üzüleceksin. Yalnız, biliyor musun. hayatın acı taraflanndan biri de budur işte: Bazı şeyieri en son dakikada öfreniriz... tstediğimiz bazı şeyler böyle son dakikada oltır. Daha doğrusu, son dakika gelrliği ıçm olur. Benim de şu son dakikam gelmeseydi senin beni sevdiğinJ ben de, sen de anhyabilir miydik acaba?» Antoine, babasınm hic böyle konustuğunu hatırlıyamıyordu. Onun ffibi kendisinin kafa^ı da bu gibi felsefi düsüncelere elverişli değildi. Ne söyliyeceğinı büemiyordu. Armard'ın sesi gittikçe rayıfhyor, soluğu kısıhyordu: cDemin, seni, babamın ölüm dtSşeği yanına oturmua, onun son sSzlerini dinliyen benim gençlik halim gibi gSrdum... Yanlif. Sen benden çok babama benziyorsun, Onun meziyetleri de, kusurlan da sende rar. Şimdi ben onun oğlu, 7 6 TATLOR CAU>WHLt Oğlunu görünce: «Gel, Antoine> Hâlâ hatırlanm: Yatağmda söyte diye yanır.a çağırdı. tOtur şuraya bir doğruldu, dikkatie yüzüme bakT^marn B»b?m da öîeceğHîe yakın tı. îÖlme'» diyen ben miydim? İna beni böyle çağırıp yanına oturt namıyordu. Kendistni bu dünyada muştu, Burada değil ama, aynı ya birinin seyebileceği hiç akbna geltakta.» memişti. Ölünce benim üzülecefimi Durdu. Derin blr soluk aldı. Ök bir türlü aklı almıyordu. Eminlm ki flürdü. son nefesini verirken bile bu şaşAntoine: cNe sSyliyecek aca kınlık içindeydi. ba?» diye merak ediyordu. Ölüm «Seni sever miyim, sevmez milâk.rdısı üzerine, kendisinin de bir yim; sen beni sever misin, sevmezfey söylemeıi lâzım geldiğini bili misin, burüan araştırmıyorum. Yalnız, senin de benim ölümüme aynı yordu: tNe münasebet, baba!» dedi. çekilde üzülmeni istiyorum. Anladın mı?» «Sen daha çok yafivaeaksm...» Armand ona ters ters baktı: Antoir.e pek iyl anlayamamıştı Bu «Öleceğini bir insanın kendi \ bir vasiyrt mJydi? Babasmın son • kadar kimse büemez, oğul» dedi. arzusu bu muydu? Bilmiyordu. Yal i «Sen beni dinle, ne diyordum? E nız biliyordu ki babasını o ânda •et, babsm da öîeceği gün beni ya sahiden seviyordu ve ölünce acıyaBma çağırmıstı. Neler söyledi, pek cak, uzülecekti. Böylece. babasınnı hatırmıda değil. Ben babamı pek Istediği yerine geİTiıi» olacaktL •evmezdim O da bizâ sevnıeıdl. tölme, babaı dedi. Yalnız, Clürken başkalannı değil Armand'ın vaktile babssıneı söyde beni çafcırmaaı bana pek dokun ledigi gözü o da, dügunmeden, fardu «röime. baba'» diye haykırdığı kında olmadan söylemişü (01 hatırhyorum. Armand gülOmsedi. «Ben de, babam gibi, dünyacBunu duyunca babam jafirdi. senin baban olarak bu kusurlardan! eıynlmanızı istiyorum. Babam öldü artık, bunu ondan Istiyemern.l İstiyebllseydim, o da beni dinleyip kusurlanndan kurtulsaydı ihtimal btınlar benim yolumla sana da geçmezdi. Ama, fimdi istiyorum ki babanm, benim, senin, hepimizin; ailemizin kusurlan bizden aonrakilere geçmesin » Antoine, kulak kesümiş, dinliyordu. Şaşkmhğı son dereceyi buhnuş tu ve o ânda kendisini dedesinin ye rinde görür gibi oluyordu: Dedesi naaıl oğlunun kendisinl sevdiğini öğrenince şaçırmışsa, o da babasının kendisini sevdiğini ve iyiliğini istediğini anladığı su dakikada dyle saşırmıştı. Babasınm bahsettiği kusurlana ne olduğunu ogrenmek istiyordtı ama, «oramadı. Belki kendiliğinden anlatır diye bekledi. Armand artık konuşacak hald* değildL YBİnız, fu kadannı söyliyebildi: «Bilirim, sen muhteris degilsin dır ama . İhtiras bizim ailenin gelene.5îdir diye sen de muhteris bir adam olmağa çalışıyorsun. Olraa, oğlum. Kendini öldürecek şeyler yapma Bunlann hepsi boe şeyler. Hepsi tas... Parlaklıklan yalancı... Cilâ... Ya)dıx... Toz... Toprak...» Armand Bouchard'm aon söxü bn cldu: Toprak. Antoine o kadar kendmdea geçmis, olduŞu yere mıhlanıp katausn ki babasırun son nefesini vermek ttzere olduğunu bildiği halde yerin 1956 , ekilisinae v 2 0 0 0 0 Lr ia kişiye TÜRKTJCARETBANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle