06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J HUKUKİ ME5ELELER 14 Ar&fak İOM İthalâtçılık, toptancıhk ve perakendeciliğin birbirlerile birleşememesi meselesi Yazan: Prof. Dr. Narıllah Kenter MilU Korunma Kanummun blr çok maddelerini değistiren ve 11 haziran 1956 tarüıinde nesrolunan 6731 seyılı kanunun muvakkat birlnci maddesinin koyduğu alh aylık mehil 11 aralık akjamı »ona ermif tir. Bilindiği gibi 31 inci maddenin M kizinci paragratı, jthalâtçılık, toptancılık ve perakendecilik ııfatlarının birden fazlaauıın bir sahıs uhdesinde | bMeşmesini menetmis, ancak bu kaidenin istisnalarını koyma hususunda hükumete salâhiyet vermiştir. Demek ki, istisna olmadıkça, birleşmemek kaidesi tatbik ohınacaktır. Ancak uzun zamanlardanberi bu üç sıfattan ikisini veya üçünü birlejtinniş müesseselerin bir gün içinde bunları ayırmalarına imkân olmadığı içindir ki kanun koyucu altı aylık bir mehil kabui etmistir. tşte muvakkat birinci madde bunun için sevkedilmiştir. Sıfatların birleşmesl yasağmın yürürlüğe girmesi hususunda kabul edilen intikal müddetir.in bitmesine rağmen çeşidli hukuki rr.eselelerle karıılaşmakta devam edeceğimiz jüphesizdir. Bunları ileride sırası geldikçe tetkik ederiz. Bugün meselenin esaıını ele almak istiyoruz. Aynı |ahıs uhdesinde ithalâtçılık, toptancılık ve perakendecilik sıfatlaruıdan birden fazlası neden blrlesemesin? Bu sualin cevabı, bir çok meseleleri kökünden halledecektir. Bu nıali, herhalde bir çok okuyueularunız da kendt kendilerine aormusjardır. Hükumet taaansında, mebusların teklifinde bulunmıyan, Meclisteki müzakereler tırasında kanuna giren bu hükmün »ebebini, doğrusu, ilk günleri, biz de anlayamamıs,tık. Hattâ tstanbul Ticaret Odası, kanundaki değişiklikleri ve karamameleri tüccara izah için bir komisyon topladığı uman, bu meseleyi ele olmıştık. Ban arkadaşlar, bu hükmün, aynı aahnn birden fazla kâr almasını önlemek gayesile kabul edilmesl ihtimalini 1leri gürmüşlerdi. Buna karsı da «bunun için birleşme yasağına lüzum yok, birleşme halinde birden fazla veya şu nisbetten fazla kâr alınamaz denilebilirdi» demistik. =haberleri Kamyon ve lastik ithâl ediliyor P A R İ S M E K T Ü B L A R if ÂBAHTAN1 ABAHA... İBşaatı konirol çarssi endinl bilen eskl Tiirklerin guzel bir âdtti de ^öyleydi. Arsa yahud ev satm alııiücağı zaman dört tanftakJ mal ialıiblerin» haber sahnın blr itiraılan olup olmadığı sorulurdu* Böylece maddi ve manevî tiırlü sıkuitılar önlenirdi. Davalara, kavgalara hacet kalmazdı. Öyle ya: Belki bir hudud tecavüzü var? Belki birinin o sahada akla gelraedik bir hayatî hakkı mevcud ki şayed gayrimenkul yabancının eline gecerse, ken dini mağdur sayarak, araya düşmanhk girecek... IIiç değiise, o zamaııkl usule göre şuf'a hakkı kullanıla:ak, j ^ ^ ^ u y d a d ^ OhjrduğT müddet siniriennıemesi için o gayrimenkulü almaktan kaçmır, talihiııi başka yer de dener. Her taraftaki komşularuı: • Memnun oiuruz. Burası iyi yerdir. Şeref vcrirsiniz. Giıle güle gelin, saadetle oturunl" demeleri ne mühim. Ve eski Türkler: <ı Ev alma, koraşu all» derlerdi. Keşke hâlâ boyle olabilscydi. Fak a t lamI o1 Bu hükmün kabulü aebebini, Meclis müzakerelerinl ihtiva eden rabıt cerideleri gelince anladık. Memlekette uzun bir mazisi olan bir çok firmanın dağılmasını, yerleşmis ticarl teamüllerin sarsılmasıru icab ettirecek mahiyette olan, ticaret serbestisini esaslı şekilde takyid eden bu istisnaî hükme hakikaten ihüyaç »e zaruret var mı ıdi? Hittâ »ıfatlann birlesmesi, ayn ayn kârlar almsa dahi, »ıfatların birleşmemesine nazaran malın müstehlike daha ucuz intikaline sebeb olacağına göre daha da elverişli değil miydi? Millî iktisad bakımından haklı ve zarurt gösterecek çok mühim sebebler varsa. btı fovkalâde takyiiin, zararlarma rağmen, kabul edilmesi İcab edeeetüccar ve esnaf gene mal bulamıyağınde kim şüphe eder? Sekizinci paragrafın lehinde söyle caktır. tlâve edelim ki 24,000 in için ı M r s glms: • Briç'ln ıek6yı tslertlfl nen sözlerden ve bilhassa muvakkat de, eski 20flO lerin bir çok hısımı, akencümen reisi ile mazbata muharrl rabası da bulunacaktır ve bunlar ev mudur?» »ualin» gülerfk: « Çok İyi Brlç oynayan bln^ok rinin komışma'arından anlasıldığuıa velce 490 bin rakamı içinde de muhtal tanırımn cevabmı vermlytlr. göre bu hüküm ju üç sebeble, kabul temelen değillerdL Hulâsa, bu hükMrs. Slma pllotlu^a vedi «tmls bumün derde deva olmadığı aşlkSrdır. luudufunaan Socas:nın ölılmü ÜB«ediimiştir: Muvakkat encümen reisi, meclisteki rln» dokus" sen*den berl durmadan 1> Malların karaborsaya intikallne mani olmak arzusu. Verilen izahatı müzakereler sırasında «Burada, bu uçak yolculuğu yapmakta T» dünyayı şöyle hulâsa edebiliriz: «Eğer bir nıa bend aleyhinde konuşan arkadaşları devamlı şekilde devretmektedlr. Sosyoloji konferans serisi lın ithalâtçısı, aynı zamanda toptan ma hak vermemek elden gelmiyor. t.Ü.Tıb Fakültesi Ta'.ebe Cemlyetl cısı ve perakendecisi ise, ba>;ka top Açık konusmak icab eder. Ve fakat tancılara ve perakendecilere mal ver halletmek mecburiyetinde kaldığımız Sosyoloji ve Psikoloji Konferana »erlD mez. Perakendeci sıfatı ile müstehli öyle meseleler vardır ki ,k, yapmak. JBl devam 'IZ^T ^ ^ Ç ş 1?£T jJZ ke sattım diye iddia eder. Buna mâni cesurane hareketlerde bulunmak du ] Fakülteslnln İkl numaralı dershsneolmsk için, ithalâtçının karsısında top rumundayız. Nihayet işi fazla tahlil | slnde .Sosyolojinln do»uçu re gelle. tancı, toptancının karçısına peraken edersek, şu kanunun şimdi tezekkür j mesl» mevzulu konujmaalle, Sosyolojl deci konulmalı, her kademedeki tücedilen maddesl aynen kabul edilse ve Konferans terislnl açmıstu. Bu mev | car, bir evvelki kademedeki tuccan zudakl konferanslar her hafta pereem tatbik edilse ya muvaffak olacak ya be sOnü verilecektlr. kontrol etmeli». hud da daha büyük ihtilaflarla, mahDtğer tarfatan pslkololı konfarsnaBu mucib sebebi tatmln edlci, kan zurlarla kendisini gösterecektlr. Biz larına da 17 aralık pasartesi fönO aydırıcı bulamadığımızı itiraf etmek is pesinen büyük mahzurları olmıyacağı nı yerd« başlanacaktır. teriz. Varken mahnı satmamak zaten kanEatindeyiz. Fakat h3ta etmis vaziGemi adamlannın çahşma suç Bir tacir. hakikaten satmadığı | y e t e d ü ş e r s e k , hiç şüphesiz, heyeti saatkri maldan, .sattım, mal kalmadı. derse m u h t e r e m e n i z aynı mevzu yeniden Gemi «damlsrının çalısma aaatlerl rezalandırüır. Şu halde böyle bir mü üe pekâlâ ilgUemebilecek ve şimdi nl tftyln eden nlzamnamenla t»tblejyide varken, bir ikinci müeyyideye kabul edilmis olan bend icabında de katta meydana getlrdlğı durumu mO' lüzum yoktu. Diğer taraftan pera ğİFebilecektir» demiştir. zakere etmek CzeT» dün Marmara Li. kendecinin malı karaborsaya sürmesi man Bölge MüdtlriUfunde blr toplan Yukanda da belirtti|imiz gibi, hü tı yapılmıçtır. Bu nizamnamede gemi için muhakkak ajnı zamanda hem ithalâtçı, hem toptana da olması mı kumet, bu kaidenin istisnalarını koy adamlannın haftada 48 saatten fazla şarttır; niyeti kötü olan ithalâtçı fir ma «alâhiyetini haizdir. Hükumet de çalıstınlmamalan re bunun dısında bu salâhiyetini Ticaret Vekâletine mııtlak «urette fazla mesal ödenmesl Ulasdevretmiştir. Bütün temennimiz is husr.slan derplj edllmektedir. tırma Bakanlıgı, Çalışma Bakanlı»ı, tlsnaların ço|abnası ve bu suretle za Denlzclllk Bankası ve Türkiye Qeml rann mümkün olduğu kadar aralma Adamları Sendlkası mümesslllertnln | sıdır. Bu sebebledir ki 12121956 dan istlrak ettiklerl toplantı bugün de deTEŞEKKÜR itibaren yürörlüğe giren ve yasağın vam edecektlr. Kmmızın dofumunda MyOk sümulünu bir hayli daraltan yen! alâka gBsterml» olan kıymetli Dofum MOtehassısı tebliği memnunlyetle karşılıyoruz. Araük 14 Cemaziyelevvel 11 ve bu mea'ud do^rumumuzu telefon, telgraf ve bizzat gelerek tebrlk etmek nezaketlnde bulunan bütün dost ve akrabalanmıza tesekkür ederiz. Nebahnt vc îrfan Cprrahogiu ma, ithal ettiği mallan blr tek faUra ile anlaştığı bir toptancıya aatamaz mı? Bu toptancı da gene anlastıklan G«tirtileeek kamyonferm markaüç, bes perakendeclye mallan » t larmm tesbiti alâkahlarda» mış gözükemez mi? istendl Görülüyor ki malların karaborsaya intikaline mâni olmak arzusile bu i»Haber TerlldiSine göre licarat •>• tisnaî hükmü haklı görmeğe imkân kâletl memlekete iki nıilyon dola ^ yoktur. Bir an için bu gerekçeyl ka j rık"kaır!yori"ve" lâstik ithalinl asflnaParis, 11 Dunyanm gözleri Amca> nın Avrupalılara homurdanbul etsek dahi, buna dayanarak, an ,ib gönnü«tür. Ancak getlrilecek olan cak toptancılıkla perakendeciliğin, | kamyonlann mark>.lannın tesblti ju anda Pariae çevrilmiştır. Fran ması devam etmektedir. Petrol tehdlsız başkentind» savaı sonun dinden sonra da tngiliz ve Frannzlaveya ithalâtçılıkla perakendeciliğin alakalılardan lstenmiştır. TUrkiye Esnaf ve Sanatkftrlar Teş danberi birleşememesi lâzım geldiğini söyleönemli ılyasi müza rm artık dik baslılık yapmalanna imbu hafta aonuna kadar kân kalmamiîür. Ingilizler de Franyebiliriz. Bu sebeb, ithalâtçılıkla top kilâtı Konfederasyonu Idare Meclisi kerele b u tancüığm birlesmemesini asla tzah ] ] " mllyon dolarlık tahşisle devam edecektlr. NATO konseyinln sıılar da anlanuslardır ki tlcaretleri, çeşid kamyon v« lAstik edemez. kararla;tirmıs, İUıalâtçılır İse 67 son toplantıauun. NATO dünyaya »anayilerl, ekonomiîeri Amerıkahla2) tthalStçmm toptancı kinndan, çe?id marka üıerinde durmualardır. geidiğindenberi en önemli ve heye ra bağımlıdır. Süveyf krizi bu hakl1 toptancının perakendeci kârından his Vekâlet Mhalâtçılaria Konfederaa eanlı olacağını artık kimse saklama kati olanca acılığile ortaya koymus•e abnasına mâni obnak arzusu. Bu yonun taleblerini tetkike maktadır. Avrupanm mukadderau, tur. Bunun içindir ki tngiliz ve Franhususta verilen izahatı şöyle hulâsa Kuzey Afrikanın, Ortadoğu memle sa basırunda U. E. O. (Baü Avrupa edebiliriz: tBir evvelki kademeler, ketlerinin istikbali NATO görüsme Birbğinin) takvlyesl, Avrupa fikrinin Belediye Meclisi fevkalâd* bir sonrakinin hissesinin büyük bir lerinln odak noktasını teşkıl edecektoplantıya çağırüdı yeniden ele alınması lüzumu ileri sukısmını, hattâ hepsini ahyor. KârlaBelediye Rlyasetlnce Relsdlye U*c. tir. NATO'yu meşgul eden meseleie rülmeğe başlamıştır. Ne yazık ki Avnn paylaşamıyacağı hükmünün ko llsl 18 arahk Mlı trücü saat İS ' d«n rin ve müzakerelerin tahlllini yapği f i k r i gjbl birIi t e m i x bİT nulması ile bu halin önüne goçilemez, 28 »raİLk cumâ günü aJc$*miTuı mazdan 5nce konseye takaddüm eden ülkü bugün ancak ekonomik endişeaynı şahıs uhdesinde sıfatların birles dar 11 rUnluk ieTkal9.de lçtlmu da günlerden bajbyalım» ler ve bir siyasetln iflâs etmesi netivet olunmuştur. mesi hükmüne de ihtiyac vardır.» Amtrftı ve Foster Meclls bu toplantılannda Bular •• cesinde çarnaçar ele almmaktadır. Bizce, bu mucib sebeb de kandına B.T.T göriişleri tdareai bütçcierlnl mOsaktr* 1952 denberi Avrupa konseyini ve değüdir. tthalâtçı, toptancı ve pera edecek, bu ıkl ldf.reye murakıb wç«NATO konseyinden bir kaç 4011 ] Strasburg toplntılarını güler bir yüzkendeci grupları arasmda kârlann cek T« bacı tekllfieri t»rmr» bağlıyar ] İ le karşıîamıyan tngilterenin bu aeri paylaşılamıyacağı ayn bir mesele. caktır. arannda, tngilizler. virajmı çok dikkatle takib etmemiz Nitekim 31 inci maddenin dokuzuncu VUâyet Meclisi arahk «yı Fransızlar ve Amerikalılar arasmda lâzundır. tngiltere aynı revizyona paragrafı bu meseleyi hallediyor. Kâr ki gerginliği azaltmak ve tesanüdü toplantılan | Ortadoğuda da böşladıgı zaman «üvcy ların paylasılmasını ceza tehdidl alTlliytt Umuml Meciui, aralık »yı hafifler gibi gözüken NATO dayınıştında menetmek kâfidir. Buna rağ toplantnanna bugiln aast 13 d. ba». \ masını takviye etmek maksadüe siya evlâd» rolünün bizim flstümflze dtia Mecllsln ruznamaslnat ı s î turnesine başlamıştır. NATO'.iun memesi için tedbirlerimizi almamız men kâr alan olursa cezalandırılır. lıyacaktır. ihtlyatlı olacaknr. Amerikanın teenrela, dalmı •ncUmnı lhtisu Cezalandıramıyorsak, yakalayamıyor lklnd rela dalmi »neümrn, ifctiSM b u ü « ü y e 8 İ anlaşmazlıksak, kabahat bizdedir. Kabahat bizde komlsyorüan seç'.mlert!» 1957 yılı büt ları geçen yazımızda etraflıca izah et ni ve olgunlukla takib etmeğe baslaçesl hakkmda Dalml Encümen rmpo dığı Ortadoğu politikası hayırh lşaiken de, kâr almıyan, kanuna uygun miştik. Fakat Dulles, gerek Selwyn nınun müzakeresl yer almıştır. hareket eden namuslu firmaları zara Bu yıl içinde evtenenlerin sayısı Lloyd ile gerek Pineau ile görüşme retlerdlr. tngilterenln NATO'dakl ra sokacak, bir baska neviden Oeçen kasım ayı lçlnd» »ehrlmlı lerinde bir ay evvelki hareket tarzıru landıracak şekilde hükümler koyma •vlenm» dalrelerinds 1010 çlftln «Tİen değiştirmla gibi gözükmemiştir. Süh ğa hakkunız olur mu? me akldleri yapılmıstır. Lord lsmay'ln konseyden evvelki veyş bölgesinin bir an evvel tahliyeBu «urtte bu yıl lçlnde •Tİ»n«n çlft 8İ ve kanahn temizlenmesinde Fran basın toplantısı yeni bazı sembolleri 3) Anadoluda tacirlere ve esnafa sız ve tngilizlerin kayıdsız şartsız Bir getirmiştir. Lord tsmay NATO genel mal bulmak arzusu, bu bakımdan ve lertn aayısı 10595 e yü'sselmlttlr. leşmis Milletler kuvvetlerine ve Dag sekreteridir. Her fırsatta kendinde Belediyenin yılbaşı geeesi rilen izahatı da föyle hulâsa edebiHammarsjöld'ün direktiflerine riayet 15 milletln kanı olduğunu söylemesiliriz: «Memlekette 90 bin tüccar, 350eğlencesi Oeçen rıllarda oldugu glM »n yıl lerinde bilhassa ısrar etmiştir. Dulles ne rağmen ban diller onun tngiltere400 bin esnaf var. Halbuki mallann yüzde 90 ı ithalâtçı tarafından pera da iâtanbul Beledlyesl, Tatandaalarm Fransa ve tngilterenin bundan böyle nin NATO daki sağ kolu olduğunu toplu blr »ekllde ve az para n« needl kende satılıyor. Piyasa, azami, îstan bir yılbaşı geçlnnelarl içla haaırlık Ortadoğuda veya herhangi öir bol söylerter ki bunu mubalâğa kabul t k d f r u değüdir.. gede tek bajlanna ve tek taraflı ka etmek doğru değildi buldaki 2000 kişinin elindedir. Geriye ların» hız vennlçtir. Lord tsmay'in ikinci basın konfekalan tüccar ve esnaf mal bulamıBelediye Rela Muavml Dr. Balll rarlarla hareket edemiyeceklerini de ransında bazı suallere cevab verişlnÇolpan'ın rlyasetlnde kurulan blr ko ifade etmiîtir. yor.» hanrladeki yeni üslub çok kimsenin gözünMeclisteki konuşmalar, en mühim mlt« eğlence proğramlannı Konseyde Ortadoğu davasında Amaktadır. dea kaçmamiftr. Bilhassa Ortadoğu olarak bu sebebln nazara ahndığını merikadan yeni tavizler koparrnağa Spor T* Saıgl ava/UKİa rapria«fck meMİesine aid sorgulan ceavblandıgöstermektedir. Siz, bu aebebi de, etlaneelerd* yerll T* jrabaca »Htnt» çahşan MoUet ve Butler hükumetleri nrken aayin Lordun kullandığı lfade bu laüsnal hükmu kabu] etürecek için de bu nazikftne fnkat katl ihtarruruplan T» Şehir Tly»tro«u aasatve muğlak tabirler bazı müsahidler kadar kuvvetli ve haklı bulmadık. lar elbette kl NATO'nun y#ni çahsksrlan 4a yer alacakur. İçin yeni ve manidar işaretler olmusEğer bir mal memlekete az geliyorsa, ma devresi iç!n fa>dalı olmuştuı. j Dünyayı devamh surette dolaaan tur. Lord tsmay Akden'zde ve Türzaten 490 bin tüccar ve esnafa müteAmerikah eski kadın tayyareci Pcrise oldukça asık suratla gelen j kiye ve Surlye üzerindekl Sovyet saviyen dağıtsanız her birine faraza Foster Dulles bütün bir hafta zarfm ı «ehrimizde deniz ve hava faaliyetlerine dalr habir metre kumaa, bir kilo boya veym ABMrlkada ltl« dan enea 11» M ı da ancak bir tek resml riyarete ee berleri kaydı ihtiyatla karfilaımı v« demir y» düşcr, ya düşmez. Düsen j u ç » n k»dın pUot elantk «rkan ku». vab vereecğinl bildlrmlîtir. «Sem bunlardan teskilâtm haberi olmadıde onu geçindirmez. Demek kl 4S0 I (early btrd) raadalyaa alan, aynı y ğını söylemekle yetinmiştir. Aynca ! manda dünyanm 1 nuıotrmlı kadın d bin tuecar ve esnafm mal bulması,! tarafımdan torulan «Türkiye Ortaoyuncuau rtarak tanınau Mra. malın bol gelmesine bağlıdır. Diğer, doğu btflgesinde bir devletle silâhlı taraften ithalâtçıhkla toptancıbk ve \ tlr. Mrs Sims'ln 55 yagındmkl* kıs kar bir ihtilâfa mecbur kaldığı takdirde perakendecilik ayrüsa, bir tek fırma I des! Marlon Hart' da geçen §en« NATO ortakları tarafından r!e=)k!eyerine bir ithalâtçı, bir toptancı ve motörlü blr uçakl» Atl&ntigl (»çer«k îfliecek midir?.j «orusuna «u sekiMe faraza on perakendeci firma kurul Slama kadar uçmak «ur«tU» «rjçan •cevab vermistir ki üzerinde çok du • sa 1 yerine 12, 2000 yerine 24.000 şahıs bUyükanne» macialyaaını kuanmıltır. i,ruimağa değmektedir: ' Mrs. Dorothy Sims «Brlç» d* plalko. mal bulacaktır. Geriye kalan 466 bin NATO Konseyinde Ortadoğu dâvası Yazan: Paris MuhabiHmiz Aydemir Baîkan ki Ortadoğu üzerinde tam bir görüf birliği yoksa da evvelâ Ingiltert olmak üzere Amerikanın yeni Arab politikaaına ayak uydurmağa doğru gidilmektedit Poliükaları icabında çok realist v» revizyonlan mahir olan tngilizler bu konuda hasar ve kayıblan «asgart» ye Indlrebilecek gibidirler. tngilirlerin dostlanna gelince. Bu konuda hâdlselerin aldığı «üratli seyir karfisınd» b «Perdövitea» e uğramamalan temenni edilir... Bakanı 35 dakika konuştular. OrJar da Ortadoğu hadiseleri üzerine nilhassa tekrar gelmemeğe ıtina ettiler. NATO'nun simdiki bedefleri Avrupada birliği, askeri ve iktisadl dayanışmayı tekâmül ettirmek olmalıydı. Bilhassa üyeler birbirlerine iktisaden zarar verecek hiçs! kararlardan kaçınmabydılar. Sehvn Lloyd'un Ortadoğuya az temas etmesi ve bir aydanberi tngiliz Haber ajanslarının verdikleri "haberleri "bu "kon"u"şmad"â unutmus görünmesi şimdilik dışarıya en 8nemli haberlerdendir... NATO Konseyinde Türk lezi Paris, 11 Gergin bir havad« başlıyan NATO toplantısınuı bugün ikinci günü. Italyan Dı» Ijleri TUV»ni Martino'nun açılıs nutkundan aonra NATO konseyi bir aır perdesinin feristne gömüldü. Film ve televizyon operatör lerinin çahsmalarından aonra 15 metn leketin 15 delegesi kurmaylarile beraber yuvarlak masa başmda karS' karsıya kaldılar.. Gazetecilere açık olan Sinyor Martino'nun konusması daha ziyade NATO'da her zamandan fazla işbirliği ve dayanışma lüzumunu ileri süren bu arada tngiliz ve Fransızlara 3üv e y | tecavüzünden aonra a a oklar fırlatan güzel blr nutuktu.. Bundan sonra gazetedlere yapacak is, günde ikl defa teknur edilen basın toplanül a r l r ı d a n m ü m W m o l d u ğ u k a d a r koparmağa çabsmak ve delegasyonlarındaki flyelerin telefonlanna musallat olmakü... *•• Martino'dan aonra gizll celsede ilk olarak •fizfl Norveç delegesi Dıı tşleri Bakanı Lange aldı. NATO'nun en muktedir Dış tşleri Bakanı söhretini kazanan Lange bilhassa üçler komltesl çahşmaları ve NATOnun kültürel ve lktisadî alanlarda işbirliği lüzumunu ileri eürerken sonunda da Süveys harekâtile ortal.ia ve işbirliğine indirilen darbelerden bahsetmeği unutmadı. Sözü alan Foster Dulles tam elli dakikalık bir konuşma yaparak beynelmilel durumun geniş bir ekspozesini çizdl. Amerikanın takib edeceği Ortadoğu politlkasında «Statu Quo» ' «NATO hayatî bölgeleri NATO nun esas olduğuna isaret ettikten sonüyelerinln milU topraklandır. NATO ra State Departement şofi bir daha kuvvetlerl anc^ık Türkiye «istil?» edil Ortadoğımun lâfını etmedi. NATO diği takdirde müdahale edectkler yeni hedeflerinden Sovyetlerin yeni tecaNHizlerinden sorra Batı Avıup* dir ..» ı Aynca Lord tsmay NATO malze Birliğlnin ve NATO'nun benberlig'; ! mesinin üye delvetler tarafından ve beraberce hareket ehneğe ne ka; NATO andlaşması gereğince kat'î ola dar muhtac oldu§ımu b"'irtti. t'"iliz ! rak belirtilen şartlann di?mda kulla ve Fransızlann tek taraflı kararlatn , nılmasına mâni olunacağmı belirt bütün batı poli''k"''rı •p'ıliVeve sokmiştir. tngiliz ve Fransızlar tarafın | mağa ve yeni düşman bloklar ' * I dsn bu malzemenin Süveyş harekâi mağa ramak kr1 trlbiıizce hare tında mükommclen kullanılclıSını bi I keUetînden esefle bahs^»ti fH^ika• len ve artık bu bölgenin boşaltılması ! ten bu kon=eyde Selw>n Lloyd vf | devam ederken Lord İsmay bu ihtarı j Pineau zaten bir aydır hittikleri azar lirın yeni nüsh.ılarını dinltmek zovapmağa nlçin lüzum hissetmiştir?. runda kaldılar .> * * * Dulles'ı takiben söı alan Fransa Son olup bitenler göstermeğe bej » > Cemiyet hayatı öylesine giriftieşti ki, ilerıde de olamaz gibi gbrünür. Bir hudud teıavüzü mü? Haydi Kadastroya! Haydi mahkemeye!. Bir kaçak inşaat mı? Haydl karakola, Haydi imara . tkinci celsede Türk delegasyonu diGene de yolsuzluklan önlemek, şeh ğer heyetlere bir «memorendum» ver rl kaçak ve zarar verici inşaattan eDeğil ferd oladi. Bu muhüra NATO'nun bu defaki sirgemck imkânstz toplantısmda Türk heyetinin ana rak, belediye olarak dahi, tecavüzgörüslertni bildiren tez olacaktır. Bu leri önleyemiyoruz. Sah gününe rastvesikada nrasile beBfctiHiŞine göre layan bir bayramdaıı i~tifade edip cumartesi gunü kacak iı;«;ıaia ba^'aTürkiye Ortadoğu hâdiselerini hassayan bir açıkgöz, çarşamba sabahma siyetle takib etmektedir Bundan evkadar çat cut dRmını kapıyor. içcrf vel Paris ve Londraya gelen Dış tşleri giriyor. İngilizlerin: Bakanı vekili Etem Menderesin zi• Evinı kalemdir'» prensipi Işte yaretlerinde de NATO konseyinde bu misaldc rolünü oynuyor. Türk muhtırasının ana haMan üzeKaleyi yıkabilirsen yık! Şehrin yarine de bir zemin yoklaması ve bir malı bohça panoramasına bir kmntı önhava belirtilmesi unutulmamıstı ilâve daha . Arsanıza haksız yere ki muhtrra bu temaslardan bahset pencere açan mı istersmiz: havauızı, mektedir. Türkiye güney hududla manzaranızı kapatan nıı?. Her seyanndaki faaliyetlerden huzur duy hate çıkışta bcyle bir sürprizle karmamaktadır. Suriye gibi nevraljik bir Silaşmanız mümküııdür. bölgenin NATO'nun menfaatleri baKontrol cihazımız muhakkak ki kımından da önemli olduğunu ka noksan.. Onun için, kaçak inşaatı <>nlemek için mııtlaka yeni usuller bule m e k bul etmek zarureti vardır Bafdad ' ' lallyIZ yaptığı pektıı» öye olan Türkiye NATO böl böl " fahrî mıifettişlerin kadrrsundan fsygelerile BaŞdad paktı arasındati bu dalanmalivız. kanşık hayat sartlannm Te eğitim ğ O da şu: ikâ imkânlannm büsbötün istikrarsız Herhangi bir ruhsati>e almdığı zayaptığı bölgede emniyet ve muvazene man (etikct ınecburiyetindcn ve ıvIstemektedir... lenmelerdeki askı mecburiyetiııden Gene bu muhttraya gdre Türkiye j daha sıkı bir mecburiyetle) bu tashflkumeti bu bölgedeki miUetlerln dikli kâi'id, yağmurdan zarar gurmimilll hassaKİyetlerini ve urun müd yecek bir camlı çerçeve içinde, o indettenberl »zledikleri hayat şartlan saatın sokajma, herkesin gıireceği ve konlrol edebilcctği bir noktaya asıldilekferinin doğruluğunu tanımakt» dır. Hür dünya ile bu bölge arasın malı, iki hafta or.iüa durmalı. İ;ı;aa» da emniyetli ve karşıhklı dayanıs bitüıceye kadar da indirümemeü. Eu maya lüzum gSren blr lsblrliği için takdirde. gerek zabıta. gerek bekçi, üyeler tarafındsn lîeri sürülecek tek gerek komşular, gerek şehrin güzcllioradan müsaid karsilayacak ve NATO ' T'u •""''r".'? T"'!" ^ " ^ t ' ' T ı ,ı m xi . fahrı mufettış kesılırler. Iittıgıme devletlerile K . uı J ıı ! g ö r e İ<l v v ,* • ^«C*"«n köylerinde bile bu arasmdakı bır ışb,rl,c projesini Tür , u s u ! e r i a y e ( o i l I n u v o r m u s . B a z kiye destekliyecektir... iıı^aatta bedava ve ilâve kıjnıet ÖSleden sonra snz alan Menderes sağlayacak fikirler ileri siirüldüğünTürk muhtırası hakkmda kısnca ko dcn hem mal sahibi, hem civar f;ıynuşmuş ve tezimizi özetlemiştir. Do dalflnıyormus. legasyomımuzun diger flyeler! yarın Belcdiyelerimiz, şehirlerf kaçak ve konıışarak Türk mııhtırası hnkkında sakil ve zararlı inşaattan ' orıımak i söz alnn hatibleri cevablandıracaklar üzere bu u«ulü kabul etseler iyi olur kanaatindeyim. dır. * * * Türk tezi nt gibi yankılar yp.pmış • tir? Diğer deİPCf^nrıHrı Şür ve poli» ne olacaktır? B;lhassa son gün'.crde hareket terzı yeni bir revizvona tâb'1 n i r yiıksek tahsil müessesetind* tutulmii= g:bi grrünen Britanya ' ' "* neler ohnuş, gazetemlzde okulegeleri bizi dpstekleyecekler midir' ımıjsunuzdur: Şür miinazarası tertibHeL mutlaka Arab devlatlerinin se.n lennıij imiş. Bir doçcııt nasıl inşad pati^ini kazanmağa ve bu sckilde on edilmesi gerektiğini anLatmak üzere ları Sovyet nüfuzundan çekip almaj; kiırsüye çıkınca filanca suııf öğrencilerinden bir sivil polis görevlisi, azme'mîş Foster Dulles ne: divecek kürsüden tir? Konferanstan sonrak; müşterck hocasını konuşturmıyarak tebliğin girift ve muğlâk ifadeleıi Ah efendim, buna dair btr kaç arasmd?n bunları anlamak gayet mevzu akla gelir. Meselâ .. Me»elâ...? müşkül olacaktır. e'melidir ki Türk delegasyon.ı [ A n » >>en en tehlikeslzinl »eçeyim fimdiye kadar hiç kııllanmadığı hikh ne olur ne olmaz... Ve diyeyim U : İyi etr.ıif talebe polis efendi... ÇiinArab milliyetçiliainin duvgularından i kü son devirde şairlik orijiralliğinl bahsetmekle bu yönde yeni adırolar kaybetti .. Eserler biribirinden çalmatmak istemiştir. Axab hilk ojumı.n ma gibi hep basmakalıp. Öyleyse gittikçe alevhimize dönmesini elbet işin içinde hırsızlık var. Her mısra İ biç bir Türk istemez. ZannediHİKİ yazıljrken öttünneli acı acı düdüğü... paktı üyeleri Polisin müdahalesi şart olmuştur.^ gibi Türkive nin NATO'ya b3ğlanması teküfinden de bahsetmenıiş, belirli bir formal Sirkati »i'redene lutı leban ortaya atmarmş, bövlolikle g?no Arab lânmdır halk oyu'iu dü'ünmüştür. j Ancak tngilizlerin ve AmerikalıbBakınız, ebkiler böyle hırnzlıklarrın bu muhtıramız hakkmda yeni bir d dü kesilmesinl bile caiz yş ! formüüe mtçdMıas bir tesebbüse gi Biz terakki ettlk, simdl demokrasi I rişcceklerini bck'.emek çok rkendir. var diye o kadar fleri gitmiyoruz... Bihsisa Amerikaiılar Ortadoquda ye Ancak korayucn blr polis bahis koni hamlcler taraftan değildlrler. tn nusudur. gUizler de bu görüse «büyük bir sürBen dtrim kl her flktr ve sanat atle ve politik ekollerinin maharetil» adamuun başuıa bir görevll dikerek: ; intıbak etm = aıbı görünmektedirler. • Kalemin fazla sivri yontulmus, Bu bckimdan Lord İsmay'in oasın törpüle... Bu yan fazla karorasar. liu bcıki^aan LıOra ibmaj ııı ^«=.12. « ~ . . , . * ^ , Sıtkı KoçmanSelâhattin Göktuği Galatada Bankalar caddesinde fBozkurt General) nın (5) inci katına tasınmıslardır. Telefonlar eskisi sibl: Ha 44 54 57 ¥e 44 66 75 dir. Amerikan 3arâ ikramiuelen ~ E* 100 ÜMYA BİR H Neşriyatı Bürosu Dr. ALİ ESAD BİROL'a | Mecidiyeköyünde yeni ilkokui | Şlfli Anadolu Maballestnl OOzeUe^, tlrme Derneğl Başkanheı taraımdan ' Mecldlyeköy Kuştepe semtlnde lnşa • edilen Anadolu lîkokulu, dün törenle j faallyete geçmlştlr. Oku! şimdlllk Oç sımflıdır. V. | 7.13|12 09|14 29|16 41jl3.20| 5.30 E. ] 2.37| 7.27! 9.47]12 00) 1.39|12.49 1 OGüBf\N Kapı çalındı. Jem, boş bulundu, yerirden sıçradı. Sonra, Job Dede'nin sevimli yüzü ile karşilaşınca sevindi. Bu derd ortağı iyi adama o anda öyl« ihtiyacı vardı ki! Ctoun cesaret ve kuvvet verici sözlerile belki biraz Atatürk Bulvan 245, Ankara Tel: 27318 Bütün meslekî vesair Amerikan mecmualanna normal kur üzerinden TL ile abone kaydetmektedir. Mii essese ve şahısları. bu kolaylıktan ıstifade için derhal aşağıdaki adrpsten, 5 r.umaralı kataloğu istemeğe davet ederiz. P K 60 Vckâ'etler. Dept. 3C Ankara yorsam, dünküne nisbetle biraz konferan^anna deleRasvonumuzian Pembele5Hr.. diye mukadder ciiriimm ü m k ö kimscnin i'tirak etmemesi havayı ya î f 1 ^ n ^ j | l U l d a . I 1 . ö n c e ^ " kmdan takib bakırr.ndan kaçırılan j ' r ^ T l ^ L J , ^ ^ ^ ^ ^ I nilen holıhr^r variyetın kımseye zaI rar vermeden devamı gibi gozukmek | tedir ki İngilizlerin bu görüse iştirak etmeleri NATO konseyinin en onemıi dönüm noktası olmustur... Daha iki gün devam edecek çalışmBİarda Türk tezinin teikileri ve üyelerin son durumu belli olacaktır .s l r g e s l n Esirgemesi için de bir ya^yg^j geI v e r . , j ^ H e k n r > k n ı n » i b n j , tlgortalanmak n ) c k ) kontroj ehvendir. Barl bizde de detektif teşkilnrına müsaade edilse, bfcr hnsust polis rutsnk; aylı^ımızdan blr tasmile kendimlzl emniyet altına alsak! (VâNu) «t'l'ÎVtHl'KtVIT» in Tefrikası: <İjbzaririuzÂBEW GASKELL Jem gelip gene Mary'tıin yanıbaşına çoktü, ellerine uyandırmaktan korkar gibi hafifçe sarılarai eğildi, yannğmdan öptü... «Jem...> Mary'nin, sabah aydınlığında açilan bir konca gibi aralanmış dudaklarmdan bu söz", kendini tamamiie bilen bir kimsenin sevgi ve basret dolu seslenişi gibi çıkmlştı. Jem, irkilerek doğruldu, sonra gene ileri doğru uzandı. Merakla, heyecanla. sevinçîe bek liyordu: Sevgilisinîn, gözlerini açmasuu, onu görüp, tanıyıp gülüm•em«sini, tekrar: cj«mt» demecini bekliyordu... ' Mary*de hlc bir hareket yoktu. Sanki, bütün duygulannı, anlatmak istediklerini bu tek sözde toplamıs. söylemek istediğini söylemiş gibi. sessizliğe korkurıç bir sessizliğe gömülmüstü. Ne dudakları kıpirdayordu, ne jçöz kapaklan oy•uyordu... Hattâ, nefea de «lmıyor Hsttitt gibiydi... Jem, korkunç bir düşimce ile, bir an, duraladı. Gozleri yuvalanndan fırlamış, elleri titriyordu. Sonra, telâşla: «Mary!» diye, sevgilisinin üzerine atıldı. Nefesini, kalbini dinledi... Çok şükür... korktugu gibi d«İildi... Hattâ şimdi. o korkunun yerine, içine bir sevinc dolmuştu: Mary gayet rahat nefes alarak, sükun ve huzur içinde uyuyordu. Akıı. yanaklaru elleri hâlâ ateş gibi yaruyordu «ma, içten içe bir ferahhğ» T« »«tİBİiie kavufmu* gibiydi. duğunun bile belki farkmda deği'di. Çok uzun süren bir sinir gerginîiğinin g«vşemesindec ileri gelen bir rehavet içinde, şimdi gün lerdir hasret kaldığı rahat bir uyku uyuyordu. Ne yazık kl bu sevindirici hal uzun sürmedi. Gececin korkunçluğu ile çunduzün gürültüsü arasındaki o, kısa, sabah sessizliği s?ibi, Mary'nin kavuştugu sükun da ancak bir saat kadar siirdü. Ateş ancak bir an için düşmüstü. Socra gene o korktmç kfibuslar, •ayıkîamalar. çırpmma v* klvranmalar y»aiden B«lki bu huıuru «oa, (Srdujö Dick i«in* fita, annert mis«flrbir rüya vermlşti: beîki de. sevgilisi lerine kahvaltı getirdl, sonra ev ifiile başbasa olduğunu. ona nihayet ne koyuldu. O küçük oda iki sevkavuştu?unu hissetmişti. gilinin birbirlerile çok acı şartlar «Jem!» diye seslenişi bu se altında başbaşa kaldıklan, bir bavincli duygudan ileri geliyordu. kıma sevincli, bir bakıma kedsrli Onun kurtuîduğunu SğTenmiş oda gene üzüntülü bir havaya büralmt etaiitti. Kendisinin Kasta ol ründü. larak ümid de değil, adeta teselii ilâcı kabilinden bir iki ilâç verdi. Biri şurub. bir de vakı var. Yalnız, bu frada bir de tavsiyede bulundu: «Mademki kız derdliymiş, sevincli haberi alanadan bayllrnış, kendine gelir gelmez bunu ona oyaknacak, hayata gene ümidle | söylerseniz maneviyatı kuvvetlenir, bakabilecekti. ! yaşama isteği artar...> dedi. Bence Job Legh, odadan içeri hastaya ' de öyle Gene birsz kendine gelse bakarak, usul usul girdi. Gözlerini j de şu ilâçları yapsak, olup bitenleri gene ondan ayırmadan Jem'e eüni anlatsak... seni görse...» Job'un anlattıklannı Jern dikuzattı. Sonuna doğru, «Nasıl? > diye sordu. , katle dinliyordu. dalgm dalgm Jem gecejd nasıl geçirdiklerini, Mary'ye donerek, sabahleyin Mary'nin bir an kerdir.e bakmya başlamıştı. Kendi kendine geür gibi olduğunu, sonra gene eski konuşur gibi: «Evet, beni gorse...» dedi. haline döndüğünü anlattı. Job Legh lâfla vakit geçirraek Sevimli ihtiyar, delikanlının eliisıemiyen. işgüzar bir adamdı. ni okşadı: «Merak etme, oğul» dedi. j «Kendine gelmeden be'ki şuiçiremeyiz amaü diyordu, «Kurtulacak demek Değil mi ki j bir an için olsa huzura kavuştu, bu «yakıyı ybpıştırabıliriz... Şu ihtibana ateş de geçer, gene rahatlar... yar hatunu da çağırsak da yardım etse.» Manah manalı gülKendine gelir...» dü. «Senin biraz dışan çıkman lâSonra gülümsedi: cBen bos mu durdum aaoıyor m n gelecek, tabiî, Jem! Malum ya, sunl Anneni kaldığı eve götürüp henüz namahremdir.» Jem, ev sahibi kadma leslenmek yatırdıktan aoora gitüm gene akfam buraya gettrdiğim doktoru bul | üzere kapıya dognı gidiyordu, birdum. Durumu uxun u n m anl*tbm. Mary'nin nasıl v» neden Ü3,üyerek hastalandığını Öğrenince çok acıdı. Bunun üzerine, kızcağızı kurtarmak için ne yapmak lâzımsa yapmaya hazır oHuğumuzu söyledim. «Önce, gene «yapılacak bir sey yok» dedi. Sonra. aoo bir umid o kendine geldi. Fakat, seni arayor. Seni yanında görm<"k istiyor. Bu kadar hasretter., bu kadar ıstırabdan sonra. hakkı da.» Jem, ihtiyarm söylediklerini dik katle dinliyordu Evet, bunu düşün lâzimdı. Kurtulduktan sonvalnız bırkmsnası, onun yanında bulunması beklenirdi. Yalız, kendi bakımuıdan, aaınesinden önce Mary geüyordu. Onun her an gözücü acmasını bekliyor, yeniden şuuruna kavoıstuğu zaman karşısında kendisini aörmesini ist'yordu Job'un biraz önce, doktorun söylediklerini anlatırken dediği gibi, Marv onu görecek olursa, birdenbire maneviyatı kuvvetlenir, hastalığı yenmek içim lâzım gelen kuvveti kendinde bulurdu. Annesini ihmal etmiş olmaktan dolayı üzülüyormuş, hattâ utanıyormuş gibi bir tavırla: «Doğru» dedi. «Fakat, Mary'yi de yalnız bırakamazdım ki.» MEVLİD Eşim. annemiz. sevgiU bÜyügüMAKBULE B O Z K U B D . U T J ariz nıhunu tâziz maksadile, vefıtımn 40 ıncı gününe müsadif. lfi arahk 1956 pazar günü öğle namaz'iı müteakıb. Beyazıd Cnmiı Şrıfinde. maruf Mevlidhin ve pfzlardan müteşekki) hir heyet tarafından Hatmi Şerif ve illhılerile Mevlirt kıraat olunacaktır. Merhumevi se%îpn bütOn akrjha. do?t ve tinıciıklarla a m ı eden dinıiaslarınnızın teşrlfleri rica nlunur. Sflloyman Naci Bozkurd ve Çnçtıklan TEŞEKKÜR Çok mll •evgili babamız ve alle reisl Job Dede. içini çekerek: «Bırakamazdın» dedi. «Yalnız, |imdi bırakacaksın.» Jem fasınniftı. Anlayaooamif gii d e n b i l * «klına bir s«y gehnis gibi bi bakıyordu: . durdu. «Şimdi bırakacak mıyım? «Annem nasıl?» diye sordu. Niçin?» O zaman Job, söylemek isteme «Annetıle Manchester'e sen dıği bir şeyi söylemek zorurda kal ^idiyorsun.» mış gibi, biraz duraladı, sonra göz t Neden? ı lerini başka tarafa çevirdi. \Askma tar) «Atmeo İyi» diyebildl «lyi ü \lwye SilillHnii BHnhHSI KİŞİYC Kağumanh HAC1 YUSUF DEMİB'ta blıi deıin teeaeürlere garked«n dolsyısilc. U1U. telgrafl*. mektubla ve bizzat «plmek suretlle »cılanmı»» iştirak eden bilcümle akraba ve dostlanmıza ayn ayn teşekkür etmeğe teessürtimüz manl oldugundan bu hususta mubterem gazetenizln tavacsutunu rlca ederlz Dwnlr mUmml (Malmtya)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle