24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«CUMHURIY.ET» tn Tefrikası: 6 1 YazaiK G. Guaresc&i Sular kararmıstı. Buralarda sonba jbaşka şeyler lâzım. Bunun İçin deharda su kenarında sabahm nat o I mokratların merkezini hırpalamanın nunda gece olmağa başlar. Hava, su j ne manası vax? Gülünc şey! yun rengini alır. Yarım saat kadar, Peppone mahzun mahzun papaza daha münakaşa devam etmiş iken baktı: birdenbire camları zangırdatan blr Ama bir bombanın gülünc tapatlama oldu. rafı yoktur papaz efendi, dedi. Hemen dışarı fırladılar ve Smilzo. Don Camillo tecessüsle Pepponeyu yiizü gözü kan içinde kamyonun nin yüzüne baktıktan sonra: ardında yere serilmiş buldular. Te Peppone! dedî, sen ya budaladavisini familyasına bırakarak hemen sın, ya bir edebsizsin! kamyona atlayıp hareket ettiler. Pep Peppone ne budala idi, ne de edebpone direksiyona geçmis olan Lunsiz!.. Yalnız kendi hayalhanesinden go'ya bağırdı: başka yerde bomba patlamamış oldu Çabuk! Vites ver, vites! ğunu bilmiyordu. Hâdise. Dodge Deli gibi gitmeğe başladıhr.. lÂkin kamyonunun arka lâstiğinin patlaiki üç kilometre gittikten sonra masından ve lâstikten kopan bir parLungo, Peppone'ye dönüp sordu: çanın Smilzo'nun başma çarparak o Gidiyoruz, arna nereye gidiyo nu yaralamasından ibaretti. Bunu ruz? öğrenince yerde yatan Pizzi'nin cePeppone şaşaladı: sedi, bağırmamak için elile ağzmı Sahi be! Nereye gidiyoruz? kapayan kansı ve ağlayan çocuğu Akıllarını başlarına toplamak için gözünün önüne geldi. Halbuki halk durdular. Sonra gerisin geriye ka gülüyordu. sabaya döndüler. Hıristiyan demokPizzi'nin ağır surette yarah olduğu ratların raerkezi önünde durdular. haberi yayüınca bu gülüşme de bitIçeride bir masa, iki iskemle, bir de ti. papanın resmini buldular. Hepsini pencereden 9okağa fırlattılar. Sonra Adam ertesi sabah öldü. Jandartekrar kamyona binip Ortaglia Jsti malar tahkikat için geldikleri zakametinde yollandılar. man karısı korkudan yerinden fırKızıl derüi dedi ki: lamış gözlerle baktı. Smilzo'ya bombayı atan olsa olsa Kimseyi görmediniz mi? o alçak Pizzi'dir. Gündelikçilerin gre Silâh patladığı zaman ben öbür vindenberl bize diş biliyordu. O t»odada idim. Silâhı işitince kostura. man, «bir gün görüşürüz» demişti oiKocamı yere serilmiş buldum. Başka ze. bir şey bilmiyorum. Pizzi'nin evini sardılar. Peppone Çocuk?. Çocuk nerede İdi? içeri girdi. Pizzi mutfakta idi, karıa Yatrrujü. sofrayı kuruyordu. Küçük çocuğu da Şimdi nerede? ocağın önüne diz çökmüş odun atı Eüyük anasının yanma gönderyordu. dim. Pizzi basıru kaldırdı. Peppone.yi Kadmın ağzından başka şey alagördü ve bir kötfilük olaeagını hissetti. O esnada bacakları arasında madılar. Tahkikat sırasmda Pizzi'nin oynayan oğluna bakb ve Peppone'ye tabancasında bir kurşun eksik olduğu görüldü; Pizzi'yı öldüren kurşusordu: nun da aynı çapta olduğu anlafildı. Ne istiyorsun? Yaralandığı sırada Pizzi'nin elinde de Peppone: BİTİm merkezin Bnönde bomba bir tabanca bulunduğu tesbit edildi attüar. Smilzo'yu yaraladılar! diye ve adamın intihar ettiği netioesine varıldı. haykırdı. Bana ne? Benim böyle şeylerle Don Camillo zahıt varakasını ve mü teveffanın yakınları tarafından kenalâkam yoktur. disinin fena bir hasad korkusile inKadın endişelendi. Kocası: Çocuğu al.. da sen buradan giü tihardan bir kaç defa bahsettiği hakkır.da ifadelerini okudu. Hepsini dikdedL katle gözden geçirdikten sonra İsaya Kadın çıktı gitti. gitti ve mahzun bir tavırla: Gündelikçilerin grevi sırasında Ya lsa! dedi. Bu, kasabada besen bize «görüşürüz» demiştin. Sen domuz bir mürtecisin, diyen Peppo nim dinî merasim yapmıyacağım ilk ne tehdid dolu bir tavırla herife dog cenazedir. Bu da doğrudur. Çünkü ru ilerledi. Lâkin Pizzi hemen Pep adam kendini öldürmüştür. Kim ki pone'nin ardından dolaşar;.k ocağın kendini öldürürse Cenabı Hakkm üstünde duran tabancasmı aldı. Pep yarattıgı bir mahluku öldürmüş olduğundan lânetleme olur. pone'ye çevirdi. Hakkm var Don Camillo! Peppone! Bir adım daha atarsan ateş ederim. dedi. Ertesi şün pazardı. Don Camiîlo O sırada, pencerenin ardından gö intihar aleyhinde şiddetli bir vaız zetlemekt» olduğu anlaşılan birisi verdi. Merhametsiz, koıkunc bir birdenbire atej etti ve Pizzi yere vaız. T Eğer, tpkjcar jcaıüanacajıru dahi yığıldı. Düşerken de elindeki silâh patladı. Kurşun ocağın külleri arasın bilsem intihar etmiş bir adamın ceda kayboldu. O esnada içeri girmis sedine yaklaşmam, diyerek sözünü olan karısile Çpcuiju şajirdılar. ,I£a bitirdi. Pizzi'nin cenazesi öğleden sonra dm eğilip kocasınm eesedine baktı. Çocuk ağlayarak üstüne atıldı. Pep kaldırıldı. Tabut üçüncü sınıftan hırpone ile adamları kamyona atlayıp pani bir cenaze arabasına ıcondu ve sessiz sadasız hemen tüydüler. Ka çalkana çalkana hareket etti. Mütesabaya gelmeden evvel kamvondan in vefl.inın dul kansı, oğlu ve iki erdiler ve ayrı ayn yollardan şehra kek kardeşi bir at arabasile cenazegirdiler. «Halkevj» nin önünde bir ka yi takib ediyorlardı. Cenaze kasabalabalık vardı. Peppone içeri girerken ya girer girmez, halk evlerine girip kapıda, oradan çıkmakta olan Don pencerelerini kapadılar ve aralıktan gözetlediler. Derken birdenbire akla Camillo'ya çarptı ve sordu: gelmedik bir hâdise cereyan etti. Öbnüs mü? (Arkası var) öyle bir serseriyi öldürmek içjn Kanlı bir vak'â Muamma nasıl çözülecek? JCüçükAlemi GTamill 5ehir !>' CUMHUKIYET S Kasım 195» Çevtren: Burhan FELEK ri j ı G Ü N Ü N M EV Zü L A R I [ I ABAHTANI )ABAMA...l Bu kış yatnan kış olacak Kayserili iki adam, aynı nüfas kâğıdını taşıyor: Doğum tarüfaleri, dojrum yerieri. isimleri, anababa isimleri bir... Dün, aynı nüfus kâğıdını taşıyan iki kişi müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. İsimleri Hacı, soy adlan Özsümer olan bu iki kişi, babalantun Ahmed, analarınm Fadik olduğunu iddia ettikleri gibi, Ksyseride 1327 yılında dünyaya geldiMerinl ısrarla söylemektedirler. Hacı Özsümerlerden biri Yozgadda oturmaktadır. 20 senedir evli olup 4 çocuk babasıdır Tuhafiyecilik ve hah ticareti yapmaktadır. Diğeri ise. Çemberlitaşta Tavukpazannda Kürkçüler Pazar sokağında 19 numarah evde ikamet etmektedir. Seyyar satıcıdır. 20 senedenberi İstarıbulda oturduğunu söyHyen seyyar satıcı Hacı, nüfus kâğıdmm kendisine aid oldu ğunu iddia etmekte ve şöyle demektedir: « 1942 ser.esinde nüfus cüzdanırru kaybettim. Yenislni almak icin Alemdar nüfus memurluğuna müracaat ettim. Kayserideki kayid lara g5re yeni nüfus cüzdanımı »1dim. Hepsi tamamdı. Sadece «medeni hali» hanesine «evli» kaydı konulmuştu. Hslbuki ben o zaman bekârdım. Eir yanltşlık olmuştur dedim ve düzcltmeye lüzum görmedim. Bir kâdınla evlenecektim. Nüfustan evli olduğum bildirildi ve nikâh muameîemiz yarıda kaldı. Bu j sırada bir çocueum oldu. Nüfus kSğıdı çıkartmak için Alerrıdar rüfus memurluğuna başvururca hu işler başıma çıktı. Ben Hacı Özsümerim. Babam Ahmeddir. Anarrnn adı da Fadiktir. Kayseriliyim. 1327 doğumluyum. Bu adam yalan söylüyor.» îşini gücünü bırakıp Yozgaddan îştanbula gelen tuhsfiyeci Hacı Özsümer de, karşisındakini itham etmekte ve Kayseride kimlerden oldugunu. hangl mahallede ve kimir. evinde oturduğunu sormaktadır. Seyyar satıcı Hacı Özsümer, 15 j yaşınd» Kayseriden çıktıklarını ve oturduğu mahalleyi olduğu gibi söy lemektedir. «Hacı Özsömer» olduklanndaıs» rar eden bu iki adama aid ve tomar halinde çelen evrak. tetkik edilmek üzere Kayseri nüfus müdürlüğüne gömderilmiştir. Birb'rlerine şaşkın •nazarlarla bakan «Hacı> lar cia, ikamets>âha rapten serbest blrakılmışlardır. Birleşik Amerlka »eçlnılerlndeıı, Cumhurtyetçl Partlnln auayı Slnc. hower 9 müyoa gibt esicl blr farlıla galib çıkmış ve rakibl Eterr.osrat Stevenaon'u mağlub etmlatlr Fakat Ame rikan »eçmenlerinden büyük bir kutİenin, 1952 de olduju gibi gene EiMn hower gahsına reylerlnl verdiklerl anlaşılıyor. Cumhurlyetçı Partlnin, hem Terosllcller Mecllsl ve hem de Seııato Uyelikleri I;ln aynı zamanda yapüan seçimlerl kaybetmlj »e kongrede ekse. riyetl ele geçirememiş olmalan da bunu gosterlyor. Şimdi Birieşıs Amerlka Ba^kanı Cumhuriyetçtdir. Fakst kongre, Muhalif Partialn yanl De:nokraU»ruı elindedlr. Bu vaziyette nau] bir durum ortaya çıkacakur? Başkanla kongre arasında cnünftsebetlerl ju şeSilde hülâsa etmek müm kündür; Blrleşik Arnerlka Başkanı kongre ye emir veremez! Kongre. Blrleşik Amerika Başkanına emir veremezl Amerika anayasaaı Kongre ile Başkan araamdaki münaBebetlerl kat'i ve sârih hükumlere baglamış değildlr Fakat bu anayasa o şekude hazırUn mıştır kl, ne Başkamn ve ne de kongrenln dlktatoryasına müsaade ed«r! Baskan İle Kongrenln selâhlyetler: Kongrenia daha ağır basacağı muhak kaktır. Birleşlk Amerika hududları içinde Kongrenin üzerinde bir kuvvet me7cud değildlr Ksaa vazifesi kanutuardır. Aynı zamacda. her hangı blr mev zu ve her hangi blr f?aliyet kolu üze rinde tahkikat yapmak selihlyetlennl de halzdir. Kongrsnin bu tahkikat se Uhlyetldlr kl, birjok şirketleri vt klnı ee'.eri namus yolunda kalmaya mecbur eder. Unu:uhnamalıdır kl Kongre de kontrol altmdadır. Bu kontrol vazifs slnl de (Al! Mahkeme) İle seçmen küt lesi yaparlar. Amerikan seçimlerinin verdiği neticeîer üzerinde düşünceler Ömer Sami Coşar Cumhurlyetcl Elsenhower, karşısmda demokrat blr kongre bulunurkcn arzu ettlgl her kanun lahlyasını geçlremiyeeektir. Başkan, Kongre tara. fından kabuı edilen bir kanuna mıı. haflf İse ne yapar? Evvelâ blr kanun lâhiyasmın katlieşebiîmesl için Kongre tarafından tasrlbl re sonra da başkan taraftndan lmzalanması gere kir. Başkan muhallf İse Kongreden tasvibe gelen lahlyayı lmzalamaz. Susar. Fakat 10 günlük bir müddet eona arlnce. Başkanın sessiz muhalefetlce rağmen lâhiya kanunlaşır Başkan. tğez Kongrenln tasvib ettiŞt kanuna ştddetle muhallf İse, bunu vetolar ve bu şekilde lahlyayı Kongreye iade eder. Bu vazlyette dahi kanun lâhlyası katileşebıllr. Fakat bu defa Başkanın vetosunu tesirslz bırakmak İçin Kongrenln aynı lahlya lenlnde flçte lkı ekscrtyeti toplaması tereklr. Buna benzer hâdlselere Amerllnan tarıhlnde BI'S sık rastİBnnaıştır. 1947 yılında Başkan Demokrat (Truman) İdi. Kongre de Cumhurlyeîçi ekseirye te sahlb bulunuyordu. Cumhuriyetçller, sendlkalann se'âhlvetlerini kısmaya ve grer hakkını daral'.maya mituf b!r lahlya hasırlamıslar ve bunu kabul etmişlerdi. Truman vetosunu kul lanmış »e bu kanun aleyhinde sert blr şekilde konuşmustu. Cumhuriyetçl Konerre üç'e iki ekserlyetl temhı etmiş ve (Taft.Hartley) kanunu da katıleşmlşti. Tıuman, bu kanuııa mu halif oldu^unu üân etmeslne. bunu şlddetle tenkld etmestne rağmen, sıra3i geldikçe bahls mevzuu kanunu ta:b:i: mevkilne koymuştu. Buna mec burdul Amerikan tarlhlnde. hemen hemen butun Baskanlar veto hakkını kullan mışlardır. Fakat rekor Roosevelt'tetedlr Müteveffa Franklin Roosevelt uzun Baskanlığı esnasında 631 kanunu reddetmlstlr. Demokratların son Cışkanı Truman da 100 defa veto dem iştlr. Şunu da bellrtmek lazımdır kl. Baş kan veıolarınm azı Kongre tarafından reddedllebilmıçtir Çünkü lkl par tlll bir rejim içinde üçte iki ekserlye"l temln etmek çok zordur. Sugün yenl Amerikan Kongreslnde Demokratlar ekseriyete sahlbtlrler. Fa kat ne Temsildler Mecllslnde ve ne de Senatoda üçte iki ekserlyet onlarda de?ildir. Bu vazlyette. ilerde Eîsenho v.er tarafından kullanüacak vetolan reddetmslert lhtlmall son derece 1 yıftır. Başkan tarafından yapılan taylnlerl de Senato'nun tasvib etmesi gerekmek tedır. Bu tasvib olmadan, Bakanların, yııksek memurlann vazifeye oaşlama lan imkinsızdır. Umumlyetle Senato, Başkanı, yakın mesal arkadaşlanru, Bakanlan seçmekte serbest bırakmak tadır ve bunlan fazla üserlnde durma dan tasvib eylemektedir. Fakat bu demek deglldir kl, yarın E!senhower'in seçeceği bir Bakanı Senato vetolamıyacaktır. Bir defa Senato, Adliye Bakanlığına getirllen zatı begenmemls, a;ır basmıs ve selahlyetl de oldugun. dan bu Bakan adayınm vazlfesine başlamasma Imkan vermemlîtl. Eisen hower devrlnln baaında, Savunma Bakanlıgına getlrllen (General Motors) YAZAN ;iTj".^7^i^v:!^\;ı.v,v>.\y./r.îçî.VT>ViC iil YAPI III VE KREDİ K:İ3>:::Î III BANKASI ARALIK AYINDA Madrid Büyük Elçimiz vazifesi başına döndii Dost tspanya Harieiye Veklll Ekselâns Alberko Martini Arjato'nun memleketimize yapmıs olduğu resm! ziyaret münasebetile Türkiyeye Kelmij bulunan Madrid Büyük Elçimir Feridun Cemal Erkin. vazifesi başına dönmek Uzere dün saat 10.15 te uçakla İstanbuldan ht.pket «tmistir. tstsnbul Şoförler Cemlyeti, İktlsad vcve Ticaret BBkanı Zevyad Mandalto ci'ye dün bir telgraf çekerek, cemlyete kayldll 187 âzâmn otomobtl llstiği tevzittından faydalanamadığını, tevzl komlsyonunun taleblerl beklettiştn! bildirml?. Bakanlıkça duruma müdahale edllmesinl lstemlştlr. 20 ve Aparhman Dairesi Teknik Sebeblerle BİR GÜN GECİKEN 187 şoföre lâstik verilmemiş 150.000 Lira Çeşitli Para İkramiyesi DEDEUtiR Hlünür Nurettin SIKlk Istanbul Radyosunda Pazar gecesi: 20.35 te Şehreminf otobüs garajı genişietiliyor Otobüs servisir.in artan lhrlyaclarını karşılarngk üzere otobüsler için lojmanları ve bakım atölyelerile dijer Iüzumlu tesislerl muhtevi genlş bir garaja lüzum ha5i1 olmuştur. Bu maksadla E. T. T. İdaresi Şehre. mini otobtis garnjını tevsi ebneğe karar vermiş ve proie'.erini hazırlamıştır. trşaata yakında başlanacaktır. •1 Senenin bu en büyük çekilişine nesobında en az 200 lirası bulunon eski cüzdan sahipleri ile (lrketl müdüru WiİBon'un naaıl Sena to tarafından hücurna ugradığı. bu zatı elinde mevcud bütun (General Motors) tahvlllerlni satmays ır.fcbıır ettiği hatırlardadır \Vllson, ancak bu tahvllleri sattıktan sonradır kl, Senatonun tasviblnl almış ve Bakan olabilmiştl. Aynı şekilde bütün ieflrlerin. diplo. matların, Generallerin. Amlrallerin t&yini de Senatonun tasvlblnden geçer. Başkanla Kongre arajındakl mtlna aebetler kat't hükumlere bağlanmadıfrından sık aık lbtlâlflarm doğduğu da görülmüştür. Konsçre, yükaeic rütbeli blr memuru veya Bakanı azlet. mek »el&hiyetlni halz değildlr. Başkan. bu sel&hiyettn yalnız kendisinde bulunduğunu tasrih eder. Fakat, Senato İle Temsllcüer Mecll6İn:n de bazı taktiklerle, arzu etmedlklerl Baka. nı devirdiklerl veya devlrmeye teşebbüs ettlkleri vikidlr. Sık sık başvurulan yol. bahis mevzuu Bakanın bütçesinde cidriî kesintller yapmaktır. Birleşlk Amerika tarihinde bu gibi hâidselere sık sık rastlanmıştır. Beyaz Siyasî hava da fena halde Saray, bu gibi hareketleri «müdahale* bozulacak raı? olarak vasıflandırmıştır. 1944 yılında Kongre, beğenmedljîl yüksek rütbeli 3 lr kaç gündenberi yüzlerce vatanmemurun maaşlarını bütçeden Bilmiş daşa şu suali sordum: atmıstı. Bunlar da lstifaya mecbur ol Beyneunilel durum büsbütün muslardı. Yalnız. Amerikan Anayasası her hangl bir grupun diktatoryasına fenaya mi gidecek? Yoksa düzelmeye kolay kolay müsaade etmiyecek şekil mi yiiz tutacak?. de hazırlandığından, bahıs mevzuu Bu da hava tahmin raporunon «inıemurlar Âli Mahkeme önüne davala yasete ve askerliğe taalluk <den rını götürmüsler, kazanmışlar v« me kısmı! muriyetleri de maasları ile birlikte Vatandaşların hemen hepsl: kendilerine iade edilmistl. • Düzelmeye yüz tutacak!» diyor. Şurası muhakkaktır ki. böyle müdaHalbuki, meselâ Macaristanda da halelere müsaid olan Anıyasa. blr Bas. siikun yok, Şima! Afrikada da .. Ve kanı hududsuz bir »alâhlyetel ldare meselâ İsrael, kontrolu altındaki mekanlzm»»ı kurmagıaa imkân bırak Sinâ topraklarından çekilmek nivemıyor. tinde olmadığını süvliiyor İngilizler, Kongre. Başkan dahll bütün Bakanlan Cazze'den tsraelin hemen çeUilmemeve yüksek memurları Âll Mahkeme <<ini normal sayıyorlar . Mısırlılar, önüne göndermek veya muhakeme etmek ulâhiyetinl de haizdir. Temsiiciler topraklarından müstevlilerin çekilMecllsl ile Senato (vatana Ihanet ve mesinl. mücadeleye son vermek i<;in mühim cürümlerde) müştereken çalısır şart ko$uyorlar... Ateş kes!» emrine Iar. Dâva Temsiiciler Meclisl tarafin ragmen silâh patlamakta . Ve miittedan haurlanır ve Senato önüne getlri. fiklerin «ate; kes!» emrinden saatlerllr. Dâvaya Sento bakar. Eger sanık ce sonra Mareşal Zukof: «Mısıra yarmevkiinde Birleşik Amerika Başkanı dım için asker hazırlızının tamanı» cturuyorsa. Senatonun teskll ettiği oldugunu bildirnılş ,. Batıh müsahKI»lahkemeye. Âll Mahkeme Relsi Baj ler, hiç degllse «gönüllü» Ruslann lıanlık eder. Arab memleketlerine gidpceğini laiıKongrenln, mcmleketl ldare edenle min ediyor .. Kızıl Çln 250 bln görin dosyasını açmak salâhiyetl ise her nüllüyü Mısıra yollamak istiyor diye zaman ihtilâf doğurmuştur. Kongre, haber uçuruluyor. Gerçl bu kuvvi'ther türlü sahada tahkikat yapmak aalâhiyetinl haizdir. Fakat Başkanlar. Kon lerin hangi yoldan gececrei tasrih grenin, bir Bakanın veya Başkanın veya edllmenıektedir. Bütün bu endlşe uyüksek rütbeli bir memurun gizli dos. yandınn tablolara rağmen halkı...z yalarını latemek hakkını tanımami9 iylnıser. lardır. Son senelerde Truman da, Araba başkalan ne döşiinüyor? Eisenhower de, Kongrenin isteiıği bazı Evvelki ^ıkşam tngiliz Büyük E!rlgizli dosyları vermemîşlerdlr! Fakat bu liği mensuManndan Mr. Hyde ve ihtilâf. Kongrenin Uhkikatı yürütme zevcesi Tiirk eazete sahib ve hasmusine de mâni teşkil etmenıi^ür. Başkanla Konçre arasında ciddi tar harrfr'erfle. bazı fıkra yazarlarmt tışmalara yol açan en mühim mevzu knkt"vle davct ettiler. Gene ewe!'^l bütçedir. Baçkan ve Bakanlan bütçeyi akşam BeyoŞlunda Sovyet Büvük hazırlarlar. Fal^at ancak Kongreniki E'<iliğine s!d blnada rttr taıKn» rtsmt tasvib ettiği şekilde blr bütçeyi Irulla vardı. Oraya da davetli idlrn. Bu ntl nablllrlar. Bu salâhiyetl Kongrenin kutublann Ikishıe de nfrayıp m ı elindcn almalarına imkan yoktur. Baş harrlrllk me^leSlm Içln lnv*»lt Itıtiınta «bütçe mwajlaıwı|yt blrı*"*.nl^ ba'ar topladım. T değil birer tavsiyedir. Kongre ister bu Yerli .ve rcnehi kîrk kadar şahsîyetavsiyeyi nazarı itibara alır, ister almaz. te aynı sııaM sordum. Paklstan oas«n Bu Başkanlık tavsiyelerinin. sık sık bir ataşesi müstesna. hepsi, istikbale dalr tarafa bırakıldı^ı ve Kongrenin gene iylmser davrandı: blld'Şl gibi kesintileri yaptığı görül Dfinva ahvali düzelmeye yüz tnmüştür ve yarın da görülecektir. Bastarak. dcdiler. kanın vetosu bur?da rol oymyamaz. Perde berisl de bu flkirde, perdo B'rleslk Amerikanın dış politika lle alâkalı kararlarma gelince. bu mevzu gerisi de . da Senato, Temsiiciler Meclisinden daha Bu, ezici çoğunluğun sırf temengeniş rol oyr.amaktsdır. Baskamn im?^ nisi dahi o'sa. elbette dünya ahvaliladığı her hangi bir rr.uahedenin yü. nin alabildiğine kötüye gihneslnl önrüriüğe girebilmesl için Senatonun üçte leyecektir; dive hayra yoralım. iki ekseriyeti tarafından tasvıbi gereNihayet 195G1957 kışının siddetinl kir. Son zamanlarda Temsilcüer Meclisi. Senatonun elindekl bu (dış poli gidermck biz insanlann elinde deçtl tika) tatiyazını paylaşmağa çahşmıssa ama. ditnya gerflnll^inln «iddetinl da bunda muvaffak olamamıştır. Tem a7altmak, yangına köriikle gitmemek siiciler Meclsi de daha çok dahili d»L niein fr'd ferd bütün msanlann az çok elinde olmasın?. vaların imtiyazına sahibdirler. (VâNu) Demokratların kontrolu altındaki Senatonun yarın da Cumhuriyetci Başkanı müşkül duruma düşürmesi ihtimallerl vardır. Versay muahedesini ve Tramvaydan düşen bir adam öldü Cemlyetl Akvam Andlaşmasını. Başka Sehremininde tbrahimça%oış mahallenın imzasına rağmen, redddeen Ameri sinde Kıble sokağ'.nda 5 numaralı evd» k'n Ser.atosu olmuştu. oturan 55 yaşmda Sa'd Kırkız isminde Temenni ediür ki. iki büyük Ame bir şahıs, Beyazıddn tramvaya binmek rikan partisl müşterek bir dış politika isterken yere düçmüş v» kaldırıldıjl yolu üzerinde mutabık kalsınlar. O za Cerrahpaşa has*ar.e=inde ölmıiştür. Hâman, Başkanla Kongre arasmdaki dise etrafında tahkikat yapılmaktadır. muhtemel çatışmalar yalnız lç pollti. kaya lnhisar eder. enebaşlannda kehanett* bulunan Hind falcılan gibi, her kasım ayının eekizlnde (yani eski kasuntn birinde) bütün kısa samii bir '»ava tahmin raporu hazırlıjorum. Ertesi gün de neşrediyorum. Geçen yıllarda arzettiğim gibi, kasım birlerini kollamak merakı bana rahmetli üstadım Necmeddin Sadak • tan geçti. Ona da validesinden geçmis. (Zaten pek çok İstanbullu bu »m'aneye riayet etmektedir.) Ikisinin de bana söyledikleri: Ömürlerinee tecrübe etmişler; kasım bire göre yapılan tahminler onlan hiç yanıltmamış. Benim şimdiye kadar neşreltiğinı raporlar da ters çıkmadı. İmdi dün İstanbula kar yağdı. Hava soğuk oldu. Rüzgâr karayelle bafı arasından esti. Güneş yüzü görülmedi. Kıs mevsimine de bu karakter hâkim olacaktır. (Elbette pastırma yazını istisna etmek icab eder. Zira «kiracı kaçıran» soğuklannın ardından müLâyim haftalar geçer. Onun ardından ise, meded AUah başlayacak). Tanrı fakir fukaranın yardnncısı olsun. Gene de Ihtiyaten: Galbl Tanndan gayri künse bilmez!» ve biitün müneccimler yalancıdır» sözlerini arabcadan tercüme edellm. *** B KASIM 1956 Yeniden 200 liralık hesap açhranlor iştirak ederler. Her 100 lireya bir kur'd numarası :^:^v.^^^^^^^^ hsın ki kaptanından izin alsın, kap tan da onun yerine başkasını bulsun.» Mary, her eşyi etraflıca düşünüp taşıranıs olmafim verdiği bir hazla, ciddî bir tavır takmarak, bajını salladl: «Evet. Yalnız, dediğim gibi Iiverpool'da nerede kaldığmı bilmiyorum. Sen biliyor musua, acaba, Margaret?» Mary bunu biraz c^kinerek sormuştu. Margaret'kı Will'le aralarında bir şey olduğundan dedesi şüphelenirse diye korkuyordu. Fakat, Margaret arkadaşmın ona böyle bir şey sormasuıı hiç yadırgamamıştı. Yalnîz, hafifce kızardığını hissediyordu. Kendisile Will arasmda bir bağ bulunduğunu başkalarınm bilmesi biraz da hoşuna gidiyor gibiydL «Biliyorum» dedi. «Ban* söylemişti. Hatınmds: Nicholas caddesınde Süthane Avlusu denen yerde, Bayan Jones'in evi. Gemilere girdiğinder.beri, h€p orada kalıyormuş. Ev sahibi çok iyi bir kadınmış. Öyle diyordu.» Mary ne yapacağmı anlatmaya başladlğmdanberi Job Dede bir şey söylememişti Derin bir düşünceye, uxak günlere, tatlı haüralara dalmış gibiydi. Piposunu çekerken göz leri kapanıyor, yüzünün kırişıkhkları düşüncelerinin dalgalarile kımıldar gibi ohıyordu. Sonra, birdenbire, piposunu öııündeki seh KÂ0AR; Kasım 9 Rebiülâhır 6 § V. Lâlelide Çukur ve Mahvel sokağı ile Lâleli Camii avlusu arasında kalan ve tarihl Taçhan çevresini teşkil eden sa. hanın park haline getirilmesi kararlaştırılmıjtır. Parkın tanzimine ilkbaharda başlanacağı bildirilmektedır. Lâlelide tesis edilecek park Dr. NURTEN TOPUZ ile Diş tabibi NEZİHİ UZGÖREN evl«ndiler İstanbul 8.11.956 « • & X o c t a İC o> 9 5 E. 11.58114.40 16.57118.311 5.00 , | 1.44[ 7.01 9.43 1200 134J12 02 , J 6.41 :<;ı::r:;G::^G:<;':>;;g»><Gft;o yor, bundan dolayı sevincle korku kanşık bir heyecan duyuyordu. Hepsini birden anlatmalı mıydı? Karşısındaki acaba hepsini onvr^ umduğu ve istediği kadar anlayabilecek miydi? Üzerine titrediğimiz bir duygu ve düşünceyi, başkasına, istediğimiz gibi, bizim duyduğu muz gibi anlatamazsak bu bize ne acı gelir! Bir ara sessiz geçtikten sonra, ilkönce Mary söz açtı. «Margaret...» dedi. «Biliyorum, seziyorum: Sen beni kabahatli buluyorsun... Yaptıklarımdan dolayı beni ayıblıyorsun... Haklısın... Beni ne kadar kabahatli bulsan, ayııblasan hskkm var...» Mary'nln derin bir heyecanlg boşanan sesi sözlerinin burasında birdenbire kîsılmış, boğuk bir hiçkınkla son a ermiştl. Margaret: «Ben ne hakla...» diye, bir şey söylüyordu, Mary onun sözünü kesti: «Yo, elbette kl hakkm var. Sevdiğimiz kimselerden bizim otılara verdiğimiz değeri sarsacak, onlara karşı beslediğimiz ümidleri kıracak hareketlerde bulunmama v larmı beklemek hakkımızdır. Senin ne kadar iyi kalbli oldugunu blHrim, Margaret. Herkerin, bütün tesantarın iyiligini iatersin... Birinia kötü davrandığını, hele butıdan do layı acı çektiğini görürsen üzülürsüru (Arknsı var) «CUMHIJKİVET» ın Terrikası; 6 9 Sonra: «Evet, lâzımdir belki ama,» dedi, «ondan önce gidip Will'i bulmak istiyorum. O gelecek ve Jem'in o akşam kendisine beraber olduğuoa dair mahkemede şahidlik edecek olursa Jem için artık korkulacak bır sey kalmaz» Job Dede: «Bütün ümidini buna bağlama, kızim» dedi Mary: «Bütün ümidim bunda» diye cev3b verdi. «Çünkü hakikat bu. Ben de bu hakikati olanca 2Ücümle haykırıp Jem'in uçsuz olduğunu ispat edeceğim.» Onun bu kadar azimle konuştuğunu görünce Margaret de dedesi de hayran kaldılar. Job Legh genc lerdeki ümid ve cesaretin ne büyük bir kuvvet kaynağı oîduâırıu düsünüyordu. Margaret de M^rydeki bu heyecanın sevgiden üeri geldi^ini biliyordu. Mary şimdi yapacaklannı anlatıyordu: «Gidıp Will'i bulacağım. Ge misi Liverpool iimanından sa!ı gü1 olursa, Liverpool'a gitmekten vaznü k? Ikıyor. En geç pazartesiye geçebilirdi... Msrgaret bu kızm, sevdiği adamı kadar oraya varıp kendisini bulmalıyım. O!up bitînleri anlatırım. kurtarmak için her türlü zorluk Jem'in bulvmduğu durumu öğre ve engeü yenmeğe azmetmiş olmanince. benim söylememe bile ha sını takdirle karşılıyordu. İçinde cet kalmaz, onu kurtarmak için ko ona karşı yeniden bir sevgi uyacdı. Mary o kadar heyecanlı konuşar geür.» Bunlan o kadar büyük bir safi şuyordu ki Harry'yi Jem'in öldüryetle ve içten gelme bir inançîa ac mediğine artık Margaret de emin latıyordu ki daha şimdiden herkesi bulunuyordu. Kızm aşktan kuvvet olmuş, bitmiş, Jem kurtulmuş sa alan sesinde herkesi büyukyen bir yıyor denebilirdi. Biraz önce aklı tıîsım var stibivdi. Mary ona doğru döndü: ia gelen ıkinci ihtimali Jem'in o akşam Will'le beraber uzağa ka «Will'in gemisinin adîrıj sendar gitmeyip caıdan şehirde ayrıl den öğrendim» dedi. John Çropper, miş olabileceğini unutnıuş gibiydi. Unutmam. Yalnız, Liverpoorde ns Unutmamıstı elbette ama, bu kötü rede oturduğunu da bilmeliyim ki ihtimalle zihninin kurcalanınasını gider gitmez kKidisini bulayım istemiyor bütün güc ve Inancını Yoksa, gemide arayacak olursam bir tek nokta gidip Will'i bulmak, geç kalırım. Tam gemi kalkmak üonu alıp Manchester'e getlrmek he zere iken belki işini kırakıp benim defi üzerinde toplamak için ken le beraber buraya gelemez.» dini zoriadı. Çünkü, öyle yapmazM3rgaret: «Doğru» dedi. «En sa, «hni ikinci ihtimale takılacak asağı bir gün önce bulup konuşma paya bırakarak doğruldu. «Hadi bakahm, Mary, AUah yardımcm olsun» dedi. «Allahffl adını sık sık ananlardan değilimdir ben pek ama, bu işte senin için gecegündüz dua edeceğim. Ya çok sevindiğim, ya çok üzüldüğüm atîlarda Allahı andığım olur. Eşine az rastlarır bir böcek bulduğum zaman, kırlarda qüzel bir gün geçirdiğim zaman, bir de bakarım, farkmda olmadan, Allaha şükrediyorum...Yaku!i bir arkadaşla konuşur gibi. Senin için böyle arasıra değil, sık sık dua edeceğim, Mary, kızjm. Margaret de eder. Kalbîerimiz seninle beraberdir, buna emin ol. «Yalnız, bir de ?u avukat meselesinl halledelim. Benim tamdığım bir avukat var. O da böceklere merakb. Birbirimizde olmıyan böcekleri değiştokuş ederek ahpab olduk. Ben hemen gideyim, or.unla bir konuşayım...» Dedi, kalktığı gibi şapkasını aldı. dışarı fırladı. Ona da, birdenbire, yaşmdan umulmiyacak kadar büyük bir kuvvet ve dinçlik gelmiş gibiydL *** Job Dede gicüp Mary ile Margaret başbaşa kalınca, aralarma, nedense, önce bir sessizlik çoktü. Uzun ramandanberi birbirlerile derdleşmemişler, birbirlerine içlerini dokmemişlerdi. İkisi de, anlatılacak çok jeyi olduğumu hissedi Bakırköy Ajansınıız 12 Kasım Pazartesi günü ZARIF AÇIL1Ş HATIRALARILE Hizmetinize Giriyor. GARANTI BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle