Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CüMHUBtTR 'M>!!!lııiiiıi((iıi(iııııııııı SEYAHAT ÎNTİBALARI Yeryüzü ceıtıteti: Güney sahillerimiz Yazan: Halid Ziya Türkkan Güneşin âşık olduğunu söyledikleri Rodostan Antalyayc gehrkeıı., Rodosun güzei, mamur yollarında gezerken, hep buraları, bu zümrü'i dıyarları düşündüm. Dört yüz sene evvelki tarih gözlerimin önünden Jeçti Bir âsarı atika müthassısı söylemişti: «Rodos» yahud «Rodi» çiçek demektir, demişti. Rodosta hava ne kadar fena, nc kadar kapalı olursa oisuıı. güneş, göz kaş arası, hergün kendisini muhakkak gösterirmış. Günesin Rodosa âşık olduğu sözü bu yüzden çıkmış. Rodosun yollan eskidsnberi böyle mamar, böyle güzelmiş. Rodosta köy yollan bile başka yerlerin yollarından kat kat üstündür. Eskiden Rodosun böyle mamur olma=ının sebebleri var: Saltanat devrinde siyasetle uğraşan bir takım adamlar buraya sürgün edilirdi. Buniarın çoğu değerli adamlardı Rodosta boş durmamışlar, kendilerini Rodosun imanna vermi?lerdi. Rodosta bizden hâlâ çok şey var. Turgud Reisın türbesi de orada. Denizin keııarında. Tıırgudun türbc'ni ziyaret edip, tarihini, zaferlerini andık. Bize, orada bu zaferleri, tarihi anlattılar. Vapurdayız. Rodostan Antalyaya geliyoruz. Vapurda bir de yetmişlik bir ihtiyar var. Bütün yolcular sohbet ediyoruz. Yetmişlik ihtiyar konuşuyon «Su Meis adasına bakm, diyor. Anadolu sahiline ne kadar yakın. Anadoluda okunan ezarı Meisten duyulur. Dünyanın her yanına o kadar uzak olan bu ada. Anadolu sahilint bir buçuk kilometre mesafededir. Anadolunun koynundadır. Siyaset bu adayı Anadoiudan ayırdıklan sonra Meis halkının yaşaması zorlaştı. Ada halkının eti, ekmeği, bütun yiyeccği Anadoiudan gelirdi. Şimdi bizim Rumlar ne diyorlar biliyor musunuz? Metelik gitti, bereket bitti, diyor!ar.> Bu yetmişlik adam, öğrendim ki bir Rumdur. Güzel türkçe konuşuyordu. Merak ettim. Kim olduğunu sordum. Anlattı: «Ben bundan elli beş yıl evvel Denizlide su kuvvetile işlıyen değirmen sahiblerinden Pandazapulo ailesindenim. Denizlide bu değirmen sayesinde çok mesud, rahat y&şıyorduk Sonraları da su değirrncnini fabrikaya çevirmiştik. Herneıı hemen bütün adalarm ununu biz veriyorduk Fabrikamızın yanına işçilerımiz için evler, dınlenme yerlerı yapıiuşuk. Bir de işçıler için gazino açmıştık. Bakm türkçe konuşuvorum. Tıpkı bir Anadolulu gibi. Türkçe konuçmaktan büyük bir zevk duyuyorum. Denizlidcki hayatımızı, değirmenciliğimizi hasretle yâdediyorum.. Yazık.. Can kardeşi olarak beraber Türklerden son asır siyasileri bizi uzaklaşürdı.» Yanında bir de sert bakışlı, kara gözlü. iyi giyinmiş bir genc vardı. Ona sordum: Sizm seyahat istikametir.iz neresi?» Genc adam cevab verdi: «Ben İstanbuida otuıurum. Hemen her kış Türkiyenin (Kot D'azürü) cenuba, İstanbuldan kalkarak İzmir Marmaris Mersin Iskenderun hattile giderim. İskenderundan da, yirmi beş kilometre a?ağıdaki Arsüze eider, orada iyi, acak bir kış geçiririın.» dedi. Konuşmasmı kesmiş olan ihtiyar Rum Pandazapula genc adamın bu sözlerini duyunca tekrar söze başladı: «Ben de, dedi, her yıl bu mev4 sünde Midilli, Rodos, Kıbrıs, İskenderun hattıiu yaparım.> Kıbnsı sever misiniz? diye sordum. cÇok güzel yerdir, dedi Pandazapulo. «Tabiat Kıbrısa çok lutuflarda bulur.muştur. Manzara fevkalâde, arazi çok mümbittir. Yaşamak için ne lâzımsa Allah hepsini ihsan etmistir. Stratejik ehemmiyetini söylemese hiç lüzum yok. L;te bugünkü hâdiselcr gösteriyor. Tarihte de ehem mjyetli bir yer olmuşfur Kıbrıs. Önce Mısırlıların hakimiyetine geçmiş, son ra Asurilere, îiEnlılara gpçmiş, 12 n asırda da İngıltere Krslı Arslan Yürekh Rişar Kıbrısı zaptetmîş. 1571 d de Türkler adayı Venediklilerden a l . mış. Ineilizler ise ancak geçen asırda adayı Türklerden almışlardır. Adanın nüfusu yarrm milyondur Orada Türk ler türkçe, Rumlar rumca konuşurlar, Türkler ve Rumlar âdet ve ananelerine sadıktırlar. Kıbrıs halkı Türk olsun, Rum olîun misafirperverdirler. Zirrıaı ve ticaretle uğraşırlar. Rumlarli Türkler ayrı ayn yerlerde yaşamakla beraber, birbirlerine gidip gelirler. Yalnız aralarında evlenmeleri enderdir. Şehirlerde otobüs, otomobil buhınmakla beraber, öküz ve eşek arabaları da vardır. Büdiğiniz gibi de Vaüsi tngilizdir. thtiyar Ruma bir sual daha aordum: Kjbns Türkiyeye ml, yoksa Yunanistana mı daha yakındır? thtiyar ne demek istediğiml anladı: «Türkiyeye kırk beş mil, Yunanist?na beş yüz mildir,» dedi. Bu Fözüyle ben de onun ne demek istedığini anladım. Üstüne daha fazla varmadım. O boyuna Kıbnsı anlatıyordu: «Kıbrıs mümbittir, dedi. Adanın mahsullerinin çoğu adada kullanılır. Sarab. narenciye, sebze, hububat ihrac edilir. Amerikalıların işlettiÇi bakır mader.lerinden B00.090 ton bakır istilrîal edilir. Bu maden üç bin yıldar.bcri işlcmektedir. Kıbrıs çalışılmış medonî bir ülkedir. E?kidpn halkı cl'îürer: sırmanm kökü knzınmışhr. Bilhas^a orrcancılık Kıbrı^ta çok ileri fi'miştir. ^Sıcstz. çırılçıplak dağlar n&rlandırılmıştır. Cennet misali. Kıo ns bir bahçe (»ibidir. Orrpana, köylere, Kıbrı^ta tam 765 kilometre yoî yapılmıst'r .» Sohbet böylece uzayıp giderken biz Marmrrise celdik. Mnrmarisin bir ^öl gibi masnıavi, dmgun lür.anına girdik. tşte ceıınet burasıydı. Mavi göl, yani limnn yeşil çamlıklarla çevrilivdi. Akdenizin bütün büyük geftnileri bu tabiî limana girip çıkabiKf. ?îarm^i'is. Fethiye, îskenderun, Kövcefiz, başka küçük. fakat güzel cenub kasnbalarımıı... Yeryüzü cenneti bunlar. Yaşlanmış kimseler. çok çahşmış. yorulmuş gencler, kıslannı buralarda gpçirseler. Yihud da ts. tanbuldan Denizyollarının bir va1 puruna binip. bu küçük cenub liman» İp.nnda, benim yaptıŞım gibi. üçer beşer saat kalarak tskend^runa k»dar bir seyahat yaDsalar. Ne güzel olur. Ne zevkli bir seyahattir bu. Vapurlar temiz kamarah, leziz yemeklidir. Böyle bir vapur seyahati. lokanta, otel masraflarile kıyaslıyacak olur^ak çok ucuzdur. Bnyle bir seyahatle jrurdumuzun güzel bir parçası görülür. dünya nimetlerinden, göneşten, derizden, bol bol lstifade edilir. I* Ticaret Odasmcla seçimler Şehrimiz Ticaret Odası seçlmleri dün saat 15 te yapılmıştır. Toplantıya Hayri Gönen riyaset etmiştir. îdare meclisi azalarından Sırrı Enver Batur faaliyet raporunu okumuş ve yeni seçimlere geçireoeğinl söylemistir. Meclis fiyelerinden bazılan, 8nce eski idare heyetinln ibrası gerektiği tizerinde durmuşlar, fakat kantın »eçimlerin nihayet 30 kasıma kadar yapılmasıru şart kostuğundan seçim faEİiyetine geçilmiştir. Dün Odada alüdan fazla llste dolaş makta idi Bu yüzden oylann tasnifi oldukça uzun sOrmü?, neticede Ticaret Odan idare meclisi üyeliklerine CelSl Umur. Said tbrahim Esi. Ahmed Güre. Turgud Bayar. Sırrı Enver Batur, Ziya Bensü. Bican Bağ cı. Misbah Uras, Mustafa Dincer. Nabi Susmuş, Ziya Avunduk seçilmişlerdir. Bugün Sanayi Odası idart meclisi seçimleri yapılacaktır. 1 LM AP»Y A M EK TV B LA R I 1 ı 80 Kasnn 195« ABAHTAN, )ABAHA... Mal beyanı illetveklUerbıin mal beyanında bulunmalan uy gun mudur, değil midir? Memurlar beyana tâbl iken ve tiirlü varhkhlar gelir vergisl yolll» yıllık kazanclannı zaten beyan ederken, milletvekilleri de bu cumhura sarahatle katılmaU mıdırlar? Bu mevzu B. M. M. Anayasa Komisyonunda müzakere edildiği sırada nravafık muhaüf pariilere mensub olanlar arasında teklif lehine konuşanlar olduğu gibi aleyhte konuşanlar da görüldü. Tasarmın iümü üzerinde müzakerelere önümüzdeki günlerde devam olunacakmıs... Türklerin ataiar sözü akıldadnJ «Yiğitin malı meydanda!» Zannımca milletvekilleri hu kaide>e kendilerini uvdurmalıdırlar. Bund vsiyet kırıcı bir keyfivet yoktur. lilâkis! •Alnım açık, yüzüm pâk!» denıeğe yarar. Vlcdanlarda ferahlama olur, dedikodular önlenir. Dalma baştarafa göre hizaya jreHndiçi îçtn bn dobra dobracılık. cemiyelin çesidli zümrelerine intikal eder. Çok isahetli olur, <;ok. Gelecek mfclislere de bu, flradikinden hayırh blr yadigâr kalır. İleriki devrelerin milletvekillerine sorabilirler: Sen meccani mektebde okumuştun. Miraia konmadm. Kann zenjfin değil. Piyango cıkınadı. Aylifin n<alum. Gelir vergisinde kâr beyan etmedin. Nedir bu hanlar, külhanlar, apartımanlar? Soruva muhatab olan gerçi şöyle diyehilir: Küçük bir arsa almıstım. Zamannıda sattım. Yirmi mlsll kâr ettlm. Başka hir nr?a daha alıp"onıı da zamanında sattım, ondan da yirml misll kâr ettim. Altın aldım. altın bozdum. Zenginliğim bu yiızdpndir. Lâkin höyleleri bile tenhide ugrarlar: Devrinizde nicin hıı Herere «pekülâsyonlar yapılabildi? Tesriî ve Icral kuvvet elinİ7deydi. Onünii al«aydınız! Bilhassa sah«an <İ7İn. lıiivle alım satımlara iştirak etmcnİT Hnğrtı sayılamaz. Zira mrvUiıniz dolavıslle JyJ haber alma nıevkiindeslniz. Bu imtiynnnızı kazanc vp."nta!iı yapmamalıydınız. Sayed mal bevanı meohuriyeti kabul edi'irse, ilerisi iri'i cemivetlmizl hinle daha müteknmil. daha emin, maddî ve manevî ıısullere ulaştınnz. Kabulü temenni olunur. Rusyada neler oluyor? Yazan: Bonn Muharririmiz Feyyaz Tokar Süveyş üzerindeki tngiliz Fransız müşterek harekâtı Rusyanın Ortaşark politikasıru ve bu mıntakadaki emellerini ortaya çıkarmak bakımından isabetli olduğu yolunda hüküm kazanırken, Macaristan ihtilâli de komürüst emperyalizminin dağılmama, uğruna yapabileceklerinin yenl mi sallerini gösterdi. Gerek Süveyş gerekse Macaristan ve Polonya hâdiselerinin hür dünya ya getirdiği huzursuzlukların dayandığı tefsir dayandığı esas noktasını ise Rusyanın üçüncü bir dünya narbini göze ahp alamıyacağı mesefesi teşki! etmektedir. Biz bu kısa yazı serimizde Ru« 11derleri arasmda mevcud hizibleşn». nin sebeb ve simdiki netlcelerini in celedikten sonra Rusyanın harb gü cünü tetkik edecek ve üçüncü ')iı dünya harbinin Rusya taıatından han gi şartlar muvacehesinde çıkarılabileceğini belirteceğiz. nist partisi bünyesinde adamakıllı kuvvetlenmiş bulunmaktadır. Şepilofun da dahil bulunduğu bu grup Rusyanın istikbalinin artık MarksistLeninist nazariyelerle emin bir manzara arzetmediği tezinl gavunmakta ve Rusyayı günün birinde dünyaya hâkim kılacak bir teknfk kudrete ulaştırmayı hedef güden bir materyalizmi düstur olarak kabul etmektedirler. Genc ve yaşlı komünistler arasmdaki ilk çatışma Rusyada yapılan atom infilâki tecrübelerinden doğmuştur. Rusyada atom tecrübeleri yapıldığı baü radyoları tarafından Rus efkârına aksettirilince halkta korku ve huzursuzluk başlamıştır Rus efkârı umumiyesinin bu tepkisi Voroşilof, Bulganin ve Hrutçef gibi yaşlı liderleri atom mevzuunda müteyakkız bulunmağa sevkedip atom tecrübelerine son verilmesi hususunda batıyla anlaşma çareleri araştrrırken Şepilof, Peruvkin, Saburov v» Zukov grupu buna şiddetl» muhalcfet etmiştir. Halktaki bu eski ve bâtıl zihniyetin bertaraf edilmesi tezini savunan gencler grupu atom tecrübelerine devam etmenin şart olduğunu ve halk arasında paniğe sebebiyet vereceklerin de tecziye edilmesini taleb etmişlerdir. Bu genc ve yaslı mücadelesinin haşin politika taraftarı gencler tarafmdan kazamldığını, Rus basırunın atom denemeleri, atom infilâkleri ve atom merkezleri hakkında yapmağa başladıkları bolca neşriyat göstermektedir. Komünizmin kayıbları Rusya dahilinde liderlerin şahsl ve prensip ihtilâfları dolayısile çeşidli hizibler teşekkül edip mücadele hızlanırken, Rus askerî kuvvetlerinin Macaristandaki korkunc katliâmı da Avrupadaki komünist teşekküllerinin bir daha kolay kolay doğrulamamak üzere yıkıhnasına sebeb olmuştur. Komünizmin son hâdiseler dolayısile Batıdaki ka^b bilânçosu şöyle hulâsa edilebilir. Pariste egzistansialist filozof ve muharrirlerden Jean Paul Sartre komünist partisinden ayrı lmıştır. Viyanadaki komünistler parti aza kartlannı yırtarak liderlçrinin suratına atmışlardır, Ingilterede Oxford Üniversitesindeki komünist kulübü kapanmıştır, Romada solcu sosyalıstlerden Pietro Nenni Sovyetlerin Macaristandan çekilmelerini istemiştir. Kendisinin 1952 de bizzat Stalin tarafından verilen Stalin sulh mükâfatmı iade etmeği düşündüğü bildirilmektedir. Kuzey İrlanda komünist partisi Sovyetler Birliğinden Rusya haricindekl tekmil kuvvetlerini geriye çckmesini istemiştir. Viyanada 4800 üye komünist partisinden istifa etmiştir. Genç komiinistler ağır hasarken yılzama temizlemez î Kremlin lilderleri arasında mevcud mücadelenin hangi prensipler üzerinde olduğu ve hizıblerin ne şekıld Prof. Gökay Psikiyatri kHnlğbıde teşekkü! ettiği kısmen bilinm.îktedir. Eu mevzuda bugüne kadar yapılan ders verdi neşriyat umumiyet itibarlle lki esas Ord. Prof. Dr Fahreddln Ktrln üzerinde toplanmıştır: Gökay. bugün iaat 14 de Çapadskl İsa) Stalin taraftarları (sert polltikatanbu! ftnlversite Tıb Paküitesl Pslkl yı tasvib edenlerl yatrl Klinlğl anflslnde (Paranoia) b) Stalin aleyhtarları (soğuk b«ri| mevzuunda yılın llk derslnl Termlşpolitikası taraftErlarıi. Mr. Stalin taraftan olarak sıralanan fınnlar fennî maya kullamyor B«!edlye Snğlık Müdürlüğü Sıhhî isimler Molotof, Malenkof ve Miko Murakab? Şubes! ekiplcrl fınnlan da. yan, soğuk barış poli'ikasmm öncüsö m! b!r kontrol altmda bulundurmak olarak da Hrutçef zikredilmektedir. tadır DUnSü t»ftlslert3e Evtlb, Bfşlk Bulganin'in Hrutçef ile mesai halintaş. Kumkapı ve Sultsnahmedie 38 de bulunmasma rağmen hizibler öfırm kontrol edllmiş. hepsintn fennl nündeki kesin hüviyeti henüz mamaya kuüandıklan sörOlTnOştür. lum değildir. Pazar yerlerlnde 141 sabit ve aeyyar Ancak, Bonn diplomatik çevreleri( ! T J ' I tvı*<ırda buHrnulmuçtur ne gelpn son haberler Politbürodakl Vilâycllere yapılan tahsisler mücadelenin yukarıda sıraladığımıı Tanztm ve Tahül» Dafresl dOn muhteiif vllâyetlere 1382 ton demlr s»nıplar arasında kalmaktan uzak bu1760 oto ve kamyon lâstigi. 20 ton lunduğunu göstermektedir. Avrupa uikoçt'k. 7 kamyon tpvzl ptmiştir. basınında isünleri pek seyrek geçen Ejüb Otobüsleri Silâhdara da Peruvkin ve Saburov gibi teknokratların temsil ettiği yenl nesil, komü Rusyada endise Dahildeki huzursuzluk ve haricdeki kayıblar Rus liderlerini adamakıllı endişeye sevketmij bulunmaktadır Zira son hâdiseler muhtemel bir harbde peyk memleketlerin ordulannın Rus genelkurmayının hesab listesine giremiyeeeğini götermiştir. Kırım konuşmaları sırasında Titoyla birlikte peyklerin bir tampon bölge olarak dondurulması hususunda vanlan anlaşma yanlış bir hesab olarak tecelli etmiştir. Rusyanın peyk politikasmın hazln neticesi Rusjayı Avrupaya müteveccih bir harekât için düşünmeğe sevkederken Doğuda her geçen gün daha büyük bir kuvvet olma istidadı gösteren Kızıl Çin de Kremlin'in karşısında ayrı bir problem olmustur. Dünya milletleri içinde en büyük nüfusa sahib olan Kızıl Çin. en büyük komünist devleti olamamak komplekslerinden kendisini kurtarmak için gayret sarfetmektedir. Rusyanın batı ve doğusunun arzettiği bu ümidsiz manzara Kremlin idarecilerini her ne pahasına olursa olsun Ortaşarkta bir şeyler yapmağa sevkelmiştir ki dünya için tehlike arzeden durum da Rusypnın Ortaşarktaki bu gayretleridir. Karakter ve bilgi mükâfatı Tıb Fakültesi Talebe Cemiyeti bugün saat 13 te Üniversitc blnasındnkl VI nrı dcrshanede «Yaman Muknfatı» olan 1500 lirayı son «nııf talebesinden karukter ve bilıtisile temayüz eden bir gence verecek. Mesele şudur: Ord. Prof. Doktor Ekrem Serifin tek oğlu Yaman, bn fakülteden merun olarağı sene, bir kazaya kurban gi(mist). Anne«l Vecilıe E?eli, gazetemizde defalarca bahıi gpçcn «Bir Yaman varHı» i«;imll bir edfbî eser mejdaııa getirdi. An« nelik hissiyatma pek hassas noktala» rından dokunan bu k'tab rafcbct gö« rerek ikinri baskısıııı da yapabildi, Bu gelirle dahi dpstekleııen tesisa ailenin bu matem yıldöııümiinde de devam olunuyor Bütün bir medcni dünya, buna benzer tcsislcrin pıtrak gi'n bol olması sayesinde tiirlü favdalar sailar, ozellikler arzeder. Kiminin Içi. aHesinde hir ferdin alilliğinden yanmıştır. O insan. körlcre. saîırlara mahsus bir nakid yahud vakit tahsisinda bulunmuştur. Kimi genclijjinde ıessamhğii heveslei'.nıiştir anıa, lâkin fakirliğinden dolsyı tahsii edcmeyip işportacılıkla hayafmı kaznnmış. nrtlcede son gürluğü görüp zenginlesmi^tir. Kcssamlığa istidadı olan faklr çocukları bir tcsisle destcklcmekten zevk almıştır. İlh... Ve esasen bizim İslâmî Evkaf mttessesemiz de kısmen buna benzer tesislere dayanır. Egeli aile&inin I)U medenî fHaliyerlni o bakımdan da alâkava şa>an buluyorum. Bflki pek çok dimağlarda hayırlı tedailer yaratacak, benzerleri artacaktır. *** Akbaba sahibi şair Yusuf Ziya Oltaç, Yaman Egelinin hâtırasma (a kıt'ayı gidrcek Sabahlan Şehmn'.n! otobüs gsrajm dan çıkarak seferlerlne devam eden Sishan» ŞişH otoMısleri, 1 aralıktan ''Ibarsn Ç'=H otoMls garaiınrîan hareketle sefer yapacakltırdır. Eyflb 81'âbtar ansmdak! 7Oİ.İ9 su brn'in fer vat' Fona erl"re BeTB^ıd . Eyüb oto S seferlrr! Silih'ara kadar uzatıc'< ve bu hat tnkv've olunacaktır. TEŞEKKÜR 18 Kasım gecesi Beyoğlunda çalınan hususl otomobiliml 24 saatten dah kısa blr zaman «arfında bularak hana iarie eden kıymetll Emnlytt MüdürlüğU 2 nci Şube Müdür ve memurlarına teşekkurü bir borç blllrtm Burhan Al«mdar * * * Validemlz Bctediye emeklilerinin üç ayiıklan Beledly» Emekll, Dul T« Tetlmlerl nın öç «ylık maaşlarının t«vılln« y»EMİNE PINAR'ın rm başlanac&kt'.r. Mıaş »ahihiermln cüıdanlartl» blr vefatı doıayısüe bizzat cenaze merallkte alAkalı Ban>ta Şubfleıitı» mOra. slmine iştırdiv, mektub, telefon ve telgrafla taziyettd bulunan akraba ••">]?rı Istpirıei'redir . Francala imaK yasak edilmlyor do8t ve arkada^larımıza ve hastalığı esnasında bütün ihtlmamı gösteren Francaln Irr.AMnln yasnk edllece^lne ve dalr haherler llglüler tarafından ya. sayın Doktor CAVİD »on Profesör MUZAFFER ESAD ile nefeslne anlanmnktarîır. kadar annemizın yanından ayrılmıyarak tıbbın blltün lcabatını yerine Taşlıtaral ilkokulu «rkadaoımıı Prof Eyüb Taslıtarla İlkokulu !n?aatı lk getiren vefakâr mal edlimistlr. Okul bu?ün «aat 11.30 REŞAD GARAN'a en deıin mlnnet ve sukran hislerlmizln lblâgına muhia mer açı'.acaktır. terem gazetenlzln tavassutunu rlc» Odun tanzim satışı ederiz. Beledlye oriun taczlm Bafışiann» ya Oğlu: Şaklr Pınar, Kızı: Bedrlye rından ltlbaren başlıyaraktır. Pınar, Geilnl: ŞUkran Pınar. Damadlarr Şıhab Aran, Prof «Ordu<> vapuru Hopadan Emin Ulusoy Saça parlaklık ve lazelik verir hareket etti Karadtnlzde fırttnanın y«nld«n ba? lamaaı üzerlne. Hop» stlrat posUsma gltmlş olan (Ordu) vapuru hayvan yüklivebllmek lçin bu llmanda bekle mek mecburivetlnde kalmıjtır. Oem! 2900 kücük ve büyükba» havvanı ha. mllen lkl etrn rötarla bugtin tstanbula mütevecclhen hareket etmektedir Zuhu rat pos tası olarak gOnderlien Dumlupı nar vapuru Hopa ve Rlzeden küll'yetli ticaret eyyası lle 4500 kadar hayvan yükllverek dün «abah ümanımıza mü tpvprrlhen yola çıkmıştır. MEVLİDİ ŞERİF Türk matbuatmın çok değerli ve kad ı rşm as emekta rı Türk Basın Birîiğı Deme&i Reisİ VP Gazete Sahibleri Sendİkası, Basın Kopperptîfi. Resmî îlân|ar tfiare hovetleri üye«»I merhnrr. Hakkın rahmetine intikallnın kırkıncı gününe rastlıyan 1 Ara lık cumartesi günü ö»le namn zım müteakı)'' Ankara caddeslndeki Vilâyete bitişik Camii Şerifte tevşihli Mevlidi Şerlf kırat nlunacaktır. Merhumu tanıyan ve »evenlerın bu mübarek meclİFte hazır bulunmalannı ve bu llânın da•etiye makamına kabulünü rlca ederiz. KARDEŞİ.ERt HAKKI TARIK US'un ÇOK ACI PÎR KAYIB Camhca PingPong kulObOmOzün kııruculnnndan Bir Panama şilepi imdad Istedi Panama bandıralı 1618 gros tonluk (Catartnal islmll bir sllep Köstenceye mütevecclhen yoluna devam ettlğl «ıratJa, Llmml adasmm batısında makhıes! bozutaus ve imaat İBtemletlr Sü'ietl! cenuh! şarlî! r(!?s«r'arll? Selftnll: körfezlne doğru sürttklenmektp olan süepln yardırr.ma Amerikan ban dıraîı blr çllepln glttlîi bildlrilmektedlr. 1 I S J O D O O LiRA PAtA IKRAMiyCSİ p nç yaşmda vefat etmiştir. Cenazesi 30 Kasım cama günü Çamlıcadakı evinderı kaldırılarak ebedt istirahatgâhına tevdl ediifccktir. Üye arkadaşlann bulunmalan ıica olunur. Idare Kurulu Avukat HAMİD BİLGİNALP • ** Mabeylnd îbrahim bey ve Maliye Mülettişi Kudsi heyin torur.u, Halid beyin kerimefi. Münir Üstünün eşi salüntı nisvar.dan vefat temiş, Kuzguncuktaki aüe kabristar.ına defr.eciümçitir. Allah rahmet eylesin. Kasım 30 Rebiülâhır 27 ME M V L İ D Kîymetll babamıs 3 e V. E. FAHRÜNNİSA ÜSTÜN o » s 5 a £ E * 3 ] 7.04[12 03|M 23 16.42] 18191 5.20 | 2.22] 7 211 9 46; 12 00| 1.37] 2 37 vefRtının blrlnd seneslne tesadüf eden 30 kasım 1956 cuma günü ö»le namazmı müteakıb azlz ruhuna itbaf edllmek üzere Teşviklye Carnimde Mevlidi Şerlf okurturulacaktır. Arzu edenlerln teşrlfleri rlca olunur. EvlSdlan Jane Wilsotı'u salonda bıraktıktan «onra, gene içindeki huzursuzluktan, kapıya fırlamıştı. Etrafa ba kındıktan sonra, Rene içeri döndü Şimdi salomın kapısına kadar ahali dolmuştu. Onlan yarıp içeri girmeye çahşıyordu, avukatın kâtibi kolundan çekti: «Size bir mektub var, Bay Legh » Job Leph birdenbire irkildi. Neden bilmiyordu, içini bir korku sarmıştı. Mekrubu almak üzere elini uzatlrken parmakları titriyordu. Mektub Jem'dendi. Şöyle yazıyordu: Aziz dostum; Bana bir dava vekili bulmuş olmanızdan dolayı teşekkür ederim Fakat, bunun bana niç bir faydası olmıyacak. Davanın aleyhimde neticeleneceğini daha ?imdiden bilivorum ve bunu gsyet tabiî olarak karşılıyorum. Ben de hâkim olsam, aleyhinde bu kadar delil bulunan bir kimseyi mahkum etmekte bir an tereddüd etmem. Onun için, beni mahkum etmelerinden dolayı onlara kabahat bulacak değilim. Yalnız, bu meselede yeni doğmuş bir çocuk kadar masum ve suçsuz olduğumu size söylemeye lüzum yoktur sanınm. Ne yazık ki, bunu ispat edebilecek durumda değilim Bir cok kişi bana kati! diye bakıvor. Beni oîduğum eibi gören ve gene eski sevgisi ile bakan ancak bir iki kişi var ki onlardan biri de sizsmiz. Bunun için, son arzularımı MEHMED KINACrnın Oşffyn fazla Hattâ e. r.uzarsuz luk içinde çırpınanı oydu diyebilirim. Felâkete uğradığı gündenberi geceleri pek az uvu muş. gündüzleri de türlü düşünce!er arasında çlrpmıp durmuştu Muhakpme gününe ulaştıracak olan o son gece\i de hem€O hemen hiç uyıımadan geçirdi. Katilin Jem Wilson olduğuna kanaat getirilmesi için acaba yapmayı unuttuğu bir şey var mıydı? Koske, davaiim bu kadar ç^buk gö rülmesı için ısrar etmeseyci de geçecek zaman içinde daha kuvvetli deüller buiunmasır.a imkân verseydi. Yalnız, oğlunun öcür.ü bir an önce almayı o kadar istiyordu ki kati'.in darağscmda sallandı^ını gör meden içi rahat edemivecekti. O sabah B. Carsoo da. gün ağarır ağarmaz kalkü, sıyinip sokaşa fıriadı, gidip avukatım bulacak. mahkemede neler söyliyeceklerini yeniden kararlaştıracakü. Vaktin çok erken olduğunu a«ncak sokağa ustün gelir.ce de. gösterilen yere oturdu Job gene yerinde duramıyordu Gözleri etrafta Mary'yi arayordu. Ne otıu görebıldi, ne Will'i. Demek ki korktuğu felâketle karşılaşmışlardı. Mary, Jem'i kurtaracak tek delilin sahibi olan Will'i bulup getiremediği cibi, kendi de ortadan kaybolmuştu. Muhakkak ki başına bir felâket gelmişti. Vakit olsa, nhtım boyuna gidip sorar, sonışturur, daha olmazsa karakola başvururdu. Fakat. vakit yoktu. Kendisi mahkemede ancak dinleyici olarak buiunacaktı ama davanın nasıl gıttiğini de görmek istiyordu. En çok Jem'in annesinden yana merak ediyordu. Kadmcağız kendin de değildi. Üzerine bir fenahk gelebilirdi. Sonra, hâkimjn soracaklanna şuursuz cevablar verecek olursa, işe kanşıp, bunlara göre hüküm vermemelerini mahkeme he yetinden rica etmek belki kendisine düşerdi. tarrketti Ur&dan oraya dolaşarak vakit geçirdi. O gün şehirde bir başkallk var 2İbiyd;. Sanki her şey herkes suskederin hüküm vereceği dakiksyı bekliyordu. B Carson içinde bu hissi duyarker.. mahkemenin karan h«men o ffün venniyeceğini biliyordu. Fekat oLa öyle geliyordu ki, mahkeme he yetiniîi kanaati daha ilk »orgular üzerıne belirecek ve bu, sonun baş langıcı olacaktı. * * * Job Legh de o sabah, koltukta ?eçen rahatsız uyku saatlerinden sonra, erkenden kalknuş. Jane Wilson'u da uyandınnıştı. Kadıcağızın D« perişan halde olduğunu bildiği için, hazırlanıp yola koyulmasi'mn çok uzun süreceğini düşünüyordu. Mahkemeye beraber geldiler. Job Dede onun VVıll'i ve Mary'yi sor] masından korkuyordu. Fakat Btt. Wilson her şeyi unutmuş gibiydi. Yolda hiç konuşmadı. Mahkemeye Moskovanm Ortaşarktaki fsaliyetinin tafsilâtını ikinc! yazımıza buakırken şu hususa işaret edelim ki Ru? emper>:,lizmi artık sarsmtı devresine ! hem de tehlikeli şekilde girmiş buShampodor'un terkibinde I lunmaktadır. Ancak Batı düny?sın>n sabun olmadığından kati| bu zayıflamadan ne dcreceye kadar is j tifade edebileceği mühim konulardsn yen kepek yapmaz ! I birisidir. Zira Anglo Amerikan blokunun znyıf (harb gücü bakımından deŞiD oldusu bir hakikattir. Ortodobüyük hatalar yapılmış ğuda büyük hatalar yapılmış ve Saça sürülen sabun saçlarda elân vapılmaktadır Amcrikanın Ormevcut kıreçle bırleşerek kepek taşark politikası hâlâ kat'i bir çerçeve yapar. Yapi^kanlığı yuzunden ye girememiştir. Mısır ve Suriyenin kepek saçın köküne kadar nüalenen yarı peyk haline geldiği şu fuz eder, çalkalanmakla dahi günlerde Amerikanın Bağdad Paktı çıkmaz. mevzuundaki çekimserliği tefsiri güı; Saçınızı iyıce tem'zJemek ıstıbir haldedir. yorsamz SHAMPODOR ile yıkaDurum gene bir parça Ikinci Düntnsanın ash eğer topraksa yınız Saçı ve baş derisırri tamaToprak olmakta lçim gün göndeo ya Harbi günlerini hatırlatmakta, men temızledığı gibi kolay çalSenl ben toprağa verdtm verell Rusyanın yıkılması, peyk ihtilâllerinTopTağın altı güzel üsrflnden kalanmayı da saglar . den ve dahilde çıkması temenni edilen kargaşalıklardan beklenilmekteNeşriyat hayarına haşladığımB J»dir. vlrde, Yusuf Ziya Ortae, hereetleHıı GELKCEK YAZI: Rusya ne zaman belli başh şalrl, Ekrem Şerif EfeH harbeder? ise bizim grupnn çok kıymetlendirflmiş nâşiriydi. Sonra, malum, yollar aynldı. Ttktt bir nesil onte Reealzade Ekreoı B*yin oglu Nejadra kaybolnfn SHAMPODOB şalrlere, nâslrler» nasıl yurek Sıdıka Özbek'in eşl GUngören blr oldu İse, blzfan derlrde de T « * koyü muhtan ve Istanbul Süt TcM . Noıre numulüduı teslri bıraktı demektr/. Mustahsiıleri Cemiyeti Başkanı Osman özbfk. Zehra Cannğlu ve Dr. Ahmod Nurl Özbek'in babaları, M.ıliye Hesab Uzmanı M Ali Canoğlu ve Muallâ Özbek'in kavmpederi. İFtanbuI Belediyesi Snntral memuru Zühtü Seyhan VP Bpledtye Murakibi Sadeddin Nflshas U kunntut Sargının enışteleri, 7atih ve size bildiriyorum. ögrenmesini de isterim. İşin aslını t^ungoren pgrafından ABONE ŞERATTİ «Annerni size emanet ediyorum öârenmesi ona acı vermivecek kaSüleyman Vehbi Özbek Möddeti Tftrfcty* ifa»4t Onun derdli kalbini ancak siz a dar zaman geçtikten sonra, benim Hokkın rahmetine kavuşmuştur Ualt. UnH vutsbilirsiniz. Başkaları ne der suçsuz olduğumu bilmesini istiyoCenazesı bugün cuma namazını Un Ki. Ur» a müteakıb Tatih Camiinden kallerse desinler, benim suçsvız olarak rum. Zira, dünvada cok büvük bir S«n«ltk dınlarak Şehidlikteki makberiöldüğüme emin bulunduğunuzu ?evgi ile sevdiğim kimsenin benirr Alb «yha ne tevdi edilecektlr. Hak rahmet 0« «rtık kendisine söylerseniz yüreği rahat arkamdan havatının sonuTia kadar eyliye. Sh «ylık 4ji ad* ' eder. Benim suçlu olabileceğimi art kötü düşünrresine razi olamam. NOT: Çelenk gönderllmemesi nemin aklmdpn bile qecirmiveceğirica clunur. O İ B B U «Bana karşı gösterdiğiniz yakmÖZBEK AÎLESÎ Ri biliyon.ım. Buna kend:^İ!" ler hğa ve^be'Pİ loırtarmak icin sarf»tbaçka birinin daha inandığınl görtiğiriz gayrçtlere tekrar te=ekkür «lllraaBmesi onun için bü> ük bir teselli eder. Tpnrıdan sizlere afivet ve saolscaktır. adet dilerim. Allaha ısmarlpdık Türkçe karşılıklarile birlikte GBU dünyada annemden başka aziz dostum. sevdiğim bir insan daha var ki feJames Wilson» lâketime ve ö'.ümüme de sonunda Yazan: Edebiyat Doktoru BAHA ONGEL bu sevgi sebeb oluyor. Fakat. haJob mektubu okuvup bîtirmiş Lise talebeleri, eubaylar ve meslek mensublan Içfaj e n e yatımm en mesud anlarını § Hâlâ elinde tutuvordu Gözleri boş faydalı bir kitabtır. Fiatı 375 Kurus. ona borcluvum. 'uğ= dikilmiş, dalgın .lalgm bakı ÖLÜM CUMHimİYET FRASSIZCA GÜMLE KURULUŞU TARHAN KİTABEVİ P. K. 82, ANKARA cO, seviştiği adamı benim öldürdüğümü saruyor Sevdiğini kaybetmekîe ugradığ! felâketin sebebi olarak beni gbrüyor. Böyle düşünmekte devam ehnesi lâzlm. Sevdiğim insar.ın benim hakkımda kötü şeyler düşünmesi. kötü hisler duymas: bana çok acı geüvor. Fakat, onun böyle düşünmesi kendisi için vordu daha zelce sardı, Sonra, mektuba bir iki kere göz attı evirdi, eevirdi. 5ükatlayıp yanınd>ki ^azeteye ceketinin iç cebine koydu. «Zavallı Jem!» rlivordu «Bn dünyadan hüvı'ik bir sırrı Ha beraber götürmek üzere gidivor. Derebilir ki, bu sırnn uğruna ölmeyi kendisi daha iyi olacaktır. Bundan dolayı, istiyor...» benim suçsuz olduğumu onun şimJob J>gh, bu düşüncelerle, sadilik bilmerr.esini istiyorum. O be londan içeri girerken. pözleri Jane ni sevmedi: zararı yok. Ben onu Wilson'u 3r dı. Kadın onun bırak j hayattan ayrılmak üzere olduğum tığl yerde voktu Biraz daha yakşu daidkada bile hâlâ seviyorum... laşıp bakındı. Hiç bir yerde göre| Bu dünyada saadet olarak tek ta miyordu. îudığım şey, ona karşı duyduğum Onun kimi aradığmı biri anla^evgidir. mıştı: «Yalmz, ydlardan sonra, hakikaü (Arkası var) Kütahya Şeher Fabrikast A.S. den Sağlık teşkilâtımıza diplomalı hemsire alınacaktır. Aylık ücret 250. liradır. Ayrıca her ay % 20 al»^etinde rasyonel calısma primi ve senede iki maaı ni<bctinde ikramiye ödenir. Yatacak yer fabrikaca temin edilecektlr. Taliblerin teıcümei hallerile bonservisleri ve Od iotoğrai'larile birlikte en geç 15/12/1956 tarihine kadar bizzat veya mektubla Fabrikamıza müracaat etm«leri ilân olunur. (16609)