Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUB1YR «CUMHURtYET» In TdrikMi: A M Kkim c Taran: O. Ousretchl •KuçukÂlemî Çevtr«n: Burhafc PKLÖC Raelmler: All ULVt Deliler alayı =haberleri Üniversiteye 400 öğrenci daha alınıyor Rektör, kontenjanı dolan bölümlere kontenjanm yüzde yirmisi kadar öğrenci ahnabileceğini bildirdi tstanbul ÜnlvBrslteslBda bu dtrr» lçln kontenjam dolan Fakülte. OlıuJ ve bazı branjlar» test imtlhanlarınd» Kt btçarı tırastna fOre, 400 U müteca. Tl» SjTpncl almacakttr. Billndlti g1M, faıtanbul Önlversltestoe bu yıl mOraeaat ftıla olmuş ve kontenjanlan dolan bölümler İçin öğ rencller test lmtlhanın» tâbl t u t u l . muştur. T t s t nttlcelerl 39 tklm günü llan edUeefWı. Difer tsraftan, dfla toplantn tJnl. Teralte ToneMm Kurulunda Onlver alte rettörü Prof. Fehım Fırat yönetmellğln reittöre tanıdığı hakkı kulla narak kontenjanı dolan bölümlere kcrntenjanın yüzde ylrmlal kadar ö ğ . r e n d alınablleseğlnl blldlrmlştir. Boylece, Tıb FaltUtte«in« 300 koaMo ]an dificda 60 oSrend, Ota He&imlltl OKulun» 80 olan kontenjanı difinda 12, Ecaaei OKu'.un» W kooMDjam dl sıntla 16, Orman Fakülteslne 200 kon tenjanma ek olarak 40. Klmya Mü. hendls BoiümtSne 50 kontenjanı dısın da 10, tktl»ad Fakttlteslne 700 konten 1anı dışında 140 öjrenci almacaktır. Ayrıca, gene kontenjanı dolan Pen Fakültealnln Jeolojl, Jroftalk. Klmya Usana dallarına da kontrnj»nlannın rüade ylrmlsi nlttMtlnd* öjrencl kabul edüecektlr. | IIIKLKI NESELELER f ABAHTAN )ABAMA... Bn aonen kavga. oğu Avrupaıun komüntet bloku menüekeUerinde dikkat) çeken pek mühinı hâdiseler oldu ve daha da olacağa benzer. Bunlan türlü zavlyelerden mütalea edenlere rastlanıyor. Çatışmanın bllhassa «ağır sanayU Ue «ha£if sanaji arasındak) boy ölçüsmeden çıktığını belirtmeğe çalışsam acaba hata mı ederbn? StaUn'in ölümünden sonra, Malenkof, Sovyet memleketlerindcki halif tanavte hustuî UU eheınmiyet v«rmişktra b« politikasmı devam ettiremedi. Onun yerine ikrldara ge{«ıı Hrutçefle Bulganhı, gene ağır janayii birincl piâna alıp istihlâk eşyasım kısmış oldular. Saturday Evening Post gazeteslnde aon haftalar içinde Joseph ve Slewart Alsop imzalarile çıkan ve Sovyetlerln kazanmakta olduklan harb» basb|ını tasıyan makalede ıa müjahede ve fiklrler Ueri lürülnıektedir: Sovyet ekonomld, Amerikan ekonomisinden geridedir. Çelik sanayil Amerikada 1955 te 117 milyon tondu. govyetlerde iae 45 milyon tonu geçmiyordu. Ba, Amerikanm 38 yıl önceki istihsaline tekabül eder. Amerlkantn umum Istihsalâti ziraat dahl dahll Sovyetlerinkinüı üc mislidir. Lakin Kremlln önderleri aradakl farkı »üratle dolduruyorlar. Amerikalılann resmi blr rakamına fore, 19591955 seneleri arasuida Sovyet lktisadiyahnın umumî Uerleyisl ?r70 nlsbetlnde olmuştur. Birleşik Amcrikamnkl IM aynı müddet İçinde %25 Ur. Döviz kaçakçıhğı dâvalarına bakacak mahkemeler meselesi U ekim tarlhli Re«ml Gazetede «Adliye Vekâletinden» başlıklı bir iıân çıkü. Bu ilân, «6258 Bayılı kanunuiı ikınci maddesinin C fı^rası ı!e bu kanuna müstenidan itiihaz olunacak Vakiller Hayeti kararlarına aykırı hartket «denlerden aju ceıayi müftelzim olan suçlara aid davalarm» memlekette mevcud 96 ağırceza nıahkemesinden hangilerinde görülecığini tesbtt etmaktedir. Okuyucularımız belki merak etrr.ışler, «mahkemelerln vaziielerini kanun göstermez mi? Adliye Vekâletııun bu Uânınuı kanunî bir mesnedi var mıdir?» diye kendi kçndilerine scrmuaİArdır. İzah edelim: 1930 yıluıda Türk parasmın kıymeıini koruma hakkında XXI tayü) kanun kabul edilmlstlr. Bu kanun, Türk parasının kıymetini koruyacak tedbirleri alma salâhiyetini hükumete vermij, sadece bu tedbirlera riayatalsliğin cezasuun ne olacağını kendisi göıtcrmiştir. Bu suçlara aid davaiart görecek mahkemeler hakkında istısnal bir hüküm mcvcud <!•ğildir, 1936 yıluıda 3070 «ayüı kanunla Türk parasuıın kıymetini koruma kanununda bazı «Jeğişiklikler yapıldt Cezalar atıf suretile değil de müsta» killen tayin edildi. Mahkemeler hakkuıda gene bir hüküm konulmadL 1942 yılında 4325 «ayılı kanunla yenidan değışıklikler jrapıldı. Cezalar atıldı. 3 aydan 3 seneye kadar hapis cezası kondu. 4 üncü madde de değifürlldi. Bu kanuna giren ınçlann davalaruıı görmeğe aalâhiyetli jnahkero«l«rin, Ankarm, Istanbul, tzmir, M«rain ve Sajnsun asliye c*za mahkemeleri olduğu tasrih olundu. Bu mahkemelerin kaza çevrelerinin tayini, Adliyt Vekâleünt bırakıldı. Bunun üzerina, Adüy. Vekâlati 31/12/ 1942 tarihinde bir tamim yaydı ve mahitemelerln kaza çevrelerini tayin etti. 4323 sayılı kanunla yapılan tadilden «onraki şekle gör« ceıanın nev'i hapis ve yukarı haddi de 3 sene olduğundan, bu suçlar zaten asliye ceza mahkemelerinin vazifesi dahilinde idi. Kanunun asliye ceza mahkemelerini taarih •tmesind* hiçbir gayritabiilik mevcud olmadıgından hukukî bir mesele çıknuyordu. 1954 yılında 6258 sayılı kanunla Türk parasuıın kıymetini koruma hakkındaki k.inunun S ve 4 üncfl maddeleri tekrar değisine*, is de değisti. (258 sayı Nurullah lı kanunla değişen fekil, bugün de yürürlüktedir. Bu yeni aekle göre, umumî olarak «döviz kaçakçılıkları» diyebileceğimiz Türk Parasını Koruma Kanunu e*rçevesinde işlenebilecek tuçlar Ü9 grupa bölünmüştür. S üncü maddenin A paragrafında (1) yazılı suçlarm cezası 7 aydan 5 senejr» kadar hapistir. B paragrafında yazıh suçlarm cezası daha da hafiftir, Buna mukabil, C paragrafında yazılı suçlaruı cezaları 1 seneden 5 Mnaya kadar ağır hapittlr. 4 üncü maddenin yeni jekline göre de «bu davalan rüyet edecek mahkemelearle bu mahkemelerin kaza çtvreleri Adalet v« Maliye Vekâletlerince müçtertken tayin ve* Uân olunur». 1567 sayılı kanunun 6258 aayüı kanunla degİBtirilrne«unden «onra Adliy» Ve Ya»n: Prof. Dr. Kunter Yazık Don Camillo, bn hallnle asla piskopos olamaznnl Piskoposun soluğu kesilmişti. Ma para kazanıyor, fakat kazandığını ye lanın havaya kalktığını görünce elin meyip biriktiriyordu. Herifin eli o kadar nkı idl ki: AzraiJ bil« canuu deki âfası ile yere vurarak: Fırlat! diye emretti. Don Ca alır, paratını alamazdı. Bununla b#* raber, Bruciata'lılann makinelerini millo: Anu.. muhterem... Sonra.. dijra ( klralıyacak yerde. her (ene hasad vakti kucak dolusu masraf edip cerlca ederken, piskopos: Fırlat diyorum sana! Emrediyo hennemin bucağından makjneler g»» rum! diye ısrar etti. Bunun ürerin» tirtirdl. Sebebi de ya bir tavuğumı masa salonun bir köşesine fırladı vt öldürmüşler, yahud köpeğt vurmutlar gibi eaassız seyler; ama yazın nparça parça oldu. Bina temelinden sarsıldı. Bereket eaktan insanın kafatası çatladığı, duki salon zemin katmda idi d« bina varlarm ysrıldığı, kışın da kardan yıkümadı. Yoksa kıyaraet kopardı. mezarlıkla kasabanın birbirinden a Piskopos, masa kırıklarına yakından yırd edilemedi5i bu vadide küçük ve baktı. Asasrnın ucu ile yokladı. Son ehemmiyetsiz bir budalalık iki ailenin arasını ilelebed açmağa ve bunra Don Camillo'ya dönüp: Yazık Don Camillo! Sen bu ha lan birbirine karşı kanlı bıçakh et meğe yeterdi. linle asla piskopos olamazsm! Dedl ve içinl çektikten sonra d«Filotti, papazın do»tu idi. Herif çovam etti: Iuk çocuRunun ölümüne razı olur, Ben senin yaptıjın gibi böyl« bir blr gün âyinl kaçırraağa gönlü lazı masa ile bu şekilde oynasaydım, ile olmazdı. leb<>d papaz olarak kasabada kalır Bruciato'nun ağası Ciro da (kırklık dım. Bu sırada binadaki sarsıntıyı du bir ihtiyardıl cumartesi günü dinîeyan halk, her taraftan piskoposluk nip komşularını tedtrgin etmek içlnpazarları çahşırdı. Oğullarından biriknraSma geüyorlardl. ni Filotti gelirken haber vermek için Piskopoı bunlara: Çehrlmlz Tfcaret Odasından aldıgımız Bir sey değil! dedl, ama bu ce gözcü koyar, ve adam yaklaştnca bamalumata gör» Insaatı kararlaftırılan vab kendilerini kat'iyen tatmin tt ğırarak ağza alınmıyacak küfürler Tıcartt Sartyı lçln Balıknazarı sahamediğinden kösedeki masa kırıkları Mvururdu. Filotti «vakti merhun» u smdan ayrılan arsanın devrahnması na bakıp duruyorlardı. Bunu gören bekliyerek onlara karsılık vermez, yolunda Beledlye nezdlnde tesebbüse zehrini içine akıtırdı. 1908 grevi mem geçilecektir. piskopos: Alikalıltr a n a n m Tlearct Odasına Ha! Onu mu merak ediyonu lekette ijte bu fartlar altında patladı. nuz? Don Camillo sabrımı tüketti. Adamlar bu işi o kadar ciddiye aldı Qç dört mllyon llraya mal olacağını vf lar ki hırstan deli gibi oldular. Ta blnanın tnsatı İle beraber tıtanbul TlBen de masayı kaldırıp oraya attım. Evlâdım, insanın öfkesine mağlub ol bil bu hengâmede papazın da rahatı caret Sarayı lçln 10 mllyon U n elvaması çok kötü bir şeydir. Cenabı kaçtı. Çünkü papaz, Burjuvaların ta rında para harcana|ını lfadt «tmekta. rafını tutuyordu. Onun için o nra dlrler. Hak günahımı affetsin. Amin. Bina altı katlı olaeaktır. Tlcarat SaHalk çekildi. Piskopos da onün» larda duvarlarda kiliseye gidenlerin rayının tlcaretla alâkalı bütün dalrelediz çökmiis olan Don Camillo'nun pisman olacağına dair tehdid yazıla rln T » bu arada Bölgt Ticaret MUdürrına tesadüf edilirdl. başma dokunarak: lügtt. Kamblyo, tthal mallarını tetklk komisyonunun buraya yarlestlrllecekleri Ey gökler hükümdanrıın silâhSörü... O pazar, Fflotö, çiftligi genç, yaslı büdlrllmektedir. Ayrıca blnada Sanayl Odaıına da bb Allah selâmet vertln sana! Bir ih bütün aile efradmın muhafazası al yer verllmejl dUsünülmektedlr.' tiyar piskoposu biraz oyalamak için tma bırakarak, omuzuna tüfeğini takıp kiliseye gitti. Papazı evinde bul MiIIetlerarası Tiyatro EnsHttisü çektiein zahmete teşekkür ederim. başkanı şehrimizden geçti D n Camillo evine döndü. Olan bi du. <> Belgrad Operaıı dlrektörü ve Unescoteni lîâ'ya hikâye etti. îsâ, baaını tal Hepsi gitti.. Beni yalnız bıraktı£ ladı ve içini çekerek: lar. Hizmetçim de, kayyum da.. kor ya baglı Beynelmllel Tiyatro EnstitOıtl (t.T.t.) reiıl 'M, Mllan Boktonovlch dün Deliler alayı! dedl. kularından tirtir titriyorlardı. uçakla Belgraddan Yesllkoy* gelmlı, Filotti cevab verdi: schrlmtzde blrka; saat kaldıktan tonra Romeo ve Julyet Ehemmiyeti yok! Ne olursa ol grnt uçakla Bombaya hareket etmljtlr. Buralarda Bruciata'hlar bir Ise b u (Up.it>>z âyinimizi yaparız. Boktonovlch kendisile konusan arkadasımıza: «tlk fırsatta Türklyeye gieîtrek runlarmı soktu mu, o ij maraznz Ayinde kim hizmet edecekT l y r k Tiyatro temular bitmez, d i y e u m u m t bir kanaat var .Ben! . , ^rapacağım. Bu otorltclerl ile BontRya «efer dogra dır. Boylece papaz duayı okudu. Tüfe gidlyorum» demljtlr. Bruciata, Boscaccio Ilt büyük bend arasma uzanmıs, çırçıplak, ço ği koltuğunda, diz çökmüs Filotti de OrtaokuHarda din dersleri halta. rak bir toprak parçasıdır. Bueeya üâhici vazifesini gördü. Kilisede bu da bir saat okutulacak yegâne ekilebilen şey, dinamittir; ikisinden başka kimse yoktu. DışaDln dersierlnin çift öğretim yapan çünkü her tarafı kayaliktır. Ciro, nda da bir ölüler şehri gibi ses sada' ortaokullarda ne sekilde programa ahArjantinden m e m l e k e t e döndüğü za işitilmiyordu. Papaz tam duaya baş racağı yolunda «ehrlmlz Mlllt Eğitlm man burayı satm aimıştı v e her sene ladığı sırada kilisenin kapısı büyük Müdürlüğü tarafından Bakanlığa «oruboş yere tohum atmaktan iflâhı ke bir çatırtı ile açıldı. papaz dönüp lan nıalln eevabı gelmlstir. Bakanhgın cevabına göra: çlft 6ttf6ilmisti. Adam bir taraftan g3beği bakh. önlerinde, ağzının sitSdrosile tlm yapan ortokullarda bu derılerln çatlarcasına çalısırken, bir taraftan Bruciatah Ciro olduğu halde büyük haftada blr saat olarak oktıtulması ve da dölü arttığından güniin birinde \ bir kalabalığın avluyu doldurduğunu bunun lcin de ders satinfn haftada 28 doyurmaea mecbur olduğu kagörünce put satten 29 saate çıkarılması uygun gölabaîık bir insan sürüsü ile karşj gördü. Papaz bunu rti'mOçtar. karsiya kalmıs, son ekonomisinl de Lİbi donakaldı. Ciro şapkasını biraz Son tamimde. arttırılan d e n aaatlesarfederek bir biçer döğer, bir balya daha önüne eğdi. Bir nefes Eİgara Hnln ara teneffü3 veya yemek teneffü. makinesi. bir de byharİ! motör al çekti.. dumanırı üfledi. İki eli ce •ü «aatlertnden alınmsk suretile ml mıstı. Bunlar o zaman bu civarda binde kiliseye girdi. yapılacağı beHrtllraedifl lçln llgllller kull.mılan ilk 7İraat mnkmeieri idi Filotti çıngırağını çıngırdattı. Tü tarrfmin daha sarahatll olmasmı lsteve deSil bu çorak yere, hattâ dört ffÇîni aldı ve ateş erti. Sonra tâfegi meVtedirler. beş nphiye çevresindeki harmanlara tekrar doldurdu. Çıngırağını gene Sirkeci nhtimma iki ponton biîe kifavet edecek takatte idiier. Eu çaldı. Papaz kendine geldi ve aydı. bağlanacak dediSimiz 1M8 de oluyordu. Ciro'nun Duaya devam etti. Avluda kimsecikGalata rıhtımının bir kısmına yolcu o zaman 6 çocuSu vardı. En b ü y ü k gemllerlnln yanaftırılmamsıı kanrı ler kalmarnışn. kâleU 26/3/1954 tarihll Resml Gazete ile bir Uân nearerti. FUlnca ve felânca asliye ceza mahkemeleri bu davalara bakacak ve kaza çevreleri de şu aekilde tayin olunacaktır, dedi. Kanunda «Adalet ve Maliye Vekâletlerince müştereken tayto v« ilân. denildiği halde bunun aadece Adalet Bakanlığınca ilân edilmesi Ureddüdlere yol açü. Fakat bu ilftıun, Adliye ve Maliye VekAletlerince müater* ken hazırlandığı yolunda bir tavzıh yapıhnca, bu »ekil hatasına pek ehemmlyet verihnedi. Takat ortada daha mühlm blr mesele vardı. Ücüncü maddenin C paragrafında yazılı »uçların cezası ağır hapis olarak kon muştu. Aiu hapis cezasm» gerektiren »uçların davalan ise, kaideten, agır # YIL SONUNDA Ticaret Sarayı 10 milyona mal olacak Ü Üî m\ mahkemelarind* görülmellydi. Adalet ve Maliye Vekâletlerine kanunla verilen «bu davaları rüyet edecek mahkemeleri tayin» salâhiyeti acaba, ağırcezalık bir davayı asliye mahkemeainde gördürebilmeyi 6» t»' tammun ettiriyor muyduT tlk tamanlarda tatbikatta bu meselenin ortaya atıldığını iıitmedik. Belki kanunun bu salâhiyeti de verdigi kabul edilmls ve mesele çıkmamıjtır. Ancak aon zamanlarda Adliy* Vekâleti bir tamim yaptı ve dövi» kaçakçılığı luçlarından ağır cezayı müstelzim olanların davalarının ağırceza mahkemelerinde görülecegini belirtti ve bu ağırceza mahkemelerini tayin etti. Ancak bu tamim, kanunun aradığı «artları ihtiva etmiyordu. Adliye ve Maliye Vekâletlerince müstereken yapılmış bir tayin mahiyetinde değildi. Resmt Gazete ile Uân da edilmemişti. Gene son zamanlarda asliye mahkemeleri, C paragrafına giren suçların ağırceza mahkemelerinin vafifesine girdiği gerekçesi ile vazifesizlik karart verdiler. Fakat | u veya bu ağırceza mahkemesi de vazifeü degildi. Çünkü kanunun aradığı »ekilde yapılmıs bir ilân yoktu. lîte İS ekim tarihli gazetede çıkan ilân, bu boaluğu doldurmak maksadile ne^redilmiştir. Bu tek taraflı Uân da, 26/3/1954 tarihli Resmi Gazetedeki ilân Bibl gene Maliye ve Adliye Vekâletlerince müştereken hazırlanmıatır. Fakat venl bir tavziha meydan bırakmamak için, flânın «Adllye v* Mallye Vekâletlerinden» dfye mfl?tereken Uân edilmesi daha doeru olurdu. Bu ilânda «62S8 sayüı kanunun 2 n d maddesinin C fıkrasından» bahsedllmektedir. Yukanda da belirtti. ğimiz gibi, 6253 «ayılı kanun, Türk parssmın kıymetinm korunması h»kkmdaki 1567 sayılı kanunun bazı maddelerini deSiştiren bir kanundur. tlânda sözü g»cen C fıkrası, 6258 sayılı kanunun ikinci fıkrasının dejll. 1567 tayılı kanunun muadde] üçüncü maddesirin C fıkraai'iır. Ve kaneatimizce pek isabetU olan biı teamül hilâfına, «1567 sayılı <anunım 6258 sayılı kanunla değişen üçüncü maddeainin C (ıkntı> yahud daha basit olarak «Türk Parasjnm Kıynıetini Koruma Kanununun flçüncü maddesinin C fıkrası» denilmemesi nin sebebini doğrusu anlıyamadık. BelH bir kanunun bazı maddelerini değiştiren kanunlarm müstakll bir hüviyeti olmadıjı cihetle, kanun maddelerini tasrih ederken ana kanunun esas tutulması kanaatimizce daha doğru olurdu. (1) Tatbikatta paragraf yerine baean fıkra, bazan bend denfmıektedir. Fıfcra dentlmeKt doğru «Jeğildfr. Zira, sözfl Becen A fıkrasının da nrfKeaddld fıkralart vardır. Faraza «A fıkrasının ikinci fıkrası mı diyecpsiz? Bend demek de uygun deSil. Bend. bir fıkranın, tam cümle şekiinde olmıyan eüıleridir. Faraza «A bendlnin ikinci fıkrasının 3 üncü bendi» demek gibi bir hususiyet hâııl olabilir. Neyi kasdettiŞimizl tereddüde meydan vermlyecek şekilde ifade edebilmek icin yeni bir isim bubnak icab edece^i kanaatindeyiı. Daha lyisi teklif edi'inceye kadar, paragraf demeği tercih etmekteyiz. NEVtN SOYDANER ile BEDİ1 EROĞLD nikâhlandılar İtanbul 22 ekim 1956 I BAHÇELİ EV Ayrıca 1 5 O O Hesap sahibine 150.000 Para ikramivesi ^! Lira ACI BlR ÖLÜM Çehrlmlı tüccarlanndan Nermln Mağazası sahlbl Hlkmet OOaenln oglu AKBÂNK Hesabrnızdaki her 1 5 O Jiraya myrı blr kur'a numarası verilir. (Halktn yaşama fartlanni düteKecek iubelerin Sovyetlerde nlsbeten aı ilerledlğinl kaydeden nıüelllfler »öyle devam ediyorlar:) Sulh nrasında, batdı memleketler, •ermayelerlni amumiyetle konfor sağ layan ?ubelere yatınyorlar... Sovyetler, bllâkls yaünmlannuı S te 4 ünü ağır sanayie ayinyorlar. Yalnız bu hususiyet, askerl mevznin terazlnin kefesini süratle Sovyetler lehlna iğmektedir. Ayrıca şöyl» btr endite nyandıncj duram da mev. end: 1945 e kadar. fuzaUk kreml fahrikalan dahl], askerl hizmetteydl. Bahlı mllletler «on lkl dflnya harblnl, bidayette büyük kayıblara uğramakla beraber, mılh sanayiinl harb patladıktan sonra ceste ceste harb sanayiin» çevirtnek tayetinde kazandılar. Buıünüa •Hâhlan öyledir ki, hetn ağır bu Istlhaleyi beklemefo Inıkân yok, hem de snDı tanayti harb sanayiine tahvfl edilebllecek clnsfen değlldir. Ihtiyat malzeme saklamak mevzuuna gelince. ki ba, batı devletlertnin kullandıklan kozdu bflyflk blr mahnırla karjflaştı: Bnnlann askerl kıymetlerl Istikrarh olmaktan çıkrı. Halbnkl yannm şartlarma gSre derhal tilâh yapahümeğe ağır sanayU hazır rutmak Sovyet teknhyenlerinin gayelertndendir. Son haftalarm blr Life nfiıhasında da bu yanşmaya Sovyet genclerintn oaaü kahldı^i şfiyle anlaohyor: «... Sovyettertn bogan Aro«rflıay« nlsbetle fkl defa çok ftllmlerl ve teknlsyenleri vardır.. Marcsal Bulganin'in tefahOrle bildhdiftne göre buBİin 5 500 000 mütehassıslan mevcuddur. 1960 rılma kadar dr ba rakam 4 mllyon artacaknr. Bn kadro, halen dahj mütehassıs nkmhsı cekmekte olan Amerlkanın kadrolannı kat kat aşacaktır.» ... «Sovyetlerln bllhassa tepkili âleüer Için, atom enerjiıi Için. uzaktan Idare edllen füzeler lçln maden uzmanlanna ihtiyan var M, yalnız Kalinin Enstitüsü bunlardan her sene 500 nıezun veriyor. Halbukl bütün Blrleşlk Amerikada bu yıl ancak 657 aded bu cinı mühendU yetlamla? U Sovyet nemleketlerinde, fceyıtelmilel yanşı kazanmak uğruna <az b tihlâk edlp ağır sanayil yukankl |tayelere göre geliştirmek» bir cemlyst ideall oUbiliyor. Fakat beherl kflcfik yığmlar olan Doğv Avrnpa nıllletleri. bilhassa IstihUk san.%rUerinl «eliştirip bugünün insanlannı daha rahat bir •eviyede yasatmayı tercih ediyorlar. Tito, Yngoglavyamn kocaman Sovyet makfnesinde bb çark olmasını lstememiştl. Millî komünistliğe kayan Doğu Avrupa devietleri sistemlerile Sovyet sistemi arasında lşte böyle blr ideal farkı beliriyor. Bu dönen kavtranm en barfc kamslyetini böyle jöriiyornm. (VâNÛ) FİKRET GÖZEN Rakkın rahmetlne kavuşmustur Cenazesl 26 ekim 1958 euma gü. nü öğle n a m a « Teşvikiy» Câmilnde kı'.ınıp aiie kabrlsunı. na defnedllecektlr. Oözen alle»! ım Z. Jawa Motosiklellerimiz Satışa arzedümistir. ÖDEMİŞ Telefon: 2099 tstihbarat İst. Telefon: 44 87 39 TEŞEKKÜR Oeno denecek ys?ta aramız. dan ebediyen ayrılan büyük kay bımız Mes'ude Kutlan'ın haatalığı sırasında kendlslne blr ba ba çefkst ve ihtlrr.aml götteren Cerrahpaa» Hastaneti ÜDIVCTslt« Blrlncl Cerrahl Doçentl Saym Doktor Uygun KoL Şti. BAHA SEZER'e P.T.T. hastanetl Basheklml Dok tor Orhan Tan'a »e her lkl has. tane doktor ve müstahdemlne, cenazeslne çelenk gOndermek. blzzat lştlrak etmek suretfle acı mızı paylaaan »kraba ve doatlarla tıtanbul P.T.T. mensublarma ayrı ayn teşekjcüre teessUrumuz mânl oldugundan eazetenlzln taTaisutunu riea ederlz. Kutlan allesl V ET Saat 14 de Galata merkez ?ubemizde yapılacaktır. BU K E Ş İ D E Y E B A N K AM I Z D A 8 Ekim akşamına kadar açtınlan ihbarsız hesablar her 150 Liraya ve 22 Ekim akşamına kadar açtınlan ihbârh hesablar her 250 Liraya bir kur'a numarası alarak iştirak edecek lerdir. o^u İS ine basmış bir salaktı. Bruciata'nm bi'îsIŞinde v e Boscac d o ' n u n öte tarafında La Torretto diy e bir ver vardı ki aŞpçmın adı Fitctri idi. 1908 yılmda Filotti'nin 0U17 baş hayvanı v e bes ç o c u s u vardı. TVnrseı cîs n kadpr bereketli idi ki: tnkiirsen mahsul verir, atınan zahi roloı fpr»:ioTİo foshir er'P"'"pk kartar ?üzeldi. Bövle olunea da Filotti c r k • SUAOİYEDE SATILIK KÖŞK > Suadiye Eminâlipasa caddesinde Turgucuderesi sokağında 25 No. lu 1000 metrekare arazi üzerinde bahçeli iki kath"altı odalı denize nâzır bir kösk Kadıköy İcra Dairesinde 27/10/956 cumartesi günü 1112 arasında açık arttırma suretile satılacaktır. Fazla malumat için 956 '30 No. lu icra dosyasına Mür. 27 30 00 telefon numarasından alınabilir Denfzyollan t;!etmesinl zor durumda bırairmıstır. tşierme MİMürlüğü rıhtım darlıjfı karsısında Denlrdük Bankası Umum Müdürlüğü nezdinde. pemllerln Amerikan ilkokulunda izciHk yanaş.Tb!'ecegi ponton Inşsntı İçin teşebteşkilâtı kuruhıyor biise geçm'Ştlr Bildirildîîine göre, SirBugün saat 19.30 da, Rumelihlsarın. keci n M ı m m a baglanacak olan lkl pon. daki Amerikan i!koku!unda izcillk teç tonla Kiradeniz ve Akdenlzden gelen kllâtı kurulması dolayısile blr tören f»em:lerin tahmü tahliye yapmaları koolacalrtır. Bununla alâkalı yapılscaktır. Törende yeni teşkilâtın laylaşmış profeler hazırlanraıstır. Halen bu proyavnıkurdlarına bajTak verilecektir. jeîerin etüdü devam ermektedir. Insaatm Bnümüıdeki jaz mevshnfne kadar bltfrilmesine çalışılacaktır. (Arkası var) 3UMHURIYET BAYRAMI KEŞIOESI 27 ÜNÜ EKİM CUMARTESİ GÜNÜ MEVLÎD SevgUı büyUgümüz, enlştemlz, smeamız babamız. Dr. İBRAHİM GÖNÜL'ün vefatının 40 ıncı günü munase. betile 28.10 958 pazar günü i t l n dl namazmı müteakıb KadıKöy Şlfa Camllnde MeTlidl Şerlt kıraat olunscatından. kendisinl te T«n akrabs T« doetlanmızla arzu edenlerln teşrlflertnl rlca ederlz. GÖDÜI ve Talçuk allelerl MEVLİD Sevglll oğlumuz İBRAHİM ŞAHİNin Ekim 26 Fîebiülevvel 21 tmsak I « 1 V. ö G I 3 ] e.24'11.38' 14.53 17.14 IS.47J 4.45 1 1.32 1130 E. | 109: 6 44| 9.39; 12.00 »efatının 1 lnel aenel devrlyesl ne teaaduf eden 28. 10. 958 cuma günü ruhuna ithaf olunmak Uzere Patlb. Camil Şerlflnde öş le namazmı müteakıb okur.acak Mevlidl Şerlfe akraba ve dostlanmızın TB arzu buyuran bü. tün dln kardeşlerlmlzln tafrlflerlnl rica ederlz. Babası Münlr Şahln S A Y I N Müşteriler!m.zden arzn edenlerin keşide hazır buiunabilece kierinl arzederiz. sırasında MEVLİD MARUF KOÇMAN'ın ebediyete lntlkallnin 3 üncü do nüm yüı olan 28/10/956 paaar günü, öğle namazını müteakıb ruhuna ithafen. Şlşli Camlinde okunacak Mevlidi ŞerUa merhu mu «evenlerle arzu edenlerin te$rinerinl rica ederlz. Kocman allfsl "» TEŞEKKÜR SEVİM ERKAL'ın 19.10 956 curna günü Hasekl hasta. neslndeki doğıımu esnasında gostermlş olduklan alâJca Te yardımlarınl estrsemlyen ve hastamızı »ıhhate ka. Tuştursn Ba;ta Dr. Yuiuf KeçectoSlu olmak Uzere Dr. Faik Bakan'a Dr. Sevlm Sönmezalp ve ebe Lamla Bey han'a BOSSUZ tefekkUrlerlmizl arzederiz. Eşl: Nezlh •rkal İSTANBUL BANKASI viyorum... Senden başka kimseyi sevmedim ve sevemem...> diye ağîamak istiyordu. Suçsuz olduŞu anlaşllıp kurtuldugu gibi Jem'e yenlden kavuşunca boynuna atılacak, »evincinden ağlarken bunlan söyleyecektl. «Ah! o gün bir gelsel» diyordu. Kendini hislerine kaptırmış, acıdan ümide dogru giden sel içinde, korkunç ihtimali unutmustu: «Ya Harry'yi sahidetı Jem 61dürdü ise?» Jane Wilson ona h\t tabancadan bahsetmişti. Pek lyi anlayamamışü, üzerinde fazla durmamıştı ama, ortada böyle bir delil varsa... Daha Ilerislni dfişftoemedl Beynir.ln içmde, kulaklannı sagır edid bir gürültü kopmu» gibi, birdenbire şakaklan »onkladı, gene yere, kollannın üzerine kapanarak aŞlamaya başladı. Şimdi gözyaşı da onun içJndeki kasırgayı dindiremiyor, gözlerini kapamakla korkunç manzarası kar şısından uzaklaştıramıyordu: Gözlerinin lçfcıde yanan kızgtn ateşin Snünde kapkara üç direk daraj«cı yükseliyordu... Sora, bUdenbire, zihntnde geçmiş günler birer birer canlandı: Çocukluk günleri... Her türlü derd ve tasadan uzsk. temiz bir ufuk içinde, tertemiz duygular arasında fjecen »af Hr hovat . Yııvantn dört duvan arasındaki emniyet... Annesinin kucağında buldu ğu derin sevgi... Babasının kollajnnia onu bekleyen M y ü k güven... O günlerde ona Syle gelirdi kl, annesi, babası dışandan gelebilek bütün tehîikelere karşı koruyacak kuvvettedir. Kendisini onlarm kucağına attı mı, artık dünvadan korkusu kalmazdı... Sonra, hayatı yeni yeni anlamaya başladığı günler. Etrafmdaki insanlann tasalarmı, kederlertni, hayat çailesini azçok seziyordu ama, bunlann yam aıra bir takım parlak ümidler, sevinç ve heyecan kaynaklan da vardı ki hayatm bütün kara taraflannı siHyor, ortalığı pespembe bir aydınlığa boğuyordu... Jem... Bu aevincU ve heyecanlı günlerde onun yeri çok büyflktfl. Çocukluktan genclige doğru atılan her a dım ona Jem'tn bakışlarında yeni ufuklar acmıştı Onu sevdiğini i!k anladığı günün heyecanı, Jetn*in de ona karşı bir yakınlık duyduğunu sezdiği anda hUsettiği hevecan... Sonra, kalbln t e m b duygularmı akhn »ert aeal bastırmava başlamif, kargısmda göz kamaştıneı ıaıklar belirmiatl. Hayatın marevi hazlarını maddt hınlar naaıl da unutturabiliyorduj (Arkmn «CUMHl'KtYET» tn Tefrikası: S * " vet... Kendinden öyle tiksiniyordu ki yeri ancak bu sert tahtalar olabilirdi. Başından tarağı düştü, sarı saçlan tozlara bulandı. Yüzünü kollanna kapayıp hıçkıra hıçkıra ağîamaya başladı. Pişmanlığm kıskacı lçüıde kıvrannordu. Niçin o boş hevese kapılmış. kendisini yürekten seven bir delikanhmn sevgisrni teperek servet peşinden koşmuştu? Para hırsma kapılarak, sşkm asaletine karşı büyük bir suç, affedilmez artık sevebilir miydi ki! bir günah işlemişti. Şimdi çektiği Mary, bu düşünce üzerine, yüre azab bu gâr.ahrn cezası idi. ğinde yeni bir sızı ile ürperdi: AnCezasır.ı çekmeye razı idi. Yalnesi öldükten sonra babası için de dünyada tek sevgi kaynağl kendisi nız, bu yiizden başkasının hele idi. Şimdi zavallı adamı da bu sev sevdiği bir insanın kurban gitmegiden bir baba için en büyük s« sme ran olamazdı. Birdenbie doğruldu. Ne zamanvinç ve avunma kaynağı olan evderinden derine d sevgisinden mahrum edecekti danberi zihnlni Mary daima kendinden çok baş kurcalayan bir düşünce daha bekalannı düşünen iyi kalbli klz !lrli bir şekilde ortaya çıkmıştı: şimdi de, genclik hevesile ve toy Harry Carsorına konuştuğunu Jem luktan işlediği bir hata yüzünden nasıl, nereden ve kimden öğrenbaşkalanam çekeceği acıyı düşü mişti acaba? nerek üzülüyordu. Bunun .üzerinde düşunürken, daha acı bir düşünce içlni kor gibi * * * Evden Içeri gtrince, kapryı kit yaktı: ledi, odasma geçti, bafmdan |«p tJem jimdi benden klmbillr kasını, arkasından sokak elbisesi nanl nefret ediyordur!» diyordu. ni çıkardL Bunlan gayet ağır ağır Bir vakitler kendisini dtinyanm yapiyordu: Oyalanacak bir şey bu en temiz sevgisi ile seven kalbde lamayıp o korkunç diîşüncelerile şiındi derin bir nefret uyandırmış başbaja kalmaktan korkuyor gi oltnak döşüncesi Mary için dayabiydi. nılmaz bir azabdı. Gidip Jem'i bulBirdenbire. kendini yere atü % mak. ondan ai dilemek, «Seni 1956 Birînci Tertib 9/OZmi EUZABETH ĞASKtİ VAHDEfGVLTtKİN Onun için, kalma, git; daha dan mahrum etmiş olmanın acısı! Ya Jane Wiliyi edersin. Belki yann seni baş ile kıvranıyordu. ka türlü görürüm... Sana karşı es Eon'un duyduğu. daha da duyacağı kiden duyduğum sevgi belki gene ıstırab! Bir ana sevaismin ne de' canlanır... Yalnız, bu akşam bura mek olduğunu tamamile bilemezdi belki ama, kadınhk duygularile, da ka'ma.> Mary, hlç bir şey »Sylemeden, bunu, az da olsa, gene seziyordu. Ayağtnın altından toprak kaydöndü kapıya doğru yürüdu. Kısık bir sesle; «Allaha ısmarla mış dört bir yanmdan dünya silinmiş gibi, kendinde olmadan, gididık» dedi Titrek ve hıçkrrıklı bir ses ce yordu. Ne bir ses duyuyordu, ne kimseyi görüyordu. Yan karanlık vab verdi: sokaklardan bir gölge gibi geçiyor «Güle çüle.» Mary, Jem'i görmek ümid v« se du. Ayaklan onu, en kısa yoldan, vmcile geldiği evden onu bir daha eve doğru götürüyordu. hiç g8remem«k korko w azabile Hayabndaki yalnızlıgı o anda ayrıhyordu. her camankinden daha ı a hlssetti İçinde birdenbir» b«aka blr duy Şimdi, kendisinl şefkatle, sevld İle gu belirdi: karsılayıp bağrına basacak, gözyasJem de belki annestni, erini. b«larmı silecek, hıçkırıklannı dindiba ocağını bir daha göremeden JJÖZ recek, actsını paylasacak kimsesi lerini kapayacaktı Şimdi onu kayyoktu. betmek korkusu ile beraber, onu Dür.yada onu tek seven, babası 8tınesinden, evinden, bu çatı al idi. Yalnız, bütün bu olup bitenleri bndaii rahat ve mesud hayatınöğrendikten loara onu babası da DEVLET İSTİKRA7 TAHVİLLERİ % 5 faiz getirir, vergisi yoktur, kolayca paraya çevrilir. Devletçe teminat olarak kabul edilir, JMilll Emlâk satışlannda para yerine geçer. GİŞELERİMİZDE SATILMAKTADIR GARANTİ BANKASf Paranızın, tjinizin. tstikbalinizin Garantisidir.