Katalog

İMC «CUMHUKtYET» fa tttıfkmn Taaan: a . Ouareachl KuçükAleml Ç«Tlren: Burhan FELEE Maçtn =Yedek parça ünya Bankası ile para fonunun haberleri neticesi tahsisi yolsüzluğu gönderiyor Milletlerarası İktisadî Meseleler ^ABAHTÂK d)ABAHA...I «Anne! Mızrağın kısa» bu yılki toplantıları ESAD TEKELI tiğini haber veriyor. Gerçekten banka, garanti ettiği istikrazlardan dolayı, ilk on yıl içinde yüzde bir ile bir buçuk arasında komlsyon almağa mezundur. Bu müddet geçtikten sonra komlsyon nisbeti, rrevcud ikrazlar için indirilebileceği gibi müstakbel ikrazlar için de azaltılabilir veya art tırılabilir. A]an» haberine göre, Ticaret Bakanı, bankanın maksadını kârdan zlyade hizmet olduğunu ileri sürerek bankanın aldığı komisyon mev zuunun yeniden gözden geçirilmesini istemistir. Bundan baska Ticaret Velcili, az gelişmiş memleketlerin, kam biyo takyidlerini kaldırabilmeleri için muayyen bir seviyeye erişmeleri gerektiği hususuna da işaret etmis tir. Yalrut bu haklı işaretten sonra, bu takyUlerln kaldırüması husu sunda Fonca yapılacak telkin ve teşebbüslerin Türkiye tarafından mem nrunlukla karsılanacağı yolunda ajans haberinde görülen fıkra ile ne kasdedildiği anlaşılamamıştır. Milletlerarası para fonuna gelince bahsettiğimiı on birinci toplantıya sunulmak uzere hazırlanan rapoi hulâsalarına göre CLe Monde gaze tesine göre) 1 mayıs 1955 tarihinden 30 nisan 1956 ya kadar olan devre içinde, dünya ekonomisl kuvvetlen miş ve milletlerarası mübadele vı ödeme sahalarında daha genis bi lddiaların tahkiki için Bekanhk Sanayi Otlasma müfettiş Sanayi Odası MeclisJ dün Ticaret Odası konferanı salonunda toplazu Toplantıda İdare kunılunun 90.000 dolarhk yedek parça tahsisinin, aralarında İdare heyetinden 13 kişintn de bulundugu kimseler arasında takslm edüdifi mevzuu tekrar ele alınmıştır. Bu arada yönetim kurulu başkanı Kâzım Arın imzasım tasıyan yazı okun. muştur. Yazıda, bu lşte sulniyet olmadıgı. kendilerine verîlen 3 günlük mühlet tarfmda bunun bu »ekilde takslm edilebüeceği üerl sürülüyordu. Bundan sonra, Odalar Birliğlnln gönderdigl yazı okunmustur. Bunda lse verilen mühlettn üç gUn değll. 48 gün olduğu lfadt ediliyordu. Neticede Bajkan Sırrı Arver kürsüye gelerek bu mevzuun Bakanhğa aksettlrllidğlnl ve bunun İçin d« Ankaradan şehrimize müfettlşler geleceğinl söylemiştir. Reye konuîan teklif kabul edilerek bu meselenin müfettişlerin vereceği rapordan sonra komıçulmasma karar verllmiştir. Mütakıben başka mevzular görüstllmüş, toplantıya son veriimiştir. llk golü Gürbüzler japtüar. Bana »oruyorsan onbasun, eğer bu mel'un bolsevikler bizim çocuklan tekmeliyerek yere yıkmakta devam cderlerse Amerika hükumeti müdahale etse, burada kan gövdeyi götürmesine mâni olamaz.. anlatabildim mi? Onbaşı: Pekâlâ! diyerek maiyetile çekilip karakola kapandı ve bu gibi merasimden sonra çıkması artık âdct hükmüne girmis olan yangın söndürmesine aid tedbirleri almak için emre müheyya vaziyette beklemeyi daha münasib gördü. llk golü Gürbüzler yaptılar.. yasasın sesleri göklere çıkü.. eski kilisenin harab kulesi fferyadlarm i h b k l i d l d detinden zıngırdadı. Peppone hışımla Don Camillo'ya baktı ve elile kolile icabına bakacağını işareıledi. Don Camillo da ona ayağını tetik almasını işaretledi. Birbirlerine girmeğe lal kalmıştı; lâkin Don Camillo bütün gözlerin kendilerine çevrilmiş ol duğunu görünce dişlerini sıkarak: Eğer biz dövüşürsek bu halk birbirine girer. Kendine gel Peppone; dedi. Öteki: Öyle olsun! Milletin hatın için buna da eyvallah! dedikten sonra normal bir tavır takındı. Don Camillo da bu söze: Biz de Allah nzası için sükut ediyoruz, cevabını verdi. Oyunun birinci kısmında blr hâdlse olmadı. Haftayımda Peppone takımı topiadı. Yüzünden lânet akarak: Façistler! diye bağırdı ve santrfbr Smilzo'yu kolundan tutup « r sarak: topluyorum.. hâşâ ben bizim çocuklann bacaklarım sen idare et demedim. Zaten buna da lüzum yoktu. Çünkü bizimkiler daha iyl Idiler. Yalnu bir namussuz hakemin, halcsız yere bizim aleyhimize bir penaltı vermesine nasü müsaade ettin? Onu anhyamıyorum. Papaz bile okurken yanılır değil mi? Hakem de istemiyerek hata etmiş olabilir. Her sahada hataya cevaz vardır; spor sahasında, spor adaleti sahasında asla! Herkesin gözü önünde top kaleden uzakta iken penaltı olur mu?. Binella namussuı bir herif> mjş< Kendi kendimizl aldatmıyalun. *3u gönderildi Kvvelkl gOn limanımızdan 270.463 gün iktisadî kalkınma igi, geri kalllralık ihracat yapılmıs, Batı AJman mıs memleketlerde sadece bir inkışai Don Camillo elindeki kocaman Sen, sen yok mu sen! Domuz ıaya erik pestlli. Brezllyaya keçi kılı davası değildir; aym zamanda bir fiherif, dağda mukavemet ederken se şamdanı sallayarak: ve Fransaya lületajı gönderilmiştlr. Bu kir, gelenek halini alan fakirlikleri nin pis canını tamam üç defa kurtar Çabuk istavroz çıkarın! arada Et ve Balık Kurumu Batı Al karşısında isyan eden milyon ve mil dımdı. Eğer ikinci haftayımın ilk beş Bepsi öyle yaptılar. manyaya İ O O kllo taze Ozüm gön. yorJarın yerleştiği bir feryaddır. l>aO. O O dakikasmda bir gol yapmazsan o Sizinle, kinleriniz, garazlerinız dermiçtir. yed bu memleketlerin ümidleri hakll kurtardığım canı ben alırım. Anladın aıasında göğsunüze çizdiğiniz haç Kahve, rimento ve deri geldi iikanlmak isteniyorsa, bir gelişme mı hain! vardır. Kim buna tecavüz ederse Dün limanımıza gelen yabancı ban politikasım imzalayan ve gerçekleşdıralı 5 gemi l!e 8 027 ton Ifhal mall' ıixen metodların bulunduğunu kabul Smilzo'nun £ u söz kulağma küpe lânetli olur. Halk çekildi. Don Camillo da ki gehnijtir. oldu ve oyun başlar başlamaz, tekBunlar arasında kahve, çimento ve" ettirmek zaruridir. £1 ile dokunulur Adam, me, yumruk, kafa kol.. altalta, üst lisenin kapısını sürmeledi. derl lle muhtelif eşya bulunmaktadırrj neticelerin hufiulünü ve bunların fay üste.. canı burnundan gelerek dör bir sıranın üzerinde çökmüş, hâlâ tir dalarından halkın genij ölçüde istiBalık akını düncü dakikada takımına bir gol ka tir titriyordu. Son günlerde fazla mlktarda balık fadesini garanti eden metodlar varzandırdı. Çok tesekkür ederim Don Ca turulmaktadır. Dün de Balıkhaneye dır. Don Camillo elinden bir kaza çık millo! dedi. 5.00 çlft palamut eelmis ve çlftl 150 Banka başkanı, bu fikirleri llerl masın diye sahanın taaa öteki ucuna Don Camillo birdenbire vaziyeti kuruştan »atılmıştır. Avrıca 3 ton da sürdükten sonra az gelişmis memlegitti. tGürbüzler» in kalecisi korku kavrayamamıştı. Aşağı yukan birKaç nuhtelif cins balık Re'.mlştlr. Balıkçılar tam takımla balık «vına ketlerin yabancı sermaye karşısmdadan bjpsarı oldu. adım dolaştıktan sonra herifin 6ıkmak için fırtınanın dinmesini bek ki çekingeniiğine temas ediyor ve Bu gol üzerine kızıllar öyle sıkı nünde durdu ve hiddetten titriyerek: eiüektedirler. yabana sermaye sahiblerinin, sermabir müdafaa tabiyesi tatbikına baş i Binella! Benim gözümün önünDün şehrimize gelen kimyagerf ye getirdikleri memleketleri istismar ladılar ki, yarmak kabil olamıyord'i. ! (je.. binlerce seyircinin gözleri öniinDunya Sağlık Teşkllâtı Teknlk Ko. ettikleri hakkındaki efsaneye kapıOyunun bitmesine 30 saniye kala ı ue.. Allahın huzurunda.. penaltı ıtesl âzası ve J. R. Geigy. Basel larak kendilerini yabana sermaye ve hakem cGürbüzler» aleyhine bir pe yokken nasıl yalan yere.. haksız ye abrikası kimya ve biyoloji lâboratuarteknikten mahrum etmemelerini tavnaltı verdi. Felâket! Ve kızılların re.. bize bu cezayı verdin? Peppone rı müdurü Dr. Trebous zlraat müca. ele ilâçlarının fizikt ve kimyevl v« siye ediyor. tam köşeden çektiği penaltı da den kaç para aldın, namussuz herif? ıfları hakkında tetklkler yapmak Banka başkanının, iktisadî kalkıngol pldu, maç kızılların 21 gale 2500 frank! zere dün akşam memleketlmlze gel. ma isteklerinin mahiyeti hakkındaki besile bftti. Pepone'nin adamları yaVe yumruklarım sıkarak adamın ıiştir. Kendisl bu mevzularda Ziraat, sözleri isabeüi olmakla beraberî yaralılan toplayıp parti binasına göıhhat ve İçtimal Muavenet Vekâletleri üstüne doğro gittl.. bancı sermaye hakkındaki tavsiyeletürdüler. Hiç bir siyasî taraf tutar'.e temaslar yapacaktır. Yaa! rini kayıdaz, sartsız kabul etmek üğı olmıyan hakemin son dakikada Hazineye aid arsa ve binalann güçtür. Yabancı sermayeyi getirecek Binella kekeledi.. bir penaltı icad etmesinin manasını satısı Ama... insanlar da ihtiras taşıdıkları için kimse anlayamadı. Don Camillo da Hazineye aid arsa ve binalann tatı kendilerinin bazı defa makul kazanc (Arkası var) hayret içinde idi, kiliseye kostu ve a çıkarılmaama mütealllk muamele haddini aşarak istismara gitmeleri ihmihrabın önünde diz çöktü. er tamamîanmak üzeredlr. Kıymet Ya tsa! Beni neden terkettin? ;akdir işlert ekim ayının 15 ine kadar timal dışında olmadığı gibi, bahseMaçı kaybettim. bltirilecektlr. Takdlr lşlert tamamlan dilen istismarcılık bir efsane de deD OGU M dıktan »onra satüacak arsalann mer ğildir; eski devirlerin bir hakikati Başkalarının zararına seni nekll ve tahmlnt bedeü gazetelerle Uan dir, Bu sebeble bizce yabana sermaden himaye edeyim? Söyler misin Bizim Sema'nın bir kız kardeşi •dllecek, blna ve arsalar açık arttırmı yeden çekinmemeli, fakat bu seroldu. Akraba, dost ve arkadasDon Camillo! 22 bacak bir tarafta, uretile satılacaktır. ilk planda satıça larımıza saygı ve sevgi ile 'nl23 öbür tarafta. Bacaklar birbirine ıkarılacak gayrimenkullerln ekserlsl mayenin istekleri karşısında hesablı diririz. 2 9/956 C İstanbul tarafındakt araa ıt bln» ve tedbirli davranmalıdır. esit! Ben bacak davalarına karışmam; ar teşkll etmektedlr. tktisaden geri kalmış memleketleruhlarla meşgulüm. Vücudleri dünMuazzez Başak Dr. ' rp. yay» terkettim. Don Camillo! Aklını Muhsin Başak. Lâleli Cad. Gazeteciler Cemiyeti kongresi rin davaü, böylece bankanın bu yılbaıına hâlâ toplayamadm mı? 48 Aksaray. Nlsabın t«mln edilememe»l ««beblle ki toplantısında da yeni bir kuvvet aaıetecller Cemlyetl kongresl dün alırken, bu içtimada Türkiyeyi tem Topluyorum ya hazret, ama zor yapılamamıs, 8 klm pazartsl gtlnO sa sil eden tktisad ve Ticaret Bakanıat 14 e tehlr edllmiştlr. mızın toplantıda söylediği sözlerden îstanbul Profesyonel Fotoğraf Sanatkârlan Derneğinden: memnunlukla öğreniyoruz ki bu Fotoğraf malzemesi tevzi olunacağından meslekdeşmemleketlere fazla yardım yapılması larm aşağıdaki günlerde Derneğe müracaatle belgelerini hakkında geçen sene Îstanbul konfealmaları rica olunur. ransında ileri sürülen temenniler dik kate alınmış ve banka kredilerinm 3 Ekim Çarşamba: Atölyeciler. mühim bir kısmı bunlara tahsis edıl4 Ekim Perşembe: Şipşak ve alâminütçüler. V. ] 5.58 12.03 15.21 17.51 19.28 4.19 miatir. Ajans, tktisad ve Ticaret BaNOT: Derneğe kayıdlı bulunmıyan meslekdaşlarm aykanımızın, banka komisyonunun 113.04 6.12| 9.30 12 00 131:10.27 ni günlerde tevzi bürosuna müracaat etmeleri. İdare heyeti kaldırılması meselesine de temas etAdamlar bajlarını önlerine eğdiler ve çekilmeğe basladılar. Don Camillo sözünü bitiremedi. Çünkü kilisenin kapısmdan, nefes nefese bir adam: Allahaşkına beni kurtann! Beni.. öldürmek istiyorLr! diye bağırarak içeri girdi. Hakikaten adamı kovalayan kalabahk bir halk kütlesi kilisenin önüŞehrimize gelen turistler ne dolmuştu. Don Camillo yarım Norveç bandıralı 2800 tonluk «Meteor» kantar ağırhğında bir samdanı sopa vapuru dün 108 seyyahla limanımıza gibf eline alarak önlerme çıktı.. ve gelmisttr. İtalyan bandıralı tCampodoglio» vapuru da gehrlmize 148 İtalgür sesile bağırdı: yan turistl getirmiştir. Allah nzası için çekilin gidhı Deniz Lşçilerinin kıyafetleri buradan. Yoksa yaklaşanın kafasını Deniz I5 Federasyonu 11e Denizcilik kıranm. Unutmaym ki burası Alla Bankası arasında 1 mUnasebetlerini ? hın evidir, buraya ancak ibadet için duzenlemek maksadile toplantılar yapılmaktadır. Son göruşraelerde işçilere gelinir. aid giyim talimatnamesinin bazı madKalabalık biraz irkildi. Papaz de deleri değiştlrilerek kıyafetlerln yeknavam etti. sak bîr sekle sokulması temin olun. Lânet olsun size! vahşi herifler! muştur. Bu toplantılar blr veya blr Çabuk evlerinize dö'nün! Günahları buçuk ayda blr yapılacaktır. nıza tövbe edin! Batı Almanyaya taze Uzfim Korent kanalında husule gelen toprak kayması »ebebile buradan geçen gemiler blr müddet İçin Mataban burmından dolaşacaktır. Bu arada Korenften geçmek «uretile Adriyatik seferlnl yapan «Ege» vapuru da Mataban burnunu dolaşmak zonında kaldıfmdan yolu 300 mll uzamaktadır. Bu ba. kımdan gemi gidiş ve gellfte otuz altı •aat gecikerek seferini tamamlıyacaktır. Adriyatik seferlerini yapan gemiler Mataban burnundan doraşıyor Dünjra Bankası adile de anılan Milletleraraaı İmar v« Kalkınma Bankası ile Milletlerarası Para Fonu onbirlnd toplantılaruu WaEhington' da yapıyorlar. Toplantılar 24 eylu' 1956 da başlamıştır. Bilindiği gib: her iki müessesenin onuncu toplan^ t m 12 eylul 1955 te İstanbulda yapıl mıştı. Memleketimiz için bir talih' sizlik eseri olarak İstanbulda müessi bir hâdisenin cereyanmdan bir ka gün sonraya raslayan bu toplantıda Dünya Bankasını ilgilendiren zular arasında, iktisaden az gelişmiç memleketlerin durumu üzerinde biV hassa durulmua ve bankanın kay. naklarından bu memleketlerin dahı fazla faydalanmasının »ağlanması ile ri sürülmüştü. Bu mesele bu yılki Washington toplantısında da ele alın mı; ve bankanın başkanı M. Black bu memleketlerin iktisadî kalkınma hususundaki iştiyakını ve bundan doğan meseleleri pek iyi tasvir eden bir hitabede bulunarak demiştir ki Son on be§ yıl içinde Afrika ve Asyada yarım milyardan fazla insan milll lstiklfile kavuşmuştur. Fakat istiklâle eriçmek keyfiyeti, içtimal şartlarm da düzelmesini henüz sağlayamamı$tır. Bu durum karşısında acaba ldarecilerin tarih bovunca bu kadat güç bir mesele ile karşılajıp karşılaşmadıklarını sormaktan kendinı] alamıyorum. İktisadî kalkınma 15i kaprisi ve isteği fazla olan bir inkişaitır. O, eski meseleleri hallettikçe yeni meseleler doğurur. Âcil ihtiyacları tatmin etitği sırada daha mühım yeni istekler ihdas eder. Ve asıl mühim olanı da, yaşama şarüarının düzelmesi imkânlarını yaratırken, ya şama ve çalışmaya aid eski zihniyeti ortadan kaldırır. Bugün, az gelişmis memleketlerde milyonlarca ve milyonlarca insanm ruhu, yeni ümidler» ve yeni ihtiraslara doğru açıhrken, istikrarın eski unsurlan yıkılmaktadır. Kalkınmanın inkışafı, fayda ile birlikte bir takım tesevvüsler ve hoşnudsuzluk konularını da getirmiştir. Fakat sayed insanların, her yerde bari} içinde yaaıyacağı ve mesud olacağı bir dünya isteniyorsa ,bu iktisadî kalkınmayı, tarurî bir sey telâkkl elsrıelidir. YAZAN: serbestliğe doğru Uerlemeler olmu|tur. Bununla beraber enflasyon tazyikleri, ziral Istihsal fazlalıklan ve ilk maddeler piyasalarındakl dalgalanmalar, bu ilerlemeyi kösteklemıştir. Yabaneı memleketlere Amerika yardımı milletlerarası muvazene ıçm zarurî olmakta devam etmiştir. Dünya ticaret hacmi artmıştır. Hemen bütün memleketlerde sma! istihsal inkişaf göstermiştir. Birleşik Amerikadan maada memleketlerin de <Utın ve dolar meveudu artmıştır. Kambiyo takyidleri ve farklı muameleler azalmıştır. esleklcrlndeki (gerçi btt tün münevver mesleklerdeki) bazı zihııiyei ve harekeUeri tenkid etmem fiıerlne, iayın doktorlar, kendUerinden beklenen bir vakarla, musamahayla, nezaketle, aynca Idymetll tahlillerile, nıalumat hamulesUe ban« cevab verdiler. Mektublamu gerelc bu sütunda, gerek OkuyucolarU Başbaşa sütunumuzda kısmen yahud tamamen neşrettiğim profesorlere, müdürlere, mütehassıslara, pratlsyeniere deryadll davraıuslanndao dolayı teşekkür borçluyum. Sayelerinde bir çok tablolar meydana çıktı. Memleket dışuıa göçmelerin, büyük merkezlerde yaşamalann, mahrumiyet bölgelerine fedakâfan» gitmelerin, iptidailikler ortasınd» bmür törpiilemelerln, mekanizmadaki fena işleyi^ sebebile ruhlarda ha SAMANPAZARI AJANSIMIZ hizmetiniıdedîr BU BANKAM17IN AJANSD tH BA RS I Z BÎR HATIRASINI bir hesap açtirarak ZARÎF alabilirtiniz Aynca 1 H B A R L I veya C'imhuriyet Bayramı Keşidesine katılarak İ S T A N B U L D A KONFORLU APARTIMAN DAHtESİNE aahib olabiiirsiniz İSTÂNBUL BANKASI 31 Aralık 15000 Her 150 liraya b i r kur'a n u m a r a s ı Izahat için »Janslırımmn gişelerine mUracaat ediniz. HX;MHURtYET» in Tefrikası: 3 f fOZati:ELIZABETH GASKELL * Çevİrem Mary mu Kaçınak aklınd^.1, oile geçmiyordu. Çünkü: cAcaba Harry le son bir defa görüssem daha iyi etmeı miyim?» diye düşündüğüı oimuştu. Görügüp, bir daha bulu•amiyacaklanni ketin olarak s6yliyeeek, «Bofuna ümid verdimse af dilerim» diyecekti: Evet, af dileyec«kti, çflnku, hatır larslmz, Harry'nin onunla tftmiz bir niyetle konuştufunu sanacak ka dar saf veya cahildi: Harry de, her ne bahaslna olursa olsun Mary'vi elde etmeyi kafssına koymuştu ama mümkün olduğu kadar da ucuza eld« etmek lıtiyordu: Onun için, kızitı kanaatlnf değlştirebilecek ha reketlerden çok sakmmıştı: Sally ikislnin de arkasından zü lüyor ve: «Bu iş bakalım nasıl so na erecek.» diye merak ediyordu: Acaba Harry maksadına nail olacak mıvdı, yoksa Mary «Sen benlm le evlenmek niyetile konufuyordun sandundl» dry« orru «a eontm îi ü VAHDET GULTEKİN ca evlenmeye kandırabılecek mıy girmibierdi, Harry'yle karşı karşl di? yaydılar: Sokagın alt ba$ma doğru Harry Şimdi de Mary Sally'nin koluna le karşüaştllar. Tanınmaktan korkıı sıkı sıkı sarılmıştı, çünkü yolda ge Jormuş gibi. şapkaslnı lyice yüzü lirken karar vermişti: Harry'yle ne doğru ç*kmi|, fellyoVdu. Onları konuaaeakarına onu, kendisi lstegörünce h«men geri döndü, 8ne sin lstemesln, şahit ytpacaktı. Zadüştü. O 5nde kızlar arkada, hiç ten Sally de orıların ne kormsacak konuşmadan, tenha bir sokağa ka larıru merak ediyordu; onun için, dar gittiler. Bu sokakta, yeni yapıl Mary'nin elinden kurtulup kaçmak makta olan evler vardı: niyetinde falan değildi. Yolun uzaması Mary'ye düşüne Harry, her zarnankinden daha cek vakit verdi. Harry'yle gîJrüşme büyük bir cür«tle, kolunu Mary Mary* ye razı olduğuna pişman olmujttı aln belüıe doladı. Kız, öfkeyle çır ama, o fikrinden ne kadar cayarta pinmaya baçladi: caysın, Sally'nin pençesi kolunu bir « Ya, yo. yaramaî kız! Artık an gevşemeden sıkı szkı turuyor. yakaladlm seni, bir daha blrakau: Bcğuşmadan onun elinden kuT mam! Söyle bakayırn bana: son tulmanın imkânı yoktu. günlerde benden niye kaçmaya Harry gitti gitti, en sonunda bir ba^ladın? Söyle beniln şeker yostahtaptrdenin arkasında durdu. Bu maeığım!» tahtaperHeyi oraya. yapılmakta Mary çırpınmayı bıraktı, tam kar olan binanın yapı rlöküntülerinin şı karşıva geleoek şekilde ona kaldırıma tasniTnası için kurmuş doğru döndü. Gayet sâkin ve açık lardı. Biraz sonra kızlar da içeri konuştu: biliyorsun, »eni kurnaz! Son gecemiz olabilir ama, son günümüz değil, öyle mi?» Halâ jaka konuştuğunu sanmak tâ Harry'nin gösterdiği bu inat karşısmda Mary ne söyliyeceğini §£işırmıştı, Söylemek istediğini yan hş anlatmifl obnakten korkuyordu. Sert Hr jesle: «Öyle demek iste medim efendim» dedi. «Demek is Harry Carson bir an jaşırakal tediğim fu: Bu geceden sonra si dı. Sonra, kendinibeğenmişliği yar zinle hiç bir saman göriismiyecedımma koştu: Bu kız muhakkak ğim.» O zarnan Harry clddlleçti: ki şaka ediyordu. Böye genç, hoş, « Bakın size ilk ve son olarak söyliyeyim, Bay Carson: Son görüstüğümüz pazarteai akşammdan beri sizinle bütün llgiml kesmeye karar verdim. Sizden hoşlandığım kanaatini vermekle hata isledim, bunu biliyorum. Yalnız, kendim de aldanmışım diyebilirim. Size fazla bir ümid verdimse, nâçizâne affmızı dılerlm, efendim.» zengin, yakışıklı bir adamı Mary gibi bir kız nasıl olur da istemezdi! Hayır, şaka etmiyorsa bile, naz ediyordu her halde. Naz etmek ka duüarın huyudur jdra, Kararımı kat'î olarak verdim artık: Bırakın beni diyonım size! Sizinle bir daha niçin görümek istemediği mi sahiden öğrenmek istiyorsarut söyliyeyim: Sizi sevmiyorum! Sevmeye çahştım, sevemiyeceğimi anladım.» Bu saf ve samimî itirafın da pek faydası olmadı. Bir kız nasıl olur da onu sevemer! Harry bunu bir türül anhyamıyordu. İşin içinde bir şey olsa gerekti. Mary'yi yola getir mek için ne yapsaydl acaba? Akll na bir şey geldi. MuhteUf memleketler paralarmın birbirine serbestçe çevribnesini ifade eden konvertibilite bahsinde rapora göre Batı Avrupa memleketleri paralannın konvertibilitesi hususunda yakında tedbirler ahnması derpış edilmiyor. Çünkü İngiliz lirası sahasınm dolar meveudu yeter derecede artmamıştır. Dolar meveudu durmadan artan Avrupa memleketleri Jse İngiliz lirasınm tekâmülünü hesaba katmadan konvertibilite yoluna girmek istemiyorlar. Para fonu, başlıca sanayici memleketleri, ithalât üzerindeki engelleri mümkün mertebe kaldırmağa davet ediyor ve bu hususta Birleşik Amerikanın ticaret politikasının ehemmiyetine dikkati çekiyor. Son yıllarda takyidlerin gevşemesi iyl netceler vermi^tir. Mübadele ve ödeme hususunda liberalizme uygun bir polltika güden memleketler, gerekli ajarlambalan yapmakta güçlüğe uğramamışlardır. Gene rapora göre para fonu, gerek konvertibiliteyi idame veya yeniden tesis için, gerekse geçici ödeme güçlüklerini bertaraf etmek için kendi kaynaklarını aza Bizde: «Hükumet yapsm!» ile ferd memleketlerin emrine vermeğe hayapsın! tekliflerüıin arasında »ayzır bulunmaktadır. dığını bütün o dinî ve lâik ccıniyetAcaba para fonunun böylece hiz ler. dernekler eksiktir. O anlaşılıyor. mete hazır oluşu, kâfi bir deva teşDemek ki askeri. siyasî. idarî, Jkkil edebilir mi? Bu müessese, hedef tlsadî teskilâtınıızı n.ısıl kurmak votuttuğu maksadların en esashsı ü lunda isek idealistçe hamlelerimtzl zerinde, yani para kıymetlerinin is destekliyerek cemiyetltri. derneklcri tikrarını temüı hususunda ne derece bu nesil içinde kurnbilmeliyiz, anlahizmet edebUmiştir? Müessesenin on sılıjor. Köylerimİ7İn. böyle münferid, bSy» yıllık faaliyetinden sonra bugün böy le bir sual sorulmağa baslanmıştır. le birbirinden uzak, böyle Financial Times dergisinin, yabancı kalmalan medenî bnkımdan sevJyebir dergiye nakledilen tetkiklerine lenmelcrine en^eldir. Meselâ ornıan muhafazası. mpselâ mekteb, meselâ göre milletlerarası para fonu, bir doktor ihtiyarı gibi mevzuları tncemuvaffakıyetslzlik olmuştur. Bu lerken, hcp. «yeni bir iskun siyaseti müessesenîn ilk faaliyet devresi, io lânm!» hükmüne varıyoruz. Bu da ların aza memleketler için son de anlaşılıyor. rece kıt olduğu bir devreye rastlaSınailcşmi; 7İraî topluluklar, «mah dığı için para fonunun kredileri o rumiyet bbljrpsi» olnı.ıktan kurtulur. zaman oldukça aranırdı. Sonralan, Öyle yeriere doktorlar da. öğretmenmilletllrarası ödemelerde tesevvüşün ler de. her nevi memurlar da gönayakiarı gerisin geriye devamına rağmen bu müessesenin derilirkrn 'aaliyeti çok azabnıştır. Bugün daha sürçmez. Keza bu da anlasılıyor. Fakat bu Işlori kimler yapacak? Şu az olmasına göre müsterilerinin banka kredilerine fazla bir tehalükls dnhl anlnsılıyor ki artık bizim nesil ^aftıniia başvurduğu tahmin edilemez. Bundan değil, mutlaka deükaniı dolayı, başka işlerle uğraşmak üzete olanlar yaparak'.. Kemlîlerini vaslye, ira müesseseyi ıslah etmeli, yahud hâmiye nıuhtar saymayıp; kejıdilememleketln mahdud faaliyeti için gerekli parayı rlnl eski tâbirle bu bllIrs velistihkak sahibi ve lidcrl kendisine bıraktıktan sonra geri k.isayıp: .Blz başanrız!» diye ruhan lanı,, daha faydalı işlerde kullanmak hazırlanıp onlar yapacaklar... üzere elinden almalıdır. Bir müesseftnlerindckl engeller, çengeller çok se hakkında on yıl faaliyetten sonıa tur deniyor ki, doğrudur. Lâkin tarih erilen bu hüküm, daha doğruu kitabiartnda rastlaııan bir hikfiyeyl lütalea ağırdır. Bazı tenkidciler de, genc münevverlcrimizin aklma Reti;ene müessesenin faaliyet bilânçosu reyim: ıUn menfi bir netice verdiğine işaret Ispartalı muharib, anacığına sızıttikten sonra müesseseyi doğurjn lannıış: ikir ve tasavvurun esasını isabe(s\z Düşmanın mızrağı uzun, beıılm uluyorlar.' Diyorlar ki para fonu, mızrağim kısa. muhtelif memleketlerin para kıyAnası hiç istifini bozınamış: metlerinde istikrar teminl için ku Öyleyse ileriye doğru bir adım rulmuşrur. Halbuki para istikrarı ı^i daha alıp düşmnni öyle yen! Aynı tavsiyeyi kendi evlâdlanmıra bir memleketin umuml iktisadî politikasından tecrid edilerek müstakii yapnıaktan gayrl çare yoktur: Madem eski neslin usullerl size surette ele alınabilen bir şey değı» dir. Maliyesi bozuk olan, ticaret engel oluyor. ileriye dn§ru bir adım muvazenesi açık veren, fiatları trm atın, kocRinı; rakibin fersudelesmi} bir enflâsyon içinde bulunan bir usullerini yenin. Çıknr yol budur. *** memleket parasının kıymeti. dış krediler sayesinde devamlı surette tııTencere, yiizün kara.. tulamaz. Milletlerarası müessesenin Evvelre nıcktühımun hir parçaüinı tedavi edebilecefii şey, paraya ârız nesrettiğim Ameri'vaya gricmek nalolan hastalık değil, umumî iktisadi retM'i hir rcııc «bu mevzuu iyire 'ndurumdur. Para durumu,, iktisad! celcmeden hükiim'pre vnrrtığımı» söy vaziyetin sadece bir neticesidir. PT leyip «riyle dfvnm rrtlyordu: ra fonunun Istanbuldaki toplantısı «Hokimlerin Anadohırla ne dtırtımmünasebetile de temas ettiğimiz bu larla kar«ılast<^ını ıridip iförmıden düsüncelerin («Cumhuriyet» in 12 yazıyorsunuz. Bir dahn höyle otııreylul 1955 tarihli nü.=hRsında( reddi duğıınuz yerden ya7n!.imp!Hini7. Slm kolay değildir. Bu sebeble para fo diye kadar aleyht" olrtırgnm ypnl nu müessesesinin, bu yılki içtimaında Ba<îin Kanııııunu D.f*. >e «İ7İnki üibl tazelediği yardım vaidlerinin de ku ysnlı? eal.it yazıîar ilham ettirrtiyse rulu^ maksadına mühim nisbettî hel.il oNıın » Evvelâ: Bnnlm 1171ın «pnMprlm mah hizmet edebileceği ileri sürülomez. rumiyet bölgelerinde fprrlen «lahi mahrumiyet =artlarile gfcti. Sonra: Bu tar?da «bir mesrleyl ortava ütıp Dr. FiHz Gencerin avdeti umumî efkirdan akisler beklemek> Öğrendiğiimze gdre İıveçte yer alan n c k t u b ' a i derrederek mevzuu mem Beynelmilel Kalb hutallklarl kongre lekei ölçüsünde aydınlatmak, kensine kendi keşfi olan yenl blr tedavi di da!ıi hu âhpk «avc<;inHe evvelmetodu üzerinde tebligat yapmak üzere davet edilen Kalb ve Dahiîi hastalık ce büm^dürlejini öğrenmek. modern ları mütehassısı Dr. Filiz G«nçer İstan gazcteci'iğin ppk verimli bir meto» bula avdet etml; ve hastaiarı kabule dudıır. Gazcteri. blr konuyu m'jtlak ve tamam» olarak ele nlamaz. CMuşan bajlamıştır. hâdise ve fikirlerin pe^indr !"inii ?nnüne kosar. Hata edersp ertesi ^ıtn (JİİTpltmek. noksanı tamaro'amaK V E C A T mesleğinin zaruretidir. K''Ji 1" • » >Mütekaidmi askeriyeden jıertfllar daha titiz m^s'eklerde de vşr: hum Hacı Ha$lm beyin zevcesi, NİCP tedavi «ekiHerinin ha'alı r"».,şu Naci Turaç ve Fıtnat Tengızmanın ne«iller sonra animıimı.hr. ı»reyvalideleri, Halim Baki Kunter. Saaiet Şerifoğlu. Beria Turaç ve fıma da adlî hatadan dolayı resmen Mehmed Turaçın büyükannelerl, özür bcyan olunmııştur. Siyasî hataOsman Serifoglunun büyük ka. lann uA'Mtsivonu ise tnrlh kltahlayınvalldesl. Oonül Aslanslpın rmı doldurur. Bunun İçin, yanlıî buyük babaannesl ırpiat. üzerinde fazlnca durmnk yanHakkın rahmetine kavusmııstur. Cenazesl 2 ekim 1938 salı günıi, Göztepe. S=ıntral Öınerpssa sokak 11 No. lu evinden kaldırılıp. ögle namazını mtlteakıb Krenköy Sahrayıcedld Camllnde namazı kılınarak, Sahrayıcedlddekl »lle m«k. berlne deftıedllecektlr. Çelcnk gSnderllmaneii rlca olunur. sıl olan isyanlann, infiaUerin sebebini, bizzat alâkadarlann yahud salâhiyetlilerin kaleminden okumuş olduk. Hükumetin de mahrumiyet '»ölgelerindeki hekimlerin dunımunn Blah edeceğini Sıhhiye Veklllnin neyanatmdan öğreniyornz. Tıbda olduğu gibi içtimaî ilimlerd» evvelâ teşhis. sonra tedavi gelir. Umumî efkâra ve devlete gazete siitunlanndan arzedilen Arazdan daha da istifade edecekler inşallah çıkar. Hakikat şu ki. bu iş sade hekimliğ* taalluk etmiyor. Geri kalmıs bolgelerimizin ferden ve toplu olarak k,ılkındırılması bütün mesleklerin him» metile kuvvcden fiile çıkabllit, sayed çıkacaksa . Gelgelelim bu nasıl olur? Başka diyarlarda devletin yanmda dinî teşkilat. hayırperver lâik teşkU lnt, parti teşkilatı. gencler teşkilâtl mevki alıp Ide.ilistleri yaratıyor, destekliyor. Bizde olduğu gibi, idealist, askeri tâhirle ikmal edilmeyip siperde unutulmuş bedhaht bir nö« betçiye döndürülmüyor. İcabmda cenahlarını doldurmağa diğer ideaüst kıt'alar gönderiliyor. İcabında cemaatin hediyesi olnn helikopterler günderiliyor. Böylece idealist, manen ol» sun sırtını saglama yaslamış t a s a v vur ediliyor. Lcyleğin yuvadan «ttığı yavruya dönmüyor. Bayan ŞEHİME TURAÇ ' Tencere yiUUn kara! hlkaye^l. Randcviıpvinde yaknlanftn « Bu ne Itkırdllar boyle, utaa maz kız! Eğer fazla blr ümid ver diyse, nâçizâne, affımı diliyormuşl Gecegündüz seni düsündüğümü bUmiyor musun eanki? Yoksa, bu bu seferki fikrimin nu tekrar tekrar benim ağzımdan mam. Yanız, duymak mı istiyorsun?» kat'î olduğunu söyliyebilirim. Dtdi Mary kısik ve titrek bir sesle: ğim glbi, hata etüm af dlliyorum. «Hayır, efendim,» dedi. Bunun y« Şimdi, müsâderuze, AUahalsmarlarine beni bir daha hiç düşünmiye cık.» Harry: «Müeaade etenlyorum!» ceğinizi söylerseniz daha çok sevi haykırdı. «Gitmiyeceksin: nirim. Çünkü, efendim, gecemiz bu diye •on gecemiz dediğim ı u anda sizln Söyle, Mary: ne yaptım? Söyle. Se ıe en içten gelen bir jekilde konu ni neden incittim, söylemezsen bı rakmam. Ne yapmamı istiyorsun?» şuyonım.» Mary: «Hiç efendim,» dedi, son Harry alayll alayll bir kahkaha ra öfkeyle: «Of! bırakm beni!» diye ıttl: söylendi. «Fikrüni değitiremezsiniz. a Ne de mânâiı konu^masuu « Peki, bu değişiklik neden, « Dinle beni, Mary» dedi. «Yo, Mary?» diye sordu. Sonra, daha heyecanh bir tavur takmdl: «Seni dinleyecekgin, yoksa bırakmam. 3e gücendirecek blr sey mi yaptım ni çok sevryorum, Sen d» beni bi raz olsun seviyorsun sanırım: Bunu yoksa?» Mary tath, fakat fene de flkrin açıkça söylemek tetemiyorsan «öyle den dönmemiye azmetmia bir halle: m« zarar yok. Ben slmdi sana b«nlm «Hayır, efendim,» dedi, «siz birşey senln» kadar sevdiğimi senin için yapmadınız. Fikrim neden değiş nelerimi feda etmeye hazır olduğu ti, bunu size tam mânâsile nnlata mu anlatmak istiyorum, «Biliyorsun... Belkl d* bilmiyor sun: Annemle babam benim seni almama pek razı olmazlar: sdyler sem klzarlar, karşı gelir de ayak dirersem gülünç olurum. Onun için seninle evlenmeyi su ana kadar hiç dü»ünmemiştinı. Evlenmeden de pekalâ mesud olabillri» diye düşündtimdU.« Bu sözler Mary"nin yüreğine bir kurşun gibi işliyordu. (VâNft) Geçen hafta I.SIelld* Metlhpasa (ok«Bır.dı 4/3 numaralt «rd» ahlak labı. tatı memurları tarafından «uçüftu yakalannn A. lsmlndekl erkekU N. ismln. dekl kadın dün yıldırım nlkahllc evlpnmişlerdir. çift evlendi KOMİLİ 1 ÇAMASIR SABUNLARI