Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
X8 AftıstM İHâS CUMHUKIYE1 Churchill, son derecede gizli bir seyahate hazırlanıyordu Başbakanda mekteb kaçakçıhğı etmege hazırlanan bir çocuk hali vardı. Meğer, Başkan Roosevelt ile denizde buluşacakmışız Istilâya ujrsysn memleketlerin hükumetleri teşekkül edinoeye kadar. uzun zanun harbdt yalnıa kaidık. Bu »rada Avrupa kıt'ası, kurruiuş çsrelerini aramağa ba^lıyordu. Framız mukavemet haıeketi doğmuştu. Bu hareket, bas' langıed» küçük ölçüdc idi. Fakat bu meml«ketin nazi mikrobu gir* memiş seçkinl?r sınıfını içine alıyordu. Hemen her tarafa, tebes,ır!e • zafer» kelimesi yazılmağa başlıvorciu. Sembolik «V» işaıeti benimseniyordu. Churchill, çok yerınde bir kararla, bu ittifak işare' tini kendine ma! etmeyi kararlaştırdt. Kısa bir zaman sonra, geçtigi yçrlere biriken halk, onu, sol elinin iki parmağını açarak bu isareti verdiğini gördükçe sevinc âzî'zeleri yükse'.n>?ğe başladı. 1941 afusto?unun başında, bir kaç günlük istirahatten dönüşte. Baçvfkilin son dereee gizli bir seyahate hazırlandığı rivayeti işitildi. Nitekim. bizzat Churchill, gizli kalması şartile bundan bana ua bahsctti. Fakat, mekteb kaçaklığı etrneğe hazırlanan bir çocuk hali vardı. Meğerse, Bsşkan Rooseveit'le denizde buluşacakmışız. Hareket giinü, Churchill'i, Che" <jL«rs malikânesinin büyük talo' nunda gördüm Büyüleyici tebe*•ümlerinden birile yüzüme baktı: Her şey hezır mı? Ne zaman hareket ediyoruz? diye sordu: Bir çeyrek saate kadar, efendim. Fakst aradan bu bir çeyrek saat henüz EPcm=mi;ti ki. Churchill baba. mutadı hilâhna. hazır!anmı«, •rabasına yerlesmişti. Tren daha perona yanaşmadan biz gara ulaş" tık. Başvekil, kompartımanında. son derece neşelıydi. Akş=»m yemeğin" den sonra, Lord Cherwell'le sakala|tı, günde bir sişe hesabile, yirmi dört sene içinde kaç $işc şampanva içmis olabileceğıni hesablamasını sövledi. Sualin cevabını a' hnca, kıskıs güldü. Bu sefer, bu lEmpanya yükünü tasımak için, bukmdutumuz vagon gibi kaç vagona ihtivaç bulunduğunu K>r" du. Profesflr. bu kadar şampanyanın bir tek vagonu bile dolduramayacağını «öyleyince. Curchill: Vahvah, çok csnım sıkıldı, dedi. Ben. koskoca katarlsra ihtiyaç olacağını zannediyordum. İmparstorluk Erkânıharbiye Feiii Sir John Dill, patrona. içtiği yaprak sıe=>ralannın kaç metre tuttugunu sorriu Fskat o. cevab vermedi, keTidisini rahatsız ?tmem*Irrini söv'edi. Fskat, Scapa F:ow da. açıkta demirli duran Prince de Gs!'es zırhlısır.a bizi götürecek olan rruhribe, ysğmur altında bir.mek zorunda kaldığımız halde, gene kevfini bozmadı. Zırhlıda bizi Amiral Tovey karsıladı. So'ira Churchill Mo«kova* dan tayyare i!e henüz selmış olan Harry Hopkinj'i görünoe, elinı onun omzur.a koydu: Hello Harry! dsdi. r>o=tun; Joe ne yapıyor? Bana oir psrça ondan bahset. Churchill, Stalin'e Joe derdi. Civarda iki denizaltı gemisi dolaştığı haber alındığından; nunarı yakalamak için, bir kaç defa rota değiştireeeğimizi öğrendim. Bu seyahat esnasında. mııtac! vazifslerimden avn olaıak, aşçıbaşılık ve kilercilik de yapmak mecburiyetinöe kaldıra. Churhiil. oda uç^ğmı beraber getirmemiştı. Beni geminin oparlörü ile çaâırıvorlaı: «Enspektör Thompson, Başvekiütı kamarasına» diye haber veriyoriardı. Bu da bana hayli ehemmi' sızlığı, giydiklerl mavi i$ tulumları yet kazandırıyornu. Gemi mensub" dikkatimi çekti. Karada, tertemiz ül«rı, benden, Churchill'in pürosu niformalarla yapılan provaları hanun izmaridlerini, hattâ, üz.erinde tırladım. Bu msnzaranın, Amerikakendi markası bulunan püro hal lllar üzerinde yapacağı tesiri düsükalannı istiyorltrdı. İki gün deniz nerek endişe ediyordum. Bir parça yolculu|undan §onra. Başvekili, C. zihnimi yorsaydım, herhalde bu endişeden kurtulacaküm. Çünkü de1. Forester'in «Kaptan Hornblonizciler, ancak makinelerin kendi *er» isimli kitabmı okuduğunu kendilerine işüyebilecekleri kadar gördüm. Elmde roman görmek o bir zaman teftiş provasında hazır kadar alışılmamı; bir şeydi ki. te bulunurlar. Sonradan hakikS teftlş yahatin iyi geçip geçmediğini sor' yapıldığı vakit, hassa alaylnın vermak zorunda kaldım: diği teftişlerden hiç fsrkl yoktu. Çok .yi geçiyor. tesekkür e" 9 ağustos cumartesi sabahı jafak derim, dedi. Havaya. dinlenrrveğe sökerken hava rutubetli ve sisli idi. ihtiyacım vsrdı. İkisini de bol bol Saat altıda, güverteye çıktığım vatartım. Kitab okumamm »ebebi de, kım, civarda devriye gezen altl tane b;r narça kafamı dirılendirmek. Amerika muhribi gördüm Churcilî Gemimizm, bedritam halindeki de erkenden güverteye çıkh, Terayın ışlğı altmd». hep tetikte du növreki Placentia körfezine gideceran bir muhrib refakatinde, gece ğimiz âna kadar güvertede kaldı. nin ses5İzliği içinde .«eyredişi. ne Başkanın bulunduğu Augusta isimli güzel bir levha teşkil ediyordu. Amerikan gemisinin yanından geçDünyanın en zjyıf muhayyeleli in tik. Fakat vaktinden bir buçuk s«*anı bile, sadece tarihin doğu?Uiiu at evvel gelmiştik, randevu için tagördüğünü değil. aynı zamanda, Vu yin edüen saat gelineiye kadar doHnffuşa Iştirak ettiğini hissederdi. la.şmağa mecbur olduk. Harb halindeki Büyük Britanyanın Dost gemilerin hiz;sına vardığıBaşvekili. henüz taraf"7İık ı u h j mızc^a bizim orkestra, Amerikan faza eden büyük karde? demokrasimillî marşmı çaldı, Augusta orkesnin başkanile bulusmağa g:diyodu. tra ı da buna İngiliz millî tnarşı ile Bu buluşma. Atlantik ^en>7. nin otmukabelede bulundu. Her iki gemita.<m^a \ruku bulacaktı Riospveh in nin yüksek rütbeli subayları, birçahsî teşebbüsü »ayoâindı. esasen birlerini ziyaret ettiler, usulden oekonomimiz, peşin tediyenin yerini lan teşrifat icablarını yerine getir»!an ödünc ve kira si^Tfinilc cok diler. Gemi demir aüıkt;n tonra, kaikınmıstı. Şimdi ac; ba iıangi • e, Başvekil, yanında Lord Cherwell, ni yola eidilecekti? Sir Dudley Pound, Sir John Dill, Baivekil. güvertede do'sşıvo. h\r Sir Alexander Cadogan, binbaşı kimseye haber vermeden, geminin Thompson ve ben bulunduğumuz köşe bucaklarını gezivoıdu. Gemi haioe Augusta ya gitti. fubayUrından biri bana, «Kendi Başkan Roosevelt, oğlu Elliot'a da gözile görmek istiyor» ie^i O gelirken selâm durmaları H n n 1on yanmış, merdiven başında, aykta duruycrdu. Millî marşlar çalındı, bih edildiği zaman itirsz erliyor Yok e?nım, rahat b'ıpkm a heyecanlı bir andı. Churchill, etrafl damları. ise mâni olmak i'<e:n»>nı alan derin sessızlik içinde ilerledi, diyordu. Onlarla şahsan temsslar her iki devlet adamı. dostça selâmda hulunacagım zaman, ,ıki a!tında lastılar. Churchill, Başkîra, Krann şahsî bir mektubunu uzattı. Karşılık buhmmamaların! terrih ad^rım Mürettebatla, rütbeleri ne olursa h söylenen sözler tekrarlanmasına olsun. münakaşa ediyor, ovi'ı oy rağmen. maalesef. se« zaptedici cinuyoıclu. Bir gün, aîteğ r.oi'erin h»zlar işlemedi. Halbuki, bu sahne, yemekhanesinde bir parti fl?j»* oy sinema aktüalite filrrlerinde umunuyordu. Fleçetlprin iyi oalnı?ri»fi! miyetle görül«ı münasebet<!İ7Jiklere nı gördü. Kumanyacınm cj"'«i".»5i nazaran çok mühim olacaktı. na gitti. bir takım yeni hejet aldı. Bu takdim merasiminden sonra, asteâm^nlere bediye etti. gemimize döndük. Öğleden »onra Bir ak*am. yemeğe gi*T»k v?«re tekrar Augusta'ya gidecektik. giyinirken. birlikte lolrst ş r.ıBaşkan, bizim zırhhnm ve refabinlerce kilometre yoldan bahsetkat gemilerinin mürettebatıns verü tim: mek üzere hediyeler yolladı. Adam Biüyorum, dcdi, ama bti ?;fer ba;ına bir kutu olarak gönderilen ki spyahatten sağ salim döi.ıien•.!•>. hu hetiiy€İer 200 sigara. iki elma. lâzım! bir portakal, bir de peynirden müHedefiıriz olan nokta, r?roo a rekkebci. Her kuttıya bir kart iliş! çıklarında idi. Oraya ya<c rf'.''j>!pnz tirilmisti. Kartın üstünde ^u yazl sırada, gemi müretteb tına bir tef okunuyordu: tiş provası yaptırıldı. Efradın kıhk(Arkası varl Hastalıkları ses dalgalarile Bu tedavi usulü bilhassa Amerikada getıiş şekilde tatbik ediliyor ve çok iyi neticeler alınıyor j Birinci Cihan Harbinde Paul Lan | gevin isminae bir Fransız profesörü suyun içınden geçen »es dalgasmı tesbit eoen şayanı hayret bir mı/cıDRAKÜLA EVLENDİ Sinema seyircilerinı korkudan titre ne yaptı. Bır gün, âleti büyük bir tüpteki tuzlu suda kontrol ediyordu ten Drakula rolünün yaratıcısı 73 yasındaki yıldız Bela Lugosi, 40 ki, ses d?.lgas'.nın önünden bir balık yajında bir kfttibe ile evlenmiştir. Resimde, yeni evliler görül geçti. Bahk, önc* »endeledi ve biraı sonra ni öldü. mektedir. Profesör Langevin'in bu ölüm şuaı, insan kulağınm içitemiyeceği kadar yüksek bir jes dalgasıydi. Şimdi buna (Ultrasonik şualar) den mektedir. Daha sonra, düsman d«nizaltılarını meydans çıkarmakta, bir geminin. denizin dibinden ne kadar uzakta olduğunu bulmakta bu fualarian faydalanılmıştır. Lâboratuarlarda. ultrasonîk şu^ların ma denler üzerindeki tesiıleri incelenmiştir. Fakat, tam yinni sene bu nalgalardan tıbda istifade edilmesi düsünülmemiştir bile. Nihayet, geçen sene, ilk defa Amerikada ultrasonik şua tedsvisi baslamıştır. 800.000 ile 3.000000 frekansı haiz ses dalgalan hastayı kendi başına tedavi etmekten uzaktır, fakat bjşka tedavilerle bir 2 leştirildiği ve işinin ehli doktonar Tamamen ilmî maksadlarla tertib parçası olmuştu. Fakft, bir müddet tarafından yapıldığı takdirde binedilen bu tarihî «efer için hakkl üonra, Balina körfpzi geri gekbilir! lerce hastaya şifa verir. mız'ia çeşidli dedikodular çıktı. H Buzullardaki eski değişikliklerin Tıbbm en esaslı inkiyaflarından bombası patlatmak için münasib ver tetkiki, buz dağlarının parçaianabile biri olan, tiltrasonik şua tedavısi ar.djğımız, Ruslar aleyhınde ca ceğıni ve sonradan gene aynı şekli meşhur âlim Pierre Curie'ye aidsusluk yapacağımız söylenoi. Fakat, alabileceğini göstermektedir. dir. 1880 yılında Pierre Curie ağabuniarın hepsi asıisızdı. Dürbünle kara arıyan keskin göz beyi ile birlikte piezoelektrik adını Hareket iü bir tayfa bir ara bağırmağa bas verdiği bir şey keşfetti! İki kardes 1 aralık 1954 günü saat 16 Ja Bc* ladı. Üzerinde pervane dönen bir c*i elektrik akımı geçirilen bir sahaya ton limamndan hareket ettik. Ge rek görmüştü. O sırada kaptan köp kuartz kristalleri konduğu zaman, mimizde 14 müşahid ve âlim vardı rüsünde bulunan Bud Waite hemen kristallerin titreşim yaptıklarını ve Atka, 90 metre boyundt 500 toiıuk dürbünü kaptı ve baktı. se^ verdiklerini müşhcde etmiçtibir gemi idi. Alt kısmı karpuz %ibı I^te o! Yirmi sene önce benim Şayed titresim yavaşça, yani tit>Tisyuvarlaktı. Çelik burnuyla r>uz elimle diktiğim elektrik jenerftörü. resim «ayısı saniyede 20 ile 20.000 ları parçalaması ve buz tahakaları 1934 senesinde güney kutbuna gitti ara?:nda İ5e, insan kulağı bunu işiarasından ilerlemesi bakımiTİarı, bu ğimiz zaman Bud, bu direei dikmiş tebiliyordu. Fa'<at. fr"kan.< sayısı yuvarlfklık iyi idi, fakat yolculuk ti. yiik^eldiği zaman ku'.ak sesi işiterahat değildi Atka, dalgalı denizOnümüzde bir karartı gördük miyordu. limon kabuğu gibi sallanıyordu. Daha sonra, ultra'onik dalgaların Hemen helikoptere atlayarak kaYolculuğumuzun daha ilk günlerartının bulunduğu kısma gitti:r. havada hızlannı kaybettipi, fakat rinde. âlimler ilmî tetkik ve müK , tı, bir 7nmanl = r TJ" ce içer>F suda uzak mesafelere kadar Rİttigi şahed>?!erine başladılar. Panamays kumlmuş çadırın kahntısıydı. Yani ve bir odak noktasında toplanabiledogru ilerliyorduk. Üç helikop.eıiceai tecrübelerle öğrenildi. 35 .«ene 1S4647 srh'inLe ayak basıUn v miz kısa uçuşlara çıkıyorda. lerin dörtte üçü. Şimdi buz'jıHı'a bir kaç âlim bumın üzprinrie çshîtı. Ekvatoru geçmemiz bir hayli üNihsyet, Birinci Dtınya Harbinde sürüklenm' r !i. zücü oHu. 810 santimetre ^g'ınliKaymond Poincare ultrasonik şu1 Amira Byrd ve ark^d'5 «nıt» ğında mantar tabakasile soğuğî Kar alar sayesinde Alman denizahlarjnl $ı muhafâza edilmiş bir gemiyıe 929 ve 3"4 senesinde kamp" ••ı'.s^ir tesbit edebiiecekleıini isitir Lşitmez, lan yere indiğim zaman. .ir iki gün tropikal bölgeyi geçmek güçtür Ge profesör Langevin'e müracaat etti. minin içi .sıcaktan kaynıyordu. Tay sonra karşılaşacağım tehhxV'i r'üLangevin, 1917 de icac^ettiĞi bir şünmüyordjm bile.JCeııA;T'i büyük falar, <giiverteye hamak kurarak • makine üzerinde tecrübeler yapmabir maceraya kaptırmıştım. çıkta yatıp kalkmağa başlsdı'.ar. Evet, Amiralın kamp kurduğu ğa basl = cı. Bu tecrübelerden biıin8 ocak günü Yeni Zelandayı teryere inerken, azkalsın \ts% gerrisi de, Robrrt «•Wilıiams Wood i^minde kederek Antarktiğe doğrıı açıri k bir Amerikah profesör de bulunBir ay önce P^namaya varmış ve kaptansız kahyordu. Zi •> herp muştu. Artktiğin, hem de Antarktiğin btson ihtiyaclanmızı tamamlamıştık. TJltrasonik şua önünden geçen elidir. ' .i.ı, o ima Bütün müşkül, gemidekileri Yeni yazhğı tci atmosfer, buz ve karın oyunlarıle bahğın ölmesi, profesörde derin teZelfci.daya kadar devam eden üç yadır Byrd'in arka ı>, ı sir yaptı. Amerikaya döner dönmez hsfta'.ık yolculuk sırasınds oyala kar^ı ' de hujusî bir lâboratuar açsrak çamaktı. Bu yüzden nöbeti olmıypn rmdan birinin bu vaziyeti süt ş'.'e lışmalsra b;şladı. Zengin bir arka1 subay ve tayfaiarın geç kalkmaia = inde uçmak diye vasıflandır.hî daşının ve Genera! Motor şirketinin nna rrüsaade etmiştim. gibi. nereye ayak basacağınızı üolay iTîadcî yardımile ilk ulrrasonik je15 aralık günü Ekvatoru aştık kolay kestiremezsiniz. Bu yüzdendir naretörü meydana getirdi ve ultraYeni Zelandada gayet iyi muame ki, bastıkları yeri gormiyen bıı cok sonik şuaların. suyu ısıttığmı, buzu le gördük. 12 ocak günü, Antarkti in.san. ölümlerine yuv3r!anmı>it:r. erittiğini ispat etti. Bu şua o kadar ğ'n eşiği Ross denizinde idik. Aynı O sabah. Amirahn kamp sur ııjy kuvvetliydi ki. ufak balıkUrı iki gün, radarımız. 6 kilometre uzun verlere inerken de aynısey oıju dakika icerisinde Öldürüyordu. luğunda, 800 metre genişliğinde bir Helikopter aîçalıyordu. Nihayet Aynı sıralarda, iki Alman Slimi buz adasına yakiasmakta olduğu diğimizi zannettim. Kapıyı açyotultrasonik dalgalaıdan tıbda 'stifamuzu haber verdi. İik pencuchi de dum ki, pilot durm;mı söyledi. Ve 6e edüebiieceğini ilân ettiler. Al« bu arada gördük ve iste o zaman r::'.en manevrs yaptı ve y::e kon man doktorlar, 60 sağir hasta üze»rtik Antarktikte olduğumuzu in du. Işte o sırada, biraz evvel k ıp.yı rinde y;ptıkları tecrübelerin 53 u;ıladık. açarak inmek üzere olriıığu r\ ycrin, de muvaffak olmuşiardı. Fakat '. r bir buzul yanŞının ucu oMıı";jna müddet sonra sağirlığın tekrar oaşRadar'da eözlerimle gördüm 30 metre oenn eösterdiği mü.=ahede edildi. 14 ocak günü. Ro;s Buzul manialiffinde bir buz yartsısını görmeğe başladık. Bu, korkunc Bu vaziyet hastaların ümidnün bir manzaravdı. Yeryüzündeki yüIste Antarktiğin hasusivctlerin kırılmasma ve on sene müdde'ıe zen en büyük buzul budur. 800 ki den biri. Her taraf beva?., c üt g:oi. ultrasonik dalgalarm unutulması"a lometre uzunluğunda ve o nisbette Fakat. hiç bir z man bevaza iİTmad scbebo'.du. Fakat. diğer taraftan da genLş bir sahada uzanmaktadır. Bu ptmempüdir. Yoksa, "Beyjz ü'.jrr" â' : mıeı çahşmalarına devam ettiler. buzul. fik sık, tabiî tesirlerle, 180 karfinızda dikiliverir. 1938 senesinde Reimar Pnhlman iskilometre uzunluğunda isebergieri minde bir Alrran. Berün üniversitp;çıic dcnize bırakır. Gemilerin en Toprak Mnhstıllerî Ofisi tHare sinde ultrasonik içnarr tör yaparsk korktuşu şey, böyle bir Ueberge yakındaki hastane doktorlannı tecMeclisi toplandı çarpmak tehlikesidir. rübeler yapmağa davet etti. ToprsK MahsuHeri Of:.=i tdare Nihayet buzu'.a ivice yaklaştık. Meclisi Başkanı r.Atif Akii7i:n ve Grntl İlk ha=ta üzerinde yapılan tecrüAmiral Byrd'e dört antraktik sefe Müdiir Feridun Üstiin dün şehrimize be muvaffakıyetle sona erdi. Haregeimi^lerdir. rinde emniyetli liman vpzifesi göDün sabah Ofi."te yapılan İdare MeclLsi ket edemiyen bir gene kız, kısa bir ren Balina köfzenin yerinde veller toplantısını takiben Ofis Miirfürü B.'t z;manda normal hayata dönmüştii. esiyordu. Amiıalın kamp kurduğu vekr'ılet Müşeşarile göriismüş ve biliS'mdi, Amerikada bütün kemik dört noktanm üçte ikisi denizin bir hare Ofiste tetkUderde buiunmuştur. hastahklarında, adale rahatsızlıkla Güney Kutbunda neler gördük? Hakkımızda çıkarılan asılsız dedikodular ve nihayet Kııtba varış Yeni tedavi usulü rında, lumbagoda, ultrasonik ;ua tedavisi yapılmaktadır. Son z=manlarda, ordu hastanelerinde de aynı tedavi usulünden istifadeye ba^lanmıştır. Artık, ultrasonik tedavinin kıymeti anlaşılmıştır. Umn münakaş'lardan sonra, ultrasonik teHavimn zarar vermediği, bizzat tecrühelerle tesbit edilmiştir. Fakat. şimdi âlimlerin üzerinde çalış.tıffı hir mesele var: Şualar, insan viıcudüne nrsıl tesir ediyor? Vücudün rr.uavyen bir tatbik edilen bir hasta oİsa kısmını ısıtmak suretile mi, yofcsa bir nevi masajla mı? \ Ultrasonik tedavinın usta eller tarafmdarı yapılmasi lâzımdır. Yqiksa. yanlıj tedsvi neticesinde, ^jrf kullanılması bılınmedığı için. ha* ! a nın karacıger ve kemıklerinde »ahatsızlıklar belirir. » Fakat, i^inin ehli eller tarafuu^n kuilanıJırsa, ultrasonik şu« tetfevisi, tıbbm en bellibaslı jiiâhlar dan biri olara.k, hastalıklarla rsWeve devam edscektir. Otomobillerde emniyet kemerîeri icad edildi Bu sayede kaza ıteticesi ölSmlerin yüzde elli azalacağı Geçenleıde Francis Kocinski iaim maları büdirümiîtir. Ford va li bir universıte talebeii, otomobıli Chrysler otomobil firmaiai'i satea ile sabaha krşı evıne geürken, yol emniyet kem^rleri çıkarmıjlardLr bi da bir ?.ra uyur eihi olmuştu. Bir i le. Aynı şekilde, Amerikan Millî an sonra gözıerini açtığı zaman j Müdafaa Vekil yardımcısının may:s kirşısında bir telefon dirrği gördü. ayında verdiği resmi emir üzerine, Saatte 60 küometre hır'.a gıdcn o ordu vasıtalarında da emni>et ketomobil büyük bir gürültüyle j0 merlerinin kullanılmasına başi^iısantimetre kalınlığînrlaki diıvşe mıştır. ' bindirdi. Otomobü, hasrra uğraiı. Ford'un satışa çıkardığı iki kişilik fakat delikanlıya bir şeycikler o! emniyet kemerinin fiaü 90 T. L. dır. maaı. Mütehassıslarm belirttikierıne göre, Çünkü, bır müdr!effeni>eri oto 83P santimetre g;nış,liğ;ndekı bu mobil kazasma aid çeşidli yazı.ar o kemerler. 45 der^ceiık bır açı y»kuyan Kocınski, beline emni,et parak şekılde kalçayı çevreledikten kemeri bağlamayı ihmal etmemıştı sonra, otomobilin aclam bir yerme Eğer kemer olmasaydı, muhakkîk tutturulmalıdır. Şüphesiz ki, takllması ve çıkarılma^ı basit olacaktK. ki, sarsıntı ile otomobilin ön kısKullantnların söylediklerine bpmmdan dı^arıya fırlamak suretile kılırsa etrniyet kemeri rahatsız c'.yaralanacak veya da ölecekti. Zira, memektedir. Çünkü, kalçayı slkrn)(aynı gün. aynı yolda vukububn bu maktadır. 10 santimetre kadar öır çeşid iki kazada, iki kişi can ver gevşeklik birakılmaktadır, bu Ç»mişti. yede insan rrhatça hareket ^debirtr. Bel kemerlerinin diğer bir fay la^ı Kocinski v« mühendis ağabeysi uzun zamandır emniyet kemeri kui da, çocukların otomobillerde ••./!*ianıyorlardı. İki sene kadar önce ça seyahat edebilmeleridır ."îıra, t>bir otomobil yarışında, yarışçıların tomobüe bınen çocuk, büvükier 4ıarabalarından ellerini kollarını sal bi. uslu Uîlu oturmaz. Pencereıea ladıklarmı müşahede eden mühen sarkmak, elini kolunu dısm çıkaydis, bunun sebebini anlamakta ge mak ister. Diğer t?raftan ana babj»cikmerriişti: Yarışçılar bellerine ke lar da ikide birde çocuklarrını iü^az mjr bağlıyorlardl. Bunun üzerine, etmek derdinden kurtulrruş olurİır iki kardeç aynı şeyi kendi araba Çünkü, bel kemerîeri, âni freâiieıde çocukların yere düşüp başıa.t latınds. da tatbik ettiler. Kocinski'nin başına gelen bu ka öteye beriye çarpmalarmın da 6: za, emniyet kemerlerinin tayvare ne geçmektedir. ^ İÇKİSİZ S A Z Her pazar saat 15 ten 24 e lcsdar fası'asız I Cağaloğlu ÇİFTESARAYLAR Bahcesinde 9 saat devam eden saz. söz ve eğlence progrannnda eşsi» san'atkâr Müzeyyen Senar'ı Yalnız Saat 18.30 ve 22.30 da Bshçemizde dinliyebilirsiniz. Fasıl: ŞÜKRÜ idaresindedir. TUNAR ücrete KOT: İstiyenler yemeklerile gelebilirler. Aynca tftbi değildir. vw dl: «rCLMHHKİYET» in Teirikaa: 3 O JAMES YA2AN HiLTON Carroll: «Alkh* tmariadık, Mar gdittv. diyerek elini uzattı. Margaret onun elini sıkarken: «Güjegüle, Carroll» dedi. Son sözleri bunl.ır oldu. Dtlikanlı motosikletine bindi. Mo ttiriı çalıştırrlı . Yola koyulriu. Margaret, olduğu yerde, hiç *ıpırdamtdan, gözlerini gittikçe uzaklsşan ve karanlığa k»nşıp yaVoç ysvaş silinen ışıktan aylrmadan, öv'e baklyordu. Sonra, bir ha; alet gıbi, usulc« döndü, ağır ağır ıçeri girdi Bütür« vucudünde bir halsizlik duyuyorduCarroll gitmigt! .. VI Carroll giöeli on gün olmu?, Mar garet ondnn henüz hiç bir haber aı&mamıştı. Mtkhıb beklemiyordu. Mektubls«»r; klarma dsir birbirlerin* söz v» mi.« değillerdi: arrn. Margaret'in içinde bir his vardi: Carroll ona ge tŞimdi geldi. küçükhanım» di }'ordu. «Derhal okumak istersiniz diye hemen getirdim.» M;rşaret mektubu heyecanla aldı, zarfın üzerine bir göz attı: Carroll'dandı ve cepheden geiiyorduKorka korka aclı ama, ilk atırlara göz gezuirir, gczdirmez içine bir su serpildi, gözleri ışlldadı. Carroll: «İyiyim, sıhhatim ve key ÇEVIREN fim yerinde>• diyordu. Margaret bunları okuyunca derin bir sevinc duydu. Sonra bu sene yazar, ktndisinden haber venr «Biz de iyiyiz. Yalnız, »onbahar vir.cin tepkisi ohrak bütün vücud'je umuyordu. yaJtlaştıkça buralara bir hüzün çö dünü tuhaf bir halsizlik kapladi. küyor, insan kendini daha yalnız Tııva!et majasınîn önündeki iskemtlmduğu boşa çıkmadı. leye çöküverdi ve mektubu başmOn birinci gün bir mektub geldi. hiss ediyor..." ; < Htnöz savaşa girmeılhri" diyjr Okuyanın pek için) açacak bir dan sonuna kn ar okudu: du 'Yslnıı. diirt bir yanımu.l.ıiı mektub değilıii bu ama, başka tiirtcp sesleri geliyor, yerler, gökler lfi de yazamazdı. «Sevgiü Margaret; iüildıyor. Ordudı herkes harbin *** «Günierdenberi ilk defa olarak yakırıda biteceğini umııyor. Bir hafta kadar sonra, bir cuma şimdi boş vakit bulabildim, hemen «Ben sıhhatçe iyiyim ve sizlerden günü Leila ile Binğ akşam yeme oturdum sana bu mektubu yazıyouzak yaşamağa eğer yaşamak derum... (Sansür.) ğine geleceklerdi. n'i«e. yaşıyorum sayılabilir...» Margaret hem«n hemen bütün «iyiyim, sıhhatim ve keyfim YeMÜ»garet hemen cevab «azdı. P»k günü aşçı kadına yardlm etmekle rinde. Yalnız, son görtişmemizde sfksdaşça bir dil kullanıyor, evds geçirdi. Sonra annesini hanrlamakonuştuklarımız beni hâlâ üzüyor. oljp bitenleri anlatıyordu: ga çıktı. Bing geieceği için annesi Unuturum sanmıştım ama, unutafSon bir defa göni;eme<ien ay gene, onunla görü;mek üzere, sofmıyorum. Unutamıyacağımı da gun nieığınız için ağsbeyim çok üzıil raya inmek Utiyordu. geçtikçe daha iyi aniıyorum. dii. Mektubunuzu ona da okudum Sofraya saat sekizde oturacaklar«Hele şu anda mesele benim için Uiük haberlerinize beninı ka;iar o dı. M. rgaret kcndisinin ha7irlan eskisinden daha büyük bir deger da srvindi. Selâm ediyor, başanıar ma=ı için ancak sekize çeyrek kala flınış bulunuyor. Biüyorum, sana diliycr. vakit bulabildi. İ^ler bir türlü bit bunları yaznıam doğru değil ama, «Bir seye ihüyacınız varsa hemen memişti ki! doğrusu bu. Senin de doğru ve ayazın, gönderelim. Size bir yardıOdasında, aynanın karşuında. çık konuşmaktan hoşlandığını oilimımız doJmnabilirse çok memnun saçlarını tanyordu, hizmetçi kız rim. Bana biraz pek az ve zsyıi da 0İUTU2. içeri girdi. Eünde bir mektub var olsa ümid verirsen beni öyle se vindirmiş olacaksın ki! (Sansür). «Duygularırru ve düsüncelerimi SEna istediğim gibi anlatamadrn Yainız, senin anlıyacagına «miniırı Beni anlamış ve anlıyabileceK tek in.^an sensin. «iBr müddet için mektub yazamıyac. «an sanıyorıım... rİEn sonra, imzaya kadar olan parçayı gene san.ür çıkaırr.ıştı. Bu kara lekeler mektuba tuhaf ve korkunc bir hava vermisti. Cümleler kesik kesik kalmış, birbirini tutmaz gibi bir h=l almLştı. Margaret, yeni baştan okumak üzereydi, yemek gonsu \oırdu. Bi.ıgle Leila çoktan gelmiş olacaklardı. Mektubu of»knıcceye koydu. kitiedi ve çabucnk c..nçını tarayıp iüzeltti, aşsğı indi. Sofrada her şeyi ve herkesi sanki kahn bir sls tabakası içinde görüyor giviydi. Gözleri kararlyor, kulakları ueulduyordu. Bu sis arasınrlîi hele Binş o kadar korkunc görünüyordu ki! Gür ses. gürültülü kahkahalan odanın içinde çınlıyordu. Pommy eniştesirıin yanında oturuyordu. Pek neşeli görimüyordu ama, biraz sinirli ve heyecanll oldupu da göze çarpıyordu. Anr.elen, ocağa yakın bir sandalyeye oturmuş. durlaklarında devamlı bir gülümseyişle, sofraya bakıyordu. Aradabir Bing, ona doğru dönü VAHDET GULTEKİN (tSiz de böyle düşünüyorsunuz. dejfil mi, valide hanım?» dive soruyordu, Bn. Frensham onun ne üzerinde konuştuğxınu ve ne sibi bir düşünre ileri sürHüğünii bılmpmekle bcıabrr hemen; «A, evct, Bing... Tarr.rmile senin fikrindeyim...> diyordu. Leila, ablasının yaTtına oturmuştu. Elmaslar içindeydi. Gene güzeldi ama. eskisi kadar değil. Yıllar onu yaşlandrmış, yıprandırmış, her anne oluçunda güzelliğinden bir parça daha vermişti. Harb dolayısile herkes çok sıkmtı çekiyor, her istediğini bulamıyoıdu ama. onların sofr.ısıııda hiç bir şey ek=ik değildi: Istritiyasından bahğıve, etinden tavuğuna kr,dar hepsi tamamdı. Yainız. sofradakiler pek o kadar şenşatır değildiler, pek öyle gülüp söylemiyorlardı. Margaret, içinden: «Yemekler gü zel olmus» diyordu. «Ağabeyim boğazına pek düşkündür, onun için ahçı kadına mahsus ben de yardım ettim. Yemekten yana memnun lcal ması lâzım ama. gene pek keyfi yerinde liörünmüyor. Daha doğrusu, kendisi neşeli göriinmeye çalışıyor ama. bir üzüntüsü olduğu eene belli Ne vapsa bunu gizleyemiyor. Ne var acaba?» lerde olduğu kadar. otomobillerde de faydalı olabileceğini ispat etmistir. Mütehassısların belirttiklerine şö re, otomobil sahiblerine fazla bir külfet t hmil etmiyen bu pek ucuz kemerler. tralık kazalarında ölen : Kumkapı Nişanrası Asy» soka«ında, d .:n kachn yü^ünden kanlı bir k a ^ a lerin sayısını yüzde eliiye indiı<.bi olanuştur. lir. Böyle müsbet bir tetiri olacak Münir Özkar,. Mehmed Koçyıldlz, tedbir. belki ce çocuk felci aşısm ! Hüseyin Koryıld;7r ve güreşçi Keıjıal ! Demir^üren =Qin 'aki şabısîar srasjndan daha faydalıdır. Zira. hiç bir tıbbî mucize, bu kadar kısa bır ı i ds. kadın me«e!e«ı yuTunden ;âbîh t»t •>$n s!r»l*nna bir munakaa manda, binlerce kımsenın hayatıoı kurtaramamıştır. finr.esi uzerme. Mehır.ed sol Bugun, hemen bütün dünya nem Mıinır b?.?ınd4n haft'ce. Hü?^in Ki?leketlerinde, otomobil kazalaruıaa i yıîriız ve Ksîtıal kasıklarından ı * ı * a can verenlerin sayLsı göze ba'acj.ı ]ara ilk yardım yaDilmıs. a | ı r yarail kr d;ır fazladır. Halen Amerikada. I Hnseyin, Cerrahpasa. güreşçi Kemal şeker, tiilıerkiiloz, siroz, ülscrden F.=naf hastanesine yatırılsrak tühkili^ta ölpııleıin sayı..ı, otomoLil k3zalannOtomobiltlpn tabanca ile ateş. da can verenlerden daha azdır. edenler Şu hak'e, otoıiıobil kullananların A."len Eursah clup. bir iç için İsunve otomobile binenlerin behemehal bvıia gel?n F*hmt Kc?bai! PH!I b:'' *9emniyet kemeri takmaları lâzımdır; hıs yamnda bulunan v« henüz hüvihattâ. buna icbar edilmelidirler. Em yeti tesbı'. olunamıvan Wr «rkadaşı il« niyet kem^rinden t;yyarelerde isti sıat 23 sırmlarında. bmdikleri 11^52 fade edilmeğe kırk gene önce ba$ lâka îayılı otsmübı! ils OsmsniytdVn gfçerken. ye*. t\ stiâh attıklan t«^it lanmıştır. Yani. emniyet kemeri , e dunmuttur. Fehmi BojdaS vakalar.rnı|, ni bir şey degildir. hâdiseyt muteakıb firar ed*n mFÇhıJ Trafik kzalarımn bir hayli ka ^rkaöaşı ile tabanr^nın aranmasına,/ve ' barık olduğu memleketimizde de t^b'ik^^a başlanrrıstır. Sıhhat ve İçtimaî Muavenef emniyet kpmpri kullanılmasını tavsiye pderİ7. Hnttâ, biiyle f.ivlah bir Vekilinin tetkikkri ( S*hr:mi?d« bulunsn Sıhhat ve İçtîrjial tedbirin mecburî cimasını gonül den dileriz. Nitekim, Amerikan hü Muavenet Vekili Dr Behçet U? dün «shsh HeybtUsd^ya çMerek tesîs e^îkumeti aynı seyi yapmağa başja ten HehabiiiUJvon merkezi ve aanamlştır. Otomobil çirketlerine emni toryom^nu Bezmiç ve çalıçmalar hak(Arkası var) yet kemerini ha\"i otomobüler y«p kında aiakalılardan tzahat alnugtır. Güreşçi Kemal Demirsiiren bıçaklandı