Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tetnrnuz 1955 CUMHURİYBI MESHUR DAVALAR Çoruh nehrinin Türk vatanına eklediği Aşrın En Büyük Cinayeti toprak parçası ve Rusların itirazlan Katili meydana çıkaran ip €SRARU uçlarının ortaya konulması için yaratılan mucize Yazan: Tevfik Sadullah 11 Belki bugüne kadar duymamışsr nızdır ama, tıpkı parmak ızi girji. tıpkı bir tabanca veya tüfeüa nam'u su yivlerinin mermi üzerinde bıraktı ğı ızler pibi, bir plâTîyanın da tahta üzerinde bıraktıgı izler tamamile «münferid» dir Yani hiç bir plânya, vontup düzgünlestirdiji tahta üzerinde. bır dijer plânvanın bıraktığı izleri bırakmıyor. Difcer bir devişle, plânya îzi ile panrmk ızi, avnı derecede ayırd etmeğe varayan müsbet delillerdir. Bu durumda. Dr. Kohler'in işi gavet «ba«it» tir: Değerli fen adamı evvelâ merdiven tahtasınırı ağac olarak menseini bulacak, sonra bunun nerede kereste haline getirildiğini ve nerede işlenmiş ve satılmış olduğunu tesbit edecek. Dr. Kohler ağacın Kuzey Carolina çamı oldueunu teıbit ermektı» hiç bir güclük çekmedi. Yalnız Kuzev Caroîina'nm muavven bir evalet olmasına karşıhk. bu isimle snılan çam nev'i Kuzev Carolina'vs ilâveten Güney Carolina'da da, Virginia ve Georgia eyaletlerinde de yetişmektedir. Ağac nev'inin böyle geniş bir bölgeye yayılmasına karşıhk tomnıklan kereste haline petiren m=kinenin ancak evsafı tes oit edilmi? ve bu evsafta makHe!<"Mn d» çp^ee iki fabrika tarafından Imal edilmekte oMu&u fterenilmUti Bu iki fsbrikadn vapılsn «>rpulama neticesi. tarif edilen cesid makinelerin DoSu ve GGnev ev»letlerinde 1598 firmava satılmif olduSu te«<bit edildi Kohler. verine göre mı .tubla, kâh telefon veya tel«rafla va da bizzat Rimek, 18rüamek turetile bu firmalarla tem«ı etti ve bu emaılann neticeainde, 559* firmadan valnız 25 inin kendisinin aradıSı ceşid olânva kullanmaka oldueunu öjrendi. Bu. üstt» fekiz. altta alti bıCak kullansn bir plânva idi Bin bes vüz doltıan sekiz thtimali virmi h«»» lndirdiVt(*n sonra. bu virmi bes makinenin isinden nümune alm?k ve bunlan mikroskop altında. tıokl parmakizi mukavece eder gibi, mer diven tahtan ile muk»ve«» etmek Dr Kohler için, çoeuk oyuncagı kahilindrrı hir i^ti Nitekim. kı»fl rılr inreleme sonunda, merdiven taht«*dındaki plânv» islerinin Günev Carolina'd» MeCnTnick sehrindeki MR ve J J. Dorn firm'smin plânvalannm hmule a** diffi i?lprjn tamamile aynı olduğunu fesblt etti Bu firma. b^his konusu olânvalan kııllanmsca hadadıSı tarih olan 1929 ekimindpn kücük Charles'ın yataeınd^n calındığı tarih olan 1 mart 19^2 eününe kadar. Doftu ve Günev kere*twilı»rine. merdivende kullanılan eb'adda 45 vacon kereste ievketmisti Avnca avnı pb'sdda k#r«te. muhteîif m«k"flfr tarafmdan kesilmis oldusu i^'n hn *5 v»«onun sevVedilmis olduğu satış deoolarını t(»k*>r teker Holasmak ve buralarda muavven Dİânva İ7İerini avnen tasıvan kere«tevi aramak eerekiyordu İlk bsk'sta dplinin DO«teki savmasmı anr)>run bu aramııda, bezginliğe. b'kkınl'Sa kaoılmadan sabırla yapılHı ve nibavpt 1°33 yılı eylul avında bu s>ramanın da nrticesi ahndı: N«>w YnrV'urı malum Bronx kazasınr<a m'javven bir fırmada merdivende kullamlrrm olan eb'adda, avnı plânva izlerini havi kerestedprı bulundu Bonx... Doktor Condon'un ilk mektubu Bronx fjazetesinHe cıkmıs ve çocueu kaçıranlnr bu eazpfevi okuvarak mektub? cevab vermislerdi Bu. meselâ Utanbulda valnız Adalarrla yayınlanan bir "azetenin okurırrıagına. benziyoHıı. H»rholde. bövle bir eazetevi oknvanlar. va o muhitte oturanlardı. vahud d» o mahalleve hemen hergün gidip gelen kimsfler .. Su hale göre araştırmalar mücbet istikamette ilerlivor demekti Zira polis. artık. aradığı kırr=e hpkk'nda havli genis malurnnta sahibdi Aranılan katil Almsndı: Gerek Lindbergh'lerin evinde bulunan ilk pusulada. gerekse Doktor ConHon vasıtasile devam edegelmiş olan mu haberede bir takim kelim"?lerin vazılış tarzı. dns isimlerinin ekseriyetle maiüskü] h?rflerle bnslaması ve en nihayet parkta ve mpzarl'kta Doktor Condon'la konmmu"! olan adamın fJohn» ıın sive<s> hu husudta en ufak bir süpheye m>hal bırakmıvordu. Aranılan katil. büvük bir ihtimalle marsngozdu McrJiven ve keski bu ihtimali hayli kuvvetle tevid etmekte idi. Aranılan katil. 88 kilo il» 81.5 kilo araeında çeken bir «d«mdı. Merdiven tecrübeıi bunu gsrahatle mey dana kovmugtu. En nihayet. aranılan katil va Bronx'da oturuyor yahud da P""' v '' ) ı çalısıv^rlıı Bir taraftam, Dr. Kohler'in ırım inrplpmeleri, diğer firıflnn d j Dr Conrlon'un Bronxe ga»etp^inripki açık mektubuna «üratle cevsb verilişi bu kanaatin hemen köklii bir şekilde yerl<»ym«>«ıne çaik olmuştu. Hayli müsbet olan bu malumatın mevcudiyetine ragmen gene de ka I laşmaz, derhal poHsi haberdar edetıli »!• eeçırmek mümkün değildi cek. polis de paranın sahibini araüli ele epcırmek Gerçi, gene Tstanbul New York yacaktı. Bu. netice verecek bir tedbenzetmesine devamla İstanbul bir midir? Yoksa karanlıkta göz polUinin Kadıkoyünde oturan veya kırpmak mıdır? Kesin olarak cevab çalısan faraza bir Rum marangoz verilemez. Vakıâ sudur ki, Haupt»**mi«!. bıınlar prasında da 68 mann'ın vakalanıp idam edilmesile 81J5 kilo ajırlığında olanları seç Lindbergh davasının »ona erdiğıne mesi v° bunlsrın pl vizı'arını ^l'D ınarmıvn polis. Hünya hankalae'deki Dusulalarla mukavese etmek rına dağıtmış olduğu t^mimi yüsuretile aradığı katılı bulması bel rürlükten kaldırmamış,. dolayısile. ki mümkündü ama bu bulduklan bir Nevv York mezarlığı duvan üadarnın illâ da bahis konusu bir ci zerinden el değistirmıs olan 50 bin naveti ışlemis olduğunu ispat etme dolar, senelerdir takib edilegelmışleri hayli mü|küldü Herşeyden ev tır O eereden sonra geçen yirmi v«l plynzîsı benzerlieı veya aynılıgı yıl zarfında bu meblâğın 10 315 doancak bir mütehassısın kan^atine lan bir türlii ele gecmemiştır Bu dayanacak ve böyle kanaate müs mıkt?rın. elân, ileride kullanılmak tenid bir deli'i de mahkemr. tabia üzere saklanmakta olduğuna inantile. müsbet delil olarak kabul et mak pek mümkün değildir Şu hamivecektı Şu halde, ne yapmalıy le göre, fidvei necat parasınm b°ste ücünün göze çarpmadan elden dı? Bütün bu araştırmalar katilin ele geçip. yırtık. kirli paraları yakhüviveti hakkında bir fikir verme mak usulünü l;sbul etmiş olan Bır ğe yaramakl» beraber. onun bulun lesik Amerika Malive Vekâleti fımısma vardımcı olamazdı Onun nnlarında imha edilmi» olduğuna bulunmasını sağlavacak yegâne de inanmak daha akla vakın gelmektelil fidvei necat jlarak ödenmi? v e seri numaralan dikkatle kavdedılmi§ olan paralardı. Esas olan bu paraların ele geçmesı ve bu paralann kavnağının bulunması idi. Bu maksadla, daha ilk hamlede, bu paralsrın seri numaralarını ihtiva eden lİ5teler hazırlanmış ve bunlardan 200 bin aded baStırılarak dünyanın her tarafındakı bankalara daftıtılmıştı, Dünvanın neresinde olursa olsun bir banka memuru, önündeki listede numarası bulunan bir kâğıd par» ile karşılaşır karsıEle geçen 19 685 doların 14.600 ü bizzat H^uptmann'm evinde bulunold 'una eöre. bankalar vasıpolise ihbar edilen miktar 5085 dolardan ıbarettir. Fidvei neca* DPiasının ?ncak ond« biri sarfedilirken ele eecmiş. bunlarHan da ancak bir tanesi. beş dolarlık bir rusu veren ad^mm şekll ve tfmnili öğrenılebılmiştir.. yani polis. on binde bir ihtimall" çalışm'?tır (Arkanı vır) Çoruh, garib bir nehirl Türk topraklannda doğup büyüyen, kuvvet alan bu nehir, Demir Perdeyı aşıyor. Rusyaya geçiyor geçtikten hemen sonra da. »anki bunalmift hürriyetsni kayb*tmV şaşkına dönmüş bir ceylân gıbi kendini Karadenizin Batum yakınlarındaki kara sularına hrlatıp ıtıyor, kayboluyor. Maradit hudud karakolundayız! Sultan Selim dağlan Hopa ile Çoıuh arajmda kaldı. Batumun daha nevcud olmadığı günlerde Şehzade Yavuz bu tep€İerden o civardakı Gonye kalesini $»yretmi« ve hazırhklara başlamıjtı. Yalnız bu lıazırlıklann temaşası. kalenin t«ti'ımi için kâfi gelmi*ti. Röportajı Yapan: Ömer Sami Coşar Şimdi Çoruhun hemen kenann^ayız. Bu nehir Bayburtta gbzlerini dünyaya açıyor. O da Bayburdlu ^sir Zihni gibi «Var mı cıhanda Udeme cennet vatan gibi» dıye dıhe bu hudud karakolumuzun yanr |başmdan geçiyor, bu mırıltı sineinde olduğu halde birar sonra da >!üyor. « Çoruh, canlı hiç bir mahluı'<u öteye geçirmez!» Yollar. yüksek ve dik dağların amaçlarında asılı gibi. Zaman za" nan orâlardan Çoruha uçanlar 'luyor. Bunlann hiç birini bulmak nürnkün degil. Sualtı cereyanlan ; le Çoruh bunlan hemen dibe :ekiyor, ölüme giden, gittiğmi bi!en bir adamın kederi ile onlan fa gizlioe ti Karadenize, Batum* adar »ürüklüyor. Hiç birinin sac • arak Rus eline geçı esine imkan • ermiyor. t Geçenlerde iki cwed teslim •ttiler. Rujiar her ikisinin de cepprini aramışlar Hattl birinin ter:ne çevrilmif bir cebini düzelt"»•yi bile unutmuşlar.» Ruslar, bizden giden bu nehrin urüklediği kepeıteleri vermiyor ar, bunlardan hemen iıtifade edi Türk Rus hududu bir müddet Çoruh nehrinin ortasmdan geçirilmi| muhavyel bir hattı takib etmektedir. Nehrin ortasında küçük adacıklar otlaklıklar var, bunların ne biz.» ve ne de onlara aid oldu" ğuna dair bir de protokol mevcud. Fakat balun. geçenlerde ne olmuı! Çoruh yatağını hafifçe deği$tirmij. O jekilde de|iştirmi* ki bu adacıklardan birini getırmı», Türk topraklarına bağlamı», onu ada olmaktan kurtarmış. Bunun üzerin* de bizimkiler kalkmışlar, hayvanlarını oraya otlamağa sokmu»lar. Buna BolşevJî hudud subayları si" nirlenerek, protesto üzerine protesto vermişler. fakat muradlanna erem?mişler. Toplantılar yapılmış, bakılmış ki hakikaten ada diye bir şey yok artık BaV.U mevzuu toprak parçası bizimle kaynaşmış. Ruslar da susmuşlar. Çoruh. doğduğu cermete veda ederken bu iyiÜRİ de yapmış! * * * Maradit karakolunun bulundugu y«r, Rus idaresi altındaki yerlerin içinde bir girinti tefkil ediyor, üç tarafı sarılı. Bu hal, «anki ora halkum kahramanhgjnı bir kat daha «rttırmış. Anlatıyorlardı. Ben de efsane dr '*r gibi dinliyordum: « Bir kaç »en» oluyor. Karakollardan biri civannda yol yapıhyordu Kayaları dinamitle atıyor* lardı. Akşam vakti atılan bir kaç dıramit çubugunun aksi sadası kaybolmamıştı ki, karakoldakiler bütün bir köy halkımn elkrind» sopalar, balta v« bıçaklar, tüfeklerle birden peyda olduklaruıı hay retle gördüler Ne oluyordu? Gelenler meğer Urusun karakolu bastığını sanmışlar. dinamit inülakmı top gürültüsü zannetmişler, yanan jreri yaparfcen de bir merdiven daha ekieyerok, ağaçlann, ye»il yapraklann üeerine çıkülar!» Gülüyorlardı. «Şunu açıkça yapsal*r olmazdı. sanki» diyorlar. Burada da tam hudud üzerinde süngülü iki Anadolu aslaru var. burada da Ruslar karjılanna kim«eyi dikememisıer, biraz gerideki çalılıklar ve ytpraklar ara«mda beklejiyorlar. Hemen geride de çclik kuleler, iz manii, tel örgüleri Hudud «ubaylanmız »on dereee hassas. bütün Türkiyeyi temsil ettiklerini biran için ol«un akılla ruıdan çıkarmıyorlar. Geçenlerde Ru» gubayı, hudud üzerinde bir görü*me taleb etmif, gene hayvan mı eeçtnif öteve nedir, mektub ve reeekmiı! Tesbit edilen saatte bulusmuşlar, Rus subayı mektubu uzatmı», bizimki yerinden kıpırdamamıı. Rusun gözleri içine bakmağa teşebbüs etmij Bunun kolay bir şey olduğunu sanma^nn. Gözffö "elmekten n?dense çekiniyorlar. Yere, bulutlara, sağa sola bakmayı daha muvafık buluyorlar. Rus subayı gene mektubu uzatmış. Bizim ki el işaretile biraz gerlde dalgalanan ayvıldızlı bayrağı göster miş. protokol geregtnce evvelâ onu «elftmlaması. ondan sonra mektubu vcmesi lâzım geldiSinl anlatmaja ealışmıs. Öteki bakrmş ki, mektub elinde kalaetk, hazırol vaziyetine geçrniş, «elimlamıı, bizimki de mektubu almıs! * * * Mur?ul kalesine doğru çıkıyo ruz. Bakırdan bir kale .. Etrafımdaki daflar. yamaçlar. ormanlar biraz iVrideki Rus nöbetçilerine şair ile birlikte ju mısralan bağınyor sanki: « Git »öyle K»yıerh»e Mz sulhü çok severiz Lâkin harbe girersek, insan değil. ejderiz, GH söyle Kayzetine, ufuklann süsüyüz, Baykuştan pervaımz yok. biz çahhı sürüsiiyüz.v Hudud boyu karakollarından birinde, Atatürkün heykeli etrtflnda toplanmif hudud su baylarının çocuklan yardıma kofmuslar, erkegi ile kadını i l c . i Ben fark illerine gitmeden bir kaç gün evvel Nene Hatunun öldügünü söylemijlerdi. Geçen asır, Rusun tecavüzüne uğrayan Azizi" ye tabyasını kurtarmak için, evinde çocuğunu bırakarak ateşe atılan Nene Hatun.ölmü» öyle mi? Maraditte bana anlatılanlan dkilerken, hayır diyorum, Nene Hatun ölmemif, v«rdiği tiers unutulmami|, yaşıyor. :• * * Akşam olmuştu. Kahve fincantarı başında toplanmıstık. Sağımız, «olumuz agaç İnsan ayıiının girmediği ormanlardan bile bahsediyorlar. « Bu yaz, ağaçlar Ruslara azizlık yaptı Dallan irileşmi*, yük««lmiş o'.acak ki tam karşıda bulunan Sovyet çelık kulesindeki nobetçiler duıbün'eri ile V'îşi! yapraklardan baçka bir şey göremez olmuşlar Esasen 15 metre yüksek olan kuleye bir beş metre daha ilâve etmek lüzumunu his»etmi»ler. Bir gün bakük ki çelik kule yanıyor! Bize dediler ki: (Sigara düstu de yandı. tahta aksam ila merdiveni a'evler sarıverdi, söndüremedık.) Güldük Gaz doküp yaktıklan gün gıbi aşikârdı. Tamire başladıla, ŞeMrden Röportajlar: Yakında jübilesi olan Neclâ Sertel 25 yıllık sahne hayatını anlatıyor Röporlaiı yapan: Şahsb Baleıoğlu Bundan yirmi yıl önce, (Darulbedayı) de V'edad Nedim Torün (İşsızler) i oynanırken. rejıor E'rtugrul Muhsin, makyajı hazır, kuliste bekliyen bir gene kızı yakaladı. Herkesin onünde onu sille tokat dövdü Gene kız ise h ç »esını çıkarmadan bu daşağı vedi ve artık dayanamayıp hür.guı hungür ağljmağa başlayınca Ertuğrul Muhvn onu kolundan tutup sahneye ııtı. Gene kız bu dayağı her gece vıve yiye en sonun' g dayağa hacet kalrradan ağlamayı öğrendi. Ve aradan bunca yıl geçtikten sonra diin bana. Şimdi kolavlıkla ağlıvabıııyurum dedi. Drsm sahnesinde geç«n 25 yıl. bana. gıilmek verine ko^yca ağlamayı öğretti Sonra gözleri daldı Ağır bir tonla ve âdeta kendi kendıne konuşur gibi mırıldandı: 25 yıl bul Dile kolay! Muhsın Bevın tiyatrodan ayrılışına kadar burada her gece, her piyeste rolüm vardı. Dublörlerimize hiç iş iüşmez. onlar da birer seyirci gibi >culisten bizi sevrederlerdi. Allah ;elâmet vers n. Muh=ın Bev bizı hiç rahat bırakmazdı Ovle ki bir ^ün kendisine: ırBeyefendi, bu gidişle ben artık öleceğinv dedim de. bana: "01! Fakat bu sahnede öl'.ı 'üye cevab verdi. Çok gcceler 40 ierf>ce atesle oynadım. Gün geldi ki. Cahide bile genc vaşında bu ı£ır havata davanamavıp sahneden çekildi. Bize ise. Muhsin Beyin ayrılışından sonra biraz d.nlenmek naiib oldu. Neclâ Sertel. halk hizmetinde jeçiıdiğı bunca yıldan sonra şimdi de jübilesinın "hazırlıklarile uğraşı/or, Kadirşinas arkadaslan tarahndan tertiblenmiş olan bu güzel jübıl» 6 ağustos cumarîesı gecesi Açıknava Tiyatrosunda kutlanacak. Hayatının 25 yılını sahnede geçuen bır sanatkâr için, bu değerli halk Inunetine karfilık manevi bir armağın olarak tertıblenen jübile munaseUitile tekrar halkın huzuruna çıkmak, elbette ki heyecan ve gurur verici bir hâdUedir. 6 ağustos gecesı Neclâ Serteli, yaptığı rol münasebetile değil, bugüne kadar yarattığı karakterler sebebile alkışlıyacağız. Ş mdi gelin de, sanat hayatının kısa bir hıkâyesini kendi ağzından dinliyelim: İstanbulda doğdum. Üsküdar Kız Sanayı Mektebi ile Kız Mud lım Mektebinin orta kısmım bitirdım. Annemle babamı çocuk yajta kaybettim Sanat aşkı benie Kdcük yasU yer etti. Mekteb müsâmerelerinde baş rollerı hep ba..» . .rtrler, şıirleri de gene bana okuttuıurlardı. Bu arada sınemavl da ^iq kaçırmaz. Pina Menikelli ve diğer büyük artistlerın filmlerini son'.ükten sonra eve koşar, kendi keııduı>e onları taklid ederdim. O^ha ıcnra sahne arkariaslarım olan •?<! a Mu vahhid, Refik Kemal ve rahmetli c yapılacak TECESSÜSLER îskeletleri konuşturan adaııı ı Demiryolu civannda, ıssız bir yerd«, toprak altında bulunan kemiklerin tahıbi acaba kıtndı? Stkiı sene önce, Oklahoma'nın Kızıldtrililere mahsus bolgesinden kay jolan bir daha adı bile 'isitilmiyen, Raymond Jackson isimlj gene melez miydi? Bunu ögrenmenin büyük ehemrr.iyeti vardı, çünkü, menaub ol duğu kabılenin kanunlan gereğince bu gencin sahibi bulunduğu oir top rakta petrol madeni keşfedilinişti. Raymond kayboldukta.ı üç hcfta sonra, Arkansas'ta, Blue Mj:ntain mevkıinde, bir marşandiz tıeninden düşmek suretile gene bır Kızı'.derili ölmüştü. Cesedini üeıniry >lu yakınına gömmüslerdi. ŞLmılı hulunan kemikler onun kemıiaerı o'mık ihtimali vardı. Da'va ile ilgili sahular mahkemede, Jackson'un ölmediğini iıpata uğraşıyorlar, meydana çıkanl.in Ukeletin, onun değil. en az 31) yaşında beyaz ırka mensub bu K;mse nin iskeleti olduğunu ıddıa ^dıjorlardı. f Wilton Krogman Neclâ Neyyire Neyir'in çevirdikleri ı ,\.iîf ' ten gömlek) i Sirkecideki n.eşhvr Kemalbey sinema^ında seyretti'u. O film bana müthiş tesir etti. Ve ıçimde gıtgıde yer eden bu sanat aşkının tesirile, henuz Kız Muailımde talebe okluğum halde bir gün kalkıp Ei'tuğrul Muhsın Beje nıüracaat ettim. O zamanlar (Dariubedayi) den ayrılmıj olan Maham Bey ve arkadaslarl Şehzadebajindaki (Ferah) tiyatrosunda çalıgırlardı. Muhsin Bey, talebe olduğum için beni tiyatroya almadı. BuTi^in üzerine ben de mektebi terkettim v# (Ziyanın trupu) adındaki gez ci bir tiyatro kumpanyasile maceraya atıldım. Kelimeyi tekrar ediyorum: Maceraya, evet tam manasile maceraya atıldım. İşin hayret edüeceK tarafı da. garib bir tesadüf eserı olarak hayatta ilk dcfa, Şehir Tîyatrosunun bugünkü Dram Kısmı binasında artlst sıfatile sahneje ;ıx mamdır. O zamanlar bu bına lsteyene kiralanırdı. (Ziyanın trupu) da orayı kiralamıştı. Vedad Örfi Bengünün (Casuslar) piyesi oynanıyordu. Bu piyeste bana baş rolü verdiler Heyetandan az daha bayılacaktım. Arkadaşlarım beni ftdeta zoıla sahneye ittiler. Halk, gözümde fırıl fırıl dönüyordu. Belikte ağhyan çocuğunu (bekle >«vrum bekle, babacığın gelecek) diye teselli ederek ağbyan bir ana ro Pensilvanva Universitesi a •ofesör işlerine hasreaen antropoıoj jek ceye tetkiklerde bulunduktan >onlerinden. beden antropolojisi mü azdır. Doktor Krogtnan'uı bürosuna ra, cinayetın ne şeküde vuku oltehassısı Doktor Wilton Krogman gelen tahts sandıklaru» ıçıneen çö duğunu ızah etti. Kurşunların vuzülmesi son dereee zor xuammala eude gıriş zaviyesuıe gore, süâ>un, daima: ruı çıktiğı vakıdır. Bu sandıklardan yere çömelmiı bir kimse .atain.» Osteagrafı müsb«t bir ilimdir, birinde. Mişıgan eyaleti .jao'tas.mn atıldığı, rnaktulün de o sırada, sağ der. ekspresle gönderdiği bır kemık kolu havaya kalkık olarak ayakta Bu Raymond Jackson meselesin kolleksıyonu bulunuyorda. Bu ke durduğu anla$üıyordu. Bu hokum, de, Doktor Krogman, kemikleri mu miklerın arasında. ayrıca, ısşka bir katilin ıfadesıne uyuyordu. Katil, ayene ettikten sonra. bunların sahibi mahalde bulunmuş, kafatası vardı. elinde bıçakla üzerine hücum hakkında şu sar.h malümatı verdi: Acaba bir cinayet karşısında mı eden kardeşine karjı kendini Cinsiyeti erkek. Irkı negroendiyen bulunuluyordu. yok«a ik jiıV.yLt müdafaaya teşebbüs etmış olduğumelez, boyu 1,66, yaşı 18 buçuk. mi işlenmişti? Krogman, tetik'.erini nu soylüyordu. Bu suretle, adam öl CeLse arası avukatlarla eksperler yaptıktan sonra, kemiklerin Je, ka dürmekten sanık şahis, isterciyerek birlikte öğle vemeği yedikleri tii fatasınm da aynı iskelet t^...e aıd elinden kaza çıkmış bir kimse olada bunlardan biri Doktor Krog olduğunu tesbit etti ve bir tek ci rak muhakeme edildı. man'a au şekilde tarizde bulundu: nayet eserile karşı karşıya ouıunul Son zamanlarda, Pensilvanya cdüyssı erkânından biri, Krogman'a Aslına bakarsanız, siz osteog duğunu söyledi. Sertel Sandıklardan birinde de, yanmış telefon etti: rafi eksperleri, öyle idd'a ettiğiniz bir otomobilin içinde bulunan bir Ormanda bir iskelet bulduk, lündeydim Mekteb müsamereleri kadar kuvvetlı değilsiniz!. cesedin komürlesmi? kemikleri .'ardışında yaptığım bu ilk rolle sanÂlim, cevab olarak, önünde duran dı. Sigorta sirketi mütehassıs he dedi, muayene eder misiniz? Doktor cevab verdi: at hayatma atıldım. Dana jonra tavuğun kemiğini eline aldı. kimlerı. bu kemiklerin, jirkette ha Hay hay, gönderin, hemen bu (Darülbedaji) o binaya taşındı. Şu tavuğun başını, pek pek bir yat sigortasına kayldll mü^teriye akjam muayene ederim. Ben (Darüİbedayı) ye girdim ve hafta farkla size söylivebileceğime değil, tek bacaklı bir adama fid Alım, sandığın kapağını lâboratuvaktile ilk defa sahneye çlktığ'm bu bahse girer misinız? dedi. olduğu hükmünü veriyorlardı. Krog arında açtı SandıkU çesid ç<;id bina bana bugüne kadar .ne?Aen Karşısındaki. bahsi kabul stti. raan: kemıklerden mürekkeb oir yjğm oldu. Krogman kemiği bırkaç dakika mu Gerçi bir bacağın kemikieri vardı. Bunlan, müırkün rntrtebe Darülbedayiye nasıl giroiniz? r ayeneden geçirdi Sonra, ta\ uğun, eksik, diye eevab verdi. Fakat oteki bır iskelet şekli vermek ureru, b:r Anlatayırr: (Ziyanın trupu) Te yumurtadan çıktığını tahmin »tr.gi kemiklerin durumu, bu adamın, 6m araya getirmeğe koyuldu. Savı üzepebaşındaki temsillerini bıtirince Samsuna gıttık. Biz orada îmsil'er tarihl söyledi. Aşçı, tavuğu aid.ğt rü boyunca iki bacağı ile yürüdü rinde huküm verebilmek ıçın, insan vücudunü teşkil eden 206 kemiğin verirken, başında Ertuğrul Mulısı yeri tarif etti. sofrada bulunanlar ğünü gösterıyor. Üstelik de. kemiklerin, boy, ağır tam olarak mevcud bulunması çartnin bulunduğu trupla Sams'ina gel dan biri derhal o adrese koştu Çift di. Muhsin Bey bir gece oizim ti lik defterlerinde yapılan kısa bır lık ve yag bakımından, sigortalmın tır. Krogman, üç ana suale cevab yatroya gelip temsili seyrederek 'oe tetkik, Krogmon'ın yalnız altı gün eskâline tıpatıp uyduğu görülüyor vcrmeğe hazırlandı. du. nim için: »Bu Utkladh kıza baıa yanılmış olduğunu güsterdi. En başta, cinsiyet meseıssı geliKem kler, bir cinayetin hikâyesini da yazık olacak. Onu bize alahm.» Mahkeme. toprak altında bulunan anlatabilirler. Bir müddettenberi yordu. Kemiklerin bıtışme noktaları diyor. Diyor ama Samsunda boni kemiklerin Raymond Jackson'un ke ortadan kaybolan Ohio eyaleti çift tümseklı idi; mafsallar kah.ıdı Kaalıp Ziyayı da müşkül durumda fatası iri, göz çukurUrınm uft kemikleri olduğuna karar verdi. çilermden birini bulmak için yapı bırakmağa gönlü razı olmuyor. Üç Bir antropolojistin hedefi. bılhas lan araştırmalar sırasında, polit, mikleri çok çıkıntılı idi. 1AUn keay jonra İstanbula döndük. O zamiğinde mevcud tümsekle' , erse amanlar ben Beyoğlunda tek baş\ sa, insanı şaşırtacak derecede dakik onun kardeşini sorguya çeknıijti. daJelerinin «ertlığini gösteriyordu. ölçülerle anatomik incelemeler ya Adam. bir müddet nkârdân ionra. ma bir pansiyonda oturuyordum. İskelet sahıbinia erkek o ,ı ğuna Bir gün iki adam geldi. Kendile yaparak bir İnsan vücudünün es nihayet, çiftçiyi, dokuz ay t\ • A, Mr kanaat getirmek için bu <îdft« kârini tanımıyordum. Meğerse Alu kiden nasıl olduğunu, halen ne du av tüfeğile öldürdügünU, eesedi fi idi. ! ammer Karaca ile rahmetli Haz.m rumda bulunduğunu ve ileride ne çiftlik eivarınHa bir yere 2ömd iitümı§. Muammer: "Haydi kız, gel, mahiyet alacağını tayin etmektir. nü itiraf etti. Fakat nefsini koruKrogman «doğumdan Slüme kadedi, seni Muhsin Bey çağırtiyvjr'» Aslında hekim değil felsefe dok mak mecbuMyetinde kaldığı ıçm dar, iskeletin sayıcı bir saat var''esi Muarnmerin komik hallerini Dilu'.e toru olan Krogman, bu nıühim şu bu cinayeti işlediğini iddia eiiy.ır gördüğünü» düşünerek bu iske'ptin dığim için kendi kendime: "A., de bede ihtisas yapmış olan bütün mes du. acaba kaç saat kaydetmiş oJa> ı'edim, ne tuhaf adam bu'» Hâzım aa: lekda^ları gibi, anatomı, biyoloji, Polis sadece maktulün kem:k'cn ceğini uzun uzun düşündj Kenıik«Haydi yavrum, haydi gidelim» jenetik, paleontoloji ve istat stik ru muayene etmek suretile, r.'rsye ler uzundu, tam olarak teşjUcül etdeyince kalkıp gıttik' Muhsin Bey tin ne şekilde vuku bulduğ'inıi söy mişti. Yirmi yaş dışleri yerınde di, bilgilerine tam manasile sahıbdir. fazla konuşmadı Kendi eseri olan Gerçi her antropolog, kemik'ein lemesi için. Doktor Krogman'a mü demek ki bu erkek, yirmi yasınnan Arkası Sa 7. Su 8 de Mlinden anlar fakat ilmini z^!ı ta rat^a'.tt bulundu Âlım, incedcn m fazla idi. Kafatası kemikleri, önce ıkırdaklı hatlarla biribirinden ayrıhrlar, yaş otuza yaklaştıkça bu kıkırdaklar kem kleşir. Doktor Krogman'ın muayene ettiği kafatasının kemikleri dörtte üç nisbetindi kapanmıştı, demek ki adam takriben kırk yaşmda idi. Kasık kemiğinin muayenesi, dok ; tora daha başka hakikatler keşfettirdi. İnsan yirmi yaçında iken/ bu kemik pürtüklü olur. 25 yaşmda, bu pürtükler düğüm düğüm bir sekil alır. 30 yajinda, kemiğirî sathı dümdüz hale gelir Bu iskeletin kasık kemiği pürüzsüzdü. Adamın takriben kjrk yajuıda olduğu bu suretle de meydana çıkıyoH ıŞimdi, iskelet sahibinin mensub olduğu ırkı tayin etmek kalıyordu. Bu oldukça güç bir mesele idi, çünkü, ırkı ne olursa olsun, esas itı« barüe bütün iskeletler bır birmo benzerler. Doktorun muayene etmekte olduğu kafatası nisbeten u • zun ve dardı. Kafatasının iç kısmı nın yükîeklıği, yani kulak deliği ila Kafata.sınwı tepesi arasındaki mesafe normaldi. Burun ve göz yuva" larının genİ4İiği, uzunluğundan ftzla idi. Ahn btsıktı. Doktor Krofraan, pergellerle, çelik serıdlerle 81çüp biçerek, kafatasının muhteüi parçaları arasırdaki nisbetleri kıyas lıyarak nihayet, hükmünü verdi: İs«lek, bir Amerikalı zenci iskeleti idi. Doktor Krogman. bos zamanlarında, gelecekteki insaruann na.*ıl mahluklar olacağına dair tahmınler yürütür. Onun kanaatine göre, msan vücudü. yüz bin sînedenberi 8yle dejiçikliklere uframı;tır ki,, bundan sonra da pek ^asılacak daha başka değişiklikler geçireceği <pah î min edilebilir. Eeş miiyon sene 3onra yaşıyacak olan insan ba^ka fcif isimle çağırılmağa lâyık c'acaktır. Doktor Krogman, bu mahlukun adı nı şimdiden homo cerebrointricatus (ustün beyinli adam» olarak koymuftur. Bugün. bir miiyon çeşid hesab kombinezonu bulan elefctromk O " C« yinler karııaınds hayretler içinde kalıyoruz. diyor. Gelecekteki insan dimağı bunları fersahlarla geçecekhr. i Krogman'a göre, gelecekte, konuş rrn diye bır şey kalmıyacaktır. Çün' kü insanlar telepati haisası.ii • aidb olacaklardır. Bu yüzden, ses iamarlarını. tabiat ortadan kaldıracaktır. Mustakbel insanlarda ayak baîanmıyacaktır. Daha doğrusu. şımdiH şeklile avak yerıne, bacî'îiprınrı ^ayanak vazifesi gören yuvaılak v« yassı unsurlar bulunacaktır. Binleree yıl hap yutarâk gıda a icağı için sonunda, Âdemoğlunun, nüdesiz ve barsaksız bir mahluk olacağj da hemen hemen muhak < i..frv. : Doktor Krogması, bu hükümleri verdkten sonra içinı çekeıek şöyla diyor: , Ne mükemmel insan! Yazık ki ben o tarihte hayatta bulunami ıca ğım için, kemiklerinı muayene edemiyecegğım: II. V.