19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JO Temmtn 195S CU» BES €SRARU Q MERAKLI BAHISLER j Hauptmann ın karısı şahid sandalyasında Yazan: Tevfik Sadullah Mukabıl soigulamamn sonlann* doğru Hauptmann artık tamamıi; bocalar durumda idı. Kenaı a v u ü tının sua'Ierine bulbül gibi evaolar vermis. nefıs itimadının tims/<!' edasıle hâkıme de, jüriye de, iddia makamına da kafa tutar gıbi tavır lar takınmı^tı Başsavcının tnaKinehtufek ate;ı gıbi bırb.rını suratlc kova'r.an suailerinden sunra ne e bunların en muhimlerini cevab.«ız bıraktıktan sonra «şahid» sandilyasından ayrllan Hauptmann \*e <<merdı\enın boynuna dolamış < ! •• duğu ılmiğın» bıraz daha slkılmış olduğunu hissed:yor gıbiydı. Hauptmann'dan sonra şahid sandahasını karısı ışgal etti. Bayan Hauptmann tombulca, sarı arahk dıslı, çillı soluk yuzlü. kızlla çau: sarı saçlı bır kadındı. Mahkennnın hafta tatılı vaptığı cumariesi pazar şunlerı. bir çocuk arabasıle Femıngton sokaklaıında dolaşır. kendi gıbi kızıla çalar sarı saçlı. 20 avlık oğlunu gezdırırdı bır kısım halk nazarında. evine, 'tuğuna bağh bır anne ıntıbaı hTRKnııstı Bermutad Reilly'nın ?ualı*rine ce vaben o da hikâyesini anlaltı. ?925 yilında Hauptmann'la tanıjaak fvlenm 5, gecimleıı ıçın ıhtıv^c'arı <Vduğundan 1932 yıhna kadar rr.uhtehi ışlerde muntazaman çfl':;mij. sonra. kocasının ısrarl üzs.ıne va* tıni ev Uşerine hasretmek rr.aksadıle dıs.arıda çalısmağa son vermı?ti. Bayan Hauptmann'a ıjöre Lındbergh'lerin oiullarımn kaçıı'rr.asın dan iki gun evvel evıne Q;tmı? o 1 duklarını söylıyen bayan Achenbach yanılıyordu 1932 vlı 1 artında bayan Achenbach'm yüzünü dahı sormemişieı^dı Eski do5tları. o'sa olsa 1931 temmuzunda Califor"' seyahatınden donuşler.ni kasdetmı» olabılırdı. 1 Mart 1932 eunü. çocu^un kaçırıldığı tarih biraz evvel kocas. J 1 da söy , ,1? olduğu . A . H» r ır.n, 0 sıralarda kend.sinın jaıumakta olduğu lokanta ve>a > < ,• taneye gelmış ve saat 9.30 !İe 9 t i arasında ışini bitirince. bers:>e.c« evlerine dönmUılerdi. 2 Ni.ian »kj«mını bayan Hauptmann mükemmelen b . >r iıı O jfün bir cumartesi idi: Ayın M k tertıblemislerdi. Bayan ria ptmann veda zıyafeti akşamı Fiscn'ın içinde kürk olduğunu ,dylediği ik buyük valizle ikl bü\ük paxet geuip bırakmlş olduğunu hatırlıyor Fakat ayakkabı kutusuna b»nz.t b ! r kutu getirmiş olduğunu hat HVJmıyordu. Kendi tarifine göre süpürge ve emsali temizlik /.i^ıtalarını sakladıkları gömme d >lab tavanı aktığı içn ek^eri/ti ıslaktı Biraz tereddüdlü kon :şrra^ına rağmen Reilly'nın sorduju sua'.er? verdiği cevablarla bayan Hauptmann her bakımoa.ı kocas'nn ı1 deini teyid etmekte idi. Bur.a Var • ak sıra Wilentz'ın sualleria1» g»'diğ zaman. ba$savcının uıarlı araşttrmaları, cevablar'n arıh ve kes n olması hususunda Adeta : nadla duruşma sonunda tomaul Aınıan kadmı istemiye istemiye bazı imaları kabul etmek zorunda kaldı. dolayuile. kocasının durumu için hay !i zararlı oldu. Nıtekim. bizzat kendisinin de kabul ettiğine gore. kocası süpürge dolabmın ü»t rafına koyduğunu idd a ettiğı < ayakkabı • kutusu • hakkında kendıine hıç bir ?ey söylememişti. Daha «onra kocasının bu kutunun içinde 14 000 dolar bulunduğundan. bu paravı garaja saklamış olduğundan da haberdar değildi. olarak tanıyıp âdeta muhahbetle dinlemeğe hazırlanmıs. olduğu bayan Hauptmann, sehadet sandalyasından indiği zaman hâkimin de, jürinin de, dinleyicilerin de tsabını dıdik didik etrnd; olan bir «tek telli saz» tesiri bıraktı. Müdafaa vekilleri. 1 mart, 12 mart, 2 nisan 1932, 28 kasım 1933 gibi dava bakımından hayatt ehemmiyetı olan günlerde Hauptmann'ın nerede olduğu, ne vaptığı hususundaki kendi iddialarını desteklemek maksadile müteaddid | a hilder ikame ettiler. Asrın En Büvnk Cinayetî 9 Yanardağlar sustuğu için dünya ısınmağa baslamış! Dünya her geçen yıl biraz daha ısınıyor! Bu mesele son zamanlarda o derece alâka çekmeğe başlamıştır ki, İsvıçrede biri bu mevzu üzerinde doktora tezini hazırlamıştır, İsviçrede meteoroloji merkezleri 1864 senesinde faaliyete geçmiştir. Bunlar henüz 100 yaşına basmış değillerdir. Doktora tezini hazırlayan İsvıçreli Neuchatel'deki bu eski meteoroloji merkezlerinden birinin kayıdlarını tetkık etmış, üşenmemi; bütün raporlan gozden geçirmiştir. Vardığı netice «arih: «Dünya ısınıyor!» 18,64 ten 1903 yılına kadar İsviçrede ve bilhassa Neuchatel havalisinde ısı derecesinin ortalama olarak 8,93 olduğunu tesbit etmistir İsviçreli, her senenin aynı ayı üzsrindeki raporlan tetkik ederek tezini hazırlamıştır ve bu sebeble de buna sıhhntli olarak bakılmaktadır. 1903 ten 1945 yılına kadar olan raporlann tetkıki gostermiştır kı, umumî olarak bir ıs'nma me\cuddur. Bu devrede Neuchatel'de m derecesı 9.27 ve yükselmıştır. Bır devreden öteki devreye ısı derecesi 0 34 artmıstır ki ilim adamlan bunun kat'ivyen ihmal edılemışecek bir artış olduğu hususunda mutabıktırlar. Dığer taraftan kı? aylarında bu farkın daha da göze battığı anlasılmıştır. Gene Neuchatel'de aralık ayında iki devre arasındaki ısı farmlştir. Paris ısınmaktadır. Dığer Fransız şehirlerinde de aynı Lsınma müsahede edilmiştir. Bilhsssa Besancon şehrinde ısı derecesi ortalama olarak 8.2 iken ?imdi 11 dır. Lyon şehrinde de ısı 10.2 den 11.3 e yükselmistir. Diyorlar ki: «Fransada ısınma İsviçredekinden çok daha çiddetlidir!» Daha bazı müfahedeler dunyanın devamlı surettt ısınmakta olduğunu gostermistir. İsviçre dağlarında buz tabakalarının hududu daıml bir fekılde gerilemektedir. Scheidegg glasiyeıinin 1880 yılından bugüne kadar 300 metre gerilediği görulmüştür. Rhone glaslyesi de aynı devre zarfında 500 metre gerilemiştir. Dığer taraftan Laponyada, Sibiryada ve Kanadada senenlerdenberi her tütlü ekim faaliyetine kapalı ve buzlar örtülü bulunan arazi yavaş yavaş açılmış ve buralardan istıfade edılmeğe başlanmıstır. Bılhassa Kanadada bu değışıklık goze batacak kadar genıştir. Eksperler, kuzey kutbu buzlarının da artan sıcaklık karîisında kutba doğru «kaçmakta» olduklarma ışaret etmektedirler. Fırat nehrini sallarla geçiş (Asurlular da buradan bizim gi sallarla mı geçerlerdi acaba?)) RÖPORTAJI YAPAN: YAŞAR KEMAL Küçük Charles'in kaçırılmıı olduğu 1 mart 1932 günil Hauptmann ın iddia ettiği gıbi saat 19 ile 2130 araında karısının çahşmakta olduğu lokanta ve pastanede bulunduğunu ıspat için gösterilen altı sahldden yalnız dördü o gün Hauptmann'la Frederickson'un lokantasında kar|ilaşmış olduklarını «hatırlar gibi» ldiler. Bunlardan birincisi Charlstrom isminde birısiydi. Kenrli ifades:ne göre eylul 1934 te Hauptmann'ın tevkıf edılmiş olduğunu gazetelerde okumuş, resmini de aörünce. tevkif edilen adamın 1 mart 1932 günü saat sekiz buçuk sularında Frederickson'un lokanta ve pastanesinBayan Hauptmann, süpürge do d* rastlamı; olduğu adam olduğulabının üst rafının kendisinin ^ri nu hatırlamısjı Bu şahıdin Reilly«emiveceği derecede vüksek olma nin sorduklarına cevaben rerdiği ifade idi. dığını. raftaki b r «eyi mükemmelen Rörebilmesi l&zım geldısıni, ! *(Arkası var) mizlık yaparken kullandığı önlüğünii hemen bu rafın üttündeki bir cengele a?mak itiyadında oldı.4\ınu da ksbul etmek zorundt Ita'dı Temi7İiğıle meşhur bir ev Vadın olmakla iftihar eden bavan Hauptmann her hafta büvük tem rıik \apar ve bu arada süpür?» dolabın! da bastan asağı temizlemevı ihmsl etmezdi Am» nedensp bu üst rafa hiç elini ^ürmemUti. Her haı 1e 0rada ncıedpn ReMiJtinı bi'medıfti bir ayakkabı kutusu «örnıüt degildi. Dunyanın ısındığına en kat'i d=lıl, balıklardır. Grocnland adası cıvarında |imdiye kadar gorulmıyen ve umumiyetle daha aşoğılarda yaşıyan bahklar kutba yakl«|mı?lardır. Soğuk suyu seven balık surülerının d« durmedan kuzeye doğru kaçtıkları ve her sene bunları baIsman yalnız Neuchatel ve } alnız hkçıların bıraz daha kutub cıvarınIsvıçre dcğıldir Pans meteoroloji da bulup yakaladıklan anlatılmakmerkezleri de Frsnsada boyle bir tadır. ısınmanın mevcud olduğunu açıklamışlardır. Dünya neden ısınıyor? Parisin, ortalama ısı derecesi son İlım adamlan bunu muhtelif şesenelerde 10 2 den 11.3 e yüksel kıllerde izaha çahşmaktadırlar? Bır kısmı dıyor ki' Yanardağlann savurdukları küller, duman güne^ın sıcakhğını dünyaya ulaştırmasml baltalıyordu. Halbuki son yanm asır içinde yeryuzündekl yanardağlann faaliveti mühim derecede azalmıştır ve güneş dünyavı daha fdzla ısıtmak imkânlarını bulmuştur. Bazı ilim adamlan da, atmosferde karbonun son zamanlarda arttığını ve bunun da ısıyı muhafaza ftme hassasına malik bulunduğunu, bu sebeble dünyanın devamlı surette ısındığını anlatmıslardır. Anm merkezindeki sıcakll|ın arttığını ve bu sebeble de dunyanın ısındığını ileri sürenler de vardır! Dünya böyle ısınmaya d*vam edecek midir, ısı derecesi her sene biraz daha artacak mıdır? Buna (Hayır) diye cevab veriyorlar. Hal'rfada Ulurami minaresi len bir ısınma devresinde bulunbuçuk kilometre kadar yukarımız de var.» 4 duğumuzu ve tekrar bir (soğums > Mesele değil, d»dim. Alıfitk Antebden saat dokuîda çıktık, dan bir salı bize dogru gonderdıdevresi) ne girecefimlti anlatıyorsaat bırde Birec ğs şeldık Otobus ler. Yanımdaki salcılardan birine. gore gore Istanbulun ıçjıae T.e vir. lar. «Niçin bu kadar yukarıdan? • Samîunun içinde de ğorduru Ail> teki yenm en ârkada. Beş aiü kı;. Haml S. talyadâ, Eginde de var. 3ânk k6yAdam: oraya, kahvelerdekı gıbi halka o*. up kuçuk iskemlelere oturmuşuz. «Daha çok yukarıdan bırak lerimiz bundan iyi mi?» Türk . Uveç Dostluk Cemiyeti Yol bojunca alttan toz fışkırdı dur malılardı ya. yorulmus. olacaklar. »Arcs jehrin içinde Idare heyeti seçimi du. Bir zaman geliyordu ki alttan Çekemedıler. O kadar yukarıdan bı mağaracıklar... Bir roportaj Türk Isveç Dostluk Cemlyeti ku fışkıran tozlardan bırbırımızı gore raktıkları halde, bizim karşınvza sanız.» 'ı% rucııUrı rtun «a»t 1» A* ViUytt ««loGıttim konustum. Rahat ra^lt m.yorduk. Her binmiz loza belen bıle gelemez sal. Ta afağılara dunıınd» topl«n»râk ıa»r* heyetın» Twyaşayıp gıdnorlar işte. Ev d«r gıbi şer. Su surulker onu » Kud Bj\ar, Orhsn KöprülU. Ferruh miştik Değırmenden çıkmış İlter Saım Tunalı, Dımıtri Pirojllu. Bomboz olmuştuk. Elbisemiz elbiAdarrlar. kurekleri var güçlerıle den kurtulmu$lar. Mesudlar, Holrtun Menteteoglu, Snmim Tunalı seliğini, surat'tnız suretnğını ji çek yorlar ama, su alıp gotuıuyor hatlar. Sevınc ıçındeler. Hep «ecılmıslerdir tirmiçti Arkadaşların v ^ n u göi salı Dınlemıyor Hıç olmazsa bı luyorlar. Ağıziarı kulaklarına vM9Yakında faallvete b»»lıyicâk olan c*miy*tln mur»kıblıkl*rın» d» Nacı leri. dişleri ışıldıyordu. B r sıca* zım yanımızda kıyıya geleceğını san jor Öylesıne ne|«liler kı!... ''.' Fıratı bu yana geçınce bisim Turaç M*hm*d Kavala. AdU Paınir çökmuştü. Amanallah dedirteıi bir dığım sal. bızden bır kilometre agetır !pii5l»rdir. sıcak İçerisi fırın gibi yan.vor Üs şeğıdan çıktı. Bu sefer adamlar ku sek«en bırlık yaşü bır turku tuttelik bir de sailıyor ki oto'o U Son rekleri bırakıp u.3İeri aldılar elt turdu. Guzel sesı var. Yanık. Üç Bir Amerikan firmasının ra bir kaç kadın da kustu Bu da | Yedi sekiz adam ıplerı sırtlarına dılden konu|uyor, üç dılden tur^cü tekKfieri Bir Amerikan firmaıı Ticaret Oda cabası Otobuste üstüste bindıritm ş j vurup yukarı \ukarl çekmeğe baş soyluyor. Turkçe, arabca, küraj}»... sına mııracaatle avakksbı imal'noe ku' kırk kiş'yız Toz, koku. ler sjcak ladılar salı. Kocaman sal, çekılecek Urfa bir jana düşer lanılan yapışlırıcı madd»l*r t«»l«'eri Ayak kokuları bır belâ Sınrö su 2 bı değıl Adamlar kan ter ıçınde Zuluf gerdsna düşer kıırmıık Ktfdığını blldırmıstlr. Bu ne biçitn baş ba''qr Aynı flrma serma\edar!armı?ın da suzluk Bız k»k Urfa yolcu^u boy ceke çeke, belki yanm saatte sah boğu'ıarak. sabahtan Antebc'en bıze kadar getiıriıler Yüzlerı kapHer gun bir yana riü,.er. ., f i'tlrakıle tektt'l ve dokuma fahrtkaları kurmak lstedıjınl de Ifade etmek kalkıp, öğ'.e ustu Bırecıgın karş.1 kara kesilmiş, hiç birmde adamlık SıCak da azaldı Vakıt ıkiniiye ted.r sına, Fıratın kıyısına gelıp durduk. hah kalmamıttı. Sala bindik. Dol doğru. Azıcık bır yel çıktı. Seisen Arkada halka olmuş oturanla.ın duk Eili kiıi kadarız. Salı kıyının birllk adam sıcaktan kurtulunca bır^ıp bırı Urfah bır kuyumcu, bır: Ur sığından kurtarmak ıçın b r haylı coştu da coştu. Turkuyu rafına Amelie dönüp geldıği zaman fall bır çıftlik sahıbı, bırı oğ etmen. zaman geçti. İniiye inliye kür;.kre komikiık edıyor ötob .su kırıjjtgeCharlotte »iyah pıjamasını, v n ^' bıri seitsen bir jaşmda Ha.an ovası yapıştılar kürekeiler Su biii tft a Ciriyor. Komikliği bırakıp türkvlf^y Vj biçimi kısa caketini gıvmişti ¥>er köylüklermden bir yaslı. yar.ın^a ?ağılara aldı göturdü Her ney e, lüyor. Önden birUi atıldı: İ ' deleri ortmuş, bir lâmba ya...iuş'.ı; hastane hastane geıdirdiŞi. kntoe^ı binbir bela, korku içinde karşıyı cBabo» dedi, «şu boSu!an(pBy beyaz ipekli kumaş kaplı cdıre a oğlu. otuz yaşlarında bır iî.ıC, bır bulduk. Öğretmen bana sordu: makamın d« turkusunü soyle.»,' zıraat teknısyeni. bir de o?n zanmış, sıgara içiyordu. Yaşlı adam: «Asurlular da buradan oir'm Her bir vanımız dokülmuşçesine Şişeyi şuraya kov. Bana bir ka <Vay başım ütünde. otobusten indık. Fırata koştuk. Yu gıbi »alUrla mı geceılerdi .caj*''.' deh şarab doldur. «Nsyle geçecekler ya?» de tum Ü3tunde. Vay serseran. zümürü yıkadık. Sıcak kavuruyor. Hizmetçi kadın, emri yerıne %«• sercavan Söylerem babo. Söyfcl Fırat ovaya serilmiş. bır deruî gibi dım. tirdi. tepsiyi uzattl; Charlotte karem kurban Ne kalar var ba «Demek kl » derti. durgun, sıcağın altında pusmuşdehi aldı, yarısını bir yudumda ıç «Öyle» dedım, «AsurluıtHa muş. ren turküsunu bılirem H© casma yatıyor. Fırat akmıyor gıbi ti, kadehe baktı: kadar botu'muş var Kaymekajn, Yüzumuzu yıkadıktan sonra azıcık basbaşa gidıyoruz» Bu Perignon'dan gelme Xeres dinlenelm dedık. Suyun kıyısınja Sallar çalışıvor. Yıllaf iw"i te Peşa ben türkusu söylsrim » i mi? Baçladı türkuye. uzun mu uaon bir barakacık var Kahvehane imiş. meli atılmıs, Fırat köprüsü ora'i^ı Evet madam. İçeri girdik. Yarısını da lokanta et göfümüzün önünde duıup du.u bır turku. Ded'ğı gıbi ne kadar hpğulmuş varsa, kaymakam, paşa, k*y Ben bunu daha sek zannedi mişler bunun. Kebab yapıyorlar. yor. lü, kentlı, çocuk yaşlı hepsnı Bıreciklılere: Bır sınek var ki, an oğul verir yordum. «Kopru^u neden yap.n jcr'.ar 7 doken bir turku. Sc\ledikleri< gıbi. Kapkaranlık ortalık sinekten Pergnon'undur, madam. Oturduk, Çalışmayı neden b.rakmışlır'.' > de hepsim anhyamıyordunı ya, ps Charlotte, bır yudumoa, kadchte Içerisi şoforleıle dolu. ları da riinlcmez Fırat, a|sları fla, çay get rdıler. Çay değıl bo\a. Bu dığimde: kalan şarabı içti rada boyle beklıyeceğız Karjıdan j «Demir yokmus da onnatı» koyluleri de ahp göturür Amelıe, tepsıyı masanın üstune sallar gelecek, sonra sıra bize gelemsiçam Fırata k^mâkgm di. , bırakırken "tamam, işımiı var!» di cek de karşıja geçeceğız. Cpkilmez Baslarlar intallah. Ama Bireci Onu d» dmlemeı. dıyordu Fırat, ( ye düjündü. ğin sall^rı bir belâ. rat, Fırat. kaniı Fırat, d:yo'du. ÇoBu yolculuk değıl, bır olum. Bir adım geri çekilmi|ti. odadan B recıkte çok durmaHan, synl luk çocuVtan ne stersin. dıyordu. Yandaki masadakı genc bir şolf çıkmağa hazırlanıyordu. Chi.>) e för: şırketın. Urfadan Bireciğe kadar et Birecik sen >ana3in, yıkılasın, (|ionun yüzüne bakmadan zaten bir „ "Kaç saattir bekliyorurn bi len otobu5Üne bmdık. Anteb yol yordu. yere baktıgı yoktu, karşısına, boş liyor mıısun abı? Tam altı saat ol cuları da bızin karşıda kalan otoKışın öyle kolay kolay sslla|la luğa bakıyordu sigarayı tutan e du. Baksana benden onde daha on büsümüze bınpcekler Hay yaşas^n Seçılmezmiş Fırat. G e p e. fiLflda linı ona doğru uzattı: kadar araba var Bır beş ^aat da bu otobüscü Ya boyle bir şey I U kalanlann da yüzde ellUıni Bak, bır şey so\liyeceğim. de ha beklerim en azdan. Geçmek için sünmeseydi. O raman akşam.ara götürürmuş Geçen y.IIar bır 1 di. Bu sabah belki seni bir parça sallara ne vereceğım biliyor mu kadar, otobüsün bu yana çeçıneshıi makamla bırli'îte bır kiç kişı ğulmuş. Kışın F;rat, uçsuz but hırpalamışımdır. Akşama ka lar. sun abı? Yükümle birhkte tam o bekhyeeektik. Birecik, bundan bin yıl dnrek' sız, bütun ovaya yayıllyormu3 ^^.. g'ne böyle bır şeyler olabilir. Al tuz lira. Ben ne kazamyorum ki abi? Sonra bu çekıhr mi bu sıcak şehir hiâsini veriyor. Yanı onü o hızlı, yıldırım gibi akıyorm ıs İ&dırma. Anıa yulmuş ak taslar. Bazıları bu yu bıî sene ^allsr çflhşıvormuç ta.» Amelıe. hayretle: Herkes derd janıyor. KahveHe muşak ak tasları iyice ovup ev yuzrie elli teh! ke Oyie tii"i\ er. Yok, madam. ne münaaebet . Şu kopru bir vapıUa. CJui kilkıleıın hepsi bir ağızdan. "bu o \ apmıslar Buvük. c»mh nencP'elen diye mukabele etti. !nle var bu evlerin. Radyolu olan tulacak Koskocaman, berekîta b'r lumdür» sozunü sovlüvorlar Etrafımda herkesın mesud olSıcağın altında toza bulinmıS on l»rı bile varm's Ö'pki evl=rr!pn dı> ıl kurtulacok Ne olur. ** h,v fey masıru isterım ama, ben kendım bı. beş. vrmi kamyon. oj'le duruyor ha iyiymiş bazı bakımUrrian So kalmıs. Koprunun > amlmadık )ki lı mesud değilim, ışte. killar. Sallar bir yancan yukleri, bir ğuktan sıcaktan daha çok korur ayağı kalmış. Azıcık bir « Bir üzuntünüz mü var mayandan da kamyonları alıyor ama, muş. Böyle taşa oyulmuş, nıai<ara mış. Yazık değıl mı U ı t a ^ Y,1f:k dam? evlerden Urfrn'n çinde dp v a r Gn değil mi şu boğulan adamıa.a' Bi Evet Ama. bır şey degil, ge çare ne. \etıstıremıyorlar. Buvuk takalar var ya, bu Fırat beş. yirmi kadaımı görd'im Üs razıcık gayret. çe: . Şımdıhk pek ke\ ıflı bir şey Seksen bırlık türkücu: .1 takı saılar da onların daha kabası tünden cadde eeçıyor. Isten kapKadeğil Anlıyor musun. Amelie « Hukumetın elı uzun, kclu uNeyse, bana bır kadeh şaıap daha daha bıçım^ızı Bıraz da belki da ra pencereleri var. Benı gezdiren arkada;: zun.ı» d:yor. "Ne vprrilr vinı Yupha buyuğü. Her salı beş altı kişı ver, sonıa bem yalnız hııak. «Siz daSlardakı maiara inssn sa bitirse | u işi KaymaKi'nın. da çalıgtırıyor (Arkası var) Suyun öte geçesınde, bizim b r larım yazdmız Işte Urfanın içiide goturuyor su. Ne vardır vanı > • Ayrfca. vakt le kocnsırnn tevkıf edildiSi sıralarda. ç o c u r n kaçırı)mı$ olduju 1 mart 1932 feoe>i «John» un doktor Condon'1» ilk «orüsmeyi vapmı; olduâ>ı !2 mar* 1932 RÜnünü. «ene «John» un doktor Condon'dan 50 bin doıarı tetlim »Irnıs olduetı 2 nisan 1932 «iınilnü 'r**rtci M"*~ " a n *W(k| T"r 't kocasının r^rede ve nasıl <e<;.ımiş ("irr aksam evlerinde bir «müîik gecesi» olduğunu hatıriaviD natır'amadıgı oatcrtıb!en,.,ıeı ve hemeıı geceyı • keı.disinden aonıldugu fyyin sına kadar. hep beraber e i b ı n van Hauptrrann. iki s«tne evvelslnin h«di«ıelernt Bünii «iintine l«Wi28 Kasım 1933 tarihhi de bayan tır''vamıv«caSını sövlemisti. Hauptmann'ın unutmasına imkân lentz bu tarzds ifade verip verme«ordııf'iı ?aman. »> ''nrın h olmı\an aıınlerden birr K o c > dü.«ünerek bavan H^ı1ptdoğum yıldönümü idı. Pezaı >Hıığu iç.n kocası işe gitmemiş. büı'i mann bu tarzda konusmus oHu'iunu kabul etmek zorund» k^'.iı. sn! lantı tertib etmişlerdl. Bu toplan "5u halde. hafıza«tndaki 1 b.ı tPklmiilün <eh<>bi ne ıdi' » tıva ı'iiji^ etınış . ,r '1 u Paul Vetterle, Marıa Muller, İsıdor Bavan Hauptmann'ın Br(.r,x sorFisch de vardı Havır, Hıır: o gnr eu hâkimlig ndeki ifadeleri 6e kokocasının Greenwich VilleîeHa'<' casının avukstı Rlıltv'ye bııa/ evsinerraya gıtm ş olması madd?tfn vel vermis olduŞu cvablar T n"ıimkânsızdı bavenet halinde ırii Wilentz bu huBavan Hauptmann'a go.? kot u,ı suslar üzerinde de şahidı ,ıkıştırda kendi=i de İsior Fisch gOnu.iı dıkca aldığı cevabtar mütenadiventanhinı pek iyi hatır'ı «îmarrak'a •Hstırlıyamıyorum • dan baret kelberaber 1932 vıhnda »ost ?rından dl Bu ı.hatırlıvamvonjnv rf'abı bavan Henkel'in evinde taı TM\\gr o derece sık ve veltna^ak oir temdi Bunriai' sr.nra Fi«rh <Ü!< *<\ ien po ile tekerrür etti ki. ^orcı'arna di evlerıne şelmiş ve 1933 aralığm c ona erH ği zaman. mshkemr> 1 dn]da. Almanyava hareket ndetı t \ ' e . duran kalabalıâın en az vsrnınıB Fisch'ın şerefıne bır '=ij 7i,afr*ı e\ınp ve cnnrıms hpçl? )ir antıp" «CIMHLRİYET» in Tefrikası: MAYMUNLA KÖPEĞ1N SEVİŞMESİ Kopenhag da aynı evae yaçamakta olan bir maşmunla bır kopek, son derece ıy. geçınmektedırler Köpeğır adı Lux maymunun adı da Rikkı'dir. Kopek, maymunun bulun gun yaramarlık'arına tahammul etmektcdir. Yukarldakı resımde Rıkki dostu kopeğır. başı üzerinde gorulmektedir. Charlotte banyoda yirmi dakıka kaldı. Amel e iki defa içeri girdi, te lefondan istıyorlar dıye haber verdi. Birinci^inde. madam Mathiez ça ğırıyordu; ikınci telefon, pijamalarını diken madmazel İstanbulyandandı. Başı arkaya devrık, banvoda uzanmış yatan Char'otte, her ıkı defasında da, daha uyuyor, sonr« s zi arasın dive cevab verdirdi. Nıhavet. sudan çıktı, sıhndi, kurulandı, bir ylğın havlu kullandı. O sabah kullanrlısı sılecek sayısı o k ? J ı i't'i ki. Cbarlotte, etraiında bir harabeler yığını gdrmek Istiyor gıbıvdi Bır lâhza. aynasımn b r ^ s ı n a gerıo oturdu. kendinı sey rettı, gözlerine baktı, dışlerine bctk tl, ince telli sivah saçlarma baktı. Bütün bunlar ne güzel, ne gençti,, Ama neye yaradl? Kım çındi bunlar? Maurıce için mi? .. Ayaanın karşısından kalktı, odasına yn du, tam o sırada öteki ^»p.Q8n giren Am^lie'yi gördü. Oda daha toplanmadı mı? diy* sordu. Çamaşırcı kadın gelnı =ti de madam .. Şimdi toplıyayvn mı? Yok. dursun . Saat kaç? Onu çeyrek filân geçıyor gauba... O kadar erken ha?... Amelie. şominenin yanına gitti, Charlotte'un orada duran saat'ne baktı. Onu çeyrek geçiyor madam. Charlotte Eh, uydurduk: dedi. Sonra, başını iğdi, saçlannı karıştırdı. Bır şey lâzım mı. maoam? Ha/ır, b r sev istenıı .nıı.'m... Xeres şarabından kaHı mı? Evet, galıba var, Tiadara Şişeyi getır bana oir de kttleh getir. Kahve içtinız. ustüne aok'inma=ın sakın madam? Charlotte, daha yumu;ak;a bır sesle: Haydi, haydl, dedi. Sen o ta Yok teşekkur erleıım . Zatsn re ırrden bıktım artık . Sen. her şeyden bıkmıssın, kuzum! Olabilir... Maıırıce'in giyinmesi b tm^'i Kîyolaya yaklaştı. gülümsedı, key fi yeıinde. madöî ve mane\i müvazc; ^j tam kans:nın çıplak kolunu tuttu. Allahaısrrcirladık. ' 1. Bııaz silkm. a canım! Bu saboh pek fir> ı o'\. galıba Chsrlotte, yan yan bakh; boğuk b r se:le: Gule gule. dıye cevag veıdi. Sana so>'edım mıvaı Chai pentıer'leıın Rodez'deki teyzeleri öınüş? Havır .. Bu lâh/a sustu. onra ılâ/e ettı Poriez'li teyzeden ba.'a ıı~? Uğurlaı olsun! Maurıce basını eğdi, ell?r"iı »a1la 1 kukia taklıdı yaptı: Pekı' Pekı! .. Manem kı Ko dez'li te\zeden sana ne, •'?,s olsun! riedı kukla taklidınp devîn pderek odadsn çıktı Charlotte, onun deıh^Hpn ı iıruHiıîi'nit 7 • .V rfi rup şapkasını. pardefü'ünü a!o,ğ'nı işittı Bıraz sonra. soKdk kdf:?ı kspnndı Aradan on dak ka çeçtı. Cha' lotte h^'tj nvnı Vjzıvetle \«tıvot du Yalnız. başını hafırce .ani pen cere taı'fına cevitmiştı Son 1. L": r 5Prn?\a h^kıvnrnu An=1''i'rr^i''3 c M yoktu. Aşçı kadınla hizmetçi ene yarıştırmakla meşgul olsalar geı ktı . Charlotte. batmak üzeıe ı ,n bir gemide, korsanların hücumuna uğramış bir gemide de buluıiod. gene yerinden kımıldamlyacağını .ld şunuyorriu Vücudü yokmııs "ibi gehyordu. Manen, kotürümleşmis pamuklara gomulmüş gibiydi Iz tırabı voktu. Hıssettigı ',ey l: ,gpr bıle değildi. Sersemdı. her \ anı bo şalmıstı. Amelıe, odaya gııdt! Banyonuzu hazırhyayım ır,ı, Madam? Charlotte: Çağırdım mı seni? diye s?r du. Hayır, Madam .. Aır.a iaşünouı.ı k Peki, hazırla... Çok SKA. o ! sun .. Başüstüne. Madam. Sıcak su musluğu galiba bozulmuş. Onun için, fazla soğuk su akıtma. Peki madam. Amelıe. banyo odasına geçti. suyun banyo teknesine akmağa oajladığı duyuldu. Charlotte. sol tarafına. pencereyc dönuk, yan yatıyordu Fleurs de Mal gdzüne ilısti. Kıtabı aldı. açu, şu bevti okudu «Sevgilim çıplalctı. hislerımi bildiği ıCjn ıberinde yalnız ?ıngırtılı mücevherlennı .'lkovmuştu ı » Charlotte, kıtabı. açık olaraK çıp lak aöâî'ine dayadı, urperdı, yuJcsek sesle: An, Yârabbü' dedi. Kıtabın kâğıdı, cıldıni uşutmüştü. Bu şekilde soğuk alabılsem diye duşunau, ölsem, bu mısraıardan ölsem, ne güzel bır şe\ o'.urdu! Kıtabı kapadı. yatağa bınktî Onu. canlı bır sevmış gıbi oksvyor. eiı, usul usul, krem rengi kâğıdın üzerinde dolaşıyordu. Chariottc ba şını haf f hafıf salhyor. sağlam t» bıye gormuş. kimseleri belısı d ürpertecek olan seylere, bir takım hayallere belli belirsiz gülirro.^or, iftihar duyuyordu. Amelie tekrar odaya ^ırdi. Banyo hazırdı. Charlotte. yorganı üzerinden attı. Dışlerinın irus^ndan konuşarak: Burnıısıım, dedi. H'zmetçi kadın, burnıtîU kolunda getırmışti. Açtı. Cnsrluttj >.t,ktı, buınusa sarındı. sert, p»n.ş «dımlarla, banyo odasına HJr U v ü rüdü. Bir lâhza sonra, Amelie onun, büyük bır şapırtı ile suya dalriıgım isıttı Omuz sılktı. Charlotte'un verde. koltuğun dıbınde sürunen ro bunu aldı. koltuğun n=tün<> şöylece serdi. Sonra mutfağa gitti. Asçı kadına, Charlotte'un o sabah aksıhği üstünde olduğ :nu, her halde kokusu çıkao» nı haber verdi. Asoı kadın. bir yandan, elinHeld tencereyi yıkarken, bir yandan da cevab ver"i Ben neleııni soımüsnm zum. O bizi vutmağa kalkarsa, biz de elbette onun genzine kaçnıasını biliriz!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle