Katalog

14 Tmmas ltti UR DAVALAR CUMMUKIYBT BEŞ Asrın En Büyük Cinayeti Avrupada şiddetli sıcaklar Fransa ile ttalyada yan fırtına. l«n hasar yaptı, yıldıruntardan 13 kişi öldü Hauptmann'ın karısı yerina an den fırlıyarak şahide " y ' söylüyorsunuz,, diye bağırdı Yazan: Tevfik Sadullah retldedilemiyen müapat deiitierle naatince "fidyei necat puslalan» dihuzurunuzda, bir ana iie hahanm ye arulan muhtelif muhaber* puıMüteakıb şanidin ifadesi, sa.on hepimizin sevdiği, jayd'ğ Wr ana lalarının Hauptmann tarafından y«da yeniden fırtına kopardı. Şeha iV babanın biricik ydvruann kay zılmış olduğunu, en ufak bir jüp det sandaiyasını Ella Acftenbach ÎS tKtmelerile netıceıenen faciw.ii na heye mahal bırakmadan, münakaşa 1 minde bir kadın işga) etmış ! Bt 5il cereyan etmış oıau^unu i:pat edilemiyecek derecede kat'iyetle is . yan Achenbach biı vakitler bayjn etmiştik. İki kere 'ıtuıirı dört eftijri pat etmek. davanın selâmeti bakı Hauptmann ın garsonluk etmekle ^ibi kat'iyttle biliynruz ki, 1 maıt mından jarttı. Nitekim Hauptolduğu lokantanın sahibesi ıd Ba gecesi. Lindbergh ,^'m yavrucuğu mann'ın hemen tevkifini müteakıb yan Achenbach yeminli olar,<K veı nu yatağından çalan na/JuJun cü polis de ayni kanaatle hareket et diği ifacesine göre Lindbergh'li'n rüm vasıtası merdı/eı kırılıaış ve miş ve fidyei necat puslalan ile geçocuğunun «açırılmasından aet.en nnı.hus cani ku.'t'jnr'aki "ocnk'» rekli mukayeseyi sağhyabilmek i ikı ıîün sonra Hauptnıa.ın'la kansı birlikte aşağı yuvarlanmıştır. Za çin Hauptmann'ın el yazısını elde kendisini evinde ziyarete !{eı niş nı vallı yavrucuğun kafatasıru p.\rça etmek yoluna gitmisti. Böylece, ve bayan Hauptmanıı küçü!'. h ı lıyan bu sukuttan haydudun japa mevkufun eline kâğıd, kalem ve 1 sevahatteı aönms>.t» olduK'ann] sağlaro kurtulmuş olması hornrn rilmis ve kendisine dikte edilecek gö\ lemişti. hemen imkânsızdı. Nitekim, l'ur olan cümleieri yazması istenmişti.. Şdhid daJıa cümlesini tamamii tulamadı da. Fakat biz bu davada Hauptmann, polisin ifadesine na mağa fırsat bulamadan bayan Ha sadece hunhar bir cani ile karşı kar zaran, hiç itiraz etmeden sahifeler uptmann yerinden fırladı. Tıp'ü :o şıya değiliz. Aynı zamandj hun dolusu yazı yazmıştı. Bu kfigıdlann casının Perrone'ye yapmış oı îuğu harlığı derecesinde kurnaz olan bizzat Hauptmann tarafından yazıl gıbı: "Bayan Achenbach, v««ldn söy katil evvelâ 1 mart gününü nerede mı? olduğu da şahidler huzurunda lü\orsunuz!» diyc hayKirnHİw baş geçirdiğini. sonra da ayağındaki sa ve bir zabıtla tesbit edilmişti. Ay ladı Bir taraftan hâkim, biv«ı katlığın sebebini düzme delüler ve rıca, trafik dairesinden otomobil plâ Hauçtmann'a sakin olmaaıa. lhuT şehadetlerle işpat ve izah yoluna kasını yenilemek için 1931 yıhn ederken, başsavcı da bufcrsatık a gidecektir. 3 mart günü. yani hâ danberi muntazaman kendi el ya • çjrmak istemedi. diseden hemen iki gün sonra, ba zısıle doldurmakta olduğu müracaat «MuHeıem hâkim c;y> dedi. yan Achenbachı ziyarette ve nna kâğıdları getirtilmişti. Bir diğer sa«Tkide birde sanığın ve ta/aftar bir seyahate gitmiş oldukiarını ve hid bizzat Hauptmann'ın yazmıs ollaruur yers:z müdahale>;.i!it ma bu seyahatte Hauptmann'ın avaK duğu bir bono getirmiş. sigorta sirruz kalıyoru* Sadece ve sariece bileğini «berbad» ıncitmis olcuğunu ketinden de otomobilini kazaya kar «cın'etin Uztrrürüne hiz>net maksa söylemekte hakiki maksad 'ouciur. sı sigorta ettirirken gene bizzat dilf buıavr kadar zahme' etmi* o Ben sizi vakıâlarla ve bayan Vrhen Hauptmann'ın yazmıs olduğu res lsn saveı değer vatanda^Ur haka bach'ın gürültüye getirilmek iste mî kâğıdlar elde edilmişti. Böylece, rete maruz kalıyor. DikKat buvu nilen ifadesile başbaşa bırakıyorum, üç ayrı tomar mukayese edilmek ürursanu bu daima özlü ve ean a muhterem jüri azaları. Şahid sizin zere mütehassulara teslim edilmişti. liı?! bir ifade ile karşılaştiKİi' ve dir, bay Reilly.» Bunlardan birincisinin fidyei nekit oluyor. O zaman. âdeta önceder cat poslaları • kimin tarafından Reilly bir kere daha müşkül du yazıldığı hâlâ «meçhul» dü. İkin tertiblenmiş gibi, replikiîr nı süfrumda idi. Elinden gelen gayretle cisi polis tarafından dikte edilmiî lörden aıaı aktörler gi'oi yerler noen fırhyorlar «yalan soV'iyorsu bayan Achenbach'a ifadesini değij olduğu için sanık bunun ne makKUZ!» diyt haykırıyorlar. Buıun tirtmeğe çalıştı. İri Alman kadını, sadla yaptırıldığından şu veya bu böyle oldupunun canlı .ni:a'ı bir lâh sanki yalancılıkla itham edilmiş ol sebeble şüphelenebilir ve yazısını za evvel gözlerinizin önünue ce:e manın hıncı ile. ilk ifadesini âdeta değiştirmeğe çalışabilirdi. Üçüncüsü y?r. etmiştir. Şahidimiz ne oe^i? seddeliyerek tekrarladı. Hauptmann ise trafik dairesi. müracaat kâ Sadece Hauptmann'larin i\end;3ı:ıi ın yürüyemiyecek kadar topallağıdları, bono, sigorta kâğıdı a!ehâdiseden .ki gün sonra riyarst eı dığı üzerinde o derece ısrarla durlâce şartlar altında yazılmıs olup miş oldukiarını ve bir seyahatten du ki. mukabil sorpulama ilk ifadeyi çürütmek şöyle dursun, tam Hauptmann'ın ten tabit» el yazısıdönmekte oldukiarını sovıeii değii nı ihtiva etmekte idi. Mütehassıs mi? Bunas hiddete, şiddete knpıla tersine başsavcının iddiasını destek cak ne var? Hele bunun öjui, caa ler bir mahiyet aldı ve kafalarda: lar. bu üç çeşid vesikayı mukavealıcı biı ıisde olduğu nasıl iHdi:< e "Tutunmadan. dayanmadan yürü se edecekler, bu mukayeseden bir dilebilir oeğil mi? Evet, rnjHrrem yemiyecek derecede ayağı $akatlan neticeye varacaklardı. rskım bey ben idd a edıvoru'n k. mış olan birisinin hususî bir makMuhakemelerde vazife alan çesıdkayan Achenbach âmme da.ısnvn sadı olmadıkça nezaket ziyaret ne li «bilirkişi» ler arasında vesikaiar en miüvrr şahidlerinden bınJ.ir. Bu gitmesi mümkün miidflr?» gibi bir veya müspet deliller hakkında ko:iu DU biz üliyoruz. Fakat ou.ıu b*z m de şüphe uyandırdı. şanlar kadar ikna edici olanı yok gibi Hauptmann'lar da Din> r.r ar. A Bayan Achenbach'ı takib eden tur, denilebilir. Bu çeşid bilirkişi sıl mühirrmi bu salonda i:z.<m ve şahid de Hauptmann'ın davasına ler, şahsl kanaatlere, tahminler<«, tükunet temin edilebildiŞi fnkdir şiddetli bir darbe daha indirdi A duygulara, inançlara, hayat görüşde bayan Achenbach ın ne dvlıvt karet sahibi Dir şirketin memurla lçrine dayanarak hüküm vermek ceğini de biliyorlar. İstirhI'.IT,' bu rından olan bu şah.'din mahkemeye yani, şahıstan şahsa değişebilecek çok mühırr ifadenin gürültuvi kur ibraz ettiği resmî kayıdlara göre hükümler vermek durumunda deban edilnriesinı önlemenizdir! < Hauptmann şirketin işletmekte ol ğillerdir. Bu çeşid bilirkişiler, gerBaşsavcının bu dramatik jpîtia duğu Majestic apartırnanmda mart çek mânasile birer fen adarrıdırlar. den sonra bir kaç tokmak c!<j:besı ve nisan 1932 aylarmda çalışmıştı. Vazifeleri, tetkik ve tahlillerine susalona sükuneti iade" ediver li ^im Gene bu kayıdiara ve ayrıca şahi nulan vesika veya delilleri. fennl dı herkei büyük bir h»»»jnla «mü din de bizzat hatırladığına ^dre vasıtaların mihengine vurmaktır.Bu hım» liği evvelceden ilân ?d:.e"i ifa Hauptmann 21 mart 1932 ^ünü işe çeşid bilirk'şiler. mikroskobdan fay deyı bekliyor. âdeta hiç <im e ne başlamıs ve 1 r.ısan 1932 = ünune ka dalanarak. modern fotografinin, gedar, o gün de dahil olmak izcr'» niş imkânlarını kullanarak, kim fe5 almıyorau. Başsavcı nezaketle hâkime teşe* pazarları haric her gün ^alışnştı yevî tahliller yaparak. en hassas kür etti, sonra sanki şahıHe rıtab 2 nUan günü Hauptmann i' bsşı ölçü âletlerinden istifade ederek ediyormuş gibi. gözlerini nvjnan yapmamış. ancak 4 nİ5an 'paz.ntc muhakeme huzuruna kat'î münakaokurrruşçasına müdafaa vi«;iltrin« si) günü tekrar çalışmağa,i5h>ı $ ve şa edilemez neticelerle g«lebilecek o akjam kendi arzusu üzerme ışten durumdadırlar. Tabiatile her mes dikerek sordu: lekte işin n ehli kimseler olabile «Bayan Achenbach, o akşam ayrılmıştı. başka neler konuşuldu, 'u'fen söyTabiatile, başsavcı 21 nar**ar.be ceği gibi, elindeki vasıtaları gere ler misiniz?» ri, tatil günleri haric. her «ün munken şekilde kullanmak kabiliyetinİri kıyım lokantacı kadiıi. fcoyu tazaman işine devam etmiş oian den mahrum olanlar da mevcud bir Alman şivesle. âdeta iç.n rtok Hauptmann'ın izinsiz olarak ışını dur. mek istermiş gibi süratle ' sb terketmiş olduğu 2 nisan jjtiiimün (Arkası var) î doktor Concon'un H3zaı:kta verdı: "Frau Hauptmann ja.ı ı: Ko •<Johnı> a 50 bin dolar tesıiıTi tttiği cam ayak bileğini incitti. ü^rii. Çok gün olduğunu jüriye hatırla'ın.ıktpn gert kalmadı. Reilly, elinde re«n.) berbad incitti. dedi.» Şahidn söylediğine göre. Haupt kayıdlaria konuşan bu •ahıdi mumann grrrekten fena haldp fnfiıiı kabil sorgulamaya çekmen.n fr.yyordu. Evin kapısı ile taraça mer dasızlığını ıdrak edecek ierecede İngilterenin en büyük kuma; fabridivenı aıasındaki kısa mesaievı ca tecrübeli bir avukattı M'jkaııl sor katörlerinden Cyril Lord Ttırkiyede J hi i â n j dünist nsamamı:. bu ^ÜT. gulama olsa olsa ilk ifadeyi iı^;, ıd kurmağa karar verdiği fabrika işini görüşmek hattı, ancak ev duvanna ve taraca ve teşdid edecek, dolayısile •.rhitlin uçağı ileüzere dün gece 21.10 da BEA Londradan şehrimize gelmişkoıkuluğuna (utunaraK ftrıf, c 'o aleyhte ifadesi jüri azalan.vi ks tir. İn?ilterede 19 kuma? fabrikası bufalarında daha derin ve lana S".,v lunan Cvril Lord"un fabrikalarının msdlanmak suretile kate.ieb>'n,i;ti. l Başsavcı bu süıckü müoarezeue vetli iz bırakmış olacaktı. 3u =]Jı di dcgeri 300 milyon Türk lirası civarındüşüncelerle Reilly bu jahide I,ç dadır. bir raund rlaha kazaıın;r ^ " ı s n ı t Dünvamn en ucuz kumaşlarını ve bu nef;s itimadı ve guıuru il» jüriye bir soracağı olmadığını öyiedi. Amerikada yol dâvası içinden çıkılmıyan müşküller yaratıyor l ~ ~ M ^ 1© Londra 13 (AP) Avrupanm j hemen hemen her tarafında 6 gündenberi hüküm süren sıcak dalgası en az 60 kişinin ölümüne yol açmıştır. Bir çok memleketlerde harar«t 40 dereceyi aşmaktadır. Lon" drada bi^e bugün öğleye doğru şehri kaphyan hafif sise rağmen, «ühunet 30'u aşmaktaydı. Avrupanın bir çok memleketlerinde halkm tıklım tıklım doldurduğu plâjlar, dere ve göl kenarlannda boğulma hâdiseleri olmaktadır. tskoçyada evvelki gün 8 kişilik bir aile boğulmuştur. İtalyada boğulanlann sayısı 10 a yükselmiştir. Fransada. sıcak dalgasını bir çok kesimlerde şimşekli yaz fırtına ları ve şiddetli yağmurlar takib etmis, maddî hasar milyonlara yükselmiştir. Son 24 saat zarfında yıldırım isabeti yüzünden 5 kişi ölmüştür. İtalyada da yıldırımdan ölenlerin sayısı 8 i bulmuştur. Isveçte, hararet derecesinin 4O'ı aşması iki ölüm hâdisesine sebebiyet vermiştir. Bu memleketteki motörlü taşıtlar sayısı 1965 te 80,000,000 yekuıtuna varacak, Eisenhover 10 senelik bir plân yaptı ve kongreden 75 milyarhk tahsisat istedi Avusluralyada gazefe harbi! Sydney. 13, (R) Burada gazete sahipleri ile gazetelerde çalışan lar arasında garip bir harb başla" mı;4r. Daily Mirror gazetesiriin mürettipleri grev ilân etmişler, bu grev yayılınca da bütün gazete sa hipleri elsle vererek tek ve müşterek bir gazete çıkarma yoluna gitmişlrdi Bu gazetenin ir.tisar etmeye bsşlaması üzerine grevciler Amertkada modern yollara bir baki| toplanmışlar ve onlar da müşterek Başkan, bu tahsisaü istcmekte yol sıkıntısı mevcuddu. bir ffazete çıkarmak karannı al* Başkan ELsenhouer, 10 senelik yol Bu yüzdendir ki trafik meseleji, mıslardır. Bu iki gazete arasınds inşas: programının tatbiki için*bu hakhdır.. Çünkü, atom asrına giren ki mücadele nvsrakla takip edilmek »pne Kongreden 75 milyır TL. tah /mc»iks, yol buhranı yuz'inden, şimdi mılli bir derd halini almi|tıx. sısat Utemıştir. h;nüz tam mana'ile otumobıl ai Maamafih, yapılan yollarla birlıktedir. rıns. bi'ı« gırememiş,tir. Bu^un yola te, piyasadaki motörlü vasıta sayısı harcanan müyarlarca lira, Amerikalı da artmaktadır. 1965 Amerikauna nın gözünde kat'iyen büyümüyor. bir göz aUİım: Halbuki, 75 milyar TL. federal hü 1965 senesinde, motörlü vasıta «akumetin senelik gelirinin üçte biri yısırun 80 milyona çıkacağı 'ahroin dir. Bu para, tıüfusa taksün edilecek ediliyor Yani, 1954 senesia* n*wolursa, insan basına 450 TL. düj" ran yüzde 40 bir artıj oiıcaktır. ı • mektedir. Aynı zaman içerisinde, yol ınjaatınAmerikada hakikaten yol bubranı da yüzde 45 bir yüluelma yapılavar mıdır? Bu, Amerikalılara hâs bilecektir. Amerikalılar, |imd;ye ka bir ihtiyaçtır. Bir ikisi haric yer dar olduğu gibi, normal mılcttrda yüzünde hiç bir memleket, böyle yol yaparlarsa, 1941 de bir vw*itin büyük yol davası ile karşılaşına geçtıgi yoldan, 1965 te üç Une birmıştır. Bir :kı devletten kasid, ln den geçmek zorunda kalaciktr Bu giltere ve Almanyadır. OnlarUan takdirde, kara nıkliyetı tuya düfe gayri hiç bir devlet, Amerıka sibi cek demektir. müşkül bir duruma girmemij..r. 1965 te vaziyet böyleyse, 197& te Amerıkanln trafik ııkıntısının baj ne olur? Zira, o tarıhte motörlü vasıtaların sayısı 9200O.0O0'a çıklıca sebebleri şunlardır: 1 1954 te Birleşik Devletlerde mış bulunacaktır. ki motörlü vasıta sayısı 58 milyona Her Amerikalı 10 senelik yoi prog yükselmiştir. ramını destekilyor mu, 0er*;niz? 2 19411953 seneleri arasında, Tabil hayır Amerikada yrfTSrîfl'yU* 60.000 kilometre yol yapılarak, A de 90 ını, gidişgeliş yoiUr teşkil merikayı ören yolların uzunuığu etmektedir. Her ikj tarafındij yer 4.500000 kilometreye çıkarılmışt.r. alan benzin istasyonlan ve dükkân3 Gene bu tarihler arasında. lar, bu yolların etrafına sed çekbir otomobil nazarı itibara ahnmak mektedir. Böyle bir yolun geniş'.esuretile yapılan yollardan iki tane tilmesi için dünyanın Utınlâkine otomobil birden geçmek zorun^a ihtiyac vardır. Bu güçlügü bfrtaraf kalmıştır. Yani o tarii'lerde de bir etmek üzere. yeni yo!larırı bir ta Dtinya Minimini Monako prensliğinde buhran rafında olrun, injaat yapılmasına mütaade edılmiyecektir. Sonra, girisin tahdid ediidığı yollarda, yavaslamak, dönüs gibi ş.yleı mevzuubahs degildır İst^ru'en yerde durulamaz, hep aynı s'iıfle fitmek latımdır. İstatistikler, bu Ç«|id yollardaki kaza nisbetiom dort' t t bire indigini ortaya kovmuştur. Petrol endüstrisi idarecu'H tek istikametli yollara muar.zhriar« Çünkü bu vaziyet 40.000 setvis ıstasyonu lahibinin işine geımiycrBununla beraber, yapılan yoi aıın maırafı, halkıa üzerine yik'enmek tedir. Her Amrikalının ma^raflsrının başmda. otomobiline ha.c.dığı para gelir. Tipik bir Amerikalı bu uğurda senede 1250 TL harcar. Bunun yüzde 10 u yol inşası :çin ^erdigi vergidir. Yol programını hszırlıyan mühendisler, yüzde 10 unu yüzde 33 e çıkartmak niyetindedırler. Muhakkak ki, bu kadar çok vergi vermek istemiyen bulunacaküt. Fahalefetler yaratır. Şüphesiz ki icısa bir zaman sonra, her Amerikalı, iki kilometrelik rahat bir yol için 3 kuruf vermekten çekinmiyece*tır Fakat, daha mühim bir mesele de vardır. 1965 Amerikası 80 mil yon otomobili nerede muhafaza edecektir. r YENİ İCADLAR Yeni bir spor vasıtası Su üzerinde kütle halinde kaymayı temin eden vasıtaya «su karuçası» deniyor Monako'nun uzaktan görünüşü Monako Prenshği geçen hafta büyük bir tehlike atlatmıştır! Bazı :da reciler suiistimal yapmışlar. Prensliğin bir milyar franklık zarara ağramasına sebebiyet vermişlerdi. Monte Karlo radyosu diyor ni: « Şimdi her şey yoluna gird', suiistimal yapanlar azledildi. Monako Prensliğinin temelleri sağlamdır!» 149 hektarhk araziye, 2500 vatandaşa ve topu topu 60 subay ve askere sahib bulunan Mona Prensliğınde geçen hafta neler oldu? Prens liğin Malıye Bakanı olan Crovetto, Monte Karlo radyosunun re.si 3oiamito ve Monako Prensinin hususî müşavirleri bulunan Pierre Rey üe Pez kolay para kazanmanın yollarını araştırmışlar, şüpheli .bir işe girmişler, (kıymetli madenler bankası) nı da bu işe âlet etmişlerdi: Fakat dedikodu almış yürümüs, bir çok kimseler vazıyetten şüphelenmişler ve bu bankadan paralarım çekmeğe koyulmuşlardı. Kasalara akın devam ettiği takdirde banka iflâs bayrağını çekecekti. Halbuki Prensliğin banka sermayesinde hissesi vardı! Monako ne biçim bir prensliktir? Yalnız erkek seçmenler her beş senede bir rey verirlar ve böylelikle 17 azadan müteşikkil bir (millî meclis) intihab edilir. Fakat bu meclis yalnız tavsiyelerde bulunabilir. Bakanlan, Monako Prensi ve Fransız hükumeti tayin ederler. Çünkü Fransa ile bu küçük prenslik arasında gayet kuvvetli bağlar me\ cuddur. İşte bu (Müli Meclis) suistimal dedikodusu karşısında /ainız tavsiyelerde bulunmakla ikttfa eylemiyeceğini Prense bildirmı^; mesuller azledilmedikleri takdirde top»an Utifa edeceklerini. buhranın rîa patlarak ver.sceğini haber vermişlerdi. Monako Prensi de düşünmüş .taşm mış, bakmış ki olacak gibi d»ğil. iki hususî müşaviri ile Maliye 3akanını da azletmiş! * * * Monako Prensliği vatandaşlan böyle buhranlardan son dereoe ürk mektedirler. Neden mi'* ÇÜHKÜ hun lar vergi vermezler, askeriiK mecburiyeti diye bir şey de canımazlar! Prensliğin kaybolms?'r,.i c^ıolacak bir buhran bütün bu imtiyazları kaybetmelerine yol açabiıecektir! Fransa ile Monako Prens'dğı arasında bir andlaşma mevcuddur Eğer günün birinde Monako ıahtı boş kahrsa, o zaman otomatik j«lalae Prenslik Fransaya bağlanacak, Monako vatandaşlan da Fransız "atandaşı olacaklar, vergi ie ödıyecekler, askere de alınacaklardır! Bü gün Monako Prensi bekârrtır ve evlenmeğe de kat'iyen yanaşmarr.ök tadır. (Millî Meclis) i ürküten n e selelerden biri de bu! Evlensin c'e tahta varis bulalım. vergi verm?'üten. askerlikten gene kurtuialınj liyorlar, böyle düşünüyorlar! *** Bir İ'ngiliz kumaş fabrikaförü geldi döndü: Bundan sonra muhakeme. en mü «Muhterem jün azaUru '1e<:i. him safhasına girmiş oldu. Bassavi'Cerhedüemiyen kat'i ifatielcrle. cl Wi!entz ile yardımcılarının ka arada yerfıstığı kabuŞundan kumaş yapmakla meshur olan tngillr İs ad«mıpın memleketinıızdeki temaslarına ve .VBpacaSı yatırıma büyük önem verilmekıedir. Buğday Amban Yapılan Cadde I .1 Amcrikaaa Missouride meshur caddclerden biri halıne konmustur. Caddede takriben 50.0)0 Monte Karloda dolaşar çayialara bakllacak olursa Avrupanın ou en küçük prensliğinin (Prensi) artık ciddi bir şekilde devleti (!) ile mfcs.gul olmak kararını vermiş! Monako Prensliği hududları r;ahilindeki eğlence yerlerinin temin ettiği kazanç gün geçtikçe azalmak tadır. Monte Karlo gazinosu 195* Avrupa gazeteleri, su üzerinde 1955 mevsiminde 115 milyon frank yeni bir icadın tafsilâtı ile dolukâr bırakmıştır. Halbuki Cannes, Deauville gibi Fraasadaki gazino durlar. Bunun adına '<su karuçası» laıın aynı mevsim içinde elde ettik deniyor. Hani eskiden üç, dört çift atın çektiği büyük posta arabalan leri kâr muazzamdır, diyorlar. vardı. Daha motör yokken bir yerTetkikler yapmışlar ve aniamışden diğer yere onlarla ıjıdilirdı. lar ki, Monte Karloyu da Monako Karadaki bu naki! vasıtası vakıâ Prensl:ği dahilindeki (deniz banspor maksadına hizmet etmezdi ayoları şirketi) ni de modernleştirma şimdiki su karuçasına isnıinı ve mek lâzımdır. Bunlar, geçmiş devirlerin milyonerlerin.? zenginlerine ren bir araç olarak tedaivı sebeb güre hazırlanmıştır. Monako Pren oldu. Nasıl bir araba bir kaç kişıyı birsi şimdi daha çok gencleri. milypner olmayıp da Monakoya gelmek den taşıyabiliyorsa bu iu arabatı istiyenleri celbetmek niyetindedir da bir kaç kişinin su üzerinde seve buna göre Monako gazinosunda j ğiıtmesine. daha doğrusu kayma.sıda. diğer eğlence yerlerinde de ta na araçlık etmektedir. dilât yapılmasını istemekteöir. Böy Bir motörün ardına bağljnıp da lelikle aşırı lüksün kaçırdıgı orta suda kaymak. hattâ dalgqîarın üssınıf turistleri de Monako Prensli tünden sekip atlamak feHidiı Tek ğine çekrr.ek mümkün olacaktır. | başına bu zevkin tadılmasıdır. HalFakat bu tadilâü vapmak için He buki yeni vasıta ile bir dhi irusn milyonlara ihtiyac vardır. MonaKo suda kaymanın tadını çiK^rmaktaPrensi bunu nerpden t>?min odycck? dır BPŞ. altı kişi yanyana, yarım Şimdi bu parayı arıyor diyor nr daiıt şeklinde ve kaptan^ız bir rr.oMonakoluiar da. Prenslennin para törle çekilmektedir. Buna daha ziooğru dan evvel kendine bir eş ır^ms^Juı >ade itilmektedir demek ve bir an evvel evlenmesini Uteyıp olur. Çünkü motcr de aynı s:ranın başındadır. Önde değil, >antia. duruyorlar! H'ımi S. Avrupa deniz ve eölleriic!« pfV Veni vasıtarun demirlendikten taammüm eden su kayağını hiç degiise çürüğe çıkarmaJda tehdid etmektedîr. Çok eğlendirici bir spor o'masma rağmen tek başma yapüdığı için ve motör tedarık'.nde çekilen güçlük dolayısile mahdua kirn selere münhasırdır. Böy's olunca pahahya mal olur. Motör «ahiblermin nazı çekilmez. Üstelik ıs.adikleri para da bir kişinin keses.nden çıkar. Bunları düşünen bir mühenâis, yeni spor vasıtasını yaptıktan sonra Avusturya göllerinden birinde tscrübe etmiş ve mevsim başındâ e üe ettiği muvaffakıyetini memleketin diğer göllerine teşmil ederek tutundurrrağa başlamlştır. "Kernten gölündeki» tecruheye göre yeni buluş kıîaca jöyle lıulâsa edilebilir: Vasıtanm sürati ilk çUtış anmdan itibaren saniyede 20 mît'eye kadar varmaktadır. Hareket halinde istenildiği gibi Tidnevraiara müsaid. dalgalı denizde devri'me tehlikesinden uzak, her türlü hünerin yapılmasına elverişlidir. Çapı S0 metre olan bir daircnin ıçınde döndüğü halde muvazene?ıni kay Yanm daire teşkil eden Karuçanın bır uçunda motör, diğer ucunda hususî bir iskandil vardır. Demirli vaziyette iskandil t3rafiAu*a • i tutulmakta, ara^aki kayak'.ar ç^'k çubuklarla birbırine merbut D^'.ar nıaktadır. İskandil ile motor jıası 40 rnetredir. Elektroırotör ile çalışan motörbot. su altından gesen bir kablo vasıtasile Iskandili de tah rik etmektedir. Karuçanın idareine gelince, l'arada bir manivelâ üe bir kaç iii^t.e nin yardımından faydalanma.f.'i, hareket rnanivelâsına basınca la •£ket etmekte, sürat ayarlaması •ia diğer bir düğme ile temin tui 1 mektedir. Dönüşlerı keza karai^ki cihaz yapmaktadır. Sahilden biraz açıkta denjırlıyen karuçaya biniş ayrı bir â'.eıtHir. Birinci, e\*velâ çelikle sağiarnlaştl rllmış küçük bir dubaya binıyıt. Ortası çukur olan dubada rjn (.ıkış yeri vardır. A^'akları altınca ı i cıft küçük kayak olduğu ha!d^ ?•:ya fırîitılıyor ve motöre ; ı.ıa<ıyor. G( zinti bitfikten ?onra da \\ı • nı mpkarizma onu salıile yaklajtıt:p A