Katalog

6 Mavıs 1955 UİiET BEŞ İsviçrede yayalar ile otomobil kullananlar arasında şiddetli bir tartışma başlarruştır. Yayalar, otomobil ve diğer motörlü vesaiti kullananların «terbiye» edilmesini bühassa istemektedir. Bunlar ise, seyriiseferi bozan yayalar diyerek «terbiye» dersleri ne bühassa onların tâbi tutulmalannda ısrar edegelmektedirler. Şoförlerin ve umumiyetle «tomobil veya kamyon kullananların bağlı bulunduklan sendikalar, cemiyetler vardır .Bu hususu göx önünde bulunduran Lausanne'lı bir «vukat «Yayalar cemiyeti» ni kurmus ve bunun gayesini şu «özlerle ilân etmiştir. «Yayaları motörlü vesaite karşı korumak!» İlk yayalar cemiyeti Isviçrede kuruldu Atlantik sahillerinde son harbden kalan betoit istihkâmlar sayfiye evi yapıldı Hollandahlar buralara akın ediyorlar, bir istihkâmı kirahyan bunu beyaz renge boyamaya mecbur, fiatlar haftalığı 19 liradan 28 liraya kadar degîşiyor Daha on sene e\Teüne ka^ar top ' çok çocuklu aileler tarafından tunamlularınm tehdidli birer ağız gi tulduğu, pahah sayfiye yerlerine bi açıldığı yerlerde şimdi küçük gidemiyen ortahalli veya fakir kimstyfiye evlerinden müteşekkil ma seleri bir araya topladığı aöylenihalleler teşekkül etmiştir. O za yor. man dehsetli bir boğuçmaya »ahne Bilhassa Amsterdam «akinlerinolan o yerler, At'antik kıyıları; ev den teşekkül eden kalabahk, yazın ler ise gene o günlerden kalma buralarda vakit geçirmektedir. İstopçu mevzileri, daha doğrusu tihkâmlar, şimdi müteçebbis bir «rBunker» denilen yeraltı k?leleri Holandaluun icarı altındadır. Her dir. Harb içinde meşhur Atlantik kalesini kuranlar, bilindcri gibi denizden gelecek düşmanı buralardan actıklan ateşle yok edecekler, bekçiliSini ettikleri kıtaya çıkartma teşebbüsünde bulunan'.arı buralardan tardedeceklerdi. Bunlara o zaman, yapıeısmın adma izafeten «Todt istihkâmlan» denirdi. Baştan asağı Atlantik sahillerini düşmana kapatmak için yapılmıştı. Dışarıdan bakmca pek bir çey eörülmpzdi. Çünkü yerip ii^tünde ka lan kL«:mlan ufak ufak beton yapılardan ibaretti. Renkleri bskımmdan da araziye uydurulduklan için görünmezliklerine diyecek yoktu. Halbuki yerin altı bunun tamamile tersine idi. Her istihkâmdâ büyük sahra toplanndan ga>Ti harb mühimmat ve teçhizat' vardı. Gene her biri yeraltı geçidlerile birbirine bağlanmıstı. Büviikiü kücüklü Bunkerler, ufak delikler ve mazgallarla dışanda cörüş sahası temin ederlerken içeride blr faalivettir gi derdi. Hulâsa bıınhr köstebek yuvalannı andınyordu. Bunkeri kiraya verirken bu açıkgöz Holandalı .kiracılarından bazı şartlar da istemektedir. Buna göre kiracı, oturacağı yeri kendisi tanzim ve tefriş edecektir. «Zvler» mobilyasız ve olduklan gibi verilir. Eğer ihtiyac hissediliyorsa tamir ve tadil işi kiracıya aiddir. Meselâ pencere açmak veya mazgal deliklerini büyütüp giriş çıkış yerlerini tahvil etmek jfbL. «Mal sahibinin» bir şartı daha vardır ki mutlaka yapılması lâzımdır. Beton duvarlarm badanası... Badana beyar olacaktır. Betonun rengini beyaza çevirmekten maksad malumdur: Bir defa dinlenmeğe gelen uıgan açık bir muhitte yaşamak ister. Beton, koyu rengile loş ve karanhktır. Sonr« bu renk, harbin kara günlerini hatırlaür. Bu hatırayı silmek gerek. Beyazm sükur.et ve banş aşılayan hususiyetleri var. Kirscı ile mal sahibi arannd» ciri usule gör« kiralâr, haftahk veya ayhk c'.arsk ahrır. Mevgimlilı olunca fist düser. «Evin» büyüklük küçüklüğüne göre da kira bedeli değişir. Yapılan fiat listesine bak'.hrsta vn kücük «ev» haftada 26 gulden getirmekte, en büyüğü 38 guHenden birsz fazla irad »ağlamaktadır. Yani birincinin haftahk geliri 19 lira, ikincinin ise 28 liradır. Köylerde fiatlar ilk nazarda pahah gibi göriinüyorsa da kiracıhnn muvakkater geçirecekleri tatil günleri için fazla bir şey degildir. Çünkü bir hafta veya bir ay bu para ile hem oturacak yer ve hem d« gidecek deniz bulacaklardır. Sonra toplura eglrnip gülmek ve nihayet mükemmel bir havt tebdili ile işinin başına dönmek, başka plâj ve sayfiye yerlerinde münı» kün değildir. Haber verildifiiie göre Bunker köyleri y « için şimdiden haıırhğa ba|lanuş'ardır .«Evlerden» çoğu tutubnaktadar. Oralarda kışın kalaa allelerden de bahsediliyor. Böylelerinden çok az para i*teniyor. Meselâ senede 20 lira. Bundan maksad köylerin kalabahklaşmasını teşviktir. Yaz sonljrına doğnı herkes elini eteğini cektiğinden kışın ıssızhğına çare bulmak için!. «rîstıhkâm köyüne> daiml yerleşenler «evlerinj» bayağı döşeyip dayamjşlardır. Pencerelerinde çiçek saksılaradan turun da pardelerine, edtlarında, koltuklarına kadar vjrdır. Yızın ora'.ara, tskl muhsribler da geliyor. Bunlar daha ziyade Almaayadan (telen ruristlerdir. Unifivma«ıı geldikleri halde yerli halk tanfındın hoşnudsuzhikîa ksr?'.lamyorlar. SoŞuklufun sebebi, bu simaların cnlardaki harb h3 f ;rs!arını tazelemesidir. Biüıassa bu sene felnaeleri hiç isteraniyor. Ç'uıkü Holandanm kur*uluşur.un cnuncu yılında bu hatıralarla, diinün düşmanlan ohn bu?ün':ü ruristlere fena muamele exiileceğinden kcrkuluyor. T. A. ı jsviçrede otomobilliler Yayalar Mücadelesi Uolandanın Atlantik sahillerinde İkinci Dünja Harbinde müthis bo?u$malara sahne olan topraklar ve bugünkn sayfiye evlerl Yer yüzünün belki de bu ilk «Yayalar cemiyeti» geçen gün ilk kongresini Lausarme şehrinde »kdetmiştir. I Bunlar ne istiyorlar? Diyorlar ki: «Herşeyden 5nce otomobil ve benzeri motörlü vesait kullananlar (terbiye) edilmelidirler. Bunlar» daha esash bir şekilde dersler verilmelidir. Ancak bundan sonrm yayaların «terbiye» »edilmesi işi gelmelidir.» Bunlara, otomobil kullananlar şu şekilde cevab vermektedirler: «Hayır, evvelâ yayalar (terbiye) edilmell, onlara yolda nasıl vürünmesi lSzım geldiği öfretilme lidir. Otomobil kullananlar, ehliet almak için esasen imtihan gedrmekte ve bu işi başarabilecek ha!e gelmek fçin de ders almakta, çahşmaktadırlar. Yayalar !se kat'iyyen bu yolda ders görme•nişlerdir. Yaya 1900 yılmda ne ise '955 yılında da odur! Onun seyii=efer bilgîsl kat'ivyen gelişm?miftir. Halbuki yollar otomobil»rle dolmuştur. Bu sebeble yayaar Içijı kıırs Buna (Yayslar cemiyeti) baskanı şu şekilde cevab vermiştir: «Hayır beyler... Daha otomo biller mevcud defilken vollarrlq vayalar dolaşıyordu. Yolları ilk kullananiar onlar olmustıır. Ve •n< 79>n.Tda vava.l = r P7İ<i çoğuniuğu teşkil etmektedirler. Bu sebeble yayaları, seyrüseferin makineleşmis. olması keyfiyetine bağlamak, onlardan otomobilleıe ayak uydurtmalannı istemek im kânsıj haksızlıktır. • »• (Yayalar cemiyeti) bir beyanname neşretmiş ve resmî maka.nlardan neler istediğini ju jekilde sıralamıştır: 1 Polisler, otomobil ve diğer benzeri motörlü vesaiti kullananlara karşı yumuşak davranmaktadırlar. Bu »ebeble de yol kazalan çoğalmakta ve yayalar arasmda ölen ve yaralananlar artmaktdır. Polislerin, seyrüsefer kanunlarına karşı gelenleri insafsızca cezalandırması lânmdır. 2 Mevcud seyTÜsefer kanunlan daha da şiddetlendirilmelidir. Kaza yapan şoförlerin elirden ehliyetleri alınmahdır. Böylelikle yayaların hayatına kasdeden kim seler yollardan uzaklaştırdmalıdır. ğeri vermemektedirler. 5 Çiviîi geçid yerlerinde yayalara mutlak bir hak tanmraalıciır. Bu çivili geçid yerlerinde yaya bulunduğu müddetçe otomo biKer oradan geçememeüdir. (Yayalar cemiyeti) istediklerini temin maksadile İsviçre dahilindeki bütün yayalara hiuben biı beyanname neşretmis ve bunlar cemiyete dahil olmaja davpt evlemiştir. Böylelikle aza sayısı arttıkea, taieblerin de ağır basacağ i'.âve edilmiştir. *** Bundp.n sonradır ki. otom^bP ve diğer motörlü vesaiti kull?nanların sendikalan ve cemiyetleri de mü'terekpi bir bevgnname nesretmişler ve (Yayalar cemiveti) ne cevab vermİEİerdir. Bunlar. (Yaya'ar cemiyeti) nin dvayı tpk faraflı olarak ele ald e m ı bürsssa be'irtmekt» ve re? mî ırakpTilan b'jndan böyle yayalarla daha yakından meş;*ul olrr?a davet ermektedir. t"=v1cre makamlan her flc' *ara3 Bütün motörlil vessit W fın b°vannpTn°!erinI tptkik etbir «azamf süratn konulmalırlıtv mrkte ol/'uVlarmı ve yak'.nda geBunun siddetle takibi elzemdir. lir. İsvicrede gecen sene 4 Şoförler için hususî kurslar ihda? edilmeli ve bu kurslarda on zarfmda yol kaz?lan »rtmış ve lara «insan hayatınm değer:•» Vu yiirden ölenlerin sayısı da çohakkmda ders verilmelidir. Bir ealmıstır. Râmi S. b i r çok şoförlcr insana gerrkiisri de Kraliçenin kocası gazelecilere ders veriyor! Londra, 3 (AP) tngiltere Kra liçesi Elizabeth ITnin e?i Edinbo •ursh dükü, Londra'nm tanmmış gazete ve basyazarlarını kabul ede rek kendileril» urun bir ırörüşme yapmıçtır. Bu görii«me esnasında. Dük, gazetelerin kraliçe ailesi hak kında ya^nlanan haberlerde daha dikkatli olmalan eerektiği konusu •Czerinde durmuştur. Dük, bilhassa Prenses Marearet ile Albay Town>;pnd ara.^irdski ma ceraya basının el koyma tsrzını ten kid etmiş ve bu konuda da dikkat tavsive etmiştir. Dük. gazetecilere. ayni konular da, şu noktsyı hatırdan çıkarmamaları gerektijini de belirtrrnstir: «•Kralice ailes'nin yantiŞı hersey hatırda kalır. Bunun da. iyi bir «ey olması nerektir.» Korkunç bir kaza Mexico City. 5 <"AP) Bugün burada feci bir ksza \uku bulmuş ve bir plâ?t:k fabrikasına aid, »kar yakıt taşıyan kamyondan fırlıyan m^yî halindeki maddeîer. bir yolcu otobü?iine sıçrarruş, 12 kişi SniHen ölmüşlcrdir. 2.500 galonluk tarktan hrhyan kimyevî m = vi. ya'nız otobüs içinde 12 kisiyi öldürmekie kalmamış. fakat fabrika içinrle bniunan 14 içciyi de öldürmüş, pek çoğunu yaralaraış 14 yaşında bir kız kacınlmış K*sımp»?ad» Kulaksu mevkllnd» Kabristan sokağında 33 numaralı evde oturan Bulgaristan föçmenlerinden rahriy» Kıral, Müddeiumumüiğe blr d:lekç» ll« mürscat tderek 14 yafindakl kııı Avdeniıin kapmın ömindt ovnarken kaçırıldı£ını iddi* «ı.r.ıjtir. Dilekç» «ıhibi kadın. kızınm «ynl İste şimdi bu yerlerin Holandava serrrte otur»n bir randtvucu tarafın düşen kısimlan »ayfiye yerleri oldan fuhf» tervik «dlldijinl de ileri muştur. Yerüsrü ve yeraltı duvarsürmektedlr. tır. Müddelumumilik v« pollı, t fündanki beri Aydenizi aramakUdır. Gazetecilik Enstitüsü mezunlannın diplomalan Yönetmeliünde yıpılan değijiklikle Yüksek Oku] oerecesine çıkarılan Gazeıecüik Enrtitiisti mezunlarının dîplomaları hı^ırianmıştır. Rektörlüğün takdir edecefi harc muksbili önümüzdeki aydan itibaren tevzi olunacaktır. İzmirde Tiirkiye leytincilik kongresi taplanacak Zeytincüijimizin inkisafı için yenl tedbirler ılınmnktadır. Bu cümleden olmak üzere haziran ayı içinde izmirde bir Türkiye zeytincilik kongresinin topalnmasına karar verilmiştir. Konpede. Türkiyenin Akdenir havzasının en kuvvetli zeytin müstahsili memleket haline getirilmesi için p'.ânlı bir çalıjmağa bsşlsnması saglanacaktır. lanndan faydalnnarak oralarda esi?tihkr.mlardan sayfiye evleri meydana gelmlştir. Tatillerini deniz kıyısında geçirecek olsrlar bura'ira koşusmakta, muay>en bir kira b?deü karşıîığında münasib bir Bunker ?eçmekte ve onu. sayfiye evi bsliide kuüanmaktadırlar. Eski istihkâmlann daha ziyade Fatih kuiesinin tamiratı ihale ediidi mir ve rfjtore Î5İ, diin iha'.e eriilmi;tir. İnşaata derhal bsşlsnacaktır. EMNÎYET SANDIGI 10 0 . 0 0 0 H A Z t P A N ' da Dıplak olarak mefroya bînsn müşlsri! Dünyanın en kudretli radyo lstasyonu, Amerika Birleşik devletlerinin batı sahilindeki J:m Creen Valley'dedir. Bu istasyon, Amerikan bahriyesi tarafmdan inşa edilmiştir; bu sayede Amerikan bahriye merkezi. dünyanın dört bir tarafındaki gemi'erile irtibattadır. 1,200,000 vat kudretindeki istasyon, diper Amer.kan askerî radyo istasyonlannm iki misli ve Amerikan mahallî radyo»unun yirmi iki misli kudrettedir. Dünyamn en kudretli rad&o vericisi Amerikada kuruldu Istanbul Kız Lisesi meznnlan tonlantısı Istanbul Kız Lisesi M»7tmlan Dern=gi 8 mavıj eiin'j okıHrla pski ve yeni mprunlar çerefine bir tören tertih etmijtir. Bu merasime mezunlar ve öğretmenler davetlidir. AĞUSTOS'da Lira | 8 NewYork: 5 (a.a.) D ü n ak«Big J:m» ismi verilen bu erı şam bir adam çırçıplak NewYork yüksek kudrete sahib istasyon. en metrolarınd?n birine girmiş ve DÜ j alçak frekansh yayınlar yapmakyük bir tabiilik'e bir yere oturarak [ tadır. Yaymlanru k:?a dalga yerine, ayak ayak üstüne «tmıştır. Fakat uzun dalgadan vermektedir. Buna •rabadaki kadm yolcu!ar bu cluru sebeb, kısa dalgadan yapılan yamu hiç tabiî karşılamamışlar ve bağ yınların otuz beş mil yukarıdaki rışarak dışan atılmışlerdır, Bu ara iyonesfer tabakasm» çarptıktan «on da bir kondüktör vagonun elektrik ra yansıyarak geri dönmesi ve yalerini söndürmeyt akıl etmiştir. A yır.ları bozmasıdır. Haibuki, uzun dam, poüs gelip kendisini bir bat dalgadan, yapılan yayınlar, fırtma taniyeye sararsk müşahede altına manialarım aşmakt* ve atmosfer ahnmak üzere hastahaneye götürütabakalarmdan zarar görmemeklünceye kadar soğukkanhhkla köşe tedir. Fakat uzun dalga yayınlan sinde oturmaya devam etrniştir. çok cereyan sarfetmektedir. Mese Cuıııhuriyct'in Edehî Tetrikası: Julia: tTcmmylı diye haykırdı. Burun büktü ve daha iyi görebümek isin koitugunda $oyle bir "Burada mısın, domuz! Hani gelecrktin de beraber köprü yapacakriondü. •tık? Halbuki burada tıkmıp duruThomas. iyine ncfes aiabilmek iyorsun ha, mendebur!» çin haykınşını kesince Oliver; Julia sekiz yaşındaydı, Barbara «Bana bak, Tommy» dedi. da altı. Oteki dbabama söyliyeceğim» diO da ablasının lâkırdısını tekrarye bıçk:rdı. oSenin baban deeil o. ladı: Bak sana ne vapacak, görürsün!» Oliver elini çekti ama, hiç de «Domuz!» diye haykırdı. Thomas'la ikiz kardeş olan Msttkorkmuş j*ibi görünmüvordu. Kohew, ona kabiihat bulur gibi: «İ lunu Uısuia'nın beline doladı. Titoldu mu hep kaçarsm sen zaten> reriiğini hissediyordu. Biraz daha dedi. kuvvetli sardı Teselli eder ıjibi: Alçak sesle ve ıfırauya duralıy; «Sen ona bakma» dedi. konuşuyordu sma. daha yükselBu sırada. taşlıktaki mermpr mer sesle de olsa gene bu kadar a c divenden aşağı bir eümbürtüdür konuşabiifrdi. koptu ve Prescott kardeşlerin geri Kızlar, kalan kurabiyelere çulkalanlan da gürültü. patırtı içinde ISndılar, ağızlırına tıktılar. Mrs içeri daldılar Daha dot'rusu, se<îW B.'ssett'e pervasızca bakıyoî lar.'îı, de kız seslerivdi. kosu^nn bacakb.r en ufak bir selâm bile vermemişria kız bacakları Oğl=n onların arkas.ndan geli^or ve ötekilerden da IenTi. Matthew de öyle. Şimdi o sözl.rini anncsine ve inun yaırbıha yavaı yürüyordu. şmda duian Olıyeı'e dikmUti. O çini mavi gözleri birazıak kısıldı. Mrs. Bassett onu, biraz tkız gibi . olmakla beıaber, gene de cılerısı r.i parlak» buluıJu. Matüıew'de gözü çarpmamaya çalıjır bir hal vardı ama, utangaflığından değii. etraftndakiieri kuçük görür gibi mahsus azametli bir hal takmııdı da ondan. Şimdi, öyle, duımuş, hiç konuşmadan, annesıle Oliver'i ağır ağn süzüyordu. Ntden sonra, lâkayd bir tavırla döndü. Penccıclerden birinin önüne gitti. Hiç kıpırd?madan d:şan baktı. Odada sanki kinvse voktu, etrafıncldkileie o kadar allırmıyordu. Içine öylefine çekil mişti ki! Ursula, bunun tehlik.'li bir şey olduğunu bilirdi. Çocvt;ıın bu halini görünce. mis:1firini faün unuttu, Oliver'i 'jile unuttu, kencîiiij tutcmıyarak çocuğa doğu atıidı: «Mbjıiievv, yavianı!» diye ha> kiHÜ. Çırkin çirki n gülmeye başladı. Julia da bir kahkaha' attı. Thamas alaylı alaylı devam etti: «Bu yaşta da ijenir mi? O da Barbie kadar.» Baıbie dediğı, Barbara'ydı. Thomas kız kardcşmi h;ç sevmezdi. Ona Oliver o sakin sesile: «Gel hadi clogru döndü: ıSen cie ijiyor mu gidelim, Tommy,» dedi. «Yemek sun J:nımie gibi, Barbie?» diye vaktimiz geldi. Sonra da köprüyü sordu ve bir kahkaha daha attı. bitıririz.» «Barbie de işiyor ya! Tıpkı JimThomas, kurtulmak için çırpmmie Jenkins gibi!» dı ama, nafıle, kızlar ko$up geldiBu iftira kaışısında Barbara şaler, yanibasında durdular. Oğlan bas:nı şöyle bir çevirip şırdı, :i Barbara sevincle: «Küfür ett:!» aktj ve r.azık bir hails: «Efendim, «İstemiyorum benü» diye diye haykırdı «Tommy, Oliver'e iiıne?» dedi. haykırdı. «Jimmie Jenkins aptaUrsula. birder.Hre durdu. Şaşkın lın biri, ben ona benzer miyim hiç! ! ayıb bir ıey söyledi, tnne! Çok ayıb bir şey!» şa;k;n: »H:ç» diyebüdi. Sonra. zoSeni körolasıca Tom Prescott!i) rski gülümsiyeıek, kızlann yanına Julia da, kendine bir paye vereYakalamak için ellerini açmış, döndü. rek: «Çok ayıb bir şey!» dedi ve ağabeyisinin üzeıioe yürüyordu. Julia ona, adam yerine koymu Thomas bir kahkaha daha atarak i saçlarını arkaya savurarak annesiyormuş gibi, şöy;e bir baktı, tıka kaçtı. Iskemlelerden birinin üze ne manalı manalı baktı. basa do'u oîan ağzıra bir kurabiye rinden atiadı, bir kanapenin üzeSonra, yüzü değişti, Oliver'in ıiaha üktl. rine çıktı; oradan fırladı, bir ma üzerine atılarak ağabeyisini kıskıvUrsula, tcrs ters: «O nas;l ye saya çarptı, masanın üzerinde çok rak tutan ellerine yapıştı. yij öyle. Julic'» dedi. kıymetîi bir lâmba vardı, sallan «Bırak bakayım, Oliver!» deJuiia bir şey söylend:. maya başiadı. az ks^sın devriliyor di. «Bırak ağabeyimi. Senin karBarbara cırfak cırlük: «Kurabi du. deşin değil o. Benim kardeşim.» >elcıi bitiıdi, domuz! d^muz!» diThomas önde, Barbara arkada, Çocuğun dizine bir tekme attı. ye bağırdı ve ablasının kurabiyeodanın içinde dört dönüyorlavdı. Oliver ona sert sert bakarak, leri avuçhyan eiine hızia bir vurup Julia da. Sevincinden çığlıklar at;ı °:nir vcrir gebi bir ses^e: yana itti, son kalanı da kend: kapınk, onların peşmden koçuyor'lu «Sen kr.nşma, Julia.» dedi. tı. Matth3W hâlâ pcncerenin önürr Tuhaf değil mi, kız hemejj geıi Thomas somurtmayı unuttu: «Y.i, mcme çocuğu'» d:ve hay deydi, gürüitüye dönüp bakma ,..ıi giili. ınıştı bile. Oliveı bir ara Ursula'ya kırdı. i'İiiyor. O canun (Arluu nx) I aaktı. Ursula pek perişan bir hali5ed1.11 Ne kar, ne yağraur, ne de ftrtına 11, bu radyo istasyonunun dünytHali haarda dünya fizerindk run her hangi bir köşesindekl af yaymların inkitaa uğramasma se nBig Jirn» e benzer bir istasyon keri gemilerden birini çagırmaıı beb olacaktır. Çünkü teller, ona gö daha yoktur ve muhakkak ki, uzun için, 25,000 kişilık bir şehrı aydın re yapılrmS ve bağlaruruştır. Bu is seneler de olamıyacaktır. Fakat, latacak kudrette elektrik hareaması tasyon, Çolumbia nehrindeki hidro Amerlka jibl muazzam donanmaya elektrik barajından gelen enerji Ue sahib olan bir devlet için. böyl» gerekir. «Big Jim» tekniğin büyük bir işlemektedir. bir istasyonun Mrureti aşikârdır. (Big J:m« geçen yılın sonuna «Big Jim» inça edilinciye Jcadar Azaferi halinde karşımıza çıkıyor. Çünkü, hava tabakalarmdan ve di doğru faaliyete geçmiştir. Hattâ merika bahriye dairesi sabit istasğef radyo istasyonlanndan gelen | açıhş münasebetile bir de deneme yonlar ve gemiler vasıtasile irtibaü bütün tesirİBre bigâne kalmakt'adır. yapılmıı ve çok kısa bir jaman temin etmekteydi. Meselâ, AmeriHer iki tarafında birden yükselen j içerisinde bir uçak gemisi, bir de kanın doğu ve batı sahillerirdeki, tepeler 3000 metre irtifadadır. Istaı nizaltı ve bir destroyer ile irtibata Pearî Harbour'daki yardımcı istasyonun inşasından önce, vadideki geçilmiştir. Sinyal verildiji sırada, yonlarla. denizaltı kuzey batı Atlantikte, ağaclar kesilmiştir. Sonra, beyaz destroyer güney batı AUantikte ve Ne yazık kl, dünyarun en kudtas bina ve âcil vak'alarda kullarul uçak gemisi de Akdenızde leyret retli radyo Utasyonu dahl a=kerî mak üzere. Diıel elektrik tesisleri mekteydiler. bir istasyondur; bütün gayretler ükurulmuştur. Amerikan bahriyeaine mensub a çüncü dünya habrine »arfediliyor. Radyo ists'yonunun bulunduğu miraüerden biri oBig Jim> in deni Kimbilir, bİLki de. ancak bu sayede vadiyi çevrelu^n tepelerde altışar zin çok derinliklerinde bulunan de bir tiçüncü dünya harbavden kurdan on iki tane çel.k anten kuleai nizaltılara b'le sinyaüni uLsçt:rdı tulabüeceğiz! bulunmaktadır. Bu kulelerden çi ğını söyiemektedir. B«|k« bir »Çeviren: ynrcih?n Kesim kan 54 kilometre uzunluktaki kab miral is& ^öyle diyor: lo, üç küometre dahilindeki vadiyi «Big Jim» in yayınladıfı radörümcek ağı gibi kaplamaktadır. yo dalgalan dünyayı çevreler, man Bunlar, ana battı besleyen kablo yetik fırtınalan a;*r ve denizin dilardır. Bınanın etraf» bakır teller bine kadar ;ner. le çevrilidir. Bu istasyon vasıtalarile Amerka Birleşik Devletleri, dünjanın yedi denizindeki donanmasile dairai irdeydi. Kisaca bir, basmı «alladı. Oliver harekete geçti. Hemen tıbattadır. Thomas'in srkasından atılıp yakaladı. Ona şöyle yuksndan bir b»ksrak gülümsedi. Thoma* gene kızİSTANBULUN EN GÜZEL SEMTİ nr.ştı. OPON ERENKÖY ETENE! S!f^l Asfaltındi çamlar ieinde MÜKELLEF 1 APARTMAH ÛÜİIES! Sirin olabüir Gelecek çekiüse ijtirak içîn 10 Mayıs Akşamma Kadar Siz de bir hesab açtırınız Her 100 liraya 1 kur'a numarası 11 kişiye 5 ~00, 1.000 ve 500 er Lira ve 219 kişiye ds 100 ve 50 $er lirahli PARA ikramiyslerİ