05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r Sanayi Fuarmda görülen yeni buluşlar Fuarda ~ « ziyade alâka uyandırân em "hırsız kaçırtan,, küçük bir cihazla radyolu okuma lâmbası oldu Eskı panayır yerler nı, zılli çmgıraklı, ducuklü lâternah bır gurultüler mesherı olmaktan çıkaran teşhır sanatına «Fuar» dıyoruz. Pancyırdan Fuara geçıs, rnodern mansda sanayıleşme ile başlar Bu neıede evvel baş,larrişsa orada imâl isının gehştığı üe gorülur. Mahailî panayırıarı beynelmılelleştır«n yem çağ, 19 uncu a»ırda buyuk b:r «ıçrama yapmıştır. Sanayı erbabı buhar kuvvetınden stıfadeye başladıktan hemen sonra kurcuğu fabrıka ışletüğı makme ale el zanaatına ağır bır darbe vur rr'ş aaır.csr. da mamuılerıns t u yuk sergıler aramıstır. Is.te bu s*rgıler şımdi millî veya beynelmilel fuarlardır. Bundan bır kaç gün evvel açılanı tamamile bu tarife uygun <iüs tuğü ıçin sanayi memleketlerine mahsus özellikler taşımakta, m i lum ve mevcud mamullerden Da%ka \eni yenı buluşlan da ihtiva etmekWır. Beynelmılel Hannover luarnın (Almanyada) içerıden ve dış^rıdan çektıği alıcı ve seyircılerire bu sene gastermekte olduğu tck nık buluşlar arasmda junlar dİKkati çekiyor: Bır defa lâmba ile hoparlör bir arada ve bır bağ üzerınedır. Tabıi bu yenı cıhazın harbcen s o n a en çok zı>aretçi çeken buluşlardan olcuğunu soylemeğe hacet yoktur. Tekn k kombinasyonu o jek.lie hazıılanmıstır ki basınızm ucuuda, meselâ hem okuduğunuı kitabı aycnlatıyor ve hem de hafif 'îafıf c kardığı bir sesle sizi radyonuzun başına mıhlamaktan kurtanyor. Buna bır nevi okuma lâmbası diyorsunuz ama, içindeki radyo *ert.batile de onu bir hopa^lörden a; ırd edemıyorsunuz Bulucunun veya satıcının ıradyolu okuma ıS .tasm diye teşhır ettiği mal dah« zıyade yazın balkonda, yahud da terasta rahatça oturup okumak ve radyo dinlemek için yapılmışür. Yanı sue radj o ile lâmbayı el «Itınria tutmak ve istedıgıniz yere goturüp kurmak ımkânını veren bir buluş! .. Sonra gene *ynı fuarda thr.«ıı kaçırtan» kuçuk bır cıhazın da hay lı ka!ab?lık bir meraklı iıütle* ne temasa mevzuu yapılnıjı soylenıvor. Eu, ufak fakat yvagaıacı bir 6 ettir Adına »alârm fcutımı» denı\or En küçuk bır tema'tan kuşkular.ıp vaveyıâyı basıyor fivlerın gıris ve çıkış yerlerlne ve me«ela SS Mayu 1955 CUMTTUKtYFT DUNYA HAOISELERI Sinir dokeorlarımıt hata ettiklerinî ortaya koyan çocuk On yaşmda bir kız, A\ustralyanm en muhını sınır ooktorlarmdan bır kaçını *on derece muşkui bir duruma dÜ5Ürmüîrjr. Sydney jeh^inin gazeteleri hâdısejı ehemm.yetle belırtmeıUe ve bab.U mevruu sınır coktcnarı lîe alay «tmektedırler. Sydney şehrinue, taıebclerm ne gıbi sanalarda inkişsf edebıleceAlerıni tesbit için hususl bır araşürma büro»u kurulmuştur A/ustıalya nın en muhırn sinır dokto:larından bazılan burada vazıfelıdirleı. B'i bu roya ge'.en talebeler testlere tâbi tutulmakta, karakterleri hakkında rapor hazırlanrraktadır Aıieler de buna dayanarak çocukların., elve15li sahalara Bevketmektedııler Geçen hafta Rosslyn Baıley »dında 10 yaşında bır kız çocuğunu da bu burodaki sınır doktorlarma tes.ım etm.şîerdi. Test yapıimıg ve bılhassa Rossyıın'in «zekâ olçüsu» tesbit edıimi^U. Doktor'.ar, testlerıni yaprnışlar, dinlemişler, arajtırma yapraışlar ve nlhayet 5u ncticeye varmış'.arcı: « Zekâ bakımından ınkışaf etmemiştır, reaks > onları *on derece javaş!» !eri ve : eaksıyonlannm da sert olduğu kanaatıne varmışlar, raporlanru d» buna gör» tanzim etmiflerdi! Sıra Rosslyn Bailey'» felmi», on yaşındaki bu kız çocuğu da oynarken odanm kapısın» vurulmuj, fakat Rosslyn bu yeni lıâdıs» Ue alâkalanmamış, gene ojununa devam etmıştı. Bunun üzerıne i e ejcs perler, diğer testicrde elde ettiklen netıcelerı de tamamhya r ak «zekS bakımından Inkışaf etmem ştır, reaksiyonlan son derece yavaş'» de mışlerdı! • •* Rosslyn Bailey, sınlr doktorlanna ver;ığ; cevabda şoyle demektedir: « Ben oynarken kapıya vurulduğunu işittım. Bırmin içerı gırmek içm kapıya vurduğunu da hılıyordum. Fakat bu benim ısirn değildi, benımle alâkalı değıla . Annemle bilıkte tanıdıklarınuzdin birınm evine mUafırhğe gittığ.m zamsn da kapının vuruidupiiıu i«ıtm şirndir. Fakat ora^a annem bunun 1 a a âkalanmamış, cevab vermemıştır. Çuııkü rnıafiıdi' Yaln:z ev sahıbi kapının vurulma«ı hâdi5esl ile meçgul olmjş, gerekeni » » • Sydney gazetelermin tafsilâtı Ue yapmıştır. anlatt'kları hâd.=eje gore, 10 ya « Ben muayene edilirken dokşındaki kız bu rapora k;zmış ve tor bevlenn odasmda ıöım. O^ada ; bir «psikoloji jaheseri» addedılen ben mr=afır. onlar se ev s = hıb varaukatil bir raporia doktorları ıt ziyetinde idller. K?pının vurulrrası on'an alâkadar ede'li, boni cejı'! hanı etmişti.r Ver.len ızahata gdre, doktorıa in Eğer onların yerire kapırın vuruıhatalı davTandıklarını delıllerle ls ması ı'.e ben meş£ul o'savi'm. ben pat eoen Rosslyn'm raporu bızzat cevab verseydım, ayıb etıniş olurker.dısı tarafırdan hazırlanmıştır. dum. Bu sebebledir ki, bsn ovunuBunda ailesinin veya baskalarınm ma devam ettim, kapınm vunı'ınası hıç bır mudahalesi olmadığı da ılâ isi J e ev sahibl olan doktornrm meşpjl olmplarım, cnîarın cevab ve edumektedir. On yaşmdaki kızın bılhassa ü vermelerıni bekledim!» •## tste bu e«vab bütün Avustra'yada alay mevzuu olmuştu. Hdttâ pazetelerin verdıklerı malurrpta j.o re, sınır doktorları, çocukıarU & lâkalı bu testlerinde esash banı değışıklikler yapmak luzumunu hı> setmışlerdır Bılhass» (kapı vuruima5i) test.nin tamamile kalcırıldığı \e bu hâdi^eden sonıa bunun hiç bir çocuğa tatbik edilmediğl de kaydedılmektedir. Bahıs mevruu «cevab! rapor» ister on yasmdakl kız, ıster annesi veya babası tarahndan hanrlanmıj olsun, sinir eksperlerınin hata ett klerini ortaya kojTnuîtuı. diyorlar. HSml S Dünyanın üzerine çeken ada fskoçyanın flmalindeki Şetlan takımadaiın Ue, İslanda arasında, irili ufaklı yırmi bir ada uzanır. Bu adelar» «Faros adaları» denılmektedir. Dünyanın bir ucunda kalmıj olan Faroı, on beş cun önce, Bdrdo adası halkınm ayaJclanmas İe Avrupanın aiâkasını üzerıne çekrrış bulunuyor. Bu ayaklanmanm üç sene'.ık bîr rr.azısi vard:r. O ta' ıhte, Bordo adasını ıdare eden vazifeli doktor olmuçtü. Faros adalarınm mer<ezı ve başlıca limanı olan Tor=avn, hastanesi doktoı.?nndan Halvorsen'ın bu vgzıfeje tayın edıleceğı zanned lci. Fakat, doktorun harbden once Nazı Partısme Kayıdlı o>cuğu şayıaları ortaya çık tı. Halvorsen, harb sırsaında İsveçe kaçmş, sonra Faros ada anna gelmıştı. E\\'elce Nazi partısınde va7ifeh olduğunu ileri F(İrrn Danımarkalı doktorlar bıriiğ , onun bu vazıfeye tayın edılrnesır.e mânı oldular, ve yerıne XıeLsen isımli bır doktoru gönaerJıler. F?kat bu tayincen kimse memnun deği'dır. Dr. NieNen, «danın en zengınleriaden bırınm damaaıydı. Mahal'î otorıtelerden müsamahs gdren Dr. Halvorsen, tam iki sene adadan ayrılmamakta inad etti. Bu durumda Dr. Nielsen i? yapamıyordu. Bır kaç ay önce, Faros aaaları meclısı, Dr. Halvor«en'in adayı terketmesine karar verrrışti Hattâ, karsrı tatb.kle •»azıfelı bır he\et de, Bördo idasınm merkezine geldi. Fakat, karara kızan hplk, heyetm yolunu kesti, üyeleri gemüere ddnmeğe zorladı Bdylece ayaklanma başlanıış oldu. Danımarkadan 120 kişüık Mr pclis kuvvetı geld . Adalılar, poıs kuvvetlerinin karaya çıkmasını cnlemek için, adanın et: afını balıkçı gemilerile çevirdiler. Halk c ılâhlandı. Polis ku\Tetleri yanıannda polia köpekleri v» JCÖZvasartıcı bombalar oldvıju ialde, Darimarkadan harekete geçmek 'mra bekllyorlardı. Adalıla eski korsanlann torunu Oıduklarmı spat etrrışle dl. Faros'luların ecdadı korsandı. Dokuzuncu asırda bu havaııye gelen korsanlar, Irlandalılan aiadan surüp çıiıarmışlardı. SonraCEn bu ada'.ar Danımarkalıların eı'ne geçtı. 1048 senesmdenberi de bır nevi «erbestiye sahıbdı. M<ıaî J bır meclıs: vardı. Her adanın yoi Danimarka polisine karşı koyan küçük ada halkı eski korsanların torunlan olduklarını ispat ettiler h<=rhansi bir kapının rcya pencerenin ardına ılntııdiıı.ı mi gece yat'sında kendinızı emrıiyette hisseaıyorsunuz. Çunkü gele.ek h:rsızın bekçılıçını ed.< oc Kapıya dokunan hırsızU bçraber çığ'ığı kopaımaı bır o i]>rr Bu gıbj nallp de ev halkınm ayaklanmasi derr.ek o'.an l e dahj Boyle bır âletı sağına boluna uonce de hırsızın kdçması rnanasma gelen aıârm, kötü nı>e''iıerın ef'â.ı Mtan mcmur ıse karanhtnn tayne tsbıidır ki sed çejuyor. Ay.ıca dalanan yolsuzu yola getırmekte kutu cebde de tasınnbıhyor. Yankesici. paramzı sakladığın'Z cebe el atmaya gorsün; yaygarası ile sızden başk» cümle âlemi kendine getır>or Bu esnada faıli hö\le bir şey yaptığır.a da, yapacağına da pişman edıyor. İsın tekniğine gelince, alelâde bir ceb lâmbasının ıhtıva ettığı batarya ile çahşıyor. Kurulu ha.ııe dokundunuz mu, sankı bır tarafı ateste yanmıj çocuklar gıbı Cıjaıt cıyak bağırıyor. Bundan başka Hannover sanay. fuarında gosterilen yenıhkleraen bır dığerı de dıkkatsız otomohil gofoıune aid o'apıjır «Işıtdı çuoıık 55» adı veriieıı bu küçuk cıhaz da gecelerı trafık poİL.mın yaıdınıcsı olacaktır Yesil ve kıtmızı ıs'k veren çubuk kaınnlıkta rıcmr.run şa etini gbrmijen vc>a şiımemezlik'en gclen şoforu doğr ı jola sevkedıjor O halde şoforun trafık kaıdelerıne ria) et ız.ıgını orl^j ir terinde durduğu nokta hang sı oimujtur? , Avusrrtlyanın bu tanmmıı »inlr eksperlerl |öyle bır test yapmaktaydılar: Çocuk, odaaa oynamaktaguçlük çekmiyor. ÇÜTLKÜ ehndeki dır. bır masa üzerinde dortkoşe tah | çubuğun i^aretı karjı tarafm bata parçalan ile bma inşa etmektehanelerine engelcir. Gene ceb lâm dir O sırada kapıya vurulmaktabalaunda olduğu gibi kuçük badır. Doktorlar, burada ço.uğun tan,alarla çalışan yeni işsret feneritepkilerini takib etmektedırler Çonın memleket jçınden ve dışmdan cuğun dıkkati derhal oyundan k;siparıççiler geldiğı kaydecıhyor. îk pıya dönihor mu? Bu yen. hâöiküçuk bataryadan ıbaret o»an âlet seve dıkkat ediyor mu? bırı kırmızı, dığeri yeşıl olmak üRos^lyn Baıley'den twe\ teste zere iki turlu ışık verdığı sırada tâbı tutulmuş olan çocukların bdtrafığ n ıcab'?r r ı yeır.e getirır.ek>uk bır ekseriyeti kapıya vuruldute, vasıta ile ya; anın munasebetğunun derhal farkına varmışUr, olerını tanzıra etmektedır. raya dönmüşlerdt1 Sınir ek^nerıeri T. A. Dunlann zetâ mevzuunda geı:ş*:k Ajaklanaa Ada halkı, ladığı lkl kisiden mütesekkil nıllf mecüsin merkerl Kopenhag'dır. 1940 senesınden itibaren Faros n ular Ingilizlerın yardımile Almanlann adalarda stratej.k bir fij kurmasıru önlemislerdi. Faros, koyun adan manasma gehr; fakat, adalılann b&sbea me* galesi balıkçılıkbr. Faos'tan, üçte ıkLsi tngiltereye olmsk uaer», senede 30 mılyon TL. lık balık lhrac edılmektedir. Fakat Faros'luları rengin tden bır cms balık pek rr.akbuıdür: Bu, balmadır. Denız^e görülrretl Üzer ne ha'.k bayram yapar. Balıkçılar, balinaları körfeze çekerek mızak ve zıpkinlarla öldürurler. Baüna ekınlarında svlanan balıklann adedi 280 e kadar yfikselir. O.dı.rülen balinaıarın her biri 6 metre uzunluçjncadır. Balina avı mUnasebetile «dada bir de ba>ram yapıhr. Karaya çekılen balinalar firayl» dtzilir. Gecevarısı mahall! danslar ve sark'lar ba^'ar. Adaların en büyük h.ıjsuiyetı, her yerin herkese açık olmssıdır. Yatmağa giden yaşhlar gece gelenierin kannlannı doyurabilmelerı ıçin »oksk kapısıru kilidleırezler ve çajdanlığı ftese kovarlar .. Fakat, giı pollaa karyı koyarkea n«f doğm&sll* birlllct* 1| ba^lar Herkes çalısır. Akfam fizerl işler biünce, çalifanlara mükâiatlar dağıülır y ueak balina etinden Uttrnkr. Adalılar, sadee* balina avını değıl, her İsi boyle canla başla bitirirler. Meacli, harman tamam gelinc«, gecejranlanna kadar çahçırlar. Farot arazlsi dağlık olduğu İçin, tarlalar ufak ufalrtır. Ekinler eUe bicillr, hattâ, el lle ekilir. Bu yuzden Faro» halkı çok ağır sartlar altmda çaLşmak zorundadırlar. Fakat, Faroslular kuv vetli lnaaniardır. Aksaro oldu mu. kadın, erkek bütün adalılar jımnast.k yapar. Faros'un koyunlan da pek me= hurdur. Hayvanlar, serbestçe dag ve tepelerd» otlarlar, fakat bazan öyle sarp yerlere tırmanırlar k: aşağıya tndirmek adalılar için bır rr.esel» olur. t«te, lstMnediklerl adamı baslannda ^ t m a k ı=temı\en Faros'luların davrantşlan. Her ne kadar meden! bir hayat sürmüyorlarfa da, milll şuurları teşekkul etmı? Nurcihan KESÜI Amerikada îngiliz balesi büyük alâka topluyor New York, 22 (A.P ) Ingiherenın en büyük balesl Sadler's Vr'el'.s'in New York'u ziyaretme caha dört ay bulunmakla beraber, reklâmlar başlarr.ış ve bllet almak için daha simd'den müracaat edenlerin bulunrugu co.üimüştür. Fiatlar ilk goce ıç n 1 80 dolar ile 10 80 do'.ar olarak tesbit edılmiş,tır DiifT poceler 5 dolar olacaktır. 11 eylüHen 6 ekime kadar surecek o'.ar. bu ziyaretı esnasınca Sadler's V.'ells sekizı tanınmış koreogr?Far, betekârlar ve ressamlar tarafmdan hazırlanrnış yenı produk•: onlar olmak üzere 13 balo tem;% sil p^'ecektir. Baleye 150 ki^'li'< br «enfonı orketrası refakst edecektir. İNGILİZ VELIAHDI VE PRENSES ANNE ATLI GOSTERILERDE Windsor sahasında E=şhalerr.a M?'eot Fon'eyr î:r. devam eden Avrupa atlı müsabakaları Ingılterede buvük alâka uyandırmıştır Bu alâka 0 kadar Arrerikahların ilk AzH pnrecfkeenig olmustur ki, Velıahd Prens Charles ile kuçük Pren=:es Anne bıle üç gün sösterıleri takib l°rı balr'pr ?rasında Rınoıac v« Aretrmşlerdır. Resınıde, kadıîe pantaion ve sueterh kücuk Prens ve Prenses koşarken gorülmek nvrda. Madam Kr zactem g\h\ e tedır. ?p'ler bulunm?ktadır. B HAZ'RAN akfomına kadar hetaplanndo •n a ı (150) lıroıı olanlar > M A G I İpekli Kumaş Mağazası Savır, rr'i't" ve dostlarınin Mubarek Şeker Bayramını r. '.^r Vakıf Ij Han Emınonü r APARTMAN DAiRESi 4 BAHÇELİEVLEP da denıze nazır ÇIFTEHAVUZLARd* dentrl gÇrür 100.000 Liraltk ÇEkiüşe kalılırlar htıap «ctırınıa ARS A Poiis Emekiiieri ıjfİPi' '•'•a 0 İ U T J 1 BAŞKANLICINDAN: S. Y, Derneği t"yeleriTii?in Bayramını kutUr, 26 5 955 Perşembe günü 'îalata Necatıi ev caodesi Vekılhsrç sokağı No. 22 de Denek Sınasında bavrarr.ıaşmak üzere «rzu buyuran üyelerimizin te; EMNÎYET SANDIĞI olsa. içındek korkuvu zincıre b?*lamıştı ya, akıina baş.<a bır ş;y geldi. Inanamıyormuş gıbi bir haıle: oBa'bıe h=» deaı < Demek o'u i e viyorsun, Oliver' A™ıa Barbıe . » Oliver el nı Kaıaırarak onun tozunu kestı. «Sen ona hıç slıcı gczle b?Am'yorsun, anne. Bır de oyle, kuzum O~un nasıl bır kız o M u r n a ben bilıyorum. Sev»vorum. işte. Eğer beni isterse ev'enir z » Ur'Bİa kenöı kendjıe: '>î:i ıai hat» dıyordu «F^kı. BabieNe ş 7i a''cı Cczile bakarım» ded^. u Ben cnu hep, yaln.z kend ni du|jr.en, geçimsiz bir kız olsrsk ^0Tmu;iım ; dür » Durdu. Içine birdenb re h?m bir se\ mç hem de bir korku girmişti: Oliver b'r kat daha oğlu olacaktl. burs seinivordu ana, ' \V:llıam'dan > ar5 da korkujnrdu. i lîAma. Barbıe daha on yedı yaşın| da» dedı. «Yani babam vermez dıyorsun.» Ursula bir sey söylemed'. îçiadeki bütün sevinç sonmüştü. OHver: «Anne» dedi. cBabama karşı olsn hislerini biliyorum ben senin. Onu nzmemek ve böyleoe, senin düşur>cene göre, hayatım kur tarmak ıçin artık yaprruyacağm bir şey yoktur, çocuklanru bıle feda edebiîirsin. (Arkası var) Cumhurıyet'in Edehî Tefrikası: 9 8 Kendı kerdma: cÇıldıracağım'» dıjorau. «Hajaller goımeğe başladım.» Bır, iki sanıye, başını kaldırıp basamadı Yan.ndakı Clıauncey Arnold un gencliği idi sankı. Oliver: «Hasta mısın, anne?» diye sorau. Ursula ıçinden: «Kendime gelrrelıyım Olmıyacak şe> ler uyduruyorum,» dıyordu Elermı yiizucden çekti. Sonra bırdenbire içmde soğuk ve korkunç bir kanaat belirdi: Acaba doğru mu, yanlış mı dıye araştırmaya bile hacet bırakmıyacak kadar kuvvetlı biı kanaat Boğuk bir sesle: «Otur. yavrum,» dedi. Oliver oturcîu ama, ellerini kenetleverek dizlerımn arasına aldı, ona doğru ursndı Bu da Eugene'in eski huyu idı. Eugene'i hıç sevmeieı için Ursula bu benrerliği da hs once farketmemişti. İçindeki korkuyu yenmek için gulumseyerek: «Kımı vakit b o y İe, akşam karanlığı basarken .. tuhaf tuhaf düşünceler gehyor insanın aklına,» diye kekeledi ve kendmi zorlayarak devam etti: < Hiç düşündun mü. Oliver, yavrum, kim .. kım acaba senLn asıl annen, baban?» Oliver, hıç aldırmıyormuş gıbi, bir kahkaha koyuveıtcek sanmıştı ama, oyle olmadı ve çocuğun hahni gorünce Ursula korktu; yüzü değışmiş, gözlerini ellerine dikmışti «Evet, düşündüra.s dedJ. Gayet sakın konuşuyordu. «Düsun memin de bwna aıd bir sebebi var. Pek mühım bir mesele bu benım için » Ursula müthiş korkmuştu. «Oliver!» dıye haykırdı ve uzanıp ellerine dokundu. Ellerin bir çok şeyi açığa vuran o halini bozmak ıstıyordu Kenoıler.en parmaklar açıldı, o^.an onun elını tuttu. Ursula: «Olıveı!» dedı «Nı\e oğrenmek ıstı>orsun, soyle bana. Bakma yuzüme oyle, yavrucuğum. Oğrenmek istemeneı sebebi. bence dc mühim, çünku > Oliver ona uzun uzun baktı. Sonra, kendıni zorlayarak: «Bak atîr.e.» dedi. «Bu boyle sürüp gidemez» Durdu Gere baktı. b kışı sertle«=mi<!t;. < Kızar^m, biliyorum Barbıe'yi sevıyorum ben.» Ursula, şaşınp kalmıştı. »Barbie.D diyeblldı ancak. Ocağın alevile Ejdmlarsan odada ne varsa hep?i etrafında geniş çem berler çıze çize gıdip gelmeye başladı. Oliver, gayet sakm bir halle: «Evet, Barbie'yı» dedi. «Sevıyorum. Ama, kendısıne sdyleyemem. Biliyorum ki o da beni seviyor çünkü. Duraladı ve uzun müddet konu j «\Vıl.ıam'dan boyle bir şey naUrsula: oHsyır, hayır's dıye hsy şpmadı. Ne söylıyeceğini ŞBsırmış s'l umabilırsın? Sen onun oğlu ol k'idı. «Muhayyılemm uydurması bır hald»ydi ki gözleri yuvalann saydm bunu aç'kça kabııl etmek sadece Sen irEr.ma s?.': n buna. dan d'şarı uğ"am;ştı. Sonra yüzü ten hıç çekınmezdi. Çocuklarmı çok Oliver.» nün çizsileri sertleşti. seviyor. Spnı hiç böyle...» Oliver: «Benımki sadere mvıhay «Oliver» dedı, «yıllaHanberl Oliver gtne: «K.me benzıyorum. ; yJemm uyduıması falan drjil» senm bazı hallerın kafamı ku'ca anne' » dij e sordu. dedi. Vuzandcki o sen hal kaybol!adı durdu Aklına setirmek isteOğlanın ıcınde, baskı altına alın muştu. Yuzü gene asık ve mahmM™. cunkü bunu Hvsunmek bi •nakla berabpr. gene de boyuna zor zundu ama, bıraz gülumtuyordu. le beni deii edıyordu Ama. demın lavan, mutaış bır endıse vardı. Ur «Açıkça görüjorum. Belki ser.m buMuTi kime benîedıSıi: . Benze «ula bunu kendı içındeymıs pbi hosuna e rrcz ama. ben memnuyış de bu kadar olur Artık hıç çup duvuyordu. Şımdı karsısında o ra num. Kendi hesabıma ve Earbıehem kalmfdı T> mana kadar tanımadığı bir Oliver nln hesabına memnunum.» Burada. O! ver ayağa kalktı, yanma gel vardı. dönüp Ursula'ya b?ktı. dSana hiç . ha pek küçük » di. Ursula, onda korkutan. zorla Parmaklanm dudaklanna götür soylemedim ama, belki iki yıldır Gjlumsemeye çalıştı ' O da '" isteyen bır hal sezHı ve bunda da dü. başını iğdi ve gozlerını yukarı nın gıb . anne. Inadcı. Ama, uzak bir benzerhk buldu, geri geri çe dc&ru dıkip bakarak, alçak sesle: hep bunu oğrenmeye csl'stım Bsrbıe'yi eEk.denberi severdim çunlara gıdersem. unutur beni beikı. kıldi. «Eııgene ArnolCD dedi. kü. Ama, kardeş olmamız iht'mali Evet. ş.mdı bır şey soylıyeceğim, OhvT" «Sovli\ cceksin anre» deOliver elıni onun omzur.dan çekı.acak=m bana, anne. Barbıe aca di cOğrenmcl vım Hayat+a en mü kıp asağı sarkıtb. Yanıbsşında hç ortaca bulundukça irnkânsız bır ba kaHeş.m rri bunu ogrenrrek hım ççy bu ber.im için Docrru mu, | kırruldamadan, övle, durdu. Ocağın şeydi bu, Bana ne kadar iyilık etist yorum. K?.rıleşımse... o z a Heâil mi. bı'meliyım. Nedir demek iskarasından asajjı ateşier güru.tu tığlnl bılemezsin, anne » man...» I >='ed 6in? K me ben7ivorum"'> ils boşandı. OUver kararan penceUrr.ıla in?naTjiyorcu. Bır elıni kaldırdı, aşağıya birakUr^jla ondan bi'az dahı U7aklaş reye baktı. Ağır ağır, ama ayaâı «Demek senin :çın bu kadarı tı Euaene de tıpk; boyle vapa'dı rraya çahstı ama. cğlanın eli om falan surçmeden, gıtti lâmbalardan kâfı?» dıvebildi. «Daha başka bir Uısula'nın sesı ancak ısıt lebıle j zuna yapıstı. birini yaktı. Masanm üzerınden al şeyler oğrenmeye çalışmıyacaksın cck kadar çıktı: '.Yapma Oüver's diye hay dı, odanm obur ucundakı endam demek?» «Yanı korkuvor musun, Oli kırdı. «Tanahhul edem.yorum! O endam aynasının önüne gitti. YukOliver: «Kâfl, elbette» dedi. ver... Wılbaın senın sahıUen La na tenzedifini aklıma getırmek bi sekten tutarak aynada kendine bak rAma, srsştııma.arıma devam edebansa dij'e?» le istemem...» tı: Yuzüne sağdan baktı, soldan ceğim. Avukatam ben. Yoîunu bı «Evet » Oliver: «Kime. anne?i> diye sor baktı; sonra kencini baştan a$ağı lırim bu işlerın.» du rıBıldığin bır şey vars? sovlıye bir gözden geçirdi, Ursula sustu. Kafasından türlü îçinden de: «Şimdi isi kurca'aUrsula, parmaklan hâlâ dudakctusünceler, ç:, vuzler eelıp ceksın bana. Eoyle surüp gıdeTiez mak çart oldu» diyordu. uHem de bu. Soylemezsen çıkar cıderım bu larmda, onu seyredıyordu. gcçivor, onu şssırtn or. sersemletıhiç vakit geçirmeden.» yordu. Baıbaıa'yı daha aklına bıle şchirden, bir daha da gelmem. O Oliver, bır şey söylemeden, ehnhale geldİTı artık.» Euacne'm yaptıklarıru bılmiyor getıremiyordu. de lâmba, gene masaya gitti, ISmOğlanın koluna yapıştı ve coşar Ursula, oğlarun elınden kurtul bayı koydu. Sonra geldi koltuğuna drğıldı ve ne zamandır ona karşı kullanabıleceğı bir sılâh arayordu gıbi: «Ol'ver'n dedi. «Korkma. mak için, mahsus, kızmış gibi yap oturdu. gözlerini ateşe dikti. Değl. William...» Ursula artık, bir müddet ıçin bile U: «Evet» dedı. Bu Sahifcyi Saklayımz. "CUMIILRİYET,, Size Cildleyip Verecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle