03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
II Mayı» 1§ÎI CUMHlTtlVM Okuma sürati arttırmak istermisi Hiç, okuma süratinizi ölçtünüz | mü? Dîkkat edeoek olursanız. okuma süratinizin pek az olduğunu farkedersiniz. Zira, her ın ı Sön, okurca kabiliyetinin sadece ; yansından istifade etmektedir. "Böyle şev oimaz" dıyeceksiniz ama, işte delili! Bugün binItrce Amerikalı iş a:ara:, koVj ta^ebesi ve hattâ haikın çogu okuma süratlerini iki miil.ııe çıkartmışlardır. Dfkikada kaç keüme okuyorsvınuz? 850 mi" Bunu dakikjda 600 kelimeye çıkrrtabil'rsiniz. Uzun tetkik ve inceteme'erden sonra. okuma hakkmda iki müh TT! şpy öğrenilmiştir. Bıınlardnn biri. içteu ckuma tekn!*;n*p. yük sek seile okuma tekniğinde ı ba:ı başka bir şey oluşudur. fkiııcisı ise, herhangi bir insan, dakikada konuştuğu kenmelerin iki mi^Hni okuyabilir. Son on senedenbzrı yüzle:ce kolej ve üniveısite "inkişaf'i klinikleri açarak, tilebelerin içten okuma sanatını öğ» renmesini t°min etrrjişür Husu5İ okullarda da, aynı jekMce, bu meşele ile ügilenmektedir. Amerikan üniversitelar: ve kolejleri okumağa neden bu kadar çok pnena veriyGr? Bunun üç bellibaşlı sebebi vardır: Birincisi, münevverlerin çoğu, okumanın çok mühim bir şey olduğuna in?n msktadırlar. Ikincjs\, 3kuma, bir talebeye her sahada tâzımiır Üçüncüsü de, talebelerin m'ivsffakıyetsizliklerinin en, büyük stbebi, a.ğır okumaktır, İşte, bilhassa bu üçüncü sebebden, ilim müesseselen Qİ\\ırT>a,ğa , fazi» ehemmiye^ vertneis ha,şlf mışlardır. Henüz müspet bir ı.etiçç aluımarmjsa da, Am,J k.alıUr çok ümidvar görünüyorlar. Üniversitelere paralel olarck Ne\v York'ta faaliyete geç«n bir , libcratuarda, halkın ve ij aqam [ larmın da okuma süratlerinin art tırılmasına çalışılmaktadır, Ati|ar hafta suren kurs bıtuğı zaman h.zırlaiian bir pıogrcma göre, her talebede, en az yjzfle 100 hareket etmek gerekır. Bununla bir inkişaf göze çarpnuktadır. beıaber, en mühim vazife, taieÇak muvaffak olan t^lebeler ise, heye düşmektedir. Onun için, eğer dakikada 1500 kelıme oiuyabıl. isteifvniz, sız de okuına hızınızı ruektedirler. hiç oJmaasa, yüzd* eili aisbetinFakat bu sürati e!de etmek pek de arttırabilir&iniz. kolay değildir. Heyet tarafır.dan Okuma .süratinizi »rttırmak ts Dakikada 250 kelıme mi okuyorsunuz, bunu dakikada 600 kelimeye çıkartabilirsiniz. Cann«s fUm festivaliıuje iki rakib: Şopfcia Lore* ve Silvana Manga*o î DİİSYA KADİSELnti Bir zamanlar kıtalara sığmıyan karakteri, taıih ve matenatilî dersbir ipsînı. Avrupanın bütün dev lerindeki üstün b=)5ansı onu > Sen C nes film fest'valifıin fiyasyo dir. Yi Inız 37 şişe portakal suyu, let ıperkezlerind,? Fransız bayra Sier» askerî yük.e'i okuluna kaile sona erdiğini söyliyenler çoğai içmişleıdir. Geçen senelere nazar>!> ğını dalgalandınnış olan bir ku bu ettirmişti. 16 ya^ında mekt<'ımaktadır. Fransız gazeteleri aıa çok daha fazla votka içmL'leidir, mand.am, k^nunları, siyaseti v« ida d*n mülâzim çıkan Vd genc, bir sında da böyle düjünenler ekse Maden suyu pek az kullanilmıştir. resile hükürncarlara parmak ısıtür müddet sonra «ilüîni Ajıksıo'dan Buna mukabil 15000 litr» Fransı? mış plan bir devlet reUini felek, Tıron'a getirterek l'iansaya yerltşriyeti teşkil ediyornihayet Okysnuçhrın ortasmda ten tirmiş, kendisi de o sırada Itıgi« Pünyanın dört bir tar^liTl !j şarabı içilmiştir!« îizlere karşı harb eden Frans?ınır ha vç küçük bir adada talihi i'e İşte diyoriar. Cannes film festii dan en güzel filmler geliyor... 23 Tulon muhasaraîi'ir.a plâniarı ile nisandan 11 mayısa kadar 900 ki'.o valinin en doğru rakamUrı, je.i» başbaşa bırakarak, ölüme mahkum ı göze giren bir subay olarak terfi etmijti 1821 senesinn 5 mayıs ak j celeri... metre uzunluğunda film göst'j; i'.e» etmiş ve takdirnameîer ;!rr.ı$tı. Şeh • •* şamı günfcş, Atlas OkyWısunun cek!» diyoriar ve bu festival et» rin düşmandan kıırtai'Jmasindâ oy1955 Cannes film festivaljnin «hÇ nfuklarıncia kırn.ızı bir renıtlî de nadığı niühim T'A üzanne, 1793 r;fında geniş reklâm ysBiyorrırdı. Bugün ise mükâfatları dağıtma't ü yük m,ağlubu» muhakkak ki ıtaU nize gömiilurken, Napciyon Bona ihtilâl hükümeti ta'^iındcn yüzfeazere hazırlanmıj olan jüri '•eyet1 yan filmcili.li «Imuştur. İtalyan sa)> prrt da yaşlı gözlerile dünyanuz şılıktan generalljğe te.fi cttir.imlşli. nin daha çok «siyasi» mulphau ne vaîu Vittorio d» Siea tarafnv* jan çekjliyord.u. T | m beş »enedır Şehrin başkumajıdam olan Napollarla hareket ettiği, rrükâfctları a 4an h?zır!anmi5 olan (NfpoH ahı» bu tıopikal adada y3sıyordu. Şig yon, bir emirnarpe ıla halktn iil^h «tnıişti. 'oplattığı sırada koçası müteveif.a nO %dh film mağlubiyete uğra» | nıanlan^ış, göhek p«yda yarladığı (!) gizlenmemektpoir. . Fakat Vittorio de Sica'nıp j Sıhhati de boıiiktd. Midesinde her general Buharnf'ın kılıcını t«sUJürinin vardığı netioeleri şflyle Jjumar cynarken 50 00| | kenn. feildiği jntşhu» ülseri o»a hulâsa ediyorlar: " 3 Amerikan. 3 Rus ve hjr Tihk Uraaı kazandığı öğrenilmiştir. ! gcz »çtjrmıyjr^H Fıkat fcuna »ağ me gelen güzel, genc ve dul zeyFransıj filmi ınükâfat »ldılar» Diğer t*r?f*sm İtaly.n beyaj j nfien ça|ışıyor, a«i*;nn yohsrmı yer cesi Jojefin'i görünce ona âçık o\Geçen ;ene Amer k«V lilnı » perdesİHİB iki yjldtfi, Cophia Lcure? Hlere y?ptır:yor, k'icük bir ctrs muş, kıhcı madaçna ıade edün N'anayii tarafından gönderjU'n fi'.nı'er ile gilvano Mîtfigano, Canne* film hanede yerli çocuklara ders v«ri poK'onun bu jesti ie kadınm hoyo:dy. Bütün ada hylk'.na kendishıi şuna gitmişti. 179S da bu k^d nla bir t: rafa bırakılmış ve (Ceb?nnemin kapıları) Edlı Japan hlmı baş lardır. Loçada beraber oturduklap sevdpmişti. Şon güplarinde kuv evlenen Napolyon h:ri i z;.tm'îa ken vetsizlik, yoreuflluk onu pek bı disinden 6 yaş büyük, ve iki evmükâfatı almıştı! Amerikaı'ar bu fakat bir def» o!îun t o tirmijti. N?fsine vsürfmedifti şey, lâd «ahibi bir k;dınla evienmiş ona sinir'enmişler ve jü:ın,m taraf UPI görüİBiüştür. kıtalara sığmıyan hududsuz ihti luyordu. Henüz 27 yaşında gır:ştiği girlik yaptığından bahsetın'şlerdi. raslarının nasıl olup da bir adaya İtelya harbieri, kazandığı Marengo Bu defa jüri, Arr.erik.\n film sa1953 Çfnna» film f nayiini kolUmış ve diğer t»r<uun (<»şk a hnesi) de Jean Pierre An hapstâilmiş bıılunması ıdi. Bir TÜr zaferjle Frarisaya Savva'yı iıedıye Eusları da gücendirmemek. rr.ak m«nt İle Gıace Kelly arasıpda ce» lü hazmedemediei de bu idi. Va etti. Parise bir fatih gibi giıen Nskıâ doğumu da bu adada olmuçtu. polyon, halkın umıımî husurr.etinsadile onlara da 3 mükâfat reyan etnniştir. Fransız artjsti ev* tir. Akdenizin kıyılarında dîlgalann i den istifaJe ederek İngiltereye ıney velâ Bella Darvi ile gÖFÜlmü^, d«Yalnız Ru5İarın, Bulgarlarla. Ka sonra Nsdia Gray i]e djolaşrrm köpiirdüğü bir adada, Kşrsikacia j dan okun.uş, ve 35 bin tecrübîü ;slikte hazırladıklaıı (.jıpk* ka.hr* V» nihayet Grace Kelly'dş keraj 57 y^ önce doğmuçtu. Ufuklarında | ker, beş yüze yakın gemi iie T\\manları) filmine mükâf«t vtrtlmy kılmjştır. flrtına!a:ın top Eesi gibi gürlejıği, lon'dan harek,çt ederek Büyük Briolması umumiyetle hoji udsuıluk Trrnsız garetelerl, Jean P;er»e yağmurlarının «nî ve sel hâlinde tanyayı ijtil^ya kalkmıştı. Bu niyai'atmtıştır. Bunu "enkid e.lcn Frgn. Aumont ile Grace KeHy'nin pei döküldüğü fakat da^l%rı maiara hayet bir maceradan öteye giclesız gazeteleri. Türkve çak ail«stıklarını ve hep elele de, lar, yâdileri ağaclar, sjhi'.'er: yem mezcii. Kendi de bunu lvliyordu. tahrikât yapan bu filmin !asliklar>|M y»za yaza bitircmrjoı | veşıl çayırlarla sıisiü bu actayı çok ingiliz Amiraü Nelson'u ;dŞirlnıak propaganda olduğunu ve »>r! Hâmi 9 severdi. Korsika, ona «orscnlann. istiyor ve kısmen de bu arzi!?uridjs film festivali jürisinın o.iiıa rr.ükâmuvaffak ohjyordu. Yolda Mîltsyı fat vermekle hatb ettiğini kr.ydeta!;nış olartk tanıtılmıştı. Adanın rü?gâr zaptetmiş. yerlile i a.= kere rrektediıler. Bu arada L? Monde larında ciğerlerini şişiren bir hür ve Iskenderiye karşısm'la ansızın gazetesinin fil m münakî'idi (Şipka riyet havasının yaşsdığın» kanidi. gözükerek kazandığı Ebukır larbkahranıanlaru m tenkki »>n>*ki« j Doğduğu evi, vaşadığı muhiti çok lerile Kahireye girmişti. Ing.lız dobunun beğenilecek bir taıafı rh bu j iyi hatırlardı. B bası Şarl Bonapart, n»nmasının yetişmesi ve bir gece matinelerden itibalunmrdığını kaydetmekts'iır. | asil fakat fckir bir ailenin mümes içinde Fransız gemiierini Akdeni/e ren ve 19 mayıs, ayni zaCanes film festivali yânA rey ; sili, annesi de vakti hali yerinde gömmesi bile onun mnceraperest manda, SEKER BAYRAlerini nasıl veıdi? Bazı Fr JVŞIZ ga | b:r yuvanın kızı idi. Bu izdivaç'an kfrakteripcie muhim ı r rol oynsMI şerefine teytib edilen zetelerine gçre, bunlar seyretük.. O, tek:ax ataklarınî d«doğan 13 çocuktan hayatta kalan muazzam şaheser. leri e^erlerı sanat terazisinde tarlsekizinin en küçüğü olmanın ve 1 mamışlar ve yalniz diploTH ıt.ar gihepsinden daha itina ile büyütü bi haeket ederek (Bj'.ılV.iıı yamenin gururunu, uzun yıllar içinkınlaşması) nı gözönün'le bıuvnde yîşamıştı. Asten İtalyan > n durmuşjsrdır. Bu sebçh'.e uivoılar. babası, adanın Fransaya satılmaAmerikalılard n 3 ve Rui.arclaıı da sma isyan etmij, bu yüjien hir 3 filme mük.âf:t dağ'ttıtar! kaç yıl yerindefl yurdundan olmu^(Büyük bir aile) adh 3o\yet lıltu. Bu ihtilâlci ruh ağlu Napolyon rrine verilen mükâfat da umumı Borıap.rta da geçmi}, fakat o^'ıı, bir hoşnud=uz!uk yaratmı^*:L. bab.sının alcsine bütün ömrü boKus filminin mükâfat alj.'a'.c fiimier yunca Fransayı sevmiş, hattâ İmaraşında gimadığı fakat iürn'fi (b ; ; parator olduğu zaman bir mecl.it» yük bfr devfetti: ) diye itusy yı koJ kendi;ine sorulan şu suale bövle laaığı söyienmektedir. cevab vermişti. Demişlerdi ki: Efendimiz, sayed dünyaya CajUKs film festivalinin gelecek fransız gelmeseydınjz, hangi mi!» yı'larda çok daha az rcğijet göleti tercih eded niz? receği gizlenmen.ckte ve bilh ı..a Hiç tejeddüd etmec'.en Fransızlar bundan endişe etmpkki: trdirler. Jürinin (diplomatik b:r ] Gene Fransız olurdum!... tarafgırlik) yapmış alm.sı bu n>j : Bfbasının nihayet Fn nsa hükutıreyi doijuracaktır, diyorl'r! metiue itaatine karşıhk küçük NaBjı Pa U gazetesi alaylı hir sepolyonun meccsr.en hükumet tarak ! fle, Cannes filır» festivaline d.ir fından okutulması ımkân dahi«en şıhhatli i;talis»ik» diye $unu line girmişti. İlk tahsilini adayayınlamı^tır: nın sevimli mektebinde bitirmiş, • 1955 Cannes film festivaln? . • evvelâ FT^rtsada Oton ortsmekteistirak edenler 17 gün zavfınu» i bine. sonra da Brien askeri ii=esine 7 200 şatrnanya şişesini devirm s l c aeçm 3. büyük istidadı. döğüşken Fiyasko ile sona eren film festivali kötÜEÜ Bİdyğu nisbette, en yay( gınıciır. Bu itıvad, okuma öğr«aiiğimiz günlerde başlar ve zs' masla kakleşir. I İyi okumak istiyen herkes, bul huyyndan v=zgecmeğe çabşT.ah, dır. Bunun için de yspılacak iki 1 sey vardır: Elinize bir yazı alın | ve şaa/tinize bakarak kaç dakıkal da okuduğunuzu ölçün. Sonr?. tekrar tek"'9r okuyarak kelimeieri trsnsit geçmeğe alısın. Bir müddet sonra, aynı yazıyı daha kısa zamanda o^uduğunuzu göreceksiniz. Yapacsğınız ikinci sey, bir taraft n konuşurken, diğer taraftan da okun.aktır. TecrübeJj bir okuyucu, bdr kelımeyı okurkea gözü bir kaç Itelime önden gider. Bunu denemek için yüksek sesle okurr.:ğa başiayın. Sonıa birden kıtabı kapayın. Okuduğunuz kelimeder. senraki kclimeleri görmüşseniz. hir iki kelime daha okuyabilirsiniz. Kitabı kaÇ"tt;ktan sonra. ne kadar fazla kelime hatırlarsaai2 a kcdar iyi bir okuyucu sa, yıl!aj«« yanVış Bİ9 şekilde okuya okuya, okuma ka bılıyetımizi kerletiyomz. Allaht;n ki, istersek hatamıa her an düzehebiliriz. Yazılı biı »ahıfeye bakarken, gözlerinizi sadece bir noktaya dikmeyüı. Yszıyı o şekilde tutun ki, bir »naa bütür: sahifeyi birden görebilesinizBöylece görüf zaviyenizi genişletmiş olı^rsunuz. Bunun 19in gözünüzü okumak istedj^fİRİz satırın üitünde tutun. Çünkü, yukarıdan akumak daha kolaydır. Garuş zaviyenizi artt'.yşaak için ifciçei yol, göilerinizi satır deVdraınca ileri geri ha:«k«t ettirrneden, sstırın ortasmda tutmakiır. Bu sayede, başınıa hiç kımildatmakiuıa yazılan ftkuyabilirsiniz. İnsan kirar da ho^laamadığı Şeyleri y?vaş okur. Sto de bir şey okuyacağmız zaman düşünün: Okumafa «âeğeı mi? Şayed okumsja değerse okuyua, aksi halne goaünüzü yormayın. Zira, insan «ncak sevdi^ şeıyler üz«rindc uğraştığa zaman muvaffak olbilir. Kesim ölümü tiyoısaniz, yapacağmız ilk iş, jimdiye kcdar yap^ğınıı. hatâll okuma şeklini bırakmakUr Hemen, hspimız gpzümüzü satıriarda gezdirerek okuıuî. Hattâ, keiimelein üzerinde dururuz. Keüii.eleri teker teker okumak âdeti, okuma ihtiyatlarının ea ALKAZARDA YAYLAURIN GÜLÜ van|» ediyor, hattâ bir ara Filistinden*geçerek Akkâ önüne «a ia." g«.^ livordu. Oradakı hezinvui kcnUiiii ne, yeryüzunde en ır.ukemmel aikerin Turklerde oMugurnı anl«tmi|tı. Tekrar Misıra clcmen v« bir £ra sskerini bıraka:ak tekrar Fran saya geçen Nappliop» Parvşe M'5>r fatihi olarak girmekle kalmamış direktuar idaresini yıkarak konsüllüğü tesif edeceij kada» cesur gorünmüştü. Framızlarm kendisine narb dâ hisi dediği bu muhteris için, Avlupa bile" «afi değildi. İşte o r»man Lüksemburg s; rayına yerlef'yor, geceleri ancak üç saat uyuyahiliyordu. Banyaiunu yapıp kahva'tısını ycdıkten sonra günlük ışlerine girisiyordu. 6 mayıs 1S00 rie bir sabah erkenden Pa;isi terkett'.. Avusturya ordularile giriştiği muhsıebeleıde Osterliç zafer nı kazanmış, İn\pi ratarlarını ordularile beraber esir etmişti, Bu zafer onu İmparatormğunu İlân etır.eğe irieta teşvik ev'ec'i. Q zaman Elyese* »arayına geçti ve senecie 25 milyoii fr a nk tahiisat alnıağa b.şladı. Viyanada, Romada sallanan Flansaz bjyrakları gene onun idaresindeki erduia;ın par^ lak muvaffakıy«tleıi ile Berlinde, Varşovada da gorüldü. B.r ara birdenbire cenuba tevcih «ttiMadrid ve Lizbonu da Fransı» yap mağa kaîktı. Her yerde hükümdarlar, prensler, geoıeralîer, onun önünde iğiliyor, kardeşlerini laptettiği memleketlerin bsşına kral olarak geçiriyordu. En büyük derdi, çocuğu olmamsı sı id . Jozeüni de âdi bir a:ienın kızt kabul ediyor, buna da üzülüyordu. Nilıayet bir akşam yemeğinden sonra kartsma kendisini boşadığını bildiıdi. Ve 1 nisaa 1810 da Avusturya İmparatorunun güzel kızı Mari Luiz'ie muhteşem bir merasım içinde evlendi. Başma Uc | koymak üzere gelmiş olan Papsıun elinde son dakikada tacı alarak bizzat başır.a koydu. Şununla Napolyon. kilisenin takdisine de muhtao olmadığını anlatmak isteraişti. Sonra en büyük hasmı pnilarıa ü» zerine yürüdü. Fakat 1812 Moskeva yürüyüşü ona bir zaferden ziyade bir hezimet getirdi. Yangın harı beleri üzerinde Maşkovada dalü?" lanan Fransız bayrcğı bir şey ifade etmedi. Bu hezimeti Leipzig mağlubiyeti takib etti. Nihayet Elbe adasına çekilerek guya İmparatorluktan oğlu Boraa Kralı lâkabile şöhret alan İkinci Napolyon lehine saltanattan vazgcçti. Fakat bu t?snamen muvakkatt». 10 ay sonra gibedtn kaçarak v« kendisini tevkife geien bir bolük askeri kumandanlarile beraber peşine takarak faris üze.in» yMfüdii. Fraasıı zaferlerinin hâmi?i heyscanl fltında yas:yan halkm iitih;kile miihjn bir kuvvet t«plıyarak P^ris« girdi. Kral kaçtı ve keniişinin 100 giinlük aaltanatı bajladı. Napolyondan sonra Avrupaya cüzea vermek için toplanıntf ölan Viyana kongresi bü yiü; b u korku ve telâş Ue dağıhyor, gene Avrypan:n her taraiında ordular tepJanıyoj, Napely<3na karşı yeia çıkıyordu Hasımlarını toplanmsdaH yenmek, bıreı b rer onlara hücum etmek ona mahsus bij tâbiya idi. Böyla yaptı. Fakat 1815, 17 nisanda Waterlo'da İagilizleri yerlerinden eynatamadı. Akşama doğru Prusya süvarüeri de yetişip onu çevirince mağluV.yeti kabul ederek çek;ldi. Parişte tutunamadı. İhtilâl hükümeti derhal memleketi tei'ketmeâini ona intar etmijti. Bir kaj «adık adamıle Raiier limanına geldi. Maksadı Amerikaya geşmekti. Fakat limanda bir İngiliz hsrb fiem:si durUi'ordu. Nihayet kaptana teslim oldu. Fakat İngilialer ona müheci değil, esir muamelesi yaptılar. Kıtalara sığmıyan bu cihangiri, Okyanuslarm bir adasına sürdüler. Sen Helen'de 5 mayu 1821 de küçük bir karyola içinde bütün bu ihtiraslarına son verdiği zaman, üstüne meşhur mavi p=ltosunu çektüer. ST yıla sıaan bir tarihi da bu suretle kajpamıj lar. Napoleo* SJüm da haykırdı. Sesinden, titremesinden ; Hayramm babana; ötedenberi haybelliydi: Ağlamıştı. «Bence tevgi ranımdır.» Burada Itagene'in seai çok tuhaf bir eda aldı: tSen »anin üstünde bir şey yoktur.» layamazsın ama, benim için dünyaEugene sinirlendi: «Siz kadınlar hep böyle dflşü da en mühim şey b/u. Zayıf insatvnürsüc.üz zaten.» dedi. «Bilmeden lar ellerindekini kaybetmeğe müsne konuşuyorsun. Julia! Benim ha tahaktır. Onların elindekini almak yatımı daha sen doğmadan önce daha kuvvetlilerin hakkıdır.» Julia hıçkıra hıçkıra: «Neler löyki hayatımı, düjündüklerimi, istediklerimi biliyor musun acaba? Or. lüyorsuTi anlamıyorum,» dedi. eBatada böyle bir gerçek var vt her bsma kızmıyormuşsun. öyle diyoryaptığın zamsr. da olacak, tasarladığım | e y sun. Ama, soylediğinlt de n ienin hatırın için vaz^eça birbirine uymuyor ki.» Çevir«o. VAHDH UULTEKIN rnem.» Eugene: tHayır,» dedi. Şimdl f«ermişti. Irmağin yüaünde ne bir dc|il, bir kadın yüzü idi. n rura, Yok, dinle, bir dinle beni: Ju I Julia: «Nedir tasşrladığın? a diye gayet ıakin konufuyordu. «Ne buruşuk vaıdı, ne bir kımıldünış Bir iki fiüne kadar, Başkası olsa bu dnğbaşı kulak lia. Anlatnvım. Makul olalım. Kaç söylesem anlayama?im, Julia. Es. Matthew Thomas ve Oüver, eve iki \anmdaki topraklann kıvrımla ; .„..„«, ^ c ^ =sessiz S W ı u ı a ma, rsar kere söyledim sana: Babana karşı soıdu: lanna pek C M 1 İ Bargeüvorlardı Barbara agabsylerini rına uymak ü2*re ustaca oyulmuş, bara ağaçların, otların ve toprağtn gelerek mevkümi tehlikeye koya i İstediğini elde edemeyince kafa kidenberi istediğim §eyi muhakkak . tutan o şımarık kızıp kavgacı sesi elde etmeliyim, işte bu kadar, Juhie diişünmüyordu. Onun akhnda tek parça iıi bir »ümıuddü «*nki. | s e s lerini biürdi. Öyleyken cıeden msra, hattâ st'nin için bile ve...» ' Kıyılanndaki topraklar da, güneşin , s o n r a f a r k m a V ardı:"Kulağına insan değildi bu. ÜzgÜTi, perişan, yalva lia.» hi»o Oliver vardı. Eugene burada durdu. Gözlciini gözalıcı ışıkl?,n altsnda yeşil, kahve Julia sakinlejmişti. Düzgün bir Sehre yukandan bfkan şu y?vjn sesleri de geliyordu. Arkasındaki Julia'ya dikmiş, öyle bakıyordu ran bir sesti. sesle: «Babamn elindekileri istiüzerine gelip Oliver'i düşünmek lengi, b<"yaz, siyah ve sarı karıştk çamları ardisıda bir konuşma var1 Gene bir ara sessiz geçti. n besbelli, çünkü bir an dsrin bir bir renk hercümerçi içindeydi. hcm zevkiiydi, hem de acı. Neden sonra Eugene: «Söyleye yorsun» dedi. «Evet, bunu istiyordı. sessizükle Reçti. Sonrn değişik ve Msvnalar, çatanalar sanki ktmıl3iw, Eugene. Elde edebilirsin de; mem Julia,» dedi. Barbai"a, kpndi kendine: «On v«Canı sıkıltnıştı: Kendi yeri bil daha sert bir eda ile konuşmsğa di vasmdavnn.» riiyordu. «Artık j damıyoıdu, suya saplanmış, öyle, 1 Başını öbür yana çevirmiş ola benimle evlenerek. Bajlanfıcda len pek küçük Sfiyılmam »m», o öyle duruyordu. Bunlann da, evlerin de diği buralara demek başkalan da devam etti: ! caktı: Sesi boğuk çıkmıştı. Gene ! de böyle düşünüyordun. Babam da «Beni görsünier «Seninle açık konuşmsk isti seslerden ar.laşıld:ğına göre Julia ' pckâlâ razı olur: Şimdi değilşe bile, pnrüyor sanırım. Bir hiç miyim ben baoalarından çıkan dumnr.lar, up'i ayak basmıştı! or un icin? «Kardesiîiı» diyor ba zun birer tüy gibi, dosdoğru yük bari>> diye tam ayağa kalkmak ü yorum. Ötedcnberi beğenirim, se atılıp onun yürünü kendinden yana ! az sonra; eminim onun için, beni na H'lbuki kardefi değilim ben e seliyordu. Uzaktaki dağlar, mas ' zereydi, sesleri tanıdı: Julia ile E J verim. Seninle evlcnmeyi ne za çevirmi.şti. böyle üzmekte mana var mı ya!» rravi gökyü^ünün üzerinde, kimi ' gene Aınold! ııun.» manda«;b«>ri dii 'ündüm. Son zaman «İşte nıesele bu, Julia; Ben «Biliyorum!n diye haykırdı. Son çünlerHe Brrbaıa'nın k'ine mor. kimi açık yeşil dmuyoıdn. | E u g e n e g s y e t „ lanla da seni sevdiğimin farkıoa «Seb#b baban! Vakti'e babam se emin değilim. Ernin olunoaye kaBaıbara'nın burnıına çam koku | tlfuikieı iııin hepii "ıjıu belki. Julia vardım. Nasıl oldu bilmtyorum Funlüııii bulandıran, kü.'kunc bir fin biıbsnm işini elınden almiş da. d«r da açmıyacağım bu işi, sana da kıışku girmişti. Ama, kimspve ^o su. mor menekçe kokusu çiiriimiiş '' tıgım.» divordu. Baban son za ama, seıiycrunı ve bundnn dolayı crdan! Bunu ungtaniıyorsun! Öf! açtırmıyacağım. Babana bir şey ş rtmazdı, çünkü kendUini de, Olik kk ' yaprak kokusu, tatlı bir toprak ve manlarda bana karşı çok iyi, eski da memntınum. Öyleyken. gene de Ne saçma düşünüyorsun, Eugene! söyler de kızdınrsan, ben bir şey ver'i de ele vermiş olurdu. söylemesem bile, mahvolduğu.tı eski emelme eıijmeyi şimdi daha Çoktan gelmiş, geçmis bir şey.» Ayağının altındaki manzaraya, U ly0 ha annf r L r i ^ ^ ?"* '• ""^ ^ «> *« *vr.»,vor. o çok iftiyorura. O benim için scnEugene: «Yımıhyorsun.» dedi. gundür. Bir daha da yuzumü gö. ıi'.vıs sonıı y°?il. gümiişi ve eflâ1<r 1 n dt Üstün >ı F>bam ijini elinden kaçırmsyı remezsin Julia.» 'Uiila i#l»nmi| çok canlı bir perde (Arkası vari ı Julia: «Bu ne kslbsizlik'» diye h=ıkkct.ıı!şti. Baban gibi değildi o. | m, bakan bu yuz oir k yüzü ce ne dij eccini hâlâ ke.themiyota W ('ıııi)hurn pl'in Kıfphı Trfrikası: Bayram Münasebetile Zengin SAAT ve Mücevharet çeşidlerimiz teşhir edilmektedir. SİNGER SAAT ve MÜCEVHERAT Mağazası Eminönü No. 8 Istar bul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle