Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f Nlsan 1955 CUMmîRtYOT f Mıstrdan Röportajlar J ğa Hanın an ile bir Kırk yaşlarmda kadar demişlerdi | ama daha da genc gözüküyor. Ga ] yet mutevazı ve kıbar. Bu tevazuuna at yarışlaıır.da da şah d ol ; muştum. Herkesm hatırını soruyor ve samimi davranıyordu. Ağa Hanm tartılma meıasiminde gorüştiiğumuzde eıtesi günu seyahate çıkacagını fakat ssbah 9.30 da gelırsem bir mulâkat yspabıieceğmı soy lemısti. Hakıkaten Ali Hanın parası ve şohreti onu zerre kadar şımartffiam:}. Babası rahstsız olduğundan seremonı jçin Pakistan, Hındıstan ve Afrıkadan gelen davetlilerle ken dısi meşguldu. Tayyaresi de bana verdıği saatten elli dakıka sonra kalkacagından vsktinin az oluşu a{îkâıdı. Bıınlara rağmen beni kabul etmesine çok sevındım. Yazan: Hümeyra Aydemir Belçikadaki sinema yangım Avrupa oğlu Ali mulâkat memleketlerini harekete getirdi Bu yangında 39 kişinin diri diri yanması, muhtelif memleketlerde sinemaların kontrolu işininciddiyetleele ahnması neticesini doğurdu, emniyet tertibatı, çıkış kapılarının adedi ve ebadı, koltuklar arasındaki mesafeler yeniden gözden geçiriliyor Geçen hffta Belçikada vukua gelen sinema yangmı. gazeteler. isyana sevketmiştir. Bunlar, alâkah makamları ağır şekı'de itham etmekte ve sinema) arla tiyatrolar üzerindeki ko.ıtro'un rıe f den bu kadsr ^e'je'< tu ulduğunu sormaktadırıar. Lıege şehri oanîıyösünde Scles sin'deki Rio sinemasmda çıkan bu yangında 39 Hş. ıle\ler ıçin de yanarak ölmuşle di Bunjarın 22'sı çocuklardır. Belçıka g<=:etelerı bu 22 çocuktaı 10 unun kız ve 12 sının de »ıkelc olduğunu be iırtmışlerdır. Gerı Kdlrn 16 olu den 15'inin kadın ve yalnız bıriain de rüştüna ermiş erkek oıJu | u tesbit ed:lni'^tir. nun, kontıolu gevsetmek içın katiyen bir sebeb teşkil edemiyece ğini de ilâve eylemektedirler. Ga zetelerin, zecri bir şekilde tatbikini istedikleri sınemalar ve tijatroUr ıçın yangın nizamnamesinin belli baslı noktaları şunlar dır; 1 Yangın kapılan en az 150 metre genişliğinde olmahdır ve her sinemad» birkaç yangın kapıaı bulunmalıdır. 2 Sinemalarla itfaiye merkezi arasında direkt "imdad işareti» verme hattı bulunmalıdır. Şöy lelikle sinemsda y?ngın çık*gı anda, durumdan itfaiye haberdar olmakta ve süratle yetismektedir. 3 Sinem» projekaiyon makinesinin ve fılmlerin bulunduğu odı ile sinema salonu birbirinden ayrılmıj olmahdır. Aynı za manda projeksiyon makinesinin bulunduğu bu odada su depolan olmahdır. Yangın başlangıanda odaya su doldurabilmekte ve böy lelikle alevlerin sinema salonuna intikali önlenebilmektedır. 4 300 leyirci alan bir sinemada en az bes. yangın kapısı bu lunmalıdır. Bu vtziyette, panik dahi başgösterse bu sinemanın iki dakika gibi kıss bir zamanda tahliyesi rnümkündur. Fransız gazeteleri fezla seyir c alabilmek mâksadile sıralarm çok fazla birbirierine yaklastırılmasınm da mahzurlu olduğunu, bunun da önlenmesi gerekt ğinı b«»l'itmektedirler. Sinemaya fazla alika göst?ren İtsJyad» d», salonların kon'rolü istenmektedir. Belçika facası. hırçok Avrupa mernlf«ketlennde eözlerin açılraasma yol açmış^ı; Hami S, Semiramis otelinin bekleme salonundan sabh saat dokuz buçukta Ali Hanın 162 numaralı dairesme telefon ediyorum. Sekreteri Mr. Belçikada bu çapta bir facia ile Colhns'in cevab vereccğıni tahmin pk defa karşılaşılmış oluyor! cderken. prensın bızzat çıkması beYapılan tahkikat, sinemanın ni saşırttı Kendımı takdım edince yangına karşı hıç bır tedbır slrr.a on dakıkaya kadar yukarıya gelmedığını gbstermıstır. Bılhai.n çıkış mi soyledi. Bıraz sonra Ali Hana fcapıiarının az •'« dar .Idu^u teç mahsus ikincı kattaki dairesine 6it edilmiştir. Halbakı belediye gitmek üzere korıdorda ilerlerken Ali Han, otolinin holunde muharrirmiz ile birlikte facia kurbanlanndan biri, yanan sinemadan çıkarılırken nızamnameleri tatbık edılnılj ilPrensle karşılaştım. «Good Morning» diverek elimi sıktı ve baba ler, hurma agaclan o kadar güzel di. Komidinin üzerinde duran di = • aydı böyle bir facıa belkı daha smdan dıssrı fırlıyanları gördum rin yangından salımen kurtulmuş Bu hâdLsenin ayru ramanda ucuz atlatılacaktı. aı ile vedalaşacağuıdan bir kaç da duruyor ki.. ğer zarf ve gazetelen alarak. sekre ( { = Bazıları, ysnmakta olan elbıselt olmaları, çocuklann ve kadınıa Belçıka için kara bır leke oldukika beklememi rica etti. söndürmeve rm çiğnenerek enkaz arfsında bı ğu da gızlenmemektedir. Yanımdaki masanın iistünde teıine hepsini valizine ko/mdsını > ^ Şimdi Belçikadaki bütün sine rini «allıyor, ateşi 1 soyledıkten sonra karşımdakı kol = maların süratle kontrol ez mes çalışıyorlardı. Aralarmda saçlaıı rakılmaları ve orada c;nh yanBelçikada vukua gelen bu faUzun koridorun solunda olan da bakırdan bir çiçek sepetı gayet orile gerekli tedbirleri almamış o tutuşmuş olanlar da vardı. Fa maları ortaya başka bir dava at cia birçok Avrupa memleketlerin tuğa oturdu: Iresinın kıpılrı açık; dışanda bir jınal. Etrafında Hıyeroghf yazısı ob^zı'srı de de tepkıler husule getirmistir. Affedersiiz, sizi bcklettım. E = lankrın da kapatılması ısıanmek kat kapı d?r olduğundan, sıkışan maktadır. Gazetelerden içeride ise iki sekreter Ali Hanın lan büyük bakır bir vazo da yerde lar, yere düşenler, çiğnenenler bu noktaya işsret etmekten <en Bu memleketlerde. sinemaların kenarda. İçınde pembe konca gül ğer daha evvelden tanışmış olsay , = tedir. eşyalannı bavullara yerleştirmekle Bazı gazetelere göre, bir çok de görülüyordu. İşte kapı dnün dileı ini alamamışlardır. daha sıkı kontrole tabi tutulması, meşgul. İkide bir kendilerini ma ! ler var. Bu bakır eşyalar Mısırın dık, mulâkat içın uzun zarrnn ayı E yangına karşı tedbirlerin alınıp Soruyorlar; rabıhrdım, boyle pek acelcye geldi. J = sinemalar tam bir kontrole tabi de bu kalabalık yırtmır! en »lev zur görmem için af diHyorlar. Ga Han Halil denilen (bizim kapalı tutulduğu takdirde, kspılaıinı ka ler de aynı kapıdan dışarıya fırt Neden yalnız bır erkek ya alınmadığının tesbiti iatenmekHerhaide Mısıra yeni geldıniz? yet sade olarak döşenmiş salonun çarşının dörtte birı kadar) yerınde pamak mecburiyetinde kalacak ladı. Bundsn sonrasını seyrede narak öldü? Neden 22 zavaı'ı ço tedir. On beş gun oluyor. Fakat sızi balkonundan gözüken panaroma satılıyor ki, umumiyetle her turıst me^ım....» tır! Fransız gazeteleri. böyle ihmal cuk ve 15 ka^m kurtulamadı ve bir hafta kadar evvel aramıştım, Mısırın büyük bir kısmına hâkim buraya bir keer uğrar. Brüksel garetelerinden birinin jnizünden 1947 yılında Rueil kaîangını söndürememij olan y narak öldü?» sekreteriniz Beyrutta olduğunuzu Otelin önünde Nilin üzerindeki Ali Han koltuğunun altında tomuhabirı, faciaya şahit olanıar Liege itfayesinin hiç bir kfbaha Evet' Sinemads yangın çıktı saba=mda (Select) adlı sinemaolFaruğun yatı ve uzaktaki Piramit mar halinde mektublarla içeri gir söylemişti. Bu bak:mdan i d;n biri ile göriişmustur. Bu a ti olmadığı anlaşılmaktadır İtfat ğı sırada daha birçok bıı üklerın nın tutustuğunu ve orada 89 klmadı. dara şunları anlatmı^tır: ye, 39 cesedin kavrulduğu sine bulunduğu görülmüştür. Bunlar şının alevler için'e ölduklerini Ali Hanın arkasında bei spor ja« Sinemanın karşısındaki kal manın enkazı üzerine su sıkmak cocuklarm kutarılması işi ile ka hatırlatmakta. o zamandanb u yaket ve gn pantalon vardı. dııımda yürüyordum. Birden fe tan başka bir şey yapamamıstı: tiyen rr.esgul olmamışlar. y.iîni7 na benzer faciaların cereyan Uzun bir seyahate m. çıkıyoıci haykırışlarla sinemanın kapıetmediüinı va^makta fakat budüşünmüşlerdir! Fakat kuvvetlilerin. buyüüe kendilerini sunuz? diye sordum. Oyle gibi, İlk olarak Parise gidiyorum. Orada bır hafta kaldıktan sonra Güney Amerıkayı ziyaret edeceğım. Zannedersem sadece Arjantin ve Brezılyada iki ay Kadar kaldıktan «onra tekrar Avrupaya BıH «Pamuk BankP5i». diîffii »Andöneceğim. Babanız da sizin arkanızdan kara Bnnkası» lsmil» lkl hanksının rir.ha t«$«kkul etmek Uzert olduiM Parise mı gıdecek? haber »lınmıçtır. Hayır, bu aylarda Paris adamakıllı soğuk oHufundan babam bir Lübnanlı firmnlar momlçketîhafta daha burada kaldıktan sonra mizden fındık ve mahleh alacak Sehrimizde bulun^n Lübnanlı tscirCannes'a seyahat edecek. Her sene muhtemel olarak kışı ya Mısır ya ler «lâk»d«rl«rljı temaslarına dtvam etmektçdirlsr Lübnarlılar Ticaret BorGunev Fransada geçirıriz. Yalnız tasına nlderek MtıjUrı gozden Keçirbu sene ben biraz değışıklık yap mışler ve alakalılardan izahat almıjlardır. tım. Taclrier bllhnssa fındık ve mahieb Niçin şimdi^e kadar gerek bagıbi I.Obbanız gerek siz Türkiyeye gelme nana maddelerle ilgilenmiM»rdir. ölçüde bu madedlerden p<*m3 dıniz? ıtialât yapılacağı anlajnmik ?dır yapünnaVBir iki gündür îzmirdeyim. İz kanlık bu parayı verememiş, kitab cfck kitab kulübeleri Çok seneler evvel iki kere tsKiracı bir kadın, ev sahibin! ır.irin ırian haytı hakkında, daha Idc oradan istemiye istemiye çık BUEU da bana düşündüren t*til tanbulu ziyaret etmı^ım. Gelecek keserle yaraladı civarradaki soiır» gördüklerimı yazacağım. oıış. Yerine aynı mansda olmasa günîermde hukumet sene tekrar gelmeyı unııd ediyoSarıyerde Sarayarkuı «okagınd* 19 Şimdilik «goıemedığim» bir şey aa »ynı kafıyede kebab şelmiş. kıteb sergileri oldu. rum. Babam ve ben Turklere karşl numaralı oturan Şu şekilde veya bu çekilde, fadaima hayranlık duymuşuzdur. M i7e>ven evd« klracı«T oı*r»« Ahmed ien bahsedeyim Bu kalabalık, gü (Tabıi kebab, kıtabdan çok daha Gumüş ile nah'bi Guzel İstanbulu görmek içın ilk K.\alılaı dıın sabah kl5 me^l»«,n lel, canh şehrın en ı«lek yerieıin ka.anc getirıyor). Kitablığın yeni k»t her halde kitabevinin bir tatıj KİNİNLİ ea fırsatta gelmeğe çalışacağım. ^fn R\f» etmlslsrdlr Kavışa aırasır den birınde, hukumet konagı ci yerini tarif ettiler. Hayli kanşık. îubtsıni şehrin en kalabalık, Dün yapılan babanızın tartıl da Müzeyyen. «line feçirdijl kesrrl« varında bir feyız, ısık ve hayat Hava da hep yağmurlu; kısmet o ı^ıek bir yeıinde »çma tedbirini Ahmedl ba;mdan hafif sekilde yarala kayncğı vaıdı; lup gidemedım. Tabil, kitab arı a'malıdır. Pek Avrupaî, vitrinleri ma merasimini herkes başka ürlü mi'tır Taraflar y«kal«naı«k yanlar da, benim gıbı işi tenb^'lı pek zarif mağazalar yazunda aynı izah ediyor, lutfen esasını siz söy oaslsnmıştır. Ma?rıf Knabevi ler misinız? $ehre gehnce dostlarımdan önce ğe vuracaklar, bu çaprasıkça yere saralette tanzim edilmiş bir Vitabhancyı medenî bir göz, bu Akdetaz Her sene îsmailıye tarikatine ilk iiidığım burası oldu. Bır de ne gitmekten vazgeçecekler... incis: şehirde ne kadar derin bir mensub olanlar babamm ağırlığm yorsam geçen hafta Heliopolis'de ,>ö:tjim, Kitabevinin yerınde: İzmirin yeni Valisi sayın Kem«l ca hediye ve para verirler, sonradan yapılan at yarışlannda siz de vaıBursa Kebabcısı Haoımlının maarü işlerine yakjı ihtıyacla arıyor. Muhterem Vali bu para fakırlere dağıtılır. Hediye dınız, Kebabı ve kebabcıyı ehemmiyet dan aiâkalandığını söylediler. Fek ve Belediye Başkanı, bu nokanı ler ise hatıra olarak muhafsza ediBaşımla işaret ettim. O devam ;iz savanlardan değil m. Bır mem sevindim. Nıtekım kendisini ar.dı gidermede, hiç şüphe yok, benım aklıma gelen bu tedbirlir. leketın medeniyet seviyesıni ora ğım bir gun Maarif Müdürü ile etti: çok daha munasibüü bulaI baş, diş, adale, sinir ve soğuk Paranın saadet getireceğine dakı «et» sarfiyatile ölçtüklerini beraber kdy okul binalarıru lefliş Bir de seyahat etmesini seveinanıyor musunuz? ve mâksadile mülhakata gitmişti. Bu cekiardır. ...y algınlığmdan ileri gelen bütün rim. Daha çok iklimi ılık olaıı bılirim Hele İzmirin kebabı izmirin meşhur bir kitabcısı var Para muhakkak ki lâzımdır, memleketleri tercih ederim. kebabcılan meşhurdur da... Geldi duygusundan cesaret alarak İzrrı. \/ ağnları derhal teskin eder. fakat hıç bir zaman saadet getireSaate bakmamışüm, fakat vaktin ğ.mdtnberı arkadaşlar bir öğle ye Mikrif Kitabevi için, haddim ol dır: Abajoli. Başta büyük romanceğini zannetmiyorum. Mesud ol geçmekte olduğunu tahmin ediyor meğir.ı bana kebabsız geçırtmediler. njyarak, kendisıne bir fikir ver cımız ve edibimiz rahmetli Halid »OEYı BOZHAZ, KALBi VE BÖBREKtERİ Y O M I U istiyorum. Sivri bir tedbir Zij'a bulunmak üzere tâ Abdüıhamak insanm içindedır. dum. Biraz sonra yolculuğa çıka Kebab, başlıbasma bır nimet ve mek İdeal kadın tipıniz nedir? cak bir insanı fazls meşşul etmek kebabcılar, hatırı sayılır birer veli saymıyacağına şimdiden inanmik m d zamanından bugüne kadar İzmıı ceki aydınların feyiz aldığı bu Kadında güzellik wamam Ze doğru olmıyacağmdan teşekkür et njrotttirier. Allah, cumlesinden ra t.'yım. Tavsiyem şudur: ver uzun yıllar yurdumuz içm ki ve anlayışlı kadını ter^ıh erlerım. tim ve hayırlı volculuklar dileyip zı cısun Bu hususta tebrik ve teHukumet önündeki büyük meyErkeği her bakımdan tetmin et yanmdan ayr;ldım. Aşağıya salona şekVürden gayn diyecek bir şeyim dar.d» etrafı yollarla çevTİlmiş, as Garba açılan bir pencere hizmetini görmüştür. Oraya da uğradım. Kor meli ve ona itimad edebıleceği sa indim. Bir iki dakika ya geçti ya yoKÎ... falth bir daire bomboş durmakta dona yakın bir yerde, sevimli bir mimî, dürüst bir arkadaş olmahdır. geçmedi Ali Han merdivenlerde An»i bizim Kitibevi ne oldu? dır. Buraya portatif camekânlarla kitabhane. Devlet, bir hususl el Hayatta en fazla zevk duyarak gözüktü Kendisini bekliven ve uÇünkü iade veva yoğurtlu ke b:r kitab satış yer: yaptırmak. H ' yaptığınız bir şeyi söyler misinız? ğurlamağa gelenler etrafını aldılar. baD yiyerek bugünün ucak hızı ile tiı* gelebilir ki, tören günleri bu den daha beceriksiz olamaz, dije düşündüm. Maar'fin esas vazıfîsi, At yetistirmekten çok hoşla Elini öpenlerin, arkasını sıvazh ilttlıyen milletlerine yetişmek im roevdan, halk için lâzımdır. Ö/ıe umumiyetle memleket kültürii r 1 nınm. Zaten bu zevki babam bana vanlann hepsine veda ederek ote kânsız. Kebab ve kitab. Kebabı zamsnlarda bu portatif camekînıar Kininli Gripin 4 saat ara ile duğuna göre her imkândan ısUiide aşılamıştır. Hemen her ziyaret et lin önünde duran Station Wagona ouİGuk. kitab nerece? ktiaırılabilir. Yahud gene aynı moy edip genclıkle kitabı en kolay Ur günde 3 adet alınabilir tığim memlekette vaktim olursa it binipj direksiyona geçti ve yeni âSordum, soruşturdum; dükkân daniı daha müsaid bir yerine şık. yoldan elbette birbirine kavuşıuyarışlarına giderim. Eğer yanıimı lemlere doğru yola çıktı. kirsını öyle arttırmışlar ki, Ba şelırin manzarasına güzellik ve:e rabilir. İçimden böyle dedim ve kendimi teslîye ettim. Yalnız şunu CıımİMirıyet'in F.dclıi Tefrikası: 5 6 inince rahaü kaçıyordu ama, ak lacağına sonunda Ursula da in<m da haber vereyim ki, Abajoli, i$i vurmus. Kitablar, şam yemeğinden sonra Ursula 'rnn mağa başladı. Ne ad koyacaklarını zücaciyeciliğe çanaklar ve tabaklardtn son.a gall» yatak odasına girmesine izin yok münakaşaya baş!adıl?r. yor. O da m?ğazanın tâ arkasıntu bu kadmın. William: «Dr. Cowlesbury'nin ad Bır akşam W;lliam, suratinı a larını koymak istıyorum» diyoıöu. da! .. sarak: «Bu kadınm nesini begenMatthew ve Thomas Cowlesbury Kitab meselesi, Türk medeniyemiyoısun anlıyamıyorum» diye söy Prescott! Babanm adı mı? August.. tinin, daha doğrusu medeniyet dalendi. Aman! Amerikan adı değil. Bır an vamızın özüdür. Okumak, yazmik Ursula ağlamfğa başladı: ve düsünmek... Bunlarsız, hiç bir bile aklımdan geçmez.» «Akşamlan seni, yalmz seni Ursula'nın Matthew ve Thomss ilerleme olamaz. İki kere iki dört. görmek istiyorum» diyordu. adlarma bir diyeceği yoktu, sesinı Öyle ama Istanbulun ve Ankarînuı Willi?m memnun olmuştu ama. çıkarmadı. bir iki müteşebbis kilabcısı olmass bellı etmemeğe çalışıyordu. okunacak yeni kitab bularmyacaŞmdi âdet edinmişti: Gecenin Cevııen VAHDE1 C;UL.TEK.1M <<Her gece yanında olamam» ortasında bir korku ve helecanla ğız. Nesriyat, o deıece »zalmı^tır. Ursula yorulmuştu. A:tık hüs | Ondan sonrasını pek hatırl rrı dedi. cBır yere gitmem lâzım ge uyanıyordu. Kimi vakıt bir daha Baskı, malzeme bulma guçluk »rı Yatağm perdesi ince bir *3riiı öfkeli öfkeli bir süzdü: ve bunlarm pahahhğı, rahat bir oDemek otekı odaları pek be bütün de şaşclamış bulunuyorou \ordu. Gozlerini açtığı zaman ya lir, hem de günlerce. Yalnız kaı da uyuyamıyordu. Kalkıp, ksdife seı dnnte'â'indandı Koliuklaı. san yayın hsreket nı onlemektedır. RâBırbirini tutmaz, saçmasapan şey taktaydı. O, dantele ortulü, atlas manı istemem.» dalsflpr öyle aîâmet şeyler değıldı; Senmedin ha?» saböhhğına bürünüyor, pencerenin Ursula: »Yanıbaşımda s l n g ı r a ğ ı n önüne oturup. evin çevresindeki o bıâli, okul kitabı dışında kitab basUrsula'ya muthiş bir bezginl k ler geçmeğe başladı aklından. E yorganlı, altın yaldızlı yatekta. hattâ. biraz fazla kücümencıktı. mağa hevessız. Musveddeierı Ü nvet. servet yatıyordu bu evde. Re.pi var» dedi. hem de ?çık renk: Fildişine çalar geldi: ıssız toprakların üzerinden ayın de kalan muellıflerin sayısını n \e hıne konmuş bir servet mi acaba. [ Ocak sonlarına doğru. Dr. Banks «An! mıyuısun» dedi «Bınabevaz uzerıne altın yaldızlı. TuvaBu sıkıntıh hastalık ?ünleriode hicran dolu bir beyazhk içindea eserlerinm kıj'metini bilm ğe ımc let m.^asının üzerinde güzel bu sı benım odam, otnim yaU't odjm Bilmiyordu, sormağa da korkuyor istemiye istemiye, çocuğun :kiz o kocasını öyle istiyordu ki! tÇonus. sağı doğru süzülüşünü seyrediyor kân vok. Fak;t hakikat çu tı. Ti:rlopıinı.ş labıleceğini gozönünde tutmak zo malarında, ne birinin anlattığı ö du. Yalnızlığın ne demek olduğunu Venedik aynası vardı. Penrercnin benım Vaktmım çoğunu burada du. Manasız bir telâşa kıyede neşrıyat, c ddî bır kısııijk önune de. uzanmsk için, tath mavı geçireceğim. Zaten göıüyorum, heı İçinden: «Alt tarsfı, zoıa feel nce ıunda kaldı. Ursula'nm haline baş tekini ilgilendiriyordu, ne cbürü hiç bu kadar hissetmemişti. buhranı içındedir. Jiyorou ka türlü mana verilemezdi. nün. İkisinin de dünyası V)irbırinşeyi sen gayet dikkatle düşünmü; gene hocalık bulurum» uzun bırkoltuk konuimutu. Yirmi dokuz martta, yıhn son Aynı hfli. en vuksp* 'k;r oc?k"Evim de duruyor! Hiç olmazsa, Öyleyken, Uısııla nın gozüne ufpk ve pek sün. Hep öenı.tı hc;ums gida^eğin İşi gizlice \Yılliam'a ?çtı. William den müthış aynydı. karları evin o kara heyulâsı «trasandığm ve bı'.dığın şeyleri seç ıehınde değil o ev, eşyası da pa sevinmiştı ama, ınanamıyor gıbiy Ursula seviyordu onu, hem de şim fında savrulurken, cocuKİar dün ları olan Üniversıtele:'mi7(!e c> göcicı bır yazı masası. irmrlo tmıKtnjıl rüyoruz. Fakül'eler nf»r vatı da ıası verilip ahnnıış. On bm Jolaıım di. di eskisinden daha çok. Yattığı yer sanst esy^5' bn'ıınan camlı biı do mişsin.D .vaya geldi. Şaşılacsk kadar çabuk tnaddî imkâniaıın » f ' i ^ ı ı ı a rağde, korku ve ürkuntüden soğuk da duruyor!» Wılliam yatışmıştı. Topuklarınır lab kendı kıt '^annı bekl".. tn oiı ve annelerine mümkun oldığu ka men pek az. OraUda is Tsâo.aı Şubat sonunda Ursula'ya bir usoğuk tıtremeler geçirirken onu uzeıınde arkıya doğıu l.jykı'.arak kütubhane ilişti. dar az acı vererek doğdular. O Rüyadaymış gibi hayalmeyfl jusukluk, bır halsızlik geldi. havası esmekteoır. Ünn ersite ogyanında görürse rahathyor, kuv «An! VVılliam'cıpım!» diye hay memnun memrıun, odayı joyle bu göıdu: Mrs. TumplLlon kapının uğ sevgi taşan yüzü, cin gibi gozlerı vet buluyordu. William'ın bütün tahminleri gıbi retim üyelerı en çok CdVhenin alkırdı. ıNe suzel, ne haııkulâde!» gözden geçirdi. zına dikilmiş, o upuzun, kara su ve canlı hallerile Ohver'cik bile bu da doğru çıkmıştı: İkisi de oğ mağa mecbur oiduğu deıs kit tjWilliam hiç şüphe etmiyordu landı. Birbirlerine b^ozemiven cıns larım, kenrli he>=ab!ar:xıa ha.tırKocasının elini tutvın sıktı. »Evın beğen^niş, onu, bir köşeye çekilıp pinti pıntı «Evde ne varsa hepsi kıymetlı ratında hem kendini en hos odssı, burası!» şeyler * dedı. «Hemen hepsi va nem dalkavukça bir gülümsey'.şle, oturmaktan alıkoy^mıyordu. Gün Çocuklar oğlan olacaktı. Kıza ço ten ıkizdiler. Djha ilk günden bel makla vetınıvorlar. Çti.nku bunlarda kâr vdr bunı fla .dtib emVVıllıam milıım*>mek üzeıeydi Fransadan gtltned r, ya iLaiyai.n öj le. duı uyordu. Sonra Ur^ula b r duz, Oliver uyurken, Lucy gelıp cuk mu denir! Sonradan olursa o livdi bu. nı\etı vaı Bıımı \ • .,•.. .. de baktı: Kadın yanıbaşına gelmiş onun başı ucuna otu.uyor, haııl lur; ama, bu iki çocuk muhakkjk parmakları da onun parmakl.nı ının Seıvet yatıyor bu evde.» Adı Matthew konulacak olan. inmek ı>tnm,,,,ı B ypiy . Son cümıeyı söv'siKen; bîr 5P'i Bir yandan o. bir yandan kocası harıl yun öıüyor, dikiş dıkivor, iş oğlan olacaktı. üzerine kspanıvorrlu Son ";o7İerince, uzun yapılı, narin yüzlü ıdi Öyle bır inbdla, öyle em n koı^ıvoidu. Yainız, Mıs. Ten.pleton yakaladılar. Seslerıııi deki imayı kavrayınca elını çektı saygı üe anar gıbi, sesitu ai^al: kendisini dadan ıstifade yolu ile. ııç deei.it gündyz ^ku.ucdaa uyanıp «{4İ1 nufuyordu ki çocuklann oğl*n o(Arkası var) karısını föyla yulurıdan a^ağıya sınıf manüelleri basüabüıyot. Fa Muayyen zamanlardaki sancılarda iki banka daha kuruluyor r 1 Medeniyetitnizi kitab üstüne kurmiya mecburuz Yazan: Eski Bir Öğretmen kat bu kifi midir? ÜniWü!t.:Ier, yalnız bu turlü ne s rı>«ua m Tulekct irfanına ödemeje mecbur o'dı ları hizmeti yapmıı sayılabUirler mi? Kitab meselesmin başka MT t>ep« hesi de difirıdan, yabancı dılde kitab gdtirtmek ve dunya neşriyatııu takib edebılmektır. Geçen gün Vırlık dergisinde şu tanr'arı okuduğum zaman hayli üzü'chım Aynı meseleye bu sütunlarda bir kaç kere dokunmu$tum. Fakat bır kitab yayınevi olarak da Vsrlık dergisinn bu feryadını buraya nak letmekten kendimi alamadım: «Kâğıd yok, mürekkeb yok, kîiSe için çinko yok, ecza yok. şu yok bu yok derken nıhayet oı v ak geldi kemiğe dayandı: Kitab da yok. Yani yfbancı dillerde yazılmıı kitab demek istiyoruz. Borc boyu aştığı içın yabancı memleketlerdeki dergi ve kitab ba*anlar, .Tı3mıeketimızle muameleyi kesiverdıler, Zaten Amerikadan, İngiltereden son Mmanlarda geliiği yoklu. Sim di Fransa da syım suyum yok diyiverdi. Pahalıhktan ancak yanm yamalak takıb edebildiği'ai» yab?ncı yaymlan. bu sefer büsbütun göremez olacağız. İki sydır, öilimize çevirmek m'ksadile umarladığımız kitablar gelmemiştir. Ögili kitabcılar, gelrr^i için yakın bir ümid de olmadıjhnı söylüyorlar. Peki, b z neyi çevireceğiz? Çevirmek i^in gerekli kitabları uereden bulup seçeceğiz? İlgililerien birinin, yabancı N'ayınlırın mernleketimize ge1rr=*inın kültürümüj için teşkil ertişi tehlik*den *öz aç?n bir tanıdıg^na «Canım, «laha az okusalar ne ç;kar?.. cevabını verdiğini işittık. M^nt.k bu olduktan sonra daba ız ye<eler, daha az giyinseler, dah az eğlenseler tavnyeleri bütün derdleri kökünden kesip atmağa yeter halde...» Goruluyor ki, mesele, toptaniie büvuk bir ehemrn yet konusu o 1 maktadır. Türk ırfanoı gıd»$ız b;rakılmış görmeji kabul etmiyeceğine insn'ı&ırmz hükumetin buns ciddi olarak elkoymasmı bekliyoruz. Okuma. o1.,••,=,„* 5 e y bul^ma, yazrra, yazr'emı baıma, basürma demektir. Bu takdir ederler. safrlarınrzm bir olduğunu elbette 7. 7. Oğretmen ve Oğrenci Köşesi ^ j GRİPİN CRİPİN FAYDALIDIR I BENZERLERİNDEN. SAKININIZ!., Bir adam kizinın Vaçmldığtnı iddia etti Bakı.kose hngh Ikıtellı koyü takin• • " e Haln Rektaş. land^ımı k«r«•< n j kol.ın» tnursrat ederek. 17 ya5ındakl * ' " ••hnvenln. »y,,ı köjde oturan serart Akvuıle »rk^thslm Urnf.ndan l"«ı''dı*,nı iddıa e'^ştır. Bu tddla Tedavüldeki parama M»^ki Rankas.nın soâ bültenln» ?o '« ı vuldeki pnr» mikları I 66! 4» | î r a y l b"',,U5tur. 3o v 'e • emisyon yek'JBU il)c dcti : o crak t u «avıytye ulajmıj bulun l U m U t v