Katalog

S Nisan 1955 CHMHrKÎYFT Guy de Moncy BurS"«s ve Donald Duarte MacLean isimlerindeki iki İngıliz diplomatının 1951 vılında ortadan kayboluşları asrıniizın en esrarengiz hâdiselerınden biri haiine gelmiştir. Zira hür dünyanın bütün polis ve askerî kuvvetlerı bu iş üzsıınde araştırm?lar yap'tıkları halde, diplomatlann nerede oldukjarına Dünya hükumetinin kurulmasın Kaybolan Diplomatlar aiılmış olan ilk adım | | Soıt Senelerin Etı Esrarh KâdisesT j I l 1 1 f /T// .A ı Ti K l'tl '( I : • . £ = IKara sulannm dışmdaki denizlerin idaresinin Birleşmiş MiJletîer Teşkiîâtma bîrakı?masıl | tasavvuru ortaya atıldı, şimdi büyük devletlerin mütaleaları merakla bekleniyor I I dair en ufak bir ize bile rastlanamamıştır. Bunun üzerine yarıresml şu kanaate van'mıstır: Dipiom5tlar, Demir Perdenin arkasma geçmiştir P MacLean'm ortadan kayboljj md?n iki sene sonra. dinlenmek uzere İsviçrenin ufak bir kasabası ıa giden kârısı Melında ve üç küçuk çocuğu da hiç bir iz bırakmad?n ortadan yok oluverdiler, Hem de. Entellicens Servis polis kuvvetleri bsşlangıcdan itibaren bu ijin pefinde olduklan halde... Guy de Moncy Buraess'in dldüğu kanaatine varılmıştı. Donald Duarte MacLean'm da Burgesı'in katiji, manyak bir »dam olduğu «öylenai. Bugün. MacLean. Demir Perdenin gerisinde olduğu halde, Rusyad3 değildir. Üstelik Sovyet Hariciye Vekâleti tarafınd'n Batılı devietlere karşı hazırlanan komplolarda kullanılmamaktadır. Kısmen kontrol altında bulunan MacLean. ortadan k'Holuşundan bir »ene önce, aklını kaybetmeğe baslamtştı. Yani. şimdi muhakkak ki şuuru bczuktur. 1951 senesinin 26 mayu günü sast 13.14 te bu iki İngiliz diplomatı, Guv de Moncy Burgess ve Donald Duarte MacLean. Fransanın Pennes istasvonunda bir taksiden indiler ve gözden kayboldular. O kjdsr çabuk yok olmuşlardı ki. sanki sigara dumanı gibi havaya ksrısıvermişlerdi! O dakikadan it'b"°n n» Fran^ız casus teşkilâtı, ne İngiliz Entellicpns Servisi, ve ne de hür dünyn polisi, bu iki dıplomatın nerede olduâuna danr en ufak bir ize rastlaBu arada. Prap'da kullanılmış otomobil karpborsacıiıâı yaptıkları. İngiliz Entellicans Servisi e!en>nUrı tarafından öMürülHükleri, Adende inci avladıkları. St?lin'e yardım ettikleri iddiasile Ruslar tarafından katledildikleri, Montim»rte Cafe'de dans ettikleri ve nihayet Rusyanın haricî siyasetine ilet olduklan gibi. bir çok »eyler söylendi. Fakat isın esasına bakıhrsa, bu söylentılerden birini olsun kuvvetlendirecek mahiyette en ufak bir clelil elde edilememiîtir Ortada bir tek hakikat vardır: İki diplomatın kvbohışu .. Her ikisi de bir tek cürümle olsun suçlandırılmamıştı. İnçiliz Hariciyesi onları. kaybolmuş ir.sanlar listesine geçivdi. Fak=t İngilizler, hâlâ bu yokoluşun pesınde soğuk terler dökmektedirler. Zira, bu iki diplomstın komünist casusu olup olmadığını hiç kımse bilmiyor. İnce, uzunboylu bir adam olsn Guy de Moncy Buıgess. kırk yaşhrındaydı. Burgess'ı İngilteıeden tanıyan İngilizler, Washington'dakı İngilız sefareti memurları. onun çok akıHı, müthiş zeki. aşırı riereeede içkiye düşkün, hain, iddiacı ve karars:z bir inssn olduğunu hatırlamaktadırlar. Ombridae Ür ; versitesiHe okuduğu sıralaıda Burges". komünist bir talebe olara't tanılırdı. Rusyaj ı uzun uzun te'kık etmiş ve Leninle Stalin'in fikirlerini tsşıvan büt"n e^erleri okur"i*ı. Hattâ bir çoennu ezbere bilirdi. 1&S8 yıhnda izci arkadaşlarilc birlikte Almsnyva bir sey?hat yqp tı. Döndjğünde koyu bir Nrzi olmustu. Komünist'ere byle şiddeth hücumlarda bulunuyordu ki, ona gören kırk yıllık komünist düşlıımhıırnet'in » "" 1 ' : w Bf3^ $£ Ü r iı \AÎ1İ LJ 1 İ m1 ü ı <JH l(it\v 11 ^m 4NK» n ^ • •Ka , <; ] •ı •..I mmk Mac Leans 1949 da manı »anırdı! Derken II. Dünya H?rbi başladı. O sıralarda Bristol'de B B.C. hesabına çalışan Burgess, Alman tayyarelerinin Ingiltereyi bombardıman etmesile kendisine geldi ve İngiliz olduğunu hatırladı. Bu sefer de Nazüere lânet okumağa başlamıştı. • Allah Nazilerin belâsını versin,» diye köpürüyordu. Rusya Ingilterenin müttefiki olduğu zaman, Burgess bir iki arkadaşına kendisinin gizli Sovyet ajanı olduğunu söylemişti. Sonra Hariciyeye intisab etti. Hâdiselerdeki rolünü belirtmek suretile en çizli sırlar: dahi prkadaşlarına anlatarak, deli gibi bir hayat sürmeğe başladı. O zamanki vazifesi, lehte bulunan askerî haberleri basına ulaştırmaktı ve sırf dilini tutmak için, onu bu işten uzaklaştırmadılar. Harb sona erdi. Burgess Hariciyeden aynlmadı. Bu sefer Rusya İngilizlerin müttefiki değildi. Burgess, Rus doktrini ve Rusya hakkında geniş bilgi sahibi olması dolayısile, Stalin ve Lenin'in evvelce «öyledikleri nutukları ileri sürerek Sovyet demeclerini tekzib etmek üzere vazifelendirildi. 19.^0 yıhnda \Va=hington'a pönderildi. Fakat Washington'daki vazıfesi uzun sürmedi. aiMI " (Aıkası yann) = , Dünya hükumetinin kurulmasını sağlamak için orijinal bir plân bulurunuştur. İngiliz mebuslarından bir grup şoyie bir teklif yapmişlardır: «Kara sular dışındaki denizlerin idaresi Birleşmiş Milletler teskılâtma bırakılsın. Bu teşkilât bir dünya hükumeti kursun ve bu hükumet denizlerin bütün işlerile meşgul olsun!» Dünya hükumetinin kolay koby kuruîamıyacağı sşikârdır. Şimdiye kadar bu yolda yapılan bütün teşebbüsler akamete uğramiş, milletler arasındaki menfaat çatışmaları buna inıkân vermemiştir. Bu sebebledir ki, Bertrand Russel gibi filozofların ve Arthur Henderson gibi siyaset adamlarının dahil bulundukları bir parlamento grupu denizlerle alâkalı plânı hazırlamıştır. (Neptuno plânı) diye adlandınlan proje geçen gün İngiliz Dış İşleri Bakan yardımeılanndan Nutting'e tevdl edilmiştir. Bu projeyi müdafaa edenlerin çövle bir muhakeme yürüttükleri gizlenmemektedir: «Acık denizler hiç bir devlete aid defildir. Bunlar üzerinde kimse hak iddia etmemektedir. Bu vaziyette bu denizlerin Birleşmij Milletler teîkilâtın:n (dünya hükumeti) ne • tevdiint kimse itiraz etmiyecektir. Böylelikle dünya hükumetinin kurulma sı yolund» ilk adım atılmış olacaktır. Bu hükflmet. yavaş yavaj dünya efkân umumiyesl tarafından tanıacak, d'ğer devletlerle te masları olacak ve böylelikle ilk defa müsbet bir netıce almnıış olacaktır. Açüt denizler, dunysnm yedide beşinı kaplamaktadır. Bu vaziyette kurulması istenilen (dünya hü kumeti) bir ntvi deniz imparatorluğu olacaktır. İngilizler yalnız, tek bir dünya idaresine doçru g dılmesım düşünerek mi bu teklifi yapmışlardır? Londradaki mebusların böyle bir plân hazırlamalarında kara suları hududunun mühim bir rol oynadığı da muhakkak addedılrnpktedir. Beynelmilel kanunlara göre. karasularm:n hududu sahülerden 6 rr.ıl otedon geçer! Fakit geçenlerde Peru hükumeti karasulannn hududunu 200 mile kadar götürmü? ve hudud dahilinde balina avını yasak etmişti. Bunun uz=>rine de İngiliz sigortalarına bağ'ı Onassis'in gemileri bu 200 milhk 12 mil olarak tesbit etmijlerdir. karasulan dahilinde Peru donan Diğer taraftan Sovyetlerin, bu 12 masına bağh gerniler tarafından millik karasulan hududu dışında yakalanmış Lloyd's sigorta şirketi da zaman ıamn müd'halede bude zarara uğramıştı. lundukları görülmüştür. ingiliz mebuslanna göre, Bir Bu sebeble Sovyetlerin (Neptu leşmiş Milletlerin nezareti jltın no plânı) na karşı cephe alacakda bir (dünva hükumeti) işe baş ları ve dünva hükumetinin kurullar ve deniz imparatorlutrunun masma imkân vermiyecekleri saidaresini ele alırsa bu gibi hâdi nılmaktadır. selerin de önüne gecilmiş o'.ur. Diğer taraftan mevcud kanaate Bu İngiliz projesi karşısında göre, böyle bir hükumet teşkilınRusya ne yapacaktır? Bilindiği gi de muvaffak olunduğu takdirde bi, Ruslar da beynelmilel kanu Birleşmiş Milletler teşkilâtının nu çiğnemişler ve onlar da kira itibarı da yükselmiş olacaktır ki, sularının hududunu 6 değı! f'kat Rusyanın buna da inıkân verme duftu takdirde bu Havavı da h.3İledeceği kanaatindedirler. Diğer taraftan (Neptuno plânO nın ileri sürülmesinde, atom "e hidroien tecrübelerinin de mühim rol oynadığı kaydedilmektedır. Birleşik Amerika Pasifikte hidroien tecrübeleri yaparken 7000 mil karelik bir sahayı «yasak» ilân etmişti. Fakat sonralan görüldü ki, hidrojen daha da geniş bir sahaya yavılmaktadır. Dünva hükumetinin bu iş!e de meşgui oîaca£ı söylenmektedir. Aynı zamanda, atom ve hidroien üzerinde tecrübeler yapmakta olan İngilterenin. atom ve hidroien (çöplerini) denize atmakta olduğu gizlenmemektedir. Her ne kadar bu atom ve hidrojen çöpleri açık denizlere ahlıyorsa da, zamanla bunun da tehlikeli olabilecegini sSyliyenler vardır. Dün ya hükumeti bununla da meşgul olsun diyorlarl mek için gayret sarfetmeri beklen mektedir. Dünya hükumetinin kurularak deniz imnaratorluğunun idaresini ellerine alması, yalnız ticaret t?emilerine salib rnfm'^pt!»ri de^il fakat turistik merkezleri de son derece alâkadar edivor! Sayfiye yerleri. p'âjlar, kendilerine husus\ oterak hududlar çizilmesinl ve bu hududlar içinden ticaret gemilerinin geçmemelerini istemektedirler. Bu gemiler fcilhassa m«rut bırakmakta ve plâjlar da kulbnılmaz hale gelmektedir. Bunlar, dünya hükumeti kurul •• m Neptuno planmı yartriıyanlar 1 >on olarak fu nolrtayj da belirtiyorlar: I «Dente dfbtede mflhim servetler vardır. Petrol ve daha ban kaynaklann meveud «Huğu bilirmektedir. Dünya hükumeti (deniz imparatorluğiı) Içtndeki bu servetlerl lşletsto T» bundan da geri kalmış memleketler, medeni'.et istifade etsln!» ! Plln ffüzeldir diyorlar. Bakalım tatbik edilecek mi? Hâml S. I I """ "•ıı»"tiiı»ııı»ıiitıııııııııııııııiıiHtMiMiiHiıtııııııtıifiiiMrffrııııitiHnrıımıtıtmıınııırıtııııtııiıırııiııııııııııııııınııııııııı ııııııııııııııııııııııııtıııtıııiHiiHiııııııııııııııııııııııııııııııııııırırıiıiHiııiHiııııııifiıııııııiHitiıiHiiıııiııııiMiıtııııiitııııııtıtıııııtMiiMM:ıııııım;ıi'f^ HAZİRAN Çekilişinde İialya Orman ve Ziraat vekili geiiyor AHıSiTnız ıtı»lflTnıt» (f«r». ttılyan Z rat ve Orman • tjletmtieri VrkiH G Modicl yann uçakl» Romndan (ehrltt.Tİva !ie Türklvf «rmiTidıı bir müddet evvel imzalanan ticaret anlaçTnaçı çpıçevesinde. Tıırkiy» ormanların takviyr^l, ve yenidrn orman yetiçtiriltnesi lle ÜEill merzulıren Kdrti?ulec*tl tahmin eorlmelrtedlr. Ayrıca. çesidll 7İral rrsi'lelerln de bahis m*»ıuu dllecejl blldlrümektedlr. G. Medtet penrmb* (Unfl Ankanya hareket edecektir. Lühs Bir Tvansatlantihte 7 Gün ün: 4j st 1 BAHÇELİ € V (38000 lira değerinde ÇİFTEHAVUZLAR'da) Ekserisi Yahudi olan turistler İsraiîe kucak Jkucak hediyelerle çıktılar Yazan: Haluk Durukal 2 ARSA Beheri (10.000) lira değerinde. (20.000 ner liraya kadar İNŞAAT KREDİSİ'le birlikto BAHÇEÜEVLER'de) *t£l.UUU Üa r. l k PARA ve ÖĞRENCİ ikramiyeler) (1 kişiye 1 5 . 0 0 0 lira) AYRICA 10 kişiye 10 sene vâdeli 2 0 0 . 0 0 0 llr.l.k MESKEN EDİNME KREDİSİ 6 NİSAN Akşamına kadar hesap açtırmayı unutmayınız. (GAYRİMENKUL Ikrımiyelerini kazananlar arzu ederlerse bedellerini alabilirlsr) 58 EMNÎYET SANDIĞI Her (150) liraya bir hur'a Israele gelmeden blr gec« 8nc« gemımızJe adeta bir dügan hazır7 nls^n perşcmbe akşsmından itiba lığı yapılıyordu. Hemen hemen her rrn »K'lçük Sahne» de tlyatro ed'ebiyatının en ba^arılı eserlprlnden fayı kes seneler boyunca hasretini çeKIan Kmmanuel RoblM'in (Mon«errat) tiği mukaddes topraklan görmenin adlı plyesl ıBlr Ümıd Içini isml ilt sevinci içerisinde idi. YolculanmıMuhj'n ErtujSruhın reıjsdrluğu «ltın zin ekseriyetini yahudiler teşkıl da temsil olunacsktır. ediyordu ve aşağı yukarı bütün ou Nüfus sayımı hazirlıği yolculuğu İsraeli görmek için katt»tatlstik Umum Mudürtl dün Valtyl lanmışlardı. Bu yolcular beraberle7İy«ret ederek 1955 nüfus savımı lıze rinde Amerikadan kucak kucak rınde göni^müj. yapılan hazıriıklar hediyelerle gelmişlerdi. Kimisi ogö7d'en geçirl'mlştlr VüAvet ve Bc'ed;ve S3v:m \^n\ lçln yuncak, bir başkası giyim eşvası çocuk takımlan g;oi e§yanıüstereki'n çalnacak, blr knmityon veya kurularak derhal fasliyete geçılecek lar getirmişlerdi. Erkeklerde gemitir. den sigara visky ve ril"1pt=ılar aldılar. Bu hediyeler herhangi bir akraba veya tanıdığa getirilmiş Samsunda bir gazinoda değillerdi. Herkes önüne gelene müşteriler birbirine girdî bunlan verecekti. Bu bir hizmet, Samsun, 4 (Telefonla) Dündaha doğrusu bir ırk vazifesi idi. Turistlerimiz, gemi rıhtıma yanaakşam Şehir Gazinosunda saat 23 te henüz sebebi anlaşılamıyan bir şır yanaşmaz, muhtelif İsrael hayır karşıkîvga çıkmış ve müşteriler çatal, cemiyetlerinin delegelerini kaşık, tabaklarla birbirlerine gir larında buldular. Amerikadaki tejkilâtlarmm direktifleri ile hareket mişlerdir. Neticede Hasan Ozdemir, Ahmed eden bu delegeler, daha onceden, hediyeler Köksal, Osman Günaydın, Şahin turistlerin kendilerine Kayhan, Cevdet Bulut isminde 5 getirdiklerini biliyorlardı. Bu misal kişi muhtelif yerleıinden yaralan» bize milletlerdeki tesanüd fikrini çok güzel ifade edıyor ve Amerimıştır. Yaralılar dcvlet hast~nesine kal kada yapılacak müsbet çahşmalarla gbsteriyordu. dırılmı? hâdise etr^fında tahkika neler yapabileceğinı İsraelliler propaganda mevzuunda ta başlanmıştır. daha ziyade film yolunu tercih etRessam Hofer öldü mişlerdi. İsrael hsvır cemiyetleriBerlin, 4 (A.P.) Almanyanın nin İsraeldeki kalkınma hareketmevzularında tanınıruş res^amlarmdan ve Batı leri ve ihtiyaclan Berlin sanat akademisi başkanı h?îırladıklan dökümanter filmler profesör K?rl Hofer dün burada bütün yol bo\ianca tu"i=tlcre Rösterilmişti. İşte bu sebebdendir ki, ölmüştür. Ressam 76 yaşındaydı. «Küçük Sahne» de yenî temsH İsraelde lnşa halinde bulunan yeni bir mahtll» •dllmektedlr. Mflerlm «ke!c ve k n lar İçin mektebler, «ağır ve dilsir evleri, hastane ve ıslahhanelerin sayısı çoktur. Her tabakanin okumasını teşvik maksadile seyyar kütübhsneler köylere kadar gitmektedir. Memleketin her köşeslnde büyük zirai çiftlikler ve modern genif asfalt yollar vardır. Israelde iuhma işi de halledilmıştir. Yapılmış olan irrigation terübaü sayesinde herhangi bir dağ başındaki tarla bile dönen fıskiyelerle sulanmaktadır. Ziraat tamamile makineleşmiştir. Otomobilde beraber gezdiğimiz geml arkadaşlanndan Amerikah şöhretli seyahat yazan Horace Hutton bir çiftlikte tesadufen bir s. pn gördü. Horace hemen s"fre dıırmasım söyledi. Gidip resmini çektikten sonra: «Bu resmi Am?rikan ziraat müzesine sctüıup hediye edeceğimı» dedi! İsrgçHe ekili olmıyan arazi çok azdır. İlmi. iktisadî ve fennî sshalardaki çahşmaları İsraeli Ortaşarkm bu mevzularda bir merkezi haline getirrr.eğe namzeddir. Memleketin. daha dcğrusu toprajmın altı ve üstü islenmektedir Yol boylarında ve hattî dağ başlannda tekba?na vesait bekliven kızlar cemiyet nizammîn İsraelde istenilen derece ve emniyette bulunduğunu gös^ermektedir. Hayat bizim için p^b] J r Paramız dörtte bir r.isbetirHe mu'îmele görmektedir. Turistîk sabda da çok gayret gö?t?ren İ? r ?e! •"<} ke'i?rlarına küçük ve tem : z o*pV<>r, l^kantalsr inşa ettirmiş ve br.yleli'de dc büyük bir tu';'n • ••' 1=>1Wmiştir. Gene İsrael Turizm te=kilâtınin gemiye getirdikleri Inkikî sanatkârlardan ibaret foiklor ekıpi memleket lehine büyük sempati vesilesi hazırladı İsrrel için rahatça deniltbilir ki, dünjamn en bakımlı ve temiz csdr'eierine maliktir. Mahaüî belediyeler bilgili ellerdedir. İsrael bilhassa turizm mevzuunda Lübnan ile rekabet haîindedir. Fakat Lübnr.daki tabiî ve değişik zen^inlikler şimdiiik İsraelin alejhindedir. Rriehî Tefrikasi: 5 1 Tam saat dörtte eayı h?şladı Bira2 önce gitmış. sokak kapısmı açıp aralık bırakmıstı: Alice gelince kapıyı çahp da meraklı komşuları uyanriırmasın diye. Tahmin ettiği gibi. tîm çayı hazırlarken. sokaktan hızlı hızlı gelen hafif b;r avak sesi isiui. arkp^ınd^n sert bir ipekli kumaş hışırtısı. Sonra kapı usulca vuruldu. Alice Arnold otıırma odasından içeri girdi Agır matem elbi^e^i içinde pek uzun bovlu ve zsyıf pörünüyordu. Başındaki küçük siyah başlıâın kenarından yüzüne siyah bir tül iniyordu. Uısula, kısık bir sesle: «Alice » dedi. Alice tülünü arkaya attı, ilerleyip elini uzattı. Paneurlar kapalıydı. içerisi pek loştu ama, öyle iken gene UrsuLa onun müşük gözlerindeki o temiz, zeki ve tatlı bakışlann berrak ve yacı vardı. saf parıltısını görüyordu. Ne güAlice çay masasına oturup, bütün zelliğe ihtiyacı vardı onun, ne saç bu zahmetlere teşekkür eder gibi larında bukleye, ne de mücevhe gülümsiyerek sofraya bakarken: re. Başlığmın altmdan çıkan ince ((Görüşmemiîe imkân verdın. Eksık ve düz bir perçem geniş alnını süs olma.» dedi. «Rahatsız etmemişimlüyordu. Boynunda ufek ufak ve dir inşallah.» iğri büğrü incilerden bir gerdanlık Ursula, alçak sesle: «Bilâkis. Avardı. Nıkâh yüzüğünün kalın altın Hce.» dedi, «Ben sana teşekkür halkası odanin loşluğunda bir an ederim gcldiğin için.» parlayıp söndü, Bu sözler kulağına pek manasız Alcak sesle: cUrsulacık,» dedi ve geldi. Misafirinin yanına oturup uzanıp yanağından öptü. fincanlara çay koydu. Halinde sıkıldığını gösteren hiç Alice. bir bisküit alarak, devam bir emars yoktu. Sadece. pek tatlı etti: ve' iyi kalblı davranmağa çahştığı <ıBu şirin oda ne de serin! görülüvordu. Zaten pek ho^tuı burası. Seniıı eviUrsula rahat bir nefes aldı. A ni eskidenberi çok severim.» lice'i bümesi lâzım dejil niiydi! PekHafifçe gülümsiyerek odaya şöyyakın ahpab değillerdi ama. o andr le bir bakındı. Gözleri her şeyin übiıdenbire içinden bir his ksbar ^e^nde bir kere durdu İcini çc'.:tı dı: Bu kadjnın arkq' ! ''Ş'na, onur> 'iıa. kıppra; bir nefes mi'îtarı. kendisini «nlamasına büyük ihtiUrsula: «Evet,» dedi. Misafi i \r < baktiğı yerlere arkasından o da bakıyordu. Sonra. nazık bir t: \ :rla: oEugene nasıl, Alice?» diye sordu. Kadın: (.Eugene gayet iyi,» diye cevab verdi. «Çok şükür. gene gidiyor mektebine s Gayet sakin bir sesle konuşuyordu.dDersleri de iyi. Bu sene gene afeıin kazandı.» Ursula: cEugene bamb.şka bir çocuk» dedi. Ama, daha şimdiden bıkmıştı. bu oğlanın lâfmı kapatınaıt istiyordU' Pek perişan bir 'ıali vsrdı. Bu kadar dokunacağını hiç sa.ımamıstı. Alice çok zeki biı ksdındı, Ursula'mn fena olJjğ'in.ı v? Eıı^one bahsını kapjtması ıstedi^hıi (ieıhal an'adı. «Alfedersin, hatırını sormayı unuttum, Ursula» dedi. Uısula, makine gibi: «Çok iyim» decii <>Sen ns'^ın. A'tce?') Kadın: «Ben hep iyı> ınıclir» di yanlanna hedlye almayı dflsünmemij Ortalıkta seyyar hltıra Mtıcılan yolcular da bu filmlerin tesirinde yoktu. Hatıra eşyalar oklarla göskalarak büyük rakamlı çekler ver terilen küçük ve zarif dükkânlarmişlerdi. İsraelin limanı Hayfaya da satılıyordu. G«ne üzerinde ftak böylece kucak, kucak paketlerimız si kiralama bürosu» levhası bulule indik! nan küçük barakalarda reaml traHayfa geniş ve modern bir 11 fik memurlan istiyenlere muhtelif mandır. Ankara vapurunun dördü kademeli gezme programlarını r e kadar olan 30.000 tonluk koskoca fiatlannı gösteriyorlardı. Turistler transatlantik limandpkı nhtımlar buradan makbuzlar mukabilinde dan birine bir motör kadar kolay taksilerini kiralıyorlar. Doların isyanaşmıştı. İki İtalyan ve bir Yu raelde de taksi şoförleri için cazib nan ve gene başka bir İngiliz tu oluşu trafık teşkilâtını vazifelenrist gemisi de limanm rıhtımlann dirmişti. Gemimiz nhtıma yanaşmadan İsrael PTT idaresinin bir da yanaşık duruvorlardı. tebliSini hoparlörîerden dinladik. ye cevab verdi. O eski neşeli hali Boğuk bir sesle ve aptal aptal Bu tebliğde gemiye yerleştirilen teyeniden üzerine gelmiş, gibiydi. nEvi sana kiraya mı vereyim?» di lefonlardan Amerikaya dolar mukabilinde telefon etmenin mümkün «Sıcak bile dokunmaz ban'.» ye mırıldandı. Ursula, Arnold'ların evmin parAlice: «Evet» dedi sonrs hemen kılmdığı bildirildi. çalanışını, gözünün önüne getiroi, ilâve etti: «Ama. önce kocanla koBu imkân herkeste «empatl yao büyük odalarda yabancıiann a nuşm;k istersin belki. Hakkın da rattı. İsraelde kaldığımız iki gün y^k seslerini, taşlıklarda gene ya var. elbette.» zarfında telefonlar daıma meşguib=ncı seslerin bitrr.eztükenmez uUrsula gözlerini fincanma dıkti dü. PTT idaresinin Du sayede bir fultusunu duyar gibi oldu. Çay Hep bir teviye bir sesle: < Ev hayli dolar topbrmş olduğunu *ahfincanının kulpunu tutan parmak benim» dedi. «Benden önce de ba min ediyorum. Turistlerle çalijan ları kasıldı. barrındı. Kim, ne hakla...» cümle butün tercümanlarda da hususî koAlice sakin bir sesl»: «Ayıb et sinin arkasmı getirmeden durdu. kartlar bulunuyordu. İsrael turizm tim, seni buraya kadar getirdim «Hayhay, Alicer) dedi, «madem ıs teşkilâtının da en gözde elemanları turistlere yapılmakta olan muaUrsula i) diyordu. "Ne de "lsa he tiyorsun, kiraya veririm s^ıa.» Ama, Alice biraz durdu. Gözle meleleri kontrolla vazıfelendirılpimizin kendine göre vazifeleri var. Yalnız kendimi düşünmüş oldum, rinde yalverır gibi bir hal belır mişti. Nitekim benim de bir gazeleaffedersin. Çok oturmıyfyım. mk miş, bu kuvvetli ve derin 'fjde. bir ci olmamı fırsat bilen bu teşkilât sadımı söyliyeyim.» Biraz durdu, güneş hüzmesi gibi, bütün yüzüne bana kısa zamanda aşağı yukarı sonra devam etti: .'Bu evi b.ri is nur seıpmişti. bütün İsraeli gezdirdi. Tam bir ay tiyormus, öyle dedindi galıba» deKendi kendine konuşur gibi: «A sonra İsrael devleti kuıulu^unun di. cele karar verme, Urs'i'.a cığım, yedinci yıldönümünü kutlayacaktır. Ursula, kekeîiyeıek: »Evet, bir çünkü ben ayda yirmi beş düiar Fakat İsraeli insan gezdıkten sonra gördüklennin yedi senede yapıdan fazla veremem» diyorau. bey var. istiyoro diyebildi. Sesınde acınır gibi Dir hal, en labıleceğme inanamaz! «Ama daha satmadın?» Ursula: «Satmadım» dedi ve an ufak bir titreyiş yoktu; doğuiyu İsrael devleti 1948 dp kurulmuşsoylüyoıdu sadece, tur. Bu zaman zarfınria İsraele cak o zaman başını kaldırıp bakaikisı de sustu. dünvanın dört köşesinden gelmış bildi. Uısula: «Al, senin olsun ev! l'ir Yüzü fapsan kesiimişti ve oda şey istemiyorum!» dıve uaği'tr.a olan bir milvondan faz!a nıuhacir iskân edilmiştir. İsrael nüfusunun nın o seıinliğinde bile terlemiş, mak için kencîini zor tutuyordu. çofu münevverdir. İsrael tatbikî boncuk gibi damlalar belirmişti. En sonunda Alice, gfyet nazik sosyal araştırma teşkilâtının yapAlice içini çekti. Sonra hafif biı bir tavırla ve ağır ağır konuşaı;ık: mış OIJUBU bir istatistik. nüfusunun kahkahayla güldü: ı. Eksik olmasın, Mr. Pre r cott bana °"(i 75 inin ayda bir kitab okuduğu <.Ben diyorum ki, Ursula, sen çek yollamış ama» dedi. 'al ;naznu göstermektedir. İsrae'de senede bu evi bana kiraya veısen. eşyasile dım elbette, Ur.=ula. Alındım falan basılan kitablann adedi 4 milyonu Dcha önce de söyledim ya, peks=mm sın. Sahi, çok teşekkür egeçmektedir. Kültürel ve ticarî saseveıim ben burasını.» clerim» hada olduğu gibi Msyal mevzularda Ursula ehndeki çay fincanını ma da muazzam terakkilej müjahede (Arkası rar) sanın üzerine bırakü.