03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fltt 4 Nisan 195b BELÇİKA M E K T U B U ] irilkselde son kardeş içy üzü Mtamt laîksn PAZARTESİ 4 Gedikli hâdise çıkardı ABAHTAN ABAHA...Hepimiz beplmizfSen ir an kovanı tasavvnf edin. Güya öyle bir nesneıün ieiudeyiz Her tarafından vızıltı, sızıltı geUyor. Ben, siz, o. cümleuıiz, hep bir ağızdan şikâ>et ediyoruz: Birbirinıizden ve cen'iyetimiin ahvalinden memnun değiliz! Buna k^şılık umurci>ctle kendimizi ferden bütün harekeüerimizde mağdur sayıyorm! Meşhur müellif A. J. Cronb» hflimizden yanılıp yakılmamız •lejhine bir rnakale yazmış, dly« ki: Victor Hugo, sevgili vatanından uzakta, menkub, ihtiyar, hasta ve mahzun yaşarken her akşam deııiz kıyısına gider ufulılara dalar, sonra bir çakıl alıp denize fırlatıt Kardlnal Van Roey ve Malines . BiülcîPİ Pir jsidarma otomoHani Fatih İstanbulu ele geçirarşövekinin sosyalist liderler vc bilimize r'ğru ilerledi: meden önce sımsıkı sarmış. Şehri Van EckerHe yaptıkları istiş3reler «Kâğıdlaruv.z» dedi. kocaman bir çift kol gibi güzelce Brüksele on ıki kibnıetre mesa bir neticeye baŞlanamarn'ş, Kardikuşatmış ya baharda öyle işte. Bafede if.ik. Birinci jandarma kordcjnal de yeni ksnun projelerini ele Bunlardan ikisi Emirgânda haıda İstanbul kapüarından içeri ! mına ve bariVgta çatmıştjk. Önü nen tatbik etmişti. Gerginlik büsdalmadan her yanda çadırları kur. müzdeki şenls. asfalt yol telörgü, bütün artrmştı. bir şoförü bıçakladı, ikisi de muş; Daldan budalttan, fideden filerle kapatılmış, ancak bir noktaj Katoliklerin «Brüksele yürüyüş» dandan, fundalıktan, çerden çöpbir adamı dövdü smda biı tek sraba eeçecek kadar | kararları hükumet için tehükeli oten, yeşilden, bsyazdan,, pembeden bir h.luî b'rakılmştı. labil rdi. Parlamentoda sosyalistler Evvelki gece yarısından sonra sa silihlarını çatmaş, son kumandayı iki I5cijar.enk yardımı ile kaB.vi1^dın iki tarafında da I 5 j a r e n k liberallerin y at. 1.30 stralannda Emirgânda 13367 bekliyor. d jhl verd elbiseli Belçika iar iaraeları, tolikler karşısmda eojhınlusu sağ plâkalı taksinin şoförü Kemal Mut Geçen pazar bahan. BüyükdereVaziyetleri nadizilm'sier geeni peçeni sigaya ı;ekilunun 2 serhoş tarafından bıçaklan den Kilyosa kadar kovaladık. Bü. yorardı Çok kimse. o+omobiiler, zikti. rnisıie neticenen ki.nlı bir hâdise yükdereden orman içlerine girerotokarlar geriye çevrilnnekte ic?i cereyan etmiştir. ken bahann insanı bir karjüayışı ler. J8nd.*rmanın şakası yoktu. Fakat sosyelistler şiddetU kararDolmuş yaparak Taksime gitmek bir: Silâhları ellerinde, mi&feTİeri basi r almnktan çekinmediîer. Brüksel te olan şoför Kemal Mutlu, Emir Tılerhaba! Çekişi var! İnsan lannda. ^az maskeleri bellerinde ıAı baskanı başkente girişi ya gân cnlerine geldiği sırada arabası hiç şaşırmadan: Çapraz fişeklikleri kurşun doluydu. J m yedi bin jandar na binen iki gedikli, ioinde iki ka Dünyada bundan daha güzei Yo'un yan tarafında polis otomo 'm Brükselin etrafına daire şek dın bu!un?n öndeki teksiyi takip et bir şey olamaz! diyor. bilieri, askerî sahıa prabaları içi a Ilenüz adı konmamıs, yeşiller jan^arma ve polis dolu harekete ha linde üç çemberde yerleşerek bu mesini emratmiştir. Buna sinirlenen « n gWş kapılanm, geoMieri kon şofdr Kemal ve srabadsltl sivil ;teğ arasmda birbiri arkasından tabanca zır bekliyorlardı. Brüksele ancak yabancılar ve şe trol altına almışîardı. Yollar bari men müdshale edince sarhoş ged icli gibi patlayan meyva ağaçlarının ler bıçaklarını çekerek her ikisine cünbüşü karşısmda. insan, hatın hirde oturduğunu ispst edebilenler k tiarla kapanmıştı. Sosyalist partisl baskanı Bussefc de saldırm:;lar ve kavşa sonunda sayılır bir utanraa, sonra diz çöküp bırakılıyordu. Sıkı bir muayeneden « Bte Iktidarda kaldıkça mek şoför Kemali agır Burette yarah bir yalvarma duygusu ile ürperisonra birinei barikaü geçtik. İkinci ve üçüncüsünde otomobilimizin şa teblerimii lâik olacaktır, demlşti. yarak kaçmışlardır. yor: RŞ.dise üzerine hassssiyetle du Kusura bakma tabiat ana, sasi ve motör numpraları dikkatîe D n mekteblerine para yatırmıyaca kontrol edildi. Nihayet bütün muha gız. Bundan kıstıgmız bes yüz mil a Emniyet Müdürlüğü ve Mer na karşı işlediğimiz suç büyüktür. sara çpmberlerinden sonra Brükse yon frankla yeni devlet mektebleri kez Kumandanlığı mütecaviz ge Biz büyük sehir insanlan hep ha1« girebildik. ÎTsnznra bizi şaşırt açrcağız. diklileri aramaktadır 2ara konmağa alıştık. Ekmeğimiı ü: Güzel Belçika başkenti sanki Katoliklerin kuvvet gösterilertoe Diğer targftn, öndckl arabsda işgal altında idi. Jandarma kıta ve cebir hareketlerine icrbında bix bulunan ksd:n1ar!a. siril tcğm'îr.ır! firında, suyumuz Terkos boruların. lan. atlı poüsler devriye geziyor de kuvvet ve cebirle mukabele e hüviyetinin tc^bitine çaîışılmakta da, ışığımız, ateşimiz, iyi veya kö. tü bütün cerlerimiz, demir borulardı. Nerede kalrbalık görürler deceğiz. Darbeye darbe ile cevab dır. iann içinde ayağımıza kadar gelir. se dağ:hyorlardı. Ana caddelerde vereceğiı...» Beyoğlıındr.îd hat'îse Biz. en büyüğümüz oiaıj seni de msŞnzalar kepenk'.erini indirmişEvvelki gece geç vakit Beyoğlun boyle oturdugumuz yerde bekleru. lerdi. Brauckere meydanında, RoBu Flamsnlara ve katolk ptrtlgier meydanında, Ruppeplatz'da, sine hükumetin ve sosyalistlerin da etrafı heyecana veren bir kavga Sen bir karanfil olur saksjya, bir Borsa'da bindirilmi} kıValar bekli rreydan okuması idi. Zarlar atıl olmuştur. Yaptığ:mız tahkikata gö küçücük fidan olup pash tenekere hâdise şöyle cereyan etmiştir: lere girmeyi göze almadikça biı ae yorlardı. mışb. Yar, Ha arkadaşı Necati olduğu Hoparlörlü polis otomobilleri cad «Brükseîe yürüytr?» için katolik halde >ycğlundaki barlardan bi senin baharımn geidiğinin farkınıt delerde io'aşarak halkı sükunete bir milyon insaıu toplanayacklannı vanrır. ne de kışaun ne zaman tüdavet edıyor ve beş kişiden fazla tahmin edlyorlardı. Hükumetin ted rinden çikan İnci Birol, iki kişüıin keneceğini kesürebUiris. Öyle ufak kendilerini takib ettiğini farket«toplsntı» ların yasak olduğuna birleri sayesinde «muhtelif bahane miştir. Buna sinirlenen Necati, ken tefek, öyle sıska, öyle mendebur ilân edıycrlardı lerle» Brükseîe glrebilenlerin mik dilerüü takibedenlere ihtirda bu tasalar içindeyiz ki sorma. incir *** tan iki yüz bini geçemedi. Jendar lunmuş, Behiç ve Ahtned adh bu çekırdeği dolduranuyacak k*dar çi pazar olmasa da fidan bulamı. kuîa çevrllmeden önce toprağa ma kuvvetlerl toplantılara mâni o 2 bahriye gediklisinin tecavüzüne küçük, kurbafalan güldüreoek ka. yacagımm, bu yıl bahann erken böyle yayılmıjlar, toprağı boyle Belçikava, Brüksele ne olmtrçhıyorlarth. Beş kişiden fazlasımn uğramıştır. dar gülünç sebeblerle birbirimue geldiginl. bu yuzden bir çimdık işlemişler, toprağı yere düşmüf bir tu? Bu sivil h?rb tıavası ne idi? bir arada bulunması yasaktl. Umufidan kalmadığım müjdeledL Or. ekmek parçası gibi böyle öpüp, Bu sakin ve ntedenî müled tutuş mî binalan, bOtün parti lMerleriNecstiyi fena halde doven müte giriyor, birbirimize tsınacak yerae turan ve karşı karşıya getiran ne nin evlerini ve dikkat edile! mu cavizbr yakalanmış, tahkikata baş her gün bir parça daha soguyoruz. man Fakültesine kadar uzandık, böyle başlanna koymuşlardı. Köy Sevgili tabiat ana!. Senin şu orada da bir fidanlık varmış, fakat enstitüleri bugünkü tadsu tuzma oisbi'irdi? Nihayet bu örfî idare halif, muvafık bütün pazete idare lanmıştır. milyonlarca ormanlarından bir ta. oradakl fidanlar da pazar günleri hale konmadan önce oralarda Çater'birlerire ve bu tethij havasııı* h?nelerini polia kuvvetleri nümayi» nesinin bahan karsüaması var ya; çahsmazlarmış. Isabet oldu, Eğer yırovada bugün esen gürbüz, vese!^b neydi?. çüere karşı muhafaza altına aldılar. Lhan bllen garson yetiştîrilecek tarafta fidan bulsaydık Çayır rimli rüzgâr esiyordu. en mirük otundan, en ulu ağacına Bütürı mesele millî eğitizn büt Cuma günü sosyalistler bir ta Istanbul Otel. çe :nden çıkmışa benziyordu. Ik rafta, liderleri Von Aeker, Snaak Yerleri tjçlleri Sendlkas.m trmsii™ k a d a r ' hepsırun bir anda aynı se ovaya kadar gitmiyecektik. Meyva Çayırovadaki okulda insanı bir. tidrria olan sosyal:~t hükumet ye da dahil olmak üzere mitingler ter Ankaraya giden Yunus Yakar dönmüş vincle üıpermelerl var ya. bizier fidanırun âlâsuu orada bulacagı den sevindiren okulun kız, oglan n; bir kanunla ketolik ve lâik okul tib etmişlerdi. Katolikler de karsı tür. buna hasreıiz işte. Bu eşsiz sevinci mızı söylediler. Bu yüzden geçen 803Î »ayılı. jfarson ytMelllclerl ltaru her yıl topraktan esirgemiyen cö pazar en güzel pazarlardan birisini beraber okutmasL En ufak bir gösve üniversiteîerde (ark gözetrnive meydanda hldisesiz bir toplantı yap iç!n gereMI çmlıstnaUta cerini biklirrniş ve ktolik mües tılar. Fakat asıl ko» cumartesi gü nunun Udlll bildiren sendlka ba?!tanı; merd ana, bizier. insan oâullan se yaşadık. Çok güzel bir tesadüf ba terije kapümadan el ile tutulan, b«;landıt>nı na aynı günde flvünülecek, iki dev. güzle şörülen başarıîar sağlaması, sesel Te malî yardım «sübvansjyons nü paylastlacaktı. «Brüksele yü bu kanunun yskırda Mecllje tevkeüi nin üvey evlfidın mıyız? let yuvasını bir parçseık olsun en ufak bir lüks tasası güdmeden da bıı!unr.m'yaca5nı ilân etmişti riiyüş> ve büyük katolik mitingl leceglnl (Sylem»ştir. Sen gel, bizim kıısurumuza bak. Bıı kai^r mu^ıalefette olsn kato cumartesi gününe tahs^s edilmlşti. Bnşkinın iznhattna görc; ldkg, birin ma, bizde bu kafa oldukça »enın görme fırsatım bağışîadı. tki müj köyden gelen çocuğu köyüne a y de, iki güzel haber, birbiri arka dın, eünden iş eıkan, bir vatandaş sınıf Içklll lckantalar v« IçkUI lkırı a E m lik parti? ni (sosya! hıristiyanlan) Her iki taraf da azünli idi. Anhaıpkete geir'nîU. Fnkat hakikat wers'Wn, Bnate'den. Namufdanr cljjinıf loküntalards. YÜzdelcr kanunu j y § a kadar gelip başımızı diz sından gelirse insanın yüreği ağzı olarak yollamak. edilpcektfr. DlSer trrafte d^vantn kökleri dah^ derinde Lieae'den. Gant'dan, Mons'tan ?rup iynett '«tbik VskMet! teTns.^l'.er) iıe j lerine koyamıyacağımız, eyy; ku na geliyor. tan Calısma VskMet! teTns.^l'er) iıe rumuj kütükleri donanmı» gemıleBahçıvan okulunu bitiren kızlaiîveren •»ndticalnrı tenMİleiler', r d u n d u i e n lar iki gün evvel yola çıkmışlardı. baharın ozu. Şu şeh Bunlardan birisi Çayırovadaki nn köylerine bir diki? makinesi, hattâ ikü'gi vardı. E*yalJstler ve hükumet kuvretiert i» «kdi yap.lman icin çalış ® malara ba$tamı;lardır. rln içine dal, kurumuş yurekleri bahçıvan okulu. Köy enstitüleri delikanlılann en çok işlerine yaradarbeyi bekliyorlardı. Ayrıca. tst^nbul oieis. kalinye ve ' yeşert, sar'aları tramvaylarunızın, iktMirHaki sosy?!is Wallonlara kar : Için. Cumartesi günü Brüksel, hâdise üsan bllen şr cenhe alrrîa fırsntım kazanmışbir kurs! isli pash duvarlarımızın köküne ler, çarpısmalar ve kardeş kavgakadar. iliklerine kadar igle. Şu balar. büyük rüm^vişler tertib etlan ile heyecanlı ve kirli bir gün açpcnktır. mi»l?rrli. Yçji sene evvel Kral har denilen özü yalnız agaç kököğrrfmen oVunartnm Idare, LeopoM'Jn dörmesi meseîesi yüisrine. otlara, böceklere değil, biz(Devanu v«r) dîsî^lin ve Imtihan tünden ikiye aynlan B?l":Va şimdi YAPI ve KREDI BANKASI lere de tattır, her yılda bir defayönetmeHkleri a\iıı şiddet ve ihtirasla Wallon ve suıdan vazgeçtik, hiç oknazsa bir Orta ve tlk B»ret!m Umum MöiürŞubelerinin yetmişincisi Flarmnlan tekrar karşı karşıya gelüklerince hazırlanmı<| o!an. Öğretmen tek defa olsun. Baharın sevincini, ürmin;. Kütîelerin altında ateş için okulları Idare, dlsinlm ve tntihan lıızını insan cğullarına aynı anda iç'n yedi sene ypnnvştı. Simdi yeyBnetmeüklerl t«sar>.ları, muhtelıf mes duyur. Görüp göreceğimiz en bülekl toniantılarda Incelenıniştlr. Tasarı tr'ien parîıyor, bir gazab rüzgârı ü??rindekl bütün teküflerde, 1954 «eyük rahmet budur. bütün Belçikada esiyordu... nesl haılran syı eorîanndî çehrimlzeîe **• yapıîfn, «Okul'arda rehberlik «emlnerl» ADANADA Bahann ayağına kadar gidişimlz, nin kabıı! etttgi esaslar da nazarı dikKatoliMer bir kuvvet gösterlsine k.te almmıştır. ÖgreTinen okullannın durup dururken olmadı, ijin karar vermijlenJi. «Brüksele yürü Mare. dl'lpîln^ve imtihsn yönetmeljkj de bir kaç meyva fidani Vardı. Büyüs» paıoiası sltuıda bir milyon lerini te^blf eden bu esaslar. on ; retrın okıılıınun yeniden tatblklne tu yükderedeki fidanlıfı sağiık verBe çika'ı başkentte topîanacaklarnuimustur. Ö?retmen okuHarımn ince mişlardi. Ama günlerden p&zar oldı. Bütün Belçikadsn Bıüksele tara lem~^inl m(3te?kıb, yönetmellk Maarif duğu için ve fidanlar da memur «yüz dokuz» hususî tren kaldınlVe!"'"tinrn tasvibine arzedileoektlr. kadrosunda çahştıklarından paydos mükiaydj. Bir tsraftan serbest bir Şubesi Bir komisyoncu yakalandı etmişlerdi! Zaten fidanlıktaki bekDt>l.ar bulmak imkâru kalm»rnü<tı. Tophsnede otursn Hakkı isminde TÖRKİYE $ BANKASI blr komİ5?oncu, 13 klsinin 21.730 llrasım ça'mk si'çu ile. B'rinci Aiır Ceza nr»hkı?mns:ne \6rilmi5tIr. tddiaya göre; Hakkı. kiralık veya «atıhk emiâk bulmak için kendistne Bugun hizmete girdi. mür^ıcaat eden kimselerden. lsteiiklcri TEŞEKKÜR evsafta yerleri gezdir»".k*»n ronrs blr Dün sabah Kumkapı Nijanca Meh mlktar kapsro almakta ve ev sahibm«îp şa mahalltsinin eski ahsab evleri lerinin vargeç'iğini söyledikten sonra ile kapalı bir tokatında ftni nUrak d» »ldı*ı parpyı lade etmemektedir. 4 Nisan 1953 «ıkan yangınt üç d«kikı gibi kısa fctr Ytkslnnan komtsyoncunun muhakezamanda sondürmege k^şin fectokâr mesine yîkında baçlanjcaktır. erlerl İle, »amnn ve alevler içinde haJttlarını tehükeye kovscik dcıerede NİSAN 4 ~ ŞABAN 11 çalışmalan İle maluııidyl aıuhakkak bir tehlikeden kurtaBi Istrnbuı f ön iürme teşkıMtı gıup âmlıieri İsmall Koca ve t Muzpffer Özt«1'in ile h^Vikaen hizmetlerl takdire de*er cefakSr ve fed'kar erierine Kumkapı N^aıı mhal'esi ^ 539 12.17115.54 İSJÎ 20.10! 3.5S TuRKİYE I ) BANKASI TÖRKİYE S BANKASI adına teşekkürlerimta iblâğını rica ederim. J11.02J 5.4i; 9.1S U.OOj 1.341 9.19 Dr. fatma Çaklr Memik iki ı B Beâri Rahmi Evubogia 70 * o YA ĞCAMİİ yacak araçlarla dönmeleri sağlanmış. Dörtbaşı mamur bir çiftlikte bulunması şart olan her $ey okulda bulunuyor. Elişleri öğretmenlerine: Ah! Bir de kızlann kiîim tezgâhlan olsaydı! diyecek oldum. Kızlarımız hah ve kilim dokumadan okuldan çıkmazlar! dediler. Tezgihlar kurulmuş, hcnüz hard harıl değilse de ufaktan çeşidli dokumalaıa girişmişler. Yalruz halı, kilim değil, çeşidli dokumaiar. Bir kız çocuğu yaklaşıp safiyetBez dokuyoriar, scğüd dallarından, çavdar saplarmdan çok güzel se lc, bunıın sebebini sorrauş. Hugo demiş ki: petler, çaııtalar öıüyorlar. O attıyım çakıl dtğildlr, evBurası yoğurt hazırlanan islik, lâdım, feryadlırKiu fırlatıyoruın. şurada an kovanlan, şunlar osiidü fiianlıklar, ötede serler. Her şey Cronin de, içimizîn gam, kasavetüıi b:şk»larının önüne sermemek tertemiz, tertibli, cana yakın. Ohususunda Fransız ffliMni taklid kulu henöz bir ucdan Ötekine ka etmemiri saghk vcriyor. Sonra midar dolaşamadık, ancak yarısım sailer sıralıyor: Sardet için bütün görmek müınkün oldu. Ama ilk şartîara sahih o!an bazi tanıdıklaiırsatta bu güzel yuvayı karış ka nnın mütemadiyen sızli>narıtk nanş dolaşmak boynumuzun borcu sı! daimî matemde yaşadıklorını, olmah. Köyümüze gıden en kısa, nafile yere sevimsiz hale §eldik)een gerçek, en sağlam, en verimli riııi anlatıyor. Sonra da aMİatmakyol bu çeşid okulların tuttuğu yol ta devam ediyon dur. Kuran eller, yaşatan eller, Bir rer.sam arküda;, İkinci llmuonların birbiri arkasuıdan yurdun mî harlıde pilotluk ederken düşher yanında açılmasmı sağlayan man taraîıııdan düşüruimüş. İki aeller öpülesi ellerdir. Okula haber yağını, iki gözünü kajbetmiş. Crosiz gitüğimiz için en ufak bir mi nin, ziyarete gidince kcndisini ah safir ağırlama gösterisi yoktu. Ög ve vah içinde bulacağından enıinrencilerie birlikte yediğimiz öğle raiş. Halbuki sabık rcssara, bir tayemeği fasulye, pilâv ve hoşaftı. kım tahta mikâblan üstüste sıralaDansı bütün okullanmızın başma. yıp ve elile yoklayıp vakit jeçirmekteymiş. Müellifin sesini duyar Bana aynı övünme, güvenme se duymaı iimidle haykımuş: vincini aşılayan ikinci yuva da yo Ressamlık yapamıyonım, mllumuzun üstüne düşen bir hastane oldu. Aynı gün yolumuz çok güzel mar olacağım. Şimdi, bu topal ve kör «dam, blr tesadüfle Toptasuıdakl Zeyİngilterenin en meşhnr mimarlarmnebkfimil doğumevine düştü. Bir dan biri imiş. fidanhktan ötekine. Şunu hemen Cronin, meşhur kör ve sağır Bn. söyleyeyim ki İstanbuldakl eşleri Helen Kellerin inanılmaz hendiarasında böyle güler yüzlü bir has kaplanna ragmen bugiinkü düntane görmedim. Daha kapıdan gi yanın başlıca insanlan safına yükrer girrnez insanı sar«n bir temiz seiebildiğioi hatırlatıyor. Mütem?lik, bir ferahlık. Hem hapishane dî şikâyetlerle değil, kendine gükapıst gibi değil. Bir çocuk bahçesı venle ve halindcn memnun olmak kapısı glbl insanın içi açıhyor. vakarile bu mertebelere ulajıldıjıBurası bundan iki üç sene evvel m ileri sürüyor. tstanbulun en kasvetli yapılannBizim an'ajıtmizde blr «hamdetdan birisi imiç. Şimdi bahann bü raek» vardır ama, yirminci asrın tün sev:nci içinde gülüyor. Yanı şartlan, bunda biraz rötüş icab etbaşında kocaman bir yapı daha ku tiriyor. Sırf hamdü sena ile yeruluyor. Tam donanacağı günlerde tinirsek, jikâyette ciddcn baklı oldışandan gelecek takımiarm girij duğumuz seyler ortadan katknıaz. güçlükieri başgöstermis. Arna ben Hem Cronin'in dediğini yapmalc, bu doğumevinde öyle sıhhatll, öy hem de bu perişan hayatımuı ıslah le gürbüz çocuklar, yüzler, doktor ctmek için, şikâyetleri ve tenkidlar gördüm ki bunlaruı elinden hiç leri başkaİarına, yahud cemiyete, bir şey kurtulmaz, bu inanç bütün yahud kanbur feleğe, kör şeytana güçlükleria altından girer üstün değil kendi kendinıize tevcih •den çıkar. delinı. Ben neye davranmıyonun?... Bu yuvada ömrüm oldukça unutamıyacağım bir şey dtha gördüm. Bcn neye toparlanamıyorum? Ben Yeni doğmuş bebeklerin koğuşun neye şu kadarcık i?in üstesinden da vitrin içinde acayib doğmuş bir ;clemiyonun?... Ben neye şimdlçocuk. Camekân içinde oksijen Lİnden lyi olamıyorum?... Davrattiplerüe iki gündür yaşıyormuş. labilirim, toparlanabllirim, östesininsan yavrusundan çok kocarnan den gclebilirim, iyi olabilirim... Ya bir yaraya benziyen bir yüz. Başa rına bırakmaksuın henıcn buçimbenziyen çıkıntının yanında bir a den... Kimseyi kimseye şikâyet etvuç boyunda kirli bir ur, bir çıkın miyeyiın; kendimi kendime rapor edeyim... Victor Hugo gibi fırlatsarkıyordu: nıalı içimizin feryadım dalgalara... Bu da nesi doktor! dedim. Yirmi dört saatten yirmi dört saa Beyin! dedi te: «Dün hangi ileri adımı attım? Iruka gidecek kültür heyetimiz Bugün ve yann hangi ileri adımı atacağım?» Sualini yatarken v« yarın hareket ediyor Türk Irak KUltür mündsebetlerinln kalkarken nefsimize sonnalı... gellşmesi ile llgili olarak, evvelce Iraka Bir cemiyet tasavvur edilsin ki, gideceğinl bUdirdl?lraİ2» Türk heyett, ferdleri, bu ruhî halet Içindedir... yarın blr tskeri uçakla hareket edeHcrkes kaba'ıati kendinde buluyor, «ktlr. Bu heyette: Maarif Vekâletl Müste başkalannı değil, kcndinl ıslahm jar Muavinl Hakkı Uludag. Devlet Ti ugraşıyor... yttroau V. Md. Rejisör Muhsin ErtuğGaliba ideale o zaman kavuşula» ru), Ankara Maarif Müdürü. Türk tslam Eterleri Müzeıl Mttdürü Slif caktır, Kact, Devlet Ttyatrosu Banatkârtarmdan Neylerslnb H )razcte<tlBt hayaBelkls Aran. Ferhan Onat, Ayhan Ba tında bu nsulü tnkib mümkün deran. Rlyaseticumhıır FUarmontk orkes ğil... Pakat ferdl hayatta nicln otrasından tlhan Özsoy, Nusrst Kavar. MUkerrem Berk. tzztt Albayrak, Sahtn lamasın?... Yolaç. Ulvl Yücelen, Devlet KonservaMütemadiyen baskslanndan çituar» 88retmenlerlnden Ferhunde Erkin kâyet... Mütemadiyen, mütemadive tuaâ Türkay bulnnmaktadır. yen... Doğrusu sempatik değil! Mcrhum Hacı Mehmed Ali kın ve Nazım tncelerln eş!, Mehmed AU. Ismet nakliye müteahhldi Ragıb, HaUd, Madd, Cshld lnce!er!n sevgîlı annelerl, emekli Yarmay Asıra ve avukat Efcrem özdenln ve Doktor Tuad, Firuzan Arpayın. Muhasebe Müdürü Baki, Yüksek Mlmar Belkis Yüks"k Miil.endls Bülen» Cetin^run yengeleri, Faika Öıden Bergüzar Çetlnarun eltUerl. Güler Özbilginin babaannesl. Züleyha, Mukaddes, Melahat İncelerln kaymvalidelerl ÖLÜM YAPI VE KREDİ BANKAS! it Güler içeri girdi. Kapıyı arkasın HATİCE ŞEVKİYE İNCELER bir çıkın... Acsba Kadri Amerikalı çsbalıyordu. iarm katından buraya bir jey mi Abdullah Efendi, üç ay evvel tut dan kapatmakta bir an tereddüd ge J nisan pazar günü Hakkın rahmetine rr.u? bu evi... Muhitte az göründü çirdL Hayır kapamamah... Çıkış kavuımuştur. Cenaıesi 4 nisan 9S5 pagetirmiş? zartesi günü SJle camazını mütealcb Adnan, onun^ arkasından aa Ni ğfmden, onun âdetleri, yaşayışı yerini dairna açık bırakmalı... Bu Beyazıd Camlinden ahnarak Merk« hakkında fazla bir şey bilinmiyor. bir düsturdur. fendl Kozlu mezarhfına defneöilecekgâr Hacımla Âfiude Hanım çıkıp cittikt°n sonra, Güler, Conl'lerin } Yalnız bir sabah süt verirken MusKapatmışçasına itti kapıyı... Ha tlr. Mevlâ ganl ganl rahmet eyliye. *** katını bir kere dsha aramış ve ek | tafa ağzını aram:ş. kansınm çoluk ricden o intıbaı verecek demir kaDarphan* MOdürü merhum AMürrah «ilen bir şey dikkatini çekmeaüşti.! çocuğunun memlekette oturdugu nad... man Bey kızı ve Ankar» Otobü» Umum ' DiyeUm ki, Kadri, babasından nu, kısmet olursa onlan yaza geKüçücük bir taslığa girdi. Müdürttlğünden emekli, Deelet Demlrçilingirlik öğreı^miş. Bir takun â tirteceğini öğrenmiş. Gizli bir İş yaptığı insiyakma iş yolları Hasılftt Dairesi esk! relsi MukBÜ yumuşak, DU nedi kari .r uy Bey. olduğunu hemen öğrendi Jljkâlini leücrle kapalı kapıları açıyor, giıip Peki bu herif, dokuz ay önceden lemiş... Evin boş olduğunu zannet bil Sezginer ve Seker Şirketi teknik sai görünen kadıa o munis sesine Sezgi^s Arbk sözfinfl hiç kesmekslzin o aldı: Bir bakıma çok basmakalıp çıkıyor. Ama Kadri Amerikaklarm ne diye tuttu da bu berhaneyi tek mesüıe rağmen harekeüeri hırsız başmüfettişi Burhaneddin hemşlıeleri, Yüksek Mühendis Aydm n?sıl da hâkim bir eda verebiliyor! nu dinlediler. bir tip... Demokrssi inkılâbından katında ne anyor? Bu evle ilgisi başına oturur? r lama... Hızh nefes almaktan bile ve Yiiksel Se7ginerin halaları Nisı! emvedercesin'? konuşuyor. Ve Sustuğu zsman, Nigâr Hanım: sonra her köçebaşmda rastlanan ti nedir? Güler, evin etrafında emniyetle korkuyor. Bayan ŞEFİKA SEZGİNER hi'irnet duygusu aşıhyor. Bahsetiğiniz adam Hacı Kur eanilerden biri... Fakat bir bakıdolaşıyordu. Bina, içerlekti. SokakEtrafı dinledl. Yaptığı tahkikat Güleri şaşırtvefat etmlstlr. Cenazesi 4 nisan pararAdnan, arbk karannı vermişti. yedir. dedi. HACI KURYE! Biz ma da çok dikkate değer. Ufak tetan görünmesine, bahçe parmaklıYok, vehme kapılmamalı... Ab tesi Moda caddesi 242 rumaralı JkaGuleıle dddının cesedi keşfedişlerin de Hscı Kuryeyi arıyoruz. Sebebi fek, kara sakallı bir adammı?... mıştı... ğını bürüyen sarmDşıklar mâni olumetgahından kaldırılarak KadıköyünBu Hatayh Abdullah Efendi, her yordu... Evde de kimsenin buîun dullsh Efendi öğle vapurile çehre dekl Osmanağa Canıiinden öğle namaden başlsd:. Ystan, yürüyen, el rallayan, sonra ni anlatacağım. zaman bu evde oturmazmış... Za madığına emindi. Çünkü, tili çaldl iruniş. Öğle vapurils inen bir insan zını müleakıb Karacaahmeddeîtl ebedî Nigâr Hanım sözünü kesti: Adnan gene diişünceye vardı... da uçan cesedin tarifine pek benziman zaman kaybolurrnuş. Aysk tüc çaldı, cevab veren olmadı. Açsalar da ancak akşam üstü döner. Ve bu lstirahatgShına tevdi edUecektir. AUah Ufak tefek, zeytunî renkte, Tamam işte! Şüpheleri hakikat ha yor. can mı imiş, neymiş?... Deselerdi dı kapıyı bir »ey uyduracak, bir evde Abdullah Efendiden gayri rahmet eylesin. k'şları fazla kavHi ve k»1m, alnı j line geldi. Amerikah subayın eviTesadüf mü bu? kimse oturmazmış. Demek ki Gü ki, Gülere, Abdullah Efendi gene adres soracaktı, çıkık. avurdîarı çökmüş bir adam i ne musallat olan esrarengiz şshıs Böyle bir tesadüf olabilir mi? ler, evde yalna. Rahatça anyabilir beş, on gündür ortada yok, şüpheYalmz, yapyalnu şu bahçede .. degıl miydi bu? J Hscı Kurye. AldanmErruşlar tahÇünkü, dadıstnın gece lâstik iz lenecekti doğrusu... «Belki de bu her tarafı... Öyle sanıyor ama .aldanıyor. Adnan bu kadar tafsilâtı polise ıninleıınde... Bir casusîuk vakasile lerini takib ettiği sdam, Amerikakara saka'.lı hakikaten öhnüştür. Belki eline baa deliller geçirir. r Arka bahçenin ötesindeki viraneveıenemijti Çü "kü sakalhnin yü karşı karşıyalar... Baka"'m bu vak lıların katından çıkıp dönmüş, doCesedıni yatakta gördüğümüze gö den bir çift gözün kendisini takib Hatayh tüccar olduğu söylenen bu zür.ü bir kere Amerikaliların pen ada kandi rolü ne olacak? laşnıış bu eve girmiş. Dadı, Adnajre...» diyecekti. Ve polisin bu işi etiğini bihniyor... Bu gözler, Adna meşkuk adamin ne idiğünü öğreceresinden görebilmişti. Ve o sıraVe dikkat kesilerek dinlemeğe na benzettiğine göre kalıblı kıya ] umursarr.amasına şaşacaktı, nı takib eden gozler, öyle anlasılı nir. Kendilerini günlerdenberi işda şaşkınlığı, teferruata dikkat et hazulandı. Kara sakallıyı, evvelki cuma Adfetli, iri yan bir adBmmış. o... Degal eden muammayı aydınlabr. Ve mesine mâni olmuştu. Bir kere de mircinin oğlu Kadri imiş... Demek nanm yatağında bulmuşlardı' De yor. belki zabıtaya bile kotanlmış bir uçti'ğu gece... K"rar)1ikta aJ.ok, Güler, kendlni emnlyette hlssetKibnsgibl ki, Kadri ile bu kara Rakallı ara mek bugün onuncu gün... Halbuki dosya sağlar. İkinci şubede itibarı onun sakalını seçebllmi}ti. Göler takib emidiğinin farkmda sında henüz kcşfedemedikleri bir işte kat'î malumat aldık: Hataylı tiğinden bodrum kapısma yaklaş artar. Bir daha gazetecilik için bur Teıeddüdle: değil. Çünkü takib eden adam bu münaftbet var. Kadri, s>abaha karşı Abdullah, dün akşam evlne gelir tı. Dadısımn sakızla kahbuıı çıksr nunu soktuğu vaka yerlerinde ona Evet. dedi Bu çehreye bir işte usta... Acaba biraz evvel Ad kendi evlerine uğrad'ktan sonra ken kasaba uğramış. Yarım kilo pir tıp sabahleyin Nerib ustaya yaptır hep: «Buyurun, Güler Hanım! Sizde Rara sakal ilâve ediniz. nanin Nigâr ve Âsııde Hanımla buraya gelmiş, işte şu bodramun zola yaptırmış, Ve bugün öğle va dığı anahtarı kadıncaŞizı.n c?rt"Sin den istifade ediyoruz.» İki aıkadaş göz göze geldiler: kayığa binişini seyreden aynı adam kapısını açmış, girmiş yahud ona purile şehre lndiğine iki şahid var. dan lâubalice açırmıştı .. Anahtan Adnanın nazarında da Hibarı ar Sakalı. h e r r ^ e tanmmamak mı onu takib eden?... Galiba... kapıyı başkalan açmış... Sonra bu Biri iskeledekl büfeci, öteki sütçü bej mantosunun cebinden çıkardı tar: «Aferin, Güler! Tek bsaına besoktu kilide... için bırakmıştır, AsnTde. Esrarengiz hane hakkında Güle radan çıkmış. Babasının evine, yani Mustafa... TÜRKİYE % BANKASI Ustaoa yapılış kopya... Eziyet cerdin gu igi...» Zannederim... Kendince ted rin tahkikatı pek k'sa sürdü. Bu Necib ustanın evine gitmiş. Güler, netameli evin etrafında var) vermeksizin döndü. Elinde bir paket varmış... Beyaz dolaşırken, bu muammayı çözmeğe bir almıg... Devam ediniz, Adnan evin HatayU tüc:ar Abdullaha aid TK1KIKASI: Çırpıcı esas lsale hatlan Ozertnden pazarıeslyl jalıya, bağlayan gec» yan iindan »ah ptmü aksamma kadar Ba« kırköy» su Terllmlyecek Te İ«t«abulun Topkapıdan Yedlkuleye kadar olaa kısmmdakl »u durumu zayu* olacaktır. Vatanda;ların UıMyatlı bulunmalan «Tilye edllmektedlr. Balarköye sah günü sa verilmiyor TÜRKİYE * BANKASI İÇKİ TÜTÜNve İVUCÜTTEN İNTİSAK EDtN NANOŞ KCKULAKI Mental TABLETLERİ r bal imh^ cdcr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle