Katalog

CUMHÜRİYET RESİMLİ ROMANIMIZ | Bir Doktorun Macerası \\ îazsıv SOUBÎHAN 6 7 Çeviren: MAZHAR KUNTfl YUNUS NADI EN GUZEL FIKIR YAZlSi 19541955 Resimli Romanımız üazan: GFORU1 SDVIENON M fiWO>KfY£rrtW£ Yafaiı .721???*** UYKustrzuj/ GÖZ.LE.KI ş, SERlRLEt, EILEM K£LEPÇ£U OCCUÖU 'PfİM YOll/A/Cr TUTTU... evOB YALAJI2 +CW/>/... IÜKA VAB'A/I İnkılâb ve otorite Yazan: Kemal Aysu (İzmif) Türk inkılâbmm en güzel tarifini hareket halinde bulunmaktır. Şar^ıtatürk ortaya koymuştun «Tür kın tevekkülü hürriyetsizliğin neJiiyeyi muasır medeniyet seviyesi ticesidir. Hürriyet, sosyal bir nizam ne yükseltmek.» içerisinde hayatın bötfln imkânla PBOF. NtMBUSUN MACERAf.AJUı Herşeyin değiştiği bir dünyada rından faydalanmak hakkıdır. değişmeyi anlamadan yaşamak Inkılâblann hedefi Türk insanına mahvolmayı göze almaktır. hürriyetlertal sağlamak, irticaın Bugün milletlerin varlık davası maksadı hürrlyetlerimizi boğmakher sahada üstün seviye davasıdır. tır. Zamanımızda en üstün seviyeyi, Hürriyetin, sıhhat gibi varlığın aklın hürriyeti üzerine kurulmuş sartı olduğunu her vatandaf idrak olan, Batı medeniyeti temsil et ettiği gün irtic* mikrobu bu millet mektedir. İki ayn kaptaki suyu bir bünyesinde artık yaşamıyacaktır. seviyeye getirmek için aralannı İrticaa karşı en kuvvetli serum birleştirmek lânmdır. Türkiyayi hürriyettir. 1 Batı medeniyet denizine bağlıyan İnkılâbm ruhu hörrlyetth . Hürkanal inkılâbiar olnvaştur. riyet dinamik htr atılıstır. trtica, Türk inkılâbı; biri siyasl, diğeri dinamizmden korkan bir ruh halisosyal, üçüncüsü hukukî olmak ü dir. Inkıllb hareket yaratan bir zere üç safhalı bir bütündür. İnkı kuvvettir. Her hareket başladığı ve lâbın başarılması bütün olarak ele devam ettiği müddetçe mukavemet bir dava yürümez, hiç bir nizam almmasmdandır. lerin doğmasına sebeb olur. Muka korunamaz. Cemiytt hayatı dislplia üzerin» Tanzimattan bu yana fikir cep vemet menfî bir faktSrdür. Türk inkılâbı karşısmda menfî faktörle turulmustur. Biyolojik varbklardı hesi avdmlar tarafından işlenmeğe başlanmış ve halkm sağduyusundan rin adı irticadır. İrtica, zümre ha uzviyetlerin lekilleri lonk»iyonlan kuvvet almış bulunan inkılâblar, kimiyetinin hortlaması, mistik kuv uygun »lduğu gibi, eemiyetlerin Millt mücadele ile kat'î karar saf vetlere dayandığı vehminde olan disiplini de otoritey» göre şekil »hasma girmiş ve Cumhuriyetin ilâ bir rihniyetin cemiyett» otorite ol lır. Din bir otorite olduğu laman mak iddiasıdır. teokratık bir nizama yol açar, hür nile fi'len gerçekleşmiştir. Tarihin akışı içerisinde devlet İrtica, yıkılan teokratflc bir oto riyeti daraltır. Düıler mistik ve doğ idaresinin yetersizliği karşısmda rite ile, onun yerini alan lâık bir matik esaslara dayandığı içindir ki mill! suurun tepkisi olan siyasl in otorite arasındaki mücadelenin te hürriyetten eser kalmaz. Fakat bız zat hürriyet, sağ duyunun kontroiu kılâblarımız, monarşiden demokra rahürüdür. siye, teokrasiden laisizme geçiş sekDin adamlan yetiştirmek sure altında bulunan hürriyet, pırlanta linde kendini göstererek, devlet tile inkılâblan korumayı düşünmek, ya en mükemmel şekli vprmek gibünyesinin yeniden kurulmasmı ! laisizme aykın olduğu için, tnüm bi müsbet ılmin işiediğı hürriyet sağjamıştır. Osmanlı imparatorluğu I kün değildir. İnkılâblar klerikalizm otorita olunea o cemıyetten korku tasfiye edilmiş onun yerine millî bir tasfiye etmiştir, deniz suyu ile bah ve atalet kalkar, yena fikirler doğar devlet meydana getirilmiştir. Türk çe sulanmaz. fikir aksiyon haline gelır ilerleme inkılâbınm siyas! temeli Türk isOkullar ise lnkılâblan korumak başlar. Bu ilerlemenin maddı sahatiklâl ve Cumhuriyetidir. ve geliştirmek için yeter kudreti daki belirtisi sanatın gelışmesi, mi Kapitülâsyonlan, klasik azınlık haiz değildir. İnkılâblar okullardan marinın gelişmesıdir Manevı sahalann imtiyazlanzu bir kenara bıra değil, okullar lnküâbdan kuvvet daki belirtisi felsefenin gelışmekalım, Osmanlı imparatorluğunun almıştır. Okuî çağı ferdlerde aklı sidır. her medeniyet bir felsefenin idaresini Türkten gayn unsurlar selimin ve karakterin henüz oleun eserıdir. Medeniyet tekn'k gelışme ellerine almışlar, hürriyet ve ser laşmadığı çağdır. İnkılâblann temeli yi hızlandırarak refah ve saadeti vet içerisinde yaşamışlar, Türkü, ise akli selimdir. Bu savededir ki bütun halk tabakalarına ulaştırır. kendi mukadderatı üzerüıde karar inkılâblar Türk milletine mal olSuyun akışı hürriyettir. Bir kavermek hakkmdan mahrujn bırak muştur. mışlardı. Çölün bedevisinden İşkodnaldaki su gibidir. Disiplin, itaat Bize okuldan evvel flniversite değil idrâktir. Disiplinsız hürriyet ralı çobanlara kadar çeşidli unsurlar Türk milliyetçiliği şuurunu göl lâzımdır. Üniversite okulun devamı anarşidir. gelemişlerdi. Her biri kendi cinsl değildir. Üniversiteye devam edenInkılâpları korumak için otorite nln menfaatini savunmus, Türkü lere de artık öğrenci denmez. Ba zaruridır. İrtica, bir batü inanışa tıdaki tabirile etüdian üniversiteelinden tutan olmarruştı. Her işte bağhlık halinde kaldıkça, durgun bölgecilik zihniyeti mıllf bütünlüğü liyi talebeliğin üstüne çıkarır. Üni su gibi zararı kendi bünyesınedır. versiteler fikir otorıteleridir. Müsmüze zarar vermişti. Varlık mücaAksiyon haline geçerse tehlıkeli delemiz sırasında bir Çerkes Etem bet düşünce, hür düsünce metoduolur. Taassup, müsamahadan daha isyanı Türk milliyetçiüğini inkâr nu üniversiteler memlekete ge.tirir. e<îen bir rümrenin Türk hakimiye Okullar üniversitenin makesl olma kuvvetlıdır. irtica, ne zaman bastı lıdır. Bir tek güneş dünyamızı gök racağı belli olmayan bir sele ben. tine karsı koyması idi. yüzünün binlerce yıldızmdan farla zer. Mâmureleri «elden korumak iInkılâblar Türk milletlni kendi aydmlatır. Yabıız uranyum cevheri çin barajın hazır olması lâzımdır. benliğine kavuşturmuştur. İnkılâb basit madenleri radyoaktiv yapa Otorıteler irticaa karşı en kuvvetli lan korumanm zarureti buradan bilir. Okullar üniversitelerin izotop barajlardır. 1leri gelmektedir. Türkçeden başka lan olmalıdır. Okullar yeni nesilleTatbıkatta inkılâp otoritesini tem dil r e lehçe konuşanlarm öz yurda ri hayatın bilinen sartlanna uymaihanetleri artık sona ermiştir. İn ğa hazırlar. Üniversite İse, ses <hı sil eden dort kuvvet vardır: Dantmaıkaya bağlı Feroe takımadalarından Borde'da bir doktor yüzünjen Isyan çıirtiğmı 1 Siyasî otorite, bizzat Devlet kılâblar ile birlikte bu topraklar varmı aşmak gibi, insanı alışılmif bildirmiştik. Ada halkı, çok sevdiği doktorun D animarka hüknmeti tarafından başka bir yer« üzerinde Türk hakimiyeti bdşia âlemden dı?arı çıkarır. Üniversite, tir. Devlet başkanı inkilâbın günemıştır. Bununla beraber, bu günün veni ufuklara açılmak, yeni bir şıdü. Böyle güneşler ancak demok naklıne muhalefet etmektedir. Danimarka hukumeti pohs dclv bir gemıyi adaya göndermişse de yobazı, mukaddesat duygusuna sı dünya görüşüne sahib olmak İçin rasilerde parlar ve her jey aydın bunlar kara\a ayak hasamamışlardır. Yukarıdaki resımde, ısyana hazır vaztyette beklıyen Bordo Adasının Klasvig limanı halkı gorulmektedir. ğınarak türkçeye ihanet etmekte, kâinatm sentezini yapar. lığı ve genıj bir aydınlar kadrosutürkçeden başka dile bağlılığı Alna dayanan hükumet, ordusu ile, laha yaranmak saymaktadır. İnkılâblann başladığı yıllarda fl maarifıle, adliyesıle, teşkilât olarak İnkılbdan evvel memleketin «1 niversitenin şerefi olan bir Ziya ınkılâpları yaşatır ve korur. yasî, sosyal ve malî realitesi geri Gökalp, bin okuldan fazla inkılâb2 Manevi Otorite: Atatürktür. liğin ifadesi idi. Bütün gerilikleri lara kuvvet olmuştur. Bu âlem ya inkılâblann ve Turk milletinin yük mizi tek sebebe bağlamak müm ratıhrken vıldızlardan evvel güne? selmek iradesinin senbolü olan eş vardı. Kültür yolu üniversıteden kündür: Hurrivetsizlik. siz dâhi Ataturk en büyük mânevî Sabanı ve silâhı ile bu memleke başlar. dayanaktır Atatürk admdan kuvvet Sofyadakl cami beş yüz otuz getin tarihini yapan aslî unsur bu almıyan hiç bir fikir ve hareket memlekete sahib olmak, bu memle neliktir. Bir tek Bulgan müslüman inkılâp vasfını taşıyamaz. Atatürkü islâmiyet ketin imkânlarını değerlendirmek yapamamıştır. Oysa ki anlamak inkılâbları anlamaktır. hakkmdan mahrum yaşamışsa bu bütün inssnlığa şamil olmak gaye3 Fıılî Otorite: Basmdır. Yirnu ancak hürriyetsizlikle izah et sini güder. Arabca hutbe okunan bir cami yerine Türk dil ve tefek mmci asrın en büyük kuvveti bamek mümkündür. Yüzyıllar boyunca hürriyetsizli kürünü yapan bir üniversite ile smdır Bugünkü Türk basınının en ğin tek sebebi otoritesizliktı. Bütün Sofvaya girmiş olsavdık millî hu behrîi vasfı inkilâbcı oluşudur. Ay tarihi boyunca bu topraklar üzerin dudlarımız bugün Tunada kalırdı, dınlar kadrosunun elinde bulunan Turk basını, bir radar cihazı gibi, de Türklük etoritesi yerine, millet gerilemezdi. karanlıklarİnsanbğa aydmlık yolu göster irticaî kıpırdanışlan iradesi, kanun ve hürriyet otoritesi yerine şahıs idaresi. korku ve is mek için, üniversite devri başla içinden sezen, en şiddetli tepkiyi tıbdad hüküm sürmuştü Devlet dıktan sonra, peycamberler devri gösterir. Hürriyetierimizi fıilen sa vunan basınm gelişmesi teknik im bağımsızdı. Fakat ferdler hür de tarihe mal olmuştur. ğıldi. Vatandaş yerıne tebaa vardı. İnkılâbın gayesi seviyemizi yük kânlann çoğalmasma bağhdır. Her Bugün bu topraklar üzerinde tek seltmek olduğuna göre bızzat inkı memlekette bir matbaa açmak bir kuvvet millettır. Bu millet ancak lâbın potansiyeli nedir? Ahlâk mı? j imamhatıp okulu açmaktan faide Türk milletidir. înkılâbın parolası kültür mü? teknik mi? her sahada lidır. «Hakimiyet milletindır» dusturu plânlı metodlu çalışmak mi? dinde 4 Üniversiıe: İnkilâblann şuolmuştur. Millî hakimiyetten önce, reform mu? hükümdarlar, halifeler, ağalar, sofBilim olmadan bunlar olmaz, hür uru olan üniversite müsbet fikir otalar mülkiyette feodal idarede riyet olmadan bilim olmaz. Hür terıtesidir. Üniversitesiz bir inkilâp klerikal, hukukta şariatçi bir sistem riyet de kendiliğinden var olmaz. derinlik ve yükseklikten mahrum içerisinde Türk insanmın maddî, Sosyal hiç bir müessese yalnız ba bir satıhtır. Varhk yokluktan dört buuüu me manevî ve fikri yaşamak imkân şına bir kuvvet değildir. Her şeyÎTigüteredeki blr hava üssünden çahnan askerl bir uçağın Fransa üzerinde düşti'.ğünü billarını daraltarak onu cehalet ve den evvel cemiyette bir otoritenin kânla ayrılır İnkilâpların varlığı, iirmiştık. Bu uçak, kuzey Fransada bir kasabamn üzerine düşmüştür. Bir kadın, bir erkek \ e fakrü zarurete esir ve atalete mah varlığı şarttır. Millet iradesini tem bu güne kadar olduğu gibi, bu dört iki çocuk ölnıüştür. Yukarıdaki resimde, uçağın düştüğü yer gorulmektedir. kum etmişlerdi. İnkılâbdan evvel sil eden bir otorite. millî şuurdan, otoriteye dayanır. İnkilâblan koruTürk insanmın iradesi başkalanmn Turkluk duygusundan kuvvet alan mak için bu dört otoriteden başka tasarrufu altında idi. bir otorite inkılâbın potansiyelini bir yol düşünmek, gerçek dışı dü Hürriyet iradî yaşamaktır. İrade, teşkil edebilir. Otorite olmadan hiç şünmektir. 1 Bir kaç hafta sonra Şavas bana sordu: «Patron) fların tekautlük zamanı nasıl hesaplamr? Normal yas 63 dur.j JFakülte profesorleri için ayrıca iki yas jkabul edilir. Çokı jbüyük patronlara da uc senelik bir imkân daha verilir.» De/ Imek oluyorki bizim patron için yaş haddi bir kaç ay sonra] fgeliyor. O zaman 67 yaşına geliyor. ^(iiniin l?esimleri 2 Patron hayatmda büyük muvaffakiyetler ve acı/ lar çekmU. İki oğkınu kaybetmis. Karısı iki sene evvel ölJ müs. Ondan sonra bir hayli çokmüs. Ameliyatlarda çok yoJ ruluyor. terliyor. Rengi bem beyaz kesiliyor, sonra da ^ macık kemiklerine fena bir kırmızıhk hücum ediyor. ) 3 Hemen tekaüde »evkedilmesi bir çoklarımn tasav| (vurlarını altüst edecek. Fakat kimse de profesore sual sorJ ı mağa cesaret edemiyor. Bu gibi gürültülerle katiyen alakâj ^dar olmayan Maryan'a göre patron tekaüd olsa. hastalarl Uçin isabet olacak. Yalan da değil. Midesinden ameliyat olan/ (kadın yine iztirab çekiyor. Öyleki Maryan mudahale etme) si için. Dr. Lejandr'a yalvanyor. 4 Ama Lejandr bun» İmkân gormiyor, meğer kij ) patron müsaade etsin. y» etmezse? Ne olacak? Maryan bui ıhususta o kadar israr ettiki nihayet Lejandr ertesi sabah,] ı patron eelmeden ameliyata karar verdi. Maryanın sevincı] görülecek seydi. (Arkası var) Türkivede nem hakkı yatnız gazetemize aiddir «CUMHÜRİYET» ia Tefrikası: 2O Çevırsn: HAMDI VAROĞLU Sonra, asıl büyük törene sıra geldi. Tekneyı tutsülemek lâzımdı. Sahib ve mahiyet değiştirdigi için, gemiden habis ruhlsn kovmak i cab edıyordu. Sabık bir rahib o lan Ma Yu ısımli sıhirbrz, bu tören için davet edıldı. Bu adamın Kanton'da büyük şöhreti vardı. Habis ruhları, dolandırıcı iblisleri, göze gözukmiyen cinleji, geceleyin, kö| e bucağa, yataklann etratna sinen, felâket habsıcıleri olan, kellesi kesılerek Idam edılmışlerin t'>fiarını kovmak işinde üstaddı. Bu sihirbaz, gemiye gırdi. Yanmda, davulld, dümbelekli iki de yardımcısı vardı. Bu adamlar, hayaletleri korkutmak için, bir saat, kıyamei'eri kopardılar. Sonra. sih rbaz Ma Yu, iri bir kılıç çekti, geminin provasındn pupasına kadar, bu kılıcı çevii e çevire yurü dü. Kâğıd ^damları korkutmak u tiyordu. Kâğıd adamlar efsanesi. Kanton'lular arasmda hâlâ yaşıyor du. Eskiler, 1876 senesinde ortaya çıkan bu kâğad adamlan hâlâ haürhjorlardı. Anllattıklaıına göre, bu adamlar geceleri ortada dolaşıyorlar, o tarıhte herkesin bajında mevcud saç orgüsunü kesiyorlar dı. Hattâ sibirbazın yamakları, bir kavanoz içinde, kopek kanı get.rmijlerdi. Kanın rengı değışırse, kâ ğıd adamların mevcud oldukiarı anlaşılacakü. Bu sihirbazlık saknesi, hayaletieıe küfurlerle, lânetlerle karışık, beş saat sürmuştü. Ma Yu'nun a vazı çıktığı kadar bağırdığı civar gemılerden ışitildi. Ma Yu, bitkin bır halde karaya çıktıkUn sonra, Bayan Ying Nmg'e parasını almağa gıtti. Mukaddfcat namma nesi varsa hepsi üzerine yemin ederek, bundan böyle, hıçbir kötü ruhun gemide burnunun ucunu bile gösteımeğe cesaret e demiyeceğıne dair temınat veıdı. Bayan Yıng Nıng, bu habere memnun olmuştu. Bu türlu geleneklere fazla ehemmiyet ver miyecek kadar açık fiHrli idi. Fakat ne de olsa, az çok, hurafeye inanıyordu. Onun için, her ihtımale karşı tedbırli davranıyordu. Kem nazardan sakmmak için verilen on dolar, netice itıb:rıle, pek büyük bir sıgorta ücreti sayılmazdı. Ertesi gün öğleyin, Bayan Ying Nıng, Nina ile oteki kızlan da yanına alıp bır kayığa bındi. Onları gemiye bızz;t goturmek, işlerinin başmda bizzat oturtmak ıstiyordu. Binbır opücük gemismin sahib ve müstahdem değ ştirdiğı şayiası, civar çiçek gemuerınde dolaşnııstı. Bayan Ying N ng, yanmda kızlan olduğu halJe gemilerin yanındart kayıkla geçerken, merakla küpeştelerden sarkan kadmlan selâmlıyordu. Hemen hepsini tanıyor du. Gulumsiyerek onlarla selâmlaşırken, içinden. ı'Şımdi gorürsünuz bak. neler olacak! > der gibi bir halı vardı. Gerniye girdi, teftışe başladı. Çiçek kayıklarında, umumıyetle, tah tadan yapılma bır kıç kamarası vardır. Bu kamaranın bulunduğu tümsek güvertede, gece gündüz, kadınlar, tenbel tenbel otururlar, ayçiçeğı çekırdekleri yıyerek müşterı beklerler. Tepelerinde gerıli iplerde, çamaşırlan asıbdır. Bazan da gömleklerıni, iç çamaşırlannı küpeşteye sererek kuruturlar. Geminin kenarna oturup, Inci nehrinin kara renkli sularında pervasızca ayaklannı yıkayan, güneşte tuylerini yolan, yahud bir sıcimle asılı ayna parçası karşısında yüzünü boyayan kadınlar görülür. Bayan Ying Nıng, Nina'ya evvelâ, kendisine tahsis edılen odayı gös terdı. Kırmızı lâke karyolah olan bu oda, geminin en güzel döşeli odası idi Hattâ, Nma'nın, azami kon for ölçüsü olmak üzere, su ısıtmak için bir de ispirto ocağı vardı. Öteki kızlar, geminin bas tarafjndakı kamaradaki iki ranzada yatacak lardı. Bu iki ranza, birbirinden bir perde ile ayrılmıştı. Bay Eshıas, Van Long'a götürecekti. Şayed acele bir haber vermesi icab ederse, Nina, üçüncü bir asetılen lâmbası yakıp geminin direğine asacaktı. Bayan Ying Ning, evınln ikinci katından bu ışareti görecek. hizmetçisini derhal bir kayığa bindirip yollıyacaktı. Bayan Ying Ning, Nina.yı bir kenara çekti, yavaş sesle ilâve etti: Şimdi, yavrucağım, Binbir öpücük gemisinin baştan aşağı değiştiğini, orada misafirlerin güleryüzle karşılandığını, güzel vakit geçirmek istıyenlerin paralan mukabilinde buna muvaffak olabileceklerini etrafa duyurmak benden! vm Bayan Ejdar inciis pek genc değildi. Yirmi yaşına basmıştı. Daha on dört yasında iken, nazenin •• ürkek bir ceylânın gözlerinl andıran zadeb biçimi çekik gözlerile, onu çok güzel buluyorlardı. Suşov Bayan Ying Ning, o günden iti cvannda oturan ve çok fakir bir baren, gemisinde tam salâh:yetli rencber ailesi olan anası, babası âmir olacak Nina"ya bır takım ten üç erkek evlâd sahibi idiler. Aile17 yasında blr İngillı matbaacı bir (robot) hazırlamaya muvaffak olmugtııp. Fr»nk Grimes bıhatta daha bulundu. Bakkalın nin en küçük evladı olan Ejder İn bu robotu yapmak için bisküit ve süt kutularından istifade etmiş ve bunun içine bir de elektrik kayığı, her gün öğleye doğru ge cisl, beslenmeai icab eden bir faz nıakinesi yerleştirilmistir. Yukarıdaki resimde görulen bu robotun aaaıl çalı#tırılac«jını yalnız miye uğnyacak, erzak ve içme su la boğazdı. Ana, baba, kızlarını sat Frank bllmekte ve bu ««ırrını» başka hiç kimseya açmamaktadır. yu getırecekti. Nına her hafta ka makta tereddüd etmediler. Güzel raya mecek, Bayan Ying N.ng'ı vücudü ve şirin yüzü ile, hayatta görecek. ona hesabîarı ve kasa mev muvaffak olacağına hiç şüphe yokcudünü getırecekti. Para işleri hal tu. ledildikten sonra Bayan Ying NinSUILCEIERC KARŞI YANIKLARA KARŞI YA A.ARA KARŞI ge raporunu verecek, bu raporu da, (Arkası omr) DERMOJEN • DERMOJEN • DERMOJEN