Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Ştibaf 1955 TiiiriIttltlItlltJtllltltllilIflllIltlllllIlliIlllllllIIJIIIİltlIJMllllflllllltiriflllUfIlirnifllllItlinMltfIIMİ1IMfillfll11IIIİlltlfIIIllllllIIIIIIlllllllllllIltll11Ill>hlllIillllllllIirilllllllllttlltllfilltMIIIIIIIIIIItlillIIIlJIMIIIIIIIIIIIltlltlIllltlIHlIlfliMltlllJlltllllttltllfllMIIllllllllllMllllltllllllllttilItlllIllllMlllllillllillII DÜNYA HÂLİSELERİ "Şişmanlık sosyal bir suçtur, ceza isteriz,, (ngilterede bir profesörün ileri sürdüğü iddia ve ona j ır eşi iaha olmıysn Ozeanaryum arîarı ve araştırıcılariîe deniz hayvanları üzerinde çalışıyor Akvaryum nedir? Bahklarla diğer deniz hayvanlannm içinde sakl?ndığı. yaşama şartlarınm hazıtlandığı yeri anlatan bu kelimeyi hep bihrız Fakat «ozeansryum» denilen kelirrevi yeni işitiyoruz Nasıl gokvüzündeki cisimleri t"*kik için planpt (*eyxhre demektir) den «'planetarovum) diye bir kelime rr.evdpna geHriliyorsa bu kelime de Oze?n fOkyanus) tan 'cOzpar.aryum» diye adaş bir kelime yaratıyor. Bunlardan ikisi de araşt'rm? mcvzuları olarak cnihpyetsizliği» almış görünüyorlar. Biri gökün dıgeri denizin yani okvanusların derinl'klerin^eki canlı cansız mahlukstı tetkik ile mükelleftirler. Bu hatirlatıştan «onra simdi gelelim okvanus ilmmi iş plinen vp «Czeanarvum» denilen araştırma merkezine!. Evvelâ böyle bir müessess dünya üzerinde tek bir yerde vardır. Amerikanm Florıda yarımadasmda bundsn bir mürldet evvel kurulmıış, denizlerin nesi varsa bulup buluşturııp muazzam havuzlarda toplamıştır. Orada deniz kumundan tutun da kayalık, ve midvelerin husule getırdığı adacıklardan baska envaı turlu balık ve deniz hayvanlan hep bir aradadır. En büyük deniz canavarlan ilp en ufak canlılar vahud da pek ender rastlanan balıkla en çok görulen cinsler ayn veva bir arada; tabıatlerine u>sun şartlar bulmuşlardır. İsimlerini birer birer sayamıyacağı/uz ceşid ve çoklukta deniz mahlukları kı insan eli tarafından yapılmış bir okvanus minvatüründe kaynaşmaktadır. Diğer taraftan hastalık neticesinde gıdalamıyan balıklan beslemek de vazifelilere düşer. Hele ameliyattan sonra onu yasatmak için rejim lâzımdır. Bu ameliyatlılara besleyici iğneler dahi vurulur. Hastahğın uzunca sürdüğü hallerde penisilin enieksiyonlan dahi vapılır. Floridadaki deniz havvanlannı araştırma merkezinin hastane ve doktorlanndan baska hastalara ilâc hazırlayan lâboratuarlan da vardır. ı J iltihak eden Amerikah profe«örün «öyledikleri «Içtiğıniz sigaraları sayacagınız» | ve acaba bu yüzden kanser olur muyum diye kendi kendinize durmadan sual soracağınıza »işmanlamamaya bakın! Vücudunuzu kap lıyan fazla yağ tabakaları nikotin den çok daha büyük bir tehlike ya ratmaktadır»! Biri İngiliz diğeri Amerikah iki profesör bu jnevzuda gayet mühim açıklamalar yapmıslardır. Onlann müdafaa ettikieri fcsz yukarıdaki iki cümle ile izah edilmiştir. Oxford Ünıversitesinde şismanlı§w teskil ettiği tehlike mevzuu İ üzerinde seneîerden beri çahsmak • ta olan profesör Hugh M. Sinclair j j gorüşlerini fu şekilde anlatmak j tadır: I «Şismanhk. sıhhate karşı işlen ı rnış en büyük cinayettir. İnsan vü I cudunu kaplayan yağlar ölüm teh j likesini de arttırmaktadır. Aynı za ! manda |işmanhk losyal bir suçtur. ' Çünki şişmanlar gıda maddelermi , israf etmektedirler», j ingiliz profesörü, uzun bir rapor hazırlamış ve bunu İngiliz hukumetine tevdi ederek sısmanlara kar (î mucadeleye girisılmesıni Uvsive etmiştir. Bılindiği gibi İngiltere, he men hemen gıd» maddelerinin üçte birini dısarıdan getirtmektedir. Aynı jamanda İngilterede «hhat eervisleri bedavadır. İngiliz profesorü bu noktalan belirterek demıs tir ki: « Şişmanlsr, hem gıda maddelermi ısraf ediyorlar, hem de nor mal insanlardan daha fazla hastalanarak bedava olan sıhhat servisle rini işgil ediyorlar. Bu dogrudan doğruya haksızlıktır ve hükurnet bunu önlemelıdır». | Amerikada bulunan müessese, hastanesi, doktorlan, sayısız lâborattf § | I = 3 = ğ 3 5 5 §j 5 3 3 Ş Ü ingiliz profesörü bazı teklifleri de ileri sürmüstür. Ona göre, şışmanlar daha ağır vergi ödemeye mecbur edilmelidirler. Belki de bu savede hem onları §lsm*nl«maktan iişman olanlardan daha fazla ölüm •bkoymak mümkÜB olacak ve ay tehlikesi ile karşı karşıyadırlur. nı îamanda adalet de teessüs ede Eğer bir insan bir ay zarfında 68 cektir! kilodan 70 kiloya feeçerse onun ö70 Profesör Sinclair'in raporunt İn lüm ihtimali seneîerden beri gilterede büyük ehemmiyet atiedil kilo ge]en diğer bir şahıstan daha mektedir. Çünki bu profesör, harb fazladır. Ne kadar çabuk şişmanlar •ırasında v* daha tonra İngiltere sanız, tehlike de o nısbette artmak pılmıçtır. de devam etmiş olan vesika sisterni tadır. Ithsl »dilfn dem'rlerin bundTn boyle Hahambaşı \ ctiştirihnck üzere ile gıda maddeleri dağıtma işlerini yuzde 60 ının Nafia Vekâletının m ı ı n f seminer açılıvpr verılmesı, mutebakısınin hususi ihtıyac idare etmis. bu sahada eksper olŞişmanhğa karşı mücadele açıl tsUnbul HahambasnıSı tarafından. muçtur. masını istemiş olan iki profesör şu Hahambajı y«tirilmek uzer» Hajkoyde sahıblerine tevzıı karanaştınlmıçtır. Bundan boyl* i'hal olunank demirlcr *** blr Ktniner açılması kararlasmıjtır. S#hususları da kaj detmişlerdir: bu esaslar dahılınde tevzı «dılecekt.r « Şişmanlığın irsi olduğu hu ' m . l n e r b u e u n t o r ' n l e •«""•»ktır Evvelkf n'*he*ierp pnr? Vç'tâİPt yurdr Birleşik Amerikdda Harvard Uni 1 141 I !..: :„ ie• j S5. iıususl ih'iyac sahibleri de ymde versıtesi prof?sörlerinden Frederick susundaki iddialar tamarrule yer İtalyadan iyi cins zeytin fidanı 35 almaktavdı. getirildi Stare da İngiliz projesörünün gö sizdır. Şışmanlıktan kurtulmak içın Mecidiyekö.v tramvayları ttalyadan lyl cins H50 zeytin fidanı rüşmelerine tamamile iştirak ettiği tek bir çare vardır o da yediğiniz getirilmiı ve bunlar Tııtla. Kartal. YaMecidfykoy traırva\!arı varında? ni ilân etmiştir. Amerikah profe yemeğin miktannı azaltmaktır. lovay» gönderı'ertk bahçe sahıblerme itıbaren deposundan iler:ye gıtsör şişmanlığın tam manâsile bir Bazı statistikler, şişman babala tevıi edilmi»»ir. mıyeceklerdır. hastahk olduğunu kaydetmi; ve rın şişman evlâdları olduğunu gös bunu tedavi için doktorlann daha termiştır. Profesorler bu hususda fazla bu mevzu iL« meşgul olmaları şoyle demektedirler: Bunun sebebi. MÜKELLEF BİR lâzım geldiğini ileri sürmüştür. evlâdlann babayı taklid etmeleri Sişmanlar »rasında ölenlerin nis ve evde gördüklerı şekılde fazla beti de yüksektir. Bu hususda (ıer yemeleridir. iki profesör demüttefiktirler. Eğer Senelerden beri tatbik edilegel45 yasında kilonuz lüzumundan 13 mekte olan bazı (zayıflama) tavsikılo fazla ise ölüm tehlikesi de yüz yeleri şimdi tamamile bir tarafa bı de 33 nisbetinde artmaktadır. Eğer rakılmaktadır. Evvelden ekmek ve (Erenköy Eterrefendi asfainnda) ağırhğınız normali 37 kilo asıyorsa patates gibi gıda maddelerinin kaf o zaman ölüm tehlikesi de yan ya iyen yenılmemesi soylenirdi. ProBir kişiye Lira rıya artmaktadır. fesorler bunu katıyetle reddediyor Verilen izahata göre, bilhas«a si j lar. Dığer taraftan şişmarıların zagorta kumpanyai^ı, şişmanlarda ' yıflamak için yüruyus yapmalanBeş kişiye er Lira ölüm nisbeti ile alâkalı olarsk ga | na. uzun zaman jimnastikle meşgul yet mufassal statistiklere sahiptir ' olmalanna da taraftar değillerdir. Ier. Bunların, şişman adamlardan ! Çünki diyorlar, böyle bir jimnasBeş kişiye er Lira her zaman daha fazla prim aldık \ W iştahı arttırıvor ve layıflamak k 210 kişiye muhtelif lan ve ancak bu şekilde onları si da mümkün olamıyor: İngiliz ve Amerikah profesörlegorta ettikl«ri görülmüştür. Bu PARA İKRAMİYELERİ statistiklerden de anlasıîdıgınt gö ! r ü l m ü ? t e r e k yaptıklan bazı tavsi re. 20 ile 29 yaş arasmdaki genç I yeler vardır,. Bıınlan söyle sıralaHer 100 liraya bir kur'a numürasi ak mümkündür: lerHe şismanhk ölüm ihtimaüni yüz 1 Şişmanlar, yem.?klerden va de 88 nisbetinde arttırmaktadır. rım saat evvel bir iki tane bisküit Dığer taraftan şu noktaya da işa veya şeker yemelidirler. Böylelik ret edılmektedir: le hem istahı kapanmış olurlar ve « Kısa zamanda sişmsnlamava j aynı zamanda kandaki şeker m k bsşlavan'ar. uzun ram?ndan beri tarını da arthrırtar. Şekerde kan Dişi agrıyan bir deniz canavarı, su altında doktor dal^ıç tarafından tedavi ediliyor istigal eden bir ilnıın bayuk çap mektedır. Hareketlen yavaş ve Muessesenin hastanesınde modern ta tecrübelere ginştiği geniş bir durgundur. Dalgıc tarafından tu cerrahınin her turlu müdahalelelâborBtuardır. Burada büyuk ba tulabılır Şıddetü ağvıdan dolavı rı vapılmakta, ırüçlüğüne rağmen lıkların v aşayış tarzı, alışkanhk mefluc hale celen köpek balık hasarılı sonuclar elde edilmeklan, nefes ve yüzme teknıkleri lan vardır Butün azgınhğına, iri tedir. incplenmpkte, diğerlerınin haya gövdesine rağmen suyun dibinde Sonra doğum vakalannı gu t'nHa eeçırdiği safhalar tetkik e insanın yuzune büe bakmaz. Böy icınde tesbıt etmpk de mumkündılmektedir .Hastalanan, bahklara le h:r balığm tedavısıni uzerine dür. Arastırıcılar bu sırada megelınce "balık veterinerleri» di alan doktorlar. o sırada de§il, meli hayvanlarm su vuzüne çıkıp yebıleceğımiz doktorlar tarafın terlavıden sonra tehlikeve girer ç'kırt hava aldıklannı müşahede dsn tedavi görmektedirler. ler. etmpktedirler. Doğar doğmaz yüz Avrıca baçka uzvivetlerinden meĞe başhvan ve anasımn kuyMrrqklı zivaretçi grunlarını e§Meselâ diş ağvısı çekei bir kömiktarının artması ile de iştahın | = Ipnlırmek için kurıılmamış olan pek balığı. ağzını sıkı sıkıva ka j hastalünıp da tedavi hattâ ame ruğıından aynlmıyan yavru b«kapandığı kaydedilmektedir. j Ozeanarvum. deniz havvpnları ılp namakla agrıîı nlduîunu b=11ı et I lıvat edılen bahklar mevcuddur. lık'ara avnca ihtimam eösterilir. T. A. İ 2 Az yemek yenilmesi şarttır. = I 'IHIIIIIIIIIIIIIIIIIIinillllllllllinilllllllllllllllllllllllllllllllıııılllllllllıınilllllllllllllllllllllinıllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll Illfflillllllllilllllltll MfIIllllllilllfllllltllTfIIIIIIIIIIIITIIMllllfttlIIflllllllltltttfIfIIIIIIIMIIlllllIltllllfIlltiaiillflttlfltlfIflllllltltllllllltittltlllllllintttftlllfIlllttlllllltiltiun3 Yemek aralannda mümkün olduğu kadar ağzınıza bir şeyler atın. Sof Demir tevziinde yeni şekil ra basına iştihla oturmaıpak için 7 subattan ıtıbaren demır tevzistına çalışınız! verılecck yeni sekli tesbit ıçın dun Hami S Ticaret Muduıiuğunde bir toplantı ya 3 = 3 2 ? 3. = |j Ş 5 2 ı3 H ,5 1 = 3 = f= 3 5 1 J 3 !s != !3 3 ı= 3 = 1 Ş 3 5 Ş 3 3 §j =. 5 E ! fi *** Tedavi için gelistirilen yeni usuller bu ilâclara dayanmaktadır. Her ilâc bir çok tecrübelerden sonra hastaya tatbik edilir. Büyük balıklar tarafından ısınlan veya uzuvlan koparılarak yaralı bırakılan balıklar, penisilinden başka diğer enjeksifronlara da lüzum gösterirler. Eğer balık iğne yapılamıvacak kadar hırçın ise öylelerine iğne vurulmu? küçük balıklar yutturulur. İlâclı balıkla teda\â şekli burada en kolay ve kestirme usuldür. Ekseriya muvaffakıyetle neticelenir. Çünkü yutulan balığm içinde bulunan ilâc büyük hastanın sağlığına hizmet eder. Sonra kara htyvtnlırmda elduğu gibi balıklar da salgın hastahklaruıa maruzdur. Bu salgınlaruı sebebi Okyanuslarda bulunan bir takım parazitlerdir. Hayvanlar, va o parazitleri yemek su retile hast?lanırlar veya onlann hücumuna maruz kalarak illetlenirler. Buna karşılık balıklann «ağlıJını koruvan favdah parazitler de vardır. Onlar. Vnvvanların derisine yapışarak hartalık amillerini bahktan uzaklaştırmaia yardım ederler, hattâ onlan imh» ederek hastalanmalanna mânl olurlar. 1 5 = = Ş ğ s 5 2 & 5 3 1 3 S 3 = Ş 3 = 3 = 5 3 5 H = 5 ğ B g 1 H H = r Oğretmen ve Oğrenci Köşesi kitablarmda fiat istikrarı Yazan: Eski Bir Oğretmen Önüne gel<»n nefendim, alt'.n 75. Zam!.» nakaratını tutturup gıdiyor. Kahvpc Ier, sütçüler, ışcıler, hep hep bu dilekte . Kamu rayatından sotumlu olan Devlet ve dığer makamlar, bu esnat arasında gorulmemeli. Demek isthorum ki, devlet ve halk hizmetinde olan müesse?eler zamma gitmemeli. Çünkü bu mercıler elinde yapılmış ^ 5 zam, dışarıya %50 nisbctinde aksediyor. Hele 27 kuruştan 44 e çıkan İstanbul suyu zammı gibi yük sek ve tepeden inmelerı, en makul sebeb'.erm açıkl; nma?ına rağmen, halkın beyni bâlâsına inmiş yumruk tesiri yapıyor. Bundan dikkatle çekinmeli. Ekonomik hayatın her cephesini kavrayamıyan ve her cephesine, bilhassa mahdud gelırü vatandaşlara (onlann gelir kaynaklannı da içine almak üzere) aksetfrme mümkün olamıyan zam lardan sakmmak. icabmda devletçe fedakârhğa dahi gıtmek bize zarurî eörünmektedir. Bu açıdan okul ktablarmı ve onlann fiatlarını, mühim bir kültüı ve terbiye meselesi olarak, kı5?ca ele almak istıyorum. Bugun için (başta müellıfler aleyhine olm?k üzere) okul kıtabları. Türkiyede en ucuz maldır. Alıcıların bu hususta en ufak bir sikâyete hskian yoktur. 67 formalık bir kitab. dek subaya, ilk hoş geldın diyenler den bin o oldu. Edşard. dedi, şimdi senin için eüzel bir havat baş!avsc=k. Çoktan beri gozden kavhettığim aıle efradı ne âlemde. bıraz ondan bahset Buvük babsnla buyük annen olmu=!er, onu duydum. ama annen ne âlemde? Annem. Ch?mpmesnü"de rahat bir hayat geçirıyor. Stanı^las'ın servetmden, kanunen malııum edıne varsa hepsmi mirss olarak aldı. Bana da miras kaldı Şato ile erazı anncmde, Bana bir mikdar g°lır ka!dı ki, ressaml'ğa devam ederken işıme yenyor. Halimızden fazla şikâyetci değiliz. Amandine teyzen olacak haspa hâlâ Rounen 'demi? Evet. kocası noterle beraber. Ama Ferdinand'la da teseili oluyor. Dıp'omat mı? Evet. Harbten dört ay evvel onları burada nikâhsız evlendırsn ben oldum. Şimdıye kadar. Ferdınand'in kaplan kadar yırtıcı kansı hiçbir jey haber almadı. İnsallah böyle devam eder. Ya Clotiîde? Hâlâ Cezairde Yatağan bannın sahibi mi? O bitti! Bar iflâs etmiş. Sahibi ortadan kaybolmuş, İtalyada kaç^k çılık yü?ünden tevkif edilmiş Her halde hapishaneyi boylamış olacsk. Bunun uzerine, Clotiîde, bir yüksek fahişenin yanına kâhbe olarak girmiş. Macaraperest, Avusturjali bir eenc kadın olan bu faiıişeyi, 5060 kuruştur. Bandan aşağısı can lardır. Onlar için fiat istikran, kâfidir. Fiat düzeltilmesinde, bilhsssa sağhğı değil midır? Bu kitabların b : r kısmını doğ baskısı az. kârı kıt olan lise kirudan doğruya Devlet basıp «at tablarım gözönünde tutmak lüzumaktadır. İlkokullara mahsus oku mu hatırdan çıkarılmamahdır.. Halbuki, Devlet kıtablan mütema kitabları gibi... Dığerlerini de hususî teşebbüsler (kitapçılar ve davil seımayesi üç m.lyon liraya bızzat müellifler) bastırmakta. fa yakm bir fonla çahşır Son Mecliı kat bunlann fiatlannı da gene müzakerelerinde 700.000 lira tahsiDevlet, tesbit ve tıyin etmektedir. sat ahndığı suretinde gazetelere Şu halde dizginler Devletin elin yanlış akseden kanunla Mütedavil de demekt r. Yukarıda söylediği Sermaye, daha genis kredi imkânı miz esas kaidenin tersine ola sağlamıştır. Yani Devlet Kitabları rak bu konuda da ilk zamları gene Mütedavil Sermayesine 700 000 ilâve edilm,ş değil, bu miktar kredi Devlet yapmıştır. Şöyle ki: 1) Maan'f Bakanlığı. kitab tevvi açılmasına bu kanun ile yetki veve satış iskontosunu %25 ten %30 a rilmiştir. İs yapma hacmi böylece [ büyumüş olan bu müessese; iskonçıkarmıçtır. 2) İzmit Kâğıd Fsbrikası, kâğı tosuna %5 zam yapmazsa kaybı dın tonunu 750 Mradan 850 liraya mühimsenecek bir miktar olmıyacaktır. yükseltmiştir. Kâğıd fiatına gelince, devlet, yaHer iki zam da makul olabil'r. Maliyet hesablarına vurursanız pacağı zammm yaratacağı yankıyı doğrudur. Ama zamanında ve ye hesablayarak okul kitabları içüı bir rinde bir zam dsmektir. Bakınız, miktar fedakârlığı sineye çekmeli idi. Kâğıdın tonuna yüz lira binniçin:' Kitapçılsr, pek tabil, bu zamlara dirmekle ssnki ne kazanacaktır? dayanarsk kitab fiatına da zam iste Bedava kitab dağıtmayı bile dü^üyeceklerdir. Hele elinde satılmamış nen. hattâ ilköğretimi teşvik için, kitabı olanlar bunu şiddetle isteye yaptığı yeni kanun tasansmda kız ceklerdır. Çünkü onlar iskonto oğrencilere çeyiz parası vermeyi h?dd,ni ne kadar yükseltirlerse o dahi göze alan Devlet. nasıl olur derece satış imkânı elde edecekler da gene kendi elinde bulunan bir dir. İşini yoluna koymus. iyi k tab müe?sesenin çıkardığı sna malzebasıp satmaya muvaffak olmuş bu me kâğıda zam yapılmasma raülunanlan buna taraftar olmıyacak saade eder? Bir tarafı sıkıp öbür tarafı Bevşetmek akıl kân mıdır? Uzatmıvalım; mesele mühimdir. 1916 dan beri, Yatagan banndan Sayın Bakanımız, şahsan bu işle tanıyormus, Muşterisi imiş Clotiîde meşgul olmlıdır. Zaman çabuk teyze, bu kadınm gölgesi gıbı peşin secer, dört. beş ay sonra yeni ders den ayrılmıyormuş. Kadınm hem yılı gelir, çatar. Her taraftan ferfam döşambn, hem sıHaşı, hem vad başlar. O vakit çare bulmak suç ortağı, hem meyancısı gibi bir için çııpmman'.n bir faydası olmaz. şey. Ac:'lı hâl, amcacığım: *** Hakıka*en de, matmazel CloOlgunlukla üniversite tiîde de Chazerolles'un böyle bir şırfıntıya meyancıhk etmesi hasınavlarının çatıştnası zın şey... Ne sukut! Kredi usrüne kurulmuj, borca Bereket versin ki annesile n2rerim meselesi hakkmda bu EÜbabası onun bu ahliksızlığını gör tunl»rda yazHıklarımızm mürekmediler! Amandine teyzeden, dola kebi kurumaöan doğan yeni bir yısile haber aldım, Clotiîde şimdi gürlük: o Macar kadınla bsraber Pariste İstanbuHa oVunluktan takmtısı imiş. Fakat Amandine teyze, veba nlan ve ünivpr«iteye kabul edilm'ş dan kaçar gibi kendısinden kaçı bulunan 1 000 öğrenci, haziran sıyor. navlar'na kabul edilemiyormuş! îlalum. bundan üç av kadr ön Peki. Edgard'cığım. senin plân ların nedir? Yaşın ilerliyor, lâf de ce Ün.versitelerara^ı Kuul. oleunk a l m ! E ! u k t a ğil. otuzuna geliyorsun. zunlarını fakültelere kabule karar R^nkler ve cilâlar. Malul y a ^ samhk insanın ilığıne bir işledi mıydi... Peki o şipşirin. nazh, sevimlı Charlotte dan ne haber? Içimi çektım: Hiç bir haber yok! Gorecegın gelmiyor mu? Gelmez olur mu? Çok geliyor Münasebetini yenilemeğe te şebbüs etmedin mı? " (Arkası var) raflı tetk:k ettiğini, ne kadar feuvvetli bir |uurla verdığim anlaysbilirsiniz. Türkiyede öğretimi «bir sınıf geçme» rejiminden çıkarıp bir sey öğrerune ve yetişme haUne kim getirecek, diye dugünmekten kendinizi alabiliyor musunuz? Bekleyiniz, bekleyiniz: Hızır Aleyhisselâm elbette maarifimize de bir gün gelecek!.. *** APARTIMAN DÂİRESİ 5.000 1.000 500 Sistem anketine devam 1İTRKİYE KREOİ •ClllHHUKİYET» iri Tefrikası: r 3ir Bekârın SEVGİLtLERİ ,"~ J MAUBİCE DEKOBRA Anlıyorsun ya, sevgilim, A [ ze öyle sarüıyorduk ki, adeta nemsndıpe teyzenin gizli bir yere ihti fesimiz kesihyordu. Evet, ruhum, yacı vardı dedim Bu yardınu ken seni affediyorum!... Sen de beni afdısıne esirgeyemedım Ondan dola fediyorsun... Birbirimizi affediyoyıdır ki biz seninle barda vals ya ruz. Ufacık bir bulutu üfleyip dap, rken savın teyzem de, burada, es ğıtmak ne güzel şey!. gı bir hariciyeci ile, günâh işlemek Blanche'ı kucakladım, avını kafııiini tasrif ediyordu çıran mağara devri adamı gibi sedi Verdığim izahatın akla yakınhğı rın üstüne götürdüm. B'smhp'ın vüreğini ferahlatmıştı. Sabayleyin uyandığım zaman, h^ksız vere benden şüphelendıği i Blanche. ağzını ta kulağımın yanıçın utanıvordu. Her zamanki cana ne getirdi. fısıldadı : yakm haliyle yüzüme baktı. yana Bir noter karısiyle bir diploğımı okşadı Gozleri hâlâ nemli idi matı bilmem ama, bir daktılo ile Sonra. kendisıni yere bıraktı, yani ressamı, rennet yaratıyorlar!. ma oturdu Ikimiz yüz yüze, kolSaat on bire gelmişti, Blanche tuğun önünde diz çökmü? vaziyet çoktan beri ijine gitmişti. Atölyete idik. Saraıas dolas olmustuk, me min camlı kapısı önünde, ıslık çala suttuk. derdimiz kalmamıstı. rak fırçalanmı yıkıyordum. Kapı Canımm içi, beni affet.. Beni vuruldu Amandine teyze ile burun aftet!.. buruna geldim. Her zamanki gibi Ne güzel bir barışma idi bu! Ca iki dirhem bir çekırdekti tebessünım Blanche'cıgım! Onu. içimden mü müide ifade ediyordu. kopan bir sevgi hamlpsiyle tekrar Edgsrd' Edgard'cığım! Sana kurakladım vüzünü ?ozünü öptüm bir teşekkur zivaretine geldim O da bana mukabele etti. Bırbirimi Atlattığım patırdıyı atlattım, pek ellerinde bolluk tımsali iki tane boynuz var... Ne Boynuz mu? Tebrik ederim, teyzecığim, resmin bundan da ha mükemmelını mtihap edemezdiniz!. XII ıMAVİ TUNA'M.V SARIŞIN PESİSİ Bırinci Cıhsn Harbmden sonra, 11 Aralık 1918 t?rıhinde, atolyeme ka\uştum Her taraf tcz içırde ıdı. Çeviren: HAMDİ VASOĞLU Cepheden ızinli seldikçe, çok kka müddetlerle atolyeye uğramıştım. hoşuna gitti. Şımdi beni bırakahm da si« Üç sene siper hayatı goçirdikten den bahsedelim, teyze . Hayatımz sonra, çavuş şeritlerivle tesadüfen i kazanılmış bir harb madalvpsıyle. dan memnun görünüyorsunuz! Hiç bu derece mesut olmadım I mucıze kabılinden sağ, salim PaPdı, valiz diplomatik içinde size sa | r ' s e dönmüstiım. Herpcinslerım^pn, korkıınç şekılde favdasız. insan ze adet getirdi. öyle mı? Sus, Edgard! Bunu tarif ede j kâsına suni k?=t eden mütemadi kıtallerinden tiksinmijtim. Amma cek kelime yoktur! Söylemeğe hacet yok, ne za israr etmeyehm: man bir küçük kaçamak yapıp Pa İnsanlar harblerin knrkunc msnârise gelecek olursanız, atolyem em sızlığından şikâyet ederler de. serinizdedir. Rouen'e ne zaman dönu ferberlik emrini ahr almaz, sevine yorsunuz? sevine sevine koşar. üniformalannı Bugün öğleden sonra. Şehirde sırtlsrına geçirirler. Kasatuıaları daha bazı yerlere ugravavagım, kmlarına sokms umumi grevi. büsonra Saint Lazara garından trene yuk sendikaların hicbir zaman vap bineceğim. Burada, bilhassa, Ro tıramadıkları yeğâne grevdir. Bu bert'e bir hediye almak lâzım. bahsi akla getirince, insanın her Noterimiz bunu hak etti, doğ halde istıhza makamıiıdamedenirusu. Ne hediye götürmek istiyorsu yet adı verilen şeyden uzak bir Pa sifik adasma çekıleceğı geli\or. nuz? Yazıhanesine asmak icin mitoloHorace amra. yaşmm ilerlemiş ji mevzulu bir resim ısmarladı. Ri olmasına rağmen, Toul da gar kovoli sokağında çok guzel bir re«im mıserliği yapmak suretıyle askerbuldum. Yunan Unnsını gosteriyor hk etmişti. Terhis edilen ben ye Bu konud» KabaUf Lisesi edebiyat öğretmenl meslekdasımız Sırrı Dadas Bilge löyle düsünmektedir: «Bu gün bizim tnaarifirnizde ve onunla birlikte içtimaî bünyemizde bir sarsıntı görülmektedir. Ortaçağ sisteminden çıkarak, Batı medeniyeti çevresine girmeğe baçladığımız Tanzimattan beri hep bu konuda bocalamakteyu. Her şeye rağmen çok kere bize kendisini ha tırlatan ve «ratan eski terbiye sistemimizin en başta gelen öaelliği rannediyorurn ki onun samimiyetin de idi. O ramanrn ilira ve fikir «damlan her seyden evvel, yazdıklanna inatuyorlardı. Böylece ciddi ve samiml bir gayretle ortaya konulan eserler de Milli karakterle dini esaslann çok ustalıkla birbirile kaynaştırılmış olduğu görülmektedir. Bu ses.it dini ve ahlâki propaganda eserierırun halâ halk yığıolan üzerindeki tesirini görmemez lik edemeyiz. Şu halde: Bu günün Maarif Sis temi üzerinde düşünürken dünümüze bakmamız, o günün halk ter biyesini sağlayan sebeb ve vasıtalarm neler olduğunu incelememiz, günümüzün ihtiyacma göre onlann y«rine neleri koyacağımızı düjünmenuz g«rekmektedir. Dünun ahlâk terbiyesini; örfler, adetler, inançlar bunları propaganda eden her çeşıt eserler (mesneviIer, hıkâyeler, masallar, fıkralar,' ata sözleri, oyunlar) esnaf loncalan (tekyeleri) ve şairleri yapıyordu. Bu gün bunların yerini; sinema, tiyatro. spor ve her çeşit neş riyat almış bulunmaktadır. O halde bunlann ciddî bir murakabe altına ahnması teşkıUtlandınlması, günün menfaat ve geçici zevklerine göre değil. gerçek gayesine uygun bir hale ketırilrr.esj her çejit tesırlerden ve endiselerden uzak ere n ' Vla'nae r ' 3 ebilecekler. " ^ ' m t l h a n bulunması. erbabınm elıre bır«"' "k " " ' kılmpsı lâzım gelmektedir. Pek : . ne v~r? Okul terbiyesimn halk terbiyeiitakıntıh ten imtihana gir^inler, muvaffpk ohınra ni tamamlayıcı ve onu gene] bir ks Ha ün versite sınavlarını ver^inler. rakter haline getirici mahiyette ol Tyi ama. buna imkân yok. Çünkü ması icab etnıektedir Bu gunün ço üniversite «ınavları h " ! r a n d a . ol cuğu yarının adamı olduğuna grif "ur'uklar t?mmu7d"!. Temmuz ayı değişmez ahlâkî prensiplerini okul ha71raTlri n dan almalıdır. ' <>nre V ktU Bu gün okullarımızda talebe ars ° ' N e y™* k ' ' h a ! î 1 r a n ' t e m " mtızdan evvel gelrnektedir!. sında kopya yapmak bir gelenek Bu hale bakıp Unıversiteleraraîi halıni almjştır. Kopya etmıyen tale Kurulun bu meseleyi ne kadar etCLutfen sahifejı (,c\üinit)