06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHÜRIYET I Şnbat 1959 Şehir Meclisinin dünkü toplantısı Prof. Gökay yenl bütçe hakkmda izahat v«di, Eytam caddesinin «Mim Kemal Öke caddesi» olarak değiştirilmesi takarrür etti Şehir Meclisi dün saat 15 te Vali Ve Belediye Reis vekili Profesör Fahreddin Kerim Gökayın başkanLğmda toplanmış, şubat devresi çalışmalaruıa başlamıştır. Bu münasebetle Vali ve Belediye Başkan vekili Gökay bir konuşma yapmış, 1955 biitçesi etrafında geniş ölçüde izahlarda bulunmuştur. Profesör Gökay, 1950 yılında 42 milyon lira civarında olan Belediye bütçesinin, müteakıb yıllarda artışlar kaydettiğini, 1955 yılında ise 80 milyon liraya yükseldğini belirtmiş, bu fazlaliğın şehirliye hiç bir malî külfet tahmil etmeden vukua gelmesinin rnemnuniyet verici bir netice olduzuna işaret etmiştir. Vali ve Belediye Başkan vekili. yeni bütçenin fasıllarma temas ederek. çeşidli belediye hizmetlerine aynlan tahsisleri anlatmış, sağLk işlerine 8 milyon. itfaiyeye 2 milyon, köy yolları için yeniden 2 milyon lira sarfolunacağmı, sosyal ve kültürel bir takım tesislerin ehemmiyete ele almdığım bildirmiştir. Profesör Gökay, bundan sonra 1954 senesi içinde yapılmış çeşidli belediye hizmetlerine geçmiş, şehir için bir ziynet telâkki edilmesi icab eden Belediye Sarayı inşaatının büyük bir hızla devam ettiğini söylemiş. ucuz apırtıman inşaatının da aynı süratle ilerlediğini açıklamıştır. Dört senelik çalışmalar sırasında şehrin 44 yeni okul binası kazandığını söyliyen Profesör Gökay, yol mevzularına da temas etmiş, şehrin asfalta çevrilen büyük caddelerinin ve diğer yollannm kanalizasyon tertibatile birlikte yapıldık lannı bildirmiş. bu arada mülhak kaza ve köy yollarının da tamamlanmak üzere olduğunu söylemiştir. Profesör Gökay şehrin su rnevruu hakkında da izahlarda bulunmuş, suya yapılan zammın zarureti üzerinde durmuş, şehirlinin ileride karşılaşması melhuz olan gücliiklerini zamanmda bertaraf etmek tesisleri muhafaza ve inkişaf ettirmek için suyun maliyet fiatında bir ayarlama yapıldığını söyliyerek demiştir ki: «Ehli insafa bir defa daha ilân etmek isterim ki, 30 sene evvel tenekesine 20 para fiat konan suyun tenekesini 30 paraya çıkarmak günün realitesi içinde hiç bir zaman bir zammı ifade etmez.» Vali ve Beledive Başkan vekili, daha sonra iktisadt mevzular hakkında konuşmuş, murakabe teşkilâtınm yeni bütçeye konulan tahsislerle genişletildiğini acıklavarak. tanzim satışlarının şehirliye faydalı olchığu mütaleasında bulunmuştur. Profesör Gökay. 1954 yılmda şeh re aynlan tahsislerle bir çok belediye hizmetlerinin sağlandığına işaret etmiş, geçen yıh mesud bir çalışma yılı olarak vasıflandırmıştır. Yeni yıl bütçesinin sehre ve şehirliye bir çok yeni hizmetler sağlamasını temenni eden ve bu cümle ile sözünü bitiren Vali ve Belediye Başkan vekili Profesör Fahreddin Kerim Gökay Sehir Meclisi umuml heyeti tarafından uzun uzun alkışlanmıştır. Profesör Gökay, konuşmasından sonra riyaset divanma tevdi olunşn 46 imzalı bir takrir olunmuştur. Bu takriri imzalayan Belediye meclisi üyeleri, vefatı memleket çapmda teessür uyandıran kıvmetli ılim ve bb adamı doktor Mim Kemal Ökenin hatırasını ebediyen yaşatmak üzere ikametpâhmm bulund«ğu «Evtam caddesinin» «Mim Kemal Öke caddesi» olarak değiştirilmesini taleb ve teklif ediyorlardı. Takrir tasvib edilmiş, gerekli muamelelerin tamamlanması için müstaceliyet kaydile Mülkiye komisyonuna havale olunmuştur. Şehir meclisi bundan sonra gündemdeki teklifleri alâkalı komisyonlara havale etmiş, saat 19 da oturumuna son vermiştir. Âlmanyadan bir ticaret heyeti geliyor Heyet Dr. Kurt Daniel'in başkanlığında bulunacak GÜNÜ N MEVZULARI ABAHTAN ABAHA... İiâhi 92«!• ir Üniversitell, Ismlnl vermeyip Aksaraydakl 92 numaralı posta kutusunu bize adres diye bildirerekten şu mektubu yazıyor: «Gazetenizin 27 ocak tarihli nüshasmdaki haberler arasında fahrl profesörlükten bahsederken, honoris yerine honorius yazmıssınıı. Dil zeltmeden duramıyorunı. İsterseniz buna da miirettib hatası diyiniz.» İhtara çok tesekkiir ederiz .. Cidden hata... Samur kürkü, işte, sırtımıza alıvoruz. Bu kelime, bizim omıruma dokundu tahirinin lâtince bahası nlm?k gerektir. Herhalde onur, «onulmaz yara» ashndan gelmeyip, I Türk süSh'JO'lan harlılaHa temastayken oniardan edinîlmis bir mef humdur sanınm. Dokunmayasör şövalyenin onuruna! Atar elaini hemen kılıca... Bizim münevverler de ecnebi dil bahsinde ötedenberi öyledir... Olmava ki. arabcanın harfi cerine ilişesin... Teçhil ne kelime? Hemen tekfir... Olmaya ki frenkçenin fonfinini genzin arka tarafından çıkarmıyasın. (r) leri (g) telâf fuz etmiyesin. Hempn ilmî rütben diişer... Olmaya ki Washinçton'daki (Wo) vu karikatürvâri helirtmiyesin! Atlantirin öte tarafına kulsk asmadıjhn an'aşılıverdiği için miisabakayı türlü tnezivetlerine rağmen kazanamzzsın; «YV» cilere hak kını kaptınrsm. Ama öte taraftan, türkçe konusur ve yazarken ne cam nVvirirsen devir... Vızfieliyor cümleye! Asıl mesele: Türkçe elden ?irliyor, telâşlanacaksak ona telâslanalım, 92 numaralı Dosta kutnsu"im sahibi vatandaş! Lâtinceye kim bakar? Durun sîze hir hîkâve anlatayim: Profesörün birini, bir hasta çocuğa baksın diye konsültasyona çafırmışlar. Doktorlar, salonda teshis için toplanmca, anacığı, kap'a kulak vermis. endişeyle dinlerm:ş. Meğer profesör, antika meraklm imiş. Duvarda asılı bir mi&fer göriince .başına geçirmis. Mijrfer, manitah imiş. kendi kendine ve yavaç yava? kısılmağa, profesörün bovnunu sıkmağa başlamış, bir türlü çıkmıyor, mütemadiyen daralıyor. Doktorlar: Eyvah! Ne etsek, nasıl kurtarsak? diye telâsa düşünce, vesveseli ana başını aralıktan utatmış: Çocukta ne var, Allahaşkina? diye sormuş. Doktorlar ona çıkışmıj: İlâht hanım! Senin çoeuğunn kim düsünür şimdi? Profesör elden gidiyor. Onun gibi: İlâhi 92... Senln lâtlncenl kim düsünür $imdi Allahaşkina? Biz lâtinceyi de do^ru yazabilirsek yazalım, ecnebi dillere de şerefli bir konuk muamelesJ edelim, Fakat evvelâ kend! kendimize hiirmette kusar eylenıiyeUm. En başta türkçe yanlışlanmız yüreğimizi titretsin. Onlan azaltmanın yolunu arayalım. Jarda hâdise çıkaran sivil memnrlar Dün ban gazetelerdc ikl »ivll polis memurunun Beyoğlunda bir barda hâdise çıkardıkları ve garsonlan tartakladıkları bildirilmişti. Yaptığımız tahkikata gör« bahiı mevzuu polısler hakında bir flkayet vaki olmamıs, ancak gazete havadisini ihbar telâkkt eden Savclhk tahkikata ba;lsmıstır. 3 cinsî sapık hakında takibata geçildi Gazhane Uzunçayır 30 numaralı boyahanede çalışan Rıdvan, polise müracaat ederek boyahane sahibi Ao*m Koyuncu tarafından tecavüze ugradığını iddia etmiştir. Rıdvan muajıene İçin Nümune haıtanesine gönderilmis. Adem hakkında tahkikata başlanmıstır. Gene dün Kapalıçarşı Ağa han/îa Ferhad Keskin polise basvurarak aynı yerde çalısan 16 yaslarında Yılma? Kaya tarafından tecavüze uğradığını İ3ia etmij. Vılmaı yakalarrarak tahkikta başlanmıstır. Oçüncü clnri sapıklık vak'ası da Üsküdar Beykoz otobüsünde cereyan etmiş. Hasan adırida biri. Kuleli qaddesinde oruran Osmana elle sarkıntılıga teşebbüs ettiginden. yakalanarak tahkikata baslanmıştır. 6 0.00 0 1 11 ra 9 50 260 /O.OOO » /.OOO „ 5OO „ /OO TL. Alâkadarların verdiği malumata göre, önümüzdeki haftalar içinde Âlmanyadan doktor Kurt Daniel'in başkanlığında bir ticaret heyetinin memleketimize gelmesi beklenmektedir. Evvelce iki memleket arasında bir anlaşma zemini hazırlanmış olIsparta, değerli hemşerisi Dr. duğu malumdur. Heyetin bu seferki ziyareti, sözii geçen anlaşmayı Mim Kemali kaybetti. Gerçi o, tekemmül ettirmek olduğu bildi Ispartada doğmadı, fakat îstiklâl IJarbinin Isparta için çok değerli rilmektedir. olan hatıralan arasında bütün faziletile, vatan ievgisile daima parlayacak bir Dr. Mim Kemal vardır. zamanda güzel bir hastane oldu. Böylece o, İspartanın fahrl hemşe Çerçevelerine güçlükie tutunan risi olmuştur. Bu yazunızda yalruz pencereler, yer yer içte ve dışta Maltepede Bülbüldere mevkiind'e Mu rahmetliyi yadetaıekle kalmış olmı dökük Eivalar, gıcırdayan merdisallantısı iyice hissa zaffer Yalçına aid inşaatta bekçilik yacağız. Onun hemşerilerine ışık venler, eden Veli Yıldırım evevlki gün alâka olduğu karanlık günleri de hatır dilen tahta döşemeler, isli talılar» müracaat ederek bir su motörü hyacağız. Her halde aziz ruhu bun vanlar, üzerine çıkılmaktan korkunün «alındığım bildirmiştir. dan şad olacaktır. lan balkonlar, kısaca o kirli, kasYapılan tarücikat neticesi su motörüSakarya harbinden sonra düş vetli hantal bina; adeta bir sihirli nü Velinin bilâhare satılmak üzere civarda bir arsaya gömdüğü anlaşılmıs man; Afyon, Kütahya ve Elskişeh elin dokunmasile büsbütün değiştır. Suçvmu ltiraf eden sanık adalet rin doğusunda tahkimli mevzilere mişti. Çerçeveleri, penceleri, balmakamlarına teslim edilmlştir. çekilmişti. Harb talihi 1922 yazında konları boyanmış, beyaz badanalı Arabgir küHür heyeti belU olacaktı. Böylece 1921 kışı ve ibina dışarıdan bakıhnca adeta haşArabglr Kültür Dernegi idare merkezl 1922 bahan; yeni bir kanb ve belki metli bir hal almıştı. Içeride ise; bir «Beyazıd Ordu Cad. No. S Yeni han de bu defa Sakaryadakinden da zamanlar toz içinde yıpranmış eski kat 1 No. 4 te faaliyete geçmiştir. Sigorta tetkik kurulu toplanıyor ha öldürücü ve daha uzun boğuşu defterlerin, yırtık sarı zarflann ağır Haber aldığımıza göre sigorta tetkik lacak bir harbin hazurlık devresi lığüe sarkmış raflar, çeşid çeşid ükurulu bugünlerda şehrimizde toplana hesab ediliyordu. : zerleri kirli köhne masalar kaybolcaktır. Toplantıya riyaset edecek olan 1922 yazının sert ve uzun olacağı muş, şimdi her oda temiz yataklı Ticaret Vekâleti İç Ticaret Müdürü hesablanan harbinin ağır yaralılan karyolalar, beyaı boyalı etajerler, Mazhar Özkul şehrimize gelmiştir. ilâc dolablan, patiska perdeler ile Esnaf Hastanesi Koruma Cemi için İspartada üç yüz yatakh bir iç açıcı bir hal almıştı. hastane kurulması kararlaşmışü. yeti umumî heyeti toplantısı Rahmetli Dr. Mim Kemale ilkin Esnaf Hastanesi Koruma Cemiyeti Buna Kızılay rehber olacaktı. Bu umuml heyeti dün saac 15 te topla kurulacak hastanenin başı da Dr. hastane olarak biraz daha bakımlı nacaktı. Mim Kemal idi. ve yeni olan kârgir orta okul (şimAncak ekseriyet temin edilemediğinİsparta hükumet konağının eski den toplantı 7 fubat pazartesi gününe ahşab halini genc nesü bilmez. Bi di lise) binasını alması teklif edılmişti. O; okul sınıflannın şuraya tehir edilmiştlr. Toplantı Eminönü Ögrenci lokalinde rer metrelik enli taş duvarlar üze buraya dağıtılarak çocuklann dersrine oturtulmuş iki kat ahşab eski lerde zayıf kalmalan ihümalini üryapılacaktır. ve büyük binayı hastane haline ge pererek karşıladı. cBen bunu nasıl Bir haftahk ihracat Geçen hafta zarfında limanımızdan tirmek oldukça güçtü. Kaldı ki is yapanm. Biraz daha fazla çalışır, yapılan ihracatın kıymeti yirmi dört tanbul Kızılayının denizden Antal eski konağı işe yarar hale korum, milyon 183 bin liraya baliğ olmuştur. yaya, oradan kara yolu ile Isparfakat çocukları manevî hasta yaEn fazla ihracat yaptığımız memleket bir milyon 125 bin lira ile İtalya taya ulaştiracağı yardım pek azdı pamam» dedi. Bu teklifi her hatırdır. Bunu İngiltere. Amerika. Fransa, ve uzaktandı. Böylece işe erkekleri ladıkça aynı ürpertiyi görür, onun Almanya. Finlândiya takıb etmektedir. hep silâh altında olan İsparta ve ilim ve kültür aşkının derinliğine Bab Trakya göçmenlerinin çevresi halkının ihtiyarlarile, kadın hayranlıkla bakardım. Dr. Mim Ke larile katılmaa lâzımdı. kongresi malin kuvvetli ilim inanışı; bürokBatı Trakya Göçmenleri Yardım CeNe zaman yapıldığını o devirde rasinin yerinden kımıldamağa üşemiyetinin senelik umumi heyet toplan artık bilenler kalmıyan ve şimdi nen ve adeta kendini mefluç satısı 13 şubat 1955 pazar günü saat 10 ise hayallerden silinen eski hükuyan ağır vücudünü harekete getirda Beşiktaş İskele Gazinosund'a yapılacaktır. Toplantıda İdare heyeti raporu met konağı Dr. Mim Kemalin him di. Vilâyet bir eve, maliye, adliye okunacak, yeni idare heyeti seçimi ya meti ile bir mucize halinde ve kısa birer başka eve kısaca bir çok dapılacak, nizamnamede bazı madüelerin ireler birer yana şehrin müsaid bitebdü ve tadili görüsülecekjir. nalarına taşındı. Bu hal, onlar için Traktör fabrikası hazıriıklan de bir temizlenme, derlenip topBlrlnd Ordu Levazım Müdürü CiYabancı sermayeyi tesvik kanunundan vanzade merhum Tevfik Beyin zevcesi. lanma vesilesi oldu. faydanalarak memleketimizde kurulmakta olan traktör fabrikasına aid ha Naciye Ata, Lutfiye Sanyeli, merhume Rahmetli Dr. Mim Kemal bir yan Kâmile Durukal ve merhume Mevhibe zırlıklar bir hayll llerlemistir. Fabrikanın faliyete geçtlkten birkaç se Çetintasın anneleri. salihatı nisvandan dan harab ve hantal binaya yeni bir I ne sonra imalâtın yüzde otuzunu ihrac NEYYİRE CİVAN edecek duruma geçecegi alâkalılarca vefat eünişür. Merhumenin cenazesl belirlilmektedir. 2 subat bugünkü çarşamba günü öğle UNICEFF'in yapacağı naraazı Üsküdar YeAicanude ktlıcdıktan sonra Bülbülderesindeki aile kabyardımlar ÜNICEFF'in Orta şark mümesslll Dr. rine defnedilecektir. Allah rshmet eyPierert şehrimize gelmiş ve teşekkülün liye. *** memleketimize yaptığı yardımların neTrabzon ejrafından merhum Kırîade relere tevzi edildiğini mahallen tetkik Hacı İsmail egl. merhum Şevki Kıroğlu etmiştir. Pieret kendlsüe temaj edenlere. vp Tahsin Kuoğlunun, Memnune KaUNİCEFF'in önümüzdeki aylarda anne demoğlu, Kebire Kıroğlunun anneleri, ve çocuklar için devamlı olarak gıda Hacı Ahmed Kıroğlunun yengesi, Musİle elzem malzeme yardımı yapacagını tafa Uman, Yusuf Kıran, Hüseyin ve Sabri Kıroğlunun, Halis ve Muhlis bUdirmiştir. Difer taraftan, aynı teşkilât memle Kademoğlunun büyükannelerl. İrısan ketimizde açılan BCG kampanyasına Kademoğlunun kayınvalidesi salihatı da geniş şekilde eleman ve malzeme nisvandan yardımı yapmayı kararlastırmıştır. KADRİYE KIROĞLU 1.2.955 Eah günü Hakkın rahmetine ka41 Yugoslav talebesi geldi Maarif Vekâletinin davetlisl olan Yu vuşmuştur. Cenazesi 2.2.955 çarşamba goslavyanın Belgrad Oniversitesi öğ günü öğle namazını müteakıb Beyazıd rencilerinden 41 kişilik bir grup beş Camiinden kaldırılarak Edlmekapı Şeprofesörün refakatinde dün gehrlmlze hidliğindeki aile makberesine defnedllecektir. gelmişür. Çelenk fSnderilmemesl rlca olunur. İktisad Takültesine mensub olan mlsafirler jehrimizde bes gün kalacak*** lar ve bu müddet zarfında müzelerl, Necmlye Güngörün esl, öğretmen F»kütübhaneleri gezeceklerdir. Kafile 5 hire Eryener, öğretmen Hadiye Saraç, îub.at cumartesi günü Selâniğe hareket Avukat Burhan Güngör ve Nihal Günedecektir. görün babaları, Avukat Hikmet (Aktan) Güngör, Prof. Celâl Saraç ve Şat»feddln PlâstikçiJerin toplantısı İstanbul Plâstikçiler Derneği dün saat Eryenerin kaympederleri Beyazıd Deröğretmen 14 te Ticaret Odası Meclisi salonunda siâmlarmdan ve emekli dernek başkanı Zeki İlterin başkanlı Urfalı ğında toplanmıştır. HİLMİ GÜNGÖR Bu toplantıda Ticaret Vekâletlnfn vefat etmiştir. Cenazesi bugün (2 subat t hSU eMİİİ 234 bin IiraIlk 955 çarşamba günü) öğle namazını müâsıgın tevz, şekli üzerinde görüsul teakıb Fatih Camiinden Kaldırılarak muştur. Ayrıca bu mahn ithaU husu Edirnekapıdakl ebedî Istirahatgâhına m ^ î 1^,'" y Im una d ae l e ' e r i n i n biran tevdl edilecektir. Çelenk gönderilmemesl ric* olunur. i^î. ° U ^ « a y a bir gönderilmesine karar veritaüştir • •• Harbiye Mektebl hocalarından 36 ncı Fırka Komutanı, Necibe Çakının kıyŞubat 2 Cemaziyelâhır 9 meüi eşi. emekli Kurmay Albay Su motörü çalan bekçi İstiklâl harbi günlerinde İspartada Mim Kemal 1 Yazan: îspartalı Hemşerisi j KEMAL TURAN ÖLÜM çehre, medenî ve mamur bir hüviyet verirken; îspartada ruhlar, kalb ler üzerinde de büsbütün yeni ve muhteşem bir eser kurdu. O zamanki Kızılay çalışmalannı şu cümlede toplayabiliriz: Bütün bir çevre halkı Kızılaya hizmet etmek, adeta nesi varsa ona vermek heyecanı içindedir. Bu heyecanm asil ve cömerd kaynağını Dr. Mim Kemal fazüetli ellerile açmıştır. İsparta ve köylerinin yurdsever halkı onun hizmet akşma kaülmasını yeni bir iman haline getirmiş bir ibadet gibi huşu içinde onun etrafında toplanmıştır. Yakasına beyaz üzerine kırmızı ay işlenmiş kurşunî renk elbisesile Dr. Mim Kemalin isparta sokaklannda dolaşması bir hâdise idi. Gözlüğünün arkasında zekâ taşan gözlerile ve bütün sevimliliğile kendilerine baktığını gören kadın erkek, şehirli köylü bütün Ispartalılar onun yolu üzerinde daima saf tutarlardı. Ak sakallı ihtiyarlar ellerini kavuşturur, gencler dik bir tazim duruşuna girer, anneler ablalar şefkatin nemli gözlerile onu süzüp dualar ederlerdi, sanki hepsi ona derin bir vecd içinde «Sana hizmet için hazınz... Bize ne buyurursun ey aziz üstad...» derlerdi. Dr. Mim Kemal üç yüz yataklı hastaneyi büyük taarruzdan pek çok evvel bir kaç ay içinde hazırlayıvermişti. Ancak İsparta çevresinde kuvvetli askerî birlikler olmadığından hasta azdı. Böylece rah metli oturup harb yarahlannı beklemedi. Medenî cesareti ve yurdseverliğile, mesuliyetleri de yüklenerek hastanede halkm sağlığını iş edindi. Giriştiği işin taarruzdaki esas vazifesini aksatmıyacağı yolunda nefsine güvendi. Mevcud seferberlik üstünde, îsparta ve çevresinde bir başka seferberliğe girişti; sağlüc seferberliği... Esasen erkekeler cephelerde idi. O. ihtiyar lardan, kadınlardan, çocuklardan ne kadar hasta ve ameliyata muhtac insan varsa arattı, buldurdu Herkesi bir derdden kurtardı. Büyük taarruz, süratle Akdeniz kıyılarına doğru geliştiğinden Ispartadaki üç yüz yataklı hastaneye hiç bir askerî hizmet bırakmadı. Eğer Dr. M:m Kemal hazırlık devresinde ve taarruz sonuna kadar, hastaneyi halk hizmetine açmamış olsaydı bütün o temiz ve aşkın emekleri, kendisi de, biz de hayatımızm sonuna kadar karşılıksız kalmış sayacaktık. Halbuki hastane, sadece rahmetlinin halk hizmetlerile gene bütün emekleri hak etm.'ş oldu. Rahmetli Dr. Mim Kemale İspartadan aynldıktan hayli sonra rastla dığımda bana ilk sorduğu şu olmuştu: « îspartarruzda, ağlayan Guvatr'lı nişanlılar var mı?» O, bunu sorarken şefkat duygusunun bütün derinliğile ağlayan her nisanh kıza yetişmek istiyor, beni de vazifeye çağınyordu. Bu sormanın sebebini anlatayım: Ispartada çalışırken bir gün ona derr.işlerdi ki ngenc kız Ayşeyi, boynunda şişkin bir guvatr (mahallî dille bağa) olduğu için nişanlısı reddetmiş. O şimdi her gün için için ağlıyor.» Rahmetli derhal kızcağızı bulduruyor. Guvatn ameliyat yapıp çıkanyor ve nişanı yeniletiyor. Artık bu ameliyattan( sonra Dr. Mim Kemal için îspartada vazife daha hisli bir hal alıyor. Onun bir parolası da şudur: Daha başka guvatrlı hastalar varsa getiriniz... Gerçekten isparta niçin, pek bilinmiyor Türkiyede guvatrlı insanlan pek fazla olan bir bölgedir. Böylece Dr. Mim Kemal muhitin bu derdine de yetişti. Hayatının sonuna kadar da şefkatlnin derinliğile İspartada guvatrlı olduğu için ağlayan genc nişanlı hemşe.ilerini düşündü. Bizlere «bu zavallılan bana getiriniz, kurtarayım» dediği çok oldu. Bjr>ariz /istad!» Bbediyet âletninde müsterih uyu!. Kurtuluşuna kendi çapında katıldığin'vatanın binlerce çocuğuna yıllarqa. ilim<ie ^e.Jpizmet te ışık ve ömek oldun. Fanl hayata sığan her gününü, inkılâbın ve insan hğın kemaline verdin. Senin her za kemikten uzakîaşan kâmil varlığın, ebedî bir kaynak halinde her zaman faziletlere, şefkatlere, hakikat lere, sevgüere nur ve ziya serpecektir. (1/6,tK) Kömür Satıj ve Tevzi Müesseseri tarafından alınan bir karara göre, İlk taksitlerirü alan vatandaşlara. bölgelerindeki gazhanelere müracaat ettlklerl takdirde lstihkaklarının gerl kalan kı»mı tamamen derhal verilecektlr. Gazhar.elerde stok vaziyeti iyi olduğu için bu karar varılmıştır. Ankara Tıb Derneğinden «ldıgımıı mektubda deniliyor ki: «23 ocak 955 günü yapılan derneğS mizin yıllık genel kurulu, üyelerin olgunluk ve anlayışı İçinde vekarla yapılmıştır. O kadar ki, kongrece alınan kararlarm hemen hepsi ve bu arada eski İdare kurulunun lbrası lttifaklı alınmıstır. Sadece üyelertfen bimln taşkm hareketleri başkanlık divamnın ve Emniyetin müteaddid ihtarlarına sebeb olmuş neticede bu üye polis tarafından dışarı çıkarıldığı gibi genel kongrenin ittifakı lla dernekten lhrae edilmiştir. Başkanhğa ittifak ve ısrarla getlrilen Dr. Suphi Baykam tarafından kongr» normal şekilde ve muvaffakiyetle ldare edilmlş ve bu arada haberde bildirildiğl veçhile M. T. T. B. Ue T. M. T. F. nin birleşmesi mevzuunda üyeler arasınd» bir münakaşa olmamıştır.» Kömür tevzii hakkında yeni bir karar Bir tavzih Trfr f AKBANK CUMHURİYET'in Edebi Tefriluı sı: 10 150 L İRAYA 1 KUR6, WMAtASI V. E. â ) T.ll 12.28 15.09 17.26 18.58; 5.30 | 1.48! 7 021 9 43 12 00 134 12 04 Rahmeti rahmana kavıışmuştur. Cenazesi bueür.kü 2.2.1955 çarşamba günü Aîman hastanesinden alınarak namazı Firuzağa Camiînde öğle namazını müteakıb eda edlldikten sonra Feriköy mezarlığına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyiiye. Kürt Memed Ali gene olduğu gibi. Gece nasılsa gene öyle. Kimse de dokunamıyor. Nelerine gerek. Ters herifin biridir. Kürt. Bir ağır lâf eder. En sonunda Zeyno Kan vardı, kolundan turup salladı: «Deli Kürd, deli Kürd!» Mehmed Ali gözlerini açtı: tNedir o? Ne diyersen Zeyno Ane?» Zeyno Ana gülümsedi: «Sizin de erkekliğiniz batsm iğdişler. Köy göl oldu. Sürgüne gidiyoruz. Sürbüne bidiyoruz. Sürgün ed yorlar bizi, Sürgün ediyorgötü boklu Okçu. Hiç erkek kalma dı mı bu höyle? Sana bunu sormağa geldim.» Mehmed Ali sırtım dut ağaandan ayırdı. Gözleri kan çanağına dönrnüştü. Kahn kaşlan çatılmış, alnı kırışmıştı. Yüzü, maviye çalan bir karanlıktaydı. Öyle kararmıştı. Zeyno Kan Memed Alinin ytizünü görünce bir ürperti geçirdi. Memed Ali yumruklannı sıkü, acıyla gerindi. Derinden, ciğeri sökülürcesine, bir, taaah!» çekti. cAaaaahl Zeyno An*I Aa«ah! derem.» Zeyno Kan Memed Alinin bu haline acıdı: «Yeme kendini böyle. Yeme kendini Kürdüm, dedi «Yiğitim,» de!edi. «Seni bilen bilir.» Memed Ali kıvrandı: «Ne gelmi§dir elimden Ane! Ne YUSUF ZİYA ÇAI^N V1PI VP k 111,111 l!l\klXI gelrr.iştir! Öldir Okçijn, çıkmışdir dağe. Okçi bir adem değildirkim. Okçi çook! Şaşirmişim Ane! Ben çatlayacak. Hersimden çatlayacak ben İğdiş olmiş biz Ane, iğdiş...» Zeyto Kan, uzun uzun Memed Alinin sırtını okşadı: «Yeme kendini Kürdüm. Yeme, yeme kendini oğlum!» Zeyno Karınm ışıltılı gözleri kederli, şefkatli, tatlıydı. Sonra yanlarına Dursun geldi. Sonra öteki köylüler de geldiler. Çamurdan hiç bir yerleri gözükmüyordu. Dize kadar çemrenmişlerdi. Köyün içinden ^übrelerin üstünden sapsan bir saman, gübre suyu akıyordu. Yaş gübre kokusu yayılıyordu ortalığa. Gün vurmuş sular buğulanıyordu. Memed Alinin yüzünü her gören bir ürperiyor, Okçuoğlunun sonu geldiğine hükmediyordu. Ze;/no Kan da bu kadar §işirdikten sonra.... Memed Alinin on dokuz yaşındaki büyük oğlu manzarayı çaktı. Babasının yanına geldi. Yüzünü görünce dondu kaldı. «Baba!» dedi, kolundan tutru. cBaba! baba! haydi eve gidelim. Baba!» Memed Ali kızdı: «Defolmişdir it oğli It! Defolmlfdir! Yüri!» diye bağırdı. Çocuk adamlann arkasına sindi. Zeyno ortaya atıldı: «Ulan Kürd,» dedi. «Ne bağınyor kızıyorsun? Bağırmakla iş bitmez. Otuıun da konujun. Altı ay su içinde yaşanmaz. Onu konuşun. Ay içinde evler çöküverir. Onu konuşun. Hep açıkta kahrız. Onu düşünün. Deli Kürdüm. Aklını başına topla da...» Memed Ali acı acı gülümsedi: «Doğri, »dedi. «Ane dcğri söylir» Dursun: «Hökümata gidak.» «Kaymakam onun adamı.» Zeyno Kan: «Olsun» diye çıkıştı. «Olsun îsterse babası olsun. Bu halimizi her gören...» Memed Ali başını ağır ağır sallıyarak: «Doğri,» diye tasdik etti. Herkes: «Doğru,» dedi. «Hükümete gitme 11. Keşif getirmeli.» Bir arabanın ustüne çıkıp oturdular. Uzun uzun müzakere ettiler. Neden sonradir ki bir karara varabildiler. Köyün hepsi, kadın, erkek, çoluk, çocuk, genç ihtiyar hepsi yola düşüp böylecene kasabaya, Kaymakama gideceklerdi. Çamur içinde gideceklerdi. Zeyno, karan köye ilân ediyordu: «Herkea kapısını kllitlesln. Avrmtlarl herkes kapısını kilidlesin. Duyduk duymadık demeyin. Esvap değiştirmek yok. Böyle çamurlu. Çocuklan iyicene çamura sekup kucağınıza ahn. Çamuru az olaniar, çamur sürsünler. Kasabaya gidiyoruz. Doğru Kaymakama. CArkası Yazan: Zeyno Kan yanındaki kadmlara yavaşca. «Kürt bir bok yiyecsk, tdedi.» Öyle görünüyor. Ben onu iyi bilirim. Ne zaman onu böyle gördümse, çocuklugunda bile, ortahğı kanştırmıştır. Şimdi git bıçak sok Kürde, haberi olmaz. Ben, Kürdü iyi bilirim.» Kadınlar: «Keske çıkarsa.» diye iç çekti 7 ler, «Çıkarsa da şu Okçuoğlunun burnundan fitil fitil getırse. Nerde o günler. Neerdeeee öyle erkek!» Bir kadın arsız arsız: «Zeyto ana,» dedi, «o esHdendi. Mehmed Ali şimdi iğdiş oldu. O gün Okçuoğlu söğdü de ağzını bile açmadı. Eski çamlar bardak olmuş.» Zeyno kan içinl cekerek: «Erkek kalmadı» dedi. «EskU den olsa gökte yerlerdi Okçuoğlu gibi olmuş erkekler avrat olmu} Kan gibi bir adam esk;den olsa kendisine lâf mı söyletirdi. Hep erkekler igdiş olmuş» Bir kaç ses, gülmeyle kanşık: «Şu halimize bakm. Herif ortalığı göl etti. İğdişlerin köyünü. «Herif köyü göl etti.» Zeyno Kan: «Herif köyü göl etti Blzi sürgün etmek için. Köyde, iğdiş olmaımş bir tek erkek olsaydı.» Böyle olmazdık. Su altında kalmazdık. Zeyno köpüjdü. Sesi köyün üstünde, gecenin karanhğında dalgalandı. Böyle olurdp her tamao. Durur dunıp, •onr» ateş ke«ilirdl. «Ban« da Zeyno derlerse, eğer» ben Zeyno kanysam... O Okçuoğluna orospu avratlıya, parlak çizme liye, ağzı sakızhya yapacağımı bilirim. Başını avradınınki gibi açmazsam, bana da Zeyno kan demesinler. Ben de Zeyno kanysam.. Şu iğdişler erkekliklerinden utânsın' YAŞAR KEMAL lar. Utansınlar da baş'armı toprağa eğip, Okçuoğlunun gönderdiği suya baksınlar...» Önce kadınlar, sonra erkekler kısmmda bir hareket oldu. Ortalık kaynaşmağa başladı. Söğen söğene... Gürültü patırdı. Atıp tutmalar, gidip gelmeler.. Tanyeri usul usul ışıyordu artik. Dağlann sırtı ağarıyordu. Gök yüzündeki bir iki bulutun kenarlan sırmalanmıştı. Tarlslara gün vurdu. Tarlalar bütün su aHi'da ka'mıştı. Pamuklar susamlar, botta ılar yeşil harman yerleri su altında kal mıştı. Tarlalar bir göl gibi idi. Bir ayna gibi. Iışıltılı. K8y, köylüler gfln ışığında daha bir perişandı. Herkes tepeden tırnağa çamur içindeydi. Yatakîar, arabalar, tavuklar, horozlar, tavuklann çoğu boğulmuştu ya, bütün hayvanlar çamur içindeydiler. Köy tüm camura batıp çıkmıştl. İstanbul Ünlversitesl Tıb Fakültesine bağh olarak bir «Çocuk Psikiyatrisi Ensıitüsüı kurulacaktır. Tıb Fakültesl Dekanı Ord. Prof. Dr. İhsan Şükrü Aksel. dün kendisile görüşen bir arkadaşımıza 24 milyonluk Ünivresite bütçesir.den fakülteye ayrılan 8 milyon lira ile neler yapılacağmı anlatırken enstitü hakkmdaki soraları da cevablandırmıştır. Dekan. enstitü ile yapılacak isleri şu şekilde anlatmıştır: « Faküitenin. ilâve olarak yeni yapıl makta olan Kadın Doğum ve Çocuk kliniği için bütçeye tahsisat konulrnuştur. Faküitenin Psikiyatrl kliniğine tâbi olarak teşekkül edecek Çocuk Psikitmi Enstıtüsü için de tahsisat ayırdık. Enstitüde; çocuklardaki okul hastalıkları, zekâ gerilikieri, karakter, hususları. Çocuk Aile Mekteb problemleri, mesai çerçevesi içinde psikolojik ve psikopatalojik bakımoan tetkik Ue tedavi edilecektir. Simdiye kadar bu tip çocuklar psikiyatrl servisine ahnıyordu; fakat servis ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Yeni kurulacak olan enstitü için, aynı mevzudakl diğer müesseseler ve enternasyonal teşekküllerle temasa geçeceğiz. Bu hususta ilmi çalışmalar tertiölenecek ve ayrıca bu gibi çocuk'lara bakmak üzere bir poliklinik açılacaktır. Mart ayından itibaren faaliyete geçeTÜRKEKSPRESBANK cek olan yeni psikiyatri kliniği içinde Enstitü de çalışmalarına başlıyacaktır. Enstitü için, yetiştirme yurdları. çocukları koruma yurdları ile de işbirliği yapacağız. Ayrıca, İM lç hastahkları kliniği, Adll Tıb Enstitüsünün yeniden ve Fakülte muljiünde inşaajı, Cerrahpasa İle Çapa gruplarında personel daîrelerinin ijde emniyet va sOr'at yapılması hususunda önümüzdeki sene İçin teşebbüse geçmiş bulunuyoruz. Tıb Fakültesinln bu yoldaki teşebbüsleri hükunıetimiz tarafından büyük bir anlayi|li karşılanmijtır. Yuksek Hemşlre Okulunun yapılması İçin de Kızılay, büyük bir gayret ve hi.nmet göstermektedlr. Vakl müracaatimiz üzeNiishaa 15 kurnftar rlne «yrıca. 150 kişilik bir ebe ınektebl yaptırmayı kabul •tüklerüü hab«r «J Abone geraiti Iürkiye Harlı <hk. Bu •uretl», çok müjkül durumd. Lın Ki Ura Ki olan «be talebelerlnin durumu da toMSeMllk 4S.M U.lN zama glrmis olacaktır. Çapada yapılaAJtı «yll* 12 M aM cak olan mektebln tedrUatını üzerlOc *yiı> U.Dt M.M m:ze alacaSız.» Blı «ylill 4.M *m Ord. Prof. İhjan Şükrü Aksel, Napoli DİBKA1 Ünlversiteslnd. konferaııslar vermek üzere Italyay. davet edilmiştir. Dekan görnienıer »rak *• rmnlu somestr İçinde Napoliy» fldecektlr. ' eenrne«in ıad« tUnlaıdac mesuiı^ci u ı » Çocuk Psikiairisi Enstitiisü kurulacak CÜMHÜPİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle