02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Saııayi bölgesine aid Adriyatik battı imar plâıtınııt tetkiki mayıs ayınd Nihaî bir karara vanîması için AnkaTada yakında bir toplantı yapılacak Şehrımize aid sanayi bölşe imar plânı bir müddet evvel Be'.ediye Meclisınden geçmiş, tasdik edilmek üzere Nafıa Vekâletine gönderil mişti. Fakat Nafia Vekâleti, saınyicilerın noktaı nazarlarını almak suretile piânda bazı değişiklikler yapılmasına taraftar görünmüş, bu sebeble de plânı yeniden etüdler ya pılmak mütaleasüe Belediye 3askanhğma iade etmiştl. 6u durum karşısında alâkalı mes lek 2umrelerinin.de fıkir ve mütalealan alınarak plânda bazı tadıller yapılmış, tasdik içln tekrar Nafia Vekâletine gönderilmiştir. Öğıendiğımize ?öre, \Taf'a Vek'deti tasdik için gönderilen p'.Snın mthallinde ve alâkalıların fikir ve mü talealan alınmak suretile veniden tetkıkine karar vermiş ve bu maksadla Nafia Müstesarımn ba?kanilğvnda şehrimize gelen bir hevrt çahşmalarına başlamıştır. Tetkikle rini tamamlıyan heyet, dün Bele diye İmar M ı d " ' ' •' bir toplantı yapmıstır. Toplantıda, Nafla Müsteşarı, Şehir Meclisi İmar Komisvonu Başkanı Prof Enver B«rk men, daimî komisyon Oyelerinden mühendis Enver Kaya, imar komis yonu azalarından avukat Cevdet özgür, Sanayi Odası müşaviri Halid Güleryüz, Belediye Reis vekllleri, imar v« fen müşavlrleri hazır bulunmuşlardır. Uıun aıüddet devam edea bu toplantıda VekSlet Müsteşarı, Nafianın plân etrafın daki görü» ve mütalealannı belirtmi?, diğer al&kahlar da noktai nazarlarını açıklamıştar. bilhassa şehrin bir sanayi MSlgesine olan şiddetü ihtiyacını tebarüz ettirmi|lerdir. Netieede Nafis Vekeleti Müsteşan nih*î bir karara vanîması mev zuunda vnnırtda Ankaıed» bi toplantı yapılicai'.ru bildlrmiştır Bu toplantıya İstanbul Belediyesinden bir hevet de Vstıla^k *'6 üsrrslerde Ni'ia VPVJÜ He 1 D U ü N C E L R arıltyor f Yola çıkan «dam ne g6rür? Yol ı YAZAN: mu bize seslenır, biz mi yolu *Sy | leriz? Her gün trenler, otobüsler, ucaklar, yüz binlerce insanı görmedıkleri çeşidli ülkelere «lır, götürür. Bütün bu insanların yol* eıkarken bir takım niyetleri ve ga mış olduğu bir seyahati anlatan bir nasıl rahat geçireceğimi düşünüyelerı vardır. Dikkat sadece onlar Fransız muharriri şöyle diyor: Yol yordum. Bütün arzum, bir şeyier üzerinde durur, bu yüzden de yeni da Valery'y* tablatin emsaUUz man görmekten ziyade, gideoeğün ysre gördıikleri memleket onlarda n« zaralannı heyecanla an'atmak U» en kestirme nasıl gidebilirimden bir hayret ve ne de bir hey«an u tedim; ıair donuk bir bakısla ba ibaretti. Tren yolculugunu daha yandınr. Eskiden spyahat bir nevi na: «Bunlar hep tekerrür fden fey fazla uzatmamak için Adanada üv exotique mıcera idi. O ahşıîmışın ler» dly» cevab verdi. Muharrire : dışına çıkmaktı. Seyyah, muhayye göre, Valery'nin tab a"'» blr alışve meğe ve oradan Gaziantebe otolesile d\işüm'r, hayallerile avutur rişi voktu. Bu söz gerçek mi? Yok büsle gitmege karar verdım. An" tebLe Adana arasında iş'eyen otove avunurdu. sa bunda şalrin seyahate cıkarken büılerin gflıelliğinl trendeykcn Doğrusunu söylemek gerekirse, tabiat manzaralannı eBrmpyi düçün duymuştum. Bindiğim otobüs, büdovulmıyan seyahat de bu medığinin rolü mu var? tün Anadolu yollannda olduğu dur. Katı, insan ha>alıle mayalanGüney dogu Anadolu köylerine gibi, bir kamyon azmanı idi. Orb mamış bir tebiat ve âdet bıze lıiç bir tetklk gezisi lçm çıkarfcen tren tâbirile, Alnının çatında koca bir bir zevk vermez. Evliya Çelebüıin seyahatlerındek) lezzet bundandır de hep bunlan düşünüyordum. Bir «Maşaüah», arkasında uğur olsun Bir çokları onu yalancılık ve palav çok defa'ar gidip geldiğim bu yol diye, gan renkte «gü egüleı aözleri Dün «tbah Akıaryd» Yerllmallar ma racıhkla ıth?m eder. Halbuki o, gör lar bana hep aynı manzaranın tek yazıh oîan bu acayib nskil vasıtagataıında farib blr ytnkesiclllk ol düklerıni muhayelesıle düşünen ve rarı gibi geliyordu Her gün evın sında kendinve zorla bir yer bula murtur T Irmlnde 19 yajında bir kıı, den çıkıp işine giden adamın dik bildim. Acayib sözünü kullanırken lddla ediMgtne gBre sabıkalı kadın tefsir ed^ı ndamdı Hayalin ve zev krnVeftlr'o'ipn B nln eeblnden 30 llr» kin kartştığı bu nevi seyahatler katsizlıgilt etrah sflzüyor ve geceyi bunu tek bir vasıta için kullanroıçqiarken «uç'i'tu VTkalanm'ştır Taraf ılımden fazla sanatın mahdır. O, lininillllltlülllltll'lllinilllıuınmııın»» 1ar 'nnrtm nlunan evraklt adllyeye ve | insanlardaki uzaklık duygusunun I uyandırdığı meraka cevab verir Şehlr Tiyalrosn îstanbnl börümü j di. Dınliyen ve okman, seyyahtan (aaliyete geçti i bunu umar, bunu beklerdi. Seyyah, CdnrOkt^n »'îilen SO ton kahvenin Evvelki senelerde Cafialo^lu ÖSrend I yalanlanması güç, uzak memleketh ";ı ftüS'tı'mssınB dOnden itibsrei Lokılinde 'ems;l!er vermi} olan Sehlr | leri canınm istediği şekilde anlattH sene Tsrfında has'ıca lstihsai ve kahve •evriini Tivstrosıı Ntanbul bolümıj. dah^ merJsMhHk bolaclennde 3fi fabrika ve te ar M"nı< vff h»r durikta beş ırnısterive kezî semt o'ması dolavısile Aksaray | mak hürriyetine sahibdi. sısle eH'M m'j'ecniz <:n£i!k depo ve kahve venrfcMi *pk\z m<lîterıve ver Turkoıaaı merkeJİne nak'edilmistir Bundan dolayı eski insanlar onbu? fahrtk««ı vüeude eetiren Et v* m*v» b><:'aTnı«ır Flit 1S 1» liradır. 190 T^tanhul boltrmü, evvelki gece per larda bir nevi ahiret dönüşü cazidesıni •yalnı» ve «Buzdolabı* plyesleBahk Kıınımu bu yıl tam faallyete prn"'t!t pakrtîpr 250 kunısa v*rilmehrlle açrrıstır Pıye^ler büvök blr ra8 besini bulurlardı. Hind, Çin, Ma Beç'ıSınden bir *enede 750 milyon llr» tedlr bet görmtlîtth. Yainız plyesl tercüme. çin gibi kelimeler, masallann Kaf Iık havvan ve balık mübayaa edecekD'*er tr.r'ftan cııma eilnfl ee'en 500 diSerl teilftir. dağı kadar muhayyeleyi tutuşturur tlr. ton kahvenjp tahlivı»«l bueün bftecekve büyülerdi Eskiler için bir ıebtı hafta 7ar 9 ayıta 996 yangin oldu Bu savede memlekeHe et fi'tının kl tir B'mvın d;» ok jın d.h. mflstekar blr flata tutulacagı '""la nihavet ^ " k *eVr« hüfta1955 yılı ocak ayı oasından eylul ao hirden komşu bir şehre gitmek, sed»fıtıT nuna kadar gesen 8 ay rarfınd* İstan yahat sayılmazdı Seyahat, herket863 bııld' < B ^nnpıi' vak'«' ?uhur eumt sin kolayca göremiyece^i bir im W Et ve Balı* Kunımunun sosls imal tir. Bunlard^r 365 I t^tanbu! ciheti, edeceîl h'hen de Istihlâk D'vasasınd» 'Jf s E^oğ'u 77 »1 K>dık>v h3 'i kânsızhkla çevrelenmeliydi. Bir tasrHİmın parası çok 4yi te«ir vaıatmıştır Alâkad'îr'ar C^kıidar 5f Bakınoy. Teknık sayesinde bugün yeryö "btı 5uret!e halkın coJu bir takım 51ın Sodık Ç;tfi1 i=ri rdp bi» •a";'>iı ânn 3S : Adaiarda. çıkmıştır. 39 u Ist! »ve, «AfLE SANDIÖI fASARRÜF HESAPLARIMIZIN bell etlerle yapılan sosit vcmekten kur Ki'iırnat^dBTi ffec°rken yarfcılık stırezünün en uzak köşeleri a\njcumuYan«ınlarda 21 blna tamamen. 111 tulıcaSmı ««vletr.elr edlrler. •"* ceN"'» bıı'unan 14f 1 r^sı ça!ın31 EKİM 1955 TARİHİNDE TAPILAN IKRAM1YB zun içi haline geldi. Dünyanın bflblna kıımen yanmıj, 670 t>ina da itfaiDiSer tar'fan Kunım AlmanysYa KE8IDELERI NETtCELERİ yeiıien iki «r»'ik hava tertlbsllı vapur Blr »loinr snfır!«:i mahkiîm oidn yenm gayretıle daha br,şlangıçta son yüsii bozuldu. di'iilmuştur slpar's verml'tlr Bu gemi'T e' ve baAfrikanm, Asyanm vahşt orman Ks mev'ınlnt glrd:ğlmlzder> Belelık lhnritpf<a InıllinılaccMır dly. vaianinjların sobalarını kuma ları, sarp dağlan ve yabanî hay Madon direçi isfihsaii için dan evvel bnc»larını ıyice temizlet vanlan arük bizde bir hayvanat ken «urfl'tO »«Vslsnmn'ır Adltveve mfler'ni rıc. etmektedır bahçesi tesirini bırakıyor. Gurbet yapıtan înceicmeler tarafır.dan 7 av han«e mihkum du/^usu ve uzaklık yok oldu. Bu Bir esrat satıcısı yakalandı Orrp,p B?Mr(»dOrHiî< nr'en aMıŞımız trttTn^^*^ fffire mpden n^sVlflrtnın İMİTfirk Ifralık büyfik Ikramlyenlıı (tstanbni) Çlıjll ŞnbeEmnlyet Müdür!«»tl «Beya? zehir. günün insanı: K<re«tp ihracitı VETI p!an m»d<tı dîrekteH tıumnında Su da?lar olmasaydı m sasi merrıurları dun de bir e«rar samiz mudilerloden birine lüabet ettifinl sayın mfişterivurdurrıı ormfnlannda bir müddettentıcısını ••uçu'tu yakalamıslardır. Cirpkler soîmasaydı b"Uınn Orman lertmise bildlnnekle şeref duyarız. Cafalothmda blr otelde Mtlbllk yaÖliim Aliahın emrl Mü:HSrtı H'lm' Akvn»», ' pan Malatvslı Halil ÇakmBjın piyasaAyrılık olmasaydı ni Mti'e»!' \n^arpv Ayrıea: «^ yı esrar stsrdüiünu haber alan meMısralanndaki duveu ve hasreti murlar. alıcı roltine glrerek Z5 lira mukabil'nde blr parça saf esrar al anlamıvor. Gerek hplk siirinde ve a) tSTANBÜL re TOAKYADAKt ŞUBELERIMtz da tetklkler yapıldıjı bildirllmıslardır. serekse şehir siiri"de pırbet öldü MUDİLERİNE AŞAĞIDA MİKTARLARI YASat.çı mflteî,kıb yakalanan Halllln Bu durumda sevahate çıkan adam Z1LI tKRAMİYELER İSABET ETMISTIR. öıerfnde y?rjilan aramada. 180 parça ne yapabüir' ^ c " nhm haval RÜkatıksiz tat rtnı ele geçirllmltfir Esrar İ aded 1.009 T. liralık ikramiye B e y o i l o cü ancak esrarh bir uzakl'kta ça sa'ırm adHveve verilmistlr. 1 aded 1.000 T. liralık İkramiye Teklrdaf lıstığırtp rf/ro «•"• V»ıM norîp^ı ffec3 intih»m teşebbfis vak'ası 4 aded 509. T. Ilrthk Ikramtye Betofhı miş kökü kurumuş bir vazı nev'i Son 24 s^at rarfında jehlrde 3 intl olarak mi bakmak lâzım, Galata ve Yenicaml ır tesebbüsü vak'ası cereyan etml|, Ikramlye Beyofln, Gala tir. ] Elbette değil. Andre Gide'in güta. Yenlcami. Şisli, Yetnis ve Taksim KnprOden Haydarpasava «irmekte olan zel bir sözü var. «Önem bakılanda DenİTcilik B'nkasınm BüvUkdere vs' de|il, bakandadır. Bu söz, hem b) ANADOLUDAKİ ŞUBELERtMİZ MUDILERIpuru volcularındsn 17 vajında Blr»n' DoSru Isminrie blr kı«, vapur lçtnde ı eski seyahatler ve hem de veni seNE AŞAÖIDA MİKTARLARI GÖSTERİLEN tendılrdlvot Içmek suretlie intihara kalj yahatler için doğrudur. Görmesini IKRAM1YELER İSABET ETMİŞTİR; kıimn'ır Vanıır Havdarpasa Iskele^ine hilmiven, hususivetleri farket ^ . e n vanaşınca, rr.üntehir kır Nınııne h>*. | bir göz, dün olduğu gibl bugün de 3 aded 1000. T. liralık ikram iye Manisa. Mersin, Ar.kara t"'«,ine y»tırılirak tedavl altına alın ! 6 aded 500. T. liralık ıkramye Avdın, Tarsus, mıstır I btze bir şey sfivlivempz. Yalnız seBalıkesir ve tzmir • • • Kidıkövde Knrdere sokaRında 17 nu [ yahat için, sanat Için mi ya, ilim k'«a r^Tan^;» v?t>yep' bîr maralı evd* ohıran 50 vasında Hadiye ı için de avnı. BudlnkO sevahatler, 60 aded 150. T. liralık ikramiye Marüsa, MerSln, le vücude gelmiştir. Bu mahalledeki şirin evlere şimdi G(ı1«rman it™inde blr sinir ha«tası yola çıkan ariamm niyet ve tasavAnkara, Aydın, Antakya, Tarsus, Balıkesir, İzmir, Bursa, Uşak, euzel ao^rtımanlar ilâve ed'ldi. Eğer Yapı ve Kredi Ban fi'Ii miktarda uvkıı ilacı a'rrk sure | vurlanna ba»h: hsnsi merak. hande bu Gazianteb, Akşehir, Zonguldak, Kavseri, Adana, Eskişehir, kp^ında mevdi'atınız varsa tkramiveli Aile Cüzdanı sahlp tile intihar» tesebbü» etmlsse yatırıl ! gi iş icin gidilivorsa o gSrülür, o ksdm da NiİTiune hastanesin» Trabzon, Samsun, İskenderun, Malatya, Bandırma, i icir insa e^ ; ^'<; olan bu rvaha^edrki 18 gnartırnan düşünülür, o anlatilır. Sevshati yeda,resinden biri aralık avi sommda beiki de stein olacaktır. Mevrtrfl wrn!nrta ni tabiat manzaraian, yeni insan 1958 YILININ tKRAMİTE PLÂNI PEK YAKINDA Bu apartımr^ dairelerini aörmegi merak etmez misiniz? 1» num>İ! evde oruran SiiVran Koca lar ve şehirler gSrmek sananlann j nr>n l^md" b!r kadm koca?!ndin bn övle pek uzaklara eitmesine lüzum SAYIN HALKIM1ZA İLÂN EDİLECEKTİR. sanmndıS. içln t»nrilrdtVot Içmek surevck. Şöyle şehirden bir açıldılar tll» Intiiar kHkınri s'ır $ııkr»n Ha.ekl ha«t»ne^;ne yatmlank t^lavl altına mı, g8zün meraVı tstmin edilir; ge3 Kasım Perşembe günürden a'ın' rive kaian mwaW°r. baVmak he vesini yıpratır ve gozler bir monomotöril batfi Savtn Ooktorlann Nazan Olkkatlne S»h»r Hitnr. tjietm^i önUndekl tonluk i^ind° sörmeı olur. itibaren 14 Kasıma kadar Paul Valery'ir\ Macaristana vaptekr>e!ere bei. olan .Se'*met» mofortı d.ın gece wnt varım «r»Tarında L'man Tslefm^.lne a'r vtiklö bir mavnanm «dm^ine mnjj kalarak barmıştır. YaDi ve Kredi Bankası Kadıköv subeslnin önünden sa Mo'or boş »Idu^undan lnsan kaybı olbsh ?aat 10 dan aksam 16 va kadar her sapt bası kalka •»'•"Tiiftır MEVLİD P cak olan vasıtalar siri tkramive Evierı mahallesine götürüp B'tık tplmff *nn saat lfi da H m ' i M!» hüvOkleıimiîden 250 mgr. 16 ve 8 adetlik ambalajlard* getirmeğe âmad' jir. •• vfncile su ft^ıne çıkarılmıstır Alâkalı • İBRAHtM TARHAN'ın msk»m!ar h*d;«enln tahkikatma basvefalınırı 40 ıncı gününe ra»tlıy»n lntr u 1 5/11/1951; bugünkü cumarte^i günü ogle narm7inı mOteakıb Beyazıd Kasım 5 Rebiüievvel 19 Camllnde güîlde hafiîlarımızdan Mer'd Sesipür. Psad Gerede. Kemal t Te7ergil, duagu elhac Muıaffer 3 O«8k re Fatlhll kardeşler tara £ fından okunacak mevlldl serlfe «rnı eden dlndaslarımızın t«ef«ant?erae V | 8.38 İ 1 5 8 14 43| 17.01' 18 351 4.56 iflerl rlea olunur. Tarhan S.«2|12.00| 133 U .53 * 1 Denbrcilik Bankasmm Adriyatik yolcu hattını açaettğını ve bunun içln Şimalf ttalya i!e Orts Avrupa memteketlerindeki seyahat acentalan !le temasa geçileeeğini yaznust,k. Öğrendiğimize göre, Banka idare meclisi bu hattın ihdası hususunda dün karara varmıştır. Denizyol'an İşletmesi mayıs ayında başlayacak olan Adriyatik hattının sefer ve fiat programını yakında hazırlayarak üân edecektir. Sefer projçrammda «Bari», «Brln dlzi», tVenedlk», «Triyeste», «Fiyume» llmanlan bulunmaktadır. adoluda bir otobüs olculuğuıtdaıt ilhâsnlar CAHİD TANYOL Çimenioln makarna ve iktisad doktorlarımız izim bir «Oknyucnlarla Başbaşa» kısmunn var, matum. Türkiyenin her taraf:ndan halkın şikâyetleri, temennilerinl dördüncü sahifemize yazıyoruz. Bu arada, kendileri menfaat ummaksızın mek tnb göndermek ve âmmeye taalluk eden i^ieri düzeltmeğe ealısmak lutfunda butunan fahrî miifettlşle» rimizin ikazlan dikkati çekiyor. «Gazete sütunlan nlçin profesyO" nei tnnharrirlere inrıisar etsin? A» matörlcre arık olmalı. Birlikte emek verOsln.» Cumhariyet möessesesi bövle düsünmüştü. Müspet neticeler de hâsıl nlmaktadır: Bir çok resmî ve yan resmî daireler, devletçilik müesseseieri neşriyatımızla alâkalan maktadır. Tiirlü kusurlar düzeitilmektedir. Bövleükle de, mes'n! makamlarla basının ve halkm o de rece arzn edDen isblrüci sailanmaktadır. Tatmini mümkün olarruyan dilekler hakkında da, ılgniler, makul sebeb gfösterip «yapamıyo ni7. oiiiıkii n demektedirler. Gerek Ankarada ve İstanbulda, Cerek ozak vilâyetlerde tiirlü ma» kamıar bizimle (dolayısile ahaü ilei messTi' oluyorlar. Bunlar, hangileridir? Unvanlannı teker teker sıralamağa hacet yok. Bn tvi niyetii makamlann han^ileri oidutu, verdikleri cevablar sebebile gene sütnnlarrmızda belli oluvor. Ancak bazı savın Vekâletier. sa yın genel miidiirliıkler. sayın bankaUr ve sayın emsali vardır ki, Mısırdaki sajır sultan derecesînde bile knlaeı delik dcjildirlcr. Bunlar, gareteieri okumamakla, yahud bunlara ehemmivet vermemekle kalmavin. şunun bunun: Yrhn. size dair neler yanl mıs! demelerine de, sinek konmuş aldınş etmemektedîrler. Üstelik çoçunun da neşriyat mfldürlükleri var. Acaba bu bürotar, Batıltlann «sinekür» dedikleri yew kl>r mi? Eh madem ki tınmıyorlan biz de birer birer bunlarla uğra<;alun öyleyse. . Halkm hizmetinde hnlnnmak vazifeteridir. Vazifelerini on lara H«tırlntnlım. Gciişi güzel bir tanesini ele alalım. İktisad işlprimîz, ki bitşında nlee âlim ulema vardır .. Tahsilleri Almanyalarda. Amerikalarda .. Blr 7aman kenditerile epey şakala^tl mıştı. cîktisad dnktorian* nın Ikî ha«;talıl<lara deva hulnmadılcl?n üeri siirrlmiistü! HS'â rfa O dok tnr havlann bol hol mevcudivetir» raŞrnen. kendi ştıheierindeki derd!er, pek «deva napezîr» oldo. Cün» kü kücük islcre bakmava fcakmaya .s^ileeri azmanlastırd^lar, kanserlesrirrtiler. BPnlminî bir mfsal alayrra: Bize bir oknvucnmuz, bir Hia« karna ambaT^iı gb'n<'errH. Cimenttt Vese kârıdı ile vapıtmrş. Ve çl mentolarla makarnalar birbirin» ksnsık Yivenin barsaklan beton Bir genç kız, yankesicinin 30 lirasını çalmiş E! ve Balık Kurumu Sün Mhvs ntın faaliyeli ) ! v 25.000 YerJ af arf aüiasıları d a v e f 1 i s i tı i z yonan; aşağı yukan Türkiyedeki bütün nakil vasıtaiarında bu müş* terek acayiblik sıntır. Ama, gideceğımiz yere bir an 5nce varmak te'âşı bizi, bir otobusü. bir kamyo' nu, bir taksiyi gözden geçirmekten alakoyar. Fakat uzun süren, üstelik de tıklım tıkhm dolmuş bir A* nadolu yolcüluğunda ister istemez zihin, sıkıntıdan kurtulmak için, oyalanacak şeyier arıyor. Benim de gözlerim otobüsün içine takıldı. Bu bir motör'ü vasıta değil bir âkmdi, İçinde bir zevk, bir medeniyet, bir kültür ve bir âdet konu»uyordu. Ön tarafta şoförün başucunda kınk bir ayna, orta yerde bir büyücü evinde bulunması gereken envaı çe}id bir yumak. Yumağa dikkat ettim: En altta küçük boncuklaria işlenmiş bir kuş, yanında bir kaplumbağa, onun yanında bir muskaya bağlanmış mav! bir göz boncuğu, tığda itina ile katlanarak saç kilı iîe bdğlanmış keramet i bir kâğıd parçası ve yumagın gerrsmde bir ksrınca duası. Gözümü bıraz saga kaydırdım. Çiy ye«il bir tabakta kavun, karpuz, üzüm, armud bulunan alelâde bir resim. Daha Mgında bir tsa ve Hazreti Meryem tasviri. Sol koşede bir, iki güreşçi resmi, yanında tTevekkeltüalâllah» levhası, onun bitışığinde, mağazin dergi erinden kesilmiş çeşidli pozda çıplak kadın resimleri ve nihayet güneşten ve tozdan rengini kaybetmiı yapma bir çiçek Artık bağaj yerindeki eşyalan sormaymız; insan kırk yıl düşünse bunlan bir araya getiremez. Onlarda bütün bir içtimai hayatın teferruatı konuşuyor. Kısacası, otobüsün bos kalan saühları mademki yolcu binemijor, heder olmasın diye resımler, şekil'er, muskalar, büyüler ve dualarls doldurulmus. Insana öyle geliyor ki, bu yolcu tasıtı motörle, benzinle değil de dua ve büyü ile yürüyor. Arada sırada dıkkatimiz m'otör gürültüsü İle rahatsız edümese, kendimizi çok iptidal bir oünyanın hdvas; içinde buıacağız. Otobüse bu ınanç ve zevk keşroekeşi hâklm. Dıni levhalarda bir mÜ3İuman çeçnisi hissedi'iyor, fakat, gözünüzü biraz kaydırac?k o'Mnız, kendınızi bir kılısede s?r.a.aksınız. Heıe zıhıiinizı, tam orta yerdeki yumakıa hapsedersenız ' b jamsâ' lc'endimzj totemlk bir cemiyetio kıyısmda bulursunuz. ŞîT karşıda salkım sa&kfa iarnn kcplumbağa, kuş, iğd«e, ve boncuk jıımaeınn Wara*nun* sa'iann Churir^a'sından ne faıkı var? İnsan bu hava içinde tekn.k ve raedeniyetın habercisi oian motör assini yadırgıyor ve onu yolutkaz mahiyetindekl neşTİyatnnis nu şaşırmıg acp\ıb bir hayvan ç:â" iıypHne hlrmt ik? m»*carna Imalat» CIM telâça düs.er*k bire ba^vurdn. ! îı sanıvor. Mad<1î ve manevf mes'uliyetten Yo! bojoınca kendi kendime dü" korKtr.lar. Araha böyle Mr hat» şündiİTi: Şu otobüsün içi bar.a, ba" kendi müesseseierinden nıi sadir tı medeniyetıni aniayışımızm bir olmuş diye hizde saklı o ambalâjı kankatüıü gibi geldi. Aat çok il îo/den gerir'iiler. «Birim değilmiş, m.miz, yaşayışımız. sosyal hayatr sükür!» dediler. Bövle bir knsnra mız, terbijemiz, «hh'kımız, politi islivenin ba^ma kimbilir ne belâ kamı» ve inanclanmız da öyle de relecpjini düsünüp ürkerek gitti ler. Beyhnde telâş! fi mı?. İktisad işlerine dair bunca «•• mandir neler, neler yazmvu. Meselâ bir iktUad labıtasınm, bir Gfioay Kanadlı iktisad rmıddeiumumilijnnin kurul» masını, yalnız fiatlan değil, "ins He leri de incelemesini. halkm şikâ Dr. M. Alî Içığıgür evlendiler vetlerini dinlemesini, çn âvâre plvasava bir cekidi"Ten vermcsini il« tstanbul 3 kasım 1955 tcriz. Şarkıdaki gibi: Amatı doktor, bir çare! v« annemi2 GAYET DEVRES'in toprağa tevdl edllışınin kırkıncı gttn'lne müsadlf 6 kasım 1955 pazar eürJ öftle namazını müteakıb $!ali O mü $eriflnde aziz ruhuna Mevlld tıraat edllecektir. Kendlslnl a* enlerln teşriflennl rica cder*t Mustafa Nuri Devreı ve Çocukları ACHR0MYC1N K. .m MEVLÎD ACHROMYCIN Tao ™g" ^ I 1 1 bnaak | | ACHROMYCIN Oral Suspenslon MACZRA EDEN0E2A0AM V? A$K ROMANl Peki, babam ne diyor? Üzulme ama, babam orall değil, ablacığ'm Bovuna sıgara ağızlıe'nı temİ7İiyor .. Ama sen merak etme, bir gün imar a gelir... Hem babam. seni asıl neden affetmiyormuş bılıyor musun? Bana fena nümune oldun diye . Ben de senin vaptığ'm yapıverirEem diye . Bılmıvnr başma ge'ecekleri . YAZAN: VA 'NU enişte, Ferhad eenişte oLnıyabılirdi. Ferhad enişte, çin^ene kemancı kalabılirdi Sen onun iHrı denk al! T^H'îrialar nümune savılmaz! Sesinde azarlayan bir mekteb hocası husuneti sezip kendi kendme şaştı. Yıldız da mektebden veni mezun olduğu çin henüz hocalarımn tes;rindevdi Azara alışıktı. Anladm rru, Yıldız? Anladım, ablacığ.m Tıpkı ablasındakilere benziyen bal rengi gözlerini ondan kaçırıp parmağınm ucuvla çilli Durnunu kaşıvarak ilâve etti: Şimdi demek ki ben .. Sustu Cesaretı kırıldı. E, demek ki sen... Yıldız bir solukta derdini oıtaya koydu: Lâle. kardesinin a=kır'ıklanna, ta'knhklarına alış'ktır. Fazla ısrar etmeriı Gıvındı cdasında .. Yılöızin ççne^i h;ç durmtrvor. O giyımrken etıaîir.da dönüyor: Ferhad er.şte is oe>az kostümlenni giydi, abîac f;\m. Oyle yakışkl'ydı ki. iftihar rttiın .. Annem de sizmle çok ırtıhar ed:yor Eebanı geçen gün ?:kıştırıvordu. Lelealn, taTi sasdete kaiTişabilmesl için flci buyük derdiiin halK z:m gelryor Bir ncsi: Ferhadıl eî'erl , Halâ ko^ıan çiim ıs'ar edışi .. 'kincisi: B'i LÂle, tuvalet masasının dnüne oturrnug, dudaklannı boyuyordu Ru]U elinden bırakıp birdenbıre dondü Kaşiarını çatmış, sert bir iiaîe t,kınmı?tı: Senin dılinın altında bir şey var! dedi. Y Idız pısırdı. Ellerini arkasında Hfmen sordu: kavuşturmus, başı sabıt durmakia Peki babam ne diyor? Bir sev dtmıyor Arrıa an beraber, gövdesinı ıki yana ^llınem. mulema'üven »srar ediyor: yordu. Aralanndakı yas farkı pek Taiâtla evlenmeğe kalkışmıya«Gunsh ç<^~ı;<:aıa, bu k3dar çıîe a« olmasına rağmen, arkadaşliKİarı yım... Çunkü babam razı olmaz. nm hududu, ablalık otoritestnin baş çekm'.sler. F..r>!ad]n ailesi ona aiâka Talât i>i çocuk .... Neden razı 1 gcsteır.oı . Sen hiç A.vb Ley ladığı noktada biterdi olmaz? IU&L* at ı^ vavm deği! ya bu k«... Yok, vsllahi sbla... ben .. de Çünkü bu sene Hukuku bitireBpızlm »v'.âdımız. KerHi kendine dl. medi. . Gelecek sene bitirecek Son•vlendi SJna, nihavet davulamî da Lâle, penr.ağını salladı: ra bir buçuk sen< askerlıgıni yapavarrnadı. niTisrıra d? •"** İki Bana bak! Denı nümune al cak Daha ^onra. a\ ukathk stajısini bir arada görsen, muhabbetle ma! .. Benim yaptığ'm bir delilikti nı Daha ponra da. ari'icıS'n, eli için titrer, diyor.» Oeliliğın üstünde bir şeydı. Ferhad ne 7aman para ti'tıcr.1.? . Talât gelecek kırk yaşına... Biz hâlâ muradımza eremiyeceğiz. TalSt ne diyor bu işe? K'rk'nı bk'emeyiz. Diplomamı alayım, hemen nikâhlanınz... Sonra bir çaresini buluruz, diyor. Sen ne diyorsun, bu işe? E. ben de tahsil ettim bu kadar. ablacığım.. Çorbada benim de tuzum olur. Ben de para kazanabilirim, diyorum. Lâîeyi bir düşüncedlr aldı. Kendi kendine söylendi: Babamla banşık olsaydık, başbaşa verir, aile büyükleri su içtimaî rr.evzuu görüşürdük. dedi. Tekrar aynaya döndü. Bir kaç dakika sonra iki kardej, evi kıhdlemisler, Nizam caddesini tutturmuşlardı Tasamıftan değU ama, güzel havada yurümek için arabaya binmemişlerdi. Gerçi süvarinin evi de hayli uzak. Gene daldan dala atîayıp konuşa konuşa menzile yaklaştı'ar. Süvarinin evine gitmek için dar bir sokaktan denize doğru iniliyordu. Yıidız, davetli oldukları beyaz boyalı ahşab köçkü gösterdiği «rada Lâle başka bir şey daha pördüArkalarından doğru gelen iki insanı .. Bir saskınlık ânı geçirdi. «Tahsin Tahsın geliyor . Ama vanındaki kim? Kansı mı? Aman yarabbı1 Mıhrıban! Gözlerime imnamıjac ^ım geh>or » Mihriban hakikaten, eski hallni bilenler için şaşılacak bir kılıkta .. Çıplak ayaklarında sandailar. Fil bacaklannda şort. Taşkın göğsünün yansını meydanda bırakan beyaz bir kolsuz sveter giymiş . O yellim yelâUm saçlar iyice kırkılmış, hava da... Lâleyi görünce: Hello! diye haykırdj. Ve Tahsini geride bırakıp adımlarını sıklaştırdı. Tahsin de bir an durakîamadan sonra yürüdü, yaklaşü. İki kardeş, iki kardeşm önünde durdular. Tahsin, Mihribarun konuşmasma meydan vermeksizin Lâleye hitab etti: Hos geldin memleket». Teşekkür ederlm, Tahsin. Evinizi gösterdiler... Pek güzel, güle güle oturun. Teşekkür ederim, Tahsin. Sea de evîenmişsin, işittim, pek memnun oidum. Kannı da methediyortar Rabıtah bir insar.mı». El sıkışmamışlardı. Tahsin ancak muhaverenin bu noktasında eüni uzattı. Lâle de elinj verdL Tahsin bu eli dostça sıkarak ve avcundan bırakmıvarak: Itirafı vazife tayanm. dedi.Eaad»timi bir bakıma da sana borc!u\um, Lâle... Çünkü, sen, bsna RoTadakı oteıde bir ders verdin. O der^ı bana vermeseydin. muhakkak kı ımdi ikimiz de mezarda buluna cakbk. Niyetlenlp gelmlştim. O Jıarekeö yapsaymışım, sırf gösteriş ueruna gidecekmişiz. Sonra güldü: Halbuki şimdi çiftlikte bile kredim tamam. Sustu. Artık ayrılalım der gibi Mihribana baktı. Ama Mihribanın da Lâleye verilecek havadisi varmış Ağabeysi sustuğu anda, avurdlarını şışirerek o boşaldı: Lâlecigim, bilsen ben de ne kadar mesudum... Conı ile nişanlandım. Amerikalı mühendis... Bu hafta müslüman olacak. Evleneceğiz. Çiftlikte de herkes bana «Aferin!» diyor. Gâvunı müslüman edip sevab kezandım djya... Ablam da iftihar ediyor, enlştem de... Degi! mi agabey? Tahsin cevab vermiyerek aşağı yürüdü. Mihribanı da yürümeğe mecbur etti Yıldız, kahkahasını güç tutarak: AUah bahtiyar etsin! dedi. Sonra ablasına fısıldadı: Ablacrğım! Mühendis dediği Cont kim, biliyor musun? Hani çirketin traktör tamircisi vardı va O Amerikalı . E, tabi! . New York'ta oturup durmadan vida çevirmek mi iyi, İstanbulda Adada bu ^eni zerigmlerin bahçesinde yan gelnek mi? Lâle azarladı: Şımdi senin o rivrl JilJnl... Tam e anda bahçe kapumda sü vari beUrdi. İki kardeşi güler yüzle karsılayacak, Yıldızın gözbrile 'oH"Ş'i Hir suali de gozlerile sessizce cevab'andırdı. Bu kaçamak bakıslar, Lâlenin dikkatinden kaçmamıştı. Bir fevtalâdelik sezerek salona girdiğı zatıan, genc kadmm ilk karşılaştığı ftıanzara şu oldu: Denize karşı açılmış muazzam terastaki hasır kanapede Ferhadla babası yanyana oturuyorlar. Babası, sol kolunu Ferhadm omzuna dolam:5, önlerindeki masada iki kadeh buzlu rakı ve uiak tabaklarda mezeler duruyor. Bütün ailesi salonda toplanmıştı; fakat herkes, herşey, Lâlenin fiözleri önünden siliniverdi Yalruz oabasile Ferhad mevcud İlk hareketi, babasına doğru koşmak oldu ama, terasm eşiğine gelince durdu. Çünkü babası, bir +ilm firmasmm meşhur aslanı gibi, ona bir jey söylemek icts'=eine ığsnı açtı; sonra bal rengi gözlerinde dargın bir ifade ile basını çevirdi. Gene Ferhadia krr>uşma«a devam etti: Tabiî ya cglum . Siz Münih'tiken, ben de cava üc k ™» «eH;,r' e Bu seyahatler bana kaça nal bilseniz. . Frau ^Tülîer'in cebim» Vovdurttuğum bes yüz nark tüy dikü... (Arkaaı «> • i r İktisad doktorlan hiç oralı olmazlar . Senelerdir devam eden leşri» vata hir cevab vermezler. İktisad isleri sanki bu cemiyotin fevkinda lphiitî. semavi nesne>mis gibi, cahil ciihlânm tö<irerf!'öi yollan snçma sapfn savarlar zâhir... Her nasılsa bu cimentolu makarna meselesi. ilk defa olarak bir ma« kamı ilçilenrlirir gihi olmuş .. Bnndan iki hafta ev\"*'. P!>':ha memurtar matbnpmıra uğrayıp şu ambalâîi bir söz atmak arzu^unu göstermisler: HaTirlatatım! Filânea saatte tesrif edin! denmis.. Gittiler. hszırlattık. bekllyornz... Gene Yemüha uykusu... Ashabl Kehf daldı! ... Fakat ne de olsa. iktisad dok» torlan, bu seferlik velev gecirf ml» nimini bir a'pka ?ö«termis oldn lar... O dhi teşekküre şayandır. Belki böjle bövle alısırlar. hasta iktisadivatımızın topvekununa tejhi«e. tedavîye çirisirler. Ummak, ummamaktan havrrtıdır. (VâNu> MEVLİD Nakiye Dlnçerin kıa. Avukat Mustala Oğurun kıyıneUl e?l Semra Btrkan. Atalay Oguz ve Teoman Oğuzun sevg'll annclerl MELtHA O G U Z 'mı vafatının blrlnci yıld6nümüne te<adüf eder» 7 11 955 pazartesl gttnö rtfile nama7inı müteakıb Sııl OT'^hm»dde D'vanvolu tramvay ead^<")i n7rr,r<"eVı F'r\"»'a Csmilnd» a7İ7 n * / içln kıraat edllece* Mevlidl \>»r>ev! ve Hatlro duaaına. S3vm akraba. dost ve arru eden zevatı kiramm teşriflerl riea olunur. AUe efradı namına Avukat Mustafa Oguz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle