07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Migros'ta mal çesidi Dün esnafa bugün 70 i pulacak 350 ton kahve Satışlara dün devam edildi; kısa bir zaman sonra Migroa kam yonlarmda et, balık, tavuk da satılacak Migros Türk dün satışlara deram etmiştir. Satışlara başladığı gündenberi halkunızın büyük rağbetkıe bazhar olan ucuzluk teşkilâtı mallan dün de kapılırcasına satılmışür. Bumm neticesi, son duraklara doğru satış kamyonlaruıda bazı mallar tükenmıstır. Bu çeşid aksaklıklaraı giderilmesi için tedbirler •iınacaktır. Bugün Migros Türk teşkilâbnın satışa arzedeceği mallarLD çejidi 70 j bulacaktır. Satışa arzedilecek mallar arasında sebzeler, peynirler ve meyva da V&rdlT. ingiliz savunma gayreti Londra Bu satırlan Lelds yakıniudakı Barnbow tank fabrikasmı gezmemizin hemea arkasından yazıyoruiü Zaten Londradan Birmmgham a gel diktM sonra geçtiğimiz yerler hep kömür ve demir diyan. Şefild ve civarı, armud ve «eftali boüuğuyla çelik yetistiriyor. Bir kaç gündür devam eden güneşli bahar havası jrerine bugün sisli, dumanlı ve »erpintili şimal ikllmindeyir Bu puslu havada İngilterenln «evketi, gatveti ve kudreti beslenlyor, biiyüyor, boy veriyor, serpiliyor. Uzun, mirsıe boyu bacalardan çıkan dımanda İn gtiiz bünyesinln ciğerl«ri .ahat nefes alma imkânını buluyor Kömür, Britanya halkının hayat cevheri; demir ve çelik, varlıgının esas unsurudur. Sarı veya pembe mk'ar bu remine uyar mı? Bu koyu siyahlığa böyle los ufuklar gerek. Bu silâh fabrikası 1939 da kurulmvış, 1M5 te yalnız tank yapmağa başlamı?. Dcmek tk'.nâ Dünya Har binln eserl. Kocaman, bir kan; eninde çelik kütielerle kurulmsğa ba$lıyan iri gövdesini jakul! ve ufkl hareket ettirmek üzere geçlrildiği muazıam kalıblards döndürüle döndürülc işliyen devler, sonra öyle ince makineler ve âletlerle teçhiz ediliyor ki, bu bünye kabalısHle bu teknik inceliği bir arada görrcek insana korkutucu bir hayret veriyor. Bu devlerin çeiik di^icri, en yüksek sıcaklık ve gene en yüksek soŞuklukta sertliğ:n en son haddine eriyorlar. Ateş ve su, bu çelik terreleri birbirine yaklaştıra yaklaşttra rakamınj bilmediğim baskın agırbklara onları mukavemet edecek hale getiriyor. Bu çeiik di^leri, bu fümüs fibl parlıyan demir çemberlerl is.liyen makineler arasmda kimlerin el emekîerinl görsek be°enirsiniı? Bir kısım makineler üsıunde "Suı&>e» damgtsı vardı. Demek, dört ouçuk nıilyon fsviçrell makine yapıp tngilizlere satıyor? Bu küçük snsan tepluluğunun çelik üstüne vM'imi| patent satırîarmı bir uyanma mt sajı olarak okumalı. Hassas ö';;i ve kontrol âletleri de orlarm. KM vı! İ önce »bize sütçulük,, peynircilik, yağcıhk. otelcilik yeter* diyen İsviçrell, o işlerinı terkeimemekle beraber büyük «nc'üsrrinin en müîıim 1 Ecnebi keJimelerin İmlâsı YAZAN: ** Bildirild.ğine göre, kısa zaman sonra et, balık, tavuk gibi gıda maddeletiaın de satışına başlanacaktır. Halen Migros Türk teskilâtının yirmi salış kamyonu faaiıyet halindedir. Teskilâtın elinde aynca 40 Satış kamyonu bulunmaktadır. Ancak. amoalâj tesıslertiin heOüz tamamlanmamış olması dığer kamyonlaıın fadlıyete geçmesme tmkân vermemektedır, Ambalâj tesislerınm ay sonvria do^ru t a m randımanls faalıytte geçeceği öğrenllmiiîtir. • Dün Şişli tarafında satı» yapan bir kamyon Üd saat larfında 1600 liıalık mal satmıstır. Seyyar sabş kamyonlannın faaliyetine muvazi olarak piyasa maGümrukîere evvelce "jelmH biıhallerinde umuml mağazalar açıl» ması için hazırlıklar Uerlemektedir. lunan 350 ton kahvenin muameles! Bu mağazalardan llkinjı Eminö dün tamamlanmiş, kahveler gümnünde faaliyete geçeceği öğrenil rüklerden çekllerek esnafa dîgmlmıştır. miştir. Bu miktardan 25 tonu Migos tes,Dün, hazırlıklan gözden geçirmek • üzere Belediye reis muavini kilâtına, 75 tonu kurukahvecilere Ferruh llter ve Et, Balık Kurumu verilmlstlr. Perakende kahve tevristı «rıgön umum müdürü Ekrem Barlas Migros Türk işletmesine tahsis edileo baslıyacaktır. Esasen Brezllvadan yeni hâl binasında ve piyasa ma da peyderpey kahve geleceSuiden bundan böyle kahve sıkmrtsı çekiihallennde tetkikler yapmışlardır. Bildirildiğine göre, Et, Balık Kurumunun Ankara ve Konya tesiskonmınnn blr leri faaliyete geçmis bultınmakta Abrabampaşa Jasnıı Maarif Vefcâletine dır. KJŞ mevsimmde et piyasasma kat'î şcıulde müdahale edilebiledevredildi Beykoı A.brahampaş konuunuE 10 cektir. dönümîük sraılsl, Maartf Vrtâletfne Yapüğ'mız tahkfkata g5re, ban devred!!m!?t!r. , esnaf, fiatlan düşürmesı için topArgzfnln btj kıtramda. T50 ajfaç te»tancılan tazyik etnıeğe başlamıstır. b!t edUır.is buiunmaktadır. Sthrimlz Bilhasss halkının iştira kabili Maarif MüdarlOŞfl, tariht konıyu »vnen ni'shafaza edeeekr'r , yetı \ uksek olan Şujli. Takshn. Maç Oînjl sıkıntı«ı kar^ısında, »rarî lçlnka gıbı semtierdeki esnaf Misros de bir or'S okul açılması f.kri <1tri kaliteainde mjh M.gros fiatlan ile Türülm»îtte <se de, fcuranın öğretmener Dlnlentn» Yurdu İçin için toptancılar Kâzım Ağusfos iiııde 265 kaçakçl yakalandı Ağustos ay> ıçmde kaçakçılarla rapılan mucadeleae 254 696 lira değerinde kaças nyu elde edlltniştir. Güney bölsîMinde vuku bulan 264 ksçak vak asından 109 u EiUAademeü geç^iş 26~ kaçakçı vakalanınıstır. Atatürk Lisestndc tedrisata başlandı Maarif Vekalttınce Deneme otuîu olarak kab'u edılen Ataturk Kız Lls*si, dun sabah toıenie tedrısat başlamıştır. Okul. Vekâletçe hâarlanan rs (törtllmektedlr. İtalran rnervanlık müt«hassislan ViJâyette l'alrsn tneyvsctlı't mütehassısı frot. Morttt! Sa$k3nlıgmdakl heyet dîîn gabah VHSTctte Va!) Prof G«k»rJ zlyaret etmîstfr. Heyet bir müddet Büyflkdere FldtınhRınd» tetkıklerde bulınscaktır. Topkspı me>danının tanriml S'<'! 'nerdsnındaB sonr« Topkaeı npvdan: da tanzim edilecektir. I. T. T ldare?!ne Vaî'tlkçe bu husurta gerekli dlrck*'/ l i i şr H Heyend P. T. T. merktui P T. T jrerkezl. Carîikaptdaki Bf.vsal Sarayı lemin katın» nakldilil Bu mîktardan 25 tonu Migros teşkilâhna, 75 tonu kurukahvecilere verikJi; perakende tevriata bugün başlamyor HASAN ÂLİ YİJCEL belli oluyordu. Ijçiler arasmda aıtmı^tan fazla kadıa vardı. Ayaklannda pantalonlarl, elleri çeılk ışiiyordu. Koskoca fabrikaflin havasına yayılan disiplin, IsHsnas.18 biı mutavaatle bu müesstseyı vsr.n\li halde tutuyordu. Müdürün ifadesl* ne göre yüzde elli randımanıs çalişıhyormus. İcabmda bu n)sbet yüzde yüze çlkarılabilirmiş Aldershot'ta Subay Adayı Okulunun mezunlar için yaptığı törende ve geçid resminde bulunduk. Bir amiral törene başkanlık etti. Me «ınlarm aileleri gelmijti. On beş hafta acemi talimlerinden «onra ge linen ve üç aylık bir öğrctımden sonra rnezun olunan bu okulun genç subaylan, diplomalannı dldı lar. Kusursuz bir geçidden sonra dörder dörder, ağır adımlarla yürüyerek okuldan ayTilışlarını remrediyorlardı. Çok uzun sürmeyen, nutuksuz, teferrüatsız, fakat ciddî ve mânalı bir toren. Sade kumandalar, hareketler ve iıızıka. Okulun kiüsesine gittiler. Herhalde orada ölmüşlerine dua etüler, sağ!an için Tanndan himaye diledi ler. Arkasından büfe. İngiliz, her işinden önce ve her işinden sonra bir ş*y içmeli ve yemelidir. Biz de okul yakınındaki bir o telde öğle yemegi yedık. İki bin başı ve bir yüzbaşı, bızi ağırlfyordu. Binbaşının binnin sol ejınden bir kaç parmak eksikti. Sordum, Dunkerk'te kaybetmis. Anahtarını '">'" n"imııniHil||lnmi(lllt!||||ı)|lllllllll|l|:ilIİI1lllı«lılı:ııiıi Güze? San.ttlar \kademisinde giriş Imtihanfan ş Gurel Sdnaıiur Akademısı SıMemeResim ve Heykel bo'.umlerinıu gırış taîihanları dün bjşlamıştır Yarıtl, DU bdlümler n Tıırkçe ye Kompozlsyoi tatıhsnları vapılacaktır. Kayjdîaıı halen devam etmekte olan Mimar bölı'mlınün lmtlhanları da 7 ekiıp cuma gunıı ba^lıyacaktır. Stlslpme bölum'jne 152. Resim bö!umüne 115 ve Hevkele 10 kişi muracaat etmıpir. Ögrencüerde ba;arı nisbetj esas tutulacaktır. Mlmar böittaıünün kontenjam çohtan dolmuştur. »• I L A N » Ddyım eczaeı Mahmud Cevad Pelinin 18101954 te ıefatındanberi idare etmiş olduğum Beşir Kemal erzane sinden 30 91955 tarihinde aynlmak meebunvetinde kaldığımı alâkalılarm nazan dikkatıne arzederım. • • Cozaci Atâ Tokgöz M i geltjor ı trtltr ve baran düsıre'fr kaydetmlstlr Ka3< ehk fıav\aıı muvaredat'ida ?<«!» Merke? Bınkasmınki lstl^na edlllnt îık de>anı etmektedir. Bilhaua 8*rk hiss« ser.e<llert ı«b!t kalmıftr. hav. lisijıden bo\ mıktarda kızı karaj Tü"ie 1 4S falzlller 100 linds kıy•nan gebrekte<i!r imetlsrln muhaftea etm«kt*dlr. Tüzd* Sfmlz1 nıal kammanlar aT«kt« UO1381 b«ll*r !«ı 1»S1 lstittran 102 «8. !93S L b5i70 lb5!70 k'i'îîtor İM:!1! IIc'ffaaiardan ikraoüy«lll*T U30 Ktıru Tr?kva fflalı canh 180 fcu k"r.sa jatilîr.ıstır, Düyjk Oai stm'z mgır 12o k • kndsr satılmaktadır. Manda 1Î9 Limanımızdan yapılan Ihracat Son M raat zsrfında llmanımıldaTi yaTjı'an Ihracatır k'y^;?t! M bîn üraİ<T. B srac's Amerik*.r» 50 ton kaiyemi !le bir nı'ktar afyoi ATuıhıryaya S too İç fırnJlk re Macaristana 500 kllo bar«nk »erkedilmiftir. tki »eiM evvelki tnücerher hırsulıgmın faiMeri rakalandı tld aent «wel Beyoglımda vuktıbulan b*r mueevİMr h:r*ızlıjırın falllerl rabıtanın ıırarl takibi sonunda «vvelk! fttn yakalararJîtır Zabıta tahkJkatına fflre h â l ' * judur: Taıkîltîde Lâmartln caddeslnd«kl Nazar apartımanı sahlbl«rlne ald dalreder. bu^dan Ik) »ene ervtl 4000 lira detcr!nde bir pırlanta yüzük çahnmı»*ır. Vakava cl koyan zabıta çok Mrarlı blr mahly#t tışiTan bu hırsıriık hadi»îlne a'd lnc*!emelerlne devam ederken. bürlln jflphelerin bu apartımandı kapıcılık raDan. vsk'adan aonra blr müMaegeye gîren Haydar Demirle karuı rattn» Demirin Ozerîertade toplandıfmı tesbit etmlşUr. Aradan iki ?ıl gibi unın bl» zaman feçmifl ohnanna rafcnen Emnlyet Müdürl'JJÜ hır»ıılık mssısı memurları Hnydarla karlsinı devamlı bir »ekllde taklb T* taranuda btslumslardır. Bu ısrarlı taklb ve gflretlenıeler nihayet "hâdlıento aydinlanmaün! temîn etmls. herteyin unutalduftunu aanan Haydarla kansı, Nırar apıtrtımanından çaldıkları müc^vheri evveîki IÎÖTI btr kuyumeuy* satar!ark«n guçüstfl yakalamnıslardır. Haydar Demirte kansı Fatm» Demir, haklarında tanrlm olunan evrakla Ada!*te vw1Iınfs'erdtr. Fındık flatJan >ükseliyor Bir sr.üddettenber! fıid'.k flatlan tn':t»Tıadi bir Ytiksellş ftaydetrafktedir. DCrt ffOn evre! 312 kurus olan İç ftndık 375 kuruıa çıkır.tjtır. EKİM 4 SAFER 17 f Dr. Gültekin Ağaoglu% Çocuk halttaUklan mutehasvun Hastalarını 9 1 8 arasmda kabul eder. Adres: Tesvikiye Dılamur caddesl No, 2ö Telefon: 81483 yapıcüanndan biri. Yapıyor re »*tıyor. Açık havada ve fabrikanın dışındayız. Her şeyl tamam olmuş, elli tonluk çelik devler, yere yapısıp tekerleklerini üıerinden geçirerek yürüdüğü tıncirleri salnrdata Q*krrdata öniimüzden geçmeğe ba?ladılar. Kalkık bir fil hortumu gibi önünde dikilip duran topları, tank sağa sola, öne arkaya, istediği kadar çarpık hareketler yapsın, n«definden aynlmıyordu. Karsuına geçip baktığım tanklar nasıl ve ne biçim hareket ederse etsin, goz&mb topun ucundan ayıramıyordum ve top da burnunu gözflmdea bajka tarafa çevirmiyordu. Haydı, dediler ve yerdelri beyaz tulumları gdsterdiler; şlmdi Türk gazet«ciler heyeti, tanklaru Ostün de ve içinde. Hepsi öenden gene bir ikisi evlâdim yaşınia olan arkadaşlar arssında bir emekli /edeK teğmen de bulunsun dedlno, tankın içme girdim. Hareket ettik. Bir ma nivelâ ile bu koskoca Jev daŞ iepe dinlemeden homurdaoa, 'nilye koşuyor; bir küçük âlet o rebellâ topu kolaylıkla jrerinden ovnttıyor; bir lâstik borunun ucu, ıçsrideU üç insanı dışarlyla münasefrete .«okabilıyordu. Zangır zungur, tangır tungur yürüyorduJt. Fakat tankın içıni tıka basa doldurao gürültii mutidjtl. Artık stiktoete mııhtac hale gelmis varbğım, y<ılBJ bındaa rahafaız oldu. Tepe k»ı>a?ı açıkien bu boyle oıursa ^apıadğı zaman nasıldır diye düşündöm. Hemen arktsından içerideki havtsıa sıcaklığı, boğucuîuğu gÖzümun öriine gefdi. Gösterimiz çabuk bitti ve sçık havaya çıktık. Evet, bu sılâhlar, elli ton çeîifi enmiyetle yürüten bu rraklneler mühJmdi. P'akat ondan daha mflhitnmi bunları dü?ünen, vapan insaıüardı. Bizi karşılıyan tibrika müdürü Mr. Cowey'den nynı sabahtan akşama tekrar eden en küçük ijçlye kadar buraâa vazife almıs olan herkes, dikkatle ?alı?ıyor; y?ptığı işin ne için ve nasıl kallamlacagını şuurla kavrıyarak hata üz yerine gerirmeğe gsyret edıyor. 18 yajında silâh fabrikalannia ç«Iıjmağa başiamı^ ve konuştiıkıyı. !nsana hürmet edecek çekiMe o'.gurTasmış yaslı müdüriin el sık:ştığımız zaıran avucunun içinde hısyettiğirc pürtükler, uzun senelerin devamh cehdini bana ihtar ettl Soruınluluk duygusu, her ha'indcn Aziz amıf arkadasnn V4N*. Bu Migroa kelimesinl münerver M kaybetmif kadar tabil bir üslubla yılaa gazete vazarlannm *• |«kücevab vennişti. Hindistanda, Bir îert soktuklarl tablt «iz:n d» namanyada, daha dünyarun umıttu zarı dikkatinizi celbettristir. Soğum yedi köşesinde vazife gSrmüş. nundaki (s) oktınurmuı gibi Mig=> Tıg gibi ince bir İngillz «ubayı idi. nrfu Migroı'a Tesalr» gib! yaxa.TYemekten tvveî ve yemekte hep larsa fransızca bihniyen halk n« bize içki ikram edlyor, kendi de yapsın Tabil (•) I telâffu* ederek ve arkadaşlan da içmede bid yal Migrosu Migrosa diy« telâfhıı •nız bırafcmıyordu. Yemek esnasm decek. da karşılıkh hikâyeler söylenmeğe Gazetenin aynı zamanda Sğretid başlad!. Bizinı Bektaşi hikâyeleri bir v«rifcsi olduğuna g3re buna ne, Nasraddin Hoca menkabelerine halka öğretmek gazeteciler* düşbayıldılar. Onlar da hayli dokunak mez mi? (1) Çünkü gazete nasıl lı hikâyeler söyleyip btes cesaret yazarsa halk öyle okur. Maalesef veriyorlardı. Bu açık yfirekll insanşimdiye kadar böyle bir hareket larla etrafımıza kahkahaîar sacagörmedim. (s) in okunmadığına görak keyifli ve seremonisiz bir yemek yedik. Tam bir silâh arkadaş re bunun Mogros'yu Migros'ya yaalması lâzım gelirse de bu «efer lığı duygusunda idik. halk gene (s) i okuyacagından keMasalar, • genç subay oğullarını lime yanlış telâffuz edileceKtir. Oyanlanna almış ailelerle dolmuştu. nun için fransızcası ne şekilde yaİngiliz dünyasınm kısa bir zaman zılırsa yazılsm telâffuzu olan «adesonra ve belki de en uzak yerlerine gidecek bu evlâdlar. analan, ba ce Migro yani Lâtin harflerile \m balan ve kardeşleri gibi sakin, va türkçe olarak yazılsa daha iyi olkarlı idiler. Aynlığın verdiği hü maz mı? (2) Eski harflerle yanlzünlü düşünceleri örten tatlı bir saydı (migro) yazıhnıyacak rıl yumuşaklıkla konusuyorlaj, gü idi (3). İsmi hâslar da böyle bir lümsüyorlardı. Her şeyi tabiî kar anarşi içinde değil mi? Türkçe oIilamasını bilen bu insanlar, mu larak nasü Çörçil (4) yanyorsak kadderierinin yann neleri doğura gene türkçe olarak Miçro yaza» cağını toptin hesablıyabilseler bile bilirız. Türkçe yazarken Fransı» gün gün zuhur edecek her türlü imlâsile mukayyed değıliz. Bu suihtimallere dayanacak terbiyeyi al retle esas olan telâffuz muhafaz* mışlar ve aynı terbiyeyi kendilerin edılmiş ve memîeketimizde yenı teden sonrakılere vermesini de bili essüs eden bir te^ekkülün ismi doğyorlardı. Nasıl yapıldığını gördüğü ru okunmuş o!ur? Bir Sınıf Arkada'inU müz o silâhlan bu genç nesil kul lanacak ve kullandıracaktır. Aritadajıma cevab veriyorum: (1) Hâs isimlerin. firmalann v« Bütün bu insanlan ve bu malzemeyi kullanacak âmirleri de Savun 1 her türlü formiıllerin L,\tın harfi ma Bakanhğında gördük. Onlan ve ailesine mensub milletler arasmda Ingiltere devletiııin savunma bütçe •ym kalıblarda yazıldıkları bir sinl de gelecek sefere anlatırım. vakıâdır. Biz de Lâtin harfleri aılrgine girdiğimİ7den müşterek kaideje nyup (Migros) jazmalıvız. Fransızlar arasında Singer'i fsenJe) okuyanlar buiunduğu gibi hizde de varsın (Migros) yu (Migros'un, Migrosu llâh) okuyanlar bulunsun. Ba. bir millî felâket değlldir kanHalindej im. muhterem sınıi srkaElverir ki türkçe kelimeleri hera dugru yazıp henı doğru ielâlfuı edelim. l'nutmamalı ki ecnebi keliınrİMİ >alnız franstzcadan almı\oruz. Bılmedisinıiz diUprrfpn inılâ\ ı g >e nakiller yaptığıtrıria ?ore. nep)inin telâffuzunu tesbit mümkıii) t!eğrildir. Bİ7 Galata«ara\lıUı ı tıankircı daıı telâffııza göre nakiller kulay «••lebilir. Fakat K ı t c ilinrtn, Lfh dilindpn. hattâ l'lah d'linjpn Iıatasi7 geçirisler muıııku,) nl:ırf.7. (2) Şayed jabancılara kasf thalıtub diiMnrk bahls ınev/ııu i«p. ( i o Ufam. KeUıil gibi a'ti ka\at. !ı.»ıi çeşh'>ıip tâbirlerin *<İW'' •ıtiiı'ı <;irkinlestirtn»«i (tah« [i/ıicürtiir. Ancak Hc\ n?lmil» I 'â'Mtlpıi >ı"is krip«i\on kaHe«.i geifüınct *ürVt!< n" v "iki"iHıiı Wn <i ı u nıi^alindo (.'!) Migrıı. M!r''i. MİTU. Migrev, I kimblür na^ıl okurluıdı. Geçcrajak hir hikâye anlata>un: Eskj harflerle xa7ilıııc> bir ron;anın kahrdmanı t'ron.ı mU BJI U sonıına kadar h < isiın <anarak t>iâ> îim komşuda • Pıirııes . okumuşlar. Bkler "Preııs şöyiejıli. btMc.^di) dije anlaimağa başlayınca. komşuIarımız. ıo romanda preni mi \ar« dı? • diye >a'>»<'''a»>. Ftptalarını anlayınca kondl hallcril'e kendileri dt gj'.düler. Onon icin eski barfler bize bu hususlnrda kılavtızluk edemez. (4) Hâs isinılerde bir zamanlar 1 a .!! imlâya ria>et edilmijoıdu. Yukarıki gerekçelerle çok müeadele ettik. Şimdi artık Ço'rçil \azılmsjor. Churchill ya/ılıyor. TüVı ı>ilkı da, bütün milletler sribi anlı\or Ecnebi keliınolcrin »e he\nelmiIel mahiyetteki kelimeloriıı tii>kçeye flınışı da >ukarıda anlattıffım şekiHcrde olnıalıdıı kaııaatindeyim, (Vâ.NÛ) D kMİaşundn #»yW Ur Kurumlar Vergisi Kanunu ve Tatbikatı adlı kitabı intiçar etmlştir Kitapta. kanunun şerh ve izahı, tatbik şekü. kurumlann fcdevleri. değerleme ve amortismanm Izahı. öz «ermayenln tesbiti, ilgili hususi kanunlar, umu mitebliğler, Temyiz Konüsyonu umumi Hey'et. Devlet şurası tevhidi içtihat ve daire kararları. amortisman cetvell yer almaktadır 330 sahife, Fiatı 10, cütlisi 12,5 liradır. îstanbul da kilapçılarda satılmaktadır. Eminönü Vergl Dairesi Müdürü Recep Turhay'ın Yılbaşı keşidesindedir KREDİ 28 Aralık 1955 Çekilişinde Göztepe asfaltında bir Apartıman dairesi Te Daireyi kazanana 3.000 liralık yerleşme kredisi Aynca 1 kişiye 5.000 5 kişiye 1.000 ve 215 kişiye 500 [iraya kadar para flttamiyeleri 129000 100.000 her $ub« »• AJansta btrer klflden cem'an 11 kl»lye bln«f llradan 11.000 llr* bOyOk tkramlyeyl kazanana, meMt 15 EylOl olmsh Orete Mn para yattrm* Urlhine k»d»r beher glin fcin 100 llr» lltve prim Htsap açtırmakta acele ediniz 5 0 0 kişiye 20.000 Mr» V. J 8.00 12 03 15 1» 17 4T'191IJ 4.21 ~t 112.11! 6.15| 9311ÎÎÖO' 1.30 1043" Her 100 Hraya bir kur"a numarası Keşideye i?tirak icin son para yatırma tarlhl 1 KASini 1955 tir. TURK EKSPRES BANK ^" (»«!« •mnlyet ve sü»at 38 îlk bakışta dıkkati çeken bir tıp t : La.e. onu Ferhad kadar yakışıi h bulrruştu: Feıhada hıç benzemt mtkıe btraber .. Bıri fotografın ne ga'iiı, obürii pozitıfi. , Sarışın bir edamdı bu, çok sanşındı . Eğeı eski asırlarda doğup Osmaniılara esir düsseydi, Sulpyman onu Müslüman eder, muhakkak sara\a damad alırdı: Fransızcdyı mük.emm^i konussma sma rağmen. Fransız olmadığı belliydı: Itai>diı da değıldı: Çunkü rehberle [taivanca konuştuğu zaman da, rehber, ona ecnebı muamelesı yapıyordu: Kim bu adam? Sadece turist mi mu adam? Ne roıllet bu sdam? O gün de Lâle, bu sualien keııdi kendme sormuştu Müzenın rehoeri, kütüphane oda « hakkında ızahat veriyordu. Tab loJann nasil açılıp altlarından nasıi nrvethalier. merdıvenler, gizli odalar, gızli ka«alsr, döner dolablar çıktıgznı sosteriyordu . Bir tablo\Ti \ennden ovnattı. Dd" racık, taş bir merdiven belirdi Reh ber, önden yürüdü. Gene taş bir odaya g.eimişlerdi. Burası Medici''e rin hazinelerlni sakladıkları odaymış . Başka bir ıstikamete doğru di ğer bir merdivenden inmişlerdi. BİJ t&b onun arkasından gene aynı oda ys çıkmışîardı. Sansıs adam, birdenbire onlara •<*? dönmüştü: Irıânıbr şey degil ^ ci'lerın yaptirdıkları binalards henüz keşfedilmemis gizli dehliîler vardır. Bunlardan birini daha geç>sn gün bir dostumurj şatosunda buldular... Görüiecek şey... Kim bilir bu sarayda da baaka dehlizler vardır; ilerki asırlarda keşfedilir. Ve Lâleye bakarak ilâve •stmiş ti: Nerelerden nereiere ne yollar, dehlizler vardır. Bu cümleyj tıpkı: «Kalpten kaî be yoi vardır.» «dasile söylemisti. Sanşm adam, gırire çalan göz'.erile de bir şeyler soylemişti ema, Lâie, farketmemezlikten gelmişti. Sonra saraydan çıkıncsya kadar hep onlan takibetmisti. T^krar konuşmfk "fırsatın: aramıs durmujru. Nihayet Ferhadla Lâle saraydan ayrılıp da meydara varuıca. Floransau heykeltraş dedelerin blr pa nayır bolluğik açık havay» serdik leri şaheser'eri seyrederlerken, r.eh re kadar uiayıp giden galerilerin sü tunlan arkasmda, işte bu *nsesi mor yapraklı adarr gene be!ir*nişti Gerçi ensesin: bir eşarp 6rtüyxsrdu. Fakat Lâlenin onu tanıması için, arbk o mor lekesini görmes'ne Cıtiyac yoktu. Nitekim bu gece de iğilmedi. tekrar baknıadı, Işçi kıyafetinden smokine tebdil külfeti nafile... Lâle düşünüj'on « Kim bu adam?... Kiın bu s damlar? Kimin. kimierin adamlan bu adamlar? İkisinin arasında münasebet var mı?^ Sonra kararıru verdi: n Oıamaz'... Macera avcısı ser seri bir seyyah o... Vehimlerimi muBİaklriŞtırip Ferhada da asılamayayım » Düşünceleri bu noktada kegildl. Zira keman îes> de kesilmlşti. Alklş, yüksek tavara dolduruyordu. Uçüncü sağftaktan sonra. artık her ne pahasına Ferhad kemanı tekrar eline alamazdı. O. kendini alkışlıyan'.an vakur edasıle selâmladı. Kemanı ve nota çamtasını alarak perdenin arkpsına çekildi. Lâle, onun şu anda ne yaptığını bıiıyor: Giyınırıe odasıtıda sırtından zigan elbiseleriiıi çıkaıacak; yiızünü gçzünü yıkayacak; beyaz kostü mürü gıvıp onun yaruna geîetek... Bu sefer de karîin baslan. 17 numarjc'an ayrılıp keııcli lücalarıiıi >;evrileıek Ferhad locada belirdi Garson şampar.yayı kadehlere bo şaltü. Lâie kadebinl eline aldı: Haydi. beraber! Her gece beraber. Hani. ben bir daha buraya gehTiiyecektim? Sen buraya gelecekâin ama, artık bu locada oturmıyacaksın, Se ni gıyinme odbnıda kJidliyeceğim. B«tı. seıJ nereye kilidliyeyimî Kanepeye yanyana oturmuslardl. Elleri birbirlerınin avuçlartnda... Öpüşürcesine bakışıyorlar. Birbirini takib eden numaraıaruı farkında değıller. Fısıltıyla kontışuyorlar.. „ Derbeder hayatuna safa geldin, sevgilim! Ben yaşamağa «eninle baaladim, Ferhed. Lâlenin İçinde bir azab var. Teiefon nıuhaveresini anlatsın mı Ferhada? Etjemmıyet vennis gö riinsün mü? Ya, nahos bir tesir bırakırsa sözleriî.A Sebebsiı: yere yüreğne bir kurt düşürmeğe hakkı var mı Ferhadın?... Hemnedlyecek? «Sarayda gö^düğümüz o sanşın ecnebi, karşı locada çekmis kafayı, çekmiş kafayı, bana ilânı aşk etti, evlenme teklifinde bulun ha iyisi, Madagaskar»... Adada bldu> diyecek. B«lki de Ferhad, onu, zi bubnak güç olur, Seninle hlç dddî lif konujulbir daha kendi çaliftıgı yerlere asla getirmiyecek ve bÖylelikle. Fer mar, teücük sultan! O esnada gene teiefonun kırtaızı had. tehlikeler ortasında yapyaknz kalacak... Kendi otel odasında yü ıçığı bir işaret çakü. LSletıin sırtınreği çarparak onun ayak sesierini dan soğuk terler boşanırken, gayrl ihtiyarf karşı locadald 17 numaralı beklesin, dursun... masaya baktı. Loca boştu, Yok, hayır... Söyl«nemell.J Ferhad, ahlzeye uzandl. Neye daldın, LâleciğimT Her halde komplimanlar isitiyor Bizi Allah korusun... Bu kadu kl, teşekkürleri birbiri srkasına dar saadeti iltimaslı blr durum gösırahyordu. rüyorum, Ervabilerden korkuyoSonra: rum. Şeıef verirsiniz, ekselias: de Bu mevalm para kazanayım. Kısa ervahilerin bulunmadığı bir di ve telefonu kapattı. Lâleye döndü: yere kapağı atarız. (Arkası rar) Bence Izlandaya gidelim... Da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle