07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1M Cnmhııriyet Bayramı içiıt yapılan hazırlıklâr Cumhuriyetimizin 32 ncî yıldönümü parlak bir şekilde kutlanacak Cumhuriyetin 32 nci yıidonümü| met adına Vali tarafından tebrikmünasebetile şehrimizdeki hzırîtk ' lerin kabulünden sonra saat 10.30 lara devam olunmaktadır. Büyük da Taksim meydrnında büyük bir bayramın taşıdığı rr.ana se "hem geçid resmi yapılacaktır. Geçid K miyet gözönüne alınarak geyTviş minde evvelâ izciler ve oku"arla senelere nazaran daha paria*: bir sivil teşekküller geçerek buntt, asşekilde kutknması için gerekb ted keri geçid takib edecektir. birler alınnuştır. 29 Ekib Çumhuriyet Byranu doBu münasebetle şehrin büyük layısile Istanbul radyosu da hususî reeydanlarında ve caddelerinde takt zaferler kurulacak. şehir baştanba bir program hazırlamıs olup desa bayraklarla donatılacak ve gece vamll neşriyat yapcak, gece Takelektrikle sydmlatılacaktır. Bütün sim meydsnındaki merasimi tesbit resmî ve hususî binalarla apartı eden bir röportajı yaymlıyacafctır manlmn her katına bryrak asıla29 Ekim günü yapılacak meıasicaktır. mi müteaklb Edirnekapı Şehidlıği 29 Ekirn sabahı, Vilâvette. hiiku de ziyaret' olunacaktır. IL E K ET , DA V A L A R I I I ÂBAHTAN >ABAMA .^ Kura kalabalık ve faydah nüfus aşallah artmışız. Kae milyonken kaç milyon 0ÜHU5UZ. Fakat elbette bunu kâfi bulmuyoruz. Zira Slâvlar gibi, Cermenler gibi, Çinliler gibi nice ırklann halen bize kıyasla kalabalıkken daha hızll bir tempo ile artmakU oldnklarınl biliyoruz. Bizde ölüm nisbetirun bilhassa çocuklarda hadden fazla olduğunu da biliyoruz. İktisadî şartlar düzelirse doğurucn kabiliyetimizin artacağını keza blHvoruz. Şimdiki tekniğe göre Anadoianun altrnış milyon kaldıracağınt, öyle bir nüius seviyesine vanrsak memleketin dsha müreffeh olacaçım nzun azurr dinledik, râna biliyoruz. Fazla nüfusu elbette kuru mılabalık olsnn diye değil, öylesi safradır! insanlar birbirlerine davanışıp milletin kudreti ve refahl yük selsin diye çok nüfus lâzımdıı. Ve fazla nüfus, ancak Çin gibi trtemleketlerde (kiUIİyetli hasıl otabilen pirinç gıdasına deyandığı için)iptidat şartlara rağmen zuhur edeblliyor Blzim nevirrhden buğdaycı memleketlerde Ise, gereğince nüfus arümı ancak düzelen iktisadi ^artlara. içtimai emniyete ve istikbale üm;dle bakılmasına bağlıdır. Bunlann üçünü de Türkiye blçüsünde sa^lamak hiç birimiıin ferdcn elimizde değil ama. kendimizin. ailemizin. mücssesemizin, mahallemizin, yakm muhitimizin şartlarını bir nebze düzeltmek zahir elimizde .. Çünkü gökten melekler inip bu ıslahatı yapsnııyacağınj göre, iş basa düsüyor. kendimil vapacağız! Ahmed, Mehmed, Ayşe, Fatma. siz. ben yapacsğız. Hayret aır.a, hakikat ba merkezde! Amerikarnn meşhur 300 milyonInk yardımı tahkkuk etse bile, (*enelik bütçemizle kıyaslansın, askerf masraflanmızla ölcülsün) pek Wd Ihya edecek rakam değildir bn. Kurda «ormnşlar: «Boynun nedrn kalın?» «Kendi işimi kendim görüriim de ondan!» demis. Onun için: Meded varsa kendimizdendlr. Öyleyse tek eare: Kendi halrnrrzl kendimiz ıslah ederek milletin hslini neticede nlah etrriş olaca^n. Bövlece milH kndret ve refahımn, nUfusumm ve sevkethniz artacak. Bu mücadeleye sah«>n iltihakımn acaba nasıl mfimkündttr? Zarmımca: «r Ne yapıyorsrm?» snaTrnt hrt sabb ve ber hafta ve her my v» ber »ene kendi kendhntze, kenıfl aile ferdlerimlre, kendi yakm ar» kadaslanmıza sormalı, onlann da bn snali ba^kalanna sormasım sağlamalıyız; Itiyad hsilne geHrmeÜ Şehirdeki lastik sıkıntısı Şoförler Cemiyeti Reisi Vilâyetteki kırtasiyecilikten şikâyet edijor Şehrimizdeki lâstik sıkıntısı d«s vam etmektedir. Bir kSy agasile konosuyorum. Ba Ticaret Vekâleti Tanzim ve Tah" YAZAN na teknifin mucizesini anlatıyor: sis dairesince, 12 ekimde İstanbul şo Şu traktör sayesinde islerim onda för.er cemiyeti azslarından ihüyaç bire indi, kazancım arttı. Yüz kişisahiblerine tevzı edilmek üzere İs nin yaptıgını üç, dört insanla yapıtanbul ili tevzi bürosuna 2000 adet yorum. Eskiden bir harmarj kaldırotomobi] ve kamyon lâstiği tahsis mak insanm ömrünü alır, nefesini kiden, if zamanlannda, yetisHre her akşam zekâsırun kariitığı eseredilmıştir. i tükeördi Zaman kaybı bir taraia, mezdik. Dükkfinın önünde bu yüz lerine ferahla bakarak, üstünü baBu lâstikler geniş şof5r kütlesı işçiye derd anlatmak, onların gön den kavgalar olurdu »Yavahk, ya şını silker; yüzü bir iş yapmaktan nin eline süratle geçememektedir. lünü görmek, kavgalarını, gürültü kurban benimkini hazır et harma memnun, gönlü bir e=Pr mev^ana Bu hususta İstanbui Şoför er Ce lerini dinlemek ayn bir üzüntü idi. nım yerde kalmasın» diye yalvanr getirmekten ferahlj evine döner.. miyeti Başkanı İsmet Özbek bir ar Tanı işia sıkışık zamanında, bakar lsrdı. G«ce çalıştığımız olurdu. Bi Şimdi bütün bir ömrünü dolduran sınız adamlanmdan ikisi kavga eder zfan zanaatte ekmek kalmadı. Bu ve parmakları arasında düsüncelckadaşımıza sunlan söylemiştir: « Biz, mensuplanmızın adl ih ler, tya o, ya ben» diye tuttunır gidişle dükkânı kapayıp başka bir şen maharetin! bırakmak ona ölüm kadar acı gelecek. Zanaat ticarete tiyaçlarını şubelerimiz vasıtasile tes lar. Kavga eden onlar araa zararlan if rutacağız...» bana olurdu. Hani bir mahsul kalYancı bir rencberle konuşuyo benzemez; o yalnız para kazarunak bit etmış durumdayız. Hükumetimizin yakın alâkasuıı dınrdık ama, anamızdan emdiğiıiıis rum: «Ocağı batsın, 5u traktürii iein det*ildir, aynı lamanda çevkli Üniversite heyeti Karadcnizden Azınîık ilkoknllan türkçe çeken cemiyeümiz, sayın Ticaret de burnumuzdan gelirdi Şinıdi bir icad edenin Bizi yerimizden yurdu bir uğraşmadır. Eski lonca teşkilâtdöndü oğretmenierinin durumu traktor, bir biçerdöğer makinesi muzdan, aşımızdan, ekmîğimizden larır.m bütün küçük sanatlara verBakanı Sıtkı Yırcalraın yardımına ne insan, ne kavga ve ne de fîürül •tti. Ağaların bumu kaf dağında diği mistik mana ve tcsanfid ablâkı halledilemedi Tnfczon f* Rizede yapılaa t troeu ve kolaylığına müteşekkirdir. Karşı Ontvenlte haftası mürjuebetlle 17 ey Ç«hrtmts azınlık Ukokullanndmkt, laştığımız zonuk her zamanki zor~ :tü bıraktı. Onların ağaya hına ol Eskiden sürme, yolma ve harman onlan alelâde kazanclavm üstünde lölden 16 elcl"nf kariar Ka'orientz TOrkçe . Türtç* Irültur ftjretmenlemadığı için öyle tohumian heder zamanmda en azılısı yumuşar, bize tutmak için değil mtydi! böljeslnif bulunan. Istanbul Ünlrer rlnln maaf durumlan ball halledlleme ltıktur: Kırtasiyecilik. etmek. yalm kat topragı sürmek, dil dökerdi. Şimdi taciz olmamak «lteil hevetl fehrlmlze dönmUıtttr. mljtlr. Ya yerlerinl yurdlannı terkeden Bu kırtasiyecilik, Vekâletin yuk bir tekeri ile diğeri kavga etmek için yoîunu değiştiriyor. Şehir so göçebe köylü kalabahğma ne diyeSon kantmla Vekftlet kadrosun» geç sek kademelerinde değil, bizzat İsftnlverslte Rektörü Prof Fehlm Fı gıbi huvsuzluklan da yok. Bugdayı kaklanna döküldük... nt, bu mevzuda kendltllc Börüşen ml» bulunan azmlık llkokullanndan lim: en çok haklı olan bunlar değil bir arkad&fimızs şunlan lojrlemlftlr. 170 C^Tettnene eklm »yı maaalannın tanbul Vilâyetmdedir. mı, samanımı çalnryorlar K z'rca Aynı işten ekmek yiv?n fu üç mi? Bu toprak lacileri bir lokma karirn'.an hazlrlanana kadar. 20 llra On gündür, azalanmızdan nruh işler mı yüzüstü bırakıp kaçmıyor. Do&u Karadenlsdekl, Ünivereite haftası çok biışanlı geçmlştir Pro Ittstünden ödenmesl kanrlastınlmış taç olanlara dağıtılmak üzere veri" lar. Ya zamandan kâr! Yağraur ya insanın fikirlerlni rîö«0«i'1flm. 3un ekmek vemek için tsbiatin bütün tl. Vekalet. maaflann EmlnSnO Mal lardan hangisl haklı idi? Toprak sa oyunlanna maruzdurl Alısmı* ve fesor ve doçentlerden muteşskktl 12 klşlilk hevetlmtz terek Tt»l»on ve ge lfudürlüğü tarafından ödenece^lnl bll len 2000 lâstik, bugün şoförlerin eli ğacak, harman yerde kalacak diye hibini haksız bulmak 17in bir sebeS intıbak etmis oldukları bir işten aydll de. Mal MüdürtüSü. tahslsat ne geçmsyip acenta'arda beklemek göke bakar durursun Rüzgâr isterrrt«e Rf»»<!ı> Mıytik »!»k» ile ksışilan. yoktu. Çünkü harmanınm erken nlıp venı bir havat macerasına atıi1 n oknl t$re*netrl mıtfır. İd«rl organlar, tnaarifçfler «e kadrolarından Meme yapılamıyaca tedir. Bu bekleme, bu gidiçle daha sin yağmur yağar, yağmur istersın kaldınlmasmdan, ışlerinin çabuk mak elbette ki onlara güç gelecek. rüzgâr çıkar. Şimdi yallah! deyinbilhdssa halkır. gbsterdifti yakınlık va tıaı »öyleTnlştlr Bu suretle. ögretmen da uzuyacaktır görüimesirden, para'iin prtmasın Hele sehir ve kasabalarda başka iş zifemizl kolaylastırmiftır. ler ayın aonu yaklaştıgı balde maafla Sayın Valimizden bu i?lerin kcr ce herşey tamam... dan memnun olan bu ad'îmı ne di ve istihsal sahası mevcud değilse nnı alamamislardır. Rize v» Tabzonda üçer gfln ohnak Bir ziraat âletleri yapan usta ile ye yermeli. Köyünde kendil»rine iş istikbal endişelerini yağmura, ruzmisyonlarda sfiründürülmesine rnâüzere ( gm kalarak muhtelif merzuKasnn C.filek bn akşam ni olup, tevziatın bir an evvel ya konuşuyorum; kendisine, «Bu *enel kalmıyan e«ki ortaklannı boşu bo gâra bağlamağa alışan bu insanlar, larda 14 korf*rang verdlk. Ankaraya gidiyor pılması için gerekli tedbirleri al ne kadar sapan, ne kadar yaba, ne| şuna bedava besliveeek değiHi va' karşılarında işsizlik gibi tehlik^li Rlzede verilen 6 ve TrabKmda bir tefalet bulacaklar. Btr müddett^nberi sehrttnit'ie bn masını istiyoruz. verilen 8 konferansın tnevzoları tunlar Ziraat Sletleri yapan ustayı da kadar cecer «döven» sattığını sordtr: «Denls kıyısı tkltmlnta lrısnn »0 ltroan CM Partlsl Oecel 8e&reterl. Bizce, günlerdir bulamadığımız dum. İsteksiz çahşmasından, halin haksız görmeğe bnk?,n vf; Bu *Bunlar tekniğin yeni girdiği her euduaa flzvotojlk teeirl». «Tflrk alle Kaaım OOlek bu aksam Ankaraya ba ve esasen lâstik tev%ii işile hiebir den memnun olmadığı anlajılıyordu. [ dam on yaşından itibaren bu mes memlekette meydana gelen buhranhukuku> •Ankllovton hıatslıftı ve reket edecektir Kasıra Oulek'ln yenl •eçlmlere gl aUkası bulunmıyan Trafik Müdü «Bizim zanaatte i} kalmadı, öldü. leğin cilesini doldurmuş, her sabah hrdır. O halde devlete düşen ilk müdahaleal, •Verglmn Iktlcadl teslr thtlmall kersıpnda. Dartl rönün yüzünden bu komisyon ça Şu traktör geldikten soıra oize uğ zevkle dükkanını açar, yaiınyam vazife fcu buhranı önlemek olmahlert«, «Karadenlı »e batıklan». «Bfl diimesl mensııblarına hazır ve uyanık bulunvflk sehtrlerln tnklsafı w 1«»fçlSM •. > rayan köylü aayısı çok azaldı, es ru ağaclara eîinln maharetinl i»lsr; dır. Bu da yeni yeni çefidli is sahalışamam aktadır. •Ayak Hifzısfihhası», «Tüberküloz» mu mavı taroim edecegl söylenmektedir. Aynca, Vilâyette bir tevzi büroHeybeH sanatoryomunda inja kavemet ve ası», •Hııktık mefhumu su varken ve bu lâstiklerin ne şe' ve ah'âk». «Ormrm fçt kSlerinln fscdilen yeni paviyon kân seheblpH). «Karadenb! bölgerinde Hevbeliada eanatoryuınund» ln«a edl kilde v« kimlere dağıtılacaği ma* adam 61dürme cörümlerl flzertnde toı len bir pavyona. aanatoryomun Başbe lumken ikinci bir komisyonun tea celeraeler», «Balık clnıinden tanayl klmllgtnden emekllye »ynlan Dr. Tev(!« latlfade tmk&nlan», •KaradeiMn flk fsmall Gökce'nln lsml verllecektir kiIHl lüzumsuz buluyoruz. vt fMk şartinn », «Dtl ve 2000 lâstiğin bir gün bile geç daBu münasebetle 27 eklm p«"Tçemb# ve Türkiyede dll lnkılâbları». günU saat 11 de «anatoryomda bir tâ ğıblması J000 arsbanm ön takımHalicde butunan cesedin hüviyeti 1^ ayria 26 kumarhane basıldı larının her gün biraz daha harab vermektedir. tesbit edildi Emniyet 2 nct Şube 4 üncu kmm olmasna sebebiyet merr.urla'1! son 1 3 ay zarfında 26 İCJ Böylece 6e mi'lî ser\»et komisyon Bttndan 15 gün kadar evvel Halicde marhane mevdan eikarmif. 200 °n • mımarlı ynlcu vapunınun çarpmasüe fazla kiımarha? yakalamıstir Slste.nü kurmaktan müteveîlit heba olmak sandaidan den'ze dökülen ve bogulan bir şekilHe kumarcılarla mücadele tadır > sahsın cesedl Koprunun Halic i«ke!e*ı eden ve ımrvaftakıyet Rbsteren kumar tarafmda bulıuunuştur Kazazedenln masası memurları Vali Gokay tarafın GümrfikieHeki maHarmı çekralüze'lnrie bulunan hüvlyete nazaran Ka dan takdimam* ile tattıf edılmi*lerdlr. yenler hiikkında takibat dıkdyde Baharivede Şifa «kaftında 22 Aynı kı«ım memurları. dun de Beyyapılıyor numarlı evde oturan Eyüb Aiagl) ol oğlımda bir ran^ievu evl mejdna çtduğu an açî'mıs. cebınde 9010 Ura ile karm'j ve ikt Kartını uygunsuz vazl GumrOkİMV ^elpn tevzie rübl Hhal altın bir cpb «aat> bulunmujtur. ' yette el» teçirmışUr. mallarının T Bün zarfında firmaları t.Tsfından I101l!ere blldirilraesi ve 7 gün zarfınaa guTiruklerden çekllmesl Icin »lm»n kırarın tatblkne devam edılmektedır .MDltarıni vaktind» haber venqlyen ve gumruklerden çekmıyen firmalar hakVnda tahkıkat açıimaktadır. Sehrimız tktısadi Te'klk ve Kontrol Heyetımlen aldıîımı? malumata (tbre bugune kadar bu hususlara riayet etmlyen 34 firma tesbll edilml} ve haklarında tbktka! acılmıçtır Yurdda ziraî inkilâbın doğurduğu tehlikeler CAHID TANYOL 1 J lan hazırîamakla olur. Tekniğin ziraî sahada yaptığı bu inKilâbm mahzurları telâfı edılmezse sehre akın eden büyüK köylü kütleleri içın durum feci olacaktır. Gerçi bunlardan bir kismı büyük şehirlerde seyyar satıcılık yaonak suretile geçimlerini temin edebiliyorlar. Btınlann yaptıklan ış Halden bir küfe meyva veya sebze alıp bir köşede oturroaktır Hakikatte bunlann yaptıklan iş bir nevi dılenciliktir, tufeyliliktir. Çünkü,. onlar iş sahasından aynlmak suretile, birer istihlâk vasıtası haline gelmiştir. Böylece istihsal sahasmda çalış«n bir kısım kuvvetler körletilaıiçtir. Oysa ki bunlar büyük köylü kalabahğı yanında devede kulaktır. Köylerimizin hususî durum ondan mütevellid bu buhran henüz hissedilmiyorsa, bunda ferdî olsun sosyal olsun bü\ ük bir imar seferberliğinin önemİi rolü vardır. Fakat bu imar ve inşa seferberliği yurdun diğer kalkınma hamlelerile kıyaslanınca onda bir takım iktisadî güvensizlik unsur'an bu'mak güç degildir. tş saW""'~n a>vı ^kmek pahasına giriş'len inşa faaliyeti, hakikatte memleketin sanayileşmesini köstekleven lvr }••'«"ir Halbuki amele kütleleri için en emniyetli iş sahası ancak endustride mevcuddur. Dığerleri gatintıli ve güvenli değildir. Bunun için devletin endüstri sahasmda ferdî teşebbüse azam! fankân ve garanti vermesi ve bövlece pnranm is saha«ından ölü sahalara akmasını önlemesi larttır. Diğer taraftan, zır3Î istihsal sahasmda teknik bir hamle yapıhrken ona muvazi endüstri sahaları açılmalıdır ki bir sahada Tieyd^na gelen buhran diğer sahada meydana gelen ihtıyaclarla te'Sfi edilsin. Bir noktayı hiç unutmamak lâzım. O da sudur Ziraî istihsal rahasında her hangi bir teknik inkılâb yapılacağı zaman istihsal â'.etlerinin ithal malı olmasmı süratle önlemjk gerekir. Yerli sanayuni kurmak niyetinde olmaiığımız bir endüstri sahasmda ıhtiyacları çopjltmak istihsal fazlalığ'nı haşVs'»! nn hesabına kapamak olur. Bu tarz ziral istihsalin mahzurlan intidaî ve fakat yerli olan ziraat âletlerinin doğurduğu mahzurdan çok daha büyüktür. Çünkü, bu ^rkilde bir ziraî inkllâb, bir taraftsn büyük köylü kütlelerıni issizliğe sürüklemek tehlikesini doğururken diğer taraftan yerli ziraat âletleri yaparak geçimlerini temin eden vatandaş topluluklannı da perisan oder; böy lece katmerli "mr işsizlik do|ar. Bir memleket için işsizlikten daha büyük tehlike mevcud değ'jdır. İşsizlik, cemlyetin sükununu bozar, ahlâkım yıpratır, gayrimesru kazanc sahalannı teşvik eder; ve anar şiye, menfi cereyanlara zemin hazırlar. yte. Uıl Öo D tNpa'ıt 45000 ( TİİRK TİCARET BANKASI jj " i tstanbtıl Garetecüer Sendlkası Yapı Kooperatiflnin nlzamname ladUine dalr fevkaiâde kongresl 27 ektm 1955 perşembe piinu sıat 13 te Gazeteciler Cem veti loka'Tide yapılacaktır Bu toplantı>İ3 eks»»rtyet o'madı9i takdlrde konprenfn Mrav sonraya bırakılması keyfiyetı kredty seMeye uğrataraftından azanın teîrıfi bilhas»» istenmektedir tstnnbul CazeterHer S«ndikttsı Yapı Kooperatifî konçresi Emniyet 2 nc' Sube memurları. dün b'r »htek8rı luçüstu yaka!amıs!«rdır Hasan Turan lamlndeki bu aabu. halen p'ya«ada irıevrud y a | paketlerinln snıb,il*|İ3nm de*'«t1rtı> bas^a bfr »mbaIMIa t f v a ' ı olprok satarken ele çecnls'ir S'htekar hakkında tak'.bat Beledıye Konservatuarına bu yıl roörscat edenierin vıyısi 854 0 bulmuv tur Bunlardan 426 tı giri» ımtlhanını karsnarak kabı' ed'lnfşttr. Bu «uretle Konservatuardakı talebe sayın 1076 y» yüksefn'îtir. Ambakâj değrştirerek tereyağı imttl (!> rderken yakarandı Saadet Burcu ••• Arslan, Akrep... Balık, hangi jıldız topiuluğunun altında doğmuş«anız istikbaliniz ona bağlıdır.M Fakat Saadet Burcunu seçmeniz vereceginiz karara bağlıdır. 100 lirahk bir hesapla yeni seneye 1 0 0 . 0 0 0 lira sahibi olarak girebilirsiniz. Her Şube ve Ajans İÇİD ayrı ikramive. Hergün için 100 lira ilâve pritn. Cenıan 1 2 5 . 0 0 0 lira.tzahat gişelerioıizde. Konservafııara rağbet artb KKİM 2S. REBİt LEV\EL 8 i £ı < I V. | 623 1158 14A« 17.15 1848; 4.44 E | IJHj «.43|~j]»,7700| Tsİjîl.28 TURK EKSPRES BANK işde emniyet ve sür'at ssse kışlandığuu görsün...» Neye daldın, dostum? Lâleyi dügündüm... Ne anlaüyordum? Lâlenin sekiz saat, on saat plyaao başmdan kalkmadığuu anlatıyordun. Evet Şimdi rollerimiz tersine döndü. O müziğe çalışıyor... Ben, onun işlerini yapmağa uğraşıyorurn. ÜtümüzO ütülüyorum, odalarunızı topluyorum, bari o kadarcık faydam dokunsun diyorum, Peki, kompozisyonlarm? Kendimi veremiyorunı, Karl! Neden? Son getirttiği biraya, iki de cto katan Ferhadın arbk iyiden iyiy« başı dömneğe başlamıştı. Dili ç&züldü. Şimdiye kadar açıklamaktan kaçındığı bir hakikati ortaya koydu: Senden niçin saklayayım, dostum? Geçim derdinin en buhranh devrinde yaşıyoruz. Zihnim, besteliyecegim parcalarda değil Hep ba çıkmazdan kurtulmak için çareler aramakla meşgulüm. Önümüz kış. Ismnvtk lâzım. Frau Müller parasını almadan soba lcurmaz odamıza... Kadın bize azami müsamabayı gösteriyor gerçi .. Biriken borcumuz için bile bizi sıkboğaz etmiyor. Karl, aklına birdenbire gelmiş gibi: Bari kullanmadığınız otomobil için çaraj kirası vermeseniz... Satsanız $unu... dedi. (Arkas u ) Ve Lâle, ondan sonra tedaviye girişti. Ferhadın ellerinin titreme derecssir.i anîamağa savaştı. Ama, ona beili etmedi. tFerhadağım! UğraşUm, sinirlendim. Kuzum şu ipliği, iğneye ge çiriver...» Şimdi de, oturduklan masa basında, Karl'a anlatıyor; Lâleye karsı duyduğu hisleri anlatıyor... Ve bira kupalan bosahyor, gidiyor; doluyor, gene geiiyor. Karl da onu coşturuyor. Haydi! Büyük »;Vmr*™ serefine! diyor. Elleri titriyen insan, ipligi iğneye Ve gene aynı mevzuu ıcurcalıyor. güç geçirir, çok uğraşır. UğraşmaFerhad, anlatıyor: Başlanna bu dan geçirdi Ferhad... felâket gelmeseydi, kış için nasıl Dökülecek kadar ağız ağzına bir program yapmışlardı... kahve dolu fincanı Ferhadın eline Bu tahakkuk edemiyen emellerin tutuşturdu. Kahveyi tabağa dökmeden bahsederken, gözlerinde yaşden elinde tutabildi Ferhad... lar birikiyor. Ferhad, farkında ohnaksızın, da Cenevrede, Leman gölünün kıha buna benzer ne terrübelerden yısında küçücük bir say&ye evi rugeçti. EUeri titremiyor Ferhacbn.. tacakbk. Ben Lâleyi hem piyanoya Yalruz kemanı aldığı zaman ta'treçalıştıracak, hem de kompozisyon meğe baslıyor parmakları... Çalayapacaktun. Benim eserlerimi be» mıyacağım korkusüe de artık hiç raber çalacaktık. Sonra yaz başında dokunmuyor kemana . Lâfını ettirdflnya turuna çıkacak, beraber konserler verecektik. Şimdi Lâlecık, Lâle, mütemadi ısrarları, telkinle \ tek kürekle kayığı gBtürmege calınle onu busbütün perisan ettiğıni, ı ş ı y o r . Sekiz saat, <m saat piyanonun yese surüklediğini kavrayınn, j basmdan kalkmıyor. fazla ileri gitmedi. Zamanın tedaviLâlenin sozlerini habrladı, içmi sine bıraktı Ferhadın sinirlerini... çekti. Bu bakımdan gönlü rahat... Ferha «Ben, sana partnerlik »decek dın mutlaka bir gün bu manevî ço duruma gelinceye kadar senin de kfintü altından kurtulacağına, tek ellerin iyilesecek, Ferhadcığım... rar keman çalmağa başlıyarağına | tlk angajmanım burada, Münih'te inanıyor İşte bu ımanla, hiç alısık yapacakeın... Bizden para çekmek olmadığı sefalet karşısmda bile ne için sana bu geçid ümidsizliği aşışesini kaybetmedi. Ferhada rnpny" layan o hain profesöre de bir daveikinci bir yük de o olmadı. tiye gönderecegim... Gelsin dinleBundan dolayı Ferhad ona min sin. . «Sis de çok sey istiyorsunuz! nettar... Büyük kederi bir tarafa j Artik kpman çalacagmızı zannetJ Tiem!» dediği sanatkârın nasıl alFerhad, bahtiyar MACERA BEOENOE2ADAM VE A$K ROMANI YA1AN: VA NU Karl getirdi onlara... Meselâ Ferhadd:n gizli satmak istediği ilk mü cevheri Lâle Karlia beraber götürdü kuyumcuya... Karl onlann bütün paralannı tükettiklerini farketti... Ama, farkında degilmiş gibi görünerek Ferhada alroancadan türkçeye tercümejer getirdi... Böylelikle onlara ufaktefek paralar Kazandırmak yollarını buldu. Karl, Ferhadm tedavisile de ılgilendi Dolarlannı gdrünce kendilerini zengin ecnebı sayıp bütün varlarıniv yokrarını sömüren ve gene de Ferhadm ellerinı tedavi edemiyen açeözlü ordinar>'üs profesörün kancasından Karl kurtardı onlan... Lâleye ilk ümid ışığını Karl aşıladı. O dedi önce: Ferhadm ellerinde tedavi gerektiren bir şey yok... Doktorlara beyhude para yediriyorsunuz .. O namussuz profes5run SaintGotthard'daki üç hayduddan fazla zaran dokundu Ferhada .. O aşıladı ümidsizliği... Ferhadın hastalığı raraamen ruhî... «EHerim titriyor. Ben arbk keman çalamıyacağım'» diye aklına koymuş .. Sen onu manen tedavi edebilirsin. Telkinle tedavi edebilirsin... D nke şön! Bitte zer! Zurıhte doktor doktor dolaşsrak Bazan aşk nasıl bir anda alevleon sun'u1: Hır ovaianmafan o K» nirse, öyle alevlenen dostluklar da Ferhadm I«\'içrede ellerinin tedavardır. Ferhadla KalTınki de bu vismden ümidi kesıp, Ahmnyaya I kabıl dcatluk. Sanki Kalu belâdangelmışlerdi ( beri birbulerini tanıyorlar. Eh, ..şaMünıh'te otele yerleftihlerinin Fıaf I ğı yukarı mubalâğa yok. TanıyortFS<>dı. LâJe ıle Ferhad, bır «ksam I Iar." uzerı, dış manzarasından pek cazıb Her akjarn beıaber içan ıki dost bu'duklan bu birahaneve &ın~us'';r ne kor.uşuı? Karl, bütün mazisini dı. Eutun roasalar dolu oldufundan. Ferhada doktü. Ferhad da zaten, garson onlara başkalarınm otur «battı balık yan gider» ruhî haletic'ukl'.rı bir masada ver çöstermişti ne gelmış bulunduğundah, o da yaBıraz sonra Karl da avnı masaya v=ş \avaş açıldı Karl'a .. BuvuK ep'İD oturrfu KonırşrıikJarı dilı me derdini, artık keman çalamayijinr=!t etti de Kart. milHvetlerinf sor dakı sebebi ve büyük aşkını aniattı. du ve bövlece başlıyan muhavere Bövlehkle birbirlerini daha iyi tauz'dı. sitti •nımış oldular. Ü;üncü kupa bîraları, bu Ferhad Ferhadm içi rahat... Çünkü Lâle ya^taki, mavi gözlö, pembe tenli, de Karl'j sevıyor, ona itimad edisevimli Alrcnnla toküşturdular. Ve yor. Ve çünkü, tedavi yüzünden işt« o akam, dostluk baŞlarile oi şımdüik yerleştikieri bu Alman »en rinde onun da dosta ihtiyacj var. tki ava yakm zamandır, >«kşam Karl dotayısile acemilik çekmiyor saatleri hep burada btıluşuyorlar. lar Başları sıkıştıkça onun yardıBazaa Lâle da geiiyor Parayı sen mını istıyorlar. Meselâ Frau Mülen verevım, vok! Alman usu ler'in pansiyohunu Karl buldu onlü, Karl kendi hesabın' görüyor, on lara... Meselâ otomobillerinin daimi lar ktiını hesablarını... kalabilecegi garajı Karl tavsiye ettı Öddl bir: onlara... Meselâ kirahk piyanoyu da Bir mernlekette işsizligin mevcud olup olmadığmı kesin olarak teşhis etmeden bu konuda mevziî hâdiseleri sened ittihaz edip konjşmak doğru değildîr. Çünkü cemiyetin candamarı olan bu messlede indî ve gayriilm! beyanlarda bulunmak kadar tehlikeli bir sey yoktur. Böyle bir teşhis politikacınm ihtisası dısındadır. B'u, iktisadcı ve sosyologun işidir. Binaenaleyh devlet zirat sahada bir inkılâb yaparken ilim adamları da bunun neüceelerini eklpler halinde, yapacaklan tetkiklerle tamamlamalı ve devlete yardrmcı ohnalıdır. Bir iktisadcıyı, bir sosyoloğu gömlek değiştiren bir nem leketin meseleleri alâkadar etmezse, ne alâkadar eder bilemiyoruz. Bunun için hükumetten yabancı bir mütertassıs çagınlır gibi, davet beklemek de gülünpdür. Bu memleket, hükumetin oldugu kadar heoimizin memleketidir. Onun mukadderatından hepimiz mesulüz îiim adammın kürd geîini gibi koşede süzülüp bir takun bahanelerle cilveleşmssine de lüzum yok. Memleket, kendi fakir bütçesinden ayırarak onlara bu imkinlan sağlamaktaiır Elverir ki bu imkân yerinde kullanılsm.. Elverir ki memleketin en uzak köylerfaıe kadar gitmek, onlarda, Avrupa seyshatlerine çıkmaktan daha derin bir şevk ve beyecan yaratsın.. o zaman: Derdlerden knrtulsna Gezsen Anadoluyn Sözîerindeki sabteliğin yerini, Derdlere tutulursnn Gez^en Anadolnyn AÇIK TEŞEKKÜR Sözlerindeki buruk hakikat alacak ve artık kimse bülbiil dinlemek j Kızım TJlvtye SancaŞm mubtelâ olve tedavlsl sıiçin tetkik gezisine çıkmağa cesaret i j edemiyecek... j rala'nnda gösterdlfclert slâka ve lhtt» mamlar/ndan dolayı Haydarpaşa NUmune hastanesl nlsalye mutehassiîla» nndan Dr. İhsan Caner, Dr Emln İnil TEŞEKKÜR Dr. Emel Özensel, Dr. Erdoîan KayaPek nvglll Eflm ve Babamıı aln. Dr. A Eı^a Ytfceöz .Dr Kemal Demlrarman. Baş Hemşlre MüzeyyeTi SADK DEVBLMln Ora!, Bie Lutflye Oresii. FTe Fatma vef»tı douyıslle eenace meraalmlne Akçan. Hastafcakıcî Saadet Özbay'a ve büszat lstlr&k eden, telefon, telgraf ve barikans amellvat İle Inzımıçelenk gondermek lutfurjd» buluna ^ ^ ! y^jj rak büyük aeımızı paylafan mulıterem Şef Dr M. HİDAİ RONA'ya akraba, dost ve sevglll arkadaşlanmıza teşekküre teeasürümüz mânl oldugun fe. r?ı duvdujumrz sonsuz mlnnet TB dan g»zetenlzln tavassutunu rtca ede sukran hlslertmlzln tblâğma muhterem gazetenlzln delâleMnl bütün Alle rlz. mls adına lmtrham edertm. Eşl td&l Devrim. Annesl Çocuklan: Cellle,. Cemlle. SeHayrlye Ar hln ye Sevlm Devrim. 7 Eski btr muharrir Bstad, bn « a l le beni gencliğimizde gafil avlamıjtı: Ne yapıyorsun? Teşekkür ederbn! «i fTayır, sana hatır sormadım. Nasıl bh eser hazırkyorstm, ona m h sordum! dedL * * "iS1 Ve beni bn sual hayat boyn dflşünmeğe sevketmiştir. Gerçi gflndelik işlerin girdabı içinde nefshni sslâ tatmin edecek cevab veremedim, veremiyorum da. Fakat vicdaa azabı gibi kendi kendime hep sordum ve soruyornm. Yılbaşlannda bilânço btercesine sordum, soruyorum: « Ne yapıyorsun?» Kaç torunum olsa, hepsini aym sualin terbiyesi içinde yetistlrmeyi en faydah bir pedagoji tarzı sayarım. Ve vat'ndaşlanmm da hu yola saparak, içtimai bakımdaır, <kfisidt bakundan kendi kendilerini faydall kıymalanm, yirmi dört milyonun üstüne faaliyet bakimmdan bir kae yirmi dört milyon daha kstmabnnı bn terbiye ile mnmkün »ararrm: « Ne yapıyorsnn? Ne yapmağa hazırlanıyorsnn? Günönü, baftanı, ayını, seneni. ömrünü nasıl geçireceksin? Kendi nefsini nasıl terblye edip kendini nasıl bir faydah insan haline sokacaksın? Fzydasn nüfus kalabahğı arasındaysan faydaîıla 7Ümre«nne nasıl peçeceRsin?» Biliyonım: İmkârrîan dar rörflyoruz. Bu mnazzam inkılâba ne şeküde basl'mak l*Rım geldiğinî tereddüdte düsünüyoruz. Bütün hayat «gtin» lerden mfirekkeb oldnğuna göre, bari bnçünü faydah geçirelim... Haydi kalk. banım, dağınık duran şu çekmeleri yerleştirelim... Yann da tutkal kayrsatır, iskemlelerin saüanan bacFk»arrnı yamstmnz ve h<?hçevi temraleriz... Aynı zamanda. öbfir pün icin çıkar yollara hayırlı i«ler aranz... Damlaya damhya da göl olur... Göl olnr. gül olur, ortalık beTkl gfiHük. eflli«:tan olur... Çorbada tuzumoz bulnnur. (VâNÛ) B U G Ü • j * 5 5inema ve Tiyatrosımda BÜYÜK PARİS REVÜSÜNÜN S O N T E M S İ L L , E R Î MOULİN ROU&E FOLİES TenzUâtlı fiatlarla matine saat 17 de. Suare 21.15 te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle