07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 Ekim 19» CLMHUKIVKt îngiliz matbuatının üzerinde durduğu mesele MacLean ve Burgess hadisesindeki üçüncü âdam kimdir? Mac Lean ve Burgess isimlerindeki iki Îngiliz <üpk>maUaın apansız ortadan kayboluşlan ve encak dört sene sonra Yladimir Petrof'un ifşaatile komün^stler he sabına çalıştıklarının kat'îleşmesi üzerine Britanya matbuatı hakh olarak Hariciyeye hücumlarda bu lunmaktauır. Hariciye Vekâleti sozcüsü, tevcih edilen iki su»li şöyie cev.bSandıımıştır: Sual: Mac Lean'e tehlikede olduğunu haber veren «üçüncü atiam» kımdir? Cevab Bilmiyorura. Böyl» bir kimsenin olduğuna biz inanmıyoruz. Sual Mademki, Mac Lean'den şüphe ediliyordu ve takibe ahnnoLş.tı. Şu hak'.e nasıl kaçabildi? Cevab Gayemiz haberi olraadan OBU göz hapsinde tutmaktı. Mac Lean, aleyhindeki delillein toplanması sırasında M.I.S. tarafından gozlendiğirü anlarmftı. Eğer kaçmakta bir kaç gün riaha gecikmiş olsaydı, M.I.S. memurlrı ıru o şekilde ele gecireceklerdi ı suçunu kabul etmek zorunda kalacaktı. Atom casusu doktor Klaus Fucha hâdisesinde oıduğu gibi... Daha 19 vaşında.vken Mac Lean'ua kamünist obluğu biHniyordu Mac Lean ve Burgess. ouodan ao sene önce, Cambridge iuuversittsinde birbirlerile tanış'Kİan zaırun, Moskovaya ilk •jeyama'.'.fcrmi yapmlşlardı. Yani, 1932 senelerinde... Hitlerü. totoğraflarının y*ni ye r\g<uete baş sahifeleriru i}gal attiğı günMacle.in ve karısı ierde. Guy Francis d« Moncy B'irs$3ss, ıılW>llı>ııli""iırıiMiııııııııiıi)ii)iini)Trıiıııırııtııııııtıııııııııııııi[iııııııııııııııııııııııınııııııınnııııi[iıııııı %ir denizcinin oğluydu. Etcm Kole" iini hitirdikten sonra don»nrr.a;a MacLean, 12 senedenberi Hariciyede çahşıyor ve Wasgirdi. Sonra Cambridgc ünu'e.sihington'daki heyetin başkanı bulunuyordu. Halbuki, tesine yazıldı. Liberal parti liderlerinden Sır diger taraftan Komünist partisi hesabina iş görüyorduDonald M;c Lean'in :>ğ)u. Dorr.M Ouart Mac Lean, Tıinity Hall'de Fakst bu ıım saklamakta o kadar muvaffak olmuştu filoloji tahsil ediyordu. S:\asi â kı, 21 mayıı 1951 günü ortadan kayboluşundan bir ay kıdeîeri babasınmkinin tamamen öncesine kadar ondan hiç kimse şüphelenmemişti aksiydi. Nihayet, gayriresın! M?ık sist grupunun bir üyesi oHu. WUIUV.tUHI<tUimilUUII!ltWtHimtMimUllH!ll!llHllliilltllM!'llllllli;!!!IUI!UUItlUIUmiUmmmUUJIIUIIHUM Üniversitenin haftada oir neşrettiği Granta'nın 20 mavıs 19^2 fazla ü m i d b a ğ h y a b i l i r z . » olduğunu söylemiştir: "Bıi. ister tarihli sayısında onun ?u sözîeriTertib edilen bir mün^kaşsr'a biı empery. üst harbi, ıpter komiine rastlanlr: Mac Lean. $u veya bu şekil:ie Vdn nist ihtilâli olsun, her iki ha'c'.e tît kötüdür. Yegâne hal jar^îi, 51«Moskovaya Detroit'ren daha oökrrK'nin kaçınilmaz oir ri'.ırum nıflarin ortadan kaldınlmssıdır.» Böylece, Mac Lean, daha 19 yajındayken, kendi yetiştiği cıni.fiTi »leyhine bir ihtilâl yapmayı tasarlıyordu. İki sene sonra ise parti listesinde yer ahyorrîu. 7 mart 1934 tarihli Granta, ondan aloığt bir mektuhu neşrîdıyordu Mac Lean bu mektubunJı Hazı loleilerde talebslerin istedikleri gib: siyasî faaliyette bular.djğunu. talebe federasyonu jemiyetlerinin Bermondsey millî o ıçresınt iştirak ederek, işcilerin arzularını destekliyeceğini belirtmekteydi. 1934 sene.sinde yapılfn bu kongre, bir komünist konferansından farksııdı v« onun umdelerini ")enimsiyordu. O günleröe Mac Lean, fikirlerini gizliden gizliye ajıhyan bir insan tesirini bırakıyordu. Burgess ise, tam aksine... Dilinden komünizm lâfını dü;ürrnüyor ve her önüne gelene, komüniımden bahsediyordu. Bir arkadaşına sadece komünist olmadığını ve fakat gizli ajanlık yaptığım söyliyerek, onu da kendisi gibi çah^mağa teşvik etmiîti. Fakat harbin patlak vermesile derhal M.I. 6. diye tanılan Harbiye Nezaretine girdi. Böylelikle, srbotaj. propag'nda ve casuslukta müteha.s«ıs oldu. 10 eylul 1940 tarihinde Burgess, içkili bir halde Harbiye Nezareti arpbalarmı kullanmak suçuyla n'uhakeme edldi ve para cezasilc yaksmı kurtardı Bu vaziyet, 1 ekim 1947 tarihinde, Hariciye Vekâîetinin içine girmesine kadar devam etti. Mac Lean, o tarihte 12 senedenberi Har : ciyede çalışıyor ve Washincton'daki heyetin başkanı bulunııvordu. Halbuki, diğer taraftan komünist partisi hesabınc 15 görüyordu. Fakat, bu sırrı saklamakta o kadar muvaffak olmustu ki, 21 mavıs 1951 fünü ortadan kaybolusundan bir ay öncesine "ca der ondan hiç kimse şüphelenmemişti. Şimdi İngiliz matbuatının üzerinde durc'uju mesele şudur: Mac Lean ve Burç^s'in tam vsktinâe • kacmalarını sağlıyan "üçüncü adamn kimdir? N. KESİM Sun'î peyk, insanoğlunun komşu yıldızları felhefme yolunda attığı ilk adımdır, Çocuğunuz, okuduğu mecmualardan ilham alarak büyüyunce aya gitmek istediğini söylerse, ona bu seyahatin imkânsız olduğunu anUtmağa kalkmayın. Zira dünya bu. Belli oimaz. Belki günün birinde hakikaten aya gidebilir! Amerikadan gelen haberlere göre, bunda şaşılacak bir şey yoktur. Amerika 195758 yılında ilk dünya peykini tamamlarai} olacaktır. Bu sun'i peyk, 50 kilogram ağırlığında ve 50 santimetre çapında, yani oğlunuzun bindiği bisikleün tekerleğinden daha küçük çapta olacaktır. İlmî âletlerin yerleş,tirildiği peyk, dünyanın etrafmda bir müddet dön«eektir. Saatte 30.000 kilometreye yakın bir hızla yol aldığı halde, bazan onu dürbünsüi ve teleskop suz görebileceğiz. TabÜ, dünyamızın gölgede kaldığı ve peykin güneş ışıklarınm yönünde buiunduğu sıralarda. Böylelikle, insanlar yıldızlara ilk adımmı atıyor, demektir. Fakat, bu yeni peyk, acaba bizlerin hayatına ne şekilde tesir edecek? Mütehassısların belirttiklerine göre, bir hayli. M«selâ, âlimler radar ve televizyon dalgalannı sun'î aydan aksettirmeğe çahşacak" lar. Çünkü televizyon dalgaları da, radar gibi, düı bir hat halinde seyahat eder. Peyk tecrübelerinden elde edilen malumata dayanılarak, dünyamızın üzerinde, başka istasyonlar kurulmasının mümkün olacağı zannediliyor. Bu küçük peykin üierinde, Ikinci Dünya Harbinde, kullanılan ve şimdiye kadar icad edilen her iürlü faydah âlet yer aiacaktır. Bu sayede, insanlar yeni dünyada olup bitenlerden haberdar olacak^ardır. Alan Waterman isminde bir İn" giiiz âliminin ifade ettiği üzere, denizi'n dibinde oturup da, suyun \üzüne şamandıra göndermek gibi; insanlar, dış dünyada olan her şeyi peykten öğren«bileceklerdir. Fakat, muhakkak ki, şartiar aynı değıldır. Dünyamızın etrafı, bizim dış dün yayı tanımamıza engel olan bir haj va Okyanusu ile çepeçevre çevrilı mijftir. Nefas alarak sayesinde yaşa[ dığımız hava, üzerimizi bir batta' niye gibi örtmektedir. Âlim'er, dış , dünyadan gelen kozmik şualann, atmosfer adı verdiğimiz hava Ok/RTİFA 2.4 O (70 Sun'î peykin takib edeceği yol yanusundan geçerken bir çok değişikliklere uğradığını uzun zamandanberi biliyorlar. Bu yüzden" dir ki, peykten ^elecek malumat, havacıhğın istikbali bakımmdan çok mühimdir. Peykin, biz insanlara sağlayacağı bir fsyda da, hatas;z hava tahminleri olacaktır Atmosfer tesir.erur den kurtularak, ultra viol'S ışık Faris Obzervaruan Direktörü fiddeti ve güneşin mânyetik tesirleri öğrenildikten sonra, havarun Danjon'a göre, peyk çiit {arlı bir nasıl olacagı kolayca tahmin edilir. roketk yerden 350400 kılometre Bilindiği üzere, bu iki faktör, hava yüksekliğe çıkarüacaktır. Muhakkak ki, asrımızın en heşartlannın değ;şnv?sinde mühirn yecanlı seneleri, 1957 ve 1958 yıllarol oynamakUdır. rı olacaktır. Hsmen herkes. şimdi Ppyk. doksan dakiîcada bir dünüçüncü dünya harbi tehükesini uyamızı çevreleyecek v« bu durum nutmuş v* bunu düjünmeğe başlahaftalarca ve belki de aylaıca ds ırıştır. vam edecektir. Amerikan Millî Müdafaa Vekili Wilson'a gör», sun'i peyk, feza mâniasının aşjlması için ilk adımdır. Kopenhajda toplananan Astro" nomi kongresinde, Fr«der;ck Durant adında bir Amerikah roket rrühendisi, asnn sonlarına doğru insanîarıi aya yerleşraiş obcaklaunı söylemiştîr. Bilgin erce, sun'i p?vk sadece bir adimdır. İki, üç yıl sonra, seraaya baktığınız zaraafl, gözünüze bir nokta ilişirse hiç çaşmaym. Zira bu. insanların komşularını fethetmek ü* zere, giriş^ecepi mücadelenin sadecvs başUngıcıdır. Suni pe>ki götürecek rakctin bavalanıjı Dâhi olmak elinizdedir! Bunun için de şuuraltınızı çahştınn kâfi! Bir çok kimse, her hangi bir fikri düşünürkeın değil, tam aksine başka şeylerle meşgul oluıken veya istirahat ederken, o hususta en iyi hal çaresini akıl eder. «Akhma parlak bir fikir geldi» sözü de buradan çıkmıştır. Hepimiz, fikirlerin apansız karşımua dikiliverişine âşinayızdır. «Bu gece En azırdan iki ilâ ür bin lira ve landı. Bunun 9 unccu olduğunu badüşüneyim, yarırî kat'i kararımı ve rip de estetik bir ameliyatın uzun tılı gazeteler yazdılar. «Kozmolojin ririm> sözünü bu yüzden kullanı vadeli çilesine dayananlsr pek az 2Üze!V>şme ilmidir. Bu kongrede Vi rız. Kafamıza yoran bir suali unu dır. Ya kesesine güvenen bu işi yananın tanınmış doktorlarından bi tup uykuya dalarsak, cevabını er yapar veya lorda kalana çare olur. ri yaşlılıgın izlerini izaleye yarıyan tesi sabah kolaylıkla bulabiliriz. Bir yüz maskesile meselâ 30 gün tesirli bir ilâcdan bahsetti. Her yeBazl kimseler, zihnin bu başarıısl akraba taallukattan gizlcnen t,«n ni ve müessir ilâca verilen bir isimru, dinlenmiş, olmasına hamleunek renin bıraktığı garib tesiri sak'aya le ona gazeteler «sihirli ilâc» dedite ve çok yorulduğu için bir türlü mazsmız: Becerikli bir cerrahı da ler. Bayan Dohtor Gil'.esbcger tahal çaresi bulamıyan aklın, ertesi ufak bir para ile düzgün yüz yap rafından kongreye bir tebliğ halinsabah dinlenmiş olduğundan, aynı mağa zorlayamazsınız. de sunuldu. Mahiyetı anl=<ıHıtan meseley. çözüverdiğini iddia etKalblerile kemerleri arasmdaki sonra da kmşıklıkları içeriden besle mektedir. Fakat. daha er.teresan bağı koparmağa kadar vardıran ka mek yolunun cerrahi müdahaleye bir izah tarzı vardır. dmlara diyecek yoktur ama güzel tefevvuk ettiği görüldü. Uyku esnasmda esas faaliyet gös lesme uğrunda fedakârlığın en büMesaisini kozmetik üzerine tekteren kısım beynin şuuıaltıdır. Bu yüğüne teşne insan gene kadındır. sif eden Viyanalı doktor Gillesberyüzdendir ki, gündüz üzerinde dur Geçenlerde \riyanada beynelmilel ger'in bulduğu ilâc enjeksiyon yaduğumuz bir mesele,, gece şuural bir «kozmotoloji kongresi» top pıldıktan sonra kan dolaşımına tâtında faaliyetini devam ettirir ve ertesi sabah en makul izahile karşımıza çıkar Bu yüzden, şuuraltından istifade edilebildiği takdirde büyük işler başarılabileceğini düşünen ruhiyat çılann ssyısı az değildir!. Şuurun anda birini, rasyonel zihnin teşkil ettiği söylenir. Beynin mühim bir kısmı. vücudün muntazam işlemesini temin ve heyecanların ifadesi vazifesini görmekle SENE SONU ÇEKIUŞl mükellertir. Hayvanları da idare eden aynı Çiftehavuılar'da yer, yani boz maddenin buiunduğu bölgedir. Meseîâ, dağ keçisini gözönüne getirin. Bu hayvan, hiç korku duytnadan. daıacık patikalavdan duvarlarm ortasından bir dev aıadağın tepesine tırmamr. Aynı şeyi metüe b?ş kaldırıyor. 1943 te yıkılan eski tiyatronun bir insan oğlu yapmağa kalksa, beyernde, ona Avrupanm en modern yindeki lobcuklar öyle tehlike işaPARA ve ÖĞRENCİ İKRAMIYELIRİ tiyatrosu deniyor. Mimar Wilhelm retleri varir ki, o insan korku ve Riphan tarafvndan yapılan taslak heyecandan yoluna devam edemez. Şuuraltı. şuurdan muhtelif emirları ilk defa görüldüğü zaman halk ona şöyle demiştir: «Meçhul sanat ler aldığı halde, şuur, şuuıaltında AYRICA kârlar abidesi». Bıraz daha muzib olup bitenlerden tamamile habermizaçlılar buna meçhul sanatkârla sizdir. Zsten, haberdar olmak da nn bir r.evi «anıtkabri» diyorlar. istemez! Bununla beraber, dâhileri, yazar Göiühnemiş. duyulmamış her şey MESKEN KREDİLER için alay vardır. Bazılanna göre, ları ve kompozitörleri yaratan şuuraltıdır. Âlim ve dâhilerin zihino «sa«atkarlar stğmağı» dır. 31 EKİM akşamına Bu sıfatlarl verdiıen sebeb, ya leri gece de durmadaîi işler. Günhesap açtırınız. düz çalışan bir zihnin, gece istirapmın hakikaten abidevî oluşu v« nihayet görünüşündeki alışılmamış hat ettiği fikri yanhştır. Zihin, hiç bir zaman tam manasile dinlenmez. tesirdir. , Küçük ve büyük olmak üzere iki Şuuraltını gündüz yapıla«n işleri sahneyi ihtiva eden binanm 1380 tamamlamağa memur gece işçilerikoltuğu .vardır, 1956 sonbahannda ne benzetebiliriz. Fakat, şuuraltının bu işte muvaf açılacak, 12 milyon mark sarfile ik mal edilecektir. T. A. fak olması, gene şuurun vereceği Kırısıklığı yok eden iğnenin estetik ameliyattan iyi oietağu söyleniyor bi değildir. tYürümiyen» preparatm adına o «Vismut preparatı» demektedir. Kırışıklıklar arasındaki çukurlukîarda şiskinhee meyrfan vermeden dokular vücuda getirmektedir. Bir santimetre küpde 0,1 graın miktannda yağlı, yumujatıeı ve besleyici bir suspansiyon ihtiva etmektedir. Cildin nesiclerini besledikten başka sızıp dağjlma kabiliyetl vardır. Derinin altmdaki dokular arasmda birikmez. Yani yumaklar teşkil edip yüze şekılsizlik vermeı. Her iğne gibi kısa süren bir yanma ile zerkedilir. Enjeksiyonrlan bir iki saiye sonra kırışığın düzeldiği görülür. Çukurların doldurulmasile husule gelen düzleşme ise yüzün ifade tar» ve tabiî mimi>1"ri savesinde kaybclur ve sonradan kat'i şeklini ahr. Böyl» bir te^avi ile bir ksç haftalık bir bekleme, kırışıklıklarrn kaybolmasına ve nerice olarak yüzün taravet ve tazelik kazar>.rr'P'?ır>3 kâfi gelmektedir. Doktor Hedy Gülesberger'in hazırladıgı ilâc hakkmda şu malumat verilmektedir: 1 Menfi reaksiyonları müşahede edilmemiştir. 2 5 ilâ 6 gün zarfmda t?sirini müsbet şekilde göstermektedır. 3 Sonradan vücude gelen ^i|kinlikleıden korkulmamahdır. Çok sürmez, kaybolur. 4 Yüzün güzelleşmesi ve cildin asıl şeklini bulması için mu=yyen süreli bir tedavi lâzımdır. Tekrar bozulma ihtimallne karşı alınacak tedbirler ayn meseledir. Bu takdirde «Casbis» denilen gene besleyici maddenin enjesiycnuna geçilmelidir. Bir kaç ay içinde kınşıklıklarırı tekrar teşekkülü ihtimal lerini onunla bertaraf etmek k3bildir. İlk defa parafin ile yapılan böyle bir tedavi geçici olmuş, bu madde kan dolaşımına tâbi olarak yürüdüğü için istenilen neticeyi vermemiş tir. Onun için zeytinyağı ile karıştm lan parafinin terkedildiğine ayrıca i$aret edilmektedir. ünyamn iki ucıında iki muazzanı f Kolttuyad» iu^a halindeki tivatranun görünüşü • 4 Hayti'de Krislof Kolomb için dikilmekfe olan âbide, Amerikalının şükran hiskrini belirleeak aıametledir. Kolonya'da inşa halindeki tiyatro binası için de Avmoanın en modern livaîrosu deniliyor re< Hayti'nin «Ciudad Trujillo" ?ehrinde hummalı faaliyet hem inşaa*in g«niş yer kaplamasındarı ve hem de çak şümullü bir hâdiseyi ebedileştirmek gayretinden ileri geliyor. Temel atılmış. bitmistir. Toprak üstüne çıklklığı şu günlerde sen»lerce yontulan taşlarla binaya Ttifa vermek kolay olacaktır. Bittikten sojıra da 21 projektörün ayd.ınlatacağı abide. Amerikanın îükran hislerine tercümafl Jactik, bu kıtada yaşayan 21 mijr 'ten h«r bjrini bir ışıldak temsil edecektir. Modelin ehramlardan ahnmış olması bir tcsndüf eseri değildir. Işitı azametini ifade bakımından Mısır ehramlarına müracaat ekmek yeni mimarinin temayülleri arasına şirr, YüVsekl : k Lir tarafa, geniş Dürvsnın iki ucunda iki muazzam sbide yükseimektedir. Onlardan başkaı yerlerde de bu çapta 3bi'Jp'er yükselebilir. LÂkin eöşe ç?rpan %ekil ve ; riüklerile bu beriküere hu?»ısî hir mevki vermck ic=b etmektedir. Yıkılmış şehir Kolonyanın damları üzerinde yeni ve modern tiyatronuT! monünental inşaatı. Kris tof Kolomb'un Amerikayl keşfet^."511^6 remiz diye gösterilen bü» yük 'nşaata tekaddüm etmiştir. Biri iki senede bitecek: diğerj 13 *en»Hk temel hafrîvatından sonra temel taş larrna oturacak. Haber veri'diğine göre Hayti abidesınin tnşlnrı yontulmaya ha?lamıştır. Ameıikanın ki=ifi için yalnız Mısır ebrümlannın azameti kâfi tffiı iilm'iştür. Zira ondaTiberi böyle biı ubıdenin dikıu.*t;d;.»ın« 15a lemesine bu tarihî yapılann oturaklılığı, gösterişe en uygun gelenidir. Kolonyadaki tiyatro yapısma gelinee, hakksnda çok şeyler söyleniyor. Burada hulâsasını verelim: Klâsjk tiyatro binalanndan başka ve modern ihtiyaclara cevab verecelç tarzda yapılmaktadır. 34 metre yüksekligindeki sahne kısmı, kilise kulelerinin sivri uçlarile çentikleşmiş bir şehirde küt bir kuleyi andjrmakU'dır Çelik ve beton ilk najjarda sivrilmek için yabancı unsur gibi görünüyorsa da bir noktaya gelip duruyor. İşte butıdan sonra da yayılıp genisleme haşlıyor. Yeni binada tarihjn tesiri yaktur. Sü;unlar üzerine binayı kurmak şık kına gidilmemiştir. Orta asra aid çatılar arasmda birteviye yükseliyor. En aıağısı yüı senelik yıkık BAHÇELI APARTMAN OAIRESI 120.000 3 0 0.000
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle