Katalog

^ . J M E y l u l 1951 Yazan. ROBERT FAB1AN LONDRA 99 Johnny'nin Sigaranın birini söndürmeden bi bu mal üzerinden alınması mutad rini yakar; ıskarmoz parmaklannın gümrük resmi ödenerek memlekete uçlan sapsandır. Ustelik, elleri, fo sokulur. tograf eczalarının bıraktığı siyah Kili elli Johnny'nin müşterileri. lekelerle doludur. Kirli elli lâkabı bu filmleri, seve seve, üç liradan on Geçen hafta içinde hepimizl çok oradan gelir. liraya kadar kira ile alırlar. Johnny yakından ilgilendiren iki yanşma Johnny, profesyonel olarak 15e bunları hiç bir zaman kendisi oy Seyyar satıcılar da mahalle vardı. Birisi yerli oyunlar, öteki de başlamıştı. Nikâhlara, vaftizlere natmaz. Filmleri, ne yapjp edip aralarında yüksek sesle otuz sekiz ressamımızın katıldığı gidij'ordu. Kendi laboratuan va:dl, bir projeksiyon salonu vücude getir büyük tablolar yarışması. bağırarak satış amatör fotoğrafları çekmek ve yımiş olar hususî muhitlere kiralar. Yapı Kredi Bankasının çok iyj knmak suretile de açıktan biraz yapamıyacaklar Birkaç dofa gösterildikten sonra bu niyetler ve oldukça büyük maspara kazamyordu. filmler bir koleksiyoncuya satılır. raflarla tertiblediği her iki yarışEır gün, yıkaması için kendisine Anadolu yakasmda bir kısım şo ma da umulduğundan daha büyük Fransız filml'eri biraz daha pa förlerin klakson yasağma geririlen filmler arasında bir rulo riayet hahdır, fakat ışık tertibatı kötü etmedikleri Vilâyet ve Belediyeye bir ilgi ile karşılandı. Halk oyunçıplak kadın fotoğrafı buldu. larım görmek için tam dört gece yerlerde çekilmiştir. yapılan şikâyetlerden anlaşılraakta üstüste Açıkhava Tiyattrosuna taJohnny, bu ruloyu yıkadı. Haber çabucak etrda yayıldı, çok geç Müşteriler, çok geçmeden bu film dır. Vilâyetçe verilen emir üze şındık. Açıkhava Tiyatrosunu hiç meden, düzünelerle çıplak kadın lerden bıkarlar, daha açık saçık rine Einniyet 6. Şube motörlü ekip bir oyunda bu kadar ağzuıa kadar resmi nılosunu. yıkatmak için o şeyler istemeğe başlarlar. Johnny leri dün bütün Anadolu yakasınJa dolup taşmış gördüğümü hatırlamıonları da tedarik edebilir... Paraya sürekli kontrollar yaparak klakson yorum. Son gece yer bulamayıp na getirmeğe başladılar. Çünkü fotoğrafhaneler. çıplak ira kıymak şartile.. yasağına riayet etmiyen joförleri kapıda bekleşen kalabalık görüledın fotoğrafmı yıkamazlar, hattâ Fakat bu filmler kaçak ithal edil takib etmişler, bunlar hakkında lü cek bir şeydi. müşteri, bunların artistik fotoğraf miş değildir. Bu türlü fürlü film zumlu kanunî işlemleri yapmışlarRessamlarımızın işlerin» gösterllar olduğunu iddia etse bile. Devö leri İngilterede çevirnıek hem daha dır. Gerek İstanbul ve gerekse lopman esnasında filmin bozuldu emin, hcm daha kolaydır. 16 mm. Anadolu yakasmda klakson yasa len ilgi de bir o kadar canlı oldu. ğunu söylerler, özür dilerler. Baş lik amatör sinema makinelerile çe ğına riayet etmiyen şoförlerin taki Gazetelerimizin iç sahifelerinde yer havadisleri lannı derde dokmaktansa, filmin virirler, rastgele oda da stüdyo va bine ve haklarında kanunî muame alan ufak tetek sergi birdenbire en önemli konularımız parasırıı ödemeyi tercih ederler. lenin yapılmasma devam edilecekzitesi görür. arasına girdi. Milletlerarası beşinci Johnny, fiatlannı arttırdı. MüşteJohnny'nin müşterilerinin çoğu, tir. eleştirmeciler kongresinin tablo yari bu yüzden eksilmedi, bilâkis art Diğer taraftan, gürültü İle mü nşmasına üç eleştirmeci ile katıltı. Johnny o zaman. fotografın bu PaddinRton ve Chelsea'den devşir{ubesinin büyük imkânlar sağladı medirler. Londra'ya sık sık uğra cadeleye de devam olunmaktadır. ması yarışı bir o kadar azdırdı. Şu yarışma denen olay güzel mi ğını anladı. Bir stüdyo kurdu. çıp yan birkaç iş adamı da bunlara Belediye Zabıta Talimatnamesi gece saat 23 e kadar radyo, pikap ve çirkin mi biLrroem ama insanca ollak fotoğraflar çekmeğe ve «sanat dahiidir. amatörlerile viicud güzellieini inŞimdib'k Kirli elli Johnny gayet saine gibi eğlence vasıtalarınm, va duğu meydanda. Hepimizin kanıce'.iyenler» e satmağa başladı. kurnazca çahşmaktadır. İlk sürç tandaşlann huzur ve sükununu ih mıza kanşmış. Yarışma kokusuPosta ile müstehcen resimler gön mede, yakasını polise kaptıracağınj lâl etmiyecek şekilde çahnmalarını nu alır almaz hepimiz davranıyoderdiğinden dolayı soiuğu mahke bilir. Adalet huzuruna çıkacak o âmir bulunduğundan bu saate ka ruz. Yarışma, yarıştırma mikrobu rr.ede almakta gecikmedi Zabıta, lursa aijır para cezasına, belki de, dar dahi etrafı rahatsız edecek şe kanımıza öylesine kanşmıs ki yaonun stüdyosunda, İngilterenin dört ama sadece belki de, birkaç ay hap kilde eğlence vasıtası kullananlar rıştıracak bir şey bulamazsak sıVir tarafında oturan yüzlerce müş se mahkum olacaktır. hakkında takibata girişilmiştir. Ay kıntıdan çatlıyoruz. Kannca yarıterisinin lİ3tesini buldu. Johnny, rıca, yüksek sesle satış yapan sey şından tutun da tükrük yanşına Fakat Johnny'nin buna aldırdığı ç?rpıldığı âzamî para cezası olan yar satıcılar da takib edilmekte kadar her türlüsünü denemişizdir. yoktur. Hapishanede kaldığı müdon lirayı gık demeden ödedi. dir. Merkez hal binasında mevcud Yanşma insanca bir olay ama yaMüşteri listesinin müsaderesi o detçe asıl gücüne giden şey, herhoparlörlerle seyyar satıcılara, ma rışanlann kuvvetleri denk olursa na hiç bir zarar vermiş değildi. Bu hafta yıkanmak mecburiyeti olacak halle aralarında satış yaparken tadı çıkıyor. Kuvvetler denk olliîteyi Johnny, çoktan 8 mm. lik bir yüksek sesle bağırmamalan husu madı mı yarışma çoğu zaman boMüşterilerinin, o zavallı budala su devamlı surette bildirilmektedir. filme çekmişti bile. Koca liste, bu ğuşmaya dönüyor. Kuvvetler eşit suretle, hap kutusu kadar küçük lann, onun hapisten çıkmasmı bek Gürültü ile mücadeleye arasız de olmadı mı gene insanca bir duyguliyeceklerini gayet iyi bilir. bir kutuya sığabiliyordu. vam edilmesi hususunda Vilâyetçe ya kapılarak çoğumuz kuvvetsiz İşe şeylan kanşınca Polisin fotoğraf stüdyosuna yapilgililere kat'î emirler verilmia bu tarafı tutuyoruz. Kuvvetsiz tarafa lığı baskını gazetelerde okuyunca Hususî sinemalar kâfi gelmezse, lunmaktadır. yüreğimizi katarak onu yüreklenbir hayli endişelenen müştanler, Londra'da, size arkadaş olarak bizdireceğimizi sanıyoruz. Kuvvetli; biraz sonra, kirli elli Johnny rl..n zat şeytanı tedarik eden kimselcr çoğu zaman kuvvetsizi yere vurunbirer mekrub aldılar. Johnny bu de bulabilirsiniz. ca da fena halde canımız sıkıhyor. Işletmeler Vekilinln basın rn?khıbda. müşteriye, isminin o lıs Londra'nın giibeğinde, sihirbazlık Durup dururken kuvvetlinin düştoplantısı tede kayıdlı bulunmadığını sövlüve büyücülük. hüddam çağırma âyiGeçenlerde bir apandislt amellyatı manı kesiliyoruz. yor, teminat veriyor. fskat (acaba ni gibi işler, mütemadiyen artmak geçirmiş olan Işletmeier Veklll Fethi her şeyi itiraf etsem mi diye düYarışların keyifli olmasmı istitadır. Bugün baskentte mevcud Çellkbaj bugün saat 15 30 da SümerEİi"iivorum) diyordu. Aık>?m^nn, toplantısı şeytan çnğırıcılar, ortaçnğda, sihir bankta bir basınüzerinde genijyaparak yenler daha yarışbaşlamadan kuvkömür mevzuu tzahat e?ki bir is üzerinden :ki lira a'avetlerin denk olmasını sağlarlar. At c.ğı kaldığını ilâve ediyor, miir baz karıların Tovver Hill'Je ateşe verecektir. yanşları böyledir. Yarışan atlann atıldıkları devirden daha fazla satriden. bu parayı yollaraasmı r;ca Belediye, Umumî Meclis seçimleri aynı kandandan olması, ağırhklann yjda mevcuddur. ediyordu. ve Halk Partisi denk olması başmdan istenir. BiFinlandiya zabıtası, Helsingfors'da Bu suretle topladığı paalir C. H. P. Saımtya ocak kongresi dün siklet yanşına motosikletlerle kameydaan çıkarılan bir büyücülük yapılmışlır. Bu münasebeıle konuşan Johnny'yi kalkındırdı. Fakat bu ser tılamazsınız. Şu kiloda bir boksörü vete rağmen, berbere gidip sok^lını mcsclesi için, günün birinde, Scot İl Başkam Tacedtiin Özgüci'er. mahalll ağırlığınm yarısı bir boksörle karland Yard'ın yardımım istemişti. seçimlere temas ederek Belediye ve traş ettirmek, sırtına temiz t i r şılaştınrsanız kaç tane bilet satabigömlek geçirmek, yeni bir çift a Tahkıkat esnasında, kırktan fazla Uımım! Meclis seçimlerinin 7 kasıma lirsiniz? çnlınmış cesed, oralan buraları bırakılnı^'ina itiraz etmistlr. yakkabı almak ihtiyacını ı''jymadı. 4 İneiliz mayin tarama Her türlü yanşmamn insanlan Arkadaşları şimdi, Fransadn ve doğranmış halde ele geçti. Suçluların evinde bulunup musadere egcmisi gcliyor ügilendirdiğiai bilenler zaman zaAmerikadan gelme açık saçık ~etngillz donanmasına mensub 4 ma man sanat adamlnrını da bu alan a ?imli mağazinler satıyorUr. He clilen sihirl>azlık kitablan, Londramen hepsi elden düşme şeyler. Çün da basılmıştı. 666 numaralı İfrit di yln tarama Remisi 2328 eylul tBTflfleri sürüklüyorlar. Denk kuvvetlerin arasında lirmnımızı ziyaret edecektir. kü bu mecmuaları satın ahnlnr. ye anılan Aleister Crowley, Brigh Hickox adlı Amerikan mııhribi de 5 yanyana gelmesinden çok güzel sonuçlar çıktığı oluyor. Oluyor ama okıHuktan sonra, yarı 'iatına el ton civannda oldüvjü zaman, Lon ekimde iimanımıza gelecekrir. dra ş>oytan çağıncılar kulübleri âzasanat alanmda kuvvetlerin denk olden eıkarabiliyorlar. Sarari bir kadın, 33 piinlük duğunu ölçmok kolay olmuyor. BuJohnny bu şekilde müşteri dev lan Lewes ve Shorcham, cenaze a1 11 çocıısi" " ölümüne sebcb rada en büyük güçlüğü doğuran sirmektedir. Çünkü. magazinlerin layma katıldıinr. oldıı iç sahifelerinde. kursun kalemile sebeb; çoğu zaman; sanat aciamının (Arkası var) Tatihte oturan Mııtafa Baymanlının ypzılmış bir posta kutusu adresi 25 yaşındaki karı«ı Kadriye Baymanlı. kcndi üstüne biçtiği kıymetin devardır, mecmua okuvucusunıı, mck dün evde kimse yokken sara nöbetine ğişmesinden; kaşla göz arası değiştııtulmuş 33 aünliık çocugunun üstüne mesinden doğuyor. Sanat adamı detublaşmaşa davet eden bir de ncMERIIUM NECMEDDIN düferek boüulmasına sebeb olmuştur. saj yazılıdır. diğimiz kişi bir dakika önce kenKaza hnkkındn tnhkika» yapılmaktadır. SADAK RUHUNA Bu davete icabet etmak pat''ecüni dünyanın en önemli yaratıkBasınYayın vc Turizm Uraum M EV Lİ D tini gösteren kimse, çok geçmeclen iarından birisi sanırken birkaç daB.ıb.ımız ııiPrhum Müdiirii I^oııdraya çitti Johnny'nin ağına yakalaaır. Çünkika sonra gene kendi eli ile kenBaEinYayın ve Tarizm Umıım MüNECMEDDİN SADAK'm kü, kısa bir zaman sonra. uir rıüsdürii Muammer Bnykan. Londraöa top disine öyle korkunç bir numara verııhuna ithnf ediimek üıere 21 tehcen film seansı için davetname Sanat alr,nacak Beynelmüel Turîzm kongresine rir ki şaşar kahrsınız. eyh'ıl 1954 salı gunü ikindl namagelir. Ama bir müddet mektu'olaşİStlrak etroek üzere dün uçakla şehri damlarını yakından tanıyanlar; onzını mîiieakıb Şişli Camii Şerimlzden ayrılmışiır. Kongreye Tiirkiyemak suretile müşteri kâfi derefinde. memlekotitnizin değerli ehli ların; bu bir uçtan ötekine gidişteki nin turistik imkânları hakk'nda hir Kur'nn Mevlidlınnlarındnn Belecede lekelendikten sonra. rnpor verecek olan Muammer Bayknn, çabukluklarma bir türlü akıl erdidiye Başimamı duahan Seyyld Bu muhitleri tamyanlar için, Pariste de turizm mevzuunda Incele remez, ayak uyduramazlar. Yaptıâı Hacı Hafız Nıısret Yeşilçay idameler yapncaktır. müstehcen film bulmak kolaydır. işi be§enmiştir, birden ayakları resinde Hacı Hafız Hasan Akkuş, Bunlar Pariste, NewYork'ta serHafız Mecin Sc«igür. Hafız Zeki ycrden kesilir sonra ayaklan yere HAVA bestçs satılmaktadır. 16 mm. lik AHln ve Hafız Ali Giiises işiiradcğer dcğmez yaptığı işten soğukile okunıcak Mevlidl Serife arzu Sehrimizde riün siihıınet 30 dere200 ayak film, NewYork'ta 24 domuştur. Kendi eli ile kendi işini eden akraba. dost ve din kaıdeşceye kadar yıik.^elnv'tir. Yurdun lara satıhr. Transatlantik tayfalalcrin teçriflpri rica olunur. muh'elif yerlprinde kavdedilen en öylesine batırır ki bu alanda hiç n bu filmleri getirmek işini üzeryüksek sıcnklık fİPrfcrleri şııdur: bir eleştirmeci bu kadar insafsız Mrrh'imun kı?lnrı Diy.irbakır 32. r<îirne 3?. Adann lerine alırlar. Bobinler, çoğu zaNpcla F.nİPnı. Leyli Bakım olamsz. Ne yapar? Meselâ yont31. İzmir 31. Ank..ra 29. Kayseri 27 man, boş film olarak ithal edilir. tuju heykeli paıça parça eder, yapYeşilküy Meteoroloji istasyoııu. yurdumıızu annrmal bir sıcnklık tığı resmi yırtar. Hangi eleştirmeci, dnİBasıııın kn;ılarlıgını ve şehrinıizGÖMLEK ve T R İ K O T A J elcştirme fonunda bu kadar ileri de bıifu'm de hnva durumunun degk'ebilir? Satıctlarının naznrt dikkatine : t:ismiypreSini hürtirmrktedlr. Piyasada şimdiye kadar hazır gömleklerriii Sanat adamlarmı iyi kötü bir hibir inkılfıp zaya getirmek onlara değil bizlere EYLÛL 20 MUHARREM 22 düşen bir iş olımlıdır. Bu bakımdan, onlar arasında bir yanşma •s a yspmak şart ise yarışacak olanları Gömlekleri ısmarlama dıkis iizerinde bazır fiatına satış c \ grupbra ayırmak, yarışmayı denk a yapmaktadır Yaknları, i<; astarları yıkanmış lâstikotinlt kuvvetler arasında sağlamak gereV | 5.45 1 2 07 15.35 18.11 19.45 4.05 imal edilmekledir. Boy biçki ve dikişi cnsalsizdir kir. Toptan satış yeri: İstanbul Kürkçii han No. 39 E. J1133İ 5.56 9.23 2.00 1.32 953 Geçen hafta içinde olup biten Iklndl $ehir marifetleri =haberleri Çevlren: HATÎCT yİLDAN Pazartesi Konuşmaları ABAHTAN ABAHA... 4 Kasım 1954 fırsatını da kaçırmıyalım Giirültü ile mücadele Bedri Rahmi Eyuboglu yerli oyunlar ve büyük resimler yarışmasında, yanşanlar denk kuvvette olmadığı için hiç beklfnmedik sonuçlar ve hatın sayıhr tatsızlıklar doğdu. Yerli oyunlar yanşması jürisine katıldığımız için hiç birisini kaçırmadan oyunlan büyük bir ilgi ile seyrettik. Yirmiden fazla oyun vardı. Bunlardan ancak yarısı denk kuvvette idiler. Biz; Trabzon, Bursa, Erzurum, Kars, Adana, Balıkesir, Elâzığ, Diyarbakır, Urfa, Artvin ekiplerini denk kuvvette bulduk. Bunlar arasında kadmlı erkekli oynanan oyunlara aynca bir değer vermek lâzımdı. En kuvvetli ekipler Erzurum, Trabzon, Bursa olduğu halde kadınh ekipleri bunlar arasına katmağı bir borc bildik. Bu arada bir çok 11lerimizin yanşmaya yalnız erkeklerle gelmesine şaştık kaldık. Peki bizim erkeklerimiz coşar oynar da kadınlannuz oynamaz mı? Anadoluyu inim inim inleten kınagecelerinin kahramanlan erkek mi yoksa bu kadar ilgi toplayabilirler mi idi? kadın mıdır? Bir sıkıntıh, bir üzüntülü, bir Her ne hal ise konumuza gelellm. Her biri bir başka âlem olan belâlı on beş yirmi dakika savusbu oyunlar arasında ille de birin turduk ki sormayın!. Bu canım oci, ikinci, üçüncü seçmek kimin yunlar o dakikalar arasında büyükhaddine? Kim etti bize bu k i n lüklerinden, güzelliklerinden bir şeyler kaybediyorlardı. Birdenbiteklif? O canun oyunlarm sonunda bü re bu bedava davranış, bu içten tün ekipler sahneye cralandılar. gelen kıvranma, bu başıbos: Y» Boyunlannı büküp derecelerini hey!, bu canım memleket kokusu. beklemeğe başladılar. korkunç bir imtihan odası havası Acaba hangimiz birinci oldukî na büriindü, dondu kaldı: Hangiraiz sınıfta kaldık? Hangi Acaba kaç numara aldık? miz geçtik? Eğer bir çok karışık islere Seyirciler ayakta merakla sonudüzen vermekle söhret salcun bildirilmesini bekliyorlar, vapurlannı, otobüslerini kaçırmak pa mış bütün bu gösterileri tertiblemiş olan Kâzım Taşkent oracıkta hasına herkes bekliyon olmasa ve işe karışmasa bir sürü Kim kazandı? Öyle ya? İlle de birisinin kazan tatsız şeyler olacaktı Bir ekip basması lâzım. Halbuki aynı kuvvette kanı ortaya atıldı: dört beş ekip var. Zaten aynı kuv Biz para değil, derece istiyovette ekipler olmazsa bu oyun'ar ruz. En çok oy alan bizim ekiptir. stanbulun fethinin beş yüzüncü yıldönümünü lâyığınca kutlayamamıştık ve tarih mnvacet â n edilmesini istiyorum. hesinde mahcub düşmüştük. Diye bagırmağa başladı. Şimdi de modern hayatın icabKısacaji, birincilik, ikincilik, üçüncülük kapıları önünde az kal lannı yerine getiremezsek medesın bu canun oyunlar hiç beklen niyet dünyası karşısında gene üzünmedik bir tatsızlıkla sona erecekü. tülü bir âkıbet bizi bekliyor. Eli Neden? İlle de yarış olacak, ille de kulağuıdadır... birisi başta, birisi de en sonda geDünkü gazetemizde, «Otuz bin lecek ki; işin tadı çıksın. hemşireye ihtiyac var» diye bir Tablo yarışmasında da aynı sa haber ve «Hemşirelerin çalışma karbk bütün heybeti ile kendini şartlan berbad» diye bir şikiyet gösterdl. Memleketimizin en de mektubu dikkati çekiyordn. Bunğerli ressamlanndan en aşağı bir lan okuyunca, akhma geldi: düzinesini bir araya toplayan bu 4 kasım 1954. biz Türkleri birind yanşmaya sadece gönül eğlendir derecede ilgilendiren milletlerarası mek için katılan bir bayan; Aliye mühim bir hâdisenin yüzüncü yıXBerger birinci oldu. Jüri yukanda dönümüdur. Maalesef hâlâ tedasöylediğimiz gibi Avrupanın ta rik te bulunmuyoruz. Halbuki bünmmış üç sanat elestirmecisinden tün dünva o güa için hazırlanmakkurulmuştu. Rivayete göre bir se tadır. Bizse ihmalimizden dolayj ne emekle ortaya konulan 33 tane; maddi menfaatleri bile tepmiş olaüç metreye iki metrelik tabloyu cağız. bir saatte incelemişler ve mükâfatModern mânadaki hemşirelilan vennişlerdi. Acaba kendi mem ğin temelleri. Kırım harbi sırasınleketlerinde de bu kadar çabuk mu da, 31 yaşmdaki bir İngiliz asıl davranırlardı, pek sanmıyoruz. kadmı tarafından İstanbuida bizim İkinci ve üçüncü dereceyi alan Selimiye kışlasında atıbnıştı. Meşressamlar mesleğin çeşidli çileleri hur romancı Dirkens'in sefi] hasni çekmif, büyük fedakârlıklar pa talara dair bir eserini okuyup insahasına meslekte tutunabilmiş kim nî hisleri galeyana gelen bu Floselerdi. Onlann derece alması rance N'ightingale, zaten cerrah ve kimseyi sasırtmadı, ama birinci hekim olarak yetişmiş hulunuyordu mükâfat; başta; kazananın kendisi ve kendi parasile Londrada bir baolmak sartile bütün ressamlanmızı kımhane kurup idare etmekteydi. şaşırttı. Ne yalan söyliyeyim ünlü Kırım harbinde askerlerin yaralansanat eleştinnecilerinin Akademide maktan ziyade bakımsızlık yüzünki beşinci kongrelerine katılama den helâk olduklannı öğrenince dığım için üzülüyordum, ama on sosyetenin kırk kadmuıı toplamak lar arasında en önemlilerinden sa ve ingiliz Harhiye Nezaretinden yılanlannm ne biçim resimden hoş tahsisat koparmak başansmı fföslandıklaruu gördüğüm zaman, A te^di. İstanbula gelince evvelâ Üskademideki konuşmalan kaçırdıgı küdarda merkez kurup sonra buma hiç de üzülmedim. radan harb sahasına gitti. Bizzat Kırk kisiyiz, birbirimizi biliriz. koleraya yakalanmakla beraber göBenim bildiğim Aliye Berger sanat zü yılmadı; faaliyetine devam için çilesine inanmıs bu insandır. Biz Türkiyede iki sene kaldı. Vatamna onun gravürlerini, «çinko, bakır dönüp yalnız modern hemşireliğin üstüne kazarak kâğıda bastığı re esaslarını atmakla yetinmedi; mesimleri» bir zanaat çilesine bulan dcnî dünyada bugün çok mühim dığı için sevdik. Ama yüksek jüri rolü olan (fakat bizde hâlâ diknin en iyi resim dediği tablosunda kate alınmıyan) «Sosyal işler mübu çileden eser göremetlik. Ünıü tehasssılığı» nın fi'len bânisi oldu. jüri, sevimJi sanatkârımızın ilk de«Sosyal işler mütehassıslığı» fa yağlıboy» fırçasmı eline aldığını apayn bir mevzudur. Meselâ. hasduyduğu zaman her halde çok se taneye bir aile babası düşer... Dükvinmiş ve: kânı artık işliyemez olur, kirası D TÜRK EKSPRES BANK EYLÜL KEŞİDESİNDE Tevekkeli değil, henüz çoeuk ruhunun tazeliğini saklayan bir tablo oluşu bundan ileri geliyor, demiş olmalıdır. Jüri eğer bu resimde bir çocuk elinin tazeliğini buldu ise çocuk resimlerindeki ressamca davranışı hiç bir zaman tatmamış demektir. Ne olursa olsun jUrmin vardığı sonuç, resmi meslek edinenleri sanat eleştirmecilerine yaklaştıracak yerde uzaklastırmıstır. Eğer jüri: Bu resim denilen nesneyi ressamlardan başka herkes yapar. Diyerek böyle bir sonuca vardı ise, buna bir diyeceğimiz yok. Ama gönül ister ki Aliye Berger jürinin kendisine açtığı kapıdan mesleğe girsin, mesleğin çilesini çeksin, başa geçmeğe boş versin de bir kalem hizaya gelsin. verilemez, davasma avnkat tedarik edilemez, evlâdlarile nğraşacak kimsesi yoktur. Ailesi de, işi de perişan olacaktır. Hastanede. ne doktor, ne hemşire bu şahsi davalarla ilgilenebilir: rira bu cihetler mesleklerinin salâhiyet hududu dışuıdadır. İşte, medenl memieketler, vmktile F. Nightingalei» buna benzer 19lerle de uğraşmasuıduı'' übara alarak yepyeni bir meslek yaratmışlardır. Bunun üniversitede bir şube teşkil ettiğini görüjoruz: «Sosyal işler mütehassısı» olarjk yetişen müncvver, cemiyettn ve ferdin ince taraflannı bğrendiğinden hastanın yanına nazikâne yaklaşır. sinirlendirmeden lâf açar, onun hususî derdlerinl öğrenir. lcabına göre. ev sahibi ile. davacı ile, dükkândaki ortakla hastanm lehine anlaşmalar yapar... Zavallı aile babası da hastaneden çıkınca batmanuş hulunur... Aynı sosyal memur, diğer hastalara da çıkar yollar ararlar: Onlan artık beceremiyecekleri ağır mesleklerinden kurtarıp münasibince kolay mesleklere koyarlar. Bu şekilde aliller bile kendilerine ve cemiyete faydalı oIıırlar. Ve sosyal memurun sabrsı yalnız hastaneler değilrlir, fabrikalardır, ticaret müesseseleridir, bankalardır, devlet daireleridir, hulâsa, diinvanın insanlarla meskun her yeıidir. Bu ideaün ilk kıvılrımı yüz sene evvel Selimiye kışlasında parlad'.pına göre. bizim hpm bemşirelipj. hem de sosyal isyarlıfı kavrayacak ve diriltecek bir vsrlık göstermemiz lâzımdır. Aradan bir asır »eçtiğini de dikkate alarak, sür'atle! 1949 da, sayın Celâl Bayartn ve türüi ıri'pievverlernnizrn istir'i'e bu enıeü sirdecek bir cemiyet kurulmuştu ama. hrnüz nerice vermiş dejildir. Vade çatıyor. Bu uğurda hir faalivet göterem«>f"*k insBnlıea kartı cidden mahcub d''»1riz. Halbuki, herkeste mevcud hiisnüniyeü teşkilâtlandmp bir (Hemşire ve sosyal bilgiler koleji) nin temelini F. Nightingale'in emek verdiği Üsküdar Haydarpaşa arasında atarsak. çok variddir ki. beynelmüel yardımlar dahi gorelım. He'e hiz 4 kasım 1354 de morlern manarla matluh mimarili bir hastanenin ve ö^renci yurHunun temellerini atalım .. F. Niîhrinçale'in Türkiyeden ayrıldığı tarih iki sene sonradır; müesseseyi o zamana kadar bütün insanlığın yardımile tamamlarız. Ve eminiz: bu iki şerefli ve lüııımlu meslege kızlanmızdan. erkeklerimizden talibler de akar, akar... Her halde bu yüzüncü yıldonümü fırsatından faydalanmalıyız... Hem vazifemlz, hem menfaatimiz icabıdır. HER HAFTA ALTIN ME DlKKAT: Kadıköy Ajansımn açılışı münasebetiyle Kadıköy Ajansı için hususî ALTLN KESİDESt VLİD Çorum eski Aziz aile reisimiz milletvekıli merhum Ş E B A MÜNİR ÇAĞIL'ın vefatının kırkıncı gününe tesaduf edeıı 209954 bugunkü p. ?artesi günü ıkindi Daır.azından sonra Sisii Camii Şerifinde Esrıd Geredeli taraf:ndan ruhuna ithafen okunacak Mevlide. dost ve arzu buyuranların teşrifini rica ederiz. E«ı ve Çocukları f I işde emniyet sur'at «CUMHURIYET» in Tefrikası: Evvelki kısmın hülâsası: Profesorlükten çıkarıldığı için, g.izeteilikle geçinen Turhan. kadınlardan çck hoşîamr; onlar yüzünden daima be.âlara uğrar. Son zamanda da. Sabahat. Seviro ve Morena isimli üç kadının pcnçesine düşüyor. Kolayca yakayı kv.rtaramadığından. bir heyete katılıp A\rupaya kapafı atrnaktan başka çare buiarr.ıyor. Arkasım bizzat Turhanın kaleminden okuyunuz: Cezaevinde kekâ... Gerçi orada da felâh yoktu ya bana. Damiayacaktı gugurik şapkası ile. rönar kap'ıyla Sabahat... Üstelik de ziyaret günü dışmda, adliye ekâbirinden birinin torpiline binerekten... Elinde bonbon kutusu. Rimeîli siyah gözlerinde iki dürdane. Damiayacaktı kırmızı beresil», kırmınlı lâciverdli etegile Sevim... Elinde bir demet menekşe. Mavi gözlerinde evlenememenin rrnlâii Damiayacaktı halka küpelenl* İspanyol dilberi Morena. Briyantinli saçları iki kuş kanadı gibi şakaklanna yapışmış. Gözlerin.le, sanki terero boğanm altında gitmişçesine endişe... Bu endişede bir ümid gizlidir: Kara gün dostluğu gösterip istikbaldeki ak günlerimi kara gün etmek ümidi. Bavullannı, otelinden, garsoniyerime taşımak ümidi... Hey yavrum, ben basar mıyun o yaş tahtalara? Damlayacaklardı bu illâllah dediğim kadınlar. Iiulâsa eşref saate rastladı bu seyahat! Hapse girmeksizin badireden kurtulacağım. Aman bre halâs!. Yani şu kadınlar da (bazıları) öyle bezdirirler ki... Gel de hak verme Fransız erkeklerine... İkinci Umumî Harb patlayınca bayram etmişler. CepHeye sürülürüz de metreslerimizdcn kurtuluruz diye. Majino'da daya sırtuıı betona, emniyettesin... Söz temıilü. liği, toyluğu .. Morenanın canhlığı, şuma gidecek sürpriz diye &nahta vi gözler... Dik bir vüeud. gerıiş bu mutlu zamana rastladı. Evvelce rımın kopyasını çıkartmış imiş! omuzlar. ince bel .. Yok bunl.ir topyekununu beş binden hesablarhovnrd lıçı . Bu mozaikleri toparlamiğa kal Katılır gülmekten küpelerıni şın bende... Ben tamamen aksine: ken, metresine beş bin verdiler. Karayağız, siyah saçları şaK'k I<âfin kısası dükkândaki hissem kıştım. Meşhur şarkıdaki gibi: gırdata şıngırdata... «Yarından tezi yok. ya bir larından ağarmağa başlamış. Os dövize tahvil oldu ve ben pasapor«Baisi berbadım oldu1» pansiyona taşınmalı, ya asma kilicl manlı burun bir adamım. Gerçi tumu ceketimin iç cebine yerleştirEvet, berbad ettinı işi'. Aralauyrîurmalı.» dive düşünürüm. Hır heybetliyim ama, sırtım kambudiğim gün. muhasaradaki kalesini rında mekik dokuyayım derken sımı belli etmem. ııımsu. Sağ orazum hnfifçe çarpık. düşm^ndan kurtarmış bir galib ben helâk. Maddeten manen he Sen otur güllâcını kendin ye Meslekî kusurlar: Masa başmda kumanHan gururu duydum. lâk... Kelimenin tam manasile güle §üle! Beni gazeteden acele ça saatlerce... KrmTiin "l'er. koram3 maddeten... Yetişmek, yetiştirmek «Azadsm, Turhan!» dedim. ayaklar... Yaradan öyle münasib ğırdılar, der fırlanm. meselesi... Mesleğimden olmak kor Yeni sedef plânları... Şimdi ne Eormüş. Üstelik sesim de kısıkçaMatbaada kapıcı göz eder: Yazan: (Vâ Nu) ku?u da caba... Çünkü ister istedır. Göğsümtlen içindenmis ı;ioi yapayım? Zaferimin tadını nasıl Senin güççük hanım bir samcz çazeteyi asıyordum. Diyeccksiniz ki: boguk konuşurum... Diyelim ki çıkarayım? Pasaportumu sallayarak attir odanda bekliyor beeey! Zaten profesürliikten kovulmuküllü ayıbımla kadmlar benden tan hepsine vedaa gitsem?. Tabiî Be adam, ne tebclleş edersin Nefes aldırmıyorlar. Znmanın ve başına elâlsmin kızını, kansını, şum, can kurtaran simidi gibi ga mekânm tadını tattırmıyorlar ba lutfen hoslanıyorlar. Diyelim kı, bu ebedî veda olacak. Aranıızda ne zeteciliğe yapıştım, mesleeimden na. Üstelik de siyaset kııllanmağa onlarca gizli cazibem var. Ama ge sahneler geçecepini kestiriyorum: kısrağını? dn edçıvVİpHi beni... İnsnniıC'im 1n mecburum. Kızdıramam hattâ gü ne de gene kızların uzaktan mer Sabahat ağlıyacak, sızlıyacak. RoSebebini anlatayım: Vaküle bir hikâye okumuştum: edecekler beni... Her biri kendi ta cendiremem. Çünkü nasıl olsa her haba alâkasma akıl erdiremiyorum. meo'nun Jüliyet'i gibi tavırlar taBedbahtın bi:i idealindeki kadmı rafına çeker. Sabnhat bütün vak dem yanımda hâzır ve nâzırlar. Sevim ne diye asılır bına? Üç, beş kınacak. Kocasının müsamahasına güvenip beni Avrupada takib edesom altın gibi bir şahısta bulama timi ister. Morena bütün nakdimi Surat asmalarına sebebiyet verip kere ya öpüştük ya öpüşmedik. yınca, beher parçasını ayrı ayrı ister. Sevim bütün dikkatimi ister. muhitimi kendime zindan edemem. Biçimli yerim belki ağzım ve diş ceğini söyliyecek. Isviçrede, Parisinsanda aramış. Şlşiide bir kadının îyi ama benim de esas unsurlarım Birine: «Sultanım»... Obürüne lerim. Fakat sırf bunlar yüzündra te, Londrada kimbilir hangi lüks gözünü beğenmiş, haydi Şişliye bunlar. Vakit, nakid, dikkatin de «Çikitihka miya«... Daha öbürü de insana âşık olunur mu ya? A otellerin adresini verip randevu Ama sesinden hoşlanmamış. Fatih ğil her üçünü, hattâ bir tekini çe ne: «Darling»... caba Sevim de mi mozayik meraklı saatini tayin edecek. cOlmaz, yapamam!» diyecete bir kadının sesini beğenmiş, bay kip hüviyetimden alsalar, gitti şah Neşeli davranıyorum, bahtîym sı?... ğim; sitemlerde bulunacak. di Fatihe. Endamından hoşlanma siyetim. rım sanıyorlar. Söyledim işte: Siteme ise ben hiç tahammül etYahu, benden beni bekliyor bun nıış. Ad..cla bir kadının endamını Bu seyahat sırasmda yetişti. Bir Mürailiğe de ahştırdılar beni. beğenmiş, haydi Adaya. S.çlann lar. Hem de kaydı hayayt şartile. Beni ben olmaktan çıkardılar. Ben Türk gazeteciler grupunun Fransa mem. dan hoşlanmamış. Modada bir ka esir alırcasına... Şunlara bakm! Ev sabık ciddî, sabık dobra dobra pro ya gideceği tutmuş. Böyle bir ânı Sevime de gideceğim faraza... dınzn saçlarını beğenmiş, gözlerin lenmeği umuyorlar benimle! Ebe fesörü... Doğruyu söylediği için gözliyen ben gibi bir nrsat düşkü Sevim cakacıdır, üzüldüğünü belli Ö L Ü M çabalayacak: «Boş den hoşlanmamış. Haydi gene ters diyen malları edinecekler benil dokuz köyden koğulan profesörü... nfl için, (deme ölürümı meselesi. etmemeğe Patronla konuştum, senelik iznl ver!» diyececk. tVız gelirsin, trıs Demlryolları Telgraf MüfttUsl yüzün Şişliye... Velhasıl, idealinAtamıyorum, satamıyorum, çataPeki neyime?... Neden bana bd gidersin!» diyecek. Ama bunları HİLMİ TEL dekini mozayik bir tablo haline mıyorum. Habre kin biriktiriyorum. kadar asılıyorlar? Ne var ki ben mi d« kopardım. İyiye yahud kötüye doğru talih söylerken sesi titriyecek, dudakları dütı saat 13.30 da kalb rahataızlıtındaa sokmaöa uğrcşmış ama, mozayikin Hırsımdan patlıyorum. Saat beşle de? Hollywood jönprömiyesi değivefat etmljtlr. N'amazi bugün ftAAdav her parçası şehrin başka bir tara yedi arasında Sabahati savuşturu lim. Öyle romantik tavırlar... Öpü dönerse dönüyor. Felâketler gibi titriyecek. Ayazma Camiinde öğleyl müta«kık Zaai gösteıijinden hiç hoşlan kılınıp eenaz* KaracaahnMd* fBtBrOlcfmda... Biçare âşık da tarümar... rum, tam tarihî etüdümü yazaca şürken öyl» göz süzmeler... Yahud saadetler de birbirinin ardından Ben de ona benzedim: Sabahatin ğım, eve gelirim ki, Morena mut yersiz huşunet, klark geçmeler... geliyor. Yemiş iskeleslnde ecdaddan mam, (Arkası m ) •yyam görmüşlüğü... Sevimin gene fağuna glrmis, gullâç pifiriyor. Ho Dalga dalga sarı saçlar, hüjyalı ma kalmt histeli dükkAnın satüi|i da