27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tef Yajan ROBERT FAB1AN L0N1A GECELEBI S e h i r = J3 Q ^ e n ^ HATICE VILDA.N Evîul 1954 1 Bir katilin hikâyesi Ahlâk fesadımn cürüm sayılan yegâne şekli homoseksüelliktir. Ar ve haya duygularına tecavüz mahi> etinde olan bu hareket, zorla girip hırsızlık etmek cürnıü gibi, ağır hapisle cezalandırüır. Londra sokaklarında aybrca dolaşır, zorla bir yere girilmek suretile hırsızlık vpk'asına tesadüf etmiyebilirsiniz. Fflcat, öyle yerler vardır ki oralara gıdersiniz. her akşam. homoseksüelierle karşılaşırsımz, size teklifler yaparlar. İşin asıl kötü tarafı şudur ki, homoseksüeller, çokluk, gayet tabii görünüşlü insanlardır. Tırnaklar m cilâladıklan .dudaklanna boya sürdükleri gibi iddialar kat'iyen asıi.ızdır Nortnal insanlardan mürpkkeb bir kalabalık arasmda, homoseksüellilrten mahkum olmuş kimseleri teshis edebilenin alnını k=tnşlarım. Bunlann pek çoğu da evli erkeklerdir. Dimağın derinliklerinde, fesadın pasu kurduğu ahlâk sınırında gelişen fesad yalmz homoseksüellikten ibaret değildir. Bazı adamlar vardır ki, meselâ kadın saçı görmekten, anormal bir haz duyarlar Uzun saçlı kadın fotoğraflarınc3=!n koleksiyonlar yaparlar ve tar.ılıklan kadmlar, saçlarmı tararmlarına müsaade ederlerse gaşyolurlar. Çok masum gibi gözüken bir merak, degil mi? Öyle ise, size Londrah bir katilin hikâyesini anlatayım. Bu katil bir saç merakhsı idi. Dediğim, bundan birkaç sene evvel, küçük kızlann çogu uzun örgülü saclarla gezdikleri tarihte oluyordu. Her bakıradan normal gözüken, içtimai mevkii çok itibsrh olan bu adam. bir gün otobüste iki mektebli kızın arkasındaki sedirde oturuyordu. Kızlann 3rgülü gaçlan, sedirin arkalığından sarkıyordu. Adam, bu saçlara elile dokunmak srzusunu yenemedi. Kızlar bu hareketin farkma varmadılar. O günden itibaren, beriki her gün, bir sürü mektebli kızı mektebe g <türen bu otobüse binmeği âdet edindi. Daima da saçlan örgülü kızlann arkasındaki sedire oturmağa çalışıyordu. Her ahlâk fesadında c'.duğu gibi, adam, bu acaib merakma ne kadar fazla dalarsa, o kadar da az tedbir alıyordu. Kızlar bazan, onun, saçlarını okşadığımn farkına varıyorlardı. Fakat pek az, saç örgülerini arkadan öne geçiriyorlar, surat asıyorlar, yahud utarnyorîardı. Saçları örgülü kızlann çoğu, saçlanrun çekilmeaine alıjıktırlar. Bır eün, bu adam, gene bir kızın sşçlanm okşadj, kız bunu görünCP gülüp geçti. Kız otobüsten indiğı zaman adam onun peşine dtiştü, Srçlarınm örgüsünü çözüp tekrar crmek için müsaade istedi ve aldı. Buna mukabil, çocuğa yanm kuron para vermişti. Bu adam, gitgide, bu çocukların saçlanna elini sürmekten ziyade, örgülü saçlarından parçalara sahib olmak illetine yakalandı. Bazan gazetelerde, bir küçük kız çocuğurmn saçlannı kestiği için tevkif edilen kimselere dair haberler çıkar. Bunlar, tıpkı bu adam gibi saç merakhsı hastalardır. Bizimki de, birkaç çocuğun saçını kesmeğe ve kimse farkına varmadan otobüsten inmeğe muvaffak olmuştu. Ama otobüs, bu adam lçin, fazla tehlikell bir av s&hası olmakta gecikmedi. Ayrıca, parklarda, umumî bahçelerde dolaşmağa başladı. Bir miktar para mukabilinde. bir küçük kızın saçlaruu çözüp tekrar örmek müsaadesini aldığı bir gün, bir tutamını kesmek hevefiini yenememiş, mukadder feh'ket o gün gelip çatmışb. Kız haykır j mağa başladı; adamın gözünün önünde işin âkıbeti canlanıverdi. Tevkif edilecekti, tahkikat açılacaktı, mahkum olacaktı, gazetelerce yanltr çıkacakö. Küçük kızı, Eusturmak için, öldürdü. Nihayet enu tevkif ettiğimiz zaman, odasında on bir tane saç örgülü, düzinelerle saç lülesi bulduk. İşte ahlâk fesadı bu şekilde geli|ir. Bir parça yüz kızartıcı ufak bir merakla başlar, çok geçmeden, önünp şeçiîemez bir cinnet haüne £elir. =haberleri Ticarethane kiraları meselesi D Ü C E L E R T ABAHTAN ABAHA... 70 lira aylıklı adama giinde 70 kurus vapur ücreti Zabıta ve adliye. saç merakhlarınui marifetlerini bilirler, ama kanun bu adamların mevcudiyetlerini taGecen gün hoş ve güîdürücü bir nımaz. Bir tutam saç kesme hâfıkrada Ondokuzuncu asır İstandisesi. alelâde bır hâdiseden ibabulundan kalmış muhayyel bir erettir, tehlikeü hale gelecek bu akıl fendicik ağzmdan vekil beylerin muvazenesizliğı alâmetini önleyici İstanbulda toplanıp gezip dolastıkhiç bir kanunî tedbir de yoktur. Toptancı tacirler dün toplanarak, arı ve bu arada «umuru hükumeZevk sapıkları vardır, yalnız kirafann serbcst bırakılması ile ti» de idare ettikleri kasdedilerek Ankaranin malı oldular, nice Anayüksek ökçeli iskarpin veyahud çok doğacak mahzurlan belirttiler İstanbulun yeniden «payitaht» ol dolu evlâdı İstanbulu doldurdu. duğu yazıhyordu. Kendi muhiti için Artık öyle zannediyorum ki ne sıkı korse giyen kadından hoşlanırToptancı Tacirler Derneği dün de yaşıyan bu efendi daha İstanbu İstanbul kendini hiç bir zaman taşlar. Bu sakat ruhlu adamın çok iazla sıkılmış bir bel görmekten bir toplantı yaparak yılbaşında ser lan devlet merkezi olmaktan çıkma ra, ne Ankara kendini eski İstanduyduğu zevkle, aynı derecede sı best bırakılacak olan ticarethane dan evvel «payitaht» olmaktan çık bul gibi sayıyordur. tıŞmın da farkında gözükmiyerek bir Fakat eskiden pek belirli bir kılmış bir boğaz görmekten alacağı kiralarını müzakere etmiştîr. Dünkü toplantı sonunca Dernek de safdillik oyunu yapıyordu. Va taşra İstanbul mefhumu vardı. zevk arasında bir tek adımlık mesafe vardır. Kadın kıyafetinde ge idare heyeti aznlarından salâhiyetli kıâ son padişahın İstanbuldan ay Meselâ esasen kendisi de Anadolurılmasile beraber 0?manlı tahtı da nun bir tarafından gelmiş olan zen erkekler de vardır ki, bu, ce bir zat şunları söylemistir: « Bu kanun, memlekette bir yıkılmış ve binaenaleyh ne ayağı, hizmetçi gelir efendiye, «Efendim zası olan bir suçtur. Erkek gibi iktisadî buhran yaratacaktır. Bil ne basamağı kalmıştı ki İstanbul taşralı bir zat gelmiş, sizi görmek giyinen kadınlardan hoşlananlar da farz 20 senedenberi ticaret yaptığı payitaht olsun. Ne ise fıkranın asıl istiyor» derdi. Taşralı olduğunu vardır, fakat bu sapık zevk bugündükkân veya m.ığazadan çıkarıla mevzuu tabiî bu deiul. Fakat bu kendisine sormaz, fakat telâf/uzunlük, kanun nazannda cürüm sa cnk tacir, alacaklarını tahsil edefıkra şu İstanbullu. taşrah meflm dan anlardı. Asırlarcn devlete meryılmaz. miyecek, bir çok iflâs hâdiseleri munu bana hntırlattı. kezlik etmiş bir çok inkılâblara, Sapık temayüllerinden dolayı basEüsterecektir. Bizler Millî îMücadelede fevc ihtilâllere şahid olmuş bu köhne kimseyi ayıblamıyorum. AyıbladıBizim ısrarla müdafaa ettiğimiz fevc Ankaraya ve Anadolun ın İstanbul halkı türkçeyi kendi gibi ğım şey bu temayüllere kendileri tez şudur: Mal sahibi ile tüccarın muhtelif yerlerirve göç ettiği telâffuz etmiyenleri derhal tanır ve etmemek miz sırada bize herkesin verdiği ona taşralı adını takardı. Fakat ni kaptıranların ve bunları tejvik menfaatlerini haleldar için, 1939 yılına göre hayatı 7 misli unvan yabnncı yerine «yabanlar» böyle bir hitabda istihfaf kasdı oledenlerin durumudur. pahalanmış saymak ve 1939 daki idi. Fnkat bu yalnız lstanbullul.ira masa bile İstanbul hesabma bir Kanun, bir kimseyi gayrimeşru dükkân, ticarethane kiralarını 7 mahsus bir unvan deği idi. Paımeli tefahür kokusu duyulurdu. bir harekete sevketmenin cezayı misline çıkarmak en dofiru yoldur.» lere hattâ Ege sahillerinden gelenDevletin resml muamelelerinde müstelzim bir cürüm olduğunu kalere bile bazan bu unvan verilirdi. de Dersaadet (yani İstanbul) ve bul eder. Ben, ahlâk fesadı vasfını Aradan bir müddet geçtikten bil jtaşra memuriyeti, taşra mevleviyettaşıyan bütün hareketlerin, gayrihassa Eskişehir, Afyon ve Bursa leri. taşra niyabetleri diye taksimler mejru tarifine girnveleri icab eder düşman istilnsına maruz kaldıktan görülürdü. O vakit taşra demek iskanaatindeyim. Sinema sansürü, sonra yerli ahali ile İstanbullulnr tanbul ve bilâdi selâse ( = Üskubir kadınla bir erkeğin aynı yatakarasında öyle bir kaynasma oldu dar, Eyüb, Galata) nın ötesi deTaksim Belediye bahçesine 1940 tarita yattıklarını gosteren sahneleri çıki meselâ ben kendimin İstanbullu mekti. Anadolu da, Rumeli de, Akanr, mejer ki, erkeğin ayakları hinde ga?inomm dısında veriimiş olan oldu6umu vüzüme \"urmaz!arsa rabistan da taşra idi. İstanbulun Ilrılk B.ıhçesine aid yerin ne sııretle işyere bassın. Fakat, halkın sadıst gal edıldigi Belertlyece incelenmekleydi. hatırlayamazdim. Hepimiz birden bir de askerlik etmemek, hattâ batemayüllerini tahrik maksadile ç>?v Bu husıı^ta miistecir tarafından Devlet bire açırlarca evvel olduğu gibi zı verçileri senelerce vermemek rıldiği lıesbelli şiddet sahnelerine Şurası nezdinde açılan davalar sona Anadolulu olmuştuk. gibi maddf imtiyazan vardı. Velermıştir. izin verir. Halbııki, sadizm, ahlâk Fnkat bu Anadolu evlâdı ara hasıl imparatorluk tâ İkinci MeşBelediye Baskanlık makamı llgllllerfesadının en tehlikeli şeklidir. d*n mıirekkeb bir heyet kurarak ma sında bölgecilik denilen bir his ya rutiyete kadar İstanbula böyle huLondrada işlenen korkunç cina hallinde incelenıe ynptırmıştır. vaş yavaş başgösteriyordu. İşin ga susl ve mümtaz bir mevki vermek Prost'un hnzırlamış oldugu plJndan ribi bu his ancak ve ancak İstan gibi bir hata işlemişti. İşte İstanbuyetlerin bazılan, sadistlevın eseriyevvel el konmııj bulunan H.nlk Bnhçesl di. Sadist, zalimlik etmekten, cin kısmının. fıizulen lşgal edildiği bir bullularda yoktu. Onlar kendilerinl la verilen bu yanlış vaziyet dolakendilerinden ayrı tutmıyanlar ya yısile memleketin diger aksamile si zevk duyan adamdır. Nasıl ki, heyet tarafından tesbit olıınnıuşlur. Muk.iveleye ba§]ı krok'de gazınonun nında İstanbulluluk tesanüdü diye bir ayrılık gayrılık hasıl olmuştu. mazohist de, ancak canı acıtıldığı Bu vaziyete evvelâ İkinci Meşrutitakdirde cinsî haz hisseder. Sadist hudııdunu gasteren çapın mdfeitlslikçe bir his izhar etmezlerdi. t.ihkıkinden ve mufettiç raporunun tanBu güzel kaynasma hâdisesi Mil yet ve sonra da Cumhuriyet nihalerin kurbanları, çoğu zaman ma ziminden sonra tahliyenin tam olarak sum çocuklardır. Bazan da öz ev yapılması için Emlâk MUdiirlüğüne emir lî Mücadelenin en iyi eserlerinden yet verdi. Bilhassa Türkiye Cumbiridır: Nice İstanbullular busün huriyetinin makarrı Ankara şehri lâdlarıdır. İddia ederim ki, bir a verilmiştir. damı, çocuklanna muntazam bedeRanadanın Ankara Elçisi nî cezalar tatbik etmeğe sevkeden Biıkaç gundenberi sehrımizde buluS U NA U R AZ sebebler kadar jüpheli hiç bir sey nan Kanadanın Ankara sefiri Ekselânj ile Moran dtfn Ankaraya gitmiştir. yoktur. KAYA KOCAMAN Bir tacir ihtikârdan sanık Gerçi, hayatta bazı sadizm teEylül keşidesinde Evlendiler. olarak ynkalandı zahürlerini önlemek imkânsızdır. 16 Eylul 954 tktisadl tetkik ve kontrol heyeti ekipBoks maçlannda, catch oj"unlarında, gangster filmlerinde sadizm leri dün de plyasada kontrollarına devam eımişltrdir. vardır. Ama bir kimse çoğu zaDünku kontrollar sınrasınd* bir tacir man bu kimse erkektir fesadlı 140 kuruşa satılması lkz\m gelen galMEVLİDİ ŞEPtF zevklerini aklına getirdıgi zaman vanİ7İI saçı 190 kuruşa «atarken «uçüsıil >pk<ılanmi5tır. bundan zevk duyarsa işte o zaman MUSTAFA ZEYYAD CİVELEK Firma hakkınd.i tu'uian zsbıt Vilâiş kiitüdür. yettekl Jürlye verllmlst'r. I Fed bir kaza netlcealnds fevat eden Henüz bir kaç ay evvel, Leices«Bandırma» vapuru bugün oğlumuz Mustafa Zeyyad Clrelejln 2 ncl seneelne rsstlayan 19/9/954 pazar ter Square'in arkasında ve ShePire'ye tenezzüh scferi yapıyor günü Iklndl namazmı müteakıb Lftlell pher.rd's Market'te biner vitrin Deniîcillk Bankası ile Patad Turbm camll şerlflnde azlz ruhuna mevlldl şevardı ki, içinde bulunan (bazı ne bflrosu arasında )m«ılanan mukavele rif okunacfl^ından akraba, dost ve kendlslnl Be\en arkadaşlannın teşrlfviden ilânlar) mahsus panoda, haf mueibincc «Bandırmnı vapuru Plrcye bir tene77ilh seferi y^ıpacaktır. Gemi lerlnl rlca ederlz. tada bir şilin ücret mukabilinde bir bugün saat 11 de Galata rıhtımından Annesl ve babası köşe kiralamak mümkündü. Bu iki hareket edecektlr. vitrindeki iUnlann nevi o tarihten Üskiidnr Bağlarbaşı ve Kadıkoy beri hayli tadile uğramış olsa gedolmuş tarifesi rektir Fnkat Paddington mahalEmııiyet 6 ncı Şube MudUrlugU. Öslesinde ve Londra'nm diğer muh kıidar Kadıkoy ve Üskudar Baglartelif köşelerinde, belki daha az e başı dolmuş duraklarıle ucret'er'ni tesbit etmlştir. Bu tarifeye göre Üskuhemmiyetli, aynı neviden daha pek dir Kadıköy ve Üsküdar Bağlarbaşı çok vitrinler mevcuddur. Bu vitrin arası dolmuş ücreti 25 kuruştur. Dollerdeki panolarda eörülen ilân mî muş arabaları şoförlerine. sad'ece dolmuş duraklnrından yolcu almaları. tatinleri şöyle bir şeylerdi: rife tiışında ücret istemenıeleri teblıg edılmiştir. «Sıkı disipline muhtaç, artistik Ayrıci. Oskudar Duvardibl mevkiinde 1954 Türkiye Güzellik mizaçh bir genc adam, şahsiyetl dolmuş ve taksi arabalannın parlt yapKraliçesi kuvvetli, tercihan kendisinden daha trnlırı İçin yer aynlmıştır. yaşh bir arkadaş arıyor.ı SİBEL GÖKSEL'e fstanbul Taşra ADNAN ADIVAR olduğunu Anayasaya koyan Cumhuriyet Türkiyesi artık İstanbul, Anadolu gibi ayrı ayn mefhumlan ortadan kaldırmıştı. Fakat henüz bu ayrılık kaldırılmazdan evvel bu sefer Anadolu lehine ve İstanbul ve Rumeli aleyhlerine çıkan bir ikinci ayrılık ihdas edilmek istenildi idi. Günün birinde Birinci Büyük Millet Meclisine başta o zamanın ileri gelen muhaliflerinin imzası olduğu halde bir takrir verUdi. Bu yerler ahalisinden başkalarınm seç>?ceği intihab dairesinde e n az dört sene oturmadıkça mebus intihab edilememeleri jeklinde bir teklif vardı. Bu teklif Mecliste şiddetle reddolundu idi. İdraksizce yapılmıs. bu teşebbüsten sonra Anadolu İstanbul davası ortadan kalkmış gibi idi. Seneler sonra tekrar Ankaraya gidince bir bölgecilik hareketinden kulaktan kulağa fısıltılar duymağa başlamıştım. Buna fazla ehemmiyet verenler oldu. Fakat hakikati halde bu fısıltılar bazı iltimaslar, tercihler dolayısile meydana çıkmışa benziyordu. Şimdi bir de İstanbula bakarsak görüyoruz ki o kadar herkesin mahsudu olan İstanbulun asıl halkı, şehrin en ücra köşelerinde ve hatta kendi sivelerini bile kaybetmeğe başlamış, Anadolu nun refah ve servet sahiblerinin yanında esamileri okunmaz hale gelmiştir. Bu halde artık İstanbulTaşra diye bir mefhum kalmamıs olmah idi. Ancak idare merkezi olmanın bir sehre verdiği içtimal, iktisadî mevki ve ehemmiyeti inkâr etmek nasıl kabil olur? Fakat buna mukabil istanbul, sinesinde topladığı bir milyondan fazla nüfusu ile büyüklük itibarile Türkiyenin birinci şehridir. Kendısile hiç bir şehir asla rekabet edemiyecektir. Bu hesabca İİstanbul iki üniversitesi, yüksek mektebleri, bir çok liselerile bir taraftan memleketin kültür merkezi olduktan başka içtimal ve iktisadî noktadan da en mühim bir uzvudur. Saltanat devrinde vakıâ bu şehlr payitaht idi, ama son devirlerinde türlü rüzgârlarla sarsılmış bir köhne tahtın ayaklan onun üzerine kurulmuş olduğu için ismi payitaht idi Tabiî altı yüz senelik ihtlşamın pek sönük bakayası gene görülüyordu. Fakat kışın çamurlu, yazm tozlu dar ca îdelerinde, şimdi de pek dcğişmsyen çamurlu arka sokaklannda gezenler rahat rahat yürürlerdi. Nakil vasıtası kırık dökük evvelâ atlı, sonra elektrikli bir tramvaydan ibaret olan bu şehrin ahalisinin yansına yakıru ev 3 Taksim Belediye Bahçesi boşalfılıyor TÜRK EKSPRES BANK l \ minim, bütun gazeteler, şehir vapurlanndaki yeni pahalanmalara karsı borda ateşi açacaklardır. Ben de, hem halkın tazyikı altında kakrak, hem de şikâyetlerin doğruluğuna inanarak, ister istemez tenkid cnrcunasına katüıyorum. Tanıdığım ve tanımadığun vatandaşlar dün beni yolda çerâdi . Işte birinin anlattıklan: e Biz üç ferdi serbest piyasaria ücretle çalışan bir aileyiz. Bu hayat pahaiıhğında ancak böyle emeceylc geçintbiliyoruz. Gene de, şehrin ortasında mesken bulamadık. Daha ucuzdur diye hesablayaraktajı Anadohı yakasuıda ev tuttuk. Bir senelik kontrabmızı imzaladıktan sonra, birden bire bütçemiz mahvoldu. Zira, kısa zamanda Halbuki şimdi böyle mi ya? 5ık ! yol masrafımıza ayda 60 lira bindi: sık ziyaretler ve onlann mutantan Lvvelce dolmuşlar bizi tam iş yeistikbal ve teşyileri. sonra seyarimize kadar bir solukta götünırhetler ve bu vesile ile gene istikken şimdi kontrolsuzluk yüzünden bal ve teşyiler, donanmaların top gotürmez oldular. Mecburen aksesleri, nihayet haftalarca süren park festivalleri, aylarca süren tarma yapıyor, aynı hat üzerinde plâj safaları, türlü deniz oyunları, çifte dolmuş parası veriyoruz. Vasergiler, spor müsabakaları, banka purda daima ikinci ile giderdık. lann yıldönümleri, hadsiz hesabsız Şimdi ikinciler kalktı. Kadıköyüne en filâ cinsten otomobiler, dev gibi bir şah.sın fpdiş gelişi 70 kurusa büyük. canavar kadar korkuncc o yükseldi. Üç kişi günde 210 kuruş yalnız vapur parası vereceğiz. Botobüsler, kamyonlar ve daha sonra istikbalde malik olacağımız asma ğaziçinde oturanlara Allah büsbüköprüler, yeraltı şimendiferleri ile tUn imdad etsin .. Adam başına şimdiki İstanbul, kuru bir payi meselâ Kuzguncuğa 80!.. Mektebe tahtlık ihtişamını kaybetmiş olsa giden çocuklarımız da var... Daha bile taşrahlık sıfatını da asla ka jçaribi ve fecii, ailemizin mektebi zanrnıs değildir. bitiren bir ferdine ihtısasile ilgili bir müessesede 70 lira aylık verdiler... Bir münevvere yetmiş lira aylık. . Haydi aczımızdaki baklayı çıkarahm: Gazetecilik Enstitüsünü bitiren arslan gibi oğlumuz, tekmil matbaalann eşiğini aşındırdıktan sonra, İstanbulun bir gündelik gazetesinde, bir buçuk ay tecriibeden ucuz §ey sonra bula bula bu parayı buldu... Yazan: HASAN ALİ Temessül eder, yükseür, gayret yÜCEL etsin diyoruz... Diyoruz ama, serbest piyasada baremin ne olduğu kıyas ediisin; ev kirası. yol parası, öğle yemeği hesablansuı; ne safah >aşadıçımız hakkmda bir fikir edinilsin diye umumi efkâra da vasıtanızla bunu bildiriyoruz.» Bu hesaba göre ayda 70 lira kazanmağa giden bir yüksek mekteb i mezunu günde 70 kuruşunu vol Küçükmustr.fapaşada Serif sokagında ! . . . . ' 19 numaralı evdc oturan Ay5e Göksel., parasma hasredıyor. Bunn da yorumundan şüphe Ciball karakolu önunden geçerken du lun deniz kısmma veriyor. Ka v a Ü2erlnde yapılan aramada 7 65 çapmda l Ayşeı.in kısmında yürüyor. Galiba, akınfı bir tabanca bulunarak rr.üsadere edılmiştir. Tabancalı kadın hakkında aclî fazla olmasa yaradana sığınıp göze :aziçine balıklama dalmayı Botakibata geçllmiştlr. alacak... lerinde otururlardı. Kalabalık görmek için muayyen yerlere gitmek lâzımdı. Babıâli civarına akşam sabah kalıbh fesleri, önü ilikli redingotlan ile büjnik memurlann arabaları belki bir revnak verirdi. Şehir halkınm gündelik bir seyranı vardı, o da ikindi vakti Serasker kapısında (şimdiki Üniversite) çalınan nöbet mızıkası idi. Onun etrafına toplanır ve sükunla dinlerlerdi. Cuma günleri Aksaraydan Beyazıd, Köprü tarikile selâmlığa giden Ertuğrul Süvari Alayının seyri de bir ihtişam bakiyyesı idi. Sokaklar tenha olduğu için herkes rahat yürürdü. Çiğniyecek otomobil, çarpacak kamyon yoktu. Bugün o İstanbuldan kalan bir şey varsa o da sokak sesleridir. Bir kadının üzerinde tabanca bulundu Süsleme ve kumaş desenierl sergisi Güzel Sanatlar Akademisl ö^renclîerinden Mint Arnian, Bırser. Uçer ve Betil Laçin tarafından hazırlanan susleme ve kumaş desenleri sergisi 20 eylul pazartesi günu saat 11 den itibaren Istlklâl caddesindeki Amerikan Haberler merkezinde halka teşbir edllecektir. PORTATİF YAZI MAKİNELERININ EN HAFIFİ ALMAN MALI T Ö R E N I Halkın Kraliçesi «Bir kadın tebdili kıyafet mütehassısı (amatör) kendisine manevî nasihatler verecek bir kimse anyor.) (Arkası var) Allın fiatkın yükseldi Son günlerde serbest altın piyasa» sinda flaılar veniden yukselmıştir. Dünkii fiatlar çoylpıür: Kc?ad 5S.10, Cumhuriyet 49.50, Gulden 47 .12. Külçje 7.26 kurus. HER HAFTA ALTIN İKRAMİYESİ Dikkat: Kadıköy Ajansının atılışı mıinase!>eti\le Kaılıkf.y icin lııı^ui Bazı zevat, pratik hayatla ta bulunmadıkları için, serbest piyasadaki münevver meslek ücretleri hakkındaki bu jföamuu* ihtimal mugalata sayarlar; bizse, bunun pek istisnaî bir vaziyet olmadıjrıru göstermek Isteriz: Bu çalışkan, zeki ve yetişkin deHkanlının daha yüksek bir ücretle başka bir müessesede çalışmaga hazır olduğunu beyan ederim. Talib varsa bnna yazsın; tanırun ve tavsiye ederim. Neticeyi de gene bu süfunda ilân ederim. Mâkul bir ücretle serbest piyasanın diğer şerefli ve cazib bir mesleğine geçmeğe de razı olur kanaatinrleyim. Daha daha birçok gencleri isteyenler varsa bn sütunda bir ilân verip derhal çaeıralım. Ama. kapılan sağlam rntmalı .. Hulâsa. böytece «70 liralık aylık» realitesini iddla ediyomm, Isbat edeceğha *** Başka memlcketler, yalnız memurlan, taiebeyi düşünmezler. Serbest piyasanın çalışanlanm da düşünür, onlara da tenzilât yaparlar. Bazılan, nakil vasıtalannı işçilerin bindikleri saatte ucuz ayarlamışlardır. Ancak dokuzdan sonra normal biletler geçer. Bazılan da, tıpkı memnrlara karne verdikleri gibi serbest piyasa iicretlilerine dahi ucuz karne verirler. Hattâ eskiden bizde de «Üsküdarda fakir fıkara amele yaşar» düşüncesile, bn giM yerlere ucuz ücret konulmuşru. Sosyal bir endişe hâkimdi. Halbakl şimdiye kadar 24 kuruşla gidip gelenter şimdlden sonra 60 kurus örVraeğe mecbur kalacaklar... Zengin semtlerine kilometre hesablle daha ucuza gidiliyor. Teşkilâtımızdaki demokras! anlayışı şunnnla kıyaslansıa ki, meselâ bir hususî liiks otomobilin Boğazı geçrae fiatına % 25 zammedllmişken, (ve fazla zammedilip me>danlan ve yollan tıkayan kalabalığı önlemek daha münasibken) ekmek parasını kazanmaga fidenin ücreti % 100 küsur arttınlsın .. ' SUNA SOLEY'e Zarafet Kraliçesi SUNA ARCAN'a Bahar Kraliçesi BUGÜNKÜ HAVA MEVLİD S/7/19M tarlhln d« Hakkın rohmettne kaTHşnn alle büyüâllmlız HACI HALİL SAĞGEL'in azlz ruhuna lthnr edllmek Uzere 19/ 9/1954 tarlhlne rattlayan pazar gUnü öğle namaEinı mUteakıb Edimekapı Mlhrlmah Sult&n camll şerlflnde okutulacak mevllde akraba, doat, kendlalnl »evenlerln ve dln k&rdeşlerlnln teşrlflerlnl rlca ederlz. Eşl, ki7İan ve damadları Dun şehrimlrde ve civarmria hava hafif <;isli ve bulutîu geçmistir. Yeşilköy MPtenroIoii ist.Tîyonundan blldirildit'lne pöre. aram! sıcaklık 4 28. aswri 4. 18 santlgrad derece olarak kaydedilmiştir. BuEun sıenklık derece«ınin biraz düşme«i ve hafif ya?mıır yagmisı rpı:RtemeK1r ALJ1.N KL.şlUliSl EFSER ÇOLAK'a ve Gazeteciler Kraliçesi cuma günü saat 20 30 da Taksim Belediye Gazinosunda mcrasimle taç giydirilecektir. Yemekli ve konsmasyonlu davetiyelerinizi Gazeteciler Cemiyetinden, Necmi Rıza mağazasından Taksim Belediye Gezino sundan tedarik ediniz. Masalar numaralıdır. SUNA CANITF.Z'e SATILMAKTADIR. 0 • Son dereee sağlam... zaril... hafif ve bOyOk maklnelerde bulunan bütün kolaylıklara sahip bu ejsiz Porfa<i{ Yazı Makinesi •n kıymetll yardımcınızdır , lanhalgr Cm4i< T«l*i*n : <10t EYLÛL 18 MUIIARREM 20 i Iklndl | a E. o s I > 1 9 17 İŞDE EMNİYET VE SÜR'AT OKLAR LTD. S. T<lgra«: O K I A I U M İ T Ulanbu NOT: Kadıköy icin hususl ikramiye: V. | 5.43ı 12 OS 15.371 İS.14 19 4S 4 03 111.23; 5.53| 9.22 12.00 132 Tam lira 150 aded CUMHURİYET ALTINIDIR İstanbul Gazeteciler Sendikasının lüks Tarsus gemisi ile tertiblediği Batı Akdeniz gezisine bldürmiyecektü. Ben öldürdüm o günün birinde nasıl olsa öleceğini nu!. düşünür. Öldükten sonra da başka Diye kıvrandığı günler bile oldu. hiç kimsenin o adaya ayak basmıNnsıl olsa. günün birinde gene j yaeağını da bilir. Gene övle iken kaybedecektı. En sonunda belki pe bir ağacm gövdesine, bir kayanm ne ölecekti. Oyle olsa bile kendi [ üstüne kendi adını yazar. Benimki si buradnn pitmiş buiunacnktı. Hiç de öyle... Sanki büsbütün unutuolmazsa onu öldüren tabancanın lup gitmek bir türlü içime elvermedi. Bir kaç yıl önceki yolculuksesini duymamış olacaktı... ! ların birinde tanıdığım bir yabanYazan KEMAL RALİ1B Yı'lar geciyordu. Gecen her gün cıyı. günün birinde burada, kapıBehzadm şimdiye kadar otele !tanıyor muydunuz? Pnrise gidinciye kadnr trende, ona kimbılir kimleri tanıtmış, onu i mın önünden geçerken görünce ner donmemiş olmasına bakıh sa ken j Diye sordu. Eminenin ilkönce yollnrda. her yerde. herkes dün ge Jkimbilir daha kimlcrle tantstırm'S ' dense pek sevindim. Içeriye; aldım dini oldüren o olacaktı Eski asker, gelip de onun adını öğrenmek is ce gazinonun önünde kendini öltı. Öyle iken Şehzade Abdülhalik Uzun uzun konuştum. dediğini yapmıştı. Babadan kalma teyişini. sonra dün eeec otele dö düren yabana için konuşuyordu. «Bunları da, bu defteri de. anneEfondinin kızından kalan defterde alrın tabakayı da satıp parasını ku ner dönmez gene onu arayışını u Sonra araya başka sözler karışıyor. bu birbirinin arkasından geçip gi j min yazdıklarım da, babamın mekmarda verince kendi canına kıy nutmsmıstı. Biraz sonra da Behza o da unutulup gidiyordu. Eski Hün d«?n yıllar için pek öyle uzun u : tublannı da. öveyi babamın el vamıştı. dın kendini öldürdüğü duvulmu'j, kâr yavcrini unutamıyacak, yeryü zun yazılnr yoktu. Fransanm Akj zılannı, hopsini ona göndereceğim. ziinde belki de Emine Sultandan t!?niz kıyılnrına gelinciye kadar Maskeli baloda konuşurken söy bundan büsbütün kuskulanmıştı. ıfArknmdan neler düşünecek, bi! Arhız Sultanın yüzündeki çizgi | ba=ka hiç kimse yoktu... lediği gibi. Eminenın sözleıine dahemen hemen günü gününe, bir | mem!. İlk tanıştığımız yolculukta, I O da unutmak istiyordu; bir tür kaç satır vazarken birdenbire bunha ilk gecesınden uyku girmedi. ler hiç de£işmpmişti: ikide birde, işkilli bir bakışla beni Hsp onu düşündü Eski yaverin al Tnmmıyorum, dedi; tanımadı ! lü unutnmıyordu. Belki kendisinin rlan bü?bütün vazgeçmemiş olsa uzun uzun süzüşü gözümün önüne de birdcnbire çoküşü, kalabnlıktan bile artık pek seyrek yazmaya baş | geüyor .. Kimbilir beni ne sanmıjtı! nında sıra sıra dizilen teıleri sihne ğım için de size sormuştum. Gaziye bile gücü yetmiyeycek kadar noda sık sık eiirüyordum. Çok kay ' büsbütün uznklaşması, hep bun lamıştı. Arasıra bir kaç yıl birden | bitkin duruşu, bir türlü gözlerinin bediyordu Sonra da otelde, beninı ! dandı. atladmı oluyordu. i «tşte böyle, yıllar boyunca her oturduğunı katta kar5i!astım Onun önünden gitmiyordu. Iikirle biıde: Defterin sonlanna doğru junları ' adım başında yeni bir acı duydum. Sakın, onu ben mi Sldürrmiş ya7mıştı: Kitab okumaya kalktı. Olmath • için. kim'iir. diye merak ctmi^tim. , Kendim de yeni veni acılar çektim. olclum? Bır azıcık oyalanmak için çnnt.ila Tşte o kadar .. o Yirmi bes yıl sustum. | Arada sırada başkalarına da çekrını boşalttı. venibaştan yerleştirdi. ] O da kibar bir adEnvlı. Ovle Diye düşünmckten kendini ala«Annora öyle istiyordu Ölün \ tirdiğim oldu... Bir arahk otelin içinde de ayak görünüyordu. Kendi kendini oldü mıyordu. ciye kadar, kendi yüzkarasını hercGeççmiş günleri unutmak, kengesleri, fısıltılar oldu. Behzadm öl receâini kim umardı?. Siz umar 1 O günden sonra, eline bir liranın j kesten paklamıştı. Öldükten sonra dimi de unutturmak, bütün istedidüğünü onlsr da işitmiş olacaktı. j mıvtlınız?. karşılığı kadar para geçtikçe uzun : da gene öyle bir duyan, öğrenen ğim bu kadardı. O da oldu Herkesi Oteldekilere. öteki kumarbazlara I Emıne hiç sesini çıkarmadı. Şim uzun ona bakar: olmasın diye pek korkardı. Onun unuttum; herkes de beni unutda duyurmamak için bu sesler, bu diye kadar vapurlarda yolnılardan Bunlar belki de onu ölümden isteâ'n' yerine getirdim. Sonra bu muştur. fısıltılar çarçahuk kesildi. tahsis toplarrava ahsan eski karna kurtarmaya yeterdü. eün, nasıl olchı, bilmiyorum: artık «Unutulmak. kimisine p<?k acı F.rtesi sabah. kapıcı Mis» Emmy t rot. ilkönce kâpıcımn. sonra da Diye sarsılırdı. daycinamadım. Hiç tanımadığım bir gelirmiş: unutmak da unutulmak 1 Hsile'i görür görrrez. kulaema 'ği . çant'<!arını otom"hile k^ıdar taşı Bundan benim de biraz suçum gazeteciye açıldım. da benim için o karfar tatlı oldu ki.. di: yanların avucuna para var mı? Istediği yirmi frangı ver«Haniya, gemisi batan, sonra da B ITT 1 * O eski Osmaniı zabıtini siz de Ütelden çıktı. seydım belki kazanacaktı. Kendini tek başınâ"bir "adaya düşen adam nmhuriyet» in Edebî Tefrikası:53 TURKIYE GÜZELÜK Kraliçeleri de Geliyor ISPANYA FRANSA İTALYA YUNANİSTAN Barselon Madrid N isKanMontekarloParis Napoli Atina Pire Atinayı • Hantri tarafından baksanız ne mantığa sığıyor. ne hesaba ve bilhassa: ne de insafa... 1954 Türkiye, Halk, Zarafef, Bahar, Gazeteeiler, Fotograf Kraliçeleri ile gezecek ve görecckslniz. Bu fırsatı kaçırmayınız. AÇIK MEKTUBLAŞMA: Bay Cemil Ülgen Tavsiyelertriayet edeceğim. Teşekkür ederim. Hareket: 29 Eylul Dönüş 15 Ekim 1954 Derhal müracaat edip dört resim vererek pasaport muamclenizi yaptırınız. 40,000 lirahk villâ icin acele ediniz Bostsncı Maltepe asfaltı üzerinde yeni yapılan villâlardaa 40.000 liralık bir villâ, Garanti Bankasının 30 Eylul çekilışinde hedi| ye edilecektir. Adalara nazır, çok ' şirin ve kıymetli olan bu villâ ile J beraber para ikramiyeleri de dağıj tılacaktır. 20 Eylul Pazartesi akşaı mına kadar yatınlan her yüz lira J bir kur'a numarası ile iştirak ede' cektir. Müracaat: TÜRK TURİZM Seyahat Acentalığı Meşrutivet caddesi 50 5rt Tepebaşı İstanbul Telgraf: Türk Turizm İstanbul. Telcfon: 42305 Ankara ve İzmirde Denizcilik Bankası Acentalıklannda bilet satişı yapılır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle