Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İS Eylfil 1954 CUMHURTYET Dünya Hâdiseleri Para kazanabilmek için istifa eden vali! •)H!M!))IHI!IHÎMJJJl)M!HnnjnMiJl}l»lllllJJJı»i» Norveç kıyıları Yazan: Aydemir Balkan «Jylîaad» yıva» y«Y«i demir alıyor. Biraıdan Hirtshals'i v« Danimarka lahillerinl {erkedeceğiz. Sabahın «laca ktranlığı... Yağmur ve rüzgâr hafıflemi? gibi gorünüyor. Yalruz den.r yolculuklarile arası pek iyi olnuyan Karabuda duşünceli: € Çok ullanır mıyız dersin?» diyor. tjylland» oldukça küçtik bir geml. Bir harb gemisinden bozma ımia. Fakat gayet itina ile onarılmı? ve bakılmış. Her tarafı panltılar içinde. cjylland» bir Norveç gemisı. Ök deia bir Norveç teknesın» blnyorum. Sabr.h rüzgânnda kırmızı zemin üzerine mavi ve beyaz haçlı Norveç bayrağı neşeyle çırpmıyor. Hava adamakılh soğuk. İylce sannmıj olarak Karabuda ile güvertedeyiı. Onümüzde Hirtihals . Yan karanlıkta tek tuk lâmbalar ysnıyor. Kasaba şimdi daha da ıssız ve garıb gorünmekte Bu ha'ale onu da;ma hatırlıyacağım. Gemıye tek tük >olcular geliyor Herkes diğerinı bıraz hayret, bıraz da alâka ıle süzüyor. Bu ücra lımanda, bu küçuk gemıde o kadar gayritabit duruyoruz ki .. İSKANDINAVYA mt&A [ Şehirden Röportajlar j Çoeuklannın istikbalint düsunerek valüikten »yrıldıfrı bildlrile» Dewey ailesi bir topUntı esnasında. Thomas Dewey neden çekıldı? fTew York şehri büyük bir «seçim harbı» ne haarlanmsk^dır. Ortsda muhtehf çayialar dolaşıyor. 1 Thomas Dewey, EıserJıower Bırleşık Amerık»d« leçmen kutlesının yüzce onunu teşkıl den hukurretinde mühım bir vazıfe aNew York'un Valui Thoma* De labilmek içm New Yoık valiliğinı wey bundan bir kaç gun e\\el hu bîrakmıstır. B J ıddıayı ilerı suren«usi hayata doneceğıni ılân etmış lere gore. Amerıkan poliiikasımn ıon zamanlarda Avrupad* ve Aatir. Dewey den boşalan yer için k? yada beklenen neticeleri alamamıs. •ım syında \apılacak seçımlerı D« olması yeni bir D13 Işleri Bakaru mokratların mı, yok»a Cumhuri aranmasına yol açmştır ve Eısenyetçılerin mi tuttuğu aday kaza hower bu vazıfeye Dewey'i getirmek azmiidedır. nacaktır? Bu iddıanın doğru olmadığını Her iki partinin kampanyasBiı çimdıden hazırlsmakta olanlar soy söyhyenler çoktur. Onlar, Eisenhole dıyorlar: «Thomaı Dewey kal wer'in dostlarına çok bağlı oldusaydı, seçimın neticeleri üzerinde ğurtu ve 5u sırada Dulles'i kat'iyen onun sahsî prestiji büyük rol oy feda edemh eceğini belirtmekte ve nıyacaktı. Şımdi ise seçmenler Va Dewey> hukumette vazife verilliyi »eçerken ya Demokratlara ve mesı duşünulüyorsa bunun Dıı İs,ya Cumhuriyetç.lere, yani ya Eısen leri Bakaniığından başka bir yerhower"e ve>a Stevenson'a rey ve de olacağmı ılâve etmektedırler. 2 Şimdıye kadar rejmt vazife» receklerdır.» New Yok vali $eçimınin, 1956 lerde buiun=n Thomas Dewey'in Başkan seçımınden evvel iki b, 5 24 sene de\let hizmetınde kaldıkkumandsn arasında cereyan ede tan sonra artık çocuklarının ıstikcek bir meydan muharebesıne ben bahnı düşunmek zamanı geldiğine zetenler bıle vardır. Dnorlar kı: iranmış ve bu maksadla hususi ha• Eı*enhower, New York valüıği yata atılmayı kararlaşürmif olmaiçin ıleri surduğu Cumhuriyetçı a sıdır. Gayet kıymetli bir «vukat riayın kazandığım gormezse 1956 da olan Dewey'in, hususî hayatta, dev Baskanlığı kayoedeceğinden emin let hizmetinde kaıandi? ndan çok daha fazla para kazanacağı ve ol?bihr'» böyîelikle de çocuklarırun Istikbalinı bir nubet dahıhnde lağlıyabileceğı üâve edilroektedır. 52 yasında olan De\*ey'in, hu«ust hayatta çalı;malan ile para kazanabıleceğme muhakkak nazanle bakılmcKtadır. *** New YorkU »«çim mtteadelesi kimler arasında cereyan edecekt ı? Cumhuriyetçi partiden ser.atör İves'in aday olarak müeadeleye atılmağa hazırîandıjı öğrenfmiîtır. Bu Cumhuriyetçi aenator, parti dahılinde daha ılk gunlerde Jîısenhower'ci olarak tanınmış, Taft i!e amanjız mucadele yapmıj bir kimsedır. tves. Cumhuriyetçi psrtinın "genclar» grupuna mensubdur ve partinin en5esine yapıjtınlmıı ol">n «m^ıhafarakâr" etiketmi de yırtmağa çalıjanlardan biridir. tçte dıyo'lar, 1956 da Eısenhoweı'in elde edeceği netıceyi, ıld ay »onra bu Cumhunyetçi Senc senatorun topîıyabıleceji reylerle şimdiden kestırmek mümkün o'acaktır. Eisenhower'in bu Cumhuriyetçi senatorü karşısına Stevenson da Denıokrat partır.in kıdemli ve tanmnış elemanlînndan birını çıkarıyor: Averell Harriman! Demokrat pafti Içinde, eski Bajkan Roosevelt'in bü\ük ojjlu Frank lin Roosevelt Jr., New York valilifine «day gösterilebilmek lçln sıkı mucadele yapmıj fakat netice elde edememiştir. Parti teşkilâtı, Roosevelt Jr'in, kabiliyetli bir genc olduğunu tasdık etmekle beraber mühim siyasî tepkileri olac??ı anlajılan bu secime Averell Harriman gibi tecrübeli bir partiliyi sok mayı daha doğru bulmuslardır Har riman, Stevenson'un gayet emin desteklerinden biridir. 40 yaşında olan Roosevelt'in oğlu tbekliyeceğım» demiştir. Babasının New York valiliğinden Ba$kanhğa yükselmi? olduğunu unutmıyan Roosevelt Jr. de behemehal bu yoldan geçilmesi lâzım geldiğine kanidir. *** New York vali'ıŞi için seçim o derece alâka toplamaktadır kı, aynı zamanda dığer Amerıkan eyaletlerınde de vali seçimleri, temsılciler meclisi ve senato için seçim yapılacağı sankı unutulmak•adır. Halbuki bu seçıTi lerde en ufak bır rey ksyması hahnJe, Birleşik Amerika Cumhurıj etçi bır BaşVan, fskat Demokrat bir koncıe ıle bajba'a ka'.?cak*,' Bugün Temsilciler MscHsi ile Senstoda ikrıc'=r ile muhalofet arasındaki fark. yok gibi bir şeydir. Fakat gene de Ne\v York seçimi ön p'ân^a turuluyor, yaknda E sen hower ile Stevenson'un bizzat seçim kampanjasını açarak, kendı adayları için rey top!?mağa teşebbüs edecekleri bildıriliyor. Hâml S. fında herke* benzlyor. Karabudanın hali fena. Personel, deniz tutmasma karşı pastiller dağıtıyor. Karabuda ustuste yutuyor. Yuttukça daha da fenalaşıyor. Bır müddet guverteye çıkmak ıstıyoruz, fakat o kadar soğuk ve o kadar sağnaklı ki bu sefer de zaturree olacağız. Çarnaçar giriyoruz. Yolcjların çoeu Norveçli. Danimarkaya, Avrupaya tatıle g.tmışler. fakat fena havalar yuzunden erken donüyorlar. Tati'.lerinin geri kalan kısmını kendi memleketlerindt geçireceklermiş. Norveç iklımı uzerine sorduğum «ualler» alâka ile cevab veriyorlar: « Norveç zannetüğinız kadar soğuk değildir H«ttâ yaz aylannda kurey fiyorlarında dahi mutedil havalar olur. Belki gunesm haftalarca batrnamasmdan. Fakat kışm denızlerimiz belâlıdır. Uzun rr.üddet de karanlıkta kalırız. Kış çok uzun sürer. Ysz ise guneşle beraber gelır. Ama bahkçılarımıza sorarsamz onlar (senede sekiz ay iuşırr.ız vardır, dor tay da soğuk yapar, derler) . Unutmayın ki Norveç kutub bölgelertnden ba^lar, iki bın kilometre kadar guneye iner. İklim şartlan bununia çok değişir . » **• Hepsi güçlü kuvvetlı, pür sıhhat Küpesteye dayanmiî, uyanmağa lnsan'.ar. Çoğu sapsarı, beyaz tenli. bafhyan martılan Eeyredıyorum Gencler kalın kazaklar. rengârenk «Jylland» akjam vakti Oslo koıfe desenli caketler giymısler. Gemıye line. daha doğrusu Oslotyor'a gi muazzam sırt çar.talarıle binmışlerrecek. Iskarıoına\'yEya ayak Vasa dı. Gezdikleri memleketlerin bayCcğız. I^kandınavya .. Coğrafyada raklan çantalannda sallanıyor. Kız öyle is'mler vardır ki hayal ve hül j lar ise küçük flâmalar halinde pan ya doludurlar Pireneler veya Ateş i talonlarına dikmişler. (Bizde de adalan gibi îskandinavya da cai • bdyle bır moda çıksa h:ç fena olma muhayyılemizın içinde sısli \ maz. Ama onlar gibi diyar diyar güzel bir halde, korkusuz kahra gezmek lâzım ) manların, Vıking efsanelerinin diHiç biri ne denizden, ne de «oyart değıl midir? ğukt3n rruteessır gözuknjyor. Hal tskandinavya hakkında n« bili buki eni konu fırtına içindeyiz. Sayordum? Küçükluğumde tahayyul kın gdzlerle köpukleri seyreoiyorettiğım uzsk, karlı yanmadaya za lar. Tabıatle, ıklımle asırlarca cenk manla bazı isimler, bazı vak'alar etmek Norveçhleri demır Einırli ılâve oldu: fekandır.av mitolojısi ınsanlar yapmış Norveçın, Norveçkahramanlan, Tanrı Odin, Thor ve Lnin kaderi... İnsafsız bir tabiatle Aeger. biraz efsane, bıraz hakıkat savaşmak .. Aman dinlemiyen bir olan İskandinav tarihi, ortaçağı, denizle boğuşmak. Bütün bunlara Halk oyunlarımız Türk savaşçılığmı temsil eder Çamaşır yıkamayı, ham U r yuğurmayi, yün halaylan eğirmeyi tasvir eden köylü Karayılana niçin bu isim takılmış? Bursa ekipi, kılıç kalkan oyunlannda 3 yaralı vermiş Atatürk ve oturak âlemleri Halk oyunlan müsabakalannda Istanbul ekipi niçin yok? Röportajı yapan: Reşad Enis Sahillerde biriken halk, 22 viliyetin tetnsilcilerini alkıslıyor. «Beşıktaş» vapuru sanki muazzam bir davul oldu: Köyden köye dolaşan, delıkanlılan cenge çağıran bır davul Sahıllerden kopan alkışlara şemiden sırıtmalı yazmalar sallanıyor Buyuk Karayılan. Kücuk Karayılan, Aydmlı Mustafa Domates, davuliarını daha jiddetle gümbürdeüyorlar... Esmer suratlı, kara bıyıklı, kara gozlü zurnacı daha kuvvetle üflujor .. Geminin en ustunde (yanı damında) Sıvaslı'ar halay çekıyorlar. Bacaklarında zıpgaları, sırtlarında sıkmaları, başlannda fes hindıleri, gumüs duğm.rh gomleklenle Sıvaslılar .. Gümuf köstekler havalara fırlıyor. Gel bakalım Kahraman Asana§a, dedım; Ataturk zamanında Ankarada harıcıye koşkunde on bej gun mısafır edılmışsın . Kahraman Asanağa, İngıliz Haricıye Nazın Eden'in kendısini hararetle tebrik ettiğını anlatırksn, başı âd>sta goğe erıoyrdu. Sivaslılann 78 oyunları varrruş: Ağırlama, Yanlama, Üçayalc, Hoşbılezık, Maro, Tamzara, Şeyhana, Bıco... Koylü Halayı iş hayatını tasvir eder. Çamaşır yıkamayı. hamur yuğurmayı, \un eğirmeyi, un elemeyi .. Kadınlar ayn halay çekerlsr .. Çekin halay dizilsin Halaya kalktna>anm Burun boynu uzulsün Sabahtan bizim puiara iki gelin bir kız geldi Birisinin adı Kahraman Kaşîarı var çatma eatraa Değirmenin bcndinde kala\ladım kazanı Bir yavrunun uğruna jedim ıranıazanı Bir kurşun atacağim serçenin kanadına **• Karayılanı, kaptan köprusünürı arkasında, Öderru;lı Çakırcahnın torunu ile H;raber yaka'adım Istanbullu, Karayılan denmce davulu, da\iıl denınce Karayılanı hatııhyor muhakkak... Sana neye Karayılan demışler, dedim, hıç de yılan gıbı adam degılsın .. Yirmi bir yaşındaydım, diye bmda etten ve kemıkten bır ınsan. asırlarca önce kkandınavyada yaşamış pervasız bır sılâhşor, Dİr Vikırps't r. Cengaver İskandinav ıtıkad. onu putlaşt'rm.ştır. Odin kuzeyın. buj ük hakıkatı, kuzeyin buyuk düşuncesi, Tanrı s:fatında bir kahramandır Odin bütün şimal gokünu kaplıyan cesaret Tanrısıdır Tabıatm bu guçlu kuvveth ço cukları. saf ruhlu cengaver Vikingler, İskandır.avlar için Odin karanlıkta bır buyuk ıjıktır. *** Bütun gun Skaje:akta Ballandıktan sonra akşama doğru Norveç kı yılaı ı yakınlarına gelmışız Norveçli do^tla' ımız haber verdiler. Guverteye çıktık Guneş bulutlardan sıyrılmış. Fakat hâlâ müthış bır xuzgur esıyor Tâ ıleıımızde mor kayahklar. Bıçak gibi sırtları guneşte parlıyor. Kıyılan köpük ıcmde Gerıde haşin dağ siluetleri Yaklaştıkça münzevî fenerlerin \anır.dan geçmeğe başladık. Kayalarda yosunlar delı gibi esen ruziâ^da parla\ıp yatıyorlar. Dıken öiken kayaU, yarlar. Bu kadar vahşi şekıller hiç görmemiştik. Bir saatten falza kıyıyı takib etmembe ragTen in cin, insan eli, insan esprı yok Gerilerde orman. yeşilin en koyusu. en güzelı .. Norvecin bıze ilk görünüşü. Onu urun müddet daima bu şekilde, ıssız ve vahşi cüzelliği ile hatrrhyacağız yaprrsmsştl. Bundan istifade etmek istedi. Yatağında döndü, yerleşti. Gözlermi kapadı, açtı Tembellık ne tatlı şeydi. Daha doğrusu 6erbest olmak, istediğini yapabılmek. Böyle saatlerce yatabilirdi ama merakı galib geldi, zile bastı Nazhyı kaışısında gorür görmez: Beyefendi ne yapıyor? diye sordu. Nazlıda acayib bir hal vardr Efendim şey, dedi. Çok tuhaf Nedir tuhaf olan, so\lesene? Beyefendi erkenden kalkmış, aptes almış, namaz kılmış .. Ne'... Levlâ hayretle yatcğında doğruldu. Adam tamamile dinsizdi Kustahca dinsizdi Dindar ins?nlardan nefret edecek. bütün mukaddes <se\ lere kufürler savuracak kadar dinsizdi. Bunu hekreı bilirdi. Nazlı devam etH: Evet efendim. Aptes almıs., namfz kılmış. Hüseyin yardım etmiş. Ahmed de bazı ışlerinı görmÜ5. Şımdi de ılk hanımının odasında. Leylâ Peki Nazlı dedi Bana hemen bır çay getir. Biraz da bisküvi. Başka bir şe yistemem. Banyomu da hazırla. Kahvaltınızı buraya mı geti"eyim? Evet. N^zlı, bu «abah herkesin âdeti rleğişiyor, dıye düşundü. (Arkaaı raı) I Halk oyunları ekiplerinin Boğaz fezisinden bir jrörünüs.: Sahillerden kopan alkışlara ve takdir nidalarına islemell mendillerle mukabele edUiyor anlattı; yirmi beş sene evvel . Değırmen ağas. kan getırmışti. Oynatıyorduk bnümuzd* . Gerzeli Hasan: «Kanyı alıp gotureceğım» diye tutturdu. oŞımdi olmaz, dedim; herkes dağjlınca kozunu üleş1» Bıçağma sarılaı. Kıyık kazık'arından bırıni çeküm. O bıçakla, ben kazıklar, bhbırımize girdık. Bir ara, kazığı vurunca bıçağı elinden duştü. Heriüıı kajuu gozunü aldım. Benim bu kavgamı sevTeden deçrtrmen ağası Hafız Uzun Mustafa: «Yılana benzıvor. demis ber.ım için: karayılan gıbı'» Ondan sonıa asıl ' adımı ben bıle unuttum. I Kastamonulu Karayılan, dort defa Avrupa gortıuş bir adan . Goğsu, bır turist bavuluna dönmüs: her gıttıği memJeketten bır rozet, bir madalya taşıyor... Yaşım kırk altı Otuz bir senedir davul calarım Davul'an. tokmakları kerdlm yaparun. Tokmak cevız ağacmdandır. Acı erıktcn de olur Davu'un kasnağı muhakkak çamdan olmaJı .. Davul. Avrupalılarm çok hoşuna gidıyor bey . Bazı gâvur eazetelîrı benim için «Türk, ellı kilo yukun aliınaa tempo tutuvor!» diye vazdılar Oysa kı, 5,5 kılo gelir bır davul Davul benim her şeyimiır: Savg'limdır, anamdır, karırrHır, oğlumdur... Geceleri helâya kaikaca kolsam. duvarda asıh davulumu nsesıne bakmaîan uyuj aır.am. Karayılan, davulla akrobasi yapan bır müzısyendır Cazbandda soysjzlaşan davul onun kucaâında asilleşır. merdleşır. Ttepertuanndaki oyun'arı sıralayıveriyor: Meydan havası, Kınah Keklik, Sepetcioğlu. Çiçekdağı, İindim dere beklerim sıne mâni oldular. kaldıramadjlar Fakat kılıo Konyalılann bir tek ojrunij var>» mış: Zilkaşık oyunu Açıkhav» Tıyatrosunda, bıyıklı bir yiğitin. ellerlndeki kaşıkları takırdatarak, kınlıp dokülerek kadm gibi oynayışı beni epey guldurmüştü doğrusu .. Konvalı Mursd Tıftık: Hakhsuı bey, dedi: zil kaşık oyurmnu kadmla o>nanıpk gerek .. İki kadınımız vardı, yeti}tıremecUk masabakalara .. Konya dcvuıce oturak âlemlnia geliyor hatıra, Murad Ağa.. Dediın. Mahremce gıder o! Diye, kara bıyıklarını »ıvazlayarak gulumsedi. Mahremce ama. çok nezib olur, bey . OrtaHa çırılcıplak oynavaa karıva o mecliste bu'unan hiç bir crkek başını kaldırıp bakmaz. Bakarsa? Erkek'ığe >pki;maz bu... Fahmetli Ataturkle bır eece sab^hs kadar otuıak âl«mj yaptık. Çok beğendi. Konvanın sazı da düzgündıır ha, bey Ba;lamamtza, euramıza, kanunumuza söz yok... *** Adanalılar da coşkun bu*ün .. Üç etek entarileri, «Selimiye kutlu» kumaştan renklı gomlekleri, baş» larında gumuş tomakaları, alb veşılli çekilerı ipekli pestemallarile cenublu kadınlar pek sempatik şeyler.. Davul zumavla oynadıklari Men» genlerini bır de vapurda seyrettım. Pmarbaşi ben olayım Bulanırsam buJana^ra Sevdifimi verin bana nilenirsem dileneyim Ka7an kavnar laşmaz mı Yol frdikten a^maz mı A£Iama> m sevdiğim Aynlan kavujmaz mı Bizi Norveçe ulaştıran «Syllan., Oslo klyamlar, entrıkalar, uzak seferler, vahşi savaşlarla dolu Iskandmav ortaçağı, Harald, Knut, Vasa. Olav'lar, Enk'ler, sonra Demırbas Şarl, Wagner'e ılham veren İskandinav efsanelerı, Tanrıların akşamı, Valkyrıes'ler Fransaya, İn gıltereye, İzlandaya, Grdenlanda akınlar yapan korkusuz Vikmg'ler, 0 yaman deniz kralları, Fıvoriarda, Baltikta, Buz denızlerindeki kanh çarpışmalar, dağlara akseden ve buzlu »ularda sonen feryadlar .. Ondan sonra uzunca bır sukun dev resi. İskandınavya b.r asırdan fazla sulh içinde. Fakat çağımızda Norveç fıjorları yenıden kan ve ateşe bulanıyor Bırbıri ardına havaya uçan sahıl şehırleri . Sta\ anger, Trondheım harblerı, Nar\ık baskınları Moderr. korsan'.ar, modern Vıkingler. Fiyorlarda pusuya yatan korsan kruvazorlerı, derin sularda yeni efsane ejderleri, yuvalarında gerni kafilele.ini gozliyen denizaltılar *** Hirtshals ve Danımarka sahılleri çoktan arkamızda kaldı. Kuzey doğuda çok kuvvetli bır ruzgâr esiyor. Şükur kı dalgalara baş vererek gidıyoruz «Jylland»» ın bodoslaması kâmılen suiara gomuluyor. Gaveıtede çalışan tayfalar Birılsıklam. Içerisi daha da berbad. Masalar, koltuklar bir yandan bir yana uçuyor Tabiî yarım saat zarHüseyin mi? Tabiî değıl ama. Hizmetkârlara 0 karışır. Siz masaade etseiiz bile nasıl olsa bir yolunu bulur. bizi a:ar. Sonra ne yaparız Ben karımı a>Ti yerde. bılmediğ.rn bir evde çalıştırarraTi. Sade benim kazanacağım para ıle de ge?nemeyiz. Bıraz sarbetmekten başka çaremız yoktu Nazlı söze karıştı: Ahmed hakh han'.msfendi, e6er siz bizi affeâerseniz 2ene de burca calısnıağa de\am eder, bıraz para birıktiririz. Affetmek. Leylâ düşündü Bu zavallıların nesini, hangi günahmı affedecekti Mademki evleneceksiniz, mesele yok, dedi. Eğer beyefendi razı olursa maaşınızı biraz arttırınz. Ya va$ javaş da Nazlınm çeyizmi hazırlarız. Ama şımrlı çabuk koşke. Asıl Huseyın sizi boyle karanlık koşelerde yakalarsa fena olur. Ahrrcdle Nazlı na?ıl teşekkür edecekle ini şaşırm.şlardı Leylâ da artık kprar.hk sevdasmdan vazgeçmisü. Mehtabı seyre daldı. «Otuz üç yaşındayım» dıye duşündü. Bıraz evvel Güle kızdığı için bir yaş saklamıştı. Bır sene için yalan söylemek pek gulunçtü ama Fazlasını yapamazdı. K<ndi kendıne bılır dedi. Güle bakıîırsa artık geçij 0rum da aşkı bilmi>orum Evvelâ yaslı, sıhhatsız, bedbin ana babanın kahn. Sonra o canavar koca rağmen sıcak ıklimlere en uzak böl gelerde, kutub bankızlerının yanında dünyanın hayran kaldığı bir rr°deni>et yaratabilmek. Şu yanımdaki genclerin cedleri, ortaçağda küçücuk Vıking teknelerıle Normandiyfya, İzlandaya ve Groenianda g,tmişlerdı.. Torunları ise senenin altı ayında karanhğa gomjlu kuzey Norveç fiyorlarında ağır su fabrikalan kurdular. (Sonradan Glomfıyroda boyle rr.ukemmel bır fabrika gezdık.) Bütün bunlan nasıl izah etmeli? Disıplın mı 0 Çahşkanlık mı? Hayır... Bunlar gerekli. fakat yatar şartlar değıldirler İskandinav mucizesınin tılsımı bence cesaret, iklıme, taibate mevdan okuyan Vfhşi bir cesarettir. Vıking'lerden bu yana İskandina\yalılarm ese'ini başka türlü izaha imkân yoktur. Unutmamalıdır ki iskandinav mi tolojisinde cesaret ululaşmış. TanrıİMçmıştır. Hir:5tiyanlığı kaKil ettikten yıllarca sonra d?hi Tanrı Odin'i İskandına\yalı!ar daima hatırlamışlardır. Odin knzeyn Jüpiterid'r. Fakat cesurl=nn, korku^uz ların Tanrısıdır. Valkyriesler cesurlan Odin'in gdklerdeki sarayına gdtürurler Korkaklar ve uçak ruhlular ise Hela'nın ölüm u'kesine inerler. İng'liz filozofu ve tarihcsi Carlyle'a göre bu nokta bütün şirr.al ıtıkadınm ruhu olmuştnr Fakat Odin Carlvle'in kitaıle kızınınki. «Geçıyorum» diye tekrar etti. «Hayır, benim de hakkım var. Bu dünyada benim de hakkım var. Gerçekten koparüacak, alınacak, lâzım gebrse çahnacak bir hak.» Ayağı ile bır taşa vurdu Mehtaba lânet edercesme hırsla baktı. <'Ferıdunu istiyorum» dedi. İstıyoıum, benim olacak!» *** Ertesi gür.ü herkes biraz he\ecanh idı. Beyefendi yırmı beş senedir kapalı tuttuğu. bir çok defslar kapısır.a kadar gidip fakat bır türlü açrağa cesaıet edemedjği blen sevgili karısınm yatak odasına gırecek, ustü elmas, yakut, fıruze kdkmalı koca altın kutuyu aLp içindeki mücevherleıle ijeraber kızına verecekti. Gece de buyuk bir davet vardı. Zıyafetin muh teşem olması için her çey duşunülmuşı hiç bır masraftan çekınılmemişti. Beş gun sonra da bır kaç samiırî ahrabın aıasmda Gülün nıkâhı kıyılaoak ve sevgilıler seyahate çıkacaklardı Gül böyle istenııştı. Gül daima değişik bir çey yapmak isterdı. Herkes neyecanh ldi. Koca beyaz koşkii dolduran herkesin göğsünde birbirine tezad değı^'k hislerin yarattığı b.r helec^n vardı. Leylâ ancak sabaha karşı uyuyabilmiş S=bah da bir hayli Eeç kalkmıştı Saat ona geliyordu. Havıet, kocası onu uyandırraak itin biç bu |ey ŞUBEMIZ B u g ü n hizme+inize giriuor F E T I H ve CUMHÜRİYET ALTINLARI HUSUSÎ KEŞİDESI Hesap açhranlara ısrıf *e kıymetti **• Bursalıların arasmc'avım. Mustafa Tahtakıranla konuşuyoruz: Mukemmel kaUan ve kiıiç kullanıyorsun da sojadın neye Tahtakıran? Gulüyor: Bunu Ismet İnönü de söyledi bana: ; Sana Tahtacıran değıl kalkan kırön demeli!» Paşaya dedtm kı: «Biz Tahtakıran suiâlcsindamz. pasam... Bu sülâlsnuı yeduıci aobeğiyiz.» Konuşmada Saracoğlu Şukrü de vardı: «Yiğit lakabile anılır.» dedı. Bursa ekipinin Açıkhava Tiyatrosundakı gostenleri karşısında heyecan ve korku duymamış hemşerilenm olduğunu sanmıyorum. Bu, bır oyun değıl, gerçek bir savaştır. Mustafa Tahtakıran: Açıkhava Tiyatrosund? tam üç varalı verdik, dedi; benim vücudumdo de on yedı yaranm izı vardır. Senelerce evi.'el bir kıhç vuruşile dışlerim dökülmüştür! Bızim oyunlarımız Türk savaşçınğmı temsil eder. Bursanın fethıncıenbsri, yani 628 senedenbeıi Bursada ovnsnan oyun budur... O>un. altı bdlüme a\Tilır: • *• Aydmhlar da Kastamonulular da, Rızehkr de sczun kısası 22 ektpfaı hemen hepsi. bana aynı seyi aor» dular: İstanbulun ovuneulanru gör*Tievoz . Yok mu ki? Rahmetli ninem derdi: İstanbulun yerlisi yoktur; ts» tanbulun yerlisi köpeklerdir! Belki bundan olacak îstanbulumuzun kendıae mahsus bir oyunu yok... Bu şehrin tek mahalll oyuau, U«üba, birbirimize oynady^ma ovun«Beşiktaş» dsnize bırakılmıı biı çelenk zıbi Besıktaş iskelesine vana^U. İskele, iskele gazinosu, sahıiler mahalakailah... Herkes alkışlıyor. Vapurdan çıkan ekiplerden b a n ları, halkm takdir ve sevgi duvgularına mukabeled.en geri kalmadılar: Konyalı. kaşıklsnnı tpkırdatfı:: Erzurum'u horonunun bir fifiiininü •rösterdi; Cakırcalınuı torunu zeybek oynadı. TURK TİCARET BANKASI *Cl MHURİYET» in Tefrikası: 1 A.DA.M GIRDIA 9imdi aynı eller o kızı okşuyor. Acaba o kızıl et paıçasını da aynı îevkle mi okşuyor, aynı istekle mi okşuyor? îmkânsız. olamaz Buna manmak Utemıyoı. İçı isyan dolu. bır çok şeye ısyan ediyor. Fakat sesını çıkaracak ne kuvvetı, ne de hakkı var Nıçın hakkı JOK1 Çunku p^rasız . Para .. Bu evde o kadar çektı ki, oyle ezıldı ki fazla paraya lüzum yok, gecmebilecek kadar olsa tereddüd etmeden, arkapına bakmadan çıkar gider. Ama Ferıdun? O kalır. Ona çok para lârım. O daha esaretın, satın alınhıanın ne demek olduğjnu bılrr.ıpor. Belki de kendı gıbi ezilmez. Gül fena tutkun Adarna karşı gıtbkçe yumuşuyor, jîevşek, ıradesiz bir hsl alıyor Etrafa yaptığı şımarıklıkları, aksilikleri ona yapaInamağa baçladı Ha>ır, Fer.dun elilmiyecek .. Tuh^f, bu adanıddn nefret ediyur. Fakat bu nrfret onu (ielıce aızu etmesine mâııi o'.mupor. Oyle güzel ki Bır ilâh gibi ftir zevk ilâhı. ruyor. Çeşidll çlçekler'n kokusunu toplıyan, bajgm, ıhk bir yaz havası. Ama gene Leylâ boğuluyorKuduz bir hayvan gibi karanlık bir kö,e arıvor. Kendini »aklamak, derdıni saklamak istiyor. Kımseyı gotmek istemiyor. Adeta saldırırnk tan, parçalamaktan korkuyor. Kımsenin bulamıyocağı bir ko;e anyor Biliyor o.ada da ağh>amıyacak. İçindeki alev goğsünü, boğazını, gozlertni kurutuyor. Kolayhkla jutkunamıyor bıle. acıtıyor .. Kuytu bir kdşeye doğru yuruyor. Her 7aman böceklerden korkardı, şımlı aklıra bıle gelmıyor. Inîanlaıdan kaçınak arzusu o kadar kuv vetlı kı Bir pıtırtı var, karşısmda iki kışmın karartısı. A' Hanımefendi. Bu Nzlınm sesi. Yarundakl ger.c usak Ahmed. Demek onlar da sevişi>oti.ir. Leylâ gayıiihtiyarî gülumsedı Ktndi de anhyamadığı bır hisle ıçmcle hafif bir neşe duydu, G&Iıba bunlara darılmak lâzımdı, ama yap mıyacaktı. CiHdî olmağa Mehtab var. Etrafına serpılmış çslışarak. nldızlarm ortasında azametle du Burada a* ifiniz v«r? diy« Yazan PERmAN ZORLU fordu. Cevab yok Ne i&leri olduğu bellı, sorrr.ak abis. Şımdı ne demelı? Düşundukçe bulamıyor Vazgeçti, içınden geldığı gıbı konuştu: Sevi^ıyor musunuz? Nazh ya\ajça. Evet, dedi. Hakıkaten birbirinizi seviyor musunuz? Evet Öyle ise niçin evlenmiyorsaınuz? Eğer yanılmıyorssm ikiniz de temiz, iyı insanlarsınız. Gencsiniz. her çeyıniz birbırıne u\ gun Şa hal de ne bekliyorsumız? Ahmed biıden açıldı: Hanımefendi, dedi evlenmek kolay değjl kı, para lâzım. İkiniz de çalışıyorsunuz, gene çalışnsınız. Burada mı? Huseyin dünyada razı ulmaz. Hüseyin mı? Evet. Hüseyin ne k?nşır? Karısır . Ksrıkocayı b»raber köşke kshul etmez. Peki »ma, bu köskün sablbi 1 Askere çağınkş. eratı uğurlama ıçin peşrev. Ve, Karayılan, davulunu güm2 Askere ıltüıaktan sonra ye Hur g'imbür öHiiHü. mm meıasimi. Avrupa Miilteci 3 Kılıç bıleme tahmleri, cenTetkik Cemivctinin kongresi ge girişme. bugün açılıyoT < Cenkten çıktıktan sonra mıiAvrupa Multecı M«e)elerinl Tetkik tareke akti. Cerr.vetınm 4 uncu 5 Mütareke sıralannda bazı saat 10 da Yıldıı Şale koskuntfe çalışmj] rına bas'ıvacaktır Kongreve katliehdid hareketleri. 6 Sılâhını kaptıran cengâve lacak de'eee'er, sehrımıze gelraıs buiunmaktaaır rin hıleıı oyunlarla silâhını ee, i Konere. Der>let Vekill O'ttıan Kaçaslmfi « çalışışı ve aldıktan sonra nnin bir hitabejıle acıUcaktır Bunu Ti'anbul sehri adma Sehır Meclısı Rei» cenk!c!mesi. Bızim Bursahlar için kılıç, Vekilı Ferzan Arasın. Avrupa Muîtecl Me«elelerlri Tetkik Cemıyeti Umıan synlmaz bir butündür. Ulu Ca Rersı ve Isanbul V'alısı Ord Prof. Fahmıde hutbe için rrur.bere çıkan ha reddln Kenm Gokayın ve kongrey» tibin bir elinde kılıç vardır. Yunan katılacak vabancı delege ve işgalinde. düşman kumandanı İH " « • teşekkuiler müme«.111«inlB htta*s * kongresi. bugün şeye mtnlmuştu: P.<maz'ın aylaripcîa, ıftarı bıldiımek için Ulucami minarpsınde bavrak dolajtınbşına . «Siz Turk cotelpııne iş^ıet venyorsunuz!» derdi . Bır de. hatibin tnınbere cıkı^ına... Bırına bel»ri takıb edecektlr. Yarın ve cuma üiinO konfre arına IktıvH Fakultesi ievam tdıl^cektlr D»leg*ler dun Ayawfva vt SulUn=>tmed ramilertni. Hlpo<1ı omu Yer»tı^Unı. Topkacı Sarayı T» Arkıoİ9)I •r.üzelerıni gezmlflerdlr.