24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
na CUMH L1 Kl 1 ET 8 A£nstı>s 1954 Ortaokul kitabları dâvası tekrar ortaya çıktı Bu yıl kâğıd verilmediği ve muayyen bir tahdid şekli bulunmadığı takdirde kitab sıkmtiüi çekileceği iddia ediliyor Millî Eğitim Bakanhğmın ckullarda okutulacak kitablan serbest bırakması, ders yılı başında bazı zorluklara sebeb olmaktadır. Önümüzdeki ders yılı içinde. kâğıd darlığı yüzünrîen kitablarm basıîamıyacağı endişesi başgöstermiştir. Şehrimiztn tenınmış kitabçıları, Mılli Eğitim Bakanlığı Neşjiyat Mü dürlüğünce tahbis edilen kâğıdm. mayıs ayındanberi Izmit kâğıd fabrikası tarafmdan' yerine getirilmediği. bir kitabçıya 30O ton kâğıd vermek Icab ettiği haîde, ancak 160 ton verildiği ve bu sebebden ekle mevcud okul kitablannm istenilerı zfrnana yetişemiyeceğini söylemektedirler. ğını ve boylece kâğıd darlığına sebeb olduğunu söylemektedirler. Kâğıd gelmediği ve muayyen bir tahdid şekli konulmadığı takdirde. bu ders yılı başında öğrenci ile öğretrr.enlerin kitab sıkıntısı çekeceklerine muhakkak nazarile bakılmaktadır. Kâğıd fabrifcası, darlık yok diyor İzmit, 7 (Hususî) Kâğıd fab llaıtı madde darlığı Memleketimizde inkişaf etmiş olan plâstik sanayii ham madde darlığı yüzünden çok müşkül bir düruma girmiştirr Bu arada haricden ithal edilip de, ithalâtçılar tarafından piyasaya arzedilen ham maddeyi teşkil eden polivivul, bakalit gibi maddeler el değjştirmek suretile ve karaborsa yapılarak çok yüksek bir fiatla satılmaktadır. Evvelce 230 kuruşa mal olan toptancj ve pc \ ' endeci kân ilâvesile 400 kuruşa satıjjpası lâzım gelen iptidai maddelerin kilo sunun 20 liraya el altından satılnMsı plâstik sanayii felc« uğramıştır. Plâstikçiler Dernoği başkaru Zeki İlter bu durum karşısında dün Der nek merkezinde bir basın topantısı yapirak demijtir kl: « Bugün memleketlmizdeki plâs tik sannyii Avrupa plâstik sanayii ile boy olçüşebilecek dereceye çıkmıçtır. Bugün gümrüklerde külliyetli miktarda hara madde bulunmaktadır. Ithalâtçılar bunu piyasaya arzetmekte nazlı d a v r | | i a k t a dır. Bu sanayiin inkişafı ıçin ham madde tevziatının derneğimiz tarafından yapılması lâzımdır. Nitekim Ticaret Bakanlığı son tahsisin derneğimiz tarafından tevzi edileceğini vadetmiştir.» M D E N ÂBAHTAN )ABAHA... Arife giinii iyilik günü.» undan oruz sene kadar evvel, ancak mecmua ve gazefelere münferid yazılar yazmak suretile geçinen bfr muharrirdim. Zamanın mizah dergileri benden manzumeler isterlerdL Ben de şair olmak iddiasını terketmiş bulunduğumdan müstear imza ile öteberi cızıktınrdun. Bu arada. basılan birkaç kuplera Nnnıllah Ataç iisUdın aklında kalmış. Maksad paradoks ya Tü.k dilinin en güzel şünni VâNu yazdı demiş. Ne olurdu, nesrime iltifat bujiırsaydı da menfaat sağlasaydım, hayır ille plâtonik kompliman yapaeak ki işime yaramasın... Ve başuna iş açılsuı... Bereket versin enkizisyon devrinden uzağız da tecdidi imana Torlamıyorlar... Neymiş? Ben eski kafalılığr ve din! mânadaki munahklığı tehzil etmişim .. Son beytim de göyle: Ben m lçsem bonılur, sen hak yersln bc7'jlmaz Orucun d» ey sofî kendin gibi kalpazan Blca ederlm. efendim. hatıralar tazelensuı: Türk ve müslüman ananesinde, sahte sofulann sureta ibadet edip hakikatte sunun bunun hakkını yemelerile alay eden ne tasavvufî eserler ve ne bektaşi fıkralan vardır. Bunlar dinin değil. o gibilerin aleyhinedir. Benimki de orucun değil, munafıkhğın aleyhinedir. Müslüman Türkler. bu inre farkı anlamıtlardır. Bizim çeleneğimlt, göreneğimiz müsamahakârdır. Bizde Nesinıi'nin derisinin yüziilmesi endor vak'alardandır. Ea^ka diyarlarda, başka dinler • ;zünden ne insanlar yüzJ^llar boyu her gün diri diri yakılmışken, bizde aklıselim galebe etnrlşHr. Fitilli softabn fitilleyen eserler, tebessümle kar«'fcmmıştır. Bundan otuz sene ev\el müsrearia neşredilmiş ve hak yi>"!p sofn geçinenler aleyhine yöneltilmis hicviyeyl slmdi bile imzalanm. *** Bazı îptidaî nıaddelerin el alhndan fahiş fiatlarla satılması Galiba yemek, fazlaca kaçmış. plâstik sanayiini feke uğrath Doktor dostlanm ak|amları hafif Vali Olmuşum Yazan: rikasmm bu sene okul kitabı basan kitabçılara az mıktarda kâğıd tahsisi ve bu sebeble de yeni ders devresinde okul kitabı sjkıntısı çıkacağı hakkındaki neş ıvat üzerine Selüloz Sanayii Müessesesi Müdürü Enver Atafırat, böyle bir darlığm bahis mevzuu 0lm1vaca3.n1, kitabçılara t.'hsis edilen kon'enjana göAlâkalılar ise durumun; serbest re kâ^ıd verilrfiğini, bunun d'şında rekabet körü kitabı tasfiye eder, dü kağıd talebinde buFunanların dişüncesile aiâkah olduğunu, çok ki leklerir.in is'af edilmenıok'e olriagu tab basmanın bazı israfa yol açtı n j göylemiştir. «•ranınıımilffl!fmi!IIIIIIIIIIinTI!Il[!]!Hlllllffll!IIIIHimmmiHi.iHmı., Dün Mbah Beşiktaşta bir tajıt kazası dnuştur. Sofor Mustafa Nnlbando£lu İÖBresindeki 3004 plâkalı Aksar3y Yıldız otobüsü Serencebey yokusundnn lnorken frenleri patlamış ve otobiıs dönpTieçtckl bir «gacağ bindlrmljtir. ' Çarpm» netieetl otobüı hasara ugrmış yolculardan Muhlddln Aydın Ile Safiye Tanrıöver vücudünün muhtelif ye'lerinden yara'.anmıştır. Yarahlar tikyardım hastanesln» yatırılmıs. tahkikata bajlanmıjtır. Mario Par.terino lslmli bir İtalyan turlst dün gece yarısmdan sonra karakola müracaatle üç fihlı tarafından tahanca tehdidi 11* leyulduğunu lhbar etmiştir. Italyamn lddiasına göre 12e4 V* 15 yaşında üç genc Dolrmbahçe merdlven'erlnden Inefken tabanca İle önîine çıkrmslar ve aftaclnrın altınn çeker*k eeblndekl 35 llrası İle blleziğini çalraışlardır. BUzat Emniyet Müdürünün de a'Akadar o!du£u tahklkat scnunda Mario'nun bir cinsl sapık oldutu ve tabanca tehdldlnln mevnnı b:his olmadığı «r.lajılraıştır. 35 llrayı alan çocukların aranmajına başlar.mıstiT'. Gslatadaki Yapı Kredi Bankası Müdür Mu^vini Cemal Baysu banka memurlanndan birin!n müşterllerin lmzalarmı taklld ederek 22 bin Urayı ılmrnet'ne eeçlrdiğinl lhbar etmlftlr. Hâdlsenin »ahkiklne baslanmıjtır. Aksaray Yıldız otobüsü bir ağaca çarptı, 2 kişi yaralandı Fransada ölen taltbe müfettişinin na'şı «ctiriliyor Bundan bfr müddet çwe\ Fransada rehirlenme «uretila ölen Mllli Eğitim Bakanlığı talebe müfettlslerinden Remzl Baturun na'şı 10 agmtos >all günü sehrimlze getirlecektlr. Sehrimlz Mllll ESitim Müdürlügü Ayniyat MUdürü Yusuf Tuncel. tahnit edllmiş olan cesedi tesltm alarak, merhumun aileslnin bulundugu İskenderıına nakledecektlr. İskenderunda yapılacak bir törenl müteakıb cesed, aile kabrtstanına defnedilecektir. Bir İtalyan turistinin macerası Dün yapılan ihracat Bir ihtilâs iddiası Hırlcaiserif cıddesl I7/I numarah sr; rtımamn 3 üncü katlnda mlsafir olarak bulunan Mustafa Sakanın 6 ysjındaki kııı Hale balkondan fokaSa kumandanı gitti düşmüsiür. ASır üiırette yaralanan Hale kaidırıldıgı Hasekl ha«tane«lna« fllmflsHaT» kuvTetlertmlze ald tealstorl tilr. .. ppenM*ttsıer**irka« pfln »»Vel n»mre tethnhre" cpltnlç kulnnaa' YugMiav Hava Kurvetlerl Kumandanı Ttîmaalrat OTeplç ^enfco'nnn tmşkBnlıfmdâltl Yugoslav aakerl heyetl dün aabah saat 10 da uçakla Yugoslavyaya hareket etmiştlr. Barkondan düşen rocuk öldü DUn Hmanımızdan muhtelif m«mleketlere 596.530 ltralık çejldll mal lhrac Turlzm Kurumunun tertlb etljl Am«edilmlştlr. Bunlar arasında, fındık, tütOn. bar rika seferlnde 29 klsinln «Tarsus» fsak, buftday ve sunger bulunmaktadır. mişine dönmedlğlnl yazmıştık. Öğrendlftimize göre, gemlye Amerl226 Fransız seyyahı geldi kadan, binmemiş olanlardan bir kısmı Yunan bandırah «Aegeon» vapuru İle tayyare ile Llzbona gelerek kaflleye dün limanımıza 226 Fransız seyyahı iltlhak etmlslerdir. tslmleri junlardır: uelmlştir. Geml bugün saat 20 de llma Apikoglu Hayık v« esl, Hııır Ardas. nımızdan ayrılacaktır. M. Hermlne. «Tarsus» tan gelen telslzd* dlger Başvekil, hastanede Dr. Ekrem yoleuların llk hkelede femly» blneŞerif Egeliyi liyaret etti ceklerl hlldlrilmektedlr. Basvekil Adnan Menderes tdrkaç Bakırköy pamuklu sanayl yün evvel amellyat olan Dr. Ekrem müessesesinin kuruluş Şerlf Egeliyi dün Ceırahpasa hastan slnde zlyaret etmlş v« hatırını toryıldoniimü mattıır. SUmerbank Bakırköy Pamuklu Sanatnönii geliyor yll Müessesesi kııruiuşunun 104. senel O.H.P. Genel Başkanı İsmet tnBnO 11 devrlyesl münasebetile, 12 »Sustos p«ra^ustos 954 çarşaraba günü sabahı An şembe gılnü saat 10 da fabrlka lokakarndftn çehrlmlz» gelmls olacaktır. linde bir tnren yapılacaktır. tnöaü. şehrlmlzde bir mtiddet lstlİstlhral Bayramı adı llc anılan tflrahat ederek, llgllllerrien partl maae rende, spor gösterllerl yapılneak V» lclerl hnkkında lzahat alacaktır . uzun seneler çnlısmı; olan lsçilere ikramiyeler tezl edüecektir. • Yugoslav Hava Ku\\'etleri Amerikada kalan Tarsus yolcularından bir kısmı dönüyorlar yemek tavsiyesinde bulunuyorlar ama, valdem duacınız dinliyor nu? Dolmaydı, barbunya fasulyesl idi, eline sağlık, itinabca yapıp da Jnümüze koyunca dayanamıyorum, üst perdeden çıkışırsın. Çünkü ongenclerle beraher arpadan şehid ol lar memurdurlar. AtUrırsm, diye mayı göze almış bir at gibi atıştın korkarlar. Sakm bu celâdet gösteyorum. Ciddî sütunlarda aile hu risini esnafa yapma! Biliyorsun ya; susiyetlerinden EÖZ etmek muaşe • derhal müşkül vaziyete düşersin. ret usulüne pek' uymazsa da bu Tasfiye kanunu senin hakkın'ia 1?seferlik mazur görülmemi rica ler, vali bile olsan .. Fakat esnaf ederim. Sıcaklann şiddetinden 1 ı bundan da muaftırlar. de pek çok vatandaşlanm gibi n« İstanbula vali olmanuı ağırhğını yaptığmı, ne yapacağını şaşınruj bu sadre sifa verid sörler biraz habir haldeyim. fifletti. Derken bir küçük nefesten Tıka basa yiyip kahve yanında sonra muhterem selefim sözüne desigarayı tellendirdikten sonra gece vam etti: serinliğini bile çok gören yaz, vıi Buradaki atlıkanncalan, kukcudiime öyle bir gevşeklik getirdl laları, karagözleri, öbür oyun v e ki duramadım, oturduğum yerde eglencelerl sakm ihmal etme. Beuyuyacağıma rahat rahat yatağa bekleri gördün mü? Onlar arasınia yatayım, dedim ve yattım. Ne kadar sen de var*m. Ben bu eğlenceleri zaman geçti, farkında değilim; ha yapmasaydım Istanbul halkt 1954 yalimde bir perde açıldı. Nasıl ol yazını bu sükunetle, bu sabır, bu muşsa olmuş, ben İstanbul valisi keyif ve bu huzurla geçirebilir miy tayin edilmişim. Bu mide dolgun dl? Vatandaşlan eğlendirmek de luğunda daha hafif bir işe gele Belediyenin vazifeleri arasındadır. mezdim ya!. Sarayburnu parkındj Bunu seleflerimden ne Üstündağ, yız. Dostum ve hayalî stlefim (bu ne Kırdar düşünememişlerdir. Kırkelimeye faz'a dikkat etmem 'n darın akh geç başına geldi. Yol, zım. Büyük muharıirler bile halefle tiyatro binası, spor meydanı ve saselefi ağır havalarda birbirlerine lonu yaptıracaSına Tarsus vapuruada tertib ettiği eğlenceleri vazifede kanştınyorlar!) Gökay yanımda. Aziz bakanım, dedi. (Vefalı iken İstanbul içinde yapsaydı ben doktor, bana her zaman boyle hitab bu vazifeye gelemezdim. Günaltay, eder ve «en benim azledilmM ba beni kabinesine alabilirdi de İstankanımsın der.) Ben, Kanadaya bü bula vali. ve belediye reisi yapayük elçi oldum, gidiyorum. Yerime raazdı. Allah razı olsun, diğer taraftan bankalar her tiirlü mükâfatseni tavsiye ettim. Bilirsin, sana larla altınlı, gümüşlü rüya gösteresevgim büyüktür. Zaten siyasetten rek ortalığı oyalamaktalar. Vatanayrıldın. Halk Paıgisile de alâkan dajlan yüz liraya döşeli dayalı bir yok. Durumun bana benzer. Maev gahibi olma, yahud yazdığı kilum ya, ben tarafsu bir valiyim. tab. yaptığı resim kazanır da üç bt;ş Sen de öylesin. Hem tstanbulda bin Jira ele geçer hulyalarına dalfazla üzülecek iş de yok. Her me dırraa yolile hayal kudretlerini geselenin tertibi alınmıştır. Köprü ta liştirmedeler. Bütçede para bulurmiri bitmiş, hemşeriler susuzljğa san buradaki eğlenceleri Boğazdr., alışmı?, yaz başında hepimizi kor Kadıköyde, Beyoğlunda, Kartj'da, kutan pahalılık ortadan kalkmıştır. Pendikte, Üsküdarda, Adalarda da Muavinlerim çok çalışkandırlar. yaptır. Görmüyor musun, den;ileOnlar Vilâyeti idar« ederler. Se rin yaptığı anketlerde memleketin nin dikkat edeceğin tek lj* ge'.^n en büyük beş adamı arasında bt'ni giden misafirlere ihtimamdır. Bir de sayıyorlar. Yıllarca profesorliık, de arada sırada «tanzim sati} yer ordinarj'üslük ettim: milletleraraM leri» ne uğrar, eksik olsun olmasm HASAN ÂLİ YÜCEL kongrelerde tebliğler okudum; kitablar yazdım ;kimse aldırmadı, ancak belediye reisi, vali olduktan sonra tam şiihrete erdim. Memleket içinde, dışında beni tanımıyar» Valmadı. O kadar makul, o kadar hadiselere uygun konusuyordu ki. itiraf edeyim, başımı tasdik maka:n.nda tamamile samimî olarak sallıyordum. Haydi, buradan çıkalım, dedi. Bir Bulvar... İki yanı büyük keJtane ağaclarile gölçelenmiş. Tertemiz, birbirinden ne uzun, ne kısa, aynı hizada büyük apartımanlsr .. Kestanelerin gölgelerini takib ederek yürüyorduk. Burası İstanbula pek benzemiyordu. Otomobillcr fiynı hızla gidiyor. Aklına geldiği yerde duran dolmuşlar yok. Karşıdan karjıya geçilecek yerler isaretli. Cadde üstünde alışveriş hesabı yopan yolculara rastlanmıyor. Yollar, ondülesiz asfalt. Apartımanlnrın önünde çöp tenekesi görünmüyor. Acaba burası neresi? diye z i h i n ü yorarken Bulvarın sonunda TJtiin ihtişamile Süleymaniye camiini görünce yanıldığımı anladım. Iyı ama bu temiz, muntazam bulvan hiç görmemiştim. Olur & kısa n, manda yapılmıjtır. Çalışkan belediyemize itimadsızlık edemezdim. Kendimi kolayca avuttum. Bir meydan... Baktık, okul çocuV ları. Etrafta da halk. Yuvarlak l'ir yemek masası üstüne çıkmış, ortayaşh bir zat bir şeyler anlatıyor. Merakla sokulduk. İkimizi yanyana görünce anlattığını birdenbire kesti, şunları söylemeğe başladı: Çocuklar, size demokrasld^rı bahsediyordum. İşte misali. Şu biri kısa, biri biraz daha uzun iki beyi gürüyor musunuz? (Bir ağızitn çıkan sert bir ses: Görüyoruz öğretmenim!) Bunlann blri lenelerdenberi İstanbulu idare eden VaH ve Belediye Reisimiz. Kanadaya sefir tayin edildi, gidiyor. Öbürü bi sim egki bakanımız. Onun yerine vali oldu. Is başında iken hürrlyet üân edilmediği için kendinin ya&uz aleyhinde söyliyebiliyorduk. Bu iki eski ve yeni valiyi bize bir arada birbirlerine dost olarak gösteren, demokrasidir. Artık bakanken aley hinde söylediğimizin vali iken lehinde konuşabiliriz. Çünkö istemediğimizi söylemek hakkınuzdır. Bu hakkı elimizden hiç kimse alamaz. Eski, yenl valilerimiı terefinı fiç defa: Şa!.. Şa!.. Şa!.. Ben utandım. Fakat Gokay alışmıştı. Hemen olduğu yerden birdenbire bir cevab nutku çektl. Beni halka takdim etti. Dilim tutulmustu. Mahcub, mahcub. bir teşekkür cümlesi söyliyebildlra, o kadar!.. Öğretmen, masadan yere at'adı, yanımıza geldi. Bizi selâmladıktan sonra: Efendim dedl, Maariften yenl emir var. Artık bundan sonra öğretimi Amerikalılar gibi metod tif üzerine yapıyoruz. Dersler pratik olacaktır. Onun içtn evden yemek masasını aldım. Okuld» uuna benzor ders âleti yoktu. Çocuk'ara şehirlerde halk idaresini, 1 >i anlatıyordum. Sizleri görünce pek sevindlm, ooftum. Kuaururaa bakmayın. Masanin portatif olduğunu, parçalannı çocuklara dağıtabfleeğlni, koca masayı tasıyıp yorulmasınuı dogru olmadı5ını sSyleyincce meslekdaşımız. biıden yanımızdm ayrıldı, yorgynluktan yanını belini zor alarak tekrar masanin çıktı ve dedl ki: Çocuklar, işte flıe yenl bir demokrasi örneği. Üstünde konuştuğum bu masayı sabahtanberi beo taşıdım. Hiç birlnlzin aklına hocanıza yardım etmek gelmedi. Y<"ni valimiz bize, bakm, İyi bir akıl cğretti. Masayı parçalıyacağıra. Hepiniz birer parçasmı tasıyacaksınız. Masa, böylece klmseye yük olmadan taşınmif olacak. İşte vazifeleri de böyle bir kisiye yüklemeyip herkese dağıtarak hahıletmeğe demokrasi derler. Çiraento tcvziatı İthal ve yerll malı çlmentllnrın tevliatı yenl esaslara baftlanması hususunda çaUşmalara başlanmıştır. ykru tevzlata. aW karar bugünlerde llân edlleDijer taraftan. yenl lng» edllecek clmento fahrlkalarının elektrik tesisatı iiparis edilrais bulunmakt.ndır. ... i/s , J Bayram • ' • ! .•*.:'•'• Günlerinde ., ^.^ » . . * • • » » Sh cDfinyada ka; insan varsa, o kadar da din anlayışi vardır. n diyen filozofa rağraen, memleketimin çoğanlnğiınu teşkll eden müslümanlarm şn meseleyi benim gibi düBiz meydandan »ynlmıstık, ar jtindfiklerine faıanıyorum: kamızdan Şa!.. Şa!., teıleri gellycrSoa devlrde, din diyanete alâka du. Lâfı uzatmıyalım, llk valllik artmca, dindarhğı bâtapu uhdelev»rifemi selefim valiyi uğuriâmak rtne geçlrmek gayretinde bulunansuretile Yeşilköy uçak meydanmdi lar, bir yandan mürtecice hisleri köyaptım ve bıraktığı otomoblle atriiklüyor, bir yandan da, halkm layıp Vilâyet konağına geldlm. Tebrik için bütün memurlar, tanı iyi niyetlerinl dinî sekillere hasretdık tanımadık hemşeriler kuyruk tiriyorlar... tste meselA bugün arlfedlr. Türk müslüman an'anesinde, bayrundan evvel yalnu kendi ailesine mensub olanlan değil, fakirleri de güldürmek; mahalledeki ve çahşma yeriadekl eocuklan giydirmek diye bir aay vardı. Dinin sekillere taalluk edea kısunlannı görmeraek, dnymamak kahil değildir. Bu tezahttrler her taraftan hissediliyor da, acaba eemiyete maddeten mânen hayırfa kvunlar mumla şamdanla aransa nlçin görülmüyor?. Hele Radyonun dediği kıvırak, bu mahaHelere, hele çalışma yerlerine kıvırcık değil!.. gftı «tm, fakir fıkaranın yüzde kaBelki de öyledir, ne blleyün? Ka (i ve yırük gömlekli yavrnlarm ne sab, bu cevabla beni susturuyordu. nlsbeti ffildürülmüştür? Mantaklı bir şey söylemetn» imkân Asrl «vilyalığı benlmseyenler, vermiyordu. Haklkaten radyonun «brtkaa mttteveccih» deği] «hayra dediği et de bizlm Pendlkteki kanaknm» bir müslümanlığı benimsabınkine pek benzemlyordu. Kuseyip yaymağa kalkışsalar, meselâ Rinlığım faıla para verdiğlmden ş» arife günUnfl, an'anede olduğu değil, verecek doğru *urust cevab bulamar\ğımdandı. Muavln beyle gtbl, mnuml bir İyilik günfl haline gedrebuseler, İşte o caman Allah re: Bana kaiabların basındakUeri n a olsmra hak ederlerdl. Tokn, benim otuz sene evveDd simdi toplayıp getirin! diye ilk etnnr&stearlı manrumem, ddden meserimi verdim. Her iki taraf bu tdrlü davetlere le değildir: Adım Ahmed, babamıno kadar alısmııtı ki, be» dakika ki Mehmed, «namınki Ayse... sonra bes kerli ferli rat içeri girdi•e kırk yıllık Kâni hikâyesl... ler. Muavin bey ıKasablarlı deyinVe kırk klşlyiz, kırkımu da birce ayağım suya ermistl. Demek blrimltl biliriz hlkâyesi... dükkândaki kasab baska. vilâyetteki kasab başka. Affedersiniz, dedim, «izl eağırmnkla hata etmişün. Ben diîkkânda görmege alıstığım kasablana konuşmak istiyordum. Sizlerle U*rüşmek haddim değü. Teirif buVefatınm kırkıneı günfl mttnaıebetJIt sevgill lile büyüğümOz yurunuz!.. Dr. EKREM GÜBKAN'ın Fakat canım adamakılh sıkılmı^tı. Ter döküyordum. Teknlk ftnzadan ruBuna Ithaf edllmek üzere Bayramın birlnd pazartesl günü Iklndl namazını dolayı vantilâtör da durmuftu. Mu müteakıb Beyoğlu Ağa Camilnde Mevavin beye: lidl Serif kıraat olunacaktır. Kendlsinl Niçin bana asıl kasablan geHr •e7*n doat v* »Jcrabalarıraıılâ bülun dlnd»ilarımııın tesrlflerl rlca olunur. mediniz? Ailesl Diye bağırırken uyanmışım. Boğazım kurumus, bitkin bir halde lerfle sayıp bunlann rüyada görülyim. Bir de baktam, bbdm haoım duklerl »anıan nelere delâlet cıtibaşueumda: ğlni gBsteriyorclu. Fakat fena bir Araan, nt oldun? O ne a*» dikkatsizlik eseri olarak muhterv.m ve muhayyel selefim unutulmus.ru. bağırma!.. İçerideki odadan bisfan odaya a Eser sahibinden ricam, ileriki baskılarında Tâbirnamesindeki bu türkın: lü eksikleri tamamlamasıdır. Baba sancın na varT Zaten canım burnuma gelml». Aman, çocuklar beni fazla sıkıştırmayın. Rüyamda kendimi i s tanbula vali olmus gördüm. Kâbus!.. Bana biraz IU verin!. Diyebildim. İstanbula lahlden «Vali» olmadığıma, eskisi glbl b8sitçe «Âli» kaldığıma bin ker.e sükrettim. Fakat mesele bitmemişti. Gördüğüm bu rüyayı ttAbir» ettirmek, neye delâlet ettigiııl »ğrenmek lÂzımdı. Ciddl yayınltnmıı İçinde son zamanlarda ehenuniyetli bir mevkl tutan ve alıan Goethe'nin eserlerinden bin defa fazla olan Tğbimameleri kanştırdım. Bir tanesi pek işime yaradı. Gök, deniz. 61ü, diri hatırınıza ne gelirse söylüyor; hattâ iktidarda ve muhalefetNOshası 15 kuruştur tekl miihim fahsiyetleri bile L ~m i yapmışlsr, koca bina dolup tasmıs, beni bekliyorlardı. Hepsinin ^yrı ı v n ellerini sıkarak tesekkfir ettim. İki taatten fazla sürea bu t5renle tebrlkçilerin dörtte blrinl bile bitirememiştim. Artık elimde hal, mecal kalmadığuu söyliyerek ltirar etthn ve Vilâyet odasına p!rdlzn. Vali olmadan önceki halimde »lışveri» hususunda en çok kastblara kızıyordum. Radyoda bvjrejk 350 derler, ben giderim kaaaba 460. Nlçin? Cevabi t FCurban Bayramm ın iiçüncü çarşeımba ve d ördüncü perşemDe güpleri Şubelerîlniz açık ve müşterilerimi^bı hizmetindedir. Londraya glderseniz her neviden en yüksek kaliteli Güzel Kürkleri Heller Fur Models 22, Hanover Street Regent Street Mayfair London W.I. den uy^un fiata alabUirsinlz. yalnı? tstanbul Beledlyesl maklne. elektrlk i v» sanayl lş'.erl müdürlüftünce motör, lü kara vnsıtalannm yıllık muayenej slne devam edllmi"ktedlr. Temmnı ayı lçlııde 1943 husuııi motörlü vasıtamn muayeneBl yapılmıştır. Muayenelcre Sprgt Sarayı Snttnde Te onbeş Kündf' bir Kadıkaytinrte devam olunacaktır. Motörlü vasitalann fennl tnuayeneleri Bayram tatilî Cuma gününe kadar devam edecek olan Bayram tatlll resm! dalre ve müesseselerde dünden ltlbaren başlamıştır. YÂPI ve KREDİ BÂNKÂSI P. T. T. Okulu yeniden açılıyor P. T. T. Genel Müdürlü5ü geçen sene kapr.tınış nldugu İstanlml P. T. T. Okulunun bu sene yeniden Ihtisas okulu sekllnde açılmasına karar vermiştir Bu hll5U^ta hn7irl:klnra başlnnmıçtır. Ş"i t BRA Ht M Kundura Mağazan Toplar Pasajında lçe başlamış olduğunu sayın müşterilerine bildirir. Adres: Beyoğlu. tstiklâl Cad., Toplar Pasajı No. 2 (Sular İdaresl karşısı) Ekmckciler arasmdaki ihtHâf Ekmekçilerle ekmek pisiricilerl arasındakl IhUlâfı tetkike İktisad Vekâletl bir mijfetlisi mermır etmirtir. Unkapanı Fcncr yolu Beledlye. pek bozuk olan Unkapanı Fener yolunun yapılnıasına k.ırar vermiş ve bu Inşaat müteahhlde ihale edilmiştir. (" KOCÜK HABEF^LER J TÜRKİYE EMLAK KREDİ BANKASI Tâhvilieritte aid faiz garanti, vergi muafiyeti komisyonsuz teminat mektubu kredileri ve sağfanan diğer çeşidli imkân ve menfaatler hakkında istediğiniz izahatı Bankanm tahvil brosiirlerinde bulabilirsiniz. (10881) Çoktan akşam olmuştu. Otalık ğinden açıldı. ta, insi.nm içine ürperti veren bir Başörtüsünün bir ucunu, yarasessizlik vardı. Pa|a üstüste içi ğının yanından gakağına doğru yordu Halile de içirdi. Yatsı ezanı sokmu? yaşlıca bir kadm: okunurken ayağa kalktı. Adım ba Buyrunuz efem!... şında sendeliyordu. Halil de öy!e Diye karşıladı. Kendisi de içerlye kendini güç tutuyordu. çtkildi. Onlara yol verdL Başn abcyinci: Duvardaki çiviye teneke «rka Haydi bakalım, dedi; artık gi lıkh küçük bir lâmba esümıştı. diyoruz! Ortahk yan aydınlıktı. Halil, hiç Köşkün önünde, lâstik ttker sağma soluna bakmadan, bastığı ye lekli bir araba bekliyordu. Ona ri görmeden, öylece efendisinin arı bindiler. kası sıra yürüyordu. Yolda. Paşa hiç konuşmadı. Halil de öylece sessiz oturuyordu. Araba ilkonce Bcşiktaşa indi. ıTophdieden, Galatodan, Köprüden goçti. Dıvanyolundan Beyazıda çık tı. Oradan da Aksaraya indi. Topj kapıya doğru gidiyorlardl. Biraz sonra, Paşa arabacıya seslendi; Ben burada iniyorum, dedi; sen arabayı şu sokağın lçüıe çek. Orada bekle!... Karanhk eaddede, Halille blrlı.vte yürümeğe ba^ıadı. O yıllarda Tcpkapı caddesinds zengin konak!.r vardı. Büyüklerden bir çoğu da burada otururdu. Epeyce yürüdüler. Sonra yan sokaklardan birine, ondan da bir başkasına saptılar. Hüseyin Paşa, iki katlı ahşab bir evin önünde durdu. Kafeslerin arkasmdaki basma perdelerdcn folgun bir ışık süzülüyordu. Sanki onlan bekliyenler varmış da ayak seslerini uzaktan duymujlar gibi kapıyı çalmağa kalrr.adı; kendiiiMalta döşeli bir taşlıktan geçtlleı. Küçük bir odaya girdiler. İçeride hiç kimse yoktu.. Deli Hüseyin Paşa, hızmı birdenbire alamamış gibi, o daracık o| danın içinde biraz dolajtı Sonra Halile döndü: Verdiğin »dzü unutmadm y«T Ben nı dersem onu yapaeaknnl... Biliyorsun y»!... Dedl. Emirlerinlz başımm fistflne, t fendim!... Gözü kapalı, hepaini ya pacağım, löz verdim , Muammer Karaca 10 Ağustos Sah "4Btc* Salacak Plâk Gazinosunda 11 Ağustos Çargamba Saat 21.30 Kadıköy Yoğurfçu Park Sinemasında * »0 FRAPCSIZ ögretmeni ile Kıbrıslı ögrencileri dün Vilâyete giderek Vali Muavlnln! riyaret etmişlerdlr. • KADIKÖYÜNDE rıhtım kenarın«faki İnci gazinosunun nik.ih memurluftu olarnk klıllanıhmsı Için gereken keş:f proİPİeri yapılmıstır. • BUGÜN Çatnlcnnın su tesisatı törenle isletmcye acılacaktır. AĞUSTOS 8 ZİLIIİCCE 9 3 V. ] 5.03 12 19 16.12 19 18 21.04 3.03 E. ] 9.45 5.01| 8.54 [12.00 1.45 7 47 CİBALİ KARAKOLU Bir defaya mahsus olmaıc üzere tam kadro ve dekorlarile «rumhnriyet» in Edebî Tefrikasi:15 MEVLÎD Ben de senden bu sözleri bekliyordum. Benim her dediğimi, sen de gözü kapalı yaparsın, diye biliyordum. Şunu da söyüyeyim. Anren. baban icm hiç üzülme... Ben onıara. eiımaen geleni yapacağım. Gö'ün arkada kalmasın! Halil durdu. Gene Nazendeyi düşündü Ondan büsbütün ayrılmak, hepsind?n acı gelecekti Deli Hüseym Paşa, sanki onun içinden geçenieri de biliyormuş gibi. sokuHu; genc çocuğun omuzlEiını okşadı: Haydi, haydi, hiç üzülme... Hernen şimdi eıt dedikîerimi yap!. Haydi, durma! Işlerını bitirince gene buraya gel. Beni gör!. Halıl, köşkten çıkarken, «müsahibler» den birisi karsısına çıktı: Efendimiz seni ferman buyüVdıılar, hemen marangozhaneye git! Dedi. Genc mühendis, saraya gitti; biraz sonıa da marangozhanede «huzuru şahaneye» girdi. Padijahan yüzü, bugün gene hiç nıyor demekti. Bunu düşündükçe. cenc mühendis büvük bir «evinr duvuyordu. Öyle iken, içinde anlaşıirmz bir korku da vardı: I Nedir bu iş bövle? Snnu r.e olarnk?. Neden benim bir dahp Iftinhuln dönTf^î istemiyorlar? • Divn kıvranıyordu. Bütün cün orpr'nn nraya dolaştı S^"ra da k^>?ke rlöndü. Yazan. KEMAL RAÜIB Del' Hiisovin Pa=a: ' gülnıüyordu. Söz söylaken hep ö 1rine göre onlan kullanjrsın. Yok ; Hilil Bey gelir gelmez, beni nüne bakıyordu: eğer, vazgeçersen, gitmiyeoek o 2örsün! Psşa seninle konuştu mu? lursan. zarfı hiç açmazsm. Getiıir Diye haber hTKkmış. Doğru oDiye söze başladı. Halil, ne di ! gene bana verirsin. Dediklerimi nvn ynrıina cıktı. | yereğini birdenbire kestiremedi. iyice anladın mı?. Cdinın crtnsına kü<*ük bir sofra ! Yannki yolculuğu Padişah da bi Ferman efenclimizin!. Inırulrruftu. Başrrrbeyinci yalnız j liyor muydu? Onu düşündü, biraz Padişah elini uznttı. Aralwıbiş!bj=>nn otıırmuş. icki içiyordu: durur gibi oldu. nın oçlu bu kadar büyük bir ilti GP! baknlım. dedi: bu akşam. Hünkâr sözü uzatmak istemiyor fatı ilk gürüyordu. Yerlere kadar yemcfti b'ir,irl> seninle krrşı karş!du: iğildi. öptü... ya viveceğiz. Ilkönce uzat şu bar Gidiyor musun? Haydi, AHah yardımcmız ol dnsrım!. Diye sordu sun!. Vebali, sebeb olanlarm boy | Halü, hiç içki içrnezdi Hele Pa Elbette gideceğim, efendimiz!. nuna!. ' Verilen emri yerine getirmez olur | Halil, Padişahm verdiği zarfı al şnnın kir«ısında otıırup ioki icmeyi bir tiirlü kafası almrdı Övlece muyum? dı. Onu da öptü, başına koydu Ge durrnus, lakınıyordu. Deli Hüse Bu bir emir degil... Böylcsinc ne yerleıe kadar ipildi, huzurdan yin Pasar: emir denmez. Istor yapaısın, ister çıktı. i Otursnnn, derli; haydi. havdi. yııpmnzsın. Senin bileceğin bir iş. Ne oluyor, neler diinüyor, ' lıiç barrlnÇını uzat. diyorum sana'. tç Guleceksen, Başmabeyincinin de Lirini anlamıyordu. bpknlım!. Ne kadar çok içersek o diklerini yapacaksan, şimdi ben de Padişah, neden öyle: karlnr iyi! Bu rrece yapncnğımız işsana bir zarf vereceğim. Yola çı Vebali, sebeb olanlann boy lcr. pelr öyle ayık kafa ile olacnk kacağın gün onu yırtar. açarsm. Bu nuna!. gibi dfijil!. Şöyle kendimizi bilmizarften Paşanın haberi yoktur, bilDemişti? Bunu da sanki duyma yecek k.Tİ*ır içelinj Oyle ki, gözümiyot Sözümü iyi Hinle! Bu zarf mış gibiydi Verilen zrıfın içir.de nıü? artık hiç kimseyi görmesin'tan kendirimn haberi yoktur, diyn ne vardı, ne yazılı idi? Ne olursa Ne duruyorsun. içsene!. Emredînım Gere de olmasm. Zarfın ir / ; clsun Pa"îi=^hla Basrnaboyincinm yorum sana!. Bak bu. sahiden e| de, senin işine yarayabilecek böyle gizli bir iş vermelerine bakı mir!. Içeceksin, işte o kadar... Baş i kaç kâğıd var. Sırası geünce, ye lırsa, ikisi de ona güveniyor, ina | ka laf yok!. öyle ise söyliyeyüa, «rtık!... Sırası geldi!... Şlmdl burada, blz bize, kendi aramızda bir nlkfth kıAbone jeraiti Türkiye Harlc yılacak!... Senin nlkâhın!... AnlıTürk Ekspres Bank Llıs KJ yor musun Halil, seni evlendlrlyoBenellk 42.00 «Hafta Sonu Altın Keşidesi» rum!... Altı aylık 22 50 Noter huzurunda yapılmış Oç aylık 12 00 Beni mi?.. Bü mylık 4 50 Genc mühendis, yalnız bunu bek ve bu keşldenin ALTIN ikraD İ K K A T miyesini Osmanbey Ajansınrlan lemiyordu; böylesini hiç düsttnme653 hesab numaralı Bay Sey j Oazetemlzc gonnenıen evrmK v< m ı l u mişti. Kendini tuUmadı: nejredllmln edlımeslp nde olurunu, fullah Doğan kazanmıştır. tlftnlarduı mesullyet Kabuı edlimas. (Arkaa vmr) CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle