Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tftt CÜMHURİTET 1951 Günün Mevzulari Hiıtdistan ile Portekiz arasında basgösteren harb tehlikesi Portekiz ile Hindistan arasmda harb mi çıkacak? Bundan bir kaç gün evvel lazbonda 100 000 Portekizlinin i?tirakile buvük bir nümavis yapılmış. (Hindistana karşı harb edelim) sesleri işitilmiş, gönüllüler ortaya çıkmıştır. Bunbr, Dadra, Damao. Goa bızimdır diye haykınp durmuslardır. Bıı arada Lâzbon gazeteleri de, bahu« mevzuu ile alâkah olarak harh ^errıilerinin t&kvivelerle yola ckmaîa hazırlandıklanna dair heyecanlı haberler neşretmekteydiler. Dadra, Damao. Goa Hindistan yarımadasmda bulunan ve halîn Portekizin idaresinde %lan verlerdir! Portekiz küçük bir memlekettir fskat geniş müstemleke topraklanna sanib bulunmaktadır. Bu memleketin müstemlekeleri. anavatan topraklarrndan 23 defa daha büyüktür! Nüfus itıbarile de Portek'zliler müstemleke halkı vanıbssmda azınlıkta kalmaktadırlar. Geçenlerde Hindistan hükumeti, Hind yarımadası sahillerinde hâlâ müstemlekeleri bulunan devletlere başvurmuş ve müzakere yolu ''e bunîann tasfiyesine gidilmesini teklif etmisti. BahU mevzuu müstemlekeler bıl hassa Fransa ile Portekize aiddir. Bunjar, İngiltere Hind yarımadasım müstemleke haline geürirken, onun musaadesile sahillerde küçük eebler husule getirmlsler, buralar<Ja daha çok ticaret merkezleri ihdas etmişlerdi. Yeni Delhinin müzakere tekliftne #welâ faıla ehemmiyet verilmedi, Fransa buna istemiye istemiye yanaştı fakat Portekiz, Başbakan Nehru'nun plânmı kat'iyetle red•detti. Bugîin Fr»nsa, mtizakereve yanaşarak, Hind topraklanndaki cebmüstemlekelerinin çoğunu tasfive etmistir, elinde kalan blr !ki noktayı da bırakması beklenebilir. Diğer taraftan Yenl Delhi ile mflzakerevi ıifddeden Portekiz de FransaBin akıbetine uğratnaktan kurtulamıyor. *** Hindistandan gelen haberlere ba• kılacak olursa. «hürrfyet kuvvetleri» Portekiz idaresindeki Hind tonraklarmm kurtanlması için harekete geçmislerdir. Bunlar Dadra siırHaki kövü ele geçirrrrislerdir Ş mdi de Goa müstemlekesini tehdid ettikleri blldirlliyor. Porttkiz burava harb eemHeri ve^askprî knvvet eönd°rr^ eğinl Hân ediyor. • Bu meselede Hind hükflmetinin t»kib etmekte oHa#up siyaset «çnypt manidardır. lekede Portekiz idaresi 1510 yıknda başlamıştır. Portekizliler Diu çevresinde 1536 da ve Damao'ya da 1558 de yerleşmişlerdir. Şimdi Bombny bölgesinde bulunan ve 4.000 kilometre murabba vüz ölcümü olan Goa tehlikededir. Hîndistan radyosuna bakılacak olursa. Goa'lı millivetcüer hazırlanmıslardır ve memleketlcrini «kurtararak Hind birliâine dfihil edeccklerdiri 1000 kadar gönüllünün Portpkiz müstemlekesi hududlar'nda toplandıklan ve ilk işarette Goa üzerine yürüyecekleri Uân edilmiştir *** Portekizlilere göre, Goaiılar Hindli değillerdir ve bu sebeble de Hindistan ile bağlnşamazlar. Bunların Avrupah olmadıklan da Kabul cdilmektpdir. Goa'lılar, bir iddiaya Röre, Avrupa Asya karışmasından husule gelmiş, istiklâlini muhafaza etmek istiyen bir ırktır! Goa'hlann yabancı memleketlerde hususî cemiyetler kurduklan, her zaman ayn topluluklar husule aetirdikleri de ileri sürülür. Bu, Portekizülerin görüşüdür. Hindistan bu hususta bir jey söylemiyor, lanki bu mesele ile mejgul degilmis gibi davranıyor fnkit (kurtulm kuvvetleri) Goa'nın HinHistan birliğin» baglanması için daimF faaliyet sarfetmekte berdevam! *** {lk olarak akla şu sual geliyor: Portekiz ile Hindistan araıında harb çıkarsa, Atlantik Paktı hirekete geçecek raidir? Unutulmamahdır ki Porteiciz NATO üyesidir. Bu memleketin idarecileri, Portekiz topraklannın ı Hindistandaki müıtemlekeleri bahis mevruudur) tecaviize uğradı^uu knvdetmpktedirler. Bu tteca\'üz» NATO'yu toptan harekete geçirebilir miî Buna ihtimal verilemez. Çünkü, Hind y«nmadasmda başlayan bu çarpı?malar daha çok (dahilİ mücadele) halini andırmaktadır veya Hindistan bu mücadeleye bu havayı v*rmeğe muvaffak olmuştur. Hind ordusu harekâta katılmamaktadtr. D =haberleri Kâr hadlerine dair piyasada tereddüdler Kontro) heyeti yapılan müracaatleri ccvablandırıyor Türkiye Odalar Biıliği, dış tica et rejimi ve kâr hadleri karamamesüe alâkalı toplantılarına dün de Ticalet Oclasında devam etmiştir. Bu toplantıda Türkiye Odalar Birliği ıımum kâtihi Faruk Sünter ve kontrol heyeti başkam tarafından Odalar Birliğinin görüslerıni ihtiva etmek üzere bir rapor hazirlanmaktadır. Kapor önümüzdeki günlerde Ticarct Bakanlıgına gönderileccktjr. Diğer taraftan. yenl kararnamelerin tatbikatı sırasında piya.sada husule gelen tereddüdlere aid müracantler kontrol heyetince cevaolandırılmaktadır Bu cümleden olmak üzere kararnanoeden evvel tüccar elinde bulunan malların hangi esaslara bağlı olduğu, piyasa mensublannı bir hayli düşündürmekte idi. Buna göre eskiden alınmıs, mallar kâr hadleri kararnamesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hangi zümrenin elinde ise o kâr haddkıi alabilecektir. Ticaret Bakanının dünkü tetkikleri 5*hriimzde bulunan Tlcaret Bakanı Sılkı Yırcalı dün tncelemelerlne devam etmiştir. Bakan ögleden ew»l Ziraat Bankasına Eiıîerek a'&kalılar İle Rdrıt»mU?tur. Bakan öğleden tonra Bskanlık müfettişİCTİnden plyasa durunnu h»kkında izahat almiftır. Milletlerarası Meseleler ABAHTAN ABAHA... Türk üâç sanaylindeki gelisme epimiz endişe içindeyİM « Döviz darhğı >üzünden aradığımız ilâç bulunmuyor...» Ve sağdan soldan şıkayetler duvulmaktadır: " ^ Mühim vak'alar bir tarafa; meselâ «pioreli>» dişler için macun Şu derdin karşılığıdır diye satdan yerli ilâç ağrıyı dindirmiyor. Çünkü ecnebisi patenttir. daha mutekâm"dir . *## Günün mevznu olduğnntt dikkate alarak ilâçlar hakkında şu toplu malumatı edindim: Türk halkı, senede takriben » milyon liralık ilâc kullanıyor. Bunun anrak 8 milyonlueu yerli, gerl kalan 50 milvonluğu ithaldir. Ithal 59 milyonluk ilâcı ele alırsak. mütehassıslar, bunun takribt mnlivetmin 8 milyon olduğunu, ötesinin ecnebi müesseselere kaldığını beyan ediyorlar. Peki, Uâçlardaki malivetle fiat arasında nu mup^zam fark nereye çidivor? Hep ; fabr katorlara mı Valnor? Diğer sanıyi şubelerinde görülmiven bu mııar'am farkm mevcudiveti sövle izah edilmektedir: ilâç sanavii. îennî araştırmalar için muaz7am bir t»hsis ayırmak zorunda kalmi«tır. Bir nesil evvelki kataloçlarla şirrdiUüer kıraslanırsa, ilâc miktarının bir kaç misline çıkUb söriilmüstür. Halra meden! mem'ekctlerde ortalama in*an ömrü erkeklerde 69, kadınlarda 71 olmustur. Tıb daha da teUânuıI ederse insaHann 130 seneye kadaT yaşatılac^cı umuluyor. O raveye doğ nı tiirlii koiHrdan g:»vrpt'er vardır. Tıbbî ecza sanavii, clcman yetiştirmekle. ünivprsitelere p3ra tahsiUert ayırmakla, h?staneler açmakla, mev rudlarını desteklemekle. biztat ken Hi biin\esi irinde kesiflere. icadlara ulaşacaU lâhnratuarlar kurmakla her memleketto fedakârhklarda bulunııyor. Binaenale>h evvelâ bn s« behle cok parsya mııhtscdır. Onun icin miis'akbel İ1â"lar bulmak ümidile n»ovrud üâr'an maliyetinden pMıalıva «ptıvor. Mese'â bir İsvircreli, bir Amerikalı. kenHi milli ilâcımn pahalılı»ma bu irtimaî gz\e ile katlamyor; ama ecnebi ilâç bize de cok aşırt fiatla satılnor. Demek ki hiz, neticede. baçkalannm in«an eleman lannı. l'boratu.ırlannı, üniversitele rini, hajtanelerini, ke?if ve icadlannı desteklemek iirere pahalı ilâç almak zorunda hırakılıvonız. Uiz de emii bir milli ilâc sanayM köklr«,inciye ksdar. ba«ka milletler hesabına bu fpdakârlığa katlanm^kt.i ı'fvam edeceeir. Pâcın pahalılığma Hifer seb«bler de sunlar: Bu sanavi subeslnde kuv vetli kontml jnrttır; Azıcık örürlü bir mal. diger fahHkasvonlarda olduğu eibi. piva«aya süruîemez On bes bin ammılden bir teki boıuk çıksa heps>nin imhası gerekiyor. Buna rağrncn, ilâc sanayii. karakteri itibarile çok gelirli ve inkişafa elverisliHir; önünde peniş hir ııfuk göriinii\or: Zira bizde nüfus basına yılda iki bucuk lira ilâç parası verilirken. Amerikada otuz lira, Almanya ve Inçiherede yirml alfı, virmi lira verilmektedir Rizim scvivdeki memleketlerde altı, yedi lira veriHiiji gözönünde rutuIursa, demek hiz de yakında o seviyeye rıkacac'z, i'âra jimdiki 58 milyon lir» jerine 129130 milyon lira harcıyarafız. Bu da, elbet çok hastalanacasırr<i7 manasına gelmez. Çünkü Ameri!<alı ilâca çok para vermck sayesinde kendini ıvi korumuş oluj or ve çarbli ferdler bizden uzun yaşıvor. Ru anlatılan manzarava fÖTt, b'7de şaved, simrli IstanSıul^a hir iki ycHi trie^sesenin baoarılirına müvazi modern tesisier vapılırsa, halka itimad ge'ir, yerîi ilâcın revarı artarBu modern tesislei in ba^ındakller bana şövle dedüer: Ipfidaî madde«iüi temin edebildiğimiz takdirde hic bir ilâç yoktur ki modern şimİTt"rqpi tokniîjinin kabu] etti^i şeküde memlfketinmde yapılmasın Nitekim, gaıbın bü>ük firınaları. biHe ha<,lıyan moHrrn tesislerin mijkemm'>l liğini kabul ederek hem dahili piyasamız, hem de Yekınssrk memleketleri için hazı patentli ilîlannı bizlere yaptırır olmuştur. Araştırma s?hnsınria da e'birlij'i etmemiz prensipini kabule yanasmıslardır. Sordum: ılptidaî maddevî temin etriğimiz takdirde» Hrdinİ7? Iptidaî maddelerin kısmı asamını temin kabildir. Esssen >abancı firmalar da. bu irjtidaî maHdelcri bizzat yapmazlar; bizsm temin eıtiçriıniz kira sır.ayiinden temin edrrler ve kimya sanayii. tıbbî ecza sanayiinden s nra, kı?men ona dayanarak beiirir. Amerikada bile öyîe olmuştur. Bizim bütün ip«idaî malzememiz haricden mi geür? Haricden f=lir. K»rıriğer miis tahzavhnnın iptidiî ma!?eme«i miis tesna. Ambalâjlar da dahilden sağlanıyor. *** Şehrin bsürli yerleriide kurulmuş bulunan ve kunılmakta olan yerli modem ve muaz7!im tıbbî ecra sana>iinin tesis ve isletmelerinl göriip, ecnebi memleketlerdekilerle kıvaslamak imkânım bulanlar, ilerisi için elbefie biivük nikbinlik duyarlar ve Türk ilâl=nna itimadları artar .. NiteMm. büyük firmaIann bize güveni de bunu göste Avrupa İktisadî Birliği yolundaki teşebbttsler Avrupanın İktisadî birliği yolundaki düşünceleri biliyoruz. Bu .düşünceler, daha ziyade İkinci Düny» Harbinin getirdiği ıztırablann tesiri altında gelişmiş, fikir halinden çıkarak hareket ve tejebbüs safhasına gecmiştir. Bu harbden bitkin halde çıkan Avrupa memleketleri, muhtae oldukları iktisad! kalkınmayı dağınık çahşmalann sağlıyamıypcağını takdir ederek işbirliği yoluna girmişler ve bu yoMa bazı müesseseler kurmuşlardır. Fakat dikkate lâyiktır ki bu husustaki ilk teşebbüs, Birleşik Amerikanm Avrııpîya yardım plânını tatbik için Avrupa memleketlerinin bir araya gelme ihtiyacından do§muş ve anr k ondan sonra doffrudan doğruya Avrupa teşebbüsü ile ba?ka mü osseseler meydana getirilmijtir. Avrupa iktisadî ishirligi yolunda ilk kurulan müessese «Avrupa İktisadî İsbirÜRİ» ve ingilizcesinin ilk harfleri ile (O.EE.C.) dir. 16 nisan 1948 de kurulan bu teşekkule biz de dahil olduğumuz halde on sekiz Avrupa memleketi katıbniîtır. İspanya, Finlandiya. Yugosla\>a ve tabiatile Sovyet peykleri haric kalmıstır. Teçekkülün, Birliğe dahil bütün memleketlerin temsilcllerinden (Dış İşleri Bakanlarından) mü rekkeb bir konseyi vardır. Konsey. her yıl belü lamanlarda ve muntazam surette toplanır. Bu birlik. istihsalin tanzimi ve BirliŞe dahil memleketlerde malî istikrann sağlanması işlerile uğraşır. 395O de bu kurumun teşebbüsü ile kurulan «Avrupa Ödeme Birliği» (EP.U.). Avrupa memleketleri srasındaki mübadeleleri »erbestleştlrm» ve ödemeleri kolaylaştırma işlerini üzerine almıs ve Bİ15 bedellerinin öfienmesinde takas temin etmek v« takas neticesinde borclu kalan mem leketlere bir had dahilinde kredi sağlamak suretıle oldukça faydalı hizmetler Rörmüstür. ESAD TEKELI Ulaşürma hususunda da işbirliği teşebbüsleri mevcuddur. Her ne kadar bu yoldaki işbirliği demiryollarile yapılacak eşya tasınmasına münhasır ise de ileride daha genişlemesi muhtemeldir. Bu teşebbüslerden biri Fransa ile Almanya arasında 1951 de kararlaştırılan «vagon birliğin dir. Avrupa vagonlan adım taşıyan vagonlar, iki memleketin demiryolları üzerinde serbestçe eşya taşımaktadırlar. Bu Birlik, 1953 martında on memlekete teşmil edilmiştir. Bundan başka (Demiryolları Milletleıarası Birliği) ne dahil Avrupa demiryolu şebekeleri, demiryolu malzemesini stnndardlaştırma (mahdud nevilerde ımâl etme) ve normalleştirme (tiplejtirme) suretile istihsal maliyetlni azaltmağa çalışmaktadır. Şimdiden «Arastırma ve Denemeler Ofiai» nin çalışmalar» soyesinde altı tip normallestirilmiî vagon kabul edilmis bulunmaktadır. Bunlardan baska bir de (Avrupa Sanayiciler Federasyonları Konseyi) vardır ki, bu diğerleri gibi devletler tarafından değil, hususî teşebbüs tarafından vücude getirilmistir. Bu konseye on üç Avrupa memleketi dahildir. Birliğe dahil sanayici federasyonlarımn temsilcileri, mayıı 1954 te Pariste (Milletlerarası Sanayiciler Konferansmm) ikinci toplantısm» kstılmıslar v« lk tisadî ve sosyal bir çok meseleleri görüşmüîlerdir. A%Tupa işbirliği yolunda tasarlanan tcşekküller de var: (Yeşil Birlık), (Beyaz Birlik) gibi. Yeşil Birlikten maksad, ziraî piyasalann, Beyaz Birlikten maksad da sağlık işlerinin tanzimidir. Henüz karar ve teşekkül halini almamış olan bu husustaki tasavvur ve projelere göre Yeşil Birlik, müşterek ziraî piyasalar kurulmasım hedef tutmaktadır. S.ğlık Birügi de, tedavi müesseseleri ile iklim kaynaklarından ve ilçelerden müştereken faydalanma, gümrük resimlerini kaldırma, levazımı normalleştirme ve kar şılıklı haber ve bilpi verme gibi maksadlar gütmektedir. Kurulmuş ve kurulacak okn bu müesseseler, iktisadî alanda tam bir işbirliğine doğru atılmış adımları teşkil etmcktedir. Avrupa Birliği fikrine tarnftar olanlar, bunu yalnız iktisfdî salıada değil, siyasî sahada da eerçekleştirilecek bir "oaksad olarak ele almakta ve Sovyet rejimine tâbi olmıyan bütün Avrupa memleketlerinin bu hirliâe katılmasını istemektedirler. Onlara göre böyle bir birlik, nüfus baklmından Çınden ve Hindistandan sonra, fakat Sovyet Rusya v« Birleşik Amerikadan evvel gelen 338 milyonluk büyük bir kütle tejkil edecektir. (Sovyet Ru*ya iki yüz ^ * Yazan: ** milyon ve Birleşik Amerik» 160 milyon nüfus) (•). Birliğin siyasi cephesi, mevzuumuz içinde olmadığ» için, ne (Avrupa Konseyi) nden, ne de Avrupaya taalluku olcn (NtlT.O.) dan bahsedecek değiliz. Yalnıı iktisadî birliğin daha da ileri götürülmesi fikrine temas edecegiz. Bu «Jüşüncecle bulunanlara göre «Avrupa, dısandan getireceği ham maddelerin ve gıda maddelerinin bedellerıni ödemek için ihıacat yapmağa mecburdur. Halbuki Avrupa memleketleri. istihsal hususunda her biri müstakil surette hareket ederse her memleket ayrı ayn müteîddid istihsal faaliyetlerile uğrasmîk duıumunda kalır. Bundsn da tahrib cdici bir rekabet meydana u'eleceği gibi her memleketin istihsali mahdud kalıp penişletilemiyeceği için maliyet fiatları indirilemez. Böyle olunca da sürüm yerleri azalır ve halkın geçinme seviyesinin yükseltilmesine imkân hasıl ulmaz. Bundan baska rekabetler çiddetlenince her memleket kendi piyasasını korumağa bakacağı için gene gümrük engelleri, kontenjan ve kambiyoyu takyid usuücri alıp yürür. Halbuki Avrupa birlpşirse ıstihsalde is bolümüne ve ihtLsasi «idilebilpcei>i için veıinıi nrttıımsk ve maliyeti dü^ürraek kabil olur. Bu söylenilen seyler bir hamlede olamaz. Tabiî tedricî olacaktır Esas olan sey, işe başlamnktır. Birliğin kurulma<îinclan evvel bazı hazırlık tedbirler almak gerekecektlr. Gümrük resimlerinin iptida indirilmesi, tonra da kaldırılması gibi. Ancak gümrük resminin kaldırılması hususunda hugünkü himayc leviyesi ve iktisadî şa:tlar dikkate alınmrlıdır. Bundan başka, Birlik, bugünkü Avrupa İktisadî İşbirliği Teskilâtından daha geniş olmalı ve bütün Avrupa memleketlerini içine ılmalıdır. Avrupa Ödeme Birliği ite, bugün 18 A\Tupa memleketine münhasır kaldığı için yeter derecede tesirli olamamaktadır. Halbuki Avrupanın ticarî ve sınal faaliyeti, Avrupaya münhasır değildir. Dünya ölçüsünde bir genişüğ haizdir. Bundan ötürü Avrupa Ödeme Birligini de tedricî surette genisjetmelidir.» Birlik taraftarla.rının bu düşünceleri, hiç olmazsa Avrupa ölçüsünde liberal bir iktisâdt politikanın •çerçevesint çlzmekte ve bunun gerçekleşmesini istemektedir. Fakat meselâ bizim gibi iktlısdt bakımdan yeter dereced* gellsmeml» ve kuvvetlenm«nıi| olan roemleketler, bu liberal esaslann Utediği is bölümünde kendisine ayrılacak işle iktifa edip millî ekonomisini ku\\etlendirme maksadından fedakârhk yapabilecek durumda mıdır? Ve gene himayesiz veya az himaye ile ekonomisini kalkındırma Imkânları bulabilecek midir? Velev Avrupa memleketleri dünyanın bir kısmına münhasır kalsa dahi böyle bir birlik meselesinde de serbest mübadele ile himayeci politika esaslarının istek ve zaruretlerinin birbirile çarpışması karşısında kalmıyacak mıyız? (•) Batı Almanya 49 milyon nüfus, Avusturya 6,8 milyon. Belçika 8,7 milyon, Dnnimarka 4,3 milyon; Ispanya 28,5 milyon; Finhndiva 4.10 milyon; Fransa 42,8 milyon Saar 0.9 milyon; İnşiltere 50.6 milyon; Yunansitan 7.8 milyon; İrlanda 2,9 milyon; İri:nda 0,1 milyon; ltalya 47 milyon, Tıieste 0,3 milyon; Lüksemburg 0.3 milyon; Norveç 3,3 milyon; Hollanda 10.5 milyon; Portekiz 8.6 milyon; İsvec 7.1 milyon; İsviçre 4.9 milyon; Tü'kiye 22.4 milyon; Yufroslavya 17 müyon nüfus (Economie dergisinin haziran 1954 tnrihli nüshnsına göre). *** Hind gazeteleri, Portekizlilede Fransızlarm bu ufak ceblerde bulunmalannm, Hindistarun tarsfsızlık siyasetini de ihlâl ettiğini yazıp durmu^lardır Bunlar, Goa'da olsun Pondişeri'de olsun bir hava laja yapıldıkça veya buraya askejikuvvet getirildlRçe. bu faaliyeti NATO ile alâkalı görüyorlar, Fransa ile P o r t e h ^ O t ^ p t i k paktı ile bağlannı natırhyorlardı.* Hindistan bu «endişe» den kur• Portekiz hükumeti, bu milliyetçi kuvvetlerin Hindistan tarafından tulmak lstiyor. resmen desteklendiğini 1leri sürmüs ve Yeni Delhiyi itham etmlsH. Et ve Balık Kurumunun elindeki P=mdit Nehnı bunu şu şekilde redkoyunlann satı^ı d"tnijtir: Et ve Balık Kurumunun İslanbulda o Portekiz hükumeti, Dadra et tanzim satıjı yapmak İçin gftlrttiğt şehrinin kurtanlması hâdisesile Uç bin kadar koyun, etlerln ucuzlaması ur alâkaJı olarak bizi itham ediyor. U7erine burada besiye çekilmiştl. K " ban Bayramı dplayıslle bu koyunlann H^Ibııki Hind dıs işleri bakanlıSı ç»hrln muhtellf verlerln'ie kurbanlık bu hâdiseden, gazetelerde haber olarak vc dlğer ıürill*re nazaran dahs intişar ettikten sonra malumattar ehven flatla »atılması tetcantlr etmlstlr. .rlmuştur. Hindistarun bu işte mürîahalesi olduğunu söylemek saçnadır. Çünkü biz bu meseleve müriahalede bulunsaydık, çoktan davayı kökünden hallederdik!» Portekizin Hindistan yanmadasında sahib bulunduğu müstemlekeler şunlardır: NagarAveli; 67 şehirden, daha dogru kasabadan miiteşekkil buluran 240 kilometre murabaa yüz ölcümü olan bu cebmnstfnlpk^ye Fortekizliler 1780 senesinde yerleşmişlerdir. Gao: Daha geniş oan bu müstem f.İstanbul» vapunı Ciddeye vardı DenUclUK Bankaaının h»cl tetetlerln* t&lnli etmlf olduğu «İstanbuU T*puru Ciddeye vnrmiftır. tklncl ola30 YILOÖNÜMÜ r»k kaldıruan «Çorum» »apurunun da buRUn Otddcye muvaıaİHtı b<klenmek MÜNASEBETİYLE tedlr. Oemllerden golen telatelerde h«cı n«mze<llerlnln gvınllarden meraTÜRKİYE İŞ BANKASI nun oldukları ve hlchlr huUlık saİktisâdt İşbirliği yolunda üçünhur etmedlğl anlftiılmıatır. •lıtanbul» vapunı İle blr Kıulay cü bir teşekkiil olarak da cAvrupa Kömür ve Çelik Birliği» zikredileeklpl Befere çıkmı; bulunmaktadır bilir. Bu kuruma yalnız ?ltı memUn ucuzlatıldıği halde (ınncılar leket (Batı Almanya, Belçika, Fran gene işçilere zam yapmıjorlar sa, Saar memleketi, ltalya, LükHukumet, fırıncıların şlkSvet ve s«m semburR ve Hollnnda) dahildir. Bir taleblerı uzerlne, çuvol bafn? 120 lik 18 nisan 1951 de kurulmuştur. kuruş blr lndlrme yapmıl ve bu farkm Işçi ücretlerine mtxk ^I ettirilmeslni jart Kurumun hedefi veya hedeflerinkotmuftu. Fırın lşçilerl idar» heyeıi clen biri, Birliğe dahil memleketler adına. ilg'li makamlara verilcn bir arasındakl mübadelenin artmasıru mazbatada, hükuumeîin 7 mılyon l:ra kolayjaşürnoak, kömür, Çelık, $e" İ9j»rında yaptığı bu fedakâriıfa mukabil, fvrıncıların Işcller» xam vapnıa mir ve döküntü demir için müşdıjınd ın ve bszaı hilelere münıc.iat terek bir piyasa vücude getirmek, ettlkleriitden jikayet edilmektedlr. İk pümrük r<şsovinikaldırrnak,.miktfir tiıad MUdürlügü bu fikftyetl tetkik tahrlidİPrini ve fark aözetici muaedecektir. meleleri bertaraf etmektir. Birliğin kurulması, nisbeten yeni olmakla Bakır ihracatı Son günlerde yabancı plyasalardan beraber bugünden bazı neticelere b.ikırlarımı?a karşı alâka çok aıtmış vrrılmıstır. Gümrük manialan ve miktar itibarile tahdidler kaldırıltır Bilhassı Almanys ye Amerikad.nn mıştır: Hnm madde ve mamul madtalebler fazladır. Dıın B.ntı Almanyava âe tedarik sartlan ıslah etlılmiştir. 1.716 850 lira değerinde 100n ton Blıs9S4 ter bakırı «evkedilmlsllr. Önümüdrki Bu BirliBin bir hususiyeti vardır. günlerd» mııhim bir pirtl dnha lhrac Birlijîin dokuz azadan mürekkeb edilecektir. (yüksek otorite) denilen bir maka1 KİŞİYE 3000 ALTIN mı mevcuddur ki Birliğe dahil mem Almsnyaya hububat satışları leketler, fiata, istihsale ve yatırıma Not: öUOO ALTIN tKRAMİYESt, bir buçuk mılBatı Almanyava evvelce sat'ft yapılmıj olan 150 b!n ton hubuh.itın »on taalluk eden hususlarda kendi hâyon lira tutarındaki 1954 ikramiye plânına ilâvedir kimiyet hsklarından bir kısmını bu parti^i de hURurlerde tevkrdilerektlr. Dijer tnrnft<n, haher nldıpııni7n g"re. me'cie bırakmıjlardır. bu ayın ortalarına dnSru B.ntı AIm=nyadan mem!eketiml?e blr mtıhivaa heyeti grieeektlr. Heyet yenl partl h'ibut»t mübayaaları lçln alakad.nrlar He Bufünlerde 150 lira yatıranlar: r<'>r\ışecektir. BİR ÇEKİLİŞTE 6000 ALTIN TELEFON DEGİŞMESİ Israel memUUetimizdcn balık alncak İsrael Tlcarpt Ativ^i rtıin «ehrimlj ?n irpt Odasmı Tİvarpt ptmislir. İsrael memleketiml7<ien külllyetll n'<\irdaft.>lıkIIÎLMJI siı\ I<Trifktı»dır v Kpradenb böpe.ln'len mil wvaa edilttek balıklsrın balık .ımı yapılacaiı •în Tilmktadır Şehrimi/e srelecek seyyshlar Yunan bandırnlı •Ac»m»mnun> T«punı |]p R aîustosta 240 seyyah şehrlİ (31 Agustosta) (Aralık ayınrta) BAHÇELI EV ve ÂLTINLAR 3500 ALTIN GENEL SJGORTA Yeni Telefon Numaralarımız ( Bir kişiye 2500 A L TI N ) K a z a n a b i l i r l e r AĞL'STOS ı1 ZİLHİCCE 5 24SS6 24885 24884 «Cumhuriyet» in Edebî Tefrikası:11 î:i V. E. Ç â 3. 5 M 4 59 12 20 16 14 19 22 21 11 9 36| 4.57J 8 51|12 0O 2 59 K aeçırmış bir Rencdi Sehzadenin de Nazendevi beğendiğini anladı. Artık ikide bırde: Efendimize na güzel bir gön.ıl eğlenoesi olur!.. Diye önüne dökülüyordu. Abdülhnlık Efendi: Canım, Nazende öyle bir '<aç ?ün eğlenip ceçilecek kızlardan eğil!. Dokunmnğa bile kıyamnm. >îlimden gelmez!.. Dedikçe, gene yaver: Kadmların hepsi birbirine ben /er. Içlerinden hiç birisini ötekilerden ayn tutmağa gelmez. Hiç kaçırmavınız? . Diye öğüdler veriyor ;sonra arkasınHan da: Biz Avrupada iken... Diye başlıyor, sanki kendi başından geçmiş gibi neler anlatıyordu. Sarayda yaşıyanların, hele jenzadelerin pek çoğu gibi. Abdülhalık Efendi de kadmlara pek o katlar değer vermezdi. Gözünü açmış, kendini sarayhların arasında bulmuş. hep cariveler içinde yaramıstı. Kendi annesinden başka bütün kadmlar onun için birer «kul oinsi» idi. Kadınlar da öyle idi. Onlar da öyle görmüşler, öyle alısmıslardı. Bir sehzadenin yan bakısı, PÜlümseyişi onlar için tatlı bir rüya idi. Öyle iken padisahtn ortanca oğlu Nazendeye başka gözle bakıyordu. Heritesten ayn tutuyor, h?r kesten üstün görüyordu. Kendini dı onunlı bir tutsa, tutabilse, 1evistikten tonra artık herkegtn bir B hırıne eş o'abiieceğıne ınansa, o i.ı Nazendeyi sevecektı. O kadar beğe nivordu Yüzbaşı Behzad Fethinin en büvük kötülüeü. AbHülhalık Efendınin bu görüşünü. bu düşüncesini değiştirmck, vıkmak oldu. Sarayda bütün erkekler çerkez halayıkHrı kücük Rörüyoıdu: o da Parisin vin sckaklannda kendilerini pek ucuza satan kadınlarla, Almanyada zabitlere bira bardağını uzatırken kendilerini de onlann kollanna atan kızlardan başkasını bilmiyordu. Gonc şehzadeyi de kendine benzetmek için elinden Releni yaptı. Bır gün geldi ki Abdülhalik Efendi de kadınlara karşı saygı göstermeyi bir küçüklük gibi görmeğe başlamıştı. Yavaş yavas Nazendeyi de onlarla bir tutacağı gellyordu... Gene bir aksam Şehzade ile gene yaver rarayın bahçesind* dolafiyordu. Başmabeyncci thuzuru hümayunda» idi. Saniha Hanımı da kadm efendiler çağırtmıştı. O da haremde idi. Nazende köşkte bir haIayıkla yalnızdı. Bahçe üstüne bakan odada piyano çalıyordu. Köskün alt katındaki odalar, bahçeden pek o kadar yüksek değildi. Birkaç basamak merdivenle çıkılıyorda Dışandan bakınca da içerisi görünüyordu. Prens Abdülhalik kendiliğinden mi köşke doğru yürümüştü, yoksa yaver mi onu oraya çekmisti, 7 azendenln plymno çaldıjı odadan bir K kac adım otede durdular. Behzad. sehzadenin kulağına iğ'l miş: Bir cenc kızm penceresine kadar sokulduktan sonra bövle uzaktan piyano dinlemek. artık pek eski günlerde kaldı. Sinidi herkes, her istedigine kavuşmak için en kestirme voldan gidivor. Diye fısıldıyordu. Bıraz durdu: Sizin yerinizde ben olsaydım. dedi. Ne yapardın?.. Behzad gülümsedi. Gözünün ucile pencereyi gösterdi. Söyle panjurlara tutunup içeriye atlamak pek kolaydl. Haydi, canım, nasıl olur?. Geceyansı başkalarınm evine giriiır mi? Anlaşilan annesi, baban da köşkte yok. Daha iyi ya... Fran«ular »• der, bilmez misiniz; kral nerey» gitse kendi evinde sayılır, demetler mi?. Sizin için de öyle.. buran kendi eviniz demektir. İçeridekilea' de kullarınjfE, cariyeleriniz... Bir bakısınız onun için iltifat sayilır. Bir daha başınızı çevirip yüzlerine bakmasanız bile onun, yasadıkça sizin o ilk bakışınızla övünürler. Paşa, köşkte yok, değil p?.<".. Biraz önce saraya gidiyordu. Efendimiz de gördünüz. Babamın yanma gidiyordu, sanırını. Öyle olduktan lonra... (Arkttn var) 1 47 7 36 Yazan tLEMAL RAGIB Kimisi çiçekle, kimisi tatlı sözlerle, şi.rle, muîiki ile. î^r çogu rla paıa ri ile ksr.rtırılabili'r'i: bppsi de en soıunda bon'n aM^nıp kendini vermek için yaratılmıştı. Hüsevin Paşa.ıın saravdaki köşkiıne eidin seHıkre bütün o eski v'larda kaç göc b^^kısının içinde bı'le Nazendeyi uzaktan, yakınd.in g'rdiiğü oluvor^u Daha ilk güriürr'en eö» kovdu Bıyıklannı burup kalpacmı düzeltrıek!» başlidı; cİ!?ha sortr^lrı •Ji ' " ' ' ••«• ş^, tir kolayını hulup mektub göndermeğe kaflir kalktı Sırmalı korrlonlan, pirlak çizrr eleri, " mshmu» ai"Tiın ^ıt^t,.;! şimdiye kadsr onun kidınlar için cîıj'îündüklerini arasıra ''"Şru çıksınnıstı. Gene ona Püvenivordu K=ızende. onun tanıdığı kadmlardan büsbütün ha<=kp ıHj OndaK' yılısıklıSı, ilkönee anUmamıs d ^ d l H hi ' h yÜ7ha$ıva hiç eörünmedi. P^hz^H Fethi, varr'^îsıriî. vpnil diğini bir türiü kendine yedıremiyordu. Saraylı kadınlardan biıinı buldu. Onu araya koydu. Mektub kadar kötülük yapmayı kuruyor"önrlerdi. Nazende annesine gitti, du. söyledi O da mektubu açmadan »a Şehzade Azbdlhalik Efendi İJ? ravlıva verdı: pek çabuk, pek iyi anlaştılar. Pa Bir daha buraya gelmeseniz riste başından geçenleri sayıp cökü yor; Almanyada saçları örsülü saıvi olur!.. nşm kızlann arasında nasıl yaşaDive ona da kapıyı gösterdi. dığını anlatıyor; dünyavı da, dünYüzbaşı Behzad gene yılmıyacak, yadakileri de, hele kadmları, hep belki de büsbütün üstüne düşecekti. kendi bildiği gibi tanıtacak masalSaniha Hanımefendi bunu anladı. lar uyduruyordu. Kocasmı, Deli Hüseyin Paşayı da Nazende ile gene sehzadenin ıkuşkulandırmak istemiyordu. Öyle rasındaki yakmlığı çarçabuk seîiken ne yaptıysa vaptı, bir sırasını mişti. Konağa gönderdiği saravlı getirdi. t»enc vaveri köşkten uzakkadm da: z laştırmünın kolayını buldu. Fethi Ayol. onun gönlü Abdiilhalık Paşa da sözü çeçen biivüklerdendi Oğlunu gene kayırttı. Yüzbaşıyı Efendide!.. Herkes biliyor, herkes şimdi de saraya, şehzadelerin yanı söylüvor. Çocukken bir arada büyüdüler; sonradan da efendi hazna verdiler. retleri biraı yüzüne güldü diye kız Behzad .bütün bunlara pek kınl cağıe. kimbilir içinden neler geçirimış, içerlemişti. Başmebayncinin yor, neler kunıyor?. Öyle olmasa konağına gönderdiği saraylı da gel sizden iyisini mi bulacaklardı?. miş kimhilir ne'f ^«ivlemiş, olup Hele bir müşir gelini olsa, nesine bitenleıe kimbilir daha neler kat vetmezdi?.. :nıs olcak k\ onu büsbütün ofkeDiye durmadan onu kışkırüyor'endirmişti. Artık paşaya d». ka du rısına da, kızına da elinden geldiği Behzad Fethi, ne de olsa görmüş TUTUM BANKASI 31 Ağustos Suadiy* APARTMAN DAÎRESİ PARAveALTIN Uframıyclcn M1 100 Llralık h *" b Bir ffor'c Num*rmst Veriiir Bankaimcd* İMbet fnntınızın daha lnıwc(li oldurunu unu(ma>ınız fUTUM BANKASI İstanbulda eczane sayısı 224 « yükseldi Beledıye Neşri:at Müdürlüjünden habsr \er!ldlğlne ^jre Eczaneler hskkındakl yenl kar.unun yürürlüğe lcoır.lması uzerlne çehrlmlzde açüan yenl eezanrlerle, eezane gayısı 1S2 dea 224 e yuKselmlstlr.