Katalog

CUMHURİYET ÎT Afustos M N Qünün l?esimleri Ekmek meselesi için yeni, kararlar Dün Vüâyette yapılan toplantıda, fınn işçilerile fırm sahibleri araunck bir uzlaşmaya vanldı Mağaradaki Derleyen: Hatice Yildan O gün, Bernard Gastay'in uşağı, sabahın erken saatinde jandarma karakoluna gelmiş, jandarma çavuşuna, efendisinin üç gündenberi kaybolduğunu haber vermisti. Aynı zamanda, ahırda duran yulaf çuvallarından da be} tanesi ortada yoktu. Uşak, efendisinin kaybından ziyade bu beş çuval yulafın ahırdan sır oluşuna saşıyordu. Bernard Gastav, Fransanin MiramontSansacq kasabasında, en ~engin çiftçi olarak tanınmıştı. Yaşı Uerlemiş olmakla beraber vücudüsağlam sıhhati yerinde bir adamdı. Parası boldu. İşlettiği toprağından, beslediği davarlardan gelen bol kazancı kendisini refah içinde yaşatmasına rağmen, Bernard Gastay, ayrıca. murabahacılık etmek ruretile de para kazanmaktan geri kalmıyor. rehin karsıhğında, teminat mukabilinde, istiyene ödünc para veriyordu. Zevkine düşkün bin adamdı. Svlenmemişti. Bekârlığı, mizacına daha uygun buluyor, başuıa buyruk kalmayı tercih edıyor ve bol parası sayesinde hafifmeşreb kadınlana düşüp kalkarak gününü gün ediyordu. Bu arada, Sidonie isimli kadınla münasebet tesis etmişti. Sidonie hiç de güzel değıldi. Üstelik şırfmtının biriydi. Kocası Duluc de, kasabanın yaka silktiği bir s?rseri idi. Gerçi, bir parça toprağı, çiftliğe benzer bir mülkü vardı. İTakat işi gücü ile hiç meşgul olmaz. tavuk hırsızlığı, kaçakçılık, ruhsatsız avcılıkla geçinmeğe uğraşır '.ı. Karısmin başka erkeklerle düşüp kalkmasına göz yuman bu seKl i.erif, onun, Bernard Gastay'le olan münasebetini de biliyor, sadece EÖz yummakla kalmıyor, zengin çiftçinin sırtından geçiniyordu. Uşağm verdiği kayıb haberini duyunca, jandarma çavuşu hemen harekete geçti. Bernard Gastay gibi paralı bir adamın, üç gündenberi ortada gözükmemesi hayra alâmet sayılamazdı. Mıtlaka başuıa bir felâket gelmiş olacaktı. Jandarma çavuşu, yanma kSylü lerden bir kaç kişi aldı, yağmur altında araştırmalara başladılar. Kasaba civarını kanş karış taradılar. Ne bir çalı dibi kaldı, ne bir fundalık. Her taraf araştınldı. Araştırma üç hafta sürda. Bernard Gastay'den eser yoktu. Köylülerden bazıları boşu boşuna dolaşmakten bıkıp işi hıraktüar, savuştular. Geri kalanlar devam etti. Fakat bütün zabmetler boşa çıkıyordu. Üçüncü hatUnın sonuna doğru, mahalle çocukları, jandarraa başbir haber verdilıîr: Trou aux Fees'den pis bir koku geliyor! Dünkü toplantıdan bir görünös Batı Almanyada yevmiyelerine zam istemekte olan işçilerin grevleri devam etmektedir. Fınncılar kazanclannm »zlığı Hükumet de elindeki imkânlarla %ıkarıdaki resimde Münih'te grev ilân eden işçiler ve hâdise çıkmaması için hazır bekliyen dolayısile, fiatlara zam yapılması gerek belediye, gerek polis kamyonları eörülmektedir. rzt için hükumete müracaat etmişler, ( yardıma çalışmaktadır. Ek ! htfkunet de esasen mübayaa fia. davamn halline kadar 1 ağustostan S ok u ^ T o l a r a k vermekte \ itibaren çuva» başın. 120 kuruşluk Ç oMugu cuğday ve un fiatından ek , bir tenzilât yapttt Bunun 85 kumek fiatlanna intikal ettirilmemek i nışu işçilere, 2o kuruşu fınncılara, 120 kuruş in 10 kurusu da nnnlannı modern M r t ü e cuv»l başına dirmeği kabul etmişti Bu 120 ku ; teçhizatla teçhiz işinde kullanmak ruşun 85 kuruju n n n amelesine, ; üzere bir nevi prıın ihc 25 kuruşu fınnc.lara verilecek, 10 , Bunun nasıl tatbık ed.leceg. Bele25 kurusu kararlastın lacakür. Bundan kuruşu d . kurulacak ekmek ffabriak l k üzere fon ! sonra kapasıtes. yuksek hnnlar kur olmak r a T b S I yatmlacakt, Bu > a k , kalifiye iŞçi yetistirmek ve i 5 ra o o kTrann tatbikın. Vagmen ftnn İ Ş ! V™ riayet etmes* lazun gelenhu ahştmlmasını temm etmek ç Ueri H kuruşun kendilerine veril : suslara medığinden .ikâvet etmıslerdir. Bu ıçm kurslar açıiacaktır Hukumet ™ ? ! , „ ; . 1 şehrin * W k isini t>« >>"^t« da beledıyelere yardım , şikâyetleri ve "u^n ekmek i ş i i görüşmek üzere dün öğleden sonra I edecektir. TJn çuvallannda yaptığımız 120 üdü i Vilâyette Iç Ti Ticaret U Umum müdüI rü Mazhar Özkahn başkanlığında kurusluk tenzilâttan 85 kuruşunun fınncılara intikal şeklini de görü|bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda tük. Fınncı ve işçi arasmda mutaBelediye başkan yardımcısı Ferruh bakat hasıl oldu. Işin tanzimini Be j nter. kontrol heyeti reisi Taha Tolediye yapacaktır. Fmneılann, Şercw, Tkt'.iad müdürü Muzaffer buhir Meclisi tarafından verilen müh lunmuşlardır. Fırıncılann ve fınn j let zarfında ekmek fabrikası kuri=çiİPrinin mümessiîlerinm de işti malanm kolaylaştırmak ve sermarak ettiği içtimada ekmek meselesi ye temin etmek için Sınaî Kalkınuzım boylu görüşülmüştür. man Bankası nezdinde de gereken Toplantıdan sonra Mazhar Özkal teşebbüslerde bulunmaktayız.» Şişlide kurulmuş, fakat ekmekçi trene Kenin adındm 18 7«şında bir kadm (Montekarlo Güzeli) ilân edilmiştir. Yukarıda bir muharririmize su izahatı verrekabeti yüzünden işletilememiş oki resimde İrene Kenin, Cannes plâjlarından birinda gorültnekUdır. Kenin, Montekarlo kulüb miştir: « Hükumet, bir derd halinde lan Başak fabrikasınm işletilmesi lerinden birindc ikide bir ortaya çıkan ekmek da için iki müteşebbis tarafından bir vasını cezrî bir surette halletmek anlaşma yapılmıştır, karanndadır. Halka iyi kalıtede ve Ziraat Vekâleti tarafından Betemii ekmek yedirmek çareleri ü siktaşta bir ekmek fabrikası kuruzerinde durduk. Bunun da bugün lacağını haber alan Karaağacdaki kü fırınlarla yapılmasının kabi! ol Ornek fabrikası sahibleri de Bamadığını gördük. Fırınbrın modem kanlıga müracaat ederek kendi fab lestirilmesi düşünülerek her bele rikalannı buraya nakil ve satmak 1 divenin hususî ve mahall* şartlarla I iftediklçrini büdirmisierdir. Müraişi plânlaştırması istenilmektedir. caat tetkik edihnektedir. T "Tarsus.. dün döndü lannın aldıği tertibat dışında Güm rük ve Tekel Bakanhğı Müsteşan da muayene salonunda uzaktan tetkikte.. Büyük bir mağazayı dolduracak kadar eşya musadere ediliyor. Bunların ıçınde yalnız giyeoek değil, mutfak malzemesi, sinema ve ses alma makineleri de var. Bu sırada kulaktan kulağa akseden bir dedikodu duyuyorum. Turizan Kurumu erkânından biri bir otomobil dahi satuı almıs. Nihayet gümrük muayenesi bitiyor. 403 yolcu ile sefepe başlayan ve bunlardan bir kısmı Amerikada kalan Tarsus vapurundan 2119 valiz ve çanta çıkarıldığı anlaşılı! y0T Buniardan bir kısmı muayene salonuna dolu olarak giriyor, boş olarak çıkıyorlar. Ccnab Özankan «Tarsusü vapuru, Tıırizm Kurumunun tertib ettiği 63 günlük Amerika seferinden iki saatlik rötarla limanımıza dönüyor. Saat 12 denberi nhtema birikmiş olan karsılayıcılar, güneş altında beklemek ten, kan ter içinde kalmışîar. Gemiye sarı kartı olan gazetecilerden Avugtralya hava kuvvetlerine yeni tip bir tepkili avcı uçağı katılmıştır. (Jindivik) adın başka hiç bir kimsenin girmemesi daki bu tepkili uçak hakkında taisilât gizli tutulmaktadır. Yukarıdaki resimde (Jindivik) I için emir verilmiş. Basın mensubları da «Tarstıs» un uçuş halinde förülraektedir. saat 12 de geleceğin: haber aldıklanndan bekleşip durmaktfllar. Gemiden bszı sürprizü hâdiseler çı! kacaeım tahmin ediyorlar. «Tarsns», hayli uzım gelen bir beklen>?den sonra görününce karşilayıcılar arasında bir kajTiaşmadır kopuyor. Acaba bu kadar heyecanla ne bekleııiyor? Bsklenen' ler sevgiüler mi, ana, b?ba veya • çocuklar mı, yahud da hediyeler ; rr.i?. Gemi nhtıma yanaşmca, slâkah memurlar ve gazeteciler merdivene hücum ediyor. Karşılayanlann sevinç âvâzeleri ise bir misli daha a!*tıyor. Salona girer girmez insan J .erhal acayib bir durumla karşıla! şıyor. Herhangi bir tııristi anyor: =anız, bulmak imkânsız. Çünkü i mürettebat ortada olmsdığı gibi, yolcu listesi de asılmam;ş. PasaportİRrm sahiblerine tesllıni de bir hayli süKjyor. İş^rini bitirip, garson ve ksmarotîpra b?h?:şterini veren'rr karaj'a ç;km3ğa ba;hyor!ar. "'îerdivenden inen turistlerin, cok =tk olprak memlekete dündükleri ilk b?ksşfa göze çarpmakta... İstanbu!da Hk defa yapıfan muvaffakıyetli bir kalb ameliyatı Bundan on gün önce. Türkiyede ilk defa olmak üzere. Cerrahpasa hastane?inin birinci cerrahî kliniğinde yeni bir kalb ameliyatı yapılmıştır. Kalbin sol iç deliğindeki darlıktan ıstırab çeken hastalar şimdiye kadar ilâclarla tedavi ed: bu gibi hastahğa duçar olanlara tatbik edilen tedavilerde müsoet \ netice çok kere elde edilemiyordu. ; Son zamanlarda bu sol iç deliğin ' ameliyat ile genişletilmesi için çalışmalar yapılmaktaydı. Memleketimizde ilk olarak 10 gün önce Cerrahpasa hastanesinin ı birinci cerrahî kliniğinde Ordinaryüs Profesör Dr. Kâzım İsmail Gür kan tarafından böyle bir hastaya ameliyat yapıimıştır. 22 yaşında olan hasta. iç hastahkIarı mütehassıslan tarafından tedavi edimekte olduğu hslde ölüme mahkum bir durumda idi K. İsmail Gürkanın yaptığı amelikatta şehrimizin bir çok iç hastalıklan mütehassısı ve operatörlerl hazır bulunmuştur. Ameliyat bir saat devam etmiş ve muvaffakıyetle neticelenmiştir. Hastanm sıhhî durumu çok lyi olup şimdi yürüyebilmekte ve yemek yiyip konuşabilmektedir. OPERATÖR DOKTOK Trou aux Fees denilen yer, kasabadijı üç kıiometre badar uzakta mağara gibi bir çukuıdu. Köpek lcşlen dahil. kasabanın ne kadar murdarlığı varsa oraya atılııdı. Onun için oıadan sık sık fexıa kokular yükseldiği duyuluıclu. Kasabt ' nalkı bu kokulara alısıktı, ehemmiyet vermezdi. Fakat t.u seier. ÇOCÜ lann haber verd^kleri murdar koku, her za.nankinden daha başka türlü bir şey olduğundan dikk.vti çekmemesine imkân yoktu. Kaldi ki, çcktanberi, Trou aux Fees çukumna hiç kirase bir şey stınsmıstı. Jandarma çavuşu, çukuıu araştırmağa karar verdi. İpler, merdivenler tedarik ettiler. Bir jandarma eri ile, sırasında kuyuculuk eden bir çiftçi, birlikte çukura indiler. Etrr.ard Gastay'in ölüsü, orada. türlü murdarliKİar Ş, ya*ıyordu. içinde Cesedi epey zahmetli çukurdan çıkardılar, mi^yene tttiler. Tefessüh etmefe başiamıştı, fakat derir. yara izleri tssıyan vüzünü reşnis etmeğe gene de imkân vardı. Bernard Gastay'in burnu kopmuşiu, çenosi dağılmışh, kafatası patîamıştı. Fışkıran, pıhtılaşıp kaln'iş kaia ufacık Ueyin parça!; n karişrnıştı. Olünün esvabları da parçabnmış. düğmeieri H.opar:lmış. ceblM ter•îine çevTİlmişti. Eirleşik Amerikada şapkacılar «Zebra Derby» dediklerl ve yukarıdaki resimde görülen Diğer taraftan hamallann sayısı şapkayı 1954 kışı içiıı ortaya atmışlardır. Umu miyetle Amerıkalı şapkacılarm, vahşi hayvanîa ba\ullan çıkarmağa yefcniyor. j n riprilerirıdeki dese;üeri taklıd ederek mo icllor bazırladıkları görülmektedir. «i. Çsrşıdan, pazard?n gelirken m:nxıini paketîeri dahi taşıınıyan şık '•anım, beylcr, hamailardan arta :ca!anlan yük!enmiş!er... Kollannkadm kürklerile merdivenleri j inen erkekler bile var... Patlayacak kadar doldurulmuş o;an valizler, çantalar gümrük mu'j syene memurlannın önür.de açılıyor. Yavaşça muayene salonuna giriyorum. Ba\Tillar açıldığı vakit turist hanımlar her ne kadar soğuk ' kanlı olmağa çabşıyorlarsa da hej yecanlannı gizleyemiyorlar. Çünkü | tıraş sabunlan, kremler. bebekler, | naylon çantalar ve mayolar, kadın çamaşırlan valizlerden taşıyor. Mu ayene memurlanna Amerikan sigaralan ikram eden edene. Bu arala bir milletvekilinin valizi açılınca içinden bir dükkâna yetecek kadar yeni kadın çamaşm çıkıyor. Fakat bazı gümrük muayene me muslarının »ıkı bir arama yapma | ianna mukabil, bir kısmı da ince tleyip sık dokur göriinmüyorlar. Durumlan n?zlk (!) olan baa * kimseîer Emniyet Müdürlüğü ile • Britar.ya İmparatorluğu atletizm oyunlarında tehlikell rakibi Landy*yi yenerek bfr mil Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğüyeni bir dünya rekoru kıran Ingiliz «tleti Bannister, Londraya dö nüş ve bir (milli r.e evvslinden bi'dirilmiş, onlara mao) gibi karjılanaıstır. Yukarıdaki retimde Bannister, evi önünde topianmıs halkı cilhassa cikkat ediliyor. Memur j ! Ziyaeddln «AAKTAV Kulak, burun, boğaz (ağız, diş) bastalıkları mütehassısı 'Jağaloğlu Sağhk Müdürlüğü karsısmda KsrdeşleT Apt Telefon; 2319< Cesedi jandaıma karakoluna göürdüler. Oraaa bir sedyeye uzattılar, üstüne bir muşamba örttülar. Ölüyü taşıysn adamlar jandarma karakoldna vardıkları sırada, meydam dolduran meraklı kalabal'.ğı arasuıda Sidonie ile kocası Duluc de vardı. Kasabamn Duluc'den daha büyük serserisi ve bu mendcbur ailenin canciğer dostu Lacaze da yan'.^rmda idi. Cesedin karakoıa getirüdiğini görance, üçü birden oradan uzaklaşmak ister gibi bir hareket yaptılar. Fakat jandarma başçavuşunutı gözünden bu teşebbüs kaçmadı. Onlara uzp.ktan seslendi: Gelin bakalım buraya, dedi. Hele sen, Sidonie, asıl sen gel; bak, âjikın ne hale gelmiş. ge! de gör. Kasabada irili ufaklı her vaka, zaten jandarma çavuşünun şüphesini evvelâ bu nazeninler üzerine çekerdi. Üçü de birbirinden uğursuz mshluklar olduklan için, Bernard Gastay'in ölümü hâdisesi karşısmda da, gene akla ilk gelen şüpheliler onlar olmuştu. Sidonie'yi içeriye zorla sokmak mecburiyetinde kaldılar. Kadın ağlıyor, çırpınıyor, debeleniyor, cesedi görmek istemiyordu. Jandarmalar onu kollarından "ürükleyip binıya sokraağa uğraşırlarken, çavuş da, fcocası Duluc'ün ağzını aramağ^ başiamıştı. Ağız aramak da değil, damdan düşercesine konuştu: Duluc, dedi, seni bu kadar kıs kanc bilmezdim. Hem kıskanclık yüzünden adam öldürmeğe ne lüzum vardı sanki? Sen karının ne zamandanberi bu adamla yatıp kalktığını pekâlâ biliycr, göz yumuyordun. Öldürmeğe ne diye j.alkısünî f Duluc susuyordu. Sidonie, zoria di, fakat iş lâkırdısmı açma|a vayanına yaklaştırıldığı cesedden u kit kalmadan, Bernard, horul hozaklaşmak için, jandarmaların el rul u>Tidu. Bir kaç dakika bekielerinden kurtulmağa çabalıyordu. diler. Sonra Sidonie, avazı çıktığl Lacaze, durmadan o n u t silkiyor: kadar farkı göylemeğe basladu Bize ne yani? diyip duruyor Maksadı, âşığının gürültüden uyadu. Bunu bize ne diye gösterijor nıp uyannjıyacağuıı anlamakü. sunuz? Bizim bu iste alâkamız mı Bemard Gastay, midesini fazla dolvar ki? durmuş olduğu için, hayli derin Jandcima çavuşu. Duluc'ün süku uykuya dalmıştı, uyanmadı. O zatunu manalı bulmuşru. Sözün» ve man, Duluc yerinden kalkta, konhücumuna devam etti: solun gözünü açtı, orada hazır du Cinayet olmasına cinayet ama. ran. horozu bile kalkık tabanrayı gene de hafifletici bir tarafı ar. aldı, geldi, namluyu Bernard'ın ağMalum ya Sidonie seni bu adamla aldatıyordu. Hâkimler bu cihtti zıtıa dayadı, tetiği çekti. Sidoni» hâlâ o kadar yüksek sesle şarkı dikkate aiacack'.ardır. söylemeğe deram ediyordu ki, sesi, Duîuc, birden, başını kaldurdı: tabancanın güriiltüsünü «ustur Acaba? dedi. Hiç şüphe etme. Kadın yüzün muştu. Fakat, Bernard Gastay ölmemijden cinayet işlerinde adalet daima ti. Birden, gözlerini açmış, yüzü müsamahah davranır. Öyleyse, oluo bitenleri anlata kan içinde ayağa kalkm'.ştı. Çenesi dağ:ldıgı için bağıramıyordu. Dd yım. Bu konuşmayı, bilhassa Duluc'ün elile masayı tuttu, olanca şiddetile, sen cümieEİni isiten Lacsze, ona j karşısında duran Duluc'ün üstüne doğru şiddetli bir hamle etti. Fakat { devrildi. Duluc, kopan tabak çanak jandarmalar sımsıkı zaptettiler. şangıtısı arasında yere serildi. Bu arada, masannı üstünde duran Duluc, itirafa başladı, şamdan da devrilmişti, içerisi zifir! *** Bütün mesele, Sidonie'nin bir 'ıa karanlığa gömülmüştü. Bemard, tası yüzünden olmuştu. Sidonie, karanlıkta, el yordamile, bir nevi Bernard Gastay gibi bir adam.n, sevki tabiî ile kapıya doğru yürükendisi gibi bir sürtüğe gerçekten dü. Kan koca, her şeyi önceden âsık olabileceği zehabına düşmüş, hesablamışiardı. Bemard, kapıyı ona her istediğini yaptirabüece(*i açtı, bir adım attı. Lacaze, kapınm zannile, para sızdırmağa kalkışmış dışında, duvara yaslanmıa, beklitı. Duluc .kansınm zengin âşıkı ile yordu, Elindeki dsmir çubuğu kaldüşe kalka zenginliğe alişmıştı. Pa dırdı. Adamın kafasma, var kuvranın iyi şey olduğunu görüyoıdu. vetile indirdi. Bemard, gık diyePara kazanmak için çalışmanuı »ü meden, çamurlann içice yuvarlanzumuna inanmakla beraber ,bu yol dı. Ölmüştü. dan lengin olmayı göze alamıvor, Duluc'le Sidonie evden çıktılar, Bernard gibi, faizle para vererek Lacaze'ın yardımile cesedi içerf oturduğu yerde kesesini doldurma sürüklediler, lâmbayı yaktılar, ğı daha rahat bir usul olarak görj ölünün başucuna çömeldiler, cebyordu. Ama, faizle para vermek lerini, üstünü, başını araştırmağa için işe bir sermave ile başlamaı: koyuldular. Bernard Gastay, naşarttı. Bu sermave kendisindo m?v muslu adamdı. Sözünde durmuş, cud değüdi. Karısmı sevkedip Ber paralan getirmişü. Banknot ''estenard'dan bir miktar ödünc para sini, ayrıca bir kese altını, cebleraimak lâzımdı. Sidonie.ye bundan den birinds bu'dukian tahvılâtı bahsetmiş, o da kendine eüvenciği paylaştılar. Olünün cebinde bir için. Duluc'e, paraları cebinde bildeste anahtar da bulmuşlardı. Bu va'dinde buîunmuştu. Lâkin, Beranahtarlar onlara, çiftîiği de scynard Gastay, Sidonie'nin yılışa yımak fikrini verdi. Ölüyü oldjğu lışa istediği paraları vermedi: yerde bırakıp, üçü birden, yağ Ben sana her seferinds, hakmur altında, çamuılara bata çıka kın olan parayı veriyorum, dedi. oraya kadar gittiler. Fakat çiftüşe Bilirsin ki hasis değilündir. Ama budala da değiüm. Hakkından fazla varınca, nedense içlerine bir korku gelmişti, içeri girmeğs cesaıet on para veremem. Sidonie bir parça ağlayıp sızla edememişierdi. Ahıra girdiler, bul'Tiış, hattâ şirretlik etmiş, ama so ouklan bes çuval yulafı bir el aranunda gene bir şey koparam;ımış, basma yüklediler, eve getirdiler. susmuştu. Bu ilk denemenin ver Bu işi öyle mihanikî bir tarzd* diği menfi neticeden sonra, kan yapmışlardı ki, bu değersiz ve lükocca Lacaze i araianna alıp bu işe zumsuz yükü niçin taşıdıklannı bir çare aradılar. Lacaze, kurnaz kendileri de anlıyamamışlardı. Ertesi gün, Sidonie. şehre îndi, herifti. Bemard Gastay'i, büyülî kazanç vâ'dile kandırarak yola ge bir sürü masraf edip kendisine tirebileceklerini düşünmüştü. Yük süspüs eşyası aldı. İki erkek evde sek kâr getirecek bir iş masalı uy onu beklediler. yerde yatan ölüdurdular. Sidonie, meseleyi âşığına den hiç tiksinmeden, bir gün evaçtı. Guya, Duluc emsalsiz bir iş velki yemek artıklarını atıştırdıkeşfetmisti bu 15e başlamak için lar. Sidonie şehirden avdet ettiği bir miktar paraya ihtiyacı vardı. zaman, kapıdan içeri girihce ayasağlarn kefil göstermek suretile, bu ğı, yerdeki cesede takıldı. parayı faizle ondan ödünç istiyor A! Bu hâlâ buraaa nu? diye du. Aynca, edeceği muazzam kâra sordu. Bernard'ı da ortak «decekti. Tabiî orada idi, kendi ltendir.e Sidonie ile âşığı e^asta mutabık kalkıp gidecek haü yoktu ya, bu kaldılar. Bir hafta sonra, 26 ekim yükten kurtulmak için çare aradıgecesi bulu^mayı karar!aştırdılar. lar, nihayet Trou aux Fees akılBernard Gastay, o gece paralan Iarına geldi. Cesedi bir çuvala tıkgetirecekti, mukavele imzalayacak tılar el arabasına yükledüer, Siv lardı, işe başlanacaktı. donie önde, Dulue'le Lacaze ar26 ekim gecesi, Bemard jastay, kada, yola çıktılar. Arabanın teh.sr zamanki gibi, güler yüzle gelkerlek'îri çamurlara batıyor, yol mişti. Gene her zamanki gibi. evj uzadıkça iş güçleşiyordu. Sövs savelâ yukarı kata, Sidonie'atn yatak 1 ya. nihayet mağaraya u'.aştılar, ceodasına çıktı. Duluc de aşağıda | sedi çuva'dan çıkardılar. Çünkü, kaldı, sofrayı hazırlamEga koyulda. | Duluc: «Çuvalı ziyan etmiyelim, Âdetleri böyle idi. Bernard Gastay, kocası bile bile Sidonie ile 1 lâzım olur.» demişti. Ölüyü, kolodaya kapanmaktan, sonra onunla, 1 lanndan, bacaklanndan tu'up sügene kocasınm gözü önünde, bir de j rükleye sürükleye çukurun başına aşağıdaki yem.ek odasında seviş kadar getirdiler, içeri yuvarlarular, mekten, büyük bir zevk duyardı. dibe indiğine emin olmak için kuBunda kan kocayı parasile satın I lak v.erip dinlediler. Sonra, gene ' arabanın kollanna yapıştıîar, dealmanm itminanı da vardı. rin b?r sessizliğe gömülü kırlardan Sofray» oturdular. Bol bol yenildi, içildi. Gerçi bütün masıaf geçerek eve döndüler.. Bernard Gastay'in kesesinden çıkıyordu, fakat Sidonie de iyi yemek pişirirdi. Şarab şişeleri birbirini takib ettikçe sofrada neşe artıyor, neşe arttıkça şişe şayısı da çoRalıyordu. Mahud işten bahsetmeyi» yemekten sonraya bırakmışlardı. Kahveler. arkasından likörler içil1876 senesi şubatmda, mahkeme, fazla soruşturma yapmak lüzumunu ve ihtiyacmı duymadan hükmünü vermişti. Asıl katil Lacaze'dı. Onu idama mahkum ettiler. Duluc'le Sidonie, müsbbed hapis cezasına i çarpıldılar. Çiftehavuzlann mutena yerinde, Bağdad Cad. asfaltında 245247 No.lı 3767 m?]ik bahçe içinde güzel manzarab 4 D. li köşkle, ev, izalei şüyu ile 18 Ağus. çarşamba S. 1112 de Kadıköy icrasında satılacaktır. Dos. 54/5. Tel: 87174 Kıymetli Mülk