18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKÎ 1 Ağustos »54 mmmm Yeni ders yılı için öğrenci kayıdları Ortaokul ve liselerde kayıdlara 21 ağustosta başlanacak 19541955 ders yılı yeni öğrenrı kayıdlanrıa bu ay içinde başlanacak tır Kavıd muameleleri orta oknl ve liselerde 21 ağustosta, erkek torta sanat okullan iie erkek «anat enstiHilerinde 23 ağustosta, kız teknik öğrptim okullannda ve ticaret Ö8retim okullannda 31 ağustosta baş ^nacaktır. Dığer taraftan. orta okullann blr. Finlândivanm Ankara Elçiliği Müsteşan geldi Finlandlysnm Ankara ElçlUSi Möste*n M Akefrev dün ueakla HeUln İktisaditetkik komisyonu kuruldu 1 I I K Ö Ş E M D E N Yazan: <*^ ÂLİ YÜCEL 1 1 ABAHTAN ABAHA... Tarih boyunca erkek kılığına tesirler on bir kaç günde hararet, gen« rekorlar kırmaea başladı. İstanbulda 36 olmuş. İzmirde 39. Antalya en önde gidiyormuş. Hele bu gıbı rutubetli sahillerde. hava insanın vücudüne > apışır ki meded AUah . Üstelik şehrimizde aylardır yağmur yağmadığmdan bahçeler bağlar yurekler acısı zeytunî bir renk aldı. İnsanlarla beraber nebatlar da kavnıluyor. Ağaclann yaprak dökmelenne karşı hayvanlar tüy döküyor. insanlann yansını teşkil eden kadınlar hafıl giyiniyor, mevsime inrıbak ediyor. Erkeklere gelince, bazısı, canı burnuna gelip hafif giyiniyor ama, bazısı da elbise an'anesine bağlı bulunanlann tenlddinden korkruğu için yünlü kumaşlarla, boyunbağlarla dolaşıyor. «Başvekâletten: Memurlar ber kademe âmirin karşısma ceketsiz çıkabilir! diye bir tamim çıkarsa sıhhat, tasarrnf, hattâ döviz bakımmdan kânmız olurn diye yazmıştık. Maalesef dikkati çekroemiş olacak. Ekser dairelerde memurlar hâlâ terliyor, halk da onlan nirengi noktası sayıp boğuluyor. Diinkıi haberlere bakılırsa, memurlar bu sefer blzzat Dahüiye Vekâletine başvurmuşlar. Cevab gelmese bile, ceketini ve kravatım çıkarmayı önleyici kanun olmadığını akla getiririm. Bugüniin erkek kılığı. meselâ kadmlann mantolu hali gibidir. Ağugtosta moda icabı diye sokağa yün kumaşlara bürünüp çıknuj «şık» kadınlan tasavvur edin; ne kadar güiünc olurlar. Biı erkekler U, kadınlara moda esiri diye takılırat halbuki, klâsikleşmiş ceket pantalonlanmızia ve kapalı gömleklerlmizle onlardan pek daha manasıs şeyler japıyoruz. Hiç değilse kadınlann modaIan bir mevsim sonra değişir. Bizimki domir atmış, ömtir sürüyor; asır'l r boyu hafif hafll tepreşiyor. Kıymetli rmıharrir arkadaştm Cemal Refik, Akşam gazetesinde bir gün şapka ile selâmın aleyhinde bulunurken şöyle demişti: «Bereket versin Garblılar, şapkayı çıkarıp gi>mek suretile selâmlaşmail âdet etmişler. Ya maazallah manasızlığı daha ileri vardunp ceketlerini çıkanp piymek suretile selâmlaşsalardı, onlan taklid edecektik. Bu kadanna şükredelim ..» Evet, kadınlann biribirini taklldt bizimkinin yanında devede knlaktır. Bakınız. muhtelif menbalardan derlediğime gore, biz erkekler kimleri taklid etmişiz. Nelerin tesirinde kalmışız .. Bir de kendimizi pek ağır başlı sayarız: iki; liselerin bir, iki. üç ve öğretTien okullannm beşind sınıfa kadar o'an diğer sinıflarını bütünleme imtihanlan ile devlet orta okul ve lise bitirme imtihanlan 31 ağustos salı ffiinü başhvacak ve 18 evlul cumartesi günü nihayete erecektir Okul idareleri gerek kayıdkabul ve gerekse ımtihaniar için hazırlıkiara haşlnmıştır. Tabanca ile havaya atcş e<len sarboşlar Tnksimd* Bardacık sokak 1 numarada oturan Osman tslakoSlu İle yeralr yurdsuz ve «abıkalılardan Hnmdl dün gece Tenlşehlrde bllft sebeb tabanca M Akefrey bugün Ankıraya. vazllle havava ateş etmpfe baslamışlardır. fesl ba»ına Kldecektlr Bu Tctmlvormu? glbt blr kadm raeseleslnrlen Ramtızan Slnl lslmll blr «fthVapurda iskambil fah bakan n da dovmeSe kalknn bu lkl aahu yablr kadın yakalandı kalanmıa haklannda taklbata geçllTaSlı Roka£ında 3 nu mlştlr. maralı evde oturan Vaılllkl KostanKimsesiz roruklann eğitiml tln Kmlnds blr kadın vapurl» könrüKlmieslz çocııklar f ' l t t m l n d e ban yp 2Pl!r<c«n. lpksnbll kftîıd'Yla voleulara fal bakmaŞa ba»l«mıştır. Vnslll deMlkHkİpr vapılacak ve eğltlm alanı penlçtt'ecektlr kl rakalanarak hakkmd» tnhktka'a Bu htuusta şehrlmlrde tatblk edllebsslanmıç'ır cek olan proerama pflrp. Yeldp»trm«Bir Amerikan muhribi geldi nlndekl İbrahlma*a İlkokulu 7 yaşından 14 yaşına kadar olan klmseglz Anserlka Blrlejlk r>7letlerl donançocukların barına^ı halrnp gptlrllecektcaema mensub S71 n u m a n l ı «Daw»tlr. t o i mufcrtM dün saat 8 30 da IlmanıYakacik yetlştlrme yurdu ve Darülmıza Relerek, DolmaJSahç» Onlerlnde Iftrr7eden İhrahlmaÇa hkokuhı blnademlrlemlıtü". sma alınarak olan çocııklar, burada Öğretmenler Demeğrnin yurd PV havatı yaşavacaklar ve clvar llkokullannda öSretlm vapacaklardır ffezilerl , Yırrda tavln edllecek olan öSretmenlatanbul ÖJretmenler DerneM tara ler PT lekilnde döeenml? olan blnada fından tertlbedllen geîllerln doku çocuklann bflttln lhtlyaçlan u* anne«uncusu Kar» lllne yapılaeaktır. baba glbl ll^lleneceklerdlr Bu auretla Bıı getUt ayrıca, Zsklşehlr, Anka klmsealz çocuklnrda büyiJk blr memlt ra. Kavserl, S I T M , Dirrlîl. Errorum, olan sogya! egl'lm d» yapılmı» olaHopa. SamFim. Zonguldafc, Behlrjerl caktır. de 7lyaret edllecektlr. tlgllüar, yakmda daha küçük ooeuk Yımanh hemşireler Bnrsaya fcttti Blr haftadanbert aehrlmİBd» bulun a n Yunanlı 27 Könüllu hemslre, dün toaşSŞretmen Arlf filkünün rehbertltlnr"e Bursay» hareket etmlştlr. Hpmşlreîer Bursanın tarlht anıdlarını ve sağlık te«l*lerlnl ppreeeklerdlr lar İçin yuTalarm açılacaSı T« tahslnat TeriidlM takdlrde Yakacık bolg*Blntn tngUteredekl benzerleıl gjbl ktmıeslzlCT körO hallne petlrllebllece*lnl fövlemektpdlrler Plâjlar içecek su bulundurmağa mecbnr Beledly» 8a81ık İşlerl MüdürlüSu, plft'ları dalml blr surptte kontrol etmektedlr. Bazı plâilarda Içecek ı u bulunmadıfı Kflrfllmüş ve bunlar cezalandınlmıjtır Su bulundurmak mecburtrptl plâj Bahlblerlna tpkrar lrıtar edllmlştİT. Ortaköyde açılacak sergl Ortakflv Temlzel Blçkl Dlklş Turdunun blr senellk ealısmnlanm gO«teren sergl. varvn gaat 14 de rnrd ml o n l ? r n d a açılacaktır Demokraslnln meşhur kl£sik taPîva«avı kontrol ehnek hrere rifi judur: fiat mtırakabe komUyonu ile • Demokrasi, halkın kendi kenmilK konınma bürosn da disini, kendi kendısile kendi kenteşkil edilerrk faallyete disi için idare etmesidir.» Burada geçen tabirlerden en lyi bildiğimizi sanıp da çok kere en az Yeni kâr hadleri karamamestne davanarak son eünlerde plyasada bildiğimiz meydana çıkanı, «kendi kontrol ve murakabe artınlmı?tır. kendisi» sözüdür. Bunu bilmek deŞohrimiz piva^a^ınm Kenisli&i gfizö mek, kendi kenci:mizi bilroek denünde turularak S kisiden mürek mektir. Ne güç şey!. Tâ Sokkeb bir iktisadî tetkik komisyonu rates'tenberi insanlığm duyduğu şu kurulmu? ve dünden itibaren çahf tavsiyeyi kaç kişi yerine getirebilmişür? mai'înna başlamı?br. «Kendini bil!.> Heyette Belediye rels muavinl Hikmetin, felsefenin besmelesi bıı FeiTuh îlter. Ticaret Bakanlıjı mfl fettiM Taha Toros ve Bölge Ticaret değil midir? Fakat kendimiz neyix müdürii Mubsin Baç bulunmak ki onu tanıyalım? «Kendimizı detadiT. nilen jeyin ne olduğunu ş5yl« böyVilâyette tesekköl eden flat ırnı le sezdik diyelim, ya tanımaıı nasıl rakabe komi^vonu da çalışmalanns olacak? dpvam etmektedir. Ban» Syle geliyor kl, bu humsta Bu komi«!vona havale eâm labıt yürüneoek yola, zihnimizden Jdravarakalannı gerekli mütîlea IlSve kimizden, anlayı;ımızdan baçlamak edildikten sonra C. Savcılığına lâzım. ÇUnkU insan, diğer varhktevdi edilmpktedlr. lardan, hattâ benzeri insanlardan Fiat murakabe komlsyonunda bu kudretile aynlıyor. Şuur ©IBöİPe Tirarft müdOrO, Ticaret Ba mazsa, anlaraa olmazsa bajka kuvkanlı»ı miifettişi, Ticaret ve Sana vetlerimiz ne ije yarar? Şu halde vi odalanndan bir teroiilci. mevzu kendimiz demek, düaünü$ümUx, anile alâkalı Bak?nlı*ın müme'îsili va layıçımız demektir. rifpli bulunmaktarlır. Halbuki çog\ımuz, kendimizin bu Avnca verilen mnlumata ^re, "îikSvetleri kabul etmek ve gerekll tarafıle uğrafacağımıza b«skalantaklb^tı yapmak flzere Ticaret Ba nın ausile, busile dikJcatimizi oy«kanlıfı müfettişl Taha Torosun baş layıp dururuz. Yahud kendimizin kanlıSında blr mllit konınma bO «kendimiz» olmıyan taraflanna takılır, gösteriçten bajka blr jey sarosu kunılmuşrur. Büro dünden itibaren çalışmala yılmaması gereken mânasızhklarla ömrümüzfi tiiketiriz. tçimizde değil, nna başlamıştır. daha çok dıçımuda yaşarız. Bahtiyarlığı di| ftlemde ı n r ; doymak Mernleketimizde kttnscnr* bilmiyen hırslarımızla jöhreti, »ersanayil kurmak İçin veti, kudretl ruhumuzun canavarlatesebbüsler fan disleril* kenürmeye uğra^ınz. Tabaneı lermayeyt tejvtlc kanununan, genc ihtiyar aramıyan dan faydalanmak üzere a'ftkadarltra Bir ölüm, blrdenblr» bu kavgaya son yapılan mtlracaatlcr art.naktadır. Bu arada memleketlml?de bUytlk btr verir. Hayahmızda n» yaptığımızın konserve sanayil kurmak İçin teşebbüshesabını toparlamaya blle vakit bulere geçllmtîilr. $ehriml*« uğrıyan Biz kenAmerikalı konaervc kralı Hr. Halnz de lamadan göçup gideriz. Paklıtandan donflgte Ankaraya glderek dimize kıyaru, ölüm de bızl yok Ticaret ve tjletmei» Bakanl klarile eder. Mesele bitmis, fakat uzun temaslarda bulunacaktır. yıllar bosuna gitmijtir. En büyük Haricden kasablık hayvan mflsrifler, hayatım havaya harcataiehleri yanlardır. Bon gttnlcrd* yabancı plyaaalardan kasablık hayvan tal*bterl artmıştır. Yunanlstana yapılan kilçük partl lhracattan sunra Rusyaya da mnnleketlmlrden 5 milyon liralık vasabhk hayvan aatın almak Orer» alSVad^rlara mdrarM etmls bulnnmaktadır. Bu sene •tddetl! kı? dnlavısllc hayvan tHHfatı fazla otmuftur. Mevslro sıcıir'pnna r»mnı dih» llmdlden «tln kllonı 4 llradan satılmaktadır. Bu durum karjısınria, Mıkf^met et darlıfına meydan vermeınek İçin |lmdlllk lhracata mllsaade etmlyeceSI tahmln •dilmpktedİT Kendini HASAN lerin kuracağı sistemdir. Zıya Pasanın her zaman tekrannda fayda olan bu ders verici mısralannı bu: kere daha okuyalım: Anlar ki verir laf ile dünyaya nizamat Btn tttrlü teseyyüb bulunur hânelerinde tHane» aözünü istediğiruz kadar genlş, daha doğrusu istedığiniz kadar dar düşünebilirsiniz. O derecede ki, küçülte küçülte kendi varlığınıza getirebilirsiniz. Getirmeliyiz de. Nasıl ki ahlâk bir takım kıymetlere, nasıl ki din bir takım itıkadlara, nasıl ki ilim bir takım gerçeklere inanmakla başlarsa siyaset alanında demokrasi de bir takım ana prensipleri kabul etmekle yürürlüğe girer. O prensipleri aöyle özetliyebiliriz: 1 Hududsuz siyasi kudret, ne ferdlerde, ne heyetlerde mevcud değildir. 2 Memleket, yalnız iktidann değü, bütün milletindir. 3 Hürrlyet, hürriyetlere tecavüz etmemek fartile vardır. 4 Demokrasinin ahlfikı, şlddete dayanmaz, müsamahaya dayanır. 5 Demokrasi, benlik rejiml değü, bsraberlik rejimidir. 8 Demokraside cemivet istiklâline ferd lstiklâlinden gidllir. 7 Cemiyetin refah ve saadeti, idare ferd bahtiyarlıklannın toplamıdır. 8 Demokrasi günlük tedbirler rejimi değil, uzun vadeli prensipler rejimidir. Bunlara kendi idrakinde yer vtrenler, bu prensipleri zihnine yerleştirebilenler, gerçek demokratlardır. Kolay iş değil... Bu güç iş, ancak terbiye ile gerçekleşebilir. Başkalanndan önce kendi kendimizi bu yola sokmalıyız. Millet Meclislerinde kavga ettikleri İçin milletten özür dilemeye, kavgacılar dahil, bütün saylavlann oy birliğile karar vermeleri, Japon siyaset adamlannda bu bakımdan mevcud olşunluğa ne canlı bir delildirî Taşıt kazalarını bütün mpmleketteki kilise çanlannı çaldırarak her yere ve herkese haber vermek suretile bu yoldaki topluluk fuurunu her an uyanık tutan FelemenkJiler, demokratık ruhun tecelllsine y«ni bir misal vermişlerdir. Demokrısinin prensipler rejimi oluşu, onun devamını sağlar. Demokrasi «Sil, baştan!.» usulüne hiç gelmez. Prensipler. onun sigortasıdır. Demokrasi, günlük olaylara uymak değil, günlük olavlan pren«ipl.?re uydurmaktır. Bu sebeble aktif bir sistemdir ve Idaresi, fikre bağlıhkla olur. Cemiyetteki bütün ferdler, ne idiği belli olan bu fikirlerde birleşırler. Millî blrlik, o fikirlerde milletin istikbalini göre rek aynı kanaatleri tajımak gayesinde kurulur. Kısacası demokrasi, «kendıni» idare edenlerin «kendilerini» idare etmeleridir. İdare edilir gibi görünenlerin idare edenlerden başka olmadıklan kabul edilmedikçe bu muvazene rejimi daima aksamava mahkumdur. Bu sıizler, bazılanna kuru nazariyat gibi gelir. Politika iştir, harekettir, karardır ve başandır, derler. Fakat insan için her işin başında düsünnvek gelmez mi? Fikirsiz hareket, düşüncesiz karar, ne zaman ve nerede başarıya ermiştir? Bizde hürriyet rejimini getirenlerin ilk rastgeldikleri sıkıntıda aksine harefcete geçişleri, 1908 den bu yana geçen siyasi hayatımızda hepimize ders olacak mahij'ette görülmemeli midir? O zamanın iiyaset adamlan, hürriyeti günlük ihtiyac bellemeyip bir prensıp olarak kabul edebilselerdi uğradıklan güçlükleri hürriyet prensipine sadık kalarak ortadan kaldırırlardı. Demokrat mılletlerin son üç yüz senelik tarihlerinde buna verilecek misaller vardır. tç politika meselelerinde, ekonomik kalkmmada her türlü tedbirleri alabilıriz; hürriyet ve demokrasi prensipleri mahfuz kalmak şartile... lyi bilmeliyiz ki bu sart, ancak etrafını Idareden önoe kendini idare edenlerin elmde gerjekleşebilir. ). YILDÖNOMÜ MÜNASEÛETİYLE TÜRKİYE İŞ BANKASI «Biz», tade «kendimiz» olsak, her aey bizde baslayıp bizde bitse ehemmiyeti yok... «Bız», bir büA V S U A R A T I N Bürukadada, Albayr&k «okaÇında 3fl tünün parçalan olunca if değişir. mınaralı evde oturan Muzaffer Aker. 11* Saadi'nin dediği gıbi Adem oğlu poilef başnırarak 3000 llra kıvmetln<J»ki mucevheratının çahndığını lddla birbinnin âzasıclır, hepsi aynı cevFERÎDUN BANKOĞLU erT.lşir Tapılan tahklkatta, hırsızherden yaratılmıştır, o uzuvlardan lıın a m l evd» hlzmetçi Şazlye KökNi;anlandılar. birine bir derd Relse öbür uzuvlar•al tar&fmdan yapıldıgı anla;ılmıs, mucevherler kOmUrlttkt* bulunarak da iükun ve karar olmaz. Şu halKarabük 29.7.954 sahlblne tesllm edllmljtlr. Hırsn kade dııtnda yaşayan, ömrünü avare dın adllyere Terllmlatlr. kasnak gibi boşuna Işletenlerden kurulmua bir insan topluluğu, kenTlcaret Odasınuı bastirdığı broçür dini vücude getiren «tek» lerin son • HER 100 LİRAVA.,. * * Ştfırimlı Tlcaret Odaıı. aon çıkan kâr ucuna mahkum olur. Kötiilük bubadlerl va buna bajlı kararnamelerl rada, fel&ket buradadır. «Tek» teki blr brotür hilindt ba<tırmi| v* parahastalıklar, topluluğa kolayca buı u olaıak piyasa memublarını tevzi • CAZİB AÇILIŞ HEDtYESl lasıp yayıhr. a t m e i t ba(Iami|tır. Kendini bllmt esası, yalnız felseTicaret Bonasuda buğday fede değil, dinde de başlıca kaideUzerine hararetli satışlar Son tuft» lçlnd* Ticaret Boraasında lerdendir. «Nefsini bilen, Allahını bujday üzerlne bararetll aatıjlar ol bilir.ı hakikati bunu söyler. Bir mujtur. Verilen malumata gore bu dünyevl döviz meselesl haline gelen devre lçlnd» Boraada 1.735 927 llra de«Hac» için Mevlânâ'nın söylediği Jerınde buğday muamele gormuftür. Bu mJktardaH 10S6 557 lırası Ofli şu iki mısraı, hacı adayı olan karmalı v* gerl kalan kısım ıfi tuccara deşlerimiz* nasıl anlatmalı: ald bulunmaktadır. «Ey cetnaat, hae İçin böyle neTeke) başmüdürlerinin toplantıst reye?» Son senelerde Tekel mjddelerlnln Uühlakl çok arımıj bulunmaktadır. «Sevfili burda; slzler nerelere Bu maluadla muhtelif |ehirlerlmlz•efer ediyonranuz?» de bulunan Tekel başmudurlerl Umum «Sevgili» dediği, Allahtır. «BuMüdur tarafandan Tekel mevzularını gorüjmek Uzene Istanbula davet edll rada» diye gösterdiği yer; «gönül» tnijtir. dür, içimizdir. Zaten her «ey içimiz Toplantl yarından itibaren b . | h y a değil mi? tçimizde olmıyan jey, dıcak v t blr hafta devam edecektlr. Toplantıda lstihlAki artan maddeıer şımızda nasıl var olurT Anlamaüzenne lstihsalin artırılması İçin alın maktan başlayan telkinlerle bu haması lüzıımlu tedblr'ennı g, rıljulecegl kıkatleri kavramaya imkân var mıblldirilmektedlr. dır? Geçelim. Eskl Dahiliye Nazırlanndan Sokrat'tan eskl bir filozof olan Mustafa Arif vefat etti Konfüçyüs, şöyle den Kskl Dahlllya Nazırlanndan Mustafa «Mesele, bn •lemin nasıl yaratdArif vefat etmlj ve cenazeal torenle kaldınlmıstır. MusUfa Arlf Tevfık mı; oldağunda de|i1, onu bizim naPa$a kabineslnde Dahlliya Naıırlığı sıl İdare edeceğimizdedir.» yapmı? n=mıısu v« latlkamett 11* tat»t« politika, geni| va doğru annınmıı mutevan blr zattı. Allah rahlamll* bu noktadan baalar. «fdare» met etsın. sözfi, liyasetin ruhudur. Kendi kendisini kendi kendisi için kendi AĞUSTOS1 ZİLIIİCCE 2 kendlsile idare edecekler, her şeyM , den 6nce kendi kendilerinl bilm»B 9 « 8. ye, kendi kendilerini bulmaya meca o burdurlar. Kendisini bilmiyenler, v neyi idare etmesini bilebiliıler? O4 56 12 20 16 15 19 26 21.16 2.S4 nun için rejimlerin en olçunu olan | E. | 9 30 4 54 8.49.12.00 1.49 7.28 demokrasi, kendini idare edenbitenBir hizmetçi 3000 liralık miicevherat çaldı ALTIN 6000 TEŞEKKÜR DOrt aydanberl bana tahammttl rdllmez acılar cektlren rnhatsızlıgımda datma hUanünlyet ve yakın a l â k kalarına mazhar oldıığum kllntk dlrektörümüz xe hocami7 Ord Prof Dr EKREM ŞERİF EGELİye Takltll, Takltslı rahataız etmeyıe raîmen aynı «ımlmlyetl* benl karsılayan Prof. Dr. NECMEDDİN POLVAN'a Bir kur'a numarası 1 KİŞİYE 3000 ALTIN Not: 6000 ALTIN İKKAMİYESİ, bir buçufc mflyon lira tutarındaki 1931 ikramije plânına ilâvedir TUTUN BANKASI 31 MAYIS kazanan hesab numaralan Keşidesinde Altın ve Para asagıda gösterilmiştir. dlsk hernlal teşhlatnl mlrelografi lle de teylt ederek derhal amellyatla benl aa>lıftıma kavuşturan. şohret. ha^ak.ır Te bllhasaa meslektasları İçin fedak&rUtı Ue t*mayüa eden,.f)o«. JJr. FB1'$^PKA tlk çag Grek ve UtlrJeri TAZ BERKAY'a. Amerlkan hastanesl umumıyetle bası açık gezerlerml». radlolo^u Dr Famk Konılll'yp. narko Harbae kullanılan nıjferler. »onra »•l u ı m ı maharetle ven»»f « l a n Dr D|k "kıl değiştırıp orta çafıö tüylü sapkaran Tahtaburunyan'a, hastanede yfet lar' h?lmı slmıs. İngfllz centılmemerl, tlftım müddetçe çok yakın aiakalannı ava çıkmagı scvd k ennder, dLçerlergördıı^tlm hemşlre Bn Kayademlr ve .«e başlarını korusun diye. japkanın dlîer arkadaşlara gazetenlz vasıt&sl tepeslnl yukseltmljler, at üzerlndeykea 1* tonıua teaekkurlerlml arzederlm uçmasın diye kenarlarını darsltmıslar; Rontgen MUtehamaı bundan si'.indlr sapka dogmus. ŞapkaDr. Turhan Onuktav ların yanındaki kordelâ. esklrfen hep blr olçüde olan lapkaları mUsterllerln ba;ına göre boğup ayarlamak lçlnml». Her basa gore ayrı numara lcad edlldigl halde kordelâ devam etml*. durÇok MTgtU eşlra, laabamıı mu$. merhum SARIK Şark dünvasının terpufuna HÜSEYİN APAYDIN'ın gelmce, »kefenl başında taşımak» glbt vefatının lklncl aenel devrlyesl bir dıni âdetten doğmus. mllnaaebetlyle azlz ruhuna lthat CEKET E?kl Yunan v« L»Un m»edllmek (lzers buütln öftle namadenıyetlerlnde erkekler baslt kumaflar» zmı nıtlteakıb Nurııosnıanlye Casarılırlarken. Romayı lstila edenlar, mltnde güzlde hafızlar tarafından hayvan postlarına bürtinüp gelrjıifler. mevlld okunacaktır. Kendlslnl aeVücudlerınden kaymasın diye, bu port•enlerln, alle dostlarımızın T S ları soba borusu hallnde bedenlerin» dln kardeşlerlmlzln frelmelerl rlve kollarına dikerlernüj. Sonra port ra olunur. yerine aynı biçimden »akolar kullanNurlye Apaydın, Burhan Apaymışlar. Ata kolay blnmek için, «tekledın. Orhan Apaydm. rlnl kıvırmıslar. nlhayet o kıvrık taran kesmlşler. tBonJur. dedlgtaüı )»k«t atny bundan doimuf. MEVLİD FETIH ALTÎNLARI 106201, 175150 P A RA 1242, 3881, P853, 17107. 15896, 175330, 47124, 45124, 47921, 50830, 826, 876. 2919, 3295, 5654, 16678, 16971; 15629, 175046, 175992, 47935, 51121, 48482, 48843, 45507 45410, 74636, 72640, 76648. TURKIYE KRED1 î 1 FRAK * Mösyö Frak l»mlnd« |ik blr adimın uşagı, blr gün efendlrinln bonjurunu etek tarafmdan yakmıj. Fena halde üzulüp Z3vıyell kefmlş vo Ali Coşansu'nun dıkmlş Bu kılıkla Mosyb Frak'ı pek üçuncu Slum yılbeğenmisler. Frak hâlâ en jık elbUe donumııne musadıf sayıhyor. 2 ağustos 19M yaPANTALON Bu lsimdeM blr Italrınki pazartesl g\ıyan palyaçosunun halkı gaidOrmek nü ikındl narnazıüzere glydlğl blr ılrk clblaesl tola. nı muteakıb SlfU Fransız lnkılâbından evvel, atılzadele» Camil Şerlflnde U gerjjln M i o t giyerlermls. Ancak ayak nınmıj Mevlld otakımı pantalon glyernüj. Napoleon kuyanlardan Hafız de\Tinden sonra, pantalon bütün dflnEsad G«rede, Hafız yaya yayılmıj .. Mecld SesigUr ve KRAVAT Parlsl XVTT. anrda rfyıHafız Kânl Karaca Urafından okunaret eden bfr Hırvat alayınm askerleri cak Mevlldl Şerife kendisini seven ve boyunlarına fıvakalı ktiçük ıtkılar t>tanıyan levat lle arzu eden din karkarlarmış. Parisliler beğenlp rtaklid «tdeslerlmlizn teşriflerini rıca ederlz. misler ve fransızca (Kruat) eekllnd» Cojansu telâffuı olunan hırvat kellmeslnl Kravata uydurmuçlar Bu sıeakta hM4 xarurî ^^VID takıvoruz. NESRtN ÖZBASARAN I \ ÇAMAŞIR: Haçlılar SarMa temaı edirclve kadar Avrupahlar çama|ir ile Doç. Yk. Müh. bllmezlermls. Maruf tüccar v* fabrikatbr MEVLİD tklndi «Cumhurhet» in Edebî Tcfrikası:! Tarih nasıl t=nıtacak, orası bu gunrlen pek ke=tirilemez; düşmanlaıını dınlersenız zalim, kahir bir padışah: kendını sevenlere sorarsan'z, gunün ıcablarına gore devleti idare eHen. iyı vu^ekli bir hükümdar FPrmanları kanun yerine geçıvor: her devırde öpecek bir eteğe yapısanhr, o yıllarda da ona tppmıyor; sabah akşam her yerde yalnız bir dua işjtiliyor: Padişahım çok yasa!. Kımlere inanıyor, kimleri dinlivor hiç kimje bilmezdi. Görünuşte herkesi dinler, hiç birine imnmazmıs Herkese ınanır. hiç kımsevi dınl=mezmış; öyle dîyenler de vardı » K°ndini ppk çoklanna sevd:rmiş sevdıremeHıklerini sındirmiş, genıs bir ırrp:ratorluğun içinde tek başına idaresıni vü'iıten böyle bir pprüsaha o vıllarda en bağlı olanlarrlan hırisi hplkı de birınrısı haş mshpvinrı Hüsevın Paşa idı. Hükiimrl^rı en çık goıen. en çok vanına eiren. onu belkı herkesten iyı tarujunia Hüseyin Paşa idi; onun karşısmda kendini küçük düsürmlyen, sevdiren, saydıran bir kaç vezirin başında da gene Hüseyin Pasa geliyordu. Kendinden önce gelip geçmiş mabeyincilere hiç benzemezdi. Sırası gelince, hünkâra direnrli^'ni fifildaşanlar eksik değildi. Onun için kendisine «Deli Hüscvin Paşa» diye ad takmışlardı. Padısah da en sonunda gene kendi bildiğini yapacak, yaptıracak olsa bile ona danışırdı; arasıra onun dediklertni yaptıkça bunu da kendi şanı için bir küçüklük saymazdı. Paşanın Beşıktaşta bir konağı vardı. Padişah kendisini hiç yanmdan ayırmak istemezdi; onun için sarayın bohçesindeki küçük köşklerden birisini, b$mabeyincisine ayırtmıştı. Hüseyin Paşa da karısını, kızını almış, hep birlikte bu kfkke veı İPsnıibtı. Sanıha Hanım, Başmabeyincinin tnrısı «ece eunHüz saravlılarla düşer kalkar, ksdınefeniilerin na gırer çıkar. onlarla da sık eık göruşürdü. Kızı Nazende, sarayın mıyordu. Günün birinde genc şehzade söyle bir doğrulmus: Herkes kendi yerini bilse, ken di sırasmı unutmasa, ne lyi olacak'. Diye kaşlarmı çatmış, başmı cevlrmistl. Deli Hüsevin Paşa llkönce butön bunları sehzadenin çocuklucuna, Vazan: KEMAL RAGIB şımarıklıema vermek ister, pek o bahçesinde jehzadelerle birlikte bü kadar üstünde durmazdı. Sonra yümüştü. Padişah da, sultanlar da I sonra ona da aSır geldi. Padisahm onu pek severdi. Şehzadelerin için kendinden çok ortanca oğlundan de en çok Abdülhalik Efendı ile çekinmege başladı. tein için alınıoynarlar, koşuşurlar, senli benli vor. bunu ba'îkalanna belli etmekonuşurlardı Büyüdükçe Ikisi de mpk icin de kendini pek eüc tubir ustadan piyano dersi alıyor tuvordu Padisahı çok spverdi. Odu; ingilizceyi, fransızcayı, alman nun t.ihtına. tacma gönülden baS'ı cayı bir arada öğrentnişlerdi. idi. GÖ7Ü kspalı. kendini onlara Padişah, Prensin okuyup yazma vermistl. Hünkgnn pek ievdiği smı, yetismesıni hemen hemen oğlunu d« incitmege gücü yetmibasrnabeyincinln eline bırakmıjtı. vordu. tster istemez önünde el bağ Onun için genc {ehzade sarayın 1ar, başı yere düserdi. Huıurt pkıp bahçesindeki köşke sık gık gidip da: gelirdi. Ükönceleri paşa onu pek Şehzade hazretleri artık büseverdi. Abdülhalik Kendi de baş \Tİdü, veti«sti Kendi hizmetlerinden mabeyinciyi kendinden büyük tu bfnl af buvıır<;anız... tar, her sözünü dinlerdi, büyüDivemivordu. dükçe yavaş yavaş değişti. Günden Padisahm ne diyeeeği belli «1güne biraz daha fivâre, biraz daha mazdı. Belki: haşan bir genc oluyordu. Hüseyin Dnha Ivi yn. dlyecekti; bundan Paşanın ağırbaşlıhğından artık sı sonra kendi«ine doSnı volu çösterkılıyor: arada bir bunu ona da mek dnha cok "size düşer!.. belli ediyoıdu. Belki de ku>=kularacak, Paşanm Pretısteki bu değişiklik Paşanın bu «sözlerînHen kimbilir gene neler da gözünden kaçmıyordu. Artık cıkamcpktı'.. ona bir türlü söz geçiremez olmuşHüsevin Paşanın en büyük kortu; iyiyi. kötüyü bir türlü anlata kusu kendi kızı içindi. Nazeade. günden güne büyüyor. serpiliyor, güzeleşivordu. Şehzade Abdülhalik Efendi ile aralannda kaç göç yoktu. Prens bunu hiç düşünmez: Biz onunla küçüktenberi bir arada büvüdük!. Divip çıkardı. Genc kızı alıp konıluklara dalıvor, bütün İstanbulu ayaklannin altına seren tepelerde dolaşıyordu Bütün bunlann sonu neye varaeak, başmabeynci en Ç°k buna Czülüvordu. O da sık sık Beşiktaştaki konağa iniyor, kendisi büsbütün oradî kalmasa bile kansını, kızını bırakıyor, ne yapıp yapıp Nazendeyi saraydan uzaklaştırmanm bir yolunu bulmağa çalışıyordu. tçindeki korkuyu pçıktan açığa kızına söylememişti. Öyle iken Nazende de yavaş vavaş Şehzade Abdülhalik Efendiden ozsklaşıyordu. Günün birinde başına gelecekler, daha şimdiden içrne doğmuş gibi, artık onunla karsılasmaktan korkuyor, birbirlerini görJükçe öyle eskisi gibi senli benli konuşmağa dili varmıvor. yüzüne bakamıyor, göz göze eelmekten çekiniyordu. Şehzade bir kaç ya? daha büyüktü. G«ne de çocukhıktan kurtulamamıştı. Genc kızı nerede görse takılıyor. şakalnsıvordu Bir padisahm oğlu olmasa da çöyle kalabalığın arasına karışsa, Kim olduğunu bilen olm?a, g&ne de bir genc kızı yürek çarpıntılarile sarsabilecek kadar alımlı çalımlı bir ço cuktu. Kendini beğenmiş, başka hiç kimsevi düsönmlyen, hiç klmseyi saymıyan. karşısına kim çıksa kıran, ezen .çiğniyen hırçın, katı blr yaradıhşj vardı. Gene de gSnül almasını, kendini sevdirmp^ini hilirdi. Nazlanmanın bütün inreliklerini ö§TPnmiş kadmlar bile, onunla karşı karşıva gelince, seytanlann şerrinden konmmak için boyunlarında takılı duran muskayı kendi ellerile sökfip atarlardı; o kadar da yakışıkh bb* genedi. Sırası gelince pek şen, pek gfller vüzlfl dunır; yaptığı şakalar re kadar agır, ne kadar taşkm olursa olşun Renc kızları incitecek, darıltacak yerde onlara pek tatlı gelirdi Kadm erkek herkesi zindre vuran. sonra da kendi arkasmdan sflrükleyen hırçın hakısları. kimtslnln de başını dBndflrflr, ?9zlerlni karartrrdı. El tutacak olsa acıür, çflrütör, Sptüjfl yerde dlslerinln yeri kalırdı. Ondan kacanlar, Bnönde •jonunda tutulacaklanm bllirler; vakalanacaklarını bile bile çırpınırlardı. Sarayda herkes ondan çekmirdl. Babasmın inceliği, ince gSröşlerl, carçabuk kavrayışı onda yoktu. Ovle iken herkesi yıldıran bir hünkrnn bütün azampti. bütün kudreti oğluna da CPfmişti. Padisah yerinp göre çekingen, verine göre ürkekti. Şehzade her yerde atılgandı. (Arkası var) YUSUF BERDAN Nikâhlandılar. İstanbul 29.7.1954 Türk Ekspres Bank'ın «Hafta Sonu Altın keşidesi» dün Noter huzurunda yapılmış ve bu keşidenin altın ikramiyesini USKUDAR Ajanaından 1163 hesab No. h Refik Küçükuysal kazanmıştır. Bütün bu misalierden Istihaleler göriilüyor; tesirler de förülüyor... Mademki istihaleler mevcud... V« mademki geçmiş asırlaruı anlzadelerinden palyaçolarına kadar tttrlü kimseler kıyafetleriuıize «esir etnıişler, hâlâ onların baskısı alfmda kalmayıp şu plâjlarm ve şu askerf üniformanın tesirini henimsesel daha mantıkî olmaz mıyız? MUHTEŞEM L?a ı , BALO Sayın Reisicumhurumuz Celâl Bayar 'ın yüksek himaye ve 1Stanbul D P Demokratlar te^kilâtmm tertibK «araylann ton balosu... Tanca, Necmi Merkezlerinde (İstanbulun) Kadıkpy ve Adalara vapur temin edilmi 3 tir. Tclefon Değişmesi 4 Ağustos Çarşambadan itibaren GENEL SİGORTA Yeni Telefon Numaralanmu J4885 24885 24884
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle