Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİVCT Temmuz 1994 RİBBENTRPFS" ZHâtıraları 11 . 1 . • Son Derleyen: tavsiyeler =haberleri Alpullıı Samih Sami da, Hitler, Almanyanın böyle bir teşebbüse kuvvete başvurarak muhalefet edeceğini söylemişti. Binaenaleyh, Alman hükumeti, Balkanlarda Almanyanın can alıcı menfaatlerini tehdid edecek İngiliz kuvvetlerinin Yunanistanı işgal etmelerine mâni olmaya azmetmış bulunuyordu. Bunun için, Balkanlar bölgesinde kuvvet toplamaktaydı. İcabında bu kuvvetler, Yunanistana bir İngiliz çıkarmasına mâni olacaktır. 3. Almanya, Boğazları işgal etmeyi hiçbir zaman düşünmemiştir. Almanya. Türkiyenin Alman kuvvetlerine karşı hasmane bir tavır takınmalan ihtimali haric, Türkiyenin toprak bütünlüğüne hürmet gösterecektir. Aynı zamarıda, Yunanistanda askerî hareket olduğu takdirde Alman kuvvetleTİ Bulgar topraklarından geçeceklerdir. Fakat, Reich hükumeti. Rusyanın ne menfaatlerine ve ne de emniyetine halel getirecektir. 4. İngilterenin Yunanistana karşı askerî bir harekete girişmesi halinde, Balkanlarda bulunan Alman ku\rvetleri daha bidayette, bir cephenin kunılmasına mâni olabileceklerdir. Binaenaleyh, Alman hükumeti şu fikirdedir ki, bu şekilde hareket etmekle Rusyanın menfaatlerine yardım ediyor, halbuki İngiliz kuvvetlerinin Yunanistana yerleşmeleri bu menfaatler aleyhinde olur. 5. Molotov'un Berlin'i ziyareti sırasmda kendisine bildirdiği gibl, Alman hükumeti Rusyanın Boğazlardaki menfaatlerine karşı anlayıs göstermektedir ve sırası gelince Montreux andlaşmasınm tadilini destekliy.ecektir. Almanya, Boğazlar meselesine karşı alâka göstermemektedir ve Balkanlarda askerî hareket sona erince de buradan kuvvetlerini geri çek/?cektir.» *** Ribentrop'un hâtıralannda zikrettiği bu cevab Moskovayı tatmin etmemiştir ve mart «yında Alman kuvvetleri Bulgaristana girdikleri zaman Molotov bunun (Rusyanm emniyetine indirilmiş bir darbe) olduğunu kaydetmiş. bundan sonra da Rus Alman münasebetleri hergün biraz daha kötüye gitmiştir. 1 H U K IJ K 1 M ES ELELER 1 ı ABAHTAN ABAHA... Ürküimiyen ceıaîar Ribentrop hâtıralannda, (Rusyanın Almanyaya karşı hasmane bir tavır takınması nasıl izah edilsbilir?) sualini sormakta ve Stalınin politıkasmda vukua geldiğıni kayöettiği değışikliğın ancak iki sebebı olduğunu şu şekilde kaydetmektedir: n Sovyet Rusyanın Almanyaya karşı hasmane bir tavır takınmasmı ancak iki türlü izah etmek mümkündür. Ya İngiltere ve Amerika tarafmdan Rusyaya w " l e n tavızler bu değişıkhğe yol açtı veya Stalin. bizimîe akdettiğı muahedeye hiçbir zaman sadık kalmayı düşünmemişti. Hitler, ikinci görüşün doğru olduğuna kani idi. Ben ise şimdi de aynı fikirdeyım birinci görüşün doğru olduğuna inanıyordurn, tavizlerle Rusya ile harbi önliyebüırdık. «Bununla beraber, Rusyanın kuvvetı gözönünde tutularak, tarıh Hitlere mi. yok s a bana mı hak verecektir? Diğer taraftan, teklif ettiğim hal çaresi uzun vadeli denecek şekilde tesirli olur muvdu?» Ribentrop, bu iki suali de cevablandıramıyor (bilmiyorum) diyor ve Hitler" ın verdıği tavizlerden çok daha faz'.asını İneiltere i k Amerika verdıklerinden Stalinin politikasında değişiklik olduğu hususunu tasrih ederek diyor ki: « 1940 yazmda İneiltere ile sıkı münasebetler kurması (Rusyanm), Almanyaya karşı taahhiidlerin reddi demek oluyordu. Eu temaslar, Moskovadaki İngiliz Büyük Elçisi Sir Stafford Cripps vasıtasiyle kurulmuştu. O tarihtp, Eöylendiğine gore, Churchill, bir veya bir buçuk sene sonra Rusya Almanyaya karşı dönecektir demış, Bundan sonra Rusya Birleşik AıTıerikaya yaklaştı; Roosevelt, Rusyanın yakmda Reich'e hnrb ilân edeceğine imada bulundu.» *** Ribentrop, Baikanlar v<s Boğazlar mevzuunda, Rus Alman gerginliğini şiddetlendıren ilk hâdise hakkmda şu tafsilâtı vermektedir: <! 17 ocak 1941 de Sovyet Rusyanın Berlin'deki Buyük Elçisi Dekanozov Wilhemstrasse'ye resml bir nota verdi: Sovyet Rusya, «Boğazlara v«ys Balkanlara yabancı akerî birliklerinin gehneierini Rufyanın menfaatlerine ve emniyctine bir darbe olarak mütalea edecesindenn Almarryayı haberdar etmek lüzumumı hissetmişti. Cevahen, Sovyet Büyük Elçisine dedım,.ki: . ,. 1. Ingilterenin Çanakkale sahillerini işgale hazırlandığına daır Reıch hükumetinin elinde hiçbir malumat mevcud değıldir. Diğer taraftan Alman hükumeti, Türkiyenin, İngiliz kuvvetlerinin Türk topraklarına girmpsine müsaada e^ceği de şüpheli görünmektedir Fakat, Alman hükumeti, İngilterenin Yunanistana askerî birlilder çıkarmaya hazırlandiğından haberdsrdır. Ribentrop, hâtıralarının aonunda Rusya ile başlıyan harbde Bolşevik İmparatorluğunu yıkmak için bilhassa Japonyayı düşündüğünü, Tokyo'ya gitmeyi tasarlachğını, Japon ordusunun da hücumu i'e Rusyaya kat'i "darbeyi indirmek fırsatının bulunacağını, tam o sırada Alman kuvvetlerinin Kafkasyaya kadar dayanmış olduklannı kaydetmekte fakat Hitler'in bu siyasete muhalefet ettiğini ve Japonyanın Ingiliz müstemlrkelerine, Sin2 Molotov'un Berlin'e yaptığı gapur'a doğru saldırmasını tercih etzıyaret esnasında, 1940 kasıra ayın tiğini ilâve etmekte ve şüyle demektedır: « Nihayet sonunda ponyaya saldırdı.» Rusya Ja Yüzlerce tacirin imzasını taklid ederek bir milyondan fazla dolandıran bir sahtekârın yakalandığını gazeteler yazdı. Birincisinde, üŞeker tevziatı devam etmektedir. çüncüsünde, beşincisinde yakalanTevziat iki misline çıkarılmıştır. mıdığına göre imzaları çok mahaB.zı karaborsacılar, bakkallardan retle taklid eden bir şahıs bahis aldıkları şekeri şerbetçi ve dondur mevzuu olsa gerektir. macılara 300 kuruştan satmaktadırİmza taklidine gerek memleketilar. mizde, gerek başka memleketlerd Alâkadar bir zat bir muharriri sık sık rastlanmaktadır. İmza sahmize şunları söylemiştir: teciliği medeniyetle beraber artan « Alpulludaki şeker bittikten suçlardandır. Fakit her zaman imsonra tüccarın Eski^ehirden geti za sahte olmıvabılir. Bazan imzanın receği şekerler için kilo başına bir asıl sahibinin, imzssını inkâr etkaç kuruş zam kabul edilse idi bu mekte menfaati olabilir. İmza tetgünkü buhran vukua gelmiyecek kiklerinde çok defa, imzayı kimin ti.» attığı değil, atm. sı lâzım gelen kimHaber aldığımıza göre Alpullu senin atıp atmadığı araştırılır. şeker fabrikası yeni kampanya ha İmzalar üzerinde tetkıkat yapmak, zırlıklarını bitirmiştir. Fabrika 23 göründüğü. sanıldığı kadar kolay temmuzda f. aliyete geçecektir. bir iş değildir. Biraz kaliğrafiden Fabrikanın ilk şeker mahsulü 35 anhysn herkes, hatfleri mukayes vagon olarak 24 temmuz cumartesi edip müşabehet olup olmadığına ba günü şehrimize gelecektir. karsk ancak çok acemice taklidlt": Alpulludan sonra diğer şeker farkedebilir. Sahtekâr imzayı çok fabrikaları da en kısa zamanda benzetmişse, bu müşabehet acemı faaliyete geçeceklerdir. bilirkişiyi aldatabilir. Yahud ası iınza sahibi, imzasını ileride inkâr etmek üzere faıklı şekilde atmış Öğretmen tetkik gezilerine olabilir. Bu takdirde acemi göz mü bugün başlanıyor şabehet olradığına hnkarak haİstanbul Maartf Müdürlügü tara kikî imzanın s^hte olduğunu soyfından öŞretmenler İçin tertib edllen. sehlr lçi ve memleket içl tetklk liyebilir. İmza ve yazı tetkiki başpe7llerlnden blrtnclsl bURÜn yapıla lıbaşına bir ihtisas işidir. Eskiden Cftktır. sadece harflerin birbirine benzeyip Akçemgettln llkokulunda saat 9 da ber.zemediğine bakarak yapılan kabaşlıy»cak olan gezlde, Kartye camll. bugün medenî Edlmekapı T« Teodos n surlan. Tek ligrafik tetkikler fur SM»yı, Şehidllk Te Ünlvenrtte Ra dünyada yerini tamamen grfolojik »acttmnest zlyaret edllecektlr. tetkiklere terketmiştır. Grafolojiden anhyanlar kimlerdir, diyecekSanat tarihi kiirsiisü için siniz. Bu ihtisasın muayyen bir Ahnanyadan profesör meslek mensubunda bulunup bugetirtilecek lunmadığım önceden kestirmeğe im İstanbul Üniversltesl Edeblvat Fakültesl «anat tarihi profesörlerlnden kân yoktur. Temyiz mahkememizin Schwelnfurfun olümü İle açılan bir kararına göre, mücerred kaligkür«üye. Almanyadan blr profesörün rafi bakımından mütalea beyan egetlrllmesl kararlaştırılmıştır. debilen güzel sanatlar erbabı kimTrenden kaçmak isteyen bir selerin mütehassıs sayılmaması icab adam, küprüden düşerek öldii etmektedir. Bu içtihad, kaligrafik Dün tabah Söğüdlüçeame köprüsü tetkikten grafolojik tetkike geçilütertnde ölumle netlcelenen blr kaza mesi lüzumunu belirtmesi bakımın olmuştur: dan çok doğrudur. Ancak hat^lı Ankara ekspreal Haydarpaşaya doğru de vardır, o da, güzel gellrken Soğüdlüçeşme köprüsü uze ciheti rlnden geçmekte olan 25 30 yaslı sanatlar akademisindeki bir profennda, hendz hüviyeti tesbit edilemt sörün, aynı zamanda grafolojik bayen blr çahi9 trenln kendlne çarpacağmdan korkarak kaçmağa baslamış kımdan mütalea beyan edebilecek tır. Tam köprüyü geçecegl ıırada blr ihtisisa malik olması imkânını fden muvazenesinl kaYbeden adam nımam^sıdır. Bizde grafoloji, pek aşa£ı düçmılş ve derhal MmıUhlr nadir bir iki istisna haric, müstaHâdise tahkik edilmekte. meçhııl sahsın hüvlyeltnln teshltlne çaliBilınıktidır kil bir iht;sas halinde değildir. Bu itibaria mahkemeler gene başka Bir kadın, yanlışlıkla çoctığuna meslekleıe mensub kimseler arasu yerinc gaz i smdnn, imzi tetkikatındaki bilcileKadıkoyde Kjşcllli Maslak sokak 19 rine itimad ettikleri kimseleri bilirnumarada oturan Nermln Çevik lsimll kişi secmek zorund.'dırlar. Kimleblr kadın evvplkl gece yarısı kararin bu sahada ihtisası olduğunu, jLola gldeırk 10 avlık çocuftunap sprsemll^l İle an verine ga Temyiz mahkımesinın, mesleğe gö blkilrmlstlr. re tayin etmesine imkân yoktur. Küçük çoruk derhal Nümune hastanpslnde tedavl altına alınmıs, ge Bilirkişiyi seçen taraflar, veya resen taayyün eden hâkimler bunu rekll tahV.lkata baslanmı«tır hazırlığım tamamladı İmzalarda taklid ve inkâr Yazan: Prof. Nurultah Kunter taklidler de daha iyi takdir edebilecek durum sittir. Fakat ustaca vardır. Meselâ günlerce, aylarca dadırlar. İmza tetkiklerinde biri hukukî, imza üzerinde çalışıp, aslını görmediğeri cezaî iki cephe vardır. Mah den, kendi imzası gibi süratle taklid kemeye düşen imza taklidi hukukî imza atanlar da görülmüştür. Mrabir vesikaya taalluk eler. En çok mafih bilirkişinin bunu da anlaması görüleni, alacğa ve borca aid ti mümkündür. carî veya âdi senexllerdedir. Bu se Biliıkişiler imzanın hakikî olup nedler icra dairelerindeki takibler olmadığını nasıl anlar, diye soracade veya mahkemelerdeki davalarda ğınızı tahmin ediyorum. Bunu, bir ileri sürülünce alâkalı bu imza be hâdisenin hikâyesi ile anUtmağa nim değil der. İmzanın o kimse çahşayım. Geçen sene, bu tarihnin elinden çıkıp çıkmrdığı araş lerde, İstanbul ticaret mahkemeletırılır. Bu hukvıkî cephedir. İm rinden birine verdiğimiz bir :azınm hakikî olmadığı anlaşıldık porda, inkâr edilen imza ile tan sonra cezaî cephe bahis mev edenin hakikî imzası olarak bize zuu olabilir. Kimin attığı belli o verilen imzanın yani medarı tatbik lursa veya sahte olduğunu bildiği imzanın aynı el mahsulü olduğu halde o vesikayı bir kimsenin kul kanaatine vardığımızı beysn etmlşlandığı anlaşıhrsa evrrkta sahte tik. Davacının vekili itiraz etti ve kârlık suçlarından biri knrşısında münker imza ile siıkülerdeki imbulunmamız mümkündür. Resmî ev zanm şeklen birbirine benzemedirakta saktekârlığın suç sayılması ğini bir bankanm benzemiyen imiçin umumî veya hususî bir ma zaya rağmen tediyede bulunduğuzarrat tevlid edebilmesi lâzımdır. nu, halhuki bnkaların sirkülerdeki mülzem Temyiz mahkememiz bunu iğfal harflerle değil şekillerle krbiliyeti olarak anlamaktdır E olduğunu iddia etti. Mahkeme bu itiraz hakkında mütaleamıa sordu. ğer hususî evrakta imza taklid e Biz de şu cevabı verdik: «İmzalar dilmiş ise bunun suç sayılması için arasında şeklen benzeyişin büyük keza umumî veya hususî bir ma bir ehemmiyeti olmdığı, bu hususzarrat tevellüd edcrtilmesi ve fazla ta azıcık fennî bilgisi olanlarca olarak sahte varakanın bizzrt sah malum bir keyfiyettir. İmza taklid tekâr tarafından veya bilfrek baş etmfk istiyen kimse, süphesiz aka<;ı tarafından kullanılması ge tacağı imzayı taklid ettiğine benrekmektedir. zetmek istiyecek, çok defa bunda Acemice olan imza taklidlerinin muvaffak da olacaktır. Diğer tameydrna çıkaıılması nisbeten ba Dun de, kaya parçalan altında kalan işrilerdon üçünün cescdi çıkarıldı Birkaç ?fm evvpl İstlnvecie çöken bir tA^ocaC'Vtım aHında 6 Işçlnin kaldı^ım bildirmiştilç. M'ia77.nm knyaların kaldınlması lmkânsırlı ;ı karşısında dündpn itlbaren yenldrıı dınamit kullanılmak suretile buyuk parçalar kınlmış, uç klçlnin cpfprll ınevdana çıkarılabllmlştlr. Bu cesedlprin Mehmed Kırav, Lı'ıtfl Çonıak vp Lpon Apolvo'va ald oldukları ftnljısılınısnr. Dun akşam prl blr ccsedln daha yerl tesblt edllmlş ve çıkanlmaaı İçin faaliyete geçilmiştir. 1954 ıkramıyc plânında Audabiı 100 kişiye 100 hediye! Bugün Çıktı 7 TEMMUZ 1954 Bankacı kızlarımız Aşk imtihanı Plâj eanavarları Kadınlara kamçı cezası Aşk ve cinsî arzu Kocamz başka kadmlara bakıyor mu? erbest piyasa rekabcte dayandığından, ancak bollukla kdimdir. Bizde ise maalesef bolluk olmadığı. döviz gibi muğlâk bir nesncden su gibi basit bir nesneye kadar her şeyden belli. Zaruri maddeler hangileri ise savınız: Hemen hepsindo raftan imzasını ileride inkâr etmeyi darlık çekiyoruz. Hattâ baıüannın tasarlıyan kimse de, kasden deği da kıtlığı, yokluğu hissediliyor. O}ik şekilde imza atmağa çalışacak nun için şu yağlandınlan ballanür. Görülüyor ki imzahrm şeklen dırılan meşhur serbest iktisad bizbenzemesine rağmen aynı elden çık de iflâs etti. Gören göz de, göriimaması gibi, aynı elden çıktığı hal nen köy de kıla\nız istemez. BizO de şeklen benzememesi de müm gereken, kontrollu. güdümlü bir kündür. Kalch ki aynı kimsenin iktisad tipidir. Serbestçilikten pas« imzasmın hele aradan uzunca bir portu aldık, palaman çözdük. Biı zaman geçerse değişikliklere uğra smırdan öbürüne geçip talihimizj dığı çok görülmektedir. Bu sebeble bir de öteki iklimde yeniden tecbugün fennî ve ilmî imza tetkik rübe edeceğiz. Bütün haberler bu lerinde şeklî benzerliğe değil, aynı | mecburiyette olduğumuzu gösteriel mahsulü olup olm.dığını gös yor. terecek noktalara bakılmaktadır.» Kontrolculuk. güdümcülük ken İmza tetkiklerinde ilk olarak ya dine göre teçhizat ister. İyi mücehzış tempoîuna, bir diğer söyleyişle ' hez olmalıyız ki yeni tecrübekalem seyir ve hareketine bakılır. mizde de ifiâs etmi>elim. KontroBundan sonra imzanın grafolojik ; lun tesirli olması için müeyyidelebünyesi tetkik edilir. Bunun için ! rin kuvvetli olması lâzım. Bizde is« de harflerin kıvrım ve z.viye gibi cezalar: «boh!» diyor, suçluyu koı hususıyetleri ile yazılışı, kalem taz kutmuyor. yikinin azalıp çoğalması, harflerin Tanmmış iktisad muharrirleriniğriliği ve biıbirlerine naz^ran du den birinin bana anlattığı şu vâkırumları, harflerin ve onları teşkil ayı tekrarlıvaijm: eden unsurların ebadı ve seyir isRB...» sf..rimizde bir gazoz f«btikameti, imzanın heyeti umumiye rikası, eski tıpalan çocuklara sosinin meyil deıecesi. imzayı süs kaktan toplatır, şişelerine gelişiliyen her türlü çizgilerin resmedigüzel geçirir, bundan da günde 100 lişi, noktahrın atılışı, harflerin birküsur lira tasarruf edermiş. Zira birine bağlanışı, yazıdaki kalem kal j yeni tıpaların yevmî masrafı 150 dınşlar, h^rfler arasındaki mesa İira imis. EskÛerin toplantılması . r feler tetkikten gecirilir. Yazı ba ancak 25 liraya mal oluyormuş. kımından nadir görülen hususiyetBclediyenin gayrinizamî tıpalan ler ve otomatizroler de nazara a sıhhate ve usule aykın sayıp bunlınır. İmza şahsiyetin ifadesidir. ları kullanana kesebildiği cezanm imza ne kadar değişirse değişsin, azamisi ise 23 lirayı geçemiyormuş. veya değiştiıilirse değiştirilsin, şah Ustelik Belediye bu cezayı her gün siyetteki aynıyete muvazi oLrak ' kcsmediğinden gazozcu bu atlamaimzaların şahsiyeti gösteren nok ' lardan da faydalanıyor, faaliyerina tal?rında da ayniyet vardır. Tak devam ediyormuş. Gundelik kâr bu lidçi ne kadar benzetirse benzetsin derece olduktan sonra Belediye niimzada şahsiyeti gösteren, taklidi zamlanna uymağa elbet ihtiyao gayrikabil ol.n noktalar onu ele du\maz. verir. Vaktile matbuat suçlannm cezası Bilirkişi tetkiklerinde imza üze da « üç beşlikten beş beşliğe karinde gözle veya peıtavsızla ya dar» dı. Yani ne yazarsan yaz, hapılan muayeneler çok defa kâfi ge pis filân yoktu; vereceğtn para se« i lir. Bazan araştırmada yardımcı , kki z O n k u n l ? t a n ibaret kalıyordu. vasıtalara başvurm. k da icab e ! ^ o r l r a h u •'eei^'i ve şimdiki şiddetU der. Bilirkişi huzurunda alâkalıva l i a I İ a l d l D e m ( ? k ki. çuvaldız biza imza .ttırmak manasına celen is | h a t m l . 5 bulunuyor. Başkalanna da nizam ve intizam nanuna tiktab bunlardan biridir. Keza imzanın fotoğrafını çekmek, mik batmasım göesümüzü gere gere roskopla büyültmek, çeşidli lâbo istiyebiîiriz: iktisad hayatmı ayarrafuar muayeneleri yapmak da icab lamağa karar verdijHmiz }u günedebilir. Yazı unsurlarının ölçülüp lerde mutlaka mücehhez olmalıyız; kayderlilmesi demek o l n grafo müeyyidelcrimizi kontrollu ve giimet: iye de ic:ıbında basvurulur. Ke dümlü bir cemiyetin icablarma tam za kâğıdın ve mürekkebin de mua zamanında ııydurmalıyız. Çocuk doğuyor, kundağmı hazıryeneden geçirilmesi, kimyevî tahliller yapılması zarurî olabilir. Ya lamalı, zı ve imza tetkiki yapanlar yar*** dımcı vasıt?lara basvurma zarureGemi model tecrübe tini her hâdisede takdir ederler. Tıpkı bir hekimin ridyografiye vehavuzu ya kan tahliline lüzum görmei İstanbul Teknik Üniversitesi Magibi. Bir kaç ay önce gene bir ticaret mahkemesince memur edıl kine Fakültesi gemi inşaatı II. kirrdiğimiz bir imza tetkiki işinde, bi süsü profevirü sa>nn AU Nutkttlirkişi heyeti arasında olan. imza dan aşağıki mekrubu aldım: tetkiklerinde lâboratuar usullerinin lüzum ve f.ydasını her zaman hararetle müdafaa eden, adlî tıb müessesesi fızik tetkikler şubesi müdürü olan arkadaşımız Dr. Hayreddin Dalokay da neticede 700.000 liralık emre mııharrer seneddeki imzalar Ü7erinde lâboratuar tetkikrtı yapmağa lüzum görmeden kanaatini izhar etti. Bu da güsteriyor ki çeşidli lâboratuar tetkiklrıne tetkiklrıne her zaman ve hatt^ çok defa başvurmak zarureti mevcud değildir. imza tetkikatı yapmakla tavzif edılenlerin, h.^kikatin ve adaletin tecellisine yardım etmenin zevki kadar mesuliyetini de duyahilecek kımseler olması icab ettiğini üâveye bılmeyiz lüzum var mıdır? Muhterera V4NÛ. Bir kaç gun evvel Cumhurlyet gmzetesindeki sütununuzda gularımızdaM ağaç teknelerin ıslahı mevzuuna tema» ettiğinizl büyuk memnuniyetle gordüm. Mevzuun gerek ilml ve ve gereksa t«knık bakımdan Teknik Üniverjiteyi v« ters.ine1erimİ7i rgılendirmesl dolayısil» simdiye kniar bu problemln çozülraed yolunda yapılmıs olan i?lerl kıyraetll tava>;sutunuzla efkârı umumiyey» »r7ctmeyi bir vazife oiliyonım: Takriben üç asır e\veline kadar uranan takalarımız, yelkenle seyir ve denizcilik bakımından kifayetll teknel«r olmasına ragmen bunların modern ma» kinelprle yüksek sürarte ievkedJhnelerindekl randıman dıjşüklüğü te/ahü» etmiş bulunmüktadır. Ba suretle lüzum» mz yere yüksek takatte makine konulmssı hem hu rrakineler tçin hsriee 8denen dovlz m'ktsrmı. k^bartmskta. hera de m7iıt i^rafına sebeb olmaktsdır. B\mrl?n baska agaçtan yapılmi! olan bu tekneler orman'anrnızın harablyetlna tfbpb oMı:8ı gibi denizde mal ve can emniveti bakımından da sakat blr vmziyettir. Kürsiisü. hu rp^Vsadla. diSer memleketlerrie oidugu pibi gerekll araştırmalan yanmK ve yeni tipte cellkten. ucuz» mal ei.İPbilen tekne proieierint «tandard tlnte hi7irTqmısfır. Bu arastırmalarla herber nerTpke>imlz «Jenlzclllginta dlSer Se M l l çözebllmek üzer« bir ensi<ü kurt.lma=ı hükumettn tasvlbine ikt'ran etmi 5 ve araîtırma netic». 'prin=n mpHMi»rıe tahkikl icin Taskışlm bm.=m,n rt«n'î Ur^tm^ 75 me+re boyunda bir .G«nl Mntf»] Terrühe Havuzu, """"" basianmıstır. Gelecek lene b!tecek OIM hu hsvuzun Imaline kadar BeyVrbevi S ı m m ı n bahçesIrM bulun.in h ı n i ' j Vurd'iSıırnuz muvskkat tesls=.tla çe«H1i modellerln tecrilr.es! yapjj. m.,t, r . Bu arada •ersanelerlmlzte 1nşa ettısi yolcu ve yük pnrilerlle araba jcurjarının da tecrübelerlne geçflmlj. 31 Temmuzda Bir Kişiye Bir Defada *** Alman Dışişleri Bakanı idamından birkaç saat evvel karaladığı su satırlar üzerinde bilhassa durmuştur: « Dünya, geçmiş tecrübelsrden dersler çıkarmalıdır. Alman milletini yendiler ve onu dar bir toprak parçası üzerinde yaşamaya iıecbur ettiler. Böyle lnr baskmm ınecburî olarak ınukabil bir baskı husule getireceği aşikârdı. Hakikaten yeniıien başlamak mı istiyorlar? Almanyaya imkân verilmesi ve merkezî Avrupadaki siyasî ve iktisadî müşküllerin sebeblerinin ortadan kaldınlması daha iyi olmaz mı? Memnun edilmiş bir Almanya banş âmilidir. Galib memleketlerin idarecilerinin iyi yola zamanında girmeleri tem.?nni olunur! SON Türkiye Astronomi Derneği tcşekkiil etti Türklye Astronomi Derneül. dtln »aat 16 da İsraııhul Üniversltesi Astronomi Enstitusunde yapılnn blr toplantı ile tc^pkkjl etmışttr. Gayesi Astronomi ılmine hizmet ve bu alanda çalışamara yardım e. nek olan Dernegln fahri Baskarüıâına Fatln Gökmen getlrilmlştlr. Toplantıda yanılan seçlm sonunda penel kıınıl şu pevattan te^ekkul etmlstir: Fen FakOlteal Dekanı Prof. Nüzh»t Gökclo>an, W Clelssben;. Mırammer Dl?pr. Okvav KabakçıoSlu, Adnnn Kıral, E A. Krelten. Zengin Bir Nüsabaka ALTIN BİRDEN 15 TgrfırTriuza kadar hesabımzı açtırınız TEMMUZ 6 ZİLKADE 5 İKRAM/yE Pancar Kooperatifleri Bankası Amasya Şubesinin HÎZMETE GİRÎŞ TARİHİDİ LiRA TUTARINDA AKBANK CL'MHUKIYET'in TEFRİKAS1: I V. E. c a o İ Ş «! Türkiye Bankası TMMIFI 6.19 19.4421.45] 3 .17 | 8.51ı 4.35 8.25 12.00' 2.01' 6 33 Amerikah 9 üniversiteli geldi Mlnnesota Ünivprsiteslnin muhtel.f fakultplertne menmıb 9 Amerikalı ö;rend, Ünlverılte profesorlerlnden Spencer'in refakatlnde dun şehrimlze gelmlştlr. Profesör ve öğrencller, Ankara, İstanbul. İzmir. Samsıın, Bursa vilâyetlprlmlzde, lktlsadi. BOSVTI, tarihi mevzuları tetkik edeceklerdir. Kafllede bulunan bir mühendls ögrend, devlet yolları ve nakliyat üzerindp, diiipr blr öffrencl de, kby teşkilâumız üzerinde etüd yapacaktır. Kaflledeki oğreneilPrden beçl erkek, dordü kızdır. Tetklk gezüerl Ikı ay devam edecektlr. paramıın.. itlikbalinizin «mniyati rıp gösterdi: Balc... Koparken kumaşı da beraber Koparmış... Gri kumaş görüyor musun? Halbuki, Mehmed Alinin sun günlerde giydiği elbise Nilüfer. sevgilisine takdirle baktı: Sen ne yaman adammışsın meğer... Beni korkutuyorsun, Orhan! Korkmana sebeb varsa, kork... Gene başbma kinayeli lâflara... Malikten bahsediyorduk. Mevzuu sen değiştirdin, güzelim. Ben değişürmedim ki... Evet, Malikten bahsediyorduk... Ma lik, şu vesikaları ele geçirmek için h e f ş e y i g Ö 2 e a ! d l O n , a n n k a r a H:,nımın dairesine kilidleyip nasıl kaçtığını anlattı. Nilüfer merakla sordu: Peki Malik ne oldu? Ali Poyraz yakalamadı mı onu? Vallahi bilmem. Bu işe ben de şaştım, Nilüfer. Ali Poyrazı Malikle bırhkte Cavidan Hanımın dairesine kilidlediğime emindim. Mua vin bizimkini yakalayınca yukarıda çıngar kopacak diye düşünüyordum. Halbuki, üç, beş dakika son KONSOIOSÜN K&RISI Yazan NIHAL KARAMAGARAU Diğ*n. sokakta çekilmiş enstantane bir fotcgraftı. ilk bakışta, Nizameddın Eeyı ziyarete gelen esrarengiz ziyaretçılerı tanıdılar. Orhan Sadi heyecanlandı: Bu gec.rki emekler olsun boşa gitnedi galiba. Irişaallah bir ipucu yakalamışızdır. Hele şu kâğıdlara da bir gdz afahrh. Ve za.ftan çıkan daktilo kâğıdına yazılmış iki mektub hakikati ortaya koydu. Resimlerin sahibleri. ticaret sahasında tanmmış sirr.alardı. Fırmaları pek meşhurdu. Ikı ortağın, Türk parasınuı Avrupa bankalarma kaçınlmasında mutavassıt rolü oynadıklan bu mektublarla sabit oluyordu. Orhan Sali Şaşkın: jye onun yüzüne karşı haykırmıştı. ! Hakikaten, mahir bir örümcekmiş! O konuştuğu sırada Nilüfer kâgıd tomarını karıştırmakla meşguldü. Ansızın erkeği kolundan yakaladı ve boğuk bir sesle: Şuna dikkatli bak, Orhan, dedi. Bizim Maliğin resmi değil mi bu? etmiş. Fransa polisi onu geri aldırmalarını tavsiye ediyor. Bu vesikaya ilişik başka kâğıdlar da vardı. Nizatr.eddin Bey kendi el yazısı il« bazı isimler tesbit "tmİ5ti ki, bugünkü Tüıkiyenin ehrmmiyetli şahsiyetleri de akla geliyordu. Orhan Sadiyi bir düşüncedir aldı: Gerçi katil sobebleri pek ehemraiyetli ama, Cavidan Hanımın ifadesile, sabahleyin gelen iki zatı muhteremin suçsuzlukları sabit oldu. Kalıyor Mahk... Butun deliller Maliğin aleyhinde. Bu evrak ortaya çıksa idam hükmü imzalınır. Nilüfer tasdik etti: Dürtbaşı mamur bir cinayet sebebi! Orhan Sadi, kendi kendine söylenir gibi mırıldandı: Denıuk İclune anlaşmışlar. İhtıinal Malik, Nızameridın Bejın kendisine şantaj yaptığını İclâle soyiemış. Bısimki de anahtan büyükannesinin çantasmdan aşırdı. Bir taşla iki kuş vurmak istiyordu. Bu bir vesika resmiydi. Ustünde kocaman bir damga. Bir Fransa damgası... Resmin yapışık olduğu l:S'";ıdda uzun bir metın vardı. Yürekleıi çarparak bu fransızca metni okudular. Fransız polisinin Türk konsolosluğuna sund'iğu bir i'ıbarname. Tebaadan bazı şahıslar:n kötü faaliyetini haber veriyor. Klâsik kötü faaliyet: Afyon kaçakçılığı... Bir ucu Türkiyerle, bir ucu Yüzü şeytana benzerdi. Dedi. jFnnsao'a bu'unan bir s'jbekenin Tevekkeli değil, z.«kâsmı şeytandr.n jınensubları Mukerrer sabıkahlaı. almış... YahU; nasıl geçırmış Nizs İFelâh bulmaz mücrimler. Bun'.ann meddin bu mektubları ele? Ne ge arasında Maliğin de ismi geçiyor. niş.bir şantaj ağı kurmağa muvaf Konservatuarda talebe imiş. Netafak olmuj! Malik: cÖrümcek:» di meli ticaret talebeye dahi sirayet Malik, hem kendini alâkadar eden vesaiki kasadan alacak, hem de mahud bilezikli gerdanlığı... Meydon vermedik. Üstüne gittik. Malik kaçtı. Nilüfer hayretle dinlemişti. Sordu: Yani kasayı açan Malik mi? Mehmed Ali değil mi? Evet. . Ceketinin düğmesi de bunu isbat ediyor. Neymiş eeketinin düğmesi? Polis hafiyeliğim yeni başlamıyor benim. İsviçredenberi izler üzerindeyiz. Akşamüstü kasalı 0danın panjuılanm kapatırken. evvelki gece kaçtığını gördüğümüz şahsm atladığ^pencerede, panjura r.kışmış bir düğm.e buldum. Odada araştırma yapan zabıtanuı bu düğmeyi farketmemesi hayrettir... Her ne hal ise, mahiyeti itibarile çok ehemmiyetli bir düğme. Çünkü, ancak kaçan adamın ceketinden orava sıkışmış, kopmuş olabilirdi... Nilüfer gittikçe artan bir merakla dinliyordu: N«reden anladın bunun Maliğin düğmesi olduğunu? Bugün. Maliğin ceketindeki bir düğmenin değişik olduğu tesadüfen guzüme ilişmışti. Gri kruvaze ceketin iıiklcnmiyen alt düğmesi. Biraz büyükçe ve rengi diğerlerinden açıktı. Panjuran arasında bulduğu düğmeyi, bozuk para çantasından çıka j tgkalarımn DlDenVcilik yapır^lc T'irk hslkma bövle ivi bîr h»üzere ra«ı+q linde hiç bir fevkalâdelik yoktu. Biraz sonra da Ali Poyrazın sesini dadının odasmdan, yani bu odadan işittim. Çıktım yukan baktım, Cadosyada olduğunu sanıyordu. vidan Hanımın dairesi hâlft kilidBirdenbire heyecanlandı. Kereliydi... vetten fırhyarak odada bir kaç keCümlesinl ancak bitirmlşti ki, sore gidlp geldikten «onra Nilüferin kak kapısınm yavaşça kapandığını önünde durdu: duydular. Orhan Sadi, hemen u Kara do«ya Cavidan Hanunda. zanıp yatağın başucundaki elektriGene kız şaşırdı: ği söndürdükten sonra oda kapı Onda olduğunu nereden bisını aralıyarak baktı. liyorsun? Nilüfer, onun omuz başında fi Çünkü. bugün, Malik, öğleyin sildıyor: sofıadan kalkar kalkmaz üst kata Kim gelmiş olabilir? sıvıştı. T. kib ettim onu, Csvidan Ön kapının bir anahtan da Hnnımın dairesine daldığını göıdum. Mana verememiştim bu ha Mehmed Alide ya... Fakat Mehmed Ali... reketine. Onu suçüstü yakalıyacak, Sorgusunu takiben serbest bısöyletecektim. Fakat, Ali Poyraz rakmışlardır. üzsrimize geldi. Yukarıda, Ali Poyrazı Cavidan Arkast var ra «alona girince, MaUki, Cavidan Hanımın karsısında piposunu tüttürürken gördüm, şaşırdım. Ha Bay ve Bayan Giorgio Man teşekkür ederim. d ü n u ç a k , a p a r i s v e L ( j n etmişlerdir. d r a y a h a r e k e t del> HAREKET (faıty SON GÜN Bankamızda 6 temmuz 954 tarihine kadar açtıracağınız hesabla hem altm (AÇILIŞ) hem de umumî ikramiyemize katılabilirsiniz. Bu plâmmızda isabet ihtimali çok fazladır. Hatırlatırız. Tıb Fakü'tesmden 166. Hukuktan 29 öğrenci mezun oldu Ts*anbu! Üniversı'esl fakülelerlnd« imtlhan netlcelerl peyderpey belli olmaktadır. Tıb Fa'sülteelnden hsatımn deneminde 166. Hukuk Fakültegladen 39 ösrpncl mezun olmuştur. Fen. Hukuk re Tıb Fakültelerlnd» ^ , 4 0 4 5 olarak pösterllra muvaffaklvet nlsfceti, ünlverslte çevrelertod» memnuniret uyandırmıştır. VAKIFLAR BANKASI T. A. 0. tstanbul Bahçekapı Çiçekpazarı Yeni Vakıf İş Hanı Türkiye Nüshası 15 ktmjştur Abone şeraiti Türkiye Haric Senellk AJtı «ylı* ÖÇ «ylık Bir aylık Llr» KJ 42.00 22 50 12 00 4 50 CÜMHURİYET Gazetem'ze gonrle ıet> evrak aesredilsin edliir.eslr lafle Üanlaıdao mesullyet Kabuj D t K R A 1