Katalog

f Temmuı 1§54 * CUMHÜRİüM BT5Ş Meraklı Bahisler ' ADIN CASUSLARI Parmak izi kalpazanları Hermine'nin 1940 yılında D«rley«n: TOLUN ALPTDCtN J Bugiinün enmeşhur Resimli Romanımız 8AHÂNE 8UIMAL/Y7M. Cİ///VC (TİKMtK tÇfn GEORGE SİMENON E€EL GEMISI 8V4A0A... HEM OAMA temmuzunda, Liverpool'de, üç genc haydud, soyduklan bir ticarethaneyl ateşe vermişler, milyonlarla zarara sebeb olmuşlardı. Bu hareBugünkü Hartwig ile eskisi ara la evlenmeslne taraftar olmadığını ketlerinin sebebi, parmak izlerini sında büyük fark vardı. Hermine, biliyordu. Hattâ bu yflzden erde silmekti. düşük omuzlu ve biraz da zayıf münakaşa bile çıkmıştı. Onu, tenParmak izi i»lerile meşgul polis ruhlu adamın bu derece değişebile gin bir dulla evlendirmek istiyorBAK, ŞÜ PERDELER ARALlK..>*A. BtR KAC DAKİKA XOMİSER£ memurları, iz sahiblerini te^his et ceğine şaşıyordu. Şimdi, ne yapmak lardı. Fakat Francis'in mukavemetl &. HAy/e L UKA... ŞIDAKİ AĞACA T'RMANSAA/8Emek hususunda akla gelmedik kur irtediğini bilen bir kimse ile karsı böyle bir izdivacı akamete uğratSOYl£..^AYÛ/Lt//r LEDİYE REÎS/NİN HAREKETLERA yD£/<HeR)\zATEN <# nazlıklara başvTirurlar. 1943 sene karşıya idi. Mantosunu giyerken: tıktan sonra aile hiç değilse müsSEN F/ 8UIAMA \ARAMA6A /// GÖZETLEYEBİURSİN... sır.de, Ingilterenin Lıuton şehri citakbel gelini bir defa görmek iste Üzülmeyin, dedi Hartwig, her YACA/e\ 0 İ L •varında bir dereden bir kadın ce ailede böyle şeyler olur. Eğer ni mişti. S//V. sedi çıkarılmıştı Kadının hüviye şanlından aynlmak istemiyorsan Belki de Hermine ogullanna 14tini tesbite yarayacak hiç bir ema benim gösterdiğim yoldan şaşma!. yık bir kızdı. Karan, gördükten Geçenlerde, Ingilterede, bir kilise hırsızı. daima eldivenli gezmesine ! re bulunamadı. Sxri bir tesadüf ne Marly'ler Cenevrenin tanınmıı aile sonra vereceklerdi. Francis, bu cirağmen yakayı eie vermiş. üç sene ticesinde, bu ölü kadmın, Manton lerindendir. Olafın yaptığı işi ya hetten korkmuyordu. Çünkü nişanhaose mahkum olmu?tur. Bu hır | isimli bir şimendifer mustahdemı duyarlarsa!... lısmda laferi «aglayacak herşey var sız. Damı=ıklarının izini belli etrai ! nin karısı olduğu anlaşıldı Fakat Genc kız, yarıda kalan bu söz dı. Güzel, zarif aynı zamanda zekl yordu, ama, eldivenin iliklencUği bu bilgi gene kat'î degildi. Ancak deki tehdidi anlamamazlıktan gei idi. yerdeki arslıktan açıkta kalan el I parmak izi bulunursa tam teşhis medi. Kardeji hırsulık yapmıştı. Uçağın ho«tesi, yirml dakikank •vasının bir kısmı, bir iane kutu ] mümkün olacaktı Manton'un e ' Hartw ig'ijı elinde kordu bu. Ona tevakkuftan istifade ederek yolcuSurun üstünde iz bırakrmştivinde yapılan araştırmalar bir ne kızmağa hakkı yoktu. Çünkü leke lann lokantaya gidebileceklerini Oslo'da, daha mühin bir hâdise tice vennedi. Evde, Mantonla ço nin temizlenmesini ondan kendisi söyledi. Marly Alman kızılhaçına (Arkaa var) oldu. Hırsız'n biri bir apartımana cuklanrun el izlerinden başka iz istemiîti. Ayrıca Marly ile saade mensub iki kısi tarafından karşıRirmiş, fite beri çatarken, bir araI bulunamıyordu. Nihayet, kömürlü tini de ona borclu olacaktı. Böyle lanmıştı. Karjılayıcılar konufulacak PROF. KtMBUS'UN MACESALARIt lık elini kalorifere davamıştı. E | ğün bir köşesinde unutulup kalmı? bir şerefsizliği başka kime açabi mühim meselelerden bahsettiler ve tozlu şişeler üzerinde, kadının oar lirdi? linde eldiven vardı. Fakat kalorifer onun burada 24 saat kalmasını rica sıcak oldttjhı için eldivenin kın mak izleri ele geçirildi, kansını ettiler. Fakat Marly, ricayı nezaketçıklan demir üstünde iz bırakmısH. öldürdüğü itharru altında tutulan Yukandaki satırlar bir casusun le reddetti. Bu ıırada biraz Bteds Zabıta. şehrin bütün »üpheli yer Manton'u bu cmayetin hakikl faili dogu? hiklyesidir. Ona göre bir ka duran Hermine birdenbire kıvranlerinde arastırmalar yapu, eldiven olarak tevkif etmek mümkün oldu. dının ajan olması için mutlaka ç* mağa, inleraeğe bafladı. Üzcrine de bulundu. sahibi de. Parmak izi mütehassıslan bu i;te kirdektert yetişmi» olması icab et fenalık gelmifti. Beynelmilel büyük hırsızlar, da öyle bir meharet kazanmışlardır ki, mez. Bir teaadüi veya bastan g*Bunu gören Marly hemen nlfan!m« yeni ve hiç kmş.ıksız eldiven parmak izlnin hangi tarihten kal çen sıkınülı bir hâdİM yahud da hsının yanına ko;tu ve telâjla sorgiyerler. Madrid zabıtası teknik ma olduğunu pek az yamlışl» tesbit ayartümağa müsaid bir ruh haleti du: servisler şefi Senyor Beltran dak edebilirler. 1935 ser.esinde, Londra ve buna benzer daha bir çok h i Ne var Hermine?. Ne oldu satüoskopiyi tamamlayıcı yeni bir u da bir kasa soygunculugu olmuş. dıseler, hulâsa bejerî zaaflardan na?. Hasla mısın?. Neren ağrıyor? sul icad etmiştir. Bu da, eldiven lz aynı zamanda bir de cinayet işlen istifade yollarııu araştıranlann kur Kız hafif bir ^esle: lerinin tetkiki demek olan lofos mişti. Hırsızı yakalad:lar, fakat s duğu nızaklar, kadını casusluk ağı Bilmiyorum. dedl, içime bir kopidir. dam. cinayeti kendisl lşlemediğinl na düfiiren »ebebler olmu^tur. fenalık geldi. Belki uçiışun tesiri. Mücrimler, çogu zaman, parmak iddia ediyordu. Onun ifadesine göTanınmıj kadın casuslardan ço Uçakla ilk defa yolculuk yapıyoİzlerini bozabileceklerini, hatti sek re, dnayet, hirsızhktan beş gün ğu casus jebekelerll» temas etm* rum. linl değistirebileceklerini samrlar. »onra Içlenmiş olmak lâzımdı. Ha den evvel her kadının hayabnı İsviçrelinln yuzunde renk kalAlelSde bir serserilik. ucundan ya kikaten de, parmak izi mütehassıı sürmüşler, ikind çehrelerini bu a mamıştı: kalanan, fakat hakikl höviyetmin lan, kasanm üzerindeki parmak iz ğa düştükten sonra iktisab etmij Doktor, doktor, diye bağırdı, meydana çıkmasından korkan bir lerini mikroskopla muayene ettik lerdir. baylar, burada doktor yok rau?. sabıkalı, Londrada, hapisane ara leri zaman, Ostlerinde ince bir toz Onlardan biri olan Hermine de O sırada oparlör, Zürich yolcubasında, parmaklanrun uçlannı, tabakası bulundugunu gördü'er. gizli serviste çalısmasım ailece ge lannı uçağa davet ediyordu. Fakat kundura bağımn tenekeaile fllrlk Ancak, bu toz, beş ffün gibi kıaa bir çirilen blr müîküle borchıdur. Ken Hermine'de yola çıkacak hal yokçizflc «tmifti. Broghton hapisanesi zaman içinde birikmis olamazdı. di halinde, namuilu v« malum blr tu: ne getirildiği zaman, elleri kan Belki bfa ay mflddet içinde blrikt kız olduğu halde 20 ya?mda blr ta Frands, dedi, benl seviyorsan Içinde idi, pannaklarının İzlerini bilecek kaltnhkta bir toz tabakaıt zenin hiç aklından geçlremiyecegi, vakit kaybetme, git!. Ben yarınki tesbite kat'iyyen Imkân yoktu Fa idi. O zaman mesele anlaşıldı. Hırakıbeti hakkmda en küçük bir fik uçakla gellrim. İşlerin var. Yetijkat aradan bir hafta geçtikten son sız, istemlyerek islediği cinayeti re sahi'o olmadığı bir işe girmiştir. men lâzım. ra yaralar kapanmış, deri eski ha müteakıb, kasa Orerindeki parmak Genc adam bir an düşündü! O yolun yolcusu olmak için lüzumlu lini bulmus, sabıkalının parmak iz izlerini eski gibi göstermek arzusu Gayret etsen, dedi, belki yoldi hünerler sonradan elde edilmekteleri de ahnabilmişti. ile bunlann üstüne toz üflemi», dır. Bu yola sapan veya saptınıan iyileşirsin!. Hoparlör tekrar seslenmeğe ba;1952 senesinde, Chicago'da, dna lakin miktan lyi hasablayamadığm artık ondan çıkamaz olur. Zira geyet v« çocuk kaçırm» cürümlerin dan toz tabakası icabmdan fazla ri dönmed» akla hayale gelmiyen ladı: Dikkat, dikkat!. Zürich yolden dolayı rabıta tarafandan armnıl kalın olmuftutehlikeler vardır. tnakta olan Amerikalı gangıter 1940 sene*inin ilk günlerind* baj culan, üç numaraya lütfen!. Cinayet iîlerinde hâdiseler baHermine: Handsome Jack. po'isle kanlı blr zan her tfirlfl tarımin ve tasavvunı lıyan Hermine'nin casusluk hayatı Güle güle, «evgilim, dedi. memüsademeden sonra makinelitüfek gerid* bırakacak kadar g«rft> tecel sonuna kadar devam edecektir. le vurulup Bldürüldüğü raman, bü Bler arzeder. Avustralyada, Sidney Yeni çehresile o bir çok badirelere rnk etme. .yarın gene beraberiz. Marly, mevkiinin icablarından otün parmaklannm uçlannı yardır civannda Cooge şehrinde, 1935 se girip çıkacaktır. Onun ismini de mış oldugu g3rüldü. neslnde diri bir kftpek balıjh tutul değiştirmişlerdir. Gizli dosyası açıl lan ağırbaşhlığı veya herkesin için1 numaralı halk dügmeru mahud rnu#, büyflk bir akuaryuma konul mıştır. Bu dosyanın üstünde «Hele de bulunmaktan doğan çekinsenlıgi John Dillinger, zabıta tarafından mus, haDca teahir ediliyordu. Bir na» yazmaktadiT. Bütün harb bo bir yana bıraktı, genc kızı hararetliddetle arandığuu btldiğl halde, aralık, hayvan, safrası kabararak yunea hayatını Alman kvrrmayna le öptü ve fısıldadı: Dayanamıyacsğım Hermine; müptelâsı olduğu sinema ıle dana. f »syaır *Hİ,bir kesîk insan kolunu haber yetiştirmekle geçirecek ve yarına kadar beklemok güç.. fakat yüzünden, sokağa çıkmamazhk e da beraber kustu. Halkın gözleri verdiği haberler o derece kıymet konferans demiyordu. Tehlikeyi «altmak lçin, dehşetten iri rri açılmıştır. Avus v« ehemmlyeti haiz olacaktır ki ne gitmem lâzım. Yann estetik eerrahiye baş rurmağ* ka tralva poliri derhal harekete geçti Hitler onlardan vazgeçebilecek ve başlıyacak ;biliyorsun! Bu arada hoparlörün üçüncü ve rar verdi, danı esnasmda, kadınla kesflc kolun parmak izinl aldılar, n« de Churchill onlan kayıdmzlıkla nn elbiseleri üzertnde parmak U sahfblni teşhlse muvaffak oldhılar. karşılıyabilecek. Velhasıl fHele son ihtarı gürledi: Bk |tnkr4e MHİkla nyaodmr Sotaem Zürich yolculannın çabuk olleri bırakmamak içla ptrmaklan Bu, bir çok Mbık«n bulunan bir na'nın macerası» harbin gidijatın Anlıyamadım... Neylnizl ealdılar? malarını rica ediyoruz. Uçak kalkının uçlannı ameliyat ettirdi, yüzü denlz korsanı Jdi. Bir haftadanberi da büyük bir rol oynamıştır. yorî. nü de tamamile deği^tirtti. Ameli karıbdı Kesik el, avucunda sımsıkı Ani aynlış önumflzdeki aylatda memlek*Bekleme odasında bashemsire ile Dün suhunet 23 e dflştfi yat esnasmda Dlllinger'ln kalH blr ip parçası tutuyordv. Bu ipln TJçak, Berlin meydanına 22 da Hermlne: Şehrtmlzd* blrlıaç baft&danbnl bokarşılajtılar. Doktoru görmek istetbnia* tütün miibayaa bej etleri Haydi Francis, uçağı kaçırdurmus, cerrahıa ödü patlamıştı. üzerinde de. »uda ve balığin kar kikalık bir eecikme ile inmişti. diklerini söyledikleri zaman hera naltıct blr hald* olsn h&Ts dttn blru («leeek ma. koş' İslerin ters gitmesin sevMrtalemls, hatti Boft»öçl, TasüUr T» Sun't tenefffis yolu ile gangsteri nmda kaldığı halde silinmeml| o Mösyö Francis Marly'nln keyfi yeşire: KadıkSTUB bazı Htntlarmt blr mlkt&r ytraaanan. diriltmeğe muvaffak oldular. Fa lan baska parmak İzleri buldular. rinde İdi. Buraya nişanhsı Hermi gılim. Güle güle git... Şündi mefguldür, dedl. Ko fagmuı dUamU;ttlı. DUQ lıtaDbuIda oUn Uuıtoa T* «ylul a/lanaMarly, uçağa doğru kojarken kat bütün bu gayretler boea gitti. Bunlar da, kolun sahlbl olan kor ne'yi almağa ?elmişti. Berlinden ruatt (ubuact 23 U <tnte* u u s nuşamazsınız. b*kl«Ma*kta<ilr. 1934 te, 1 numaralı halk düşmanı sanla ortak çalışan bir kaçakçıya Cenerreye geçeceklerdi. Üç aydan karşılayıcılanndan birine bağınyord»ydı. Pskat bu muT«kk»t Mrlnllktan önümüıdtkl 17larda yabancı maml*> Hermine kararlı bir sesle: n o n •ıeaklığın bugQn »rt»o»tı bU Ewelkl akşsan Şlşü üe Harblr* k»ü«rd«» tatfin alnuk fia«n Bldüriildüğü vakit. parmaklan mik alddl. Bu adamı yakaladıiar, guç fazla süren uzun yolculuklardan du: Meklar geldl deyiniz!. Dr. dlrUmcktMllr. Bay Hseen, nişanlımı size eroskopla muayene edildi, derinin ortağını Sldürmfl? olmsk töhmetiie sonra niçanlısını, ailesile tanıstıraarasmda müeedf bir motosfldet ka b«7«ti«rl f*Uc«)rtlr. Graumann babamın arkadaşıdır. ÇakodovKkTa. tütfis Sünnet düğflnfl • s tabakası çıkanldıktan sonra mahkemeye verdiler Hakfkaten de oaktı. Ailesinin İsve<;li fakir bir kız manet ediyorum. Yardımlarınızı Reddetmez, üstelik hastayım. Fena Ot zası olmustur. bulunmak fisan «ylftl ayında fehrimlK esirgemeyin. Demokrst P»rti tr»küd»r Merkeı înaltta kalan kısmm, parmak izlerini öldurmüş. suya atrmstı Attığı yerin btanbul Ünhrentteri eeld Kdc bir hrjtt gOoder«e*kt)T. Rumanyanm da halde karnım ağrıyor. Rica ederiıa, kılftb oe&gı 10 ummuı cumart«sl ge Merak etmeyin, Mösy3 Marly!bütün hususiyetile muhafaza ettiği k5pek balıklarile dolu ' oldu*uru törü ordinaryüs Prof Sıddık Sami 100 bin dolarUk tOtün mubaya» edeceg nin çlmalinde bir şehirde oturan Vazifemiz.. elimizden geldiği kadar doktora haber verin!. oecl Balftcak Park gajlnosunda fıkir anlanlmaktadıı. görüldü. bildi^i için endUı» du^Tnamıştı. KöDr. Graumann, çifte kapılı mtıa çocuSlar tçla blr sünact dügünu t«r Onar caddeden geeerken Vasll Vaakrabalannın yanmda yaşamışü. sllyadlj İsimli bir fahcm tlb etmlftlr. Bazı Amerikalı möcrimler, avuç pek balıgmm, öldürülen adamın rü Hüvivetini daha kesin olarak tesbit yardımda kusur etmeyiz... yenehanesinde konusmayı duymus Blr ifçkün SUtmfl ffipheB Doktorluk maskesi altında 639 plâkalı motoafldethı lanmn içinden deri parçalan kes cudünden kopardıgı kolu hazme etmek için, o akraba e^nde pargibi birden çıktı. Evvell »fkeli naförtUdti Von Hagen, Birinci Dünya Harnetlcesi bajından yaralanmiftu'. tirip parmaklanrun uçlanna aşı dememlç. dnayette meydana çık mak izi araştırması yamlmastna ka I ODeratör Ürolo» Dr. zarlarla hemşireye baktı. Sonra ja* UftJUpad* Korvusa T*IUB bine katılmış bir askerdi. AlbayhI { Motosiklet kazayı müteakıb derhal latmak suretiie, parmak iıi tehli masnnı gağlamıjtı. fabrikumda lsçl olanık çalısan rar verildi. Aile, polis memu'lamm ğa kadar yükseldikten sonra teka şırmif bir halle Hermine'ye doğru vak'a mahallinden uzaklaşmıstır. DsSdtvlTm. gcçlrdlgl blr f«nalık n«ttkesini kat'I surette önlediklerini yürüdü ve: Bazı ldmseler de parmak iri bah ' ziyaretinden haberdar edildi. Fa üde sevkedilmişti. tdr»r ve tenasul hastahkları Bajından yaralı olan profesör Sıd caal baygm dOsmus T* derhal HumoBe «Enmışlardı. Avuç içinden çıkanlan sinde. i'temiyerek kalpazanlık e • kat memurlar eve vardıklan zaman Ooo, dedl, hoş geldinlz Bayan Hanımefendi. dedi, emrinize dık Sami Amerfkan Bristol hasta hactanealn* ratınlmıstır. Bıaa aabaha Mütehassım deri parçalan her ne kadar par derler. Bir balıkcı. Cornouailles kı Ihayretler içinde kaldılar. Ev vukaMeklar!. Hayrola; buraya sizi hanhazırım. Ne istiyorsanız öyle yapanesine yatınİTnıa, Vasilin aranması k&raı ksndlna gelemed«n WmO?tür. mak izlerini pek fazla andınyorsa yılannda, hemen tamamen tefes ] rıdan asafı tertemiz olmuş, silinip Adlt tablb «Qm •ebeblntn tMbltt loUi gi rüzgâr attı?. İlk defa tanıyamaBeyoğlu Konai Otell karna ba;lanmı;tiT. emuil mortm kaldırtmısta. da, mikroskopla muayene edildiği süh etmiş bir genc kadm eesedi l»ul süpürülmüş, bütün parmak izleri lım. dım. Gozüm ısırdı ama, imkân yok sısı Suterazi So.No. 12 Uğur Hermine, gerilen parmaklarile zaman bu sahtekârlık Rene meyda muştu Scotland Yard Ttıerrm \ ^ . ortadan kaldınlmıstı. Halbuki adedim, olamaz. Ne kadar değisıni#Apt. Tel: 41436 saat 1018 na çıkmakta ve hakikî parmak izi. cesedin htiviyetini tesbit için akls ilenin bu ölüm vak'asile hiç bir vücudünde bir yer gösterdi. tnliye siniz böyle!. aş:lanan derinin altmdan sırıtmak gelmedik çarelere basvurdular. Par j alâkası yoktu. întirıar muhakkakü. | rek: Halbuki ortada tertibli bir «yun tadtr. Parrnak izi sayesinde yaka maklar yan vanya çürümüş oldu j Neden sonra iş anlaşildı. Parmak I îşte şurası ağnyor, dedl. A™ Üroloâ Operatör • vardı. Rollerinde muvaffak o»«n lanan bir İtalyan hırsızın dediği ğu halde. bin türlü tedbirlerle par I izleri bulunur da. ev sahiblerinin pandisit galıba!. Babamın, burada oyunculardan birincisl Hermine, DT. Cafer Yıldıran gibi, iz bırakmamanın yegâne ça mak izleri alındı. Urun uzadıya ! eesedi sudan cıkarılan aenc kadı ı bir dostu var. Doktor Graumann.. diğeri de Dr. Graumann idi. Birinresi, parmaklannm ucunu kestir tetkiklerden sonra. cesedin, bir kaç nın akrabası olduklan anl^sılirsa ce ı hususî bir klınik işletiyor. Beni, oMuayene: Her gun saat 15 ci Dünya Harbinde kendini doktor raya götürün. mektir. ay evvel Afrikaya girmek üzere ge naze masrafını ödemeîeri lâzım geten sonra Cağaloglu KızıÇantasıru yokladı. Kliniğin acre diye tanıtmıştı. Halbuki yaptığı Parmak izlerini yok etmek için, miye binen. bir nevresteni buhra lecekti. Ev halkı, bu masrafı ödelay Cad. No. 6. Keçiören hizmetler dolayısile Alman ordusubazı mücrimler. cürümlerile hiç de; nı sırasmda kendini denize atan mek korkusu ile faaliyete geçmiş, sini çıkanp adama verdi. Von Ha nun en başanlı elemanlanndan saApt. kat 2. Saghk Müdürgen arkadaşile vedalaştıktan sonra, ; mütenasib olmıyacak kadar kor bir kadının oldugtı anlrsıldı. Genc evi yukandan aşağı temizl<"n sti. lüğü karsısı. Tel: 24293. hastayı arabava bindirdi ve verilen yılırdı. kur.ç çarelere başvanırlar. 1950 kadın, bir müddet ev\el. İngiltereH. V. (Arkası var) adrese götürdü. ParmaK izl servislerl rasyonel Bekilde kurulalıberi, her memlekette, müorimler. parmak izlerini kaybetmek suretiie zabıtayı atlatmağa çahşmaktadırlar. Parmak izlerini belli etmemek içir, bir ölü elinin derisile kendisine eldiven yaptıran Fantomanm brj iblisane tertibi bir tarafa. bugiinkü şerirlerin çoğu. parmak izi bırakmamak lçin basbayağı eldiven kullanırlar. Fakat ?ene de hüviyetierinl yüzde yüz eizleyemezler. başlıyan casusluk hayaö Prof. Sıddık Sami. motosiklet çarpması neticesl yaralandı ( KEMAL ÇAGLAR • (.'ıırnhuriyet» in Edebi Iefrikası: SARAYLARTC AŞK ILÂHESI Vazan SEUMKO Çevıren Vatırtei üPLTEKlN Hemen arkasından Talieyrand'la yabancı üniformalı bir mihmandar geliyordu. İğilerek elimi uzarhm, deT gibi delikarlı dudaklans or^Urdü: «Avrupanın kurtuluşuna büyük yardımları dokunmuş bir zatın refikasma ihtiramatımı ?>"7.etmek isteıim. Prenses Hazretleri.» Hizmetçiler;mden ikisi de etraf.mızda pervane gibi dönmeğe başladılar Şampanya getirdiler. Çarla kücük divana yanyana oturduk. TallejTand da kar^ınuza geçti. Car: «Benevento Precsi lutfetti(er. evJerini bana tahcis ettiler,» 1 iiverek güJümsec ! 4 İcimden: «Bj adam muharebelerde de hep böyle beyazlar nu giyirJvor acaba?i> diyordum. Sonra: ıNe münasebet:> dedim «'Çar orduva falan komuta etmez. Generaüerinden zafer haberleri bekliven W hükümdar o Yalnız JeanBapr 1J*Ç hem prens. rem general.> Bunlan dufunurkeo ağzıma doğru tutarak gülflmsedim. Çar, birdenbire gözlerini kısarak: «Parise zevciniz Pren* Hazretlerile yanyana giremediğim için ^on derece mütessirim,» dedi. «Beraber gireriz diye umuyordum. Ren'i geçip ilerlerken bir hayli mektublaştık. Franssnm müstakbel hududları bah sinde aramızda ufak bir ihtüâf var da..., Şampanyamdan blr yuHum alarak, gene ağzım kadehin içinde, gulümsedim. O devam ediyordu: «Fransaya verilecek yeni ?ekil hakkındaki münakaşalara Prens Hazretleri de iftirak etseler çok memnun olurum. Ne de olsa. zevciniz Prens Hazretleri Fransız milletinin arzulan bahsinde benden de, Avusturya împaratoru ve Prus ya Kralı biraderlerımden de dah;ı fazla malumat sahibidirler. Esasen, bahsettiğim imparatorla kral ve müşavirlerinin bambaşka ve hususi menfaatler goıçtmelerı de muhte Imparator şampanyasuu bitirdi, yaverlerinden biri tekrar doldurdu. Bizirn hizmetçilerden hiç birinin Çart hizmet etmeszne müsaade yok tu. B*n gülümsemeye devam ediyordum. «Zevcinizin gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum, Drensesim. Ke zaman geleceklerini belki Prenses hazretleri bilirler.» «Hayır» der gibi başımı sallayarak şampanyamı içtim. Çar: «Muvakkat Fransız hükumeti, kı dosrurruız Benevanto Prensinin başkanlığında bulunuyor.» diyerek kadehini Talleyrand'a doğru kaldırdı, Talleyrand iğilerek selâm verdi. Çar devam etti: «Muvakkat Fransız hükutnetl Bourbon hanedanınm yeniden iktidara gelmelerini Fransanın dörtpÖîle bekledığini bildirdi bize. Hayret ettim Prenses Hazretleri bu hususta ne düfünjvorlar?» «Sıya*etten hiç anlamam, efen dim.» «Zevcfaıiz Prens Hazretlerile gSrüçmelerimiz esnasmda ed'ndiğım kanaate göre, Bourbon hanedanı pek şey değil... Nasıl söyleyim: Fransız milletince pek makbul değilmiş. Bunun üzerine. Prens Hazretlerine bir teklifte bulundum...^ Çar burada, gözlerini benden ayırmadan, boş kadehini yaverine uzattl ve devam etti: «Bunun üzerine, efendım, kocanıza şöyle bir teklifte bulundum: «Fransız milletini ikna edelim, büyük Fransız mare^au, İsveç Prensi Jean Baptiste Bernadotte'u kral seçsinler.» «Peki, kocam ne cevab verdi, İmparator Hazretleri?» «Hic. efendım. Anlıyamadıtn neden. hiç bir cevab vermediler. İsveç Veliahdi birader^miz mektubumuza cevab fondermedi. ?özlestiğimız zamanda Parise gelmedi ulaklarım kendisile artık temasa gelemez oldular. Prens Hazretleri sırra kadem bastılar.» Çar, yeni dol durulan kadehini bir yudumda yuvarladı, sonra bana baktı. «Avusturya İmparatoru ile Prusya Krah Bourbon'lann gelmesini destekliyot lar, îngiltere de XVHI ind Louisyi memleketimize getirmemiz için emrimize bir harb gemisi veııyor. İsveç Veliahdi mektubuma cevab vermfdıjiine göre, ben de Fransız hükumetinin ve müttefıklerimin arzularma uvsrağım.» Düşüncelı bir halle gözlerini kadehınin ıçıne dikti. «Yazık.» dedi. «Yazık.» Sonra birdenbire iftfı değistirdl: «Çok şirin bir salonunuz var, efendım.» Kalkük, İmparator pencereye gitti, bahçeye bakb. Yanına kadar sokulmuştum, omzuna zor geliyordum. «Burası eskiden Moreatfnun eviydi.» dedim. Çar, birdenbire çok acı bir sey hatırlamıs gibi, gözlerni kapadı. «Genelkurmayımda çalışıyordu, bir bomba geldi, iki ayağını bir ien ?ldı aötürdü. Evlul başında da öldü. Prenses Hazretlerinin haberleri yok muyduî» Başımı pencerenln sofuk ' camına dayadim. «Moreau çok eski ahpabımızdır, tâ kocamın hâlâ cumhuriyeti kurtarabileceğini umduğu günlerdenberi.D dedim . Gayet alçak sesle konuşuyordum, lalleyrand bile işitemezdi. «Acaba gene cumhuriyetin batırı için mi kocanız tekliflerimi kîbul etmiyor?» Cevab vermedim. «Sukut ikrardan gelir,» dedi O zaman bir ş,ey aklıma geldi ve iıthiş kızdım. «İmparator Hazretleri!» diye cıuştım. Başını iğerek selam verd!: «Buyrun, aziz hemsirem?» fSiz kocama srde Fransa tahtın değıl, bir Rus prensesini i e teMıf ettiniz!» lahkahayla güldü: «Yerin kula£ı VÖI tierler. meğeı Aba §atosunun kayaların da bile kulak varrrug!... Fakat, billyor musunuz kocanız c | cevab verdiler, Prensesim? «Nssıl olur, ben evliyim> dedi. Ondan sonra bir daha da bu bahis açılmadı. Şim di içiniz rahat etti mi, Prensesim?» «Zaten şüphem yoktu ki, efendim.» dedinv «Hiç olmazsa bun dan yana eminim. Bir ksdeh daha emreder misiniz, aziz... biraderim?» Talleyrand da yanımıza geldl, kadehleri getirdl, sonra da lkimlzl bir saniye basbaşa btrakmadı. cBir erariniz varsa baîimla beraber. hemşire hanım> «Ek?ik olmayın, efendim Hiç bir şeye ihtiyacım yok.» «Rus muhafız alaymdan bir yaver istersiniz belki?» «Ne münasebetl îstemem!» diye haykırdım. Talleyrand alaylı alaylı gülümsedl. Çar, ciddi bir tavırla: «Anlıyorum» dedi. «Tabii, haklısmız, aziz hemşirem.» Sonra, Bpmek üzere elime doğru eğildi: cSizinle tanışmak şerefine daha önce nail olsaydım veliahde o teklifte hiç bulunmazdım. Abo'da yaptığı teklifi demek Istiyorum.» «Anladım, efendim» oBizim aüeden bu b2histe akla gelebilecek kad:nların hepsi pek çirkin. Halhukı sız, uiz, çolc aziz hemşirem...» MOBİLYALI 8 Temmuz aktamına kadır (150) Llrahk hesap ıçtırmayı unutmayınız. 16 i" Hacca Gideceklere • % • ÇAYIRKÖY vapuru Izmir ve Iskendervna uğrıyarak Cıddeye hare'ket edeeckür. P.'Mler :^in t ianb.ıir'^ NAK Seyahat Acerta.«ına Tunel, İstiklâl Cad. 388 Telefon: 43126 Telgraf: N A K Istanoul ve AnadoUınun h e r şchriat'.e b u l u n a n acentalar;mıza m ü r a c a a t .