27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I Tenuntn I9S4 CUMHUBtTCT Meraklı Bahisler Denızlerde bulunan şişelerin esrarı Kaliıoraiyah bir lokanta garsoü au, Jack Wurm, bir gün S San d#nizin Trandsco kum»a karaya attiğı bir »ise bulmusru. Şişeyi açu, içinde bir ambalAj kâğıdı üstüne kurşun kalemiyle yaclmıs su yazıyı okudu: «Bütün •ervetiml, bu şişeyi bulacak olan mes'ud insarja avukatım Barry Cohen'e bırakıyorum. Serveümi ikisi paylaşacaklardır. İmza: Daisy Alexander. 20 haziran 1937) Yazının nerede yazıldığına dair de, DaUy Alexander'in kim olduğuna dalr de hiçbir kayı<* yoktu. Jack Wurm önce tereddüd etti, takriben 10.000 kuometrelfk yol almaktadır. Murmanjk açıklannda, bir Rua bahkçısı, 1949 scnesinde bir sişe bulmuştu. Şisenin, kırk yedi sene «vvel, Evelyn Baldvin içimli kutub kişifi tarafından »tıhnıs olduğu anlasüdı. Denize atılan sişelerin lçinden bazan sahte malumat yazılı pusulalar çıktığı olur. Bazı şakacı kiraseler, alay etmek için, batmış bir geminı!) tayfalannın ağzmdan veda mekrubşişelere koyarlar, denize atarlar. Nitekim 1875 seaelinde, İngiliz bandıralı Lennie yelçıktığuu bildiren * ADIN CASUSLAR! D*rl«yen: TOLUM ALPTEKÖ» Bugünün en meşhur Resimli Romanımız GEORGE SIMEMON n ECEL GEMI5tNJ HER1F sŞJMD/ BELEDI S/A//// V/İIASJ^ NlN ARMA5JN, Müthiş bir kurtuluş yolu: Casusluk Hartwig, kararuu yenniıti. EIbette çalışacaktı. Mecburdu. Verilen vazifeyi yaproamazuk edemezdı. Olafı kurtarmak için heı şeyt katlanacaktı. Oğlan, 20,000 lirayı iç etmişti. İsviçreli bunu Dİİse Hermine Ue evlenir miT A»la!. Bir hırsızm kardeşile hayat arkadaşh§ı klm yapar? O halde kabul etmekten baska çare yoktu. Aradan bej dakika geçti. Hartwig, âmirine bir telsiz çektl. Şimdi artık kalbi $ızlamıyordu. îçinle sonsua bir boşluk vardı. Bambaşka bir adam olmustu. iki taat evvelkinin yerine tamarnile kendini vazifesine vermiş, zihnini kalbinin tesirlerindea kurtarmi}, buz gibi aoğuk bir hüviyet iktisab etmişti. Hem böylesi daha 1 olu>1 yordu: Çünkü yüreğine zehirli oku saplayan Hermine değil miydl Onun açtığı yarayı gene onun elile geçirecektl. ladı. Fakat ılmdiden ıSyllyeblIIrdi ki elind» bir koı vardı. Bu kozu kullanırsa ve Hermine de kardesini VAY CAN/A/A. KAÇMr. RBiSıN EV/ME\ \\fOM 8llt* hakikaten kurtarmak fikrinde ise AĞAÇLARtM işin içinden çıkılabilirdi. Elindeydi ARKASIHDA İDl.. bu! Hazırdı, derhal tatbik tahan bekllyordu. Bundan baska gene b ı * anaeeinin Alman oldugunu habrlata. Almanlar, herke*in haynna çalışıyor, harb edlyor, dedL Nihayet uzun . y ^ o r f t hareke^ nfkadî * P l a bulunduğu «man bu konferansının sonunda baklayı »ğay »onra, lsabet göstermıs U ı habere inanılmarrustı. Van Hoysek .. . nndan çzkardı: büyük bir" " Nasil, dedi, bu harbde Berlin fcunu anlarmştı. Askerlik hizmetini isimli bir kamarot, sişeye koyup hesabına çahsır nuıın? Gönül nIngilterede yapmıs olan bir <rka denize bıraktığı bu pusulada, müzasile tabiî!. Zorla değil. tşine gtdası. ona, dikiş mskinesi kralı Tsaac rettebatın tekmil gemi tubaylanru lirse, yahud bunu izzeti nefis meEinger'in k:n Mrs Daisy Alexander öldürdüğünü. kendisi de korkudan, selesi yapmazsan!. Ss'imli bir kadımn, 1940 senesinde, geminin muçosu ile birlikte salona (Arkan ttr] Hartwrig'e göre Henr.lne'den ULondrada, bir tayyare bombardı sığındığrnı, kapıları sımsıkı kilidletenen sadece zekâsını kullanmaktı. manında öldüğünü haber verdi. diğini, şimdi orada mahpus bulunPROF. NİMBLS'UN MACEBALABI: Her.üz harb kızışmamışu. Soğuk Mrs. Alexancer 80 yasında blr ka duğunu yazıyordu. Şişe Fransa saharbde bulunuyorlardı. Şimdiük aiındı, zengin ve duldu; serveti 12 hillerinde bulunmuştu. Fransa decelesl yoktu. Ama bakarnn, is blrmilyon do'.ar kadar t.=hmin edili niz makamlan bu habere pek de denbir* çığırmdan çıkıverirdi. tfte yordu. Fakat pek çok aramalara inanmamakla beraber bir gemi çıo zaman vazifeye ciddiyetle sanlrağrnen vasiyetnamesi bulunamı kararak arastırma yaptırdılar. Len' Hartwig, ne lsterse Hermine emak lâzımdı. yordu. nie gemisi, gerçekten, lsyan çıka nu yapmakla mükelleftl Kardesl Gene kız: O gün, Wrum, evine döndüşü ran toyfalarla dolu olarak bulun için yardım dilenen kimdi? Ona bu •eman düsünceli idi. Londra posta du. Asiler yakaîandılar, İngiliz hü yardımı yapardı ama karjılıksız Fakat, dedl, feflnlt, •onucu müdürüne bir mektub yazdı, ba kumetine tesliın edildiler. kat'î olnuyan bir lse para bağlayadegil! |:ndan geçen hâdiseyi anlatü. Mekbilecek ml dersiniz? Telsizciye tenbÖı etti: Amerikada, Massachugetts'dekl tub, avukat Cohen'e verildi, o da, Kafası darmadağınık olmakla be Berlinden talimat gellr gelmez mlras ortağı ile derhal mektublas oseanografi enstirüsü, yeni bir aiaraber bunu söyliyebildl. Korkuderhal büdirin!. tem tatbik etmege başlamışnr. Bu yordu. Acaba becerebilecek mi, yok rr.»y» Karsılıklı yardımlafme enrtitü tarafından denize atılan sa fed bir akibetle mi karjılaşaAvukat, Mra. Alexander'ln jayct Odaya girdiğl zaman gene kıa cak? Tehlikesl kendisinden daha şişel«r, bahk lürülerinin dolapnakacaip huylu bir ksdın oldugTanu, «abırsızlık içinde buldu. Yüzüne hayatta iken, (bakalım nerelert gl ta olduklan noktalan hiç »asmıya vurulan kaygı gizlenmiyecek kadar ağır blr ise atılmak büyük bir cür DÜffKA KARtKATÜBLESİt et Ister diy« düşündfl. cak fekilde kafiyetle gösteriyor. decek) diy« merak tderek, müteaçıkb. Hartwlg cevab verdi: Akıntıya kapılan siçeler hangl taramadiyen Tamis» nehrin» kapalı Nt oldu Martîn, diye telâş et fld «aat lürmez, netlceyi aalselerlt yaclar atfağını löylüyor fa giderse. bahk sürülerinin de o rl kız, ne kadar uzadı bu böyle? hra. du. Jack Wrum, jljeden çıkan kâ tarafa akın ettikîeri anlaşıhyor, ba Tahammtilüm kalmadı! O halde burada bekleyeyüa. |jdı Londraya yolladı, elyazuı mü ıkçılar bu kolaylık sayesin9e bol Fakat gafll farkmda deSfldl ki Hermine, verilen vazifeyi kabulbalık avlayabiliyorlar. tehassıalan lncelemeler yaptılar, miktarda Hartwig çimdi bambaşka bir adam yannın, zan^ia dulun elyazuı ol Aynı enstitü, sahll sulannın sıhh! dı. Onun karşısuıa nasır tutmus, lenmlş gSrünüyordu. Eğer Berlinden müsbet cevab gelirse arzusu duğu anUjhdL On ild «en«y» ya durumunu tesbit etmek Czere gene kın Wr samjın ^vel TamİJt neh bu |ife sigtemine müracaat etmek kasarlanmif blr höviyetlt çıkıyor hilftfma da ols» o vazifeyi yaparla» aülan Taalyetnamc, San Fr»n tedlr. Akıntrua kirli mlan surük du. Sorusunu cevabsıı bırakan cakh. Hartwig'e blr kaç sual sordu. •iaeo'ya gelip lokanU garıonunun lediğl lstikamet «lıeler vasıtasile Hartwig odada gene bir aşağı bir Içlndekl şupheyl dağıtmak İçin... •lin* fçir.cty ktdar dunyanm tesbit edilmekte, icab «den «ıhiı! yukan gidip gelmeye başladı. Bir Meçhuller karsısında yapıldığı glyannnı dolajıruftı. Şijenln, bu *e tsdblrler bu aayede alınabllmekte müddet yürüdükten tonra Hermine ibl... ile ailesinia içine düstükleri Hartrrig, teferruat hskkmda dayıhaü Üanal edinceyt kadar kutub dir.. kül durumu tasvir etti Açık for ha blr çey söyle>'emezdi. Hele cebölgılerfn» rlttiği, baby» dogru müller halinde! Müskülleri «.yıp j v ı b ? e i ; m . Ondan "sonra maTuraât dönduju, Behrenk Boğanndan g«Yufeslav askert heyeti "Z, ' J ? ! r . n e t İ C e •" verecektl. Bundan başka kıan sor çerek e«nub yoluıra tuttuju, §onmemleketimizden aynldt lamadığrtu töyledi. Olafın tntiu j duğu bu ruall de cevabsız bırskh. rs fimal Fasiük denizİDden dolazd* bulu hakkında tam bir bilgiye tahfb o Bu aoru onun elçilikle münasebetl*rak dogu UtlkameÜn* gittigl, niIULO TutotltT aaiurl bsyett tatklk T» h»yet Kalifornlyı kıyılannda ka (tezüertnl bltlıml» T* d(in («c* tnnlt lamadığuu, akibetini tayin ede lerlne dalrdi. Halbuki elçilikle alibilmek İçin bir takım kimselerle ka derecesl revahirl kurtarmaktan »•ya rurduju •Uhmln »dildL temas etmecl lâzım geldiğini açık öteye gecmlyordu. Asıl hüviyetinl B» aearp furergth, mQtehaana tlmlsden »jTümıjtır. burada açıklıyamazdı. A.'sker olaUn U9 dt hayr«t« dO^armemlftl. Ne Içfn m«düHI g^rmek hrtyorsnmı*? Beyefendi, siıi telefondan Istiyorlar! New Tork Tıb Akademljlnin Urdye etti^l rgk Alman ordusu hesabına çslışBu mfltehasnslann gayat faallyefc* maga gelınişti. U çalıjan bir kulubleri Tardır kl Askcri jasak bötgede btr > içta ağlıyordu. Sessiı hıçkmklar Bir banka müdürUnUa Otobüs bir kadına çarpü 1 Ismi, Be3melmUel Dente Çlşe»i Kuyakalandı Kına yüzüne dOckatle bakuktaa b o g s z ı r ı d a düğumlenmlş gibiydi Sofdr Ömer Krkoç, Idareslııdekl 54011' •vi a*yulda Hübfldür. KulObun mrrkeri MonaUe Panfattıda Efrefcfcndl aokaiıada • A31I garib plan, bir kadının gös plâkalı halîc otobiisü geçerS?n~Bahrlye KadıkBydt MİHkı M1 1H Kkalındt *oonnrr * :: * Korujım* ye Tedavl Kltabı Cayirbası mevkilnden eo'dsdır. Kulüb relsl olan ATUInumaralı rvd» oturmn Avadis Serktıyaa numarmlı «vda otuzm T>pı Dr. FAHRt AYKAN tarafından dülmize çevrllmiî ve I Aaıl talimat, dedi, Cenevreye ygşj dökmesl değil. onun karsısma Çimener lsminde 50 yasında blr k»l? ve tralyslı Albay Balley, dünyanm Bankuı mUdurlerlndeo Uchmedj Umlnd* blr dmenl CUlcsd» »ıktrt yaralangeçip de kayıdsız, duygusuz bir ta j dın» çarparak Tıbbl Kitab€vlerin« tevzi edilmistir. Fiatı 6 liradır. >dır.ml gelecek. Evet, orada a'.acsksın! her tarahndan kulübe ftıa topiar. bir bu' 3™»k bölged» Hartwig, kararın Berline ba*lı v ı r ' takmmakü. Manzarada insanı I masına sebebiy vernıi;tir. Yaralı kaDünyanm bütön ldrog^afl burolan, dm Baltalimaa hasiancsine kaHırı!m:5. «ıı, bazı mUccvberlcrl* kumbuiiiıu ç» ntmdan yıkalanmiftır. AvfdUla a* oldugunu, omı öğrenmeden hiç bir r&kgte getirecek hislilik vardı ama soför yakalanarak tahklkata bajlanmıjlarak ka^niftır. Polij h ı n ı a araaukta makıadla ı ı a k böl»«7« gİTüîp Uhkik ır.eteorolojl dairelerinin batı »eyin yapılamıyaca^mı, vakit^iz ka Hartwig'in kalbi biîe kıpırdamadı. tır. •dUmtktcdir. dır. vialerl, çareaiı kaldıklan Eamın fa yormannı lüzunuuzlugunu bir Yüreği tas kesjlmisti adamın!. bu kulüb* müraeaat ede.ri«r. Kudaha tekrarladı ve bekleme devre ; başka yolda n kaıalüMrn klâs«rlerlnde, gflnün V»*Tİn»ine böylece girilmlş oldu. nıyordu. Hem de bir casuı olarak de, içlnd» bir pusul» ılt dtnlzd* Sıikut yatau masa üzerlndekl kazanıyordu. Milletler Cemiyetine bulunan bütün (i^elerla fijleri çalar saatin tiktaklarile yırtıhyorkundak sokacaktı Sonmevtruddur. du. Hermine, başını omıızlan arajem'i ikbalperestliğinin sına çekmls, oda sıcak olduğu halDeniz cereyanlannnı tneelenmesl yoîunda da fayda sağlayade üşümeye karsı mukavemet gösçck mühim bir iştir, çünkfl gemi. Berün nazannda bu Hermine 00 ler, kendl güratlerinl artürmak için, terecek şekilde duruyordu. Böylece Mekİar"nldîses7ilV arzuladıi»! merbu eereyanların kuvretinden fayarsdan ne kadar olduğu bilinmez t ç b e y e u ] a ş a b i l i r d i . Çu halde bfldalanmak lmkfinını bulurlar. Paiifik bir zaman geçtL Ama onun îcin tün lmkânlardan azam! lstifadeyi " "" """ " * deniıi akınblannm tetklkl sayesinebediyet kadar uzun bir zaman! se yapıp yapıp elde etmeliydi. dedir kl. îldnd Dünya Harbinln •»Nihayet teJefon nnltısı. GHebilir miyim? diye sordu nunda, deniz şişelerl vasıtasile, JaHartvrig koştu. Telsizdnin sesl kız işitüemiyecek kadar hafif bir pao mayınlannın guzergâhını taytn ldi. Biraz dinledi ve arkasmdan: sesle ve devam etti: etmek v» gemüeri tehlikeli bölge Sahi mi? dedi, o halde yann Benl evüne bırakırsına, delerden uzaklaştırmak kabil olmufsabah «Leica> yı alacağıra. Yanîıç ğil mi? tu. Her «ene, kaptanlar, dflnyanın değil ya!. Mükemmel, 3'eter, yeter; Hartwl»: yedi deniziiî* blnlerce |ije atarlar anladım. Bu gece size geliyonım. Tabii, tabl! dedl v« an' I 'an Bu şişelerdea bir blrinin İçinde Kulaklığı koyar koymaz gene kıemretti: peminin adı, (isenln hangi tarih*e za döndü ve devam etti: hsngi tul ve hangi a n dairesinden Müşterek plânlanrnızı kimse Leica iyi, diğer mskinelerden atıldığı yazılıdır. Aynca, esperanto banlannın adı para manasına gelir ye açmıyacaksın.. ailene dahi! Yaldahil olmak flzere, yedl lisanla, muh Hermine. Örtüîü isimler bunlar. mz şirketin, kardeşinl takibden telif idrografi »ervislerirje gönderilSana söylemekte m 'hzıır yck Ay vazgeçtiğinl sSyüyeceksin. Vaziyetmesi icab eden malumat da, tistnln nı ipte oynuyoruz cünkü. Şerefimle ten gazeteler haberdar edilecek ve içir.deki kâğıdda yazıb bulanur. söyliyeyim: Bu kadar çabuk olîLa herkes paranm bulundugunu öğreğını ümid etmiyordum. Malum ya; necek. Denize bırakılas flseler bazan (Arkan var) döviz tassrrufu. Ordu, c^le ko'ay Ifünde yirml küometreden daha aı kolay para sızdırmaz. Eh: 20.000. mesale alarak geyahat ederler. Faaz değil doğrusu!. Oldukça büyük kat bazan da rüzgânn v* akıntıApollo siridndeki aslaniardan ların yardımile, günde 150 kilometbir rUk değil mi? Temenni edeüm biri öldü re sürate kadar ulaşular. Bazı şiki kardeşin bu işten çabuk sıyrılŞehrtrnizdt temıiller vermekte olan şe'er uzağa gitmez, hareket noktasın!. Apollo slrklndekt aslanlardan blrl ö.larına dönerler. Bazılan da, hiç ImüşFür. Taşlı a«lan 5 gündenberl hasGevezelik yok. ketunHuk var! ri'.asız, gayet uzak yerlere kadar Gene odada bir aşajh bir yukan ta olup yemek yemlyordu. TıbUi müdaha'.eye rağmen aslamn bunrundan giderler. Yapılan bir istatisti&e eögidip gelmeye başlayan Hartwig kan gelmlş ve blr müddet ionra da re, denize atılan sişelerin onda birl, ancak şimdi farketmi^ti: Kız İçin öimüşcür. Acil Kalb Hastalıkları ve Kalb Yelmezliği I [Hei »0»İS Bu iki Filim Yıldızımızın vasfı nedir 7 «l umhuriyet» in Edebî Tefrikasırli 9 .SARAYLARIN ASK. İLAHES1 Yazao SKI.1NKO DESIRfiE Çevıren Vandeı (JtTLI'BKIN Çar'm ziyarete geldiği Prensea sizsiniz!» Sonra adamlarına döndü: «Yol verin, Isveç Prensesi geliycr!» Candarmalann arasınd^" Vosa ko>a geçtim. Ayaklarım kurşun gibi ağırlaşmıştı amma, koşmaya devam ediyordum. Evde beni bekliyorlardı. Gelir gelmez kapı açıldı, Mari* uzerime atıldı: «Çabuk, çabuk! Yanm «aate k«dar Çar geliyor!» Para çantasını Pierre'e attım, yukarı fırladım. TIsrie, beni hemencecik soydu, Yuett* saçlarımı fırçalamaya ba;ladı... Gözlerimi kapadım: Öyle yorgundum ki! Marie bana zorla bir kadeh konyak getirdi, bir yudumda istim. boğazım yandı. Sonra: «Ne gıyeceksin?» dive to; du. * Napoleonia »oa gSrüşmemizde giyditüs Jearecgi kadife elbiseml karar verdij». Gözlerüne altın yaldız, yanağınu alhk lürüyordum, aynadan gördüm. Julie gelmişti. O da fesrengi elbisekrınden birini giymijti, ufak taçlarmdan bıri de elindeydi. «Tacınu takayım mı, fakmıyayım mı, Desiree?» diye sordu. Dönüp baktım ve şaşırdım: Öyle zayıflamıştı ki zaten kendisine hiç gitmeyen o fe^rengi elbist üzerüaden düşüyordu. «Tacı ne yapacaksın Allahaıkına!» dedim. «Şöyle düşündüm... Yânl, benl Çar'a tanıtırken belki eski ünvanınu kulîanusın da...» Dönüp aynadan bakarak konu;tum: vSahi sen de Çar'la tanıpnak istiyor musun, Julie?» Kuv\etle basım salladı: «Elbett» isterim ya. Benım ve çocuklanmm menfaatlerini korumasını istiyeceğim. Ru» İmparatoru...» «Utanmıyor musun «en, Julie CUryl» diye haylurdaa. «Napoleoo daha yeni istifa etti. Vaktiyle onun Şanu şerefinden sizler» de pay düşmüştü. Şimdi hemcn kendı menfaatlerini düşünmeye bak.yorsun...» Yutkundum. Ağzım kurumuştu. eSen srtık Kraliçe faian değilsin, Julie. Sadece, Clary kîzı Julie Bonaparte'sm. O kadar. Fakat bu kadarı da az bir şey değü.» Taç elinden yere düştü... Ve Julie kapıyı vurarak çıkıp gitti. İsveç Valde Kraüçesinin hediyesl olan küpeleri Yuette kulaklarıma taktı. Marie: «Bugün herkes »enl sordu,» diyordu. «Sen ne dedin?» «Hiç. Çok kaldın.» «Evet. Mağazadaki adamı gönderdim, alaeaklarımı toplat'.ım. O yokken de müşterilere benim bakmam lâzımdı tabiî.» Marie: «İşler naçıl?» diye sor.iu. «Çok iyi. Napoleon'un eski mareşsllarmın karılarına yeni «aray tlbiselerl İçin ıctenle müglin iaüyorlar. Baaa bk keayık daba versene.» Marie hiç blr jey «öylemeden kadehi doldurdu, ben W hiç bir e şey söylemeden bir yudumda içtim. Yine boğazım yandı amnıa, bu seferki hojuma gitti. Aynaya baktım: Bu elbiseyi en son giydiğim zaman göğsümde bir demet raenekşe vardı. Kendi ker.dime: aYazık!» dedim. «Bu sefer yok.» Bu sırada Maroie: «Al az daha unutuyordum, Eugenie.» dedi nSana Çİçek geldi. Oturma odasmda ocağin üzerine koydum. Git al hemen.» Yorgunluktan mı, konyağm tesirinden mi, bümem neden, merdivenden ajağı rüyadaymış gibi indim. Taşlıkta herkes dizilmiş, bekliyor du: Marceline, General Clary, Madam La Flotte, Julie'nin kızlan, Hortense'in oğulları, İsveç subayı kıyafetile Kont Rosen, en arkada da Albay Vilatte, Ben aşağı iner inmez Alfcay özür diledi. Mü^aade ettim, gitti. «Hepiniz büyük odaya gitseniz de orada bekleseniz,» dgdina. «Ben Çarı küçiik odaya almak Istiyorum.» Hepsi şaşırdı. Konta dündüm: «Bakıyorum bir fsvec yaver kıyafeti bulmussunuz, Kont Rosen,» dedim. «Prern Hsıretleri g9ndeml|ler, blr Rus yaverile,» d*dl t >9M JeanBaptUt» m ufak şeyleri bi'.e hiç unutmaz,» dedim. «Siz benimle beraber küçük odaya gsleceksiniz, Kont.» Marcelaine: «Biz?» diye haykırdı. Küçük oturma odasının kapısından cevab verdi: «Sulh imzalanmadıkça hiç bir Fraıısızm düşmatı bir memleket hükümdarına takdım edilmesine taraftar değilim. Benün bildiğime göre, impaıator daha yeni istifa etti.» Marius k^ardı, Marceîine bir türlü anlıyamıyormuş gibi başını salladı, Madam La Flotte dudağını ısırdı, çocuklar da: «Anahtar deliğinden bakabilir miyiz?» diye sordular. Küçük oda derlitoplu idi. Aynanm yanındaki ufak masaya şampauya ile kaadehler, kurabiyeler dizilmişti. Ocağm üzerinde gümüş bir sepet vardı, içinde de menekşeler. Hepsi boynunu bükjnüs, »o'.raağa başlamıstı. Yanında bir xarl dayab duruyordu. Odanm içinde borazan seslerl v« at nallan çınladı: Evin önünde bir araba durmuştu, Odanın ortasmda dıkildim kaldım. Kapı açıldı, içeri Çar girdl: Yuvarlacık, çocuk yüzlü, sarı saçlı bir dev. Dudaklarmda peıvasız bir gülünmeyiş vardı. Arkasında bembeyaz bir resmî elbU*. omuzlannda da parıl panl öeyu apuletler. Perdemizin bu iki sevimli sanatkârı, düzgün ve çok muntazam bir cilde sahiptir! " btn kullandıgım tuvaltt sabununu rastgele seçmedim,, dıw>r. " Bir çok sabuniar meyanında Puro Tuvalet sabununu da tecrübe ettim. O gUndsnberi Puro kullanırım. Puro cildime çok iyi geliyor. " pürUzcUı, yumuçak «• tax« btr gançlik, güzollik ve •ağlığın ilk şartıdır,, diyor. " B e n , bilhassa tuvatet * a bunu hususunda çok titlz davranmm. Puro Tuvalet sabunundan başka «a* bun cildime kullanmam. „ İYj.e£nleketimizde güzellik ve sanat kudretivle nam salmış perde ve sahne sanatkârları, PURO Tuvalet Sabunu kuîlanıyor. Onlar, PURO'nun güzelle§tirici hassalara sahip emsalsiz bir tuvalet sabunu olduğu iıususunda uıütteliktirler. SİZ OB bugOndea ıtlsarta PURO «an Ba»Kı ubun kull»n.jısymı. OaRa genç <• dahi uzlD olursunuz. •••• PURO % 100 saftır tArkaa m )
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle