Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 TemmiK W54 CUMHUKÎYET BBŞ Oğretmen ve Oğrenci Köşesı Bakanımızıtt demeci Rusyada en zor meslek: Yazan: Eski bir oğretmen kurmak deleyen sayın Bakan, alındığuıı Mülî Eğitim Bakanı Celâl Yar ihtiyacile yeni bir okul duyduğumuz bu kararda doğruluk dımeınuı maarif meseleleri hak deği! miydi? kındaki son demecini dikkatle oBu yıl da fazla mezun verilme olmadığmı görür de oğretmen takudum. Üniversite mensubları diği halde Maarif Bakanlığ', son yin ettiği genclsri, istedikleri ve hakkındaki soruya cevabmı, bu hu gunlerde onlardan bazısını oğret yetiştikleri meslekte, yani (Mülusun nezaketini takdir eden mes men yapmaya karar vermistir. hendislikte) kullanmaya müsaade ul bir devlet adaıru sıfatıle soylen Hattâ bunlar arasında stajlarını eder. Aksi takdirde bir çok mecmi» dikkath sözler olarak görüp, yaptıklan mercilerden (Meselâ Ka burî hizmetliler gibi, bu sefer üsevvelce de bu sütunlarda açıkladı rayolları Umum Müdürlüğünden) telık haklı da olarak, durumlarınj ğım veçhile, bir emnıyet ifadesi te vazife verilmek üzere isimle iste anlattığım mühendıslerin bir kısrm istıfadeye lâkki ettim. Alınacak ve umumi rulmişler bulunduğunu da haber kanun imkânlarından kalkacak'.ar ve öğretmenlik etmiefkâra bir gün bildirilecek karar aldık. yeceklerdir. Zararın yarısından lar, çok temenni ederim kı, bızi teBizce bu tayinler doğru değildir. ddnmek b:le kârdır. Kendi emeğile yid etsin ve bu yüksek b.lim kuOkula gırerken ancak mühendis ol yetiştirdiği gencleri zor bir vazirumlanmızdaki huzursuzluk bir an maları düşünülmüj ve mühendis yete düsürmiycceğine emın olduönce ortadan kaldırılsın Bu dileğiolmayı düşunmuş gencleri, biısbü ğumuz Maarif Bakanlığınm bu işi ını sdylerlten yaş yaıunda kurulatün ayn bir yoldan yetis,tirilmesi bir an önce ve müzminleşmeden rın da yanacakUruıı sanarak üzülgereken öğretmenliğe ayırmdk. on düzeltme^ir.i bck'smekteyiz. melerine bir nıhayet verilmesi lüları teknik hayata r ' " ' ••n )kulu •> rumunu anlatmis oluyorum cîa. bu hayata hazırlanraış genc Türkiye Millî Genclik Liseierin on i'*i sene olması işi miihendisleri de gayeleıirden UZJKni gene bu sütunlarda. hem de eı lastırmak olmaz mı? Esasen Ba Teşküâtı G. Sekreterliğine: raflıca çözmeye çalışmıştık Biz li kanlık, daha işin be^nda bu ıv.k T.Iektubunuzj geç aldım Sorduseierin üç sınıflı olması \e on bir tayı gözönünde tutmuş ve teknik ğunuz konu. bana açık vc • ^sin gö•enede bırakılması taraftan id^k. oğretmen yetiştirmek üzîre An rünmedi. Halk öğıetiminden, acaFakat on iki olduktan sonra işi her karadak: Teknik Ö^etmen ~)k.ır.ı ba okuldışı oğretim mi kasdediliyor? Size yazılan mektubun bir sucephesüe inceletmeden çabuk ka nu kurmamış mıdır? retini gdnderirseniz ona göre Jür»ra varmak, yeniden ortalığı Bu gencleri bursiudurlar, devlete şündüklerimi ve bildiklerimi mem•ltüst etmek olur. On ıkımn h a u mecburi hizmetleri vardır dıye İ3 nuniyetle yazanm. Malumat almak sına düşmemek içın tcnıkın'ı tıatemedikleri ve gaye bılmedikleri için nerelere müracaat edılmesi Mket, en doğru yoldur. üğrer.ın) bir işde çahştırma. heı bakımd^n icab ettiğini de tavsiye ederim. yıllarında okuma günlerini arttırfaydasızdır. Öğretmenhk, ancak Sevgilerımle. mak, hattâ yeniden öğleye kadaıki seve seve yapılabilen bir meslektır. luule dönüp öğleden sonralan öğZorlama ile hocalık edılir mı? Bürencileri sokaklara, kahvelere ve tün oğretim hayatında kırda, b«yır Amerikada zenci meselesi •çıkhava teneffüshanelerine (I) da ve açık havada yol yaptıracakalkıyor salmadan dsrslerini hazırlamava ğım, köprü kuracağım, makine ya•evkebnek. on bir seneye indirmeWashington 23 (A.P.) Charles pacağım, e!ektrik döşeyeceğim dinin koruyucu tedbirleri olarak ye hayaller kurmus insanları bir sı Vernon Bush adh 14 yaşında zencı düşünülebilir. nıfin dört duvan içine. devlet oto bir cocuk B Amerika âli mahkej mesi hademe kadrosuna tayın edılAtatürk Üniversitesi meselesini ritesine ve para baskısına dayanamiştir. Bu kadroya giren ilk zenrak çekip sokmakta, işin icabı ba•ayın Bakanın tutuş tarzıru yerincidir. Âli mahkeme kadrosund de buluruz. Ayrıca kendısinin de kımından bir isabet görmüyoruz. «Page Boy» denilen 4 genc çocuk Amenkaya giderek benzeri bilrnı Çok umarız ki, Ankarada bir vardır. Bunlar evrak getirip götürkurmnlaruu gezip görmesı, jüphesiz Teknik Okul daha açacağını müj mektedir. faydalı olur. Seyahatleri sırasında bılhassa şu noktayı inceleyıp araştırmalannı rica ederim: Amerikada, bir fakültesi E m ı rumdı, bir fakültesi Elâzıkta, bir fakültesi Diyarbakırda kurulmuş bir üniversiteye (Enstitü değil) benzer bir üniversite var mıdır? Boyle bir ünıversitede birlik ve beraberlik nasıl temin edılebüır? Sovyet mizah (!) dergisi Krokodil, partiye dokunan piyesicrin Amerikah mütehassıslardan ve halkvn hoşuna gitmediğini ispaıa yelteniyor. Bu Sovyet dergibilginlerden istifade edılnvesi, her sine göre resim, böı/Ie öir piyesin birinci, ikinci ve nihayet halde çok faydah olacaktır. Fakat iiçüncü ve son peröesi somnıda gardrobu göstermektedir! En memleketimizden kalabahk bir heson olarak çıkan azledilmiş piyas muharriridir. Halbuki bahis yetin oraya gitmesi değil, oradan mevzuu •piyesler, halk tarafmdan çok alkışlanmıştır. hiç olmazsa birden fazla uzmanm Sovvet Rusyada ve pcyk mfiı veya büyük parti memurlan kahburaya getirilmesi lâzımdır. Yalleketlerde piyes yazarları son derolsun!» nız imzalanacagı söylenüen muBu parolaya uyan peyklerde de rece müşkul durumdadırlar. Bunkavefenin ne mahiyette olacağını larla bsraber gazete ve dergi mu aynı değişiklik derhal müşahede e•nlayamadık. harrirleri de şaşkına dönmüslerc'ir. dildi Prag, Varşova, Budapeşte giBakanın demeci içinde bizi çok Staün'in ölümünden sonra Ma bi şehirlerde de arük muharrirlar memnun eden hususlardan bıri, yalenkov'un talimatı ile bütün Rus ı için serbest bir hayatın başladığı feancı dıl mesclesındeki görüşuriür. yada ve peyklerde (Nes'e kBmpın ı kanaati hasıl oldu. Bu memleketGeçen hafta bu sütunlarda ileri yasO başlamışh. Kremlin'de danslı ' lerde milli tiyatrolar Beethoven•ürdüğümüz fikirler ve tedbirlere toplantılar tertib edilmK muharrir j den, Mozart'tan, Vagner'den, Verlerden halkı güldürecek, bir (gev ! dı'den operalan sahm>e koymaya uyar sekilde düşünmesi bize büşeme havasıl yaratacak eserler ver 't bajladılar. yük güven verdi. Öze] okullar açılmeleri istenmişti! Bu faaliyet 1953 masını teşvik etmek, devlet eliie *** yılının mart ayında baş'.amıştı. Galatasaray tipinde birkaç lise &çDüne kadar burjuva diye damŞimdi ise muharrirler ve piyes galanan filmler de görülmeye başmak kararını sevinçle karşılarız. yazarlan arasında tasfiye üzerine landı. Sovyet işçisinin, memurunun, Hepimizin başından geçti, söylemek tasfiye yapümaktadır. Sovyet Ra köylüsünün ne olması lâzım geldikolay, yapmak güçtür. Yabancı dilzeteleri. bunların çok ileri gittik ğinden, cna partinin direktifleriri de kuvv«tii yerişmek istiyen Türk I lerini. bolşevik partisi mensubla nakleden filmler, tiyatro eserleri çocuklannı sayın bakanın fazla rını tenkid etmek küstshlığını da azaldı, hattâ bazı sehirlerde tamabakletmemesini ve Amerikada bu 1 hi (!) gösterdiklerini belirtivorlar. mile kayboldu. işi de ılgililerle görüşmesinı dileriz. *** Sovyet idarecileri, (öğretici) d^Aynı demeçte Bakan, teknik öğ1953 vılının mart ayında Sovyet dikleri eserleri vermekte olan tiretime de teraas ediyor. Bu konu, | gazetelerinde. dergilerinde ve tivat yatroların, sinemalann boş kaldığıilk öğıetim gibi, Tüıkiyenin ana roîr.ıında eörüien eserlerde mühim nı, halka hoş vakit geçirten yeni meselelerındendir. Her sahasında bir değişiklik göze çarpmıstı. Bohe eserlerin ise alâka ils takib edildiendüstrileşme yoluna giden memvik partisinin faaliyeti ve liderleri ğini endişe ile karşılamaya bajlaleketimiz için teknik eleman yeile mensublan sahneye konmuyor. tiştirme işi, ön plânda gelir. Sayın bur.Iardan kahraman diye bahse dılar. Bakanın bu konuda, belki de hadılmiyor. fakat halkm hcsunp. sidePrag şehrinde cereyan eden bir berdar olmadığı bir meseleyi şöycek, eğlerceli mevzulara dönülü hâdise en fazla nazan dikkati çeklece açıklavavım. yordu. Stiiin'in dik*stor\ssır.d'3n ti. Çekos'ovak millî tivatrosunda kurtulan halka Mplenknv devrinin (Galeride skandal) adiı eseri BaşMühendisten oğretmen Istanbuida yeni bir Chıyaf) getirdi*: his?:ni bakan Zapotocky de seyretti ve buBıten ders yılmda öğrenci hareperakende satış fiatı yaratmak icin orkestra eriilen bu nu uzun boylu alkışladı. Halbuki ketleri içinde hafızalardan silinmikampanya ancak bir yıl devam e bu eser. Çekoslovak komünıst paryecek kadar taze claniardan bıri, deb'İrîi. tisinin lâalettayin bir üyesi ile alay Yıldu Teknik Okulundaki olaydır. Fakat bu senenin basında, kol edıyor, onu gülünç bir dururaa Mâkul bir yoldan halledilen bu olahoz'.ardan. fabrikalardsn, kızılor duşürüyordu. yın sebebi ne idi? Teknik Üniverdu^an bahsetmiyen, halka ders (!) *#* siteye bağh olarak açılan ikinci vermiven. fakat onu oyalaysn ycni Kısa bir müddet sonra aynı mevMalenkov edebiyatmın zararlı olabi Teknik Okula giriş şartlarının başzulu bir eser Sovyet tıyatrolarında lecf^i kanaati hasıl oldu. kahğı. İkinci Teknik Okul nıçm Bunun 1*554 vılının ilk avınHa Rus ede aİKış toplamaya başladı. açılıyordu? Memlekette yol. köpru, | bivatını temsil ettiğini kaydeden adı (Misafir) idi ve eseri Tazırlabina, elektrik vesair teknik dalj Litcraturnaya Gazeta şöyle di 3'an da tanmmış bir piyes yazan larda işJer artmıştı. Bu ışlere mev! olan Zorin'dı. yordu: cud kaynaklarla yeter sayıda müMoskova halkı bu eserin temsil «rMuhprrirleri ve artisileri bağhendis yetiştirilmedığinden daha T ı ı v a k t S a b u n ı ı KH) dr 1(K) «aftır. layan bürokrasi kahrolsun: can'ı edümekle olduğu tiyatroya doljp fazlesmı teknik hayata hazırlamak 'olan her şeyi mahveden küçük l boşanırken kahkahalsr'ıa DÜNYA HÂDİSELERİ Sehirden Röportajlaf Piyes yazarlıgı 62 yıllık müezzi ile bir konuşma Röportajı yapan: Şahab Balcıoğlu 'i 1892 yılınm bir yaz giinü, yani bundan tam 62 yıl önce, sabahın saat yedisinde, Yeniköy iskelesinde. uzun boylu, zayıf bir Ermeni genci bangır bangır bağırarak gazete satıyordu «Çorba da pişti, tüz ister...» şarkısının bestesine uydurularak satılan bu gazetelerin isimlerini öğrenmek istersek bu delikpnlının sesine kulak verelim: «Tanin de Tasvir, Sabah, İkdam, Vercinlur, Jamanak, JohovurtiO gunden 62 yıl sonra bugün. 1954 yazında, Yesilköy istasyonunda. genc, uzun boylu, gene zayıf, fakat artık vas!ı bir müvezzi, yaşlı J bir sesle bağırmaSa çalışıyor: ı «Cumhuriyet, Hürriyet, Yeni Sa i b?h. Vatan..]ı> I Yanına yaklaşıp bu i":i kaç yıl ; danberi yaptıâ'nı sordum: [ 62 vıidanberi, dedi. Adm? Mığırdıç Arzuman. Kag yaşmdasın? 82. Nerede oturuyorsun? Yeşilköyde Çoluk çocuk? Aslan gibi bir oslum var. Tabi! torunlarım da var. Mığırdıc Efen^i ile bövlece »h j bab olduk. Ve ögrendik ki kendisi tam yirmi yasındanberi gazete satmaktaymış. Bu işi artık geçimim icin vap82 yaşındaki Mığırdıç hâlâ gördüiünuı tekilde çalısmakudır. mıyorum. dedi. Allaha şükür, ban» köyde müvezzUiğe başladım. Her mirlere kadar her şeyi hıbrlarım. bakamk bir oğlum var. Öyleyse neden hâlâ meslegi gün Şirketi Hayriye Vapurlanna Kadir kaptan, Rır» kapUn, Servtr binerek bütün Boğazı bir uçtan kaptan, Hüsnü kaptan, Seıai kapbırakamıvorsun? Çünkü bugünkü yaşımı ve öbür uc« kadar gezer'dim. Boğaz^a tan, Seyfeddin kaptan, kaptan Alesıhhatimi müvezziliğe borcluyum. 10 yıl süren bu satıcıhğım boyunca ko, kaptan Balas, kaptan Corcl. Gencliğimde sabahın 4 ünde kai bir çok şeyler haiızama çakıh kal kaptan Zaharaki, kaptan Ksenofon, hepsi hepsi hâlâ gözümün önünde. kar. koltuğumun altmda gazete, dı. O zamanki emirler ingilizce de veakşamlara kadar vol tenordim. Sim Maselâ? rilirdi. İ'keleye yanaçırken kaptan di de her yabah 6 da kalkarım ve Meselâ şimdi size, köprüd'îi başlardı bsğırmaia: gene akşamlsra kadar dolasıriTn. Bir başlayarak Rumeli yskafinı takıben yandan da "can boğazdpn gelir» Stonvcy! (Steam away olacak Rumelikavağına kadar ve Anadolu sözüne uvarak mid^mden hic bir Kavağmdan haşlavarak AiıcHıı herhHe). sevi esirtrcmem. Bövlece. vemek. yakasım takiben tekrar köprüye , İrer! (aser). devamh hareket ve temiz hava ile S.cper! kadar Boğazm bütün iskclelerini bu yssa geldim. Bundan bir kaç yıl Tornistan! (Tum astem). yıldırım gibi sayar ve hiç bir falso önce kendi kendime c artık bu işi Olrsvt! (Alvi<'hO. da yaomam. bırak'o dinlensemt» dedim. HakikaO burları tekr>r'ar'"n h**n P! 1 "^ Saysana! ten de gazete satıcılığını bırakıp de olmadan gülümsedim. O da güeve cekildim. Fakat bunun cok yan j Bir sayn saydı ki apışıp kaldım. lerek: l.s bir karar olduğunu kısa zaman «Köprü, Kabataş, Beşiktaş, Oıta İşte. dedi, bunlarm hepsi de da anladım. Çünkü harrketsizlik köy, Kurucesme, Arnavudköy. Be vOların yadigârı. Bakın, meselâ b^n İ â İi beni deıhBİ hasta etti. Doktorun beİc, Rumelihisan. Emireân, İstin o zamnndanberi saat biri Ridin öbürü gelmefe başladı. jgre, Yeniköy, Tarabva. Kireçburnu halde herkes de saati benden soPaktını ki papuç pabalı, hemen ev^üyükdere, Sanver, YenîrrtahâTte, rar. Hat'â saati"i benden ayar eden den fırlayıp gene cazete satmağa Kavaklar!..» dive iskele memuru .çok kinre vardır. te'ladım ve kısa zamanda turp eibi gibi bir nâra atıp bu sefer Anadolu Peki öyleyse, sirp'i sp» V " ? oldum. Avaklanmda derman kal yakasmm iskelelerini de aynı moÜç saniye kadpr düsi"'Jiı. Sonra: tör hııilt saydı. Sonra «nasıl?» der dıkça bu işe devam etmele o za Dokuza be^ var, At<*\. m=n bir kere dsha karar verdim. gibilerden dönüp: Saatime baVt,m. Elifi elifine do Dahası var, dedi. O zamanki 'tuza brş vardı. Mığırdıç EienJi anlatmağa devam 18. 42, 17, 45, 65, 71 numaralı ve ediyordu: Yahu Mı«»ırdic F.'er1!, <*"Jı, 1892 yılında yani yirmi yaşın diğer gemilerin kanUnlarına ve bu sen tam Emir.cnüne saat olacrk da. o zaman oturduğumuz Yeni kaptanların verdikleri ingilizce e Öyledır beyirn, bu m'leVe ''e görülmediğini Sovyet Kültür Bakanlığı bir teblîğ ya lâyık kimseler Şirketi Havriye vapurlannda çal:şneşrettı ve bunda Zorini'n Bir ha anlatmaktadır. maktan geliyor. ın oldpğunu, Sovyet Komünist oarStalin zamanmda, parti taktisi Bski, Yeniköyden sonra neretisine dil uzattığını ilân etti. Zorin yenlerinden Jdanov, muharrirleri lerde çalıştm? azlsdilmiş, eseri de sahneden uzak eavet sıkı bir zabtürabt nltına Yenıköyde on vıl kilc'l'fan laştınlmıştı. almışü. Malenkov bu tabtürabt sonra 42 yjl da KıiTiVaTHa o1sDaha bundan birkaç ay evvel tan onları kurtaracağını vaadetmiş tım. Nihayet on yıldanberi de Ye(Muharrirleri ve artistieri bağlayan tf. Fakat şimdi anlaşıhyor ki, Ma süköyHeyim. bürokrasi kahrolsun: canlı :>lan lıer lenkov ile parti birir.ci sekreteri Günde kaç lirahk iş yapaısın? şeyi mahveden küçük veya büvük Nikita Krucev eskisine nazaran çok Her gün yirmi lirsl'k gf'"e parti memurlan kahrolsun!) diye daha şiddetli bir (muharrirler san satarım. Bunun yüzde yirmisi bahaykıran ve yeni hamlevi öven c ürü) takibe koy\ılmuşlard:r. ı;a kslır. Sovyet edebiyat gazetesi LiteratUf Yani dört lira. Bolşevik partisinin resmî oreannaya Gazeta, aldığı kat'î talimata Evet, dört lira. larmdan biri olan (Komünist) deruyarak derhal dil değiştirmis, halM'.sırdiç Arzuman her ha'V N gisi bir piyes yazarımn ne yr.zabikm partiye olan itimadını sarsmjtanbulun ve Kîlki de bütün fü' 1 '"leceğini şu şekilde izah ediyor: ya kalkışar muharrirlerin tasfiye 2 « Mizahın, uzaktan bile oha yenin en eski gazete satıcısıdır B odılmesini istemiştir. vıllık meslek hayatmdan sonrs oTasfiye, bütün gazetelerin ve der partimize, partiye mensub >lan bü nun günde kaç para kazandıŞ'r.ı (tasvibi) ils ve geniş fro yük veya küçük memurlarına, ü siz de benimie birlikte p^renmi« o'kanpanyası ile gelismek yelerine dokunmasına razı olama dunuz Mısıdic; efendirin emekli'ik tedir. Mayıs ayında Sourov, Virta, yız. Muharrirler, partiye, hükOmet ?ylığı, hastal'k siğortası, ihtiyarGslsanov ve Korolov nSovvst Rus mensublarına, devletts vazife alm ş lık sigortası, h«r şe^i. ama her şrvada muharrir olmaya yakı=mıyan büyük veya kücük memurlara, is yi bu paranm içindedir. Mı»ıH'ç pivesleri ve yazılan» t'olavsil» taVEfendi günlük. aylık, yıllık ve öb'h edildıler muharrir kartlsrının çiîerimize, halkımıza dokunmadin TnüHük b ; 'tün :htivf>"'^nnı bu r r . mizah yapabilmeli, halkın hoşura, da ellerinden p'p^'Çı büdirildi. bu kutsal mevzulara dokunmadan, ranın içinden ç:kartmak zorundadır. Mıgırdic efendinin ve onunla b : rŞimdi Sovyet basını, «Neşe kan gitmenin yollarını araştırmahdır likte bütün gazetecilerin birer sipanyası» sırasında ortaya atılan pi lar* hirbaz olduklarına siz de şimdi Fakat geriye ne kalıyor? yesleri kötülemeye, bunlan beğeinandınız mı sevjrjli okuvuctılar* Hâmi S. nenlerin Sovyet vatandaşı olmaŞ?hnb BALCIO&Î.U ^CumhıırıyeJ» ın Kdebı l e l r i k a s ı : 1 3 9 SARAYLARIN AŞK İLÂHESt Ta/ Horten.se de onu Josefina'ya. anne annesini ansın dıye. veımişti. Heyeaanım dayanılamıyacak dereceve gelmişti. Eilerimi biıbirine kenetledim, parmaklarım ujnaşur gibiydi. Marie eilerimi o nasırlı elile tutuo ağır samuı kürkü omzuma attı. o Yolumuzun sonuna geldik artık, Eugenie» diyordu «Havır. asıl şimdi başlıyor Marie» dedim. Toplar kesilrr.işti, mızıka çalmaya başladı. Oscar. Josefina'ya: «Bu parçayl b»n senin 'çın besteledim» dedi Ben dürbunle etrarı gozdcn geçiiyordum. aradıgımı buldum nihayet: Fes rengi kadife bir kaput ve beyaz sorguçlu bir şapka. iskele indirildi ve ben birdenbire kendimi ortada kalakaimış his^etUTJ. Yanımdakilerın heps1'. hattu Dscır'la Josefine bile, bir iki adım ;eri\e çekılmisleıdi. Pıhtımdaki mızıka Isvcç milli narjiiıı çalmaya bafladı. herkes JeanBaptiste'in bana bsktığırıı hisse'üyordum ama, gözlerımi ona doğru çevirip ben bakamıycrdu'n. Neden? Onu hâlâ ne kaclsr sevcligimi anlıyordum da or.dan. cHâ:â« mı voksa «tekrar» mı demem lâzım bilmiyorum. Bir yandan da içimden: «Dede olmuş. haberi yok!» diye kıskı= gü'üyordum. C'gyiren v»ruı»t nl'L. 1 E.KIN Drottningholm satosu. ; 1516 ağustos 1S' J I kıpırdamadan durdu Sonra. o fes ı brv tıs kesildi. Ben de korkudan Bu gere saat on ikide ömrümde ] tengi kadıfe pelerınlir;in yanında ı adeta felce uğramıştun ama, sesim ilk defa hortlak oldum. Bcyaz s=^ı duran iki adam hemen. beni indir yuksck ve pek çıktı: bahlıgımla şatonun koridorlarında ıneye iskeleye doğru geldi. Bunlsr «Jag har varit l»nge borte...» t'beyazlı kadm» gibi dolaştım. |Kont Brahe ile Kont Rosen'di. Biri Hepsi adeta küçük dillerini yutar Yorucu bir yaz geçiıdikten songülümsüyordu. öteki heyecandan jgibi oldular! Isveççe, Kraliçe isveçra biraz dinlenmeye buraya geldk=;apsarı kesilmişti. çe konuşuyordu! Söyliyeceğim bir O daracık ve sallanan iskelenin I kaç sözü önceden hazırlarnıştım, Yaz aylarında sahiden çok yorulcrtasma geldiğim sırada fes rengi | Kont Lcnvenhjelm de İ3%reççeye çe duk. Storkholm'da olsun. İsveçin pelerinli onlarla benim aramıza virmiş, ezberlemiştim. Çok güç ge baska şehiı lerinde olsun şatolarda airdi. bir el kolumdan tuttu. Bu liyordu. son sözlere gelince derin dar.s ettik riuıc'uk. Jear.Baptiste'i de sürükladik ve ona da dans 3telin kolumu kavrayışı bana yabancı bir nefes aldım: tirdik. Bin bir mazeret ileri sürüdeğıldi. leve Sverrige!» yordu ama, dir.lemiyordıık. Biz önde. Oscar'la Josefina arAçık bir araba ile caddelerden Sarayda şnndi her şey yepyeni, kada nhtını boyundan girJerken, a geçtik. Josefine yanıma otumıuşgıcırgıcır nedimeler, yaveJer yej hali alkışlariı. toplar cümbürdsdi, tu; zarif bir gülümseyişle sağa, soni, uşakların bir örnek esvablan , mızıka çaldı. Ak guıgen daJlarile la. selâmlar yağdırıyordu. yeni, koltuklar. perdeler, duvar .kaplı bir takın altından geçiyorduk. JeanBaptiste'le Oscar ksrşımız kâğıdları yeni, hayat ve insanlar |Beyazlar giyinmiş bir ktt çocuğu da oturuyorlardı. Ben de. oturduyeni. Ama, bunlan değiştirmek çok jbana mavi zambaklardan, sarı lâle ğum yerde, dimdık duruvor, ahaliyordu bizi! Sonıa işte buraya gel. lerden vapılmıç kocaman bir demet ye gülümseyordum. Oyle ki, en sodik. j uzattı ve hoş geldiniz manzumesi nunda yiizüm ağrımava başladı. Dün gece erkenden yattım, fakit okudu. Oyle iken. gene gülümsemeye de bir türlü uyuyamadım. Yaz geceSonıa. ben de. herkesi şaşırtan vam ediyordumleri burada hava aydınlık oluyor biı sey yaptım, kızın t u haıeketine Oscar: «Şaştım senin isveççe ko uyunmuyor kikarşılık bir iki söz söylemek üzcre nuşmana, anne!» dedi. «Goğsüro j Saat on ıkıyi çaldı. 16 ağustosa : hazırlandun. Agzımı açınca. nhtım kabardı vallahi.'» I girmiştik, hatırladım. Arkama sa bahhğımı geççrdim. şatoda hortlak fa olarak JeanBaptiste'in yatak o Jean Baptist,« dedim. «Fakat gene bilirler. Seni Kral ilân ettiler, basıgibi dolaşmaya başladım Jean dasında buldum. Orada bile her de hortlaklardan korHıvorsun h??» na da taç geçirdiler.» Baptiste'e gidiyordu'n. taraf meşin cildli kıtablarla, dosyaÇevab vcrmedi. Başı omzuma «Vasa'lann son ferdinl yerime ^•raftı ç't vovktu, v3İnız bsstı laıla dotu idi. ağırlık veriyordu. geçirmek için de benl öldürebi'ir, ğım yerde tahtalar gıcırdıyordu. Şu Kendi kendime: «Gene okuyor» «Yatsk odsnın kapısmr'a Fer yahud da tahttan indirebilirler. O şatoları hiç sevmem vesselâm! dedim «Tıpkı Hanover'de Mari nand, elinde t?b?nca, övle uyu rimdi Avusturya ordusunda subay.» JpanBaptiste 'in çalısma odasma enburg'daki gıbi.o yor.» dedim «Ne gibi hortUıklardjn Bu hayaleti o anda ve or?hta girince az kalsm Moreau'nun merJeanBaptiste yorgun bir hslle korkuvorsın? » t^ielemeşe karar vernim. O zamer büstüne caıpıyordum. Neyse gerindi. sonra çüiümsiyerek: «Ne «Vasa'ların hortîpkl^rınH^n. m'n ne olursa olsun rahat rahat ue! yordamile JeanBaptiste'in ya istiyormus hortlak?» dive sordu. Vasa hpııednnınm son Kr'lı, sür yur lu. tak odasma gecen odanın kapısmı «G^'diğini habsr ve'mek isti sünde ol?n. bilnorsun. Viyana top «JeanBaptiste,n dedim, «Isbuldum. Açtım... Bir tabancanm yor saHec»') dedim ve bir ko'.tuğa lanüsında kendi&inin ve oc'ıvvın ' npmlusile kars.laştım! kuruldum. «Vaktile bi> generalle İsvec tahtında hakkı olduğunu ileri veçte bal gibi Bernadotte hanedanı «altpi; t sürmektedir, buna bir fea Biri, fısıîtı halinde ve fransızca evlonip güllerler, dikenlerle dolu sürdü.» ir'?^mi'orsun » olarak: eKim o?i diye sordu. bir yatakta gerdeğe giren bir kızın 1 PO derliğin gek'z vıll'k mese ?, Bir kahkaha atüm. hortlağı.') Omuzl ^nnj kaldırdı. : ayol. İsvecüler nnu deli oH«Şu i" . JeanBaptiste benim koltugun ke «Fakat, maale«ef bszılan var kl «Hortlak Fernand, hortlak!» bsslarından atmışlar. Sahiden deli narına ilişti, kolunu boynuma doFemand'ın güeüne gitmişti: senin muh.='?fetten korku^an Ana mi?» «Kraliçemiz beni koıkuttular» ladı. yasadan ayrıldığını sövlüvorlar,» cTuttuğu sivRSPt muhakkak kı dedim ve bavmı rbür tarafa eevirdedi. «Peki, hortlak burada bulundelice bir sev. Müttefikler. tabiî. •Jim «İsveçliler basın hürrivctıne duğunu niçin bu gece haber veArkasında gecelik entarisi vardı, onun ileri sürdüğü şeyi reddatt'ler. çok değer veriyorlsr, ysvrııtn... Ve tabancayı da hâlâ bana doğru tutu riyor? » Başka türlü de vapamazlardı, cünsenin her eazete kapat's'nd». seni «Çünkü o dediğim gecenin yir vordu. kü o korkunç mi'.cadele esnasınJa tahttan vazgeçirmevi kafplarına «Sen hep böyle Kral hazret mi beş'nci yıldönümü bu gece.» ben...» koyan bir iki kışi daha peyda olulerinin kapısında mı uyursun?» di «Aman Allah!» diye haykırdı. «Tasa etrre kfnHine hunlnrı, yor.» ye sordum. «Evlenmemizin gümü} yıldönümü. JeanBsptiste. İsveçliler onlara ^eoyle mi?» ! «Evet» dedi. «Mareşal korkunin vaptıSm ivilikteri pek ivi b'li G»ri «pri eitti' «Evet» dedim ve ona biraz yorlar. Memleketleıine refah ve yor da.» «S'hi m i ' Övlevs». korkuia| Obür kapı ardına kadar açıldı daha sokuMum. «Şu koca Isveçte serveti seııin getiırfifetni bilivorlar.i rım s=d=ce evham değilmiş, bak. ve JeanEaptiste görundü. Yeşıl de bunu bizden başka hatırlıyan Vasa Prpnsi.. » «Evet, evet ama, muhalefet... > I siperini almnın üzerine doğru it yok. Ne top atıyorlar, ne mekteb «JeanBapti«t<?,» dedim «Vacocuklan manzume okuyor, ne de «Muhalefet Vasa'lardan hiç sa Prensinin adım anan bile yok. miştibahsedivor mu?» «Bu da nesüo diye haykırdı. mızıka çalıyor! Ne güzel, değil mi. A:h gecen tek prens.. Oscar.» «Yok, hiç bahsetmeHi. Fakat. Jp.inBaptiste?» Diz bükerek selâm verdim: Rahat bir nefes aldı: kenr'ine Hberal adı veren bir muPek bitkin bir halle: «Çok uzun j «Bir hortlak huzura kabul e «Selıi mi sövlüvorsun? Bak bir yol katettik!» dedi ve oasını halefet oıtaya cıktışını fafzedelim. bakalım bana: Doğıu mu söyledidümesinı rica ediyor, efendimiz » omzuma dayadı. «Sonunda da sen ihtilâle kapı açılHı demektir!» Fernand, asker karyolasını bir ğin?» «Ama saçma konu^uyorsun!» kenaıa ittı ve ben kendimı Dıott gene bana geldin» ninBholm'a geldiğimdenbori ilk de «Yolun nihayetine vardın, dedim. «İsveçliler ne istedıkJerinı (Ark»5i T«r)