Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 Temmuz 1954 KiuııııııııııııııııııııııııııtııııtıııııııııınıııiHiıttf I Kumarbazlar Kralı Yunanh Nik'in maceralan I 19 Kırk üç yıllık kumar hayatında elinden yarım milyar dolar geçü! Asırfa Hikundarlar, Vezîr Te Kmnandanlar İHCÜ I | MERAKLI BAHİSLER j f Padişah Abdülmecid Yazaa: Halik Y. Şehsüvaroğlı Bir sabah saat dörtte muazzam bir atom denense infilâkı Las Ve1 gas'taki binalaruı carnlaıını sarstı ve etrafa göz kamaştırıcı bir neon i Abdülmecid Otuz biriodl O*aydmhğı sactı. . manlı padişahı olan Abdülmecid Fakat, kımse buna aH'rmadı. Mu H. Mabjnudun Bezmialem kadmhim bir şey değildi ki: ÂJimler gcj dan 28 nisan 1823 te dunyaya geYalrtu Fransada bir milyondan ne kâinat kanunlarüe oynuyorları len cğludur. faıla (kararma hastası) bulundufu dı. II. Mahmud oğullannı, yaptığı tszannedilmektedir. ügililer bu hasYalnız, ikı s. at sorua bütün Las | lahatı yürütecek bır tahsii ve tertalığı şu şekilde tarif ediyorlar: Vegas şehri yerinde» oynanuştı. j biyede yetiştirmek iatemiş, onlara « Bu hastalık bilhassa kadmlar Zira. siımdi herkes hakikaten ilgi [ dınî dersler, edebiyat ve tarihJe arasında yayılmıştır. Bir kadın. vencı bir bâdise karşısında butu' beraber fransızca derslerı d* föskendinden biraz daha fazla karar1 nuyordu. mı? bir kadin görünce. hasta'.ığsn tertmişti. İnfüâktan yanm saat sonra. Ada tesiri altında, ondan da fazla { Abdülmeadin 1249 (1833) senesı meııkanuı kuroar kralı Yunanlı güneş aJtında kalmanın lüzumunu ı rebıülevvelinin 14. çarşamba guNık bir oyunda 90 bin dol.ır kavhissebnektedir. Şimdiye kadar ba , nü Beylerbeyinde İstavroz sarabetmişti! ! hastabğa deva bulunamatnıştır. yında (hatzni şerif) duası ve 1251 Bu h beı sehre yayılınca, akın Güneş altında lüzumundan fazla (1835) senesi muharreminin 23. akın ahalı. kumann oynanrntkta kalarak kendi kendine işkence ya! gunu biraderi Abdülâziz Efendile olduğu Flamingo oteline doğru opan, kavrulan ve geceyi de ıstırabberaber Kâğıdhanede sünnet düla koyuldu. O iaatte uyanraak Adeti lar içinde geciren bu hastalan teğünleri yapdmıştı. olmıyan kimsehr bı!e. boyjnijğdavi etmenin çaresi de kolay kolay Bu her ıki merasim büyük şenlaımı bağlamadan. h ttâ sıoıtık ttr bulunmıyacaktır s J likleri ve hediyeler teatisini mucib liklerle ve şiş şiş gözle. otele knşBazı doktorlar, hastalığın mev olmuş, Bezmialem Kadınefendi oğmuşlardı. «iimle alâkah oldusunu, kış gelunun hatmi şerif duasına gelen Kuzey taraflsrındaki deneme salince geçtiğini söylemigterse de, padişaha (pırlanta cevahirli kutu) hasında atom bombaıinm nantar baa tıb cevreleri her yaz mevsimi hediye etmiş, II. Mahmud da sünbıçimi bulutu daha dağılm.Jan. başgösteren bu (kararma hastalığr) Flamingo otelinde müthiş bir t.znet düğününde büyük oğhı Abdül rağmen güzel yüzünü, siyah bir sa nın tahribat yapügın» kanidirler. labalık toplanmıştı. mecide (yakası ptrlanta cevahnii kal süslüyor, tavrmda bir ciddiyet **• KalabalığiD ortasında bu 'arıhî hırvani ile sstreJik pırlanta ce ve metaztet görünüyor. Kıyafeti baNeden bühassa kadmlar güneş hâdisenin kahramanı duruvaftj vahirli düğmeler ve kopçalar) ver basıam aynı. o da sorguçlu kırmıaltmda kavrubnak lüzumunu hisUzun boylu, sakın gdıunüşlü. ş k mişti. Aynca hocalar, alâkalılar, zı bir fes, mavi bir manto giymiş ) sediyoriar? Bir Fransız kadm mug.\inmiş bir adamdı bu. Omjzl n sarayklar, muzikacılar bir çok heMoltke'nin tasvirini kısmen yap harriri anket yapnuf r e şu neticer.ın masaya abanmaktan çöknuıs diyeier almıslardı. tığı Suhaa Abdülmecid zayıf ve ye varmıştır: tan kendilerini alamadılar. Çünkü olduğu göze çarpıyordu Üzprinc Abdülmecid tahsilrnde büyük bir narin yapıhydı. Üzerinde sık ve t Kadınlar. sizi çok iyi gorü bilhassa plâjlarda ve sayfiyekrKralı bir sinema yildızının kumar kırlaşmış saçlannm bir iki peıçem istıdad göstermış, hüsnü hattı, ho ince çiçekbozuklan bulunan uzun, yorum, sanki on yıl gencleşmişsi•ynayışını seyerdiyor haiinde düştüğü geruş alnı sararde kararmı» bir kadm vücuc?lannın takdirlerini çeken bir soluk bir yüzü vardı. Burnu bü niz. sözlerini işıtebilmek icin kamıs.. gözleri derinliğini kaybetmiş" Lost Frontier oteunde Ava GardBir çok kumarbazlar kazandıkları dü kum rengi ve güneşin ısığı : mıikemn>eliyette ilerletmiş, klâsik. yükçe, sadası kalın \e gürdü. Ba rarma hastahğından bir türiü kurti. Etrahndakı k. labahğa bakıyor. ner ile dans ediyordu. Arkasında ıçın meşhur olmuşlaıdır. Nik in ile ahesk kuruyor. Kalbuki beyaz dınî derslerde, edebiyatta, fransız şına ağzı geniş, koyu renkte bir tulamamaktadırlar.» fakat görmıiyor gibi idi. guzel bir smokin vardı. Fakat, dal şolıreti ıse kaybettiğı kum.ıla.la cada da çalışkan, dikkatli ve iyi bir Kararma hastalığının bir hastalık bir TÜcud, bu kompozisyon içinde fes, sırtına önü düz, alaturka bir Kımtldamadan duruyor, yalnız gınlığına gelmij, kahverengibevaz kurulıuuştur. Kazandıklan sonra çe setre il«, kı^lan siyah, yazları bevaz olmadığıru iddia edenler şöyle di çiğ bir manzara arzedryor. Aynı manikürlü parmakları kumar roar ayaiıkabısıııın bir tekini ayağında kilmez, oynamağa devam eder. Kay talebe olarak tanınmıştı. zamanda, kararmif bir vücudde, bir 1838 yılında henüz on altı ya panlalon giverdi. Setresinin üze yorlar: kalariie oynuyordu. beder. Gene devam e<ier... Böyleunuunuştu« Geçen sene moda. pembe çok hatalar gözd«n uzaklaşıyor, le*ine kılıç kuşanır, her mevsimde Kumarbazlar kralı t:m on bin Üç gün sonra New York'un meş ce, kazanc ve kayıb bırbirinı ko şında bulunan Abdülmecid Efenkeler görülmez oluyor, hattâ boşdolanna yeniden oyuna başiamak hur muharrirlerinden biri »ütu valar. Tam bir hafta uyumadan dinin çiçek hastalığına tutulması, üstüne yakası âüz, etekleri uzun renkteydi. Buna rağmen gene de kadınlar güne; altında kavrulmak hıkiar bil* doluyorü Kararma, deri b ' ' «ako alırdl. başta II. Mahmud olmak üzere büüzereydi. tombulca ve ev ıianrmı nunda şöyle yazıyordu: kumar oynadığı olmuştur. tün sarayı telâşlandırmış, bilhassa Tabiartı titiz ve sinirliydi Üstükılıklı bir fcadın masaya yaklaştı Kadınsız adam «Yunanlı Nik'in son günlerde re bir ona. bir öteki kumarbazlara talii o kadar kötu gıdiyor ki, uNik şöhretten kaçüğı gıbi servet SuHan Mahmud ilk velıahdı Ab ne başıno haricden hiç bir şeyin bakarak. alcak sesle "Hişt'» rtdi ğursuzluğu yennıek için mahsus bir de aramaz. Basit bir hayat yaşar. dülhamid Efendiyi on dört yaşla dokunnasuu istemezdi. Kullandığı HASTAUĞ1N MCVSİMİ VOKTUR • Yunanlı Nik hanginiz?» da zaman zaayağına kahverengibcyaz ayak Lcst Fıontıer otelınin günde on do ™da bu hastalıktan kaybettiğın 1 Günün kahramanı, zihnirleki kabı giymiş .» larlık, yani orta sınıf, bu daıre den bütun hekimlen hastalığın bir man mikroblandı diye yaktırdıgı. v a h u d d e n i z e hesablan bir an için unutmağa caathrdığı olurdu. KeBir k. ç gun sonra, at yanşların sinde oturur. Odasmda ne kitab an i evvel tedavisine memur eyle ! dilerden hiç hoşlanrnazdı. Tophane " llşarak cğır ağır döndu: vardır. ne tablo. hattâ ne de bir rajşt da müşte:ek bahisleıe karışanların gunler k a r «Yunanlı Nik dıye kımse yok. ^af?I}a C e I d i ?ldaki eoğu, talihleri yaver gitsin diye, tavla. Kıtab okumak ve biraz din j Fakat, hâzık Ubıblerin , tedbirleri dukkanların ^ . . j ı , üstünde dolasan kebavan!» dedı. lenmck ihtiyacmı duyduğu zaman bir ayaklarına siyah, bir ayakla: deva olamamış, nihayet ka ı,., . , . . . . . . " " " * " " "•^ Kadıtun ağn bir karıs. açık kalHills'teki derdemezhebınden toıık rına kahverengıbeyaz ayakkebı Kal fornıyays, Beverly Mer™ . t ; vr, d ü e r ı V a v e r l er, hukumdar gormenıştı: t ^,ı. WiLhire oteline çekilir. bütün ki yem m »,v, D u,« J m ^ ıbirinin: tertıb giymiş olarak görundüler. Kadın adında A b d «Yok mu? Nasıl olur! Dünya^ m « ı d çok konuşmasım setablan orada, bodrumdaki bir o ettiğı ilâçlarla genc şehzade kuıV e l g Yarım milyar 4«lar! tun en meşhur kumaıbazı. ayol' • dadadır. Abdülhamid diyor tarılmışu. diye haykırdı. Sonra. geri geri çeYunanh Nik bugün altmış bir k Nık otomobile. dolma kaleme, taII. Mahmudun 1839 yıh hazirakildi, adamı şöyle bir başındn tır yaşındadır ve hayatının üçte iki bancaya, hattâ not defterine bile gun Ihlamur koskune nağına kadar suzdü ve: «Sızin adı sini talih oyunlannda geçirmıştir. ihtiyac duymaz. Lâzım olunca tak nmda rahatsızhğı artmış, hekımler t e n e zzurıe gıtmeve kalkmış, araba ^JIkenaısının Çamlıcada tebdıh h a z I r l a n m l Ş ) s a a t B17 ne?» diye sordu. Bdyle bir adrmın şöhretten kaç siye biner, arkadaşlarından birinin G yapmasıru uygun bulmuşlardı. Ge | Yunanh Nik sakin bir halle masına imkân var mı* Pek tabiîdir kalemini alıp imza atar. arabaya binmek üzere p,^ ge,miş müerın yeni bendın gorulE t h e m •Bendeniz Nikola Andriya Dan ki meşhur olacaktır. Zira. bu kırk "Ruhun • huzuru icin, hiç bir mosi gıbı yorucu işlerı hastaUğına . yakta söze dalmış, kıhcına dayaniki yılUk hayatında ellnden beş dolos» diye cevab verdı. şeya kıymet ve.memek, hiç bir Bunları kendine bir takım haller yuz milyon dolarlık para gehp gec seye bağianmamak lâzımdır > diyor rağmen yapmaktan çekinmhen U. jmıs. ayaklannı çaprazvari kovmus, noiştir. Bu yarım milyar dolann da Mahmud nihayet pek bıtab olarak j muttasıl anlatıyor, tam iki üç saat veıerek söylemişti ama. kfdın çeve şimdiye kadar evlenmemiş olma kilip gittikten sonra daha ciddi bir elli milynn hrası uzun müddet o «ını da belki bununla izah edıyor Sarıkayada hemşiresi Eİ5ma Sulta avak üzerinde kalmıs. bir de saate nın koşkünde yatağa duşmüştu. bakmıslar on bir buçuk. havdi ahal aldı. Talii dönmüş ve kazan nun elinde kalmıs, kisasmda yatBroadway'in, Hollywood un ve O günlerde genc veliahd Abdül raba yerıne aitsin demiş, cok kere mağa başlamıştı: İki saat içinde. mıştır. Las Vegas'm meşhur kadınl.riîe be bütün kaybını kapadı. Uğur kadmAmerikada yalnıı geçen sene için raber eezdi*i gazinolara. lokanta mecıd de valdesile, beraber Çamb boyle üç saat avak üstünde durdudzydr Ona «meşhut••• dıye hıtab de kumarbazlann elinden geçen lara. bslolara gittiği olur, fkat ka cada Esnıa Sultan koşküne müca Şu olurdu. Karsısmdaki artık daetmi? ve akitnı başma toplamasına paraların yekunu yirmi mılyar doyanamaz bir hale gelir, e yoruldınlarla kumar oynadığı hıç gd vır bir koşke gslmişler. akşam saImkân vermışti lar olsrak hesablanıyor. Yani Ko rülmemiştir bah paaışahın vaziyetını bekleme mazdı) re harbınin mal olduğu masr;ftan Kususi doktoru Spitzer de pek Şöhretten kaçman meşhur »Erkeküâe ykışmaz!" d'vor. ye başlamışlardı. Yunanlı Nik şöhretten nefret e beş milyaî daha fâzla! Bu kadar Husrev Paşa da, sıyasî hasımla yakmdan tanıdığı eenc hukumdar Yunanlı Nik'in dsicın kim^elere, muazzam paralarla oymvan bir dün der: ha'aya, kazaya tahamnv.Hu yok rmdan devlet ıdaresini kurtarıp e hakkında şunları yazmaktadır: (Sul yada Yunanlı Nîk'e kr?l olarak balıne geçirmek hırsile, Sultan Mah ; t a n Abdülmecid pederinden sıkı bir «Bizim meslekte şöhretin artur. tert e kasından ekseriya hapis cezası ge kılması şüphesiz ki boş bir şöhret «Lokantada bir gaıson çorba mudun hasta yattığı köşkün alt ka Im e l >'yr Körnıüş. ezcümle mükemb i fen dolayı değildir. lirü diyor. müslünrana lüzumu olan kâsesfrıi ba'nmr'an PJPŞI mahsus ge tmda bır odada gizli olarak bulue leri n e r e v v e l et Nik. her şeyden 5nce, büyük " Buna rağmen. Nik meşhurdur ve f?k?t k»zara ü nuyor ve kendi yetiştırmeleıındDn Ş >' cirsın, zarifane soz söyler ve para ile oynıyan kumarbazdır. Baş 7e:ime bir daml=ı dokecek olursa Saıd, Hahl Rıfat Paşalardan her 1 ™^ şöh etin en yuksek derecesine ula^mışür. Her yıl Las Vegas'a ge kalaıı bir iki dolanna oynarlar kizanm» diyor «Zira aklı ba=;nda an hastanın sıhhi durumunu öğre yazar, kimsenin cö'Tnediğini bilir• • » H se, mükemmel surette ata da biner lcnlerden binlerce kişi onu hıç ken o salona girer gınnez rakm adsmla nihavet b : r aila=mava va niyordu. Ahalinin karsısına çıktığı zaman olm. zsa bir kere görebilmek için lar derhal büyür ve önlerine dizi rılabihr, fakat îhmaklârla, aptal1 temmuz 1839 sabahı ölüm hatabii besasetini. cismanî metanetidizi sıfırlar =ıralanır bs'vuımadık çare bırakmaz. larla ne konu^^bi'irsiniz'» berinı ılk evvel Husrev Paşa almış ni ne sebebe mebni sakladığına bir Yur.aniı Nik'in şohretini temin Ş?hirdeki gazinoların sahible.ınGELECEK YAZI: C.İMf'den İı ve derhal civarda bulunan veliah türlü aklım ermedi. den biri: «Seyrcilerin arasında cu eden noktalarrîan biri de, cesur bir miıe. İzmirden Ameril<a\a. HİOEYİ 1OZMA2 da koşarak ılk defa kendısı bıat I GRİPtN. fazla güneşte durkumarbaz olmasıdır. Bugün mütm>ra yapan artistlere haftada kıı k Bu gibi hallerde nazarlarmın bîKALkl VE etmış ve bu ara sadaret makamını n tnaktan mütevellit baş agrısı bin dolar verivo uz eene öyleyk n hiş zengındır. yarın bakarsmız beş tdbiığı ve fersizliğı, vaziyetının ıhBOBREKLEM •1 geçiımeye muvaffak olmustu 2e parasızdır, öbür gün eskisinden \e tınklığa karşı başarı ile D"v'«>t tshvil'eri V. labahğı en fazla çeken Nik» dımalkârane oluşu pek çok dcfal r YORMAZ On yedi yasında tahta çıkan Abzengin ol bilir. Kırk iki v.llık «mes kulUnıhr. >or. nazarı hayretimi celbetti. Sultan 1 dünkü muanırlcicr duimecidi i ]» çorenlerden biri o lek» hayatında tam yetmiş üç keAbdülmecid umumu beytiyede gaKambıyo Bor^.asmda dpvlet bayaDİann nıuayy«n tamanlar< Geçen yaz Las Vegas gazetelere bEtmış çıkmıştır. n UEcrine hanretlı muameleler fcayde tarihlerde yazbaşı rütbesıle ordu yet idareli ve hayııhshtır. Zulüm rinden biri şehre gelen yabancılar daki Mocılarında alınması (aymuzda müşavir Dulunan Mareşal elinden şelmez, oğullarının tahiil dl'.mls'lr. K^ndisi bunu anlaürken şöyle ara^ında bir anket yapmış ve: "Gü BılhFssa. yüzrte 5 faizl! devlet tah Moltke'dır. dalıdıı ve terbiyesine son derece dikkat eYillerl uzerlne tslrr fa^l» o<mıi"*!ir n»v Nevada'nın t=biat hârikaiarııı diyor' Moltke. tahta çıktığı ilk günler j der.) Yıı*de S 951 tahvıllerı 101 45 ve 953 "Geüp geçme kâinatın kanucisn hangisini gormek istersiniz?» de Abdülmecid tarafınHan BeylerFıansız edıbi Lsımrtin de Ahnudur. Yıldızlarla peykler. insai ler de 101.60 kurusa cıfc lu^'ır diye Bormuştu. «navi^^senetleri fiatları da beyi saravmda huzura kabu) o!un j ciülmecidı ılk defa Ihlamur kasrmCevvblsr arasmHa en basta «Yu larla eşyalar hen gelip 2eç?r . Ve bır muştur. Alman maresali intıbala d= görmüş ve inttbalannı şoyle nsnlı Nik'i" gelij'o du Meşhur bu deâsiklik kâinata dunyaya t?İhrac&tta a/Hİma rını şoyle nak'.'tmcktedir: (Padişa [ te«bit evlcmiştir: Hoover bendleri bile ondan sekiz jelik verir. İşlenmiyen demir pa? Ölu mevslm dolsvısile li *•' tutar. Kö'skr «i'rrV^n cö?lr>runle hı, babası mcrhumun ıki sene evyapılnn lbracatta buvun »» • oy eksik almışü. hı aradım. Abdülmecid soKumarbaz'ar dünya.Mnda N'k'in "Fakat. kavbettikleri zaman can mu^ahede ed îmektedir D'in muhtelıf vel huzuruna çıktığım'Z Beyleıbe?n az ışıklı bir kö^eîi.ı !e pen yi saıayının aynı odas'nda gördük jöhreti o derecededir ki goze çar larına kıvanlar da var! İşte buna 4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir Çeklen Sultan Mahmudu andırdı cere ilr Huvar ar^^ında göl *st»3ri p^cak bir şey yapü mı hab:r A aklım e'mez' Ben bvınl rı tabist ve maddeve In:113ar etmsstır •ilmmış bir halde ayakta Ju. >y:rB u n l n t o n a 0 980 l i r a c l l r Aldığınız mustahzarın hakiki GRIPIN olup olrnadığına ğından ben âdeta karşımda merme.ikanın bir uci'nr'?n obür ucu kâırat kanıınlanna karşı gelmese t "' " sdu. bilhassa dikkat ediniz. Taklitlerinden sakınınız ! • . . . , , . . ! Aliksdarlar venl rejlmüı il*nı İle bumu görmüş gibi oldum. ns kadar derhal duyulur. „, , n ^ , n r n a rtoşr,: l b Meselâ, iki yıl önce Las Veg:s"a cahsan geri msanlar olarak goru; b e r a H eartacpğını lfadel ?etmettedirier n . On yedi yasında bulunmasma (Arkası var) cstın r b u Kadınlara musallat olan ve doktorları fazlasile telâşlandıran "kararma hastalığı^ Yaz sıcaklarında BAŞ AĞRILARINA KARŞI GRİPİN lerin gerilmesini saglayarak dü güzeüeştiriyor.» Güneş altmda kavmfaaayı miyen kadmlar yok mu? Fransada bunlar azmlıkte ohnakla beıabef kendi görüşlermi de müdaiaa *iiyor ve taraftar toplamaya çahşıyor lar. Bunlar da ja noktalar ttnriade duruyorlar: lCaranna, bir Eraduuıı vüeuâO* nü sakil vapıyar. Baa yeriec daha fazla, bazılan da daha az karmrdığından ortaya hakikaten | ve çirkin blr vücud çıkıvor. ı len işkence de caba! Bir ! gibi ktzarmış kadın vü~ i >ön, j daha sonralan karsracağı bılinse de, ne kadar sakil bir manzara arzettiği ortada... * * * Bir Fransız doktoru, memleketteki bir milyondan fazla (kararma hastasını) tedavi etmenin imkânsızlığı karşısınd» bunlara elzem bazı tavsiyelerde bulunmay» dojru görmüştür. Bu tavsiyeleri ^le îunlsrdır: 1 Birden bütün vücydünîkıu güneşe vermeyin, birden kararmaya teşebbüs etmeyiniz. Çünkü Jnsan vücudünün ban yerleri gfines ışıklanna daha iyi dayarur, bazı yerleri Ise tahriş olur, yara yapar. Bk olarak ayaklannızı, balcbrlan, kalçanm bir kısmını, çene v» abs', göğsü güneşe veriniz. oraları tehlikesizce kararabilir. Fakat kalç»lann yukan klsmı, omuzlar. sırtırozın fist kısmı, burun, kollann iç kısnu kendi kendine kararmabdır. Bu yerler tehlikeltdir, zora getirme yiniz. 2 Dört eön müddetle, her gfln en fazla 15 dakika güneşte kalımz. Bu müddet zarfmda tehlikesiz olaK vücud yerlerini ^üneşe gösteriniz. Dördüncü günü bütün vücudünüzü karartma tabiyesıne terkediniz. 3 tiddia edilenlerin tamamile aksin» olarak, insanin vücudü için en elverişli güneş ışıklsn skşama doşru 17 ile 19 arasındakilerdir. 4 Kumlar üzerinde kıp'rdamadan kalarak kararmak teb'ikslidir. Dob'îarak, oynıyarak, yuzerek, gezerek karsrmanm yollarını araştırın, vücudiin'iîHe lekeler husıı'e Selme^ini de önler ve sıhhi bir şekilde karanrsınız. *** Bu tavsiyeleri yapan doktorun bir de itirafı var En büyük tehlike, güneş değıl, fakat kıskançhk! Tavsiyelerimi kabul eden bır çok kadmlar biliyorum ki, kendinden daha fajla kararrnış birisini gorünce, her >şeyi unutuyor, sabahtan akşama Varîar güneş altmda kalıyor, kendi '^»ndine işkence yapıyor Bu bir hastalık değiklir de nedir | GRİPİN Nasıl olur! Eizsız taç töreni yapıhr rr.ı hiç!» Bunun üzerine. hâtıra defterimi aradım buldum ve y>!la dan^eıi ilk defa olarak hâtıralanmı j'eniden yazmağa b.şladım. Sahiden başıma geldi: îsveç Kralıçesiyim! Paris, haziran 1821 Bu sabah kahvaltıda masanın üzerindekı n^ekhıblar a.asında bir mektub vardı: Neftî bir mühür mu mu. üstünde bütün dunyanın çoktan unuttuğu bu arma: Napoleon'un arması. cisveç ve Norveç KrEİıçesi Desideria hazretlenneo diye yazılmıştı. Nihayet açtım, okudum: «Efendım; "Haber aldığıma göre, oîlum, Fr nsız Impaıatoru. 15 maıüa Saint Helena adasında ölmüş. Gene rllere mahsus cenaze alayile gomülmüş. Ingiliz hükumeti mezsr*a>i:na «Napoleon.ı admın yazılmasırn mâ ni olmuş, sadece «Gcneral N Bonaparte» diye yazılma^ına izın \ermiş. Bunun üzerine ben de ..ıııezartasjn» hiç bir şey yazılmasın daha iyi» diye haber yolladım. «Şimdi bunları ben söyluyorum. Oğlum Lucien yazıyor. Lucien sık sık, beni görmeğe, Rotroya geliyor. Gözlerim görmiivor artık. ••Lucien bana o^umun h^iıralarını okumağa başladı. Napolenn bu hâtıralannı Saınt Helena'da Kont dc Monthelon'a sovleyıp yqZdırmıj. Bunların arasıncld 5 oile bu «('ıımhHriyel» m Kdebî Tefrikası:13 î SARAYLARIK «Arzl ubudiyet ederim Kra [kumaz ortadan kaldırmayı unut yenlerle dolu .. JeanBaptiste, Oscar Veliahd Prens Oscar! Kralicec çhazretleri'" dive selâm ver ma.» Kâğıdı elımden yere bıraküm. lice, Prenses Sofia Albertina di. Sonra ağır ağır doğruH.' (Sıze hatırladınv Daha başka kimler vardı acaba? fena bir haber getüdım, Kraliçem. Gülümsedim Sonra Orada ve yandaki odada daha Elçi bana bakıyordu. Hemen azaKrsl Karl 5 şubatta vefat etti» Olduğum verde, tas kesılmis gi 'metli bir tavır takınmaya çalıştım. başka kimlerin bulunduğunu e'.çi bi. kalakaldım. Tirit gibi ihtivar i cKocamın vazdığma göre ben söyledi bana, kralın nası! öldüğüKral pek tanıdığım kimse değildi J artık Isveç ve Norveç Kraliçesi ol nü de anlattı: Gözlerini JeanBapj tiste'ten hiç ayırmadan yavaş yaımusum» dedim. ln<a. o öldueıine scire . vaş son nefesini vermiş. Elçi gülümsedi Neden acaba? «Kral hazıetleri vaziyetten siElçi, JeanBaptiste'in yeni hü «Kendilerı 6 şubatta lsvec ve îi haberdar etmemı ve şu mektuNorveç Kralı IV üncü Karl Jo künadar sıfatile neler yaptığını da bu vermemı emir buyurdular » Yerimden kıpudamadım. Elçi ba hann ilân edildiler, refikalan da anlattı ve taç giyme töreninin 11 mayıste yapılacağmı söyledi. na kadar gelin mühürlü bir zarf Kıaliçe Desideria» dedi. «Sahi mi?» dedim. «11 mayısuzattı. Tcıeddüdle. mektubu aldım «Hani JeanBaptiste bana De «Buyrun oturun. Baron» de sideria denilmesine müsaade etmi ta mı?» Elçi: «Evet» dedi. «Yoksa Kral yecekti?» diye söylendim. Sonra dim. hazıetlerinin bu tarihi »eçmelerine «Kral nasıl öldü?» diye sordum. Ben de yambaşımdaki bir koltu «Gayet rahat öldüler. Şubatm bir sebeb mi var?» t» çöktüm. Zarfı açarken ellerim ilk günü bir buhran geldi. Iki gün (JeanBaptiste, BernadotteÜtriyorduBüvük bir tabaka kâğıdın üze sonra ecelin yaklaştığı anlaşılmış nin Fransız ordusrunda çavuş rütrlne JeanBaptiste alelâcele şun tır. Kra! hazretleri ile Veliahd has besi alması 11 mayısta tam yirmi tanın başından hiç ayrılmıyorlar beş yıl olacak. O gün kocamm haları karalamıstı: yatında mühim bir tarihtir.» «Sevgîlim; Isveç Kraliçesi oldun. dı.» Lutfen ona gore hareket et. AceSahnevi gözümün önünde can «Evet. doğru, Kraliçem!» lem oldu. kusura bakma. J. B. landırmsya çalıştım: StockholmZil çalıp çay söyledinv Sonra Hunif Bu mektubu okur o deki şato . HasUnın odası bekle Marceline de geldı, caylarımızı be r?ber içtik. Olup bitenden or.un haberi voktu, tabiî. Öğrenince öyle şasırdı ki elinden fıncan dustü Elçi şitti. Marceline, fincanı elinden duşürdüğıjndenberi bana öylc afs! afal bakakalm'ştıAğır ağır: «Isveç ve Norveç Kraliçesi'» dedi, sonra eene bana öyle bakmaya devam etti. «Yann matem elbisesi tedarik etmeli» dedim ve tekrar piyanova gectim. Isveç ve Norveç Veliahdi Oscar'in bestesine tek»"ar cöz gezdirdim, tekrar bir iki tusa bastım. Sonra piyanoyu kapadım «Artık piyano çalmıyacağım, Marceline» dedim. «Neden. ha!a?» «Bu kadar fena piyano çalmak Kraliçeye vakışmaz da ondan!» Marreline «Demek artık Jıılie halamı görmeye gidemiyeceğiz» dedi. «Sen Stockholm'a gideceksin, tabiî. Halbuki Julie halam seni ne kadar bekliyordu!'> «Gene giderim» dedim ve yatak odama çıkıp uzandım. Kendi kendime: «Zavalh Julie Bonaparte!» diyordum. «Şimdı sen Briikselde, Bonaparte soy admı taşıyanlan n hepsi gibi, sürgünde bulunuyorsun.» «Yüz Günler» başladığındanbeı i XVIII inci Louis'ye istida üstüne istida vermiş, Julie'nin memlekete dönmesine müsaade edilmesmi istemiîtim. hppsine de cayet nazik rrd cevabı almıştım. Her red çevabın dan sonra da Brüksele gidıp, teselli kabul etmez bir halde olan Julie'yi teseüive çalışmı>=tım. Joseph rr.i? O. Kont Survillier adı ile Amenkaya gıtti. New York civannda bir çiftlik slmış. Mektublarında hayatmdan pek raemnun görünüyor ve kansının yakında iyi olup Amerikaya şidebılecek hale geleceğine emin bulunuyor Fakat Julie öyle hasta ki nasıl gidebilecek bilmem. Hortense mi? Kont Flahanet'le beraber, bir yolunu bulup, Isviçreye kaçtı Gıdeıken de, irralı bir şekilde: "İçimızden bin g?ne yelecek ve a(,üncüsü olacak» d:yprdu «Kim ve neyin ücüncüaü o'actk?» diye sordum «Oğullarımdan biri. hanımefendi» dedı. «Napoleon.. Üçüncü Napoleon!» Hortense gibi kaçmak bahhyarlığına hepsi erişemedi. Meselâ Mareşal Ney'i yakaladılar, idam eitiler. Cumhuriyetçı veyj Bonap^.tç; olarak mimlenenlerin bır çogunu da XVIII inci Louis ya »ürdürdü. ya hapse attırdı, yahud da öldürttü. Ya bunların adını Krala veren adam. yani Fouche ne oldu oersiniz? Kral onu önee, hiîmetlerine karşılık, Zaptiye Nazırı yaptı ama, kara listedekileıîn .psi temizlenince Kral, artık /aktin gfldığıni duşunmus olacsk kl, Zaptıye Naıuuu da furgunt yollaca. Bonparte'ların geri kalanlan da İtalyad.ldr. Bir ben buradayım ve işte simdi. başsağlığına gelecek olan Kral Louis ile karşı karşıja oturmak aîabma bile katlanacağ mMsrie geldı, şamdanlan ytk'uİçimden: «Yatağın üzerine ayakkabımla uzandım diye şimdi hana söylenecek» diyordum. Ama, o sadece ışığı yüzüme tutarak ' aktı Marceline gibi o da yuzüms aval aval b"kıyordu. «Kızma, jimdi çıkaracağım ayakkablarımı» dedim. «Yeğeninden isittim olup bitenleri» dedi. nNiye bana ssn anlatmadın?» «Biliyörum aklından geçenı» dedim. «Babam sağ ols3 hiç hıwuna gitmezdi. değil mi? Söylenıene düzum yok, biliyörum » Beni soymağa başladı. «Madem kraliçe oldun, iyi hir kraliçe ol bari» diyordu. «Ne zaman gidiyoruz Stockholm'a?» JeanBaptiste'in mektubunu aldım Öyle alelaaele yszmışü ki, "beni kendine lâyık bulmuyor rru acaba?» diye düşündüm ve içime bir korku girdi. Mumun alevine tutarak kâğıdı yaktım. «Ne zaman gidiyoruz, Eugenie?,. ''Üç güne kadar. Yani Kral Louis'yi kabul etmeğe yaktim kalmıvacak Hem B'üksele gıriivoru? Julie'nin Hana ıhtiyacı var, Stockholm da u t olmasam da olur.» tumle v?r: «Desiree Clary Napoleon'un ilk sevgilisi ıdi.» Gö.üyorsunuz ja, oğlum ilk aşkuu amıünün sonuna kaâar unutmrmış. "Hctıi'fları yakında bastıracrklsr mış. Orun icin, sizden ricanr Bu cümle eıkarıUm mı, kahm mı, lutfen bilr'inn. Bulundv'mnuz >;ı»i"et bakımmdrn buna phcmnnet ve*irsiniz trhmin ediyoum. Siz na:l •sterseniz m rıln^^mnımiye öj :e I.a «Oğlum Lucien de elâm eder. nScvıie iırle » İhtiyar kcdm, gözleri pim=d'"i halde, mektuV.unu gene kendii ımzalamıştı Şu italvanea kelimeler t;ür)ukle okunuyerdu: "Letitia, Madre di Napoleone.a (Napo'.enn'ıın anrcsi LetHia.) O gün Marius'u görünce (s mdi o benim roabeyincibaş.ım oldu): «Üzerinde yasak arraj bulunan bu mektub nasıl geldi buraya kadar?» diye sordum. Iaveç elçiliğinden bjr memur Retlrdi» dedi. ..Oraya da Romadaki İsveç işw1erliâinH*n geİTrlş. Neden sordunuz, mektub pek mi mühim?» ctîzerinde Napoleon'un arması bulun.tn son mektub da ondfn.» dedim. ı Sfnden bir ric.m var: Tr»» <;iliz elçi<=ın2 biraz para yollı;slı^ Saint ITeknaVpki rr.ezara benim a» dıma hi cclenk koysunlar. İsinuİI mezara, demen lâzım » CArkaiJ var>