16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
c. muharebekri Cangıl Fransa Hindiçinî Savaşı Yazan: Aydemir Balkan 3 Paris Hindiçinfde harb uzun müddet çete savaşları halinde devarn etti. Vietminl'ılerin muntazam kuvvetieri yoktu. İyi teghiz edilmiş •e tecrübeli Fransız birliklerine, yabana lejyonlara karsı orman ^e dağlarda gerilla harbini devam ettırmek şimdilik en çıkar yoldu. Vietmini'n istiklâl propagandaaı ve beyaz insandan, Asyalı olmıyandan nefret parolası en müessir silâhlan idi. Bu hi» zamanla bölgedcn bölgeye yayüıyordu. Harb, mukavemet merkezlerine, bilhassa bu merkezleri bîrbirine bağlayan çengellerine mahdud birkaç kara ve demiryolu kavşaklanna kanlı baskınlar, karşıhklı çatısmalar halinde lürüp gidiyordu. Fransız birlikleri karşılannda açıkça savası kabul edecek bir kıt'a bulamıyoriar sinsi ve sizli bir harb medar ormanlarnun, batak pirinç tarlalannın öldürücü sıcak ve rutubetinde devam edip gidiyordu... Hindiçinî muharibieri fflhdiçinl'de harb eden Fransız kuvvetieri nelerdlr?. Geçen yazımda Fransızlann Hindiçinî harbi hak kmdakl muhtelif kanaat.eiinl sıralarken bilhass» Fransamn Hindiçinfdeld milll menfaatlerlnden bah•etmistlm. Fransızlann da sık sık tekrartadıklan bu menfaatleri korvmak içln Hindiçinl'ye gönderdikItri ardn İM ficretli gönüllülerden »ute»ekkUdl. Franıa hflkumetl askerllk çağına gelmi» veya askerllk Sdevlnl yapmakta olan bir Fransra HindlçLntye »evkedemlyordu. Vletmin harbine ancak gönüllü olarak kahlmak lstiyenler gSnderilmekte İdi. G5nüllü olarak bttyük bir kısmı yabancılardan olmak fizere mühlnj kuvvetler toplsnabfldl. Bu da Hlndiçinî'deki çete harbini kamçılamak Için kâfl ldl. Gönüllülerin ücretlerl oldukça dolgundu. Meselâ bir erln elme bütün masrafları hariç bizbn paramızla dört yüz llra kadar para geçmekte idi. Bir yüzbası aynı şartlarla iki bin sekix yüz lira kazanmakta idi.. Fransız kıt'alanna gellnce tyabancı lejyon», paraşütçü ve kotnando birlikleri ve bunhra bng!ı Vletnam kuvvetieri Hindiçinî muhariblerinin çekirdegini teşkil ediycrlardı. Bu birliklerin hemen bepsi lyt teçhiz edilmişti. Oomafik »llâhlan ve motörlü vasıtalan boldu. Aynca Fransızlar Hindiçinlve mühim bir havm kuvvett de yollamışlardı. cıYabana Lejyon» a bağlı blrlikler isimlerinden de anlaşılaeağı gibl hemen hemen kâmilen yabancılardan müteşekldldi. Paraşütçü ve komando kıt'alarmın Içinde de çok miktarda Alman vardı. Bunlann büyük bir kısmı Fransa ve Almanya muharebelerinde Fransızlar tarafından esir edilen SS mensublan idi. Hindiçin! lejyonuna katılmak suretile hem esaretten, belki hem de mahkumiyetten kurtulacaklan kendilerine anlatilmıştı. Son Dien Bien Fu harblerinde garnizonda esir edilen kıt'alann içinde beş bin kadar da Alman bu'jnmaktaydı. Hattâ Alman basını, buradaki mukavemeti bir Alman Fransız müşterek hareketi, Avrupa ordusunun bir sembolü o larak göstermeğe çalışmıştı. Hındiçini birüklerinde gene çok miktarda Kuzey Afıikahlar, Faslı!ar ve Tunuslular da vardı. Fransre subaylan Buna mukabil subaylar tamamen Fransızdı. Hindiçinî harbi Fransaya çok subaya mal olmakta idi. Vietmin çetecileri bilhassa subaylan kollamakta Idi. Gene gönüllü usulü olmasma rağmen Fransanın Harb Okulu SalntCyT'den her dönem roezun olan subaylann yansından fazlası Hindiçinîye gitmekte idi. Fransız subaylan daima iyi harb etmişlerdir. Fransızlarda doğuştan olan kurnazlık ve mücadeleciliğe subaylığın mes'uliyet ve komuta hisleri eklenmekte ve bu hisler gene Fransızlara hâs olan nemelSıuncıhğı ve kaygısızhğı elbet bilmecburiye sllip ?6türmektedir. O zunan Fransız mbayı mflkemmel ev*af kazanmaktadır. 1940 bahannda Fransa muharebe'.erinde bir ay içinde Fransa ordusu ylrmi dört bta subay mevcudunun on flç bininl kaybetmiştl. Bu rakam iae ebet bb jey Ifade etmektedlr. Hindiçtnt »avajlannda ıfaıai •• görünmlyen bir dflsmanla mücadelenln gtiçlöffl yanmda IkHmln ve tabiatm tahammülfers» şartlannı da hesaba karmak lâzımdı. Genis ve s;k Ongel ormanlan, bataklıklar sarp dağlat, uçsuı bucaksız «razlde dost mu düşman mı olduğu bilinmfyen bölgelerfn armsında vznnıp gidlyorlardı. Cengel'de her an baskın» u^ramak tehlikesl yanında tropikal flcllmfaı çeşidli belâlan ile de becelleçmek lâzımdı.. Rutubet ve ııcak, gelen takvlye kıt'alannın !lk diişmanlan İdi. Malarya Ise bfltun tedbtrlere ratmen katt surette önlenememiştl. Yol dlye blr şey mevcud defU* Garnl7onlara lkmal ya tnsan sırtmda yahud kavadan yapılmakta idi. Kavumcu sıcaklardan sonra muson yafmurlan bashyor, bütön garnlzonlar, agırhklan toplan. tufekleri, cadırlan lle çamura gömölüyoriar, slperler yapışkan bh balçık halbı» ffellyorlardı. Yör yJrrnl bln klsllik bir ordu aylarca muson tufanlannın İçinde hareketslz blr dururna HilşOyor. Vletmin baskmlan İM bu zamanlarda daha muz'ic ve hırpalf olıjyorda..CeH^el muharfblerinln savas şartlan »"înisrdı.. fDevamı var) BÜYÜKDERE BOSrOR PALAS Gadnosunda Her «ksam maestro Kemal AKIL idaresind» CUMHURlYET 8 Ha7İran 1954 f 1 K Ö Ş E M D E N | 1 ABAHTAN ABAHA... Kazalara çanak tutuyoruz! Ün, Mardinden gelea şöyle bir haber vardı: ^ «Ömerliden 50 yolcn il« gelen bir kamyon, şehrtauıe 17 kllometrede bulunan Kabala köytt civannda devrildi: 4 kişi Bldü, 44 kişi yaralandı. Kazazedelerden 33 tt ağır dunımdadır, 15 uıdea öınld keslbniştİT. Kiminbı göıü patlamıs, kirainin yüzü tanmmıyacak hale gelmiş. ve vücudlerl paramparç* olmuştur. Başı ezilen gene bir kadınm emzirdiği 10 aylık yavrusu, an» kucağında korunduğu Içm sapasağlam kurtulmuştur. Şoför kaçmıştır.» *** Kolekslyonlan kanşhnn... Sen»de kaç tane bu gibi kaza?... Dünyanm adı bilinmedik ecnebi divarlarmda dü«îen nçaklarda ölenlerl dehsetle siitun «ütun yanyonız v giinlerce bahis konusu yapıyorua, haklarında miinakasa ediyorn» <J«, kendi vatanımızda karayollan t»şıtma kurban gitmeleri tolafan» sanıyornz. Hele kamyoaun Içl tıklım hklım köylii doldnys», metnl okumajh çok defa lüznmsn» tayıyonız. Ölümiin tabii«fle dahl «avaşıp ömrii n7atmanın benee çarelerl bulunmnsken. kntıyon kaıalarfle savasıp su felâketleri biraı olsun 5nlemenln hattâ en baslt, en kolay yollannı nramıvoruz. Çok kahihatliyiz . Kazazedelerla on narmatı vakamızdarlır... Hanl dcrler ki: »Kaza. Relivorum diye. baçırmsz!» Bu kazalar, »ksine, b«fıra bagıra ^eliyorlar. Bunlar, gftriiniir karalardır. Şöyle H: *** Bn 2 mayıs rünü Demoknıt v« Halkoı şeflerin Çankayarlakl sefim sandıgına ovlarmı stmalarmı seyredip, resimieHnl çektim. Artık ga7etecilik vaıifem bittiğinden, eskldrn bildi6irn yerlerl seyrederek ahali am^ınHa a?'r aktak îstanbula dönme&e kamr verdîm. Bu diisünre ile. Boluya ksda* hir otnbüs hiletî aldım. Pİ7zat şahid oiduklanmı anlatayıtn: Ibtimal cok kim»e sehrrlerarası dolasmadılı icin pek bilmes: m zamanda Ankarnva blr santrml garat >aı»ılmıstır. Demlrvnllanna teslıîh edilirse, Masvon savılmaı, gta «tavılır. Ama, hnrasını blr tek ldare tiletmiyor: koraman bir saha ftzerinp, her firma, aynı blçlm yonlara tabelasını asmıs. Han»J Istikametlere vaüita tikleri li7erler)nHe yaniı; Eı»uıuıı>» mı istenlnh? Samsuna mı? Istanhula mı? Adanaya mı? Hepsi var. Dükkânlann önünde otobflsler ml*«;ta bekliyor. Kiml benzin alryor, kiml esya yiiklüyor veya bosaltiTor. Cı?irtkanlar da şifail reklâm yapıyhrlar. HUIÂM, bnrada yurdun her t a n fına ls!eyen vasıtalan kontrol «tmek mümkündiir ve ehemdir, kontrol ya hie yapılmıyor, bie semere vermlyor. Diğer sfhirlerimhde de bftyflk rarajiar vardır. Oralarda da koatroJ mUmkündür. LAkin arabeJa* konrrol edilmiyor. *** Me^plâ benim bindlğim otobüsfl», mntSrunde o wkil blr boraklnk vardı ki. mntör kızmasıo dlye 5a kapa«ın mütenıadiyen açık tutulması irab ediyordu. Bn özür, yolda ha^ıl olmadı. Hareketinden evvel dahi şoför tarafından bllinmekt* idi. Aynı arabaniB Hr fH taat f»e« yoiculuçu yapacah da Snceden raalum oldueu halde. projektörlerl j»ı>m«maMa idi. Karçıdan gelen •rahalara. iç lâmbalanmızi söndüruy yataraktan işaret verdik. durduk. Iste bu derece bozuk bir araba ve emsali kamyon ve otobüsler, yeni kurdueumnz guy« modera sanrml jarajlardan yola çıkarhhyor. Aradığımıı belâ da geltp eatıyor (1). Hareket noktalarmı blrer m v ye»e ve tamir merked yaptnak raretile, senevî can ve mal kaybuma mutlaka azalaraktır. Bu da. aagarl himmet istiyen hayli b«sit bir teknik istir. Athenagoras'ı Gencler tııtuvor Patriğin Fener kilisesinde yaptığı jslahat baa mutaassıblarm hosuna gîtmemekle beraber, bilhassa gene zümre tar«fından tas^b ediliyor Fener Patrikhanesinde Athenagoras Sensinod ihülâfı henüz halledilmiş değildir. Patrik, dâvayı lzah Için Atinaya da bir heyet göndermiştir. Gencler Athenagoras'ı tutmaktadır. Patrlkhaney» vt gene »ömreye mensub biri, bir muharrirünlr» |u izahati vermiştir: t Patrik Athenagora» tarafından yapılmakta olan ıslahatın siyasetle hlç bir alâkan bulunmadığını «iıe temtn ederim. Patrik, genij bir fikir «ahibi olup bugünkü dünyanm gidi}ini pek İyi •nlaroı», Rum halkının geri kaldığını görerek bunlan kara taassubdan kurtarma yolunu ihtiyar etmifür. Meselâ Baj muhalefet nızamı, ruhlarda da vardır. Bu türlü bir ikilik ruhta kupapaz şunları yapmıstır: rulamadı mı, muhalefctsi2 bir ceEvvelce klllsed* kira 11» kursu mlyet gibi onda hürriyetten eser rerllirdl. Bu uıultt kaldırnujtır. kaunaı. Tek kudretli, tek sesll, tek tbadet mahalll tdraya verillr mi? taraflı blr ruh; tam bir esaret içinde KllLsenin ortaamda bir parmaklık demektir. vardı. Zenginler parmaklıJın 1leriKalabalıktan çekilip de rihnimJıl rinde, ftkaralar gerisinde dururdu. geçici fikirlerden temiıledikten sonPatrik bunu da ortadan kaldırdı. ra ehemmiyetli bulduğumuz bir koSensinodfiMsınınevlenmelerine t« nu Ostünde düşünmeğe, ihtimallerl BİR IIESAB AÇTIRIRSANIZ raftar gfirflndfl. Bazı kabul tören birer birer göz önüne getırmege lertne kadınlan da akb. Fakat, bu başladık mı bu lç muhavere, «Jıp yürür. Ruhumuzda bîrbirine karşıt ve buna benzer ıslahatın birbirinl iki kişi vardır. Biri doldurmağa çatakib edlsl müteasaıb kimselerln kesldeslnde lısırken Bbürü boşaltmağa ugraşır. hoşuna gitmlyordu. Bunlar: tBlzi O zaman doluya koruı, almaz; bosa frenk yapacak. Katolikliğe gidlyor!» koruz, dolmaz. Blri in=nma volunu gibl ıSzlerle Başpapazm aleyhiode tutup rahata ermek isterken öbii0 kazanaVıi1ir<Jnizblr cereyan yaratmiŞİardır. Bilhas nuziblik eder, şeytanlaşır; bir.bir sa Senjlnod papazlannın, kararların türlü şüphenln huzursu?lııçunu or# mutlaka Sensinod'dan çıkması hak tay» döküp sürerek düşünme bur Ailenize verebileccğiniz en güzel fusunu dondürüp gider. fcnda flerl «flrdükleri arzuyu rumBjyram hediyesini kazanmak için İşte «Hür müsün"» suallnl, o iklca bıüşar eden gazetelerin destekjansınızı deneyiniz. lemeleri burünkü lhtiiâfı alevlen den biri, karşısmdakine soruyor. dirmlştir. Patrikhane bu gazetelere Şeytan nıizaclısının verdiği cevabları olduğu gibi nakledece&irn. tApostolo» Andirası lsmile intişar «Cumhuriyet» in «Eşlerine göre eeden bir mecmusda genia cevablar vermlstir. B8yle blr soruyu layın okuyucularını için »ormıyacak kadar dikkâtli olduğumu tahmin etmek, çok gü$ olmasa gereitir. Esasen dünya üstünHe kim kime boyle bir şey sorabilir? Cevab vermeğe mecburiyet duyulduğu anda hürriyet, yok demektir. İstenirse cevab verilecek, istenmezse cevab verilmlyecek bir »uali sormakta da ne mana vardır? O halde bunu kime soruyorura? Şüphenizi uyandırmadan söyleyivereyim: Kendime!.. Niçin mi sonıyorıun? Okuyucularım da lutfen benimle beraber kendilerine sorsunlar, diye... Madem Syledir, neden «Hflr müyüm?» demiyorum da «Hiir mdsün?» şeklinde »oruyorum? Cevabı hayli zorca. Fakat »çıHamaya çabsayım: İnsan, Içinden konusnıasını bilen tek yaratıktır. Belki deii kendi kendine konuşur. Fakat akılh, kendl kendisile konuşabilendir. «Nefis hesablaşması» dediğimla ruh muraksbesi, lçlmizdekl bu karsılıklı konuşmaya dayanır. tBcnıik*, bcyle anlarda sanlri Ikiye bölünflr. Biri söyler, öbürii itiraz eder. İktiHaıla ur musun? HASAN ÂLİ YUCEL diblerimiz» röportajına benzer bir şey... Yalnıı burada gazeteci ol^n üçüncfl sahıs, gene onlardan biri. Belki birbirine katışmışı... Bakınız, ne diyor: Sen, kendlni naaıl hflr belliyebilirsin ki, bir çok hükümlerini göreneklere göre veriyorsun; pek çok hareketlertni afıskanhklarına göre yapıyorsun? Festen sapkaya geçerken nasıl «ıkıntı çektik di? Şimdi fapkasu gezmeys sevdiğin h:lde bunu blr türlü yapmağa cesaret edemedin. Utar.dm. Herkes ne der, diye çekindin. Önce sapkayı başmdan çıkarıp elinde tutarak sokağa çıkabilJin. Şimdi de açık ba5lığa alıştın; şapka basına sğır geliyor, giymek istemiyoısun. Şu halde fes esaretinden şapka hürrıyetine, şapka esaretinden açık başlık hürriyetine, hep kendini alıstıra, abstıra gectin Atatürk gibl sahiden hür bir insan gelmeüeydi sen o ?aksı bicimi. Yıınan bşlıC'ını kafandan bu kafa ıle zor çıkarırdın. Senin, hürriyet nerende?!.. Bu itira7. yeıindedir. Mahsus hayattan, canlı bir misal aldım. Aynı m;ntık sırasını fikirlere de uygulayabilirsinlz. Bizde öyle düşünce etiketleri vardır k;, onhrı, karşımıza çıkan meselelerin üstüne, hiç zahmet çekmeden, birer birer yapıştırırıı ve sonunda bu intizamh manzaraya bakıp düşündüğümüzü zannederiz. Ayyaşların içki, tiryakilerin sigra irmeğe devam içm buldukları m?ntıklı sebeblere bakıp istPkten gelen muhakemelerinin zahirl kuvvetine saşmamak mümkiin değildir. Halbukl netlce yanhştır. Ayyaşın artık elleri titremeSe başlamış. tirvakinin ciğerleri zifir dolmuştur. Bunları terketmek. hiç defiilse azaltmak lâzım geldiTîi meydand;dır. Fakat ikisl de o uyusturucu maddenln esiridirler. Hürriyelterini kaybetmlşlerdir. cBız Şnrklıyız ve Şaıklı kalmalıyız..n diyen zilıniyet, bu içki düşkünöniin veya tütün tiryakismin durumunda değil midir? Böyle düıflnenler, kafalarında iki karsıt sahslyeti konuşturamıyan, hele ltirazcı tarsfı hiç soyletmeden aliftığı ftiblsine kendini teslim eden, tembel ruhlu insanlardır. Karşı tarafı söyletse, şu tenkidleri kendi içinde bulacaktır: Şark, parb, artık coğrafya kltablarında kalmıştır. Dünyada çift medeniyet devri geçmiştir. Tek dün yaya gidiyoruz. İki buçuk milyar İnsandan her biri en uzak yerde yasıyan öbürünün şu anda söylediklerlnl isitme, kısa zaman sonra yanma gitme, gene su anda yiizrmü görme imkânlarını kazanmış olduguna göre, büyük dünya, dünkü gentfliğini ve azametini artık kayb«tmiş, ufalmıştır. Daha da ufalacaktır. Goçmiş günlerin, şimdiki medenî vasıtatardan m^hrum ölçülerile düşünerek RÜnümüzü anlnmak miimkün değildir. Bu pyırıcı jeylerden kendini kurtar. İyi, fayda'ı ne varsa oninrı öi;ren. onları haya tın Içln al. Yediğin yemekler gibi onları kendinin yap. Hattâ kendin y»p!Bunlan, fimdl yaptığım gibi, açıktan söylemek kolaydır. Fakat kendine söyliyebilmek?.. Onu her babayiğit yapnmıyor. Çünkü insanın. herke?ten çok çekindiği, açılamadığı gene kendisidir. Kim kendini aldatmadan başkalarını aldatmıjtır? Aidatmalarımızın ilk maılumu. kendimizizdir. Fakat bunun farkmda bile olamayız. Çünkü biz bize esir olmuşuzdur. Tıpkı tarikatlerde süluk için şeyhe müridin her jeyile teslim olması gibl eski fikirlere, eski göreneklere bağlanmLşızdır. Halbııki bu derin esaret lcindeki bizler, hürriyeti hep dısımızda ararız. İsteriz ki, kanunlar onlar onu bıze getıısin. Bir kurtarıcı gelsin de bize hürriyetimizl bağışlasın. Yok, yok; hürriyetin yolu bu değildir. Kendi ruhunda. kendine kar şı hürriyetini ilân etmemn olan hiç bir kudret, hürriyet veremez. Onun için ne başkasma, ne kanunlara; fakat doğrudan doğruya kendinıize sorahm: Hür nıüsün? Al cağımız cevabları açığa vurmasak rok iyi clcriz, ssnırım. Yann Sön Gündür Beyoğlu Şubentizde 9HAZİRAN OTOMOBİL Giilhane parkını yanm mi)yon krşi gezdi Bahar ve Ç't,fk Bayramı çenîlklerlnl. açıidıaındanberı yarım milyon Isianbiıllu riyaret ermlj bulunmaktadır. Bilh.'usa Ş"ker Bıyramı muna.itbet.Ie Iftınhullu'ar ve kom;u schirierder. gcien binleree ziyaretçi, pirkta sahahın eıken sna'lerfnden gecenin geç vakitlerıt e kndar eilenmiçlerdtr. Aynca psrkta trce 21 d» Şehlr Tlystro«ı »anııtkSHsrı tarnfından. Shakı^pe.ıre'ln (Blr yax Kecest rt\ya»ı) nimli eserl oynanmaktodır. Rejisör Max Memecke'nin «ahnçye koydu^u bu eser. Berlln Fîlârmoni orkestrası müz'ıti ve b.ile refnkatlnde. Gilihanenln asırlık aîacHrındsn miHeseltkll t»biî tlr *kK>r tftndebojaniı blr (rtVMe temsll edilmrktedlr. Şehir Tivatrosunun tfu tenulll (fvkalade bir rağbete ma7har oîmaktadır. İ i ı ] Bankası Acele Bajpapaz, yeni patrikhaneyi kurmakla tu mahud kapı meseles'nj d« kSkünden halletmek Ist'or. Hattâ gencler bugiin dahl eskl patrikhane binasındaki mahud kapjyı rik Athenagos'm yenilik düşünceleri muhakkak ki muvaffak olacaktır. Esasen kendisl de her taraftan teşvik görmekte, yaptıklannm hayırh Isler oldugu kanaati lzhar edilmektedir.» SON GÜNLER Ediniı AKDENtZİN İSTANBÜL GEMİSİ A YRICA İNCİSI Villâlara rağbet Mesken sahibi olmak istiyen halk arasında yapılan hususî bir anketten anlaşıldığına göre umumiyetle denize nazır villâlar tercih edilmek tedir. Halkımııın bu isteğini dikkate alan Garanti Bankası avlık ikramiyelerinde müşterilerine »irin villâlar hediye etmegi kararlaştırmıştır. 12 Hazınmda «nsalsiz geziıine çıkıyor. AKEL Orkestnuı ve aynea : DUO GİTAK Anadolo yakasına nöbefle su verifîyor Yenl Elmalı bendl. mart sonunda roua>y*n levlyede »u tutacak durum» geHrlldifl halde mevsim yaSmurlarınm »(irekslz gecniMİ dolayıslle bu benddo tstfnllen miktarcîa su toplanamamıstır Bu ytlrden ppçen sfnelorde oldtıgu pıbi Anadolu yakajın» dinden ltibaren nöbetle »u verllmege ba^Unmıstır. Dün Kusdıll ve Kıırhahdere kBprttlerlnlîi bajtna k»d^r sıı veritm1«t1r. Buffm de OsHMsr. Kadıköv v» Moda semtlerinc. Kn=dli ve Kurb»hci»re konruîennden Bo^tinrıva kaclar olan n ınt^kava ?u ve 26 G Ü N DEGİŞEN DEKOR İÇİNDE, TARİH AÜ EKREM İNAL Yıtınlıt 7 G Ü N AŞK ve İHTİRAS DİYARIİSPANYA 7 G Ü N DİLBER İ T A L Y A NİCE MONTEKARLO KAN C E Z A Y İ R TRABLUSGARB P İ R E ATİN A MALTA GİRİD Bütün bu imkânlan RAKIM ÇALAPALA Taksim BELEDÎYE Gazinösu Yazlık Lokanta, Varyeteli Bahçe ve Paviyon açılmıştır. l l k o k u M . n n ı f : ( 7 0 k u r u ş ) 5. tın.f: ( 1 0 0 k u n ı a ) ATLAS YAYINEVİ r HARERLER AİLE BİLÛİSİ NİMET Ç*ALAPALA llkokul 4 iinıf, (60 kuruş) 5 «ınıf: (70 kuruş) •k BELEDİYE bu »ene de. dinietnye ve deni: ban\nsuna muhtac memurlar tçln Flnryada S çadır kuraeaktır. O * ELEKTRİK İdaresi tesislerindeki bazı ı^îahlftr doIayHlle Suînr îd ! buîiın Ist Urıfına az su verecekttr. J Telefon: 82904 TAKSİTLE DE ELDE Edebilirsiniz. DEMOKRAT PARTİ EMİNÖNÜ İLÇESİ Bahçekapı, Celâl Bey Han No. 44, Tel: 22305 Telg.: ATILGAN İSTANBÜL İzmlrde: Denizcilik Bankası ve Antas HAZİRAN G ŞEYVAL 5 Müracaat: *' r TÜRK TURİZM Seyahat acentası, Tepebası, Meşrutiyet Cad. No. 50. Inailiz Sarayı sırasmda Tel: 42305, Telg: TÜBK TURİZM İSTANBÜL Ankarada: Denizcilik Bankası ve Antas AKSAM GaZetesi f "l •o â * V c c i ATLAS YAVIHEVi CUMHURİYETİn TEFRİKASI V. I 4,29 12.12'16 12 9.3S 21 38 E. 8.51 4.351 %2o 12.00| 2.01 iiz 5.35 7 Haziran p Sahte sangırtı! Sahte ama torunundadır diye sahici sanıyorlar. Oyledir diye asıllannı funıht Ozenti! Çıkart o cıncık boncuğu karşımda. Orhan Sadi. Mehmed AMve bakıyor. Fesad tohumunu bu adam ekmedi mi bu gece? İelâl kızın soluk yüzü öfkeyle büsbütün soldu. Mavi elbısesinin gögsündeki broşu sökTrrsinc c'içirıp masaya bıraktı Sonra küoeİPrini, bilezikierini de broşun vanına artı: Hepsi sahte... Özenirim elbette... Sahte olduklarını büe bile takıyorum. Küpelerini daha dcgıım giinünHı» vprmiştim. Onlarin da sahtelerıni yaptırdım . Tabıî' F\ı* hııhıvor'lum KAre çıkıyordu Astan kare . Artık ktımsr ovnamıyorum ya .. Yeram etiT'?tirn. Gene uzun süren bir sükut oldu Sonra Cavidan hanımın sesi yiikseldi; o krndine has konusus tarzi'f kplimelcri tane t.'ıne telâffuz edcrek: Escflendim doğrusu, dedi. Meğer biz ne zalim kadınmışız Hakikî demokrasi matbuatı ^ibı bizi vüzümüze karşı tenkiıi eder'er müstebidce surat asanz. Biricik vârisimiz tonınumuzu bile bu biçare yetim halinde nâçar bırskmısız. Son mnr»a k.üV!eri. '"^'lİTnİT ffiveriz. onun nasibi eskiler. Hakik' rriicevhrrleri kpnr'imiz t.ikanz. onnn nasibi sahteler... Masanin üstünde durnn çar.tasını hısımla açtı. Şık bir zincire ta'<ılı anahtarlnnndan birini seçti Sonra ânî bir öfkpvle yerinden ur• vıp ki=nvn ıVÜrüdü. Şimdi odaia yalnız odunlann çı'ırti'arı. vağmıırun panjurlara vunısu ve onun hızlı solukları işitiI'vor. Hic kimse kımıHamaöa ce"«ret pdpmivor. Nefeslerini uıtmuşlar. bakıyorlar. Cavidan hanım. lambri'er arasma sömülmüş ka?avı açtı Orhsn Sacli. büyük bir al.'ıka ile bakıyor. Nilüier de bakıyor İclt.l kız iğildi de öyle bakıyor Mehmed Ali koltuâundan dönciü, birbirine yakın pözlcri hırsla pırıldndı. Sanki yerınclen fırlayıp Cavidan hanımı alt edecek, sonra guyâ kasaya çullanıverecek. Cavidan hanrm, büyuk öfkesine râmolmus, uyandırdığı aHkadan habersiz. Ü^t sö^deki mücevherleri iki elüe avuçladı. Getirdi, masanin ü?tüne attı: Al . Al işto! Hepsi senin yeç.îne vârisim. Ai sana floş ruvayal İclâl kız Kasada daha neler var, Cici? Döktür ^uraya. fözümüz nurlansm. Hepsi o kadar heyecanlanmışlardj ki, yeşil kadife penlclpnn kımıldadığını farketmediler. Nizamedfiin bev odanm ortasına kadar ge!miştl: A, benim canun efendim... olur mu ya, sultanım?. Olur mu rarınızla da sabittir... iade ediniz Torununun koluna yapışıp bileya? Kimin mâlini kime veriyorsuIelâl kızım, iade ediniz, efendim... nuz? Mehmed Ali, boğulureasına gul ziği zorla çıkardı ve muzafferane haykırdı: ılu: Heh... Aldım işte! Gene nereden Litti bu?. AyVe bütün mücevherleri toparlanhk gayrılık çıkaıtma, mîrim. yarak yeniden kasaya kilidledi. A Hâçu!. Menkul ve gayrimenkul nahtarı eetirrli, karısmın eline tesJcümlesi sultanımin namına mfllim etti. • secceldir. Gayrin mâli dediğtm, Cavidan Hanım dalgın, anahtan : bi'*ün hıınlar merhunat. desteye geçirmeden çintasının ara| Titrek ellerile mücevherleri top İJ^mdan içerj attı ve kadehe ulamnğa başladı. Kansma sitemden zandı: de geri kalmıyordu: Neyse, içelim. Olur mu ya, sultanım, ağyar Mehmed Ali itiraz etti: önünde... Gayn içme, Cici .. Bir de yarın Bu hazinenin ortasında Iclâlin j haris bakışları iki mücevhere. ta uvanırsın yüzün karmakanşık. Ha i kılmı<;tı ki bunlnr zaten kendisinin babam masajlar, friksiyonlar, geldi. Pırlanta bir gerdanlıkla, züm sin berberler... Orhan Sadi, Mehmed Aliye bakınitlii bir bilezik... Dedeciğim, ne olunun... Be yor. Maksadı nedir bu adamın? Nenim rehin bıraktıklanmı ver. Baş den yeniden hamleye hanrltnıyor? kasma satmıyacağıma yemin ede Ve kötü bir sezişle bu gecenin, bu insanlar için bir dönüm noktası orim, Nizameddin Bey şefkatle eriye Iacağmı düşünüvor. Acaba Nilü| cek cibi baktı. Orhan Sadl, bu ada ferin mukadderatı da degisecek mi? mm tek za'fının torununa karşı olIclâl, Mehmed Aliyi tersledi: duğunu anladl. Ciciye hürmet edelim, MehGene kız, dedesini yumuşattığını med Ali! rınaT<l. SiloziP'p U7inmıştı: Belki de onu büsbütün kışkırt Çok teşpkkür ederim, hatınmı mak emelindekırmadınız. dedi. Cavidan Hanım, ayak üstü, maVe bilezifi kolunn eeçlriverdi. sadaki mezelerden çimlcnen kocaNizaıreddin Bey işte bu hususta sına tenkidle baktı: şakava çeimez Muhabbet başka, Vakit epeyce geç. Artık yorhes?b başka. gun düşmeseniz. Bunu bana terhin ettiğiniz ik Feki, çekileyim, sultanım... Üc zülmeyiniz, efendim. Ve Nizameddin Bey ineecik lurdı Kapıya doğru yürürken Nilüferin öniinde durdu: Bana bir limonlu ıhlamur eetiriniz, hanım kızım... Lâkin soçuk olmnsına dikkat ediniz. Baştan savma yapmayınız, efendim. Odadan çıktı. Nilüfer onu takib ederken sevçilbile gözgöze geldi. Neden korkuyor bu kız bu gece? Neler vehmediyor? Cavidan Hanım, agır ağır konuşmaga başladı. Torununa hitab ediyor: Demin hürmet, dedin. Çocukluihımda bu kelime başka türlü telâffuz olunurdu. Babam tesbihini şakırdatarak bizden «hormet» beklerdl. Bizler «hormet> 1 «hörmet> yaptık. Slz hflrmet diyonunuc İncele Incele kayboluverecek Bilmiyerek sizi gücendirdikse btei affet, Cid! Şey... Fazlaca içtik de... Kusura bakma, Cici. Aslını arasan... Cavidan Hanım bir el hareketile Mehmed Aliyi susrurdu: Bırak, İclâlle konuşuyonm». Aslı aranırsa beklediğimiz hürmete de lâyık mıyız? Oku yaydan bizler fırlatmadık mı? Durcun suya taşı biz atmadık mı? Ve bövle kusak kuşak... Sen üçüncü kuşpk . Bazan derim ki. gönül hururu için. ellerimi açıp ninem gibi dua etsem Arkası var azartesinden itibaren Çok meraklı yenl fefnkaya birden başlıyor (3) Gerede civannda bir kaç gu» evvel bozuk bir kamyonun ymnından tozutarak bir vasıta feçmi#. ı Yeni bir otomobil, o tos bulutlan . arasmda bozuk kamyonu farketmt ı dig^nden çarpmıs. İçindekilerle be1 raber perişan olmuş. Bahsi geçen I bozuk kamyonun ilerisinde ve gerisinde işaret fenerleri bulunmadığından aynı kazaya biz de uğray»caktık Yalnız hareket noktalannd» değil, hareketten sanra da bu itinasızlıklarla, kazaya çanik tutuyoruz. Bayramın 3 üncü çünii şehirde 31 zabıta vak'ası oldıı Sayramm ncuncu ^ünu olan cttma gunü zabıta vak'aları bir hayli artmış. »cn aylar zarfında görülen aıalmajra rağmen 31 hâdise kaydedilmijtir. Bunlardan 11 1 dövmek. 4 ü hırs)7İık, 1 i dclandıncılık. 6 sı yartlama, T st hakaret. 1 1 sarkmtılık n l l d l t«b«nc« Jle tehdiddlr. OSMANLI BANKASI Y.ni TAKSİM ŞUBESİG^lerud (Taksimde tstanbul Kulübü ittisalindeki) Yeni Lokalinde Y •r ı n açacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle