15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2$ İstanbul Camil eri Bugiinün en meşhut* Resimli Romanımız V«xaa: GEOBC.E SİMENON ECEL GEMISİ OİYOREV D£ ORADA YOK... Süleymaniye Camii Yazan: Haluk Y. Şehsiivtroğlu ADIN CASUSLARI ...ILK TRENLE BVtiAYA G£L j LUKA Derieyen: TOLtTN ALPTEKİ1T Garib bir teklif Adam, dilinin bütim tatlıhğı ile Hatta heyecan bile duydu. Fakat dnygusunu belli etmedi. Heyecanı devam etb: Yavnım, de*, mfittefiklere korku ile karışıktı. Dans esnaunda Mimarrjaşı şaşcrmş. fakat süku ilira ocaklan Laşa olunurdu. Bir netle «Saadetlu Pacaşahımın dev cami yapılırken okuyacak çocuklar. sokulmam için senin yardımına ih zihninden bir çok şeyler geçiyordukurtulmak letinde inşallahü teaiâ iki ayda ta şifa bekhyen hastalar. uzak mem tiyacım var. Her hakle beni kır Ferrier'nin hışmmdan manı olur) eevabmı vermışti. Koca eketlerdea geieo gaırib seyyahlar, mazsm. Bilhassa İngiliıler ç^; nob iein bundan büyük bir nrsat oîaSinan eaerinj iki ay sonra tamamla sıcak gunle»de eami etıaiında» tç« ran e5»*ıanıyorlar. Şajle bir şey mazdı. Generahn himayeaine sığımış ve anahtarlarını Kanuniye tes çecek yolcular, ham?mlar, kütüb düşündüm: İngiliz kadın subayia nırsa Berlinin isteklerini rahatlıkla yerine getirebilirdi. Böyle »alâhilim etmişti. Padişah camiin kapı haneler, cami hizmetinde bulunan rından birini elde ederek. . sım açmağa kimin lâyJc oldoğunu lar ve «riarın günhik yiyecek ibİşj kavrsmakla gecikmiycn Sİ yetli ve nüfuzlu bir adamı muhakkak kazanısalryth. BiSıassa MSs Odabasıdan sormuş Odabaşı da tiyacları dü|ünülüniü. Ayrıca ka mone derhal aüldı: (Padişahım Mimar Asa benrlenız labalık bir cemaai k a vakit ge Sonunu getirraege lüzum y«&, y« Ferrier'den gejecek kötülüklere >§ bir piri azizcnr. Bufaabdaeümleden lip gideceği içın cami etraflan bir d«di, en lcnçök bir iörazda Vnhl karjı!... Giyimi, endamı, laraieti, bulâsa bütün di^iliği ile Simone, elyak ol emcktar kuluoduı) muta çarşı halini de alırdı Yüksek dın nacak değiiim! lessmrta buluı.rauştu. Franget ayak uçlarına bakarken ikinci dansta generali büyülemişti. ve tıb tednsaö yapacak mcdreseler Şundi artık aynı masada oturuyorSimone'otn burnu havada idi. Pecevi've göre (Hezan ikdam ve de camilerin etrafuıda kurulurdu «Krısmın» hâdise çıkarmadıjîmı lardı. «Kocası» ve diğerlerile beratabı zahmetı besle) tamsmhnan ve Bu maksadtarla (Süleymaniye ber... 896,380 üori, yani (531) yük 82.900 camimin altında ikı bazesten, bıı gâren şarabçı devara etti: Tabiî, dedi, sen gene bemmsin. ak'jeye mal olan Süleymaniye ca taıafıiMİa medrese ve nusafir koaaGeceral jampany» dolu dördüncü mii 16 ağustos 1556 günü ibadete cak tabbaoe, ulema. suleha, ehlü Gene burada oturacakstn Uis ıca bardağıru diktiktea sonra: bı; anlıyorsun ya!açılmjştı. Kanunî Sultan Süleyman. Ben zaten, dedi, anlamıjtım. ıali ile konacak tnisafirhane, daSülevrrıanıve hârıkasını Vı:na eden Bir kaç gün sonra Rabat kah Sizin Fransız ormadığınm... Demek ruşşifa. imaret, kiler, mutfak, fırıa. sanatkâra fbu bina eykedığin bevvelerinden biruıin terasında otu Berlinden kaçtınız. Almanların 9er tullahı adku safa ve dua ile eniki bab oduo aoban ve softalaıa rurken gözüne kesttdiği Britanyah ıinden kurtulmak için tabiî! M»açmak evlâ^ır) dem^ti O şün ka aş venlecek yer ve muallimharws ve ; kadın subaylardan birine gührn ceraya abfanak cesaretini gösteren PEOF. NtMBUSIIN MACERALAKI: pılar Sinan ın cevirdiğj anahtarla üç tane sebıthaoe ve evler, odalan sedi. Bagile hafıfçe selâm da ^rdi. kadmla'rdan ho?lamrım... Orüar, di ebedî Turk. müsKiman nesillerinin kârgir ve camii şerifin etraiı iki iaşe subayı idi kadın. . Oyle âhrm ğrrlerine benzemez. Bayka türlü karşıhklı dukkân) in*» olunrau)ib"1etine acılmıştı. şâhım bir şey de değildi. Gönmfl olurlar. Camiin ekser kapıian abanastan ru (4). füne göre pek gene sayılmazdi. Bu «GeneraBertleB kerkartm» «îı Mnri)CT. mıhrab roerıner oymaKaauaî Sultan Süleymanırı bı öp kadmlann bsşından geçen mahSünone'nın güleceği geldi. Kencılıjbrun. vâız kürsüsü d* tahta 15 raköğı vakfiyeye Aire canude hiz dud macera v^ya şimdiye kadar çilieir.m brrer s.aheserVdir Rahleler, mot sörenier ve yevnıiyel«ri şöyle şörmedikleri bir alâka ile karç djni zor tuttu, Qı^ılclanmaigiy*> be* yazma kuranlar. halılar. ask. ar tasyyün etsuş bulunuyordu. (Ca lanma, Franget'in teşebbüsünde n»u lirsiz bir tebessümle geçiştirdi. Bir billur kardillpr. tunc ^amdanlar goz miin haübı günde otuz akçe, iki vaffak olmasını sağhyjcaktı. iki saatlik taruşmayı müteakıb gealıa bir güzellikteydı. Yüz otuz se iınaau osar akçe, saatçiai on akçe. Bundan başka müteşebbisin. ma neralin bu açıkhğına hem jaştı ve kiz pencereden giren ışık akisleri âızı yirmi beş akçe, hanaıdesi al hallî mukavemet hareketınin baş bem de sevindj. İlk defa gördüğü çok ivi hesablanmiotı Sülevmanive tı ücçe, nuarref altı akçe, buhuri lanndan biri olması ayn bir avan bir hanınu ne bir Alman genarali kubbesj diğer camüere nisbetle satajdı. Kadın bunu öğrendiği zaman ve ne de bir Fraaaız kumandanı adayj da daha Unnan bir jekilde ak on akçe, yasm okuyan arb akçe, Franget'e alâka göstermeğe b«ş çılabilirdi. 58 yajıoda olduğunu say okuyan dört akçe, iki nefer settirmekteydi Mihrabm sağ ve sol ladı. Şimdi artık 13 buluşup konuş liyen Amerikauyi biraz «çocukça» taraflan mavi zemin üzerine bevaz hafmılkur'an dörcler akçeden aekiz buldu. Fakat ölçüsünü yaıtdH al l»ÜN\A KARİKATÜBLEKt: f kh akçe. ) alıyorlardı (5). hatlan havi Kiıtahv» ciı»ilevile süsNitekim de öyle oldu. Ertesi gün •uyaa bir »çocukluk». Onun bu lenmjsti. Sarhoş İbrahim is'mH koruşma tazı hoşuna gidiyordu. Camıd* en'am okuyanlar. hafıısanatkârm döktüğü renkli camlar lar da ayrıca yeA'miye alırlardı. Sü ler tesaaa temin edikJi ve İ9Ü1 pişGeneral. yaşıaı gosternüyen ur mesı için iki haftalık zaman kâfi dan içeriye mevsimlerin ve saatleadamdı Güçlu kuvvetli, boyhı posleymaniye, sabah, öğle, ak?am »» geldi. rİB hüznü *e sevki akaediyordu. atlerirıde yırtni dokuzar kişiden Kadının gönlünü çalmağa mu hı bir Anaerikalı. Şahsiyetinden (Allah gökleri »ydınlatmıs.tır) mürekkeb iki^er media Kur'an ovaifak old'uktan sonra Franget'in kuvvet fı?kırıyordu. Samimiyet dediyen (ıwır âyeti> Karahisarlı Sem kurlardı. Bunlar da üç«r akçe, biİngiliz iaşe teşkilâtile teması sık recesi, nasıl btr mizaca »ahib ol•eddin Ahmed Eiendinin elinden rer akçe gibi muhtelif yevmiyeler lafltL Bir ay içinde gayesine var dhıfu razierinden belli idi. Dobra Süleym?nıve kubbesinde ebedi bir ahrlardı. Camiin kayyumlarına, mışü. Işler artik yolunda idi. Ka ve gizlisiz kapaksız.* ısık dalgası halinde yer almj$tj Bü Simone hafif fakat teiâşlı bir ?es dın, şarabçının evine girip çıkıyük lanatkâr bu çaUşmaam sonla bevablarıaa, süpürenlerine muateyordu. Bazan yarunda iaşe yüz !e: lii yevtaiyeler Uyüı ohırmauştu. nnda gözlerinden rahatsızlındığj Generallerden korkarım ben, Medrese »üderrisleri güade alb başısı Danally'yi de getiriyordu. lçin yazılara taleoesi Hasan Çelebi r akça. muıdler beşer akçe, < m İngilizlerle yapılan dostluk ve an dedi daha doğrusu korkardım. Lâ devara etmişti. Sınanm cevirdiği atalebeden otuz taleb* ikişer la^ma oevin hanımını »rahatsız et kin siz onlardan değilsiniz. Sinahtarla Kanunî devrinin İstanbulmişe benzemiyordu. linle, bir yüzbaşile konuşur gibi lu Müslümanları böyle bir yer yü akçe, iki nefer bevaba ikişer akçeSimone, hSdiseyi kayıdsızlıkla kar den yevnrf dort akçe Terilirdi. sü cenneüoe girmişlerdi. jılaıruştı. Fakat yüzba;ı Dnaily General, Simone'nin kulağına (Ayasofyanm »çıldığı gün Jüstin Darülhadis medresesinin möderristgeldikten »onra 1 değişti Kâtibe doğxu iğilerek: 4 yan tHazretj Süleyman sana gale nin elîi akçe, mtridlerinm bej akrolünde, yüibsşıran ilgisini çektı. Meseıâ, dedi. Douilly gibi bir be ettim» diye bağırmısü. Şimdi de çe isrihkaklan vardır. Tıb medreHoşlanıyordu adam oadan .. Kar yüzbaşile. dcğil tnı?. Bu Donally Suleymaniye camii eski Ayaaofya sesinm de vazifeleri ve hocalannın 51lık da görüyordu. Biraz da mec raporcudur Kurmaylaıı ürkütur. nm yamnda müîtebirane arn vüistihkakları tesbıt olunmujtu. Vakburryet duyduğu için subayın aBurtu soyledikten sanra goldü ve: cud ederek vaktile omın Süleyraan fayede (haliya bina olunan mekteblâkaaını cevsbsız bırakmıyan Si Madam, dedi, ben Massachumabedinden almsk U«ectti rüçhanı hanenin mualiunın* ve halifesine) mon« oihayet bir casustu. Alman «etts'lıyım. Bdzde öyle sırtsilik yoknes etmek ütiyor gibi görünmek cW venlecek poralar görtfriljnıştir. Urdan ıldığı emirleri yerinc Be rur. Ağunuza ne gelirse onu «öytedir.) (1) Şifahanede üf takub bulunuyordu. Ürmekle mükellefü. Ardı irkası Sinan adına yaulmq &$er bir *• Bunlara elli beş akça, iki nefer kuibaıyen talimatlara ba^ta türlü leriz. Sizinle anlaşmı^ oitn.nuz da bonu göstermiyor mu? Bakın, şu «ikada tamamlanan büyük eser hak kehhale dokuz »kçe, iki cerraha do nasıl cevab verecekti' , Donally'ye; iyıce Oxfordcas>yla kakmda; kuz akçe, kitibe beş akçe, vekilArtık ruhctdan ayağuu ke^mışti. dına benzenuyor mu? Anu bir harea ddrt akçe, eczacılarafl^erak Mösyö Ferrier taraimdîn takib e farkla: Parfümsüz bir kadın! Cihan tamirine olmas» mimar r Yapılmaa yatna (asile <hn ar çe, iki nefer îerbetçiye dörder ak nildiğine göre başka baber kaynakSimone güldü: Hnsusa şoyle bir mimarı akil çeden sekiz akçe tayjn ohın lan bulmalıydı. Rabst ile Kazab Ya! dedi. demek. onda Röze Mühendisi nevfünun dîndarı kâmil mujtu) (8). lanca arasında gvüp gelen kurye batan çok jey buluyorsunuz! A\>Ii Sultan Siileyman camirade ler vasıtaaile bu haberleri yollıyaVakıfname aynca imaretin plşi bilirdi. Asd roerkez orası idi. Şu ma insaf edin; Oxford intrilizeesi aHer kısmın tamam etti bn fcnde reosği yemekleri, hocalara verile halde şebekenin şefi Kazablanca'da merikancadan daha güzel ve aBir edna sanatı ile brr teha^i henkli değil mi? cek, raisafirlere çıkanlacak nevı oturuyorthı. Yıkıp (fikti nice <fikrfi taşı. (2) Size bunu. ab^kanlığınız söyle leri tayin etmektedir. Bir sanatkârımız Süleymaniyevi fıFranget'in hanımındaki» dH»i tiyor Madam. B^er sık sık konuSöIeyiDaııiye eamiinJe gefmlf çöyle tarif etmpktedir: (... Pir olşiklik Rabat sosyetesinin elberte sursak bu itiy dınızdan vazgecerbazı vak'alar muş fanilerin kavuklannı srtık gidikkarini çekecekti. Çünkü hep Bri siniz. Ben size bu hususta yardım recekleri toprağa ektîkleri brr yafSüleymaniye de diğer büyük ts tanyalı yüzbaşı Donally ile çörü ederim. İnplizlerin haktı olarak ta lâyemut ihtiyar, kendi tabirince tanbul camileri gibi asırlardır ge nüyordu. Şarabçı da, kadın teğmen îuruılanacakları bir şey var, Wiselinde demir asâ kubbcnin etrafın lip geçmis nesillerin ibadeüerine O'claire ile... Bazan dördü birden kileri! da pergirvar döneTek kuctretini bi saiıne olmuş, büyük merasİBOler, yani Simone, Franget ve iki tn Ve hemen garsonu cağırdı: ne ettin. Türk isminin dinî ve dröı hâdiseler görmüştür. Osmanlı hü giliz bir oluyorlar, müttefîk asker Ey, ihtiyar! İki Wiski getir. DikkaUi •lalun... Kvcan biıi Ukib etUriyer. yevi manasını zeval bulmaz bir kümdarUn bir çok cuma namazla leri tarafından tertiblenen eğ'.on Ama çabuk. Susuz tarifından olcelere gidiyo:lardı. Kaynîjma, bir sun!kaside halinde gökün mavisile su rını burada meraumle kolnuşlar, niTürkiye İsrael mal miibadelesi Traük j«Uannı açmak için yun mavisi arasında terennüm et ce meşhur vâızlar bu kubbe altin dostluk ve y?kınhk hsvaâi içincte Bu esnada Simone ay ışığl içinarfanlacak istikraz tin. Ta$lar senin elinde kelimeler !da cemaatc kendüehni şevkle din devam edip giderken bir gün «Coı Son senelerde Turkiye îsrael ticar! i'oailles» otelinin bahcesinde veıi de kocaman bir siiüet gibi goklese Şehirde trafıği ilgılendiren yor.arın gibiydi. Onlardan umuhnadık ma letmişlerdi. len bir garden parti bühassa Simo yükselen binayı seyrediyordu. On ıçılmasını saflıyaealc UtirnlâUcr için munasei ?tlerind« büyüi bir inkkşaf nalar çıkardın. mennerleri. kâh J5 milyon lıralık ıs(Arkası trar) ne'r.Ln durumunda bir değışiklik iki katlı bina modern Avrupa stili Rıyaset Uakamına salâhiyeti vcrilnıi$tir. gorunraektediı. lur. inci d»sler gibı g^lumsetirdin. tUber aldtğımıza göre, Türklyc. braclc ile Arab mimarisini birbirine ka tıkra2da bulunma husule getirdi. kâh olur. fildişleri gibi o\Tna hahne Diğer Uraftan trafik teşkilatı kur ıhrac elti£. nullar karjllığı oJarak 3 rıştnmıştı. Aslına bakılırsa bu şart (1) Osmanlı Decleti Tarihi, Hamkordun Kaya parçaları sihrinin teBu sefer değisiküâe sebeb Arremak için har*kete seçen Eskijthır Vali milyon dolar alacaklı durumdadır. masile zühd ve haşmeti ifade eder mer, cild 6. rikalı bir gene:aWi. Gereral D.. lar dahilinde bir halita yapılamaz liğı, Utanbuldan tecrübcli bir tcyruseiki memleket arasındakl mal tnuba1 I dı. Onun için mehtabın ımvtye ça fer etupı ist«ni»tir. Ekip bugunlerde delesınl daha fazlslaîtlrmak maksadıle (2) TuhJetülmimariye. taklar olurdu. Sütunların üstüne guze kadını eördöfü zs'nan derfıal evlul ayın<ta bir Untl ticaret heyeti kıvrak kemerler kurdun ki havaî (3) Ruşen Eşref, Ayrılıklar. kar 1 verdi: İngiliz yüıbşısıuı çc I lan pölgeleri arasında binbir gece Eskişehire gönderilecektir. saraylarına memleketlrni;* gelacek. Ankaraya gibir eklıl gibi hafif görünüyorlar!.. (4) Topkapı Sarayı Arşivi 12064 kip çevirrcek ve yerine kendisi ge ! ms^ailarındrki peri ğerlerine sindirip sindirip agzmdan, derek re=mi makamlarU temaslarda buIsık ve ses emrine râm olmuştu. i numarah vesika. çecekti Zaten İngilizle»e tahpm benzivordu. lunacaktır. Bütün odalarda ışık yanıyordu. burnundan oluk gibi çıkarıyoı du. Hesabh aydonlıklardan duvarlara (5. 6) Topkapı Sarayı Arşivi müliı yofctu Hel< bu kad3r aü?e! Simone. bu halile onu rahat ra «Türk Sanat Sergisi» ne aid bir kadınla beraber göıdüğü bir îzinli rskerler aşafıda. alt kattaki ruhanî dalgalar serperdin. en kalın 1116 sayıh deft'r. İn?ilıze.. muhteşem salonlarria fırıl fa.ıl dö hat seyredebilirdi. Şckline. şemainşa tabakalaıma serin bir hayr! bir fihn gösteriliyor uçukluğu ıare ederdin. kubbeleri Franget'in harekeMerinden haval nüp d n s ederken yukarıda arahk iline gö: e olduğu kadar, ha.oket I Geçen yıl Pariste açılmış olan «Turk lerine gore de generalin bir keyıi Ssnat Sergısi» ne aid renkli ve ses'ı ftlm ve ıhtizazlı hale getirdin. ) (3) Pertevniyal Liscsnıin ilk dkploma kınklığına uSrıvan Simone'e 3<flin I sız çalışanlar vardı. birer ud, birer tanbur kadar hislı General de aynı eğlence arzu ehli olduğuns inannuştı. ce İngiliz vüzbaşı?mda da bir şey bugun saat 17 30 da istanbul Aıkeokıjı tevıi töreni Perte\niya! Lisesi Mezunları Cemiyeti bulsmamıştı. Adam kuru ve yasile yanıp rutuşuyor gibi idi. İri Dans ettikleri zaman uzun boyu. Muresı konferans salonunda pösterileBüyuk camılerin etraflarına müs i temmuz pazar gunu saat 10 30 da okul vandı. Bu hibarla gen*raHn alâ liğine tezad teşkil eden ufcık pi ondan iki baş yukanda kaiıyordu. cektir Aynca. Eski Eserler ve Mnreler lüman dinmin giizel esaslarındarı salonlarında mezunların dıplomaUrını kasına sempati gösterdi. DBITS3 r'a posunu emip duruyor, güzel ko Höyli koraıkü manzara! Cene! Miidürü Cahld Kınay bu mev^ıda ilham alan yardım müesseseleri. i tevzi edecektir (Arkası var") bir konufma yapacaktır. vet edildiği a m n hernen kilkh. ! kulu bir tütünün dumanlannı ci«< ıınihıırnet» in Edebî Telrifcnsi:! f 3 (Arkan var) Aaab... O da değil... HAYALİNİZDEKİ GİBİ BİR VUVAYA KAVUŞABİLİRSİNİZ ^1 SARAYLARIN AŞK İLÂHESt Yazai' Çevt'ren v»ruw>ı Gözlerimi açtım. Şamdandaki mum sonuna yaklaşmıstı. Saat dört buçuktu galiba. BiHonhire, dışarıdan bir at kişnemesi duvdum. YatpğinTİa doğrulup oturdum. Kulak verdim Sonra. sokak kapısı usulca vuruHu: o kadar usulca ki evin içinde benden başka kimse işitemezdi. Kapıya kadar gidip: «Kim o?» dive seslendim. Bir ses: «Ben, Villatte,» dedi. Sonra ba^ka biı ses: «Ben. Rosen.» Kspının o agır demlrinl kaldır cNereden gelıyorsunuz Allahaskına!> dedun. Villatte: K Leıpzig'den,* diye cevab verdi. Rosen de: «Pıens hazretlertoden «elâm getirdik,.> dedi. Taşlığa döndüğüm zaman, üşüdüm, sabahlığıma sıkı sıkı büriındüm. Kont Rosen famdanlardan blrinl ytktı. Villatte ortadan kaybolmuctu; lhUmml ttlan ahıra koy maya gitmi^ti. kerlenle beraber değilsiniz, Albav Bakum Rosen'in üzerinde Fran Villatte?» sız kumbaracılannm ceketi ile kı «Esirim ben, Prensea hazretvırcık kalpağı var. leri.s «Rr>sen':n esirr mf?» «İsveç süvarileri jimdi böyle Villarte'in yüznnde hafif bir gümi giyıniyorlar!» diye sordum. «Kıt'alanmız Fracsız toprax lümseyiş belirdi. larına girmedileı" daha,» dedi. 0 «Evet. bir bakıma öyle. Pr«n* nun için. Prens hazretleri, basıma hazretleri beni esir kampına yoDabir belâ gelmzsin diye, beni b t madılar, buraya gönderdilar. Siziaraya bu gülünç kıyaietle gooderdi yanmızda kalacağan . şey» kadar.>j ler.» tNeye kadar?» İ Bu sırada Villarfe cla gelmi^i. «Düşman askerleri rVrW» g «Gece, çündüz yoî teptik,» ii • rincey» kadar.» yordu. Zayıflamıstı. pek de vor<nın Rüyam do§rj imh demek. H«rt bir htüi vardı. Sonra, damdan düşer meydanıada tek ba§ına dvla^an ıtgibi: «Son muharebeyi de kaybet lı dexn«k bunun için ağUyannıif. tik.» dedi. «Gelin, beyler, uz« bir« Rosen heyecanra: «Biz kazan kahve piîireyim,» dedim, VUlatte'la Rosen, ikisi bir gte». dık.» diye haykırdı. «Prens hazretleri Leipagl brzzat aldılar. Şeh ate? yaktılar, ben de üzerin* u Scora mutbaktak. re bir ucund&n o girerken Napo rifi koydum. leoo da öbür ucusdan kaştyordu masanm etrafına dizildik bekl* Prens hazretleri muharebenin bı dik. İkismin de çizmeleri. «1leri •jindan »onuna kadar askerlermm yüzleri ç»mur Jçindeydi baîindaydılar.» «JeanBaptUU a*aıl?» diye fPekl, ıix nlçin Fruuu u sordum, ıKendUini gördflnflı md, «Prens hazrotleri at üzerinde Albay Villatte? İyi mi?» ] JeanBaptiste'in Trachtenberş şato «Gayet iyi! Leipzig kampU jsundaki karargâhına nasıl vardı btkliyorl irdı, o sırada Fransız çrında, muharebenin < '' . tli ğından başladı. Orada JeanBap sırleri geçmeye başladı. Prens gözsafhasında gördüm. Hakikaten ga tiste Çar"m ve Avusturva İmpa 1lerinı bafifçe kapamıştı. Bence esırratorunun önunde muharebfnm er? bakmıyordu Hle Fakat bıryet iyi idi!» plânlarını hazırlamış. Çar da. İm denbire âsasını kaldırarak bir rl «Kendisile göriiştünüz mü?» «Göruştüm. sonradan. Hezi parator da onun hafıza kuvvetine bayı işaret etti: «Villatte.» diye ve görüşlerindeki isabete bayran seslendi, «Gel buraya, Villatte!» metten sonra. hanımefendi.» Kont Rosen: «Zaferden sonra. kalmışlar. Bu derecesi ne onlarm HikSyeyi buradan Villatte aldı: Albay Villatte, zaferden!» diye kafasından çıkabilirmiş, ^ de ge Blleri dogYu geld'm. «Ne arıhaykırda. uTahammül edemem...» neralerinm. yorsun burada*» diye sordu. Sesi boru gibi çıkıyordu. Kont Rosen ondan sonra Jean «Fransa için çarpmyorum,» dedim. «Peki, o zaman nasıldı?» di Baptiste'in Grossbeerende Fran «Ya? Oyleyse, iyi çarpışamıyors'in, ye sordum. sızlara karşı girijtigı ilk büyik ViUatte» dedi. «Zaten ben r;nin Villatte omuzlarını kaldırarak muharebeyi anlattı. Orada Jean Parisde kanmm yanında kalmani önüae haktı. Su kajTiamıştı, kah Baptiste en alçakça hazır'anmış bekliyordum,» dedi. «Bizzat Prenveyi pişirdim. hizmetçilerin o ' a taarıuzlarm karşısında bile yılma ses hazretleri teşvik ettiler bc n.1) dan göğüs germi^. Fransız ordu dedim. Cevab vermedi. Atuım yabasaba fincanlarms boşalttım. «Söylesenize, Albay Villatte, sunda vaktile yıllarca onun emri ninda durmus. esir arkadasları^'n altında hinnet etmiş olan alaylar ?eçişini seyrediyordura. Nihayet. 1 zaman oasıldı?» «Yüzü kül gibi olmujtu, ha da varmış. beni unuttu galiba, dedim ve esirİçimden: «Nasıl dayandın buna. lerin arasına katılmaya karar verKahve, acı idi: Şeker atmayı u JeanBaptiste,» diyordum, «Nasd dim. Fakat ben daha kırrııldar kıaıımuştura. Gittim şek«r aradım. dayandın!» mıldamaz Bernadotte «tınrn üzeKont Rosen son muharebeyi de rinden eğildi omuzumdan tuttı. Ancak neden sonıa bulabildim. Ileadı evimdt bir $eyüı neıed« şöyle anlattı: «Sıa atradi bir harb eeinsınız, «Prens hajreUtri nihayet Albay ViUaHe!» dedi. «S* ^" akkuğuau bılmeyi|imden utandım. 1 )tk.«ri getirip mauaın uzerlnt Leipzig üzerine taarruza şeçtiler. hal Parise, karımın evine doruneŞehri aldılar v* Grimma Kapısı nizi «mrediyorura. Brr Fransu sut 12 Temmuz Pazartesi günü öğlsden sonra Beşiktaş dedikleri yerdm girerlerken Naportosen: «Prenses hazrotleri hari leon da şehrin öbür ucundaki Batı bayırun serefl üıeriae baaa söz veSuJh Mahkemesince Beşiktaş Cihannüma mahallesinde Seria bakayun. Ben geünceye' kadar «ılâda kahve pigiriyorlar,» dedi. kapısından kaşıyordu. rencebey yokuşuoda 9. 11, 13 kapı rrjv.aralı ve tramvay yanından ayrümıyacak (Kocam da öyle söyler,» de t Prens hatritleri Ç»rş» Meyda karımın yoluna 200 metre mesafede ve Boğaz ve Sarayburnuna Um. »E, aalat bakajım, Kont, neler nıaa geldiler, Çart, Avusturya İm smıı't Aynen böyle süyledi. Ben hâkım. şahane manzaralı 1205 metre murabbaı arsa içinde serefim üzerine soz verdim.» ,du.» paratorunu v« Prusya Kıalını bekde bir konak ve bir kücük evden ibaret ve Taksim suyu tNeredec baîlayun bihnem KH ledı'er. Trachtenberg jatosundaySaat altı bucuğu çaldı. nu ve kuyusunu havi ve Irnrr durumuna göre 8 metr« VolaUiacak o kadar çok. Q kadar ken öyle kararlas.tirrrusla.rd>: Leıp «P«ki. İınparator nr >oacak cepheli 9 parsele kabıli taksıra kıymetUr bir mülk tmtıçok t«y var ki!» zig'dt Çsr;ı Mcydanı nda buluja ;imdı?» dıy« «ordu. lıenkt». S*kid«n öyle, anlatüacak o k« caklartfa. (Afkaa d u tok HV Ttmıı ki! Rotta, Büyük Bir Fırsat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle