27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2* 1954 r CUMHUEfFET BEŞ Yazan: GEORCK SİMENON 24 Oğretmen ve Oğrenci Köşesi •• •• Bugiinun en mtşhut* Resimli Roman.mız ECEL GEMİSİ OSLKUK YAKIN 7DE YAMfT 8 OE 6 •SEN/Z KAN SAVCiCtĞlNA Köprülü Armağanı Yazan: Eski bir oğretmen Profesör Fuad Köprülünün 60 ?n meğe himrnet ADIN CASUSLARI BU SANÇAL "SiNMİŞSL'B AjT 6ELKİ İPİN OK *ANtM... 8ü HAVAOA SANDAL 2ATEN DENİZE HÜVERTEDE BULUNMASI LÂZ/MO/... Derleyen: TOLUN ALPTEKİN Suyun kaynağmda Böyle ohnakla beraber Simone a ler, onJardan evvel Almanlann cUetmiven Dış îşleri lâkahlar nazarında diğer Alman ne nasıl geçebilirdi?. Alman aleyhcı doğum vılı münasebetile Anka B?kanı Fuad Köprülüyü birbirin ajanlarından daha kuvvetl' '»rü< tan hareketlerin bir bildiricisi o:ra Tarih Dil fakültesindeki dost cen ayn îahsiyetler olarak gör lere sahibdi. Bunun hu*usî bir se malıydı. Paris ve Vişi'de Lavalin lan ve talsbesi ttrafından 1" hazi rıpktr bu''.ındu?.unuzu aynı samı bebi vardı: Fühakika pauonu ne arzusu hilâfın» mukavemetçilerle ran 1954 perşembe günü fakülte mivetle. 2?ne ap?:ik söylemelivirn. reye gitse onu da yanına alıyor ve birlikte çalışanlar dahi vardı. Fra 1konferans salonunda bir saygı ':aıı Hariciye Vekâleti». her mak.rn böylece Kuzey Afrikanın bütün şe get'in evinde onlann ismi sık sık TUHAFIŞUKı BU AOAMIN 8>#Û6 reni yapılmış v» 1953 te baskısi bi daki herkes için oldvöj gibi kend'ısi hirleriıü do'aşabiliyordu. Mösyö geçiyordu. Toplantılırda hazır buBU YClCU İANCALLA KARAYA ANI.AŞIID! .. DE.MEK IS TRAM'A ÇIKT/kTAN SONRA SANDALl ten «Fuad Köprülü Arm^aanı» icin de bucün var. yarın yok olab Franget'in işi 8llhE£W limanlarda lunan ev sahibesinin bu isimler naGELFA/ " **»;,. pALAN ;l^ uU İFİmli bir hatıra kitabı yayınlanıp lir. Oradfki hizmet çorumlu'.usu Ja döndüğü için sahil ISTEMEYEN şehirlerinden sıl kulağmdan kaçabilirdi?. Ş Vfi'Jİ kendisine sunulmuştur. Dört vılitk ben^erlcrine kıyasîa zam?n içinJp her biri ziyaıet yerlerinden ılOnun için Fransada Gestapo ..un BıR YOi.CC VARDI... 8ULUŞMAK bir gecikme ilo de olsa saym Pro silinip gider. Fakat millî ruhun özü muştu. Buralarda anavatana nakıeişi artmı#tı. Elbette boylelerinı tevTARAMA fesörü dostiarınm ve talebeirrinin İ olan millî kültiir alanmda VtiriT dilecek mallar toplanıyordu. Ber kif edecekti. Tevkif edilenler arabu şekllde anrmiannı kadirbilir bir sahibi bir ilirr. adammın sorumlu lindeki istihbarat servisi Fastan al sında vekiller, mürteşarlar ve yükduygunun ifadesi oiarfk biz de takdığı raporlardan memnundu. Yüz sek rütbeli subaylar da vardı. Hiç dile kars!s!z, kendisine uzurt ö luğunu silecek hiç bir kudret yok başı Dellner, bunlara karsı ihbar bir feyden haberleri yokmuş gibi tur. Ken^ısinin bizden cok ivi bilmürler dileriz. difti tarih. bu hususta merhamet yapan Brandeisen'i korumakla mej davraıuyorlardı. Bütün bunlar artTörende b"'unmarİ!m. Ertesi 2Ün ağlarını kurnıuş sizdir T>il 'sinrle vpnlıslar. tap»aşı< guldü. Ona değifik bir isim bul lan yuvasında kü sszetelerde valrız <?evab söylemuştu. Yeni çıkarltığı bir hüviye\ bekliyen kunaz bir avcının işi idi. yürüyüşler oimussa. var idivse e vinin metni bulunriueu ioin. h=<kcüzdanıle onu Zehlendorfdaki taO günlerde Britanya İstihbarat kında konusan meslekdaşlanmızın varsa ov\"r, diizeltm»k. d"Şru yolu mdıklarının yanına göndermijti. Servısinin Fransa şubcsi 5u mralde bulduımak ve göstermek: sayın Kadm, orada neler dediklerini bilemedi°imizden kendini emniyette raporlar almıya başladı: sayın Profesörün su cümleyi söy Profesörün manevt vrifHeri ara hissediyordu. Çünkü «SD» adam1 «Kuzey Afıika Mihver casuslulemeee ne sebeble mecbn : "et his smda defiil midir' 101 ? yasınHaki larının gözünden ırak yerde idi... (Arkssı var) rile dolup ta^maktadır. Alınan bümilyorluk bir kütle tutan ilkokul settiğini anlamak aüc olmusfur: Suyun Itaynajcında tün tedbirlere rağmen askerî hare «Sim^i'o ' " d a r bakkımd=ı w çoeuklannm anlav?mad.kları ve Casus Simone için asıl hararetü ketler duşmanın gözünden ka;mı PROF. NİMBUST'N MACERALARI: lenen hakikatte çok mubalâŞîh | öâretmenlerinin anlstmaktan »P« ve faal devre bundan sonra başlı yor..» ! kaldîkları bir sürü vsbancı kelinv\ medi^İPri büyük bir mahcubiyet'.e Bir gece yine mukavemet çrupu yacaktı. 1940 yaz aylarınde ımzalai kanun zaruretile yeniden bu k«idinledim.n nan Fransız Alman mütarekesi Mos.o Frangetin evinde top'.aiitnı;tster anbvalım. ister anlamıya çük dimağları karınakanş bir hale Afrikanın Fransu bölgesini i|f«l tı. Ev sahibı keyifli arkadaüiannı Iım; saym Profesörün bbylp sevimli gotiriken •'millî edebiyat» haber den hariç tutmuştu. O andan iti karjıladı. Içtıma villânm ouyük bir Ü?lub1? yeni bir tevazu ''• • a cisl Profesör Fuad Köprülünün zn baren Alman gözcülüğünun dıkka salonunda idi. Umumî kanaate gvie nısı gösterme'i. yaoılmn eok f U kiirük bir gayretini görem»m»k)i tini buralara teksif etmesi tabiî idi. mukavemet hareketi yalnız Afribalâğah merlihieri HV mazur sav ğimize kim, ne mana verebilir? Zira Fransızlar Cezayir, Fas veya kada değil, anavatanda da dıracak bir krzanrdır. İlim. herşeyArmağan kiubı çok iyi tertıb Batı Afrikanın diğer bölgelerinde yordu. AnBvatana brr defa ıvak ı den önce kibir ve eunıru sileceK i edilmiştir Üniversite hayatımızc'.a yeni mukavemet yuvalan kurabi basılmısü. Bundan sonra elbivlıği bir hakikat arastırması olduğ'ms ! bunun ilk ve ikinci örneğınj Is lirlerdi. ile hareketi ıdame ettirmek lâgöre ssyın profesör. altmı* 'ört tanbul Hukuk Fakültesı vermiştir. Berlinde Albay P. tarafından zımdı. yaşmın olgunK'Şunda. bil'Jin olma Birincisi 1939 da Prof. Ali Fuad Toplantmın nikbin havası Frannın büvrk vasıflarından en rr>ühim Başgüin tertiblediği rahrrtatli «Ce idare edilen istihbarat şubesi Si getin konuçmasıle arttı: mone'dan yeni ve mühjm vazifeler mini eldr eder*=k ıriizel bir örnek mil Bilsele Armağana, ikincisi otu Uzun sürmiyecek, dedi I r ı n vermis oluyor. Tpbı iklerirTiizi sım zuncu öğretim yılı münasebetile beklemeye başladı. O vakte kadar get, Vişi hainlerini safdışı adecenÜNVA KARİKATÜRLEBt: yaptıklarmı «sol elle yapılan işmaktfln kenHirnizi Eİamayız. Profe=ör Sıddık Sami Onar'ın ter lers diye vasıfıandırdı. Casus ka ğiz. Namuslu Franaızları diı^r>«na Sayın Profw,örüp Türk edebiva tiblediği «Ebürulâ Mardine Arma djn şimdi çözülmesi icap eden bir teslim eden alçakların kafasır.: kutınr ve kültü.üne hizmeti oüyük ğan» dır. Başkasını hatırlamadjğıma sürü karışık meseleler karjisında parmak zaman 1 felmijtir. On . J : tür. Durkheim Ziya Gök^lp .os göre bu, üçüncü grmağan oluyor. bırakılmıştı. düşmandan daha tehlikeli Luluyoyolojik okulunun Türk edebiyat ve Tertibleyen Profesör Osman Turan, Artık, talimat aldığı iki kişLnin ruz. tarihi sahasmia kuruculuk şerefi söylediğim öncekıkre bakılınca, nezareti altında idi. Ona gösterO gece salonda Rabat mukaveonundur. «İlk Mutasavvıflam hMâ pek yeni olmıyan bu geleneğe ba dikleri bir halıcı ile sık sık ve met grupu başkanı Mösyö Ferrler bu konudpki örnrk oima üstün^ü kıp kitaba «Fuad Köprülü'ye Ar muntazaman temasa başladı. Bir bekleniyordu. Sekiz gündenberi ğünü rnubafara eden bir ereHir. mağan» deseydi mânadaki kay taraftan hahcının dükkânma girip ; Londrada General De Gaulie yaIsasen makaielen. müteferrik etüd taraftan Mösyö ! nında bulunan Ferrier'e verıiecek paklığı gidermiş olurdu. Çünkü çıkıyor, diğer leri ve bitmemiş toplu baskıları Frangetin 15 seyahatlerine iştiraK güzel havadisler vardı. Gerek midışında kitab olarak tamam olmus ''Köprülü Armağanı i deyince pro ediyordu. safirler ve gerekse ev sahibi hu =;eseri de odur. Aradan gecmis 36 fesörün bize sunduğu bir hediye Rabat'da ona Franget'in karısı fer onun her Londra dönü^ürJe gelmektedır. ienelik unin ve devamh bir araş fikri de beraberce diyenler çoktu. Evli değildi amma yaptığı keyif kaçırıcı tenkolcre tırma devresinın verimlerini bir Böyle deyişteki nükte hatıra gelaralarında karılık kocalık müna mulıstab olmak istemiyorlardı. »rava getirerek dört bes cildlik bir mişse onu da hoş görürüz. Buz gibi so^uk nazarlar sebetlerinden farksız bir münasebst Kitabda. sütunlarımızda tahliline tTürk Edebiyatı Tarihi» mecellesi karşısında kurulmuştu. «Kocası»nın nüve havücude getirmesini sayın Profesör imkân olmıyacak değerde okunup lindeki mukavemet hareketini para Mösyö Franget'in neş'e^ı misaden bekleriz. Kendiıirde mevcud faydalanılacak yazılar var. Türk ve ile desteklediğini öğrendi. Hattâ firlere de geçmişti. Nasıl geçr.nsin! bu kadar bol. fakat daŞınık m«lze yabancı bilginlerin bu vesil» ile evini hareketin merkezi yapmakia Anbaıı dolu oian bir evde ocuı umeyi bir arava getirecek böyle bir yazdıkları makaleler. meslekdaşmaddî manevi her türlü yardımdan yorlardı. İstedilderi ivadBr jıyip eser, kendl elile kendi ilmî hayatı larımızın, bilhassa tarih ve edebikaçınmadığını gördü. Adamlar J içebilir'prdi. Hcıkes hissesin* \ulçin dikeceği kıymetli bir anıt ola yatla meşgul arkada}lanmızın yaz sada toplanıyorlar, kararlarmı ıra şen keyifle neş'clı dakiknlar jjeçr.1caktır. Hayatım . Burası çok güzel... Daha ileri jitmiyellm, O kadar fen* çalıyor ki, beni kovalamasını tercih tatilinde istocihat zamanlannı fay da veriyorlardı. Subaylar, kara ve diği ve muhabbctırı kıvanıı '.ıalif emi ederlm... Bunun yanında ,«avın Profesörün da ile doldurabilecekleri bir güzel deniz kuvvetlerine mensub çesidli lığe flpjıu o»eyimi;i , b j , r , j ^ j&r* afhna mağruren söyliyelim ki. U kaynaktır. Sayın profesörün bütün riitbede askerler ile idare âmirleri pı açıldı ve Mcsyö Ferrier'nin g^lren müteşebbisler, ajanların haK en iyi telsizcilerimu idi. Ne der»ilistesine nın birleştiği bir yer olmuştu ev!. diği haber veriidi. niversite için lüzum'u ve zarurî kitablarının Bibliyografi kmdan gelmişjer... Bundan oa#r nız?. Bunlara da sevinçli haber tamamile «Jmraadığını sanıyorum. «lan bu edebivat tarihi metodu \'( Emre hazu bir tavıfla yerincen la b'itrün Rabata gelen bir balıkBu vaziyete göre Simone tam sudıyemezsiniz ya! anlayışı. senelerce lisc Droer?mla Bilrhem, böylesi mi doğrudur? yun kaynağında bu'unuyordu. fır.r, an Franget ge'îni carşılin. a çı teknesinden düşman casusları Amma şef, diye kekeledi kitab Kaynak, bundan sonraki Fransız çıktı. İçeıiye girdiklsri zaman r.ıirına hâkim olmak suretile bu ders G«ncliğinde ve yaşlılığında olarak çıkmış her ne varsa onları müdafaasma adam hazırhyacaktı. safir doğruca ev sahibesine y^ıüJü ^iiü. .:Jı ve mahkemeye veııl nok Franfet. bu kinaye neden?. Anlıten beklenüen müsbet neticenin aÜzcre Dakara gönderildi. Ne lersı yamadım. lınmasını güçleştırmiştir. Çebebi, behemehal zikretmeli idi; küçük Kuzey Afrikada bir merkez teşeK ve elini öptü. niz şef?. Bütün bunlar sevindirici Soruyu cevabsız bırakan Ferrier okul kitablan bile olsa... Bunlan kül etmişti ki Frangetin evini zaedebiyattan ziyade tarih olan bu Kadm misafirin n?zaılarında oır ş«yler deği! mi?. bu sefor Simone'e döndü. usul ile lise aerclerl »sıl metinlerle «ilmî olmıyan» neşriyat dlye vasıf rif ev sahibesile birlikte içine ah par.ltı gbrdü ve vücudunuı. tltr^ Ve size göre madam, dedi, Memnunluğunu göstermek u:n diğini hissetti. Gözlerine restlıynn temas ettirileme'nis. edebiyat zevk landırabilir miyiz? Bence, şiirlerini, yorda. ellerini uğuşturan Franget'e tin i bu tevlriflerin mânası ne?. Bir düve idreki bakımıiıdan verilmesi ge hattâ siyasî mahiyetteki yayınlarıKolaylaşmıştı artık işü. Ayağına bakışlar 0 derece soğuk idi ki jü karşılığı şu oldu: sünün bakalım; ksdınlann sezişreken ah^kprnk ve terbiye zayıf ru da almalıydı. Mesele, profesörün kadar şeliyordu haberler.. Öğren zünü gayriihtiyari çevirmeye mec Yanhş anlsmsyın!. Sevindirici leri biz erkoklere nazaran daha bur oldu. ka'mıştır. Hâl5 »vm geleneğin bütün şahsiyetini bir arada göster diklerini aralıksız uçurabilirdi. ZaT kuvvetlidir. Ferıier masanın bas t^ri'ına c i olmadıklarını iddia H » i "'• Tahnmıç önlevici, fakat nazarî oı mektir. İleri ne?iller, kendisini ten Berlin tarafından sıkıştırıltBuna karşı Simone'un çıkarabıl| kin şunlara ne buvıırulur: Bir der?k'lmış tedbirİPre raemen devam yalnız edebiyat tarihçisi olarak nu yordu. 0nun istedik'erini yerine turduktan sonra; fa Visi'ye =okmaya muvaf'ak >1 diği ses ancak bir: Eh, söyleyin bakalım, ne var ettiğini. bu vesile ile. bir kere daha tanıyacaklardır? İnsan, bir bütün getirmekle mükellef değil miyui?. Bilmiyorum!. dan ibaret kaldı. I duğumuz Fourneau'yu tevkif etifade edebiliriz. dür. İlim cephesi başka. sanat cep İstese de istemese de yapacaktı. ne yok Franget?. (Arkası var) ' mişler. Herhalde haberiniz vardır. Çok şey var, şef!.. Meselâ RoBu ihtirazî noktayı kaydettikten hesi başka, siyaset cephesi başka Çünkü annesinin hsyatı bahi» nev: Kazablpaka'da iki gün evvel Frangörülebilir mi° Öyle olaylar kar?ı zı^u idi. chechouart istasyonu civanndaki «onra Profesör Fuad Köprülünin cis ortadsn kayboldu. Alman ko>»mill* edebivat» fikriri vaymada. sır.da kahnabilir ki, ilmini ve sanaZahmet çekmeden öğıcndiği as Paris metrosunda bir Alman sub < solosluğundan bir daha dönmeYedek Suba.vlann yokİBmalan başta Ziya Gfikalp olmak üzere H tını siyasetile ve siyasetini sanat ve kerî sırları ahp alıp göndei'i.vor yını öldürmüşler. Mglum ya. heYedek Suba.vlann yoklamaları temmiş!. muîun oluz birincl jünun* kadar deirde. romanda, ve edebivstımızın ilmile karşılaştırmak. bu mukaye du. Almanlarln işbirüği yapan V:»i sabda olan işlerden biri!. Sonra geFranget. çok yf.vaş bir sesle: vdiıı edecekur Bu müddet zarfında diğer alanlanndaki aıkadaslan ve seden de asıi şahsiyetini ortaya çı hükumetini bile şaşkına çevırJi çen haftaki bomba hâdisesi.. Al Bugün. hep onu bekledim yoklamalannı yaptırmıyanlardan ağır man afkerlerınin oturduğu otel .'^ çağdaşlarile bt raber bizim neslimi karmak iktiza eder. Çünkü meder.î Fransız topraklannda olup bitenp^ra cezası alınacaktır. şef. Siz de yavrunuzu sütün misatirhanelere atılan bombalir' le tuttujıj ısık, bugün de yolumu bir cemiyette siyasî (tabii. genis Metro sondajlarında yeni bir «Kocası» bunu söylerken Simone ] Dostumuz Jouard tarafından bajabol, vitamini zengin ol> zu aydınl'tmaktadir. Kendisine. > anlamilel olmıyan veya siyasete ıkıt, şahsiyetınin bütünü anlaşılsm yerinden kalkmış salondan rıkmak makine kullanılaıah ]en ve sa& kalan fiki'~1 vasıtalı. vasıtasız dokunmıyan har diye benim bu küçük düeğ:mi ve rılan parîak bir iş! duğu bu mevsimde ARI doğru vürüyorc'u. Metro pıojeleruıi hazırlıyacak FranBu s?r=da konu^maya kul'K î't üzere kap;va netimiz büyüktür. Bunu gi hareket vardır? Bizatihi yaşa gne getirir veya geürtir, ssnınm. Pirinç ve Hububat Unsilen S'inone yüzürün kızardığuıı Arrlında Ferriernin soğuk sc=n; 31? ".irketi bugur saat 11 de Mecidiyesöylemekle insanî bir vazife yapma mak, başlı başına bir siyasî olaydır. Bütün bu lâflan bir kaltınde gekuyunie. yenî etirttiğt buyük bir ları ile yspılmı» mahal. Trabzon milletvekili. Ortaçağ Türk j celim ve ası! işin csn damîiına do 'arketti. Yanaklannı kaplayan kı işitti: tjurjru maklnesinı calıştırmaga baılıyanın hazzı içindevim MiHî e^pb".T Yok mfc'am, .•ıkmayın!. Buzıliığm atsşi daha scnmeden Ferlebi ile besleyiniz. tın formunu verecek. «millf dil» I;>iâm tarihi profesörü olan sayn jkunahm. O da bir rnemleketin ilrier'nin nazaı'arinı ürtünde hisset ' rada k»lm.. Öta'uler aibi konuşmaDiploma töreni oldusuna göre Atatiirk dil inkı'.â meslekdaşımız Osman Turan, bu 'rrine ve kültürün2 hizmet etmenm I ti. Artümın hskıslr. mrla âdeta üua j muı siz rie dinlcviiı'.. bınin bir çslışma safhasında ken nu benden daha geniş bir yetkile jöncmi ve bunun her türlü şartUu F.ıtih Mu.ıllım Yahyaefcndi 1. okulnı delip geçen bir burgulaşms I Simone'u durHurpn ^e^te verinf.takdir edecek durumdadır. di sile omuz omuza gayret sarfetiçerisinde unutu'mıyacak bıı kud vardı. ^ctıriimesi zarurî bir cmiı tonn d=m bu yıl mt7un olan 1461 ögrenciye dipionıaiarı vr Okul Korunn Derneii 1 miş olmanın hatırasını da şu rnda reti haiz oiduâıHur. Gi^'dî biı ilim Yoksa. Jouardın Almsnlar taıa vprdı. Uirafınriin derect aUn (Ml öğrenciye Ben ds bu noktada galiba fazla jadamı için «artion» lar daimî geciaynı hazla yaşamaktayım. Fakat o i Size ciy hazırlıvacaktım şeî. n^.ıkâfatları bugün okul bahçesinde töfınd=ın tevkif edildiğini biliyor 1 ; geçmiş. ama yok olmpm'" ^i rler durdum. Çünkü Armağan kjtabı. icidir. Onların mukadderi, önün •nuydu?. Neden .3n 1 ' ' ! *r i Feırier dudpl'ları etrafmd.ı hel: renie dağılı lacaktlr. deki arkadaşımızla bugün «Erkâni 1953 de hazırlanmıştır. Genc mes de sonunda Ki'tühhanelerine don rlu ona?. Oııda bir gayritabülik ren çirkin bir giiHinTcvişlePirinç ve Hububat lînları Yeni tiyatro talimatnamcsi Harbiyei Umumive RiyaC'J lekdaşımız. daha o zaman meb'us |mektir. Bir yiyip bin şükredelim mi eörmüştü?. Bırak'n kalsın!. dedi VF yim» Şphir ıMeelisine veriidi nilmesine ses cıkarmıyan. Tü'k ^o değüdi. Sadece profesördü. Bu :Devl«te. millete duarisn bir an bos Fraiget'e dönerek sözlerine devam i Venf tiyatro talimalnamesi Beledlyc Franşet devgm etti: euklannın bugüne kadar olduğ'i nunla bereber ker.disi de altmış;nı "kalmıyalım | K3VJ..H1 KomUvonundaıı Şehir MecliYa o «Kü.kcü Dü!< İki Alman »jsnı M'rçilvadü etti: | s,n» vfrilnıişür Talintatname Meclisin bövle :kânlan.> olmasaydı halimiz nire gibi bundan sonra da anlsmaları ?ecip tSlebsleri tarafından Cler^yout Ferran'T^r'^i ür i "wlı (jünkü toplantıjında görüşülecekkı mukavemetçüerin kapanına .s; imkânsız dil kanşıklığını düzelt bir armağan kitabı tsrtiblendiği va i olurdu?!. tırıldı. VİTİ polislerinin k i " i n vı kuryeniz: yakjl?mış!r. Bllirsinz, tir. I • Cumhuriyet» in Edebî Tefrikası:1tt SARAYLARI\ AŞK İLÂHES1 DESIRÛE Bir bahar akşammın tatlı kokuhıı arasmda, açık arabada gidiyorduk. İçimden: «Ne yazık!» diyordum. «Böyie bir havada gizlice birile buluşmağa gideceğime Fransız İmparatorile görüşmeğe gidiyorum...» Bizi hemen İmparatorun büyük çalışma odasına aldılar. Caul?incourt'la Meneval da oradaydı. Talleyrand da vardı. pencereye dayanmış duruyordu. Npoleon, srkasmda avcı alayının veşil üniforması. kollarını göğsüne kavuşturmuş, mssasmır arkasında ayakta duruyordu. Bize doğru gelmese tenezzül etmedi, orada durııp beklp^'i Mağrur bir tavır'a EÜlümsüvordu. Selâm vererek mektubu uzattım. Mühürü kopardı. vüninün hiç bir hattı değismeden okudu, sonrs Meneval'e uzattı: «Dış İsleri Bakfnlığı içjn bir nüsha çıkart, aslını benim şahsJ «vrakım w«suu koy» diyt emrttti. Sonra bana döndü: «Pek şık giyinmişsiniz, Prenses hazretleri. Fes rengi size pek yakışıyor. Yalnız, sapkanız pek acayib. Bu şapkalar şimdi moda mı?» Bu alay beklediğim o köpürmeden daha beterdi. Hiç sesimi çıkarmadım. Napoleon Talleyrand'a döndü: "Güzel kadınlarm giyimkuşimmdan siz anlarsınız, değil mi? İsveç Veliahdinin refikalarının yeni şapkasını nasıl buldunuz?» Talleyrand gözlerini hafifçe kapadı. Pek canı sıkılmış gibi görünüyordu. Napoleon ban» döndü: «Benim için mi böyle giyindiniz, Prenses?» «Evet, efendim.» «Ve menekşelerle süslendiniz...i> Sesi gittikçe daha alaylı bir hal alıyoıdu. «sabık Mareşal Bernadotte'un bu karalamasını bana «etirmek için! Menekşeler. nanımefendi. kuytu yerlerde yetişir. kokuau da pek hojtur. Fakat, Jütün ısmarladık diyebilir m yim artık? Odaya bir sessizlik, korkunç bir sessizlik çöktü. Menevslle Caul.incourt 'mparatora şaşkın şaşkın ! bakfık?lmi5İrdı. Talleyıand, hay; i'etle, gözlerini açmıştı. çünkü İmparato:a ne yappcsğını bilemez bir . hal gelm'5, etrafını bakınıyordu. Mihaytt. eaytt rip^iuik bir ses'ıe: tıSiz lutfrn burar'a beklayin. bey!er, ber Pıenses ha7.r£tlerile hususi Çeyuen Vantieı mahiyette bir iki keüne k. ışacaRus ve İngilız gazetelerinin pck ğım.D dedi, sonra yandaki bir kalere çıkardığı ihanetin kokusu a pıyı göstererîk bana döndü: «Gelir yuka çıktı!» mısiniz, Prenses?» Selâm vererek: nMüsaadenizle eO önde. ben arkada. öteki odaya fendimn dedlm. girdik. Engh'en Dükü'nün hayatım • Siz müsaade istemeseniz de, bağîslaması için ricaya geidiğim hanımefendi» diye haykırdı. "Ben zaman bu odada konuşmuştuk. O sizi zorla buradan dışarı çıkarırım! ! zamandanberi içerisi pek ' Yoksa zünnediyor musunuz ki Ber | mişti. Yine aynı ufak ufak masanadotte bana karşı yürürken siz j lar. yine üzerleri klğıdlarla, dosyasaraya gelip gidebilirsiniz? O şim i larla dolu. di toplarını vaktile nice muhare «Benimle konuşmak istivorsubelerde kendisinin komuta ettiği nuz amma,» dedim, «Maalcsef koalaylara doğru çeviriyor ve siz, ha cama dair sizinl; münakaşayı kanımefendi, menekşelerle süslenip bul edemem.» karşıms çıkmak cesaretini gösteriBeni susturmak istcı " '• bir yorsunuz!» hareketle: «Bernadotte'a dair ' ) «Rusyadan döndüğünüz gece nuşmak istediğimi de nereden çıkocama mektub yazmamı ve ceva kardın?» dedi. «Hayır, Eugenie, o bını size getirmemi istemiştiniz, e değil... Benim konuşmak is'' J fendim» dedim. «Gelen cevabın bir ğim....ı Biraz daha yaklaştı v*. nü?hasını okudum; onun için, sizi sanki yüzünün bütün hatlarını son defa gördüğümü gayet iyi bi iyice hafızasına nakşetmek isttr liyorum. Menekşeleri sırf bana ya gibi gözlerini yü^üme dikti. «Dekıştığı için taktım. Belkl de ileridç min, son defa «örüştüğümüz için beni hos bir hatıra ile anmanıza benim seni ilerido iyi bir hatıra • J yarar. Son defa olarak ıiza Allah» anmamı İatadî2wi föyledin ya, o !:endi kendim»" Ho^ım Vi . ) dum, valnız seni Sonra. nasıl oldj ! ki arkadaşlarından Moreau ile ' u Eugenie?.) dedi. Sorra biraz daha ire dpnüp oencerenin önü ] bilmîm, o gece öyle yorgujıduı.ı ! luşuyonnuş. Moreau Avrupaya dö yanıma geldi. oŞu menekşelerinın ne gitti «B'rbirimizi bu ,ar: a I ki Bernadotte'un Rd; geçer ,ıeçm=z , necek ve Jean Bsptlste'in emrin kokusu başımı döndürüyor. Seni msn''ır tamvor'.'Z. hnv'p birder '.o Vîarinlya'yı faian unutuverdinı. de carpışacakriış. Bunu biliyor I sahi memleketten dışarı s' ; '" .ısve'lalaşıp ayrılamayız, değil mi Anladın mı?» mıydınız, efendim?» liyim. Belki de herkese oîmparator ya?» İyi ki aramıza karanlık gir , mağlub olarak» diyorsuruT.u;. SonHava kararrrıstı. Şsmdanbrı Ocağın ^innde duruyordum ce «?kmaya kimse getmedi. Artık y'J mişti. i ra, senir» o îs.reçli ile araba gezinvsb vermerl'm. «Rivayet» göre Çar Berna tilerine zünü göremivordum. Ne istıyordu çıkmcknı da beğenmiyoPencçreHen doğru Napoleon'un Henlef acaba* dotte'a Fransa tchtını teklif ;t i rum.s : • ei tekrar geldi: =s "iki vüz b n fcişiliV; veni bir mi§.» «A, o benim yaverim,» dec'ira. Böyle bivdenbire vedalaşıp ordu kurdum.n d"di. ıcHa. aklTta Napoleon bunlan ağır ağır kocNereye gidersem onu da yaruraa • vılamıyoruz. diyorum.» aelmışVen söyliyeyim: İnaiHoıe nufarak söylemişti. almam lâzım.» ıNiçin. efrndim'N İçimden: »O'ur şey değil,» diyorBenadotte'un <ıt'alarm; techiz » «Ne olursa olsua, annen sağ Dönüp bana baktı: debilmesi için İsveçe bir milyen dura. «Fakat clabüir de.» olsa hiç hoşlanmazdı bundan. Ağa uNiçini var mı! Marsilyadaki 1 «Buna ne buyurulur, hanımeİngiliz lirası veriyormuş, biliyor beyin de öyle, Etienne çok dürüst îünleri unuttun mu. lugenie? "A* fendi? Bernadotte bnnu nklmdan bir çocuktu...» kenarını? Tarlayı^1 Göthe'nin Tiıydın bunu?» Yo. bilraivordum Fakat Napo bile geçirse yine bir Fransızın va' Werther» ismindeki rorn'"i:ıı Elimi ahp yanağına sötü'dü. tanıns karşı buiunabileceği en büdair konuştukl.ıı •mızı° Gsncîiği Ipon'a cevab vermedim. «Hele şükür, bugün traş ol «MEdarr d? Stael şim ü yük uVnettir!» mizi. Eugenie. bütün gcncligimımuşsunuz,ı> dedim ve hemen elimi 1 «Oylerlir. Kendi fikirleıine çektım zi .. Ruîysdan ^öndüğüm sece iı Stockholm'de, Bçrn»' '*~'l'> ber?çin doğru sana geldim. anlıyam.i bermşi.n dedi fBunu biliyor mıy karşı bir ihanet! Artık gidebilir cYazık ki Bernadotte'un karımiyim, efendim?» dın Üsüyordum. yorgundum, yal dınız, hanımefendi?» sısm.» dedi. «Şayed kendirizi Pariste tehnudım.» Elbette biliyordum. Olsun ne Hemen kapıya doğru yüıüdüm, göıü;feniz, hanımefendi, üjear! Baptiste'e yazdırmak vardı bunda? Bu bahsi niye açı likede Avkamdan: «Eugenie!» diye sesyâni ahali sizi tehdid edecek oluristediklerinizi bans anlatırken Mar vordu? lendi. cBernadotte orada pek knrıı sa demek istiyorum. derhal ablasilyadaki günlfii hatırlamıyorduFakat ben çoktan öbür odaya galiba," nızm yanuia sığmmarız ic^b e geçmiştira. Orssı gündüz gibi aynuz bile,» dedim «Siz o gece îs =acak insan bulamıyor der. UnuUnajin bunu. Söz veriyor veç Veliahdinin karısını görmeyt dedi. dınlıktı. İçeridekiler Napoleon'un musunuz bana?» Kahkahayla güldüra: gelmiştiniz.» masasma !?ecrniş!er konyak içi «Maalmemnuniye,» dedlm. yorlardı Talleyrard bir nükte sa «Yo, ne münasebet, efendim!» İçim bir tuhaf olmustu. Kendi ı kendime: (Son defa görüştüâr ''n iz dedim. «Meselâ Madmazel Geoıge «Fakat, öbflr türlüsü de raüm vurmuş olacak ki Meneval, Cauşu anda bile yakn söylüyor» di geçenlerde Stockholm'de\Tniş te kün.t laincourt ve benim İsveçli böğürlePrenî hazretlerinin himayesine vordum. ı.Öbür türlüsü ne demek?t rini tuta tuU kahkahalarla gülümazhar olmus Bunu biliyor mıydı eBenim ev:m de ablama her yorlardı. Hızla başını iki yana salladı: zaman açıktu Ben zaten Pariste «O sabah Bernadottela ıir nız, efendim? » İmparator: «Nedir bakalım, ı5yanlajmaya avrmayı düşu i «A, Georgina! Benim sevgili bunun için kahyorum.» leyin d» biz le güielim, beyler!» tabiî,» dedi. «Fakat Parise geidiğim Georgina'cığım!» Napoleon: fDemek benim mağ diye emretti. taman yalnu leni görmek lıtiyor tPr«nı h*xr«tl«rı yakında M lub oiacajımı tahmin •dlyerma hm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle