27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
99 IKÎ :;•.;• ' CUMFTURİ 25 Hs«lran 19M 1 Fransaya dönüş 1O Voilâ, mecmuası muharririnin bu lddialan ne dereceye kadar hakikate uygundur bilmiyorum. Fakat şurası muhakkak ki General de Castries gayet cesur ve her bakımdan örnek bir komutandı. DienBienPhu kalesini kurtarmak için elinden geleni yapmıştı Kalenin düşmesi ise bir talihsizlik eseri idi. Bu talihsizlik karşısınia türlü tefsırlere başvurmaktansa savaş meydanmda can veren arkadaşlann hâtırasma hürmeten susmak lâzımdır. Hanoi'de birkaç gün kaldıktan sonra bana rrtemlekete dönmek üzere izin verdiler. Buna çok ihtiyacım vardı. Ne kadar soğukkanh olsarn sinirlerim gergindi. Son yaralı da gelinceye kadar Hanoi'de kalmak istedim ama artık yaralılarım emm ellerde idi. Merak edilecek bir şey yoktu. Dien Bien Phu'da kalmış olanlar grup grup ge'.iyorlardı. Kızıllann kalede kalan doktorları da iade edeceklerini haber veriyorlardı. Kalkütaya vardıfım zaman gazetelerde Dr. Grauwin"in de yakında serbest bırakılacağına dair haborler gördüm. Kampta bulunan 27 doktor daha Dr. Grauwin'le beraber serbest bırakılacaklardı. Beni Saigondan Parise götüren uçakta başımdan geçenler bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Yeraltı hastanesind.9 paraşüt bezinden yapılmış bir paravana ile diğerlerinden ayırdığun yaUğımı hatırladım. Dien Bien Phu'da 58 gün geçirmiatim. Bu zaman zarfında pek az zaman uyumak ve dinlenmek imkânını bulmuştum. Bilhassa muhasaranın devam ettiği 41 gün uyumağa hemen hemen hiç vakit bulamamıştım. Düşmanın ağır atesi altında bunaldıgımız bir sırafla Hanoi'den radyo ile mütemadiyen bizi arıyoT, olup bitenler hakkında malumat istiyorlardı. 14.000 asker arasında yegâne kadın ben olduğum için bilhassa benim cesaretimi takviye etmege çahşıyor, bir şey isteyip istemediğimi soruyor, istediklerimi uçakla göndereceklerini söylüyorlardı ve ben dahna aynı cevabı veriyordum: Evet, Hindiçini'ye gelmeden evvel kimsenln tanımadığı bir insandım. Aynlırken ise meşhur biri olmuştum. Tesadüfen kan§tığım tarihî bir hâdise bana hiç beklemediğim ve arzu etmediğim bir şöhret temin etti. Daha LuangPrabangda iken karşüaştığun bir İngiliz çazetecisi bana hâtıralanm için 1000 sterlin, bir Amerikan gazeteci ise 60000 dolar teklif etmişlerdi. Her ki teklifi de reddettim. Çünkü Dien Bien Phu'da urtırab çeken, can veren arkadaşlarımızın çektiklerini anlatarak para kazanmak bana tubaf geliyordu. İnsan ıztırabının pa•ayla satılabilecek bir msta olmadı'îinı diisünüyorum. Parisin Orly hava alanma indi»imiz zaman hsva alanını binlerce nsan doldurmuştu. Gazrteeiler, basın fotoğrafları, televizyon opeatürleri velhasıl bana belki de dünya çapında bir reklâm yapmış olan kimseler uçaktan indiğün anda ptrafımı sardılar. =haberleri «Sinirlilik ve Delilik» 26 tacirin Yirminci asır cemiyetinin ferdler ve kütleler arasındaki hummah sosyal ve ekonomik münasebetleri, insan vücudunün iç organları arasında, bilhassa pinirler cümlesini k. mçıladığı cihetle (sinirlilik) artık olağan bir belirti mahiyetini al çılanmaların, ho: monların tesirleri n,aktadır. Her insan teşrihî ifadesile Savcıiık, verşri snçu işledikkri bütün organlarınm fizyolojik vazi vak'aya göre hâkimdir. Bilhassa bundan önce gene »Cum sabit olan sanıklann cczalandı feleıini idare eden ve bunlar a huriyet» te çıkan <<sinirlilikler ve rılmasını istedi rasında da bir ahenk sağlıyan si kompleksler» sohbetimizde belirtilnirler nörrovejetatif sistem taçağındanberi Murakabeyi imkânsız kılacak şe şıdığına göre biraz sinirlidir. An diği gibi çocukluk beliren ve organize olan ruhî asakilde fatura tanzim ederek vergi suçu işledikleri iddiasile mahke cak bu sinir gerginliğinin reaksi j ğıhk duygularının ve cinsel mahimeye verilen 2fi tüccann duruşmssı yonu itibarile insanlar farklı de yetli komplekslerin önemi vardır. oluşunda na dün 7. Asliye Ceza Mahkene receler gösterir. Bilhassa semp^tik Buna göre nevrozbrın sinir cümlesinin dı$a vuran ifade ruhî kaynaklı (psychogene) âmilsinde başlanmıştır. Duruşmada hazır bulunsn tacir leri itibarile heyecsnlı, çok heyecan ler baştadır. h veya taşkın heyecanh (hypereAncak marazî manada sinirlilik ler şunlardır: Salamon Baruh, David Silmer. motif) insan tipleri diyoruz. He ile, olağan hidılet ve sinirlenme ve Siyon Anavi, Tako Bahar. Jermln yecan tonusunun muhtelif organ terbiye kabahğı karıştırılnLsmalıSadako, Rafael Maroka S.iragosi, lardaki çoğalma veya azalma gibi dır. İkide birde dost knlbini kıran, Pavid Elver, Leon Saban, Moiz bozukluklannın muhtelif ifadeleri evde ortalığı devirip çocuklan diiSaban, Todi Danip, İlya Kohen, de asrımızda günden güne çoğalan ven t.nrinde bulunanlara küfreden Hazday Sadaka, Yu"f Perez, Mitat ••nevroseı) ları teşkil eder. Nitekim her insaj mutlaka bir sinir hasSelim Taranto, Menahem Ovadya, nevroz veya «ncvropat» insan te tası değil.'ir. Gerçi bazı sinir ve ruLeon Şilton, Şavil Kohen, Singer rimini geniş halk kütleleri çok kul hî hastalıkhnn başlangıçlarında ve Felman, Hanri Benaroya, Lsrael lanmaktadır. Bunlar arasında nev ya bazı buhranlan esnasında böyle olabilir. Şalar, Jak Bensason. Dilagon Ed rastenikler, psikastenikler, isterik mübalâğah sinirlenmeler ler, kuruntuları, kalb ve mide Lâkin genel olarak bütün zekâ favermim, Avram Medina. sinirlileri, cinsel nevrastenikler bu külteleri sağlam olan ve cemiyette Dün duruşmada evvelâ savcılık geniş grupun çeşidli şekillerinden normal r.ndıman ile çahşanların sevk tezkeresi okunmuştur. Bu tez ibnrettir. Ve bugün bunları «psy sosyal münasebetlerinde gösterdikkerede muhtelif miktarlarda vergi chonevrose» genel isim altında top leri aykırı terbiye ve nezaket reak suçu işledikleri belirtilen sanıklann luyoruz. Bütün bu grup hastalarda siyonları marazî sinirlilik hududu cezalandırılması istenmiştir. ana arazi belirtiler organsel yani dışında kalır. Nitekim adlî tıb baSanıkladan yuksrıda isimlerini fizik mahiyette değildir ve iç ü kımından da bunların suçları T.C. yazdıklanmızın hüviyetleri tesbit züntülerin mübalâğah ifadelerine K. nun cezayi hafifletici 47 nci mad edilmiş ve sorgularının yapılma?ı rağmen de bunların enatomik bir desine giremez. için duruşrna başka güne bırakıl esasları yoktur. Yani ne rontgenİnsanlardan bir çoğunun herhanmıştır. cinin ampulü, ne bakten iyoloğun gi bir uzuv hassasiyetleri gibi sinir mikroskopu ve ne de cerrahm neş hassasiyetleri vardır. Ufak bir ızteri veya elektrik cihazlann aldığı tırab karşuında çeşidli tesirlerle tskendenm limanına çimento kâğıd traseler objektif bir çey'er kuruntulu, alıngan, iç organlarmı geldi vermemektedir. Bunun içindir ki dinler inssnlar pek çoktur. MüteTlcaret VekSlrtince otomatlk taluis bütün bu sıkıntılara ve şikâyellpre madiyen sinir haplarını yutan veolarak Ithal edllen çimentolardan ilk par (fonctionel) ismi veril ya psikotonik denilen beyin kamtinln tskenderun limanın» geldigi bll vazifevî mektedir. Esasen bu hastların ço çısı ilâcları alan münevver vatandirlimektedlr. Bu çlmenlolar, yapılacak mOracaatler ğu dahiliyeciden asabiyeciye, jine daşlar her medenî cemiyette gittiküzerlne valillklerc* ihtiyac tahlblerlne kologdan röntgenciye kosarlar ve çe çoğalmaktadır. Hakikî kalb ve tevıi edllecektlr. meselâ kalb çarpıntılarınm veya d mar hastal.ırından ziyade «kalb Yeni bir göçmen mahallesi müphem ağrılarının, mide ve l>a hastalığı korkusu» ile dolaşan ve kunıhıyor ğırsak gazlannın, cinsel heyecnn ve gazetelerdeki ölüm habeılerinin aToprak ve Ijk&n İşlerl Genel MUdür takat^izliklerinin başlarındaki r â knbinde bir çeşid yalancı göğüs lüğünce Kartalın Soğanlık köyünde de hoş hislerin ve bütün bunların >a anjini buhranlarını geçiren «ob?ebir goçmen mahailesi kurulmasına karar verllmiştlr. Mahallenln temelatma rattığı iç üzüntü ve sabit fikirle de» ler daha fazladır. Böbrek veya böbrek üstü bozukluklnrda verin organik esaslarını ararlar. meraslnıl salı gtlnü yapılacaktır. ya damar sertliğine bağlı yüksek Tiirk Tahibleri Birliği kongrcsi Nevrozların oluşunda rol oynı tansiyonlardan ziyade ruhî ve heTörklyede mevcud bütiin sivil ve asker doktor ve dls tabiblerlnin istira yan âmiller pek çoktur. İısî lıeye yecanî sarsıntılardan ileri gelme ve âsabî tansiyonlular daha çok görül kile kurulan Türk Tnbibleri Birliginln cani yapının çeşidli yorulma üçüncü bUyük kongresi, bu sabah saat zehirlenmelerin «alkol ve sigara», mektedir. Bunbrın hepsi «'heyeca10 da Cagaloplu Ögrencl lnkalinde açı geçirilen bir çok hastalıkların, mulacaktır. Memlekdimİ7İn 23 Tabib Oda«ı hitten gelme sosyal ve moral kam nî sinirlilikler kadrosuna girer. Fa kat kafa yorgunluğu, iç sıkıntısı. bölgplerinden pelecek deleRelerin içtikalb ağrısı ve çarpıntısı sinirsel mi rak edeceklerl bu kongre, Türk tıb fıleminln MpdikoSosyol meselelerile mes<le ve bağırsak ıztırablarl hovre:inî gııl olarak en büyük orgamdır ve üç cinspl b^ssrısızlıklar, muluellf orgün sürecektir. eamel h'stahk korkakliKİarı fijbi Gülyağı imalâtBiın bu yıl fazla çeşidli nevıoz belirtileri araemda olacağı uınuluyor son zamanlarda bir çok gene kaPlyasamıza Ee'.en haberlere pöre yeni dın ve erkekleıde bir de "dpli r,liRevsim gülyağı istihâaline ba^lanmışmnk korkusu» müşahede edilmektır. tedir. Ancak bu da gerçek bir jh Alâkadarlar, mah'îul durumuna bakah.istMığı deîjildir; bir çe^id sinirrak. bu seneki gülyaâı imalâtının peçen senedpn fazla o!acağını tahmln etliliktir. Çünkü hakiki akıl hast. sı mektedirler. çok dcfa ne böyle bir emli^e i7İıar Geçen sene ihracnt az oldıtüundan eder ve ne de kemUİK'inden V.ır ihracntcı ve müstahsil elinde bir mik•uh hekimine giderek «benim aktar stok RiıivaSı k.ıimi'îtır. Dvv 1aSizi hava, kara ve de '.mıdan zortım vardır» demez H3ttâ raftan. hıındnn bir müdd*"t evvel FranS3. Amerika ve Ingiltereye yapılan Rulniz tutması gibi müziç j bir kısım ruh hastaları mutlak tır yağı sntışları iyi karşılanmıj oldııftuninkârcılık Insdan ynkmda bu menılekptlerdcn talebhallerden korumağa | tanelerden ile hekimWden voerkrn knç<rlar. Nitekim lerin artarnpı tnhmin edllmektpdir. VALİDÛL faydalıdır. bunma b^langıcında bir çok a»nc TiiUin ihraoatimız artti le; bu inkârcı ve menfi ruh haSon pünlerde tütun ihr.icntı Tniihlm ıitiııi pösterdikleri ve yakınl ırı da bir mikîard.1 nrtmış bultınm'ıktadır. buna tâbî oldukları için çok peç Dün Iimnnınii7d,ın Polonyaya 1.335.740 SİNİRLERİNİZİ kuv modern ruh tababeti tedavılerine lira defıerincie 215 ton yaprak tütün ihrac edilmişiir. vetlendirmeğe, faaş mazhar olurl. r. | SAĞLIK BAHİSLERİ Yazan:' \ ABAHTANİ ABAHAJ Taka mimansi inkılâb istiyor irinci Cmumî Boğaıjçi sahiHerinde oturuyordum. Çocuk duruşmasına diin başlandı Prof. Dr. Rasim Adasal Eskilerin delilik dedikleri <psikoz» ile sinirlilik (nevroz) mahiyet ve deıece itibarile aynı değildir. Bir çok deliliklerde frengi, alkol, tramva, morfin, ateşli hastahk, anadan doğma gelişme kusuru gilTi fizik sebebler olduğu halde sinirliliklerde mevcud değil.lir. Gerçek ruh hastalıktennda yani delilikte bir çok ana zekâ fakülteleri ve bu arada muhakeme lx>zuk olduğu cihetle nvnalı ve veıimli sosyal münasebetler bakımmdan şahsiyet bütünlük ifadesini kaybetmiş ve yarılmıştır. (Dissociation). Halbuki nevrozlar grupuna giren bir hasta giinlük mesleki işleri ile meşgul olabilmekte ve bütün yaptıklarından sorumlu tutulmakt dır. Zira bunun şahsiyetini büyük mh hastalarında olduğu gibi parçalanmış değildir. Sinirli hastalarda idrak bozukluk ları olan hayel göımeler (hallucination) ve yanlış ve yan düşünme bozuklukları yani çeşidli hezeyanlar yoktur. Bir kuruntu ve musllat fikir hastası iradesi hilâfına olarak zihnini kurcalıyan parazit fikrin manasızlıgını itiraf etnıekte ve bunu bertaıaf etmeğe çalışmaktadır. Buna «psıkastenik• diyoruz ve hast.'hğı bir delilik değildir. Ona karşılık başka bir hasta esasında mevcud olmıyan hayalî düşmanlar tarafından takib edildiğine inanarak ifade etmekte ve buna krrşı da korku ile tedbir almaktndır. Bunun ruhî belirtisi bir hezeyandır. Ve bu hasta paranoiya veya melancoli delilikler grupuna giı mektedir. Olağan sinirliliklerin ruhi muhtevalarım modern psikanaliz araştırma metodlan ile meydana çıkarmak, yani hastalarm komplekslerine nüfuz etmek imkânı olduğu halde gerçek delilleri incelemek ve kompleksleri çözmek imkânsızdır. Bu itibarla büyük deliliklerde psikan.litik tedaviler muvaffak olamamaktadır. Esasen dünün timarhane deliliklerinden bir çoğu artık umumî hastanelerde bile tedavi edilebilmektedir. 15 sene ön Bana türlü sualler soruyorlardı. Tabiî ekserisi Dien Bien Phu'\a dairdi. Fakat bu arada: Tahsiliniz nedh? Nereden mezunsunuz? Spor sever misiniz? Seyahatten hoşlanır mısınız? Dans sever misiniz? gibi sualler soranlar da vardı. Buna hayret ettiğimi söy>ediğim aman gazeteci arkadaşlardan biri «Halk efkân umumiyeyi alâkadar eden her insanı yakından tanımak ıster.» dedi. Bunun üzerine Dien Bien Phu ile alâkası olmıyan sualere de cevab vererek gazetecilere malumat verdim. Dünysda en korkunç gey: Harb! Eîrtesi günü gazetelerde şu satırlan okuyordum: «Gcnevieve de Gallard sporu ve seyahati çok sever. Danstan hojlanır ve güzel piyano çalar. Sorbon'da «İngiliz edebiyab» kolundan mezun ohnuştur. Bilgisini artürmak için İngiltere'ye qitmiş ve bir müddet orada kalmıştır. İngiltereden döndükten sonra hastabakıeılık kursuna devam etmiş ve bu kursu bitirdikten sonra Hindiçini'ye gönderilmiştir.» Bu Biraz sar^ı bezi eönderin. ilâç satırlar sanki b?nden değil, bir başgönderin, buz gönderin... knsından bahsedvormuş gibi idi. 60.000 dolan niçtn Alandakl kalabalığın arasmdan reddettim? güçbelâ geçerek annemle kucakUçaklann artık Dien Bien Phu laştım ve onunla birlikte bir akrahsva alanma inmeleri imkânsız obamızın Versailles'daki evine gitlunca artık ben de isteklerimi tahtim. Eve geldiöimiz zaman da dı"did etmek zorunda kaldım. Zaten şarıda büyük bir kalabalığın birikuçakla gönderilip de paraşütle atımiş «lduğumt gördüm. Çoğu oğull&nîann çoğu düşman hatlanna lan, kardeşleri, kocaları Dien Bi?n di/;üğu için bize pek az faydası Phud'a dovüşen kimselerdi. Dien oluyordu. Mümkün olduğu kadar Bien Phu'da olup bitenler hakkıne'imizin altında bulunanlarla iktifa ria malumat istiyorlardı. Pencereetmeğe ve illçlan azar azar kuldcn onlara baktıe'm vakit kendimi lanmağa çalışıyordum. Bir ara gene Dien Bien Phu'da imişim gibi Hanoi'den arkadaşlanm benimle hissettim. Merakla, endişe ile bekkonuşmağı arzu etmiş. hatınmı leyen bütün bu ana babalar bana sormuşlardı Onla^a Dien Bien yeraltı hastanesinde ve yarah'.ar Phu'da düşünmeğe bile vakit kalkampınrla yatan hastalarımı hatırmıyacak kadar çok iş oldugunu, falattı Fakat bu kadar kimsenin kat bu işi başarmanm Ha pek o ka[sualine nasıl cevab v^rebilirdim. ri?.r güç olmadığrnı söyleflim. «Bir Onlarla tcker toker konuşmak lâkadın için ygrshlara yardım etmek, zımdı. Kalabalıua do^ru 'lönerek: ölüm döşeginde bulunanlara teselli Merak etmeyin hepinİ7İn su vermek ppk o ka^^r zor bir şey olallerine cevab vercccğim. Yalnız masa ger*k...» dedim. Öyle zannssimdi çok yorgunum. Müsaade ediyorum ki bu sözlerim benimle beclcrscniz biraz istirahat edeceğim, raber Hindiçinî'ye gelmiş olan ve dedim. hepsi de en az benim kadar çalışan, payret eden arkadaşlarıma oesaret Doktorlar biraz değil, bir hayli vermiştir. istirahate ihtiyacım oldugunu soyProfesör Huard vasıtasile anneme gönderdi|im mekrubda da <ıBenirn için sakın üzülme. Ben iyiyim. Merak etme Tann beni korur.u denvstim. Sonradan ail?me sık sık hakkımda malumat verildiğini öğrendim. Bunun için ne kaHar teşekkür etsem azdır. Benden uzakta bulunan annecisimin maruz bulunduğum tehlikeleri muhayyelesinde büyüteosğine enıindİTl. celeri bir melankolik hasta aylava manevî ıztırablar ve küçüklük hebilirlerdi: zeyanları içinde bir timarhane köını, ismini. tezgâhım, rıânşesinde yaşarken bugün şok te ^ ^ kaptanraı, alındığını, m ^ davileri Ue 20 gür. zarfında günliA i » ^ ^ a UrustînT'Wbe1rlemi Ş hayatına ~ " ~ lerdi... Ecnebi vapurlannı da, daltalıklarının büyük kısmı artık re galarınıian tanulardı. Meselâ dalaktif mahiyettedir. Y.mi meslekî gası yalAara en şatafatlı vuran. beve ailevî geçim?izliklcre, tekaüd yaz boyaVı Rumanya vapurlanydl. ve mağduriyet komplekslerine. Kayıkhanekrde veîvele uyandınrhiyanetlerine, çeşidli aşagılıK . komplekslerine yani daha ziyade Arkadaslartn bir gün hayretleT içinde yaşanılan muhit âmillerine içinde çıenstıhr. Sonra kahkababağlıdır. Bunlar da genel «psikoz lar kopardılar... delilik» ler gıupuna girdiği halde Taka motor takmış! Şuna bak! en yeni tedavi metodlan ile çabuk ; D kkat kesiidim ve hayretunden açıKiıkları için eskisi gibi muhite dona kaldımendişe vermemektedir. Nitekim arŞimdi acaba motönüz taka kaltık halk d hi «delilik;» aniamından korkm.imakta, h'.stasını erkenden mış mıdır? Halbuki, « gün (1915 ilnili tababet kliniklerine ve he senesi) bir takaya Tüıkiyede ilk defa motör takılmıstı. Ve manzakimlerine göstermektedir. Psikoz i rası, kanadlanmış bir manda dereyani büyük ruh hastalığı da artık cesinde, çoculilarin neşesini kamdiğer organ hastalıkları gibi olaçılıyordu. O zamana kadar su( ğ n marazî bir re.ksiyon mahiyeyclkenle ve heyamola kürekle, tini almıştır. Ancak nasıl ki hakiki yedekle Boğaziçinden geçebilen iporgansel kalb ve mide hastaları tidaî teknelerden biri, akıntr ^ yanınJa daha belirli bir ıztırabla meydan okuyaraktan Karadenize bütün gün hekimden h:kime ko yollanıyordu. şm organ sinirlilik hast ları mevBu inkılâb, hazerde ve seferde cudsa. büyük akıl hastası, yani deli olmadıkları halde devamlı, nakliyatunıza can verdi doğrusu.. Milli Miicadelede motörlü takacı«dnlilik korkusu ve vehmi» içinde lığın gördüğü hizmetler, tarihimizyaşıyan hastalar vardır. Bütün bun de şerefli bir yer işgal etmiştir. l'.r büyük '•psikonevroz» lar arasınŞimdi de. Türk bayrağını taşıyan da yer ahr. 50(10 e yakuı takamız varmıs.. Aynı Bütün bu mülâhaznlara göre ar kuvvctte bir motörle karadan 15 tık dcliüĞe de hekimlik ve hastahk ton, denizden ise 70 ton taşınırmış» ötesi mistik bir mana vermemeli; Maazallah siyasetçe tehlikeli anondan korkmamah ve hattâ bugün larda büyük vapurlanmrz. Karabir çok ruh hastalıklarının eski denize çıkamazlarsa, takalar için böbrek ve k:lb hastalarına naza ârızalı kıyılarda saklanaraktan s«ran daha kolaylıkla ve az zaman yphat eene mümkünmüş. zarfında iyi olduklarını düşünerek Bir kaptanımız benim vasıtamla müteselli olmalıdır. dilkati çekiyor: Halen bizim mevcud takalanmızla komşu memleketlerin motörlü kücük vasıtaîarı kıyaslanırsa, onlarmki bizimkilerden çok elverişüdir. Fakat bizim takalar, okeser sapı ile ölçiilerekten» en iptida! farzda yapılmakla beraber, gene de bir çok hususiyefler arzeder. Derizcilik Bankasınm üzerine, bu çeşid nakil vasıtalarımızı bundan sonrası için modernlestirmek vazifesi düşüyor. An'aneden de aynlmayıp, m«'cud alaydan yetişıne n'talarla istişare ederek teknelerimizi modernleştirmeyi, gene kaptanımız tavsiye ediyor. Birinci Vmumi Harbde motör takılahbcri. kücük deniz vasıtalanmızın hemen hiç bir hayırlı îstihaleve mazhar olmamalan, Nuh N'clıi zamanındaki gibi kalmalan •herhalde havsalaya sıçmez... Bir hamleclk daha istediği muhakkaktu. ... Bu arada, ressamlan ve estedleri kızdırmamak için, modernleşmiş müstakbel takalann pitoreskine de zarar vermemeli... Denizlerimizin ve limanlarunızm cidden güzelliğini te$kil ediyorlar Yıllarca evvele dogru Yazan: A. A d ı » a n A d ı v a r Belediye yol ve kanalizasyon işçilerinin kongresi Istanbul Belediyesi yol ve kanalizason işçileri sendika:sının fevkalâde kongresi 27 haziran pazar günü saat 15 te Kadıkoy D. P. İlçe lokalinde yapılacaktır. Milli Miidafaa Vekili bu şabah şehrimize gcliyor M M. V. İstanbul Temsil Bürosundan 6ğrcnildi£ine göre Milli Müdafaa VekiEthera Menderes, Erkânı Harbiyeiumıımiye Reısi Orgeneral Nured'din Baransel ile birlikte bu sabah ekspresle Ankaradan gelecektir. SEYAHATLERİNİZDE • Türkiye İŞ Bankası «Eski denizaltılar hurdaya verilmemeli» Yukanki fıkracığı bana yazdırtan kaptan arkadaşım dedi ki: Abidin Dav'er üstadm sürıınunda yazıyorsunuz. Bu fikri do teberrüken belirtirseniz rahmetlinin nıhu şâd olur. Fikir şudur: Kaptan arkadaşımn, îtalyanlann eski denizalhlannı bozmayıp petrol tank gemisi haline sokruklannı Cenevede sörmü1. Bunu bizim de yapmamızı tavsiye ediyor. Halen Basarı isminde hir tek petrol tank ?emimiz varmış ki ihriyaca kâfi gclmemekte>miş. I. İnönü. n . Inönü, Dumlupınar. Sakarya. Gür denizaltılarımız, dalış kabiliyetleri azaldığı için artık hurdaya veriliyormuş. Halbuki sırf Italyanlann yaptığmı taküd etmekle, yani hiç bir şey icad etmemekle, dahilî bölmeli ve «u pompalı, binaenaleyh pek miisaid olan bu eemiler Başan durumıma snknlahiürmiş. En srüçii^ü 850 fon. en büyüğii 1000 ton akarvakıt abr. harb zamanında da, 150 metreve k?dır deSil ama, gene de epey derinlere dalıp saklanabiIir!«n»vs. i Bahsi geçen kaptanımu ve denizci arkadaşlan: Beş derjzaltrmızı hurdaya ver mek b"ı\vk bir hata olacaktır! diye dikkati çekiyorlar. VALİDOL dönmesi ve diğer şikâyetlerinizi bertaraf etmeğe yarar. Her ecianede Vslidol p«rl> ValKlal l.tM.I Vıhdal mayl hulunur. 150 Kr«. 95 Kr». 2 7 0 Krm. Avukat HİKMET AKTAN ile avukat BÜRHAN Gt NGÖR Nişanlandılar. JstanbuL 24.6.954 CUMHUKİYET'in TEFKİKASI: lediler. Bunun içindir ki Parise dününce birkaç gün tam bir istirnhat içinde geçirdim. Bu istirahat devresi bitince tekrar suaüer, rica„ ^.. ı u ,. J U o . i t . , .»m k,r ve tekliflerle kareıla?tım. Amerikan Kongresi beni Amcrikaya daEbe Oknlumın 19S3 1954 vet ediyordu. Holly\vood'da bir şir. IT* j ı î cîers vılı conn prmiş oldıi'TUTidan dün ket film teklif ediyordu. ı Kmt , 4 t e H a s e ] t , n a s t ; l n c c i n t , e b i r t ö . Belki Di^n Bien Phu hakkında ile ren yanılırıstır. Törende mektphi ikmil ride bir kıtab yazarım. Fakat henüz erlen ta'ebelore birer hâtıra olmak übunu yapamam, zira hâlâ o korkunç zerr h^^tTne B:işhek:mi t.irafından rO7ft verilmistir. hâdiselerin tesiri altındayım. Yalnız bir tek şey söyliyebilirim ; HAZİRAN 25 ŞEVVAL 24 Dien Bien Phud'a gürdüklerim bana harbin ne kadar korkunç bir şey c | e a * olduçunu gösterdi. Şimdi bütün clünyada sulhun teessüs etmesini istiyorum. V. 1 4 3 °,12.16 6 17 19.45'21.49' ».09 Çeviren: Leylâ YAZICIOĞLU E. ]8.45J 4.32 8 3** 12.00 2.04 G.24 SON Mrvsim başındn hııbubat piyn^.Tsında yiik.tplmeler musahede edilmektedîr. Geçen sene mnhsulii hububat stoklarının a7nlmaSı başlamTü diSer rekoitenin idrnkine 1 av eibi kı<:a bir 7.nman kalma'i fiatların yiık^clmesinde âmll oîmııştur. Bu cumleden olarnk. Poladlı menseli lüks bu"'daylar 40 kurusa kadsr çıkj mıştır. Aynı menşeli rkslra mall ır 3S j kuru«1^n mu.Tmele piırnıoktrdir. Ebe OknİHmla düııkü tören Hububnt piyasası yükseldi Mesleki etüdlerini geniş letnıck ve müsterilerine da ha faydalı olabilmek inıkânlarım arastırmak iizere si^orta prodüktürü Ali Sungumen. Avrupaya bir aylık tetkik gezisine ç'k mıs'ır. I^^HİBH Avrupaya seyahat 1 A J A N S I Işde emniyet ve sür'atJ Mağlubiyetini kabul ederek artık fena halde acıdı. Bağırmak haysiy , hâlâ kilidli. Evin içine açılan tek tine dokunuyordu. İmdadma gele kapı da burası. O zaten dışarıdan dışan kapağı atmanm yolunu aradı. Tek yol pencereler.. cekler. Geberse imdad çağırmaz. kilkllennıişti. Netameli dolabı bir kere daha muayene etti. Hayır, Fakat odadan aynlmadan evvel Bir el okşarcasma yüzünü sıvazI.nb.Bu drnoVçenesrnuİeridöğ i burada da gizli geçıd filân yok Yan j g e n e o r d d a b u l u n u ş u n d a k i ^ebebi ru çekti. Ali Poyvnz mana vereme] odayı yokladı, banyoyu y ° k «''• j hatırlayarak komidinin, masaların di. Fakat oksamabrın neticesi pek , Hepsinin pencerelerı kapalı. Mu .çekmelerini karıştırdı. Kiğıd sepefena imis. Çenesine bir yumruk j amnjayı bir türlü halledemedı. tine baktı. Dikkati çekecek ne bir Avnanın karşısnda kendine çeyedi. Simsekler çaktı, yıldızlar uçtu şife, ne bir kutu... gözknpakiarmın altında . Yuh a kidüzen verirk^n suratına sitemü Banyoya geçti. Tuvalet şişeleri, nam! Uh papam! Ali Poyraz sen sitemli baktı. Sonra: «Tüh! a dedi: Utanmay misıuı da oyuna ge pudra kutulan vesaire... Arseniğe Ali Poyraz .bu odada biran evvel I yokladı. Daha dopn'^u yoklamadık! Dördüncü ve sonuncu kapağı aç deledi. Bereket %">rsin yere yıkılma ! ir »raştırma yapıldığma dair hiç bir i yer bırakmadı ve kasanırken k^pak ı tığı zâman hiç bir şey pöremedı. yıp kchuğa çöktü. Bu yumruk da leysun? İşin isindeı çıkamaysun... benzer bir şey yok. Alafranga abdeste bile göz attı. deliî ele geçiremedi. Kc: ov \'erii ?erıe gıcırdani'.dı. Ancak üçüncü Çünkü bir perdeyle karşılaştı: hessabhymış. Giivdenin sukutu asaPerdeyi katlarken tuzağa nasıl j'eriır'.e. Ne bir çekrrece. ne bir do kapak sıcırdadı. Meçhul şahsın 3 «Pu da ne?u? Ne Psmıslar pu ğıdan işitilmesin diye böyle tanzim düştüğünü kavramağa çalışıyordu: Belki lâğıma göndermek istemişPerdoiün arkasında saklanan dizi lerdir de zehiri su alıp götürmelab kapsğı açık. Hapsedilmcsevdi, rasuıı açtığına dair ipucunu venii. nu pıırayaV Vay kımılday nerde!) olunmuş. vehrr.e kapıldığına hükmedecektL Fakat ne aramıslar bu dolabda? ":ıt Zsvallı muavin bir kaç dakika ni ovnatıp bezi kımıldatarak ona miştir. Fakat ne gezer! Hı.kil'aten perde dediği sey ona Acaba ne aradılar burada? Vazin kat eşarplar, mendiller, çorablar. tarafından kımıkhyordu. Kücük bir kendini toparlayamadı. Nakavut ol gel beri etmiş... Boğa güreşinde, Artık aşağı sıvışması gerekiyor. clarak kâğıd ruşırtiları duydu. Bir korstler. Bir sürü encik. boncuk. top oynuvor pibiydi. Ali Poyraz mamıştı sma, iyice sersemlemişti. boğayı kışkırtır gibi... Güve delikMuavin kestirdi banyonun yukarı gıcırtı duydu. Bir dolab kapağı gı Fakat a!ta doğru bir çekme kilidü. daha dikkatle bskt!. Perde değildi Neden sonra kafasını salladı, çe lerinden onu gozetlemiş... Yaklasürülerek açılan penceresinden kacırtısı... Neresi, hangi dolab gıcır 0nun iistündeki rafta da kâğıdlar bu. Üst tarafındi'n iki çivi i!e tut nesini ojTiattı. Bir yeri kırılmamış. şmca Ali Poyraz, ba;ına binmiş... var. dadı? turu!muşç<ısına dol?bm kapak per Perdenin altında bunahyordu. ABunlara hep akh eriyor Fakat çabileceğini... Bu pencere, alt Ali Poyraz kâğıdlara göz ath. vazına raptedi'mişd ve güve mi ğaca sürtüne sürti'me ?ırt kaşır gibi rr.ütecavizin nereye sır oldugunu kattaki abdesthanenin yuvarlak Duvara gömülmüş vaziyette buışık deliğinin üstüne rastlıyordu. lunan yerli elbise dolabmm r";rt Ödenmiş, ödenmemiş friuralar, ah yemişti, no «'mıiftu? Perdemsi bez [ hareketler yaparak gövdesine dola bulamıyor. kapağından birini açtı. Yay ffibi pab, akraba mektubları. kartpostaı de bazı delikbr vardı. nan kumaştan kurtuldu. Katladığı perdeyi mevsime uy Eğer abdsstte kimse yoksa, indiği kaydı rezeler. Hiç ses çıkmadı. Ça lar ve bir kaç da resim. Oluktan süzülerek Ali Poyraz, kapağı büsbütün aEtrafına bakındığı zaman oda mıyan elbiselerin asılı durduğu do farkedilmoz. maşır. dolabı bu. Aşikâr olarak gö «Vay papasinu! Bugün de kıs cıp aıkasma dayadı. Sonra perdenin da kimseyi güremedi. Hiç bir karı laba attı. Kapağı kapattı. Sonra bahçeyi bulur. Ali Poyraz için bunrünüyor. İpekli kumaş yığınları... metimiz fotogr.u'tan açıldı.» p.rkasında ne oiduğunu anlarrak şıklık olmamıştı. Yalnız dolabın kanapenin arkasıru, karyolanın al lar salata!. Ond« gemi direklerine Buna rağmen, Ali Poyraz, her raia Cavidrjl Hanımla Mehmed Alinin üzere ileriye Joğru merakla bir a kapağı açık, pencereler ise kapalı... tını, demin açtığı dolablan birer tırmanan ecdadının çevikliği var. bir kere elini daldırdı... Yalnız ipe bir kaç enstanfanesi .. Daima yan dım atar atmaz neye uğradığını Nereden gitti müteeaviz? Kaç kişi birer yokladı. Oluğa sarıldL Besmeleyi çekince ğe temas o kadar. yana, karşı karşıya... Hattâ resmin kavrıyamadı. bunlar? Her sefrrinde söyleniyordu: «rahim» demeden bahçeye ulaştı. İkinci kapağı açtı. Burada da tu birinde, katlm, basını onıın omzuPerde sandıpı şey kafasma ve Ali Poyraz düşünüyor: Nah enselendum! Çık tışaru! Servis katpısmdan dolandı. Ishk valetier. mantolar, tayyörler, elbi na yaslamış. Birbirlerine sokulmuş, gövJesine dolanıvermişti. İki kuvBelki de iki kişidir. Biri erkek, Fakat bu blöfler de fayda ver çalar gibi yaparak eve girdi. Gören seler, kürkler... GümrükçiHerin e tahta bir kanapcde otuıuyorlar. vetli el perdenin uclarını kördüğüm iİHİrü di^idir... Biri gözcü duımuş, line geçse. hazine! «Zaten pilmuştum, cigol oldu etti. Ali Poytaz beyhude yere t»« iteki Nizameddini \Tirmus... Ali medi. ' bile olmac'i onu. Ali Poyraz eebleri yokladı. Bü ğunu ..» me atıyor, hiç bir hedefe isabet :Joyraz uyumuş... Uçru, gitti kuş... Ali Poyraz taktiğini beğeıımiyor: j m u t f a k t a tün bu zahmetler nafile! Raflarda i O resmi de cebine indirdi v» ka ettiremiyordu. Bir seferinde galib=» ona böyle ince oyun eden kaba oAma nereden uçru? Arkası var ki çar 'lan, şapkalann altlannı dajpağı tekrar gıcırtile kapattı. dolabın alt kısmına çarpü. Ayağı Kapılan yokladı. Koridorunki yuna gelir mi? 31 CİVATA FABRİKASI Memleketimizde sanavi ihti yaçları için civata somun ve ufak sanayi mamullerini imâl edecck modern bir fabrikanm şehrimizde kurulması için tesebbüslerini müspet safhaya koBir çocuk denizde boğuldu yan îzmirli is adamlarımızı tebAlımed Kuçukmci isminde S yaşmda rik eder. faaliyetlerinin mem b:r çocuk, dun Samatya sah'llerir.da lekete favdalı olmasını temen banyo yapmak üzere denize girmijse de yüzme bilmediğinden boğularak 81ni ederiz. nıüştur. BİR BUÇUK MİLYON LİRA rüTARINDAl İKRAMİYE Türkiye $ Bankası i paranızın.. ıstikbalınızm emtyed ŞUBESİ • İŞDE EMNİYET VE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle