Katalog

14 RazfrtB lfM IUKlxJ Günün ta iı Mevzular ı İşe başlunadın «w*l bir anda Her yıl gazetelerde, deniz sporlarınm sebebiyet verdiği trajik hâ funları mülahaza etmek lâzımdır: Felâketzede ile aranızdaki mesefe diseler okuruz Kürek çekme, yüzme ve hattâ baiık avlama, in*anın ne kadardır? hayatına mal olabilir. N« kadar yiizebilirsiniz? Brenda sözlerini tasvib manasına Buna rağmen biz. dostlarırruzı mem Denizde yüzdüğünüzü v« bird«n Kazazede mücadele mi ediyor, alan konsolos yerinden kım:ldama nun ve mesud görmekten »evinc bire fenaiaştığınızı farzedin. O an yoksa bitklnlikten mi baüyor? dı. Hâlâ oturuyordu. O sırsda genc ' duyanz. Onları unutmak, âdetimiz da tehlikeyi bertaraf etmek için ne Eğer kendinizi iyice tarttınızsa te kad:n kendi âleminde yaşıyormuş . değildir. YA... L(Jİ ÎSMİN&E BİRİ... yapmak lâzım geldiğine dair bir lUii tOK KUÇUK gibi düşünceye daldı. Gözünüıı Bunları söyliyen Yukimoto, genc KARDEŞİDE SBK/Z SENE KÛ'REK " fıkriniz var mı? Bir arkadaşınız, şebbüse geçin. Fakat çok hızlı yüz önüne Fournier'i getirdi. Bu, tıknaz TA JÖKİS'İN kaduun önünde tebaiyet gösteren VAH? ÇLKTİ... S boğulma tehlikesine maruz kalmış meyin. Aksi taktirde derrmnmız ke yapılı, güclü kuvvetli İsviçrelinin bir reveransla iğildi ve başını kalsa ne yaparsmız? Sahilde âciz bir silir. Onu en son gördüğünüz nok o anda canlarup cisimlenmiş olarak OLDUĞU " BİR K1Zdırdığı zaman emeline kavuşmuj jekilde durur musunuz. yoksa, bu tayı gözünüzden kaçırmsym. Fakat karşısına dıkildiğini gördü. HayaP0Lİ5E S/LAH DlR... HAL8UK1 olmanuı hazzile gülümsedi. na dair en ufak bir malumatınız acele etmeyin, zira asıl vazife, ora HARDEŞL CEKMİŞ... Brenda: ya vası! olduktan sonra başlsyacak len de olsa onu o kadar yamnda olmadığı halde onu kurtarmak için ;tır. Ona bir kaç adım yaklaştığınız hissediyordu ki rüyasında bile' bu Teşekkür ederim; beni fazlasuya dalar mısınız? vakit durum ve nefesinizi tanzim derecesini göremezdi. le sevindirdiniı, dedi. Yemekten sonra denize girebil edin. Bunu yaparken, felâketzedeFournier artık yaşıyanlar arasın*** mek için en az bir saat bekleme nin cüssesini ve yuzme kabiliyetini da değildi. Guya bir kazaya kurban mizi. aksi takdirde kramp girebi ölçün. Sonra onu nasıl kurtaraca gitmişti. Vicdan azabı duvuvordu. Yukimoto, kapıdan çıkarken bir leceğini. çocnklueumuzdanberi he ğınızı tasarlayın. Bu kurtarma ame ^ , , .,, , " ," . . . daha donup genc kadına baktı. Ba• pimize söylerler. Fakat bugiin dokOnu, Japonlara ıhbar eden kendısı , , , , torlar. sadece yemek yemenin değil. liyesi. yüzyüze değecek k'dar ona • !• , ı J ı ı ı ı. ı 1 kışınoa takdır J ' ycklaşmadan yapılabilir: veyahut ıdı. Holandalüar hesabma casuslukı ı nn âezenıiyeceği, ve hayranhgı ,aşan T kavrıyamıvacağı bilhassa venen şeyin tehlikeye se, . du ki Japonlarm, harb , sonuna ka I ' . , , . . . . j. ., 1 . • • , j u bir şeydı vardı.Onu ancak Brenda bebiyet verdiğini ispat etmişlerdir. I arkasından kavramak için onu ters yaptıeını suvıemıştı. „ Şımdı annyor ı bir ıfade . bu! ..Avrupalı kaaınla, Kuvvetli sığır eti. dondurma veya I çevirebilirsiniz. Eğer beceremezse leri ve bu suretle zararsız soyledık I f , , ^ ^, dar enterne edeceklerını hale ge ! . , f ; , : ;. . . , . : lar b buzlu içkiler, kızgın güneş. bazı guç |niz ve o sizi itib kakarsa, boğulmak leri ve bu suretle zararsız Fournier, I| flb'. m ^ l e z ^ n o l fhırsm ' ;birb.nne :;":bltireceklerini bildirdikleri hale ge }"*• Hayranlıkla işler. denizde olmasanız dahi sizin j ta o^n Vr in^anın sevkit bii ile mü bertaraf edilmiştı. «Campel Taiy adı karıştığı bakıştan korkmustu. içinadslelerinizi sıkıştınr. Tabiî bütün cadele ettiğini hatırlayın. Bu. nefeş verilen Japon gizli servisinde &za den geçeni belli etmemeğe ralıştiğı PROF. NİMBUS1JN MACERALARI: için buı^ardan sonra soğuk suya dalan alabildiği yerde kahbilmesi sırada konsolos ortada yoktu. rarsız haie getirmek» dedikleri şebir kimseve kramp airer Onun ==fpttiei ?ayretti. Derin bir nefes yin manasını su anda daha iyi Yalnız ba§ına kahnca hakikat, için vapıiacak en mantıki şey. so : alarak ve suya batmamak için kendi «avrıyordu. bütün çıplaklığıle Önüne r> : ' : 'di. Bu ğuV suya girmeden evvel fazla ye nizi zorlayarrk onu yürütebilirsiniz. Bu Japonlar kim bilir ne yapıyor hakikat, Fournier'nin hayali idi. mek yemekten veya oyun ovnamak Bu usul, daha basittir ve daha iyi lardı?. Halbuki Fournier hakkında Hattâ geni» salonda boğuk bir aksi netice verir. Krzazedeyi sahile getan sakınmaktır. yaptığı ihbar, sadece onun süphell sada duyar gibi olcu. «Fournier» tirme işi için birkaç metot vardır. diye bağıran bir sesin yankısı kuDenizde kramp. kendinizi idare Bunlar çalışılmah ve tecrübe edil | bir unsur olduğuna dairdi. Aman yarabbi bu harb. ne mühiş bir ölaklarında çınlarken sırtından soetmesini bilmek şartile. tehlikeli bir melidir. O zaman böyle bir hâdise ğuk bir ürperti geçiyordu. Dizlerişev deşildir. Tabiî mide krampı vutu bulduğu vakit ne yapacağlnı lüm makinesi idi. Bunun sonu nereye varacaktı? Şu korkunc bâdire nin titrediğini hissetti ve kendini r daha ciddidir. zira bu. yüzücünim • bili siniz" divana zor attı. Gözünde canlanan nefes almasma mâni olur. Kramp Denize ilk girdiğiniz gün, güneste bir bitse! Şu baskıdan bir kurtulFournier'nin katli hâdisesini görîadece. adalenin birden kasılıp ve 15 dakika durmak kâfidir. Vücude sa!. Konsolos, yumuk. dessas gözleri memek için gözlerini ellerile kapatsonra uzanmasıdır. Kasılan adale krem veya yağ sürülürse. acımasına tı. r.m. yeniden gevşemesine kadar ge mâni olunur ve daha güzel bir şeni genc kadına dikmiş oturuyordu. Japonlar, Holandahlara bağlılık Yüzünde her zamanki gibi aldatıcı çen müddetin urunluŞu, her insa kilde yanüır. Tropiklerde yalnız DftNYA KARİKATİTKLKKJ na göre değisir Bunun en fizikî kakao veya hincistan cevizi yağı bir gülümseme vardı. Saaki Bren gösterenlerin hakkmdan geliyorlardı. Böyleleri için ölüm mukadderrrrto^u. kas.lma esnasında. vücu kullanılır. Zeytin yağ da kullarulır danın içinden geçenleri okumuşçafîiitı kramp giren kısmını uzatmak ama, tropik memleketlerin kızgın sına alaylı ve müstehzı idi. Yahud di.Korkulu rüyaya benziyen bu ruh da onun bu halınden alınan genc tırgüneşine bu pek kâh gelmez. Unut kadın böylt düşüuüyordu. İçin* haleti içinde Brenda divanda uzaîvi vüzme kaidelerinden biri. ne mayın ki. güne; ışınlan, ru tarafın düştüğü haleti ruhiyeyi farkettir nıp kalmıştı. Işin hakikati hakkınfesi idare etmektlr. Kramp şiddetll dan büyütülür. Onun için bilhassa memek için derhal viskiye davrandı da aydınlıga erdikçe daha iyi düolrusu vakit imdad için bağırarak yüzerken vücude yağ sürme mühim ve konsolosa doldurduğu bardağı' »ünebililyordu. Şimdi zihni ve muf ne esinizi israf etmeyin. Kramp dir. hakemesi uyanık bir insanın |uuuzattı. haf'flevineiye kadar mümkün olGüneşin altmda durdugunuz müd Biraz sonra Yukimoto gözlc kas runa sahibdi. Bu dunımda nasıl yaduğıı nisbette az gayret sarfederek şanırdı?. Kendini köpeklere yem her hangi bir pozisvonda, su üze detçe, deriniz pişinceye ve güzel bir arasmda cebinden çıkardığı bir ku etmemek için başkalarını mı öne renk ahncaya kadar devamlı suret tuyu açtı. Kutunun içi mavi kadife rinde durun Sonra kurtulmak için sürecekti?. Bir takım masumların yüzmeye çalışm. Eâer kramp tek te kremlenin. Hergün onbeş veya ile kaplı idi. Kadifenin üstünde, vücudünü kendine siper ederek mi yirmi dskika hu işi yapmak şartiyie elmasları pırıl pırıl parlayan kıyrsr airerse, gene «u üstünde durun. metli bir kolye vardı. Onu genc ka yaşıyacaktı?. YaHım eelincive kadar bu şekilde be$ gün devam etmek kâfidir. Hayır. hayır!. dedi yüksek ses Küçük çocukların ebeveynleri, na dına göstererek: vp"'veti idare edin. le; zalimlerin kölesi olmaktansa zik bir yaşta onları denize sokmaya Size, güzel bir hediye getirdim, B'cağa ve kola giren kramp, bir zorlamaktan korkalar. Ekseri genc rnadam dedi; beğenecek misiniz ölmeyi tercih ederim!. havli ıst:rab verir, fakat tehlikeli İsyan, bağrından geliyordu. Jaler suyu severler; ve tabii fırsat ve bakalım?. Singapur'da. bir Ingiliz de?i!dir. Tnsan inpilen azasını kulponlar hakkında geli^n bir fikrin rilirse girerler. Onlara uiak bir lâs kontesinden aldım. Zavallının palanmadan suda pekâlâ hareket etik simit alm, sımsıkı bağlayın ve raya ihtiyac: varmış. Yoksa satmaz sahibi olmuştu artık. Fournier'r.ıa debilir. KramD eirdisi vakit yapılölümü gözlerini açmıştı. Bir sıjrakendi kendilerine yüzme öğrenme mış. mssı lz^m selen başlıra şey. başı yışta ayağa kalktı ve doğruca tulerini sağlayın. Eğer onları belinden Brenda, kutuyu eline aldığı zaman su üstünde tutmak ve nefesi konvalet masasına gitti. A>Tiada, yüzükavnyarak öğretmeye çalı^ırsanız, elleri titriyordu. tr^l etmektir. ! nü gözünü hayli değişmiş buldu. bir ley öğrenemezler. Çünkü sizin Çok güzel, dedi, pahası da ona Birdenbire soğuk suva girmek de kolunuz. onun serbest hareket et gör» herhaide!. Fakat maalesef ka Dik dik bakan gözlerinde kat'i karar verenlerin ifadesi vardı. krampa sebebivet verebilir. Bundan mesine mâni olur. Eğer elinizden bul edemiyeceğim. Mazur görün! Çekmeceyi açtı. İçinden blr pas'kınmak için vüzmeye baslama kurtulursa, ikirüı birden tehlikeye Ne demek?. Kabule mecburd?n evvel vücudün hararetini azalt girersiniı. sunuz. Yoksa darılırım size.. ama ket uyku hapı çıkarcb. Hiç kullam^k lâzımdir. Bir veya iki defa susue darılmak da olmaz ki! Yuki rulmami| pakette ne varsa hepsını Hiç kimse, lskeleden »eya dub» ya vavaşça dalıp çıkmak ekserimoto, Tiakinnden bir yudum daha I b«dağa boşaltti ve ağzına dıku. yetle kâfidir. Avuca »u alarak kol dan atlamamalıdır, t«ki: Aradan ax ramai geçmiştı ki odada aldı. Isn. bacaklan ve gövdeyi bir çok Suyun derinligi, dibinin kumlu, Yani, dedi, darılmak elimden bulunan eşyalar donuklaşmağa baş Tato». defa ogalamakla da vücudün ha çamurlu, kayalık veya taşlık nu ol gelmeı. ladı. Etraimdaki herşey su içinde Çorbada saç buldujtunuıu hili lddl» ediyor musunuıT rareti düşer. Böylece suyun ilk duğunu, Brenda'mn gözleri, otuz sene ev dalgalanan esyalara benziio'du. OHerhagi bir akmtı veya yan bat dabe?i hafifletilmiş olurvel annesi Mata Hari'nin böyle bir turmak için bir yere ilişmek istedi Böyle bir kaç basit tedVıirin. vü mı$, yahut tu üzerinde yüzen eşya hediye karşısmda parlayan gözleri ise de muvaffak olamadı. Artik bay rerken size çok defa fazla emnivet lar olup olmadığını tayin edinceye gibi ışık saçıyordu. O zaman Fran gm halde kendinden peçmiş, oldu^•e'•eceğini aklımzdan çıkarmpvm. kadar. Aksi takdirde bu sizin için sız hayranlan, kurmay subaylar ğu yere yıkılıp kalmıstı. Ir"«n. bütün sene yüzmediğini bir eğlence değil, bir intihar olur. *** hattâ nazırlar tarafmdan gönderilen (2 ncl sahHeden devam; çok defa unutur. ilk ıçün suya atkıymetli hediyelere karşı annesi Gözlerini açtığı zaman kendini bir lar ve uzak bir mesafeye mümkün nasıl bir sermestî ve coşkunluk hastaneni nduvarlar ıarasında bul sızlarla aynı masada karaı karjıya ol'ıi5u kadar hızla yüzer Bu, mu Bir kadın arsenikli tlân içerek duymuşsa o da öyle Yukimoto tadu. Kıymak istediği canını bir te idiler. Dien Bien Phu siperlerinde rtpkkfk bir fe'âkettir. Bir kaç daintihar etti rafından ona lâyık görülen kolyeye sadüf kurtarmıştı. Uşağı tarafmdan müdafilerde bir ümid belirmişti. k'W:i her şev normal gider. Sonra Bvvelki fecc yaruından sonrm. K»r gaşyolmus gözlerle bakıyordu. Kolyorulur ve ağzına biraz su girer. taltcpcde Veliefendi Koşuvolu »okatın ye, biraz evvel duyduğu vicdan a süratle hastaneye götürülmüs ve o Sulh olacak mıydı? Ates kes emri rada lâzım gelen tedavi ile hayata ne zaman verilecekti?. Yoksa AmeO zaman telâşlanır. Yanında, o da 3 sayılı evde oruran Bakırköy Köy zabını unutturmuş gibi idi. Barmkın Ü S yeniden doğrnuştu. Tamamile sıh rıkanın müdahalesi kat'l miydiî mevsim ilk defa denize girmiş baş BUrosu kâtlbi Salâhaddlnintihftr etmiîyaşındaki karısı Sevlm Bir defa kadın bu haleti ruhiye hatine kavuştuktan sonra Japonlaka birisi daha vardır Bu ikinci şa tlr. Uçak gemilerinden havalanan Aiçine düştü mü ötesi kolaydı. Te rra elinden kurtulmak icin ne yaphı=. hiç düşünmeden ve ne yapa I Sevim Barak. feçirdiji bir slnlr buhmerikan tayyareleri baslanna ayreddüde mahai bırakmadan bu va mak lâzımsa yapacakn. cağ'nı bilmeden. birinciyi kurtar ranı netlceslndt fasulye kurdu öldürlardır ates kusan Vietmin havanNitekim gözden ırak olduşu bir niak için deü eibi vüzmeye başlar j mek üzere Zirsat Müdurlütünden alı ziyette onu insan istediği yere çelannı nihayet tuzla bua edecekler nan ars«nikU blr ilâcı Içmlş. derh»! kip çevirebilirdi. sünde memleketin işgalden kurtulAltm;? saniye diisünmek ve nefpsi Akıl hastaneslne kaldırılmışsa da kurFilhakika öyle oldu. Brenda, kol duğunu duydıı. İstilâcının zulmü miydi? idare etınek hemen hemen daima tflnlamıyaralE ölraüştür. Fakat bütun bu umidler Dien yeyi süratle kutudan çıkardı ve artık ortada yoktu. Fakat onui ivi nptice verir Eğer ikinci vüzücü I Hidist bakklndt UhklkaU ba»lanboynuna dolayarak aynanm karşı yaptıklarını da unutmuş değildi. Bien Phu cehennemi llt berabtr bu bir kaç *anive içirHe soltığunıı rrnştır. Fournier'nin ve daha bir çoklan söndü. Cenevre, Paris ve Washingkontrol etmezse hiç şüphesiz fev Dr. Ziya Oykut göz mütehassısı sına geçti. Kendi *endir.e: Aman ne kadar güzel, dedi, nın öcünü almak için Amerikalıla ton'da konuşuluyor, Dien Bien Phuka^p^er bir eavret sarfeder. Ağ | oldu ) adeta kıvılcım saçıyor!. ra iltihak etti Japonlar aleyhine da ölünüyordu. Yer alü hastanezına. hava verine. ufak bir dalea Haydarpaşa Niimune hastanesi doktorKonsolos: çarpir Bir kaç damla su. nefes bo larından ve uzun yıllar Anadöluda gizli işlerde çalıştı.. tâ harb sonu lerinde yarahlar karanlıkta i k ı Beğendiniz galiba?. diye bildi devresinde Kore ve Uzakdosu ha betlerini bekliyorlar, kan ve çamunısuna kaçar Aşırı derecede ça niuhteîii trahom bastanelermde vazife b3İamaktan adaleleri asnt. telâşla görmüç Dr. Ziya Oykut. jüri heyetl ği şeyi bizzat onun ağzından duy rekâtma kadar devam eden bu (ş ra gömülen müdafller ıiperlerd« ; :uzunında imtihan vererek göz mütenır, korkar ve o zaman iki kurban hassısı olnnuş<ur. Genc mütehassısımızı mak ister'di. Ve yerinden kalkarak: ler nihayet 1950 senesinin noel gü yeni hücumlan mezbuhant bır birden eider Bir kadına herşeyden evvel nü meşhur casus Mata Hari'nin eayretle önlemeğe çalıjıyorlardı. 7 1 tebrik eder. başarılar dlleeriz aösteris lâzım dedi: yoksa kendimi gayrimeşru kızı Breüda Van Ha I mayısta boğaz boğaza savaşlardan Yardıma teşebbüs etmeden şvvel. : 5 hasta tasıma arabası alımyor zi satamayız msdara:. Sizin herşe ! en o tarihte gerek Kızıl Çinde ve V düşünülecek bir kac şey vardır t?tanbu! Vilâyetine bağlı kazaların viniz var biliyorum. Paraca sıkıntı gerekse Korede Amerikahlar hesa sonra Vietmin birlikleri med dalgası şibi bütün mevzileri âdeta örttüler. Şayed bojrılan bir insanın kalbi ağhk işlerind'e kullanımak üzere 5 nız yok. Eviniz ve hatırı sayılır bir durmamışsa k^ndini kavbetmiş de nasta taşıma otomobîi satın alınacak servetiniz var. Memleketin seçkin bına çalışırken bir kızıl komiserin cır. Bu arabalar alındıktan sonra cankurşunlarma hedef olmuş ve vü Dien Bien Phu faciası sona erç mektir: kurtarıldıktan sonra kendi j Surt,.ran meıkezleri de takviye edile k d İ mijti. kadınlanndansınrz. İstikbaliniz hak cudü delik deşik edibnişti. ne şelebiür. ' cekttr Arkası var (Devamı var) ^ ADIN CASUSLARI Yaz mevsimi tehtikeleri Yukimota cebinden çı m^^S^^^^^^^BaB^B^^^^^a^»^a»^M»^^^^^^»^^^^^^~" Bugünutt en meşhut* Resiraü Romammız HELER OLUYO8. t GE«' SİMENON ECEL CİEMİSİ PEKI...ŞV MCKHA8A AKKADAŞLAR.. HER tt M. TOA/yİN KAYBQLSE BİR KADEH ŞARAP /KRA» OUGU 16 EYLUL 5/ OLUP BlT£NLEROEN KİMSEM'M HAr RİS'İN 'Mro' KtM JOfİS De&İL DcrleTen: TOLUN ALFTBÜM Ğ/'LM/'YDİ> RÇSVÇ kardıgı kutuyu açtı (Azkaa m ) knvttuı »• Fransa Hindiçinî savaşı VAKIFLAR BANKASI T.A.O 5ERMAYESİ: 5 0 . 0 0 0 . 0 0 0 İ JÇHUİOPSUZLUĞUİÇİNOE T U R KI Y E İSTİK.BAL BUNOAN BİR ANOA KüRTULA8İlİR3İNfZ. «( umhurıvel» ın Kdehı I'e1rikası: SARAYLARIN AŞK İLÂHESİ DESÎREE Çevıren Vafırteı (JULTEKDJ ııctımrıt SEI.İIMKIJ Onların üçü de eskisinden daha fazla hayvetler içinde taş kesümiş gibi dururlnrken ben önlerinde iğiIerek selâm verdım. «Bizim Marsilvada «imdi mimozalar çıçek sçmıştır» dedim "Havalsr biraz ısınsın, Fransaya döneceğim.» Ciğerlerine isledi bu. Üçü birden irkildiler. Kraliçe dehşetle. keçi de İnanamıyorTiuş aibi yüzüme bakıyorlardı. Valide Kraliçe bile şaşırmıştı «Ne zam^ıı karar verdin buna, sevşjli kızım?» Şimdi K'aliçem» Krs'içe hemen: «Siyasf bakımdan doğru değil, hiç de doğru değil» dedi «Veliahd prense bundan «Kocamın müsaadesi olmadan ben hic bir sey yapmam» dedim. Kecı heyecan!: «Pariste nerede k Iao3''sırıız. efendim?» diye sordu. nOrada sarayınız falan yok değil mi?» «Eskiden de yoktu.. dedim. «Anjou caddesinde bir vimiz var, onu satrnadık. Alelâde bir ev. şato falan değil tabii. fakat çok güzel döşenmiştir. Z;ten, şatolarda, saraylarda yaşama>T sevmem ben, alışık değilimdir. efendim. Hattâ, bu gibi yerlerden nefret ederim.» Kraliçe gene o azarr.etîi tavnnı takmmıştı. «Paris civarındaki köşkünüz İs veç Velıahdinin Hammına daha akışır zannederim.» dedi. «La Grange nui?» dedim. «Fakat bütün öteki emlâkimizle beraber orasmı da saitık, İsveçin borç•annı vermek için. Borçlar çok faz'avdı zira, efendim.» Kraliçe dudağmı k e m ' ^ sonra 'abuk çabuk konuşarak: «İsveç Prensesi Desideria Pariste alelâde bir evde otursun! Hayır. olmaz! Esasen...» «Bu meseleyi ben koramls 'conuşurum.» dedim. «Zaten, Isveç Prensesi Desidıria adı ile yola çıkmak niyetinde değilim.» Gözlerimin yajardığıru hissettim. Kendi kendime: «Yo, ağlamayı bırak şfandİB dedim. «Bunları sevindirmekte mana yok!» Başımı arkaya atarak: «Desideria. yani arzu edilen!» dedim. «Bana takma bir ad bulmayı sizden rica edeceğim, Kraliçem. Artık müsaade eder misiniz gideyim?» Kapıyı öyle bir vurarak kapadım ki mermer taşlıklar inildedi: tıkpı. Romada, talihin beni sürüklediği ilk şatoda olduğu gibi. Kraliçtnin oturma odasmdun doğ ru JeanBaptiste'in çalışma odasına gittim. Aralık odada karşıma uşaklardan biri çıktı. cPrerses Hazretlerinin geldiklerini haber vereyim,» dedi. »Hayır, teçekkür ederim.» !edim. «Kocamın odasına habe vertned^n girmeğe alış ğımdır ben.» «Fakat ben haber vermeğe mecburum.» diye ayak diredi. «Kim mecbur ediyor sizi?» diye sordum. «Prens Hazretleri mi?» tHayır, usul v* nizam, Pren ses Hazretleri,» dedi. «Yüzyıilardanberi . » «Şunu kabul etmemiz lazım İtıp yürüdüm. Dokunur dckun ki, tsveç parası bugün Avrupanın maz, an sokmus gibi sıçradı. Bir en düşük parasıdır.». «İn"'"^re ile gizlice alışveriş ederek zorla elikahkaha attım: cMerak etmeyin, Baron. ni mize geçen bir kaç İngiliz lirasınl zamlara aykırı hareketlere sizi da da lüzumsuz ithal mallarma yatıraha fazla mecbur edecek değiHm.» mam.» .. «Evet ama, müdahale etdedim ve JeanBaptiste'in odasi'ia mek zorundayım, zira paranın kıymetini korumak için sahsl servetigirdim. mi feda ediyonım.» Maiasında oturmus, bir yandan Sonra, lihnimdekl düşuncelcri kâğıdiara göz gezdiriyor, bir yanlan da Başbakan Wetterstedt'le ve da derleyip toparlamağa başladım. O ha iki adamla konusuyordu. .lnı zaman gördüm ki hakkım var, rahat na yeşil bir göz siperliği takmıstı. ettim. Fakat içima d« bir kedcr, Fernand'dan öğrenmiştim: Burada derin bir keder çökmüştü. akşam erken olduğu için sun'î JeanBaptiste benim orada buışıkta çahşmak zorunda kalıyor, lunduğumu unutmuştu, sperini bundan da gözleri yoruluyormuş. tekrar alnına takıp bir kâğıda göz Umumiyetle sabahın dokuz buçu gezdirmeğe başladı. ğundan ertesi sabahın üçüne kadar Nihayet ötekiler kalkıp selâm çalışıyor. gözleri müthiş şiş, fakat, verdiler, kapıya doğru geri g«r gözlerinin üzerine siper taktığını çıktılar. JeanBaptiste alnmdan ti kendisine pek yakın olanlar bili perini çıkanp gözlerini kapadj. Yü yordu ancak Mörak etmiveyim di zü bana Oscar'm uyurkenki halini ye benden bile saklamıştı. Onun hatırlattı: Yorgun, fakat memnun için, ben içeri girer girmez siperi İçimden: «İdıreciliği seviyor,» çekip çıkarmasma hiç de şaşmadım. dedim. «Hem de iyi idare ediyor tBir şey mi var, Desiree?» galiba.» «Yoo, seninle biraz görüşmek «E, yavrucuğum, n t var baistiyordum da.» kalım?» diye serdu: «Acele mi?» Gayet tatlı bir sesle: «Ben gidi «Hayır. Şurada bir yere otu yorum. JeanBaptiste,» dedim rur, siz işinizi bitirinceye kadar «Yaza. yollar açıhnca, ben ..emlebeklerim.» ketime dönüyorum. sevgilim.» Kocaman, yuvarlak sobaya doğru Gözlerini açtı. bir koltuk çekip ısındım. Once JeanBaptiste'in löyledikk ..ıden (Arkao var) TEMMUZ ikramiyelerin JÎYRICA : JJecfrye ediJecek rak eder ler Haduolar 'için qış*lerimtzden ma/uma