Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Hazfm İIM CUMHURtYET BEÇ I Ögretmen vc Öğrenci Köşesi I j f DÜNYA HÂDİSELERİ Fena bir usul Yaıan: Eski Bir Öğrelmen Churchill Chantberlain'in akıbetine mi uğrıyacak? Yazan: Samih Sami Derleyen: TOLUN ALPTEKİN Sugîittün en tneşhur ADIN CASUSLARI ren gene kendileri.. Resmen bu emri dmremediğınizi gösterin bakalım. Size yirmi dört aaat mühlet veriyorum. Düsünün! Ama düsünecek bir şey de yok ya!. Doğru değil mi sevgili kuzenim?. İçinizden bir takım kuruntuiar geçecek, biliyorum. Böyle ehemmiyetsiz şeylerîe kendinizi yormayın. Şunu düşünün: Siz Mata Hari'nin kızısınız. Büyük bir casusun kızı!. Casus olmak ahlâksızlık değildir. Hele Japonlarda hiç değildir. Aksi hareket ederseniz ömrünüzün sonuna kadar rahat yüzü göremezsiniz.. Anladınız tu aziz kuzenim. Hadi yarına kadar hoşça kalm.'. Zeller gittikten sonra Brenda, yalnızlığı ile başbasa kaldı. Düşünmeğe başladı. İçine düştüğü ağdan kurtuluş çaresi yoktu. Japonlara boyun eğmezse mahvolacağını bildiği için ne isyan edebilıyor ve ne de üzerıne çoken ümidsizliği silkip atabiliyordu. Ah: anneciğim, diye inledi. Bu iniltide otuz küsur senenin rahatlığından çıkış ıztırabı vardı. Aynı ıztırabı belki annesi de duymu*tu; fakat zorbahğın karsısında bir kadınm ne hükmü olsbilırdi? Gene annesiuin hâtırasına hitab ederek: İşte, dedi, scnin gittiğin yola düşüyorum ben de!. *** Vücudü Kuzey Kore topraklannda k'zıl bir komiserin kurşunlanııa hedef olan Brenda Van Hoevenı'n casusluk hayatı böyle başladı. Bundan evvelkı acaba nasıldı?. Hayatının ilk devresi gene böyle muhataralı mı ohnuştu*1 Tanıamile tersine!. O, öyle bir cmür sürmüstü ki herkesin hasretini çektıği servet, zenginlik ve tantana diye ne varsa onda hepsi vardı ve bu. tâ Japonlar çekirge sürüleri gibi Java'yı. Borneo ve Pasifiğin diçer adalarım allak bullak edinceye kadar sürdü. Hi.tıralarıle başbaşa kalan Brenda, geçmişini bir daha yaşadı. Hepsini baştan sonuna kadar zihninden geçirdi: Dünyaya gözlerini, Batavya kıyılarında mütevazı bir evde içmıstı. Orada bir sütannenin kucağında büyümüş. kendini bilinceye kadar orada kalmıştı. Annesi, zamanmın en güzel dansözlerinden biri idi. Küçük kızmın hayatını namuslu bir kadına emanet etmişti. Gerçi Brenda genc kızlığını bir sarayda geçirmedi ama iyi bakılmıı, istenilen şekilde yetiştirilmişti. Manevi evlâdından hiç bir gey esirgemiyordu bakıcısı!. Zaten annesi Avrupadan ona sık sık elbise ve oyuncaklar göndermlstl. Bunlarla arzulannı tatmin edebiliyordu. Çocukluğunda oyuncağın en kıymetüsi, genc kızlığuıda elbisenln en güzeli onda idi. Annesi kızına mahrumlyet çektirmemişti. Anaya olan hasret duygulanru da yolladığı resimlerile gidermeğe çalışmıştı. Dansöz Mata Hari, bu resimlerde ya zengın ve muhteşem bir tuvaletie görünüyor veya Paris modasma uygun |ik bir kostümle kızına gülümsiyerek bakıyordu. Şapka ve ayakkapları ea nadide cinstendi. Brenda, annesmden gelen hedlyeleri sevinç ve hayranlıkla karşılardı. Ne ince bir zevkin znabsullerl İdi onlar!. Ama babası?. İşte, onun hakkında hiç mi hij bir şey bilmiyordu. Manevî annesi ondan söz açmamıştı. Brenda'yı kendi evlâdı gibi tutmasına rağmen, evde babasının lâfını ettirmez» di. Genc kız buna üzülüyortiu v«kıâ: fakat üzüntüsünü belli etmemeğe de çahşıyordu. Brenda duymuştu; babasj Endonezyalı lmiş... Lâkin bildiği bileceği bundan ibaret kaldı. Onu görmemisti. Dah» fazlasını da sormadı... Şu halde manevi babasuıa «baba» gözile bakmaktan başka çarrf yoktu. Onun yanmda, babahk otoritesinden yoksul kalmamıştı. Terbiyesi ve gidişatından, emanet edildıği kadının kocası sorumlu tutulmu'tu. Aksaçlı, hayırhah bir adam; büyük bir otelde garsonluk yapan bir namus ehli diye tanınıyordu manevî babası!. Bniar da gösteriyordu ki Brenda küçük yaştanberi bir aile yuvasından, ana baba sevırisinden uzak yasamamıstı On dört yaşınd» iken güzelliSi iyic« belirmiş, ekzotik bir mahiyet almıştı. Bu yaş onun genc kızlık eağma. serpilm» ve selişme devresine rasthyordu. Melez olduğu halde kız ortaoku' luna devam edebilmişti. Diplom<ısını aldığı zaman ckumuş bir H"i» landalı kız giH hareket serbestbie sahıb oldu. Hatt4 bir müstemleke şirketinde dahi çalıştı. ' Hiç görmediği annesini zamanla unutmağa başladı. Çünkü h " b patladıktan sonra ondan ne bir mektub aldı ve ne de bir haber!. O yıllar Avrupada harb adamîkıllı kızışmıştı. Gelen haberler endişe verici idi. Bir gün, teni* oy1 namaktan eve döndüğü zaman manevî anne ve babasını müteessir gördü. Sebebini bilmediği bir vf vardı ortada ama neydi? Öğrenmek için ısrar etti. Fakat bütün uğraşmalarına rağmen evdeküertn ağzuu açamadı. Bu yüzden ümidsizliğe düstu. N* yapacağını bilemiyoTdu. Nihavet, annesi diye gördüğü kadının kollarına atıldı ve ağlamağı başladı. Kadm da ağhyordu. N« var?. Ne oluyor?. Diye Içinl çekerek sord\L Aldıgı cevab iki ihtiyann g6zyasmdan, ümidsizce baf sallamalanndan ibaret kaldı. Bir ara, adamın: ^ N Harb! Şu mel'un harb! Dediğini duydu. Agzın kllidl belki çözülmüatür diye düsündu. Harbden ıiz« ne?. Diye çözülen dül gevaetmeğe ça« lıstı. Hattâ bir aralık (flluauedl bile... Fakat ccvab geat tuçkınklara beğuldu. Genc kır Içln bu dramatik sahn», evin havajaıda teneffttsü torlaştın« bir baakı rt ııkıntı yaratmıştı. (Arkası var) Duyduk ki İlk Öğretim Umum nasıl teslim edılir? Büyük memur muhakkak profesördü. Belkl blr ikl [üdürü kmıştı. Insan, bu kadar Müdürü Ferruh Ssnır, HaMnoğlan lanmızdan üçü, beşi bu medenJ ce kiUbı da Ç1meslek yolu seçerse uğ J viraju bir öğ.etmen okuluna (köy enstituaü) sareti gösterirlerse âmırler de kenrayacağı tehlikeleri düşünüp her öğretmen tayin edilerek Umum Mü dilerine gelmeğe mecbur olurlar. şeyden önce bir hayat sigortasına dürlük vazifesinden ayrılmış.. Ola Onların da vicdanlan, hayat için bilir. Bir Bakan, beraber çalışacağı türlü cinsten kaygıları vardır. Ge yazılmahdır. Yusuf Ziya Yörükan yüksek memurlan elbette kendisi mj a a y a a hp başlarma buynık olseçecekbr. Fakat yenisini seçerken ma dıklannı anlamalan pek nümBu eski ünîversite arkadasımın eskisini «atma>, tarzı, bızde fena k ü n d ü r . H er şeye «Başüstüne» di Ö I Ü m ü n ü teessürle haber aldıra. Brenda Van Hoeven, kendini bir geleneğe bağlanmısür. Kul:gı y e n e t r s f o r t a s m d a bulunursa kud ' Zannederim MedresetülMutalas ...... zaptetmesini bilen kadmlardandj. ıtııza geldiğine göre eski Umum Mü ^^^a,; hududsuz bellemelerinin sısînden Felsefe şubesine gelmiîti. Yüreği ağzına geldiği ve hiddetten dür, bir maarlf müdürünün tayini s o r u m ı u l u ğ u n u y a ı m z Onlara verBizden yaşlı idi. Mantık. tefsir, boğulmamak için nefesini sıklaşürseleindeMüstesarla du5 meselesinde Müstesarla ihtilâfa düş hadis me"ZUİarında ••ahmetli Baban dığı halde hislerine mağlub olmadı. müş. ve dediğlni yaptırsmayınca vatİstifan müessesesi, artık devle Zade Nainı Bey ile kıymetli hocaBununla beraber korkmadığını söyzifesine gelmemiş; Bakana karşı liyemezdi. Korku göğsüne bir handediğinde ısrar edince o da ken tto her mckamında ışlemesı zarur, mız İzmirli İsmail Hakkı'mn dersçer gibi saplanmıştı. disini öğretmenliğe n'kletmıştır. hale gehniştir. Fakat yazık ki, i lerinde soze kanstığı zam?n çok şey Dikkate değer noktalardan birisi, «pişkinlikt usulü. bu zaruretı sılrp bildiğini edriirdük. Uzun seneler Zeller'in gözlerine baktı. Ongerek Umum Müdürün. gerek ta süpünnektedir. Böyle olmayıp da öğretmenlik'e ve Diyanet Işleri teşIarda, elinden geleni ardına bırakyini ileri süıülen maaıif müdürü şahsivet sahıbi vatandaslarımız, , kilâtında çalışt'ktan sonra yeni kumıyacak bir fırsatçıhk okudu. Her nün son genel seçimlerde saylav o ric'at köpıülerinı kaldırsrak me jrulan İlâhiyat Fakültesine profesör şey yapabilirdi bu adam!. lamıyan iki D.P adsyı oluşlarıdır. | muriyet kabul ederlerse hükumet olmuştu. Çalıskan ve uyanık bir Neden Japonları unutmıyaBiz, polıtika yönünü bırakı/> me 'organları şimdikinden çok daha ıyi t müslümar. rrVevveri idi. Eski İlâyım? selenin mesleğimiz bakımından mü işier. Msmurıyet hajat.mda me hıyat dergisinde bilhassa AnadoluSoru. Brenda'nın ağzından çabuk him olan idri cephesini t'hlile ça mur iken de, âmır ıken de daki mezheblere dair y?7i!an. scn ve telâslı çıkmıjtı. lışalım Burada ilk üstünde duru kendim bu usule riayet et çıkan aynı isimli dergide. is'.rm Zeller: lacak keyfivet. iki kanadlldır. Biri memiş olsaydım bu kadar a akaidine aid makaleleri, İslâmın Çünkü, dedi. siz Mata Hari'nin Bakan tarafı. öbürü de memur ci ç ı k konusmaüa cüı'et edemezEsasları ve Ebu Mansur Matüridikızısınız. Vakıâ adınız Van Hoeheti. İneiltere ve Amerika gıbı dde j dim. Aleme telkin verip kendisi |nin Tevhid risalesi ve Akaid kiıcrıKa gibi «j ven'dir ama doğup büyüme Zellermokraside ilerlemiş mcmleketlerde , c , lUl ru, nm u, „,„,„,.„,„„ o» m a j . s ,l » , ı ıtab, hakkındaki broşürleri son u . d l ğ m j tah, hakkındaki a n l a r d a j j l denıınız. Bakanlar, esasta «ynı sıvsl hak ( jf t i j l a r emekleridir. Adamın sözleri genc kadınm yüChamberlain ve Churchill ayni kabinede beraber bulnnurlarken o U r a k larla sorumluluklara sahib olmakla Yusuf Ziya merhum, belki bübir misal olmak üzere arzediyorum. Churchill oldukça müşkül durum mevkiine konmasıru da geciktire reğine bir ok gibi saplandı. Nerede beraber hepsi aynı idari MJUîcırc. II yük bir islîm mütefekkiri sayıla dadır Kendi partisi içinde isyan jbilirdi. Fakat Başbakan. ezi:i ek ise bayılacaktı. Zorlu bir gayretle: memlekette! B l r B » k a n ı n ™*™* verdigı bır değildirler. Her iki m Bunu sizden başka bilen yok «tıf. ettmı , "'.^ f?"5. P . "" bayrağım çekmekte olanlar çoğal Iseriyeti nazan itibara >lmış olarak maarif teskilâtı merkezileşmekten v eB a k n e m r i kat bildiğini iyi bilir, imanı bütün, mıştır. Londra gazeteleri 100 ka ki, bu salâhiyetlerini kullanmak kü. kurtanldığı için meselâ orakrdrki j * . ° yapt.rmaktan.vaz( ve müslümanlan d a r Muhafazakâr mebusun ihtiyar Un vazgeçmiîtir Japon gizli servisi biliyor. BeMillî Eğitim Bakanları Fransada ve \ S e ? ü l d l D e v l r d e demokrasi devri müslümanhğı bizde olduğu gibi bir idarî otorite [ d e 8 j l . *«k P»rt> d e v " idi. Kendini anlamaya, öğrenmeye bütün öran.. Bajbakana karşı açıktan açığa cepMuhafazakâr Parti idarecileri, bu ni buraya gönderen de onlar. Zeller, çok kat'i konusuyordu. sayılamazlar. İlmî. mesleki husus manen ezdirmemeğe çalışmıyanları, nü vermi» bir meslekda?ırruzdı. Bi he aldıklannı yazmaktadırlar. nun partiye çok pahahya mal olazim gencliğimizde sanklı ulemarm | (Sunday Pictorial) gazetesine caV bir taktik hatası olduğunda Genc kadının ona verdiğı karşıiık ları yöneten heyetler vardır. Onlar mukadderat ezer. karar alırhr ve o kararlar icra eMeslekdaşımız Ferruh Sanınn bir türlü çekemedikleri fesli islâm göre VVinston Churchıll'e karşı is müttefiktirler. Memleket dahilinde da o nisbette kat'î oldu: dilir. Merkezî bir idare tatbik e durumuna dönelim. Bu arkadaşı bilginleri (Naim Bey, Mehmed Akif, yan bayrağını çeken taraftarları a genis bir seçmen kütlesine zam Otuz senedenberi burada Badildiği halde yakmdan ve yerinde m l z > Ankara Tarih Dil Fakültesin | F e r i d Bey, Izmirli Hoca gibi) Yu rasında kabine üyelerinin hemen talebleri reddedilirken, mebuslara tavya'dayım. Buna rağmen Mata Akara T a h Dil Fa f Zi d i > s u f l d Mifi iliid din bbilgisinde bi birer hemen hepsi, Muhafazakâr parti zam yapılması ileride seçimlerde Hari'nin kızı olduğumu burada incelemiş olduğum Fransız Maarifi d e co|,.afya d o ç e n t i i d i. Akademık bile bir çok hükümleri. bu cins he kariyere girmeden önce ilkokul öğ mürşid vazifesi görmüşlerdir. YaU icra konıitesi üyeleri ve partinın Churchill'in liderlifi altında bulu kimse bilmez. Japonlara gelince... bil bi k h ü k ü l i bu cins he yetler vasıtasile alır ve Bakanlığın retmenligi yaptığı düşünülerek iik nız cami derslerile böyle yazı yaz meclisteki üyelerinin üçte biri bu nan partivi müşkül duruma düşüSöz arasına giren Zeller: lunmaktadır. A>TII zamanda Daily j rebilecektir. müdahalesi anc»k sekl! k?lır. Bunu onlara söyliyen benim. öğretim umum müdürlüğüne çağı ma kolayhğım kazanabilmek çok Bundan sekiz sene önce tek parti rıldı. O zaman bu teklifi niçüı ka güçtür. Medreselerde umumiyetle Telegraph. Daily Express gibi koyu j B u s e b e b!e Muhafazakâr mb Söyleme?eydim elbette öğrcnmelerejiminden çıktığımız zamanlarda bul ettiğine aklımı erdirememi?fcm. okuma vardı da yazma ve yazdırma Muhafazakâr gazeteler ; de Chur u s ı a r d a n bazılan partiden istifaya rine imkân yoktu. chül'e cephe İ T c 1 T m ~ " " " | kalkısmışlardır. John Mellor, Chur Maarifte yeni bir teskilât kanunu * <mV " > gaze Ne diye söylediniz? Neden Son seçimlerde milletvekilliğirıe yoktu. Halbuki Yusuf Ziya, yaz tesi de" aynı " " ' " hszırlanıyordu. Bunda demokratik şekilde hareket et chiirin hatö hareketini beğenmedi yaptınız bunu? sday namzedliğini görünce sebebi maktan zevk duyardı. , miftir. ruh hâkim olarak idare isleri bu ! pjni kaydederek Muhafazakâr parti Bihyordum ki siz çoktanberi Anlamaya hayatını çaîışmakla türlü meslekî heyetlere veriliyor: anlar gibi oldum. Bir gün üni, W|nston Churchill'in şahsına kar m e c l i s g r u p u n d a n ist if a etmis ve versite. bir gün idare âmirliği, bir geçirdiği büyük Allah. onu rahme şı yapılan bu geniş isyan 1940 yı bunda bövle müstakil olarak va burada yaşıyorsunuz. Fakat bunh.ttâ umum müdürlerin. Bakanm ( n veya müstesann haberi bile olma gün politikacılık. . Ve sonra Ila tine kavuştursun. Itina ile yetiştir l ,d d a cereyan eden ."chsmberlaîn zifesine devam edeceğini ilân et dan evvel sizi bana hatırlatacak bır l n d C h b l i d?n yaptığı tasarruflar önleniyor fanaoğlan Köy Enstitüsüne; Par diği evlâdlanna ve ailesine, dost isyanı> nı hatırlatmaktadır. O U mist'r. Daha bazı Mııhafszakâr meb sebeb çıkmadı. Şimdi sizi ııııutmaİşte tu larına ve meslekdaşlara başsağlık rihte Muhafazakâr Ch^mberlain'in du Bilmem. bu tasan üstüne ya don, Oğretmen Okuluna ^ecekleri de dığtmı göstermek istiyorum. u s l a u n b u y o l u u k i b Asıl sobebini söyler misiniz P'lmış çalışmalar ne oldu? Bu olmadı. Yerinde kalsaydı şimdi lan dilerim. başma eelenler yan n da Winston söylenmektedir. Bay Zeller; kimseye açılmaması lâ| Churchillin başma gelecek midir? gunkü mrrkez teşkilitl, ufak tefek *** zımgelen bir sım neden Japonlara farklarla İstibdad devrinden kalmı Avam Kamarasında iktidar par açtınız? Bütün bu hsdiselere. mebuslarm ve erki Fransız örneğine göre ya Uzun hikâye bu!. Size anlamaaşlarına zam yapılmafi sebeb ol i t U i n i yakından sıkıştırmakta ve pılma bir orgüttür. Geçen defa samuştur. Hstırlarda oldı:ğu gibi hir d u r m a d a n «eçimlerin yenilenmesini tacak hevesim de yok. Şimdi geyın Bakana yazdığım mektubda söy cok mebuslar ve bilhassa işçi Par ' i s t e nıekte olan İşçi Partisi. Muha lısimin sebebini öğrendiniz her hallediğim ecnebi uzmanlara inceletip MUHAKKAK Kİ REKLÂMA ALDANMAZLAR tisi üreleri maaslanr.a zanı yapıl i f a ' : a k a r I a r a r a s ı n d a k i b u isvandan de. Şükredin ki Japonlar buraya demokrat anlayısta bir nuarif te;ma;mı i«temi«ler. hükumet "buna | İ 5 t i f a d e v e kalk.smıstır. I?ci Partisi beni gönderdi. Ya bır de kendileri kilât kanunu yaptırmak ve bu müMaarif sahasında her biri kıymetli birer otorite olan yazarmuhalefet etmiş. fakat mesel«yi sözcülerinden Richard Crossman gelseydü. Japon subaymın yerinde hım oıgaru yer yer ve kontrollu tetkik için kurulan bir komisyon 5°>'Ie demektedir: Urın BesrettiğimİB eaerlcrini görmeden karar vermiyeceklerine beni görmeniz daha iyi değil mi? bır merkeziyetsizliğe kavu^turmak, zam lehinde karar vermisti. Insiliz ' V~ Churchill şimdiye kadar böy bugün için vazgeçümez bir ihtiyac eminiz. Artık genc kadm tuzağa düstüğümebuelanlMft cJanbeTİ îençde 1000 l e b i r «yanla karfüasmamıştı. O nü anlamısU. Çaresizlik içinde keolmustur. Bütün öfretmen ve okullara nümuneler göndcrilmiştir. n u b u l l n k a s l m ınd sterlin almaktadırlar. Bunlar o za' ^ «y a scksen keledi: Bundan senelerce önce «Meslekmandan bu zamana hayat pahah I v » ? ı n a basarken gene Başbakan te oğretmeniik esastır» şeklinde ku Güzel Türkçemiz Orta I, II, III Keraal Demiray Japonlar için ne yapayım isülığınin arttığını ve bu sebeble de ' «evkiinde göremiyeceğimizi simdiruir.ıuş olan kanunt nizam. Msarif I 1000 sterline 500 sterlin ilâve eclil ' d e n söyleyebiliriz. Muhafazakâr yorsunuz? Temel Dil Bilgisi Orta I, I, III Kemal Demiray erkânınm Bakana, siyasJ kudrete Tokyo istihbarat »ervisinde ça. mesinin doğru olacağı noktai na ' p a r t i d a h i l i n d e geni? bir cereyan, karşı aldıkları bir korunma tedbiTürkçe Orta I, II, III Beşir Göğüş, K. Demiray zarını müdafaa ediyorlardı. \ Churchill'den istifa etmesini, ce lijacaksmız!. ridır. Bakan. büyük memurlardan Annesinin izinde • Fakat, Ingilterede zam istiyenler | k i l m e s i n i y e r i n i genclere bırakmaCoğrafya O r t a I, II, III Dr. Nureddin Seçkin birinı istemec<ıiği zaman maasile Brenda'nın gözlerinden ya» boyabuz mebuslar değildir Bilhîssa \sım »stemektedir.» onu bır öğretmenliğe nakleder ve i Matematik Orta I. Turan Tanm mütekaidler. işçiler. memurlar da ! F a k a t Ingilterede liberal zihni şandı. Fakat kendine çabuk geldi. bö\ !ece memur. yakayı kurtanrdı. maaşlann, yermiyelerin arttınlma 1 y e t t e o l a n l a r Churchill'i, mebusla Vaziyetindeki müşkülü kavramakla Y u r d d a ş h k Bilgisi O r t a I, II. III Fikriye S. Arsan Tek paMıl otoriter denilen devirsını taleb edip duruyorlar. Chur • r a z a m m^'zuunda desteklemekte beraber bir densizin önünde ağlad? cB?k nlık emrine alınma» hâchill hükumeti şimdiye kadar bü v e «ö>'le demektedirler: «Çünkü yamazdı. ie Kitablarımız ihtiyacdan fazla basılmış ve stok edilmiştir. disesi. sncil" bir müsteşann basına ' fakir mebuslara da şerefli bir temtün bu talebleri reddetmişar. Ben, dedi, bir melezim. Nasıl Bulunmaması veya fteç gönderilmesi mevzuubahs olamaz. gelmLşti. O da mühim bir mesele Avam Kamarasıncia, mebuslara sil imkânı bahşediliyor!» it Bulunduğunuz muhitteki kitabçılar elile veya Maarif Yeolur; Japonlar beni nasıl kabul olmuştu. Onun dışında büyük mezam kanun tasansı 114 rey ekserikâleti Yayinevlerinden tedarik edebilmeniz nıümkündür. eder? Melezlerle isbirliğinl yasak murlar, ya Devlet Şurasına, yahud İr Kitabevimize doğrudan doğruya yapılacak sipaıislerde okul yetle kabul edilmişti. Bütün işçi , Churchill çekilirse , „ , yerine kirn etmediler mi? B M.M. ne üye olarak yerlerinden knopcratifletinc % 20 iskonto \apılır ve her türlü kolaylık mebuslar tasan lehinde rey vermiş | geçecektir? Bajbakanlığa en kuv Bu aptallığı yapan merkez ayrılmışlardır. Tek partili otoriter gösterilir. lerdi Onlara göre, Muhafazakâr vetli namzedin Dış Işleri Bakanı komutanı; siyasetten hiç anlamıyor devre yarsşrn yüksek memur atparti mebusları arasmda zenginler , Eden oldufu kabul edilmektedir adam!. Şimdi onun verdiği emir simaları. gerek Halk, gerek Demokçoktur, onlar belki 1000 sterlinle «Münich> çi Chamberlain'e karşı ıs zin sırnnızla beraber suya düsmü| rat Partilerin demokra9İyi yerleşis'prini yüıüteHlirler, fakat İşçi y a n bayrağmı çeken, Dış Işleri Ba oluyor. Hem de bunu suya düşütirme devirlerine tesadüf eder. SuPartisi mebusları için durum aynı ksnlığından istifa eden Eden 1954 çunu bulup kanuna teslim edilmesi değildir yılında bilhassa beynelmilel diplo bulunan, böyle olmakla beraber iktiza ederken bir Umum Müdüıün Churchül bahis mevzuu tasan a masi alanında yıldızı parlayan bir ort?okula tayini. diğer bir Umum bu an'aneleri modem hayata uyloyhinde idi Elinde mevcud salâhi ! şahsiyettir. Müdurün suc gösterilmeksizin «ene durmasını da bilen Büyük Britanyetlerle bu zam kanununun tatbik ' An'anelerine son derece aadık yada hâlâ, Eden'in bir zamanlar bo bsşka bir ortaokula sütgün edilmesi. her şeyden önce kanun *dasanmış oldyğunu ve bunun da ^ajmı olmaları iktiza eden iki Bskan bakanhk için mühim bir mâni tejiçin Maarif tarihimize geçmiş yanPKOF NIMBUS'UN MACERALAR1: kil ettiğini söyliyenler var! lı? ve fena hareketlerdir. Bunların Haftalık muhafr /ıkar (Recortayin edildıkleri ortaokullan aşyğı ' der) dergisi, Dış Işleri Bakanırun görmek. kimstnin hatınndan ae 1 bosanmış olduğunu, bu sebeble de çemez. Ffkat «bir şeyden maksad Başbakan olamıyacağını, Kraliçe ne ise hüküm ona gören kaidesince için son derece müşkül bir mesele bu tayinler bir asağılanma niyeti ortaya çıktığını yazmaktadır. Haile yapıldıkları için o maksaia n;stırlarda olduğu gibi Eden 27 senebetle yanhştırlar ve fenadırUr. i lik karısından 1950 yılında boşanHele (tBakanlık emıine alrnm mü , mıştı. Buna sebeb. eşinin aile yoessesesi. d.hiliye ve haricive gibi ] vasını terketmesi ve Hollywood'a iç ve dış siyaset mercileri için biı siderek bir artistle evlenmesi idi. mana ve bazan bir zaruret olabi1052 senesinde Eden, bu defa Başleceği için onun bütün idare oıbakan Churchill'in yeğeni ile ikinganlarına teşmili doğru olm mıştır. ci defa evleniyordu. Eski zamanların ••azil» usulü, bunBu münasebetie ju nokta belirtildan çok daha iyi bır şeydi. Bir n eÜÜNYA KARİKA1ÜRLERİ: mektedir: mur, âmiri tar:fından azledilir; fa«Inşiltere kilisesi boşanmayı tak" kat sonra »cevâzı isühdam» V.ahDı eder. Kraliçe ise bu kilisenin rarı alarak yeniden taj'in edilebien yüksek makamıdır. Onun, bolirdi. Siyasî mahıyeti olmıyan ışler şanmış bir kimseyi en yüksek mevdeki memur. ancak tahkikat neükie tayin etmesl. bu kilise kanucesinde ceza göreceğine emin olnunu hişe saydığını gösterir. Halmalıdır Hele C.H.P. nin antidsmok buki, İngiltere Kraliçesi taç giyerrstik olarak yadigâr bırakıp ^ittiği ken bu kilise kamınlanna hürmet istenilmiyen memurun istenilen yer edeceğine dair yemin etmiştir!» ce kullanılmasına salâhivet veren k nun. hükumet teşkilâtında bu Son îngiliz secim kampanyası sıemniyetin "e» sini bırakma'.niştır. rasmda Churchill, Moskovaya gide D.P. nin. hiç değ:lse bu ikinci ikceğinden, Kremlindekiler ile komıtidar devresinde düzeltmesini canşacağından. büyükler konferan^dan dilediâimiz antidemokratik katertib edeceğinden bahsediyor ve nunlar arasına bunu da alc^ğmı böylelikle dünyayı umumî barlşa kuvvetle ümid ediyoruz. Ne o!dı\kavuşturmak imkânlannin çoğalağunu ve bilhassa ne olacağını biicapını FÖylüyordu. miyen vatandaştan beklenecek şeyi O tarihte bu sözleri tefsir edenkestırmek, pek zor bir şey olmasa ler şöyle demişlerdi: gerektir. « Churchill artık ihtiyarladı, Yüksek memurlann. herkesre olsiyasî hayattan çekilmeye hazırlaması icab ettiği gibi, adalet üzere nıyor. Fakat bu çekilişin, diplomahareketleri tabiîdir. Adaletsîz bir tik bir zaferle beraher \ukua gelemir aldıkları zaman yapacakları mesini istiyor ve böylelikle tarihe «ey, vazıfeye gelmemek; neticede de karışmak ümidini gizlice izhar ebaska bir yere tayinlerini istemek, diyor!» yahud emekliye aynlmak değildir. Churchill eğer bövle bir emel Düpedüz istifa etmektir. Ama depeşinde koştu i«<» bu hedefe ulanilecek ki: şamamıştır Şimdi ise b?zı gazeteViran kaiası hânede evlâdu ıyâj ler onun akıbeti i'.e 1940 ta Chamvar... berlain'in akıbeti atasında muka» Doğru. Fakat ekmek parasını hakyeseler bile yapıvoılar Muhafaza«ızlıkları sineye çekmek durumunda Söı veriyorum, ehliyct aldıkUn wnra kâr DP.ıtinin Münich'çi Başbakanı a«yl« TAZISIZ japmam... nasıl devıildıği ise henüz unutulolan bir insana da binlerce, bazan mamıstır. Bn binlerce mtmurun mukaddarl Japonlar Mataharrnin kızını Tokyo'da vazifeye çağırırlarken Sayın Öğretmenlerimiz Kitabevi SANAT ALEMINDE rihl Türk kıyaietlerinden ilhara alınarak işlenen fevkalâde zengia bir koleksiyonla iştirak etmektedir. Amerikanm bajlıca sehirlerinde teşhir edilecek bu koleksiyon Türk kızlarının sanatkârane çalışmalartnı göstereceğı gibi, sadec» Amerikalılar değil, sergij'i gezecek bütün yabancılar razarında Türk giyim zevkini temsil edecektir. Olgunlaşma Enstitüsünün Amerikada yapacağı 10 kadar defilenia en önemlisl New Yorkun meşhuT Metropolitain Müzesindeki olacaktır. Bu defilelerde, eski Türk motiflerinden mülhem, bilhassa 19 uncu asra aid işlemeler gösterilecektir. Orhan Vell ve SaJd Faik İçin kadirjinasça bir tekKf Said Faikın dlümvi üzerine son sayılannın tamamını veya mühim bir kısmını sanatkârlara ayıran, memleketimizde sayılan az dddî fikir ve sanat dergilerinden «Yeditepe» dergisi aynca, önemli ve yerinde bir teklif yapmaktadır. Bu teklifi aynen yayınhyoruz: «Türk milleti bir kaç yıl ara ile iki değerli evlâdını kaybetti: Orhan Veli ve Said Faik. Bunlar, İstanbulun bütün güzelliklerini en ıyi dile getirmiş iki büyük sanatkârdı. Bir İstanbul hemşerisı olarak onlann azîz hâtırasına bir şey borcluyuz: Rumelihisarındaki rıhtım boyuna Orhan Vclinin ve Burgaz adasındaki iskele meydanına Said Faikın adlarının verilmesini düşündük. Sayın İstanbul Valisinden ve Şehir Meclisi üyelerinden Türk sanatseverleri aduıa bu kadirşinaslığı bekliyoruz.» Türk sanatkârlanna gösterilmesi gereken ilgi ve saygıya bir ornek olarak sanatseverler, Orhan Veü ile Saidi sevenler ve herkes tarafından sevincle karşılanacak ou teklifin gerçeklesmesi bcklenmektedir. Diğer taraftan yeni yaymlardan birinin Said Faikın ölümünü istismar ederek, onun Georges Simenon'dan dilimize çevirdiği bir romanı, Said Faikın son eseri olarak ilân etmesi kültür çevrelerinde üzüntü yaratmıştır. «Kalkutan Türkiye Sergîsi» Türkive Turizm Ku M T ^ rumunun tertibbdiği, Wy * Tarsus çemisi ile A « ' * merikaya go*ür'ilmek üzcre hazırlanan «Kalkınan Türkiye Sergisi» ne istanbul Olgunlaşma Enstitüsü de ta I Beyoğlu Olgunlaştırma Enstitüsünün daimî galerisinde Füreya Kılıcin genış ilgi topayan Çini ve Guaş sergisinden sonra açıimış bulunan, Müeyyed Dinçolun, Bursa I cami ve medreselerindekı çinilerden örnekler veren sergisi ilgi toplayarak devam etmektedir. Bu sergi 15 o haziran salı gününe kadar devam edecektir. Adnan Varıncanın resim sergisi Filârmoni Derneğı jalonlsrında, açılan Adnan Varıncanın resim ser gisi 15 hazirana kadar devam edecektir. Sanat tetkikleri yapmak üzer» İtalyaya gitmiş olan ressam Şemgeddin Arel, sonra Holandaya giderek etüdleıine devam edecektir. Yeni Ses Opereti'nin tumesi «Çabalama kaptan» operetile bu sezonu kapayan Yeni Ses Opereti, yurd içi tur neye çıkarak Anadolu şehirleri, İzmir ve Ankarada tam kadrosıle muhtelıf temsiller verecektir. Selmi ANDAK Müeyycd Dinçolun sergisi Res&anı Şemseddin Arelin tetkikleri